Indir / Oku - Bizim Aachen
Transkript
bizim aachen www.bizimaachen.de Aachen ve çevresİ İçİn türkçe dergİ | 20 Kültür & Sanat > 9 Aşkım Ali Erdoğan Teknik Direktör Fuat Kılıç ile söyleşi Gençlik > 15 Ekin Feyzi İçimizden Biri > 10 Ecevit Karaduman Yerel Politika Yapanlar>23 Said Ünal Bir Konu & Bir Konuk > 20 Kök Hücre & Emrah Kılıç ALEMANNIA AACHEN ONA EMANET Ücretsİz Ağustos / Eylül 2016 Hem indirimli hem hediyeli! ve yataklar hem %20 indirimli hem %100 pamuk nevresim takımı hediyeli! %20 %100 pamuk nevresim takımı hediye! İNDİRİM! Aachen Uyku Merkezi Von-Coels-Str. 176 a 52080, Aachen www.isbirbedding.com 3 İçindekiler 4 aktüel | Üstün Gözler • Almanya’da emeklilik • Engelli kimlik kartı nasıl alınır ve ne işe yarar? • Erken emeklilik • Sigorta sözleşmeniz nasıl iptal edilir? 5 ne? nerede? ne zaman? • Ağustos ve Eylül aylarındaki önemli etkinlikler 6 Fikir fırtınası | Muhsin Ceylan • Kendimiz ol(a)mayınca, güdülürüz. 8 sudoku sayfası 9 Kültür & Sanat • Aşkım Ali Erdoğan: “En büyük hayalim, Türkan Şoray’la beraber kanser hakkında bir film çekebilmek.” 10 içimizden biri • Ecevit Karabulut 12 KİŞİSEL GELİŞİM | Hasan Erdal • Bağlılık mı bağımlılık mı? 13 bunları biliyor muydunuz? • Aachen Şehirler Birliği‘nden cep telefonları için bir uygulama: “Die Touren-App“ • Almanya‘nın “en“leri... 14 Bilmece sayfası 15 gençlik • Ekin Feyzi: “Mesleğimi ve müzik hayatımı sağlam bir dengeye oturtmak istiyorum. Çünkü ikisinden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum; ikisi de hayatımın bir parçası.” 16 kapak konusu • Teknik Direktör Fuat Kılıç ile söyleşi: Alemannia Aachen ona emanet 18 Yaşama dair | Füsun Özdemir-Günal • Ayrıl(ama)mak 19 Yemek Kültürü • Izgarada/fırında somon, soğanlı bahçıvan kebabı, patlıcanlı Kilis kebabı, şehriye salatası 20 bir konu & bir konuk • Kök hücre bağışı & Emrah Kılıç 22 kendinizi test edin • Algılanan stres ölçeği 23 yerel politika yapanlar • Said Ünal: “Hoşgörü, saygınlık, huzur ve barış içerisinde yaşanabilir bir ortam olması için elimdem geleni sarfetmeye devam edeceğim.” 24 Bulmaca sayfası 25 başka işler yapanlar • Günal Günal: “Bizim Aachen dergisi, burada yaşayan bizlerin sade bir aynası.” siz 26 ve bURcunuz • Burçlara göre saç şekilleri 27 KADIN sayfası • Yaşlanma karşıtı alışkanlıkları erken yaşta öğrenin • Her üç kadından birinde demir eksikliği anemisi 28 sağlıklı YAŞLANMA • Ağrılardan kurtulmak için: Kulağa mandal masajı • 50 yaşından sonra artan bellek kaybının 10 işareti • Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve bakım sigortası gibi konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler 29 önce sağlık | Dr. Murat Kopuk • Yaz ishalleri • Aşırı sıcaklara dikkat! 30 ÇözümLER sayfası • Bulmaca, sudoku ve bilmecelerin çözümleri • Bizim Aachen dergisi reklam, ilan, tanıtım fiyatları Başlarken Değerli Okurlarımız, 20. sayımız ile karşınızdayız. Bu sayının kapak konusu, şehrimizin futbol takımı olan Alemannia Aachen’ın teknik direktörü Fuat Kılıç beyle yapmış olduğumuz bir söyleşi. Kendisiyle, göreve başladığında görüşelim diye düşünmüştük; fakat takımını, Aachen’ı biraz daha tanımasını bekledik. Kısmet bugüne imiş. Bu sayımızı, 29 Temmuz 2016’da çıkaracağımızı duyurmuştuk. Ancak elde olmayan teknik nedenlerden dolayı yine bir hafta geciktirmek zorunda kaldık. Bu konuda affınıza sığınıyoruz. “Geç olsun da, güç olmasın!” Her zaman olduğu gibi, ilginç konu ve konuklar var. Özellikle, yaptığımız bir röportajı mutlaka okumanızı öneriyorum. “Kan kanseri ve kök hücre bağışı” konusunu detaylarıyla ele aldık. Lütfen duyarlı olalım, çevremizdekileri bu konuda bilgilendirelim ve katkıda bulunalım. Bir yaşamı kurtarmak için bundan daha iyi bir fırsat çıkmayabilir karşınıza. Ekip arkadaşımız Mine hanım, okurların, sadece resmini gördükleri dergi sahibinin kim olduğunu ve ne iş yaptığını bilmek isteyebileceklerini belirterek, benimle bir röportaj yapmak istediğini söylediğinde, önce ‘kendi reklamı mı yapacağım’ diye karşı çıktım; fakat sonunda kabul ettim. Dokuz yıllık meslek hayatımda soruları hep ben sormuştum ve ilk kez sorular bana yöneltilmiş oldu. Bu arada, buradaki resmimi de yeniledim. Kurban Bayramı, bu yıl 12-15 Eylül 2016 tarihleri arasına denk geliyor. Şimdiden bayramınızı da kutlayalım. Gelecek sayımız 30 Eylül 2016 Cuma günü, yeni konu ve konuklarla çıkacaktır. Sağlıcakla kalın... Günal Günal KÜNYE | IMPRESSUM Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44 E-Mail: [email protected] Internet: www.bizimaachen.de Yayın Yönetmeni: Günal Günal Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal, Dr. Murat Kopuk, Üstün Gözler, Abdullah Yaşar, Serpil Erdemir, Funda Şen, Mine Nart, Hasan Erdal, Emine Kır, Aykut Kurşuntel, Emrah Güngör, Selim Atasever (Heinsberg), Murat Sağlam (Düren). Baskı: Mainz Druck & Verlag | Aachen Dergi adeti: 6.000 Yasal uyarılar: Yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların yasal hakkı firmamıza aittir. Yazılı izin alınmadan hiçbir yerde kullanılamaz; aksi durumlarda yasal işlem başlatılır. İsim belirtilerek yazılan yazıların, gönderilen fotoğrafların sorumluluğu o kişilere aittir. Büro saatleri: Hafta içi hergün saat 10 ile 14 arası. 4 aktüel Erken emeklilik Almanya’da emeklilik Alman emeklilik sigortası (Deutsche Rentenversicherung) 2016 verilerine göre Almanya’da son 20 yıldan beri mevcut nüfusun hemen hemen dörtte biri, yani 20,8 milyonu emekli. 1 Temmuz 2016’da bu rakam eski almanya için 4,25, yeni Almanya (Doğu Almanya ile birlikte) 5,95 daha da artacak. Bu rakamları şöyle de yorumlayabiliriz: Almanya nüfusunun dörtte birinden fazlası emekli. Kısa bir süre sonra nüfusun yarıya yakını emekli olacak. Almanya emeklilik yaşını ve doğum oranlarını arttırarak Alman nüfusunu gençleştirmeye çalışıyor. Bunun için emeklilik yaşı erkeklerde 65’ten 67’ye, kadınlarda 60 yaştan 65 yaşına yükseltilmiştir. Erken emeklilik şartları ağırlaştırılmıştır. Mevcut işsizlik oranlarıyla bu rakamlar dengelenmeye çalışılıyor. Almanya’nın geleceği için eldeki rakamlar hiçte ümit verici değildir. Danışma saatlerimde en çok sorulan soru “erken emeklilik”. Biliyorsunuz Almanya’da 2012 yılından itibaren emeklilik yaşı kadınlarda 65, erkeklerde 67’ye yükseltilmiştir. Buna göre yaş artışında ilk etkilenenler 1947 doğumlular. Almanya’da emeklilere uygulanan kademeli yaş artışı şöyle: DoğumEmeklilik Kesintisiz yaşı yılı yaş artışı emeklilik 1947 1948 1949 1950 1951 1952 1953 1954 1955 1956 1957 1958 1959 1960 1961 1962 1963 1964 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 14 16 18 20 22 24 65 yaş 1 ay 65 yaş 2 ay 65 yaş 3 ay 65 yaş 4 ay 65 yaş 5 ay 65 yaş 6 ay 65 yaş 7 ay 65 yaş 8 ay 65 yaş 9 ay 65 yaş 10 ay 65 yaş 11 ay 66 yaş 66 yaş 2 ay 66 yaş 4 ay 66 yaş 6 ay 66 yaş 8 ay 66 yaş 10 ay 67 yaş Malüliyetten dolayı kesintisiz emekli olma yaşı 63 yaşından kademeli olarak 65’e yükseltiliyor. Mesela 64 yaşında malüliyetten dolayı emekli olacak kişinin aylığından % 3,6 kesilirken, 63 yaşındakinden % 7,2 kesinti yapılıyor. 62 yaşın altındaki erken malülen emekli olanlardan ise en fazla % 10,8 kesinti yapılıyor. Yani emekli reformuna (Rentenreform) göre 65 yaşında olup da 45 sene emeklilik sigortasına para yatıranların aylığından kesinti yapılmadan emekli olabilirler. Kesintisiz emeklilik için öngörülen yaş haddi 2012 ile 2029 yılları arasında kademeli olarak 65’ten 67’ye yükseltilecektir. Bu yükseltme erkek işçiler içindir. Kadın işçiler için 1 Ocak 1950’den önce doğanlar, 1 Ocak 2004’ten önce iş sözleşmeleri feshedilmesi veya bu tarihten itibaren kısmi çalışma kapsamında olunması halinde % 18 kesintili aylıkla emekli olabilirler. Sigorta sözleşmeniz nasıl iptal edilir? Engelli kimlik kartı (Schwerbehindertenausweis) nasıl alınır ve ne işe yarar? Sağlık problemi olan her şahıs bu kartı almak için bulunduğu şehirdeki engellilerle ilgili daireye (Versorgungsamt) başvurabilir. Aachen Şehirler Birliği’ndeki dairenin adresi: Versorgunsamt, Zollernstr. 10, 52070 Aachen’dır. Versorgunsamt’a engelli kartı için müracaat ederken; müracaat formunu (Schwerbehindertenausweis Antragsformular olarak adlandırılan bu formu, bulunduğunuz şehirdeki belediyelerden alabilirsiniz.) doldurmanız gerekir. Müracaat formunda ne tür sorunlarınız varsa, ev doktorunuzdan alacağınız belgeler, tedavi gördüğünüz doktorlar ve hastanelerin teşhis belgelerini mutlaka birlikte göndermelisiniz. Müracaat formlarının doldurulmasında ev doktorunuz size yardımcı olacaktır. Bu kart size ne gibi faydalar sağlar? • İşyeri sorunlarınızda her an işten ayrılma avantajı • Senelik fazla izin • Daha az vergi ödeme • Erken emekliye ayrılma kolaylığı Bir çok farklı tipi olan bu kart ile ilgili daha geniş bilgiyi gelecek sayımızda yazacağım. Bağlı olduğunuz sigorta şirketinden ayrılmanız için, bunu telefonla veya konuşarak değil de, mutlaka yazılı yapmanız gerekmektedir. İmzanızı taşıyan iptal dilekçenizi mutlaka iadeli taahhütlü olarak gönderin. Dilekçenizde mutlaka sözleşmenizdeki sigorta numaranızı belirtin. Dilekçenizin kabul gördüğüne dair mutlak iptal belgesi isteyin. Normal süreli sözleşme iptalinin yanı sıra sigorta ücretinin sebepsiz yükseltilmesi halinde normal süre gözetilmeksizin de sözleşmenizi iptal edebilirsiniz. Üstün Gözler 0178 / 849 05 25 5 ne? nerede? ne zaman? Ağustos ve eylül aylarındaki bazı önemli etkinlikler Samia ist dabei. Und Du? Öcher Bend AACHEN GELENEKSEL LUNAPARKI 12 - 28 Ağustos 2016 Aachen Bendplatz Atlıkarıncadan, dönme dolaba bir çok şey var. Saat 14-24 arası açık o9. - 19. lan lunaparka girişler ücretsiz. August Täglich ab 14 Uhr Festivalde şehir merkezinde farklı yerlerde kurulacak sahnelerde hergün bir çok konser izlemek mümkün. EUROPAMARKT AACHEN TASARIM VE ELSANATLARI PAZARI 3 ve 4 Eylül 2016 Aachener Kunstroute 2015 AACHEN SANAT TURU 2016 24 ve 25 Eylül 2016 Avrupa‘nın değişik ülkelerinden katılan sanatçıların, eserlerini sergilediği etkinlik, Aachen şehir merkezinde kuruluyor. 10 ile19 saatleri arası gezilebilir. 40. kez düzenlenen Tasarım ve Elsanatları Pazarı‘nda 300‘e yakın tezgah ziyaretçileri bekliyor. Bu yıl 19. kez düzenlenen etkinlikte müzeler ve sanat galerileri kapılarını sanatseverler için açıyor. Yapılan çalışmaları, sergileri görebileceğiniz gibi, düzenlenen toplantılara katılmak da mümkün. Toplam 41 katılımcı sanat galerisi ve müze gezilebilir. | FOTO: A. SCHMITTER Sonntag, 23. August 2015 | 11.30 - 17.30 Uhr Eurogress Aachen | Eintritt frei Bu yıl onuncusu düzenlenen “Uyum Günü” 28 Ağustos pazar günü Eurogress’te gerçekleştirilecek. Saat 11:30 tagderintegration-aachen.de ile 17:30 arasında genç-yaşlı her yaştan insana ilginç gelebilecek kültürel, sanatsal etkinlikler var. Uyumla ilgili çalışma yapan kurum ve dernekler de stand açarak, yaptıkları çalışmaları tanıtma fırsatı bulacaklar. Schirmherr Oberbürgermeister Marcel Philipp Ehrenwert Aktionstag der Aachener Vereine 27. September 2015 11 bis 18 Uhr AKTIONSTAG Aachener City DER AACHENER VEREINE Derneklerİn Etkİnlİk Günü 25 Eylül 2016 Bu yıl beşincisi düzenlenen Aachen’ daki Derneklerin Etkinlik Günü, bu yıl 25 Eylül 2016 Pazar günü saat 11:00 www.aachen.de/ehrenwert ile 18:00 arasında Aachen şehir merkezinde yapılacaktır. Aachen Katedrali (Dom) ve Aachen Belediye binasının (Rathaus) çevresinde, dernekler standlar açarak kendilerini ve yaptıklarını tanıtma fırsatı bulacaklar. Geçen yıl bu etkinliğe 160’dan fazla dernek katılmıştı. Eğer siz de gönüllü çalışmalar yapmak istiyor ama kiminle neler yapabilirim diyorsanız, işte size fırsat! www.bend-aachen.de Agustos ve Eylül 2016'da Bit Pazarları ( Tag der Integration 9. Tag der UYUM GÜNÜ 28 Ağustos 2016 Integration aachen September Special “EYLÜL ÖZEL“ MÜZİK FESTİVALİ 15 - 18 Eylül 2016 Am Gut Wolf, Aachen 07.08. 11.09. Breslauerstr., Aachen Bahnhofstr., Alsdorf Schumanstr., Würselen 28.08. 25.09. 14.08. 18.09. 14.08. 04.09. Am Kraftwerk Schumanstr., Würselen Heerweg, Düren 21.08. 18.09. 21.08. 18.09. Her an size yardıma hazırız. Internet üzerinden de basvurabilirsiniz. 02405 - 40 89 400 • www.melan.de Weisweiler, Eschweiler 28.08. 25.09. 6 fikir fırtınası Kendimiz ol(a)mayınca, güdülürüz. Almanya-Türkiye ilişkileri tarihinde, hiç içinden geçtiğimiz süreçte yaşadığımız kadar yoğun krizler yaşamadık. Gün geçmiyor ki, Türkiye-Almanya arasında yeni bir krizle uyanmayalım. Yarınlarda ne gibi krizlerle karşılaşacağımız ise meçhul... Kısa bir hafıza tazelemesi yapacak olursak; yakın geçmişteki derin krizlerimiz: AB üyelik fasılları açma krizi; mülteci (geri kabul) krizi; sözde parodi-şiir krizi; Türkiye’de düşünce ve medya özgürlüğü krizi; vize krizi; ortalığı toz dumana katan gelişini hepimizin gördüğü, Federal Meclis’in ‘Ermeni Tasarısı Onayı’ krizi; İncirlik krizi ve davetli politikacıların davetlerinin geri çekildiği iftar krizleri... Nato zirvesinde biraraya gelen Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, İncirlik ziyareti konusunda anlaşamadıkları ortaya çıktı. Almanya, bu üstteki silah ve askerlerini geri çekmeyi tartışıyor... Bu krizlerin hiç biri, zaman zaman Türkiye-Almanya arasında yaşanan tarihi eser, yani arkoloji krizlerine benzemiyordu. Her birinin ardından ikili ilişkilerde çok ciddi, tamirleri uzun zaman alacak kırılmalar yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız... Bu krizlerin her birini derinlemesine yazmaya kalkıp, sebep sonuç ilişkileriyle mercek altına alarak, sizleri detaylara boğmak da istemem. Türkiye uzun zamandır AB’ye üye olmak istiyor(du). Bu adaylık statüsü ancak 1999 yılında netleşti. Türkiye’nin bu AB’den üyelik perspektifinde, Almanya ciddi uğraş verdi. O sebeple, Türkiye-Almanya politikaları, oldukça önem arzediyor. Türkiye’nin AB üyeliği yolunda, AB’nin en yetkin oyun kurucularından Almanya’nın izlediği politikanın izdüşümlerini iyi okumak lazım. Alman devleti ve siyasi partilerinin, Türkiye politikaları ile Almanya’nın yeni yerlileri haline gelmiş Anadolu asıllıların buradaki rolü çok önemli. Türkiye’nin gerek Alman partiler, gerekse Türk göçmenler hattında genelde Avrupa, özelde de Almanya’yı ikna edecek tezler üretmesinin AB yolunda elini güçlendireceği bilinmesine rağmen, bunun gerektiği gibi değerlendirilmediği görülecektir... Çünkü Türkiye, Almanya merkezli Avrupa Türklerini hiç bir zaman oldukları gibi görmedi ve bunu denemedi. Onların bu güçlerinin farkına varılsaydı, bugün çok farklı konumlarda olurduk. Tevile gerek yok. Türkiye, Avrupa Türklerini hiç hesaba katmadı, katmıyor. Eğer bunun tersi olsaydı, mesela AB üyeliği sürecinde üyeliğin rotasındaki 35 fasıldan şimdiye kadar sadece 15’i değil, daha çok fazlası açılmış olurdu. (Türkiye, AB’ne üye olsun mu, olmasın mı? Birlik onu alacak mı, almayacak mı? tartışmaları ise bahsi diğer.) İki yanlışın, bir doğru ettiği görülmemiştir... Aslında herşey dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’ın 2008 yılındaki Köln ziyaretinde kendini dinlemeye gelen partili onbinlere söylediği; “Entegrasyona evet, asimilasyona hayır!” ile başladı. Bu söz, bir çok Alman siyasi tarafından Alman topraklarında “Türk milliyetçiliği” yapmak olarak değerlendirildi ve dönemin Başbakanı Erdoğan, Almanya Türklerini Almanya’ya karşı kışkırtmakla suçlanmıştı. Hatırlayalım; “Çocuklarımız Almanca öğrensin, ama önce Türkçe’yi öğrenmek zorundalar” çağrısı yapan Erdoğan’a neler denilmedi neler... Alman medyası da, Avrupa’nın alışık olmadığı cümleleri kuran kim olursa olsun, onu ötekileştirmede yerine ve ihtiyaca göre şeytanlaştırma- da çok mahirdir. Bu noktada sabıkası hiçte temiz değildir, Almanya medyasının. Bazılarınızın, Türkiye’deki medya dünyasıyla ilgili sorular mırıldanmaya başladığınızı duyar gibiyim. O yandaş ve candaş medyanın yayınlarıyla ilgili sorularda haklısınız. Fakat unutmayalım; iki yanlış bir doğru etmez... Veya bir yanlış başka bir yanlışı meşru kılmaz. Alman medyası bu krizlerde, Türkleri ve İslam’ı ‘düşünce ve medya özgürlüğü’ ambalajıyla karikatürüze ederken, Almanya’da yaşayan nüfusları üç milyona yaklaşan insanları tıpkı son ‘Ermeni Tasarısı’nda olduğu gibi politik aklın peşine takılarak, hiç hesaba katmamayı yeğledi ve bunu hala sürdürüyor... Tıpkı, Türk medyasında hükümetle farklı düşünenleri hesaba katmayıp, yok saydığı yayınlar gibi. Devlet ilişkilerine insani ilişkiler gibi bakan bizlerin, bu özelliklerini bilen Almanya, biz hep ‘tarihi Türk-Alman dostluğu’ndan bahsederken, o bu konuda tek bir kelime bile etmiyordu. Çünkü, gerek politikacıları, gerekse toplum, devletler arasında ilişkilerin ‘dostluk’ değil, çıkarlar üzerinden yürütüldüğünü içselleştirmiş. Onun için bizim son kriz dönemlerinde yaşadığımız duygusal kopuşların, savrulmaların hiç birini yaşamadı. Siz, politik davrananları hariç, bir Alman tanıdığınızdan hiç ‘tarihi TürkAlman dostluğu’yla başlayan cümle duydunuz mu? Ankara bizlere artık ‘lobici‘ diyor... Türkiye-Almanya ekseninde yaşadığımız, sonuçları uzun yıllarda ancak tamir edilebilecek kopuşlar, Almanya merkezli Avrupa’daki Türklerin lobi gücünü keşfettirdi Türkiye’ye. Dün Ankara tarafından ‘döviz makinası’ olarak görülen, daha sonraları da, güya ‘islami sermaye’ dedikleri sahtekarlar tarafından dolandırılan biz Avrupa Türkleri şimdilerde de adeta sınıf atlatılarak, ‘lobi’ye dönüştürüldük. Sosyolojik karşılığı olmayan bu tanımlamayı ehli konuşup tartışmalı. ‘Yaşadığımız bu süreçte neyi, nerede, nasıl yaptık da, bugünkü durumdayız?’ diye sormak için gerekli olan özeleştiriye hiç ihtiyaç duymadan, nereye kadar götüreceğimizi merak ettiğim habire savunmadayız. Muhatabımızın bizlerin böyle davranacağını bildiklerini bilmek istememe ısrarımız garipten de öte. Bırakalım detaylarını, ana koordi- 7 fikir fırtınası natlarını bile kimsenin açıklayamadığı lobici olmak nasıl birşeyse... Bilhassa Türkiye’den gelen politikacıların, buralardaki bizlerle yaptığı toplantılarda bahsettikleri verileri, kimlerin yaptığı araştırma sonuçları diye düşünmeye bile ihtiyaç duymadan, ne kadar lobicilik yapabileceğimizden bahsedilmesi komikten de öte. Burada aklıma, “Aslanlar kendi hikayelerini yazana kadar, av hikayeleri hep avcıları yüceltecektir” Afrika atasözü geliyor... yoruz. Zorumuza gitse de, müslüman insan, basiret ve ferasetten nasıl bu kadar uzak olabiliryoru oturup düşünmek, tartışmak zorundayız. ‘Teşkilatımızı eleştirmek kimsenin haddine değildir’ kabadayı cümleli açıklamaları yapanlara davetleri geri çekilenler, bu geri çekmeyi geri çekenleri iftar öncesi o fırça konuşmalarıyla nasıl terbiye ettiklerini görmeyenimiz kalmadı... Buna; orucunu fırçayla açmak dersek, garip olmaz herhalde. Mevcut çözüm bekleyen hayatımızın sinir merkezlerine dokunan problemlerimizi yazmaktan, konuşmaktan, çözüme dahli olması gerekenlere aktarmaktan yoruldu, Avrupa Türklerinin dertlerini kendilerine dert edinenler. Özneler sözde olunca, omurga beklemek beyhude... Ağır başlı, vakur, diklenen değil de, dik duranlar olarak herşeye rağmen gemileri yakmadan, aklımızın erdiği nisbette birlikte çalışmaya mahkumuz Almanya’nın ve Avrupa’nın yeni yerlileri olarak. İftarı fırçayla yaptırılan ‘’iri’’ müslümanlar... Avrupa’daki Anadolu insanı, Türkiye ve kendileriyle ilgili yapılan açıklamalardan çok ciddi rahatsızdır ve bu yaklaşımlar onları düşündürmektedir. Hangi taraftan olursa olsun yapılan açıklamalar, medyada yer alan sözler rasyonaliteden kopuk olunca maksadını aşıyor ve fatura, Avrupa Türklerine çıkıyor. Bu süreçleri fırsat bilenler ve bundan kendilerine rantın her türlüsünü çıkarma sevdasında olanlar, mal bulmuş mağribi gibi Avrupa Türklerini içinde yaşadıkları yeni yerlileri oldukları ülkelerle karşı karşıya getirmek için ellerinden geleni yapmaktan çekinmiyorlar. Biz Avrupa Türkleri de, kendi kültürel kimlikleriye varoluşlarında dik durmak yerine konjonktürel davranışlara evrilince, Almanya’da yaşadığımız en son krizlerimizden iftar krizlerini yaşamak durumuyla karşı karşıya kalı- Avrupa Türkleri, Avrupa’nın da sağduyusu olduğunu biliyor. Bu sağduyuya sahip asli yerliler, Avrupa’daki olumsuz gelişmelerden en az bizler kadar rahatsız. Reel durum bu iken, tek tip Avrupa’dan hareketle, etnik bazda siyasi parti kurma piyasasını da açtı bazı aklı evvellerimiz. Ötekileştirilmiş, dışlanmış insanlar nezdinde iyi prim yapan “Kendi problemlerimizi, çözümlerini ancak kendimiz halledebiliriz” çıkışları yapmak, rant hesaplıdır, maksatlıdır ve de burada yaşıyor olunmasına rağmen, Avrupa’yı iyi bilmemek ve analiz edememektir... Yazıyı daha da uzatmadan, son ‘Ermeni Tasarısı’nda Türk isimli milletvekillerinin tutumları bizleri, ihanete uğramış sevgili psikolojisine itmiş gözüküyor. Bu konuda ayıp olan sövüp saymak, hakaretler sırlamaktan, siyasi katılım mücadelesinde yeni stratejiler tespit etme zururiyetini düşünemiyoruz. Evet, tüm olumsuzluklara, zorluklara, çifte standartlara, iki değil, çok yüzlülüklere rağmen, farklı siyasi partilerin içinde aktif ve etkin olmaktan vazgeçme lüksümüz yoktur. Almanya merkezli Avrupa Türkleri, siyasi mücadelelerini kendilerini hangi partide buluyorlarsa, görüyorlarsa orada kalarak sürdürmelidirler. Bu mücadelede olmazsa olmaz; Anadolu insanının değer yargılarının ördüğü omurgadır. Bu yoksa verildiği söylenen siyasi mücadele toplumsal değil, ferdidir. O da bizi ilgilendirmez. İkna için söylenenler de malayanı tabirle zırvadır. Atalar da, “Zırva, tevil götürmez!..” demiş... Muhsin Ceylan Her türlü inşaat işiniz için üstün kalite aletleri UYGUN FİYATLARA sunuyoruz. Her türlü inşaat işi için İHTİYACINIZ olacak inşaat makineleri ve özel aletleri KİRALIYORUZ. Aralarında Türklerin de olduğu çalışanlarımızdan güler yüzlü hizmet ve PROFESYONEL DANIŞMANLIK alabilirsiniz. Schönebergstraße 9 52068 Aachen Telefon: 0241/ 96 820-0 8 sudoku sayfası Sudokuda boş kareler 1 ile 9 arasındaki rakamlarla doldurulur. Bu rakamları yerleştirirken dikkat etmeniz gerekenler: 1’den 9’a kadar her rakam her sütunda, her satırda ve her bölgede sadece bir kez kullanılabilir. basit 5 8 9 normal 2 7 2 8 5 8 7 1 5 9 4 3 1 8 9 7 4 2 7 6 3 2 3 9 4 8 8 7 3 5 Conceptis Puzzles 3 7 8 6 1 9 8 5 4 6 3 3 2 6 7 7 1 5 9 8 9 2 1 2 5 6 9 9 7 8 9 3 2 Conceptis Puzzles 5 8 9 3 2 4 2 8 4 3 1 9 7 8 5 3 6 4 6 1 9 5 6 7 8 1 6 5 7 3 8 9 4 3 1 7 9 3 7 3 1 4 8 9 6 1 7 2 1 8 5 4 3 2 9 4 7 9 7 6 4 3 4 1 6 4 5 8 2 2 7 6 1 5 3 7 2 2 3 1 5 2 6 3 2 4 6 6 4 5 1 9 1 5 4 2 7 Conceptis Puzzles 5 2 2 4 8 6 9 1 7 9 06010014536 7 5 7 8 4 7 9 1 3 5 2 5 2 1 9 4 1 2 4 5 2 7 3 6 5 8 5 1 7 8 5 9 06010015038 9 1 Conceptis Puzzles 1 4 8 9 06010015039 7 7 9 6 3 4 5 8 9 9 7 7 6 6 4 Conceptis Puzzles 8 06010014537 9 8 6 7 Conceptis Puzzles 1 8 3 7 8 2 6 4 3 Conceptis Puzzles 8 8 3 9 9 3 9 6 4 1 8 7 2 4 Conceptis Puzzles 5 4 9 06010015037 2 6 3 7 06010015036 4 6 4 2 3 5 7 1 6 9 06010016239 8 8 4 Conceptis Puzzles 3 2 1 1 Conceptis Puzzles 06010016238 6 Conceptis Puzzles 5 7 5 06010016237 4 6 7 9 6 06010016236 9 9 6 4 4 9 3 7 1 2 1 2 3 8 3 4 5 6 1 5 4 Conceptis Puzzles 9 8 4 7 2 2 zor 3 06010014538 5 7 8 6 2 1 3 06010014539 9 kültür & sanat: Aşkım ali erdoğan 12 13 İÇİMİZDEN BİRİ: AŞkIM ALİ ERdoĞAN Gençlerle fotoğraf ve video çekimleri yapan Aşkım Ali Erdoğan: “Amacım, fotoğraflarla gençlerimize özgüven duygusu aşılamak!” Aşkım Bey, öncelikle bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? 7 Ocak 1977 Duisburg doğumluyum. 1984’de babamın Hückelhoven’daki Sophia Jacoba kömür madeninde işe başlamasından dolayı Hückelhoven Doveren’e taşındık. Evliyim ve 5 yaşında Alp Ali isminde bir oğlum var. Elektronik üzerine mesleki eğitim yaptım. Matematik ile aram iyi olmadığı için daha sonra restoranlarda, dondurmacılarda ve bistrolarda garsonluk yaptım. Geçen senenin sonuna doğru, sağlık sorunlarımdan dolayı çalışmakta olduğum iş yerimden ayrıldım. Parkinson hastasıyım. Parkinson hastalığı fazla bilinen bir hastalık değil, kısaca bu hastalık hakkında bizi aydınlatır mısınız? Parkinson hastalığı genelde titreme hastalığı diye bilinir. Ünlü parkinson hastaları Muhammed Ali, Michael J. Fox. Titreme bu hastalığın aslında son aşamasıdır; ilk semptom olarak kasılmalar başlar. Vücut olarak kasılma. Bazen hapları geç alırsam penguen gibi yürüyorum. Tıp çok şükür her gün biraz daha ilerliyor, bu hastalığın tedavisi olmasa da, yavaşlatıcı hapları var. Bir nesil atlayıp öteki nesle geçen bir hastalıktır ayrıca. Parkinson bana babaanemden miras, ama yine de çok şükür bu halime. Allah daha kötü durumda olanların yardımcısı olsun. Fotoğrafçılık ve video çekimi gibi bir hobiniz var. Bunlar ne zaman başladı ve nasıl gelişti, biraz bahseder misiniz? Benim annem ve babam çok erken rahmetli oldu. Bana onlardan kalan en güzel anılar olarak, resimler ve video görüntüleri vardı. Bunları fotokolaj yapayım derken başladı. Daha sonra benim kendi çocuğuma neler hatıra olarak bırakacağım diye gelişti. Benim ilk fotomodelim oğlum, ilk videomuzu beraber çektik. Daha sonra video prodüksiyonlarıma, insan kazanmak amacı ile fotoğraflarla devam ettim. Benim amacım fotoğraflarla güven vermekti. Kendime, modellerimin o andaki en güzel görüntülerini, yönlerini tanıyıp fotoğraflamayı ve sergilemeyi görev edindim. Bu hobilerinizi gençlerle de paylaşmaktasınız, biraz bundan bahseder misiniz? Neler yapmaktasınız? Gençler fotoğraf ve videoya meraklı, daha doğrusu güzel sanatlara meraklı. Facebook vasıtasıyla resimlerde güzel poz verebilen genç ya da ihtiyar kişiler dikkatimi çekerlerse, onları bir fotoshootinge davet ederim. Resimleri iki tarafta beğenirse Facebook’taki tanıtım sayfam UNIQUE’de sergilerim. Karşılıklı iyi anlaşabilme şartı ile gelecekteki video reklam projelerime ya da kısa film gibi projelere onları da dahil ederim, tabiiki isterlerse. Bu gençlerden aldığınız reaksiyonlar nelerdir? “Wooow, Aşkım abi, bu ben miyim?” gibi elbette hoş reaksiyonlar. “Bir daha ne zaman shooting (çekim) yapabiliriz?” diye sorarlar. Bunlar beni mutlu ve motive eder. Nihayetinde ben rahatsızlığıma rağmen, sosyal kalmayı tercih eden bir insanım. Bu vesileyle bana inanan ve beni her türlü destekleyen arkadaş ve dostlarıma teşekkür ederim. İyiki varsınız. Geleceğe yönelik planlarınız neler? Yakın bir zamanda, özürlü insanlarla beraber, bir kısa film çekimine başlıyorum. Kendi oğlum da duyma engelli bir çocuğu oynayacak. Ardından birçok video reklam projeleri ve yaz geldi, gelecek, bir sürü renkler ve çiçekler, harika manzaralar, yani bir sürü fotoshootingler var. gençler size nasıl ulaşabilirler? Facebook’da kendi sayfam var. Orada çalışmalarımı sergiliyorum: ”unique”... Cep telefonum 0152 / 339 176 85 ve mail adresim: [email protected]... Buralardan bana ulaşabilirler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Hiç kimse nereden gelip, neleri başardığımızı unutmasın ve daima daha neleri başarabileceğimizi gözardı etmesin. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür eder, öncelikle sağlık ve başarılar dileriz. Günal Günal Sizden bilgi almak veya birlikte birşeyler yapmak isteyen “En büyük hayalim, Türkan Şoray’la beraber kanser hakkında bir film çekebilmek.” Dergimizin 13. sayısında Aşkım Ali Erdoğan’a “İçimizden Biri” sayfamızda yer vermiş ve ciddi sağlık sorunlarına rağmen, onun fotoğrafla olan ilgisinden ve gençlerle yaptığı çalışmalardan bahsetmiştik. O, şimdi de bir Alman filminde rol almış ve onunla bu konuda görüştük. Aşkım Bey, siz ve iki Türk arkadaş daha çok yakın bir tarihte bir Alman filminde rol aldınız. Bu nasıl oldu? Bundan biraz bahseder misiniz? Yapımcı, arkadaşım Thomas Kercmar. Kendisi doğma büyüme Erkelenz’li ve tanıştığımız günden beri, seninle mutluka çalışmak, bir filmde oynatmak istiyorum deyip dururdu. “Breakdown forest” filminde zaten Patrick Roy Beckert ile beraber 1-1,5 senedir çalışıyorlardı. Filmin yüzde 70’i bitmiş haldeyken beni aradılar ve bir rol teklif ettiler. Filmin tamamını anlatmanızı istemeyeceğim tabii ama kısaca filmin konusundan bahseder misiniz? Aşkım Ali Erdoğan, Hacı Hüdayi rolünde. Kötü adamlar kaçırılıp bir ormana bırakılıyor ve zenginlere av diye sunuluyorlar; dişe diş, göze göze bir ortam. Yani; ya öleceksin ya da öldüreceksin. Sizlerin rolleri neydi filmde? Ben, Hacı Hüdayi adlı bir kişiyi, Yunus Aldanmaz arkadaş filmdeki Hacı’nın sağ kolu olan Emrullah’ı ve Özgün Çelebi arkadaş ise bir paralı askeri canlandırıyor. Hatta yönetmen kamerada Özgün’ü görünce, işte ‘Türk Rambosu’ geliyor demişti. Filmde ünlü Alman sanatçılarla birlikte oynadınız. Kimlerdi bunlar ve nasıl bir duyguydu onlarla aynı filmde rol almak? Filmde Ralf Richter, Micaela Schäfer ve Martin Semmelrogge gibi ünlü sanatçılar var. Bizler, Micaela Schäfer ile olan sahnelerde rol aldık. Duygu olarak farklı birşey yok tabikii; onlar bizden ünlü ama bizlere hisettirmediler çekimlerde; yani kapris falan yapmadılar. Sıcak, hoş bir ortamdı. Sonuçta, hepimiz güzel bir olay için çabalıyoruz. Kötü adam rollerini kabul ederken zorlandınız mı? İlk etapta çekinmedim değil tabii; büyüklerime danışdım ve onların rızasını aldıktan sonra kabul ettim. P. Roy Beckert ve Özgün Çelebi ile. P. Roy Beckert ve Micaela Schäfer ile. Büyüklerinize danışma gereğini neden duydunuz? Bu sadece bir rol? Tabii ki bir rol ama bazıları ileride çıkıp ‘yahu neden bu rollerde oynadınız?’ diyebilir. Ama şundan emin olun, bu film her müslümanı mutlu edecek. Anlaşılan filmin çekimleri bitti. Ne zaman sinemalarda görebilecegiz bu filmi? Yönetmenimiz, yakında filmin fragmanlarını paylaşmaya başlayacak ve bildiğim kadarıyla da 2017’in Mayıs ayında film vizyona girecek. Alex Ali ve Yunus Aldanmaz ile. Gelecekte de film teklifleri gelirse oynamak ister misiniz? Bu konuda planlarınız veya öneriler var mı? Oynarım tabii. Rol bana uygun olursa ve rahatsızlığımdan dolayı zorlan mazsam. Bu tür şeylere yönelmek isteyen gençlerimize tavsiye olarak da bazı şeyler söylemek isterim bu arada. Bu iş disiplin ve sabır gerektiriyor.Çünkü, ben kendim gördüm ve yaşadım; basit bir iş değil. Sadece 10 saniyelik bir sahne için bazen tam iki saatlik çekim yapılıyor... Siz bir film çekmek ister misiniz? Film çekmek isterdim tabii. Benim en büyük hayalim, Türkan Şoray’la beraber kanser hakkında bir film çekebilmek; rahmetli annemin anısına. Ama oraya varabilmek için daha çok çalışmam lazım. Kısmet artık... Görüşme için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim. Günal Günal 10 içimizden biri: Alternatif ve ekolojik yaşam pratikleriyle birlikte gittikçe betonlaşan ve mekanikleşen hayatın ortasında aklımızın ucunda sürekli bir “doğaya dönme” isteği. Bu sayıdaki konumuz koloni bahçeciliği ve konuğumuz Ecevit Karabulut... Çiçekle, ağaçla, toprakla uğraşırken belki çok fazla enerji harcayıp zayıflamazsınız ama sinirden, stresten kurtulursunuz. Temiz hava alıp rahatlarsınız. Kafanızı rahatsız eden pek çok sorunu unutup ferahlarsınız. Bunu şu sıralar Almanya’nın yarısının büyük bir aşkla kendini kaptırmış olduğu bahçecilikte, beklenmedik bir şekilde sayısı artan bahçelerde görmek mümkün. Eller toprağın derinliklerinde, bel iki büklüm olabilir ama, yetişen bitkiler, açan çiçekler karşısında içten içe hissedilen o gururla, bahçecilerin başı dik. İşte onlardan biri de Ecevit Karabulut. Bizim Aachen dergisi olarak kendisini bahçesinde ziyaret ettik. Ecevit bey, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1976’da Yozgat Yerköy’de doğdum. İlk ve orta eğitimimi Yerköy ilçesinde bitirdim. Daha sonra Yozgat’ta teknik liseye gittim. Bu zamanlarda da eşimle tanıştım ve 2002’de evlenerek Almanya’ya geldim. Eşim hastanede çalışmakta idi ve ben de gelir gelmez hastanede çalışmaya başladım. Hala orada çalışmaktayım. 13, 10 ve 2 yaşlarında Betül, Kerim ve Emir isimlerinde üç çocuğumuz var. ğim bir uğraş aramalıyım ve bu bahçe alma fikrine vardım. Bu bahçe derneğine yazıldım. Dört yıl sıra beklemeden sonra, bana bu bahçeyi verdiler ve ilk yılımda 300 bahçe içinde birincilik alarak, 300 yılda bir gelebilecek şansı ilk yılımda yakaladım. Şimdi bu bahçeyle uğraştığım ve burada ailem ve çocuklarımla zaman geçirdiğim için huzurlu ve mutluyum. Hem kendimi kahvehane alışkanlığı ve diğer kötü alışkanlıklardan büyük çoğunlukla uzaklaştırdım, hem de eşim ve çocuklarımla bu bahçede daha fazla zaman geçirmekteyim. Her türlü stresten uzak bir şekilde kendim ve ailem çok mutluyuz. Bir bahçe satın almak pahalı mı? Fiyatlar yaklaşık ne kadar ve neye göre belirleniyor? Burada 300 € ile 2.500 € arasında bahçe fiyatları var. Fiyatlar bahçenin içindeki ev ve bitki çeşitlerine göre, ba- kımlı oluşuna göre belirlenmekte. Bu fiyatlar başka bahçe kolonilerine göre gayet uygun. Bu bahçeler, tabiri caizse her keseye uygun diyebiliriz. Bahçe alma fikri nasıl gelişti? Abdullah bey, doğrusunu söylemek gerekirse ‘ithal damat’ olarak buraya geldiğimde, benim ve eşimin çok çevresi yoktu. Önceleri maça bakmak için gidiyordum kahvehaneye. Daha sonraları okey, kağıt oyunları derken kahvehane alışkanlığı edindim ve işten kalan zamanımı orada geçirmeye başladım. Bu, ailemi ve çocukları ihmal etmeye kadar gidince, eşimle sorunlar başladı ve ben düşündüm ki ailemle beraber meşgul olabilece- Sizin bahçenizin bulunduğu koloni de 300 bahçe var ve sizin bahçeniz birinci seçildi bu yıl. Bu nasıl oldu? Kimler, nasıl karar verdi? Evet, sizin de gördüğünüz gibi benim bahçemin çok da göze hitap eden bir güzelliği yok. Ancak, Almanya’da bahçe derneklerinin bir kriterleri var ve benim bahçem bu kriterlere uyumlu olduğu için bu birinciliği aldı. Bu yarışma, derneğin düzenlediği bir yarışma. Dernekten dört jüri üyesinin yanı sıra 11 ecevit karabulut dışardan katılan bir jüri üyesiyle beraber beş kişilik bir ekibin incelemesinden sonra karar veriliyor. Yarışmalarda kriter olarak, burası gibi koloni bahçelerinde, örneğin 300 metrekare bahçenin %40’ı yeşil alan ve çim olacak, %40’ı sebze çeşitlerine ayrılacak. Bu kesimde ne kadar çok sebze çeşidi yetişiyorsa puanlama o kadar yüksek olmakta. Diğer % 20’nin ise meyve ve diğer ağaçlar ve çiçek çeşitlerinden oluşması gerekmekte. Derneğin ortaya koyduğu standartların dışına çıkmayanlar, temiz ve bakımlı bir bahçesi olanlar bu ödüle layık görülmekteler. Bahçenizin birinci olması nasıl bir duygu oluşturdu sizde? Tabii bu benim için çifte mutluluk oldu. Çünkü ailemle beraber bahçeyle uğraşarak, kötü alışkanlıklarımdan kurtuldum ve aileme daha fazla zaman ayırmaya başladım. Eşim ve çocuklarımla bu alanda daha mutlu yaşıyorum; iş ve hayatın streslerinden uzak, toprakla uğraşarak hayata daha fazla konsantre olmaktayım. Daha ötesi, daha önce de dediğim gibi bahçe hayatımda ilk yılım ve 300 senede bir gelebilecek şansı ilk yılımda yakalamış olmam benim ve eşim için inanılmaz bir mutluluk. Tabii, burada bu ödülü kazanmamda en büyük destek eşimden geldi. Bu da benim için ayrı bir mutluluk kaynağı. Aachen’daki Yeminli Mali Müsaviriniz . İnsanlarımıza bahçe almalarını önerir misiniz? Bahçede sadece şifalı otlar, kültür bitkileri ve süs bitkileri gelişmekle kalmıyor, aynı zamanda bireyin kendisi de gelişmiş oluyor. Tabii doğayla ve toprakla haşır neşir olmak ayrı bir mutluluk. Burada yetiştirilen her bitki ve ağaç bizim bir çocuğumuz gibi. Onların yeşerdiğini ve serpildiğini görmek, çok ayrıcalıklı bir mutluluk. Bence bizim insanımız yaradılış olarak toprağa yakın insanlardır, yani her türlü derdin devası diyebilirim. Yalnız şunu eklemek gerek; bahçecilik zaman isteyen bir uğraş ve bahçe alacak olanların tabii ki buraya ayıracak yeterli zamanları olmalı. Aldıkları bahçeye bakamazlarsa dernekte ve kolonide problem olmakta. Tecrübeli Güvenilir Profesyonel Bahçesi olmak güzel bir duygu ama olumsuz tarafları da var mı? Mesela tatile gidememe, sürekli düzenli tutma, belirli görevleri üstlenme vs. Tabii ki bunlar önemli problemler. Mesela bir hayvanı olan birinin, tatile gittiğinde, onu bir akrabasına ya da eşine dostuna emanet etmesi gibi, bahçeleri de birilerine emanet edip, izine öyle gitmeleri gerekmekte. Ancak maliyet karşılığı bu görevi dernekler de yapmaktalar ama dediğim gibi mali bir külfeti olmakta. Ayrıca, derneğin yaptığı etkinliklere ve bahçelerin çevrelerinin bakım işlerine de katılmak gerekmekte. bir anlayıs. ile sizlere hizmet vermeye hazırız! Dipl.-Kauffrau (FH) RukIye Alper Steuerberaterin Ecevit bey, bize zaman ayırdığınız ve bahçenizde ağırladığınız için size ve eşinize teşekkür ederiz. Abdullah Yaşar Heinrichsallee 68 52062 Aachen Tel: +49 241 990 215-0 Fax: +49 241 990 215-29 [email protected] Korrektur2-RukiyeAlper-Kanzleischild.indd 1 17.04.14 13:24 www.steuerkanzlei-alper.de 12 KİŞİSEL GELİŞİM Bağlılık mı bağımlılık mı? Merhabalar. Bu sayıdaki yazım hayatımızın iplerini tekrar elimize alarak bizi esir eden bağımlılıklardan kurtulma yollarını konu alıyor. Bir ilişkiye, bir kişiye tüm kalbimizle güvenmek, sadakat, anlayış ve şefkat göstermek, gerekli fedakarlıklarda bulunmak sağlıklı bir bağlılıktır. Bu bağlılık aranan ve olması gereken bir özelliktir. Bir de bu bağlılığın uç sınırlarda gezinen “bağımlılık” hali vardır. Bağımlılıkta dünya, yaşanan ilişkinin, aşık olunan kişinin etrafında döner. Tüm önem sıralamalarının en üstünde o kişi ya da o ilişki vardır. Hemen hemen hayatın tüm yolları o kişiye çıkar. O olmadan nefes alamaz, yapmamız gereken hiçbir şeyi yapamaz hale geliriz. İşte bu durum bağımlılıktır ve bundan hemen kurtulunmalıdır. • Alışkanlıklar da bir nevi bağımlılıktır. Negatif yöndeyse insanın hayatını sürekli mutsuz edebilir. Kendinizi hatırlayın! Her birey kendi dünyasının merkezidir. Kendi önemini fark etmeyen, kendisini sevmeyen ve saymayan biri bağımlı olmaya mahkumdur. Kendi kişiliğine, ihtiyaçlarına, beklentilerine sadık olmak, bir ilişkiye körü körüne sadık olmaktan çok daha önemlidir. Kişi ancak kendisi tatmin ve mutlu olduğunda bir başka kişiyi de gerçekten tatmin ve mutlu edebilir. Bağımlılıklarda kişiler kendilerini özgün bir kişilikleri yokmuşcasına başka birine adarlar. Oysa ki kendisini hatırlayan, kendi zevklerinin, ihtiyaçlarının farkına varan kişiler, karşılık alabildikleri, iki taraflı sağlıklı bağlılık geliştirdikleri sağlam ve mutlu ilişkiler yaşarlar. • Sizi mutlu eden şeyleri listeleyin, nelerden gerçekten keyif aldığınızı hatırlayın. Kendinizi keşfedin. Tüm yüklerden kurtulun! Düşününce size sıkıntı veren, hayatınızı negatif yönde etkileyen, neşe ve huzurunuzu alan her şeyden kurtulma zamanı gelmiştir. Bu sizi mutsuz eden sevgiliniz, sizi huzursuz eden arkadaşınız ya da sağlığınızı bozan bir alışkanlık olabilir. Bir şeyin zararını fark ettiğinizde ondan kurtulmanız % 50 kolaylaşır. Size yük olan şeyleri fark edin. Hayatınızdaki etkilerini azaltmanız gereken kişileri düşünün, size mutluluk vermedikleri sürece onlara muhtaç olmadığınızı hatırlayın. Yeni bir hayat planı yapın ve hayatınızdaki etkilerini en aza indirecek şekilde konumlandırın. • Sizi rahatsız eden ama katlanmak zorunda hissettiğiniz şeyleri, kişileri listeleyin onlarla ilgili yeni bir iletişim ve davranış planı yaratın. nar. Bağımlılık girdabındaki kişiler ise bu fırsatları hiç fark etmez ve şanslarını kullanamazlar. Bağımlılıktan kurtulmanın ilk ve en önemli yolu başka şeylere ilgiyi yöneltebilmektir: Hayata, yeni arkadaşlara, aklı meşgul edecek, ufku açacak faydalı yeni uğraşlara... Bütün bu yeni ilgi alanları yeni kapılar açarken, bağımlılığın etkilerini de yok edecektir. Eski, bizi yıpratan şeylerden kurtulmanın en kolay yolu, yeni, bizi heyecanlandıran yeni durumlar oluşturmaktır. • Yeni insanlar ve yeni ortamlarda bulunun, bunun için çaba harcayın, sosyalleşin. Kalbinizi ve ruhunuzu hayatın mucizelerine açın, etrafınızda olan bitenin farkında olun. Anı yaşamaya ve anda kalmaya gayret edin. Güveninizi ve gururunuzu tedavi edin Kendinize ait bir dünya kurun İster bir ilişki, aile ya da çocuklar... Hayatınızda önemli ne olursa olsun, onlar haricinde sadece size ait olan özel bir dünyanız olmalı. Sadece kendiniz için yaptığınız ve yaptığınızda sizi duygusal olarak ileriye götüren bir şeyler yapmalısınız. Bu bir hobi, kendinize ayırdığınız bir gün, spor yapmak, kitap okuma gecesi ya da hayal edebileceğiniz ve imkan yaratacağınız bir şey olabilir. Kulağa çok klişe gelse de insanları önemli hissettiren, sadece kendileri için yapabildikleri küçük şeylerdir. • Yeni hayatınızda hobiler, kendiniz için küçük süprizler ve rutinler yaratın. Yeniliklere açık olun Hayat her an yenilenmemiz ve değişmemiz için türlü fırsatlar, şanslar su- İnsanlar bağımlı bir ilişki yaşadıklarında, hem güvenlerinden hem de gururlarından çok şey kaybederler. Kendilerinden verdikleri ve karşılık alamadıkları her şey, içlerinde bir öfke ve hayal kırıklığı olarak depolanır. Yeni bir hayata başlarken bu geçmiş yaraları iyileştirmek gerekir. Bu durumlarda yapılması gereken kendinizde beğendiğiniz fiziksel ve ruhsal özellikleri hatırlamak, onları öne çıkararak kendinizi şımartmak ve sevmektir. İnsan hayatında kendi varoluşuna aykırı durumlar yaşayabilir; önemli olan toparlanabilmektir. Kendi değerinizi tekrar fark ettiğinizde gururunuz ve güveniniz eskisinden daha güçlü bir şekilde yerine gelecektir. • Bu yeni döneme kendinizi şımartarak başlayın. Ne kadar değerli olduğunuzu önce kendinize hatırlatın. Sizi seven ve takdir eden insanlarla birlikte olun, mutlu olduğunuz ortamlarda bulunun. Her sabah güne kendinize iltifat ederek, pozitif düşünerek başlayın. Bağımlılıklardan kurtulmuş, özgür ve sevgi dolu, mutlu bir insan olmanız dileğiyle, sözü Martha Eric’in bir sözüyle bitiriyorum: “Bir ilişkinin motivasyonu sevgi ve güven değilse, sevgisiz ama bağımlı bir ilişkidir.” Hasan Erdal Yaşam Koçu 18 13 bunları biliyor muydunuz? Fahrverbot? ? Geblitzt? Aachen Şehirler Birliği‘nden cep telefonları için bir uygulama: “Die Touren-App“ Almanya‘nın “en“leri... Belediyesi olan bu yerleşim alanları kendi aralarında iki kategoriye ayrılır: Şehir (Stadt) (Buna, illerin yanında bizim Türkçe’de ilçe dediğimiz yerler de dahildir.) ve topluluk (Gemeinde) (Kırsal kesim yerleşimi de denebilir). Bu 11.084 adet belediyenin 2.059’si şehir ve geriye kalan 9.025’i ise topluluk statüsündedir. Çok kapsamlı olarak hazırlanan uygulama sizin bulunduğunuz noktayı dikkate alarak aradığınız şeyleri size mesafesi ile belirtiyor. Kategoriler altında geceleme ve konaklama, yeme-içme, kültür ve tarih, doğa, spor, sağlık gibi bir çok alan bulunuyor. Nerelerde piknik yapılıp, nerelerde mangal yakılabileceğinden tutun da, nerelerde balık avlayabileceğinize, nerelerde yüzebileceğinize kadar bir çok farklı konu bulunuyor. Bunları inceleyerek o gününüzü nasıl geçirebileceğinizi planlayabilirsiniz. Aynı anda harita özelliği de olan uygulama ile yürüyerek veya bisikletle gezebileceğiniz tüm tur parkurları ayrıntılarıyla (mesafe, eğim vb.) da sunuluyor. hnen. Uygulamayı indirdikten sonra, biraz inceleyince yaşadığımız bölgenin bizlere ne harika olanaklar sunduğuna inanamayacaksınız. En çok belediyesi olan eyalet 2.305 belediye ile Rheinland-Pfalz’dır. En az belediyesi olan eyaletler ise kendileri hem şehir hem de eyalet sayıldıkları için birer belediye ile Berlin ve Hamburg’tur. En fazla nüfuslu belediye 3.400.000 nüfus ile Berlin’dir (1). En az nüfuslu belediye ise sadece 8 kişinin yaşadığı, Schleswig-Holstein eyaletindeki Wiedenborstel’dir (2). Almanya’nın en kuzey noktası Sylt adasıdır(3). 2 1 6 4 7 5 8 Almanya’nın en doğu noktası Sachsen eyaletine bağlı Neißeaue topluluğudur (4). Almanya’nın en güney noktası Bayern eyaletine bağlı Oberstdorf topluluğudur (5). Almanya’nın en batı noktası eyaletimizde bulunan Selfkant topluluğudur (6) ve Aachen’a (7) çok yakındır. Almanya’nın en yüksek noktası deniz seviyesinden 2.962 m. yükseklikteki Wetterstein Dağları’nın zirvesidir (8). Almanya’nın en derin noktası ise Schleswig-Holstein eyaletindeki Neuendorf-Sachsenbande topluluğudur ve burası deniz seviyesinin 3,5 m. altındadır (9). Verkehrsunfall? Fahrverbot? Aachen‘ın müvekkilleri tarafından Bußgeldbescheid? Geblitzt? “en iyi“ derecelendirilmis , avukatı. (www.anwalt.de) Wir helfen Ihnen. OSAMA MOMEN LL.M. www.kanzlei-momen.de Agır Ceza ve Trafik Hukuku Uzmanı ( Aachen Şehirler Birliği tüm bu sorulara cevap verecek bir cep telefonu uygulaması geliştirdi. Akıllı telefonunuza indirerek uygulamadan ücretsiz olarak yararlanmanız mümkün artık. 9 Yandaki haritada Federal Almanya Cumhuriyeti (BRD) içindeki büyüklü küçüklü, kendisine ait bir belediyesi olan yerleşimler görülmektedir. Bunların toplam sayısı 11.084’tür. Yaz geldi ve tatile gidemediniz mi? Hafta sonları ailenizle vaya dostlarınızla ormanda yürüyüş yapmak, bisiklet turu organize etmek mi istiyorsunuz? Aachen ve çevresinde gidilip görülebilecek ne tür güzellikler var diye mi merak ediyorsunuz? 3 Friedrichstr. 105 52070 Aachen Tel.: 0241 / 400 069 94 www.kanzlei-momen.de Fachanwalt für Verkehrsrecht • Fachanwalt für Strafrecht Brabantstr. 43, 52070 Aachen • Tel. 0241 / 400 069 94 14 bilmece saYfası Doğru sayı Aşağıda soru işareti olan yere hangi sayı gelmelidir? Eşitliği sağlayın 26 6 7 41 11 2 52 7 9 39 30 2 4 63 ? 15 Aşağıdaki işlemlerde sayılar yerine geometrik şekiller kullanılmıştır. Soru işaretli yere hangi şekiller gelmelidir? İşlemleri yapın Sayılar piramiti Aşağıdaki sayıları kutulara doğru yerleştirerek işlemleri yapın. Aşağıdaki piramitteki her kutudaki sayı altında bulunan iki kutudaki sayıların toplamıdır? Soru işaretli yerlere hangi sayılar gelmelidir? 2 3 5 8 10 11 13 14 15 x x x x x x x = 450 x = 1232 x = 280 130 ? x x x = = 429 = 600 3 X 6 Kare Aşağıdaki soru işareti olan yerlere hangi sayılar gelmelidir: a, b, c veya d? 2 15 84 60 72 ? 24 6 4 85 18 ? 6 21 32 15 42 ? A B C Ç 96 17 53 43 99 87 49 14 91 71 26 45 Toplama işlemi 51 ? 22 ? 26 9 ? ? ? ? ? 7 ? ? 23 ♦ ♠ ♦ ♣ 21 ♥ ♣ ♠ ♥ 25 ♠ ♦ ♦ ♣ 21 18 21 21 ? A Aşağıdaki kalın çizgilerle belirtilen karelerin her birinin içine 1 ile 16 arasındaki sayıları sadece bir kez kullanarak yerleştirmeniz gerekiyor. Sonuçta, her bir satır ve sütunun toplamı aynı sihirli sayı olan 34’ü verecek. 12 13 8 2 6 10 13 11 9 10 16 1 8 7 3 12 C Aşağıda 7 adet üçgen bulunuyor. 6 adet kibrit çöpünün yerini değiştirerek, 6 adet aynı büyüklükte dörtgen oluşturabilir misiniz? 5 6 15 14 Saat sorusu 1 5 B 3 13 15 = = ? 16 7 5 = = = Kibrit çöpü sorusu Uygun sayılar Soru işaretli yere hangi sayı gelmelidir? ♠ ♦ ♣ ♥ + : : : x 2 Soru işareti olan yerde saat kaçtır? 7 Dört işlem Aşağıdaki dört işlemin sonucu nedir? a b c ç d e 2 x 3 - 4 : 1 + 6 - 5+ 7 = ? a) 5 b) 8 c) 10 ç) 13 d) 16 Resimdekiler ne olabilir? Aşağıda nesnelerin sadece küçük bir bölümleri görülmektedir. Bunlar sizce ne olabilir? a b c ç d 15 gençlik: Ekin feyzi bile, tam istediğim gibi yazamayacağımı tahmin ediyorum. Ama belki de başlamak, bir adım atmak lazım. “Mesleğimi ve müzik hayatımı sağlam bir dengeye oturtmak istiyorum. Çünkü ikisinden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum; ikisi de hayatımın bir parçası.” Merhaba Ekin. Şu an, iş çıkışı görüşüyoruz seninle. Ne iş yapıyorsun? Uçak mühendisliği okudum. Yeni girmiş olduğum bir bilgisayar şirketinde mühendis olarak çalışmaktayım. Şirketin araştırma, geliştirme ve proje organize bölümündeyim. Haftada kırk saat çalışıyorum. Bunun yanısıra, zor olsa da, çok sevdiğim müziğe de zaman ayırmaya çalışıyorum. Peki, müzik ile ilgili olarak neler yapıyorsun? Piyano ve gitar çalıyor, şarkı söylüyorum. Ayrıca söz yazıyor, besteler yapıyorum. Konserlerim de oluyor. Bazen solo olarak sahne alıyorum, bazen de grubumla birlikte. Onlarla genelde tanınmış şarkıları çalıp söylüyoruz. Henüz kendi şarkılarıma birlikte geçemedik. Çalışmalarımızı bu yönde ilerletmeye başladık. Müziğe kabiliyetin oldugunu nasıl anladın? Annem ve babam anlamışlar ilk etapta. Üç yaşımda piyano dersi aldırmışlar. Fakat hoca, parmaklarım küçük olduğundan ertelemeyi önermiş. Beş yaşımda akordiyon çalmaya başladım. Yaklaşık 10 yaşıma kadar çaldım ve sonunda piyanoya geri döndüm. Evimizde piyano vardı ve dolayısıyla doya doya çalışabiliyordum. 13-14 yaşımda gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladım. İlk yanlız sahneye çıktığım konserimde 19 yaşındaydım. Hatta müzik yüksek okulunda okumayı bile düşündüm, fakat mühendisliğe karar verdim ve mühendisliği çok severek yapıyorum. Ailende sanatla ilgilenen var mı? Ablamın biri koroda şarkı söylüyor ve saz çalıyor. Diğer ablam tiyatro sanatçısı. Babam Yücel Feyzioglu Türkçe çocuk kitapları yazıyor. Soyadımızdaki farklılık sizi şaşırtabilir. Ben sanat anlamında soyadımın “oğlu” kısmını kullanmıyorum. Şarkılarını hangi dilde yazıyorsun? Almanca ve İngilizce olarak yazıyorum. Yaklaşık 15-20 şarkım var. Türkçe şarkılar ile aran nasıl? Çok ender de olsa Türkçe şarkılar dinliyorum. Teoman, Yalın ve Sertap Erener’i çok beğeniyorum. Fakat Türkçe şarkı söylemeye veya beste yapabilmeye biraz uzağım. Neden? Bana sorarsan, Türkçem yeterli olmadığından. Evimizde anne ve babamla Türkçe konuşuyorum ama bunun dışında Türkçe konuşabildiğim çok az insan var. Güzel şarkı yazabilmek için dile hakim olmak lazım. Benim için zor bir olay bu. Yazmaya başlasam Aachen’da yaşıyorsun, değil mi? Evet, Aachen’da kız arkadaşımla birlikte oturuyorum. Daha önce Herten/ Renklinghausen taraflarında yaşıyordum. Yani orada doğup büyüdüm. Aachen’a 9 sene önce üniversite okuyabilmek için gelmiştim. Eğitimim gereği arada İspanya ve Amerika’ya gidip geldiğim, oralarda kaldığım oldu. Almanya’da başka şehirlerde de kaldım, ama 1-2 yıldır yine Aachen’dayım. Bir yerlere de müzisyen olarak davet ediliyor musun? Tabii, çağrıldığım oluyor. Eskiden daha çok kendim nerede sahne alabilirim diye arayış içerisinde oluyordum, fakat giderek daha çok çağırılıyorum. Bunun dışında, Türk düğünleri hariç, düğünlerde de program yaptığım veya yaptığımız oluyor. En çok nerede sahne alıyorsunuz? Daha çok bar ve cafelerde oluyor. Mesela, Zu Hause Bar, Café Egmont veya Franz gibi. Büyük bir olasılıkla Pontstr.’deki Qutoqi Bar’da da belirli aralıklarla sahne almayı planlıyoruz. Ne tarz şarkılar söylüyorsunuz? Daha önce de söylediğim gibi, solo söylüyorsam çoğunlukla kendi şarkılarımı söylüyorum. Akustik şarkılar seçiyorum. Aküstik rock daha ağırlıklı. Çıkan bir albümün var mı? Evet var. Bundan üç sene önce bir albüm çıkardım. CD olarak bende var. İnternette ise mp3 formatında bulabilirler isteyenler. Bundan sonra müzik alanında beklentilerin neler? Öncelikle, mesleğimi ve müzik hayatımı sağlam bir dengeye oturtabilmek. Çünkü ikisinden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum; ikisi de benim hayatımın bir parçası. Müzik yaşantımı bundan sonra daha kaliteli ve profesyonel bir şekilde sürdürmeyi ve “Miles Ahead” isimli müzik grubumla daha güzel yerlere gelebilmeyi umuyorum. “Bizim Aachen”a zaman ayırdığın için teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Funda Şen 16 kapak konusu Alemannia Aachen Kulübü, günümüzde içinde bir çok spor dalını barındırıyor, fakat ilk akla gelen futbol takımıdır. Takım ilk kez 16 Aralık 1900 tarihinde 18 lise öğrencisi tarafından kuruldu ve adlarını da şehrin başına latince kökenli olan Alemannia’yı ekleyerek Alemannia Aachen koydular. Uzun bir süre 2. Federal ligde (Bundesliga) mücadele eden sarı-siyahlı ekip, 2005-2006 sezonunda Bundesliga 1’e yükselmiş ve ardından 2006-2007 sezonunda yeniden Bundesliga 2’ye düşmüştür. 2012’de ise 3. lige (Regionalliga) düşen Alemannia Aachen ertesi yıl 4. lige (Regionalliga West) düşmüş ve o zamandan beri de bu ligte oynamaktadır. Geçmişte, Alemannia Aachen, Avrupa’daki başarıları ile ünlenen Mustafa Denizli’ye teklifte bulunmuş ve o da teklifi kabul etmiş, liginde sonuncu olan Aachen ile anlaşmıştı. Ancak bazı ırkçı tepkilerle karşılaştı. Denizli takımın başında ilk maçına 30 Eylül 1989’da çıktı. 10 haftada sadece bir galibiyet alan Aachen bu maçta rakibini 5-1 yendi ve Denizli, Alman basının gündemine oturdu. Üçüncü maçında da namağlup lider Wattenschied’i yendi. 4 maçta 4 galibiyet yapan Denizli ilk mağlubiyetini 5. maçı olan Hertha Berlin maçında aldı. 6. maçında Münster’i 7-1 yendi. Ancak bu galibiyetler sonrası takım büyük bir düşüş yaşadı. Taraftarlarla da sorun yaşayan Denizli, Aachen’den ayrıldı. Aachen, 20 takımlı ligde 19. olarak ligden düştü. Fuat Kılıç, Mustafa Denizli’den sonra Alemannia Aachen’ı çalıştıran ikinci Türk asıllı teknik direktör olarak 1 Ocak 2016 tarihinde görevine başladı. Biz de şehrimizin takımı olan Alemannia Aachen’ın yeni şefi ile sizler için bir söyleşi yaptık. Teknik Direktör Fuat Kılıç ile söyleşi: Alemannia Aachen ona emanet Merhaba Fuat bey. Öncelikle kendi sözlerinizle, bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? Merhaba, ismim Fuat Kılıç. 43 yaşında, evli ve iki çocuk babasıyım. Bir kızım ve bir oğlum var. Almanya’ya ailemle 7 yaşımda geldim. Babam öğretmen olarak Almanya’da görev yaptıktan bir yıl sonra, bizleri de yanına aldı. Futbolla ilk tanışmanız nasıl oldu? Türkiye’de çocukluk arkadaşlarımla sokaklarda futbol oynardık. Almanya’ya geldiken sonra, babam hem spor yapmamı sağlamak için, hem de arkadaş edinmem ve Almancayı daha çabuk öğrenmem için beni bir futbol kulübüne yazdırdı. Ondan sonra futboldan hiç kopmadım. Almanya’da o zamanlardaki en yüksek amatör lige kadar yükseldim. Kısa bir dönem Türkiye’de, Gümüşhane Doğanspor’da top koşturdum. Yetenekli olduğum halde, bir türlü en yüksek profesyonel liglere yükselemiyeceğimi anladım ve ağırlığımı eğitimime verdim. 2001’de Almanya’da Köln Spor akademisini bitirdim ve bunun yanısıra genç takımlarda antrenör olarak çalışmaya başladım. Antrenör olarak kariyeriniz nasıl başladı ve nasıl devam etti? 2007 yılında Almanya Futbol Federasyonu’nda Uefa pro lisansımı elde ettim ve Almanya 2. liginde olan 1. FC Kaiserslautern‘de yardımcı hoca olarak profesyonel antrenörlük hayatıma ilk adımı atmış oldum. Daha sonra sırasıyla MSV Duisburg, Kasımpaşaspor ve Saarbrücken’de yardımcı hocalık yaptım. MSV Duisburg’la 2011 yılında kupa finaline kalmayı başardık. 2012 yılında Kasımpaşa’da kısa bir dönem teknik direktör olarak takımı devralıp iyi sonuçlar elde ettiğim halde, başka bir hocayla çalışma kararı alındı ve tekrar Almanya’ya döndüm. 2014 yılında Saarbrücken’de teknik direktörlük görevini üstlendim ve Playoff’lara kalmayı başardım. Maalesef penaltılarda üst lige çıkmayı kaçırdık ve Saarbrücken’den ayrıldım. 1 Ocak 2016 yılından beri Alemannia Aachen’da teknik direktör olarak çalışmaktayım. Nisan ayından itibaren bu görevimin yanısıra, ayrıca sportif direktörlük görevini de bana devrettiler. Şu anda iyi bir kadro kurup başarılı bir sezon geçirmemizi sağlamaya uğraşıyorum. Sizin Aachen’e antrenör olarak gelişinize sebep olan neydi? Takımın başına antrenör olarak geçmem konusunda bana teklif geldi. Saabrücken’den ayrıldıktan sonra bir kaç ay boştaydım. Hatta teklifi aldığım vakit tatildeydim. Telefonu alır almaz, hemen uçağa binip geldim. Konuştuk ve 2017 yılına kadar anlaştık. Siz, Alemannia Aachen’ı 4. ligde (Regionalliga West) devraldınız. Daha iyi konumlara geleceğinize ümidiniz var mı? Olmaz olur mu! Ümidim olmasa bu görevi üstlenmem ki. Takımı aldığımda gerçekten de çok karmaşa vardı. Hoca ayrılmak zorunda kalmış. Hocanın ayrılmasından sonra, bir kaç oyuncuyu kadro dışı bırakmışlar. Durumlar gerçekten çok karışıktı. Ben göreve 17 kapak konusu Sizce Aachen ve çevresinde yaşayan insanlarımız şehrimizin takımına ilgi gösteriyorlar mı? Ne yazık ki onu göremiyorum. Gerçi şu anda açıkçası bunu tam ayırt edemiyorum ama stadyumda Türklerin fazla olmadığı da sanırım bir gerçek. Türk kökenli bir teknik direktör olarak, kendi insanımızın da takımımıza daha çok ilgi göstermelerini ve bizi desteklemelerini arzu ederim. Bu beni çok gururlandırır. başladıktan bir kaç ay sonra, sportif direktör görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Bütün görevi şu anda ben üstlenmiş durumdayım ve şu anda ortamı biraz sakinleştirdik. İyi ve güçlü bir kadro kurduğumuza inanıyorum. Genç bir takım kurduk. Amacımız tabii ki en yakın zamanda daha yükseklere çıkmak; Alemannia Aachen’ı 4. ligden çıkarıp daha üstlere taşımak. Ben de genç bir teknik direktör olarak böyle bir başarıyı elde edip, yoluma devam etmek istiyorum. Aachen’da mı yaşıyorsunuz? Nasıl buldunuz şehrimizi? Hayır, ben Köln’de yaşıyorum ve sürekli gelip, gidiyorum. Aachen güzel bir şehir. Bazen geç saatlere kadar buradaysam, mecburen burada gecelemek zorunda kalıyorum. Şehri biraz yakından tanıma fırsatım oluyor. Üniversitelerden dolayı, öğrencilerin yoğun olduğu bir şehir. Yaşanılabilecek güzel bir yer Aachen. Roermonder Str. 77 52072 Aachen Training: Di./Do. 18.30 Sa. 13.30 Stolberg Peki spor ve özellikle de futbol ile ilgilenen gençlere bir sey söylemek ister misiniz? Spor, insanı çoğu kötülüklerden korur; ben böyle düşünüyorum. Bir çocuğun yetişmesinde sporun çok sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Benim de iki çocuğum var; onların da muhakkak bir spor dalı ile ilgilenmelerini arzu ediyorum. Profesyonel olmasa bile, zamanlarını boş geçirip, sokaklarda dolaşmalarındansa, spor yapıp sağlıklı büyümelerini doğru buluyorum. Genç yetenekler için neler söylemek istersiniz? Bizim zaten bir veritabanımız var. Orada tüm oyuncuların bütün profilleri elimizde. Oyunculardan hangisi bizim ilgimizi çeker diye analiz ediyoruz. Ama yine de gözden kaçırdığımız Avci Escrima Stock- und Waffenkampf zur Selbstverteidigung mit und gegen Hieb-, Stich- und Schnittwaffen – übertragbar auf diverse Alltagsgegenstände. Türkiye’deki futbolu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’deki futbol çok inişli çıkışlı. Yani, klüplerde ilk etapta gerek oyuncuların olsun, gerekse görevlilerin olsun bir güven hissetmeleri lazım. Bazen verilen sözlerde durulmuyor, oyuncular paralarını alamıyorlar, aniden birileri sokağa bırakılıyor. Bence daha kaliteli olabilmesi için bu güvenin tekrar yaratılması lazım.Profesyonel bir altyapı oluşturulmalı. Sadece dış ülkelere bakıp da "Almanya’da bir kaç futbolcu varmış, Fransa’da bir kaç futbolcu varmış" diyerek futbolcuları toplamanın pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. 80 milyonluk bir ülke olarak, özellikle kendi ülkemizin insanından sağlam bir altyapı oluşturup, kendilerine biraz zaman tanıyıp, kendi futbolcularını sağlam bir şekilde yetiştirmelerini daha uygun buluyorum. Yoksa uzun vadeli bir başarı göremiyorum. Fuat bey, bu yoğun temponuz içinde bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için size çok teşekkür eder ve başarılarınızın devamını dileriz. Funda Şen ei en ses g ! Zwochnlo inin W ste t r a e ko o b Pr Aachen Aachen ve çevresindeki diğer futbol takımları ile iletişiminiz nasıl? Benim, zaman açısından, her maçı izleme şansım maalesef olmuyor. Ama tabii ki üst ligleri televizyonlardan ve diğer medya kurumlarından yakından takip ediyorum. Bu bizim görevimize dahil. oyuncular olabilir. Bize gönderilecek bir başvuru ile dikkatimiz çekilebilir. Avci WingTsun Waffenlose Selbstverteidigung in allen fünf Kampfdistanzen – direkt, effektiv, realistisch und funktionell. Prämienstr. 249 52223 Stolberg Training: Mo./Mi. 18.30 Eschweiler Röthgener Str. 57 (Eingang Mittelstr.) 52249 Eschweiler Training: Mi./Fr. 18.30 Tel.: 0177/4552191 SELBSTVERTEIDIGUNG für Frauen, Männer, Jugendliche und Kinder pur www.aachen.wteo.org 18 yaşama dair Ayrılamamak Sevgili okurlar; hergün haberlerde ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerini, namus cinayetlerini, ayrılmış eşlerin birbirleri hakkında söyledikleri çirkin sözleri, itham ve aşağılamaları okuyor, duyuyoruz. Neden bu tür haberlerin az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla rastlanır olduğunu düşündünüz mü? Elbette bu bir eğitim ve kültür meselesi. Çocukluğumuzdan beri alt beynimize, birine ait olma veya birine sahip olma düşüncesi işleniyor. Sahip olma duygumuz o kadar besleniyor ki, canlıları birer madde gibi algılamaya başlıyoruz. Çocukken oyuncaklarımızı paylaşmamayla başlayan sahiplenmenin boyutları büyüyor ve arkadaşlarımızı, dostlarımızı, sevdiklerimizi de paylaşmıyoruz. ‘En çok hangimizi seviyorsun, ama en çok ve sadece birimizi söyleyeceksin’ türünden sorular zannediyorum başka hiçbir kültürde yoktur. Ne demek bu? İnsan hem annesini, hem babasını sevemez mi, farklı dozlarda mı olması gerekiyor, en çok sevdiğin torun, gelin, kuzen gibi sorularla da gelir bunun devamı? Yetmez, ‘çocuklarından hangisini daha çok seviyorsun’a varılır... Garip sorulardır bunlar ve böylesi ayrımlar yapmak zorunda olmak insan psikolojisinde çatışmalara sebep olur. Bütün bu alt yapının hazırlanmasından sonra elbette erkek sevdiği ve evlenerek veya sadece çıkarak sahip olduğunu sandığı kızı, kendine ait görür, ya benimsin ya kara toprağın mantığı da burada devreye girer. Zaten kişi öyle düşünmezse de toplum onu yargılayıp ne geniş mezhepli adam diye aşağılar ve öyle düşündürtür, ister istemez. Şimdi burada hatayı adamda mı, yetiştirilme biçiminde mi, toplum da mı aramalı? Elbette evlilikler ayrılmak için yapılmaz, insanlar birbirlerini sevdikleri, birlikte bir aile olmak istedikleri için evlenirler ama bazen her şey düşündüğümüz gibi olmaz. Evlendikten sonra, daha uzun saatler, günler, geceler birlikte geçmeye başlayınca insanlar birbirlerinin hiç bilmedikleri veya farkında olmadıkları veya da zamanla değişir, sorun değil diye dü- şündükleri özeliklerinin fazlasıyla farkına varır ve rahatsız edici bulmaya başlarlar. Karşılıklı bir çok hayal kırıklığı yaşanabilir ve çiftler bu sorunları doğru iletişim yollarıyla aşamazlarsa, durum birlikte yaşanılamaz hale gelir ve ayrılmak zorunda kalabilir insanlar. Nasıl sevgi ve saygı çerçevesinde evlenilmişse, ayrılırken de sadece birlikte yaşamaktan vazgeçildiğini, daha fazla karşılıklı yıpranmamak adına ayrılındığını, gene saygı ve sevgi çerçevesinde kabul edebilsek ve insan kalabilsek keşke. Ayrıldığımız bir insan, duyguları, düşünceleri olan, incinebilen, üzülebilen, kırılabilen ve dahası geçmişte sevdiğimiz, yanında olmak, birlikte yaşamak istediğimiz, çocuklarımızın annesi/babası olan kişi, ‘o’ yani bir zamanlar ki ‘en değerlimiz’ unuttuk mu? Biri bizi çok kırdı, çok incitti duygularımızı diye en adi, en pislik, hatta ölmesi gereken bir varlık olarak mı düşünmeliyiz? Neden insan kalamayalım, neden onun bizsiz de olsa mutlu olmasını dileyemeyelim, kendimizi de, onu da neden özgür bırakamayalım? Toplum mu ayıplar bizi, bir karısına/kocasına sahip çıkamadı mı derler? Varsın desinler, kime ne? Çocukların anne ve babalarının ayrılmalarıyla yaşadıkları travmalara, karşılıklı didişmelerle, taciz ve şiddetle, sürekli yenilerini eklemekte olduğumuzun neden farkında olamıyoruz ki? ‘Kıskançlık’ta aynı türden, hastalıklı bir duygu değil midir? Toplum tarafından alt beynimize yerleştirilen ‘seven ne yapmaz’ düşüncesi, onu ‘saçın tenine değse, tenini kıskanırım’, ‘annen bile okşasa, benim bağrım taş olur’ veya ‘iste kölen olayım, istersen öldür beni, başkasını seversen inan yaşatmam seni, bilki yaşatmam seni’ gibi şiir dizelerinin şarkılarımıza söz olmasını sağlamamış mı? Sonra da yan masadaki sana baktı, sen ona gülümsedin kavgaları, yaralanmalar, hatta ölümler... Üstelik maalesef toplumumuzda iyi yaptı, namusunu temizledi düşüncesinde olan insanlar, bu tip vakalarda cinayeti işleyeni de ödüllendirmeyi ihmal etmiyor. Peki insan hakları nerde burada? İnsanca yaşayabilme, özgür irade, seçimler yapma, kararlar verebilme özgürlükleri, dilediğince yaşayabilme hakkı (başkasına zarar vermediğiniz sürece) nerede bu haklar? Kaldı ki mahkemelere, adalete olan güven, hukuk düzenine olan inanç öylesine yıpranmış ve azalmış durumdaki, kimi kime şikayet edeceksin, edeceksin de ne olacak, şikayetçi olursam beni kim, nasıl koruyacak düşünceleriyle maalesef insanlar haklarını hukuk yoluyla aramaktan korkar, vazgeçer hale getirildi. Kadın sığınma evleri açarak, sokakta kalmamaları için, kadınlarımız korunmaya çalışılıyor sokağın kötülüklerinden ama ailelerinin kötülüğüne karşı koruyacak bir sistem uygulamada yok maalesef. Öyle ya her kadının yanına bir polis görevlendiremezler değil mi? Peki ne olacak? Nasıl öğreneceğiz, birbirimizi sahip olunacak bir eşya gibi görmemeyi, saygıyı, güveni, sevgiyi? Topyekun kalkınma, topyekun eğitimle mümkün sadece. Birbirimizi yok saymadan, saygıyı, sevgiyi öğrenmiş olduğumuz günleri görebilmek dileğiyle hoşçakalın... Füsun Özdemir-Günal 19 Yemek kültürü Bu kez yine hafif yaz yemekleri seçtik. Bu tariflerden hoşunuza gideni deneyin deriz. Afiyet olsun! (SB/ÇB: Su/çay bardağı, YK/TK/ÇK: Yemek/tatlı/çay kaşığı) Malzemeler: (2 kişilik) 2 dilim somon (kalın dilimlenmiş), 1/2 ÇB zeytinyağı, 1 YK limon suyu, 1 adet defne yaprağı, 1 ÇK tane karabiber, 1/2 ÇK tuz. Hazırlanışı: Zeytinyağı, taze sıkılmış limon suyu, defne yaprağı, tane karabiber ve tuzu geniş bir kapta karıştırın. Fileto somonların derilerini almayın. Dilimleri bu karışıma yatırıp, 6-7 saat buzdolabında bekletin. Buzdolabından çıkarıp, önceden ısıtılmış ızgara üzerinde ters yüz ederek kısa süre pişirin. İlk çevirme için bir kaç dakika bekleyin, yoksa ızgaraya yapışabilir. Fırında yapacaksınız, yağlı kağıt üzerine yerleştirmeniz yeterli olacaktır. Yeşilliklerle birlikte sıcak olarak servis edin. Soğanlı Bahçıvan Kebabı Patlıcanlı Kilis Kebabı Izgarada / Fırında Somon Malzemeler: 1 kg. kuşbaşı kuzu eti, 30 adet arpacık soğanı, 3 ÇK tereyağı 2 adet domates, 2 adet havuç, 250 gr. sultani bezelye, tuz, karabiber, kırmızı pul biber, 1/2 demet dereotu. Hazırlanışı: Eti bir tencerede tereyağıyla hafifçe kavurun. Halka şeklinde doğranmış havucu ilave edin. Kapağını kapatıp, hafif ateşte et suyunu çekene kadar pişirin. Et suyunu çekince, kabukları soyulup iri doğranmış sebzeleri, tuz, karabiber ve pul biberi ilave edin. Hafif ateşte 1-1,5 saat pişirin. (Suyu azaldıkça biraz su ekleyin.) Üzerine ince kıyılmış dereotu serptikten sonra sıcak olarak servis edin. Malzemeler: 1/2 kg kıyma, 1/2 demet maydanoz, 1 adet orta boy soğan, 2 diş sarımsak, 2 adet domates, 4 adet patlıcan, 4 adet yeşil biber, 2 adet kırmızı biber, karabiber, tuz. Hazırlanışı: Soğanı, kırmızı biberi, maydanozu ve sarımsağı ince ince kıyın. Yoğrulabilecek bir kapta üzerine kıyma, tuz, karabiber ilave edin ve iyice yoğurun. Patlıcanları ince dilimleyip, tuzlu suda bekletin ve sonrafırın tepsisinin tabanına dizin. Üzerine yoğrulan kıyma elle yayılır. Üzerine dilimlenmiş domates ve yeşil biber dizilip, önceden ısıtılmış fırında 185 derecede 1 saat pişirin ve sıcak olarak servis yapın. Şehriye Salatası Hazırlanışı: Arpa şehriyeyi, bir tencerede kaynamakta olan suda 6-8 dakika kadar haşlayın. Kabuğunu soyduğunuz kırmızı soğanı küçük parçalar halinde doğrayın. Cherry domatesleri dörte bölün. Kabuğunu alacalı şekilde soyduğunuz salatalıkları küp şeklinde doğrayın. Közlenmiş kırmızı biberi ve salatalık turşularını küçük küpler halinde kesin. Suyunu süzdüğünüz şehriyeleri geniş bir salata kasesine alın. Doğramış olduğunuz tüm malzemeyi dilimlenmiş zeytinlerle birlikte ekleyin. Salatanın sosunu hazırlamak için; küçük bir kasede taze sıkılmış limon suyu, zeytinyağı, sarımsak tozu, kekik ve tuzu karıştırın. Sulanmaması için hemen soğuk veya ılık olarak servis edin. Malzemeler: 1 SB arpa şehriye, 1 adet kırmızı soğan, 6 adet cherry domates, 2 adet orta boy salatalık, 1/2 SB dilimlenmiş siyah zeytin, 1 adet közlenmiş kırmızı biber, 4 adet salatalık turşusu, 1 adet taze sıkılmış limon suyu, 4 YK zeytinyağı, 1/4 ÇK sarımsak tozu, 1 ÇK kekik, 1/2 ÇK kaşığı tuz. Et, Tavuk ve Balik mamüllerimizle hizmetinizdeyiz. Bütün mamüllerimiz islam usullere göre, hijyenik ortamda kesilmektedir. Kurban, adak, mevlüt, nisan, dügün gibi özel günlerde bir telefon kadar size yakiniz. 20 bir konu & bir konuk: olup insanların kökeni de belirleyici rol oynuyor. Bu nedenle, Türkiye kökenli bir hasta için, Türkiye kökenli bir verici bulma olasılığı daha yüksektir. DKMS’de 150.000’den fazla Türkiye kökenli kayıtlı verici bulunmaktadır. Almanya‘da her 15 dakikada bir kişiye kan kanseri teşhisi konuyor. Bazıları bizlerin tanıdıkları veya yakınları. Bunun son örneğini çok yakın bir tarihte Facebook‘ta gördük. Yanda resmi görülen ve kendisi de bir anne olan gencecik kızımız Şebnem Soysal için ailesi, arkadaşları ve yakın çevresi uygun kök hücre bağışı yapacak insanlara sesleniyordu. Kendilerine ulaşıp, yaşadıkları durumu ve konuyu onlarla görüşmek istedik ama maalesef bir türlü başaramadık. Biz de konuyu, bu konuda uzman bir kuruluş olan DKMS‘teki yetkililere sorduk. Emrah beyin sorularımıza verdiği cevapları lütfen dikkatlice okuyun ve çok basit olan bu yardım sürecine siz de katılın. Belki de, o aranan özel kişi sizsinizdir. Kimler kök hücre vericisi olarak kayıt olabilir? Prensip olarak 18-55 yaş arası herkes kök hücre vericisi olabilir. Sadece şu noktaları göz önünde bulundurmanız gerekmektedir: 1. Bedensel sağlığınızın yerinde olması, 2. Kronik bir hastalığınızın olmaması , 3. Bir risk grubuna dahil olmamanız. DKMS, kan kanserine karşı mücadelede nasıl yardım ediyor? Emrah bey, sorularımıza geçmeden önce biraz kendinizi tanıtır mısınız? Adım Emrah Kılıç. 1978’de Bremerhaven’da doğdum. Göttingen Üniversitesi Medya ve İletişim Bilimler Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Köln’ de bir dergide gazeteci olarak çalıştım. 2013 yılında DKMS’nin “Yeni Verici Bulma Bölümü”nde çalışmaya başladıktan sonra, 2015’in sonunda Basın Departmanına geçtim ve hala burada çalışmaktayım. Konumuza başlarken, öncelikle kan kanseri nedir diye sormak istiyorum size? Kan kanseri, kemik iliği veya kan üretim sisteminin kötücül bir hastalığa yakalanması durumunu ifade eden bir üst kavramdır. Kan kanseri durumunda normal kan üretimi kontrol edilemeyen kötü huylu kan hücreleri tarafından engellenir. Bu kanser hücreleri yüzünden kan, enfeksiyonla mücadele, oksijen taşınımı ve kanamanın durdurulması gibi yaşamsal önem taşıyan görevlerini yerine getiremez. 1991 yılından beri dünya çapında hastalara uygun bir verici bulabilmek için çaba harcıyoruz. Dünya çapında mümkün olduğunca çok kan kanseri hastasına yeni bir yaşam şansı sunabilmek için DKMS, her geçen gün daha fazla potansiyel vericinin kaydını yapmaktadır. Dünyanın en büyük veri tabanına sahibiz; bu sayede küçük ülkelerden veya küçük etnik gruplardan kan kanseri hastalarına bu sinsi hastalığı yenmeleri konusunda yardımcı olmaktayız. Gelecekte de “Kan Kanserini Yeneceğiz” vizyonumuzu dünya genelinde gerçekleştirebilmemiz için farklı etnik kökenli kök hücre bağışçılarına ihtiyaç duymaktayız. Şu anda 6,5 milyon kayıtlı potansiyel kök hücre vericisi bulunan dünyanın en büyük bilgi bankası DKMS ortaya çıktı. Her gün en az 18 DKMS vericisi dünya genelinde kan kanseri hastalarına kök hücre bağışında bulunuyor. Neden benim yardımıma ihtiyacınız var? Almanya’da her 15 dakikada bir insan kan kanserine yakalanıyor. İster çocuk, ister yetişkin olsun hiç kimsenin bu hastalığa karşı güvencesi yok. Ancak bu hastalığı yenmek için herkes katkıda bulunabilir. Zira kemik iliği nakli yoluyla kan kanserini yenmek mümkün olabilir. Başarılı bir nakil için hasta ile vericinin doku özelliklerinin neredeyse % 100 uyum göstermesi şarttır. Doku özellikleri kalıtsal Kayıt nasıl gerçekleşiyor? Kök hücre vericisi olmak günümüzde çok kolay: Bunun için internet sayfamız www.dkms.de/tr’ye girerek kayıt setimizi online isteyin. İçinde pamuklu çubuk bulunan bir kayıt seti posta ile size gönderilecektir. Bu çubukla ağzınızın içinde, yanak mukozanızdan örnek alacak ve bunu set içinde bulunan ve imzalamanız gereken form ile birlikte bize geri göndereceksiniz. Bundan sonra laboratuvarımız devreye girecek ve sizin doku özelliklerinizi belirleyecektir. Zira bir kan kanseri hastası için uygun bir verici olup olmadığınız doku özellikleriniz yoluyla tespit edilecektir. Aachen ve çevresinde kayıt olabileceğim bir yer var mı? Aachen’da belli bir yerimiz yok. İnternet sayfamız üzerinden kaydınızı yaptırmak istemiyorsanız, halka açık kayıt kampanyalarına katılabilirsiniz. Aachen ve çevresindeki kampanyalarımızı ve etkinlikleri internet sayfamızında bulunan kampanya takviminden öğrenebilirsiniz. Sonraki süreç nasıl işliyor? DKMS'nin kardeş kuruluşu Dresden şehrinde bulunan DKMS Life Science laboratuvarında sizin doku özellikleriniz incelenir ve sonuçlar veri tabanımıza kaydedilir. Doku tipleriniz aynı zamanda, anonim bir şekilde Ulm şehrinde bulunan Almanya Kemik İliği Verici Kayıt Merkezi'ne (ZKRD) gönderilir. Bu şekilde tüm dünyada verici arayan hastalar size ulaşabilir. 21 kök hücre bağışı & emrah kılıç Yazılı onayınızı verdikten sonra artık DKMS ailesinin devamlı bir üyesi olacaksınız ve biraz da şans yardım ederse, bir kan kanseri hastasına ikinci bir hayat şansı verebileceksiniz. Tecrübelerimize göre yüz potansiyel kök hücre vericisinden beşi gelecek on yıl içinde kök hücre bağışında bulunuyor. Genç vericilerin tarama işlemi yapıldıktan sonraki ilk yıl içinde bağışta bulunma olasılığı % 1’i buluyor. Bağış yapılmasını engelleyen durumları önceden tespit etmek için, doldurmanız amacıyla size kapsamlı bir sağlık formu verilir. Bunu takiben, başka bir kan testi ile doku özelliklerinizin tekrar analiz edildiği doğrulayıcı tipleme (CT) yapılır. CT'yi örneğin aile doktorunuzda yaptırabilirsiniz. Daha sonra kanınızda HIV (Aids virüsü) ya da hepatit gibi belli enfeksiyon virüslerini taşıyıp taşımadığınızı tespit etmek amacıyla kanınız tahlil edilir. Elde edilen sonuçlar neticesinde hasta için % 100 uygun bir verici olup olmadığınız anlaşılır. Kök hücre bağışı nasıl yapılıyor? Doku özellikleriniz, bir hastanın doku özellikleriyle uyum gösterdiği taktirde, ileri testler ve detaylı bir muayene yapılır. Kök hücre nakli için genel olarak iki yöntem kullanılır. 1. Vakaların yaklaşık % 80'inde kök hücreler akan kandan toplanır (periferik kök hücre bağışı). Bir ameliyat gerekmez. Vericiye 5 gün boyunca başka zamanlarda da vücutta mevcut, hormona benzer bir madde olan büyüme faktörü G-CSF verilir. Bu ilaç periferik kandaki kök hücre sayısının artmasını sağlar ve daha sonra, kök hücreler özel bir yöntemle direkt kandan toplanır. İlacın verilmesi sırasında gribe benzer belirtiler ortaya çıkabilir. Kök hücreleri toplama işlemi yaklaşık iki gün arka arkaya 4 ila 5 saat sürer. Hastanede yatmaya gerek yoktur. Bu yöntem DKMS tarafından 1996 yılından beri kullanılmaktadır. Mevcut araştırmalara göre bu yöntemin uzun vadeli yan etkileri bulunmamaktadır. giriş ve çıkış günü dahil). Genelde her ihtimale karşı evde dinlenmeniz için birkaç günlük bir rapor daha verilir. Ben, bir hasta için kök hücreleri bağışlarsam masrafı kim karşılayacak? 2. Kemik iliği bağışında anestezi altında vericinin kalça kemiğinden iğne ile toplam kemik iliğinin yaklaşık % 5'i alınır. İki hafta içinde kemik iliği kendini yeniler. Bunun için normalde arka kalça kemiği bölgesine yapılacak iki küçük kesik yeterlidir. Toplama işlemi yüzükoyun pozisyonda gerçekleştirilir ve yaklaşık 60 dakika sürer. Kemik iliği bağışı riski, genelde narkoz riskiyle sınırlıdır. Kemik iliği alımından sonra, birkaç gün boyunca ezik benzeri lokal bir yara ağrısı oluşabilir. Kemik iliği toplama işlemi için verici iki ila üç gün hastanede kalır ve işlemi gerçekleştiren kliniğin tavsiye edeceği gün sayısı kadar da evde dinlenir. Hastanın hastalık sigortası, bağış öncesi tüm gerekli tetkiklerin ve tedavilerin yanısıra, sizin hastane masraflarınızı da öder. Aynı şekilde bağış sırasındaki olası kazanç kaybınızı, yol masraflarınızı ve tıbbi olmayan diğer masraflarınızı da karşılar. Sizin hiçbir şeyle ilgilenmenize gerek kalmaz. Hastalık sigortasıyla masrafların hesaplanması DKMS üzerinden yapılır. Bağış metodunu kendim seçebilir miyim? Emrah bey verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Günal Günal Tabii ki, isteklerinizi göz önünde bulundurmaya çalışıyoruz. Ancak hastanın durumuna bağlı olarak tıbbi açıdan hangi metodun kullanılacağına karar verilir. Genel olarak her iki metod yoluyla da bağışta bulunmaya hazır olmanız gerekir. Bağış yapmak isteyenler size nasıl ulaşabilirler? Bizimle en basit yoldan irtibata geçmek için, bir mail yollamaları yeterli olacaktır: [email protected] Ben bir işte çalışıyorum. Bağış yaparsam, hastalık izni mi alacağım? Kök hücre bağışında bulunacağınız kesinleştiğinde DKMS, iş yerinizi bu konuda bilgilendirir. İşverene vermeniz için size bir yazı veriyoruz. Bu yazıda işvereninizden ön tetkikler ve kök hücre alımı için gerekli zaman diliminde size izin vermesini rica ediyoruz. Yıllardır yaptığımız deneyimler gösteriyor ki, bir çalışanının kök hücre bağışında bulunmasına işverenlerin tepkisi çok olumlu. Periferik kök hücre alımı için, kök hücrelerin toplandığı iki gün için raporlu sayılıyorsunuz. Olur da raporu uzatmak gerekirse, bunu aile doktorunuz yapacaktır. Kalça kemiğinden kemik iliği alımı gerçi sadece yaklaşık bir saat sürüyor, ancak siz normalde üç gün hastanede kalıyorsunuz (hastaneye Borçsuz bir hayat mümkün! Telefon: 0241 / 903 94 04 ınternet: www.schuldnerberatung-ac.info e-mail: [email protected] Büro adresimiz: Dennewartstr. 17 (3. kat) (Europaplatz’da Technologiezentrum’un yanı. Jülicher Str. tarafından gelenlerin Ludwig Museum durağında inmeleri gerekmektedir). Büro saatlerimiz: Pazartesi 0900 -1200 ve 1500 -1600 Salı 0900 -1200 ve 1400 -1600 Çarşamba 0900 -1200 ve 1400 -1600 Perşembe 0900 -1200 ve 1400 -1600 Cuma 0900 -1200 22 Kendinizi Test Edin Gündelik yaşam oldukça stresli bir hal aldı. Fakat aynı durumda herkesin gösterdiği direnç farklı olabiliyor. Aşağıdaki sorular son bir ay içindeki düşünceleriniz ve duygularınızla ilgilidir. Her bir soruda sizden bu düşünceyi ya da duyguyu ne sıklıkta yaşadığınızı belirtmeniz istenmektedir. Bazı sorular birbirine benzer gibi görünse de aralarında farklılıklar vardır. Her soruyu ayrı bir soru olarak değerlendirmeniz gerekmektedir. Soruyu okuduktan sonra, seçenekler arasında en uygun gördüğünüz tahmini işaretleyin. Hepsi bitince işaretlediğiniz sayıları toplayın ve altta ters olarak yazılmış sonuçları okuyun. Algılanan Stres Ölçeği Hiç Neredeyse hiç Bazen Sıkça Çok sık Son bir ay içinde, beklenmedik şekilde gerçekleşen olaylardan dolayı ne sıklıkta üzüldünüz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, yaşamınızdaki önemli şeyleri kontrol edemediğinizi hissettiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde kendinizi ne sıklıkta, gergin ve stresli hissettiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde, yaşamınızdaki can sıkıcı durumlarla ne sıklıkta başarılı bir biçimde baş ettiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, yaşamınızda meydana gelen önemli değişikliklerle etkili bir biçimde başa çıktığınızı hissettiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, kişisel sorunlarınızla baş etme yeteneğinizden emin oldunuz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, işlerin istediğiniz gibi gittiğini hissettiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, yapmak zorunda olduğunuz her şeyin üstesinden gelemeyeceğinizi düşündünüz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde yaşamınızdaki rahatsız edici olayları ne sıklıkta kontrol edebildiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, yaşamınızdaki olaylara hakim olduğunuzu hissettiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde, kontrolünüz dışında gerçekleşen şeylerden dolayı ne sıklıkta öfkelendiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, üstesinden gelmek zorunda olduğunuz şeyler üzerinde düşündünüz? 0 1 2 3 4 Zamanınızı nasıl geçirdiğinizi son bir ay içinde ne sıklıkta kontrol edebildiniz? 0 1 2 3 4 Son bir ay içinde ne sıklıkta, güçlüklerin, üstesinden gelemeyeceğiniz kadar çoğaldığını hissettiniz? 0 1 2 3 4 Ölçekten toplam 0 ile 56 arasında puan alınmaktadır. Toplam puanın yüksek olması algılanan stres düzeyinin yüksek olması anlamındadır. 0-35 puan arasında: Olumlu stres düzeyi içindesiniz. Stresle etkili bir biçimde başa çıkabildiğiniz görülmektedir. Kullandığınız baş etme mekanizmalarının da işlevsel olduğu söylenebilir. 35-56 puan arasında: Stres altındasınız! Stresle başa çıkmada kullandığınız yöntemlerin çok işlevsel olmadığı, dolayısıyla stresle etkili bir biçimde başa çıkamadığınız görülmektedir. Bu konuda profesyonel bir yardım almanız önerilir. Stresle baş etme yöntemlerini öğrenmek, stresin etkisini yaşamınızda olumsuzdan olumluya çevirebilir. 23 yerel politika yapanlar: SADİ ünal ve yerleşim ihtiyaçlarına göre çözümler arıyor ve ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyoruz. Bunun yanında, Alsdorf’taki Energeticon ve Bergsmannsverein (madenci derneği) gibi bazı derneklerde, ilçemizin geçmiş ve gelecek tarihlerini muhafaza etmek için gerekli çalışmaları takip ediyor ve destekliyorum. Uyumla alakalı olarak yerli, yabancı veya göçmen kökenli insanlarla kaynaşmayı, tanışmayı artırıyoruz. “Hoşgörü, saygınlık, huzur ve barış içerisinde yaşanabilir bir ortam olması için elimdem geleni sarfetmeye devam edeceğim.” Sadi Bey bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? Adım Sadi Ünal. 1966 senesinde Sinop Türkeli’de dünyaya geldim. Evliyim ve 5 çocuğum var. 1969 yılında üç yaşımdayken ailemle birlikte Almanya’ya geldim. İlk ve orta öğrenimimi Almanya’da yaptım. Daha sonra 1981 senesinde meslek eğitimimi üç yıl madenci (Bergmechaniker) olarak EBV’da (Eschweiler Bergwerksverein) yaptım. 1984’den 1991 yılına kadar işçi olarak EBV’da çalıştım ve 1991 yılından bu yana ise RWE’de kazı operatörü olarak çalışıyorum. 1998’den 2002 yılına kadar Viktoria Alsdorf futbol takımında gençlik antrönörü olarak faaliyetde bulundum. 2006’da “koruyucu aile” (Pflegeeltern) başvurusu yaptık ve sertifikamızı aldık. 2013’de ise aktif koruyucu aile olarak himayemize bir çocuk aldık. 2013’de fahri hakim (Jugendschöffe) oldum. 2004’den 2014’e kadar uyum meclisi (Integrationsrat) üyesi olarak görev yaptım. Politika ile ne zaman ilgilenmeye başladınız? 2010 yılından itibaren politika ile ilgilenmeye başladım. Ne zaman SPD üyesi oldunuz ve partinizi nasıl seçtiniz? 1993’de SPD’ye üye oldum ve 2010 yılından bugüne kadar Alsdorf Merkez bölgesinin genelsekreteri (Geschäftsführer) olarak görevdeyim. SPD’nin yabancı kökenli insanlara ve işçilere yakınlığı ve sosyal bir politika yürütmesi, bu partiyi tercih etmeme sebep oldu diyebilirim. Son seçimlerde partinizden Alsdorf Belediye Meclisi’ne aday gösterildiniz ve seçildiniz. Nasıl oldu bu? Teklif mi geldi yoksa siz mi aday olmak istediniz? Partiden teklif aldım. İlçemizde ve çevresinde aktif sosyal hayatta, yabancı kökenli insanların da siyaset yapması gerektiğini vurguladılar. Uzun zamandır böyle bir teklifi bekliyor ve istiyordum. Kendime güveniyor ve insanlarımızın da bana destek vereceklerini biliyordum. Ben de ailem ve arkadaşlarımla bu durumu değerlendirdim ve karar verdim. Meclis üyesi olarak neler yapıyorsunuz? İçinde bulunduğum şehir planlaması (Stadtentwicklung) komisyonunda ilçemizde her kesimin ev, işyeri, ulaşım Gençlerimize yerel politikayla ilgilenmelerini önerir misiniz? Evet, hem de çok. Çünkü hayat şartlarımızı iyileştirmek, çevremize ve insanlara faydalı olabilmeleri için mutlaka aktif siyaset yapmalarını önemle vurguluyorum. Hangi parti olursa olsun önemi yok. Demokratik, sosyal, sevgi ve saygılı olma şartı ile bir an evvel genç-yaşlı, erkek-bayan demeden bulunduğumuz yerde aktif olmamız gerekiyor. Çünkü biz burada kaldık, kalıyor ve kalacağız. ABD’de bir siyahın başkan olabileceği eskiden hayal dahi edilemezdi ama Obama oldu. Biz de Almanya’da böylesi hedefler koymalıyız önünüze, neden olmasın. Geleceğe yönelik olarak planlarınız nelerdir? Buradaki insanlarla yaşantımızla, fert veya toplum olarak geleceğe birlikte, beraber, hoşgörü, saygınlık, huzur ve barış içerisinde yaşanabilir bir ortam olması için elimdem geleni sarfetmeye devam edeceğim. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim. Selim Atasever İşyerinizde Google‘da arayan sizi sadece bulmasın; resimlerle görsün! Ayrıntılı bilgi için arayın, görüşelim! Ücretsiz danışma! Frank Schneider 0175 573 19 40 bitzdesign.de/streetview 24 bulmaca saYfasI 25 başka işler yapanlar: günal günal “Başka İşler Yapanlar”, kendi iş alanlarında tek olan insanlara ayrılmış bir sayfadır dergide. Hep, bu tür insanları ve yaptıkları işleri tanıttık. Bu kez, yine kendi alanında tek olan, dergimizin sahibine yer verelim dedik. Önce karşı çıksa da, okurlarımızın dergiyi çıkaran kişiyi tanıma hakları var diyerek kabul etti. “Bizim Aachen dergisi, burada yaşayan bizlerin sade bir aynası.” Günal bey, hep siz başkalarına sordunuz. Siz de okurlarımıza kendinizi biraz tanıtır mısınız? Adım da, soyadım da Günal. Ailenin ilk erkek torunu olduğumdan, ailenin adını vermişler bana. 1960 yılında Ankara’da doğdum ve bütün öğrenimimi de orada yaptım. 1985’de Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitirdim. Asteğmen olarak askerliğimi yaptım. 1991 yılında Almanya’ya geldim. Evliyim ve Özgün adında bir oğlum var. Basın sektörüne nasıl girdiniz? Bize biraz yaptığınız işlerden bahseder misiniz? 2008 yılına kadar Aachen’da bir yaşlılar yurdunda “sosyal bölüm şefi” olarak on yıldan fazla bir süre çalıştım. Alzheimer, bunama gibi konularda uzmanlaştım. Keyifli ve rahat bir işim vardı. Birgün yaşlılara yönelik bir dergi geldi postayla. Çok kötüydü ve oradaki bir Alman arkadaşa “biz bunun çok daha iyisini yapabiliriz, var mısın beraber yapmaya” dedim. Olur dedi ve 2008 Ocak ayında Aachen’da 50 yaş üzeri kesime hitabeden “50+ Senio Magazin” adıyla aylık bir dergi çıkarmaya başladık. Bir kaç ay içinde, bu işin yan iş olarak yapılamayacağına karar verdim ve yurttaki görevimden istifa ettim. O zamandan beri de FACTOR:G Medien & Ideen adlı yayınevimde dergicilik yapıyorum. Yıllarca aylık olarak yayınlanan dergiyi, 2011’de gelen bir öneri üzerine aynı isimle, Doğu Belçika’da Almanca konuşulan bölgede de yayınlamaya başladım. Aynı adla, iki farklı ülkede çıkan iki farklı dergi gibi bir özelliği var. Belçika’daki tek Almanca günlük gazete olan Grenzecho, orada benim ortağım oldu; reklam ve dağıtım işlerini üstlendiler. Bu arada farklı dergi ve broşürler de çıkarmaya başladık ve Senio’yu aylık çıkarmak yorucu olmaya başladı. Bu nedenle Aachen ve çevresinde iki aylık (13.000 adet), Doğu Belçika’da ise üç aylık (15.000 adet) periyotlarla çıkıyor dergilerim. Bu dergiler o kadar çok sevildi ki, dergiye yazı yazan insanların sayısı 400’e yaklaştı. Yıl sonunda 9. yılını dolduracak olan Senio Magazin dergisi benim asıl işim diyebilirim. (www.senio-magazin.de) Almanca olarak çıkardığınız başka yayınlarınız var. Onlardan da bahseder misiniz? Geçmişte, bir Alman arkadaşımla birlikte yılda iki kez yayınlanmak üzere “Öcher Karnevalsmagazin” adıyla bir karnaval dergisi çıkardık. Fakat baştan, dergiyi sadece karnavalda özel bir anlamı olan, “11” kez çıkarma kararı aldık ve öyle de yaptık. Bunun yanında, bir süre “Jugendlich” adıyla bir gençlik dergisi çıkardık. Fakat gençlerin, dergiyi kağıt olarak değil de, internetten okumayı tercih ettiklerini görünce, dergiyi çıkarmaktan vazgeçtim. Bundan beş yıl önce, yaşlı bakımı konusunda yeterli, derli toplu bir yayının olmadığını farkederek, Aachen ve çevresi için “Rund um die Pflege” adıyla yılda bir yayınlanan bir katalog hazırladık; yaşlı bakımıyla ilgili tüm bilgilerin ve adreslerin olduğu bir katalog. Beş yıldır düzenli olarak çıkarıyorum bu kataloğu. Bu yıl, kataloğu çok beğendiklerini ve önemsediklerini belirten AOK Sağlık Kasası yetkilileri, projemin ortağı oldular ve içeriğine katkı sunmaya başladılar. 2016’da ilk kez, alanımızı genişleterek, Aachen ve ilçeleri yanında, Düren ve ilçelerini de kapsayan bir katalog yaptık; 12.000 adet olarak tüm bölgelerde dağıttık. Yıl sonunda kataloğun yenisi çıkacak. Bizim aachen www.bizimaachen.de AAchen ve çevresİ İçİn tÜrkçe dergİ | 20 Kültür & Sanat > 9 Aşkım Ali Erdoğan RUND UM DIE PFLEGE Teknik Direktör Fuat Kılıç ile söyleşi SICH VOR EINRICHTUNGEN STELLEN Im kREIS düREN aaCHEN UNd IN dER STädTEREGION Gençlik > 15 Ekin Feyzi • Eschweiler • • Aachen • Alsdorf • Baesweiler • Städteregion Aachen Stolberg • Würselen • • Roetgen • Simmerath • • • Herzogenrath • Monschau • Inden • Jülich • Kreuzau • Düren • Heimbach • Hürtgenwald • Titz • Vettweiß • • Kreis Düren • Aldenhoven • Niederzier • Nörvenich • Merzenich • Nideggen • Langerwehe • Linnich Gelelim Bizim Aachen dergisine... Alman basın sektöründe o kadar yıl yazdığımız konuları, bilgileri gördükçe, bunları kendi dilimde yapmamanın burukluğunu hep hissettim. Aachen’da böyle bir eksik vardı ama benim fazla zamanım yoktu. Bir arkadaş, “gel birlikte başlayalım, ben de yardım ederim” dedi ve katkı sunabilecek bir kaç dostuma da haber vererek, ilk sayımızı Haziran 2013’de çıkardık. Bir kaç sayı sonra, o arkadaş kendi işini kurmak istediği için, ekibimizden ayrıldı. Her sayıda ekibimize yeni katılanlar oluyor. Onların karşılık beklemeden sundukları katkılar olmasa, derginin çıkması mümkün olmaz. Dergilerinizin hepsi ücretsiz. Siz nasıl para kazanıyorsunuz? Dergilerdeki reklamlar ücretli. Benim tek gelir kaynağım bu; başka hiç yerden bağış veya destek almıyorum. Derginin temel ilkeleri neler? Dokuz yıla yaklaşan bir süredir ciddi Almanca dergiler çıkaran biri olarak, aynı ciddiyeti bu dergide de gösteriyorum. Dergimizin temel ilkeleri şunlar: Tamamen yerel olmak ve Türkçe konuşan, okuyup, anlayabilen herkese hitap etmek. Ayrıştırıcı değil; birleştirici olmak. Türkiye eksenli politik konulara, belli bir dini ve meshebi övücü konulara yer vermemek. “Bizim Aachen dergisinin bir dini ve politik bir görüşü yoktur.” Reklam geliri kaygısına düşmeden, öncelikle kaliteli bir içeriğe önem vermek. İlk sayıdaki çizgimizi koruduğumuzu söyleyebilirim. Biz, bir haber dergisi değiliz. Geçmişte olan konulara yer vermiyoruz. Aachen ve çevresinde ilginç işler yapan insanları tanıtma eksenli bir yayın politikamız var. Bunun yanında, biraz genel kültüre ve ilginç yerel konulara da yer veriyoruz. Ekibe katılmak, katkı sunmak isteyen herkese kapımız açık. “Sizin Aachen” projeniz nedir? Sizin Aachen, bir haber dergisi olacak. Henüz hazırlık aşamasındayız. Okurlarının derginin yazarları olduğu farklı bir dergi olacak. Belki de, kendi tarzının ilk örneği bir dergi. Yakında daha ayrıntılı bilgi vereceğiz. İçimizden Biri > 10 Ecevit Karaduman PfLEgEBEratunG PfLEgEBEtrEuunG Yerel Politika Yapanlar>23 Said Ünal BEGLEItDIENSTE BEtrEutEs WoHNEN amBuLantE PfLEgE taGEsPFLEGEHäUSER Bir Konu & Bir Konuk > 20 Kök Hücre & Emrah Kılıç statIonärE PfLEgE HAUSnotruF MoBILE mEnüDIEnstE sanItätsHäUSER krankEnHäUSER 2016 kostEnLos zum mitnehmen & PFLEGE IN BESTEN HÄNDEN ALEMANNIA AACHEN ONA EMANET Ücretsİz Ağustos / Eylül 2016 Röportaj önerimi kabul ettiğiniz için teşekkür eder, tüm ekibimiz adına başarılar dilerim. Mine Nart 26 siz Ve BURcunuz Yengeç (22 Haziran / 23 Temmuz) Burçlara Göre Saç Şekilleri Romantik ve şefkatli yapısıyla alışkanlıklarına ve değerlerine sıkı sıkı bağlı Yengeç Kadını, özgürlüğünden de ödün vermez. İki renkli ombre saç, size oldukça yakışacaktır. Düz veya dalgalı, abartıdan uzak saçlar da tam size göre. Aslan (24 Temmuz / 23 Ağustos) Koç (21 Mart / 20 Nisan) İnatçı yapısı, sabahları saçlarınızı şekillendirmeyi kabusa dönüştürebilir. Saçlarınızı tel tokalar ile toplayabilir, renkli saçlar bantlarıyla şekillendirebilirsiniz. Koç kadınları duygularını belli etmeyi sever, canlı ve aktiftirler. Günlük hayatlarında heyecanlı ve pratik Koç kadınları, modern tarzda özellikle kısa saç modellerini iyi taşımaktadır.Uzun saçlara sahip koç kadınları ise, saçlarını açık bırakmaktan hoşlanmaz. Genellikle atkuyruğu kullanırlar. Doğuştan lider ve dikkat çekmeyi seven bu burç sahipleri, kızıl saçları da çok iyi taşımaktadır. Boğa (21 Nisan / 21 Mayıs) Kararlı yapısıyla, saç konusunda da ne istediğini gayet iyi biliyor. Her zaman kullandığın şampuanın ve kullanmaktan keyif aldığın sabit saç modelleri var. Abartıdan ve değişimden fazla hoşlanmayan boğa kadınları, saçlarında her zaman doğal modeller tercih ediyor; kızılın açık tonları ve sarı saçları da güzel taşımaktadırlar. İkizler (22 Mayıs / 21 Haziran) Monotonluktan fersah fersah uzak bir burç! Sizi bir ay platin sarısı, diğer ay saçlarınızda deniz mavisi esintilerle görebilmek mümkün, bu yüzden sabit bir saç modeli önermek çok zor İkizler kadınına. Neşeli, hareketli, rahatı seven yapınızla rahat kullanılan, özel bakım gerektirmeyen saç modellerini tercih ediyorsunuz. Röfleli ve gölgeli saçlar sizler için uygun olacaktır. Saç modellerin de ruh haline göre sıklıkla değişiyor. İkizler kadınını bir gün açık ve kabarık, diğer gün düz fönlü saçlarla görebilmek mümkün. Ormanlar kraliçesisiniz siz, tüm gözlerin üzerinizde olması sizin için çok önemli. Gösterişli, kabarık, dikkat çekici ve cesaret isteyen saç modelleri tam size göre. Kendine güvenen, tutkulu ve ateşli aslan kadınlarının rengi açık kumral ve fındık kabuğu rengidir. Yeniliklere açık yapınızla, değişiklikten korkmayın. Başak (24 Ağustos / 23 Eylül) Dakik ve mükemmelliyetçisiniz. Dağınıklık hiç size göre değil. Bu durum saçlarınıza da yansıyor, her zaman bakımlı ve özenli olmanız şart. Saçlarınızı maskelerle şımartıyor, kırıklarını düzenli aldırmaya özen gösteriyorsun. Sorumluluk sahibi ve hassas bir mizaca sahip olan başak kadınının rengi platin tonlarıdır. Terazi (24 Eylül / 22 Ekim) Estetiğe, konfora ve lükse meraklı Terazi Kadınları, yine de gösterişi ve abartıyı sevmiyor. Saç modeli tercihiniz sade ve şıklıktan yana. Kumral saç tonları tam size göre. Kendi içinde tutarsızlıklar yaşayan, ancak dışarıdan bakıldığında oldukça dengeli görünen bir yapın var. Saçlar konusunda ise tutarsızlıklar yaşayabiliyorsun, uzun süredir uzatmaya çalıştığın saçlarını bir anda gözünü bile kırpmadan kestirebilirsin, ancak biz seni her halinle seviyoruz Akrep (23 Ekim / 22 Kasım) Küt kesimli saçlar, Akrep Kadınlarının saklı güzelliklerini ortaya çıkarmaları nedeniyle çok yakışmaktadır bu burç sahiplerine. Sizler için en uygun saç rengi kuzguni siyahtır. Saçların ister düz, ister kıvırcık olsun, ama mutlaka bakımlı olmalı. Çünkü sen, çekici görünmeyi çok seviyorsun. Bunun için perma, röfle gibi işlemleri saçlarına zarar verdiğini bilsen de uygulatmaktan çekinmiyorsun. Yay (23 Kasım / 20 Aralık) Yay Kadınları için ani kararlar almak oldukça kolaydır. Yay burcu kadını sprey ya da jöle kullanmaktan hoşlanmadığı için, sert yerine yumuşak saç modellerini tercih ederler. Bu burcun saç rengi koyu kumraldır. Oğlak (21 Aralık / 18 Ocak) Kıvrak espri anlayışın ve uyumlu yapın sayesinde her yerde kendini sevdirmeyi başarıyorsun. Saç konusunda bile kendini sağlama almaya çalışıyorsun, saçın bozulmasını önleyen sprey ve jöle gibi şekillendiriciler tam sana göre. Oğlak kadını, aynı zamanda geleneklerine bağlı ve tutucudur. Görüntünde biraz değişiklik yapmaya ve arkadaşlarını şaşırtmaya ne dersin. Kova (19 Ocak / 20 Şubat) Kova kadını dünyanın sırrını kendinde taşıyor gibi görünmektedir. Yaratıcı bu burç sahibi, her gün saçlarını kuaför edasıyla şekillendirebilir, renkli tokalarla süsleyebilir. Sıra dışı zevkleri ve inançları ile büyük mücadelelere rahatça girebilir. Yeni stiller denemekten zevk alan kova burcu, saç rengi ve kesimi konusunda da yeniliklere açıktır. Balık (20 Şubat / 21 Mart) Burçların en duygusalı tabii ki sizsiniz. Hassas karakteriniz saçlarınıza da yansıdığından, boya ve perma gibi kimyasal uygulamalar size göre değil, eğer boya yapmayı düşünüyorsanız önerimiz bitkisel boyalar kullanmanız. Saç renginiz toprak rengi ve tonları. 27 kadIn saYfasI Yaşlanma karşıtı alışkanlıkları erken yaşta öğrenin Cildinizi sürekli nemlendirin. Bu cildinize ve dolayısıyla kendinize yapacağınız en iyi yatırımlardan biridir. 20-25’li yaşlarda bol su içmek, ciltteki gençlik sorunlarına çözüm getirebilecek bir temizleyici ile iyi bir nemlendirici edinmek yeterli olabilir. 25-35’li yaşlarda gençlik dönemlerinde oluşabilecek cilt lekelerini gidermek veya gözenekleri temizlemek, küçültmek için üretilmiş tonikleri, nemlendiricileri tercih etmek daha faydalı olabilir. 35-45’li yaşlarda nemlendiricilerinizin içeriği vitamin A ve C içeren, yüksek konsantrasyonlu, cilt lekelenmeleri ve ince çizgiler ile mücadele edebilen türden olmalı. Özellikle A vitamini (retinol) cilt sağlığı için önemli bir antioksidandır. Düzenli olarak gerek beslenme, gerekse dışarıdan yapılan uygulamalarla vücuda girdiğinde cildin sıkı ve parlak olmasını sağlayacaktır. Diğer yandan yine yaşlanma ile daha çok ortaya çıkan cilt lekelenmelerini azaltıcı etkisi vardır. A ve c vitaminleri derideki kollajen üretimini de arttırır. Boyun, göğüs ve elleri unutmayın Yaşlanma belirtileri deyince aklınıza sadece yüzünüz gelmesin. Pek çok kişinin ellerine, dekolte bölgesine baktığınız zaman gerçek yaşının yüzünden anlaşılandan daha fazla olduğunu hemen anlarsınız. Aslında yüzünüze gösterdiğiniz özenin aynısını boyun, dekolte bölgesi ve ellerinize de göstermelisiniz. Uygun nemlendiriciyi kullanmanın dışında güneşin zararlı ışınlarına karşı da korumayı ihmal etmemelisiniz. Örneğin araba kullanırken... Bu yüzden arabada mutlaka bir güneş kremi bulundurun. Diğer yandan ellerimiz için bir diğer tehlike deterjanlardır. Eldiven kullanımı ve sık sık nemlendirmek bu noktada asla atla- mamanız gereken detaylardır. Boyun ve boyun çevresindeki cilt oldukça hassas bir yapıya sahiptir. Bu yüzden de boyun kırışıklıkları ve sarkmalar oldukça hızlı şekilde kendini gösterebilir. Düzenli uyku (ama yüz üstü değil) Vücudun ihtiyaç duyduğu uykuyu alması ve dinlenmesi sağlık ve güzellik için olmazsa olmazlardandır. Ancak yüzünüzde yastık izleriyle kalkıyorsanız, istemeden kendinizi yaşlanma etkilerine maruz bırakıyorsunuz demektir. Yüz üstü uyumak, kalıcı kırışıklıkların gelişmesine sebep olabilir, hem de erken yaşlarda. Yüz üstü veya yan yatarak uyumak keyiflidir. Ancak kendinizi alıştırmaya çalışın. Bu sadece yüzünüz için değil, boyun ve dekolte bölgesi için de geçerli. Yatmadan önce makyajı çıkarın Cildin kendini yenilediği en güzel zamanlardır, uyku. Dolayısıyla makyajı temizlemeden yatmak kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biri. Göz makyajı yaparken dikkat edin Bu kadar da hassas olmak gerekli mi demeyin! Eyeliner çekerken, göz farı sürerken daha düzgün sürmek için eğer gözlerinizi dışa doğru çekiyorsanız kırışıklıklara davetiye çıkarıyorsunuz demektir. Göz makyajı çıkarırken nazik olun Göz makyajı, özellikle de rimeli kirpiklerden çıkarmak için gücünüzü değil, iyi bir göz makyajı temizleyicisi kullanın. Göz çevresindeki hassas ve ince deri, sert uygulamalar yüzünden kolayca zarar görebilmektedir. Sıcak su ile duş almayın Uzun ve sıcak duş keyif verse dahi cildi kurutan bir etkiye sahiptir. Suyun sıcaklığını düşürerek nemin cildinizde hapsolmasını sağlamalısınız. Ayrıca yüksek basınçlı suyun direkt olarak yüzünüze gelmesini de önleyin. Güneş gözlüğüne yatırım yapın Güneş gözlüğü sadece gözlerinizi zararlı ultraviole ışınlarına karşı korumak için değildir. Aynı zamanda göz çevresindeki hassas ve ince cildi güneşin sebep olacağı yaşlanma belirtilerine karşı koruma görevi de bulunmaktadır. Her üç kadından birinde demir eksikliği anemisi Vücudun en temel ihtiyaçlarından biri olan ve besinlerle alınan demirin eksikliği pek çok hastalığa yol açabiliyor. Temel sebep ise kan kaybı, kötü beslenme ve vücudun yeterli demir emilimini yapmaması olarak görülüyor. Demir eksikliği halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, uykusuzluk, sabahları yataktan zor kalkma, baş dönmesi, iştahsızlık gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Demir eksikliği doğurganlık çağındaki kadınlarda daha sık görünüyor. Bebekler, küçük çocuklar, kadınlar ve iç organlarında kanama olan yetişkinler demir eksikliği anemisi açısından yüksek risk taşımaktadırlar. Erken doğan ve düşük doğum tartılı bebeklerin de daha fazla risk altında olduğuna dikkat çeken uzmanlar, doğurganlık çağındaki kadınların aylık menstruasyon kanamaları sırasında gerçekleşen kan kaybından dolayı demir eksikliği anemisi açısından risk altında olduklarını belirtiyorlar. En iyi demir kaynakları özellikle sığır eti ve ciğer olmak üzere kırmızı ettir. Tavuk, hindi, balık ve kabuklu deniz ürünleri de iyi birer demir kaynağıdır. Vücut kırmızı etteki demiri diğer gıdalardakine göre daha iyi emilime uğratır. Etin dışında demir kaynağı olan gıdalar arasında şunlar bulunur: Ispanak ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler, yer fıstığı, fıstık ezmesi ve badem, yumurta, bezelye, mercimek, beyaz ve kırmızı fasulye, üzüm, kayısı, şeftali, erik. C vitamini vücutta demir emilimine yardımcı olur. C vitamini bakımından zengin gıdalar meyve ve sebzelerdir. Kırmızı biber, kivi, portakal, yeşil biber ve greyfurt, çilek, kavun, papaya, ananas ve mango iyi birer C vitamini kaynağıdır. C vitamininden zengin sebzeler arasında brüksel lahanası, brokoli, tatlı patates ve kıvırcık lahana bulunur. 28 sağlıklı yaşlanma Ağrılardan kurtulmak için: Kulağa Mandal Masajı Kulağa masaj yapmak antik Mısır döneminden beri kullanılan bir yöntem. Hatta Hipokrat dahi, tansiyon ve baş ağrısı gibi sağlık sorunlarına, kulak kepçesine yaptığı uygulamalar sayesinde çözümler buldu. Modern tıp ilerledikçe, kulağa uygulanan masaj noktaları da ağrılara göre bölgeselleştirildi, daha profesyonel bir hal aldı. Sıradan bir çamaşır mandalı ile, o çok yakındığınız ağrılarınızı 15 dakika içinde dindirmeniz mümkün! Çağımızın vebası da denilen stresin neden olduğu hastalıklar bir yana, insan bünyesinde yarattığı bölgesel ağrılar da bir o kadar dayanılmaz. Yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan yeni ağrıları da hesaba katarsak, bir çok yan etkisi olan çeşitli ağrı kesicileri almak yerine, bu yöntemi deneyebilirsiniz. Mesela eklemleriniz ağrıyorsa kulağınızın üzerindeki 3 ile gösterilen bölgeye mandal takarak, 15 dakika kulağınızın o bölgesine baskı yapmasına müsade edin. Altta hangi noktaların ne tür ağrılara iyi geldiği rakamlarla gösterilmektedir: 1. Sırt ve omuz ağrıları, 2. Organlar, 3. Eklemler, 4. Sinüs ve boğaz, 5. Sindirim, 6. Baş ve kalp. 50 yaşından sonra artan bellek kaybının 10 işareti Yaşınız 50'leri geçtiyse ve aşağıda saydığımız işaretler sizde de görülüyorsa, bir uzmanın yolunu tutmakta fayda var. Çünkü bellek kaybında erken teşhis, tedavi şansını artırıyor... Elli yaşını geçtikten sonra, anlamsız takıntılar, aynı şeyleri sık sık tekrar etmeler, yanlış anlamalar, olmayan şeyleri görme ve duymalar gibi belirtilerin bellek kaybının işaretlerinden olduğunu belirtiyor uzmanlar. 5. Yanlış anlamalar, anlamsız ve hatalı yorumlamalar, olmayan şeyleri görme ya da duymalar, olanla olmayanı karıştırmalar. 6. Anlamsız takıntılar, gereksiz inatlaşmalar, yok yere tutturma ve ısrarcı olmalar. 7. Yerleri, zamanları ve insanları karıştırmalar, yolları unutmalar, adresleri hatırlamamalar, para pul işlerinde sık sık yanlış yapmalar, mali konularda gözle İlerleyici bellek kaybına işaret eden görünür ciddi yanlışları tekrarlamalar. mühim bazı işaretler var. Yaşınız altmışları geçtiyse ya da ailenizde yaşlanan büyükleriniz varsa, bu işaretleri az çok sizin de bilmeniz iyi olur. İyi olur zira erken fark edilen bellek sorunlarında tedavi başarısı daha yüksektir. İşte o işaretlerin en sık görülenleri... 1. Aynı şeyleri sık sık tekrar etmeler, iş ve sosyal yaşamda zorlanma ve bozulmalar, geri çekilmeler, karmaşık ve anlamsız davranışlar. 2. Dikkat dağınıklığının artması, konsantrasyonda fark edilebilir kayıplar, konuşurken takılmalar, kelime bulmada zorlanmalar, anlatılanları eskisi kadar kolay anlayamamalar, okunanları eskisi kadar iyi hatırlayamamalar, olayları eskisi kadar iyi kavrayamamalar. 8. Giysi, eşya, obje seçiminde üst üste tekrarlanan hatalar, yanlışlar. 3. Sık ve vakitsiz uyanmalar, uykusuz kalmalar, uykuya dalamamalar. Kısacası ilerleyici uyku bozukluklarının başlaması. 9. İlerleyen hatırlama zorlukları, belirgin ve dikkat çekici unutkanlık işaretleri, dikkat ve konsantrasyonda bozulma hali. 4. İçe kapanmalar, ilgisiz ve kayıtsız kalmalar, ani sinirlenme ve parlamalar, dikkat çekici ölçüde kişilik farklılaşmaları. 10. Belirgin, dikkat çekici kişilik değişiklikleri, aktif biriyken durgunlaşma, ilgi azalması, sakin biriyken aşırı hareketlenme durumu. Aachen ve çevresinde yaşlılık, bunama, yardım ve bakım sigortası gibi konularda bilgi almak için başvurabileceğiniz yerler: Älter werden in Aachen Hackländerstr. 1, Aachen Tel.: 0241 / 432 50 28 Pflegestützpunkt / AOK Karlshof am Markt, Aachen Tel.: 0241 / 46 41 18 Pflegestützpunkt / Städteregion Zollernstr. 10, 52070 Aachen Tel.: 0241 / 51 98 50 67 Pflegestützpunkt / AOK Frankentalstr. 16, Stolberg Tel.: 02402 / 10 41 25 DemenzNetz StädteRegion Aachen e.V. Löhergraben 2, Aachen Tel.: 0241 / 51 00 21 21 Demenz-Servicezentrum Regio Aachen/Eifel Bahnhofstr. 36-38, Alsdorf Tel.: 02404 / 94 83 47 29 önce sağlık Yaz aylarıyla beraber artan yaz ishallerinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmesi nedeniyle sizleri yaz ishalleri hakkında bilgilendirmek istedik. Yaz İshalleri İshal nedir? İshal, dışkının miktarında, su içeriğinde ve sıklığında artış olarak tanımlanır. Başka bir deyişle günde üç kez veya daha fazla, yumuşak kıvamlı ya da sulu dışkılamadır. Çoğu zaman beraberinde bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi belirtiler de olabilir. İshalin sebepleri nelerdir? İshalin birçok sebebi vardır. İshal mikrobik yada mikrobik olmayan pek çok sebeple ortaya çıkabilir. İshal nedenlerinin başında mikrobik ishaller gelmektedir ki, yaklaşan yaz aylarında sıklıkla karşılaşılan yaz ishalleri de bu gruptandır. Mikroorganizmalar dışında başta antibiyotikler olmak üzere çeşitli ilaçlar, çeşitli mide-barsak hastalıkları, bazı hormonal hastalıklar da ishale neden olabilir. Nasıl ortaya çıkar? Yaz aylarında artan sıcaklıkla beraber gıdaların içindeki mikroorganizmaların çoğalması hızlanır, yaz mevsiminde seyahatlerin artması ve beslenme düzeninin değişmesi, diğer taraftan artan sineklerin besinler arasında bulaşıcı taşıyan köprü vazifesi görmesi nedeni ile yazın ishal şikayetleri daha da artar. miktarı ve su içeriği, ince barsaklarda hastalık yapan parazit ve bakterilerin ishallerinde fazladır, kalın barsakta hastalık yapanlarınkinde ise azdır ve dışkılama sayısı diğerlerine göre daha fazladır. Kalın barsakta ishale neden olan bakterilerin bir kısmı ve bazı parazitler, dışkının iltihaplı, sümüksü görünmesine ve aynı zamanda barsak duvarını da zedeleyerek damarların kanamasına neden olup kanlı ishal yapabilirler. İshalle birlikte bulunan diğer belirtiler karın ağrısı, bazen bulantı, iltihabi durumlarda bunlara ilaveten ateş olarak karşımıza çıkar. Belirtileri nelerdir? En önemli belirti dışkılama sayısının artması ve dışkı özelliklerinin değişmesidir. Dışkı, cıvık, patates püresi görünümünde olabileceği gibi, sümüksü ve iltihaplı veya su gibi olabilir. Dışkı İshal olunca ne yapılmalıdır? İlk olarak kaybedilen su ve tuzu yerine geri koymak için pratik olarak hazırlayacağımız su solüsyonu içebiliriz. 1 litre kaynatılmış soğutulmuş suya 1 ÖK şeker, 1 TK sofra tuzu ve 1 ÇK Aşırı Sıcaklara Dikkat! Yaz aylarında aşırı sıcak ve nemden dolayı sıkça karşılaşılan güneş çarpması, yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtiler yerini bilinç kaybına varan bir tabloya bırakabilir ve özellikle küçük çocuklar ile kronik hastalığı olanlar ve yaşlılarda önemli bir tehlike haline gelebilir. Bu nedenle aşırı sıcaklardan korunmak için; • Günün en sıcak saatlerinde (10.0016.00 arası) mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır. • Açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmelidir. • Geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka takılmalı ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. • Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten karbonat konularak karıştırılır ve bu karışım içilebildiği kadar sık aralıklarla içilir. Ancak mikrobik ishallerin hemen hepsi 24 saatten fazla devam eder ve ilaç tedavisi almadan düzelmez. Bu nedenle, 24 saatten fazla süren ishallerde en yakın sağlık merkezine başvurularak muayene olunması ve tetkik yaptırılması gerekir. İshal diyeti nasıl olmalıdır? İlk tedbir olarak sıvı alımının arttırılması ve uygun diyetle beslenmenin sürdürülmesi gerekir. Haşlanmış patates/ patates püresi, yağsız çorbalar, yoğurt, yağsız makarna ve pirinç pilavı, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte, yağsız peynir, ekmek, şeftali, elma ya da havuç püresi, muz yenilebilir. Sıvı olarak da kaynatılmış su, ayran, şekersiz açık çay, şekersiz elma kompostosu, asidi alınmış maden suyu içilmelidir. Korunma yolları nelerdir? •Kişisel temizliğe dikkat edilmeli, özellikle her fırsatta elleri yıkamalıyız. •Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ile bu sularla yıkanmış sebze ve meyveleri tüketmemeliyiz. •Yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir. •İyi ambalajlanmamış, üzeri açıkta satılan gıdalar, pişirilmemiş ya da az pişirilmiş gıdalar, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri güvenilir değildir, bunlar tüketilmemelidir. •Genel kullanıma açık tuvaletleri kullanırken dikkatli olup, sık sık el yıkamayı unutmamalıyız. koruyucu krem (en az 15 koruma faktörlü) kullanmalıdırlar. • Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmelidir. Her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalı ve ağır egzersizler yapılmamalıdır. • Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda; ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Dr. Murat Kopuk Bezirkskrankenhaus Kaufbeuren/Psychiatrie 30 çözümler Sayfası 14 Bİlmece sayfası 24 Bulmaca sayfası Doğru sayı Her dörtlü kutu- Kibrit daki sayıların toplamı 80’dir. çöpü sorusu Doğru cevap 6. Sayılar piramiti 106 51 55 22 29 26 9 13 16 10 3 6 7 9 1 İşlemleri yapın 2 X 13 X 5 = 130 X X X 10 X 3 X 15 = 450 X X X 14 X 11 X 8 = 1232 = = = 280 429 600 Dört işlem Çarpma ve bölme işlemleri önce yapılır. Doğru cevap c) 10 olacak. (2x3)-(4:1)+6-5+7=10 Eşitliği sağlayın Sayıları temsil eden geometrik şekillerin köşe sayıları dikkate alınmalıdır. Yani 6 x 9 = 54. Doğru cevap B şıkkıdır. 3 X 6 Kare Her sütundaki sayılar sadece bir tek sayıya bölünebilir. Bu sayılar da sırasıyla 2, 3, 4, 5 ve 6’dır. Buna göre son sütundaki sayıların da sadece 7 bölünebilen sayılar olması gerekir. Yani doğru cevap c şıkkıdır. Toplama işlemi ♠=2, ♣=7, ♦=6, ♥=8, ?=30 Uygun sayılar 8 sudoku sayfası basit 5 7 4 2 9 6 1 8 3 3 6 2 8 7 1 9 4 5 1 9 8 3 4 5 7 2 6 7 8 1 4 3 2 5 6 9 9 3 5 7 6 8 4 1 2 4 2 6 5 1 9 3 7 8 8 4 7 6 5 3 2 9 1 6 1 3 9 2 4 8 5 7 7 5 3 8 1 4 6 9 2 6 4 2 3 9 5 7 1 8 9 8 1 7 6 2 3 5 4 8 7 5 2 3 6 1 4 9 3 9 4 5 7 1 2 8 6 1 2 6 4 8 9 5 7 3 2 6 7 1 4 8 9 3 5 5 1 8 9 2 3 4 6 7 8 5 3 7 6 4 9 1 2 9 4 2 1 5 3 8 7 6 6 7 1 8 9 2 4 5 3 7 2 9 6 8 1 5 3 4 3 8 4 5 2 7 6 9 1 5 1 6 3 4 9 7 2 8 4 3 8 2 7 5 1 6 9 2 9 7 4 1 6 3 8 5 2 5 9 1 8 7 6 3 4 normal zor 8 1 5 4 3 6 7 2 9 2 4 7 9 8 5 1 3 6 9 3 6 1 2 7 4 8 5 3 7 4 2 5 9 6 1 8 1 5 9 8 6 4 2 7 3 6 8 2 3 7 1 5 9 4 5 2 1 6 9 8 3 4 7 4 6 8 7 1 3 9 5 2 4 1 6 8 7 2 3 9 5 7 2 5 6 9 3 8 4 1 8 9 3 1 5 4 2 6 7 1 4 8 9 2 7 6 5 3 3 6 7 5 1 8 9 2 4 2 5 9 4 3 6 1 7 8 5 8 1 2 4 9 7 3 6 6 3 2 7 8 5 4 1 9 3 6 2 5 8 9 1 4 7 4 9 1 7 3 2 8 6 5 5 7 8 1 4 6 3 2 9 8 1 5 3 9 4 6 7 2 7 3 6 2 5 8 9 1 4 9 2 4 6 1 7 5 3 8 1 5 7 8 2 3 4 9 6 2 4 3 9 6 5 7 8 1 06010016236 4 3 9 6 5 7 8 2 1 2 9 6 7 3 8 5 4 1 5 3 7 2 1 4 6 8 9 9 6 4 8 2 3 1 5 7 7 8 2 4 5 1 9 3 6 3 5 1 9 7 6 8 2 4 6 1 3 5 8 7 4 9 2 4 2 5 3 6 9 7 1 8 8 7 9 1 4 2 3 6 5 06010016239 2 8 9 4 7 6 5 1 3 1 7 6 8 5 3 2 9 4 5 9 2 7 3 1 4 6 8 8 1 7 6 4 2 9 3 5 3 6 4 5 9 8 1 7 2 7 3 5 1 6 4 8 2 9 6 4 8 9 2 7 3 5 1 9 7 4 3 6 1 5 8 2 9 7 1 2 5 4 8 3 6 2 5 8 7 3 6 1 4 9 3 4 6 1 8 9 7 2 5 5 1 3 4 9 2 6 7 8 8 9 2 5 6 7 4 1 3 7 6 4 8 1 3 9 5 2 6 2 7 9 4 5 3 8 1 4 8 9 3 2 1 5 6 7 6 8 9 4 7 1 2 5 3 1 2 5 6 4 3 8 7 9 4 6 7 5 8 9 3 1 2 9 8 3 1 7 2 4 5 6 8 1 2 9 5 7 6 3 4 6 7 9 3 1 4 5 2 8 3 5 4 2 6 8 1 9 7 7 9 6 4 3 5 2 8 1 2 3 1 8 9 6 7 4 5 3 1 9 4 2 8 5 7 6 7 4 8 5 6 3 2 1 9 2 5 6 9 1 7 4 8 3 9 8 5 1 4 6 3 2 7 4 7 2 3 5 9 8 6 1 6 3 1 7 8 2 9 5 4 1 9 7 8 3 5 6 4 2 5 2 3 6 7 4 1 9 8 9 5 4 3 8 6 1 7 2 8 6 2 7 4 1 3 9 5 7 1 9 6 3 5 4 2 8 6 3 8 9 2 4 7 5 1 2 4 5 1 7 8 9 3 6 4 8 3 5 9 2 6 1 7 5 9 6 8 1 7 2 4 3 1 2 7 4 6 3 5 8 9 06010015039 1 3 5 6 7 8 2 9 4 06010014537 06010015038 3 7 1 2 5 9 8 6 4 9 2 1 3 8 5 6 4 7 06010014536 06010015037 06010016238 1 4 8 6 9 5 2 7 3 4 5 3 2 1 9 7 8 6 06010015036 06010016237 1 6 5 9 3 8 2 4 7 7 9 3 5 4 2 8 6 1 5 4 8 7 2 1 9 6 3 06010014538 8 6 4 2 9 1 7 3 5 06010014539 12 13 1 8 1 2 15 16 6 3 15 10 13 14 3 4 7 2 14 11 12 7 10 5 9 16 4 5 8 11 6 9 10 16 1 7 3 15 2 14 6 9 8 11 13 4 9 8 3 4 13 14 12 5 16 1 15 5 12 2 6 10 7 11 Saat sorusu İlk saat 00:25’i gösteriyor. Bir sonraki 25 dakika ileri gitmiş; ondan sonraki 50 dakika ve bu hep katlanarak 100, 200 olarak devam etmiş. Soru işareti olan saatin 400 dakika ileriyi, yani 08:20’yi göstermesi gerekir. Resimdekiler ne olabilir? a) Çakmak, b) Pirinç, c) Çatal, ç) Kivi, d) Dikenli tel. Reklam / İlan Fiyatlarımız * 1 kez 3 kez 6 kez (% 10 indirim) (% 25 indirim) Arka Kapak 1.000 € 1/1 Sayfa 600 € 1/2 Sayfa 350 € 1/3 Sayfa 250 € 1/4 Sayfa 200 € 1/6 Sayfa 150 € 1/8 Sayfa 120 € 900 € 540 € 315 € 225 € 180 € 135 € 108 € 750 € 450 € 262 € 187 € 150 € 112 € 90 € * Bütün fiyatlar baskıya hazır haldeki reklamlar içindir ve üstüne yasal geçerli vergi (% 19 MwSt.) eklenir. TANITIM: Firma, işyeri, hizmet veya ürün tanıtımları (bir kez olmak kaydıyla) 1 veya 1/2 sayfa olarak (yukarıdaki fiyatlarla) yapılır. Bize göndereceğiniz yazı, logo, resimler ve iletişim bilgilerinizle (Telefon, faks, e-mail, internet vb.) sizin için sayfa tasarımını ücretsiz yapıyoruz. Daha fazla bilgi için bizi arayabilirsiniz. 0241 / 990 78 68 Heute bin ich Samba Heute bin ich Samba El Dorado El Dorado Der Name der Leute Der Name der Leute Im Winter so schön Im Winter so schön www.avrupa-kultur.eu Open Air Kino Open Air Kino im Kennedypark im Kennedypark Freitag, 26.08.: Heute bin ich Samba (Komödie) Samstag, 27.08.: El Dorado (belgisch/französisches Roadmovie) Freitag, 26.08.: Heute bin ich (Komödie) Freitag, 02.09.: Der Name derSamba Leute (Gesellschaftssatire) Samstag, 27.08.: El (belgisch/französisches Roadmovie) Samstag, 03.09.: ImDorado Winter so schön (Kriminalkomödie aus der Eifel) Freitag, 02.09.: Der Name der Leute (Gesellschaftssatire) Beginn jeweils um ca. 20.30 Uhr, nach Sonnenuntergang. Samstag, 03.09.: Im Winter so schön (Kriminalkomödie aus der Eifel) Bei Regen findet die Veranstaltung im Foyer der Nadelfabrik statt. Beginn jeweils um ca. 20.30 Uhr, nach Sonnenuntergang. Bei Regen findet die Veranstaltung im Foyer der Nadelfabrik statt. Eintritt frei! Preview Preview Eintritt frei! . AUTOWÄSCHE • INNENPFLEGE POLITUR • AUFBEREITUNG Ali Imdat Akkaya 0176 / 222 176 44 Aachener Str. 120 - 122 52223 Stolberg E-Mail: [email protected] www.aps-ac.de Ausstellung „Kunst hierher“ Ausstellung 30.09. – 02.10. „Kunst hierher“ 30.09. – 02.10. Parkleuchten „50 Jahre Parkleuchten Kennedypark“ „50 Jahre am 01.10. Kennedypark“ am 01.10. www.aachen.de/nadelfabrik www.aachen.de/nadelfabrik Mehmet Arslan Sahibi Patrick Jordan Montaj Şefi
Benzer belgeler
Indir / Oku - Bizim Aachen
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Gün...
Indir / Oku - Bizim Aachen
Gelecek sayımız 30 Eylül 2016 Cuma günü,
yeni konu ve konuklarla çıkacaktır.
Sağlıcakla kalın...
Günal Günal
konuşuyoruzama nece konuşuyoruz?
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir,
Dr. Sıla Yüce-Çıtır, ...
Indir / Oku - Bizim Aachen
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Gün...
Indir / Oku - Bizim Aachen
Sahibi: FACTOR: G MEDIEN & IDEEN
G. Günal, Goerdelerstr. 9, 52066 Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Gün...
Indir / Oku - Bizim Aachen
Tel.: 0241 / 990 78 68 Fax: 0241 / 990 787 44
E-Mail: [email protected]
Internet: www.bizimaachen.de
Yayın Yönetmeni: Günal Günal
Yayın Ekibi: Muhsin Ceylan, Füsun Özdemir-Günal,
Dr. Murat Kopuk...
Aachen ve çevresinde Neo Naziler
İslam Bilimleri Bölümü’nde Osmanlıca okuyup pulculuğa başladım. Bugün uluslararası pul müzayedelerinde uzman olarak çalışıp Londra,
Stuttgart ve İstanbul üçgeninden kaçabildiğim her anda Aachen’ın ...
Indir / Oku - Bizim Aachen
düşünmüştük; fakat takımını, Aachen’ı biraz daha tanımasını bekledik. Kısmet bugüne imiş.
Bu sayımızı, 29 Temmuz 2016’da çıkaracağımızı duyurmuştuk. Ancak elde olmayan teknik nedenlerden dolayı
yin...