Indir / Oku - Bizim Aachen
Transkript
bizim aachen www.bizimaachen.de Aachen ve çevresİ İçİn türkçe dergİ | 18 Başka işler yapanlar > 18 Şeriban Ceylan Spor > 13 Burcu Babacan Bir Konu & Üç Konuk > 21 Nasıl Polis Olunur? Kültür & Sanat > 9 Canel Yay Yerel Politika Yapanlar>15 Sevgi Sakar GÜNÜMÜZDE ZAMAN HIZLANDI MI? Ücretsİz Nisan / Mayıs 2016 BIP Başeğmez Investment & Partner sizleri “yatırım ortağı” olmaya davet ediyor! Biz, Başeğmez Investment & Partner (BIP), inşaat sektöründe projelendirme ve uygulama alanında tecrübeli ve güçlü bir şirketiz. Yatırım fonumuz yüzyıllardır bilinen ve başarıyla uygulanan „Birlikten kuvvet doğar“ prensibine dayanmaktadır. Yatırımcı ortaklarımıza iyi kazanç sağlayan bir ortaklık sunmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Sizleri de bu ortaklığın bir katılımcısı olarak aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Projemiz: Her ortağın asgari 15.000 Euro’luk katılım payıyla en az 1.500.000 Euro’luk bir sermaye platformu kurmak; ardından bu sermaye ile 12 daireli bina inşaatını projelendirmek ve pazarlamak. Avantajınız: • Aachen’da güvenli projeye para yatırma imkanı. • Proje bitiminde yüksek kâr payı elde etmek. • Tüm gelişmelerden haberdar olmak (Üyelerimiz, düzenli ve şeffaf raporlar ile bilgilendirilecek). • Kazançlı bir ortaklığın içinde yer almak. • Proje için tamamen kendi maddi kaynaklarını kullanmak (Banka veya devlet fonu kullanılmayacak). • Öncelikli daire satın alma opsiyonu. Yatırımınızın sorunsuz ve kolay takip edilebilir olmasını istiyorsanız bizim yanımızda doğru adrestesiniz! Bilgilendirme toplantıSI Tarih: 07 Nisan 2016 Perşembe günü, saat: 19:00’da Yer: Nadelfabrik, Reichsweg 30, 52068 Aachen, Seminarraum II Daha fazla bilgi için bizi her zaman arayabilirsiniz: Okkan Başeğmez: 0241 / 799 31 veya Adnan Saka: 0163 290 27 73 3 İçindekiler 4 aktüel | Üstün Gözler • Yurtdışından yatırılan emeklilik primleri vergiden düşürülebilir • Türkiye’de uzun süre arabayla kalma • Türkiye’de emekli maaşlarından kesinti • Çocuk yetiştirme süreleri • Yurtdışından emeklilik borçlanması 5 ne? nerede? ne zaman? • Nisan ve Mayıs aylarındaki bazı önemli etkinlikler 6 Fikir fırtınası | Muhsin Ceylan • Eyaletimiz NRW’de eğitim kalite(sizliği)miz 8 Kültür & Sanat • Nevzat Kerman: “15 yıllık birikimi bir kitaba sığdırmak!” • Canel Yay: “11 yaşında, gitarda NRW eyalet birincisi!” 10 Yaşama dair | Füsun Özdemir-Günal • Baba olmak öğrenilir! 12 Bilmece sayfası 13 Spor sayfası • Stolberg’in güçlü yumrukları: Burcu Babacan 14 Eğitim • Almanya’da üniversite ve akademik eğitim 15 yerel politika yapanlar • Sevgi Sakar 16 kapak konusu • Günümüzde zaman hızlandı mı? 18 başka işler yapanlar • Şeriban Ceylan: “Eşimle bir inatlaşma sonucunda, 10 yıldır ASEAG’ta otobüs şoförlüğü yapıyorum!” Yemek Kültürü 19 • Şiveydiz, fırında pilavlı kuzu gerdan, yoğurtlu bakla, ayvalı kuzu 20 sudoku sayfası 21 bir konu & üç konuk • Nasıl polis olunur? 22 KİŞİSEL GELİŞİM | Hasan Erdal • Pozitif düşüncenın gücü 24 siz ve bURcunuz • Burçlara göre anne tipleri 25 KADIN sayfası • Evde oluşan tozlardan kurtulmanın püf noktaları • Emziren anneler ne yemeli? • Eller neden şişer? 26 önce sağlık | Dr. Murat Kopuk • Kansızlık (anemi) nedir? • Plastik pet şişelerin zararları 27 sağlıklı YAŞLANMA • Kilo vermek ve duruşunuzu düzeltmek için bir yöntem • Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve bakım sigortası gibi konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler 28 Bulmaca sayfası 29 bunları biliyor muydunuz? • 1 Mayıs, 8 saatlik işgünü mücadelesinin 130 yıllık öyküsüdür 31 ÇözümLER sayfası • Bulmaca, sudoku ve bilmecelerin çözümleri • Bizim Aachen dergisi reklam, ilan, tanıtım fiyatları Başlarken Değerli Okurlarımız, 18. sayımız ile tekrar karşınızdayız. Zaman öyle hızlı akıp gidiyor ki, sanki dünmüş ya da ancak birkaç ay olmuş gibi ama, bu sayımızla 3.yılımızı dolduruyoruz. Tam da bu nedenle kapak konumuzu “zaman” olarak belirledik. Acaba günümüzde zaman gerçekten hızlandı mı? Bunun nedenleri ne? Konumuz oldukça teknik bir konu ancak biz detaylarda boğulmadan, kısa ve sade olarak irdelemeye çalıştık sizler için. Bahsedeceklerimizi daha önce hiç duymamış olabilirsiniz, umarız ilginizi çeker. Son üç sayımızda yayın alanımızı biraz genişleterek Düren, Heinsberg ve Euskirchen şehirlerini ve ilçelerini de içine alan geniş bir alana, “Region Aachen” olarak bilinen bölgeye hitap etmeye başlamıştık. Ancak hem dağıtımda sorunlar yaşamamız hem de yerel konulara fazla yer veremememiz nedeniyle, dergimizi bu sayımız itibariyle tekrardan ilk çıkış noktası olan Aachen ve ilçelerinde dağıtmaya karar verdik. Diğer bölgelerden gelecek olan ilginç konu ve konuklara da yer vermeye elbette devam edeceğiz,oralarda dergimizin temsilcisi olan dostlarımız bizimle birlikte olmayı sürdürecekler ama o bölgelerde dergimizi dağıtmayacağız. Aramıza yeni katılan genç arkadaşımız Emine Kır’a hoş geldin demek istiyorum. Sizler de bizlere katılabilir ve dergimizin değişik aşamalarında katkı sunabilirsiniz. Üç yıl boyunca dergimizin çıkmasına emek veren tüm dostlarıma, dergimize reklam vererek, bu derginin sizlere ücretsiz ulaşmasına katkı sunan tüm reklam verenlere ve siz değerli okurlarımıza sağlıklı ve mutlu günler dilerim. Gelecek sayımız 27 Mayıs 2016 Cuma günü, yeni konu ve konuklarla çıkacaktır. Sağlıcakla kalın... Günal Günal KÜNYE | IMPRESSUM Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal, Dr. Murat Kopuk, Üstün Gözler, Abdullah Yaşar, Serpil Erdemir, Funda Şen, Mine Nart, Hasan Erdal, Hakan Tuc, Emine Kır, Esra Cenkiz, Aykut Kurşuntel, Emrah Güngör, Selim Atasever (Heinsberg), Murat Sağlam (Düren). Baskı: Mainz Druck & Verlag | Aachen Dergi adeti: 6.000 Yasal uyarılar: Yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o kişilere aittir. Büro saatleri: Hafta içi hergün saat 10 ile 14 arası. 4 aktüel Yurtdışından yatırılan emeklilik primleri vergiden düşürülebilir SGK’ya (Sosyal Güvenlik Kurumu) yatırdığınız emeklilik primleri Almanya’da gelir vergisi harcama kalemi (Sonderausgabe) olarak yıllık vergi denkleştirme beyannamesinde belirtilerek vergiden düşürülebilir. Bunun için şu belgelere ihtiyaç vardır: Vergi denkleştirme formuna yatırılan borç yazılır. Forma ek olarak banka dekontu, paranın SGK hesabına yattığına dair banka makbuzu (Almanca tercümeleriyle), SGK tarafından gönderilen borç tahakkuk cetveli (Almanca tercümesiyle beraber, orjinalinin kopyası), Almanya’dan gönderilen paranın nereden alındığının kanıtını hazırlamak gerekir. Şayet parayı kendi banka hesabınızdan çektiyseniz banka, kredi aldıysanız, kredi sözleşmenizi vergi beyannamesiyle birlikte Alman Vergi Dairesine (Finanzamt) göndermeniz gerekiyor. Bu hususta gerekli bilgiyi muhasebecinizden veya mali müşavirinizden (Steuerberater) alabilirsiniz. Emeklilik primleri, 2016 yılı ilk altı ay için günlük 17,57 TL’ye çıkarıldı. Önceki yıllarda senede iki defa arttırılan pirimler, bundan böyle yıllık geçim indirimi ve enflasyon oranlarına göre hesaplanacak. Dolayısıyla günlük prim ödemeleri piyasa ve ekonomiye endeksli olarak büyük bir artış gösterecektir. Türkiye’de emekli maaşlarından kesinti Maliye bakanlığının aldığı bir kararla, Türkiye’de SGK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’ndan maaş alan emeklilerden şubat ayı itibariyle aylık 24 TL Suriye’ den gelen ilticacılara verilmek için kesilecektir. Kesintiler, alınan emekli maaşlarının tutarına göre hesaplanıyor. Örneğin 1.300 TL alan emekliden 24 TL sosyal yardım fonuna para kesiliyor. Emeklilere ait bu kesintilerle ilgili bilgi verilmemiştir. Türkiye’de uzun süre arabayla kalma 2015 yılında yürürlüğe giren yabancı plakalı araçların Türkiye’de kalma süreleri altı aydan iki yıla çıkarıldı. Düzenleme ile ilişkin 14 Eylül 2015 tarihli 2015/8113 sayılı Bakanlar kurulu kararı 29501 sayılı Resmi Gazetede 13 Ekim 2015’te yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu karar daha ziyade Almanya’dan emekli olup da Alman plakalı otomobiliyle Türkiye’de uzun kalmayı tasarlayan emeklilere kolaylık sağlıyor. Yurt dışında ikameti olan kişilerin, adlarına kayıtlı veya bir başkasının adına kayıtlı şahsi kullanıma mahsus taşıtları geçici olarak Türkiye’ye getirebilmeleri için, kişinin son bir yılda 185 gün yurt dışında bulunması gerekmektedir. Mavi kartlı çifte vatandaş olan vatandaşlarımız da dahil Türkiye’de 730 gün yani iki yıl vasıtalarını kullanım hakkı doğuyor. Geçici giriş müsadesi için Turing ( Türkiye Otomobil Kulübü) den Çocuk yetiştirme süreleri Almanya’da doğum yapan ev hanımları 1992’den önce doğum yapmışlar ise her çocuk için bir yıl emeklilik hakkı kazanıyordu. Yeni yasaya göre onlar da iki yıl emeklilik hakkı alacak. 1992 yılından sonra doğan her çocuk için üç yıllık emeklilik süresi hesaplanmaktadır. Çocuklardan dolayı emeklilik sürelerinin hesaplanması için Alman Emeklilik Sigortasından temin edebileceğiniz V800 adlı formu doldurup, çocukların doğum kayıt örnekleriyle (Gebursurkunde) Alman Emeklilik Sigortasına başvurulması gerekmektedir. Annelik emekliliği düzenlenmesinde 1992’den önce doğan çocuklar için yaklaşık 25 € tutarında artış oldu. 1992 yılından önce doğan üç çocuk için aranılan beş yıllık sigortalılık süresi şartlarını yerine getiremeden 1980 yılında paralı kesin dönüş yapan yüzlerce ev hanımı için çocuklardan dolayı Almanya’dan emeklilik hakkı doğmuş oldu. Türkiye’ye dönüş yapan ev hanımlarına bu haklardan yararlanmalarını öneririz. geçici giriş belgesi almaları gerekiyor. Bu belge yalnız yabancı uyrukluları kapsıyor. İki yıllık kalma süresi biten araçların tekrar yurt dışına çıkıp 185 gün Almanya’da kalma kaydıyla tekrar iki yıllık Türkiye’de kalmaları mümkün oluyor. Arabasıyla Türkiye’de uzun kalmak isteyen vatandaşlarımız Alman Emeklilik kasasından aldıkları tanıtma kartı (Türkçeye tercümeli) yıllık sigorta ücretinin yatırıldığına dair belgeyle, konsolosluklara müracaat ederek belgeleri Türkçe olarak onaylatmaları gerekmektedir. Daha geniş bilgi için, konsoloslukların danışma bürolarına müracaat edilebilir. Yurtdışından emeklilik borçlanması Türkiye’den 4-a sigorta kolundaki bir iş yerinde çalışmışlığınız varsa, şu anki ismiyle (SGK) Sosyal Güvenlik Kurumuna borçlanma işleminizi başlatabilirsiniz. 4-b sigorta koluna eski ismiyle Bağ-Kur’a ise eski ismiyle SSK’da çalışmışlığınız yoksa ödemeleri mecburen yapmanız gerekmektedir. Bağkur şartlarına göre SSK kurumu yeni ismiyle (SGK) Sosyal Güvenlik kurumu emeklilik borçlanmasını daha az alıp, emeklilik ödemelerini Bağ-Kur veya emeklilik kasalarına göre daha fazla ödeme yapmaktadır. Şu an emeklilik borçlanmaları yalnız Bağ-kur veya emeklilik kasalarına yapılmaktadır. Sosyal Güvenlik kurumuna emeklilik ödemeleri ise son çalıştığınız iş yeri SGK ise ödemeleri kabul etmektedir. Üstün Gözler 0178 / 849 05 25 5 ne? nerede? ne zaman? Öcher Bend AACHEN GELENEKSEL LUNAPARKI 26 Mart - 11 Nisan 2016 arası Aachen Bendplatz 1413‘den bu yana düzenlenen lunapark -küçük-büyük herkese eğlenme 9. 19. olanağı sunuyor. Saat 14-24 arası açık olan lunaparkta kapanış gecesi havai August fişek gösterisi Täglich ab 14 Uhr de var. Giriş ücretsiz. BAUMESSE AACHEN AACHEN İNŞAAT FUARI 22 Mart - 24 Nisan 2016 arası Ev inşaatı, tamiratı ve enerji alanında bölgemizdeki bir çok firmanın stand açacağı fuarda evinizde yapmayı düşündüğünüz değişiklikler hakkında fikir edinebilirsiniz. Giriş ücretli. BÜTÜ SINAVLARI BA ARMAK BÜTÜ SINIF GEÇMEK AB TUR YAPMAK ! IFLAR N SIN R! RSLE N DE ! ADAR EYE K S AN L KULD LKO Herşey çocuklarımızın başarısı ve geleceği için... www.bend-aachen.de ZAB - MESLEK VE ÖĞRENİM FUARI 18 ve 19 Mayıs 2016 Her yıl düzenlenen ZAB Fuarında bölgemizdeki meslek okulları ve konu ile ilgili kuruluşların standları yer alacak ve ziyaretçilere kendilerini tanıtma fırsatı bulacaklar. Meslek seçimi yapmayı düşünen öğrenciler için ilginç bir fuar. Sabahları 9:00’da açılacak fuara giriş ücretsiz. Öneririz. FAMILIENTAG AACHEN ŞEH. BİR. AİLELER GÜNÜ 22 Mayıs 2016 Her yıl Mayıs ayında düzenlenen Aileleler Günü nedeniyle Aachen ve ilçelerinde bir çok kültürel, sosyal ve sportif etkinlikler ve eğlenceler düzenleniyor. Bu etkinlikler tamamen ücretsiz. İnternette daha ayrıntılı bilgi için: www.staedteregion-aachen.de n asse a al al l 49,- APAG P2 Pauwelsstr., Aachen Breslauerstr., Aachen 10.04. 22.05. 24.04. 29.05. 03.04. AktionsNACHHILFE... 08.05. Angebot Am Gut Wolf, Aachen ...die HILFT! * Jetzt nur 05.05. 26.05. bir kereye mahsus 49 € indirim kazanın. K lle Aktionsenda NACHHILFE... aDevlet m r yardımından o Angebot hulf c S şimdi ...die HILFT! ayararlanarak, lle * kayıt Jetzt Uniklinikum Debystr., Aachen Bizim Aachen Dergisi NACHHILFE... okurları için özel: ...die HILFT! Bu kuponu getirin ve Bahnhofstr., Alsdorf 10.04. 08.05. Bahnhofstr., Alsdorf Heerweg, Düren 10.04. 08.05. 17.04. 22.05. 49,- Schumanstr., Würselen * im ersten Monat nach Anmeldung 15.05. Aktions16.05. Nachhilfezentrum Angebot Aachen 49,- Am * Jetzt Kraftwerk Peterstr. 81/83 • 52062 Aachen nur 0241/46829014 03.04 / 24.04. Weisweiler, Eschweiler * im ersten Monat nach Anmeldung 29.05. 02405 - 40 89 400 • www.melan.de lass K e l al SCHNELLrmen o Nachhilfezentrum hulf Aachen c S UNKOMPLIZIERT alle r 81/83 PROFESSIONELL Peterstr. 81/83 Aachen Peterstr. h•e52062 c ä F 52062 Aachen 0241/46829014 alleINDIVIDUELL * im ersten Monat nach Anmeldung 0241 / 46 82 90 14 SCHNELL Nachhilfezentrum UNKOMPLIZIERT Mariadorf PROFESSIONELL Eschweilerstr. 70 • 52477 70 Alsdorf Eschweilerstr. 52477 Alsdorf 02404/9030210 INDIVIDUELL 02404 / 90 30 210 Nachhilfezentrum Nachhilfezentrum Peterstr. 81/83 • 52062 Aachen Eschweilerstr. 70 • 52477 Alsdorf Übacher Weg 37 Aachen Her an size yardıma hazırız. Internet üzerinden de basvurabilirsiniz. r nur cve yaptırın heçocuğunuz ä F lle geçsin... a sınıfını en 0241/46829014 Pe Mariadorf 52477 Alsdorf 02404/9030210 02404 / 90 30 211 E-Mail:[email protected] ww w.nachhilfezentrum-aachen.de N Es 0 6 fikir fırtınası ve bu da otomatikman eğitim kalitesine yansıyor. Eyaletimiz NRW’de Eğitim Kalite(sizliği)miz Almanya Eğitimciler Sendikası, öğretmenlerin ülke eğitim politikasına bakışlarını tesbit amaçlı bir araştırma yaptırdı. Eğitim politikalarının öğretmenlerden alabildiği ortalama not ise, zayıf ile orta arası, ancak geçer oldu. Bu sonuç Eyaletimiz NRW’de ise, 4,2 yani zayıfa yakın. Forsa Araştırma Enstitüsü’ne yaptırdıkları araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşan Almanya Eğitimciler Sendikası (VBE) Başkanı Udo Beckmann, eğitimcilerin görevlerini severek yaptıklarını fakat bilhassa yoğunlaşan mülteci akınıyla eğitim verebilme şartlarının daha da ağırlaştığını belirterek, ülke eğitim politikalarının reel şartlara uygun hale getirilmesinin önemini vurguladı. Almanya’da, en yoğun göçmen asıllının yaşadığı eyaletimiz Kuzey Ren Westfalya’daki (NRW) okullarla ilgili birkaç rakam ise şöyle: Eyaletteki 5.500 okulda, öğrenci sayısında 12 yıldır devam eden gerileme, 2015 içinde de, 21.000 azaldı. NRW’de 1.920.000 öğrenci okula gidiyor. Eyalet İstatistik Dairesi rakamlarına göre, 103.000 çocuk Hauptschulelere gidiyor. İlkokula giden çocukların sayıları ise, 620.000. Liseli öğrencilerin sayısı, 532.500. Realschulelere giden öğrencilerin sayısı ise, 248.500. Gesamtschuleli talebelerin sayısı ise 279.500. Eyaletimiz NRW, eyaletler arası eğitim seviye ve kalitesinde ise, sondan ikinci yani; 15. sırada. Eyalet Başbakan Yardımcısı ve Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann’ın bu göreve geldiğinde, mesleğinin de öğretmen olması münasebetiyle eyalet eğitim politikalarında bilhassa kaliteye yönelik çok ciddi değişimlerin olabileceğini düşünmüştük. Fakat zaman, bu beklentinin beyhude olduğunu gösterdi. Okullarda şartlar iyileşmek şöyle dursun, her geçen gün daha da kötüleşiyor. NRW’de okullar, hem yapı hem de eğitimde kalite noktasında, kelimenin tam manasıyla dökülüyor. Demografik değişim ve kültürel zenginliğin beraberinde getirdiği değişim zaruretleri, eğitim politikacıları tarafından bir türlü görülmek istenmiyor ve her araştırma sonucunda ortaya çıkan negatif tablo, suni tartışmalarla zamana yayılıp unutturuluyor. Bazan da fatura öğretmenlere kesiliyor. Öğretmenlerin, bizlerin avukatlığına ihtiyaçları yok. Onlar gerçekten zor şartlar altında, kısıtlı imkanlarla çalışıyorlar. 155.000 öğretmenin görev yaptığı NRW’de, geçen yıl 5.766 öğretmen kadrosu açılmasına karar verildi. Bu yeni kadrolar, mevcut açığın bir kısmını kapatırken, yeni öğretmen ihtiyacı ise 6.000 civarında. Eyalette başlatılan yeni eğitim sistemi (Inkulusion) için ise, politikacıların duymak istemedikleri 7.000 eğitimciye, öğretmene ihtiyaç var. Çalışma şartlarından dolayı, öğretmenlik mesleğine ilgi ise her geçen gün azalıyor. Öğretmen kadro açıklarının meslekten eğitimci olmayan hızlandırılmış kurslarla ‘öğretmen’ yapılanlarla kapatılması ise, tartışılmaya muhtaç. Yeni araştırmada tekrar ortaya çıkan taleplerden biri de; okullarda ihtiyaç olan okul psikologları ve eğitim sosyal danışmanlarıyla, sosyal eğitimciler. Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle reel ihtiyaca cevap verebilecek bu eğitimcilerin atanmamalarının yükünü ise öğretmenler çekiyor Çocukları okullara gidenlerimiz bilirler; Yapılacak bir etkinlik için ailelerden para toplanıyor. Fotokopiler için altı ayda bir ailelerden bağış alınıyor. 30-40 yıldır kullanılan eskimiş veya eksik eğitim araç ve gereçleri ile anlatılan dersler, öğrencilerde sadece tasavvur olarak kalıyor. Sınıflardaki öğrenci sayısının kalabalıklığı, öğretmenleri aşırı yoruyor. Buna çalışma şartlarından dolayı aşırı yıpranmalarına rağmen, öğretmenlerin 67 yaşına kadar çalışma mecburiyetini ekleyin ve kaliteli eğitim bekleyin. Öğretmenlerin maddi sebeplerden dolayı mesleki eğitim geliştirme içseminerlerine gönderilmemesi ise tam bir muamma. Bunu şimdilerde, en yoğun mülteciye ev sahipliği yapıldığı da eklendiğinde eğitimcileri bekleyenleri varın sizler düşünün. Öğretmenler raporlu olduğunda da, dersler boş geçiyor. Branş dışı öğretmenler çocukları sınıflarda sadece meşgul ediyorlar. Mevcut öğretmenlere branşları olmamakla birlikte yeni yeni branşlarda ‘asistanlık’ gibi uyduruk tanımlamalarla, branş derslerine mecburi kılmaya başlanması ise akıllara ziyan. Evet, layıkıyla işlenmeyen ders konuları ise imtihanlarda soru olarak çocukların önüne konuyor. Bu arada okullarda mülteci çocukların yığılmasıyla, eyaletin zaten çok istekli bakmadığı Türkçe gibi anadil dersleri çok büyük tırpan yiyecek. Türkçe sevdalılarımıza duyurulur. Buna ilaveten yeni istihdam edilen Türkçe öğretmenlerinden sayıları hiçte az olmayan kısmı, memurlukları veya işyerleri garantilendikten sonra Türkçe dersini bile vermek istemiyor ‘Ben sadece branş dersimi vereceğim’ diyor. İlginç değil mi? 7 fikir fırtınası 2002 yılından bu yana Allianz’da Gayrimenkul Finansmanı olmak üzere, 2006 yılından En uygun sigorta ile itibaren de bağımsız bir temsilci en uygun koşullar olarak ekibimle birlikte 3000 müşterinin güvenini kazanmayı Allianz Forward kredisiyle ev ve gayrimenkul ödemelerinde başardık. gelecek 3 yılın taksitlerini bugünün faiz oranlarıyla Güçlü olduğumuz yönlerimiz sabitleyebilirsiniz. müşterilere hizmet vermekle Eyaletimiz NRW’de, birincisinden istenilen sonuç alınamamış olunmalı ki, boş geçen dersler konusunda yeniden geniş çaplı bir araştırma daha yaptırılıyor? Allah’tan, eğitimin başında bu sektörden gelen bir bakanımız var. Bir de alana yabancı biri bu bakanlıkta olsaydı, kim bilir neler yaşardık! Eyaletimiz NRW’deki okulların durumlarıyla ilgili 4.873 okula gönderdiği, 1.021’inin cevapladığı buharı üstünde bir araştırma daha da varki, sonuçlara şaşırmayanlara şaşarım: Okul binaları harabe gibi. Rüzgarı ‘Gel! Gel!’ diyen pencereler, yağmuru sınıflara akıtan çatılar, bilhassa kız çocuklarının kesinlikle kullanamadıkları, sıhhatli hiç bir akıl sahibinin asla içeri giremeyeceği tuvaletler, spor salonlarının hem yapı hem araç gereçlerinin perişanlığı, öğretmen ve idari odalarının döküntülüğü, teneffüs alanlarının, ‘Burası neresi?’ dedirttiği mekanlar, sıvaları boyaları dökülmüş ve her harekette dökülen rutubetleri hemen gözünüze çarpan duvarlar, merdivenler, eyaletimiz okullarında % 85’lik bir oranla yıllardır istisna değil, genel durum halinde. Cevap gönderen okulların sadece % 15’inde durumlar eh idare eder vaziyette. Cevapları yazan okul müdürlerinin beyanlarına göre, her okulun bahsi geçen arızaların giderilmesine yönelik restorasyonlar için okul başına, politikanın hiç sıcak bakıp, kapak kaldırmadığı yarım milyon Euro lazım. NRW eyalet okullarımızdaki tamiratlar için yaklaşık 2,45 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Okulların, yani öğrencilerin, son zamanlarda emlak piyasasının, enerji sektörü, ilaç sanayi ve ulaşım sanayi ile telekominikasyon alanlarının lobisi olmadığından olmalı ki, politik akıl okullara maddi kaynak ayırmada devamlı top dolandırıyor. Sanki, eskimiş ve arızalı pencereler, kapılar ve camların, çocukların üzerine düşüp bir kaçının hayatına malolmasını mı bekliyorlar ne? Eyaletlerin uhdesinde olan eğitim politikalarında yapılması gerekenlerin savsaklanması konusunda partiler arasında hemen hemen hiçbir fark yok. Sadece konunun ifadesinde kullanılan kavramlar biraz farklı o kadar. Eyalet Veliler Birlikleri, bu gidişatın birazcık olsun iyiye doğru değişmesi için devamlı taleplerde bulunurken, politikacıların bu alanda oldukça ağırdan davranmalarını anlamak gerçekten zor. Bugünün kalitesiz eğitimli gençlerinin, yarınların kalitesiz eğitimli yetişkinleri olduğunu niye görmek istemezler, merak etmemek mümkün değil. Memleketlerinde çıkarılan savaşlardan dolayı, ölüm çemberlerinden geçerek zar zor buralara kadar gelebilmiş mülteci çocukların eğitimleri en çok eyaletimizi daha doğrusu; yeni öğrenci tipleriyle karşı karşıya kalan öğretmenlerimizi, okulları yani yaşadığımız şehir belediyelerini uğraştıracak. Tek kelime Almanca bilmeyen mülteci çocuklarının okullu olmalarının eyaletimizdeki hantal eğitim politikalarını değiştirip değiştirmeyeceğini çok yakında göreceğiz. Gerekli reformların yapılıp, maddi kaynakların sağlanmaması ve ihtiyaç olan personelin istihdam edilmemesinin sonuçlarını, başta eğitim politikacılarımız olmak üzere yasama ve yürütmede görevli ve sorumlu herkesin, tahmin etmekten uzak olmadıklarını ümit ediyoruz... Muhsin Ceylan ve uzmanlığımızla sınırlı değil; Devlet Desteği Olanağı aynı zamanda iş hayatına yeni Emin olmak, her zaman başlayanlar ve genç emniyetli olmak meslektaşlarımız için yükselme anlamına gelmez! olanakları sağlayan meslek Günümüzde zorunlu eğitimi, sürekli eğitimsigorta ve hizmet yapılması gerekenler artık içi eğitim de sunuyoruz. sadece motorlu araçlar değil! Sigortalarınız için alabileceğiniz Güveniniz için size teşekkür devlet yardımları konusunda ediyoruz! bilgi edinin ve bu olanaklardan yararlanın. Kaybetmemeniz gereken zamanınız ve paranızdır! Henüz geç olmadan... Erdinc Dincer Generalvertretung Erdinç Dinçer Generalvertretung Talstraße 15 52249 Eschweiler Talstrasse 15 52249 0Eschweiler Telefon 24 03.78 55 45 Telefax 0 24 03.83 93 85 Telefon 0 24 03.78 55 45 Telefax 0 24 03.83 93 85 [email protected] [email protected] www.ed-allianz.de www.ed-allianz.de 8 kültür & sanat: Nevzat Kerman Outlook gibi), internet siteleri oluşturma programları ve programlama kursları (Joomla, HTML, CSS gibi), Fotoğraf ve Audio kursları (Photoshop, Lightroom, Fotobuch, Audacity gibi). Yeni mobil medya kursları (Smartphone, Tablet vs.) ve tabiiki video kursları (MAGIX Video deluxe) yönetmekteyim. “15 yıllık birikimi bir kitaba sığdırmak!” Nevzat Bey, öncelikle kendinizi bize biraz tanıtır mısınız? Adım Nevzat Kerman. 2 Temmuz 1977’ de Dortmund/Almanya’da doğdum. Nevşehirli gurbetçi bir ailenin üçüncü ve son çocuğuyum. Bekarım. Lise eğitimimden (Abitur) sonra, Dortmund’ta teknik üniversitede makine mühendisliği ve ardından RWTH Aachen’de havacılık ve uzay mühendisliği okudum. Ardından iki senelik bir eğitim sonrası Münster Üniversitesi tastikli “Yetişkin Eğitimi Sertifikası (Erwachsenen Pädagogische Qualifikation) unvanını aldım. 2006’dan beri ECDL ve Xpert Trainer/Master belgesi sahibiyim (Europäischer Computer Führerschein). Böylece Avrupa’da geçerli olan bilgisayar sertifikası için öğrencileri hazırlayabiliyorum ve sınav yoklaması hakkına sahibim. Şu an, Aachen uçak ve uzay bilimleri fakültesinde değişik projelerde yer alıyorum ve bunun yanında profesyonel bilgisayar dersleri veriyorum. VHS’de ne zamandan beri çalışıyor ve hangi tür dersleri veriyorsunuz? Bilgisayar dersi vermeye 18 yaşında başladım. İki sene sonra Volkshochschule Dortmund’ta, üniversite eğitimi esnasında, Windows Office kursları yönettim. VHS Aachen’a 2003 yılında başladım. Serbest doçent olarak temel bilgisayar kursları yanında, Office kursları (Word, Excel, PowerPoint, Access, Bunun dışında şirketlere ve okullara profesyonel ihtiyaçlarına göre özel dersler uyguluyorum ve danışman olarak hizmet veriyorum. “Videobearbeitung mit MAGIX Video deluxe 2016, Praxiseinstieg” kitabının ortaya çıkması nasıl gerçekleşti? Kitabınızı nerede bulabilir ilgi duyup almak isteyenler? Temmuz 2015’de MITP yayımevi benimle iletişime girdi. MAGIX Video deluxe hakkında bir kitap oluşturabilecek bir yazar arıyorlardı. Almanya çapında bu programı öğreten ilklerden olduğum için internet sitemi ve çeşitli yerlerde verdiğim kursları araştırdıktan sonra, beni uygun görmüşler. Çok yoğun fakat keyifli bir çalışma oldu ve iki buçuk ay içinde 15 senelik MAGIX Video deluxe ve çekim tecrübemi kitaba aktardım. Bilgisayar desteğiyle MAGIX Video deluxe programı ile bir filmin montajını, seslendirmesini vs. öğrenmek isteyen varsa, bu kitap ile temelden en önemli tekniklere ve ileriye bakışlı bir çok pratik bilgiye sahip olabilir. Kitabım Almanya, Avusturya ve İsviçre’de bütün kitabevlerinde bulunuyor. Amerika’dan Japonya’ya kadar uzanan birçok online kitap sitelerinde de mevcut. Benim veya yayımevimin internet sitesinden de edinilebilir (www.nevzat-kerman.de) (www.mitp.de/172). Video çekip, kesip/yapıştırmak gibi şeyler güünümüzde “in” oldu. İlgi duyan kişiler sizinle nasıl ilişkiye geçebilirler? Evet bügünlerde video çekimleri kolaylaştı. Cep telefonları, Action Cam’ler veya havadan çekim yapan droneler. Videokliplerden güzel bir film oluşturmayı öğrenmek isteyenler VHS Aachen’da (18 ve 19 Haziran 2016) ve VHS Heinsberg’de (12, 13, 19, 20 Kasım 2016) yönettiğim MAGIX Video deluxe kurslarını ziyaret edebilir. Kursları VHS’lerin internet sitelerinde de bulabilirler. Gelecek planlarınız nelerdir? Bugüne kadar hobimi ve işimi aynı zamanda yapabildiğim için çok mutluyum. Eğer bu şekilde devam edebilirsem tekniğin durmak bilmeyen yolunda keşfettiğim bilgileri öğrencilerime taşımak isterim. İlerde bir veya iki tane daha yazmak istediğim kitap var. Birisi Excel ile ilgili olacak; pratik ve kısa zamanda öğrenmeyi sağlayacak. Gelecekteki çalışmalarınızda dergimiz adına size başarılar dileriz. Mine Nart 9 kültür & sanat: CANEL YAY artık çalınamaz hale geldiği için daha iyi bir gitar aldı. Hangi sıklıkla gidiyorsun müzik okulundaki bu kursa? Kursumuz haftada bir kez salı günleri ve yaklaşık 30-45 dakika sürüyor. Haftada 30 ile 45 dakika arası bir kurs süresi yeterli oluyor mu gitarı öğrenmek için? “11 yaşında, gitarda NRW eyalet birincisi!” Bu röportajın bir özelliği var benim için. Bugüne kadar hep yetişkin olan kişilerle röportaj yaptım. Onlarla Türkçe konuştum; Almanlarla yaptığım görüşmeleri de Almanca yapıp, sonra Türkçe'ye tercüme ettim. Şimdi ise karşımızda 11 yaşında, Türkiye kökenli, Aachenlı bir gencimiz var. Sohbetimiz onun anlatım şekliyle sürüyor. Biraz Türkçe, takıldığı yerlerde de Almanca... İşte karşınızda bir doğal yetenek. Onu ileride de takip edeceğiz; yeni başarılarını duyurmaktan da gurur duyacağız... Bir yetenek kolay yetişmiyor! Canel bize kendini tanıtır mısın? Benim adım Canel Yay. 24 Mart 2005 tarihinde Aachen/Burtscheid'da Marienhospital'da dünyaya gelmişim. Reumontstrasse'deki Montessori Schule'yi (ilkokul) bitirdikten sonra, bu yıl Couven Gymnasium'a (lise) başladım ve 5. sınıfta okuyorum. Klasik gitar çalmaya ne zaman başladın? Beş yıldır gitar çalıyorum diyebilirim. Annem, bana daha küçükken, gitar hakkında çok şey anlatmaya başladı, gitar çalmamı istediğini söyledi. İnternette resimlerini gösterdi; benim de ilgimi çekti. Annem bana basit bir gitar satın aldı ve evde kendi kendime çalmaya başladım. Çok hoşuma gitti diyebilirim. Daha iyi öğrenebilmem için beni Aachen'daki Musikschule'ye (Müzik okulu) kaydettirdi. Fakat sıra beklemek gerektiyordu ve yaklaşık iki yıl bekledim. Okula başvurduğumuzda 5 yaşındaydım ve iki yıl sonra 7 yaşında okula kabul edildim ve dört yıldır da halen devam ediyorum. Kaydolduğum zaman annem bana eskisi Tabiiki hayır! Kursta, hocamız sürekli yeni parçalar veriyor bize. Evde, o yeni parçaları sürekli çalışmam gerekiyor; hergün. O parçayı öğrendiğimiz zaman, yeni bir parçaya başlıyoruz. O nedenle de evde sürekli gitar çalıyor ve o parçayı öğrenmeye çalışıyorum. 25 puan üzerinden 24 puan alarak yaklaşık 20 yarışmacı arasından eyalet şampiyonu olduk. Peki bunun Almanya çapında yapılan eyaletlerarası bir şampiyonası da var mı? Evet var. Ama, bu sefer de yine yaşım tutmadığı için oraya katılamıyorum. Oraya ancak üçüncü yaş grubundakiler (14-18) katılabiliyor. Eyalet yarışmasında belli bir ödül kazandınız mı? Evet. Katılan herkese, üzerinde katılanların adlarının yazılı olduğu birer Plakat (poster) verdiler. Yakın bir tarihte, eyalet çapında yapılan bir yarışmada, kendi yaş grubunda eyalet birincisi oldun. Biraz bundan bahseder misin bize? Evet. "Jugend musiziert" (Gençler müzik yapıyor) adı altında yapılan, eyalet çapındaki bir yarışmada birinci oldum kendi yaş grubumda. Ben 2014 yılında, Aachen'da yeni başlayanlar grubunda (8-11 yaş arası) yarışarak birinci olmuştum ama eyalet çapındaki yarışmaya yaş grubum yetmediği için katılamadım. Çünkü eyalet çapındaki yarışmalar 11-14 yaş grubu içindi. 2015 yılında, 2. yaş grubuna geçerek, Aachen'da tekrar yarışmaya katıldım ve yine birinci seçildim. Yaşım tuttuğu için, bu kez eyalet yarışmalarına katılabilirdim, ama bu yıl yarışmalar "düet" dalında idi. Eyalet çapındaki yarışmalara Güney Kore kökenli, hem okul, hem de müzik okulundan arkadaşımla birlikte katıldık. Kısa bir süre önce, Detmond'da yapılan yarışmada Çevrendekilerin tepkisi ne oldu? Ailem ve arkadaşlarım çok sevindiler. Gurur duyuyoruz seninle dediler. Gelecek için planların neler? Gitar çalmaya devam edeceğim. 5 yaşımdan beri Butscheider Turnverein'da (BTV) futbol oynuyorum. Son zamanlarda allerji sorunlarım nedeniyle ara verdim ama yaz sezonunda tekrar başlayacağım. Meslek olarak da pilot olmak istiyorum. Amcam pilot ve ondan uçaklar ve teknik hakkında çok şey öğrendim. Olmazsa, doktor olurum belki. Söylemek istediğin şeyler var mı? Benim yaşımdaki herkese mutlaka bir şeylerle ilgilenmelerini ve çaba sarfetmelerini öneririm. Müzik, spor veya başka bir şey. Çabalayınca başarı gelir. Başarılarının devamını dilerim. Günal Günal 10 yaşama dair sözü dinlememe gibi davranışlar babaya söylenmekle tehdit edilir veya baba tarafından cezalandırılırdı. Bizim nesilden olup da babasından bir kere bile dayak yememiş bir çocuk olmak hakikaten az rastlanır bir durumdur. Baba olmak öğrenilir! Son zamanlarda karşılaştığım ‘baba’ olmuş erkekler ve onların çocuklarıyla kurmaya çalıştıkları ilişkiler, beni ‘iyi bir baba nasıl olunur?’ ve ‘her baba olduğunu söyleyen erkek, gerçekten ‘baba’mıdır?’ gibi soruları düşünmeye ve cevap aramaya sevk etti. Ben her zaman ‘baba’ olmanın, anne olmaya kıyasla daha zor bir iş olduğunu düşünmüşümdür. Çünkü anneler, bebek rahimlerine düştükten sonra, vücutlarında, hormonlarında ve psikolojilerinde yaşanan değişikliklerle anne olmayı, bebekleri doğmadan önce de yaşayabiliyorlar; babalar ise vücutlarında ve hayat düzenlerinde bir değişiklik olmadığından dolayı baba olduklarını, ancak bebekleri doğduktan bir müddet sonra anlayabiliyorlar. Ayrıca bildiğiniz gibi ‘annelik’ güdüsü, açlık, susuzluk, cinsellik gibi birincil güdülerden olup, öğrenmeye dayanmaz ve türün bütün bireylerinde doğuştan vardır. Anne olmayan veya olamayan kadınlarımız dahi bu güdüleri sayesinde, tüm çocuklara sevgi ve koruma duygularıyla yaklaşırlar. Oysa babalık güdüsü diye bir güdü bulunmamaktadır, yani babalık sonradan öğrenilen bir şeydir. Sanırım bizler, yani bundan 30-40 yıl önce çocuk olmuş olanlar, babaları- mızın sadece biz uykudayken bizlere sevgi gösterdiği son nesil olmalıyız. O zamanlar baba için ‘eve ekmek getiren’ sıfatı yeterli olabilirdi. Hiç kimse, hatta annelerimiz bile ,eşinden çocuğun bakımı konusunda kendisine destek olmasını beklemezdi. Babanın; çocuğun beziyle, banyosuyla, yemesiyle, giyinmesiyle, uyutulmasıyla herhangi bir ilgisi olmazdı. Üstelik bazı anneler o zaman da çalışıp eve ekmek getiriyorlardı. Sadece en küçük çocuksanız ve hafta sonları bir yere gidilecekse, sizi kucakta taşıma işi babanıza ait olurdu. Tabii, gün içerisinde yapmış olduğunuz her türlü yaramazlık, kırma, dökme, yemek yememe veya ders çalışmama, anne Eskiden de çocukların anne-babalarının davranışlarını örnek aldığı bilinirdi, ancak cinsiyet ayrımı yapılırdı. Babanın sadece oğluna rol model olduğu düşünülürdü. Kız çocuklarının babalarıyla bir sorunlarını paylaştıkları veya kafalarını kurcalayan şeyleri onlara sordukları pek yaşanan şeylerden değildi. Hatta kızına elbise alan babalara da pek rastlanmazdı. Bugün bile düşünürüm, babamız eve geldiğinde, kardeşlerimle kapıya dizilir ve terliğini ayağına verirdik de, annemiz işten geldiğinde kapıda dizilip, terliğini vermek aklımıza neden gelmezdi veya neden bu bizden beklenen bir davranış hiç olmamıştı? Ya da neden hep en son annemizin tabağına yemek konurdu, neden babam oturmadan ve yemeğe başlamadan yemek yenemezdi de, annem oturmadan yenebilirdi? Annelerimizin eşlerine gösterdikleri saygı bizim de alt bilincimize işlenirdi. Zaman içerisinde pek çok şey değişti elbette. Kişilik farklılıkları ile değişmekle birlikte, gebelik sürecinde tüm değişiklikleri eşiyle birlikte yaşayan erkekler (buna kilo almak dahil!) olmakla beraber, gebelik kontrollerine bir kez bile eşiyle gitmeyen erkeklerde var. Çocuk doğurmanın zorluğu unutulmaz. Fakat kabul edelim, tüm o zorlu aşamaları atlattıktan sonra anne, bir şekilde ne yapacağını içgüdüsel olarak bilir. Peki ya baba? Genelde hazır olmaz. Bebeği nasıl tutacağını, neyi ne yapması gerektiğini bilmez. Hatta bebeği her kucağına alışında gözlerinizi üzerinden ayıramazsınız, ya düşürürse diye! Hamilelik döneminden itibaren tüm bilgilenme ve egzersiz çalışmalarına artık babalar da ilgi göstermekte; baba olmak, doğum sonrasında başlayan bir süreç olmaktan çıkmaktadır. Baba, sadece anneyi yaşamsal ihtiyaçlar açısından destekleyen kişi değil, bebeğin her türlü gelişiminde aktif olarak yer alan kişidir. Başta şartların dayatmasıyla oluşan bu değişime artık pek çok baba, gönüllü olarak katılmaktadır. 11 yaşama dair Bebekle birlikte geçirilen zaman, bakımına katkı yapmak değil, ilişkinin önemli bir parçası olmak için uğraşmak anlamını taşımaktadır. Alt değiştirmek, beslenmesine, uykuya geçişine yardım etmek, babayı anne kadar önemli bir duygusal etkileşim aracı kılmaktadır. Bakımına katkısı yoğun olan babaların bebeklerini daha iyi tanıdıklarını, cinsiyetlerine ait bilgileri daha kolay edindiklerini bilinmektedir. Bütün bu süreçler içerisinde anne ve babanın bebeğe, eşit mesafede duruyor olduklarını hissettirmelerinin en önemli kazanım olduğunu bilmeliyiz. Anne ve babasına eşit düzeyde güvenen, karşılıklı duygu ve düşüncelerini onlarla paylaşabilen, birbirlerini gerçek anlamda tanıyan aile bireylerinin ilişkilerinin daha güçlü olacağı kesin. Tüm paylaşımlar, rol model olarak anne ve babanın örnek alınmasına yardımcı olacaktır. Basit ve günlük ihtiyaçlar gibi görülen bu süreçler, duyguların anlaşılmasına ve ifade edilmesine de yardımcı olacaktır. Sevgili babalar; her akşam belli bir zaman dilimini ailenize ayırın. İsterseniz ev işlerinde eşinize yardım edin, isterseniz çocuğunuzu bir sonraki okul günü için hazırlayın. Oyun vaktini unutmayın, bunu da rutine sokmanız gerekiyor. Çocuğunuz için hayatındaki tek erkek rol modelin siz olduğunu biliyor muydunuz? Nasıl davranması gerektiğini sizi izleyerek ve taklit ederek öğrenecek. Sizi ilgili ve saygılı bir insan olarak tanırsa, kendisi de insanlara öyle davranacak. Bebeğinizin ve ailenizin ihtiyaçlarını en doğru ve eksiksiz şekilde karşılamak için eşinizle sağlıklı iletişim kurmanız önemli. Birbirinizin hoşuna giden ya da gitmeyen davranışlarınızı, sorumluklarınızı konuşun. Gerekirse birlikte bazı kurallar koyun ve tüm aile bireylerinin bu kurallara uymasını sağlayın. Yani standartlarınız olsun. Sevgili anneler; yapamadıkları işler konusunda erkeklerle dalga geçmek eğlenceli olabilir. Fakat biriyle sık sık dalga geçmek ve onu küçümsemek ilişkide çatlaklar oluşmasına neden olur. Özellikle de çocuğunuzun yanında bu tip davranışlarda bulunuyorsanız, hemen vazgeçin. Çünkü onun gözünde babasını kötü şekillendirmiş olacaksınız. İyi yöneticiler (işte de olsa, evde de) çalışanlarının sivrilen yönlerini bulur ve ön plana çıkarırlar. Onları öyle bir pozisyona getirirler ki, beraberinde kendileri de başarıya giderler. Karmaşık ya da duygusal işler için baba pek doğru seçenek değildir. Dolayısıyla, daha ziyade motor becerilerini kullanabileceği sorumlulukları ona yükleyin. Tamam, klişe olabilir ama gerçek, bırakın kaslarını göstersinler! Aachen’daki Yeminli Mali Müsaviriniz . Şimdiki çocukların programları çok yoğun; basketbol maçı, bale kursu, piyano dersi derken tüm bu işleri organize etmek anneye kalıyor. Bu durumda anne karar verici, patron oluyor, baba da asistanı. İşleri bu hale getirmemek için çocuğunuzun katılacağı aktivitelere eşinizle birlikte karar verin. Eşinize şoför muamelesi yapmayın! Eşiniz farkında olmasa bile bu, insanın moralini bozan bir durum haline gelebilir. Tecrübeli Güvenilir Profesyonel bir anlayıs. ile sizlere hizmet vermeye hazırız! İnsanlar her gün biraz dinlenmeli. Çok değil, 15-20 dakika yeterli olacaktır. Bazıları için bu, gazete okumak olabilir, bazıları için Facebook’ta dolaşmak ya da hiçbir şey yapmadan oturmak. Eşinizin kendine zaman ayırmasına izin verin ve onu suçlamayın. Aynı zamanı siz de kendiniz için ayırmalısınız. Genelde anneler “mükemmel anne” olmaya çalıştıkları ve bu gerginlikle babaları da kötü etkiledikleri için işler zorlaşır. Biraz sakin olun ve ne olamadığınız değil, ne olabildiğiniz konusuna eğilin. Anneler: Eşinize yardım etmeli, ona baba olmayı öğretmelisiniz! Unutmayın, baba olmak konusunda ona ne kadar çok yardım ederseniz, emekleriniz size o kadar yol, su, elektrik olarak geri döner! Böylece siz mutlu bir anne, eşiniz mutlu bir baba, çocuğunuz da mutlu ebeveynlere sahip bir küçük birey olur. Sevgiyle kalın... Füsun Özdemir-Günal Dipl.-Kauffrau (FH) RukIye Alper Steuerberaterin Heinrichsallee 68 52062 Aachen Tel: +49 241 990 215-0 Fax: +49 241 990 215-29 [email protected] Korrektur2-RukiyeAlper-Kanzleischild.indd 1 17.04.14 13:24 www.steuerkanzlei-alper.de 12 bilmece saYfası Avrupa Birliği ülkelerinin bayrakları Aşağıdaki gördüğünüz bayraklar, Avrupa Birliği üyesi 28 ülkeye ait. Bazılarını tanıyorsunuzdur mutlaka ama hepsini bulabilir misiniz? Bayraaklardaki harfleri doğru ülkenin yanına yazdığınızda anlamlı bir cümle oluşacak. İlki bizden! A r İ T d İ A n ç e v İ k İ ü ç e g ç r e e s c h n e r A =Almanya =Avusturya =Belçika =Bulgaristan =Çek Cumhuriyeti =Danimarka =Estonya =Finlandiya =Fransa =Hırvatistan =Hollanda =İngiltere Krallığı =İrlanda =İspanya =İsveç =İtalya =Kıbrıs =Letonya =Litvanya =Lüksemburg =Macaristan =Malta =Polonya =Portekiz =Romanya =Slovakya =Slovenya =Yunanistan Resimde kaç tane genç kız var? Üçgen işlemi İşlemleri yapın Son günlerde internette karşımıza çıkan bu soruyu herkes farklı yorumluyor. İsviçreli bir sanatçı olan Tiziana Vergari tarafından bir sanat projesi olarak internete yüklediği fakat işin boyutunun büyüdüğü bu resimde siz kaç adet genç kız görüyorsunuz? Aşağıdaki sayıları, dairelerin içine öyle yerleştirmelisiniz ki, her kenardaki sayıların toplamı 28 olsun. Aşağıdaki sayıları kutulara doğru yerleştirerek işlemleri yapın. 2 4 5 6 X X X X 5 11 6 16 10 = 11 88 X = 350 X X X 4 9 8 X X 3 8 7 X = 240 X = = = 120 100 616 7 Kibrit çöpü sorusu Yanda sadece 3 kibrit çöpünü kaldırarak, üç adet üçgen yapabilir misiniz? Resimdekiler ne olabilir? Aşağıda nesnelerin sadece küçük bir bölümleri görülmektedir. Bunlar sizce ne olabilir? a b c d e 13 SPOR sayfası Stolberg’in güçlü yumrukları: Burcu Babacan Dövüş sporlarını hepimiz az çok biliriz. Genelde erkeklerin daha çok ilgi gösterdiği spor dallarıdır. Stolberg’ten Burcu Babacan, Tayland’da ortaya çıkan ve Güneydoğu Asya taraflarında uygulanan farklı bir dövüş sporu ile aktif bir şekilde ilgilenen nadir bayanlarımızdan biri. Onu ve bu spor dalını biraz daha yakından tanıyabilmek için bir söyleşi yaptık. Genelde kadınların da ilgi gösterdiği söylenebilir mi? Muay Thai bir çok kişi için bilinen bir spor dalı olmayabilir. Bu sporu bizlere biraz açıklar mısınız? Kadınlar tarafından ilgi gün geçtikçe artıyor. Buna rağmen Türk bayan olarak sadece ben varım kulüpte. Muay Thai Tayland’ın milli sporlarından biri. Yüzlerce yıl öncesinde savaşçılar tarafından geliştirilmiş bir Dövüş türüdür. Savaş sırasında kulladıkları silahları, örneğin kılıçları, kullanılamaz hale geldiğinde uygulamaya başladıkları bir dövüş türü. Dolayısıyla bu sporda dirsek ve dizler cok kullanılır. Boks ve kick içeren bir spor dalı kısaca. Tehlikeli bir spor dalı sanki. Ciddi kazalar oluyor mu? Burcu Hanım öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Merhaba. Olur tabii, memnuniyetle. Adım Burcu Babacan. 33 yaşımdayım. İstanbul kökenliyim ve Stolberg’te yaşıyorum. Osnabrück’te menejerlik okuduğumdan beri uluslarası proje müdürü olarak çalışmaktayım. Sporu kendimi bildim bileli çok severim. Gymnasium yıllarımda da 9 yıl boyunca basketbol oynadım. Üniversite yıllarımdan sonra, meslek yaşantıma başladığımda kendime yeni bir spor dalı aradım. “Muay Thai” denemeye ilk o yıllarda karar verdim ve çok sevdim. Roermonder Str. 77 52072 Aachen Training: Di./Do. 18.30 Sa. 13.30 Stolberg Turnuvalar oluyor mu? Siz de katılıyor musun? Turnuvalar oluyor ve ben şu sıralar hazırlıklar içerisindeyim. Ayrıca sizleri ve özellikle de tüm Türk bayanlarını bekliyorum. Ne kadar zamandır Muay Thai ile ilgileniyorsunuz? Yaklaşık 4 yıldır aktif olarak ilgileniyorum. Antremanlarımız Tai Kien Boxen Dojo Aachen’de gerçekleşiyor. Okulun sahibi aynı zamanda antrenörümüz oluyor. Frederik Jungheim bana göre düşünebildiğim en iyi antrenör. Avci Escrima Stock- und Waffenkampf zur Selbstverteidigung mit und gegen Hieb-, Stich- und Schnittwaffen – übertragbar auf diverse Alltagsgegenstände. Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. "Bizim Aachen" dergisi olarak başarılarınızın devamını dileriz. Funda Şen ei en ses g ! Zwochnlo inin W ste t r a e ko o b Pr Aachen Antremanda bazen ciddi kazalar da olabiliyor, evet. Genelde erkeklerle antreman yaptığımdan, ayak parmağımı kırmışlığım da var. Fakat aynı zamanda benim de erkekleri yaraladığım, kemiklerini bile kırdığım olmuyor değil. Böylelikle ağrıya daha dayanabilir hale geldim diyebilirim. Antreman sonrası işim gereği fuarlara veya toplantılara mor gözle gitmiyorsam, benim için bir sorun yok anlayacağınız. Avci WingTsun Waffenlose Selbstverteidigung in allen fünf Kampfdistanzen – direkt, effektiv, realistisch und funktionell. Prämienstr. 249 52223 Stolberg Training: Mo./Mi. 18.30 Eschweiler Röthgener Str. 57 (Eingang Mittelstr.) 52249 Eschweiler Training: Mi./Fr. 18.30 Tel.: 0177/4552191 SELBSTVERTEIDIGUNG für Frauen, Männer, Jugendliche und Kinder pur www.aachen.wteo.org 14 EĞİTİM Almanya’da Üniversite ve Akademik Eğitim Almanya’da Türkiye‘de olduğu gibi genel bir eğitim sistemi yoktur. Eyaletlere ayrılan Federal Almanya, eğitim sistemlerinde benzerlikler gösterse de, her eyaletin milli eğitim bakanlığı kendi eğitim sistemini oluşturur ve müfredatların neler içermesi gerektiğine karar verir. Dolayısıyla bu bölümde, Kuzey Ren Vestfalya’nın liseden sonraki eğitim sistemini ve akademik yolda gidilebilmesi mümkün yollarını göstereceğiz. Kısaca şöyle bir giriş yapabiliriz: Almanya’da ilkokuldan sonra ortaöğretim ve son olarak lise eğitimi alınır. Ortaokul dahil cocukların reşit olana kadar okula gitme mecburiyetleri vardır. Liseyi bitirdikten sonra, farklı üniversite formatlarında eğitimlerine devam edebilirler. Üniversite dediğimizde ilk aklımıza gelen, yükseköğretimimizi gerçekleştirebileceğimiz akademik bir ortamdır. Bu alanlar da, bilimsel, bilimsel‐pratik, sanatsal‐bilimsel ve tasarım odaklı üniversiteler vardır. Üniversiteler bilimi ve sanatı, çalışmalar, araştırmalar ve öğretim ile muhafaza etmeye ve ilerletmeye çalışmaktadır. Üniversiteler bilimsel araştırmalar yapmakla beraber, öğrencilere akademik diplomalar vermekle sorumludurlar. Önceden Diplom ve Magister diye ayrılan bu diplomalar, günümüzde Bachelor ve Master olarak ikiye ayrılır. Açıköğretimden mezun olmak mümkün olsa da, bu sistem Türkiye’de olduğu gibi yaygın değildir. Devlet üniversitelerinden başka elbette özel üniversiteler de vardır. Bu özel üniversiteler ya kiliselere, kurum ve kuruluşlara ya da dernek ve büyük şirketlere aittir. NRW’de Hochschule diye bildiğimiz üniversite programlarında her bölümü okumak mümkündür. Yani siz bir Hochschuleye gittiğinizde öğretmenlik de okuyabilirsiniz; mühendislik, tıp veya hukuk da. Bu üniversiteler de bölümlere ve enstitülere ayrılır. Burada bahsi geçen yükseköğretim sistemi genelde teoriden oluşsa da, pratik çalışmaları da içerir. Yani staj gibi pratik çalışmalar üniversite eğitiminin bir parçasıdır. Lisansımızı yaptıktan sonra mezun olabileceğimiz bölümler varken, master yapmadan mesleğimizi icra edemeyeceğimiz bölümler de vardır. Örneğin: Bir öğrenci mühendislik okuyorsa, lisansını tamamladıktan sonra, direk iş hayatına atılması mümkündür. Zira, öğretmenlik okuyan bir öğrencinin Almanya’da master yapma mecburiyeti vardır. Bu da bir öğretmenin beş senelik bir eğitim sürecinden geçtiğini göstermektedir. Fakat eğitim süreci daha farklı olan bölümler de vardır. Mesela bunlar tıp ve hukuk bölümleridir. Eğitim süreçleri daha uzun olmakla beraber, Bachelor ve Master sisteminin dışında bir uygulamaları vardır. Ayrıca, sanat alanına ilgisi olan öğrencilerin Kunsthochschulelere de gitmeleri mümkündür. Kunsthochschuleler her türlü sanat eğitimi vermektedirler. Ressamlıktan tutun da oyunculuğa kadar bu üniversitelerde bir çok farklı bölümlerde okumak mümkündür. Kirchlische Hochschule diye bilinen üniversiteler protestan ve katolik kiliseler tarafından yönetilen ve desteklenen yükseköğretim kurumlarıdır. Bu üniversitelerin ağırlık verdiği bölümler ise ilahiyat, felsefe, sosyoloji ve pedagoji gibi bölümlerdir. Yukarıda bahsi geçen üniversite olanakları çok farklı ve fazla olduğu için, Fachhochschule ile Hochschule arasındaki bir diğer fark ise, bir Fachhochschulede okuyabilmeniz için, üç senelik değil de, iki senelik bir lise eğitimi yeterlidir. bir seçme hakkının olmasıyla beraber, bu kadar çok seçenek arasından bir seçim yapmak oldukça zor olmalıdır.Dolayısıyla liseyi bitiren öğrencilerin yüzlerce üniversitenin arasında bir seçim yapması hiç de kolay değildir. Kimi üniversitelere veya bölümlere talep kontenjandan fazla olduğundan dolayı, hemen hemen her üniversite bir çok bölüm için, NC diye bilinen bir not ortalaması kararlaştırmıştır. Yani bir bölüm için talep ne kadar çoksa not ortalaması da o kadar yüksektir. Örneğin: Tıp halk arasında çok beğenilen, prestiji yüksek olan bir bölüm olduğu için bir çok insan tıp okumak istiyor. Talep de çok olunca üniversiteler not ortalamasını yükseltmek durumunda kalıyorlar. Technische Hochschule adını taşıyan yükseköğretim kurumları özellikle doğa bilimleri ve mühendislik bölümlerine ağırlık verir ve bunlarla tanınırlar. Akedemik eğitim elbette bununla sınırlı değil. Master diplomasını alan bir öğrenci, eğer isterse bir üniversitede doktorasını yapabilir, hatta profesör olma yolunda da ilerleyebilir. Bununla beraber, liseden sonra hem bir meslek sahibi olmak, yani Almanya’da bir Ausbildung yapmak hem de üniversite öğrencisi olmak mümkündür. Bu duales Studium ile gidilebilinecek bir yoldur. Aslında üniversitedeki bir bölümün pratiğe çok daha fazla yoğunlaştığı bir bölümdür. Son olarak şunu belirtmek gerekir ki, çocukların seçimi hangi yolda olursa olsun, önemli olan eğitimi desteklemek ve imkan sağlamaktır. Kendi ilgi alanında eğitim almak ve sevdiği işi yapmak her insanın doğal hakkıdır. Kuzey‐Ren‐Vestfalya’da Hochschulelerin yanı sıra Fachhochschuleler de vardır. Bu öğretim sisteminde daha çok pratiğe ağırlık verilerek, bilimsel çalışmalar yürütülür. Emine Kır 15 Yerel politika yapanlar: sevgi sakar Aachen Belediye Meclisi üyesi Sevgi Sakar sorunlarımıza sahip çıkıyor! 7. sayımızda Sevgi Hanımla “İçimizden Biri” sayfamız için bir röportaj gerçekleştirmiştik. Yerel seçimlerin hemen ertesinde yapmıştık görüşmeyi. “Aachen Belediye Meclisi için tek bayan adayımızdı” başlığını kullanarak onu tanımak ve düşüncelerini almak istemiştik. Listedeki yerinin iyi olmasına rağmen, SPD’nin oy kaybetmesi sonucu meclise girememişti o dönemde. Fakat Ekim 2015’de SPD’li Björn Jansen’ın başka bir görev nedeniyle meclisten ayrılmasıyla birlikte, onun yerine meclise girmeye hak kazandı ve hala meclis üyesi. O söyleşide kendisine bir soru yöneltmiştik: “Kafanızda Aachen’da çözüm bekleyen sorunlar olarak gördüğünüz şeyler nelerdi? Seçilmiş olsaydınız hangi konular üzerinde yoğunlaşacaktınız?” “Aachen’da özellikle seçim bölgem olan Panneschopp bölgesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak istiyordum. Orada yaşayan ve çalışan vatandaşlarımızı desteklemeliyiz. Gençlerimizin kendilerini geliştirmeleri ve daha fazla olanaklara sahip olmaları için sağlam ve kalıcı bir ortam kurulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Yaşlı vatandaşlarımız için de daha uygun yaşam şartları gerek. Bunlar öncelikli konularım olacaktı. Mahallemizin, oyun parklarımızın, spor tesislerimizin güvenliğinin ve temizliğinin sağlanması ve özellikle Elsassstr.’nin çekiciliğini arttırmak lazım. Mevcut olan dükkanlarımızın kalıcılığını sağlamak ve yeni işyerlerinin açılması önemli konular.” diye yanıtlamıştı bizi. ların da talebini de dikkate alarak götürdük meclise. Amacımız gastronomi ile uğraşan işletmelerin havaların iyi olduğu dönemlerde dışarıya masa koyabilmeleri ve böylece semte bir canlılık gelmesi. Önerimizin takipçisi olacağız. Sevgi Hanım aradan geçen yaklaşık iki yıllık arada neler değişti? Bay Jansen’ın başka bir görev için meclis üyeliğinden ayrılması ile birlikte açık bulunan bu yere ben geldim. Şu anda meclisin kültür, ekonomi, imar ve çocuk ve gençlik gibi dört farklı kurulunda görev yapıyorum. Bunlar haftanın dört gününü alıyor. Ön hazırlıklar, diğer toplantılar falan derken, bütün bir hafta yoğun olarak geçiyor. Meclise parti olarak bir öneri verdiniz. Elssasstr. ve Kennedypark civarındaki restaurant ve imbislerin dışarıya masa koyabilmeleri ile ilgili olarak. Bundan bahseder misiniz biraz? 2014’de sunduk bu öneriyi meclise ama çok uzun bir süre bir yanıt alamadık. Çok sonra bir cevap verildi bize ama önerimize net ve açık bir cevap değildi bu. Bu yılın başında tekrar sorduk. Bu öneriyi semtte bulunan esnaf- Sizce semtin en büyük sorunu ne? Şu an motosiklet çeteleri en önemli sorun. Bu konuda Aachen Polis şefi ile görüştük. 17 tanesi tutuklanmış şimdiye kadar. Semtte yelekleriyle dolaşmaları yasaklanmış. Semt esnafı şikayet etmediği için polisin de fazla bir şey yapamadığını söyledi bize. Bu konuda herkesin vatandaşlık görevini yerine getirmesi ve semtin imajının yeniden düzeltilmesi gerekiyor acilen. Yakında bir girişiminiz daha var. Evet, geçen Nisan ayında Elsassstr. girişindeki bankanın önünü gençlerle birlikte çiçeklendirdik. Sonbahara kadar bu gençler ve oradaki esnaflar çiçeklerin bakımıyla ilgilendiler. Bu yıl da aynı etkinliği hem orada hem de Elsassplatz’da da yapacağız. Herkesin elinden geldiğince katkısını bekleriz. Başarılarınızın devamını dilerim. Günal Günal pizzeriapontpascha türkisch - italienische küche AB 4,00 € GROSSE STUDENTENPIZZEN immer dauer- & menüangebote PONTSTRasse 114-116, 52062 AACHEN, TEL.: 0241 / 40 25 57 ÖFFNUNGSZEITEN: So.-Do. 11:00-01:00, FR. & SA. 11:00-03:00 16 kapak konusu Günümüzde zaman hızlandı mı? Bir çok dost ve tanıdıkla dergi hakkında konuşurken, çıkacak olan sayımızla birlikte 3 yılı doldurmuş olacağız dediğimizde, “Haydi ya! O kadar oldu mu?” diyorlar. Aslında bize bile sanki bir kaç ay önce başlamışız gibi geliyor. Bu nedenle de, şu “zaman” konusunu bir ele alalım dedik. Zaman nedir? Son zamanlarda gerçekten hızlı mı akıyor, yoksa bazılarımıza, bazen mi öyle geliyor? Sadece dergimizle ilgili olarak değil, genelde de benzer şeyler çok yaşanıyor. Bugün perşembe diyelim ve bir önceki perşembe günü olanlar sanki birkaç gün önce yaşanmış gibi. En son bebekken gördüğünüz bir genci size, bak bu o dediklerinde yılların nasıl da hızlı geçtiğini farkediyorsunuz. Bir çok örnek verilebilir burada. Zaman nedir? Zaman, bir anı başka bir anla kıyasladığımızda ortaya çıkan algıdır ve tamamen algılayana bağlı, yani göreceli (izafi) bir kavramdır. Pencereden caddeye baktığımızda, görüş alanımıza giren ilk araç ile ikinci aracı gördüğümüz an arasında bir süre olduğunu düşünür ve arada geçen süreye zaman deriz. İkinci aracı gördüğümüz anda, ilk aracın bilgisi zihnimizdeki bir bilgidir; o bilgiyi yaşadığımız anla kıyaslar ve zaman algısını elde ederiz. Bu kıyaslamayı yapmasak zaman da olmayacaktır. Bu kıyaslama sayesinde geçmiş, şimdi ve gelecek gibi kavramları oluştururuz. Zamanı da herkesin aynı şeyi anlayabilmesi için standart hale getirmişizdir. Dakika, saat, gün ay, yıl gibi. Hatta, uzaydaki gezegenlerin, galaksilerin bize uzaklıklarını anlamak ve hesaplamak için ışık yılı kavramı dahi vardır. Işık yılı, bir ışık zerreciğinin bir yılda katettiği mesafe demek ve bu da yaklaşık saniyede 300 .000 km. Bu hesaba göre, Güneş’in bize uzaklığını düşünürsek, oradan çıkan bir ışık zerresi bize ancak 8 dakika sonra gelir. Yani baktığımız şey Güneş’in 8 dakika önceki halidir aslında. Aynı şekilde, geceleri çıplak gözle veya bir teleskopla gökyüzüne baktığınızda, aslında gördükleriniz binlerce, yüzbinlerce ışık yılı önce orada olan şeylerdir. Bizim anladığımız “şu anda” belki de artık orada ve o halde değillerdir. oluşumunun sorumlusudur. Sıvı demirin hareketi sonucu bir elektrik akımı oluşur ve bu akım manyetik alanların oluşumuna sebep olur. Yüklü metal parçacıklar manyetik alanlardan geçerek devamlı ve döngüsel bir elektrik akımı yaratır. Çekirdekteki sıvı metalin daimi hareketine bağlı olarak bir miktar manyetik alan oluşur ve bu alan çekirdekte yeni akımlar oluşturur. Bu akımlar ise daha fazla manyetik alana sebep olarak geri beslemeli bir döngü yaratır. Zaman kişiye göre değişir mi? Dünya’nın çekirdeğinde oluşan manyetizma, şematik olarak, Güney Kutbu yakınlarında Dünya’dan çıkar ve gezegeninin etrafını dolaşarak Kuzey Kutbu yakınlarından tekrar çekirdeğe döner. Coğrafik ve manyetik kutuplar yakın olsa da aynı yerde değildir. Ayrıca manyetik kutuplar, Dünya’nın manyetik alanındaki değişimle birlikte yer değiştirirler. Verilere göre manyetik kutuplar, 20. yüzyılın başlarında yılda 9 km yer değiştirirken son yıllarda artan ivmesiyle yer değişimini yılda yaklaşık 41 km’ye çıkarmış bulunuyor. Bir sınıfta, derste olduğunuzu varsayın. Ders saati 45 dakika olmasına rağmen, herkes bunu farklı algılayabilir. Anlatılan konu ilgisini çeken bir öğrenci için zaman daha çabuk geçer ama ilgisiz bir öğrenci için bu, sonu gelmek bilmeyen bir süredir. Sevdiğiniz bir insanla birlikte bir saat geçirmek su gibi akıp geçerken, aynı bir saat dişçi koltuğunda otururken, çok daha uzun algılanır. Daha da ilginci, bazen saatler hiç geçmezmiş gibi gelirken, birden bire bir hafta nasıl geçti durumunu yaşayanlar da az sayılmaz. Yani buraya kadar anlattığımız zaman kavramı, kişiden kişiye değişen, göreceli ve yapay bir kavramdır. Bizim asıl bahsedeceğimiz konu ise biraz farklı. Şimdi ona geçelim. Fakat burada bir kaç teknik kavramı anlatmak gerekiyor, konuyu kavrayabilmek için. Dünya’nın manyetik alanı Yeryüzünün yaklaşık 3.200 km kadar altında, dünyanın eriyik çekirdeğinde olup bitenler, biz farkında olmasak da, hayatımızın her gününe tesir ediyor. Burada; yaklaşık 5.700°C’deki, çoğunlukla sıvı demirden oluşan devasa okyanus, görünmez bir kuvvetin Manyetik alan Dünya’nın koruyucu güç tabakasıdır ve gezegenimizi uzaydaki olumsuz koşullardan ve radyasyondan korur. Dünya, bu manyetik alanı sayesinde milyarlarca yıldır yaşayan bir gezegen olarak uzayın derinliklerinde var olmayı sürdürüyor. Ancak, bu görünmez kalkanın gücünün her geçen gün zayıfladığı ortaya çıktı. Bu manyetik alanının kuvveti, 1800’lerin ortasında ölçülmeye başladığından bu yana, her yüzyılda yaklaşık % 5 oranında durmadan azalmaktadır. Dünya’nın nabzı ya da kalp atışı diyebileceğimiz bu manyetik alan, gezegendeki tüm canlılığın temel kaynağıdır. Bu manyetik akımın birden durması halinde, gezegendeki yaşam bir kaç dakika içinde son bulur. Atmosfer tabakaları Atmosfer, hava küre olarak da tanımladığımız, Dünya’nın kütleçekimi ile gezegenin çevresini sarmalayan gaz tabakasının genel adıdır. Değişik gazların karışımından oluşmuştur. Bu gaz karışımına genel olarak hava adı verilir. Atmosfer, Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle kutuplarda alçak, ekvatorda daha geniştir. 17 kapak konusu gelere göre değişkenlik göstermesine rağmen, onlarca yıldır toplam ölçüm 7,8 devir/saniyeyi göstermekteydi. Dünya’daki askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti. Atmosfer, morötesi güneş ışınımını emmek ve gece-gündüz sıcaklıklarını dengelemek suretiyle Dünya’daki yaşamı korur. Atmosfer ve dış uzay arasında kesin bir sınır yoktur. Yavaşça incelir ve gözden kaybolur. Atmosfer beş tabakadan oluşur ve herbirinin farklı görevi vardır. Bunlardan biri de iyonosfer tabakasıdır. Yeryüzeyi ve iyonosfer tabakası arasında 55 km’lik bir boşluk bulunmakta ve bu boşluk rezonans (salınım) özelliği taşımaktadır. Rezonans, bir nesnenin en doğal olarak titreşmeyi istediği frekans olarak tanımlanabilir. İyonosfer tabakası, güneş radyasyonu sonucu iyonize olan bir tabakadır ve atmosferin 55 ile 1.000 km’lik kısmı arasında yer alır. Bu tabaka aynı zamanda Dünya ısısını belli seviyelerde tutarak canlılara yaşam imkanı sağlamakta, radyo dalgaları için yansıtıcı-ayna görevi de yaparak televizyon, radyo ve telefon haberleşmesini mümkün kılmaktadır. Schumann Rezonansı Bu kavram, ilk defa 1952’de fizikçi Winfried Otto Schumann tarafından açıklanan ve 1957’de kanıtlanmış olan yeryüzü ile iyonosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşime denir. Dünya’nın “zemin temel frekansı” ya da “kalp atışı” denebilir. İyonosfer tabakası sıcaklığı 1.700o C dereceye kadar çıkmaktadır. Atmosfere giren göktaşlarını yakan, onları yok ederek Dünya’yı koruyan bir özelliği dahi vardır. Çok uzun bir süre bu frenkansın sabit olduğu düşünülüyordu. Coğrafi böl- Bu rakamın sabit olduğu sanılırken, 1980’den itibaren bu frekansın hızla artış gösterdiği tespit edildi. Bugün, bu değer yaklaşık 12 devir/saniyedir. Bazı bilim insanları bu oranın 13 devire ulaştığında duracağını iddia etmektedir. Bilim bu oranın neden yükseldiğini ya da yükselişe neden olanın ne olduğunu bilemiyor. Güneş’teki son dönem aşırı gelişmeler, son yamanda sıkça artan atom bombası denemeleri ve kullanılan kablosuz iletişim sistemlerinin bu frekans yükselişe katkı sunduğuna inanılıyor. Gelelim sonuca! Buraya kadar anlattıklarımız, gezegenimizin hızlandığı sonucu çıkarıyor. Dünyanın kalp atışı, 1/3 oranında artmıştır ve bu, 24 saat olarak bilinen bir sürenin 1/3 oranında hızlananrak, 16 saat içinde yaşanması demektir. Yani bizler, içsel olarak (biyolojik saatimiz) bir günü 16 saat olarak algılıyoruz. Sadece bizler değil, Dünya’daki tüm canlılar bu frekansı kullanıyor ve buna göre kendi salınımımızı oluşturuyoruz. Balıkların toplu halde karaya vurmaları, kuşların göç yollarını şaşırmaları ve yaşadığımız olumsuz toplumsal olayların çoğu bu değişimin bir sonucu temelde. Her türlü inşaat işiniz için üstün kalite aletleri UYGUN FİYATLARA sunuyoruz. Her türlü inşaat işi için İHTİYACINIZ olacak inşaat makineleri ve özel aletleri KİRALIYORUZ. Aralarında Türklerin de olduğu çalışanlarımızdan güler yüzlü hizmet ve PROFESYONEL DANIŞMANLIK alabilirsiniz. Peki bu değişim bireyler olarak bizleri nasıl etkiliyor? Bazı bilim insanları, bu çelişkili durumun insanları etkilediğini, son dönemdeki depresyon, burnout gibi psikolojik vakaların artmasının bundan kaynaklandığını belirtiyorlar. Saat ibresindeki zamanla içsel saatimiz farklı ilerliyor. Çoğu insanda zamanın yetmemesi gibi bir kaygı var sürekli. Bu da, insanların kendilerini baskı altında hissetmelerine, içe kapanmalarına, bir çok işi yetiştirememe korkusuna, tahammülsüzlüğe ve ilgisizliğe neden oluyor. Hatta son dönemdeki boşanma oranlarının aşırı derecede artması bile buna örnek olarak gösteriliyor. Yani, zaman gerçekten hızlandı ve hepimizi bir şekilde etkiliyor! Günal Günal Schönebergstraße 9 52068 Aachen Telefon: 0241/ 96 820-0 18 başka işler yapanlar: Şeriban Ceylan sınav yapılıyor. Otobüs ve trafik hakkında herşeyi bilmeniz gerekiyor; motoru söküp-takmadan tutun da teker değiştirmeye kadar herşeyi öğreniyorsunuz. Bu teorik derslerin yanında ağır vasıta ehliyeti içinde kursa gidiyorsunuz. Daha küçük araçlar için ehliyetiniz olsa dahi, ondan da tekrar teorik sınavı geçmeniz gerekiyor. Çalışma süreleri ve koşulları nasıl? “Eşimle bir inatlaşma sonucunda, 10 yıldır ASEAG’ta otobüs şoförlüğü yapıyorum!” Şeriban Hanım, çoğu kişinin tam bir erkek mesleği diyebileceği bir meslek sahibi. Mesleğini ve kendisini daha iyi tanımak için, bir molasında buluşup, birlikte kahve içtik. Azmin neleri başarabileceğini anlamak için bu yazıyı mutlaka okuyun. Şeriban Hanım, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Ben, 1973 senesinde Aachen’da doğdum ve okulumu burada bitirdim. Yaşlı bakıcısı yardımcılığı (Altenpflegehelferin) mesleğini öğrenerek 8 yıl bir yaşlılar yurdunda çalıştım. 25 yıllık evliyim ve eğitimlerini sürdüren 23 yaşında bir oğlum ve 19 yaşında bir kızım var. 14 yıl önce bir ev yaptırarak Aachen’dan taşınıp Düren’e bağlı Aldenhoven’a yerleştik. Şu an ASEAG’da otobüs şoförlüğü yapıyorsunuz. Buna nasıl ve ne zaman karar verdiniz? Bugün şoför olarak çalışmamın nedeni tamamen eşimle olan bir iddialaşma sonucu oldu ve 10 yıldır bu mesleği sürdürüyorum. Bir gün eşimle yolda karşıdan karşıya geçerken, kırmızı ışıkta durduk. Tam o sırada bir otobüs de durdu ve sürücüsü bir bayandı. Eşim bana dönerek, “Şeriban, sen her şeyin üstesinden gelebilirsin, azimlisin biliyorum ama şu bayan gibi bir otobüs şoförü olamazsın” dedi. Yaşlılar yurdundaki işimi bırakdıktan sonra, bir süre Philips fabrikasında çalıştım. Daha sonra, Aachen’da keman üretimi yapan ünlü bir firmaya girdim. İşim ve maaşım çok iyiydi. 8 yıl orada çalıştım; eşim o sözü söyleyene kadar. İşte o gün ASEAG’a iş başvurusunda bulundum. Personel alınacağını da duymuştum. Aslında, amacım sadece ağır vasıta ehliyetini alıp, eşime yapabileceğimi ispatlamaktı. Başvurumdan bir hafta sonra görüşme için çağırdılar. Görüşmede bir sürü şef tarafından meslek hakkındaki fikirlerim soruldu ve reaksiyon testlerine tabi tuttular. Ondan sonraki haftada işe alındığım haberi geldi. Mesleğe kabul edilmenin koşulları neler? Öncelikle sağlık kontrolünden ve reaksiyon testinden geçiyorsunuz. Bu meslekte reaksiyon çok önemli. Bir anda bir sürü şey dikkatinizin dağılmasına sebep olabilir; çok ani kararlar vermek gerekebilir. Daha sonra Aachen Sanayi ve Ticaret Odası’nda (IHKAachen) 148 saatlik bir öğrenim süreci var. Bunun sonunda da 1,5 saatlik bir Bu işte en zor kısım mesai saatleri. Günlük olarak değişiyor. Bazen gece 3’de işe gitmeniz gerekebiliyor. Burada, kadınlara bir ayrıcalık (onların kendi talepleri sonucu) yok. Bir şoför en fazla 4,5 saat sürekli otobüs kullanabilir. Sonra mutlaka bir mola yapması gerekir. Sonra 3-4 saat daha kullanabilir. Gençlere bu mesleği seçmelerini önerir misiniz? Bu meslek dışarıdan kolay gibi görünse de, zor yanları çok. Çok konsantre olmayı gerektiren bir iş. Bazen ağır laflara maruz kalabiliyorsunuz. Soğuk kanlı olmanız, stresle başedebilecek bir kişiliğinizin olması gerek. İş planının günlük değişmesinden dolayı özel yaşamınızı istediğiniz gibi düzenleyemiyorsunuz. Bir misafirliğe gitmek-gelmek dahi çok zor. Bazen evdeki insanları dahi göremiyorsunuz bir kaç gün. Siz işten geldiğinizde, onlar gitmiş oluyor. Bu meslekte aile fertlerinin tam desteği gerekli. Eşim ve çocuklarım evdeki bir çok işi gönüllü olarak üstlendiler. Maaşlar ise eskisi kadar olmasa da, bir çok işe göre daha iyi diyebilirim. Devlet memuru sayıldığınız için de daha iyi bir emeklilik elde ediyorsunuz. Geleceğe yönelik planlarınız neler? Belki çalışma saatlerimi azaltabilirim ileride. Daha zaman var ama, bu meslekten emekli olmak istiyorum. Evimizin borcu da bitmiş olacak. Belki o zamana kadar torunlar falan da olur; onlarla ilgilenirim. Sağlık sorunlarım nedeniyle başladığım ve düzenli yaptığım yogaya belki daha fazla zaman ayırırım. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Günal Günal 19 Yemek kültürü Size bu kez bahar yemekleri seçtik. Bu tariflerden hoşunuza gideni deneyin deriz. Afiyet olsun! (SB/ÇB: Su/çay bardağı, YK/TK/ÇK: Yemek/tatlı/çay kaşığı) Şiveydiz Yoğurtlu Bakla Malzemeler: 5 adet taze sarımsak, 300 gr kuşbaşı kuzu eti, 5 adet taze soğan, 100 gr nohut, 100 gr tereyağı, 1 TK tuz, 10 gr kuru nane, 300 gr süzme yoğurt, 2 adet yumurta, 1 YK un, 1/2 ÇK hasbir (safran), 4 SB su. Hazırlanışı: Tencerede tereyağının yarısını eritin, kuşbaşı etleri ilave edin. 3-4 dak. kavurun, tuz ve su ilave edip pişmeye bırakın. Etler piştikten sonra, haşlanmış nohutu ilave edin. İri ve çapraz şekilde doğranmış soğan ve sarımsağı ekleyin ve bir taşım kaynatın. Ayrı bir tencereye süzme yoğurt, yumurta ve un koyarak hafif ateşte çırparak pişirin. Safranı ve etli nohutu da buna ekleyerek, bir taşım kaynatıp ocağı kapatın. Tavada tereyağı eritilip içerisine nane ekleyin. Biraz çevirdikten sonra yemeğin üzerine gezdirin. Sıcak servis edin. Malzemeler: 1/2 kg bakla, 200 gr kuzu kuşbaşı, 2 SB süzme yoğurt, 6 tane taze sarımsak, 1 YK un, 1 TK haspir (safran), 1 tane yumurta, 150 gr margarin, 1 SB nohut, biraz tuz ve karabiber. Hazırlanışı: Eti bir tencereye koyup kavurun. Et kavrulunca tuz, nohut ve 2 lt. su ilave edip kaynamaya bırakın. Doğranmış ve ayıklanmış baklayı ayrı bir tencerede kaynayan suda hafif haşlayın. Haşlandıktan sonra içine doğranmış taze sarımsak ilave edip pişirin. Sonra süzgeçten geçirip, pişmiş olan ete ilave edin, bir taşım kaynatın. Ayrı bir tencerede yoğurt, un ve yumurtayı karıştırarak pişirin. Kaynamaya yakın diğer malzemeleri içine boşaltın. Bir tavada margarini eriterek üzerine haspir (veya kuru nane) ekleyin ve yemeğe dökün. Sıcak servis edin. Fırında Pilavlı Kuzu Gerdan Ayvalı Kuzu Malzemeler: 1 kg. kuzu gerdan eti 2 adet soğan, 2 adet defne yaprağı, 4 diş sarımsak, 1 ÇK domates salçası, 1 TK biber salçası, 2,5 SB pirinç, 1,5 SB arpa şehriye, et suyu, sıvıyağ, tane karabiber, tuz. Hazırlanışı: Arpa şehriyeyi sıvıyağda kavurun. Rengi değişince üzerine doğranmış soğanları da ekleyerek kavurun. Soğanlar kavrulduktan sonra pirinci de ilave edip tuzunu ayarlayın. Daha sonra kavrulan pirinç ve arpa şehriyeyi tepsiye alın. Daha önceden, defne yaprağı, sarımsak ve tane karabiber ile beraber haşladığınız etleri de tepsiye ekledikten sonra, pişirecek kadar su ekleyerek, önceden ısıtılmış fırında 200 derecede pişirin. Malzemeler: 2 adet ayva, 1/2 kg. kuzu eti, 4 adet soğan, 2 defne yaprağı, 1 TK un, 1 TK tane karabiber, tuz, su, sıvıyağ. Hazırlanışı: Tencereye sıvıyağı dökün. Daha sonra sıvıyağın üzerine istediğiniz büyüklükte kestiğiniz kuzu etlerini koyarak suyunu çekene kadar kavurun. 4 adet soğanı iri olarak kesin. Etlerin üzerine soğanları, tane karabiberi, defne yapraklarını ilave edin ve kavurmaya devam edin. Sonra su ve unu ilave edip, eti pişirmeye devam edin. Ayvaları yıkadıktan sonra küp olarak (veya dilim halinde) kesin. Etler pişmek üzereyken ayvaları tencereye ilave edin ve kaynamaya bırakın. Piştiğinde servis tabağına alıp, servis edin. Et, Tavuk ve Balik mamüllerimizle hizmetinizdeyiz. Bütün mamüllerimiz islam usullere göre, hijyenik ortamda kesilmektedir. Kurban, adak, mevlüt, nisan, dügün gibi özel günlerde bir telefon kadar size yakiniz. 20 sudoku sayfası Sudokuda boş kareler 1 ile 9 arasındaki rakamlarla doldurulur. Bu rakamları yerleştirirken dikkat etmeniz gerekenler: 1’den 9’a kadar her rakam her sütunda, her satırda ve her bölgede sadece bir kez kullanılabilir. basit 6 7 2 normal 8 1 3 2 9 4 2 1 6 3 4 9 6 7 1 1 5 6 8 2 4 7 4 3 5 Conceptis Puzzles 8 3 7 4 2 4 9 4 1 5 2 9 4 5 5 1 5 2 8 3 4 7 2 9 3 4 9 3 6 2 8 6 5 2 3 5 6 1 4 9 3 2 9 1 8 6 5 3 7 9 4 1 5 5 3 8 2 6 9 4 6 7 2 3 8 6 9 2 4 8 Conceptis Puzzles 3 2 8 1 3 6 5 9 2 6 4 9 6 5 3 7 8 2 9 9 5 8 4 8 6 06010016231 1 2 8 8 4 3 3 7 6 9 4 5 2 7 4 7 3 8 6 8 5 8 3 2 7 1 6 5 9 6 2 4 7 2 1 9 5 9 4 6 8 3 06010015030 3 2 5 4 6 8 6 2 06010015031 1 8 8 9 7 6 9 1 3 7 1 2 1 8 2 1 6 6 6 7 6 1 8 5 4 2 7 3 5 6 2 4 2 9 1 3 9 4 2 9 6 3 1 8 Conceptis Puzzles 7 06010014528 5 3 9 4 1 06010014529 3 6 5 4 9 2 Conceptis Puzzles 4 4 3 2 6 Conceptis Puzzles 4 8 2 5 4 9 1 9 Conceptis Puzzles 3 9 8 Conceptis Puzzles 3 1 9 8 7 2 5 8 5 2 3 6 8 5 7 4 5 1 06010015029 Conceptis Puzzles 3 3 1 7 2 9 7 1 7 6 9 6 3 7 1 06010015028 6 4 5 06010016230 6 2 4 7 5 4 1 9 Conceptis Puzzles 9 5 2 3 7 6 3 9 5 9 2 7 8 2 5 3 2 9 5 1 Conceptis Puzzles 7 6 3 7 4 06010016229 Conceptis Puzzles 7 5 06010016228 Conceptis Puzzles 4 9 zor 06010014530 8 6 9 9 5 3 6 06010014531 21 bir konu & üç konuk ise ülke sınırlarını kontrol etmektir. Yani bu kontrol otoyollarını, metroları ve havaalanlarını kapsar. Polislerin, çalışmak istedikleri şehirleri seçme hakları var mıdır? Üniversitenin hem başında, hem de sonunda hangi şehirde görev almak istediğine dair ilk ve ikinci tercih olarak iki şehir seçme hakkı sunuluyor. Belirli koşulları yerine getirdikten sonra, Kuzey Ren Vestfalya sınırları içerisindeki şehirlerde görev yeri değişikliği yapılabiliyor. Soldan sağa: Robert Grabo, Sonja Baslanti ve Jeanette Schmidt Nasıl Polis Olunur? Günümüzde gençlerin en çok tercih ettikleri mesleklerin başında gelenlerden biri olan polislik mesleğini ve polis olabilmenin koşullarını, Aachen Polis Müdürlüğü’nde meslek tanıtımı ile görevli polis memurlarına sorduk. Gençlerimiz için bilinmesi gereken en önemli bilgileri bir araya toplamaya çalıştık. Polis olmak için en az hangi diplomalar gerekmektedir? Öğrencilerin en azından ya 3 senelik liseyi (Abitur) ya da meslek okulunda iki senelik liseyi (Fachabitur) bitirmiş olmaları gerekiyor. Bunun yanısıra Alman Spor Sertifikasını en az “Bronz“ seviyesinde tamamlamaları gerekiyor. Polis olmak isteyenlerin nerelere müracaat etmeleri gerekmektedir? Polislik mesleği için meslek müracaatları yanlızca www.polizei.nrw.de sayfası üzerinden yapılabilmektedir. Polis olmak isteyenler nasıl bir eğitim sürecinden geçmektedir? Polis olmak isteyenlerin üç senelik bir üniversite eğitiminden (BachelorStudiengang) geçmeleri gerekiyor. Teorik eğitim, Devlet Yönetimi Yüksekokulu’nda yapılıyor. Pratik mesleki eğitim ise Polis Eğitim Enstitüsü’nde veriliyor. Bunun yanında uygulamalı öğrenme bölümü de polis karakollarında gerçekleşiyor. Devletin daha çok polise ihtiyaç duyduğu doğru mu? Bunun sebepleri nelerdir? Güvenlik önlemleri nedeniyle geçen seneye göre bu sene çok daha fazla polis eğitime kabul edilecek. Önümüzdeki senelerde eyaletimizde yaklaşık olarak her sene 2.000 yeni polis alınacaktır. Devletin daha çok yabancı kökenli gençlerin polisliğe alınmasını istediği doğru mu? Eğer doğruysa sebepleri nelerdir? Yabancı kökenli gençlerin seçilmesinin bir çok sebepleri var. Bunlardan en önemlisi, farklı kültür ve inançlara mensup insanları daha iyi anlamaları; bu büyük bir avantajdır. Bu nedenle göçmen kökenli gençler aranıyor. Fakat bütün başvurular eşit bir şekilde değerlenmektedir ve kimsenin diğerinden daha fazla bir şansı yoktur. Herkesin üç gün süren bir seçme sınavını geçmesi gerekiyor. Polisler temelde hangi alanlarda görev yapmaktadır? Polislikte temel dört alan vardır. Bunlar, trafik (Verkehr), suç (Kriminalität), güvenlik (Gefahrenabwehr) ve merkez büro (Zentrale) görevleridir. Polislerin eyaletlerde ve Almanya genelinde görev alanları nasıl dağılmaktadır? İki farklı polis örgütü vardır. Bunlar, eyaletlere bağlı çalışan polisler (Landespolizei) ve Almanya genelinde çalışan polislerdir (Bundespolizei). Eyalet polislerinin ilgilendiği alanlar: Genel güvenlik, suçluların kovuşturulması, adalete teslimi ve vatandaşların birseysel haklarının korunmasıdır. Her eyaletin bu anlamda kendi polis teşkilatı vardır. Almanya’nın tümünde görev yapmakta olan polislerin görevleri Eğitimlerini tamamladıktan sonra polisleri neler bekliyor? Ne tür fırsatlar ve zorluklarla karşılaşabilirler? Üniversite bittikten sonra, polislerin dört sene mecburi hizmet sürelerini yerine getirmeleri gerekiyor. Bunun ilk senesi arabayla devriye görevi, diğer üç senesi ise toplum polisi olarak (Hundertschaft) gerçekleşiyor. Bu dört yıldan sonra Kuzey Ren Vestfalya’da boş ve uygun olan istedikleri çok sayıdaki farklı herhangi bir bölüm için müracaat edebilirler ve o alanda uzmanlaşırlar. Hatta, isterlerse master eğitimi yaparak, daha üst konumdaki pozisyonlara yükselebilirler. Merak ettiğimiz bir konuyu daha soralım. Polis olduktan sonra ne kadar maaş alınıyor? Öğrenciler, üniversiteye başladıkları gün komiser yardımcısı sayılıyorlar (Kommissaranwärter) ve devlet memuru oluyorlar. Dolayısıyla öğrenim süresince ayda net olarak yaklaşık 1.000 € maaş alıyorlar. Üniversite bittikten sonra, A9 olarak adlandırılan maaş çizelgesine göre maaşlar belirlenir. Bunu medeni hal, çocuk sayısı ve vergi sınıfı gibi faktörler belirliyor. O nedenle kesin bir şey söylemek zor. Daha fazla bilgi için gençlerimiz size nasıl ulaşabilirler? Bize telefonla, mektup veya mail yazarak ulaşabilirler. Polizeipräsidium Aachen Hubert-Wienen-Str., 52070 Aachen Tel.: 0241 / 9577 - 62222 [email protected] Vermiş olduğunuz bilgiler için hepinize çok teşekkür ederim. Emine Kır 22 KİŞİSEL GELİŞİM Pozitif Düşüncenın Gücü Kardeşim sen düşünceden ibaretsin Geriye kalan et ve kemiksin Gül düşünürsün , gülistan olursun Diken düşünürsün dikenlik olursun Mevlana Mevlana kısa ve öz ne kadar güzel anlatmış. Ne düşündüğünüze çok dikkat etmelisiniz! Çünkü aslında ne düsünüyorsanız O’sunuz. Aynı fizik bedeninizde, yediklerinizin sizi oluşturduğu gibi... Düşünceleriniz duygularınızı, duygularınız eylemlerinizi, eylemleriniz de sonuçlarınızı oluşturur. Pozitif düşünce, olumsuzluklara razı olmayan, her koşulda yapabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan, insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzıdır. Bu gün artık iş, spor ve sanat dünyasında bile pozitif düşünce ve beyin gücü verim arttırıcı bir faktör olarak kabul edilmektedir. Doğu felsefesinin ana kaynağı olan pozitif düşünce, günümüzde batı tıbbının da benimsediği sihirli bir kelimedir. Doğada, evrende her şey karşılıklı etkileşim halindedir. Zihin ile beden arasında da böyle bir etkileşim vardır. Zihindeki olumlu düşünceler bedende bir takım olumlu sonuçlar yaratıyor. Mutlu insanlarda veya acısını dindirme imkanı arayan kişilerin beyninde, Endorfin denilen bir çeşit doğal morfin salgılanır. Bu morfin bildiğimiz morfinden çok daha güçlüdür.Kişinin acısını dindirmesine yardımcı olur. Bu da insana mutluluk verir. İnsanlar ne kadar mutlu ve pozitif olurlarsa, ürettikleri Nöropeptip denilen protein zincirleri daha sağlıklı olur ve bağışıklık sistemi daha da güçlenir. Bugün artık başarının yolu pozitif düşünmekten geçiyor. Bu iki kelimeyi hayat felsefesi olarak benimseyen insanlar, umudunu, güvenini, iyimserliğini kaybetmeden kendine güvenen, cesur ve insiyatif sahibi bireyler olduklarını çevrelerine hissettiriyorlar. Pozitif düşünen kişiler, pozitif enerji veren insanlarla arkadaşlık ediyorlar, pozitif enerji veren yiyeceklerle besleniyorlar, pozitif enerji yüklemek için spor ve meditasyon yapıyorlar. Sizi daha güçlü kılacak şu yaşam felsefesine kulak verin; Mizah Duygunuzu Yitirmeyin Mizah duygusu çok önemlidir. Onu yanınıza almadan sakın evden çıkmayın. Kendinize gülmeyi bilin. Yoksa kendinizi çok ciddiye alır ve bu kadar yükseklerde dolaştığınız için alay konusu olursunuz. Mizah bir savunma mekanizmasıdır; ruh sağlığımızı korur. En önemli işlevlerinden birisi de öfkenin sakinleştirilmesidir. Diğer işlevi geribildirimdir. Yaratıcılık gücümüzü arttırır. Ancak mizah yerinde ve zamanında, tatlı ve kıvamında olmalıdır. Yoksa insanları incitir ve asıl hedefinden uzaklaşır. İdealist Olun Biz dünyaya yalnızca yaşamak için değil, bir fark yaratmak için geliyoruz. Diyelim ki, vurmak istediğiniz hedef “Ay” ama isabet ettiremediniz. Yine de yıldızlardan birini vurabilirsiniz. Eğer bir hayaliniz yoksa, hayalinizi gerçekleştirme şansınız olabilir mi? Daha çok düşünün, daha çok risk alın ve daha çok eylemde bulunun. İsminizi başkalarının kalplerine kazıyın, böylece sonsuza kadar yaşarsınız. Cesur Olun Eğer doğru olduğuna inandığınız şeyi yaparsanız, ödülünüzü alırsınız. O da öz saygıdır. Bir ev satın alabilirsiniz, ama yuva satın alamazsınız. İnsanları satın alabilirsiniz, ama dostlar satılık değildir. Hatta kendinize bir ün bile alabilirsiniz. Ama karakter? İşte doğru olduğuna inandığınız şeyi yapmanız bu yüzden önemlidir. Bir zorlukla karşılaştığınızda onunla dost olmak çok etkili bir yaşam gücüdür. Mark Twain ”Olumsuzluklar insanın kendisini tanımasını sağlar“ demiştir. Korkular Korku insanlığın bir numaralı düşmanıdır. Her nesilde en azından birkaç büyük adam, korkunun kendisinden başka korkulacak bir şey olmadığını hatırlatır bizlere. Tüm korkular sonradan kazanılmıştır. İnsanoğlu kazandığı tüm bu korkuları içindeki sevgi, güç ve sağlam akılla ortadan kaldırabilir. Deepek Chopra yaratıcı güç ile ilgili şöyle der: “Sizin için en önemli gerçek, gücünüzü aldığınız kaynaktır.” Yaratıcı güç aklımızı ve bedenimizi şekillendirir, evrimin gücü de budur. Yaratıcı gücünüzle ilişki kurun. Yaşamın tümünü kaplayan üç temel güç vardır. Bunlar; yaratma, koruma ve yok etmedir. Yaratıcılık gücünü egemen kılan kişiler başarılı olmuşlardır. Kendi güçlerinin kaynağının yine kendileri olduklarını bilirler ve şu özelliklere sahiptirler: • Sessizliğin tadını çıkarmayı bilirler, • Doğayı hisseder ve ondan zevk alırlar, • Kendi duygularına güvenirler • Kargaşa içinde de işlerine odaklanırlar, • Çocuklar gibi onlar da hayal kurmaktan hoşlanırlar, • Kendi bilinçlerine güvenirler, her hangi bir görüşe katı bir şekilde bağlı değildirler. "Af Ve Bağışlama" Affetmek, bir başka insana veya kendinize karşı içinizde duyduğunuz öfkenin yerine sevgiyi koymaktır. Affetmek, öfkenin nefretin, acının, suçlamanın, kurban olma duygusunun, kendini haklı çıkarma çabasının üzerinizde yarattığı ağırlığı alır. Doğru düşünen kişi, bilinçsiz huzur, rahatlık ve iyi beslenmeyi yaşamında yerleştirir, diğer doğru alışkanlıklar da kendinde terbiye olur. Doğru af ve bağışlama yüzeysel ve tesadüfi bir eylem değildir. Belki zihin ve ruhun derinliklerinde bir arıtma ve tasfiye etme bir yaklaşımdır. Gerçek af ve bağışlama, zaman ve dayanma gücü ister ve bu kesinlikle şuur altı düzeylerini temizler. Her tür kin ve öfke zihni tırmalar, ruh ve bedenin hasta olmasına sebep olur. Samimi bir şekilde af ve bağış- 23 KİŞİSEL GELİŞİM lama yapmazsanız tam şifa gerçekleşmez. Nefret ve öfke, eleştiri, serzeniş, hışım ve hesaplaşma isteği ve başkalarının eziyetini görme isteği, hepsi canı solgunlaştırır ve insanın sağlığını çalar. Bunun için size yapılan bütün eziyetleri affetmek size yararlı olacaktır. Bir kişiden veya bir pozisyondan nefret ettiğinizde çelikten daha güçlü bir halka ile o kişiye veya o pozisyona bağlanırsınız. Af ve bağışlama, kurtulmak için tek yoldur. Şimdiyi Yaşamak Geçmiş ve gelecek, aşikar bir biçimde, kendi başına bir realiteye, bir gerçekliğe sahip değildir. Tıpkı ayın kendi başına, bir ışığa sahip olmayıp sadece güneşin ışığını yansıtabilmesi gibi, geçmiş ve gelecek de sadece ebedi şimdinin ışığının, gücünün ve realitesinin solgun yansımalarıdır. Onların realitesi şimdiden ödünç alınmıştır. Ne kadar ‘an’dan uzaktaysak o kadar özümüzden uzaktayız ve mutluluktan, huzurdan ve de sevgiden. Tek gerçek ‘an’dadır. Gerçek dışı yaşadığımız zamanda (yani şimdinin dışında) mutsuz, huzursuz ve sevgisiz oluyoruz. Gerçek dışı yaşamak, insanoğluna bugüne dek bir yarar sağlamadı. Olumlu Düşünmenin Gücünü Geliştirmek 1. Başarıyı düşünün, başarısızlığı değil. Başarıyı düşünmek, başarı üretecek planlar yaratması için zihninizi koşullar. Başarısızlığı düşünmek, zihni başarısızlık üretecek diğer düşünceleri harekete geçirmek üzere koşullar. 2. Kendinize hep düşündüğünüzden daha iyi olduğunuzu anımsatın. Başarılı insanlar süpermen değillerdir. Başarı süper bir zeka gerektirmez. Ayrıca başarı da ne mistik bir yan ne de şans temeli üzerine kurulmuştur. 3. Büyük düşünün. Başarının büyüklüğü inancınızın büyüklüğüyle belirlenir. Küçük hedefler düşünüyorsanız, küçük başarılar bekleyin. Büyük hedefler düşünürseniz, büyük başarılar kazanırsınız. Dünden bugüne elde ettiğiniz kazanç nedir? Cevap tabiiki deneyimdir. Başarısızlıktan korkan insanlar kafalarında hep nelerin ters gideceğini düşünürler. Bu da ulaşmak istedikleri sonuca doğru adım atmalarına engel olan tek nedendir. Başarısızlıktan korkuyor musunuz? Öyleyse öğrenmeye ne dersiniz? İnsanlığın deneyimlerinden faydalanarak, yaptığınız her şeyde başarılı olabilirsiniz. Mark Twain, "genç bir karamsarın görüntüsünden daha acıklı bir görüntü olamaz", diyor. Başarısızlığa inanan insanlar vasat olmayı garantilerler. Başarısızlık büyük işler yapan insanların düşünmediği bir kavramdır. Başarısız bir adımdan sonra, yersiz hislere kapılmazlar. Sorunlarınızı Çözmede Uygulamanız Gereken Önemli Adımlar 1. Her sorunun muhakkak bir çözümü olduğuna inanın. 2. Sakin bir insan olun . 3. Gerginlik gücünüzü alır götürür. Sorununuza soğukkanlılıkla yaklaşın. 4. Önünüzde ki soruna muhakkak cevap bulacağım diye kendinizi zorlamayın. Zihninizi serbest bırakın baskı altında tutmazsanız, en iyi çözüm yolunu bulursunuz. 5. Bütün faktörlere objektif ve tarafsız bir gözle bakın, duygusal olmayın. 6. Sorunla ilgili faktörleri bir kağıda yazın. Bu yöntem sizin daha duru bir şekilde düşünmenizi sağlar. 7. Sezgilerinize inanın. Evrenin bütün sevgi dolu, şifalı pozitif enerjileri, daima yanınızda olsun. Hasan Erdal Yaşam Koçu Thomas Edison hakkında ünlü bir hikaye vardır. 9.999 kere denedikten sonra kusursuz ampulü keşfedemeyince biri sorar, "10.000inci başarısızlığı da göze alacak mısınız?" o da cevap verir: "Başarısız olmadım, yalnızca ampulü keşfetmeyen bir yol daha buldum." O değişik yaklaşımların , değişik sonuçlar verdiğini keşfetmiş oldu. Şampiyonlar, liderler ve amirler gibi kişisel güce sahip insanlar; bir konuda arzu ettikleri sonucu alamadıklarında bunu başarısızlık değil, yalnızca bir geri besleme olarak düşünürler. Amaçlara Ulaşmak İçin Beş İlke 1. Kendiniz için ideal zihinsel imajı belirleyin. 2. Çaba göstermeden, yalnızca inanmak hiçbir işe yaramaz. 3. Düşüncelerinizi kendinize saklayın. 4. Esnek olun, gerekirse plan değişikliği yapın. 5. Gözlerinizi hedeften ayırmayın, işi yarı yolda bırakmayın. Borçsuz bir hayat mümkün! telefon: 0241 / 903 94 04 ınternet: www.schuldnerberatung-ac.info e-mail: [email protected] Büro adresimiz: Dennewartstr. 17 (3. kat) (Europaplatz’da Technologiezentrum’un yanı. Jülicher Str. tarafından gelenlerin Ludwig Museum durağında inmeleri gerekmektedir). Büro saatlerimiz: Pazartesi 0900 -1200 ve 1500 -1600 Salı 0900 -1200 ve 1400 -1600 Çarşamba 0900 -1200 ve 1400 -1600 Perşembe 0900 -1200 ve 1400 -1600 Cuma 0900 -1200 24 siz Ve BURcunuz Yengeç (22 Haziran / 23 Temmuz) Burçlara göre Anne Tipleri Koç (21 Mart / 20 Nisan) Çocuklarına cesaretli olmayı ve hayata karşı dimdik durmayı aşılayacak anneler olacaklardır. Bu yönde çocuklarını sürekli olarak teşvik edeceklerdir. Savaşçı ruh onların kanında var. Bunu çocuklarına da öğretmeye çalışacaklardır. Çocuğun özgürlüğünü kısıtlamadan peşinde olurlar. Sinirlendikleri zaman öfkeleri kırıcı olabilir. Verdiği özgürlüğe rağmen disiplini sağlamak için oldukça ısrarcı olurlar. Yengeç burcu çok evcimendir. Çocuklarını huzurlu bir yuvada yetiştirmek en büyük hayalleridir. Çocuklarını derin bir şefkatle yetiştirirler. Sundukları bu eşsiz sevgi nedeniyle çocukları dış dünyaya uyumda sorun yaşayabilir. Herkeste annelerinin şefkatini arayabilirler. Yengeç annesinin evde sağladığı rahatı ve huzuru dışarda bulmak gerçekten zordur. Aslan (24 Temmuz / 23 Ağustos) Aslan burcu kadınları çocuklarının üstüne çok fazla düşmezler. Güçlü bir kişilikleri vardır. Bu nedenle sürekli çocuklarının başarılı olmasını isterler. Disipline önem verirler. Bu nedenle ceza vermeyi de iyi bilirler. Kendi hayatlarını ve anneliği çok dengeli olarak yürütebilirler. Öğretici bir anne olacaklardır. Ancak çocuklarının yanlışlarını dışarıya yansıtmamaya çok önem verirler. Boğa (21 Nisan / 21 Mayıs) Boğa burcu anneleri, çocuklarına çok düşkün olurlar. Disiplinli bir yapıya sahip gibi görünseler de içlerinde inanılmaz yumuşak bir kalp vardır. Çok korumacı ve şefkatli davranacaklardır. Sabırsızlık ve tembellikten nefret eden Boğa kadını, sinirlendiğinde ani tepkiler verebilir. Kararlı, sağlam adımlarla ilerleyen, başarılı çocuklar yetiştirmek isteyecektir. Bunun karşılığında tüm imkanlarını çocuğuna sunacaktır. İkizler (22 Mayıs / 21 Haziran) İkizler burcu annesi, eğlenceli bir anne olacaktır. Duygusal yapısını olabildiğince saklamayı tercih eder. Bu nedenle bazen soğuk bir anne olarak algılanabilir. İkizler kadınının sosyal yanı, eğlenceli ve aktif bir anne olmasını sağlar. Dolayısıyla çocukları ile her şeyi paylaşmayı ve arkadaş olmayı da başarır. Açık fikirli ve yeniliklere ayak uydurabilen çocuklar yetiştirmeye çalışacaktır. Başak (24 Ağustos / 23 Eylül) Başak deyince ilk akla gelen titizlik olduğu için elbette çocuklarına karşı da titiz olacaklardır. Çocuklarını kirli ve dağınık bulamazsınız. Çocukları ile tartışacakları konular hep bunun üzerine olacaktır. Parasının değerini bilen Başak burcu kadını, çocuğunun da böyle olmasını isteyecektir. Sevgisini göstermeyi iyi bilecek ve çocuklarına sevgi konusunda güven aşılayacaktır. Terazi (24 Eylül / 22 Ekim) Son derece sosyal bir annedir. Ama çocuklarını da ihmal etmez. Çocuklarını mutlaka sanatın bir alanına yöneltmek isterler. Çocuklarıyla arkadaşlığa önem verirler. Güler yüzlü ve sıcak anne olurlar. Anlayışlıdırlar. Ancak saygıya da çok önem verirler. Özellikle çocuğun babaya saygısızlık yapması durumunda öfkelenirler. Çünkü zaman zaman Terazi burcu kadını, eşini çocuğundan önde tutabilir. 8 Mayıs 2016: Anneler Günü! Akrep (23 Ekim / 22 Kasım) Bu burcun kadını oldukça idealist bir yapıya sahiptir. Çocuklarının her zaman başarılı olmasını isterler. Güçlü yapıda çocuklar yetiştirmeye çalışırlar. Bu tavırları zaman zaman zorlayıcı olabilir. Duygudan çok mantığı ile hareket eden kişilerdir. Çocuklarını mutsuz eden kişilerin, eşleri bile olsa hakkından gelecektir. Yay (23 Kasım / 20 Aralık) Neşeli ve sosyal bir anne olacaktır. Çocuklarıyla beraber gezmeye en meraklı burç olacaktır. Çocuklarıyla arkadaş olmayı çok iyi başarır. Özgürlük ve bağımsızlığa da saygı duyar. Bu tutumları dolayısıyla disiplin kurmada sorun yaşarlar. Ama çocukları onunla olan ilişkilerinden gayet hoşnut büyüyecektir. Oğlak (21 Aralık / 18 Ocak) Terbiyeli ve saygılı çocuk yetiştirme idealinde olacaktır. Sorumluluk sahibidir, çok fazla sevgi gösterilerinde bulunmaz. Bu davranışların çocuğu şımartacağını düşünür. Geleneksel yapıları ön plandadır. Çocuklarını kollar, sahiplenir ve bu huyundan asla vazgeçmez. Kariyerli biri olmanız için çok fedakarlık yapacaktır. Kova (19 Ocak / 20 Şubat) Davranışlarıyla örnek olmaya çalışan bir anne olacaktır. Çok normal bir anne olamaz. Hayatını çocuğuna göre şekillendirmek istemez. Bu nedenle çocuğunun üstüne çok düşmezler. Özgür bırakırlar. Ceza vermek de onlara göre değildir. Büyük sevgi gösterileri olmaz. Ama arkadaşça çocuğunun hayatına dahil olmayı severler. Balık (20 Şubat / 21 Mart) Dünyanın en duygusal annesidir. Bu duygularını da inanılmaz şekilde açığa vurur. Her zaman çocuğunun yanında olur, onu korur ve kollar. Zaman zaman öfke krizine girse bile çabucak geçer. Kızdığı şeyi biraz sonra unutup affedebilir. Son derece fedakar bir anne olacaktır. Çocuğunun mutluluğu için kendinden bile vazgeçebilir. 25 kadIn saYfasI Evde oluşan tozlardan kurtulmanın püf noktaları olduğunu rahatça görürsünüz. Tozlandıklarında ise bunları kaldırıp rafları ve kutuların üstünü silmek daha kolaydır. Evde oluşan tozların çoğu kendimizden ve kumaşlardan gelir. Cildimizden dökülen deri döküntüleri ve kumaşlardan gelen tozlar evi kaplar. Alarjiniz de varsa, o evde yaşamak çok güçleşir. Peki bu tozlardan nasıl kurtulabilirsiniz? Önceliklle gardırobunuzu düzenleyin: Gardıroplar en tozlu olan yerlerdir. Giysilerden, havlulardan ve yatak takımlarından gelen küçük liflerle doludur. Kapısını her açtığınızda görünmez bir toz fırtınasını havaya kaldırırsınız. Giysilerinizin böyle lifler dökmesini önleyemezsiniz, fakat giysilerinizin daha temiz kalmasını sağlarsınız. Raflardaki eşyaları kutu ya da çantalara koyun. Şeffaf plastik olanlar en iyisidir. Tozu dışarıda tutarlar ve içinde ne Nevresimlerinizi her hafta mutlaka değiştirmelisiniz: Yatağınız büyük bir toz dağıtıcı olabilir. Yatağınız cildinizden dökülen deri kabuklarını toplar, kendi liflerini döker ve sizin yataktaki her dönüşünüzde bu tozlar yayılır. Bu dökülmeleri en aza indirmek için çarşafları ve yastık kılıflarınızı her hafta yıkayın. Battaniye, yorgan gibi örtülerinizi her hafta yıkayamayacağınız için sık sık silkeleyin. Doğru elektrik süpürgesini kullanın: Vakum tek başına halıdaki tozların çoğunu çekmek için yeterli değildir. Daha iyi bir sonuç elde etmek için, güçlü bir çekişe sahip, toz torbasız elektrik süpürgesine ihtiyacınız vardır. Evinizdeki tozları en aza indirmek istiyorsanız, ortada fazla eşya bulundurmayın. Mobilya olarak da deri ya da vinil kumaşlı mobilyaları tercih edin. Eller neden şişer? Pek çok farklı sebep ellerin şişmesine yol açabilir. Ellerin şişmesi genelde vücutta su toplanmasına veya ellerde doku ya da eklemlerin iltihaplanmasına işaret eder. Öte yandan, ödem olarak da adlandırılan bu şişmeler karpal tünel sendromu, ciddi enfeksiyonlar ya da travma benzeri başka nedenlerden de kaynaklanabilir. Kırık ya da çok sıkı alçı gibi ortopedik durumlarda ellerin şişmesi sürpriz değildir. Sebebine bağlı olarak ellerdeki şişme çabuk geçen ya da uzun süre devam eden bir şikayet olabilir. Örneğin egzersiz yaparken ya da egzersiz sonrası eller kısa süreliğine şişebilir. Aksine el şişmesi kronikleşmiş, sürekli hale gelmişse ya da zamanla şişme artıyorsa bu durum genellikle kireçlenme gibi iltihaplı bir soruna bağlıdır. Bu durumda en iyisi ilk olarak bir dahiliye uzmanına başvurmak ve ellerin sürekli şişmesine neden olabilecek altta yatan bir hastalık olup olmadığını kontrol ettirmektir. Eller farklı nedenlerle şişebilir ve bu arada ellerinizin şişmesine neden olan problemin tek belirtisi de bu olmayabilir. Eğer eliniz bir enfeksiyon yüzünden şişmişse ateş, ürperme ve elinizde kızarıklık gibi şişlik dışında başka şikayetler de olacaktır. Halsizlik, ateş, elde güç kaybı, uyuşma, karıncalanma, kızarıklık, tutulma, eklemlerin şişmesi veya bileğin şişmesi gibi başka belirtiler sorunun kaynağına göre ellerin şişmesine eşlik edebilir. Emziren Anneler Ne Yemeli? Emzirme döneminde anne için tek bir kural geçerlidir: Anne mutlaka dengeli ve düzenli bir şekilde beslenmek zorundadır. Beslenmek hem vücut için gerekli enerji, vitamin ve minerali karşılar, hem de anne sütünü artırır ve anne sütünün içeriğini zenginleştirir. Bebekler bu dönemde 2 saatte bir emzirilmelidir. Mümkün olduğunca ilaç kullanılmamalı ve hazır gıdalardan uzak durulmalıdır. Su bu dönemin olmazsa olmazıdır. Emziren annenin günde en az 10 bardak su içmesi gerekir. Yorgunluk ve stresin anne sütünü azaltabileceği unutulmamalıdır. Dereotu, susam, kimyon, arpa, fesleğen, sarımsak, havuç ve yeşil sebzeler süt yapan besinlerdir. 26 önce sağlık Kansızlık (Anemi) Nedir? Kansızlık hepimizin defalarca yakınlarımızdan, televizyonlardan veya doktorlardan duyduğu çok sık rastlanılan bir hastalıktır. Peki kansızlık ne demektir? Kansızlık kandaki hemoglobin miktarının erişkin erkeklerde 13 g/dL, kadınlarda ise 12 g/dL değerlerinin altına düşmesi durumudur. Hemoglobin ise kanda kan hücreleri olan alyuvarların yapısında bulunan ve esas görevi oksijen taşımak olan bir proteindir. Akciğerlerden nefes ile alınan oksijen kanda bu hemoglobine bağlanarak organlara taşınır. Bu hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında olması sonucu kansızlık ortaya çıkar. Kansızlık hastalığının dünyada görülme sıklığı kadınlarda yaklaşık % 30-40, erkeklerde ise yaklaşık % 20’dir. Bu kansızlıklar arasında en çok görüleni ise demir eksikliği anemisidir. Kansızlığın başlıca belirtileri yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma, çalışma kapasitesinde azalma, sık hastalanma, iştahsızlık, bulantı, ciltte göz kapaklarının iç kısmında ve avuçta solukluk, çarpıntı ve nefes darlığı, normalden fazla üşüme, konsantrasyon bozukluğu gibi şikayetlerdir. Ancak demir eksikliği anemisinde vakaların çoğunda bir belirti görülmeyebilir ve yapılan kan tahlilleri sonucu teşhis konulabilir. Eğer demir eksikliği anemisinde hastalık ilerlemiş ve şiddetli ise yukarıda belirtilen şikayetler ortaya çıkabilir. Demir eksikliğine bağlı kansızlık çocukların hem zeka düzeyini hem de bedensel gelişimini olumsuz etkilediği için çok önemlidir. Dünyada her 5 çocuktan ikisi (% 40’ı) kansızdır, ancak pek çoğu bu durumlarını ne yazık ki bilmemektedir. Gelişmiş ülkelerde 0-5 yaş arası çocuklarda kansızlığa rastlanma oranı % 4-20 iken, az gelişmiş ülkelerde aynı yaş grubunda bu oran % 80’lere kadar çıkmaktadır. Demir eksikliği olan çocukların yürümesi, oturması, konuşması gecikir. Bu çocuklarda davranış bozukluğu ortaya çıkar ve öğrenme güçleşir. Bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalığa yakalanma ihtimali artar. Demir eksikliği kansızlığının nedenleri nelerdir? Çocuklardaki demir eksikliğinin ana nedeni gereksinim artması, yetersiz alım, ender olarak da kanamayla demir Plastik Pet Şişelerin Zararları Plastik şişelerin zararları hakkında gün geçtikçe yeni araştırmalar yapılmakta ve tehlikeleri ortaya çıkarılmaktadır. Plastik şişelerin maliyetinin düşük olması nedeniyle, birçok içecek ve gıda maddeleri plastik şişeler ve ambalajlar içinde satışa sunulmaktadır. Plastik şişelerin zararları ile ilgili bilinmesi gereken en önemli şey, plastik şişelerin hammaddesinin bir petrol artığı olduğudur. Plastik şişelerin zararları, insan sağlığını doğrudan etkilemektedir. Yapısında yer alan veya sonradan katılan yüzlerce kimyasal madde (Bisfenol-A ve Dioksin) insan sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Özellikle plastik şişelerin içine konan asitli içeceklerin (kolalı, gazlı içecekler, süt,meyve suları vb.) eritici etkisi ile bu kimyasallar plastikten koparak içeriğindeki içecek veya yiyeceğin özüne geçebiliyorlar. Bu durumda insan sağlığını ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Özellikle dioksinin kanser hastalığı yaptığı birçok bilimsel çalışma tarafından ortaya konulmuş ve Uluslararası Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından da açıklanmıştır. Özellikle sıcak yaz aylarında nakliye veya depolama sırasında güneş altında, yüksek sıcaklıklarda bekletilen bu plastik şişe ve kaplardaki asitli ve diğer içecekler 50-70 derecelere varan bir sıcaklıkta, plastikten ayrışan kimyasallarla karışmaktadır. İçecek veya yiyeceğin özüne geçen bu kanserojen maddeler ne yazık ki, soğutulsa bile zararlı etkilerini insan vücudunda göstermektedirler. Siz değerli okuyucularımıza önerimiz; tüm gıdaların (özellikle süt, su ve meyve suyu) tüketiminde olabildiğince cam şişe ve kaplar kullanmanızdır. kaybının olmasıdır. Genellikle alınan demir ile çocuğun gereksinimi arasında dengesizlik söz konusudur. Erişkinlerdeki demir eksikliğinin nedenleri ise besinlerle demirin az miktarda alınması, vücut tarafından az miktarda emilimi veya ağır menstürel kanama da dahil olmak üzere kan kaybıdır. Kansızlık tanısı nasıl konulur? Kansızlık tanısı öncelikle anamnez dediğimiz hastalık öyküsü ile yukarıda belirttiğimiz şikayetlerin hasta tarafından doktora iletilmesi, sonrasında fizik muayene ve kan tahlilleri sonucu ile konulur. Kansızlık tedavisi nedir? Demir eksikliği tedavisinde uygulanan yöntem ağızdan demir ilacı verilmesidir. Tedavi ile 2 ay sonra hasta normale döner ancak demir depolarının doldurulması için uzun bir süre daha demir tedavisi uygulanır. Bu tedavi bir yıla kadar çıkabilir. Bebeklerde şurup ya da damla yoluyla ilaç verilir. Şu unutulmamalıdır ki demir preparatları dışkıyı koyulaştırabilir ve dişlerde siyahlaşma yapabilir, ama bunlar geçicidir. İlaç alımı aç karnına ya da öğün arasında olmalıdır. Çünkü böylece demir daha iyi emilir. Ayrıca C vitaminiyle beraber ilacın verilmesi emilimini arttırır. Demir preparatının süt ve süt ürünleriyle beraber alınması sakıncalıdır. Süt ve süt ürünleri demirin emilimini azaltır. Bağırsaklarında emilim bozukluğu olanlar ya da hap kullanmak istemeyenler için kalçadan iğneyle demir enjekte edilir. Ancak demir iğnelerinin yan etkileri fazladır ve doktor tavsiyesine göre uygulanmalıdır. Demir içeren besinler; 1.Sığır, kuzu, hindi, tavuk, dana ve sakatat etleri, kuzu ciğeri, yumurta. 2.Ispanak, tatlı patates, bezelye, brokoli, fasulye, pancar yaprağı, karalahana ve pazı. 3.Beyaz ekmek, tam buğday ekmeği, makarna, buğday ürünleri, kepekli tahıllar, mısır, yulaf, çavdar ekmeği ve pirinç. 4.Çilek, karpuz, kuru üzüm, incir, kuru erik, kuru kayısı ve kurutulmuş şeftali. 5.Fasulye, domates, kurutulmuş bezelye, mercimek ve mısır şurubu. Dr. Murat Kopuk Bezirkskrankenhaus Kaufbeuren/Psychiatrie • Schuhreparatur • Innenschuhe – Orthesen 27 Einlagen nach Maß Orthopädische Maßschuhe ••Schuhreparatur ••Innenschuhe – Orthesen Schuhzurichtungen Diabetische Versorgung ••Einlagen nach Maß ••Orthopädische Maßschuhe Elektr. Fuß- & Druckmessung ••Schuhzurichtungen • Diabetische Versorgung • Elektr. Fuß- & Druckmessung SAĞLIKLI YAŞLANMA AVCI ADEM - Schuhtechniker · Alt-Haarener Str. 116 · D-52080 Aachen AVCI ADEM - Schuhtechniker · Alt-Haarener Str. 116 · D-52080 Aachen IHR HAARENER IHR HAARENER ORTHOPÄDIE ORTHOPÄDIE SCHUHTECHNIKER SCHUHTECHNIKER Avci vci A Kilo Vermek ve Duruşunuzu Düzeltmek İçin Bir Yöntem Nasıl Yapılır? Ünlü Japon doktor Toshiki Fukutsudzi kötü duruşu düzeltmek için bir çözüm üzerinde çalışıyor. Kötü duruşu, sırt ağrılarını ve karın kaslarını geliştirmeye yönelik konuları ele aldığı kitabı basıldıktan sonra ülkesinde çok ünlenmiş. Asya’da 6 milyon satılan kitabı ile en çok satılan kitap ünvanını kazanmış. Doktor Fukutsudzi pelvik kemiğinde sıkıntı olan hastaları tedavi için basit bir yöntem geliştirmiş ve bunu uygularken bel çevresindeki yağların da yakıldığını belirtiyor. Ciddi bel ağrılarında mutlaka doktora gitmenizi öneririz fakat sağlıklı kalmak ve sırt ağrılarına karşı faydasını görebilirsiniz bu yöntemin. Ne de olsa uygulaması çok kolay ve sadece 5 dakikanızı alıyor. Sıradan bir havluyu rolu şeklinde yuvarlayın. Bir ip ya da lastik yardımıyla ortasından bağlayın ki şeklini kaybetmesin. Sert bir zemine sırt üstü uzanın. Yatak ve koltuk bu egsersizi yapmak için biraz yumuşak kalıyor. Zemine uzandıktan sonra, rulo yapılmış havluyu belinizin altına, göbek seviyenizdeki kısma, basit olarak belirtirsek, tam göbek deliğinizin altına gelecek biçimde yerleştirin. Bacaklarınızı omuz genişliğinde açın ve ayak parmak uçlarınızı birbirine değdirin. Kollarınızı esnetin ve avuç içinizi yere bastırın. Bu pozisyonda tam olarak 5 dakika bekleyin. Egzersiz başta biraz zorlasa da 5 dakika dayanmaya çalışın. Gün geçtikçe giderek kolaylaşacaktır. En verimli şekilde sonuç almak için, günde 3 kez olmak üzere, birkaç hafta boyunca egzersizi tekrarlayın. Tel.: 0dolayı 241 / 16 17yönte39 Çok basit olduğundan Fax: 0 241 / 16 17 39 0 241 / 16 17 39 min işe yaramadığıTel.: duygusuna Mobil: 0 176 / 25 26 40kapı38 Fax: 241 / 16 17 39 E-Mail:[email protected] labilirsiniz. Ancak kaybedecek Mobil: 0 176 / 25 26 40hiçbir 38 E-Mail: [email protected] şeyiniz yok. Eğer bel ağrısı çekiyorsanız mutlaka deneyin; faydası var, zararı yok. AVCI ADEM Ihr Haarener Orthopädie Schuhtechniker AVCI ADEM Str. 116 Alt-Haarener Ihr Haarener Orthopädie Schuhtechniker 52080 Aachen Alt-Haarener Str. 116 52080 Aachen Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve bakım sigortası gibi konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler: Älter werden in Aachen Hackländerstr. 1, Aachen Tel.: 0241 / 432 50 28 Pflegestützpunkt / AOK Karlshof am Markt, Aachen Tel.: 0241 / 46 41 18 Pflegestützpunkt / Städteregion Zollernstr. 10, 52070 Aachen Tel.: 0241 / 51 98 50 67 Pflegestützpunkt / AOK Frankentalstr. 16, Stolberg Tel.: 02402 / 10 41 25 DemenzNetz StädteRegion Aachen e.V. Löhergraben 2, Aachen Tel.: 0241 / 51 00 21 21 Demenz-Servicezentrum Regio Aachen/Eifel Bahnhofstr. 36-38, Alsdorf Tel.: 02404 / 94 83 47 AVCI Ortopedik Ayakkabı Teknisyeni Çoğu omuz, bel, diz ve ayak ağrılarının sebebinin “ayak”tan kaynaklandığını biliyor muydunuz? Biz bu alanda uzmanlaşmış ustalar olarak bu ağrılarınıza çare bulabiliriz... Hizmetlerimiz: • Diyabet hastalarımıza özel ayakkabı ve taban imalatı • Ortopedi ayakkabı imalatı • Ölçü üzeri ayakkabı tabanı imalatı (Topuk dikeni, genelde çocukların içe ve dışa yürümelerini önleyen beyin uyarısıyla çalışan tabanlar üretmekteyiz. • Ortez imalatı. • Topuk yükseltme (Kalçada kısalmaBankverbindung: mevcutsa). USt.-Nr. 201/5014/4020 IK-Zeichen: 340 533 184 VR Bank eG • Her türlü ayakkabı tamiratı USt.-Nr. 201/5014/4020 Bankverbindung: Rechnungen sind zahlbar Iban: DE33 3916 2980 0206 9600 27 IK-Zeichen: 340 533 184 VR Bank eG yapılmaktadır. sofort ohne Abzug. Bic: GENODED1WUR Rechnungen sind zahlbar Iban: DE33 3916 2980 0206 9600 27 • Yeni teknoloji cihazları ile sofort ohne Abzug. Bic: GENODED1WUR ücretsiz ayak ölçümü alınır. • Ücretsiz ev ziyaretleri yapılır. Bütün sigortalar (Krankenkassen) ile anlaşmalarımız mevcuttur. Özel masraf çıkarmadan, reçete ile hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz. Alt-Haarener-Str.116 52080 Aachen Tel.: 0241 / 16 17 39 Cep: 0176 / 252 640 38 Açılış saatleri: Pzt-Prş.: 08.00 - 18.30 Çrş.: 08.00 - 14.30 Cum.: 08.00 - 13.00 15.00 - 18.00 Cts.: 08.00 - 13.00 28 bulmaca saYfasI 29 bunları biliyor muydunuz? Mayıs’ı Dünya İşçi Bayramı olarak ilan etmesini kararlaştırır ve 8 saatlik işgünü talebini en önemli gündem maddesi olarak belirler. 1 Mayıs, 8 Saatlik İşgünü Mücadelesinin 130 Yıllık Öyküsüdür Neden ve Ne Zamandır 1 Mayıs? Hiç düşündünüz mü neden günde 8 saat çalışırız? Buna kim karar vermiştir? İnsanlar ne zamandan beri günde 8 saat çalışmaktadırlar? Ya önceleri günde kaç saat çalışıyorlardı? Peki işçiler niye 1 Mayıs’ı bayram olarak kutlar? İşçiler neden kırmızı bayraklar taşırlar da başka renk değil? İşte bunlar ve benzeri soruların cevaplarının bir sonucu ve sembolüdür 1 Mayıs İşçi Bayramı. Yüzyılı aşkın bir mazisi olan bir öykü. polisler rastgele ateş açar ve ortalık kan gölüne döner. Yüzlerce işçi ölür ve pek çoğu da yaralanır. Polis dört sendikacıyı tutuklar ve mahkeme idamlarına karar verir. (Yıllar sonra ABD devleti, verilen bu idam kararlarının haksız olduğunu resmen kabul etmiştir.) İsteklerinde kararlı gözüken işçiler, o gün bir sonuç alamayınca eylemlerine ertesi gün devam ettiler. Durumu geçiştirmeye çalışan hiç bir öneriyi kabul etmiyorlardı. “Tek bir yaşamımız var; onu da sadece çalışarak geçirmek istemiyoruz! Sekiz saat yeter!” Grevcilerin Şikago sokaklarında kararlı bir biçimde eylemlerine devam etmeleri nedeniyle şehrin tüm sokakları ordu ve polis kuvvetlerince çember altına alındı. Ertesi gün işçiler yine sokaklardaydı. 8 saatlik işgünü istemlerine ilk yanıt geldi: Üzerlerine açılan ateş sonucu 6 işçi yaşamını yitirdi. Bir sonraki gün daha da kararlı olarak sokaklara dökülen işçilerin içine sızan bir kışkırtıcı ajanın polislerin üzerine bir bomba atmasıyla Şikagolu işçiler yaptıkları gösteriler sonucunda böylesi bir gelenek yaratacaklarını kuşkusuz bilemezlerdi. Fakat o tarihten bu yana dünyanın her yerinde 1 Mayıs, İşçi Bayramı olarak kabul edildi ve kutlanır oldu. 8 saatlik işgünü dünyanın birçok ülkesinde yasallaşarak kabul edildi. İşçiler, 1 Mayıslarda sadece bu taleplerini değil, acil gördükleri her sorunu dile getirdiler. Kimi zaman başka ülke işçileriyle dayanışmaya girdiler; kimi zamansa ülkelerindeki insan hakları, demokrasi gibi sorunlara dikkat çektiler ve tavırlarını belirlediler; kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. Çoğu zaman bu bayramlarda kan döküldü. İşçiler insanca taleplerinin karşısında coplar, dayak, hapis, kurşun gördüler; pek çok insan hayatını yitirdi. Ama bayram geleneği hep süregeldi. Tarihteki İlk 1 Mayıs 1886 yılının 1 Mayıs günü ABD’nin Şikago kentinde işçiler sokaklara dökülmüştür. İşçi sendikalarının öncülüğünde gerçekleştirilen grev ve yürüyüşler sonucunda, o gün fabrikalarda çarklar ve dişliler durmuş, tekerlekler dönmüyordu. Şehrin tüm işçileri ve onların yakınlarının oluşturduğu 100.000’i aşkın insan taşıdıkları pankartlarda isteklerini belirtiyorlardı: “12 Saat Fazla! 8 Saat Yeter!”, “Sekiz Saatlik İşgünü İstiyoruz!” 1886 yılında ABD’nin Şikago kentinde ölen yüzlerce işçinin sokaklara dökülen kanlarının rengi olduğu için ve tüm dünyadaki işçilerin bu günü hatırlamaları amacıyla o tarihten itibaren dünyanın her yerindeki işçi gösterilerinde kırmızı bayrak taşınması da böylece bir gelenek haline gelmiştir. Neden 8 Saat İstiyorlardı? Bundan yüzyıl öncesinde 8 saatlik işgünü düşüncesi hayal demekti neredeyse. İşçilerin çoğu günde 12 saat veya daha fazla çalışıyorlardı. 8 saatlik işgünü talebi, 1886 yılında toplanan Enternasyonel Kongresi tarafından tüzük maddesi olarak “İşçilerin beden ve ruh sağlığı açısından, onların entellektüel, toplumsal ve politik yapılanmaya ihtiyaç duydukları zamanı elde edebilmeleri için günlük çalışma vardiyası 8 saatle sınırlandırılmalıdır...” denilerek, ilk kez yazılı hale getirilir. 1 Mayıs Dünya İşçi Bayramı ve Kırmızı (ya da Kızıl) Bayrak 1890 yılında Paris’te toplanan Uluslararası İşçi Kongresi, kapanış oturumunda, bütün dünya işçilerinin 1 Bugün, 8 saatlik işgününün dahi çok olduğu, aslında bir işçinin günde daha az çalışması gerektiği, gerekirse haftalık çalışma gününün 4’e indirilebileceğini savunanlar var ve bu tür talepler haklı da. İşçilerin yoğun olarak işten çıkarıldığı bir dönemde işverenler sanıldığı gibi zarar etmiyorlar. Tam tersine bugüne kadar yapabildikleri en yüksek kar oranlarını elde ediyorlar. İşverenlerin amacı daha az insana daha çok işi yaptırıp, daha çok kâr etmek: İşte kapitalizmin temel kuralı... Kâr... İşçilerin günde daha az çalışmaları sonucunda, bu insanlar kendileri, aileleri için daha çok zaman elde edecekler ve ayrıca daha çok işçi gerekeceği için işsizlik sorunu halledilmiş, çözülmüş olacak. Yeter ki işçiler gerçekten bunu istesinler. “8 saat çok! Daha az çalışmak istiyoruz!” diyebilsinler. 30 çözümler Sayfası 12 Bİlmece sayfası 28 Bulmaca sayfası 4 Üçgen işlemi 11 16 3 7 6 8 5 9 İşlemleri yapın 4 X 2 X X 5 X 10 X X 6 X 5 X 11 = 88 X X 7 = 350 X X 8 = = = 120 100 616 = 240 Resimde kaç tane genç kız var? Resimde sadece öndeki işaretli iki kız gerçek. Karşılıklı iki duvara yerleştirilen aynalar nedeniyle çok fazlaymış gibi görünüyor. Her kız kendi yanındaki aynaya bakıyor. Bu görüntü oluşuyor. Kibrit çöpü sorusu Avrupa Birliği ülkelerinin bayrakları AACHEN ÇEVRESİ İÇİN TÜRKÇE DERGİ 20 sudoku sayfası basit 2 9 5 8 3 7 6 1 4 6 7 4 1 9 2 8 3 5 3 8 1 5 6 4 7 2 9 5 2 7 6 8 9 3 4 1 1 6 8 3 4 5 9 7 2 4 3 9 7 2 1 5 6 8 7 5 2 9 1 6 4 8 3 8 1 6 4 5 3 2 9 7 1 8 5 3 2 7 9 4 6 2 3 4 6 9 8 1 7 5 6 9 7 5 4 1 8 2 3 9 6 8 4 7 5 3 1 2 3 4 1 2 6 9 5 8 7 5 7 2 8 1 3 6 9 4 4 1 9 7 5 6 2 3 8 8 2 6 1 3 4 7 5 9 6 9 2 5 7 1 4 3 8 4 8 5 3 9 6 7 1 2 3 7 1 4 8 2 9 6 5 1 2 9 6 3 7 8 5 4 8 3 4 1 5 9 6 2 7 7 5 6 2 4 8 3 9 1 2 4 3 7 6 5 1 8 9 9 1 7 8 2 3 5 4 6 3 8 4 9 1 7 5 6 2 1 5 6 3 4 2 8 9 7 7 2 9 8 5 6 3 1 4 4 6 7 1 9 8 2 3 5 8 1 3 5 2 4 9 7 6 5 9 2 7 6 3 4 8 1 2 4 1 6 3 9 7 5 8 6 3 8 2 7 5 1 4 9 9 4 3 2 7 8 1 5 6 Resimdekiler ne olabilir? a) Telefon, b) Kedi pençesi, c) Kahve çekirdekleri, d) Kağıt para, e) Sinek kanadı. normal zor 9 2 8 7 4 1 3 6 5 6 1 3 9 2 5 8 7 4 7 4 5 6 8 3 1 2 9 4 6 2 3 5 8 9 1 7 3 5 7 1 6 9 4 8 2 1 8 9 2 7 4 6 5 3 8 9 4 5 1 2 7 3 6 5 3 6 8 9 7 2 4 1 6 4 1 8 5 3 2 9 7 7 3 2 9 1 6 8 4 5 8 5 9 4 7 2 6 3 1 5 6 3 2 4 1 7 8 9 9 1 4 5 8 7 3 2 6 2 8 7 6 3 9 1 5 4 1 7 8 3 9 5 4 6 2 4 9 6 1 2 8 5 7 3 8 7 5 6 3 9 1 2 4 9 6 2 1 4 8 3 5 7 4 3 1 5 7 2 9 8 6 5 1 4 8 2 6 7 9 3 7 8 9 4 1 3 5 6 2 6 2 3 7 9 5 8 4 1 1 5 6 2 8 7 4 3 9 3 4 8 9 6 1 2 7 5 2 7 3 4 9 1 8 5 6 4 6 8 5 7 3 2 9 1 1 9 5 8 6 2 4 3 7 7 8 2 6 4 9 3 1 5 6 1 4 3 5 8 7 2 9 3 5 9 2 1 7 6 8 4 8 4 7 1 3 5 9 6 2 5 3 6 9 2 4 1 7 8 06010016228 7 5 3 9 8 2 4 6 1 06010016231 1 5 6 9 2 4 7 8 3 9 4 2 7 3 8 1 6 5 2 3 9 1 8 7 4 5 6 4 1 5 2 6 9 8 3 7 7 6 8 5 4 3 2 9 1 5 8 1 3 7 2 6 4 9 3 2 7 4 9 6 5 1 8 3 2 5 7 6 4 9 1 8 9 6 4 8 1 3 5 2 7 2 1 8 4 5 7 6 3 9 5 3 7 6 9 2 1 4 8 3 8 5 7 2 6 4 9 1 6 4 1 9 3 5 7 8 2 7 2 9 1 4 8 3 6 5 4 9 2 5 6 1 8 7 3 1 7 6 3 8 9 2 5 4 2 9 7 3 5 4 6 1 8 5 4 8 9 7 1 2 6 3 1 3 9 4 2 6 8 7 5 6 2 7 8 5 3 1 4 9 7 1 5 6 9 8 3 2 4 8 9 3 2 4 7 6 5 1 4 6 2 1 3 5 7 9 8 9 7 4 3 8 2 5 1 6 2 8 6 5 1 4 9 3 7 1 7 9 3 8 4 2 5 6 6 8 3 7 2 5 1 9 4 5 2 4 6 9 1 3 8 7 2 5 8 4 1 9 6 7 3 4 3 6 8 5 7 9 1 2 9 1 7 2 3 6 5 4 8 3 6 1 9 7 8 4 2 5 8 4 5 1 6 2 7 3 9 06010015031 8 5 3 2 7 4 9 1 6 Reklam / İlan Fiyatlarımız * 1 kez 3 kez 6 kez Arka Kapak 1.000 € 600 € 1/1 Sayfa 350 € 1/2 Sayfa 250 € 1/3 Sayfa 200 € 1/4 Sayfa 150 € 1/6 Sayfa 120 € 1/8 Sayfa (% 10 indirim) (% 25 indirim) 900 € 540 € 315 € 225 € 180 € 135 € 108 € 750 € 450 € 262 € 187 € 150 € 112 € 90 € * Bütün fiyatlar baskıya hazır haldeki reklamlar içindir ve üstüne yasal geçerli vergi (% 19 MwSt.) eklenir. 06010014529 06010015030 9 2 1 7 8 6 5 4 3 6 9 4 8 1 5 3 7 2 06010014528 06010015029 06010016230 9 7 5 4 8 1 6 2 3 8 7 3 6 5 1 9 2 4 06010015028 06010016229 5 6 8 9 1 4 2 7 3 2 7 1 4 3 6 5 9 8 3 5 1 7 6 9 4 8 2 06010014530 7 9 2 5 4 3 8 6 1 06010014531 TANITIM: Firma, işyeri, hizmet veya ürün tanıtımları (bir kez olmak kaydıyla) 1 veya 1/2 sayfa olarak (yukarıdaki fiyatlarla) yapılır. Bize göndereceğiniz yazı, logo, resimler ve iletişim bilgilerinizle (Telefon, faks, e-mail, internet vb.) sizin için sayfa tasarımını ücretsiz yapıyoruz. Daha fazla bilgi için bizi arayabilirsiniz. 0241 / 990 78 68 Bunlar ve daha fazlasını uygun fiyatlarla bizde bulabilirsiniz! Çanak Antenler 65 cm 19,90 € 80 cm 29,90 € 100 cm 39,90 € 120 cm 59,90 € DiseqC şalter 2-1 6,90 € 4-1 7,90 € LNB Tek çıkışlı 6,90 € Çift çıkışlı 9,90 € Dört çıkışlı 19,90 € Kelepçeli dirsek 25 cm 15,90 € 40 cm 17,90 € 50 cm 19,90 € Dirsek 25 cm 9,90 € 35 cm 13,90 € 45 cm 18,90 € 50 cm 19,90 € HD Digital Receiver 39,90€’dan başlayan fiyatlarla Adalbertsteinweg 263, 52066 Aachen Balkon direği 29,90 € Kablo 100 metre 120dB 19,90 € Tel.: 0241 / 56 84 245 www.satboerse24.de 3. yılımızı doldurduk! . bizim aachen aachen ve çevresİ İçİn türkçe dergİ AUTOWÄSCHE • INNENPFLEGE POLITUR • AUFBEREITUNG Bizim aachen www.bizimaachen.de AAchen ve çevresİ İçİn tÜrkçe dergİ | 18 Başka işler yapanlar > 6 Şeriban Ceylan Ali Imdat Akkaya 0176 / 222 176 44 Aachener Str. 120 - 122 52223 Stolberg E-Mail: [email protected] www.aps-ac.de Bir Konu & Üç Konuk > 19 Nasıl Polis Olunur? Spor > 12 Burcu Babacan Kültür & Sanat > 20 Canel Yay Yerel Politika Yapanlar>15 Sevgi Sakar GÜNÜMÜZDE ZAMAN HIZLANDI MI? 1 | Haziran/Temmuz 2013 Ücretsİz Nisan / Mayıs 2016 18 | Nisan/Mayıs 2016 Taşfırın‘da pide ve lahmacun Roermonder Strasse 335 52072 Aachen-Laurensberg Grill • Restaurant • Café Süt danası ve hindi döner Meşhur dövme yayık ayran Mangalda ağzınıza layık taze balık ve kebap çeşitleri Şark Köşesi Zengin salata çeşitleri Taşfırın‘da pizza çeşitleri Şelale Çocuk Oyun Alanı Tereyağlı baklava Taşfırın‘da künefe Özel toplantı ve eğlencelerinizi kutlayabileceğiniz 80 kişilik özel bölümümüz mevcuttur. Telefon: 0241 / 170 11 www.marmarisgrill.de Tüm etlerimiz helal kesimdir! Zengin mutfağımız ve güleryüzlü personelimizle siz sayın müşterilerimizin her zaman hizmetinizdeyiz! Ücretsiz Otopark
Benzer belgeler
Indir / Oku - Bizim Aachen
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceyl...
Indir / Oku - Bizim Aachen
KÜNYE | IMPRESSUM
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Ya...
Indir / Oku - Bizim Aachen
KÜNYE
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmen...
aachen 2014 - Bizim Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal,
Dr. Murat Kopuk...
Indir / Oku - Bizim Aachen
yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem
başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o ki...
Indir / Oku - Bizim Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal,
Dr. Murat Kopuk...