`evet`dedi - 212 Haber
Transkript
`evet`dedi - 212 Haber
\\ www.212haber.com // 01-15 OCAK 2016 Yıl:6 Sayı: 92 Fiyatı: 1 17-25 ARALIK DARBESI LISELI MILLI FUTBOLCU Hedefi olan insan kolay pes etmiyor Türkiye’yi türbülansa sokmak isteyen 17-25 Aralık darbe girişimi Başakşehir söyleşilerinde mercek altına alındı. Yazar Ferhat Ünlü, “Sayın Cumhurbaşkanının siyasal iradesi olmasaydı bu yapılanmanın sonucu bu şekilde sona ermezdi. Türkiye, PKK’yı DHKP-C, Hizbullah ile de mücadele etti ama bilgi örgütü olan yapı ile hiç karşılaşmamıştı. Mücadeleyi bilgi ile yönetmek gerekiyor, arşiv meselesine odaklanmak gerekiyor”.diye konuştu. 17’DE MEDIPOL BAŞAKŞEHIR Futbol Kulübü’nde oynayan Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi öğrencilerinden Muhammet Kerem Aktürkoğlu “Hayatınızda bir hedef olmadığı zaman çok çabuk pes edebilirsiniz ama hedefiniz varsa o hedefe ulaşabilmek için direnirsiniz” diyor. Hedefi olan insanın kolay pes etmeyeceğini belirten Aktürkoğlu, aynı zamanda U 18 Milli Takım’da forma giyiyor. 9 ‘Seçilme yaşını 18’e indireceğiz’ İSTIKLAL MARŞI’NIN ‘korkma’ ile başladığını belirten AK Parti İl Başkanı Dr. Selim Temurci, bu kelimenin en çok gençlere yakıştığını belirterek, “Seçme hakkını 18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir” dedi. 4 SADECE UÇAK BİLETİ KALMIŞTI GAZETECI Yıldıray Oğur ise, “Dünya tarihinde böyle bir darbe örneği yoktur. Devlette kadro bulmuş, istihbaratta bu kadar ilerlemiş, tabanı olmuş, hatta sonuca bu kadar yaklaşmış bir yapılanma yoktur. Sonuca o kadar yaklaşmışlardı ki sadece uçak bileti kalmıştı. Türkiye çok büyük bir badire atlattı” diye konuştu. MHP’DE KAZAN KAYNIYOR KÂBE’NİN ÖRTÜSÜNÜ TUTUP BEDDUA EDİYORLAR PARALEL yapının operasyonel yapısını anlatan Gazeteci Yıldıray Oğur ise, “Dünya tarihinde böyle bir darbe örneği yoktur. Devlette kadro bulmuş, istihbaratta bu kadar ilerlemiş, tabanı olmuş, hatta 7 ilçe başkanı değişime ‘evet’dedi OLAĞANÜSTÜ kongre sürecinin ivme kazandığı MHP’de, parti teşkilatlarından peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor. Parti içi muhaliflerin kongre toplanabilmesi için gerekli imza sonuca bu kadar yaklaşmış bir yapılanma yoktur. Sonuca o kadar yaklaşmışlardı ki sadece uçak bileti kalmıştı. Türkiye çok büyük bir badire atlattı ve çoğumuz bunu çok geç fark ettik.” ifadelerini kullandı. ZEYTINBURNU Belediyesi, Çanakkale’de destan yazan kahramanların hikâyesini filme taşıyacak yönetmenleri arıyor. Birincinin 15 bin Türk Lirası kazanacağı yarışmaya son başvuru tarihi 1 Şubat 2016. 8 ‘Seçim çalışmalarının hakkını en fazla biz verdik’ İHL’ler buluşuyor sayısını çoktan aştığı bilinirken süreçte en kritik hamle, en fazla üst kurul delegesine sahip olan İstanbul’dan geldi. Basın açıklamasını Başakşehir İlçe Başkanı Celaleddin Aykol okudu. 19 ‘Paris’te yaşayan bir kadın size modellik yapamaz’ 19 Çanakkale’yi anlat büyük ödülü kazan İslami İlimler Olimpiyatı SAADET Partisi Başakşehir İlçe Başkanlığı 1 Kasım seçimlerinde sandık başında görev alan müşahitlere teşekkür yemeği verdi. Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyeleri Münir Dinler ve Selçuk Baş’ın yanı sıra Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş’ın da katıldığı programda konuşan İlçe Başkanı Yusuf Güşen, Başakşehir’de 1 Kasım seçim çalışmalarının hakkını en fazla Saadet Partisi’nin verdiğini belirtti. 13 28 ŞUBAT post-modern darbe sürecinde kapatılmasının ardından 2012 yılında yeniden açılan İmam Hatip Ortaokulları, İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nda biraraya geliyor. 161 İmam Hatip Ortaokulu’ndan 25 bin öğrenciyi buluşturacak İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nın protokol imza töreni Gaziosmanpaşa’da yapıldı. 16 2 01-15 OCAK 2016 G Ü N DEM www.212haber.com Dava arkadaşlarıyla buluştu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MSP, Refah Partisi ve Fazilet Partisi dönemlerinde teşkilatlarda beraber çalıştığı dava arkadaşları ile buluştu. Dostluk Derneği’nin organize ettiği buluşmaya Erdoğan’ın mahalle arkadaşı ve MSP Beyoğlu Gençlik Kolları’nda birlikte çalıştığı gazetemiz genel müdürü Halil Gölve’de katıldı. C UMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Dostluk Derneği üyelerini kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki buluşmada MSP, Refah Partisi ve Fazilet Partisi döneminde teşkilatlarda çalıştığı dava arkadaşlarına hitap eden Erdoğan, yakın tarihte tecrübe edilen menfi olayların tekrarını engellemek için önceki nesillerin başından geçenleri gözden geçirmek gerektiğini anlattı. Erdoğan’ın MSP Beyoğlu Gençlik Kolları’ndan yakın arkadaşı olan Erne Medya Genel Müdürü Halil Gölve’nin de katıldığı buluşmada tarihin, herkes için önemli bir ibret vesikası olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı, “Geçmişi bilmeden bugünü kavrayamaz, bugünü bilmeden de geleceği inşa edemeyiz. Tarihten aldığımız ders ve ilhamla geleceğe yürürüz. Hafızayı beşer nisyan ile maluldür. Bu yüzden sık sık hafızalarımızı tazelemeye, fikri takip yapmaya ihtiyacımız var." diye konuştu. ‘ERBAKAN HOCAMIZI ÖZLEMLE ANIYORUM’ Bu buluşma vesilesiyle birlikte yol yürüdükleri, dava arkadaşlığı yaptığı kişilerden vefat etmiş olanları rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Görüş Lideri 54. Hükümetin Başbakanı merhum Necmeddin Erbakan’ı da şükranla, minnetle, özlemle andığını belirterek şöyle konuştu: “Bizden önceki nesiller, gerçekten çok zor şartlar altında, tüm imkânsızlıklara rağmen, baskılara aldırmadan mücadele ettiler. Onlar, hiçbir zaman yılgınlığa düşmeden, yeise kapılmadan, umudu daima diri tutarak, ‘Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş’ diyerek hak bildikleri yolda halis niyetle yürüdüler. Bugün burada bir arada olabiliyorsak, böylesi müstesna bir atmosferi teneffüs edebiliyorsak, şüphesiz bu önce Allah’ın takdiridir; sonra da bu davaya gönül vermiş, bu uğurda çile çekmiş dostlarımızın, kardeşlerimizin fedakârlıklarının neticesidir.” 4 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com ‘Seçilme yaşını 18’e indireceğiz’ İstiklal Marşı’nın ‘korkma’ ile başladığını belirten AK Parti İl Başkanı Dr. Selim Temurci, bu kelimenin en çok gençlere yakıştığını belirterek, “Seçme hakkını 18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir. “ dedi. A K PARTI İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci, Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezi’nde düzenlenen, “1071’den 2071’e Gençlik Vizyonu ve Alparslan” konulu söyleşide gençlere önemli tavsiyelerde bulundu. Ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı’nın, hayalleri olmayan insanlar yarınlara koşamaz’ sözüne atıfta bulunan Dr.Temurci, “Hayali olmayan birbirine yürüyemez, dert çekemez, uğraş veremez ve gelecek planı yapamaz. Hayal gençlerin geleceğidir.” dedi. Tarihin durağan olmadığını ve yeniliklere açık olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Dr. Temurci, Müslüman Martin Luther King’in ABD’de verdiği özgürlük mücadelesini hatırlattı. Onun Müslümanlara değer verdiğni ifade eden Dr. Temurci, “1963 yılında, ‘benim bir hayalim var’, diyordu. Kendi ırkına rengine bakmadan sahip olduğu 4 çocuğunun ahlak ve kişiliğiyle değerlendirilmesini istiyordu.” dedi. rılması gerek. Kendi hudutlarımızda Müslüman istemiyoruz’, dediğini kaydeden Dr.Temurci, ancak Anadolu’yu Türklere yurt yapmaya karar veren Sultan Alparslan’a Malazgirt Meydan Muharebesi’nde yenildiğini anlattı. Dr.Temurci, “O beyaz kıyafeti kefen olarak giyinmişti. Zafer sonrası merhamet göstererek Diogenes’i serbest bıraktı. Döndüğünde onu kendi milleti hunharca öldürdü.” dedi. SİYASETTEN UZAK DURMAYIN SULTAN ALPARSLAN’IN BÜYÜK HAYALLERİ VARDI Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Sultan Alparslan’ın da bir hayali olduğunu kaydeden Dr. Temurci, bu hayalin başlangıcının 1071’e gelmeden başladığını belirtti. Malazgirt Savaşı öncesi Doğu Roma (Bizans) ve Batı Roma’nın Anadolu’nun değişik yerlerinde insanlara zulümler yaptığını kaydeden Dr.Temurci, Selçukluların her bir tarafa gönül erenleri gönderdiğini ifade etti. Hıristiyanlara davranışlarıyla örnek olan erenlerin, ‘ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim, diyen İslam Peygamberi’nin ümmeti olduğunu vurgulayan Dr.Temurci, “Müslüman olmayan halk, Türkleri tanıdı. ‘Bu insanlar bizi yönetsin’, dediler. İstanbul’un fethi sırasında da Osmanlı sarığını görmek isteyenler olmuştu.” dedi. Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’in ordusuna, ‘bu İslam çok olmaya başladı. Bunlar sadece savaşa gelmiyor, insanların gönlüne girip bizim Hıristiyanları da Müslümanlaştırmak niyetleri var. Onların ortadan kaldı- Öğrencilerin sorularını da cevaplayan Dr.Temurci, ülkemizde siyasetin parti değil, her zaman hakkın yanında olma işi olduğunu belirterek, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı’nın yardım eli uzatılan Tanzanya’daki bir gencin Türk bayraklı fotoğrafını gösterdiğini anlattı. Gençlerin yönelttiği soruları da cevaplayan Dr.Temurci, İstiklal Marşı’nın ‘korkma’ ile başladığını ifade ederek, bu kelimenin en çok Türklere yakıştığını vurguladı. Dr.Temurci, “Seçme hakkını 18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin her şeyidir. 20 yıl sonra değerlere uymayan bir toplum yarınlarımız olamaz. ‘’dedi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da konuşmasında Dr.Temurci’ye teşekkür etti. Gençlik Merkezi’nin önemine dikkat çeken Çağırıcı, “Gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için önemli projeleri hizmete sunuyoruz.” dedi. 6 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com KENT KONSEYI STK’LARLA BULUŞTU Gündem Suriye! Başakşehir Kent Konseyi, ilçe genelinde Suriyeli sığınmacılara yönelik çalışmalar yürüten Sivil Toplum Kuruluşları ile bir araya geldi. Zeki Ertürk B AŞAKŞEHIR Belediyesi Hizmet Binası Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Başakşehir Belediyesi, Hayrat Vakfı, Suriye Söz Derneği, Mevader, Acilder, İnsan Vakfı, Başakşehir Yardım Gönüllüleri Vakfı, Eğitim-Bir Sen, Sosyal Yardımlaşma Vakfı temsilcileri katıldı. Suriyeli sığınmacılara yardım eden Sivil Toplum Kuruluşları arasında koordinasyon sağlamak, fikir alışverişinde bulunmak amacı ile düzenlenen toplantının Başkanlığını Kent Konseyi Başkanı Zeki Ertürk gerçekleştirdi. Ertürk yaptığı açılış konuşmasına, Kent Konseyi’nin Başakşehir ilçesindeki tüm sosyal katmanların mülki ve mahalli idarelerle iletimini akışkan hale getirmek ve güçlendirmek, etkin hale getirmek için oluşturulmuş bir organ olduğunu belirterek başladı. Zeki Ertürk konuşmasını şu şekilde sürdürdü, “Hepimiz sivil inisiyatif alan kişileriz. Sivil inisiyatifte yer alan insanlar olarak sosyal sorumluluğun herkesin tek tek sorumlu olduğu bir görev olmasının yanında sizler gibi insanlar da sivil inisiyatif ile sosyal sorumluluğu yönlendirme ve yüceltme gibi bir görev üstleniyorsunuz. Sizler yapmasaydınız tek tek sorumlu olurduk. Sizler bizim üzerinden bu yükü aldığınız için sağolun, çok kıymetli bölgesine bir yardım kampanyası gerçekleştirdik. Yardımları ihtiyaç sahiplerine kendi elimizle teslim ettik. Bu sene de tüm Türkiye genelinde bir yardım kampanyası başlatıyoruz.” ‘SURIYELI SIĞINMACILARA YAPILAN ÇALIŞMALAR AKTARILDI’ Toplantıya katılan STK temsilcileri tek tek söz alarak derneğin yapısı, faaliyet alanları, imkânları, karşılaştıkları sorunları ve Suriyeli mültecilere yönelik gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı. Başakşehir Belediyesi'ni temsilen toplantıya katılan Dr. Şaduman Kutay, belediye bünyesinde ilçe genelinde Suriyeli Ercan Sarı bir iş yapıyorsunuz. Yapılan hizmetler kolay değildir. Sivil inisiyatif kuruluşları ellerindeki kıt imkânlarla büyük çalışmalar gerçekleştiriyor. İlçemizdeki sosyal katmanların ortak organı olarak Kent Konseyi’nin sizlerin yaptığı hizmetlerin katma değerini artırma gibi bir yardımı olabilir mi, diye düşündük. STK’ları daha etkin hale getirmek için ortak neler yapılabilir? Bunların zeminini yoklamak için çalışma planladık. Bu birlikteliğin güzel çalışmaların öncüsü olacağına inanıyorum.” Nazım Demirci sığınmacılara yönelik yapılan çalışmalar ve projeler hakkında katılımcılara bilgi verdi. Başakşehir Kaymakamlığı, Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Gökhan Yoğurtçu, “Çalışmalarımız ilçe genelini kapsıyor. Suriyeli mültecilere yönelik sosyal market projesi yürüttük. 2015 yılı için 400 aileye kömür yardımı yaptık. Biz başvuru yapan ve muhtaçlığı tespit edilen kişilere de her türlü yardım çalışması gerçekleştiriyoruz. İlçemiz dışından dahi yardım talebi ile gelen Suriyeliler de var.” Necmettin Polat İnsan Vakfı Müdürü Ercan Sarı ise yaptıkları çalışmaları şu sözlerle aktardı, “ Eğitim odaklı bir vakıfız. Suriye’nin iç Mevader Kurucusu Necmettin Polat ise “Başakşehir’de birçok noktada çalışmalarımız var. Kayaşehir’de Kur’an kursu açtık, 54 tane hafızımız var. Başakşehir’de Oyakkentte 27 bin metrekarelik bir külliye projemiz onaylandı, çalışmalarına başladık. 500 talebemiz burada eğitim alacak” dedi. Toplantının ikinci turunda ise katılımcılar öneriler ve beklentilerini ilettiler. Toplantının sonuç çalışmasının ise metin halinde katılımcılara iletilmesine karar verildi. Konsey Bilgievi öğrencileri muhtarları ile buluştu BAŞAKŞEHIR Belediyesi Cevdet Kılıçlar Bilgievi öğrencileri ‘Mahallemi seviyorum Muhtarımı tanıyorum’ başlıklı programda Başakşehir Mahalle Muhtarı Fatih Mehmet Yıldırım’ı ağırladı. Katılımcıların sorula- İhtiyaç sahiplerinin yüzü güldü Başakşehir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile ihtiyaç sahibi öğrencilere yüzleri güldüren giyim ve kırtasiye yardımı yapıldı. BAŞAKŞEHIR Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ve Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü İşbirliği ile 2015 yılı yardım organizasyonu kapsamında toplam 2 bin 560 öğrenciye 5 bin adet giyim, 860 öğrenciye de toplam 57 bin 500 lira değerinde kırtasiye malzemesi yardımı yapıldı. Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin başkanlığında, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Gökhan Yoğurtçu'nun organizasyonu ile İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz öncülü- ğünde giyim ve kırtasiye yardımları ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtıldı. Öğrenciler arasında oluşabilecek bölgesel ve sosyal farkların en aza indirgenmesi amacıyla yapılan yardım Başakşehir’de okuyan ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılırken Şahintepe, Güvercintepe ve Ziya Gökalp Mahallesi’nde okuyan öğrencilere öncelik verildi. Başakşehir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı organizasyonuyla yardımların dağıtımı ilçedeki okullar aracılığıyla ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırıldı. Başakşehir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün birlikte gerçekleştirdiği yardım organizasyonu öğrenciler ve veliler tarafından takdirle karşılandı. Organizasyondan memnuniyetlerini dile getiren veli ve öğrenciler Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz’a şükranlarını ifade ederek, İhtiyaç sahibi öğrencilere yönelik yardımların yeni yılda da devam etmesini arzu ettiklerini belirttiler. // rını yanıtlayan Yıldırım, öğrencilerin Başakşehir Mahallesi ile ilgili düşüncelerini ve önerilerini dinledi. Öğrencilere oturdukları mahalle ilgili projeler hakkında bilgilerde veren Yıldırım, çocuklara yönelik yapılacak çalışma- ları çok önemsediğini belirtti. Öğrencilerin yaşadığı bölgeyi yakından tanıması, muhtarlık ve çalışma şartlarını birinci ağızdan öğrenebilmesi için gerçekleştirilen programın sonunda öğrencilere çeşitli hediyelerde verildi. // G Ü N DEM www.212haber.com 01-15 OCAK 2016 7 Ligi ilk üç ya da ilk dört içinde bitirmek istiyoruz Nevita ile Iraklı S Medipol Başakşehir Takımı kaptanı ünlü futbolcu Emre Belözoğlu, “İyi bir takımımız var. İyi çalışıyoruz. Geçmişten gelen bir sisteme bağlı oyunumuz herkesten bizi daha farklı kılıyor diye düşünüyorum. Ben de daha 5 ay olmasına rağmen takım içinde kendimi gayet iyi hissediyorum. Dediğim gibi ikinci yarıda da iyi puan toplarsak ligi yine ilk üçte, ilk dörtte bitirmek istiyoruz hedefimiz bu." Diye konuştu. ÜPER LIG’IN ikinci yarısı için hazırlıklarını Antalya’da yapan turuncu – lacivertli takımın kaptanı Emre Belözoğlu, özel açıklamalarda bulundu. A Milli Takım'ın iyi bir oyuncu grubuna sahip olduğunu ve çağrıldığı taktirde kendisinin de her zaman bu öreve hazır olduğunu belirten Emre Belözoğlu, "Yeni bir takım oluşturuldu. Genç bir takım, yetenekli bir takım, beraber oynadıkça çok daha da gelişebilecek bir takım olduğunu düşünüyorum milli takımımızın. İnşallah Fransa'da EURO 2016’da bizi en iyi şekilde temsil edeceklerdir. Kendim adıma da söyleyeceğim, ben işimi yapıyorum. İşimi de yapmaya devam edeceğim 2 – 3 sene daha. Bu süre zarfında biz davet edilirsek elimizden geldiğince, bundan önce geçmişte olduğu gibi yine en iyi şekilde milli takıma hizmet ederiz. Ama bizim yerimize o işi yapabilecek daha genç oyuncular var. Bu da demek değil ki biz de çağrılmayı beklemiyoruz. Çağrılırsak elimizden gelen her şeyi geçmişte olduğu gibi yine yaparız." şeklinde konuştu. Tecrübeli futbolcu Antalya kampını değerlendirirken bu sezon takımının hedeflerinden de bahsetti. Emre Belözoğlu, "Kısa bir aradan sonra çalışmalara tekrar başladık. İkinci yarıda önümüzde hedeflerimiz var. İlk yarıda daha iyi puanlar toplayabilirdik. Geçen seneden daha iyi puan toplasak da ikinci yarıda ilk yarıya oranla çok daha fazla puan toplayabiliriz." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı: "İyi bir takımımız var. İyi çalışıyoruz. Geçmişten gelen bir sisteme bağlı oyunumuz herkesten bizi daha farklı kılıyor diye düşünüyorum. Ben de daha 5 ay olmasına rağmen takım içinde kendimi gayet iyi hissediyorum. Dediğim gibi ikinci yarıda da iyi puan toplarsak ligi yine ilk üçte, ilk dörtte bitirmek istiyoruz hedefimiz bu. Bu da demek oluyor ki Avrupa’ya gitmemiz gerekiyor. İnşallah bu dediklerimizi sezon sonunda taçlandırırız ve ligi çok daha iyi yerlerde bitiririz." yatırımcılar türkiye’ye göz kırpıyor BÖLGESEL savaş koşulları içerisinde Orta Doğulu yatırımcılar; yeni iş fırsatları, yatırımlar için Türkiye'yi çekim merkezi olarak görmeye devam ediyorlar. Fuzul Grup'un yurt dışı yatırımlarını yöneten markası Nevita, Erbil'de 19 Aralık'ta Iraklı yatırım gruplarını bir araya getirerek yüksek yatırım potansiyelini Türkiye'ye kanalize etme konusunda etkili bir rol oynadı. sağladığı fırsatlar, proje üretim kapasitesi ve konumu itibariyle 2016 yılında da çekim merkezi olmaya devam edecek. K. Irak bizim önem verdiğimiz bir pazar. Toplantımıza çok sayıda yatırımcı katıldı, İstanbul'a özellikle de mega projelerin yoğunlaştığı Başakşehir Bölgesi'ne ilgi büyük. 2016 yıl sonuna kadar K. Irak'tan 24 milyon TL.lik yatırım çekmeyi planlıyoruz" dedi. Türkiye'deki markalı projelerin yatırımcılara tanıtıldığı toplantıda, İstanbul'un gelişen bölgelerindeki yeni yatırımlar üzerine de konuşuldu. Nevita'nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda konuşan Fuzul Grup Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Akbal, “Türkiye yabancı yatırımcılar için Erbil'de Nevita'nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya ülkenin önde gelen yatırım kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ve bireysel yatırımcılarından Azad Yahya Bajkr, Dr. Ziad Al-Ani, Ava Jamal Agha Aozyre, Dr. Saadon Rasheed, Juma Hamid, Mushir Al-Hussein Asadi katıldı.// Leventoğlu, MKYK üyeliğine seçildi AK PARTI Başakşehir İlçe Gençlik Kolları Başkanı Furkan Leventoğlu, yapılan son Gençlik Kongresinde Ak Parti Genel Merkez Gençlik Kolları MKYK üyeliğine seçildi. 1988 doğumlu ve İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu olan Leventoğlu, üç yıldır AK Parti teşkilatının hemen her kademesinde görev aldı. Yaklaşık bir buçuk sene Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı görevini icra ettikten sonra 7 Ağustos 2011’de teşkilatın teveccühü ile Ak Parti Başakşehir İlçe Gençlik Kolları Başkanlığına getirilen Furkan Leventoğlu, son Gençlik Kongresinde Ak Parti Genel Merkez Gençlik Kolları MKYK üyeliğine seçildi. // 8 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com Başarı, takım ruhuyla anlam kazanır Başakşehir İlçe Kaymakamı Kazım Tekin, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı Hayat Rehberleri Gençlerle Buluşuyor’ projesi kapsamında Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle buluştu. Başarının takım ruhuyla anlam kazanacağının altını çizen Tekin, “Hepimiz işimizi tam yaparsak ülke olarak başarıya ulaşırız.” dedi. HACER TÜRKEL B BAŞAKŞEHIR İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı ‘Hayat Rehberleri Gençlerle Buluşuyor’ projesi kapsamında Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle buluşan Başakşehir İlçe Kaymakamı Kazım Tekin, büyük kısmı velilerin bağışlarıyla yapılan konferans salonunun da açışını yaptı. Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz’ın da katıldığı programa Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi Okul Müdürü Kemal Kaval, müdür yardımcıları, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerle yaptığı söyleşide eğitim hayatından örnekler de veren Tekin, öğrencilere sınavları çok büyük bir engel ya da çok büyük bir olay olarak görmemelerini, her şeyden önce sağlıklı oldukları için şükretmeleri gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “Göreviniz, mesleğiniz, başarınız ne olursa olsun, çok iyi bir vatandaş olun. İçinde bulunduğunuz ilçenize, ilinize, ülkenize sahip çıkın. Kısır çekişmelere çok fazla dalmadan, basit açmazlara girmeden, herkes kendi çapında; ben hangi konuyu nasıl daha iyi yaparım, topluma nasıl faydalı olabilirim ya da karşılaştığım sorunları başkalarının çözmesini beklemeden nasıl çözebilirim, nasıl iyi insan olurum, çevremi nasıl temiz tutarım, sorumluluklarımı nasıl yerine getirebilirim düşüncesiyle hareket etmeli ve gayret göstermeli.” KABILIYETINIZE YÖNELIK ÖZEL UĞRAŞINIZ OLSUN Başarının ancak takım ruhuyla anlam kazanacağının altını çizen Kazım Tekin, “Aileniz bir takımdır, sınıfınız bir takımdır, bütün ülkedeki yaş grubundaki insanlar da bir takımdır, hepimiz işimizi tam yaparsak ülke olarak başarıya ulaşırız. O açıdan çok iyi bir vatandaş ve çok iyi bir insan olmak lazım. Kabiliyetinize yönelik özel uğraşınız olsun. Bu spor olabilir, müzik olabilir, resim olabilir… Öğrenciliğiniz ya da mesleğiniz dışında bir yönünüz daha olsun. Örneğin Mustafa hakikaten güzel bağlama çalıyor, Ayşe harika fotoğraf çekiyor, İzzet dünyayı çok iyi biliyor, Arzu’nun felsefeye ilgisi var, bu konuyu ona soralım, Ali çok güzel resim yapıyor desinler. Lisedeyiz, sınavlarımız var, nasıl zaman ayıracağız, artık çok geç demeyin. Daha da geç olmadan bir şeyle uğraşın, pişman olmayın” ifadelerini kullandı. arkadaşın, bir dostun ne demek olduğunu daha iyi anlayacaksınız. Bugün benim geldiğim noktada özel kabiliyetimin yanında arkadaşlarımın da çok büyük desteği oldu. İyi arkadaşlarım olmasa ben bazı görevleri elde edemezdim belki. Öğrencilik kolay değil. Üniversite yıllarında ve sonrasında mutlaka donanımlarınızı artırmanız gerekiyor. Hepiniz çok zekisiniz; fakat bunun yanı sıra planlı ve akıllı olmak da lazım. Şimdiden aile hayatınız da dahil sosyal statünüzü de belirleyecek kararlar almalısınız.” büyük ödülü kazan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, “Kısa film yarışmasıyla gençlerin içindeki cevheri açığa çıkartmaya çalışıyoruz. Ecdadımız, Çanakkale’de geri dönmeyi düşünmeden, vatanı ve milleti uğruna; köken, dil, ırk ve mezhep ayrımı yapmadan, bu büyük destanı yazmıştır. Çanakkale destanı, bize bugün aramıza sokulmak istenen fitne ve ayrılık tohumlarına karşı nasıl bir kardeşlik örneğinin sergilendiğini en güzel şekilde göstermektedir.”dedi. BİRİNCİYE 15 BİN TÜRK LİRASI ÖDÜLÜ 18 Mart 2016 tarihinde Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan yarışmanın ödül töreninde Jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucunda birinciye 15 bin TL, ikinciye 10 bin TL Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, her hakikati kılıflayan bir kurgu var sanki. Sahici olanı perdeleyen bir yapaylık her yerde karşımızda. Aile dendiğinde asıl tanımından uzak bir aile, benlik dediğinde hayali bir benlik ve bilgi dendiğinde malumattan öte gitmeyen bir anlam. İnsan algısı günümüzde çok kırılgan. İfade edilen şeyle gerçek örtüşmüyor çoğunlukla. Söz ve görüntü kendi merkezinde değil, kavramın kıyısında gezinmekte. Her anlam görsel büyüyle paketleniyor ve sentetik bir ambalaj içinde takdim ediliyor. Zeytinburnu Belediyesi, Çanakkale’de destan yazan kahramanların hikâyesini filme taşıyacak yönetmenleri arıyor. Birincinin 15 bin Türk Lirası kazanacağı yarışmaya son başvuru tarihi 1 Şubat 2016. ve üçüncüye 5 bin TL para ödül verilecek. Ayrıca jüri özel ödülü 5 bin TL ve Zeytinburnu Belediyesi özel ödülü 2 bin TL de yarışmanın ödülleri arasında yer alıyor. Dereceye giren eserler haricinde 10 eser sahibi de mansiyon ödülü olarak bin TL ile ödüllendirilecek. Genç senarist ve yönetmenlerin Çanakkale ruhunu günümüze taşıyacakları yarışmaya katılmak için http://www.zeytinburnu.bel. tr/canakkale/index.html adresinden başvuru yapmak yeterli. // Fırsat buldukça kendi resmini çeken bir kuşak var. Ailesiyle selfie çekerken en önde görünüyor. Bugünün aile fotoğrafının iyi bir örneği. Anlam boşluğu yaşanan evlerde çocuk en önde. Gencin bu boşluğu örtme girişimi film arası reklam gibi. Nedense aile dendiğinde bende çocuk algısı ağır basıyor. Çocuk denilince dikkat eksikliği ve buna bağlı olarak dijital takıntılar... Çağın gençlerinin eline yapışan bir tutkal etkisi! Cihazı her tutan genç hareketsiz kalıyor. Bugünlerde ailede başlıca sorun tut/kal cihazlar sendromudur' diyebiliriz. Gençler sanal büyü karşısında zihinsel bir haz yaşamaktalar. Ebeveynler çaresiz, çünkü gençleri aynı oranda bağlayacakları bir alternatif yok. Nasihate gelince; o alanda kapalı. Kulağın dinleme özelliği, gözün albenisi karşısında itibarını kaybetmek üzere. Trafiğe ‘taralı alan’ kuralı geliyor Gençlerin benliğini dönüştürmeye kararlı küresel merkezlerin elinde iki plan var; yozlaştıran programları geliştirme ve devamlı ürün yenileme. 'Iphone 7' heyecanı bazı kalpleri yerinden oynatıyor. 7 şiddetindeki depremden daha etkin. Sektör ve projeciler dayanışma içinde, sürekli perde açıyor. Küresel sektör iddialı: "Hayal ettiğini avucunda bil". Cihaza yüklenen donanım zengiliği, ailede paylaşım heyecanının içini boşaltıyor. Taralı Alan İhlal Tespit Sistemi, kavşaklarda bulunan taralı alanda araç trafiğinin yoğun olması ve diğer araçların bu yoğun trafiğe karışması durumunda hareketli ve sabit kameralar aracılığıyla fotoğraf alarak ihlal tespiti yapacak. İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi, kural ihlallerinin önüne geçmek için Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) kullanımını geliştiriyor. Taralı Alan İhlal Tespit Sistemi, kavşaklarda bulunan taralı alanda araç trafiğinin yoğun olması ve diğer araçların bu yoğun trafiğe karışması durumunda hareketli ve sabit kameralar aracılığıyla fotoğraf alarak ihlal tespiti yapacak. ÇANAKKALE Zaferinin 100. yılına özel düzenlenen “Onlar Destan Yazdı, Sen Filmini Çek” adlı kısa film yarışmasında yarışmacılar, Çanakkale ve Çanakkale ruhunu film karelerine aktararak izleyenlere o günleri tekrar yaşatmaya çalışacak. Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen yarışmanın amacı; Milli tarih şuurunu oluşturmak ve Türkiye genelinde, Çanakkale ruhunu merkeze alan her şeyi anlatabilecek genç yetenekleri ortaya çıkarıp, onların sinema üzerine çalışmalarını teşvik ederek toplumsal farkındalık oluşturmak. Kurgudan gerçeğe aile Değişen dünyada yeniden biçimlenen aileyi konuşuyoruz ama henüz çözüme uzağız. Aile rolleri arasında en dinamik rol çocukta. İnternet aforizmaları çoktan baba nasihatini ve hayat derslerini rafa kaldırdı. Tekin, öğrencilere gerek lisede, gerek üniversitede arkadaşlarını iyi seçmeleri tavsiyesinde bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Arkadaşlık hakikaten çok önemli. Sizi kötü alışkanlıklara ya da başarıya giden yola sevk etmesinin, örnek olmasının yanı sıra, özellikle meslek hayatına başladığınızda bir anlat [email protected] twitter.com/mubaay Görselin insan benliğini nasıl dönüştürdüğü son dönemde çok yazılıp çizildi. Yazar Boudrillard; "mass(age) in massage" diyor. Kitle ve iletişim aynı 'kurgu' içinde anlamını verebiliriz. Görsel temaşa kültürü aileninde anlamın buharlaştırıyor. MUTLAKA DONANIMLARINIZI ARTIRIN Çanakkale’yi M. BAYRAM AYAZ Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, Taralı Alan İhlal Tespit Sistemi saha noktasını izleyerek ihlal teşkil eden bir araç tespit ettiğinde otomatik olarak sistemi aktif hale getirecek. Sistemin yazılımı, ihlal tespiti algıladığında ihlali gerçekleştiren aracın 1 adet geniş açı, 1 adet dar açı ve 1 adet belirlenen süreden önce nerede olduğunu gösteren geniş açı resmiyle birlikte ihlal tespitini yapacak. Taralı Alan EDS teknolojisi ile, İstanbul’da önemli kavşaklarda ortak kullanım alanı olan bölgenin (sarı renkte boyanan alanın), kavşakların verimli bir şekilde kullanımını sağlamak ve kavşaktan geçen araç sayısını arttırmak amacı ile boş bırakılması adına sürücülerin trafik yoğunluğuna göre hareket etmeleri hedefliyor. Dolmabahçe Kavşağı, Büyükdere Caddesi(Kanyon Önü), Edirnekapı Kavşağı, Fındıkzade Kavşağı başta olmak üzere İstanbul’da ortak kullanım alanı olan önemli kavşaklarda sistem kullanılmaya başlanacaktır. Trafik Ceza Rehberi’nde belirtilen ‘Işıklı trafik işaretleri izin verse bile trafik akışını engelleyecek bir durum olduğu hallerde kavşağa girmek’ İhlal tipi (57/1-D) maddesine göre Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü işlem uygulanacak.. // Aileyi yazacakken söz nereye vardı. Gencin tutkusu, aileyi sürükleyen en etkin güç olduğundan bu noktaya geldik. Çünkü bugünlerde dillerde bir deyim var; 'çocukerkil aile olduk.' Yani çocuğun ekseninde dönen aile. Toplum boşluk kabul etmez. Manasını yitiren bir toplum için çocuğu takip etmek şimdilik 'anlamlı' bir uğraşı. Ebeveynler çocuklarını sanal alemden kurtarma çabasındalar, bu güzel. Çözüm arayışı duygu ve düşünce dünyasına uzanmıyor. Toplum içinde duygularını kontrol etmede zorlanacağı bir alan belirleniyor. Saygın mesleğe yönlendirme bir tutkuya yolaçıyor. Bunun için 3B yarışı hep gündemde: Büyük Başarı Beklentisi! 'Tek doğru' içine hapsolmak diyebiliriz. Bir doğru üzerinden bütün gerçekliği perdelemek. Klasik tartışmaya girmek istemiyorum. Öğretimi önemseyip eğitimi es geçmek. Bunun sebebini bitki yetiştirenler bilir. Emek harcama zorluğu. Kolayı var, emek yerine para harcayarak sorumluluğunu yerine getir ve rahatla. Bugünün aile gerçeğini dile getirirken zülfü yâre dokunduk. Ana akım aile tarzı hepimizi sarmış durumda. Çocuğumuzu sanal alemden uzaklaştırmaya çalışırken neye yaklaştırdığımız önemli. Bizi saran atmosfere farkındalık sağlama zamanı. Minder ortasına davet de diyebilirsiniz. Zira minder dışında gelinen nokta ortada… Anlaşılan o ki, hayat denen oyun bizi kurala yani Kitab'a davet ediyor. G Ü N DEM www.212haber.com 01-15 OCAK 2016 9 LISELI MILLI FUTBOLCU MUHAMMET KEREM AKTÜRKOĞLU: Hedefi olan insan kolay pes etmiyor Medipol Başakşehir Futbol Kulübü’nde oynayan Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi öğrencilerinden Muhammet Kerem Aktürkoğlu, “Hayatınızda bir hedef olmadığı zaman çok çabuk pes edebilirsiniz ama hedefiniz varsa o hedefe ulaşabilmek için direnirsiniz” diyor. Hedefi olan insanın kolay pes etmeyeceğini belirten Aktürkoğlu, aynı zamanda U 18 Milli Takım’da forma giyiyor. 2 HACER TÜRKEL 012 YILINDA öğrencilerin bağışıyla yapılan ve bir proje okulu olan Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi, çeşitli branşlarda derecesi bulunan ve Milli takımda forma terleten öğrencilerin eğitim gördüğü bir okul. Henüz mezun vermemiş olan okul, kendi türünde Başakşehir’in en yüksek puanlı ve en çok teveccüh gören okullarının başında geliyor. Okulun yönetici ve öğretmenleri, öğrencilerin hem beden ve ruh sağlığı yönünden, hem de ahlaken iyi yetişmeleri açısından sporu, sosyal, kültürel ve bilimsel faaliyetleri eğitimin vazgeçilmezi olarak görüyor. Bu kapsamda eğitim gören sporcuları, sosyal, kültürel ve bilimsel faaliyetlerde bulunan öğrencileri Okul Aile Birliği ve hayırseverlerle hem destekliyor hem de teşvik etmeye devam ediyor. Kapalı spor salonu, laboratuvarları, etkinlik odaları ile Fatih Projesi kapsamında kurulan etkileşimli tahtaları, dağıtılan tablet bilgisayarları aktif olarak kullanılan okulun Milli sporcularından biri de Muhammet Kerem Aktürkoğlu. Lise son sınıf öğrencisi Aktürkoğlu, ailesi Kocaeli’de ikamet ettiği için tek başına İstanbul’da yaşıyor. Daha önce Kocaeli’de yaşayan Muhammet Kerem Aktürkoğlu üç yıl Gölcük Spor’da, bir yıl da Hisariye Spor’da oynamış. Geçen yıl Medipol Başakşehir Futbol Kulübü’nün altyapısında oynamaya başlayan Aktürkoğlu, bu yılın başında üç yıllık profesyonel sözleşme imzalamış. U 21’de de oynayan Muhammet Kerem Aktürkoğlu, aynı zamanda U 18 Milli Takım’da forma giyiyor. ZAHMETSIZ RAHMET OLMUYOR kaldım. Biraz sıkıntılı bir süreç oldu benim için. Hem yurt koşulları hem idmanlar derken çok yoruluyordum. Uyku problemim oluyordu ama çok şükür o sıkıntıları atlattık. Zahmetsiz rahmet olmuyor, cefasız sefa sürülmüyor. Geçen yıl daha zordu ama bu yıl imkânlarım daha iyi. Okulum tesise yakın olduğu için gidiş gelişlerde pek sıkıntı çekmiyorum.” Küçüklüğünden beri top oynadığını söyleyen Muhammet Kerem Aktürkoğlu, Okulla futbolu birlikte götürmeye çalışıyor. Okullarda, genelde futbolcu yaramaz izleniminin olduğunu; fakat Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi’nde böyle bir şey olmadığını belirten Aktürkoğlu, “Müdürümüz de, müdür yardımcımız da dersime giren hocalarımın hepsi de bana karşı çok anlayışlılar. Bununla alakalı kendilerine çok teşekkür ediyorum. Öte yandan okulumun stada yakın olması benim için büyük bir avantaj. Gidiş gelişlerim çok kolay oluyor. Bu yüzden pek sıkıntı yaşamıyorum.” diyor. Buralara gelmesinde ailesinin ve hocalarının büyük katkısı olduğunu söyleyen Aktürkoğlu, İstanbul’a geliş sürecini şöyle anlatıyor: “Seçmelerden sonra ailemde, Kerem gurbette nasıl kalacak düşüncesi oluştu. Hemen bir aile toplantısı yaptık. Babama ilerde seni suçlamamı istemiyorsan benim önümü aç, ben gitmek istiyorum dedim. O da beni kırmadı. İstanbul’a geldikten sonra bir yıl yurtta A Takımı’nda kalıcı olmak istiyorum Başakşehir A Takımı’nda kalıcı olmak istediğini kaydeden Muhammet Kerem Aktürkoğlu, “İleriki düzeyde hedefim ise Avrupa’da oynamak; çünkü Avrupa’nın futbol açısından imkânları daha iyi. Futbolun güzelliği orada. Türkiye’de futbol dışında her şeye önem verilirken Avrupa’da sadece futbola önem veriliyor. Futbol oynamaktan zevk alabilmem için Avrupa’da oynamayı düşünüyorum. Öte yandan eğitim kariyerime devam etmek istiyorum. Hedefim Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nu tutturmak. Bugün buradayız ama futbolun garantisi yok. Bir sakatlanmada her şey altüst olabilir. Bu düşünceyle eğitimime devam etmek istiyorum.” ifadelerini kullanıyor. “Bazı şeylerde çok çabuk pes ediyoruz, çok çabuk yıpranıyoruz.” diyen Aktürkoğlu’nun futbolcu olmak isteyen gençlere bir de tavsiyesi var: “Hayatınızda bir hedef olmadığı zaman çok çabuk pes edebilirsiniz ama hedefiniz varsa o hedefe ulaşabilmek için direnirsiniz. Ben bu süreçte çok büyük sıkıntılar yaşadım ama hep bir hedefim olduğu için onun üzerinden devam ettim hayatıma. Hedefi olan insan kolay pes etmiyor.” MILLI SPORCULARIMIZ VAR muzda çeşitli branşlarda derecesi olan öğrencilerimiz ve Milli sporcularımız var. Bu sporcularımızdan biri olan Muhammet Kerem Aktürkoğlu, Medipol Başakşehir Futbol Kulübü’nde oynayan, aynı zamanda gençlerde milli formamızı terleten değerli bir sporcu. Kemal Kaval (ÖAA Lisesi Müdürü) Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi yönetici ve öğretmenleri olarak öğrencilerimizin hem beden ve ruh sağlığı yönünden hem de ahlaken iyi yetişmeleri açısından sporu, sosyal, kültürel ve bilimsel faaliyetleri eğitimin vazgeçilmezi olarak görmekteyiz. Bu kapsamda okulumuzda eğitim gören sporcuları, sosyal, kültürel ve bilimsel faaliyetlerde bulunan öğrencilerimizi okul aile birliğimizle, hayırseverlerle hep destekledik, teşvik ettik, etmeye de devam edeceğiz inşallah. Okulu- Öğrencimiz Muhammet Kerem Aktürkoğlu, Medipol Başakşehir Futbol Kulübü ile aramızda köprü oldu. 12. sınıf öğrencimiz olan Aktürkoğlu, hem öğrencilerimize örnek oluyor, hem öğrencilerin kötü alışkanlıklardan uzak duran sağlıklı bireyler olması, milli ve manevi değerleri özümsemiş nesiller olarak yetişmeleri amacıyla yürüttüğümüz faaliyetlere katkı sunuyor, hem de diğer örnek sporcuların da okulumuzu ziyaretlerine vesile oluyor. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Türk sporunun örnek teknik adamlarından Medipol Başakşehir Futbol Kulübü Teknik Direktörü Abdullah Avcı, futbolcu kardeşlerimiz Cenk Ahmet ve Ferhat ile birlikte okulumuzu ziyaret ettiler, öğrencilerimizle söyleşi yaptılar. Hem öğrencilerimizi hem de okulumuzu tanıdılar. Ayrıca Eğitim-Birsen Başakşehir Şube Başkanımız Tuncay İncebacak, Şube Yönetim Kurulu Üyelerimiz Oğuz Aydoğan ve Fatih Genç, Medipol Başakşehir Futbol Kulübü Genel Müdürü Uğur Şener teşrifleriyle bizleri onurlandırdılar. Hepsine kurumum adına teşekkürlerimi sunuyorum. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle, yöneticilerimizle, öğretmenlerimizle, velilerimizle, öğrencilerimizle, hayırseverlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve tüm Başakşehirlilerle hep birlikte kökü mazide, gözü âtide, Üstad Mehmet Âkif ’in ifadesiyle Asım’ın neslinin yetiştiği bir kurum olacağız inşallah. Okulumuz bir fidan. Biz de bu fidanı köklü bir çınar yapmanın gayreti içindeyiz. Kenan Uzun (ÖAA Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni) ‘KEREM ÇOK ŞANSLI BIR ÖĞRENCI’ Meslekte yirmi üçüncü yılım. Sporcu olan çocukların okulda ilk aradıkları kişi beden eğitimi öğretmenleri olur. Kerem bence çok şanslı bir öğrenci. Öğrenciden Armağan Anadolu Lisesi iyi bir okul. Bütün öğretmenleri öğrencilere yardımcı olmaya çalışıyor. Kerem’le de tanışalı iki ay oldu. Sporcularda ahlaki anlamda biraz zayıflık oluyor. Sporcular futbolcuyum diye birkaç adım yukarda geziyorlar, okulda havalı olayım, güzel kızla çıkayım havasındalar ama Kerem’de bunu görmedik. Kendisi iyi bir konumda olmasına rağmen oldukça mütevazı. Bu da ailesinden aldığı terbiyeden ve örnek aldığı profesyonel futbolculardan kaynaklanıyor olmalı. Futbol geniş bir çember. Bu çemberin içinde olmaya çalışan çok sporcu var. Mutlaka biraz gayret eden, öndekini geçmek için çalışanlar başarılı olacak. Kerem’in de burada iki seçeneği var. Ya başarılı olacak ya da bırakacak ve herkes gibi normal hayatına devam edecek. Seçilmiş bir öğrenci olarak Kocaeli’nden buraya geldiğine göre şanslı bir öğrenci Kerem. Bu şansı da devam ettirecek diye düşünüyorum. İnşallah bu efendiliği parayı bol kazanınca da devam eder. İlerde oyunuyla değil de davranışlarıyla topluma mal edilmiş birisi olmasını çok isterim. İnşallah da öyle olur. Kendisine başarılar diliyorum. İnşallah Kerem’e güzel örnek olup, onu yönlendirerek iyi bir yere yerleştireceğiz. 10 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com Bir inanmış adam Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği Türk Edebiyat dünyasında derin izler bırakmış ‘Yedi Güzel Adam’ın ele alındığı söyleşiler ‘Bir inanmış adam, Mehmet Akif İnan’ programı ile son buldu. B AŞAKŞEHIR Belediyesi’nin düzenlediği Türk Edebiyat dünyasında derin izler bırakmış ‘Yedi Güzel Adam’ın ele alındığı söyleşiler ‘Bir inanmış adam, Mehmet Akif İnan’ programı ile son buldu. Yakın dönem Türk edebiyatına damga vurmuş Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Sezai Karakoç, Alâeddin Özdenören’in her birinin eserleri ve fikri kimliklerinin irdelendiği ‘Yedi Güzel Adam’ söyleşileri 7 ay boyunca devam etti. Başakşehirlilerin salonun tamamını doldurduğu programa Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş katıldı. Moderatörlüğünü Asım Gültekin’in yaptığı söyleşiye Yazar Ali Haydar Haksal, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Şair Şaban Abak, Şair,Yazar Arif Altunbaş konuşmacı olarak katıldı. Programda Sanatçı İbrahim Sadri’de İnan’ın şiirlerini seslendirdi. Arif Altunbaş ‘SENDIKACILIK YERLI BIR AYDIN TARAFINDAN BAŞLATILMIŞTIR’ Ali Haydar Aksal Ali Yalçın ‘AKIF’IN HER BEYITI BIR ŞIIRDIR’ “Akif İnan düşünce hayatımızda önemli bir yer teşkil ediyor^” diyen Yazar Ali Haydar Haksal ise şunları kaydetti, “Bizim edebiyat öncülerimiz çok kıymetlidir. Bizim dönemimizde okuyacak eser sayısı çok azdı. Bu dönemlerdeki yayınların kıymetini ancak bu dönemde yaşayanlar bilebilir. Marksiz yazarların kuşattığı bu dünyada bu kitaplar bizim sığınağımızdı. Akif İnan’ı çok şiir yazmadığı için eleştiriyorlar halbuki İnan şiirde aşırı titiz bir şairdi. Bu nedenle fazla eser yazmamıştır. O’nun her beyiti ayrı bir şiirdir. Çok eser vermemesi klasik şiire olan bağlılığındandır. Edebiyatımızda yığınla şiir yazan şairlerimiz var ama bu şairler zamanla kaybolup gitmiştir. Akif İnan kalıcı olan şairlerdendir. İnan, Maraş’ta ki genç şairlerin arasına katılması o arkadaşların büyük doğu ve diriliş eksenine geçmesini sağlamıştır. Akif İnan sol edebiyatı da etkileyen bir şairdir.” Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise İnan’ın sendika çalışmalarını aktardı, “Sendikacılık seküler bir yapıdır ve batıdan bizlere gelmiştir. Sendikacılık sol geleneğin yatırım yaptığı bir uğraş alanı olmuştur. Eğitim dönüşün amacı öğretmenler ise dönüşüm aracı olarak görüldü. Sendikalar tepki üretebilen yapıla olarak görüldüğü içinde darbe dönemlerinde dağıtılmıştır. Akif İnan Yedi Güzel Adam içerisinde en aksiyonel adamdı. Vermeyi bilmeyen sendikacılık yapamaz. İnan Urfa geleneğinden geldiği için vermeyi bilen adamdır. Akif yerli bir aydındır. Sendikacılık yerli bir aydın tarafından başlatılmıştır. Akif sendikal kültüre yabancı değildi. 14 Şubat 1992’de sendika kuruluyor. O nedenle 14 Şubat bizim için sevgililer günü değil, sendika günüdür. Akif ’in sendikacılıkta ki başarısı toplumu din, dil, ırk gözetmeden kuşatmasındadır.” Akif İnan’ın öğrencisi de olan Şair, Yazar Arif Altunbaş şairin öğretmenliğini şu sözlerle anlattı, “1972 yılında Uşak İmam Hatip Lisesi’ne öğretmen olarak geldiğinde bizim üst sınıfımızda öğretmenlik yapıyordu. Öğrenciler bir öğretmen geldi, adam gibi adam sözleri ile İnan’ı anlatıyorlardı. Büyük doğuyu biz Akif İnan’dan duyduk. İnan klasik hocalar gibi değildi, bir ağabeydi, bir dosttu, bir gönül adamıydı. Teneffüste kendi frekansına uygun gençleri bulmaya çalışırdı. İnsana çok büyük değer verirdi. Bizimle sinemaya giderdi. Evinde bizim için yemek pişirir, sohbet ederdi. Öğrencilerine mesafe koymazdı.” Tek kareyle Zeytinburnu’nu anlattılar Zeytinburnu’nda amatör ve profesyonel sanatçıların katılımıyla bu yıl 5’incisi düzenlenen ‘Zeytinburnu’nda Yaşam’ konulu fotoğraf yarışmasının kazananları belli oldu. Birincinin 6 bin, üçüncünün 3 bin TL para ödülü kazandığı yarışmada birinciliği Evren Pehlivan, üçüncülüğü Ferhat Keskin aldı. karelerini yakalamaya çalıştı. Yarışmanın ödül töreni ise Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Ödül töreni öncesinde sergilenmeye değer bulunan 58 fotoğraf, fuaye alanında ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Zeytinburnu’nun en güzel anlarını yansıtmak amacıyla çekilen fotoğrafların görücüye çıktığı sergi, protokol üyeleri tarafından açıldı. 5 YILLIK GELENEK “YILDIZ” PLAKETLE ÖDÜLLENDİRİLDİ ZEYTINBURNU Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu(TFSF) işbirliğiyle bu yıl 5’incisi düzenlenen ’Zeytinburnu’nda Yaşam’ isimli fotoğraf yarışmasına amatör ve profesyonel olmak üzere 714 sanatçı katıldı. Toplamda 2 bin 555 fotoğrafla “anı” ölümsüzleştiren yarışmacılar, Zeytinburnu’nun en güzel Fuaye alanındaki açılış esnasında Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) Başkanı İbrahim Göksungur, Zeytinburnu Belediyesi’nin beş yıldır geleneksek hale getirdiği fotoğraf yarışması sebebiyle Zeytinburnu Belediye Başkan Yardımcısı Erdem Zekeriya İskenderoğlu’na “Yıldız Plaket” takdim etti. DERECEYE GİRENLER ÖDÜLLERİNE KAVUŞTU Çektikleri fotoğraflarla ödüle layık görülen fotoğraf sanatçıları, ödüllerini düzenlenen törenle aldı. Amatör ve profesyonel olmak üzere toplam 714 sanatçının mücadele ettiği yarışmada birinciliği ‘Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde’ isimli fotoğrafıyla Evren Pehlivan kazandı. Yüzlerce yarışmacı ve binlerce fotoğraf arasından sıyrılarak birinci olan Pehlivan, 6 bin lira değerindeki hediye çekini Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın elinden aldı. Ödül töreninde katılımcılara hitap eden Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, “Zeytinburnu konulu 5’inci fotoğraf yarışmasının finalindeyiz. Katkı veren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her yıldan daha fazla katı- lım oldu. Umarım fotoğrafları da beğendiniz. Birbirinden güzel fotoğraflar ortaya çıktı.” dedi. Genelde dereceye girenlerin fotoğrafa çekmeye yeni başlayan kişiler olduğunu dile getiren aydın, “Birincimiz Evren Pehlivan 2 yıldır fotoğraf çekiyor ve gördüğünüz gibi dereceye girdi. Geçen senede dereceye girenler kısa sürede fotoğraf çekmeye başlayanlardı. O yüzden eğer fotoğraf çekmeye başlamadıysanız henüz geç değil bir an önce başlayabilirsiniz. Çünkü çok kolay yol alınabiliyor.”dedi.// 12 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com Tapu dairesi önünde bekleyen YUSUF YALÇIN VALE Neden olmasın… Tapu işlemlerimizi yapmak üzere tapu dairesine gittiğimizde; kapımızı açan, aracımızı alıp otoparka götüren, işlemlerimiz bittikten sonra aracı aldığı yere getirip bahşişi eline sıkıştırdığımız bir VALE Tapu dairelerinin önünde neden olmasın? Çok mu zor? Bitmedi. İşlemlerimizi yapmak için sıra numarası almadan bizi beşuş çehresiyle karşılayan bir yetkili görmek hakkımız değil mi? Biz yetkili ile hasbıhal eşliğinde kahvemizi yudumlarken bir yandan işlerimiz yapılamaz mı? Tabii ki, yapılır. BİR TESPİT Tapu Dairesi ne yapıyor? Sizin gayrimenkulünüzle ilgili adınıza tescil başta olmak üzere, diğer bazı işlemleri yapıyor. Yani gayrimenkulünüzle ilgili her şeyi yapmıyor bir kısım işleri yapıyor. Diğer işlemleriniz için diğer devlet daireleri veya özelden para ödeyerek satın alıyorsunuz. Yani Tapu dairesi tek başına bir şey değildir. Gayrimenkulünüzün tapuya intikaline kadar geçen süre zarfında mühendisinden mimarına, emlakçısından ilgili belediyesine kadar birçok işlemden geçtikten sonra bir değer arz edip tapuda tescil işlemine geçilebiliyor. Bütün bu işlemleri yaparken el üstünde tutuluyorsunuz da, tapu dairesinde nedense uzun süre bekledikten sonra işleminizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Sebep? İnanamayacaksınız ama eleman sıkıntısı… SİSTEM NASIL? Harika! Gerçekten çok güzel… Eski Tapu daireleri ile kıyaslanmayacak kadar sistem güzel işliyor. Ancak Arada işlerin daha iyi gitmesini engelleyen bir şey var. BİR ÖRNEK Tapu dairelerindeki eleman sıkıntısından bahsettim. Daha doğrusu öyle olduğunu tahmin ediyorum. Sebebine gelince. Tapu daireleri (Veya benim gördüklerim) sabah saat 08.30 da evraklarınızı alır. Saat 11.30 da bu işlem biter. Niye? Büyük ihtimalle o elemanlar sabah aldıkları evrakları öğleden sonra üzerinde çalışma yapmaya başlar. Neden? Ülkede eleman yok ki!!! Devlet oraya 2 eleman daha koyup bankoyu akşama kadar açık tutamıyor. Öğleden sonra elinizdeki evraklarla giderseniz hiçbir işlem yapamıyorsunuz. Ertesi günü beklemek zorundasınız. ERTESİ GÜN Ertesi gün gittiniz. Ortalık ana baba günü. Değil oturacak ayakta duracak yer yok. Daha sabah 09.15 te 81 kişi fiş almış. Bu demektir ki, 11.30 a kadar 150-200 kişiyi bulacak. Minimum 150 kişi olsa bile 2 elemanın her birine 75 kişi düşer. Yani işlem başına 2 dakika 40 saniye… Gayrimenkul İşlemleri yapacak birinin genellikle orta yaş ve üzeri olduğunu düşünürsek hareketlerinin yavaş olacağını söylemeye gerek yok. Artık size ayrılan 2 dakika 40 saniyede hem işlem yapmak hem de sorunuz varsa ne kadar sorabileceğinizi düşünün. Zaten Soru kısmına geçtiğiniz anda hemen sizi Halkla İlişkilere yönlendiriyorlar. Halkla İlişkilere git-gel bir daha sıra numarası al falan derken, zaten 11.30 da işlem bittiği için yetişmeniz çok zor. Böylece bir gününüz gitti. Niye? Eleman yok. Suçunuz? Yapılacak tapu tescili karşılığında Devlete en az 20-30 bin TL kazandırmak. SARAY DÖNER Peki, piyasa nasıl çalışıyor ona bakalım. Bir dönercide yiyeceğiniz döner en fazla 20-30 TL tutar. Dönerci bunun için en güzel yerde, rahat ulaşımı olan bir yer tutar. Tuttuğu yeri bir güzel tefriş eder. Girişte sizi selamlayacak elemanlar bulundurur. Arabayla geldiyseniz kapınızı açan, arabayı alıp parka götüren bir VALE bulundurur. Gayet beşuş bir çehreyle size hizmette kusur etmemeye çalışır. Bütün bunlar ne için? Sizden alacağı 20-30 TL için. BİR DE TAPU DAİRELERİNE BAKALIM 20-30 TL ödediğiniz yerde bu kadar izzet ve ikram varken, [email protected] Merhaba, “Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınarak başlıyorum” sözlerime.. EMIN BATUR [email protected] 20.000-30.000 TL ödediğiniz yerde oturacak bir sandalye bulamıyorsunuz veya sandalye yeterli değil. Diyeceksiniz ki, ‘’Eskiye göre iyi yönde çok büyük gelişmeler var.’’ Eyvallah! Ona bir itirazım yok. Niyetim ufuk açmak. Çıtayı biraz daha yükseltmek… Şimdi soruyorum: Saray Döner, Ferika Döner, Kaşıbeyaz, Hasır Lokantası vs. semtin en güzel en rahat ulaşılacak yerinde yer tutup hizmet ederken, Tapu dairesinin Dolapdere oto tamircilerinin içinde işi ne? Avcılar Tapu dairesi neden mahalle içinde? Ulaşımı kolay otopark problemi olmayan bir yerde olamaz mı? Neredeyse bütün resmi dairelerin olduğu bir yerde insanlara mahşer kalabalığı yaşatmanın manası nedir? Gaziosmanpaşa Tapu dairesinde müdür yardımcıları avuç içi kadar bir mekânda vatandaşa nasıl hizmet versin? Fiziki mekânlar niye bu kadar kötü? Binaların mimarisi niye bu kadar berbat? BİR MUKAYESE Osmanlının Sultanahmet’te yaptığı tapu dairesine bakın, bir de Başakşehir Tapu dairesine… Şöyle bir mukayese edin. Ulaşım, estetik, binanın kullanımı vs. Detaya girmeden binanın cephesine, vatandaşa hizmet veren salonun ferahlığına, tavan yüksekliğine, merdivenlerinin rahatlığı vs. bir de Başakşehir Tapu dairesinin sadece merdivenlerine bakmak yeterlidir. 100 küsur yıl önce yapılan bu güzel eserin daha tozuna yetişemiyoruz. ELİ CEBİNDE Devleti özel sektör mantığıyla çalıştırmak için rahmetli ÖZAL çok uğraştı ama ömrü vefa ermedi. “Kalemle yazmayı öğretene” hamdederek, “Alemlere Rahmet olarak gönderilene” Salat ederek selamlıyorum hepinizi.. Erbakan hocamız da ‘’Garson Devlet’’ i hedefliyordu. Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu da bu düşüncedeydi. Yazıcıoğlu bir hatırasını şöyle anlatır: ‘’Bir gün yurt dışından birisinin ziyaretime geldiğini söylediler. Adam Avustralya’da çalışıyormuş, yıllık izin için memleketine gelmiş. İçeri girdiğinde ilk dikkatimi çeken şortu oldu. Adam şortla Valilik makamına gelmiş... Yadırgadım ama yurt dışının verdiği serbestliğe yorup fazla üstünde durmadım. Fakat o ne! Adamın üstelik elleri cebinde gayet lakayt bir şekilde huzura girmesin mi?!! İçimden kızdım ama fazla bozuntuya vermeden: •Ayıp değil mi? Dedim. Böyle huzura giriyorsun? Adam gayet pişkin: •Ne varmış halimde? Dedi. •Valinin huzuruna çıkıyorsun ellerin cebinde olur mu? •Olabilir. Siz burada bize hizmet etmek için bulunmuyor musunuz? •Evet. •E ben kendimi rahat hissetmeden size derdimi nasıl anlatırım? Avustralya’da resmi dairelere işimiz düştüğünde bu şekilde görüşüyoruz hiç alınmıyorlar, kendi memleketimde daha rahat olmam icap ettiğini düşünüyorum. Yazıcıoğlu bu olay karşısında duygularını şöyle ifade eder: ‘’Baktım adam doğru söylüyor. Biz bu insanlara hizmet için buradayız. Ve ileri ülkeler bu işi çözmüş. Aslolan vatandaşa kaliteli konforlu hizmettir.’’ Demişti. ÇITAYI YÜKSELTMEK Yazık ki bu günleri göremedi Yazıcıoğlu. O günden bu güne devlet dairelerinde iyiye doğru çok değişiklikler oldu. Bunu dost-düşman herkes hakkını teslim ediyor. Hükumet Başta Hastaneler olmak üzere, Resmi kurumlarda ve birçok alanda hayatımızı kolaylaştırdı. Aynı şekilde Tapu dairelerinde de devrim niteliğinde değişiklikler yaparak, işlerimizin süratle çözülmesini sağlamış bulunmaktadırlar. Sistem tıkır tıkır gayet güzel çalışıyor. Peki, ne istiyoruz? Çıtayı yükseltmek. BSM, Tekvando da şampiyon çıkarttı SARIYER Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleşen Tekvando Anadolu Yıldızlar Şampiyonası’na Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Spor Merkezi’ni temsilen katılan Hande Akyol yüzleri güldürdü. Akyol katıldığı Anadolu yıldızlar Şampiyonası Avrupa yakası 41 kg da bayanlar şampiyonu olarak altın madalyayı Başakşehir’e taşıdı. Aynı turnuvada bayanlar klasmanında en teknik sporcu olarak ikinci madalyayı da kazanan Hande Akyol üç yıldır Bahçeşehir Spor Merkezi’nde hazırlanıyordu. Şampiyon Akyol’un üç yıldır antrenörlüğünü yapan Ramazan Budak 2016 hedeflerinin Milli Takıma girmek olduğu belirtti, “2012 yılından bu yana yaptığımız çalışmaların meyvelerini almaya başladık. Artarak devam eden başarılarımızın bir neticesi de bu turnuva da kazandığımız iki madalya oldu. 2016 yılı için hedefimiz milli takıma girerek Başakşehir’in adını duyurmak, Türkiye’nin bayrağını dalgalandırmaktır.” // İnsanı ve insanın mutluluğunu merkeze alan bir anlayışın hayatımıza hakim olmasına dair umutlarımı, heyecanlarımı paylaşacağım sizlerle… Gelecek nesilleri bu kültüre taşımanın, evrensel değerlerle buluşturmanın ve bu çabanın önündeki engellerle mücadele etmenin kutsal iş olduğuna, önemli olduğuna ilişkin düşüncelerimi yazacağım bu köşeden… Bu topraklarda verilen kavganın, insanı onaran gayretlerin, güçlü referansların, nesli kaybetme tehlikesine karşın çırpınan yüreklerin varlığına dikkat çekeceğim.. “Asımın neslini” yetiştirmek için gecesini gündüzüne katanları misafir edeceğim, verdikleri örnek mücadeleyi anlatacağım zaman zaman… Bizlere ışık tutan, yolumuzu aydınlatan, yarınlarımızı şekillendiren, karakterlerimizi geliştiren, şahsiyetimizi olgunlaştıran, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan ‘Peygamber varislerini’, ‘bilge adamları’ ve ‘önde gidenleri’, toplumu nasıl dönüştürdüklerini, saadet toplumunu oluşturmada ortaya koydukları performansı, insana ve eşyaya bakışlarını, kullandıkları metodolijiyi… “Güneşi, ceketinin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanlarına”, “Durun kalabalıklar! Bu cadde çıkmaz sokak…” nidasıyla, “kollarını makas gibi açarak” haykıranlara da yer vereceğim.. Geleceği elinde tutacak yavrularımız için çıktığımız bu kutlu yürüyüşte birlikte olmak dilek ve duasıyla.. Genç yazarlardan taze hikâyeler BEYLIKDÜZÜ Büyükşehir İlkokulu’nun minik yazarları öğretmenlerinin kılavuzluğunda ilk hikaye kitaplarını çıkardı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sosyal medya üzerinden ulaşarak yaşadıkları olaylar ve hayal dünyalarının zenginliğiyle hazırladıkları kitaplarının basımı için destek isteyen genç yazarlar, “Yazarlığa İlk Adım” isimli kitaplarına kavuştu. Proje karşısında heyecanlandığını belirten İmamoğlu, emeği geçen öğretmenlere, çocuklara, velilere teşekkür ettiğini belirtti. Farklı hikâyelerle devamı çıkacak olan kitabın ilkini 18 yazara tek tek dağıtan İmamoğlu, projenin baş mimarlarından 4-F sınıfının öğretmeni Hüseyin Uçmaz, 4- D sınıfının öğretmeni Turan Şenkul’u ve Okul Müdürü Sefer Ergen’i de tebrik etti. // www.212haber.com İMTİYAZ SAHİBİ Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti. GENEL MÜDÜR Halil Gölve GENEL KOORDİNATÖR Erol Çakır YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Abidin Koçoğlu YAYIN DANIŞMANI Necmettin Çakmak Emre Ustaosmanoğlu Metin Öztürk HUKUK DANIŞMANLARI Av. Adem Yıldırım Av. Ömer Geyik GÖRSEL YÖNETMEN Ümit Atıcı BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304 Başakşehir/İstanbul • Telefon: (0 212) 486 39 36 Web: www.212haber.com • e-mail: [email protected] Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00 Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur. Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir. GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR G Ü N DEM www.212haber.com 01-15 OCAK 2016 ‘Seçim çalışmalarının hakkını en fazla biz verdik’ Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanlığı, 1 Kasım 2015 seçimlerinde sandık başında görev alan müşahitlere teşekkür yemeği verdi. Samimi bir ortamda gerçekleşen programa Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu Üyelerinden Münir Dinler ve Selçuk Baş’ın yanı sıra Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş da katıldı. S HACER TÜRKEL AADET PARTISI Başakşehir İlçe Başkanlığı, 1 Kasım 2015 seçimlerinde sandık başında görev alan müşahitlere teşekkür yemeği verdi. Samimi bir ortamda gerçekleşen ve sunuculuğunu Cihan Gülfidan’ın yaptığı programa Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu üyelerinden Münir Dinler ve Selçuk Baş, Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Başakşehir Saadet Partisi İlçe Başkanı Yusuf Güşen, İlçe Yönetim Kurulu üyeleri, Başakşehir Anadolu Gençlik Derneği mensupları, sandıklarda görev yapan başmüşahitler, mahalle başkanları ve yönetimleriyle beraber çok sayıda partili katıldı. Hayati Otyakmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından, Başakşehir Saadet Partisi mensuplarının haftalık düzenli olarak okuduğu cüzlerin hatim duası yapıldı. Hatim duasında Sarıkamış şehitlerini de anan Otyakmaz, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması, D-8’lerin işbaşına geçip iyiyi ve doğruyu kâinata hâkim kılması, Siyonist zulmünü İslam topraklarından kovabilme güç ve iradesi ve Müslümanların daha şuurlu olmaları için dua etti. ‘ADIL DÜZEN’IN DÜNYAYA HAKIM OLMASI IÇIN ÇALIŞIYORUZ Programda konuşan Başakşehir Saadet Partisi İlçe Başkanı Yusuf Güşen, yaklaşık 7 yıldır Başakşehir sancağını taşıdığını ve bu süreçte teşkilat mensuplarının nice fedakarlığına şahit olduğunu anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadı. Güşen, yalnızca iyinin, doğrunun ve ‘Adil Düzen’in önce Türkiye, daha sonra bütün dünyaya hâkim olması için gece gündüz çalıştıklarını anlattı. Başakşehir’de 1 Kasım seçim çalışmalarının hakkını en fazla Saadet Partisi’nin verdiğini belirten Yusuf Güşen konuşmasına şöyle devam etti: “Biz devletten seçim yardımı alamadığımız için kısıtlı ve mütevazı imkânlarla çalışmak zorundaydık. Arazi çalışmasında küçücük çocukların, ‘Biz sizi diğerlerinden daha fazla seviyoruz; çünkü siz çok dürüstsünüz, yalan söylemiyorsunuz’ diyerek kumbaralarını bize uzattıklarına şahit olduk. Başak Mahallesi’nde yaptığımız bir çalışmada 11 yaşındaki bir kız çocuğu bize aynen şunu söyledi: “Babam akşamları işten geldiğinde haberleri izler ve sürekli, “Saadet Partisi başta olsaydı çok iyi olurdu, maaşımıza yüzde yüz zam alırdık, kimse bir Müslüman’ın burnunu kanatmaya bile cesaret edemezdi, İslam’ı daha iyi yaşardık” deyip duruyor ama oyunu her seçimde AKP’ye veriyor. Ne olur daha fazla çalışın ve 1 numara olun. Eğer 1 numara olmazsanız babam yine zam alamayacak, Suriye'de yine bebekler ölecek.” Çocukların masum kalpleri bunu görürken, büyüklere ne oluyor da gerçekleri göz ardı ediyorlar? Sizler çocuk kalbine hitap eden haklı dava mensuplarısınız. Teşkilat olarak sizlerin de desteğiyle bütün açıklarımızı kapatacağız ve çelikleşeceğiz inşallah.” Güşen ayrıca yakında kongreye gideceklerine ve bir bayrak değişiminin olabileceğine dair sinyaller de verdi. 13 MUSTAFA SABRİ BEŞER [email protected] facebook.com/msbeser twitter.com/msbeser Başörtülü erkekler Bir önceki yazımda şahit olduğum bir enstantaneden bahsetmiştim. Başörtülü bir bayanın “sözde dava ehli” erkeklerle rahat rahat tokalaşmasını dini hassasiyet dili ile bezediğini yazmıştım. Bunun üzerine bir bayan okuyucumdan serzeniş mesajı aldım ve haklı buldum. “Dava konuları neden sadece özellikle başörtülü bayanlar üzerinden tartışılıyor?” Sorusunu sorduğunda dediğim gibi haklı bulduğum bir serzeniş ile karşılaşmış oldum. Ama okuyucumun da dile getirdiği; neden tesettürlü bayanlar değil de neden başörtülü bayanlar! Önce şunu belirtmek gerekir ki dava meselesi ve parçası olma durumu gayret ve çaba gerektirir. Ve emin olalım ki her babayiğidin kaldırabileceği bir hassasiyet değildir. Belki de merkezde kendime bile baktığımda bu onura ve şerefe nail olamadığım da bir gerçektir. Toplum ve örf açısından değerlendirildiğinde ise erkeklerin birincil olarak taşıması öngörülen ve arzulanan durumdur. Ama haddi zatında ise Allah’ın her bir Müslümana yüklediği bir görevdir. ”Şayet Biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirmiş olsaydık; sen, onun Allah’ın haşyetinden baş eğerek parça parça olduğunu görürdün“ 59/HAŞR-21 MEDYA, TOPLUMUN GENEL RITÜELLERIYLE OYNUYOR Programda söz alan Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, medyanın toplumları yönlendirdiğinden bahsederek şunları kaydetti: “Medya sadece insanın günlük yaşamıyla değil, aynı zamanda toplumun genel ritüelleriyle de oynuyor. Her kim, ‘Ben evimde televizyon izlemem, bu nedenle medyadan fazla etkilenmem’ diyorsa yanılıyordur; çünkü o kişi sadece medyayı, televizyondan takip etmeyi bırakmıştır; fakat aynı medyayı komşusundan, arkadaşından veya akrabalarından ister istemez takip ediyordur.” MILLI GAZETE ILK BESMELESINE SAHIP ÇIKIYOR Milli Gazete’nin ilk besmelesine sahip çıkan nadir gazetelerden biri olduğunun altını çizen Kurdaş, “Milli Gazete’nin duruşu, yayın politikası, konjonktürlere, iktidarlara veya hava durumuna göre değişmez. Gazetemizin olaylara bakışından, Erbakan’ca duruşumuzdan dolayı ne Başbakan ne de Cumhurbaşkanı bizi uçağına bir kez olsun çağırmış değil. O uçağa binemedik diye hayıflanmıyoruz ama kurumsal açıdan baktığımızda bu Türkiye’nin bir eksiği diyebiliyoruz. O uçağa binenler genelde ayakta alkışlayanlar olduğuna göre, Sayın Başbakan’ı ve iktidarı ayakta alkışlamadığımızdan belki de. Söz konusu devlet olunca, manavdan karpuz-kavun seçer gibi ‘o gazete gelsin, bu gazete gelmesin’ diye seçmek doğru olmaz. Gazetelerin akreditasyon meselesi çok eskilerde kalmalıydı oysa. Bu zihniyet darbeci zihniyetin uzantısıdır.” şeklinde konuştu. ‘Kadim Kahire’ Bu ayetin muhatabı cinsiyet ayrımı olmaksızın bütün Müslümanlardır. Özellikle son 13-14 yıldır siyasi iktidarın bizlere oluşturduğu geniş imkân ve zeminler neticesinde rehavete kapılmış durumdayız. Sürekli toplum içerisinde olan biz erkekler için olması gereken farzlardan bile uzaklaşmış durumdayız. Özellikle muhafazakâr genç erkeklerimizin kızlı-erkekli münasebetlerde gevşekçe davranışları yozlaşmalara fazlasıyla sebebiyet veriyor. “Batı meyhanelerde vakit geçirdiği zaman İslam alemindeki gençler kütüphanelerde sayfalarla haşır neşirdi. Şimdi Müslüman gençler kahvehaneler ve lüks kafelerde ama batı laboratuvar ve kütüphanelerde.! “ bu sözü çok değerli bir büyüğümden dinlemiştim. Delikanlılık devreye girdiğinde, karanlık yarınların kucağına emanet etmemek için kontrollü ve sabırlı bir şekilde, enerjinin hayırlı ve yararlı işlere yönlendirilmesi gerekir. Tartışma konusu yaptığımız tesettürden uzak ama başörtülü genç kızlardan hiçbir farkımız yok erkekler olarak bunu kabul edelim. Tesettürden uzak, ha başörtülü genç kızlar! ha başörtülü genç erkekler! Ne farkı var ki? Nefsimi merkeze alarak çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; boş meşgaleler, zevk ve eğlence ile masiva hedefe oturtulduğunda kaçan fırsata hayıflanmaktan başka elimizde bir şey kalmaz. Batının zevk düşkünü hayat tarzını yaşayan Müslüman gençliğimiz var kızlı erkekli olarak. Gençleri faydalı meşguliyetle, sanatla, kitapla yoğunlaştırmalı ve gençliğe rehberlik görevini üstlenecek kişiler olmalıdır. Zamanın sunduğu zararlı atmosferden uzak tutabilmek adına eğitici meşguliyetler ile özünü, kulluğunu, davasını daha iyi tanıyabilmesi için zeminler oluşturulmalı. Bakışların geniş ufuklara uzanabileceği şekilde, fıkıh, sosyoloji, siyaset, hukuk, tarih, hadis, mantık ve felsefe ilimlerinin gerekliliği hissettirilerek etüt çalışmaları yapılmalıdır. Bahçetepe Onur, yenilen yüzüyle kapılarını açtı! “ALIŞVERIŞTE Onur Sözü” slogani ile yoluna devam eden Onur, yeni yüzü ve konseptiyle 82.mağazası olan Bahçetepe mağazası 800 m’ alan, 4 kasası, 30 çalışanı, zengin çeşit ürünleriyle Bahçetepe Onur Mağazası, Özen Grup İcra Kurulu Başkanı Cemal Özen, sektörden pek çok firma yöneticisi ve basın mensuplarının katılımı ile gerçekleşen kurdele kesim töreniyle hizmete açıldı. Açılışa özel birbirinden avantajlı kampanya ve fırsatlar sunan Onur, halkın yoğun ilgi gösterdiği Bahçetepe mağazasında; zücaciyeden kozmetik ürünlerine, tekstilden yiyecek ve içeceğe kadar çok geniş bir ürün yelpazesi raflarda yerini aldı. Geniş alışveriş alanı, çok daha fazla işlevsellik kazandırılan reyonları ve estetik iç mekân düzenlemeleriyle Bahçetepe Onur Market göz doldurdu. Müslüman erkek ve kızlarda görüyoruz, bu senenin modası olduğu için giyinen, dinleyen, okuyan, eğlenen ve yaşamını bu tarz üzerine devam ettiren… Müslüman olarak ideallerimizle, eylemlerimizle uygulamalarımız arasında ne kadar benzerlik var?! EĞLENCE VE ALIŞVERIŞ BIR ARADA Bahçetepe Onur, açılış gününe özel hazırladığı ayrıcalıklar yalnızca eğlenceyle sınırlı değildi. Gün içinde mağazaya gelen müşterileri çok özel sürprizler ve hediyeler bekliyordu. Açılış günü için hazırlanan indirimler ve çok avantajlı kampanyalar büyük ilgi gördü. Bahçetepe Onur, o gün tüm müşterilerine hem eğlence hem de alışveriş açısından unutulmayacak bir gün yaşattı.// FOTOĞRAF sanatçısı Ekrem Arslan'ın, Kahire'nin kent ve mimari yapısını tarihsel ve sosyolojik bağlamda ele alan fotoğraflarının yer aldığı "Aidiyet" sergisine Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün katkılarıyla düzenlenen "Aidiyet" sergisi Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlendi. 973 tarihinden 1805 tarihine kadar bir büyük merkez olarak 6 İslam devletine ev sahip- liği yapan Kahire'nin, bu tarihler arasında inşa edilmiş kent ve mimari yapısı, bugün Eski Kahire/ İslami Kahire ya da sergiye isim verdiği şekliyle Kadim Kahire diye adlandırılan bölgesini, tarihsel ve sosyolojik bağlamıyla ele aldı.// Biz müslümanlar için Rabbimizin Kur'an-ı Kerim'de bildirmiş ve emretmiş olduğu kesin hükümler var. Neden bu hükümlerin hem tersini yapıyor hem de kendimize dava sahibi Müslüman diyoruz? Rabbimizin yaşam tarzımız için bizlere söyledikleri ve öğütledikleri var iken, bunun karşısında alternatif olarak bize sunulan siyaset, müzik, diploma, kariyer, konforlu yaşam, moda.. vs gibi birilerinin vadettiği bu din dışı yaşam tarzı ve buna boyun eğerek koşulsuz itaat eden biz başörtülü erkeklere soruyorum... 14 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 Enfeksiyon deyip geçmeyin! Baş ve boyun kanserlerinin görülme sıklığında artış var mı? Varsa artışın nedenleri nelerdir? HPV virüsüne bağlı baş ve boyun kanserlerinde artış olduğu gözlenmektedir. Bunun nedeni ise cinsel alışkanlıklarda meydana gelen değişiklikler olarak düşünülmektedir. İleriki dönemlerde baş ve boyun kanserlerinin adını daha sık duyabiliriz. Doç. Dr. Berrin PEHLIVAN Baş ve Boyun Kanserleri Derneği Kurucu Üyesi, Medical Park Bahçelievler Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Baş ve boyun kanserleri hangi organları kapsıyor? Baş ve boyun bölgesindeki doku ve organlarda görülen kanser türüdür. Ağız boşluğu, ağız tabanı, dil, dudak, boyun, damak, diş eti, yanak, boğaz, geniz, burun ve burun boşluğu, dış kulak yolu, paranazal sinüsler, gırtlak, yutak, tükürük bezleri, tiroid, kulak kepçesinde görülen kanserler baş ve boyun kanserleri grubu içerisinde yer alır. Tükürük bezinden kulak kepçesine kadar her noktaya yerleşebilir. Baş ve boyun kanserlerinin Türkiye’de ve dünyada görülme sıklığı nedir? Baş boyun kanserleri dünyada görülen tüm kanserlerin yüzde 10’unu oluştururken kansere bağlı ölüm nedenleri arasında 6’ıncı sırada yer alıyor. Dünyada yılda yaklaşık 600 bin kişide baş ve boyun kanseri görülüyor. Türkiye’de her yıl 5 bin kişiye baş ve boyun kanseri tanısı konuluyor. Gırtlak kanseri baş ve boyun kanserleri arasında en sık görüleni, yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyor. Gırtlak kanserini ise ağız boşluğu ve geniz kanserleri izliyor. BOĞAZ KANSERLERİNİN YÜZDE 35’İ HPV VİRÜSÜNDEN Hangi nedenler baş ve boyun kanserine yol açar? Baş ve boyun kanserlerinin en önemli risk faktörleri sigara ve alkol kullanımıdır. Erkeklerde günde 3, kadınlarda ise günde 2 bardaktan fazla alkol tüketimi görülme riskini artırıyor. Alkol ve sigaranın birlikte kullanımı ise riski çok ciddi oranlara ulaşmasına neden oluyor. Bir diğer risk faktörü ise cinsel yolla bulaşan HPV virüsüdür. Sigara ve alkolden sonra en sık sebebi HPV virüsüdür. Bu virüs aslında kadın genital kanserlerinin sebebidir, ancak değişen cinsel alışkanlıklar sebebiyle baş ve boyun kanserlerinin de de sebebi haline gelmiştir. Ağız kanserlerinin yüzde 25’inin, boğaz kanserlerinin ise yüzde 35’inin HPV virüsü ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor. Ağız içi hijyenine dikkat edilmemesi, uygun olmayan protez gibi diş etlerini uzun süre tahriş eden etkenler, hijyenik faktörler, endüstriyel ürünler, genetik faktörler diğer önemli etkenler arasındadır. www.212haber.com 10 GÜNDEN FAZLA SÜREN SES KISIKLIĞINI ÖNEMSEYİN Ağızdan tükrük bezlerine, gırtlaktan kulak kepçesine kadar her noktaya yerleşebilen baş ve boyun kanserleriyle dünyada 600 bin kişi mücadele ediyor. Türkiye’de ise her yıl yaklaşık 5 bin kişiye baş ve boyun kanseri tanısı konuyor. Görülme nedenleri arasında sigara, alkol ve HPV virüsü ilk sırayı paylaşıyor. Genital kanserlerde adını duymaya alıştığımız HPV virüsünün özellikle boğaz ve ağız kanserlerinin görülme sıklığının arttığını söyleyen uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda baş ve boyun kanserlerinin adını daha sık duyacağız. Peki, baş ve boyun kanserleri kimleri tehdit ediyor? Belirtileri nelerdir? ERKEKLER 5 KAT DAHA RİSK ALTINDA Baş ve boyun kanserleri risk grupları hangileridir? Kadınlarda mı erkeklerde mi daha sık görülür? Neden? Erkeklerde kadınlardan 4-5 kat daha fazla görülür. Bunun nedeni sigara ve alkol kullanım oranının erkeklerde daha yüksek olması. Baş ve boyun kanserlerinin elli yaş sonrası görülme sıklığı daha fazladır. Kadınlarda ise son yıllarda sigara ve alkol kullanımının artması sebebiyle kadınlar da görülme sıklığı da önceki yıllara göre fazladır. 10 GÜNDEN FAZLA SÜREN ŞİŞLİKLERİ ÖNEMSEYİN Baş ve boyun kanserinin belirtileri nelerdir? Baş boyun kanserleri, kanser tarama programları arasında yer almıyor. Ancak erken evrede belirti vermesi, gözle görülebilir, elle dokunabilir yüzeysel bir alanda oluşması nedeniyle düzenli kontrollerle erken teşhis etmek mümkün. Baş boyun kanserleri genellikle vücutta herhangi bir yere yayılmadan önce boyundaki lenf bezlerine yayılır. Boyunda 2-3 haftadan uzun sürede geçmeyen şişlikler önemsenmeli ve muayene ettirilmedir. Tabi ki tüm şişlikler kanser demek değildir. Boyundaki bezeler enfeksiyonlara bağlı olarak da oluşabildiği için hemen bir kanser varlığını düşündürmese de dikkatli olunmalıdır. Bu şişlikler ağız, gırtlak, guatr, lenf ve kan kanserinin ilk belirtisi olabilir. Böyle şişlikler genellikle ağrısız ve gittikçe büyüme eğilimindedir. Pek çok gırtlak kanseri ses değişimine neden olur. Yine 10 günden uzun ses kısıklığı ya da ses değişimleri ciddiye alınmalı ve bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene edilmelidir. MUSTAFA TEZCAN [email protected] Ödül, ödül mü ceza mı? “Karnede taktir gelirse bilgisayar alacağım.” “Tüm notların 5 olursa akıllı telefonu kaparsın.” “Ödevi bitirince bilgisayar oynayabilirsin.” “ İstanbul’da bir üniversite kazan istediğin arabayı alacağım.” Çocuklarımıza karşı yukarıdaki gibi ifadeler kullandığımız çok olmuştur. Kısa vadeli verim alınıyor, verim alınıyor gözüküyor ama uzun zaman diliminde gerçekten verimli mi ? Biraz bunu konuşalım isterseniz. Verdiğimiz ödül gerçekten ödül mü? Ceza mı ? Küçük yaşta çocukları, tabir yerindeyse, rüşvete mi alıştırıyoruz ? karşılıksız iş yapmaz hale geliyorlar. Anne babasına ‘suyu getiririm ama arkadaşıma girmeme izin verirsen..’ gibi ifadeleri velilerden çok duyuyorum. Küçük yaşta çocukların zihinlerine ve bilinç altlarına ne ekersek zamanla o büyüyüp gelişiyor. Küçük tohumlar fidelere dönüşüyor. Lise yıllarında ise dal vermeye başlıyor. Ağaca dönüşmeden bunları değiştirip yerlerine yeni tohumlar ekmemiz gerekiyor. Maddi ödüller harici ödüllerdir. yani harici kontrol sistemleridir. Özellikle birde para ödülü olursa içsel ilgiyi bitiriyor. bir fincan kahvenin birkaç saatlik enerji vermesi gibi kısa süreli ilgi artışı sağlıyor. Öğrenme araştırma gibi özünde keyif alıcı ve ilginç olan eylemler harici ödüllere bağlandığında iç motivasyonu ve performansı olumsuz etkiliyor. Ödüller birde şartlı olursa ‘’ sunu yaparsan, bunu yaparsan..’ gibi iyice öğrenme motivasyonunu öldürüyor. Ödüller habersiz ve beklenmedik bir anda olunca daha çok işe yarayabiliyor. Ödül söz konusu olduğunda hayatınızın kontrolü sizden çıkmış ve ödüle bağlanmış oluyor. Bu, motivasyon kabınızın dibine bir delik açmak anlamına geliyor. Keyif alarak yaptığınız bir çalışmanın tüm coşkusu o delikten akıp gidiyor. Çünkü ödül kalktığı yada değeri azaldığı taktirde o iş de yapılmıyor. Kişi işten ziyade ödüle odaklandığı için zihni bulanıyor ,düşünceleri karışıyor, yaratıcılık ve üretkenlik azalıyor. İç motivasyon azalıp dış motivasyon ön plana çıkıyor. Uzun süredir devam eden boğaz hassasiyeti, nefes almada veya yutmada güçlük ve yutkunurken ağrı, kilo kaybı, ağız içinde ele gelen kitle, şişlik, dilde ağrı ve yaralar, ağızda kızarıklıkar ve yaralar araştırılmalıdır. Bunun yanı sıra işitme sorunları, kulak ve burun tıkanıklıkları baş boyun kanserlerini düşündüren belirtilerdir. Tüm belirtiler arasında en fazla dikkat edilmesi gereken belirti hangisidir? Baş ve boyun kanserleri belirtileri nedeniyle enfeksiyonlarla karıştırılabilir. O nedenle bu belirtilerin biri ya da bir kaçı görüldüğünde nedenleri araştırılmadır, 1 hafta -10 gün içerisinde geçmeyen inatçı bir enfeksiyon ve nezle durumunda ise mutlaka hekime başvurulmalıdır. Yerleşimleri nedeniyle baş ve boyun kanserlerinin büyük çoğunluğu erken dönemde belirti verir. Baş ve boyun kanserlerinde genetik ve çevresel faktörlerin pay nedir? Prostat ve meme kanserlerinde olduğu kadar baş ve boyun kanserlerinde genetiğin etkisi yoktur. Çevresel faktörler daha etkilidir. Baş ve boyun kanserlerine neden olan çevresel faktörlerden bahseder misiniz? Beslenmenin payı nedir? Çevre kirliliği, dengeli ve yeterli beslenememe, genetiği ile oynanmış gıdalar, çabuk bozulmaması için koruyucu madde kullanılmış besinler bu kanser türlerinin görülmesinde etkilidir. Bunun yanı sıra sürekli güneş ışığına maruz kalmak dudak kanseri riskini arttırır. Özellikle yazın güneşe daha fazla maruz kalıyoruz bu nedenle cildimizi ve dudaklarımızı güneş koruyucu kullanmayı ihmal etmemek gerekiyor. Denizde iki tür gemi vardır. Yelkenliler ve motorlular; yelkenliler ilerleyebilmek için rüzgara ihtiyaç duyar. Rüzgar yoksa yol alamaz. Motorlular ise hiçbir dış güce ihtiyaç duymadan yol alır. Önemli olan yol almak ve ilerlemektir. Çocuklarımızın zihinlerine onların kendileri ve gelecekleriyle ilgili yerleştirilecek ulvi bir hedef onları geleceğe götürecektir. G Ü N DEM www.212haber.com 01-15 OCAK 2016 15 ‘Hendekleri kültür ve medeniyetle kapatacağız’ Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi 12. Olağan Kongresi yapıldı. Oyların tamamını alarak TYB İstanbul Şube Başkanlığına seçilen Mahmut Bıyıklı, “Diyarbakır’ın Sur ilçesinden bizi bir genç çağırdığında gerekirse o hendeklerin üzerinde konuşmak üzere gideceğiz.” diye konuştu. T ÜRKIYE YAZARLAR Birliği İstanbul Şubesi 12. Olağan Kongresi yapıldı. TYB’nin Kızlarağası Medreresinde gerçekleşen kongrede, oyların tamamını alarak TYB İstanbul Şube Başkanlığına seçilen Mahmut Bıyıklı, yaptığı konuşmada sivil toplumun önemine değinerek, “Türkiye Yazarlar Birliği, sivil toplum nezdinde özgün bir yerde duruyor. Bizim tek derdimiz kültür ve medeniyettir” dedi. Yeni dönemde özgün projeler ortaya koymaya devam edeceklerini kaydeden Mahmut Bıyıklı, şöyle konuştu: “Diyarbakır’ın Sur ilçesinden bizi bir genç çağırdığında gerekirse o hendeklerin üzerinde konuşmak üzere gideceğiz. Gidiyoruz da. Siirt’te patlamaların arasında bunu yaptık. O hendekler neden açıldı? O hendekler, biz oraya kültürle, medeniyetle girmediğimiz için açıldı. Biz kültür ve medeniyetle o hendekleri kapatacağız.” Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi 12. Olağan Genel Kurul Yönetim Kurulu üyeliklerine Mahmut Bıyıklı, Hüseyin Akın, Bünyamin Yılmaz, Mustafa Canbey, İsmail Halis, Demirhan Kadıoğlu, Muzaffer Doğan, Beyhan Demirci ve Davut Akgül seçildi. TYB’nin 12.Genel Kurulunda yedek üyeliklere şu isimler seçildi: Ali Sözer, Hüseyin Yahya Şekerci, Cengizhan Orakçı, Şeref Akbaba,Gülşen Koçak, Selvigül Şahin, Şakir Kurtulmuş, Abdülhamit Güler, Hasibe Çerko. Talebe birliği hareketi dizi oluyor ESENLER Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Sinema Söyleşileri"nin konuğu Yönetmen Mesut Uçakan oldu. Esenler Belediyesi Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen programa çok sayıda sinemasever katıldı. Yönetmen Mesut Uçakan, "Milli Türk Talebe Birliği gençlerinin kendi inancı ve kendi medeniyetini nasıl koruduğunun dizisini çekeceğiz" dedi. Kendi dönemleri içerisinde çok önemli filmler çektiklerini ifade eden Yönetmen Mesut Uçakan, "1995 yılında çektiğimiz 'Ölümsüz Karanfiller' filmi, Türk sinemasında ilk kez faili meçhul cinayetleri ele alan İLK KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUTLARI SAHİPLERİNİ BULDU ‘Rahmetli babam yeni evimi göremedi’ BAĞCILAR Belediyesi’nin emin adımlarla yürüttüğü Kentsel Dönüşüm kapsamında Güneşli Mahallesi 8. Sokak’ta Şehr-i İstanbul Projesi kapsamında inşa edilen 99 konutun tapusu sahiplerine verildi. Bağcılar Güneşli Mahallesi’nde 2 Ekim 2014 tarihinde yıkımı gerçekleştirilen 14 ayrı bina ile 52 bağımsız birimin yerine depreme dayanıklı, otoparklı ve asansörlü konutlar inşa edildi. Teslim tarihinden üç ay önce tamamlanan 99 konutun tapusunun teslim töreninde bir konuşma yapan İlçe Kaymakamı Erdal Çakır, kentsel dönüşümün sosyal yaşanabilir çevre ve fiziki sağlamlık gibi iki ayağı olduğunu belirtti. Çakır,“İstanbul, Marmara fay hattının yakınında olan bir şehir. Binaların fiziki sağlamlığı öne çıkıyor. Projeye katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.” dedi. BİNALARI YORGUN OLAN HEMŞEHRİLERİM PROJEMİZE KATILSIN Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da ilçede kentsel dönüşümün Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki 6306 Sayılı Kanun’un çıkmasıyla birlikte hız kazandığını belirterek, “Güvenli adımlarla yürüyen proje depreme dayanıksız konutların yıkımı ve daha sağlam, otoparklı ve bahçeli yaşam alanlarının inşa edilmesiyle devam ediyor.” dedi. Güneşli Mahallesi 8. Sokak’ta yıktıkları binaların yerine asansörlü, otoparklı, bahçeli ve depreme dayanıklı konutlar inşa ettiklerini belirten Çağırıcı, “Binaları eski ve yorgun olan hemşehrilerimin bu projeye katılmalarını istiyoruz.” diye konuştu. Projenin güzel bir kentsel dönüşüm örneğine vesile olduğunu belirten AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk ise “Bu proje güzel modellere de öncülük yapmış oluyor.” dedi. // Eğitim Bir-Sen hizmet bürosu açıldı EĞITIM-BIR-SEN ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İstanbul 1 Nolu Şube Başakşehir İlçe Temsilciliği’nin hizmet bürosunun açılışını yaparak, işyeri temsilcileriyle bir araya geldi. İlçe Temsilcisi Tuncay İncebacak, Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın’ın da hazır bulunduğu yemekli toplantıda, sendikal çalışmalar ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yalçın, katılımcıların sorularını yanıtladı, istişarelerde bulundu. // bir filmdi. Uğur Mumcu'nun ölümünü kimsenin ele alamadığı dönemde biz ele aldık. Yine ondan önce de 'Kelebekler Sonsuz Uçar' filmiyle istiklâl mahkemelerini konu alan, başörtüsü dramını ilk ve son defa 'Yalnız Değilsiniz' ve 'Sonsuza Yürümek' filmleriyle ele aldık, korkusuz laflar ettik. Bizden sonra kimse bu konuda film yapmadı. Bütün bu çektiğimiz filmlerden hala dualar alıyorum" diye konuştu. Milli Türk Talebe Birliği'nin kültürel, siyasal ve sanatsal başkaldırı hareketini dizi çekeceklerini belirten Yönetmen Uçakan, "O dönemin gençlerinin kendi inancı ve kendi medeniyetini nasıl koruduğuna dair dizi çekeceğiz. O dönemde çok cesurca çıkışlar yapılmıştı. Hatta ana sloganlardan bir tanesi de 'Kör dünyanın göbeğine hak yol İslâm yazacağız' idi. Bu dönemi TRT'ye bir dizi hazırlamak için çalışmalar yapıyoruz. Dua edin başaralım. O dönemin yoğun atmosferini anlatabildiğimiz kadarıyla anlatacağız" dedi. // 16 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com Imam Hatipler İslami İlimler Olimpiyatı’yla zincirlerini kırıyor 28 Şubat post-modern darbe sürecinde kapatılmasının ardından 2012 yılında yeniden açılan İmam Hatip Ortaokulları, İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nda biraraya geliyor. 161 İmam Hatip Ortaokulu’ndan 25 bin öğrenciyi buluşturacak İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nın protokol imza töreni Gaziosmanpaşa’da yapıldı. T ÜRKIYE’DE özellikle 28 Şubat post modern darbe sürecinde zorla başörtüleri açtırılan, üniversiteye gitmelerinin engellenmesi için katsayı engeli çıkarılan İmam Hatip’ler için yeni bir dönem başlıyor. Gaziosmanpaşa Belediyesi, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Şefkat Okulları’nca ortaklaşa düzenlenen İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nın imza töreni bugün Gaziosmanpaşa’da yapıldı. Gaziosmanpaşa Belediyesi Kültür Merkezi’nde yapılan törene Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Gaziosmanpaşa Kaymakamı Yaşar Karadeniz, Önder Onursal Başkanı İbrahim Solmaz, Şefkat Okulları’nın yöneticileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. ‘BU ÜLKENİN LOKOMOTİFİ İMAM HATİPLER OLMUŞTUR’ İstanbul’daki 161 İmam Hatip Ortaokulu’ndan 25 bin öğrencinin bilgileri sınanacağı organizasyonun imza töreni öncesi bir ney ve kanun taksimi gerçekleştirildi. Programda ilk sözü alan ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim Solmaz, sözlerine “İmam Hatipler varsa bu ülkede iyi şeyler oluyordur” diyerek başladı. Türkiye’de bundan 10 yıl önce 23 tane İmam Hatip varken bugün bu sayının 370’ye çıktığını ve yaklaşık 300 bin öğrenciye ulaşıldığını belirten Solmaz, “Bir millet varsa değerleriyle vardır. Bizim değerlerimiz de İslami ilimlerdir. Bu ülkede birtakım eller yıllarca İslami ilimlerin öğrenilmesinin önüne geçmek isteyenler muhaddis, fakih yetiştirmemize engel oldular. Bu ülkenin lokomotifi daima İmam Hatipler olmuştur” diye konuştu. İSTANBUL İSLAMİ İLİMLER OLİMPİYATI’NDA ÖĞRENCİLERİ GÜZEL HEDİYELER BEKLİYOR ‘28 ŞUBAT’TA KAPATILAN İMAM HATİP ORTAOKULLARI BU YIL İLK MEZUNLARINI VERECEK’ ‘Satrançla gençlerimize ulaştık’ SATRANÇ meraklılarını bir araya getiren 5. Gençler Satranç Turnuvası bu sene Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. 10-1418-25 yaş kategorilerinde düzenlenen turnuva renkli görüntülere sahne oldu. Öğrenciler turnuva öncesi kayıtlarını yaptırarak yarışmaya dahil oldu. Eleme usulü ile kazananın bir üst kategoriye geçtiği yarışma iki gün devam edecek. İkinci günün sonunda dereceye girmeye hak kazanan yarışmacılar ise madalya ve ödüllerini düzenlenecek olan bir programda alacak. Yarışmaya katılan her öğrenciye Başakşehir Belediyesi tarafından hediye seti verildi. Yarışmada dereceye giren öğrencilere ise madalyanın yanı sıra ayakkabı, kırtasiye ürünleri, hediye çekleri de takdim edilecek. 5 Mevsim Derneği Başkanı Muhittin Küçük, turnuvanın amacını şu sözlerle dile getirdi, “On sene önce satranç turnuvası düzenliyorduk. Bu sene turnuvamız beşinci yılına girdi. İlgi çok büyük. Bu seneki turnuvayı 5 Mevsim Derneği bünyesinde kurulan Gençlik Satranç Komisyonuna üye gençler organize etti. Bu gençler önceki senelerde turnuvaya katılan öğrencilerdir. Biz satranç turnuvası düzenleyerek gençlere ulaştık. Yani gençlerle bir araya gelmemizi satranç sağladı. Spor çocukların ve gençliğin dilidir. Satranç akıl sporudur. Gençlerimizi satranç ile bir araya getiriyoruz ve kaynaşmalarını sağlıyoruz. Önümüzdeki sene katılımcı sayısının binin üzerinde katılım sağlamayı hedefliyoruz.”// ‘BU ÜLKENİN YOLUNU KESMEK İSTEYENLER İMAM HATİPLER ÜZERİNDEN HESAP YAPTI’ Tarihe not düşecek bir protokol imza töreninde bulunduklarını belirten Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ise “Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı büyük değişime İmam Hatip okulları da hem nicelik hem de nitelik olarak katılıyor. 28 Şubat sürecinde İmam Hatip liselerinde başörtülü öğrencilerin başlarının açıldığı günlerden bugünlere geldik. O dönemde kapatılan İmam Hatip ortaokulları bu yıl yeniden ilk mezunlarını verecek. Bir dönem önleri kesilmek için her şeyin yapıldığı İmam Hatipler’den bugün öğretmen, doktor, mühendis, Belediye Başkanı, Başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı çıkıyor. Bu da 28 Şubatçılara kapak olsun” dedi. Hayırlı bir iş için biraraya geldiklerini söyleyerek konuşmasına başlayan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, “İmam Hatiplilik bu ülkede tarihinden ve değerlerinden koparılmış bir neslin kendini bulma yoludur. Bu ülkenin yolunu kesmek isteyenler İmam Hatipler üzerinden hesap yaptılar. 28 Şubat bin yıl sürecek diyenler bugüne gelineceğini bilmiyordu. Biz de bilmiyorduk. Bu bize Allah’ın bir lütfudur” dedi. Diğer okullarla İmam Hatipler arasında bir fark görmediklerinin altını çizen Yıldız, “Bu etkinlik bize bir feedback sağlasın istiyoruz. Biz öğrencilerimizi eğlenceli bir organizasyonla biraraya getirirken, aslında okullarımızı ve kendimizi değerlendirmiş oluyoruz. Bu organizasyonun sonucunda okullarımızın eksikliklerini gidermek istiyoruz” diye konuştu. Yıldız sözlerini bu olimpiyatların tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde yapılması temennisiyle tamamladı. İstanbul İslami İlimler Olimpiyatı’nın öğrencilerin bilgi düzeyini ölçmenin yanı sıra toplum içinde İslami konularda daha etkin bir birikime sahip olmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Öğrencilerin TEOG sınavlarının yanında İslami İlimlere de ilgisini ve meslek derslerine olan ilgiyi artırmayı hedefleyen Olimpiyatlar’ın ahlaki eğitime de katkı sunacağı belirtiliyor. İmam Hatip ortaokullarında okutulan meslek derslerini (Kur’an-ı Kerim, Arapça, Temel Dini Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Hz. Muhammed’in Hayatı) içeren bilgi sorularından oluşan ve Mayıs ayı içinde yapılan iki basamaklı bir sınavla en başarılı öğrencilerin tespit edileceği Olimpiyatların sonunda dereceye girecek öğrenciler ödüllendirilecek. Yarışama sonunda başarılı olan öğrenciler, okulları ve danışman öğretmenleri de Mayıs ayında gerçekleştirilecek bir törenle ödüllendirilecek. Beylikdüzü’nde Erzincan’a eğitim desteği SOSYAL MEDYA üzerinden gelen talepleri değerlendiren Beylikdüzü Belediyesi, Erzincan’da bir okulun ihtiyaçları olduğunu tespit etti. Eğitime her zaman sonuna kadar destek veren Beylikdüzü Belediyesi Erzincan’a gönderdiği ekiple ihtiyaçları yerinde tespit etti. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla Erzincan’a giden Belediye ekipleri ve Meclis Üyeleri okulun bilgisayardan oyuncağa kadar birçok ihtiyacını giderdi. Yardımların devam edeceği okula, öğretmenler odası için koltuk takımı ve öğren- cilere forma desteği de verilecek. Atatürk İlköğretim Okulu’na 3 adet masa üstü bilgisayar, 2 adet projeksiyon, 3 adet yazıcı toneri, 10 koli A4 fotokopi kağıdı ve çocuklar için oyuncaklar teslim edildi. Bunların yanı sıra öğretmenler odasına koltuk takımı, öğrenciler için forma, 7 adet yazıcı toneri, 10 adet futbol topu, 5 adet basketbol topu ve 5 adet voleybol topu ise en yakın zamanda okula iletilecek. Yapılan görüşmede Erzincan Valisi Süleyman Kahraman, okulun ihtiyaçlarının giderilmesinden kaynaklı oldukça memnun olduklarını ve ilçenin bir okula daha ihtiyacı olduğunu belirtti. Vali Kahraman, “Beylikdüzü Belediyesi örnek bir belediye ve özellikle bu duyarlı davranış nedeniyle Belediye Başkanı’na çok teşekkür ediyoruz” dedi. // Elektrik kesintilerine teferruatlıCaddesi, önlem… Turkuaz Sokak, VATANDAŞLARIN bilhassa kış aylarında yaşadığı elektrik kesintileri dert olmaktan çıkacak. Bu handikabı BEDAŞ ile yürüttüğü yoğun çalışmalar sonucu çözen Beylikdüzü Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü; Yavuz Sultan Selim Bulvarı, Atatürk Bulvarı, Cengiz Topel Durağı, İnönü Caddesi, Mustafa Kurdoğlu Caddesi, Belediye Caddesi, Sanayi Hürriyet Bulvarı, Ziya Gökalp ve Turkuaz Sokak gibi belirlenen yerleri ana trafo merkezleri olarak karla mücadele haritasında işaretledi. Bu bölgelere elektrik veren Beylikdüzü ve Esenyurt’taki ana dağıtım trafolarının olduğu cadde ve sokaklarda titiz bir çalışma yürütülecek ve olası yağış durumunda yollar açık tutulacak. Hazreti Ayşe İlim ve Hizmet Derneği açıldı HAZRETI AYŞE İlim ve Hizmet Derneği, Mahmud Efendi’nin bacanağı Muhammed Keskin ve vekillerinden olan Mustafa Ekin hocaefendinin katılımıyla Başakşehirlilerin hizmetine açıldı. Hazreti Ayşe İlim ve Hizmet Derneği’nin amacı; insanlara ehl-i sünnet vel cemaat itikadını anlatmak ve Kur’an yolunda seferber olmak. Dernekte hafta içi her gün saat 11.00-13.00 arası bayanlara özel Kur’an-ı Kerim dersleri, haftanın iki günü pratik Arapça dersleri ve Cuma günleri yine bayanlara özel fıkıh dersleri veriliyor. Salı- Çarşamba- Perşembe günleri ise ilk ve orta öğretime giden çocuklar için saat 18.30-21.00 arası Kur’an-ı Kerim (talim ve tecvid) sure ezberleri, temel dini bilgiler ve sosyal etkinler olacak. Yetişkinler için Salı-Perşembe günleri saat 21.00-23.00 arası Kur’an-ı Kerim (tecvid talim) sure ezberleri ve ilmihal dersleri veriliyor. Ayrıca hafta sonu erkeklere pratik Arapça dersleri de verilecek. Öte yandan her Pazartesi Gönül Sohbetleri olacak. Derneğin faaliyetlerine katılmak isteyenler dilerse bizzat derneğe gelerek dilerse telefonla kayıt yaptırabilirler. İrtibat Tel: 0850 550 55 55 - 0539 700 69 02 - 0546 287 01 57 Adres: Başakşehir 5. Etap Başak Mah. Yeşilvadi Cad. Metro Rezidans AVM No: 36.// G Ü N DEM www.212haber.com 17-25 ARALIK DARBESI MERCEK ALTINA ALINDI B 01-15 OCAK 2016 17 Arşivi ele geçirilmemiş bir örgüt ne kadar ele geçirilmiştir? Türkiye’yi türbülansa sokmak isteyen 17-25 Aralıkö darbe girişimi Başakşehir söyleşilerinde mercek altına alındı. Yazar Ferhat Ünlü, “Sayın Cumhurbaşkanının siyasal iradesi olmasaydı bu yapılanmanın sonucu bu şekilde sona ermezdi. Türkiye, PKK’yı DHKP-C, Hizbullah ile de mücadele etti ama bilgi örgütü olan yapı ile hiç karşılaşmamıştı. Mücadeleyi bilgi ile yönetmek gerekiyor, arşiv meselesine odaklanmak gerekiyor. Henüz bu yapılanmanın arşivi ele geçirilememiştir.” AŞAKŞEHIR Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşi programına Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir katıldı. Başakşehirlilerin salonun tamamını doldurduğu söyleşide darbe girişimi ‘17-25 Aralık Millete Operasyon, Paralel İhanet’ başlığı altında incelendi. Programın açılış konuşmasını Yazar Ferhat Ünlü gerçekleştirdi. Ünlü konuşmasında şunları kaydetti, “Sayın Cumhurbaşkanının siyasal iradesi olmasaydı bu yapılanmanın sonucu bu şekilde sona ermezdi. Ecevit başta olmak üzere sağ liderlerde bu yapılanmayla içli dışlı oldu, liderler örgüte göz yumdu. Evren döneminde bile bu yapılanmaya Ferhat Ünlü yol verildi. Milletin bu yapıyı anlaması çok zaman aldı. Çünkü postmodern bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yapı Türkiye Cumhuriyeti’nin mücadele etmediği bir genetik yapıya sahipti. Türkiye PKK’yı DHKP-C, Hizbullah ile de mücadele etti ama bilgi örgütü olan yapı ile hiç karşılaşmamıştı. Mücadeleyi bilgi ile yönetmek gerekiyor, arşiv meselesine odaklanmak gerekiyor. Arşivi ele geçirilmemiş bir örgüt ne kadar ele geçirilmiştir? Bunu sorgulamak gerekiyor. Henüz bu yapılanmanın arşivi ele geçirilememiştir.” ‘TÜRK TARIHINDE BÖYLE BIR IHANET GÖRÜLMEMIŞTIR’ Bu tür konuşmaların bir Müslüman olarak kendisini sevindiren konuşmalar olmadığını belirten Yazar Latif Erdoğan, senelerce gerçekleri bilmesine rağmen Müslümanlar arasında herhangi bir tefrikaya sebebiyet verilmesin diye sustuğunu dile getirdi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü, “17 Aralık olayları olduğunda iki ay sustum. Gülen’i bu işin dışında kabul ediyordum. Gülen bir tutsaktır, bu olaylardan haberi yoktur, yapılanların arkasında olmadığını açıklar diye bekledim. Fakat tam aksine bir cevap geldi. Biz de o zaman hakikatleri anlatmak gerektiğine inandık. Bugün bu yapı ile yapılacak mücadele Allah (C.C) için yapılacak mücadeleden farksızdır. Dönüşü olmayan bir kavgadır. Cemaat çoğaldı, cemiyet oldu. Cemaate artık milletleşmemiş lazım, dedim. Gülen konuşmasında biz bir cemaatiz, cemaat olarak kalacağız, dedi. Gülen ABD’ye gittikten sonra dış güçler tarafından kuşatıldığını gördüm. Çünkü değerler değişmeye başladı. Cemaat önce AK Partiye karşı geldi, kendimiz parti kuramadık bari bu parti ile yürüyelim dendi. Birileri Gülen’e artık iktidara gelme vaktinin geldiğini telkin etti ve halife olmaya kodlandı. Fakat bahaneleri yoktu, işte o zaman dershane olayları patlat verdi. Buna rağmen R. Tayyip Erdoğan tedbirli hareket etti. Gülen ise ilmek ilmek ördüğümüz kaftanı gelin siz giyin mi diyeceğiz, dedi. Türk tarihinde böyle organize, böyle çaplı bir ihanet, bir darbe girişimi görülmemiştir. Gülen darbe hareketini üç beş sene önce yapsaydı, gerçekleşirdi. Allah’tan ki ölü doğum oldu. Bu rabbimizin bir ihsanıdır.” ‘SADECE UÇAK BILETI KALMIŞTI’ Paralel yapının operasyonel yapısını anlatan Gazeteci Yıldıray Oğur ise, “Dünya tarihinde böyle bir darbe örneği yoktur. Devlette kadro bulmuş, istihbaratta bu kadar ilerlemiş, tabanı olmuş, hatta sonuca bu kadar yaklaşmış bir yapılanma yoktur. Sonuca o kadar yaklaşmışlardı ki sadece uçak bileti kalmıştı. Türkiye çok büyük bir badire atlattı ve çoğumuz bunu çok geç fark ettik. Operasyonel yapısı kaybolmuş olsa da bu yapılanmanın tamamen bittiğini düşünmüyorum. Dünya’da ki insanlara bunu anlatmak çok zor bunun bir komplo teorisi olduğunu düşünüyorlar. Uluslararası bir aklın bunu kurduğunu söylüyor ve gerisi ile ilgilenmiyoruz. Bu çok riskli bir şeydir. Kırk yıl boyunca anlık istihbarat alan büyük bir sistemden bahsediyoruz. Türkiye’de Osmanlıdan sonra devlet Müslümanların malı olmaktan çıkıyor. Devleti geri alma hissi dünyadaki tüm Müslümanlarda hakim olmaya başlıyor. Cemaatin önünü açmak bu tarihsel geçişten kaynaklanıyor. Fakat burada kaçırılan şey Cemaatin iktidar projesi olduğudur. Fakat bundan cemaatin çoğunluğunun haberi yoktu. Tehlike hala devam ediyor. Türkiye’nin şansı böyle bir yapı ile AK Parti’nin karşı koymasıdır. Ak Parti Cemaatle mücadele ederek sadece demokrasiyi değil aynı zamanda laikliği kurtarmıştır” dedi. Yıldıray Uğur Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür ederek, çiçek takdim etti. Başkan Yardımcısı Dikbaş yaptığı selamlama konuşmasında, “Bürokraside yerleşme sürecini tamamlayan paralel yapı siyaseti de dizayn etmeye çalıştı. CHP yapı ile alakalı muhalefet yürütüyordu. Deniz Baykal Genel Başkanlıktan ayrıldığından beri hiçbir CHP’li bu yapılanma ile ilgili bir söz söylemedi, söyleyenler ayrıldı. MHP’de dokuz tane Genel Başkan Yardımcısı istifa ettirildi, alt yapı dizayn ‘PARALEL YAPI SIYASETI DE DIZAYN ETMEYE ÇALIŞTI’ edildi. O günden beri hiçbir MHP’li bunlarla ilgili bir şey söyleyemedi. Aynı yöntemle AK Parti dizayn edilmeye çalışıldı. Fakat 17 Aralıkta Tayyip Erdoğan’ın iradesine takıldılar. 17 Aralıkta Tayyip Erdoğan’ı çözüm sürecinden dolayı vatan haini dediler, İrancıdır dediler, tutturamadılar. İtibarsızlaştırmak için hırsızdır, dediler, tutturamadılar. Şimdide Kâbe’nin örtüsünü tutup beddua ediyorlar. Bunlar gerçekten de bürokrasi içerisine yerleşmiş bir kişi kırk yıl burada kalabilir. Bu nedenle bu yapılanma çok tehlikelidir" dedi. Genç tasarımcılara ödülleri verildi TÜRKIYE Mobilya Sanayicileri Derneği’nin (MOSDER) tasarım vizyonuyla düzenlediği ve bu yıl 11.’si gerçekleştirilen Ulusal Ev Mobilyaları Tasarım Yarışması sonuçları, 2Yapı-Endüstri Merkezi (YEM)’nde düzenlenen ödül töreniyle açıklandı. Üniversitelerin ilgili bölümlerinde eğitim gören öğrencilerin başvurduğu yarışmada; oturmadinlenme, depolama-koruma-düzenleme, tamamlayıcı mobilya ve aksesuar, genç odası, uyuma ve engelliler için ev mobilyası kategorilerinde verilen ödüller sahiplerini buldu. Jüri değerlendirmesi sonucu yarışmaya katılan 255 projeden 18’i finale kalmaya hak kazanırken, toplam 54 proje başvuruyla en çok başvurunun geldiği Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi de ayrıca 10 bin TL ile ödüllendirildi. Ödül töreninde MASKO Başkanı Selahattin Erdoğan’da Genç Odası Kategori Tasarım Ödüllerini verdi. // 18 G Ü N DEM 01-15 OCAK 2016 www.212haber.com 1.Etap sitesi güven tazeledi! S ITE MÜDÜRÜ Nusret Tezcan’ın açılış konuşması ile başlayan Toplu Yapı Temsilciler Kurulu 2016 Yılı Bütçe Toplantısı’nda yeni yapım işleri ve genel işlere dair slayt gösterili sunum Site Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Erkan Ataman tarafından yapıldı. Sunumu Yönetim Kurulu Muhasip üyesi Yüksel Yağmur tarafından yapılan 2015 tahmini-fiili bütçesinin ibra edilmesinin ardından 2016 yılı bütçesi görüşülüp itirazlar değerlendirilip, ilgili sorular cevaplandırılarak Temsilciler Kurulunun oylaması neticesinde 2016 yılı bütçesi ve diğer gündem maddelerinin tamamı başarıyla onaylandı. Bütçe ve diğer gündem maddelerinin tamamının onay almasının yanısıra yönetim kurulu da temsilciler kurulu tarafından güven tazelemiş oldu. YAPIM İŞLERİ TAMAMLANDI! Yeni yapım işleri için karar veren blokların hayati önem arzeden işleri tamamlandı. 49 bloğun ısı sistemi, 59 bloğun ortak alan temiz su tesisatları,40 bloğun elektrik sayaç panoları yenilendi. Bu bloklar (1)hem toplu yapım sebebiyle uygun fiyat teklifinden istifade ettiler, (2)hem sözleşme sonrasında artan döviz kur farkından etkilenmediler,(3) hem de iş süreci esnasında öngörülemeyen malzemeler ve işçilikler için sözleşme gereği ek ödeme yapmayarak kazançlı çıktılar. gelirleri, aidatların aylık takriben 10 TL. daha az olmasını sağlıyor! Doğal olarak, site ve blok ortak alan projelerinin yapımı “proje bazlı yenileme işleri” ek bütçe (aidat dışı ödeme) ile gerçekleşir. Dolayısıyla, site ve blok ortak alan büyük hacimli yapım işleri aidatla yapılamaz!” diyor YOĞUN İSTEK! Yeni yapım işleri için karar alamayan blokların kat maliklerinden “yenileme süreci esnasında” gelen “Biz de karar alarak, yenilenelim” talepleri 2016 yılında da yoğun şekilde sürerse site yönetimince önümüzdeki bahar ayında değerlendirilerek çözüm sunulacak. Ancak,fiyatlar aynı olmayacak! ➤ Site Yönetimi Hangi Hizmetleri Verir? PARATONERLER YENILENDI İşlevselliği sona ermiş 14 adet radyoaktif paratoner sökülerek, yerine 20 adet aktif paratoner tesis edildi. ÇATILAR CHECK UP’TAN GEÇTI Tüm blokların çatı üstlerindeki mevsimsel etkilenmeler yağmur,fırtına,kar sebebiyle aşınan ve onarılması gereken yerleri temizlendi bakımları yapıldı! Düzenli olarak her yıl bu bakım yapılacak! En Riskli Yağmur Suyu Hattı Çalışması Tamamlandı D12-D17 bölgesindeki aşırı yağmurlara karşı riski ortadan kaldıran meşakkatli dış ve iç hat yağmur suyu hat çalışması tamamlandı. RISKLI DIĞER BLOKLARIN ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI. ➤ Aidatlar Nereye Gidiyor? Site Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Ataman, “ Bize bazen soruyorlar. Bu yapım işlerini aidat bütçesinden yaptırın, nereye gidiyor bu aidatlar?diye. Biz ticari iktisadi bir kurum kuruluş değil, hizmet kurumuyuz. Aidatın, %60’ını personel,% 18’ini ortak alan su ve elektrik, geri kalan az miktarı da peyzaj, genel bakım onarım, temizlik malzemeleri gideri oluşturuyor! Reklam, "lojmanlarda personel dışında oturanların aidatları" ve gecikme cezası Site Müdürü Nusret Tezcan, “ Ortak yaşam alanlarındaki teknik arızaların çoğunluğu daha sakinlerce fark edilmeden onarılıyor. Blok içleri ve etrafları, ana yolların temizliği, (Cumartesi günü hariç) günlük çöp alımları, yeşil alanların bakımları adeta sessizce gerçekleşir. Bu işler o kadar olağandır ki hizmetin önemi ancak ilgili blok görevlisinin ve teknik personelin aniden hastalanması ya da haftalık tatili esnasında kısa bir süreliğine fark edilir. Güvenlik Biriminin 'Gün içindeki gerekli müdahaleleri” yle dilenci ve yardım toplama maksatlı siteye sızan her ay ortalama 30-40 kişiye müdahele etmeleriyle, kapıları açık unutulan araç sahiplerine haber vermeleriyle, gürültü yapan, yüksek sesle müzik dinleyen sakinleri uyarmalarıyla,bloklara ilan, afiş, broşür dağıtmak için izinsiz giren onlarca kişiye müdahele etmeleriyle,çeşitli nedenlerle tartışan, kavga eden site sakinlerini yatıştırmalarıyla,şüpheli kişileri takip ederek site dışına çıkarmalarıyla,taşınmaları takip etmeleriyle site yaşanırlık kalitesini koruyor!” diyerek “herkesi memnun etmenin zorluğuna ve imkansızlığına vurgu yapıyor. Kariyer sahibi İHL’liler öğrencilerle buluştu Başakşehir İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHADER)’nin projelendirdiği Kariyer Buluşmaları devam ediyor. BİHADER, bu projeyle İmam Hatip mezunu olup alanında başarılı olmuş kariyer sahibi isimleri öğrencilerle buluşturmayı hedefliyor. İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Demirci ve Şair Recep Garip’in katılımlarıyla gerçekleşen Kariyer Buluşmaları, sezon sonuna kadar Türkiye’ye yön veren başarılı isimlerle devam edecek. BAŞAKŞEHIR İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği (BİHADER)’nin projelendirdiği Kariyer Buluşmaları devam ediyor. BİHADER, bu projeyle İmam Hatip mezunu olup alanında başarılı olmuş kariyer sahibi isimleri öğrencilerle buluşturmayı hedefliyor. ÖNDER eski Genel Başkanı Hüseyin Korkut, TRT spikeri Betül S. Bozdoğan, Anadolu Ajansı İstanbul İdari İşler Müdürü Sabri Çelebioğlu, YBU İslami BİHADER Başkanı Kamber Çal, “İmam Hatipli öğrencilere eğer gayretli, mücadeleci, çalışkan olurlarsa, belediye başkanı, öğretim görevlisi, genel müdür, işadamı, gazeteci ve yazar olabilirsiniz demeye; bu ülke bizim, biz yönetmeliyiz ve gelecek sizlerde, aman iyi çalışın mesajını iletmeye çalışıyoruz.” dedi.// Somalı çocukların kararan düşleri renklendi GENÇ YERYÜZÜ Doktorları’nın düzenlediği Gün Şeker Pembesi Kitap projesinin ikinci adımı Manisa Soma’da gerçekleştirildi. Yaşanan maden kazasında yakınlarını kaybeden çocuklar için bir kez daha bir araya gelen Genç Yeryüzü Doktorları, proje kapsamında toplanan 12 bin kitabı Soma’daki miniklere ulaştırdı. Çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla, Celal Bayar Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Genç Yeryüzü Doktorları, toplanan kitap ve çeşitli hediyeler ile minikleri okullarında ziyaret etti.Genç Yeryüzü Doktorları; çocuklara rol model olmak, daima yanlarında olduklarını hissettirmek, verilen eğitimlerle koruyucu sağlık, doğru beslenme ve hijyen bilinci oluşturma amacıyla Soma’daki okulları ziyaret etti. Genç Yeryüzü Doktorları; Namık Kemal İlkokulu, Atatürk İlkokulu, Fikri Akay ilkokulu, Mehmet Akif İlkokulu ve Kurtuluş İlkokulu’ndaki kitap ve hediyelerle miniklerin yüzlerini güldürdü. Genç Yeryüzü Doktorları, projenin kapanış programını ise 2016 yılının 23 Nisan haftasında Somalı öğrencileri, İstanbul da konuk edip gezdirerek gerçekleştirecek.// www.212haber.com MHP’DE KAZAN KAYNIYOR G Ü N DEM 19 7 ilçe başkanı değişime ‘evet’dedi Olağanüstü kongre sürecinin ivme kazandığı MHP’de, parti teşkilatlarından peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor. Parti içi muhaliflerin kongre toplanabilmesi için gerekli imza sayısını çoktan aştığı bilinirken süreçte en kritik hamle, en fazla üst kurul delegesine sahip olan İstanbul’dan geldi. M 01-15 OCAK 2016 HP İSTANBUL İl Başkanı’nın genel merkezin yanında saf tuttuğu İstanbul’da, 7 ilçe başkanı olağanüstü kurultayın toplanması yönünde çağrı yaptı. “7 Tepeli İstanbul’da,7 İlçe’den Olağanüstü Kongre Çağrısı” temalı toplantıda biraraya gelen ilçe başkanları, yayınladıkları basın açıklaması ile partiyi içine düştüğü durumdan kurtarmanın çaresi olarak olağanüstü kurultay zeminini işaret etti. İlçe Başkanları adına Başakşehir İlçe Başkanı Celaleddin Aykol’un okuduğu basın açıklamasında, “Gazete köşelerinde, internet sayfalarında, konuşmalarda, sosyal medya sayfalarında izlerini gördüğümüz kendi mensuplarımız arası bu kırılmanın, 46 yıllık kutlu davamızın geleceğini tehdit eder hale gelmesi bizleri bu açıklamayı yapmaya ve bu sorumluluğu almaya sevk etmiştir.” ifadelerine yer verildi. Olağanüstü Kurultay için gereken imzanın toplanacağının açık bir şekilde görüldüğünün vurgulandığı açıklamada, sürecin partinin imza, hukuk, kavga, kayyum tartışmalarıyla telafisi çok zor sonuçlar doğurmadan gizli hazine Öğrencilerin ödevlerine yardımcı olmak için tuzlayarak sakladığı balıkları zamanla mumyalayan Kenan Balcı, Bin 500 adet deniz canlısını kendi imkânlarıyla kurduğu Türkiye’nin ilk ve tek Deniz Ürünleri Müzesi’nde sergiliyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin hep güvendiği ülkücü iradeye müracaat edilerek sonlandırılması talebi dillendirildi. Basın toplantısında Eyüp İlçe Başkanı Halil Feyizoğlu, Fatih İlçe Başkanı Ali Dinçer Çolak, Çekmeköy İlçe Başkanı Yücel Coşkun, Başakşehir İlçe Başkanı Celaleddin Aykol, Şile İlçe Başkanı Hüseyin Özgür, Beykoz İlçe Başkanı Akif Taşdemir ve Ataşehir İlçe Başkanı Oğuz Sarul hazır bulundu. 147 delegesi ile olağanüstü kurultay yolunda en önemli faktör olarak görülen İstanbul’dan gelen bu açıklamanın sürece katılımı hızlandırması beklenirken, gözler bugüne kadarki tavrıyla olağanüstü kurultay taleplerine soğuk bakan MHP Genel Merkezine çevrildi. ‘Paris’te yaşayan bir kadın size modellik yapamaz’ Başakşehir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından organize edilen söyleşinin konuğu olan Araştırmacı-Yazar Dr. Lütfü Özşahin, kadının toplumdaki yerine değinerek Paris’teki bir kadının Türkiye’deki kadınlara örnek teşkil edemeyeceğini söyledi. Biz bu toprakların çocukları olarak İmam Hatipli olmakla, kız meslek liseli olmakla yahut herhangi bir liseli olmakla gurur duyuyoruz. Ben bu toprakların çocuklarını seviyorum. Anadolulu olmak çok farklı bir şey ve hala bu topraklar merhametin simgesi. Bütün ayrımcılıklara rağmen kirli hesaplara rağmen Anadolu merhamet üretmeye sevgi üretmeye ve de aynı zamanda aşk üretmeye devam ediyor. Bundan dolayı da bu topraklarda olmak ve burada olmak beni çok mutlu etti.”dedi. MERVE KALAYCI BAŞAKŞEHIR Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından organize edilen söyleşinin konuğu olan Araştırmacı-Yazar Dr. Lütfü Özşahin, Pariste yaşayan bir kadının Türkiye’de ki kadınlara örneklik teşkil edemeyeceğini belirterek, Hz.Hatice ve Hz. Zeyneplerin örnek olabileceğini vurguladı. Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Tuncay İncebacak, Erne Medya Genel Koordinatörü Erol Çakır, Başakşehir Mahalle Muhtarı Fatih Yıldırım ile çok sayıda okul müdürü, öğretmen ve öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen söyleşide birçok konuya değinen Özşahin, gençlere önerilerde bulundu. DIN KALPSIZ BIR DÜNYANIN KALBI… Dinin temelini bilmek, öğrenmek noktasında İmam Hatip’li öğrencilerin şanslı olduğunu belirten Lütfü Özşahin, “Din önemlidir. Işid’in anladığı anlamda bir dini kastetmiyorum elbette. Marx’ın çok güzel bir sözü var,’ Din kalpsiz bir dünyanın kalbi, aynı zamanda ruhsuz bir dünyanın ruhudur.’ Çünkü metafizikle ilintinizi kaybettiğinizde hayatla ilişkiniz kesilmiş olur ve bunu da en iyi anlayacakların İmam Hatip Liseleri’ndeki öğrencilerin, yöneticilerin olduğunu sanıyorum. İmam Hatipliler, siz şanslısınız. İnsanların ruhu olan, bütün evrene ruh katan ve dolayısıyla tanrıyla ilinti sağlayan dini bilmek, dini geleneği bilmek… Bunun zemini burada vardır. Bundan dolayı şanslısınız.”diye konuştu. İMAM HATIP LISELERI BENIM IÇIN TOPLUMU DOĞURAN, ÖZEL ANLAM IFADE EDER KADINLARDIR Kendisinin de İmam Hatip mezunu olduğunun altını çizen Özşahin, İmam Hatip öğrencileriyle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirerek, “İmam Hatip Lisesi her zaman benim için özel anlam ifade etmiştir. Bunun nedenleri, ideolojik olabilir, çekmiş olduğumuz acılar olabilir, hüzün olabilir, yaşadığımız ayrımcılıklar olabilir. Bunlar bizi çok etkilemişti. Bazen düşündüğüm zaman, ruhsal dünyamda bir takım izleri var. Bugün artık bunlar aşıldı. Bu memleketin evlatları arasında hiçbir fark yok. Anadolu’nun evlatları arasında ayrımcılık yapmak, onları kategorize etmek ve onun üzerinden bir siyasal algı yaratmak zaten yanlıştı. Sosyolojik olarak toplumu doğuranın kadınlar olduğunu belirten Özşahin şunlara değindi; “Kadınlar konusunda konuşmak çok zor birşeydir. Aslında biz kadınların etrafında sadece konuşuruz. Kendisini en iyi ifade edenler yine kadınlardır. Kadın tarihte önemlidir. Sosyolojik olarak da toplumu doğuranlar kadınlardır. Bunu söylediğimde sosyolojik olarak büyük bir yük yüklediğimin farkındayım. Kadın toplumu doğurduğuna göre, bir kadın ne kadar merhametliyse, ne kadar şefkatliyse, aşkın merkeziyse toplumda öyle olabilir. Dolayısı ile toplumu kadınların inşa ettiğini söylemek basit bir keli- me değildir. Her erkeği bir kadın doğurmuştur. Bütün çocukların ruh sağlığı annesi üzerinde ölçülür daha çok. Bir ailede kadın ne kadar mutluysa, kadın ne kadar şefkatin merhametin merkeziyse, ne kadar aşkın merkeziyse o aile kadar mutlu başka bir aile yoktur. Enteresan bir durum var. Kadın böyle bir değere sahipken insanlık tarihinde kadınlar kadar ezilen, kadınlar kadar horlanan, kadınlar kadar cefa çeken, toplumun dışına itilen bir kesimde olmamıştır.” PARIS’TE YAŞAYAN BIR KADIN SIZE MODELLIK YAPAMAZ Kadının yaşadığı alanın, geleneklerin, şartların ve koşulların farklı olması sebebiyle Paris’teki bir kadının Tükiye’de yaşayan kadınlara modellik yapamayacağını söyleyen Lütfü Özşahin sözlerine şunları ekledi: “Kadının yaşadığı alan, gelenekler, şartlar ve koşullar farklıdır. Dolayısı ile size Paris’te yaşayan bir kadın modellik yapamaz. Çünkü onun doğası farklı. Bizden biri bize örnek teşkil eder. Farklı iklimin çocukları edemez. Sadece bir kompleks oluşturur. Bizim tarihimizde Zeynep, Hatice modeli var. Biz tarihsel yürüyüşümüzde kendimizi kaybettik ve kadınlarımızda kendilerini kaybettiler. Büyük bir tarihsel geleneğe sahip olmakla büyük bir tarih şuuruna sahip olmak farklı şeylerdir. Tarih şuurunuz ne kadar derinse sizin ayakta duruşunuz o kadar sağlamdır. Bize yapılan budur ideolojik olarak söylemiyorum. Siz en az 2 bin 500 yılık bir tarihsel, siyasal geleneği olan bir toplumun tarihini 1923’te falan başlatırsanız sizi yıkarlar. Tarihsel şuuru olmak demek 2 bin 500 yıllık bir çınar gibi ayakta kalmak demektir.”// SIZIN YERINIZDE OLMAK ISTERDIM Hayatın çocukluk masumiyetini alıp götürdüğünü ifade eden Lütfü Özşahin, Başakşehir Kız Anadolu İmam Hatip Liseli öğrencilerin yerinde olmak istediğini söyledi. Özşahin, “Aslında ben sizin sıralarınızda olmak istiyorum şimdi. Belki sizde benim yerimde ya da hocalarınızın yerinde olmak isteyebilirsiniz. Muhammed İkbal diyor ki, bir gün bahar bulutu dedi ki; hayat sürekli ağlamaktan ibarettir. Ansızın parlayan şimşek dedi ki, yanılıyorsun hayat bir an gülümsemekten ibarettir.’ Bahar Bin 500 bulutu sürekli yağdığı için hayat onun için ağlamaktan ibarettir ama şimşek için hayat bir anlık gülümsemeden ibaret. Dolayısıyla bu farklı bakış çok önemli. Ama sizin statünüz değişmediği sürece bunu anlayamazsınız. Hayatın getirmiş olduğu yükler, insanın yaşlanmasıyla birlikte ortaya çıkan sorunlar tabi ki bizi kirletiyor. Duygusal anlamda kirletiyor. Modern hayat saflığımızı ortadan kaldırıyor. Sizin sıralarda olmak isteyişimin nedeni o saflık arayışımdan da ileri gelebilir.”şeklinde konuştu. MERVE KALAYCI ÖĞRENCILERIN ödevlerine yardımcı olmak için tuzlayarak sakladığı balıkları zamanla mumyalayan Kenan Balcı, Bin 500 adet deniz canlısını kendi imkânlarıyla kurduğu Türkiye’nin ilk ve tek Deniz Ürünleri Müzesi’nde sergiliyor. Kars’ta, nehirde balık tutarak başladığı balıkçılık mesleğini severek yapan Kenan Balcı, Beylikdüzü’nde bulunan Balıkçı Kenan Tesislerine kurduğu müze de mumyaladığı deniz ürünlerini, meraklıların beğenisine sunuyor. Balıkçılığın merak ve sevgi olmadan yapılamayacağını söyleyen Balcı, sevdiği için 40 yıldır bu işin içinde olduğunu ifade ediyor. Balcı, “30 sene önce küçük çocuklar gelip derlerdi ki; ‘ Öğretmenimiz bize ders verdi. Palamut’u göster, Kofana’yı göster. Ödevimizi yapacağız.’ Mevsimi olmadığı için onlara gösteremezdik üzülürdük. Aynı şekilde balık merak eden insanlarda sorardı. İlk zamanlar tuzlayarak çözümler bulmaya çalıştık. Ama bozuluyordu. Sonrasında daha uzun saklama koşullarını ararken zamanla mumyalamaya başladık.”dedi. BU KADAR DA ÇÖPE ATTIK Balığı saklamanın çok güç olduğunu, pulunun düştüğü yerde kötü kokuya sebep olduğunu söyleyen Balcı, “ Balık akar, kokar, çürür, yok olur. Saklaması çok güçtür. Biz bir bu kadar da çöpe attık. Usulünden dışarı çıkar, yanlış birşey yaparsanız balığı kaybedersiniz. Biz böyle deneye deneye bu günlere çok şükür geldik.”şeklinde konuştu. BIN 500 ADET BALIK VE DENIZ ÜRÜNÜ VAR Köpek balığı, Kılıç Balığı, Levrek, Fener Balığı, Yengeç, Orkinos, gibi farklı bin 500 deniz ürününün yer aldığı müze bugün ki şeklini 15 senede almış. Kimsenin bu işin ilmini öğrenmek istemediğine değinen Balcı, “ Deneyerek bu işin ilmini öğrendik. Kimseye öğretemiyoruz. Kimse yapmak istemiyor. Çünkü para kazanılmıyor bu işten. 6 ay uğraşıyorsun küçük bir hata yaptın mı emeğin boşa gidiyor. Mumyalamayı öğrendiğimizde balıkçı camiasının da destekleri oldu. Yakaladıkları balıkları getirdiler. Her geçen gün müzemiz büyüdü, şu anda bin 500 deniz ürünü bulunuyor.”diye konuştu. BELEDIYE’NIN MÜZEYLE ILGILENMESI GEREKIYOR Dünyada benzeri olmayan Türkiye’de ise ilk ve tek olan müzesinin hak ettiği değeri görmediğine değinen Balcı, “Dünyada ilk Türkiye’de tek olan bir şeye gönül verdim. Mumyalansa da balık sıcaktan etkileniyor. Uzun süre korunması için bu yapı elverişli değil. Güneşten, sıcaktan, soğuktan fazla etkilenmeyecek. Burada gizli bir hazine yatıyor Belediye’nin destek olması, daha uygun bir yer temin etmesi gerekiyor.”şeklinde konuştu.// ÖĞRENCILER GRUP HALINDE ZIYARET EDIYOR Kenan Balcı’nın müzeyi kurmasını sağlayan öğrenciler, gruplar halinde müzeyi ziyaret ediyor. Yoğunluk sebebiyle randevu ile gelen okul grupları, farklı mevsimde bulunan balıkları bir arada görme imkanı buluyor. Balcı, “Okullardan gruplar ziyaret için geliyorlar. Yoğunluk başlayınca randevu ile almaya başladık. Nesli tükenmekte olan balıkları bir arada görmeleri için güzel bir fırsat oluyor öğrencilere. 15 yaşındayken olta ile 400 kiloluk balık tutardık, Orkinos balığı. Kız Kulesi açıklarından tutardık. Bugün bir tane yok. Kılıç Balığı o kadar boldu ki devlet sabit fiyat uygulaması yaptı. Bir oltayla 20 tane Kofana yakalardık. Denize arıtma sistemi olmadan karışan atıklar deniz kirliliğine sebep oldu. Belki bu müzede bulunan türlerin yakında nesli tükenecek.”dedi.
Benzer belgeler
metro kapımıza geldıgınde
vurguladı. Dr.Temurci, “Seçme hakkını
18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e
indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin
her şeyidir. 20 yıl sonra değerlere uymayan bir toplum yarınlarımız olamaz.
‘’d...
Zehirleniyoruz
vurguladı. Dr.Temurci, “Seçme hakkını
18 yaşına indirdik. Seçilme yaşını da 18’e
indireceğiz. Çünkü gençler ülkemizin
her şeyidir. 20 yıl sonra değerlere uymayan bir toplum yarınlarımız olamaz.
‘’d...
`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni
‘’dedi. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman
Çağırıcı da konuşmasında Dr.Temurci’ye
teşekkür etti. Gençlik Merkezi’nin önemine dikkat çeken Çağırıcı, “Gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak iç...