Başakşehir sevdamız
Transkript
\\ www.212haber.com // 01 - 15 KASIM 2014 *h1 *(/'ú Fiyatı: 1 MECBURUZ! 1.ETAP TAPULARINA KAVUŞUYOR düzenlenecek bir törenle sakinlere teslim edilecek. 1. Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu, “Başakşehir Belediyesi bizim taleplerimiz doğrultusunda bu konunun üzerinde ısrarla durdu. Bizden harç parası da almayarak KİPTAŞ işbirliği içerisinde tapularımızı hazırladılar ve bize sunma noktasına geldiler. Bu tapu sitemizin değerine değer katacak.” dedi. Î 2 AK PARTİ’DE KONGRE HEYECANI $.3$57ú 2015 seçimlerine yeni il ve ilçe yönetimleri ile girecek. İstanbul’da önce ilçe yönetimleri sonra da il yönetimi değişecek. İlk kongre ise AK Parti’nin CHP’ye karşı küçük bir farkla kazandığı Üsküdar ve Küçükçekmece’de. Sayı: 64 VALLAHI BIZ SIZE %(./(1(1 (7$3 Başakşehir’de ilk kurulan sitelerden biri. Aradan tam 17 yıl geçmesine rağmen sakinler tapularını bir türlü alamamıştı. Artık beklenen gün geldi. Tapular 9 Kasım 2014 pazar günü Emin Saraç İHL’de Yıl:4 zd7EhZEh͛EϭϰZ>/<͕ b<b,7Z͛ϮϭZ>/<͛d <WĂƌƟĂƔĂŬƔĞŚŝƌ7ůĕĞ ĂƔŬĂŶŦLJŚĂŶPnjŐƺƌĞů͕ “Kongrede yeni görev ĂůĂĐĂŬĂƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵŦnjůĂ ĚĂŚĂĨĂnjůĂďŝƌůŝŬďĞƌĂďĞƌůŝŬŝĕŝŶĚĞ͕ĚĂŚĂƐŦŬŦĕĂůŦƔĂƌĂŬĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ŝ ŬƔĞŚŝƌ͛ŝ çok daha iyi yi yerleƌĞŐĞƟƌĞĐĞŒŝŵŝnjĞ ĞŒŝŵŝnjĞ ŝŶĂŶŦLJŽƌƵŵ͘͟ ŵ͘͟ ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘ ƔƚƵ͘ Î 11 Bilgievinden İTÜ Konservatuar’a 1(&'(7<,/',5,0 %ú/*ú(9ú’nin medarı iftiharı Hasan Vapur, müziğe 9-10 yaşlarında bağlamayla başlamış. Bağlama hocası Halil Yıldız’ın teşvikiyle İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nı kazanmış bu yıl. “Hocamla beraber bu yola adım attık, çalıştık çabaladık kazandık.” diyor. Î 18 $%ú5-$1-21 43 yaşında. Suriye’de savaş başlamadan önce Şam’da öğretmenlik yapıyordu. Üzerlerine yağan bombalardan kaçmak için 4 yıl önce Türkiye’ye geldiler. 1 yıldır da Başakşehir’de El Aksa okulunda sınıf öğretmenliği yapıyor… ÖLÜM ARKALARINDAN KOŞUYOR (9/ú 2 erkek bir kız çocuğu annesi Janjon. En büyük çocuğu El Aksa okulunda liseye başlamış bu yıl. Diğeri 7. sınıfta, en küçüğü ise anaokuluna gidiyor. Janjon, “Çok üzülüyorum, çok düşünüyorum. Türkiye bize yüreğini açtı. Çok teşekkür ediyoruz ama memleketimizi çok özlüyoruz. Hayat şu an orada zor. Oradaki insanlar yardım bekliyorlar, yaşamak istiyorlar ama ölüm arkalarından koşuyor.” diyor. BAŞAKŞEHİR SEVDAMIZ Erol Çakır Î3’TE Genetikte çığır açacak! ÖNCE BİLİM G ELİR 7h5.ú<(’nin en kapsamlı sağlık üniversitesi olan Biruni Üniversitesi, 7 bin metrekare laboratuar alanıyla moleküler genetik konusunda bütün üniversitelere hizmet verecek. Rektör Prof. Dr. Adnan Yüksel, geçtiğimiz aylarda aynı be- Bize ka açtı lbinizi size nız, borçminnet luyu z lirtileri gösteren 11 hasta üzerinde yaptığı çalışmayla yeni bir hastalık geni keşfetmiş ve bu buluşu dünyanın en prestijli tıp dergisi olan Cell’de de kapak olmuştu. Î 6 Î9’DA ESKİ TÜRKİYE’DEN MANZARALAR HASTANELER Emin Batur Î5’TE =(<7ú1%8518.,=$1$'2/8ú0$0 +$7ú3·7(1g51(.8<*8/$0$ =(<7ú1%8518 Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, öğretmenlerin sunduğu proje ve okul idaresinin de katkılarıyla ‘Barkodlu kart’ uygulamasına geçti. Okulda Barkodlu kart sayesinde yemek kuyruğunda uzun süreli beklemeler azaldı. Î 14 .hdh.d(.0(&(·<(<(1ú 6*.%ú1$6,0h-'(6ú d$/,û0$ ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz’i makamında ziyaret ederek, Küçükçekmece’ye yapılması planlanan yeni Sosyal Güvenlik Kurumu binası ile ilgili bilgi aldı. Î 8 YAŞAM SPORU Mustafa Tezcan Î6’DA 2 G Ü N DEM 01 - 15 KASIM 2014 www.212haber.com Beklenen gün geldi 1. Etap Başakşehir’de ilk kurulan sitelerden biri. Aradan tam 17 yıl geçmesine rağmen sakinler tapularını bir türlü alamamıştı. Artık beklenen gün geldi. Tapular 9 Kasım 2014 pazar günü EminSaraç İHL’de düzenlenecek bir törenle sakinlere teslim edilecek. 1. Etap’ın Başakşehir’de ilk kurulan sitelerden biri olduğunun altını çizen 1. Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu, “Aradan 17 yıl geçmesine rağmen tapularımızı alamamıştık. Sağ olsun Başakşehir Belediyesi bizim taleplerimiz doğrultusunda bu konunun üzerinde ısrarla durdu. Bizden harç parası da almayarak KİPTAŞ işbirliği içerisinde tapularımızı hazırladılar ve bize sunma noktasına geldiler. Bu bizim ve vatandaş için büyük bir mutluluk kaynağı; çünkü kat mülkiyeti tapusu demek sizin o blokta, o mekanda artık yeri yurdu, metresi, katı, vs. her şeyi belli olan bir mülkün sahibi olmanız anlamına geliyor. Bu tapu tabi ki bizim sitemizin değerine değer katacak. Bu halkımızın yıllardır beklemiş olduğu talepleriydi. Bizim dönemimizde gerçekleşmesi de bizim için mutluluk kaynağı. İnşallah bundan sonra halkımız tapu konusunda herhangi bir sorun yaşamayacak.” ifadelerini kullandı. Eroğlu, “Sakinler bize gelecekler ve biz de tapularının fotokopisini yapacağız. Kimlik fotokopilerini de verdiklerinde biz de hiçbir ücret almadan vatandaşlarımızın tapu- TAPULARIMIZ DAİRELERİMİZİN DEĞERİNE DEĞER KATACAK larını kendilerine takdim edeceğiz. İnşallah önümüzdeki haftalarda da bunu gerçekleştirmiş olacağız.” şeklinde konuştu. KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞ TAPUDA BİR DÜZELTME İŞLEMİ Kat irtifaklı tapudan kat mülkiyetli tapuya geçişin, aslında tapu kütüğünde gerçekleştirilen küçük bir düzeltme işlemi olduğunu söyleyen Zinnuri Eroğlu, tapuların alın- masıyla ilgili gerekli işlemleri şöyle aktardı: “Kat irtifakı alındığında, tapu dairesindeki kat mülkiyeti kütüğünde tapunun cinsi kısmı arsa olarak belirtiliyor. İskan ruhsatı alınır alınmaz, ilgili kısım arsa yerine bina olarak değiştirilerek kat mülkiyeti tapusu elde edilmiş oluyor. Bunun için belediyelerin iskan ruhsatı vermeye karar verdiğinde, bunu bildiren yazıyı tapu kadastroya göndermesi ve tapu müdürlüğünün gerekli düzeltmeyi yapması yeterli oluyor.” // 1. Etap Site zƂŶĞƟŵ<ƵƌƵůƵĂƔŬĂŶŦ ŝŶŶƵƌŝƌŽŒůƵ͕ ͞ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ ĞůĞĚŝLJĞƐŝďŝnjŝŵƚĂůĞƉůĞƌŝŵŝnjĚŽŒƌƵůƚƵƐƵŶĚĂďƵ ŬŽŶƵŶƵŶƺnjĞƌŝŶĚĞŦƐƌĂƌůĂ ĚƵƌĚƵ͘ŝnjĚĞŶ ŚĂƌĕƉĂƌĂƐŦ ĚĂĂůŵĂLJĂƌĂŬ <7WdbŝƔďŝƌůŝŒŝŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞ ƚĂƉƵůĂƌŦŵŦnjŦ ŚĂnjŦƌůĂĚŦůĂƌǀĞ ďŝnjĞƐƵŶŵĂ ŶŽŬƚĂƐŦŶĂŐĞůĚŝůĞƌ͘ƵƚĂƉƵ ďŝnjŝŵƐŝƚĞŵŝnjŝŶ ĚĞŒĞƌŝŶĞĚĞŒĞƌ ŬĂƚĂĐĂŬ͘͟ĚĞĚŝ͘ İBFK, Uysal’ı ziyaret etti ú67$1%8/%$û$.û(+ú5)87%2/ .8/h%h’nün Spor Toto Süper Liğ’de ki 4-0’lık Galatasaray galibiyetinin akabinde gerçekleştirdiği ziyarette, Kulüp Başkanı Göksel Gümüşdağ, Galatasaray maçının topunu Başkan Uysal’a hediye etti. Ziyarete Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın yanı sıra, Teknik Direktör Abdullah Avcı, futbolcular ve teknik ekip katıldı. İstanbul Başakşehir Futbol Kulübünü Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Belediye Başkan Yardımcıları Nurettin Ertemel ve Murat Şahin karşıladı. Başakşehir Belediyesi Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen ziyarette Başakan Uysal, kulüp oyuncu ve teknik ekibi ile bir süre sohbet etti. Başkan Uysal,“Başakşehir hem ilçemizin hem de futbol kulübümüzün adı, dolaysıyla kaderlerimiz bir. Futbol kulübümüze sahip çıkmak zorundayız. Başakşehir Futbol Kulübümüzün başarıları bizi çok sevindirdi. İlçemizdeki vatandaşlarımız kulübümüze sahip çıktı. Önemli bir seyirci kitlesi oluşmaya başladı. Özellikle kulübün başarılarının artması seyircilerin artmasını sağlıyor. Başakşehir Futbol Kulübü dört büyükler arasında yer bulmaya çalışıyor. İnşallah bu başarıların devamını hep birlikte yaşarız. Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bizlerde ilçemizde amatör takımlara destek olarak profesyonel takımlara altyapı anlamında yardımcı oluyoruz. Her mahallede spor parklarımızı kuruyoruz.”dedi. // G Ü N DEM www.212haber.com Başakşehir’le ilgili ortak hedeflere ulaşma doğrultusunda, proje ve etkinlikleri yürütmek için oluşturulan Başakşehir Kent Konseyi 3. Genel Kurul Toplantısı yapıldı. 01 - 15 KASIM 2014 Yeni Başkan Zeki Ertürk %$û$.û(+ú50(0ú16$5$d .h/7h50(5.(=ú’nde yapılan toplantıya Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Haluk Zeki Ertürk Öztürk ve üyeler katıldı. Yeni Mevlüt Uysal başkan ve İcra Kurulunun seçildiği 3. Genel Kurul Toplantısı Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, “Pazar günü ailenizle geçirmeniz gereken bir Pazar gününü Başakşehir’in sorunlarına sahip çıkmaya, beldemize sahip çıkmaya ayırdığınız için hepinizi tebrik ediyorum. İnşallah bundan sonra bütün kurullarımızla, kuruluşlarımızla, sivil toplum örgütleriyle ilçesine, beldesine sahip çıkan sizin gibi değerli insanlarla Başakşehir’e hizmet edeceğiz. Ben bu toplantının ve akabinde de seçimin hayırlı olmasını diliyorum.” Toplantıda bir selamlama konuşması yapan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, “Kent Konseyinin Başkanı olarak karşınızdayım, bu dönem başkanlığı bırakmış olacağım. Kent Konseyi ilçenin sorunlarını, her kesimin iştirak edebileceği bir grup ile temsilcileri ile tartışmak ve ilçe yöneticilerine öneriler sunmaktır. Kent Konseyi uygulama aşamasına gelince genelde siyasi hesaplaşma arenası olarak kullanılıyor. Bu durumda o beldeye katkıdan daha ziyade olumsuz etkileri oluyor. Bu güne kadar inşallah böyle olumsuzlukları Başakşehir’e yaşatmadık, bundan sonrada inşallah yaşatmayız.” Protokol konuşmalarının ardından Kent Konseyi faaliyet raporu, katılımcılara sunuldu. Kent Konseyi Kadın Kolları ise çalışmalar hakkında slaytlı bir sunum gerçekleştirdi. Oylamaya sunulan faaliyet raporu oy birliğiyle kabul edildi. Toplantı başkanlık ve yönetim kurulu önergeleri okunarak yine oy birliğiyle kabul edildi. 3. Genel Kurul Toplantısı’nda Başakşehir Kent Konseyi’nin yeni Başkanı Zeki Ertürk oldu. // 3 Erol ÇAKIR [email protected] Başakşehir sevdamız %$û$.û(+ú5 İstanbul’un yükselen yıldızı. Her geçen gün büyüyen potansiyeliyle, tercih edilir boyutuyla insanların “Huzur mekanı” olmayı başaran, bu konseptiyle değerini artıran ilçesi. Kuşkusuz ilk etabından itibaren, safha safha yükselen siteleri, kendi özdeğerlerine bağlı ailelerin huzur yuvası haline geldi. Yıllardır süren, kangren olan meseleler de birer birer çözülmeye başlandı. Başakşehir 1. Etap ve 2. Etap’ta hasret bitiyor ve hem 1. Etap’ın hem de 2. Etap’ın tapuları Kasım ayı içinde verilmeye başlanıyor. Tapuların alınması sürecinde Site yönetimlerinin, KİPTAŞ’ın ve Başakşehir belediyesinin katkılarını elbette unutmamak gerekir. Bu sürecin doğru şekilde yönetilmesini sağlayan, sakinlerimizin bu önemli problemlerine çözüm üreten herkesi tebrik ediyoruz. Biz de bu güzel ilçemizin bir sakini olarak tüm kurumlara teşekkürlerimizi sunuyoruz. Başakşehirli olmak elbette bir ayrıcalık. Geçtiğimiz günlerde Başakşehirimize yeni bir Kaymakamımız atandı. Yeni Kaymakamımız Kazım Tekin’in, güzel ilçemize ve bölgemize yönelik vizyoner projeler üreteceği noktasında hiçbir kuşkumuz yoktur. Bu süreçte, gelişen ve büyüyen ilçemizin, “katma değeri yüksek”, “Marka ilçe” olması yönünde yeni Kaymakamımız Kazım Tekin’den beklentilerimizin de yüksek olduğunu ifade ediyoruz. Bu arada Başakşehir’imizin yeni Müftüsü Remzi Pehlivan’a da ilçemize hoş geldin diyoruz ve yeni görevinde başarılar diliyoruz. Milli ve manevi değerlerimizin toplumsal olarak vücut bulması yönünde Müftümüz Remzi Pehlivan’ın da çok farklı projeleri hayata geçireceğini umuyoruz. En önemli toplumsal sorunlarımızın başında, aile kavramımızın sona ermesi ve gençlerimizin uyuşturucu bataklığına düşmeleri geliyor. Yaşadığımız sosyal trajediler, manevi olarak zayıflatılarak düştüğümüz bataklıklar, dikkatlerimizi daha da yoğunlaştırmamızı gerektiriyor. Ailelerimizin geleceğimizin teminatı gençlerimize sahip çıkması yönünde, çok daha koruyucu ve kollayıcı bir kimlik taşımaları gerekiyor. Gençlerimizin farklı aktivitelere yönlendirilmesi, farklı hobilere alıştırılması, spora yönlendirilmesi, maneviyatlarının güçlendirilmesi tüm ailelerimiz açısından büyük önem taşıyor. Başakşehir Kent Konseyi Başkanı değişti. Daha önce Belediye Başkanı Kent Konseyi Başkanı idi. Yeni Başkan ise Zeki Ertürk seçildi. Zeki Ertürk, gerçekten çok önemli bir kurumun başına geldi. Önemli makamlar, önemli çalışmaların da beklendiği yerlerdir. Ertürk’e öncelikle yeni görevinde başarılar diliyoruz. Kent Konseyi, kentimizin sosyal, kültürel, milli ve manevi dinamiklerini planlayan, yaşadığımız şehrin her boyutuyla güzelleştirilmesi için farklı enstrümanlarla farklı çalışmalar yapan bir kurum. Bu kurum, bölgemize en güzel katma değeri sağlayacak nitelikte projeksiyonları ortaya koyacak. Şüphesiz bu çalışmaları biz sıkı bir şekilde takip edip, sizlerle paylaşacağız. Sporun en belirleyici, hatta “Kimlik” sağlayıcı fonksiyonunu dikkate alarak, İstanbul Başakşehirspor’a tüm Başakşehirlilerin sahip çıkması gerektiğini vurgulamak isterim. Başakşehirspor, ilçemizin tanıtımı, isminin marka hale getirilmesi yönünde önemli bir noktada duruyor. Büyük kulüpler Başakşehir ilçemize geliyor, farklı bir sinerjinin formülleri ortaya çıkıyor. Bu bağlamda Başakşehir’de oturanları maçlara yönlendirmemiz, hem ilçemizin daha çok tanınması, hem de kulübümüze vereceğimiz desteğin istikrarı açısından çok önemli diye düşünüyorum. Bu arada Başakşehir’in yeni merkezi kurulacak. Bu merkez, ilçemizin sosyal, kültürel ve diğer dinamiklerini harekete geçirecek nitelikte, güzellikte olacak. Gazeteniz 212 Haber, 4. yaşına girmiş bulunuyor. Bizlere verdiğiniz destek ve manevi güzellikleriniz, inşallah nice nice 4 yıllara ulaşan bir 212 Haber istikrarını sağlar. Gazetemizin dağıtım alanlarını da genişletmeye başladık. Daha önceki süreçte Başakşehir’de dağıtılan gazetemiz, şimdi İstoç-Masko-İOSBZeytinburnu ve Küçükçekmece’de de dağıtılmaya başlandı. İnşaallah önümüzdeki aylardan itibaren EsenlerBayrampaşa‘da da dağıtılmaya başlanacak. Başakşehir’in sesi soluğu olan gazetemiz artık bölgesel bir yelpazeye doğru yürümeye devam ediyor. Bu güzel yürüyüşte tüm Başakşehirli kardeşlerimizi yanımızda görmek bizleri fazlasıyla sevindiriyor. 212 Haber, Başakşehir’de gerçekten önemli bir hizmet felsefesini yerine getirmeye çalışıyor. Milli manevi değerlerimiz, ekonomik katma değerlerimiz, sosyal kültürel boyutumuz, spora verdiğimiz önem ile Başakşehir’e olan sevdamızı sizler yanımızda olduğunuz müddetçe istikrarlı şekilde sürdürmeye kararlıyız. Selam ve dua ile… 12 G Ü N DEM 01 - 15 KASIM 2014 www.212haber.com Binlerce yıllık Anadolu Kültürü Zeytinburnu’nda buluştu <g5(6(/*h1/(5 17-26 Ekim tarihleri arasında Zeytinburnu’nda gerçekleşti, arkasında hoş bir iz bıraktı. Zeytinburnu’nun gelenekselleşen festivali Yöresel Günler, bu sene on birinci kez gerçekleştirildi. Anadolu ve Türk Dünyası’nın binlerce yıllık tarihinin buluşma noktası yine Zeytinburnu Meydanı oldu. İç Anadolu, Doğu Anado- lu, Balkan, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu yöreleri ve Türk Dünyası gecelerinin gerçekleştiği Yöresel Günler’de çok renkli görüntüler ortaya çıktı. İzzet Yıldızhan, Sami Çelik, Rojin, Suzan Kardeş, Kobra Murat, Arif Şentürk, Bülent Serttaş, Hayri Muhammed Çavuşoğlu ve daha nicesi gibi halkın gönlünde yer etmiş sanatçıların konser verdiği, yörelerin eşsiz lezzetlerinin vatandaşlarımıza sunulduğu gecelerde halaydan horona, zurnadan kemençeye, çiğ köfteden kara lahana dolmasına kadar birbirinden eşsiz kültürel lezzetler Zeytinburnu Meydanı’nda buluştu. Son günlerdeki yağmura rağmen, Zeytinburnu Meydanı doldu, taştı. 11. Yöresel Günler “Biz, hep birlikte güzeliz, hep beraber güçlüyüz” mesajını kanıtlamış oldu. // Gülten İKİZOĞLU [email protected] Neden dikkatimi toplayamıyorum? 0(5+$%$6(9*ú/ú2.85/$5 Dikkat eksikliği problemi; okullarda, evlerde, medyada en çok konuşulan çocukluk dönemi rahatsızlığıdır. Çok konuşulmasına rağmen tam olarak anlaşılmamış olduğundan , konu üzerindeki en çok kafa karışıklığına neden olan noktalara değinmek istiyorum. “Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu(DEHB)” tanısı uzmanlarca konulması gereken bir durumdur. Halk arasında yaramaz ve hareketli çocuklar için hiperaktif, dikkat dağınıklığı yaşayan dalgın cocuklar için de dikkat eksikliği var denilmektedir. Oysa ki bir cocuğun dalgın olmasının odaklanamamasının arkasında DEHBnin dışında birçok neden söz konusu olabilir. (Özel Öğrenme Güçlü, Zeka problemi, Depresyon, kimlik problemleri, Aile içi sorunlar vb.) Bu noktada çocuğun probleminin birincil nedeninin doğru tespit edilmesi, sorunun çözümü için sunulacak öneri ve tedavi metodlarının etkili olabilmesi için oldukça önemlidir. DEHB zekadan bağımsız gelişen bir problemdir. Üstün zekalı bir çocukta ya da normal zeka düzeyinde performans gösteren bir cocukta görülebildiği gibi, zeka problemi yaşayan bir çocukta da görülebilmektedir. DEHB; çocuğun öğrenme ile ilgili alanlarda var olan potansiyelini ortaya koymasını engelleyerek, çocuğun zeka potansiyelinin altında performans göstermesine sebep olur. Okul ve akademik hayatında kendisinden beklenileni veremediği gibi günlük hayatta da sıkıntılar yaşamasına neden olmaktadır. Var olan potansiyelini ortaya koyamamasından dolayı ailesi, öğretmenleri tarafından suçlanan çocuk, zamanla kendi içinde çıkmaza girer. Bir yandan başarılı olmayı hayal edip isterken, diğer yandan başarmak için gerekli çalışma ve gayreti göstermek, derslerine konsantre olmak, dikkatli dinlemek, yönergeleri takip etmek, ödev ve sorumlulukları zamanında bitirmek onun için oldukça karmaşık ve zor gözükmektedir. Başarısızlığın getirdiği hayalkırıklığı ile başaçıkmak için çevresi tarafından anlaşılmayan bir tutum içine girebilmektedir: Ya vurdumduymaz bir tavır alır, ya içekapanır ya da olumsuz davranışlarıyla dikkat çekmeye başlar. DEHB özellikle 3 alanda kendini gösterir: 1-Çocuğun kendi yaş grubuna ve zeka puanına göre görsel ve işitsel dikkat süresinin kısa ve dikkat kalitesinin bozuk olması 2-Çocuğun yaşıtlarına göre hareketli olması ve kendini koordine etmekte zorlanması 3-Çocuğun yaşıtlarına göre kendi istek ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanması, sırasını beklemekte, kurallara uymakta sabır ve tahammül göstermekte güçlük yaşaması DEHB sorunu yaşayan bir çocukta bu üç özellik birden görülebileceği gibi bu maddelerden sadece biri yada ikisi de görülebilir. 2. ve 3.maddede belirtilen özellikleri gösteren çocuklar okullarda ve çevresinde kısa sürede mimlenmekle beraber, sadece birinci maddede belirtilen sorunu yaşayan çocukların gözardı edilme riskleri yüksektir. Bu noktada aileleri yanıltan durumlardan biri de cocuğun bilgisayar oynarken veya televizyon izlerken uzun süre oturup pür dikkat oyunlarına ya da izlemeye devam edebilmeleridir. Bu durum aileler tarafında “işine geldiği zaman dikkatini verebiliyor ama” diye savunulur. Oysa ki dikkat sorunu demek, kişinin ilgisini çeken faaliyetlerde de, ilgisini çekmeyen ama zorunlu olan faaliyetlerde de yaklaşık aynı kalitede dikkati sürdürememesi, dikkatini yönetememesi, ve bu noktada kontrolü sağlayamaması demektir. Yetişkinlerde de rastlanan DEHB problemi, kişinin iş hayatında ve günlük hayatında organizasyonu,düzeni sağlamasını zorlaştırarak kişide unutkanlığa,dalgınlığa ve zihinsel yorgunluğa neden olarak hayat kalitesini etkilemektedir. Dikkat eksikliği yaşayan yetişkinler yapılacak işlerini planlamakta ve zamanında bitirmekte güçlük çekerek işlerini erteleme eğilimindedirler. DEHB nin tedavisinde ilaç desteği gerekebileceği gibi, psikoeğitim süreci de oldukça etkilidir. Medikal tedavi DEHB deki biyolojik faktörleri elimine ederken, psikoeğitim süreci kişiye beynini etkili kullanmasını, dikkat kalitesini ve süresini artırarak, dikkatini ve davranışlarını kontrol etmesini öğretir. Yapılan araştırmalar bunun kalıcı bir şekilde öğretilebileceğini göstermiştir. Son yıllarda etkili sonuç alınabilen dikkat eğitim programları geliştirilmiştir. DEHB tedavi edilmediği takdirde beraberinde birçok psikolojik probleme neden olma riski taşır. Her rahatsızlıkta olduğu gibi DEHB’de de erken teşhis ve tedavi yüz güldürücü sonuçlar getirmektedir. 4 01 - 15 KASIM 2014 G Ü N DEM www.212haber.com 100 bin lirayı iade eden taksiciye ödül İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, taksisinde unutulan 100 bin lira ile mücevherleri Suriyeli sahibine iade eden sürücü Sadettin Başar’a plaket verdi. ú STANBUL Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Yahya Uğur, taksisinde unutulan 100 bin lira ile mücevherleri Suriyeli sahibine iade eden sürücü Sadettin Başar’a plaket verdi. Esenler Otogar Binası’nda gerçekleşen ödül törenine Uğur ile Başar’ın yanı sıra taksici oda bazı başkanları ve taksiciler de katıldı. Taksici Sadettin Başar, otogardan aldığı yolcuyu Pangaltı’ya bıraktıktan sonra arabasında unutulan çantayı fark ettiğini belirterek, çantada gördüğü telefonla yolcuya ulaşmaya çalıştığını anlattı. Telefonun kullanıcı arayüzünün Arapça olduğu- nu, bunun için de çalıştığı taksi durağının yardımıyla bir çevirmen bulduklarını ifade eden Başar, çantanın sahiplerini olaydan bir gün sonra Aksaray’da tespit ettiklerini kaydetti. Otogara gelip çantalarını, içindeki 100 bin lira ve mücevherlerle teslim alan ailenin Suriye’den geldiğini ve Almanya’ya gitmek üzere olduğunu öğrendiğini anlatan Başar, “Vatandaşlık görevimizi yaptık. Çok sevindiler, çok dua ediyorlardı bize” diye konuştu. Beyefendi taksicilik geri gelecek İTEO Başkanı Uğur da “Bel- ki bugün Sadettin Bey’in davranışını taksicilerimiz her gün binlerce kez yapıyordur ama Sadettin’i biz bir örnek olarak ortaya koymak istedik” dedi. “Beyefendi taksicilik geri gelecek” sloganıyla ifade ettikleri bir hedefleri olduğunu anlatan Uğur, “Biz taksiciliğin araba kullanmaktan ibaret olmadığını, müşterisine duruşuyla da, sürüşüyle de güven vermek olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. Uğur, Sadettin Başar’a İTEO olarak ayrıca ailesiyle değerlendirebileceği 1 haftalık tatil hediye edeceklerini söyledi. // www.212haber.com G Ü N DEM 01 - 15 KASIM 2014 ESKİ TÜRKİYE’DEN MANZARALAR HASTAHANELER ( 6.ú7h5.ú<(’de işler nasıl yürüyordu? Bazı kişilerin ah vah ettiği özlem duyduğu ‘Eski Türkiye’ nasıl bir Türkiye idi? Yeni nesle aktarmak zor olacak ama yine de denemekte fayda var. Aslında yaşadıklarımızı yeni nesle yazıyla değil de sinema, tv, tiyatro vb. görsel materyallerle anlatmak ve bunları internet ortamında; o da 2-3 dakikayı geçmeyecek şekilde aktarmakla belki bir şeyler anlatmış olurduk. Çünkü yeni neslin 2-3 dakikadan fazla bir şeyle ilgilenecek vakti yok. Daha doğrusu tahammülü yok. Ama yine de denemekte fayda var. Belki bizden sonra birileri çıkar da, bu anlattıklarımızı görsel hale çevirir. Sen cebinde ‘hediyelik’ bir paket sigarayla, (Hem de filtreli olacak. O zaman filtreli yeni çıkmış ve her yerde bulunmazdı.) aynen onun gibi kaş göz işareti ve uygun bir şekilde sigara paketini aktarır ve kalabalıktan omuz darbeleri arasında hastaneden içeri girebilirdiniz. ‘On line’ sistemi yoktu ama bekçi ile aranızdaki konuşma telepati yoluyla kurulur, hastanıza öylece ulaşırdınız. Köylünün bol olduğu ve bir paket ‘Filtreli’ sigaranın kıymetli olduğu bir zamanda bekçi efendi ‘Filtreli’ haricinde nasıl tavlanır onu da anlatayım: Peki, bütün bu eziyet ne için? Çünkü hasta ziyaret günü haftanın bir-iki günü ve o da 1 saat idi. Haliyle şehir dışından gelen veya o saate işlerini yetiştiremeyen vatandaş yukarıda anlattığım yollara başvuruyordu. Telefon yok mu açıp sorsalar ya? Eski Türkiye için ah vah edenlere hatırlatayım.: Telefon eve en az 5 yıl sıra bekledikten sonra bağlanırdı. O nu da ancak varlıklı aileler alabilirdi. İstanbul’a okumaya geldiğimde abim: ‘Gider- gitmez telefona yazıl. Okulu bitirirken hiç Doktor, mütehassıs doktor bulunmazdı. Şu anda çok basit gördüğümüz bir vaka için bile hastalar, hemen çevre illere veya İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere sevk edilirdi. Hastalar gideceği yerlere varamaz yolda vefat ederdi. Hastane kapısından adımınızı atar atmaz bir mücrim gibi muamele göreceğinizi peşinen kabul etmiş olurdunuz. Bunun yazılı hiçbir kaydı yoktu ama her kes bunun böyle olduğunu bilir ona göre hareket ederdi. SAĞLIK MEMURU CERRAH BEKÇİ Gelelim ‘Bekçi’ nin görevine: Bir defa hastaneye böyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezdiniz. Hastane kapısında sizi ‘Filinta’ gibi bekçi bir karış kirli sakalı, ağzında kaçak tütünden mamul izmariti ve kan lekeleri bulaşmış yeni iken ‘beyaz’ olan bir önlükle karşılardı. Zaten kendisi bekçi falan değil… Hastanenin gel-git, temizlik vb. işlerini yapan bir hizmetli. Ama ziyaret günü en büyük mülki amir kesilirdi. Ağzındaki izmarit konuşmasına mani olduğu için, kaş göz işareti ile ‘Neörüyön…’ gibi anlaşılmaz bir şeyler çıkardı ağzından. mezdi. Çıkarken gördüğümüz manzaralar karşısında yüreğimiz burkulur içimizden ‘ Yarabbi muhtaç edip bizi buralara düşürme…’ niyazında bulunurduk. Neler görürdük? Etrafta yığınla kanlı nevresim ve çarşaflar. …… Moraliniz bozulmasın diye gerisini yazmıyorum. Sıkışan çocuğunuzu WC ye götüremezdiniz. ‘Oğlum sabret eve gidince…’ Der, çocuğun biraz daha dişini sıkmasını söylerdiniz. Tahsisat ayrılmadığı için bakımsızlıktan hastanenin her tarafı dökülürdü. Kimsenin bunu gördüğü yoktu. Herkes can derdinde boya badanaya mı bakacaktık. Malum köylünün serveti; tavuğu sütü yoğurdu vb. şeylerdir. Bundan dolayı hastane girişinde kaymak tepsileri, yoğurt bakraçları, yumurta sepetleri görmek, tavuk çığlıklarını duymak olağan şeylerdi. Bekçi fazla ‘hediye’ lerin karşısında bazen masumlaşır. ‘Benim değil doktorlara geldi ben bunların bekçisiyim’ der sıyrılmaya çalışırdı. Kimin umurunda ‘Hastamızı dünya gözüyle gördük ya, ister yesin ister doktora versin bana ne…’ der omuz silkerdik. Bunu niçin uzun anlattım? Çünkü şu anda olmayan bir şeyden bahsediyorum. Görmeyen bir insana mavi atlastan bahsetmek kolay mı? Bugün hastane kapısına gidip içeri giremeyen mi var? Özel haller (Tutuklu, mahkûm, ağır hasta vb.) hariç, neredeyse gecenin bir saatinde bile gayet medeni bir şekilde durumu görevliye izah ederseniz geçer hastanızı görebilirsiniz. Ama ‘Eski Türkiye’ de bu mümkün mü? Emin BATUR [email protected] Eski Türkiye hikâyesine hastanelerle başlamak istiyorum. Eski Türkiye’de hastalanmışsanız en büyük suçu işlemişsiniz demektir. Sadece siz değil, sizinle ilgilenecek dost ve akrabalarınız da aynı suçtan hüküm giyerdi. Hastane giriş kapılarında mutlaka bir ‘Bekçi’ bulunurdu. O zamanlar ‘Güvenlik Görevlisi’ henüz icat olmamış, bekçi de henüz tedavülden kalkmamıştı. Özel hastaneler de sadece büyük şehirlerde ve halkın çok küçük varlıklı bir kesimine hitap ederdi. Bekçi derken şimdiki güvenlik görevlileri ile de karşılaştırmamak gerekir. Bekçiler ‘Filinta’ gibiydi. Yani her an patlamaya hazır olup, bir tarafınızı yaralayabilirdi. (Eski Türkiye’de tabirler bile farklı) 5 olmazsa bir telefon sahibi olursun.’ Diye tembihlemişti. Rahmetli ÖZAL bu rezilliğe son verdi. Ayrıca her köyde telefon bulunmaz, varsa sadece muhtarda olur o da böyle olur olmaz şeyler için kullandırmazdı. Hoş kullandırmak istese sanki ulaşabilir miydiniz? Öyle ahizeyi elinize alıp konuşamazdınız. Önce santrali arıyorsunuz. Santral sizi aradığınız yere bağlar o da bağlayabilirse. Bu anlattıklarım çok eski değil. 1980 e merdiven dayadığımız yıllardan bahsediyorum. Neyse konumuza dönelim. Ziyaret saati doldu ve sizin hastanızla konuşmanız, göz göze bakışmanız bitmedi diyelim. Mesleği dağda hayvan gütmek olan bekçi, nasıl olmuşsa bir torpil uydurmuş… (Zaten eski Türkiye’de torpilsiz iş mi vardı? Diyeceksiniz şimdi de var. Eyvallah var ama eski Türkiye ile kıyas kabul etmez.) hastaneye bekçi olmuş ya… Ziyaretçileri de aynen öyle hastane koğuşlarından çıkarmaya çalışırdı. Ziyaretçilerde hastalarının hatırı için her hakarete razı olur ses et- Bu ölüm vakaları çok artınca bizim hastanede, görevli sağlık memuru cerrah olmaya karar verdi. Ve oldu. Kim bilir, belki sağlık memuru falan bile değildi. Operatörlerin yanında ‘Pens ver, neşter ver!..’ gibi hemşire görevi yaparken (Demek o zaman hemşire sayısı da yeterli değildi) bu işi göre göre öğreniyor. Derken gayet başarılı bir operatör olup çıkıyor. Halkın içinden geldiği için ve çok pratik ameliyatlar yaptığı için halk benimsemiş, ona saygı ve sevgi gösterirdi. (Dün tanıştığım kişileri unutuyorum da o operatörün adı hala aklımda ama yazmayı doğru bulmuyorum. Mardin halkına çok faydası olmuştu) HALK DOKTORLARI Hastanede gördüğü muameleden bunalan halk naçar eski tedavi usullerine başvururdu. Yukarıda bahsettiğim operatör gibi, mahalle aralarındaki kırık-çıkıkçılar çoğalmıştı. Bizim orada ‘Beyt el Hosallı’ dediğimiz ailede yetişen fertler gayet iyi ‘Ortopedi’ uzmanı idiler. Bu iş padişahlık gibi babadan oğula geçerdi. Süryani olan bu aile Mardin halkı tarafından itibar görür ancak, Dışarıdan kimseye bu işi öğretmezlerdi. Şimdi geriye dönüp baktığımızda kırık veya çıkığı olup da, o aileye giden ve memnun olma- yan tek bir fert gösteremezsiniz. Ortopedi konusunda o aile var olduğu sürece bu hastalıktan dolayı kimse hastaneye gitmezdi. Aynı şekilde ‘Beyt el Mataracı’ ailesi vardı. Bu ailenin ürettiği ‘siyah merhem’ neredeyse her derde deva gibi bir şeydi. Ve yaraya bir kere sürerdiniz. İkinciye gerek kalmaz yaranız iyileşirdi. Yazık o ilacın formülü aile ile birlikte kaybolup gitti. 70’LERİN İSTANBUL’U Biz yine konumuza dönelim. Derken İstanbul’a geldim. ‘Burası İstanbul herhalde burada işler bizim orası gibi değildir’ diye düşünürken, bir de ne göreyim. Bizim orada hiç olmazsa hastane kapısına gidip ‘Bekçi’ ile telepati yolu ile de olsa konuşabilirdiniz. Burada o şerefe nail olmak için 2 km lik bir kuyrukta beklemeniz icap ediyor. Bunun içinde sabah 08.00 de başlayan mesai için gecenin köründe gidip sıra alacaksınız. Giderken yanınıza battaniye falan almayı unutmayın. Üşütür müşütür Allah korusun hastaneye düşersiniz. E zaten hastaneye geldik ya!.. Olsun. Yine de battaniyeyi unutma! İşte böyle… ‘Eski Türkiye’ özlemi ile yanıp tutuşanlara hastaneleri anlatayım istedim ama gördüğünüz gibi daha hastanenin kapısından adımımızı atamadık. Eğer atabilseydik, daha bu işin muayenesi var, filmi var tahlili var, ameliyatı var narkozu var. Narkoz mu? Evet narkoz. Ne olmuş? Yahu ameliyatı yapacak doktor bulunamazken narkoz verecek görevliyi nereden buluyordunuz? Nereden mi? Evet nereden? O kapıdan seni sokmayan ‘Filinta’ gibi ‘Bekçi’ var ya. Evet, ne olmuş ona? Narkozu o veriyordu. Ciddi olamazsın? Valla billa. İyi de onun suratını gören hastaya narkoz gerekmiyor ki. Ameliyat masasında onu başında gören hasta, Azrail aleyhi selam geldi sanıp bayılıp gider zaten. E çoğu öyle oluyordu. Yahu kardeşim siz bugüne kadar hayatta nasıl kaldınız? Allah bilir. !!! 6 E Ğ İ Tİ M 01 - 15 KASIM 2014 www.212haber.com ÖNCE BİLİM GELİR EN İYİ HOCALARLA EĞİTİM VERİYORUZ Tamamen sağlık üzerine inşa edilen Biruni Üniversitesi eğitime başladı. Sağlık alanında açtığı bölümlerle ilk olan Biruni Üniversitesi’ne şimdiden ilgi çok büyük. Türkiye’nin en kapsamlı sağlık üniversitesi olan Biruni, 7 bin metrekare laboratuar alanıyla moleküler genetik konusunda İ “EĞİTİM N bütün üniversitelere hizmet verecek. ME T AMAMEN sağlık üzerine inşa edilen Biruni Üniversitesi eğitime başladı. Sağlık alanında açtığı bölümlerle ilk olan Biruni Üniversitesi’ne şimdiden ilgi çok büyük. Türkiye’nin en kapsamlı sağlık üniversitesi olan Biruni, 7 bin metrekare laboratuar alanıyla moleküler genetik konusunda bütün üniversitelere hizmet verecek. Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, geçtiğimiz aylarda aynı belirtileri gösteren 11 hasta üzerinde yaptığı çalışmayla yeni bir hastalık geni keşfetmiş ve bu buluşu dünyanın en prestijli tıp dergisi olan Cell’de de kapak olmuştu. ‘Önce bilim gelir’ düsturuyla hareket eden Adnan Yüksel, “Biruni Üniversitesi’ni infak yardımlarıyla kurduk. Burada para kazanma derdimiz yok. Eski komutanlar savaş kazandıkları zaman cami ya da medrese yaptırırlarmış. Ben Nişantaşı’nda 7 yıl Türkiye’de en çok hasta bakan hekim oldum. Hamdolsun Allah çok verdi. Biz de göğsümüzü gere gere ya Rabbi sen verdin biz de vakfettik diyeceğiz. Allahtan bir şey olmazsa biz farklı olacağız inşallah. Üniversite kurma kararını bir yıl önce aldık. 27 Şubat 2013’te üniversite vakfı kuruldu. Tam bir yıl sonra 27 Şubat’ta da üniversite kanunu çıktı.” dedi. ÇOK FARKLI NOKTADA OLACAĞIZ Biruni Üniversitesi’nde olan uluslararası danışma kurulunun hiçbir üniversitede olmadığının altını çizen Yüksel, “Bu kurulun başında da astronot David Hilmers var. Hilmers diyor ki Biruni şimdi yaşasa dünya bilimi farklı noktalarda olurdu. Biz de diyoruz ki üniversite olarak çok farklı noktada olacağız. Örneğin benim iyi bir tekstilci olmam için 15 yıl, iyi bir halıcı olmam için 20 yıl, iyi bir sanayici olmam için 25 yıl var. Şimdi adam sanayici onuncu iş olarak üniversite kuruyor. Bu adamın bizimle aynı kulvarda yarışması, başarılı olması çok zor.” sözlerine yer verdi. Türkiye’de hazırlık sınıfından üniversitelerin para kazandığını dile getiren Adnan Yüksel, “Biz hazırlığı alıp 1. sınıfa koyduk. 950 saat hazırlık dersimiz var. Birinci sınıfın 3 dersini ikinci ve üçüncü sınıfa koyduk. Yine birinci sınıfa Cumartesi gününe ders koyduk ve okul süresini bir buçuk ay uzattık. Daha burası inşaatken bile insanlar ağladı buraya girebilir miyim giremez miyim diye. Çünkü vatandaşın çocuğu hayata bir yıl erken başlayacak burada. Örneğin diş hekimliği bölümü her tarafta 6 yıl, bizde 5 yıl.” şeklinde konuştu. BİZ EĞİTİMİ TAMAMEN SAĞLIK ÜZERİNE İNŞA ETTİK Biruni Üniversitesi’nin Türkiye’nin en kapsamůŦƐĂŒůŦŬƺŶŝǀĞƌƐŝƚĞƐŝŽůĂĐĂŒŦŶŦŬĂLJĚĞĚĞŶĚŶĂŶ zƺŬƐĞůƐƂnjůĞƌŝŶŝƔƂLJůĞƐƺƌĚƺƌĚƺ͗͞ĞŶĕŽĐƵŬŶƂƌŽůŽŐƵLJƵŵ͘ĚĂŵŐƂƌŵĞƂnjƺƌůƺǀĞLJĂŝƔŝƚŵĞƂŒƌĞƚŵĞŶŝĂŵĂƐĂŒůŦŬƚĂŶŚĂďĞƌŝLJŽŬ͘'ƂnjƺŶƉƌŽďůĞŵŝŶŝďŝůŵĞĚĞŶŐƂƌŵĞƂnjƺƌůƺƂŒƌĞƚŵĞŶŝ͕ŬƵůĂŒŦŶƉƌŽďůĞŵŝŶŝďŝůŵĞĚĞŶŝƔŝƚŵĞƂnjƺƌůƺƂŒƌĞƚŵĞŶŝŽůƵLJŽƌ͘zŽŬďƂLJůĞďŝƌƔĞLJ͘dƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞďƵďƂůƺŵůĞƌŝŝůŬĚĞĨĂƐĂŒůŦŒŦŶŝĕŝŶĚĞďŝnjĂĕƨŬ͘ŝƌƵŶŝmŶŝǀĞƌƐŝƚĞƐŝ͛ŶĚĞŽŬƵLJĂŶŦŶŚĞŵƐĂŒůŦŬďŝůŐŝƐŝ ŚĞŵĚĞƂŒƌĞƚŵĞŶůŝŬůŽƐLJŽŶƵŽůĂĐĂŬ͘ŝnjĞŒŝƟŵŝ ƚĂŵĂŵĞŶƐĂŒůŦŬƺnjĞƌŝŶĞŝŶƔĂĞƫŬ͘ŽŬŝŚƟLJĂĕ ŽůĚƵŒƵŝĕŝŶďƂLJůĞďŝƌŬŽŶƐĞƉƟƚĞƌĐŝŚĞƫŬ͖ĕƺŶŬƺdƺƌŬŝLJĞ͛ŶŝŶLJƺnjĚĞϭϮ͛ƐŝƂnjƺƌůƺ͖LJƺnjĚĞϲ͛ƐŦŽƌƚŽƉĞĚŝŬ͕LJƺnjĚĞϭďƵĕƵŒƵŐƂƌŵĞ͕LJƺnjĚĞϬ͘ϳϱ͛ŝŝƔŝƚŵĞƂnjƺƌůƺĂŵĂƂŒƌĞƚŵĞŶLJŽŬ͘ŝnjŝŵĞŒŝƟŵŝŵŝnjďŝƌƚĞŬƐĂŒůŦŬĞŒŝƟŵŝ͘ϯďƌĂŶƔŦŵŦnjǀĂƌĚŦ͕ďƵ LJŦůϱŽůĂĐĂŬŝŶƔĂůůĂŚ͘mŶŝǀĞƌƐŝƚĞŵŝnjϲďŝŶŬĂƉĂƐŝƚĞůŝ͘bƵĂŶďŝŶϱϬϬƂŒƌĞŶĐŝŵŝnjǀĂƌ͘͟ ŶďƺLJƺŬŚŝnjŵĞƟŶŝŶƐĂŶĂLJĂƉŦůĂŶŚŝnjŵĞƚŽůĚƵŒƵŶƵǀƵƌŐƵůĂLJĂŶzƺŬƐĞůƔƂLJůĞĚĞǀĂŵĞƫ͗͞ŝnj ŝŶƐĂŶůŦŒŦŶŝLJŝŽůŵĂƐŦŝĕŝŶŶĞLJĂƉĂďŝůŝƌŝnjŽŶƵŶĚĞƌĚŝŶĚĞLJŝnj͘ŽŒƵƺŶŝǀĞƌƐŝƚĞLJĂůŶŦnjĐĂƉĂƌĂǀĞƉƌĞƐƟũŬĂnjĂŶŵĂŶŦŶĚĞƌĚŝŶĚĞ͘ĚĂŵŚŽĐĂLJĂĚĂŚĂĂnj ƉĂƌĂǀĞƌŵĞŬŝĕŝŶĞŒŝƟŵŝŬŝŵ͛ĚĞďĂƔůĂƨLJŽƌ͘ŝnj ŝŶƔĂĂƨƚĂŵĂŵůĂŶŵĂĚŦŒŦŚĂůĚĞŚĞŵĞŶďĂƔůĂŵĂŵŦnjůĂnjŦŵĚĞĚŝŬǀĞϴLJůƺů͛ĚĞďĂƔůĂĚŦŬ͘DŝůůĞƚŽŬƵůƵ,ĂnjŝƌĂŶ͛ĚĂďŝƟƌŝƌŬĞŶďŝnjϯdĞŵŵƵnj͛ĚĂďŝƟƌŝLJŽƌƵnj͘ŝnjŝŵƺŶŝǀĞƌƐŝƚĞĮLJĂƚŽůĂƌĂŬƉĂŚĂůŦĂŵĂ ďŝnjĚĞŬĂůŝƚĞůŝĞŒŝƟŵǀĞƌŝLJŽƌƵnj͘͟ ĕ ĐĂŬůĂƌŦŶŦ dƺƌŬŝLJLJĞ͛ŶŝŶĞŶŵŽĚĞƌŶŚĂƐƚĂŶĞƐŝŶŝĂĕĂ ŬLJĂŬŶĚĂLJĂ ƵĂŶĚĂ ů͕͞bƵĂ ƐĞů͕͞b zƺŬƐĞ ĂŶzƺŬ ĚŶĂŶ ŶĚŶ ďŝůĚŝƌĞŶ ůĂƔŦŬϳďŝŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞůĂďŽƌĂƚƵĂƌ ĂůĂŶŦŵŦnjǀĂƌ͘DŽůĞŬƺůĞƌŐĞŶĞƟŬ ŝƚĞůĞŶŝǀĞƌƐƐŝƚĞůĞƺŶŝǀĞƌ ƺƚƺŶƺ ďƺƚƺŶ ƵŶĚĂď ŬŽŶƵƐƵŶĚĂ ĞdƺŵŐŐĞĞŒŝnj͘ dƺŵ ƚǀĞƌĞĐĐĞŒŝnj͘ ŚŝnjŵĞĞƚǀĞƌĞ ƌĞ ƌĞŚŝnjŵ ĞďŝƌƐƺƌƌĞŶŽŵĂŶĂůŝnjŝĕŽŬŬŦƐĂďŝƌƐƺ ƵƐDƵƐƌ͘ ͘ƌ͘D WƌŽĨ͘ Ŭ͘WƌŽĨ ůĞĐĞŬ͘ ďŝůĞĐĞ ďŝƚĞďŝ ĚĞ ĚĞďŝƚĞ ŦŦŶďĂƔƔŦŶŦŶďĂ ďƵƌĂŶ njĞŶĚĞĞďƵƌĂ PnjĞŶĚ ƚĂĨĂ ƚĂĨĂP ŶŽƚĞŬŶŽŽŶƚĞŬ ŶƐŽŶ Ŭ͘ŶƐ ĐĞŬ͘ ĕĞŬĞĐĞ ŶŦ ŶŦĕĞŬĞ LJĂůĂLJĂƵLJŐƵůĂ ĂƵLJŐƵ ƵƌĂĚĂ ďƵƌĂĚ ůŽũŝLJŝ ůŽũŝLJŝď ďŝůĞĐĞŒŝnj͘ƵƌĂĚĂ ĨŽŶŬƐŝLJŽŶĞůŐĞĂͲ ŦƔĂͲ ĞĕĂůŦƔ ĚĞĕĂů ŶĞƟŬ ŶĞƟŬĚ ĚĞĚŝ͘ ͬͬͬ ĐĂŒŦnj͘͟ĚĞĚŝͬ͘ TAMA K SAĞLI E ÜZERİN İK” T T İNŞA E zĂLJŦŶĂŶŦƔŵĂŶŦŵŦnjEĞĐŵĞƫŶĂŬŵĂŬǀĞzĂnjĂƌŦŵŦnjDƵƐƚĂĨĂdĞnjĐĂŶ͕ŝƌƵŶŝmŶŝǀĞƌƐŝƚĞƐŝ ZĞŬƚƂƌƺWƌŽĨ͘ƌ͘ĚŶĂŶzƺŬƐĞů͛ŝŵĂŬĂŵŦŶĚĂnjŝLJĂƌĞƚĞĚĞƌĞŬ͕ŐƂƌƺƔĂůŦƔǀĞƌŝƔŝŶĚĞďƵůƵŶĚƵ͘ Dil olmadan hiçbir şey olmayacağına dikkat çeken Yüksel şunları kaydetti: “Eğitim fakültelerinde İngilizce yok. Biz ilk defa İngilizce dersi koyduk. Öğrenciler bir yıl burada İngilizce görüyorlar. Bu bizim farklılığımız. Bunu bir sanayicinin ve işadamının veya bir başkasının düşünmesi mümkün değil. YÖK de şu anda bizi takip ediyor. Bu yıl çığır açtınız, damganızı vurdunuz diyorlar. Öğrenci hem bir sene erken mezun oluyor hem de bir yıl az para ödüyor. Bu doluluk biraz da bundan kaynaklanıyor; çünkü biz aynı zamanda maddi kolaylık sunuyoruz.” EN İYİ HOCALARLA EĞİTİM VERİYORUZ Yüksel, “Eğitim heyecan demek. En iyi hocalarla eğitim veriyoruz. Program yoğun. Öğrencilerin çoğu okul birincisi. 801 kişi ilk tercih yapmış. Çok çalışkan öğrenciler. Mesela öğrencinin biri ön sırada oturmak için saat 7’ye çeyrek kala okula geliyormuş. Burada herkes heyecan içinde. Herkes çalışıyor. Biz burayı açarken herkes öğretim üyesi olsun istedik. Her hafta çocuklara tanıtım yapıyoruz. Bizim öğrencilerin hepsi birinci sınıftan sonra yurt dışına gitmek ve bir proje hazırlamak zorunda. Burası Biruni çünkü.” ifadelerini kullandı. Mantar gibi üniversite açıldığını vurgulayan Adnan Yüksel, “Bu üniversiteler 3-5 yıl sonra Pimapen bayisi veya simit Sarayı gibi olacak. Kötüsü gidecek iyisi kalacak. Örneğin Taksim’de 7 simit Sarayı vardı şimdi bir tane kaldı. Eğer biz de iyi yapmazsak Harvard gelecek buraya afili olacak ve herkes onun okuluna gidecek. Dünyayı tersine döndürmek mümkün değil. Amerika’da 100 tane büyük sağlık üniversitesinden 89 tanesi vakıf üniversitesi. Bizim bir fakımızda mütevelli heyet başkanı dışında mütevellimizin hepsinin konusunda en iyi profesör olması. İçimizde işadamı yok. Biz ticari olaya bakmıyoruz. Bizim üniversitemiz çok farklı. Biz çok çalışıyoruz ve bu işi biliyoruz. Dolayısıyla kimsenin bizimle aşık atması mümkün değil. Arkadan gelenler ancak tozumuzda kalır.” diye konuştu. Mustafa TEZCAN [email protected] Yaşam sporu GENÇLERLE sohbet ederken zaman zaman onlara sorarım: -Gençler uzun yaşamak ister misiniz? -Tabii isteriz hocam, kim istemez ki? O zaman erken kalkın gençler. Güne erken başlayıp zamanımızı iyi planlayıp değerlendirin. Güne erken başlamayı koşu yarışına benzetirim hep. 100 m ya da 400 m koşularında, düdükle beraber erken başlayan hızlı giriş yapan ipi göğüsler. 1-2 saniyelik bir fark müthiş sonuçlara sebep olabilir. Hayat da böyledir aslında. Herkesin 24 saati vardır; çünkü dünya hayatı 1 gündür. O da içinde yaşadığımız bugündür. Bazı kelebek türlerinin ömrünün 1 gün olduğu bilinir. Aynı gün içinde doğar, yaşar ve ölür. İnsanoğlunun ömrü de 1 gündür. Dünü değiştirme şansımız yok, yarının gelip gelmeyeceği belli değil, o zaman geriye sadece bugün kalıyor. Bugünü nasıl yaşayıp planlayacağımız kendi elimizde. Elbette günübirlik yaşayın demiyorum. Bugünümüzü iyi planlayalım diyorum. “Peki, hocam erken kalkıp ne yapacağız?” gibi bir soruyla karşılaşıyorum hemen. -‘Spor yapın’ diyorum -‘Nasıl yani?’ diye hemen soruyorlar. İşte bu sorunun cevabı yazımın mahiyetidir. Sporu ben 4 çeşide ayırıyorum: Birincisi beden sporu: Vücudun tüm kaslarını çalıştırıp kan dolaşımını hızlandırarak, vücudun tüm hücrelerinin besin alışverişini arttırmasıdır. Metabolizma hızı yüksek olarak güne başlanırsa gerisi de aynen öyle gelir. Gün boyu bunun farkı hissedilir. Beden sporunu da ev içi ev ev dışı diye ikiye ayırabiliriz. Ev dışında yürüyüş, yüzme, bisiklet; ev içinde yürüyüş (koşu bandında), ip atlama, şınav, mekik, ısınma hareketleri olabilir. 30- 45 dakika arasında yapacağımız bu beden sporunun farkını bütün hücrelerinizde hissedeceksiniz. İkincisi de zihin sporu: “Bu spor nasıl olur hocam?” demeyin hemen. Bir futbol maçına ısınmadan çıksanız ne olur? Ani bir koşu ya da hareketle sakatlanma riskiniz çok fazladır, zaten koşamazsınız. Ya da yataktan kalkar kalmaz, bir matematik sorusu çözebilir misiniz veya kalkar kalkmaz derse girip dinleyebilir misin? İşte zihnin de ısınması ve alışması lazım. Sabah erkenden kalktığınızda okunan bir kitap,düşünme, günü planlama, dünü değerlendirme, zihnimizi harekete geçirme noktasında bize yardımcı olacaktır. Zaman zaman yapmışsınızdır. Sabah çalışılan ders çok verimli ve kalıcıdır. Çünkü vücut ve zihin uykuda dinlenmiş, çok berrak ve rahattır. Evden çıkmadan yapılan bu zihin sporu, günümüz ne kadar yoğun olursa olsun sıkıntı ve problemlerle mücadele etmemize ve günümüzün veriminin artmasına yardımcı olacaktır. Üçüncüsü ise kalp sporudur: Dünün ve hayatın muhasebesini yapmak, insanlarla ilişkilerimizi gözden geçirmek, kırdığımız veya sevindirdiğimiz insanları hatırlamak, yaptığımız iyilikleri ve kötülükleri gözden geçirmek için yapılan bir spordur. Kalp sporu daha çok gün içindeki duygularımızı yönetmemize yardımcı olacaktır. İnsan kendi hareketlerinden, kendi tepki ve duygularından sorumludur. Başkalarının hareket ve tepkileri bizi değil, onları ilgilendirir. Aslında günlük hayatta olaylara karşı verdiğimiz tepkilerin yansımaları bizim kimliğimizi, kişiliğimizi oluşturur. Bizim diğer insanlar tarafından nasıl algılanacağımızı belirler. Sabah erkenden yapılan günün değerlendirilmesi, dua ve iyi niyet temennileri bizim gün boyu karşılaştığımız kişi ve olaylara karşı sağlam durmamızı ve mantıklı tepkiler vermemizi sağlar. Sabah erkenden kalkıp bu kadar sporu yaptıktan sonra acıktınız değil mi? İyi bir kahvaltıyı hak ettiniz diye düşünüyorum. Dördüncüsü ise mide sporudur: Sağlıklı bir yaşamın şeker, tansiyon, kan dolaşımı açısından ilk adımı güne iyi bir kahvaltı ile başlamaktır. Kaç tane diyetisyenle görüştüysem hep aynı sonuca vardım: Zayıflamak, kilo almak ya da zinde, sağlıklı kalmak için güne kahvaltı ile başlamak gerekiyor. Sonuç itibariyle zamanımızı kontrol etmek bizim elimizde. Evden çıkmadan 1,5 saat önce kalkarsak bu sporların tamamını ve bunların dışında birkaç işimizi yapabiliriz. 30 dakika beden sporu, 15 dakika zihin sporu, 15 dakika kalp sporu, 15 dakika mide sporu. Hayat sizin hayatınız Zaman sizin zamanınız Gelecek sizin geleceğiniz Tercih sizin tercihiniz. ŞE H İ R www.212haber.com Güvercintepe Futbol Okulu kayıtları başladı %$û$.û(+ú5%(/('ú<(6útarafından hizmete açılan Güvercintepe Spor Parkı’nda ücretsiz futbol okulu kayıtları başladı. Güvercintepe Spor Parkı bünyesinde hizmet verecek olan futbol okulunda 7-18 yaş öğrenciler futbolun inceliklerini öğrenecek. MANGALA HEYECANI Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan zeka ve strateji oyunu olan mangala, Bağcılar Belediyesi Enderun Yetenekli Çocuklar Merkezi’nde bir turnuva düzenlendi. Maksimum 20 kişiden oluşacak sınıflarda öğrencilerin formaları da ücretsiz olarak kayıt sırasında verilecek. Güvercintepe Spor Parkı’nın tüm imkânlarını kullanacak olan öğrenciler için soyunma odaları, dolaplar, duş ve kafeterya hizmet verecek. Üstü kapalı inşa edilen komplekste eğitimler yaz, kış devam edecek. // %$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú ilçe genelinde yeşil alanların çoğaltılmasıyla ilgili çalışmalarına hız kesmeden devam ederken, mevcut bahçe, yeşil alanların düzenleme ve bakımlarını da ihmal etmiyor. Gerek çevrenin ihtiyacı, gerekse vatandaş talepleri doğrultusunda Başakşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, yol, refüj ve kurum bahçelerinin çevre düzenlemelerine aralıksız devam ediyor. Toprak serimi ve dolumu, çapalama, ağaç ve bitki dikimi birçok zirai işlemden geçirilen Başakşehir bölgeleri bu sayede bakımlı ve yeni görünümünü hiç kaybetmiyor. Çevre düzenleme çalışmaları tamamlanan Bahçeşehir Bölgesinde; Boğazköy Girişi, Boğazköy Caddesi Yürüyüş yolu (prestij cadde) dinlenme alanları, Tekiner Caddesi, Başakşehir Bölgesinde; Fatih Terim Stadyumu, Göçmen Konutları İdare Binası Çevresi, Abdulhamithan Cd. Teknoloji merkezi karşısı, Onurkent Sağlık Merkezi, Ordu caddesi, Sabahattin Zaim Caddesi, Güvercintepe Spor Tesisleri, Ziyagökalp Mahallesi’nde; TEİAŞ Müdürlüğü bahçesi ve Karşıyaka Caddesine 7500 adet ağaç ve çalı dikimi yapıldı. // Başakşehirli izciler dünya ile iletişimde %$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú İzcileri, tüm dünyada yapılan 57. Jota (Jamboree on the air) ve 18. Joti (Jamboree on the internet) faaliyetine katıldı. Ümraniye Kent Ormanı’nda düzenlenen etkinliğe Başakşehir İzcilerini temsilen 25 izci katıldı. Dünya İzcilik Bürosu’nun her yıl Ekim ayının üçüncü haftasında organize ettiği Jota-Joti, yerel saatle Cumartesi 01.01’de başlayıp, Pazar gecesi saat 23.59’a kadar süren 48 saatlik bir izci etkinliği. Etkinliğe katılan izciler, Dünya’nın her yerindeki izcilerle internet ve telsiz üzerinden konuşarak yeni dostluklar edindi, izcilik faaliyetleri ile ilgili paylaşımlar gerçekleştirdi. İnternet ve mektup arkadaşlığı ile oluşturulmuş dostluk halkasının, yeni izcilerle büyümesi ve sağlamlaştırılması amaçlayan etkinlikte Başakşehirli İzcilerde; farklı ülkelerde faaliyet gösteren izcilere kendi çalışmalarını aktarırken, onların çalışmalarını yakından öğrenme fırsatı buldu. // Ücretsiz olarak verilecek eğitimlerde kursiyerler haftada 2 gün 1’er saat eğitim alacaklar. Spor Akademisi eğitmenleri tarafından verilecek eğitimlerde antrenmanlar öncesinde toplu kitap okuma seansları ve değerler eğitimi dersi de verilecek. Bahçe ve çevre düzenlemeleri devam ediyor 01 - 15 KASIM 2014 A /7,<$5,û0$&, ‘Anne - Baba 1.Mangala Turnuvası’ finalinde kıyasıya yarıştı. Birinciliği elde eden yarışmacılar madalya ile ödüllendirilirken, diğer yarışmacılara mangala seti hediye edildi. Bağcılar Belediyesi Enderun Yetenekli Çocuklar Merkezi dikkat çeken bir turnuvaya ev sahipliği yaptı. Toplam 100 anne ve babanın yarıştığı turnuvada dereceye girenlere ödülü Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı tarafından verildi. Programın ilerleyen dakikalarında finalde kıyasıya yarışarak dereceye girenlere ödülleri verildi. Başkan Çağırıcı, babalar kategorisinde birinci olan Kemal Akdoğan ile annelerde kategorisinde birinci olan Melek Eroğlu’na madalyalarını verdi. Başakşehir Müftülüğü Kayaşehir’e taşındı 7(008= tarihinden bu yana 5. Etap Boğaziçi Yönetim AŞ. binasının 1. katında fhizmet veren Başakşehir İlçe Müftülüğü Kayabaşı Mahallesi’ndeki yeni binasına taşındı. Turnuvada ikinciliği annelerde Derya Güneş, babalarda da Turan Erol, yine üçüncülüğü de annelerde Emine Akdoğan, babalarda da Mehmet Güneş elde etti. 1 Temmuz 2008 tarihinde, 40 cami, 3 Kur’an kursu ve 62 personelle 5. Etap Boğaziçi Yönetim AŞ. binasının 1. katında faaliyete başlayan Başakşehir İlçe Müftülüğü, yaklaşık 6 yıllık bir hizmetin ardından 01 Kasım 2014 tarihinde Kayabaşı Mahallesi’ndeki yeni binasına taşındı. Müftülük, an itibariyle 94 cami, 38 Kur’an kursu ve 202 personelle yeni yerinde Başakşehirlilere hizmet vermeye devam ediyor. ÖĞRENCİLER KOÇLUK YAPTI Enderun Yetenekli Çocuklar Merkezi’nde Osmanlı döneminden bu yana oynanan mangalayı öğrenen öğrenciler, oyunu çevrelerindeki 10 kişiye öğretti. Öğrenenler arasında anne ve babalar da bulunuyordu. Yarışmalarda öğrenciler, anne ve babalara koçluk yaptılar. Toplam 100 velinin katıldığı yarışmada anne ve babalar iki ayrı kategoride yarıştı. Orta Asya’da çobanlar tarafından geliştirildiği bilinen mangala zeka ve strateji oyunu olarak oynanıyor. // Resmi Adres: Kayabaşı Mah. Rabia Cad. No:10 (Merkez Kayaşehir AVM karşısı, Hz. Hüseyin Camii Müştemilatı) // ‘Başınızı gözünüzü yardırmadan gelin!’ ^ĂĂĚĞƚWĂƌƟƐŝ ĂŚĕĞůŝĞǀůĞƌ ŝůĕĞŬŽŶŐƌĞƐŝ LJĂƉŦůĚŦ 6$$'(73$57ú6úBahçelievler İlçe Başkanlığı 5. Olağan Kongresi’ni Yenibosna Sosyal Bilimler Salonu’nda yaptı. 4 yıldır Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanlığını yürüten Abdullah Akçay, tekrar başkan seçildi. AK Partililere çağrıda bulunan Abdullah Akçay, “Saadet Partisi’ne gelecekler. Kurtuluşun kapısını Saadet Partisi tutmuştur. Bu kapıya gelmekten başka çareniz yok! Biz diyoruz ki ‘başınızı gözünüzü yardırmadan gelin!’ Partililerin büyük ilgi gösterdiği kongreye Saadet Partisi Genel Merkez Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Temel Karamollaoğlu, Genel İdare Kurulu Üyesi Ali İhsan Gündoğdu, İstanbul İl Başkanı Bilal Aydın ve yönetim kurulu üyeleri, Bağcılar İlçe Başkanı Şakir Şahin, mahalle muhtarları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Mehter takımının konseriyle başlayan kongre sinevizyon gösterimi ve protokol konuşmalarıyla devam etti. Tek listenin çıktığı kongrede Abdullah Akçay ve yönetimi tekrar göreve seçildi. Açılış konuşmasın da bu güne kadar yaptıklarını anlatarak sözlerine başlayan Başkan Abdullah Akçay, “Bizler görüşümüzün temeli olan sevgi, şefkat ve kardeşlikten yola çıkanlar olarak Saadet Partisinde bir araya geldik. Amacımız başta ülkemiz insanları olmak üzere tüm insanlığın saa- detidir. Türkiye’nin Milli siyaseti olan tek partisi saadet partisidir. Dışarıdan icazet almadan, bağımsız ve özgür, milli değerlerimiz ölçüsünde siyaset yapan tek parti saadet partisidir. Bizler sadece olanları gören değil, olacakları hesap eden, yalnız günü kurtaran değil yarınları da kurgulayan, yapılan haksızlık ve yanlışların perde arkasını ve çözüm yollarını topluma gösterebilen, toplumu uyutan değil, olgunlaştıran, suskunlaştıran değil sorgulayan ve sorumluluk taşıyan, kuvvetlinin hukukunu değil, hakkın hukukunu savunan şuurlu bir topluluğuz” dedi. // İMTİYAZ SAHİBİ Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti. GENEL MÜDÜR Halil Gölve GENEL KOORDİNATÖR Erol Çakır YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Abidin Koçoğlu YAYIN DANIŞMANLARI Necmettin Çakmak Metin Öztürk HUKUK DANIŞMANLARI Av. Adem Yıldırım Av. Ömer Geyik GÖRSEL YÖNETMEN Enis Ak www.212haber.com BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304 Başakşehir/İstanbul Telefon: (0 212) 486 39 36 Web: www.212haber.com e-mail: [email protected] Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/ A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00 Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur. Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir. GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR 7 8 ŞE H İ R 01 - 15 KASIM 2014 www.212haber.com Küçükçekmece’ye yeni SGK BİNASI MÜJDESİ! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz’i makamında ziyaret ederek, Küçükçekmece’ye yapılması planlanan yeni Sosyal Güvenlik Kurumu binası ile ilgili bilgi aldı. Ç den duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bakan Çelik’e teşekkür etti. $/,û0$9(626<$/*h9(1/ú.%$.$1,)$58.d(/ú.Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz’i makamında ziyaret ederek, Küçükçekmece’ye yapılması planlanan yeni Sosyal Güvenlik Kurumu binası ile ilgili bilgi aldı. ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞ MEMNUNİYETİ Konuyla ilgili Bakan Çelik’i bilgilendiren Başkan Karadeniz, Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ilçe için büyük bir kazanım olacağını dile getirerek, ‘Bu önemli yatırım hizmete girdiğinde Küçükçekmeceliler Güneşli’de ki Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aldıkları hizmeti buradan almaya başlayacaklar ve kolayca işlemlerini halledebilecekler.’ diye konuştu. İlçeye yapılacak modern SGK binasının özelliklerinin konuşulduğu ikili görüşme sonrası Başkan Temel Karadeniz, ziyaretin- Vatandaşların sosyal güvenlik hizmetini daha rahat alabilmeleri için bu tür projeleri çok önemsediklerini ifade eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de önceliklerinin vatandaş memnuniyeti olduğunu kaydederek, Başkan Karadeniz’e hassasiyetinden dolayı teşekkür etti. Cumhuriyet Kupası Ups’nin (6(1/(5%(/('ú<(6ú’nin katkılarıyla düzenlenen Cumhuriyet Kupası Voleybol Turnuvası’nda şampiyon, UPS oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Spor Salonu’nda finalde karşılaşan UPS ile Arma Yaşam Spor Kulübü arasında oynanan çekişmeli final maçında UPS, Arma Yaşam Spor Kulübü’nü 3-2 yenerek kupaya uzandı. Turnuvada 3.lük karşılaşması Arnavutköy Belediyesi ve Esenler’in tek bayanlar voleybol takımı olan İbrahim Turan Lisesi voleybol takımı arasında oynandı. Arnavutköy Belediyesi, İbrahim Turan Lisesi voleybol takımını 3-1 yenerek turnuva 3.sü oldu. Arnavutköy Belediyesi’ne madalya ve kupasını Esenler Belediyesi Spor Kompleksi hocalarından Raim Güler verdi. Finalde kaybeden ve turnuvayı 2. sırada tamamlayan Arma Yaşam Spor Kulübü’ne madalya ve kupalarını Esenler Belediyesi Spor Kompleksi Müdürü Barış Karahan verdi. Ziyarette, Başkan Karadeniz’e hayırlı olsun temennilerini ileten Bakan Faruk Çelik, yeni görevinde de başarılar diledi. Yer tahsisi Küçükçekmece Belediyesi tarafından yapılacak yeni SGK binasının inşası, Halkalı’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yaptırılacak. // GELENEKSELLEŞECEK FENER- BALAT rehabilitasyonu başladı Turnuvanın şampiyonu UPS ise madalya ve kupasını Esenler Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Özcan Hamza’nın elinden aldı. Hamza, Esenler Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu Cumhuriyet Kupası voleybol karşılaşmalarını geleneksel hale getireceklerini belirtti. “Burada oynanan voleybol karşılaşmaları Kasım ayında başlayacak voleybol ligi öncesi güzel bir prova oldu’’ dedi. Kupa Töreni sonunda turnuvaya katılan tüm sporcular bir araya gelerek dostluk pozları verdi. // Fatih Belediyesi tarafından Fener-Balat’ta rehabilitasyon çalışmaları başlatıldı. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in duvar boyayarak start verdiği rehabilitasyon çalışmaları kapsamında 136 bina yenilenirken, 36 metruk bina yıkılacak. )$7ú+%(/('ú<(6úilçe genelinde yer alan bina cephelerini tarihi dokuya uyumlu hale getirmek ve estetiğe aykırı uygulamaları gidermek amacıyla yaptığı cephe onarım ve yenileme çalışmalarına devam ediyor. Daha önce Divanyolu- Yeniçeriler ve Ordu, Ankara ve Bab-ı Ali Caddeleri’nde cephe yenileme uygulaması yapan Fatih Belediyesi Zeyrek’te Salihpaşa Caddesi’ndeki evleri tamamen aslına uygun bir şekilde onararak yenilemiş, cadde adeta film platosu haline gelmişti. Fatih Belediyesi; onarım, yenileme ve rehabilitasyon çalışmalarına son olarak ‘Fener-Balat Rehabilitasyon Çalışmaları’ kapsamında Yıldırım Caddesi ve Hızır Çavuş Köprübaşı Sokak’ta başladı. 2 ay gibi kısa bir sürede bitirilmesi öngörülen ‘FenerBalat Rehabilitasyon Çalışmaları’ nın startı Yıldırım Caddesi ve Hızır Çavuş Köprübaşı Sokak’ta düzenlenen törenle verildi. Mehtaran takımının sahne aldığı törene katılan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, temsili olarak duvar boyadı ve mahalle sakinleriyle sohbet etti. ONARIM DEĞİL REHABİLİTASYON Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Demir, yapılan çalışmaların bakım onarımdan ziyade ağırlıklı olarak rehabilitasyon olduğunu dile getirdi. Boya, badana ve çevre düzenlemeleriyle daha yaşanılabilir bir mahalle için çalıştıklarını kaydeden Başkan Demir konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: Aslında buranın normal şartlarda potansiyeli var ama biz muhteşem bir manzarası olan Yıldırım Caddesi’ni mahalle sakinlerinin kendileri düzenlesin istedik ama olmadı. Biz Fatih Belediyesi olarak böyle bir proje başlattık. Kullanılan boyaları Polisan sağladı. Dünyada bu tür manzarayı yakalayabileceğiniz çok az yer vardır. İnşallah arzu ettiğimizi gerçekleştireceğiz. Hedefimiz insanlara, İstanbul’un merkezi sayılan bu bölge için gerekli ilgi ve alakayı sağlamaktır. Bu proje onlardan bir tanesidir. // Aracını üst geçidin altına park etti, üzerine tabela düştü %$û$.û(+ú5’de bir vinç yaya üst geçidine çarptı. Üstgeçitten kopan demir tabela ve beton parçaları arıza sonucu park edilen bir otomobilin üstüne düştü. Sürücüsünün hararet yapan otomobiline su getirmek için üst geçidin altına park ederek ayrılması olası bir faciayı önledi. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken otomobilde ve üstgeçitte maddi hasar meydana geldi. Olay, Ziya Gökalp Mahallesi Hürriyet Bulvarında bulunan Şehit Piyade Er Esat Peker Yaya Üstgeçidi’nde meydana geldi. İddiaya göre meydana gelen kazada sürücüsü henüz belirlenemeyen 34 VAB 58 plakalı vinç üstgeçide çarptı. Çarpmanın etkisiyle üstgeçit üzerindeki demir tabela ve beton parçaları yola ve park halinde bulunan 34 DAK 58 plakalı otomobilin üzerine düştü. Kazada üstgeçitte ve otomobilde maddi hasar meydana geldi. Otomobilin içinde kimsenin olmayışı faciayı önledi. Park halindeki otomobili zarar gören İsa Yılmaz, otomobilde bir arıza meydana geldiği için köprü altına park ettiğini belirterek, yaşananları şöyle anlattı: “Aracımın harareti yükselince burada durdum. Karşıya gittim su alıp gelmek için o sırada sesler gelmeye başladı. Korktuk tabi, herkes buraya toplandı. Baktım tabelalar aracın üstüne düşmüştü. Çocuklar vardı burada, Allah muhafaza onlara bir şey olmadı. Büyük bir vinç çarptı, tabelalar ve beton parçaları düştü. Vincin sürücüsü araçtan indi bakındı ve bir şey olmamış gibi basıp gitti.” // Sokak kedileri yuvalarına kavuştu .hdh.d(.0(&(%(/('ú<(6ú sokak kedileri için örnek bir projeye imza atarak, ilk kedi evlerini Atakent Mahallesi’ne yerleştirdi. Atakent Mahallesi 2. Etap’ta Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından geniş bir katılımla gerçekleştirilen ‘Kedi Evi’nin kurulum töreninde konuşan Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Güllüçayır, “İnsanlar kadar tüm canlıların bu dünyada yaşama hakkı olduğunu düşünüyorum. Burası bizim olduğu kadar onların da. Küçükçekmece Belediyesi olarak biz de ilçemizdeki tüm canlıların, hayvanların rahat bir ortamda, sağlıklı bir şekilde yaşamasını istiyoruz. Belediye Başkanımız Sayın Temel Karadeniz’in de desteğiyle artık Küçükçekmece’de kediler kış mevsiminde sokaklarda değil, bu yuvalarda kalacak.”dedi. KEDİ EVİ HAYVAN SEVERLERİ MUTLU ETTİ Çocuklara hayvanlarla birlikte yaşama alışkanlığı ile hayvan ve doğa sevgisi kazandırmayı amaçlayan projenin ilk ayağı olan ‘Kedi Evleri’ ilçedeki hayvan severleri çok mutlu etti. Atakent Mahallesi sakini Afitap Sezgin (Ev Hanımı), Küçükçekmece Belediyesi’ne teşekkür ederek kedi evlerinin sayısının çoğaltılmasını istedi. Atakent Mahallesi Muhtarı Halime Totkanlı da hayvanların her zaman insanların minik dostları olduğunu belirterek, Küçükçekmece Belediyesi’ne karşı olan minnetini dile getirdi. // ELEMAN $5$1,<25 DİVAN ET LOKANTASI Tel: 0212 487 22 03 BİZE İ İZ N İ B L KA IZ, N I T Ç A NET N İ M SİZE LUYUZ BORÇ HACER TÜRKEL A 01 - 15 KASIM 2014 Vallahi biz size Abir Janjon; ϰϯLJĂƔŦŶĚĂ͘ ^ƵƌŝLJĞ͛ĚĞƐĂǀĂƔ ďĂƔůĂŵĂĚĂŶ ƂŶĐĞbĂŵ͛ĚĂ ƂŒƌĞƚŵĞŶůŝŬLJĂƉŦLJŽƌŵƵƔ͘mnjĞƌůĞƌŝŶĞLJĂŒĂŶ ďŽŵďĂůĂƌĚĂŶ ŬĂĕŵĂŬŝĕŝŶϰLJŦů ƂŶĐĞdƺƌŬŝLJĞ͛LJĞ ŐĞůŵŝƔůĞƌ͘ ϭLJŦůĚŦƌĚĂ ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ĚĞů ŬƐĂŽŬƵůƵŶĚĂ ƐŦŶŦĨƂŒƌĞƚŵĞŶůŝŒŝLJĂƉŦLJŽƌ͙ MECBURUZ! %ú5-$1-2143 yaşında. Suriye’de savaş başlamadan önce Şam’da öğretmenlik yapıyormuş. Üzerlerine yağan bombalardan kaçmak için 4 yıl önce Türkiye’ye gelmişler. 1 yıldır da Başakşehir’de El Aksa okulunda sınıf öğretmenliği yapıyor. “Çocuklarımızın okula gitmeleri çok önemli, okumaları ve eğitim görmeleri lazım. Onlar için burada da öğretmenliğimi sürdürüyorum.” diyor. ÖLÜM ARKALARINDAN KOŞUYOR Evli, 2 erkek bir kız çocuğu annesi Janjon. En büyük çocuğu El Aksa okulunda liseye başlamış bu yıl. Diğeri 7. sınıfta, en küçüğü ise anaokuluna gidiyor. “Çok üzülüyorum, çok düşünüyorum. Türkiye bize yüreğini açtı. Çok teşekkür ediyoruz ama memleketimizi çok özlüyoruz. Orayı öyle bırakıp geldik. dik. Evimiz, işimiz gitti. Hayat şu an orada da çok zor. Oradaki inm bekliyorlar, yaşasanlar yardım mak istiyorlarr ama ölüm arkalarından koşuyor. uyor. Savaş kimseyi bırakmıyor. r. Herkes akıbetinden endişeli. Şimdi savaş daha da şiddetlendi. endi. Çocuklar çok üzülüyorlar. lar. Sıcak yudaşlarını, valarını, arkadaşlarını, ilgilendikleri her şeyi bırakıp hiç tanımadıkları yerleree geldiler. Onlar küçük çük olduğu için daha ha fazla r. Çok etkileniyorlar. zor. Her şey karışık. Nasıl düşüneüneceğimizi bile bilegün miyoruz. Bugün burada, yarın n oitrada. Savaş bittiğinde mem-lekete dönmek ek istiyoruz. Allah’a şükür şimdi burada çok iyiyiz. Türkiye bize hem kapısını hem kalbini açtı; fakat biz bir an önce memleketimizin durumunun düzelmesini ve ülkemize dönmeyi istiyoruz.” sözlerine yer veriyor boğazı düğümlenerek. 1. Etap’ta oturuyor Abir Janjon. Başakşehir’i çok seviyor. “Burada insanlar çok iyiler. Bize çok iyi muamelede bulunuyorlar. Öğrenciler için servis imkânımız da var. Her yer temiz. Eksik bir şey yok. Bu anlamda Belediyeye çok teşekkür ediyoruz. Elhamdülillah Başakşehir’de oturmaktan memnunuz. Her şey çok güzel ve rahat; fakat kiralar çok yüksek burada ve çok çabuk artıyor.” diyor düşünceli bir eda ile. Türkçe öğrenmek için 1 yıl ders almış Janjon. “Hamdolsun şimdi Türkçe de konuşabiliyorum. İnsanlara bir şey sorabiliyorum. Sağ olsunlar onlar da bize yardımcı oluyorlar.” ifadelerini kullanırken, Türkiye’de hayatın çok zor olduğuna dikkat çekiyor. “Evde bir kişinin çalışan olması yetmiyor. En az iki kişinin çalışması lazım. Biz Suriyeliler için daha da zor. Hemen iş bulamıyoruz. Bulduğumuz işler de Abir Janjon ve kızı Dilara '|QHUFL $OL8VWD El arabasında dönerden liderliğe ûLULQHYOHU·GH Merkez şubesi Maltepe’de bulunan ve 2004 yılında ‘Dönerci Ali Usta’ olarak marka tescilini onaylatan Ali Özcan, Ümraniye şubesinden sonra ikinci şubesini de Şirinevler’de açtı. Açılışa işadamı Ali Ağaoğlu’nun yanı sıra siyasetten de önemli isimler katıldı. ¶'g1(5&ú$/ú867$· Şirinevler Şubesi Cumartesi günü yoğun katılımla açıldı. Açılışa Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Tatsız, Hakkari Valisi Necmettin Kalkan, İGDAŞ Genel Müdürü Bilal Aslan, işadamı Ali Ağaoğlu, Erne Medya Genel Müdürü Halil Gölve ve çok sayıda davetli katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Milletvekili Osman Poyraz ve Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı ise yoğunlukları nedeniyle katılamadıklarını ve hayırlı olsun dileklerini ilettikleri telgraf gönderiler. Malatya’da pastane ve kebapçıda çıraklık ve çaycılık yaparken, 1975 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a gelen Ali Özcan (Ali Usta) bir süre amcasının lokantasında çalıştıktan sonra mesleğinin dönüm noktasını Erenköy’de bir kebapçıda kebap ustası olarak çalışarak yaşadı. Seyyar köfte satan birisinden esinlenen Özcan, kendisine bir el arabası temin ederek döner işine başladı. Merkez şubesi Maltepe’de bulunan ve 2004 yılında ‘Dönerci Ali Usta’ olarak marka tescilini onaylatan Ali Özcan, Ümraniye şubesinden sonra ikinci şubesini de Şirinevler’de açtı. // Ali Özcan-Gazi Köz Başakşehir Zabıtası’ndan nokta hizmeti %$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú=$%,7$ 0h'h5/høh Sular Vadisi’nin tüm alanlarında vatandaşların sorunlarını yerinde çözmek amacıyla ‘İletişim Noktaları’ kurdu. Sular Vadisi ve Gölet’te kurulan ‘İletişim Noktaları’nda bu alanları kullanan vatandaşlara Zabıta hizmetleri sunulmasının yanı sıra vatandaşların şikâyet ve talep başvuruları alınarak Belediye hizmetlerine erişimi sağlanıyor. Başakşehir Belediyesi Zabıta ekipleri tarafından vatandaşların talepleri anında ilgili müdürlüğe yönlendiriliyor ve çözüm buluyor. 9 G Ü N DEM www.212haber.com İletişim Noktaları ile Sular Vadisi ve Gölet’te yürüyüş ve spor yapan vatandaşlar, Belediyeye gelmeden taleplerini Belediye ekiplerine anında iletebiliyor. Vatandaşlar belediyenin hizmete dönük yüzünü her alanda hissediyor. Başakşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün iletişim noktaları yanında görev araçları da yenilenerek hizmete sunuldu. Araçlara, Müdürlüğün amblemi ve görev yaptıkları bölgelerin isimleri yerleştirildi. Yeni görünümüyle Zabıta araçları vatandaşlara hizmet için hazır. // basit ve maaşı az işler. Zaten Türkiye’de her şey pahalı. Kira pahalı, fatura pahalı, hayat pahalı…” diyor endişeli bakışlarıyla. SİZ ENSAR’SINIZ BİZ MUHACİR “Biz sizlerle kardeşçe yaşamak istiyoruz. Suriyelileri sıkıntı olarak görmeyin lütfen!” derken yalvaran ve minnet dolu gözlerle sürdürüyor Abir Janjon sözlerini: “Bize kalbinizi açtınız. Biz size minnet borçluyuz. Vallahi biz size mecburuz. Siz Ensar’sınız, biz Muhacir’iz. Kusura bakmayın belki bazen yanlış yapanlarımız olabiliyor ama her ülkede iyi de var kötü de. Suriye’dekiler buralara gelmeye mecburlar; çünkü ölüm var arkalarında. Biz size sıkıntı vermek istemiyoruz. Önceden beri biz Türkiyelileri çok seviyoruz. Kardeş gibi görüyoruz sizi ki zaten komşuyuz da.” Türk komşularıyla da arkadaşlıklar kurmuş Janjon. Fırsat buldukça birbirlerine gidip geliyorlarmış. (Gülerek bizim iş hiç vakit bırakmıyor diyor.) “İstanbul çok güzel, daha rahat, her şey düzenli burada; lakin bizim küçük dünyamız, memleketimiz. Her insan memleketine bağlı. Türkiye güvenli bir ülke. Çocuklar için de bu çok önemli tabi. Başta çok zorlandılar ama orada çok kötü şeyler görünce korktular ve şimdi buraya alıştılar.” şeklinde konuşuyor. Abir Janjon’un kızı Dilara ise akıcı Türkçesiyle duygularını şöyle paylaşıyor bizimle: “Suriye’de hayat zordu o yüzden buraya geldik. Burada çok arkadaş edindim. Günlerim güzel geçiyor ama oradaki günlerim daha güzel ve daha eğlenceliydi. Akrabalarımı çok özledim. Buraya çok fazla alışamadım. Ülkeme geri dönmek istiyorum. Orası daha güzeldi benim için. Orada dersleri daha iyi anlıyordum. Arkadaşlarımla daha iyi iletişim kuruyordum. Türkiye bize kapısını açtı, kucakladı bizi. İnsanlar bize iyi muamelede bulundular. Bunun için çok teşekkür ediyorum.” // 10 G ÜN Ü N DE DEM M 01 - 15 KASIM 2014 Hızla gökdelenlerin yükseldiği İstanbul’un bazı bölgelerinde insanlar adeta köy hayatı yaşıyor. Özan ailesi de Kasımpaşa’daki tarlada tavuk besliyor, sebze yetiştiriyor. Ürünleri satarak geçimini sağlayan ailenin en büyük endişesi ise, iddialara göre yakın bir zamanda bu alana otopark yapılacak olması. www.212haber.com Burası İstanbul S ÖZ konusu tarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çocukluk yıllarının geçtiği Kasımpaşa’da bulunuyor. Yaklaşık 8 dönümlük alanda birçok sebze ve meyve ürünleri yetiştiriliyor. Araziyi yaklaşık 4 yıldır Mehmet Özan ile eşi Cemile Özan kullanıyor. Özan çiftine gelini Emine Özan ve dünürü Enver Akkuş da yardım ediyor. Özan ailesi sebze ve meyve ürünlerinin yanı sıra tarlada tavuk ve köpek de besliyor. Aile, tarlanın ortasına küçük bir gecekondu da yapmış. Yağmur ve fırtına bastırdığında derme çatma bu gecekonduya sığınıyorlar. Özan ailesinin mesaisi bu arazide güneşin doğması ile başlıyor. Ailenin reisi Mehmet Özan, kolları sıvayıp giriyor tarlaya. Önce işe yaramayan sebzeler sökülüyor. Sonra satılacak taze ürünler toplanıyor. Mehmet Özan’a eşi Cemile Özan ve gelini Emine Özan da bu sırada yardımcı oluyor. Ailenin dünürü Enver Akkuş ise toplanan ürünleri seyyar bir araçla Beyoğlu’nun ara sokaklarında satıyor. Sadece yaz mevsiminde ektiklerini sera yapılmasını izin verilmediğini anlatan Mehmet Özan, “Sabah geliyoruz akşama kadar buradaki ürünlerle ilgileniyoruz. Yetiştirdiğimiz ürünleri buradaki esnafa satıyoruz. Çok fazla da kazancı yok bu işin.” ifadelerini kullanıyor. Toplanan ürünleri seyyar araba ile sokakta satan Enver Akkuş ise, “İsteyen kim olursa veriyoruz ürünle- ,WĂƔĂŬƔĞŚŝƌ7ůĕĞĂƔŬĂŶůŦŒŦŽůĂŒĂŶƺƐƚƺ ŬŽŶŐƌĞƐŝŶĚĞŝůĕĞďĂƔŬĂŶŦPnjĞƌĞŶ͕LJĞŶŝĚĞŶƐĞĕŝůĚŝ͘ CHP’de Kazım Özeren Güven tazeledi &+3%$û$.û(+ú5·de olağanüstü seçimli kongre süreci tamamlandı. Eskop Kültür Salonu’nda düzenlenen kongrede delegeler yeni ilçe yönetimini belirlemek için sandık başına gitti. Seçimde, İlçe Başkanı Kazım Özeren, Murat Bakır ve kadın aday Belkız Eryüksel yarıştı. Oylama öncesi Aday Murat Bakır adaylıktan çekildi. Seçimde 262 delege oy kullandı. 262 geçerli oyun Kazım Özeren 191’ini, Belkız Eryüksel ise 71’ini aldı. Böylece Kazım Özeren, CHP Başakşehir İlçe Başkanlığı görevine yeniden seçildi. İlçe yönetim kurulu blok liste ile seçildi. İlçe kongresini CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Süleyman Çelebi ve üçüncü bölge ilçe başkanları izledi. Yeniden ilçe başkanı seçilen Kazım Özeren,“Türkiye’ de iktidar olmak isteyen parti mutlaka İstanbul’ da birinci olmalıdır. Yasal olarak bizim olağanüstü kongreye gitme zorunluluğumuz yoktu. Ancak 2015 Genel seçimlerine güçlü bir yönetim ile girmek için bu kararı almak zorunda kaldık. Yeni yönetim kurulu üyeleri ile daha sağlıklı çalışmalar yapacağız” dedi. // Bilgievleri Hicri Yılbaşını kutladı %$û$.û(+ú5ŝůŐŝĞǀŝƂŒƌĞŶĐŝůĞƌŝ,ŝĐƌŝ zŦůďĂƔŦŶŦĕĞƔŝƚůŝĞƚŬŝŶůŝŬůĞƌůĞŬƵƚůĂĚŦ͘ϮϱŬŝŵ ƵŵĂƌƚĞƐŝŐƺŶƺŶĞĚĞŶŬŐĞůĞŶ,ŝĐƌŝzŦůďĂƔŦ ŵƺŶĂƐĞďĞƟLJůĞĂƔĂŬƔĞŚŝƌŝůŐŝĞǀůĞƌŝ͛ŶĚĞ ŵŝŶŝƉƌŽŐƌĂŵůĂƌĚƺnjĞŶůĞŶĚŝ͘ŝůŐŝĞǀůĞƌŝŶŝŶ ŬŽŶĨĞƌĂŶƐƐĂůŽŶůĂƌŦŶĚĂŐĞƌĕĞŬůĞƔƟƌŝůĞŶ ĞƚŬŝŶůŝŬůĞƌĚĞLJŦůďĂƔŦŝůĞŝůŐŝůŝƐůĂLJƚůĂƌǀĞ ŬŦƐĂĮůŵůĞƌŐƂƐƚĞƌŝůĚŝ͘PŒƌĞŶĐŝůĞƌŝŶLJŦůďĂƔŦ ĞƚŬŝŶůŝŬůĞƌŝŶŝŶŝŬŝŶĐŝĚƵƌĂŒŦŝƐĞŝůĕĞĞƐŶĂŇĂƌŦ ŽůĚƵ͘ĂƔĂŬƔĞŚŝƌŝůŐŝĞǀůĞƌŝĞŒŝƚŵĞŶůĞƌŝǀĞ ƂŒƌĞŶĐŝůĞƌŝ͕ĞƐŶĂŇĂƌŦnjŝLJĂƌĞƚĞĚĞƌĞŬŐƺŶůĞƌŝŶŝŬƵƚůĂĚŦ͘PŒƌĞŶĐŝůĞƌnjŝLJĂƌĞƚůĞƌŝƐŦƌĂƐŦŶĚĂ ĞƐŶĂŇĂƌĂƚĂƚůŦŝŬƌĂŵŦŶĚĂďƵůƵŶĂƌĂŬ͕ďŝƌ ƐƺƌĞƐŽŚďĞƚĞƫͬͬ͘ ‘İSTANBUL’DA BÖYLE BİR YER BULMAK ZOR’ ŽĐƵŬůĂƌŦŶŦŽŬƵůĂďŦƌĂŬƨŬƚĂŶƐŽŶƌĂŬĂLJŦŶƉĞĚĞƌŝǀĞŬĂLJŦŶǀĂůŝĚĞƐŝŶĞLJĂƌĚŦŵŝĕŝŶƚĂƌůĂLJĂŐĞůĚŝŒŝŶŝŝĨĂĚĞĞĚĞŶŵŝŶĞPnjĂŶŝƐĞ͕ƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůƺLJŽƌ͗͞,ĞƌŐƺŶďƵƌĂĚĂLJŦnj͘ DĞLJǀĞ͕ƐĞďnjĞLJĞƟƔƟƌŝLJŽƌƵnj͘zĂnjŵĞǀƐŝŵŝŶĚĞƚĂnjĞƺƌƺŶůĞƌĂůŦLJŽƌƵnj͘7ƐƚĂŶďƵůŐŝďŝ LJĞƌĚĞďƂLJůĞLJĞƌďƵůŵĂŬnjŽƌ͘ KŬŵĞLJĚĂŶŦ͛ŶĚĂďƂLJůĞďŝƌƚĂƌůĂLJŽŬ͘<ŝŵƐĞďƵŐƺŶĞŬĂĚĂƌ ďŝnjĞďŝƌƔĞLJƐƂLJůĞŵĞĚŝ͘<ĂLJŦŶǀĂůŝĚĞǀĞŬĂLJŦŶƉĞĚĞƌĞLJĂƌĚŦŵ ĂŵĂĕůŦďƵƌĂĚĂLJŦnj͘͟ ĂĚĂLJŦnj͘͟ ri. İşler durgun. Buraya herhangi bir şey yapılırsa gideceğiz artık. Biz burada vakit geçsin, zaman geçsin diye yapıyoruz. Maydanoz, lahana, patlıcan ekiyoruz. Buranın altı otopark olacakmış. Zincirlikuyu’daki mezarlıklar müdürlüğünün buraya geleceği söyleniyor. Doğru mu bilmiyoruz. Gelirlerse mecbur çıkacağız. Devlete karşı gelemeyiz ki.” şeklinde konuşuyor. dĂƌůĂĚĂŬŝƺƌƺŶůĞƌŝƐĂƚĂƌĂŬŐĞĕŝŵůĞƌŝŶŝƐĂŒůĂĚŦŬůĂƌŦŶŦĂŶůĂƚĂŶĞŵŝůĞPnjĂŶŝƐĞ͕͞ƺƚƺŶ ƐĞďnjĞůĞƌŝĞŬŝLJŽƌƵnj͘ϰLJŦůĚŦƌ ďƵƌĂĚĂLJŦnj͘ƔŝŵůĞŝŬŝŵŝnjLJĂƉŦLJŽƌƵnj͘ƺLJƺŬƔĞŚŝƌĞůĞĚŝLJĞƐŝ ďƵƌĂLJŦĂůĚŦĚŝLJĞĚƵLJĚƵŬ͘DĞnjĂƌůŦŬůĂƌŵƺĚƺƌůƺŒƺLJĂƉŦůĂĐĂŒŦƐƂLJůĞŶŝLJŽƌ͘ƵƌĂĚĂŶŐĞĕŝŶŝLJŽƌƵnj͘ŵĞŬůŝůŝŒŝŵŝnjLJŽŬ͕ƐŝŐŽƌƚĂŵŦnjLJŽŬ͘ŬŵĞŬƉĂƌĂŵŦnjŦĂůŦLJŽƌƵnj͘ĞǀĂŵĞƚŵĞƐŝŶŝ ŝƐƚĞƌŝnj͘,ĞƌLJĞƌďĞƚŽŶůĂƔŵŦƔ͘ ƵƌĂƐŦŬĂůĚŦƐĂĚĞĐĞ͘dĂLJLJŝƉ ƌĚŽŒĂŶ͛ĂƵůĂƔĂďŝůƐĞŵĚĞƌĚŝŵŝĂŶůĂƚĂĐĂŒŦŵ͘7ŶƔĂůůĂŚďŝnjĞĚŽŬƵŶŵĂnjůĂƌ͘ŬŵĞŬƉĂƌĂŵŦnjŦĂůŦLJŽƌƵnj͘<ŝŵƐĞLJĞŵƵŚƚĂĕŽůŵƵLJŽƌƵnj͘ŽĐƵŬůĂƌŦŵŦnj ŚĞƉŬŝƌĂĚĂ͘͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƵLJŽƌͬͬ͘ G Ü N DEM www.212haber.com 01 - 15 KASIM 2014 11 Ak Parti’de kongre heyecanı <WĂƌƟ7ƐƚĂŶďƵůdĞƔŬŝůĂƨ͛ŶĚĂŝůǀĞŝůĕĞ ŬŽŶŐƌĞƚĂƌŝŚůĞƌŝďĞůůŝŽůĚƵ͘dĞƔŬŝůĂƚůĂƌŦŶ ŚƵŵŵĂůŦďŝƌĕĂůŦƔŵĂŝĕĞƌŝƐŝŶĞŐŝƌĚŝŒŝŝůĕĞůĞƌĚĞŬŽŶŐƌĞƚĂƌŝŚůĞƌŝƔƂLJůĞ͗ <ƺĕƺŬĕĞŬŵĞĐĞϴ<ĂƐŦŵ͕ ĂŒĐŦůĂƌϵ<ĂƐŦŵ͕ ƐĞŶůĞƌϮϯ<ĂƐŦŵ͕ ĞLJƟŶďƵƌŶƵϭϰƌĂůŦŬǀĞ ĂƔĂŬƔĞŚŝƌϮϭƌĂůŦŬ͘ HACER TÜRKEL A .3$57ú İstanbul Teşkilatı’nda il ve ilçe kongre tarihleri belli oldu. Kongreler 8 Kasım 2014 Cumartesi günü Üsküdar ve Küçükçekmece ile start alacak. Kulislerde ilçe başkanlıkları için birçok isim konuşulsa da adaylık açıklaması yapan kimse olmadı. İlçe başkanlığı hayali kuranlar zemin yoklamaya devam ediyor. Konuyla ilgili olarak 212 Haber’e açıklama yapan AK Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, “Başakşehir’in yeni ilçe olması nedeniyle 3. olağan kongremizi 21 Aralık 2014 Pazar günü gerçekleştireceğiz. AK Parti teşkilatlarında kongrelerin diğer siyasi partilerin örgütleri ve teşkilatları gibi olmadığını geçmiş dönemde yapılan kongrelerde göstermiş olduk.” dedi. Kongre ile ilgili düşüncelerini dile getiren AK Parti Küçükçekmece İlçe Başkanı Mustafa Korkut ise şunları kaydetti: “İlçede kapsamlı bir değişim olmayacak. İlçe başkanlığımızın devam eden birçok faaliyetini devam ettirecek ama taze kan ve değişime önem verecek gençlik kollarımız, kadın kollarımız ve ilçe demografik yapısındaki tüm vatandaşlarımızı, gönüld gönüldaşlarımık zı kucaklayan kapsayan bir yönetim listesi olacaktır.” çalışm Kongre çalışmalarıyla al kalı görüşlerine la görü lakalı başvurduğum Başakvurduğumuz İlç Başkaşehir İlçe Ayh Özgünı Ayhan v Küçükrel ve çe çekmece İlçe Ayhan Özgürel Başkanı Mustafa Korkut’un açıklamalarının detayları ise şöyle: İlçe başkanlığı olarak kongre süreci için hazırlıklarımızı şuan için tamamladık. AYHAN ÖZGÜREL HEDEFİMİZİ KISA VADEDE DÜŞÜNMÜYORUZ (AK Parti Başakşehir İlçe Başkanı): KONGRE İÇİN HAZIRLIKLARIMIZ TAMAM AK Parti kurulduğundan bu yana 5 olağan kongre sürecini geride bıraktı. Başakşehir’in yeni ilçe olması nedeniyle 3. olağan kongremizi 21 Aralık 2014 Pazar günü gerçekleştireceğiz. AK Parti teşkilatlarında kongrelerin diğer siyasi partilerin örgütleri ve teşkilatları gibi olmadığını geçmiş dönemde yapılan kongrelerde göstermiş olduk. Kongrelerde birliğimizi ve beraberliğimizi teşkilatımıza ve parti üyelerimize gösteriyoruz. Kongre sürecinde tüzük ile belirlenmiş verilere istinaden çalışmalarımıza başladık. İlçemizde tabii delegelerimizi ve nüfusuna göre 400 delege belirleyerek ilçe kongremizi gerçekleştireceğiz. Delegelerimizi belirlerken tüm parti üyelerimize oy kullanma fırsatı vererek, yöneticilerini kendilerinin seçmesi olanağını sunmuş oluyoruz. Delegelerimizin bazı kriterlere göre belirlenmesini sağlamak amacıyla parti tüzüğümüzde yazıldığı gibi mahalle nüfusuna, yönetim kadrosundaki görevine, ilçemizdeki demografik yapıya vs. bakarak belirliyoruz. 19 Ekim 2014 Pazar günü ilçe başkanlığımızda delege seçimlerimizi gerçekleştirdik. İlçe kongresinde oy kullanacak delegelerimizi üyelerimizin yoğun katılımıyla belirlemiş olduk. İlçe yönetimimizde değişiklikler tabi ki olacak. Başakşehir olarak geçirmiş olduğumuz 2 kongrede Başakşehir için hizmet etmek isteyen kişiler arasında seçim yapmak zorunda kalıyoruz. İlçe yönetiminde görev alacak her bir arkadaşımız, önceki dönemde görev yapmış olan arkadaşımızdan aldığı bayrağı kendisinden sonrakine daha yukarıya taşımış olarak verme gayreti içerisinde olacaktır. Parti olarak hiçbir zaman hedefimizi kısa vadede düşünmedik, düşünmüyoruz. Kongrede göreve gelecek olan yönetim kadrosu 2015 genel seçimlerinde Genel Başkanımız ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ile Yeni Türkiye Yeni Anayasa sloganıyla çıktığımız yoldan alnının akıyla çıkacak. Yeni dönemdeki yönetim kadromuz sadece “Yeni Türkiye Yeni Anayasa” ile kalmayacak. Partimizin 2023 vizyonunu Başakşehirli hemşehrilerimize daha iyi anlatacak ülkemizin gelişmesinde elimizden geleni yapacak bir yönetim kadrosu oluşturmayı hedefliyoruz. BAŞAKŞEHİR’İ ÇOK DAHA İYİ YERLERE GETİRECEĞİZ 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde aldığımız oy oranını İstanbul’da en fazla arttıran ikinci ilçe olarak yüzde 51’lere taşıdık. Belediye Başkanımız Mevlüt Uy- sal yaptığı çalışmalarla şüphesiz en büyük pay sahibidir. Biz belediye başkanlığımız ile uyumlu çalışarak belediyemizin yaptığı hizmetleri vatandaşa anlatarak, yapamadığı hizmetleri de ne için yapamadığını anlatarak çalıştık. Her mahallemizde ana kademe teşkilatımız aile reislerine, kadın kolları teşkilatımız kadın vatandaşlarımıza, gençlik kolları teşkilatımız genç kardeşlerimize ulaşarak çalışmalarımızı anlattı. Biz bunu uyumlu çalışma sonucunda İstanbul’da rekor düzeyde oy oranına taşıdık. Birlik olduğumuz zaman yaptıklarımızı Başakşehir için yaklaşık 6 yıldır görüyoruz. Kongrede yeni görev alacak arkadaşlarımızla daha fazla birlik beraberlik içinde, daha sıkı çalışarak Başakşehir’i çok daha iyi yerlere getireceğimize inanıyorum. ZALİMİN KARŞISINDA, MAZLUMUN YANINDA OLDUK Ülkemizde son iki yıldır bazı olaylar bahane edilerek karıştırmaya ve içimizde kaos çıkarmaya çalışıyorlar. Çok geriye gitmeden birkaç örnek vermek gerekirse Gezi olaylarında ağaç bahanesi, “17 ve 25 Aralıkta” iftira atılarak yolsuzluk bahanesi, son zamanlarda ise Kobani. Aslında mesele çok açık; yaklaşık 12 yıl süren istikrar doğrultusunda ülkemizin geldiği noktayı ve şuan yapılan 3. Boğaz Köprüsü ve 3. Havalimanı, yapılması düşünülen Kanal İstanbul projesi bunlardan bazılarıdır. Ülkemizin bu kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyen hem içimizdeki paralel örgütün adamları hem de kendisine karşı güçlü Türkiye’yi görmeye tahammülü olmayan ülkeler. AK Parti olarak iktidarımız boyunca bu tür oyunlarla çok karşılaştık. Biz ülkemize yaşatılmak istenen tüm oyunları daha önce olduğu gibi yine bozacağız. İktidarımız boyunca zalimin karşısında, mazlumun yanında olduk. Bu süreçte de böyle olacağız. Ümit ve dua ediyorum ki bu oyun da kısa sürede bozulur ve ülkemizin yükselişini tüm Türkiye olarak görmeye devam ederiz. MUSTAFA KORKUT (AK Parti Küçükçekmece İlçe Başkanı): KONGREMİZ ŞENLİK HAVASINDA GEÇECEK K Kongremiz için ilçemizde ŬŽŶŐƌĞŬŽŵŝƐLJŽŶƵŽůƵƔƚƵƌduk. Kongre komisyonu baƔŦŶĚĂŝůĕĞďĂƔŬĂŶLJĂƌĚŦŵĐŦƐŦďŝƌĂƌŬĂĚĂƔŦŵŦnjŐƂƌĞǀLJĂƉĂĐĂŬ͘<ŽŶŐƌĞŝĕŝŶϯĂƔĂŵĂůŦďŝƌĕĂůŦƔŵĂĚƺnjĞŶŝŽůƵƔƚƵƌĚƵŬ͘PŶĐĞůŝŬůĞŬŽŶŐƌĞƂŶĐĞƐŝƐĂůŽŶƵŶďĂƔďĂŬĂŶŦŵŦnjĂLJĂŬŦƔŦƌďŝƌƔĞŬŝůĚĞ ĚŽůĚƵƌƵůŵĂƐŦǀĞŬĂƨůŦŵŦŶ LJƺŬƐĞŬŽůŵĂƐŦŝĕŝŶďŝƌƚĂŬŦŵ ĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŵŦnjǀĂƌ͘ƵĂŶůĂŵĚĂŝůĕĞŵŝnjĚĞĂŬƟĨŽůĂŶ ƚƺŵ^d<͛ůĂƌĂĚƵLJƵƌƵLJĂƉŦLJŽƌƵnj͘zŝŶĞŬŽŶŐƌĞŐƺŶƺŶĞ ĚĂŝƌƐĂůŽŶŝĕŝǀĞĚŦƔŦƐƺƐůĞŵĞůĞƌ͕ŝĕĞƌŝĚĞŐƂŶƺůĚĂƔůĂƌŦŵŦnjŦĐŽƔƚƵƌĂĐĂŬƐĞLJŝƌĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦǀĞĚĞůĞŐĞůĞƌŝŵŝnjŝŶ ŽLJŬƵůůĂŶŵĂƐĂĂƟŶĚĞŐĞůŝƉŽLJŬƵůůĂŶŵĂůĂƌŦŝĕŝŶďĂnjŦ ĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŵŦnjǀĂƌ͘<ŽŶŐƌĞŵŝnjŶĂƐŝƉŽůƵƌƐĂƔĞŶůŝŬǀĞ ĚƺŒƺŶŚĂǀĂƐŦŶĚĂ͕<WĂƌƟŵŝnjĞǀĞŝůĕĞŵŝnjĞLJĂŬŦƔŦƌ ďŝƌƔĞŬŝůĚĞƐĞLJŝƌĞĚĞĐĞŬƟƌ͘ <WĂƌƟƚĞƔŬŝůĂƚůĂƌŦŚĞƌƐĞĕŝŵŝŶĂƌĚŦŶĚĂŶLJĞŶŝƐĞĕŝŵĞ ŚĂnjŦƌůĂŶŦƌǀĞŚĞƌƐĞĕŝŵĚĞŶ ĕŦŬĂƌŦůĂĐĂŬƐŽŶƵĕůĂƌŦLJĞƚŬŝůŝŬƵƌƵůůĂƌŦŶĞnjĚŝŶĚĞĚĞŒĞƌ7ůĕĞĚĞŬĂƉƐĂŵůŦďŝƌĚĞŒŝƔŝŵ lendirerek bir sonraki seçimůĞƌĚĞŽLJĕŦƚĂƐŦŶŦďŝƌďĂƐĂŽůĂŵĂLJĂĐĂŬ͘7ůĕĞďĂƔŬĂŶůŦŒŦŵŦnjŦŶĚĞǀĂŵĞĚĞŶďŝƌĕŽŬ ŵĂŬLJƵŬĂƌŦƚĂƔŦŵĂŶŦŶŚĞƐĂĨĂĂůŝLJĞƟŶŝĚĞǀĂŵĞƫƌĞĐĞŬ ďŦŶŦLJĂƉĂƌ͘ŝnjĚĞďƵĂŶůĂŵda 2014 yerel seçimlerden ĂŵĂƚĂnjĞŬĂŶǀĞĚĞŒŝƔŝŵĞ ďĂƔĂƌŦŝůĞĕŦŬĂƌĂŬ͕ϮϬϭϱƐĞƂŶĞŵǀĞƌĞĐĞŬŐĞŶĕůŝŬŬŽůůĂƌŦŵŦnj͕ŬĂĚŦŶŬŽůůĂƌŦŵŦnjǀĞ ĕŝŵůĞƌŝŶĚĞďƵďĂƐĂƌŦĕŦƚĂƐŦŶŦ ŝůĕĞĚĞŵŽŐƌĂĮŬLJĂƉŦƐŦŶĚĂŬŝ ďŝƌďĂƐĂŵĂŬLJƵŬĂƌŦĕŦŬĂƌĂĐĂŒŦnj͘dƺƌŬŝLJĞϮϬϮϯǀŝnjLJŽŶƵŶƚƺŵǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŵŦnjŦ͕ŐƂŶƺůĚĂƔůĂƌŦŵŦnjŦŬƵĐĂŬůĂLJĂŶ͕ ĚĂĐƵŵŚƵƌŝLJĞƟŵŝnjŝŶϭϬϬ͘LJŦŬĂƉƐĂLJĂŶďŝƌLJƂŶĞƟŵůŝƐƚĞ- ůŦŶĚĂůŝĚĞƌƺůŬĞŽůŵĂLJŽůƵŶƐŝŽůĂĐĂŬƨƌ͘ ĚĂŝůĞƌůĞLJĞĐĞŬƟƌͬͬ͘ ŞE H İ R www.212haber.com 01 - 15 KASIM 2014 13 Yazmaktan usanmayan BİR USTA! Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri “Gençlerle Baş Başa Sohbetleri” nde bu senenin ilk konuğu Tuncel Altınköprü oldu. K Bilgi Evleri, öğretmenlerinin de gelişimini destekliyor =(<7ú1%8518%(/('ú<(6ú Bilgi Evleri üyelerinin sosyal ve kültürel gelişimine destek olduğu kadar öğretmenlerinin de gelişimine destek olmaya devam ediyor. Bu kapsamda bilgi evi öğretmenlerine yönelik 2014-2015 Dönemi Bilgi Evleri hizmet içi eğitim seminerleri Yusuf Özkan Özburun ile ZKS’de “ Değerler Eğitiminin Çocukların Gelişimi Üzerindeki Etkileri” ve değerler eğitiminin ruhu olan “Şahsiyet Terbiyesi” konusuyla başladı. ú7$%$ verdiği önemi gerçekleştirdiği etkinliklerle her zaman kanıtlamış olan Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri, üyelerinin gelişimlerine destek olmak onlara kitap sevgisini aşılamak amacıyla düzenlediği Gençlerle Baş Başa Sohbetleri’nin bu yıl ki ilk konuğu Yazar, Psikolog Tuncel Altınköprü’ydü. Öğretmenliğin esasında tarihsel kökenleri olan bir meslek olmadığını, çoğu zaman peygamberlere, ilim sahibi âlim kişiliklere öğretmenliğin atfedildiğini fakat öğretmenliğin örgün eğitim sistemi ile ortaya çıktığını belirterek giriş yapan Yusuf Özkan Özburun, Öğretim teknisyeni olmayınız. Yani belirlenmiş müfredatı, belirlenmiş öğretim teknikleri ile çocuklara sunmanız sizi öğretim teknisyeni yapar, öğretmen yapmaz. Öğretmen olurken de entelektüel öğretmen olmaya gayretli olun, mutlaka okuyun, hem kitabı hem insanı hem kâinatı. Kendi başınıza kaldığınız da evren olun, diyerek devam eden konuşmasında, eğitim, insan doğasının iki temel unsurunu geliştirmelidir: Birincisi Hür muhakeme, hür tefekkür: Kişi hayatının bir döneminde mutlaka hangi telkinlerle yetiştirildiğinin muhasebesini yapmalıdır. İkincisi Yetenek: Her insanın doğuştan gelen çok farklı ve sıra dışı yetenekleri vardır. Bunlar köreltilmemeli, geliştirilmelidir.” şeklinde ifade etti. // Çocuklarla bir arada olmanın heyecanını hiçbir zaman kaybetmeyen yazarımız enerjisinin kaynağının çocuklar olduğunu belirtirken sonra yoğun alkışlar eşliğinde üyelerimizle buluştu. Yazı hayatının dönüm noktalarından bahseden konuğumuz; “İyi bir yazar olmak için üç kural vardır; birincisi erdemli olmak, ikincisi başarıya inanmak, üçüncüsü yılmadan çalışmak” diyerek üyelerimize tecrübelerinden bir kesit aktardı. Yazmaktan hiçbir zaman bıkmadığını ifade eden Tuncel Altınköprü, üyelerimize küçük yaşta da yazar olabileceklerini hatırlatarak bu konuda cesur olmalarını yakaladıkları fırsatları değerlendirmelerini istedi. Üyelerimizin sorularını da yanıtlayan konuğumuz daha sonra kitaplarını imzaladı. Bu sırada bir üyemiz de yazarımıza Bilge Nesil dergisini imzalayarak hediye etti. Gerçekleştirilen etkinlikten dolayı çok mutlu olduğunu, bu etkinliklerin artması gerektiğini belirten Tuncel Altınköprü, Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri’ ne, sahip olduğu sorumluluk duygusundan dolayı teşekkür etti. // Acezelerden Gazze pastası '$5h/$&(=( sakinleri, geçtiğimiz aylarda Darülaceze için kurabiye hazırlayıp ziyarete giden ESAYDAM Pasta ve Kurabiye Kursu’na iade-i ziyarette bulundu. Sabah kahvaltısı için Darülaceze’den gelen yaklaşık 15 kişi birkaç ay önce yedikleri pasta ve kurabiyelerin önce nasıl yapıldığını öğrendiler, ardından oklavaları alıp kendileri yaptılar. Darülaceze’den gelen nine ve dedeler hazırladıkları kurabiyelerle adeta ESAYDAM Pasta ve Kurabiye Kursu Eğitmeni Burcu Yavuz’a eğitim verdiler. Pasta ve kurabiye yapımının ardından ESAYDAM, Darülacezeli misafirler için bir sürpriz yaptı. O Ses Türkiye yarışmasına katılarak büyük beğeni toplayan Pop Müzik Sanatçısı Özgür Çakıroğlu söylediği şarkılarla misafirlere güzel bir gün yaşattı. Darülaceze sakinleri de şarkılara eşlik ederek büyük moral depoladılar. // Sosyal Yardım İşleri Müdürü Özcan Hamza, ESAYDAM Koordinatörü Meryem İnat, Eğitmen Burcu Yavuz ve yardımcılarının eşliğinde kurabiye hazırlayan Darülaceze sakinleri, yaptıkları kurabiyeleri Gazzeli yetim çocuklara gönderilmesi için ESAYDAM’a hediye ettiler. Sıra dışı bir fotoğraf sergisi )272ø5$) dalında çok sayıda ödül kazanan Hanife Öztürk Dolaşır’ın birbirinden ilginç eserlerden oluşan sergisinin açılışı öncesinde bir tören düzenlendi. Törene Bağcılar Belediye Başkan Yardımcıları Kenan Gültürk ile Mehmet Şirin’in yanı sıra Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi öğretmenleri ile kursiyerler katıldı. Şirin ve Gültürk, göze ve zevke hitap eden fotoğrafların yer aldığı serginin açılışında bulunmaktan dolayı mutluluklarını dile getirirken, Dolaşır’ı tebrik ettiler. Aslen Selanik göçmeni olduğunu belirten Hanife Öztürk Dolaşır, ilkokulda resim çalışmalarına ilgi gösterdiğini belirterek, “İlerleyen yıllarda fotoğrafa yoğunlaştım. Usta fotoğrafçılardan eğitim aldım. Reklam ve düğün fotoğrafçısı olarak çalışmalarımı sürdürdüm.” diye konuştu. İki bireysel sekiz sergisi olduğunu da anlatan Hanife Öztürk Dolaşır’ın fotoğraf dalında birçok ödülü bulunuyor. Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’ndeki sergide 31 adet eser bulunuyor. Sergilenen eserlerdeki tabaklarda kullanılan malzemeler de özel olarak seçildi. Mutfaktaki malzemelerden oluşan eserlerde ğ ürünler kullanıldı. /// doğal Çiğköfteler yoğruldu, türküler söylendi $1$'2/8’nun kültürünü, renklerini ve tüm coşkusunu Esenler’de yaşatmak adına Anadolu Geceleri ve yöresel festivaller düzenleyen Esenler Belediyesi, bu etkinliklere bir yenisini ekledi. Anadolu Geceleri kapsamında ilk olarak Güneydoğu Anadolu rüzgârları esti. Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen geceye; Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun yanı sıra AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, İlçe Emniyet Müdürü Hakan Yılmaz, Müftü Halil Şekerci, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı. ANADOLU’YU ESENLER’E TAŞIYORUZ Geceye katılan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, “Anadolu toprağının tüm güzelliklerini İstanbul Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte Esenler’e taşıyacağız. Yıl boyunca ülkemizin tüm yörelerinin geleneksel gecelerini burada yaşayacağız” dedi. Göksu’nun konuşmasının ardından gecede, Güneydoğu’nun eşsiz lezzeti çiğköfteler usta eller tarafından yoğruldu ve davetliler tarafından afiyetle yendi. Anadolu’nun unutulmaz geleneği Harfane Grubu da sundukları müzik ziyafetiyle vatandaşları mazideki hatıralara götürdü. // 14 HA B E R 01 - 15 KASIM 2014 Hafız olmak isteyen öğrencilere kayıt dondurma suretiyle bir hak verildi; ancak öğrenci bunun için en az bir yılını kaybediyor. Evrensel Hafızlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Mustafa Cumhur, geliştirdiği ‘Yeni Türkiye’de Yeni Hafızlık Projesi’yle öğrencilere okullarına devam ederken aynı zamanda hafız da olabilme şansı sunuyor. www.212haber.com Öğrenci okurken de hafız olabilmeli HACER TÜRKEL H AFIZ olmak isteyen öğrencilere kayıt dondurma suretiyle bir hak verildi. Öğrenci artık bir yıl okulunu dondurup hafız olduktan sonra tekrar okuluna devam edebiliyor; ancak bununla beraber eğitiminden bir yılını da kaybediyor. Evrensel Hafızlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Mustafa Cumhur, geliştirdiği ‘Yeni Türkiye’de Yeni Hafızlık Projesi’yle öğrencilere okullarına devam ederken aynı zamanda hafız da olabilme şansı sunuyor. Sene başında okula kayıt dondurma dilekçeleri gelince yüreğinin parçalandığını ve bu projeyi hazırladığını söyleyen Mustafa Cumhur, “Kaydını donduran öğrenciler, filanca kursta hafızlık yapacağız, biterse seneye okula devam edeceğiz diyorlar. Eğer bitmezse bir yıl daha gidecek ve bu kez de devamsızlıktan sınıfta kalacaklar. Dolayısıyla iki yılları gidecek. Yüzlerce, binlerce kişi böyle iki yılını kaybediyor. Öğretmen olmam hasebiyle bizzat şahit olduğum için buna çözüm bulunması lazım diye böyle bir fikir oluştu ve yazımızı kaleme alıp ilgili yerlere gönderdik. Bu proje gerçekleştiği takdirde insanlar kazanacak. Bizim de istediğimiz bu.” sözlerini kullanıyor. Bir imam hatipte iki meslek dersi öğretmeninin bu işe gönül vermesinin yeterli olacağını belirten Cumhur, “Bu öğretmenler hem ek ders ücreti alacaklar hem de o çocuklara zaman ayırarak hafızlık yaptırmış olacaklar. Bizim elimizdeki teknolojik donanımlar kurslarda yok. Bugün bütün sınıflarımızda akıllı tahta var. O akıllı tahtada herhangi bir hafızın sesinden bir sureyi defaatle çocuklarımıza dinletelim. Çocuk o sureyi hem görerek hem işiterek hem de doğru kişiden doğru telaffuzla kıraatı doğru ezberleyecek. Normal kurslarda çocuk kendi kendine hafızlık yaptığı zaman yanlış da ezberleyebiliyor. Okullarımızda iki öğretmenimiz buna gönül verse her okulumuzda bir hafızlık sınıfı açılır. Tabi imam hatip müdürleri de bu işe önem vermeli.” diyor. ÖĞRENCİ OKULUNA DEVAM EDERKEN HAFIZLIK DA YAPABİLMELİ Hafız olacak kişinin illa hoca ya da İmam Hatip olması gerekmediğinin altını çizen Mustafa Cumhur, “Peygamber Efendimiz, ‘Size iki kaynak bırakıyorum. Biri Kur’an, biri sünnettir.’ diye buyurmuştur. Bir doktor da hafız olabilir. Bütün bilimler; fizik, kimya, matematik, tıp, astronomi vs. Kur’an’ın tefsiridir. O zaman bir doktor da Kur’an-ı Kerim’i çok iyi bilmeli ki kendi alanında kendini geliştirebilsin; çünkü Kur’an’da birçok şifre söz konusu. Yine bir matematik öğretmeni, bir fizik öğretmeni, mühendis, mimar hafız olmalı. Bu sorun İmam Hatiplerde bir iki sene okulu dondurup hafız olduktan sonra tekrar okula başlamakla çözüldü ama bu çözüm değil, aslında sadece çözümü erteleme. Çözüm, öğrenci okuluna devam ederken aynı zamanda hafızlık yapabilme şansı verilmeyle olur. Yani boş zamanlarında ona göre program yapılıp çocuğun hem okuluna gitmesi hem de hafızlık yapabilmesi için imkân sağlanmalı. Bu çok rahatlıkla yapılabilir. Örneğin günümüzde tekli eğitim veren bir okulu düşünelim. Çocuk sabah 8’de okula gidiyor, öğlen 2’de çıkıyor. 2’den sonra akşama kadar ve Cumartesi-Pazar günleri boş olan bir çocuk o saatler içerisinde pekâlâ hafızlık yapabilir. Ben 11 yaşında hafız oldum. Bir buçuk yılda bitirdim hafızlığı. Yaptığım şey sadece günde bir saatimi buna ayırmaktı.” şeklinde konuşuyor. Cumhur, “Yeni Türkiye’de mademki dengeler yeniden konumlanıyor, o zaman artık yeni Türkiye’de yeni hafızlık projelerinden bahsetmemiz lazım. İmam Hatip ortaokulunda okuyan bir çocuk, okulunu bitirdiğinde hafız olabilmeli. Yine İmam Hatip lisesine başlayan bir çocuk mezun olurken hafızlık diplomasını alabilmeli. İlahiyat Fakültesinde okuyan bir kişi 4 yıl sonra diplomasını alırken hafız olabilmeli veya herhangi bir fakülte mezunu ben okulumu bitirirken hafız da olmalıyım diyebilmeli ve buna uygun sistemler geliştirmeli.” ifadelerine yer veriyor. TEKDÜZELİKTEN KURTULMAMIZ GEREK Mustafa Cumhur “Bu konuda ne yapabiliriz diye oturup kara kara düşündük ve 4 yıla uygun yaygınlaştırılmış bir hafızlık eğitim projesinden bahsettik.” diyen Mustafa Cumhur şunları kaydediyor: “Yalnızca bu proje değil, başka alternatif de oluşturulabilir. Tekdüzelikten artık kurtulmamız gerek. Hafızlığı da günümüzde özgün hale getirmemiz lazım. Öncelikle Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hususta oturup gerekli kişilerden oluşan bir heyetle bunun altyapısını oluşturup resmi bir hüviyet kazandırması gerekiyor. Şu anda Kur’an hafızlığı Türkiye’de cüz sistemiyle yapılmaktadır; fakat biz bunu İmam Hatiplerde 4 yıla yaygınlaştırılmış bir şekilde yapılabilmesi için sure sistemiyle yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyanın birçok yerinde sure sistemiyle hafızlık yapan İslam ülkeleri var. Bugün sefaletin kol gezdiği Moritanya’da nüfusun yüzde 80’i hafız. Yine Sudan’ın Darfur şehrinde kız istenildiğinde; evi, arabası var mı diye değil, oğlunuz ha- fız mı diye soruyorlar. Eğer hafız değilse nişanı yapalım, nikâhını yapana kadar da çocuk da hafızlığını bitirsin şeklinde bir kültür geliştirmişler. Bizim toplumumuzda hafızlık kültürü yok. Bugün Kadıköy meydanına çıkıp elimize mikrofonu alıp ‘hafız ne demektir’ diye sorsak 100 kişiden 70’i buna cevap veremeyecektir. Türkiye’de biz hafızlık sistemini kurumsallaştıramadık. Toplumun tabanına yayamadık.” “Yabancı dil öğrenmek için nasıl kur sistemi mevcutsa biz de Kur’an’ın 114 suresini 4 kura ayırdık. 4 yılda hangi sureler ezberleneceğini projede belirttik.” sözlerine yer veren Cumhur, “Çocuğun kendine olan özgüveninin artırılması ve heyecanla devam edebilmesi için ilk yıl sadece kısa surelerden oluşan müfredat belirleyip 29. ve 30. cüzleri koyduk. Biz bunu dörde ayırdığımızda birinci yıla emekleme, ikinci yıla yürüme, üçüncü yıla koşma ve dördüncü yıla da bitirme dönemi diyoruz. Böylece 4 yıl so- nunda 4 kuru bitiren bir öğrenci hem hafızlık icazet belgesini alacak hem de okulunu bitireceğinden okul diplomasını alacak ve çifte sevinç yaşayacak.” diye konuşuyor. MARİFET İLTİFATA TABİDİR Hafızları farklı sınıflara serpiştirmekten daha ziyade hafız olmak isteyenleri bir sınıfta toplayarak bir bakıma o sınıfa özel sınıf uygulaması yapılması gerektiğini vurgulayan Mustafa Cumhur, sözlerini şöyle sürdürüyor: “O sınıfta okuyan öğrencilerin moral motivasyonları sürekli yüksek tutulmalı, çeşitli ödül ve hediyelerle taltif edilmeli, zaman zaman kültürel, sosyal etkinlikler yapılmalı, hatta yarıyıl tatilinde umreye götürülmelidir. İmkanlar dahilinde her öğrenciye özel hafızlık eğitim bursu sağlanmalıdır. Bu şekilde özel oldukları hissettirilmeli ve heyecanları kalıcı tutulmalıdır; zira marifet iltifata tabidir.” Zeytinburnu Kız Anadolu İmam Hatip’ten örnek uygulama! Zeytinburnu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, öğretmenlerin sunduğu proje ve okul idaresinin de katkılarıyla ‘Barkodlu kart’ uygulamasına geçti. Okulda Barkodlu kart sayesinde yemek kuyruğunda uzun süreli beklemeler azaldı. =(<7ú1%8518 Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, öğretmenlerin sunduğu proje ve okul idaresinin de katkılarıyla ‘Barkodlu kart’ uygulamasına geçti. Okulda Barkodlu kart sayesinde yemek kuyruğunda uzun süreli beklemeler azalırken, temizlik kurallarına daha fazla riayet edilir oldu. Ayriyeten bu kart sistemiyle o gün okula gelmeyen veya yemeğe çıkamayan öğrencinin kontörünün bir sonraki güne devredilebilecek olması da öğrenciler için önemli bir avantaj oldu. Ensar Vakfı’ndan alınan bilgiye göre, bu uygulama neticesinde yemek yiyen öğrenci sayısında yüzde 200’lere varan bir artış tespit edildi. Bundan dolayı vakıf idaresi, okulda başlatılan pilot uygulamayı zaman içerisinde yemek verilen bütün okullara yayacaklarını bildirdi. Ensar Vakfı yaklaşık 10 yıldır İstanbul’daki İmam Hatip Liselerinde öğrencilere her gün 3 çeşit sıcak yemek veriyor. Vakıf, bu hizmet karşılığında ise, öğrenci başına sadece 1,50 TL ücret talep ediyor. // TÜRKİYE’DE HAFIZLIK ÇOK GERİ KALDI Türkiye’de 91 yıldan beri yapılan hafızlığın, tekdüze yapılan hafızlık sistemiyle bugüne kadar geldiğini, 50 yıl önce nasıl ve hangi ortamlarda, hangi imkânlarla yapılıyorsa, bugün de aynı şekliyle devam ettiğini aktaran Cumhur, “Günümüzde hala teknolojik, işitsel, görsel, teknik malzemeler kullanılmıyor. Hâlbuki günümüzde her şey değişmekte. Yeni Türkiye’den bahsediyoruz. Zaman değişiyor, teknoloji ilerliyor, buna rağmen maalesef Türkiye’deki hafızlık sistemi kendini güncelleyemiyor. Bundan dolayı Türkiye’de hafızlık çok geri kaldı diye düşünüyorum. Bunu sayısal olarak da içerik olarak da düşünebiliriz. Türkiye’de nüfusa oranladığımızda hafız sayısı çok az. Örneğin 80 milyon nüfusun 200-250 bini hafız. Bu çok az bir rakam. 80 milyonun en az 1 milyonu hafız olmalı.” diyor. // www.212haber.com G Ü N DEM 01 - 15 KASIM 2014 6 asırlık tersanede ÖLÜM SESSİZLİĞİ Haliç’te kamuoyunda Haliçport olarak bilinen “Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi”nin başlanması için gün sayılırken boşaltılan tersaneler “ölüm” sessizliğine büründü. ú LK DEFA Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Haliç Yat Limanı ve Kompleksi projesi 2013 yılının Temmuz ayında ihaleye çıkarılmıştı. İhaleyi 1 milyar 346 milyon dolarla Rixos otelleriyle bilinen Sembol Uluslararası Yatırım ile Ekopark Turizm- Fine Otel’den oluşan konsorsiyum kazanmıştı. Proje, 4 yılı inşaat, 45 yılı işletme süresi olmak üzere 49 yıllığına Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilecek. Proje kapsamında her biri 70 yat kapasiteli iki yat limanı, her biri 400 oda kapasiteli 5 yıldızlı iki otel, dükkânlar, restoranlar, kongre ve kültür merkezleri, sinema ve eğlence tesisleri, bin kişilik cami ve otopark bulunuyor. İhalenin tamamlanmasından kısa süre sonra ise İstanbul Mimarlar ve Mühendisler Odası İstanbul Şubesi, kamu yaranına ve hukuka açıkça aykırı olduğunu öne sürerek yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için dava açmıştı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı aleyhine İstanbul 6. İ- Bakan Yılmaz, Uysal’ı ziyaret etti dare Mahkemesi’nde açılan davada henüz bir karar çıkmadığı belirtildi. Öte yandan Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455 yılında kurulan 559 yıllık Haliç Tersaneleri boşaltılmasının ardından “ölüm” sessizliğine büründü. Havadan görüntülediğimiz dönümlerce arsayı içeren dev tersane, terk edilmiş depoları, camları kırık binaları, kancaları rüzgârla ağır ağır sallanan vinçler ve kızaklar üzerinde terk ediliş tekneler ile korku filmi sahnelerini aratmıyor. HALİÇ TERSANELERİNİN TARİHİ İstanbul’un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmet’in talimatıyla 1455’te kurulan Haliç Tersanesi, en uzun süre faaliyet gösteren tersanelerden birisi oldu. O zamanki adıyla, ‘Tersanei Amire’, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde dev bir tersaneye dönüştü. Zaman içinde bölünerek Camialtı, Taşkızak ve Haliç 0ú//ú6$9810$ Bakanı İsmet Yılmaz, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ı makamında ziyaret etti. Başkan Uysal, Başakşehir Hizmet Binası’na gelen Bakan Yılmaz’a, belediye binası girişinde bulunan maketler üzerinde devam eden çalışmalar ve projelerle ilgili bilgiler verdi. İlçe de yapılacak olan çalışmalarda da desteklerinin süreceğini belirten Bakan Yılmaz, yapmış olduğu başarılı çalışmalarından dolayı Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ı tebrik etti. Başkan Uysal ise günün anısına, Bakan Yılmaz’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, içerisinde Ayetel Kürsi yazılı el yapımı bir çerçeve hediye etti. 15 İade edilen araziye park yapılacak AZINLIK mallarının iadesi yasası ile Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na iade edilen Zeytinburnu’nda bulunan 42 bin metrekarelik arazinin 8 bin metrekaresi ticaret alanı vasfından çıkartılarak park alanına çevrildi. Zeytinburnu’nda bulunan Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nin karşısında yer alan ve Azınlık mallarının iadesi yasasının ardından geri iade edilen 8 bin 660 metrekarelik arazi ‘ticaret alanı’ndan ‘park alanı’na çevrildi. tersaneleri adıyla işlevine devam etti. Denizcilikteki gelişmeyle birlikte bu bölge inşa tezgahları, havuzlar, depolar, kışlalar ve yelken dikim atölyelerini de içine alan bir kompleks haline geldi. II. Abdülhamid döneminde de tersaneye yeni bir havuz eklendi. Böylece 150 tona kadar küçük gemilerin tamiri bu yüzer havuzlarda yapılmaya başlandı. Tersane-i Amire 1908 yılından itibaren bir daha eski parlak dönemlerininden uzaklaştı. Cumhuriyet döneminde Tersane, Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’ne bağlandı. 1952 yılında ise Denizcilik Bankası’na devredildi. Bu dönemde de yeni bazı havuzlar inşa edildi. 1960’lı yıllarda 8 adet çıkarma gemisi inşa etti. Son senelerde ise tersanede yolcu gemileri, araba vapurları ve feribotlar inşa ediliyordu. Ancak yeni Galataköprüsü inşaatı sırasında gemilerin haliç’e giriş çıkış yapamaması nedeniyle Tersaneler üretim yapamadı ve bu kapanma sürecinin başlangıcı oldu. // Balıklı Rum Hastanesinin yakınında yer alan arazi için Zeytinburnu Belediyesi 2007 yılında emsal=2, yükseklik sınırsız olmak üzere ticaret vasfı vermişti. Ancak 17 Ekim 2014 Belediye meclisinde yapılan oturumda oybirliği ile alınan kararla Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’ne iade edilen arazi park alanına çevrilerek bir nevi ‘kamulaştırıldı’. Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi yanında yer alan 394 pafta, 1617 ada 12-13 parselde bulunan arazi 8 bin 660 metrekareyi kapsıyor. 3 bin 152 metrekareyi kapsayan 12’inci parsel 30 Temmuz 2012’de Mülkiyet ve Hisse Oranlarının düzeltilmesi ile; 5 bin 508 metrekare olan 13’üncü parsel ise 22 Ocak 2014 tarihinde 5737 Vakıflar Kanununa göre Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı’na iade edildi. Zeytinburnu Belediyesi, 25 Temmuz 2014 tarihinde İBB’ye yazdığı dilekçe ile ticaret alanı olarak gözüken arazinin park alanına alınmasını talep etti. İBB’ye havale edilen teklif, “yeşil alan miktarının arttırıldığı ve kamu yararı gözetildiği gerekçesi ile” oybirliği ile parka alanına çevrildi. Şu anda Zeytinburnu Spor Kompleksi, otopark ve boş alanların bulunduğu arazinin altına zeminaltı otopark yapılabilecek. // 16 E M L AK 01 - 15 KASIM 2014 www.212haber.com EMLAK KONUT’TAN 9 bin yeni konut geliyor! Emlak Konut’tan 9 bin yeni konut geliyor. Emlak Konut bu yılın sonuna kadar 10 bin konut satışını gerçekleştirip 3 milyarlık ciroya ulaşmayı hedefliyor. E MLAK KONUT GYO Genel Müdürü Murat Kurum, ‘ortamı satışa uygun bulduklarını’ belirterek, yıl sonuna kadar 4 projede 5 bin konutun lansmanını yapıp, Ankara, İzmit, İstanbul Ayazma ‘da 3 projede 3 bin konutu satışa çıkartmak için takvimi öne çektiklerini söyledi. Bu ay içerisinde lansmanı yapılan 970 konutluk Esenler projesi ile Emlak Konut’un bu yıl sonuna kadar satışa sunacağı yeni konut sayısı 9 bini bulacak. Kurum, bu yılın so- nunda 10 bin konut satışını gerçekleştirip 3 milyar liralık ciroya ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Yıl sonuna kadar Sarıyer, Hoşdere ve ikisi de Kayabaşı’nda olmak üzere 5 bin konutluk projenin lansmanını yapacaklarını belirten Kurum, “Her lansmanda yüzde 25 – 30’luk satış yapıyoruz. Böylelikle sadece 5 projede 2 bin bağımsız bölümü daha satıp, bunlardan 720 milyon liralık ek gelir yaratacağız. Toplamda 4 milyarlık geliri geçeceğiz” dedi. Eminevim’den ‘Nefes’aldıran proje geliyor! DAR GELİRLİYE MÜJDE Murat Kurum Emlak Konut GYO, Ispartakule mevkiinde yer alan arazi üzerinde 1000 ŬŽŶƵƚĐŝǀĂƌŦŶĚĂŬŽŶƵƚƺƌĞƟůŵĞƐŝŝĕŝŶƂŶƺŵƺnjĚĞ- ŬŝŐƺŶůĞƌĚĞŝŚĂůĞLJĞĕŦŬĂcak. Konutlar tamamen ĚĂƌŐĞůŝƌůŝǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŝĕŝŶ ŝŶƔĂĞĚŝůĞĐĞŬǀĞŬƵƌĂLJŽůƵLJůĂƐĂƨƔĂĕŦŬĂƌŦůĂĐĂŬͬͬ͘ Ana cadde dükkânları CADDE 24’TE! d(95(6ú1'(.ú sosyal dokuyla bütünleşen 24 markalı konseptler geliştiren 24 Gayrimenkul, “home - office” leri iki haftada satılan Halkalı’daki Cadde 24 projesinde şimdi de ana cadde dükkânlarını satışa sunuyor. 2015 yılının sonbaharında teslim edilecek Cadde 24’ün “home office”lerinin satışı geçtiğimiz mayısta tamamlandı. Satışa sunulacak 72 dükkânın alanları 25 metrekare ila 829 metrekare arasında değişiyor; metrekare birim fiyatı ise 5 bin 850 TL’ den başlıyor. Şehrin vazgeçemeyeceği, sahici bir parçası olan, insanların hayatına temas eden projeler inşa etmek için yola çıktıklarını ifade eden 24 Gayrimenkul CEO’su Ahmethan Yılmaz, “İstanbul’un değeriyle bütünleşen, o değere katkıda bulunan projeler geliştirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Bu bağlamda kendini yalıtan, çevresindeki sosyolojiye yüzünü dönmüş atomize sitelerin şehri mimari olarak yoksullaştırdığını sözlerine ekledi. // Şehrin kalabalığından kaçıp huzurlu bir ortamda yaşamak isteyenler için Eminevim’den, ’’Eminevim Nefes’’ projesi geliyor. (0ú1(9ú0’in yeni projesi Nefes’in Sakarya-Kocaali’de doğal dokuyu bozmadan inşa edilen dairelerle özellikle sakin mekan arayanlar için ideal bir tatil alanı sunduğu bildirildi. 5040 m² alanda 2 bin m² oturum alanlı 7 bloktan oluşan yapı bölgesinde ön plana çıkıyor. Eminevim Nefes’in sosyal tesisleri; açık, kapalı ve çocuk havuzları, fitness salonları, çocuk oyun alanlarıyla dikkatleri üzerine çekmesi bekleniyor. Sakarya’ya 70 km, İstanbul’a ise 178 km, mesafede bulunan Eminevim Nefes, çevre ilçelerden Akçakoca’ya 25 km, Hendek’e 35 km, Karasu’ya 15 km uzaklıkta, ayrıca Ankara’ya olan uzaklığı ise 300 km’ uzaklıkta bulunuyor. Eminevim Nefes, hem yaz aylarında hem kış aylarında konaklama yapma imkanı sunuyor. Bu amaçla projede kalorifer tesisatı ve kapalı devre güvenlik sistemi de düşünülmüş. 15 km kum sahiline sahip Eminevim Nefes özel olarak tasarlanmış 86 daireden oluşuyor. 1+1, 2+1 daire seçeneklerinin sunulduğu projede 55 m² ve 85 m², daireler mevcut. Ankara ve İstanbul’dan misafir alan Sakarya-Kocaali’nin 3. Boğaz köprüsünün tamamlanmasından sonra Şile-Ağva üzerinden 1 saat mesafeye düşmesiyle, bölgenin cazip tatil beldeleri arasında yer alması bekleniyor. // G Ü N DEM www.212haber.com 01 - 15 KASIM 2014 17 Sitemiz daha güvenli Site Yönetiminden beklentilerin kendilerinin görev alanlarını belirlediğini, elirlediğini, bununla birlikte çalışanların tutum ve davranışları mutluluklarının n bir parçasını oluşturduğunu belirten 2.Etap Toplu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı nı Nizamettin Özlük, kendilerine verilen görevleri yerine getirmeye gayret ettiklerini erini söyledi. B $û$.û(+ú5(7$3723/8<$3,·da yaşayan komşularımızın Site Yönetiminden beklentileri bizim görev alanımızı ve görev yapma esnasında, çalışanların tutum ve davranışları mutluluğumuzun bir parçasını oluşturuyor. Bizim buradaki faaliyetlerimizin yasal dayanağını Kat Mülkiyeti kanununa göre tanzim edilmiş olan yönetim planı belirliyor. Burada bizlere verilen ilk görev, blok ve toplu yapı ortak alanlarının bakım ve onarımıdır.” ifadelerine yer veren 2.Etap Toplu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Özlük, bulundukları dönem içerisinde, yapmış oldukları bakım onarım faaliyetlerinden bazılarını şu şekilde sıraladı: SU DEPOLARIMIZ TEMİZLENDİ Sularımız kesildiğinde ihtiyacımız olan su binaların altında bulunan su depolarından sağlanmakta. Su ile birlikte gelen ve su depolarının bulunduğu ortamdan aldığı toz ve pislikler zamanla su depolarının içlerinde birikmekte. Sular kesildiğinde ise, hidroforlar i- le musluklarımızdan depolardaki yeterince temiz olmayan bu sular akmaktaydı. Bu durumu önlemek için, su depolarının fiziki temizliği yaptırılmış, tazyikli su ile yıkanmış ve dezenfekte işlemleri yaptırılarak, kullandığımız sularımızın daha sağlıklı olması sağlanmıştır. Çocuk oyun alanlarının bakımı yapıldı Çocuğun; oyun alanlarından yoksun olarak, evde oyun oynamasının zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişmelerini olumsuz yönde etkilediği bir gerçektir. Oyun, çocuğun yaşadığı çevreye uyum sağlamasında önemli bir araçtır. Çocuklar için salıncaklar, kaydıraklar, tırmanma üniteleri, tahterevalliler ve birden çok kişiyle oynanan oyun araçları çocukların sosyal gelişimini artırır. Sitemizde 6-12 yaş grubuna uygun olarak 12 adet çocuk oyun alanı bulunuyor. Bu alanlarda bulunan oyun elemanlarının altındaki zeminin uygun olmaması, zeminde takılıp düşmeye yol açabilecek engellerin olma- sı, oyun elemanlarının kırık, bakımsız olması ve yaralanmaya neden olan keskin kenarlar, sert köşeler, uygunsuz vida ve cıvataların yarattığı tehlikeler, çocuk oyun alanlarında bulunan oturma gruplarının eskiliği, buraların bakımsız görünümü sitemize yakışmayacak durumdaydı. Bakımsız ve kontrolsüz olarak bırakılan çocuk oyun alanları terk edilmişlik hissi uyandırdığından, çocuklar tarafından oyun olarak, oyun gruplarına daha fazla zarar verme davranışları oluşmaya başladı. Bu olumsuzlukları önlemek için, tüm oyun alanlarının düzenli olarak belli periyotlarla bakımı ve kontrolü sağlandı. Boya ihtiyacı olanlar boyandı, kırık oyun grupları ise yenileri ile değiştirildi. Yine bozuk olan oyun grupları tamir edildi, zemin ihtiyacı olan alanların zemini yaralanmaları önleyecek şekilde, kauçuk zemin kaplama malzemeleri ile kaplandı. Oyun alanları çocuklarımızın güvenle kullanımına sunuldu. Oyun alanlarında, çocuğunun yanında olmak isteyenler için Başakşehir Belediyesinin desteği ile yeni oturma grupları ve dört adet kamelya yerleştirildi. RADYOAKTİF PARATONERLER SÖKÜLEREK DEĞİŞTİRİLDİ Sitemizde 11 Blok üzerinde bulunan, ďŝŶĂůĂƌŦŵŦnjŦǀĞĞůĞŬƚƌŝŬůŝĞǀĞƔLJĂůĂƌŦŵŦnjŦLJŦůĚŦƌŦŵĚƺƔŵĞƐŝŶĞŬĂƌƔŦŬŽƌƵLJĂŶƉĂƌĂƚŽŶĞƌƐŝƐƚĞŵůĞƌŝŶŝŶϴĂĚĞĚŝďŝŶĂůĂƌŦŶŵĂŶƚŽůĂŵĂŝƔůĞŵůĞƌŝĞƐŶĂƐŦŶĚĂďĂŒůĂŶƨůĂƌŦŶĂŚĂƐĂƌǀĞƌŝůŵŝƔ͕ ƉĂƌĂƚŽŶĞƌƚĞƐŝƐĂƚůĂƌŦŵĂŶƚŽůĂŵĂĂůƨŶĚĂŬĂůŵŦƔǀĞĕĂůŦƔŵĂnjĚƵƌƵŵĚĂLJĚŦ͘ĂŚĂĚĂƂŶĞŵůŝƐŝ͕ŬƵůůĂŶŦŵŦƐĂŒůŦŒŦŵŦnjŝĕŝŶƵLJŐƵŶŽůŵĂLJĂŶ͕ƌĂĚLJŽĂŬƟĨ ƉĂƌĂƚŽŶĞƌďĂƔůŦŬůĂƌŦŶŦŶƐƂŬƺůĞƌĞŬ͕d<;dƺƌŬŝLJĞƚŽŵŶĞƌũŝƐŝ<ƵƌƵŵƵͿ͛ŶĂ ƚĞƐůŝŵĞĚŝůŵĞƐŝǀĞƉĂƌĂƚŽŶĞƌďĂƔůŦŬůĂƌŦŶŦŶĂŬƟĨƉĂƌĂƚŽŶĞƌďĂƔůŦŬůĂƌŦŝůĞĚĞŒŝƔƟƌŝůŵĞƐŝŐĞƌĞŬŵĞŬƚĞLJĚŝ͘ϭϭůŽŬƚĂ ďƵůƵŶĂŶƌĂĚLJŽĂŬƟĨƉĂƌĂƚŽŶĞƌŝŶƐƂŬƺ- ŵƺ͕ϴĚĞƚƉĂƌĂƚŽŶĞƌƐŝƐƚĞŵŝŶŝŶĂŬƟĨ ďĂƔůŦŬůŦƉĂƌĂƚŽŶĞƌƐŝƐƚĞŵŝŽůĂƌĂŬLJĞŶŝůĞŶŵĞƐŝ͕ϯĂĚĞƚƉĂƌĂƚŽŶĞƌƐŝƐƚĞŵŝŶŝŶŽŶĂƌŦŵŦŶŦŶLJĂƉŦůĂƌĂŬ͕ƉĂƌĂƚŽŶĞƌ ďĂƔůŦŬůĂƌŦŶŦŶĂŬƟĨƉĂƌĂƚŽŶĞƌďĂƔůŦŬůĂƌŦŝůĞĚĞŒŝƔƟƌŝůŵĞƐŝǀĞƐĂŒůŦŒŦŵŦnjŦƚĞŚĚŝƚĞĚĞŶƌĂĚLJŽĂŬƟĨƉĂƌĂƚŽŶĞƌďĂƔůŦŬůĂƌŦŶŦŶd<;dƺƌŬŝLJĞƚŽŵŶĞƌũŝƐŝ<ƵƌƵŵƵͿ͛ŶĂƚĞƐůŝŵĞĚŝůŵĞƐŝƐĂŒůĂŶĚŦ͘WĂƌĂƚŽŶĞƌLJĞŶŝůĞŶŵĞƐŝƐŽŶƵĐƵ͖ƐŝƚĞŵŝnjĚĞŬŝϲϮďůŽŒƵŶǀĞƐŝƚĞLJƂŶĞƟŵ ďŝŶĂƐŦŶŦŶƚŽƉƌĂŬůĂŵĂƂůĕƺŵƺŶƺLJĂƉƨƌŦůĂƌĂŬ͕ƚƺŵďŝŶĂůĂƌŦƚŽƉƌĂŬůĂŵĂůĂƌŦŶŦŶƚĂŵĂŵůĂŶĚŦ͘zŦůĚŦƌŦŵĚƺƔŵĞƐŝƐŽŶƵĐƵŽůƵƔĂĐĂŬŚĂƐĂƌůĂƌĂŬĂƌƔŦƐŝƚĞŵŝnj ĚĂŚĂŐƺǀĞŶůŝďŝƌŚĂůĞŐĞƟƌŝůĚŝͬͬ͘ E Ğ İ Tİ M 01 - 15 KASIM 2014 Necdet Yıldırım Bilgievi’nin medarı iftiharı Hasan Vapur (14). Müziğe 9-10 yaşlarında bağlamayla başlamış. Bağlama hocası Halil Yıldız’ın teşvikiyle İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nı kazanmış bu yıl. Hocamla beraber bu yola adım attık, çalıştık çabaladık kazandık diyor. www.212haber.com Bilgievinden İTÜ Konservatuar’a N (&'(7<,/',5,0%ú/*ú(9ú’nin medarı iftiharı Hasan Vapur (14). Müziğe 910 yaşlarında bağlamayla başlamış. Konservatuara hazırlanmayı düşünmemiş önceleri. Bağlama hocası Halil Yıldız’ın teşvikiyle İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nı kazanmış bu yıl. Hocamla beraber bu yola adım attık, çalıştık çabaladık kazandık diyor. Sesi de çok güzel olan Vapur, bağlamayı ilk olarak memleketinden bir hocasından öğrendikten sonra gitar kursuna devam etmiş. Hocasının keşfiyle konservatuar macerası başlamış. Şimdi liseyi İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda okuyor. Oradan da üniversiteye geçiş yapmayı düşünüyor. Halil hocam olmasaydı yapamazdım diyor sıklıkla. Hasan’ın müziğe ilgisi aileden geliyor; zira amcaları da babası da hat- O, NECDET YILDIRIM ú1 %ú/*ú(9ú·1 MEDARI ú)7ú+$5, ta kardeşi de bağlama çalıyormuş. Bağlamaya başladığı ilk günlerdeki anısını da aktararak sözlerini şöyle sürdürüyor Hasan Vapur: “Küçükken babam bana bir bağlama almıştı. İlk gün kırmıştım onu. Sonradan çalmayı öğrendim. Kendimi geliştirdim. Ailemin bu konuda çok desteği oldu. Bundan sonraki hedefim okulu bitirip bağlama branşında profesyonel olmak. İlerde konserler vermeyi de düşünüyorum.” Hasan Vapur 18 Halil Yıldız HALİL HOCAM OLMASAYDI BURADA OLMAZDIM Vapur, Arif Sağ ve Erdal Erzincan’ı örnek alıyor kendisine. Hocasının da bu üstatların öğrencisi olmasının onun için büyük bir avantaj olduğunu söylüyor. “Bilgievleri ve Halil hocam olmasaydı bugün burada olmazdım. Ben önceden Necdet Yıldırım Bilgievi’nde gitar öğrencisiydim ama bağlamayı da bildiğim için onu tercih ettim.” diye konuşuyor. Önceden Zeytinburnu’nda bir bilgievinde bağlama kursuna gidiyormuş Hasan Vapur. Başakşehir’den 2-3 yıl boyunca Zeytinburnu’na gidip gelmiş. “Yol bir saatten fazla sürebiliyordu bazen. Her şeyin bir bedeli vardır dedik ve katlandık. Bir şeyler öğrenmeye çalıştık. Sonra buraya geldik. Hocamla okul için hazırlıklar yaptık. Sınava girdik, kazandık.” ifadelerini kullanıyor. BAĞLAMA BENİM İÇİN DUYGULARIMIN DİLİ “Benim için bağlama çalmak anlatılmaz yaşanır. O duyguyu yaşamak için bağlama çalmak lazım.” diyen Vapur, şunları kaydediyor: “Çok farklı bir duygu. Tabi o duyguyu verebilmek de önemli; çünkü o duyguyu verince bağlama seninle konuşuyor. Bağlamayla bir diyalog kuruyormuşsun gibi oluyor çalarken. Bağlama benim için bir nevi duygularımın dili.” Okula gitse de yine Necdet Yıldırım Bilgievi’ndeki derslere katılacağını söylüyor Hasan Vapur. Kendimi daha da geliştirmem için bu önemli diyor. TRT İSTANBUL RADYOSU’NUN KAPILARI HASAN’A AÇIK Hasan’ın öncesinde gitar öğrencisi olduğunu, birkaç kere derslerine girdiğini söyleyen hocası Halil Yıldız, “Hasan’ı hemen orada keşfettim. Hocasına dedim ki bu çocukta bir yetenek var. Hani bağlamayı çalmak var bir de çaldığını duymak var. Hasan da böyle bir şey vardı. Kendini duyuyordu ve sanatsal faaliyetlere çok yatkındı. Hocasına ben bu öğrenciyi almak istiyorum dedim. Biraz da bağlama bilgisi vardı Hasan’ın. 6 ay içerisinde Hasan’la sıkı çalışmaya başladık. Bağlamanın teknik kısımlarını anlattım. Çok ciddi emek harcadık. Sağ olsun yüzümü kara çıkartmadı. Sınav heyecanını da birlikte yaşadık. Sınavda Manisa türküsü olan ‘Kırmızı Buğday’ı çaldı ve 44 kişi içinden 8. oldu.” ifadelerine yer veriyor. Yıldız, “Hasan benim için sadece konservatuara girdi ve artık onunla işimiz bitti olan biri değil. Okulu olsun dersleri olsun hala onu sürekli takip ediyorum. Hasan’ın İTÜ konservatuarda 8 yıl eğitim alması demek, direkt TRT İstanbul Radyosu’nun kapılarının ona açılması demektir. Eğer seçimini eğitmenlikten yana yaparsa pedagojik formasyonunu alıp öğretmenlik de yapabilir. Biz Hasan’a sadece yol verdik, onun içindeki müzik aşkını ortaya çıkardık ve senin bu yoldan yürümen gerekiyor dedik. O da yürüdü. O cevher onun içindeydi.” diyor. //
Benzer belgeler
Zehirleniyoruz
bağlama ile türkü şöleni sundu. Gecenin konuk sanatçısı bağlama ustası
Bayram Bilge Tokel, bilgievi öğrencileri
ile birlikte çaldı, söyledi. Başakşehir
Emin Saraç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen bağ...
Yürüyüşe Devam!
6/ú*g5(9/(5ú1ú1 ortak alanları bakımlı ve kullanılabilir tutmak olduğunu söyleyen Metrokent Site Yönetim Müdürü Kadem Egemen, “Bunu, Boğaziçi Yönetim A.Ş.’nin desteğini de alarak jeneratör, kombi ...
Başakşehir - 212 Haber
Başakşehir Kaymakamı Kazım
Tekin ise, “Başakşehir’de yaşayan
vatandaşlarımızın, huzurlu ve
güvenli bir ortamda yaşamalarını
sağlamak amacıyla, İlçe Mülki İdare Amirleri olarak var gücümüzle
çalışıy...
savunan adam
görülen bölgelerde göletler ve kuyular kururken halkın suya ulaşımı da
zorlaşmış durumda. Geneli hayvancılıkla geçinen bölgelerde susuzluk
hayvan stoklarının azalmasına ve hasat
döneminin de de ver...
VRIUDODUð iftardayız
Eğitim-Bir-Sen Başakşehir Şubesi’nin Şehit Polis Mustafa Erdoğan İlköğretim Okulu’nun bahçesinde düzenlendiği iftarda konuşan Şube Başkanı Tuncay İncebacak, Başakşehir’in eğitim alanında ciddi bir ...