Gemiciliğin krizi denizciler için ne anlama geliyor?
Transkript
Denizciler Bülteni Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu no. 23/2009 Tü rk çe Gemiciliğin krizi denizciler için ne anlama geliyor? Patrice Terraz Denizde hayatta kalmanıza yardımcı olmak ITF’in elverişli bayrak kampanyası ITF’in denizcilik sektöründeki faaliyetlerinin başında, gemilerin ulusal yasaların, düzenlemelerin ve ulusal sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir. Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF, hükümetlerle ve uluslararası kuruluşlarla, bir geminin sahibi ile ulusal aidiyeti arasında “gerçek bir bağ” oluşturulması için mücadele ediyor; sektörel olarak, ITF sendikaları, bütün elverişli bayrak gemilerinde kabul edilebilir asgari ücretler ve sosyal standartları sağlamak için mücadele ediyorlar. Uygulamada, sendikalar, en azından ITF’in Adil Uygulamalar Komitesi –Elverişli Bayraklar kampanyasını gözetip denetleyen, denizcilerin ve liman işçilerinin temsilcilerinin birlikte oluşturdukları organ– tarafından belirlenmiş olan standartların altında kalmayan koşulları benimsetmeye çalışıyorlar. Son yıllarda ITF, Uluslararası Pazarlık Forumu içinde yer alan geniş ve büyüyen bir grup www.itfseafarers.org gemi işletmecisiyle, benzer standartları içeren ve fakat aynı zamanda daha fazla esneklik sağlayan uluslararası bir toplu iş sözleşmesi bağıtladı. Elverişli bayrak gemilerinde çalışmak üzere istihdam edilen denizcilere çoğunlukla ITF ile temas etmemeleri sıkı sıkıya tembih edilir. Bazılarına ITF ile temas etmeyeceklerine ilişkin bir hüküm içeren sözleşmeler imzalatılır. ITF ile sözleşme imzalayıp ardından daha düşük ücret ödeyerek mürettebatının hakkını yiyen işverenler dahi vardır. Bu uygulamaya çifte muhasebe adı verilmektedir. Elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizciler, eğer ücretlerine veya çalışma koşullarına ilişkin sorunları ya da gördükleri muamele dolayısıyla başka türden şikâyetleri varsa, ya doğrudan doğruya ITF ile (adreslerimiz ve telefon numaraları için 21. sayfaya bakınız) ya da dünya çapında çeşitli limanlarında görev yapmakta olan Müfettişlerimizden biriyle temasa geçebilirler (orta sayfadaki haritaya ve ayrıntılar için haritanın arkasında yer alan sayfalara bakınız). ITF Denizciler Bülteni no. 23/2009 Mart 2009’da Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) tarafından yayınlanmıştır, 49/60 Borough Road, Londra SE1 1DR, Birleşik Krallık Telefon: +44 (20) 7403 2733 Faks: +44 (20) 7357 7871 E-Posta: [email protected] Web sitesi: www.itfglobal.org Denizciler Bülteni’nin İngilizce, Arapça, Çince, Almanca, Endonezyaca, Japonca, Lehçe, Rusça, İspanyolca, Tagalog ve Türkçe versiyonları ITF’in yukarıdaki adresinden temin edilebilir. Q Q Q Q Q Q 4-13 Kısa kısa ITF denizcilere nasıl yardımcı oluyor 14-16 Ekonomik kriz Küresel ekonomik darboğaz denizciler için ne anlama gelecek 17-19 Erişime izin verilmedi Üzerinden beş yıl geçtikten sonra, ISPS kodu denizcilerin özgürlüğünü nasıl etkiliyor? 20 Hintli aktivistler Asya’da başlatılan yeni bir proje denizcileri gemileri teftiş etme konusunda eğitmeyi amaçlıyor 21-24 ITF Müfettişleri Dünyanın dört bir yanındaki Müfettişlerin iletişim bilgileri ile birlikte, dört sayfalık bir çek-al rehber 25 Elverişli bayraklar En son liste 26 Bilgiler ve rakamlar Dünya filosunu gösteren tablo 27-29 Denizde cinayet Burmalı göçmen balıkçılar ve maruz kaldıkları insan hakları ihlalleri üzerine özel bir haber 30 Temasa geçin Yardıma mı ihtiyacınız var? Bizi haberdar etmek için bu sayfayı doldurun ve ITF’e fakslayın 31 İş sözleşmesiyle ilgili tavsiyeler İmzalamadan önce bunu okuyun 32-33 Hebei Spirit İki Hintli denizciye suçlu muamelesi yapılmasının tam öyküsü 34-35 Birlikteyken güçlüyüz Liman işçileri ve denizciler arasındaki ilişkinin tarihi 36-37 Sıcak bir karşılama ITF Denizciler Vakfı denizcilere yardımcı olmak için yeni projelere finansman sağlıyor; bunlardan bazılarına bir göz attık 38-39 Sirius Star Kaçırılan gemiden bir mürettebat üyesi kendi öyküsünü anlatıyor 40-41 ITF denizciler web sitesi Ziyaret etmek için yedi neden Kapak fotoğrafı: Reuters/STR New 42 Test ITF hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz. Bilginizi sınayın Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu Rus mürettebatın ücretleri ve geri dönüş masrafları Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) 148 ülkede 41⁄2 milyon ulaştırma işçisini temsil eden, ulaştırma sendikalarının uluslararası sendikal federasyonudur. 1896’da kurulmuş olan federasyon, sekiz farklı işkolu temelinde örgütlenmiştir: denizciler, demiryolları, karayolu taşımacılığı, sivil havacılık, limanlar, iç sularda seyrüsefer, balıkçılık ve turistik hizmetler. ITF ulaştırma işçilerini dünya çapında temsil eder ve onların çıkarlarını küresel kampanyalar aracılığıyla savunur. ITF, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’yla (ITUC) bağlaşık 10 Küresel Sendika Federasyonundan biridir ve Küresel Sendikalar grubunun bir parçasıdır. Birleşik Krallık’ın Liverpool limanında terk edilen mürettebat, birikmiş ücretlerini ve ülkelerine geri dönüş masraflarını almak için verdiği mücadeleyi kazandı. Rus şirketi SakhalinMor Trans’a ait olan Stalingrad’da çalışan 14 Rus denizciye, toplam tutarı yaklaşık olarak 85.000 avroyu (113.000 ABD doları) bulan, dört aylık maaşları ödenmemişti. Gemi, faturalarını ödemediği için limanda alıkonuldu. Şirketin ana kreditörü Dan Bunkering, geminin satışa çıkarılması için başvuruda bulundu. Dan Bunkering denizcilerin ülkelerine geri gönderilme masraflarını ve ödenmemiş ücretlerinin bir bölümünü karşılamak üzere, ilk elde 50.000 avro tutarında bir ödeme yapmayı ve kalan tutarı da, mahkemenin ödenebilir tutar konusunda vereceği kararın ardından, 14 gün içinde ödemeyi taahhüt etti. ITF Müfettişi Tommy Molloy şöyle dedi: “Bu, mürettebat açısından iyi bir sonuç ve onları temsil eden avukat da göstermiş olduğu çabanın karşılığını alacak.” Molloy şunları ekledi: “Yerel gruplar, mürettebatın yiyecek ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için para toplanmasına yardımcı oldular; bu denizciler temel ihtiyaçları karşılanmadan, kendi kaderlerine terk edilmişlerdi.” Q Kokkola davası mürettebatın ücret zaferi ile sona erdi Denizciler, Baltık Denizi eylem haftası sırasında gerçekleştirilen ortak bir sendikal eylemin ardından, yaklaşık 100.000 ABD doları tutarında bir ücret artışı elde ettiler. Eylem haftası sırasında Finlandiyalı bir teftiş ekibi, Kokkola limanında, Hong Kong bandıralı Idefix Bulker’ı ziyaret etti ve 24 mürettebat üyesinin herhangi bir toplu iş sözleşmesine sahip olmadığını tespit etti. Anlaşıldığı kadarıyla bir Danimarkalıya ait olan ya da kiralanmış bulunan geminin yönetimi, merkezi Hong Kong’da bulunan Cosco Wallem’e devredilmişti. Finlandiya Denizciler Sendikası (FSU) bu duruma, şirketten mürettebat için bir ITF standart toplu iş sözleşmesi imzalamasını ve ücretleri bu sözleşme hükümleri doğrultusunda ödemesini isteyerek karşılık verdi. Cosco Wallem bir TİS olmadığını kabul etti, ama buna karşılık toplu iş sözleşmesini Hong Kong’daki sendikalarla imzalayacağını söyledi. FSU, durumu Hong Kong’daki sendikalara danıştıktan sonra, şirkete bu cevabın kabul edilemez olduğunu bildirdi. Neyse ki, boşaltma işi şiddetli yağmur nedeniyle yavaşlamış olduğundan ve gemiye yeni kargo olarak işlenmemiş kereste yüklenmesi için www.itfseafarers.org Kısa kısa beklendiğinden, görüşmeler için zaman vardı, ama iki hafta süren pazarlık sürecinin ardından ortaya hâlâ tatmin edici bir sonuç çıkmamıştı. FSU gemiye karşı boykot uygulamaktan başka bir seçeneğinin kalmadığına karar verdi. Finlandiya Ulaştırma İşçileri Sendikası AKT’nin üyesi olan yerel liman işçileri, geminin yükleme işini durdurarak denizcilere verdikleri desteği gösterdiler. Boykot etkisini derhal gösterdi ve gemi sahibi, gemiyi bir ITF standart toplu iş sözleşmesi kapsamına almayı ve mürettebata birikmiş 99.289 ABD doları tutarındaki ücretlerini ödemeyi kabul etti. Sözleşmeler 23 Ekim 2008 tarihinde imzalandı ve FSU, liman işçisi meslektaşlarının verdiği destekle, aynı gün, öğle saatinde, gemiyi yüklemek için hâlâ biraz zaman varken, boykotu kaldırdı. Denizcilerin alacaklarının ödenmesi için para 27 Ekim’de geldi ve mürettebata birikmiş ücretleri, müfettiş Simo Nurmi’yle birlikte, olayla en başından bu yana ilgilenmekte olan ITF Müfettişi Jan Örn’ün huzurunda ödendi. Estonyalı denizciler için ücret anlaşması Estonya’da 2.000 denizci, sendikaları ile işverenleri olan çok uluslu feribot şirketi arasında yapılan uzun görüşmelerin ardından imzalanan üç yıllık toplu iş sözleşmesinden faydalanacaklar. Tallink Group’a ait gemilerde çalışan denizcileri temsil eden, ITF üyesi Estonyalı Denizcilerin Bağımsız Sendikası (ESIU), 2008 yılının Ocak ayında başlayan görüşmelerde işverenle anlaşmaya vardı. Anlaşma 2.000 denizciye, geçtiğimiz Eylül ayıdan itibaren, yüzde 25 oranında bir ücret artışı sağlıyor. Bunu, 2009’da yüzde dokuzluk ve 2010’da ilave yüzde altılık bir artışın izlemesi öngörülüyor. Aynı zamanda dört ve dokuz yıldan daha fazla hizmet kıdemi olan işçiler, 1 Nisan 2009’dan itibaren, sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 10 oranında bir kıdem ikramiyesi alacaklar. Anlaşma 4 Ağustos’ta, şirkete ait beş feribotun gerek Estonya’nın başkenti Tallinn’de gerekse de Finlandiyalı ve İsviçreli sendikaların dayanışma eylemleri düzenledikleri Finlandiya’nın Helsinki ve İsveç’in Stockholm limanlarında durduruldukları, bir saatlik uyarı grevinin ardından sağlandı. ESIU Başkanı Kaia Vask şöyle dedi: “Şirketin gelecek üç yıl için istihdamı ve ücretleri güvence altına alma arzusunu anlıyoruz. Ücret artışı çalışanların motivasyonunu artıracak ve feribotlarda verilen hizmetin kalitesinin artırılmasına yardımcı olacaktır. Kıdeme dayalı ikramiye sistemi de vasıflı ve deneyimli işçilerin sağladıkları katkının takdir edilmesi anlamına geliyor. Şirket yönetimi, buna ek olarak ESIU’nun pazarlık masasında gündeme getirdiği diğer sorunlara çözüm bulma sözü verdi. Bu hepimiz için bir zaferdi.” www.itfseafarers.org Mürettebat, ITF’in yardımıyla 100.000 ABD doları kazandı. Venedikt grevi ücretlerin ödenmesini sağladı Ukraynalı denizciler ITF’in verdiği tavsiye doğrultusunda hareket ederek greve gitmelerinin ardından, ödenmemiş ücretlerini tahsil etmeyi başardılar. Türkiye’deki ITF Müfettişi Muzaffer Civelek neler yaşandığını anlatıyor. 3 Haziran 2008: Rusya’ya doğru seyretmekte olan ticari gemi Venedikt, Çanakkale boğazını geçerken, geminin ikinci kaptanı, ITF’le temasa geçti. İkinci kaptan ITF’e gemide 13 Ukraynalı mürettebatın bulunduğunu, bu gemicilerin toplam tutarı 100.000 ABD dolarını bulan, dört aylık ücretlerini alamadıklarını söyledi. Denizciler ITF’ten kendilerine yardım etmesini istediler. Gemi İstanbul’a gelinceye kadar temasta kalmayı sürdürdük. Mürettebata, İstanbul Boğazı’nı geçmemelerini ve demirleme alanında beklemelerini tavsiye ettim. 7 Haziran: Gemi İstanbul’a ulaştı ve mürettebat gemiyi demirledi. Yönetici, yola devam etmeleri için mürettebata baskı yaptı, ancak onlar ben gemiyi ziyaret edinceye kadar bunu yapmayı reddettiler. 10 Haziran: Fırtınalı üç günün ardından, bir avukat eşliğinde gemiyi ziyaret ettim ve güvertede ekiple bir araya geldim. Dil konusunda yardımcı olmak için Ukrayna konsolosu da bizimle geldi. İçinde bulunulan duruma bulunabilecek kimi olası çözümlerin neler olduğunu açıkladım. Mürettebat durumu kendi arasında biraz tartıştıktan sonra greve gitmeye karar verdi. Yerel bir avukat, ödenmemiş ücretler nedeniyle geminin alıkonulmasını talep etmek üzere Türk mahkemesine başvurmak için gerekli yasal belgeleri bir araya getirdi. 11 Haziran: Geminin acentesinde çalışan bir görevli, mürettebata yola çıkmaları karşılığında para vermeyi önerdi ancak gemiciler bu kişinin gemiye çıkmasına izin vermediler. Acente görevlisi benden gemiye binmesine yardımcı olmamı istedi; bunun üzerine gemiye birlikte gittik ve o beraberinde getirdiği parayı –50.000 ABD doları– kaptana teslim etti. Kaptan, mürettebatın şahitliğinde parayı kilit altına aldı. 12 Haziran: Kaptan beni aradı ve yöneticinin kendisine paranın Rusya’da ödeneceğini söyleyerek, derhal Rusya’ya doğru yola çıkması için baskı yaptığını anlattı. Çıplak gemi kiracısı şirkete telefon ettim; bana yöneticiyle olan sözleşmelerini feshettiklerini söylediler. Kiracı şirket mürettebata bir ödeme planı sundu. Buna göre mürettebatın gemiyi Rusya’ya getirmesi durumunda, kiracı şirket denizcilerin ücretlerini limana yanaşıldığı zaman, gemide ödeyecekti. Konuyu kendi aramızda tartıştık ve alternatif bir öneri sunmaya karar verdik. Mürettebat ödenmemiş ücretlerinin tamamının İstanbul’da nakit olarak ödenmesini talep etti ve şirketin kendilerine daha sonraki ücretleri ile ilgili bir teminat mektubu vermesi durumunda, Rusya’ya doğru yola çıkacağını belirtti. Şirket bu talepleri cevapsız bıraktı. Bunun üzerine, onları, gemiyi alıkoymak için mahkemeye başvurmaya hazırlandığımızı söyleyerek uyardım. Bir mahkeme süreci aylarca zaman alacaktı. 14 Haziran: Geminin yeni acentesinden bir görevli beni aradı. Toplam tutarı 98.478 ABD doları olan ödenmemiş ücretleri ödemeye hazır olduklarını söylediler. Kaptan ve mürettebat gemi sahibinden bir teminat mektubu aldılar. Mürettebat Rusya’ya doğru yola çıkmayı kabul etti. Üç gün sonra, mürettebattan bazıları beni aradı ve paralarının kalan bölümünü Rusya’da, gemide nakit olarak aldıklarını söylediler. ITF Denizciler Bülteni 2009 5 Kısa kısa “Bu iki sendika, gösteriler ve barış yürüyüşleri düzenlediler, hükümete lobi yaptılar ve medyayı denizcilerin içinde bulundukları durumla ilgili bilgilendirdiler. Kaçırılan gemideki denizciler en sonunda, iki ay boyunca rehin tutulduktan sonra, 2008 yılının Kasım ayının sonlarında serbest bırakıldılar.” Estonyalı denizciler grevde ITF Denizcilik Koordinatörü Stephen Cotton şunları ekledi: “Her iki taraf da kendilerini böyle bir olumlu sonuca ulaşmış oldukları için kutlayabilirler, ama bizler ESIU’nun yalnızca üyeleri için kazanımlar elde etmekle yetinmediğini, aynı zamanda görüşmeler sırasında üye sayısını da hatırı sayılır bir ölçüde artırdığını görmekten memnuniyet duyduk.” Kaçırılan geminin mürettebatı serbest bırakıldı ITF üyesi sendikalar, geçen yıl Somalili korsanlar tarafından kaçırılan bir gemideki 22 denizcinin serbest bırakılmalarını sağlamak için yürütülen lobi çalışmalarına yardımcı oldular. ITF üyesi Hindistan Ulusal Denizciler Sendikası (NUSI) ve Hindistan Denizcilik Sendikası, Stolt Valor adlı gemide çalışan ve 18’i Hintli olan denizcilerin serbest bırakılmalarını sağlamak için ortaklaşa lobi faaliyeti yürüttüler. Bu iki sendika, gösteriler ve barış yürüyüşleri düzenlediler, hükümete lobi yaptılar ve medyayı denizcilerin içinde bulundukları durumla ilgili bilgilendirdiler. Kaçırılan gemideki denizciler en sonunda, iki ay boyunca rehin tutulduktan sonra, 2008 yılının Kasım ayının sonlarında serbest bırakıldılar. Mürettebattan beş kişi Mumbai’deki ailelerine kavuştular ve bundan kısa bir süre sonra Hintli mürettebatın kalan bölümü de Delhi’ye ulaştı. Güneydoğu Asya ülkelerinden gelen diğer mürettebat üyeleri de ülkelerine geri döndüler. NUSI Genel Sekreteri Abdulgani Serang şunları söyledi: “Bu denizcilerin serbest bırakılmış olması bizleri çok memnun etti. Denizcilerle dayanışma göstermek üzere bir araya gelen bütün Hindistan denizcilik camiasının ortaya koyduğu çabalar övgüye değerdi.” Filipinli mürettebat ücretlerini tahsil etti Silver Constellation’ın Filipinli mürettebatı, geriye dönük ücretlerini tahsil etmek için verdikleri uzun süreli bir mücadelenin ardından, ödenmemiş maaşlarını aldılar ve İngiltere’nin Cornwall limanından ülkelerine geri gönderildiler. ITF mürettebata 16 Şubat 2009’da, kabul edilebilir bir nihai ödeme anlaşmasını bağıtlamakta yardımcı oldu. Mürettebat, İskoçya sularındayken iki ay süreyle grev yaptı, ama daha sonra, geriye dönük ücretleri ve ülkelerine geri gönderilmeleriyle ilgili pazarlıklar sürerken, erzakları azalmakta olduğu halde, İngiltere’nin Falmouth limanına doğru dümen kırdılar. Cornish sularında bulundukları sırada mürettebatın yiyeceği tükendi ancak bölgedeki Denizcilere Yardım Misyonu’ndan acil gıda yardımı aldılar. ITF’in Birleşik Krallık ve İrlanda Koordinatörü Norrie McVicar, mürettebata borçlu olunan tutarı tahsil edebilmek için şirketin peşine düştü ve Denizciler için bir ders ITF bugüne kadar, çok sayıda denizci için, başarılı sonuç veren ödeme taleplerinde bulunmuş olmasına karşın, denizcilere yardımcı olamadığımız kimi vakalar da oluyor. Örneğin, Filipinli bir denizcinin dul eşi, yardım talep etmek amacıyla ITF’e yazdı. Kocası bir motorlu teknede, dokuz aylık bir iş sözleşmesiyle çalışıyordu. Sözleşmenin süresinin dolmasına dört ay kala, bu denizci kendisini iyi hissetmemeye başlamıştı. Ama yaptığı başvuru dikkate alınmamıştı. Ya ikinci kaptan bu denizcinin ciddi olduğunu düşünmemiş ya da denizci talebinde yeterince ısrarcı olmamıştı. Filipinli denizci hiçbir tıbbi muayeneden geçmedi ve sözleşme süresini tamamladı. Evine vardıktan bir gün sonra, hemen bir yerel hastaneye gitti. Kendisine hipertiroidizm teşhisi konuldu. Tedavisi sırasında başka bir hastalığa daha yakalandı ve gemiyi terk ettikten iki ay sonra hayatını kaybetti. Bütün tedavi ve cenaze masrafları bu denizci ve ailesi tarafından karşılandı. ITF, üyemiz olan sendikanın yardımıyla, şirketle temasa geçerek, dul eşe ve aileye lütuf ödemeleri [ex-gratia] yapılmasını istedi ancak bu girişimden bir sonuç alamadık. Burada denizcilerin alması gereken ders şudur: kendinizi iyi hissetmediğiniz zaman bir doktora görünmek konusunda ısrarcı olun. Resmi başvuruda bulunun ve bunu yazılı olarak yapın. Bu tür vakalarda, denizcinin yazılı bir talebinin bulunması durumunda, bir ihmal tazminatı talep etmek mümkündür. Yazılı herhangi bir şey olmadan, şirketin ihmalkâr davrandığını kanıtlamak çok zordur. Şirket denizcinin tıbbi tedavi görme ya da ülkesine geri gönderilme talebinde bulunduğunu kolaylıkla inkâr edebilir. 6 ITF Denizciler Bülteni 2009 www.itfseafarers.org Eve dönüş: Derbent’in mürettebatı. Bir gemi hakkında neden her zaman araştırma yapmanız gerekir… Burada ITF’in Japon Müfettişi Fusao Ohori tarafından, çalışmaya başlamadan önce geminizin durumunu kontrol etmenizin gerekliliğiyle ilgili uyarıcı bir öykü anlatılıyor. 1 Ocak 2008 tarihinde, Japonya’nın kuzeyinde yer alan küçük bir adanın yakınlarında tipiye yakalanan bir gemi karaya oturdu ve hava sıcaklığı eksi 20 santigrat dereceydi. Mürettebat gemiyi yeniden yüzdürmeye çalıştıysa da, bunu yapmak olanaksızdı. Japon sahil güvenliği (JSG) gemide hiç kazazede bulamadı ve mürettebata gemiyi terk etmelerini önerdi. Ancak mürettebat gemide kalmak ve onu bulunduğu yerden çıkartmaya çalışmakta ısrar etti. Sahil güvenlikten yalnızca yiyecek ve su istediler. Mürettebat, en sonunda 6 Şubat günü, gemiyi terk etmeye karar verdi ve denizciler Hokkaido Adası’ndaki Wakkanai kasabasına ulaştılar. Orada mürettebatla, evlerine geri gönderilmelerine destek olmak ve ödenmemiş ücretleriyle ilgili sorunu çözmek için, bir araya geldim. Dört Ukraynalı ve 10 Rus denizciden oluşan mürettebatla buluştuğum zaman geminin adının Derbent olduğunu ve geminin herhangi bir sicile kayıtlı olmadığını fark ettim: Kamboçya siciline yaptırılmış olan kaydın geçerlilik tarihi altı ay önce dolmuştu. Buna rağmen gemi Kore ile Rusya arasında canlı balık ve yengeç ticareti yapmaya devam ediyordu. Ukraynalı mürettebatın verdiği bilgiye göre 14 ayı aşkın bir süredir ödenmemiş olan yaklaşık 65.000 ABD doları tutarında birikmiş ücretleri vardı ve ücretlerini tahsil edip, Japonya’dan ülkelerine geri dönmeyi istiyorlardı. Aynı zamanda Rus mürettebat da kendilerine aylardır ödeme yapılmadığını doğruladı. Mürettebat Wakkanai’de bir kamu tesisinde kalırken, Japonya’daki ITF Müfettişleri ekibi Ukrayna’nın Kiev şehrindeki istihdam bürosu, Tokyo’daki Urayna ve Rusya elçilikleri, yerel acente, JSG ile ve hem Ukrayna ve Kore’deki ITF Müfettişleriyle hem de ITF’in Londra’daki merkeziyle temasa geçti. Aynı zamanda geminin sahibi olan ve merkezi Moskova’da bulunan V and V’nin ve gemiyi işletmekte olan ve merkezi Kore’de bulunan Ttex Trading’in iletişim bilgilerini bulduk ve onlardan birikmiş ücretleri ve mürettebatın ülkelerine geri gönderilme masraflarını ödemelerini istedik. Ne var ki, gemi sahibi şirketin iflasın eşiğine geldiğini, gemiyi kurtarmanın masraflarını, yerel acente harçlarını, mürettebatın konaklama giderlerini ve “Gemi sahibi şirketin iflasın eşiğine geldiğini, gemiyi kurtarmanın masraflarını, yerel acente harçlarını, mürettebatın konaklama giderlerini ve birikmiş ücretlerini ödemesinin olanaksız olduğunu söyledi.” www.itfseafarers.org birikmiş ücretlerini ödemesinin olanaksız olduğunu söyledi. Nerede olduğunu ya da bir daha Japonya’ya ne zaman geleceğini de belirtmedi. İşletmeci şirket ise bu ödemelerden işletmecinin değil gemi sahibinin sorumlu olduğunu yineledi. JSG de mürettebatı Japon hükümeti aracılığıyla ülkelerine geri göndermenin bir yolunu bulmaya çalıştı. Mazotun gemiden boşaltılmasını da içeren maliyet, daha şimdiden 200.000 ABD dolarını bulmuştu. Bu büyük miktardaki parayı yörenin küçük belediyesi ödemek zorunda kalmıştı ve bu iş için daha fazla para harcamaya istekli değillerdi. Bu arada ben Tokyo’daki Ukrayna ve Rusya elçiliklerine, gemi sahibinin mürettebatı ülkelerine geri göndermesini, birikmiş ücretleri ödemesini ve gemiyi kurtarmasını sağlamalarını isteyen mektuplar gönderdim. Ukraynalı mürettebat da elçiliğe hitaben bir dilekçe kaleme aldı. Çabalarımız sonuç verdi: Ukraynalı mürettebat 14 Şubat günü hükümetleri tarafından ve Rus mürettebat 19 Şubat günü bir JSG devriye gemisiyle ülkelerine geri gönderildiler. Gemi sahibiyle temas etmeye çalıştım ancak cevap alamadım. Derbent orada bırakıldı: temizlenmesinin ve parçalanıp sökülmesinin bedelini belediye karşılamak zorunda kaldı. Bu olay bütün denizcilerin bir gemide çalışmaya başlamadan önce Equasis ya da ITF’in denizciler web sitesi üzerinden, o geminin durumuna bakmaları gerektiğini gösteriyor. Denizciler burada gemiyle ilgili, ne zaman inşa edildiği, grostonu, geminin türü, sahibinin adı ve adresi, PSC kayıtları, mürettebat sayısı ve milliyetleri ve bir ITF sözleşmesi kapsamında olup olmadığı türünden veriler bulabilirler. Denizciler geminin adını ya da IMO numarasını yazarak, bu geminin tehlikeli ya da kötü çalışma koşullarına sahip bir gemi olmasının muhtemel olup olmadığını anlayabilirler. Bkz. www.equasis.org web sitesi ya da www.itfseafarers.org adresinde yer alan “Look Up a Ship” başlığı ITF Denizciler Bülteni 2009 7 Gemilerle ilgili online ücretsiz bilgi Çalıştığınız gemi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ister misiniz? Geminizin ITF tarafından kabul edilen bir toplu iş sözleşmesine sahip olup olmadığını öğrenmek ister misiniz? Geminizin emniyet sicilinin detaylarını bilmek ister misiniz? Öyleyse, gemilerle ilgili online ücretsiz bilgi sağlayan www.equasis.org web sitesini ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Bu web sitesinde gemilerle ilgili, sahiplik detayları ve devlet liman kontrol teftişleri dâhil, çeşitli bilgileri ücretsiz olarak araştırabilirsiniz. Sitede aynı zamanda, gemide bir ITF sözleşmesi varsa bunun detayları, son kayıtlı mürettebat listesinin bir özeti ve son ITF teftişinin yapıldığı tarih ve yer dâhil, ITF’in sahip olduğu önemli bilgiler de yer alıyor. Bu bilgiye erişebilmek için bütün yapmanız gereken siteye kaydolmak. Kaydolmak ücretsiz ve çok basit. Nasıl kaydolacaksınız www.equasis.org sitesine gidin. Sol tarafta yer alan menüden “Kaydol”u seçin. Eğer kullanım şartlarını uygun buluyorsanız, sayfanın en altındaki “Kabul” düğmesini seçin. Karşınıza bir kayıt formu çıkacak. Tercih ettiğiniz kullanıcı adını, parolanızı, adınızı, adresinizi ve diğer bilgileri girin. Bu süreci tamamladığınızda, kaydolma işleminizin tamamlandığına ve Gemi Araştırma hizmetini kullanmaya başlayabileceğinize dair bir onay mesajı alacaksınız. Bu hizmeti nasıl kullanacaksınız Bir gemiyi adıyla, telsiz çağrı işareti ya da IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü) numarasıyla araştırabilirsiniz. Bir gemiyi araştırdığınızda ana sayfa şu bilgileri gösterecektir: Gemiyle ilgili bilgi – ad, gemi tipi, bayrak, inşa yılı. Sevk ve idare – gemi sahibiyle ilgili bilgiler. (Deniz sigortası) sınıflandırma cemiyetleri. Güvenlik yönetimi. P&I sigorta şirketleri ile ilgili bilgi. Üsteki menüden şunları seçebilirsiniz: Gemi ruhsat tezkeresi Teftiş ve gemi adamı istihdamı – devlet liman kontrollüğünce (PSC) yapılmış teftişler, PSC insan unsuru, Uluslararası Çalışma Örgütü, ITF vb. Tarihçe – bayrak, gemiye kimlerin sahip olduğuyla ilgili tarihçe vb. geriye kalan, 2008 yılının Temmuz ayından itibaren ödenmemiş olan yaklaşık 204.000 ABD doları tutarındaki son ödeme, 16 Şubat’ta yapıldı. Silver Constellation, tamir nedeniyle, 21 Hintli denizciden oluşan yeni bir mürettebatla birlikte Falmouth’da kaldı. Bu arada, Hong Kong’daki ITF üyeleri, gemiyi ITF onaylı bir toplu iş sözleşmesinin kapsamına almak için harekete geçtiler. Korsanlık giderek kontrolden çıkıyor Geçtiğimiz yıl içinde, denizcilerin yaşamları ve geçimleri giderek artan bir biçimde korsanlığın tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Dergimizin baskıya girdiği sırada, Uluslararası Denizcilik Bürosu’nun (IMB) Korsanlık Bildirim Merkezi’ne, 2008 yılında, 200’e yakın vaka bildirilmiş durumdaydı. Bu sayı, korsanlık vakalarında yaşanan dramatik artışı temsil ediyor. Somali, Nijerya ve Endonezya, uluslararası korsanlığın merkezleri olmaya devam ediyorlar. 2008’de bildirilmiş olan korsanlık eylemleri 115 adet borda edilmiş, 31 adet kaçırılmış ve 23 adet üzerine ateş açılmış gemiyi kapsıyor. Bu olaylar sırasında toplam 581 mürettebat üyesi rehin alındı, bunların dokuzu öldürüldü ve öldürülmüş olduğu düşünülen yedisi de kayıp durumda. IMB Müdürü Kaptan Pottengal Mukundan şunları söyledi: “Korsanlık olaylarının sıklığında ve şiddet düzeyinde görülen artış, gemicilik sektörü ve bütün denizciler için önemli bir endişe kaynağı. Saldırı türleri, saldırılarda kullanılan şiddet, alınan rehine sayısı ve gemilerin serbest bırakılmaları için ödenen fidye tutarları, bunların hepsi önemli ölçüde artış gösterdi.” Korsanlık felaketinin denizciler açısından ciddi sonuçlar yaratması kuvvetle muhtemel. Fidye için alıkonulmaya ilişkin bariz riskin yanı sıra, gemi sahipleri için artan maliyetler de istihdam ve ücret yapısını etkileyebilir. Bazı gemiler, korsanlık vakalarının yoğun olarak yaşandığı yerlerden uzak durabilmek için, daha büyük maliyete katlanarak, daha uzun rotalar izliyorlar. Bu maliyetlerin bazıları tüketicilere yansıtılacak olsa da işçiler de risk altında olabilirler. ITF geçen yıl işverenlerle yaptığı görüşmelerde çok sayıda denizci için, korsanlık olaylarına en sık rastlanan bölgelerden biri olan Aden Körfezi’nden geçerken, ekstra ücret ve haklar almalarını ve ölmeleri durumunda ailelerine tazminat ödenmesini öngören hükümlerin kabul edilmesini sağladı. Ne var ki, bu saldırıların işin başında, erken aşamalarda önlenmesi gerekir ve işte bu nedenle, ITF, ordudan, korsanlık sorunu ile baş etmek için kararlı bir biçimde harekete geçmesini istedi. ITF, donanmaları bütünüyle savunmacı bir yaklaşımla yetinmek yerine, saldırıların düzenlenmesinde kullanılan ana gemileri arayıp bulmaya çağırıyor. ITF’in web sitesi farklı dillerde yayına başlıyor ITF’in denizciler web sitesi üç yeni dilde yayın yapmaya hazırlanıyor. www.itfseafarers.org adresinde yer alan web sitesine, 2009’un sonunda Çince, Rusça ve İspanyolca olarak da erişilebilecek. Denizciler web sitesi, denizciler için, her nerede olurlarsa olsunlar, bilgisayar konusunda ne kadar bilgili olduklarına ya da siteye erişim için kullandıkları ekipmanın ne kadar iyi ya da kötü olduğuna bağlı olmaksızın, “bütün hizmetleri tek bir yerde bulabilecekleri” bir site olarak yayına sokuldu. Web sitesinin yeni dillerdeki versiyonları, dünyanın dört bir yanındaki denizcilere bilgiye ulaşma ve ITF’le ve birbirleriyle ilişkiye geçme konusunda kolaylık sağlayacak. ITF’in denizciler web sitesiyle ilgili daha fazla bilgi almak için 40. sayfaya bakınız. Bir denizci 76.000 ABD $’ı tutarında işgöremezlik tazminatı kazandı ITF, Japonya ve Şili arasında gerçekleştirilen eşgüdümlü eylem sayesinde, bir denizciye önemli tutarda işgöremezlik tazminatı ödenmesini sağladı. 2008 yılının Ocak ayında, Japonya’daki ITF Koordinatörü Şoji Yamaşita, Şili’nin Valparaiso limanında görevli ITF Müfettişi Juan Luis Villalón’dan, acil bir durumun söz konusu olduğunu bildiren bir telefon aldı. Nibaldo León adlı bir denizci, 2007 yılının Haziran ayında, Japon bandıralı balıkçı gemisi Niitaka Maru’da yaralanmıştı. León balıkçılık yapamayacağına dair bir doktor raporu almıştı, ama gemi sahibi Nissui Shipping’den hiçbir şey almamıştı. Japonya’daki ITF görevlileri, Japon denizciler sendikasının balıkçılık bölümü ile konuyu tartıştılar ve León’a destek vermeyi kararlaştırdılar. Yamaşita, Villalón aracılığıyla León’u konuyla ilgili eksiksiz bir biçimde bilgilendirdi. León ve Nissui Shipping, 28 Ocak 2008’de, Şili’de bir araya gelerek bir anlaşmaya varmaya çalıştılar. Ne yazık ki, toplantı başarısızlıkla sonuçlandı. Konuyla ilgilenen avukatlar görüşmeleri sürdürdüler ve aynı zamanda JDS de, Nissui Shipping’le güçlü bir biçimde pazarlık etmeyi sürdürdü. Taraflar en sonunda 20 Ağustos 2008’de, daha kısa süre içinde bir çözüme ulaşabilmek için, Şili’de avukatlar arasında görüşmelerin başlaması www.itfseafarers.org Kısa kısa ITF’in Yeni Zelanda’daki Müfettişi Grahame McLaren IVS Nightingale’de halinden memnun bir mürettebatla karşılaştı. Mutlu bir gemi Müfettişler bir gemiyi ziyaret ettikleri zaman, IVS Nightingale’in Yeni Zelanda’nın South Island’daki Timaru limanında bulunduğu sırada yapılan teftişinde olduğu gibi, her zaman bir sorunla karşılaşmazlar. ITF Müfettişi, geçtiğimiz Ağustos ayında gemiye çıktı ve gemiyle, ücretlerle ya da çalışma koşullarıyla ilgili (korkuluk ağları onarım gerektiren borda iskelesi dışında) hiçbir sorunla karşılaşmadı. Yukarıda yer alan resimlerde, ITF’in Yeni Zelanda Müfettişi Grahame McLaren (ITF yelekli) ve YZ Denizcilik Sendikası Timaru Şubesi başkanı Kevin Forde, gemiyi teftiş ederken ve kaptan, zabitler ve mürettebatla konuşurken görülüyorlar. www.itfseafarers.org ITF Denizciler Bülteni 2009 9 Kısa kısa Uzun süren yasal mücadele Çalışanların Tazminat Yönetmeliği kapsamında tazminat alma hakkını sağladı Filipinli bir denizci, beş yıl önce yaşanan bir kazanın gözünde yol açtığı hasar nedeniyle tazminat almayı başardı. Paquito, 2003 yılında yaralandığı zaman, Hong Kong bandıralı bir genel kargo gemisinde ikinci makinist olarak çalışıyordu. Kendisine, 3 Eylül 2003 tarihinde, Kaptan tarafından, sancak tarafındaki lumbar ağzına asılı merdiveni, baş makinistle birlikte tamir etmesi emredildi. Baş makinistin, merdivenin eğilmiş olan bir bölümü bir balyozla düzeltmeye çalıştığı sırada, bir metal parçası yerinden koptu ve ikinci makinistin sağ gözüne isabet ederek, bu gözün görme yetisini tamamen kaybetmesine neden oldu. O tarihte Paquito 54 yaşındaydı. Paquito’nun iş sözleşmesi, Filipinli denizcilerin haklarını korumayı amaçlayan Filipinler Denizaşırı İstihdam Dairesi’nin (POEA) belirlemiş olduğu standart biçime uygun olarak hazırlanmıştı. Bu, iş sözleşmesinin Filipinler hukuku kapsamında yer aldığı ve iş anlaşmazlıklarının Filipinler’deki tahkim araçlarıyla çözüleceği anlamını taşıyordu. Bu sözleşme, yaralanma ve ölüm halinde bir denizciye ödenecek olan asgari tutarları da belirliyor. POEA’nın “Filipinli Denizcilerin Okyanuslarda Çalışan Gemilerde İstihdam Edilmelerinin Standart Şartları ve Koşulları”, Paquito’nun iş sözleşmesine içerilmiş durumdaydı. Gemi sahiplerinin Filipinli denizcilerle, ilki Filipinler’in yasal zorunluluklarına uymak için POEA onaylı ve ikincisi diğer yasal zorunlulukları karşılamak üzere hazırlanmış olan iki ayrı sözleşme yapmaları, ender olarak rastlanan bir durum değildir. Bu vakada, gemi sahibiyle Paquito arasında, Filipinler’de düzenlenen POEA sözleşmesinden ayrı olarak, bir de Hong Kong yasalarına uygun davranmak adına, “Mürettebat İş Sözleşmesi ve Dökümleri” adlı bir başka iş sözleşmesi imzalanmıştı. Aslında, Paquito’nun iş sözleşmesinde yer alan şartlar hem POEA hem de Hong Kong sözleşmesinde yer alıyordu. Bir denizci 5 yıl süren tazminat mücadelesini kazandı Paquito pes etmedi. Gemicilik şirketi 23 Eylül 2005’te Filipinlerde tahkim başvurusunda bulunurken, Paquito 2005 yılının Ağustos ayında, Hong Kong’da İşçi Tazminatı talep etmek için yasal işlemleri başlattı. Paquito mali sıkıntı içindeydi, bu nedenle yasal yardım alabilmek için Hong Kong’daki yasal yardım dairesine başvuruda bulundu ve kendisine bu yardım sağlandı. ITF üyesi Hong Kong denizcilik sendikalarının temsilcileri Paquito’nun avukatlık işlerini üstlendiler. Gemicilik şirketi davayı durduruyor Gemicilik şirketi, Paquito’nun açtığı davaya karşı, dava sürecinin durdurulması için başvuruda bulundu. Şirket, aynı zamanda, denizci tarafından yapılmış olan taleplerin tahkime havale edilmesi gerektiğini belirtti. POEA sözleşmesinde şöyle bir ifade yer alıyor: “Bu istihdamdan kaynaklanan kimi hak talepleri ve iş anlaşmazlıklarının ortaya çıkması durumunda, bir toplu iş sözleşmesinin kapsamında yer alan taraflar hak talebini ya da iş anlaşmazlığını, gönüllü arabulucunun ya da arabulucular heyetinin asli ve münhasıran yargılama yetkisine bırakacaklardır.” Bölge mahkemesi yargıcı bunun denizcinin istihdamdan değil, Çalışanların Tazminat Tazminat talebi Paquito uğradığı kayıp ve zararlar için ilk olarak Filipinlerde, 5 Kasım 2003’te, Ulusal Çalışma İlişkileri Komisyonu nezdinde tahkim işlemlerini başlatarak hak talebinde bulundu. Ardından, Singapur’da, 30 Aralık 2003’te, Denizcilik Mahkemesi’nde geminin alıkonulması için, (diğer bir deyişle çalıştığı gemiye) Rainbow Joy’a karşı dava açtı. Paquito, 15 Ocak 2004’te, Filipinlerde yapmış olduğu hak talebi başvurusunu geri çekti. Bu sırada gemi sahibi, çeşitli gerekçeler öne sürerek Singapur’daki mahkeme kovuşturmasının durdurulması için başvuruda bulundu. Gemi sicil memurluğu Singapur’daki kovuşturmanın durdurulması gerektiğine ikna oldu. Paquito bu karara itiraz etti, ama bu itiraz başvurusu yüksek mahkeme tarafından reddedildi. Paquito, temyiz mahkemesine başvuruda bulunmasına karşın, gemi sicil memurluğunun kararı haklı bulundu. 10 ITF Denizciler Bülteni 2009 “Bölge mahkemesi yargıcı bunun denizcinin istihdamdan değil, Çalışanların Tazminat Yönetmeliği’nden (ÇTY) kaynaklanan bir tazminat talebi olduğuna; diğer bir deyişle sözleşmeye bağlı bir tazminat talebi olmadığına işaret etti.” Yönetmeliği’nden (ÇTY) kaynaklanan bir tazminat talebi olduğuna; diğer bir deyişle sözleşmeye bağlı bir tazminat talebi olmadığına işaret etti. Kişi bir işte çalışırken yaralandığı ve kaza istihdam edildiği sırada meydana geldiği sürece, bu kişiye ÇTY kapsamında tazminat ödenmesi gerekmektedir. Bu vakada denizci tarafından yapılan tazminat talebi tahkim maddesi kapsamında yer almamaktadır ve kendisine ÇTY tarafından, bir çalışan olması nedeniyle tanınan yasal hakkı kullanmaktadır. İşveren bu kovuşturma süreçlerini durdurmak için tahkim maddesine yanlış bir biçimde başvurmaktadır. Yargıç, 2006 yılının Haziran ayında, bölge mahkemesinin, taraflar arasında bir tahkim anlaşmasının var olup olmadığına bakılmaksızın, ÇTY talepleri üzerinde münhasıran yargı yetkisine sahip olduğuna hükmetti. Bir ÇTY talebinin bölge mahkemesinde karara bağlanmasının zorunlu olması, bu ÇYT talebini tahkime havale edilemez hale getiriyor ve dolayısıyla denizcinin tazminat talebiyle ilgili yürütmenin durdurulmamasını ve anlaşmazlık konusunun tahkime götürülmemesini gerektiriyordu. Ne var ki, gemicilik şirketi bölge mahkemesi yargıcının kararını yüksek temyiz mahkemesine götürerek itirazda bulundu. Yüksek temyiz mahkemesi yargıcı temyiz başvurusunu haklı buldu ve bölge mahkemesi yargıcının kararını iptal etti. 2007 yılının Şubat ayında yargıç yasal kovuşturmanın durdurulmasını ve denizcinin tazminat taleplerinin POEA sözleşmesi gereceğince tahkime götürülmesini emretti. Paquito’nun temyiz mahkemesine kendisine son temyiz hakkının tanınması için yaptığı başvurunun bir kez daha reddedilmesine rağmen, hukuki yardım bölümü, HK denizciye güçlü bir biçimde destek vermeyi sürdürdü ve en sonunda, Paquito’nun son temyiz için mahkemeye başvuruda bulunmasına izin verildi. Yapılan duruşmada mahkeme hiçbir gücün ÇTY kovuşturmalarını tahkimin lehine durduramayacağı görüşünü haklı buldu. 2008 yılının Nisan ayında mahkeme tazminat anlaşmasının ve münhasıran yargı yetkisi dâhilindeki konuların denizcinin lehine karara bağlanması gerektiğine hükmetti. Bu, Paquito’nun Çalışanların Tazminat Yönetmeliği altında tazminat almaya hak kazandığı, sağduyu ve denizcilerin hakları için bir zafer elde edildiği anlamına geliyordu. www.itfseafarers.org Danny Cornelissen/Port Pictures NL Eylem düzenlemeyi mi düşünüyorsunuz? Önce bunu okuyun! İtalyan liman işçileri güvenliğe yaklaşımda sıfır tolerans istiyorlar. konusunda anlaşmaya vardılar. Görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine, León’un avukatları dava açmak üzere hazırlıklara başlama kararı aldılar. ITF, Nissui Shipping’le sıkı bir biçimde pazarlık yürütmeye devam etti ve en sonunda 2 Aralık 2008’de, Nissui Shipping, León’a iş göremez hale geldiği için, 76.000 ABD doları ödemeyi kabul etti. León bu kararı kabul etti ve ITF’e yardımları için teşekkür etti. İtalyan sendikalar limanlarda yaşanan ölümlere karşı greve gitti İtalya’daki liman işçileri sendikaları, kısa bir süre önce, ülkenin çeşitli limanlarında bir dizi ölüme neden olan yetersiz iş güvenliğini, protesto etmek için greve gittiler. Grev kararı İtalya’nın önde gelen –tamamı ITF ITF’le ilgili güncel haberlere ve denizcilerle ilgili sendikal etkinliklere şu adresten ulaşabilirsiniz: www.itfseafarers.org/maritime_news.cfm www.itfseafarers.org üyesi olan– liman işçileri sendikaları FILT-CGIL, FIT-CISL ve Uiltrasporti tarafından, ölümle sonuçlanan bir dizi kazanın yaşanması nedeniyle alındı. Bunlar, La Spezia’da hareketli bir vinç tarafından ezilen Giulianı Fenelli’nin ölümünü ve limancılık sektöründe yalnızca Ocak ayının başından bu yana yaşanan diğer iki ölümlü kazayı kapsıyor. Sendikalar yayınladıkları ortak bildiride şöyle dediler: “Şimdi artık limanlarda çalışma güvenliği konusunda gerçek anlamda bir acil durumla karşı karşıya olduğumuz çok açıktır.” ITF’in Liman İşçileri Kolu Sekreteri Frank Leys, konuyla ilgili şu yorumu yaptı: “İskele ve terminallerde güvenli olmayan çalışma uygulamalarına ve koşullarına karşı sıfır tolerans göstermeyi temel alan bir yaklaşıma gereksinim duyuluyor. Ulusal yasal düzenlemelerin ve uluslararası sözleşmelerin oynamaları gereken çok önemli bir rol var – ülkelerin 152 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi’ni ve güvenlik ve sağlık üzerine davranış kurallarını onaylamaları ve uygulamaya koymaları gerekiyor. ITF ve onun Avrupa kolu ETF, ILO ve Uluslararası Denizcilik Örgütü gibi uluslararası kuruluşlarla ve küresel liman işletmecileriyle, limanları daha güvenli hale getirmek için, birlikte çalışmaya devam edecektir.” ITF, elverişli bayrak gemilerinde hizmet veren denizcilere, adil bir ücret almaları ve düzgün bir toplu sözleşme temelinde çalışmaları için yardım etmeye kararlıdır. Denizcilerin bazen yerel mahkemelerde hukuk yoluna başvurmaları gerekir. Bazı başka durumlarda bir gemiye boykot uygulamak gerekebilir. Farklı durumlarda farklı eylem biçimleri geçerlidir. Bir ülkede doğru olan bir eylem biçimi, başka bir ülkeye uymayabilir. İlk yapmanız gereken, ITF’in yerel temsilcisiyle temasa geçmek olmalı. Temas için gerekli adres ve telefon numaralarını bu bültenin orta sayfalarında bulabilirsiniz. Aynı zamanda 30. sayfada da bir faks formu yer alıyor. Herhangi bir eyleme girişmeden önce yerel temsilciye danışmalısınız. Bazı ülkelerde greve gidecek olursanız ülke yasaları gerçekte sizin ve arkadaşlarınızın aleyhine işleyecektir. Bu durumlarda, ITF’in yerel temsilcisi size konuyu anlatacaktır. Çok daha fazla sayıda ülkede ise bir uyuşmazlıktan galip çıkmanın anahtarı greve gitmektir. Burada da yerel temsilcinin tavsiyesi çok değerlidir. Gemi limanda ise, denize açılmamışsa, grev yapmak birçok ülkede yasal hakkınızdır. Her grevde disiplinli hareket etmeyi, şiddete başvurmamayı ve birliği korumayı gözetmek gerekir. Unutmayın, birçok ülkede grev hakkı yasalar ve anayasa tarafından güvence altına alınmış temel bir insan hakkıdır. Ne yapmaya karar verirseniz verin, harekete geçmeden önce yerel ITF temsilcileriyle konuşmayı unutmayın. El ele verdiğimiz takdirde, adalet ve temel haklar konusundaki savaşı kazanabiliriz. ITF’in elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı kampanyası 2008 için olgular ve rakamlar ITF Müfettişleri 2008 yılı boyunca toplam 9.580 gemiyi ziyaret ettiler. 2008 yılı boyunca 31 ülkede ITF toplu iş sözleşmeleri imzalandı. ITF’in elverişli bayrak kampanyası 2008 yılı boyunca denizciler için 18,8 milyon ABD doları tutarında birikmiş ücretin ve tazminatın tahsil edilmesiyle sonuçlandı. ITF’in, dünya üzerinde 2008 yılı boyunca 45 ülkenin limanlarında, 125 Müfettişi var. 31 ülkede ITF toplu iş sözleşmeleri imzalandı. 2008 yılında ITF üyesi ITF tarafından yapılan sendikalar ve elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizciler, ITF’in kampanyasını desteklemek üzere dört kıtada, 21 ülkede eylemler düzenlediler. 12 ITF Denizciler Bülteni 2009 teftişlerin yüzde 82’si, kötü bir sicile sahip olan gemilere özel dikkat gösterilerek, elverişli bayrak gemilerine (25. sayfada yer alan elverişli bayraklar listesine bakınız) yapıldı. 2008 yılında ITF’in toplu iş sözleşmeleri kapsamında yer alan denizci sayısı 232.946’ydı (bu sayı 2007’de 209.950’ydi). www.itfseafarers.org Kısa kısa “Mürettebat çok büyük bir yerel destek gördü. Halk mürettebata, birkaç gün içinde, bir ay süreyle yeterli olacak miktarda yiyecek verdi.” AP Light: mürettebat, ITF devreye girinceye kadar, ücretleri ödenmeden, kendi kaderine terk edildi. ITF Rus denizciler için 70.000 ABD $’ı tahsilât yaptı Rus denizciler, ITF’in yardımcı olmak üzere devreye girmesinin ardından, kendilerine borçlu olunan birikmiş ücretlerini aldılar. Ticaret gemisi AP Light’ta çalışan bir Rus baş makinist, 2007 yılının Ocak ayında, geminin emniyetli olmadığını ve şirketin mürettebata ücret borcunun bulunduğunu bildirmek için ITF’i aradı. ITF Eylemler Ekibi, Slovenya Liman Devlet Kontrolü’nü aradı ve geminin teftiş edilmesini talep etti. Yapılan denetimde çok sayıda eksiklik tespit edildi ve gemiye liman otoritesi tarafından el konuldu. Gemi sahibi, gemiyi tamir edilmesi için bir tersaneye gönderdi. Bu sırada ITF gemi sahibiyle, baş makinistin hem birikmiş ücretleri hem de ülkesine geri gönderilmesi konularını görüştü. Diğer mürettebat üyeleri makinistin kararını izlememeyi kararlaştırdılar ve gemide kaldılar. 2008 yılının Ocak ayında, aynı gemide çalışan bir mürettebat üyesi, ücretlerini beş aydır alamadıklarını söylemek için telefon etti. Gemi bir yıldır Slovenya’da bir tersanede bekliyordu. Şirket ciddi bir mali sıkıntı içindeydi. AP Light’ın mürettebatının ödenmemiş ücretlerinin biriktiği sırada, şirketin gemilerinden biri Türkiye’de alıkonuldu. www.itfseafarers.org Şirketin bir başka gemisi daha önce, ITF’in Türkiye’deki üyesi bir sendika tarafından yapılan eylemin ardından, aynı nedenle satılmıştı. ITF’in Eylemler Ekibi’nden Dongli Hur, Rus şirketle taktik görüşmeler yürüttü ve şirket borçlu olduğu ücretlerin üçte birine karşılık gelen, 22.000 ABD doları tutarında ödeme yaptı. ITF Sözleşmeler Geliştirme Müdürü Branko Krznaric, izinde oldukları sırada dokuz mürettebat üyesini ziyaret etti. Sekizi Rus ve biri Ukraynalı olan mürettebatı, yiyecekleri tükenmiş bir halde ve yaşamlarını tutukları balıkları yiyerek sürdürürken buldu. Krznaric yerel medyanın konuyla ilgilenmesini sağladı, basın toplantıları düzenledi. Mürettebat çok büyük bir yerel destek gördü. Halk mürettebata, birkaç gün içinde, bir ay süreyle yeterli olacak miktarda yiyecek verdi. Gemi sahibi ücretlerin kalan kısmını da ödemek istedi ancak tersane kendisinden tamir ücreti olarak 1,3 milyon avro istediğinden, yeterli parayı temin edemedi. ITF gerek potansiyel alıcı ile gerekse de tersane ile görüşmeye devam etti. En sonunda tersane talep ettiği tutarı 630.000 avroya düşürmeyi, başlangıçta istediği fiyat üzerinden yüzde 50 oranında indirim yapmayı kabul etti. Gemi 2008 yılının Temmuz ayında satıldı ve bütün mürettebata ücretleri ödendi ve ülkelerine geri dönmeleri sağlandı. Mürettebat için toplam 70.000 ABD doları tutarında ücret tahsil edilmiş oldu. ITF Denizciler Bülteni 2009 13 Ekonomik darboğaz Denizciler krizin acısını hissetmeye başladılar Küresel ekonomik kriz dünyayı hızlı bir biçimde sararak hazırlıksız yakaladı ve gemicilik sektörü krizin darbelerini hissediyor; BRENDA KİRSCH neler olduğunu ve denizciler üzerinde yarattığı olumsuz etkileri ele alıyor. Arka plan 2007 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nde finansal şirketlerin, düşük gelirli insanları gayrimenkul satın almaya teşvik etmek için yüksek riskli stratejiler izlemekte oldukları ortaya çıkmaya başladığında, bu, ilk başta küçük bir yerel sorun olarak kalacakmış gibi görünüyordu. Ne var ki, ABD’li finansörler tarafından yapılan spekülatif yatırımlar ve başvurulan aşırılıklar olarak başlayan şey, dünya ölçeğinde ekonomiyi –ve milyonlarca insanın işini ve geçimini– etkiler hale geldi. Kredi sıkışmasıyla birlikte Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya’daki fabrikalarda üretilen ürünler için verilen siparişler düştü. Bunun sonucu olarak, Asya’dan, Avrupa’ya ve Kuzey Amerika’ya mal taşıyan konteyner gemilerine olan talepte bir düşüş yaşandı. Bu sırada gemicilik şirketleri genişleme ve büyümeye yönelik planlarını –yeni gemi siparişleri de dâhil olmak üzere– iptal etmeye başladılar. Gelirlerde yaşanan düşüş ve krediye erişim olanaklarının azalmış olması aynı zamanda gemiyle çıkılan tatillere ve tatil amaçlı diğer gemicilik faaliyetlerine olan talebi de etkiledi. Bu gelişmeler gemicilik trafiği üzerinde, gemi inşaatı sektörü ve ekonomi çıkışa geçtiği zaman, sektörün gelecekteki kapasitesi üzerinde yaratacağı daha uzun vadeli sonuçlarla birlikte, doğrudan bir etkiye sahip. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, geçen yıl yüksek düzeylerde seyreden yakıt fiyatları ve petrol üretimindeki ve arzındaki kesintiler de gemiciliği olumsuz yönde etkiledi. Aden Körfezi’ndeki korsanlık tehdidi kimi gemicileri Asya’dan Avrupa’ya daha uzun ve daha pahalı rotalar izlemeye zorlayarak, ithalatın maliyetinin daha da artmasına neden oldu. Kriz gemiciliği vuruyor Uluslararası ekonomide yaşanan darboğaz, 2008 yılında gemicilik sektörünü etkilemeye başladı. Kuru yük gemilerinin kiralarında yaşanan dramatik düşüş kimi en büyük gemi kiralayıcılarını ve sahiplerini vurdu. Kötüleşen koşullar aynı zamanda navlun fiyatlarında da büyük çaplı bir erimenin yaşanmasına neden oldu. “Gemilerde çalışanlar, gemicilik trafiğindeki azalma denizcilerin işlerini vurmazdan önce bile, krizin ücretleri üzerinde yol açtığı etkileri hissetmeye başlamışlardı.” 14 ITF Denizciler Bülteni 2009 www.itfseafarers.org Jonathan Kirn / Alamy Singapur açıklarında demirlemiş olarak bekleyen gemiler -Singapur’daki dünyanın en büyük konteyner limanı, 2008 yılının Kasım ayında, gemi trafiğinde 2001 yılından bu yana ilk kez düşüş yaşandığını açıkladı. 2008 yılının Haziran ayında konteyner gemiciliği ile taşınan kargo hacmi hızla düşmeye başladı. İkinci çeyrek rakamları, ilk çeyrekte yüzde 11,62 ve bir yıl öncesinin aynı döneminde yüzde 20’nin üzerinde olan batı yönündeki büyüme hızının, yüzde 5,24’e düştüğünü ortaya koydu. Kuzey Avrupa’ya konteynerle yapılan taşımacılık trafiği, ilk çeyrekteki yüzde 9,3’lük büyümeye kıyasla, ikinci çeyrekte yalnızca yüzde 3,6 oranında artış gösterdi. 2008 yılının Haziran ayında, batı yönündeki bütün varış noktalarına olan trafik hacmi, 2008 Mayıs’ında ulaşmış olduğu yüzde 9,35 gibi yüksek büyüme oranına kıyasla, yüzde 1’den daha az büyüdü. Gemicilik sektörü, Eylül ayında, yatırım bankası Lehman Brothers’ın çöküşünün ardından, ABD hisse senedi piyasasında yaşanan düşüşün ve kurumsal kredilerde artan sıkışmanın etkisiyle daha da sarsıldı. Bunun ardından ABD hükümeti krizden ağır darbe almış olan sigorta şirketi AIG’yi –önde gelen bir gemicilik sigorta şirketi olan AIG aynı zamanda ABD’deki en büyük liman yönetim şirketi olan Ports America’nın da sahibidir– Filipinler etkisi www.itfseafarers.org çökme noktasına geldiği zaman kurtarmak zorunda kaldı. Noel öncesinde Asya’dan Avrupa’ya olan kargo ticaretinde görülen olağan artış, 2008 yılında hiç söz konusu olmadı. Yatırım şirketi Morgan Stanley’nin Asya Genel Müdürü Stephen Roach, 2008 yılının Kasım ayında yapılan Dünya Gemicilik (Çin) zirvesinde, ekonomik darboğazın en az iki yıl sürebileceği uyarısında bulundu. Denizciler krizin etkilerini hissediyor Gemilerde çalışanlar, gemicilik trafiğindeki azalma denizcilerin işlerini vurmazdan önce bile, krizin ücretleri üzerinde yol açtığı etkileri hissetmeye başlamışlardı. Çok sayıda denizci ücretlerini, 2008’in ortalarında değer kaybına uğramış olan ABD doları olarak alıyor. Dolardaki bu değer kaybı denizcileri ve ailelerini –bunun yanı sıra Filipinler gibi yurttaşlarının yabancı ülkelerde elde ettiği gelire bağımlı olan ekonomileri (bkz, aşağıdaki kutu)– derhal etkiledi. Dünya denizcilerinin büyük bir bölümü –300.000 fazla sayıda denizci– Filipinlerden geliyor ve Filipinler ekonomisi, yurttaşlarının denizaşırı kazançlarına çok şey borçlu. Ülke ekonomisinin yüzde 12’sinden fazlası, denizciliğin de içinde yer aldığı, bir dizi sektörde çalışan Filipinli tarafından gönderilen denizaşırı işçi dövizine bağımlı durumda – Ocak-Ekim 2008 döneminde yurtdışından gönderilen işçi dövizlerinin toplam tutarı 13,7 milyar ABD dolarına ulaşmıştı. Bu gelirin değeri, dolardaki düşüşten ve bu ülkede artmakta olan enflasyondan olumsuz yönde etkileniyor. Denizaşırı çalışan Filipinlilerden bazıları iflas, işten çıkarma, yeniden yapılanma ve iş miktarındaki azalma nedeniyle daha şimdiden yerlerinden edilmiş durumdalar. Filipinler hükümeti şu anda deniz aşırı çalışıp da küresel mali kriz nedeniyle işten çıkarılmış yabancı işçiler için bir “geriye dönük ödeme paketi” oluşturmuş durumda. 2008 yılının Temmuz ayında, Shiptalk Recruitment tarafından denizcilere (esas olarak zabitlere) yönelik olarak yapılan bir araştırma, denizcilerin çoğunun doların değer kaybından olumsuz bir biçimde etkilendiğini ortaya koyuyor – görüşülen denizcilerin yüzde 70’inden fazlası ücretlerinin ülkelerinde yaşanan hayat pahalılığına ayak uyduramadığını söylüyor. Şirketlerin mürettebat ücretlerini dondurmaya –veya hatta indirmeye– çalışacaklarına dair duyulan endişeler giderek artıyor. ITF üyesi, zabit sendikası Nautilus UK, daha şimdiden konteyner ve yolcu gemisi şirketlerinden gelen ücret dondurma talepleriyle uğraşmaya başladıklarını söylüyor. Ekonomik darboğaz aynı zamanda, gemicilik şirketlerinin, gemileri seferdeyken iflas etmeleri durumunda, mürettebatın ücretleri ödenmeden, kendi kaderlerine terk edilebilecekleri konusunda duyulan gerçek korkuların artmasına da neden oluyor. ITF bugünlerde Müfettişleri için, gemiler terk edildikleri ya da şirketler iflas ettikleri zaman, bu tür olayları nasıl ele almaları gerektiğini ve mürettebata nasıl destek olabileceklerini gösteren bir kılavuz hazırlıyor. Ancak sorun ücret indirimiyle sınırlı değil – şu anda asıl tehlike işten çıkartmalar ve denizciler arasında artmakta olan işsizlik. ITF Denizcilik Operasyonları Müdürü Fabrizio Barcellona, “Çok sayıda şirket daha şimdiden iflas ettiğinden, ekonomik darboğazın denizciler üzerindeki etkisi konusunda elimizde açık kanıtlar var,” diyor. Fabrizio, ITF Müfettişlerine ve yardıma ihtiyaç duyan denizcilere gündelik destek vermekle sorumlu ve ekonomik darboğazın etkilerini yakından gözlemleyebiliyor. “Çin’in ve Hindistan’ın hammadde ithalatında yaşanan yavaşlama, dökme yük gemilerinde kapasite fazlasının ortaya çıkmasına neden oldu. Pazarda –dökme yük, konteyner ve genel kargo– faaliyet gösteren şirketlerin tamamına yakını, daha şimdiden hizmet tarifelerini yeniden düzenlemiş ve kârlı olmayan hatları kapatmış durumdalar. Gemiler limanlara yığılıyor ve denizciler bir daha ne zaman iş bulacaklarını bilmeden ITF Denizciler Bülteni 2009 15 Ekonomik darboğaz Ağır kayıplar: Kurbanlardan bazıları Ukraynalı kuru yük ve tanker işletmecisi Industrial Carriers, 2008 yılının Ekim ayında iflasını istedi – bu şirket faaliyetlerini sayısı 52’ye kadar çıkan kiralık gemilerle yürütüyordu. Tayvanlı tarifeli konteyner nakliyat şirketi Yang Ming Marine Transport, 2008’de iki konteyner gemisini geçici olarak hizmet dışı bıraktı; 2009’un ortasında buna sekiz gemi daha eklenecek. Singapur devletine ait olan Neptune Orient Lines (NOL) ve iştirakleri MOL ve Hyundai Merchant Marine, 40 gemiyi hizmet dışına aldılar ve NOL kimi hatlarda konteyner gemisi kapasitesini yüzde 25’e varan oranlarda azaltıyor. Singapore Pacific International Lines ve Tayvanlı Wan Hai Lines, Asya-Avrupa arasında düzenledikleri ortak seferleri 2008 yılının Aralık ayında geçici olarak durdurdular. Uzun mesafe konteyner taşımacılığı yapan Coscon, K Line, Yang Ming ve Hanjin Shipping’in içinde yer aldıkları CKYH Alliance, 2008 yılının Kasım ayında, Asya’dan Avrupa’ya olan haftalık kapasitesini yüzde 9 oranında azalttı ve Hanjin Shipping AB-Avrupa seferlerini azalttı. Danimarkalı konteyner gemicilik şirketi –dünyanın en büyük konteyner gemicilik şirketi olan– Maersk, Asya-Avrupa, Asya-Orta Amerika ve Transpasifik seferlerinin sayısını azalttı ve yirmi ayak eşdeğeri [yirmilik] (TEU) sekiz gemisini hizmet dışına aldı. Şirket, Asya-Avrupa hattında, 2008’in üçüncü çeyreğinde, 2008’in ikinci çeyreğinde yaşanan yüzde 2’lik düşüşün ardından –bu düşüş, bu hatta son 40 yıl içinde konteyner hacminde görülen ilk yıllık düşüştü– yüzde 3 oranında bir gerilemeye tanık oldu. CMA CGM ve China Shipping, ortaklaşa yaptıkları Asya-Avrupa seferlerin sayısını azalttılar. Dünyanın ikinci en büyük konteyner gemicilik şirketi Mediterranean Shipping Co (MSC), Asya-Avrupa arasındaki kapasitesini yüzde 5 oranında azalttı ve Asya ile Karadeniz hattındaki faaliyetlerini askıya aldı. Güney Koreli C&Line, 2008 yılının Ekim ayında faaliyetlerini durdu – daha öncesinde şirket 20 Asya içi hatta sefer yapan, 24 kiralık gemiden oluşan bir filoyla faaliyet gösteriyordu. Ciro bakımından Japonya’nın en büyük gemicilik şirketi olan NYK Line, filosunu genişletmeye yönelik planlarını yüzde 25 oranında –60 gemiden 50 gemiye indirerek– küçülttü. Tayvanlı Evergreen Marine Corp Group, 2008 yılının üçüncü çeyreğinde net gelirlerinde yüzde 94 oranında bir gerileme yaşandığını açıkladı. Güney Koreli tersaneler büyük miktarlarda zarar açıkladılar ve bu durumun sürmesi bekleniyor. Japon gemi yapımcısı Tsuji Heavy Industries, elindeki yapımı gecikmiş olduğu anlaşılan 46 gemi siparişiyle birlikte, iflasını istedi. Önde gelen Büyük Britanyalı yolcu gemisi işletmecisi P&O Ferries ve Red Tunnel şirketleri, sefer sayılarını azalttılar ve personel alımını durdurdular. Denizdeyken sorunlar Denizciler krizin acısını hissetmeye mı yaşıyorsunuz? Ücretlerinizi tam olarak alma konusunda sorunlar mı yaşıyorsunuz? Eğer öyleyse, bu şirketinizin ekonomik sıkıntı içinde olduğunun bir işareti olabilir. Sendikanızla ya da en yakındaki ITF Müfettişiyle ya da doğrudan +44(20)79409287’yi arayarak ITF’le temasa geçin. Geminizin denizde terk edilmesi durumunda ne yapmanız gerektiğiyle ilgili bilgi almak için şu adresi ziyaret edin: www.itfseafarers.org -abandonedseafarers.cfm 16 ITF Denizciler Bülteni 2009 başladılar ülkelerine geri gönderiliyorlar.” Fabrizio, ITF’in pazarı sürekli olarak izlediğini ve daha şimdiden bir dizi denizciye ödenmemiş ücretlerini tahsil etmekte ve ülkelerine geri gönderilmelerini sağlamak için yardımcı olduğunu sözlerine ekledi. Bugünlerde zabitlerin işlerini bırakıyor olmaları, gelecekte, ekonomi yeniden toparlandığı zaman, eğitimli zabit ve mürettebat sıkıntısına neden olarak, uzun vadede sektörü olumsuz yönde etkileyebilir. ITF, içinde bulunduğumuz anın ihtiyaçlarını karşılamak ve daha parlak bir gelecek hazırlamak için, gemi zabitlerinin eğitilmelerinin gerekli olduğunu vurguluyor. Ekonomik darboğaz işlerini ve ücretlerini vururken, denizciler sıkıntı içinde. Brenda Kirsch, Londra’da yerleşik bir serbest gazetecidir. www.itfseafarers.org ISPS Kodu Erişimreddedildi T Duckdalben artışmalı Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu (ISPS), 1 Temmuz 2009’da, bütün dünyada beşinci yıl dönümünü kutlayacak. Bu kodun uygulamaya konulması, denizcilere potansiyel terörist muamelesi yapılmasına, kendilerini suçlu gibi hissetmelerine ve oynadıkları rolün öneminin göz ardı edilmesine neden oldu. ABD, 11 Eylül 2001’de meydana gelen terör saldırılarının ardından gerek uluslararası limanlarda gerekse de 500 grostondan büyük gemilerde güvenliği artırmak adına bu kodun kabul edilmesini sağlamak için büyük bir çaba gösterdi. Bunda da çok başarılı oldu: 2002 yılının sonuna gelindiğinde bu kod artık ISPS olarak kabul edilmişti. ISPS kodu, o tarihten itibaren Denizde Yaşam Güvenliği (SOLAS) başlıklı uluslararası sözleşmenin bir parçası haline geldi ve 1 Temmuz 2004’ten bu yana gemilerde ve liman tesislerinde uygulanması zorunlu tutulmakta. Kodun uygulamaya konulmasından bu yana denizcilerin çalışma koşulları belirgin bir biçimde Hamburg papazı Jan Oltmanns bir kapının demir parmaklıklarının arasından bir denizciyle konuşuyor. www.itfseafarers.org Denizciler, ISPS kodu nedeniyle özgürce hareket etmeyi her zamankinden daha güç buluyorlar. ROY RAUL bildiriyor. değişti. Özellikle Müslüman ülkelerden gelen denizciler hareket serbestîlerinin sınırlandığına tanık oldular. Limanların büyük bölümleri yasak bölge haline geldi. Çok sayıda limanın, kodu kendi anlayışlarına göre yorumluyor olması, kimi durumlarda hayatı denizciler için çok zor hale getirdi. Denizciler gemilerin işletilmesinde temel bir unsur olmaya devam ettikleri halde, kimi liman işletmecileri kodu nasıl uygulayacaklarına ilişkin kendi yorumlarını oluştururken onları bu sürece dâhil etmediler. Rev Jan Oltmanns, her gün 156 ülkeden, 100’ün üzerinde konuğun ziyaret ettiği, en büyük denizciler merkezlerinden biri olan, Hamburg’daki “Dückdalben”de papaz olarak görev yapıyor. Jan Oltmanns şunları söylüyor: “ISPS kodundan en ağır biçimde etkilenenler denizciler oldu. Bize şimdi limanda daha az zamanlarının olmasının yanı sıra, hava alanlarındakine benzer, tatile veya iş gezisine giden yolcuların geçtikleri türden kontrollerden geçmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. ISPS Kodu Bir denizci ağıtı Sinarajah Govindasamy, Güneydoğu Asya’da ve dünyanın diğer birçok bölgesinde, Sina adıyla sahne alan, Malezyalı bir şarkıcı, bestekâr, komedyen ve sihirbaz. Sina, 1986 yılında hizmete girdiğinden bu yana Duckdalben merkezinin çalışanları arasında yer alıyor. Sina, ISPS’nin uygulamaya konmasının ardından çok sayıda Müslüman denizciyle konuştu ve onların şikâyetlerini dinledi. Sanatçı şunları söylüyor: “Zaman zaman Endonezyalı denizcilerle konuştum ve onların da ISPS kodu nedeniyle sıkıntılar yaşadıklarını öğrendim. Bunun üzerine, bu şarkıyı yazdım. Benim şarkılarım barışı temel alır ve aynı zamanda, denizcilerin savaşın yaşandığı bir ülkeden gelmeleri durumunda, bunun onları olumsuz yönde etkilediğini ya da geride bıraktıkları ailelerinin ve dostlarının esenliğiyle ilgili endişelerin günlük yaşamlarında aksaklıklara yol açtığını düşünüyorum.” Sina şarkısının kopyalarını, o tarihte ABD Başkanı olan Bush’un da aralarında yer aldığı dünya liderlerine gönderdi ve şimdi şarkısını Başkan Obama’ya da gönderecek. Sina şöyle diyor: “CNN’i seyrediyordum ve Başkan Obama seçim kampanyasında ABD’nin sınırlarını ve New York limanını korumak için, terörizme karşı daha geniş güvenlik önlemleri almayı planladığını söylüyordu. Denizciler terörist değiller; onlar yalnızca ekmek paralarını kazanmak ve ailelerinin geçimini sağlamak istiyorlar. Başkana, sabah bir fincan kahve içtiğinde, bu kahvenin, içinde denizcilerin çalıştığı bir gemi tarafından taşınmış olabileceğini ve aynı zamanda dünya üzerindeki kargonun yüzde 95’inin gemilerle ve denizciler tarafından taşındığını unutmaması gerektiğini anımsatacağım.” Denizciler şarkıyı internette şu adresten dinleyebilirler: www.duckdalben.de/duckdalben/ downloads/ 18 ITF Denizciler Bülteni 2009 ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „ALMAN DENİZCİLER MİSYONUNDA“ ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „HAMBURG’DA DUCKDALBEN’DE“ DOĞUDAN BATIYA GEMİYLE GİDERİM ELİMDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPARIM BİR PARÇA PARA KAZANARAK DÜNYA EKONOMİSİNE YARDIMCI OLURUM AMA ŞİMDİ LİMANLARDA HAPSEDİLDİK BİZ İNSANLARLA HİÇ TEMASIMIZ KALMADI ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „ALMAN DENİZCİLER MİSYONUNDA“ ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „HAMBURG’DA DUCKDALBEN’DE“ GECE GÜNDÜZ DURMADAN ÇALIŞIRIM KİMSE YAŞADIĞIMIZ SIKINTILARI DUYMAK İSTEMİYOR BİZLERİ DİNLEYECEK KULAKLARA SAHİP OLAN VE BİZE DANIŞARAK BİZLERE YARDIMCI OLAN SAHİP OLDUĞU DOĞRU BAKIŞ AÇISIYLA BİR TEK DENİZCİLER MİSYONU VAR ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „ALMAN DENİZCİLER MİSYONUNDA“ ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „HAMBURG’DA DUCKDALBEN’DE“ SADECE EYLÜL’ÜN 11’İNDEN SONRA KABUL EDİLDİ YASALAR HATIRLAYABİLDİĞİM KADARIYLA MAHRUM EDİLDİM BEN İNSAN HAKLARIMDAN BEN BİR TERÖRİST YA DA ÇILGIN BİR CANAVAR DEĞİLİM LÜTFEN BU KAHROLASI ÖNYARGIYA BİR SON VERİN ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „ALMAN DENİZCİLER MİSYONUNDA“ ISPS ISPS DURDURUN ONU BEN YALNIZCA BİRAZCIK EĞLENMEK İSTEYEN BİR DENİZCİYİM „HAMBURG’DA DUCKDALBEN’DE“ LÜTFEN ISPS KODUNU MASUM DENİZCİLERE KARŞI AMACI DIŞINDA KULLANMAYIN Beste ve yorum: Sina Rajah Duckdalben Uluslararası Denizciler Kulübü Zellmannstr. 16 21129 Hamburg, ALMANYA Tel.: +49 (0)40 7401661 Faks.: +49 (0)40 7401660 e-posta: [email protected] www.itfseafarers.org Yeni güvenlik önlemleri ziyaretçilerin gemilere çıkmasını zorlaştırıyor. Erişimengellendi Birçok insan bu tür havaalanı kontrollerini ve bunların ne kadar çok zaman aldığını, rötarlara neden olduğunu kendi deneyimlerinden biliyorlar. Kendi yaşadıkları yerleri ve işyerlerini her terk edişlerinde ya da her girişlerinde bu tür kontrollerden geçiyor olsalardı acaba kendilerini nasıl hissederlerdi? Bu nedenle ISPS kodu birçok denizcinin kendisine “suçlu muamelesi” yapıldığı duygusuna kapılmasına neden oluyor. Çok sayıda papaz, ISPS kodunun denizciler açısından, günlük yaşamları içinde ne anlama geldiğiyle ilgili duydukları endişeleri dile getiriyor. Bu, kıyıdaki telefon kabinleri onlardan demir parmaklıklarla ayrılmış olduğundan, ailelerine, aldıkları uluslararası asgari ücretle, pahalı cep telefonu tarifeleri üzerinden telefon etmek zorunda kalmaları anlamına geliyor. Konaklama tesislerine erişim daha güç hale getirilmiş durumda ve gemilerdeki güvenlik ekipmanı da, “kamu güvenliği” gemilerde çalışan denizcilerin güvenliğinden önce geldiği için, kilit altında tutuluyor. Bütün gemilerin mürettebatları şimdi zamanını limanda borda iskelesi nöbeti tutarak, ziyaretçilerin listesini çıkararak ve onlara güvenlik geçiş kartları vererek geçirmek zorunda olduğundan, kıyıya çıkmak için daha az fırsata sahipler. Denizciler bir güvenlik görevlisinin neden olacağı ek maliyetten tasarruf etmek adına bu işleri yapmak zorunda bırakılıyorlar. Bu bazen, ziyaretçi kabul etmemenin gemiyi daha güvenli kıldığını söyleyen bir şirketin talimatıyla sendika ya da bir yardım kuruluşundan gelen bir görevlinin iş arkadaşlarına yapacağı bir ziyarete www.itfseafarers.org engel olmaları anlamına da gelebiliyor. Geminin kendi yaşadıkları yere yakın bir limana yanaşması ve ailelerinin kendilerini gemide ziyaret etmelerine izin verilmemesi durumunda denizciler için daha büyük sorunlar ortaya çıkıyor. Bir limanda güvenlik görevlilerinin, denizcilerin eşlerinin gemiye binmek için liman giriş kartı alırlarken onlardan para istedikleri bildirildi. Bu insanlardan alınan harç tutarı, giriş kartı için istenen resmi tutarın dört katıydı. Demir parmaklıklar ve yürüme yolları, esas konteyner depolama alanını daraltmamaları için iskele kıyısına çok yakın bir biçimde inşa edildiklerinden kimi pratik tehlikeler de var. Bunun sonucunda, denizciler için, sözellikle zemin kayganken ya da karanlıkta sürekli olarak “Çok sayıda papaz, ISPS kodunun denizciler açısından, günlük yaşamları içinde ne anlama geldiğiyle ilgili duyduğu endişeleri dile getiriyor.” denize düşme tehlikesi söz konusu. Bu nedenle, hükümetlerin ve liman yetkililerinin, kodun uygulanış biçimini yeniden gözden geçireceklerini umalım. Hükümetler ve liman yetkilileri, denizcilerin teröre karşı verilen savaşın parçası olduklarını fark etmeli ve dolayısıyla denizcilere hak ettikleri şekilde saygıyla ve onurları gözetilerek muamele edilmelidir. Kodun uygulamaya konulmasından bir yıl sonra, ITF tarafından yapılan bir araştırmada, görüşülen denizciler sendikalarının yüzde 58’i üyelerinin kıyı izni kullanmalarına engel olunduğunu –özellikle ABD limanlarında sorunların yaşandığını– söylediler. Bu, ISPS kodunda, denizcilerin kıyı izni kullanmalarına ve tıbbi bakım dâhil, kıyıda bulunan denizcilere yönelik sosyal tesislere erişimlerine “gerekli önemin verilmesi” gerektiği açık bir biçimde belirtildiği halde olmaktadır. ITF, ITF Müfettişlerinin, denizcilerin kıyı izni kullanmalarına ya da gemilerinden ayrılmalarına izin verilmeyen durumların kaydını tutacakları yeni bir raporlama sistemini uygulamaya sokmak üzere. ITF’in Denizciler Kolu Sekreteri Jon Whitlow şunları söyledi: “Denizcilik sektöründe güvenliği artırıcı önlemler denizcilerin insan haklarını güvence altına alacak biçimde uygulanmalı. Bu söylenen denizcilerin kıyı izinlerini kullanabilmelerini de içermektedir. Yeni raporlama sistemi bizlere sorunun boyutlarını gösterecek ve ISPS kodunun ve güvenlikle ilgili diğer önlemlerin gerektiği gibi uygulanmasını sağlamada yardımcı olacak.” Denizciler, www.itfseafarers.org web sitesi üzerinden konuyla ilgili tartışmaya katılabilir ve kıyı izni kullanmalarına engel olunan durumları rapor edebilirler. Roy Paul, ITF Denizciler Vakfı’nda İdari İşler Müdür Yardımcısı’dır. ITF Denizciler Bülteni 2009 19 Elverişli bayrak kampanyası Hintli denizciler aktif hale geliyorlar H FİNLAY McİNTOSH Hintli denizciler için düzenlenen yeni aktivist eğitim programını anlatıyor. indistan’da denizciler, bölgedeki ITF Teftiş Ekibini güçlendirmek için başlatılan yeni bir inisiyatiften yararlanabilirler. Yeni bir elverişli bayrak eğitim programı yerel sendikacıları teftişler yapacak ve gemilerde çalışma koşullarının yeterince iyi olmasını sağlayacak bir donanıma kavuşturmayı amaçlıyor. Ulusal ya da elverişli bayraklı, her türlü gemide aktif olarak istihdam edilen 70.000’den fazla Hintli denizciyle birlikte, giderek daha fazla sayıda denizci, Hint Yarımadası’nda çalışmaya başlıyor. Yaşanmakta olan ekonomik darboğaza karşın Hindistan dünya ekonomisinin toplam büyümesi içinde, hâlâ kilit bir oyuncu konumunda. Gerek ham kaynaklarının gerekse de işlenmiş mamullerin ithalatı ve ihracatı için güçlü bir talep var. Bu etkenler, ürünlerin Hindistan’dan başka yerlere, başka yerlerden Hindistan’a ve ülke içinde farklı noktalara taşınmalarına yönelik faaliyetlerin artmasına neden oldu. Bu bölgede denizci sayısının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı tahmin ediliyor. Eğitim çalışmalarında deneyimlerini aktivistlere öğretebilmeleri ve aktarabilmeleri açısından, mevcut ITF Müfettişlerinin sahip oldukları bilgi birikiminin kullanılması önem taşıyor. Hindistan’daki Teftiş Ekibinin başarısının devamı, liman işçileri ve denizcilerin elverişli bayrak kampanyasına neden destek vermeleri ve neden içinde aktif olarak yer almaları gerektiği konusunda eğitilmelerine bağlı. ITF tarafından kabul edilen toplu iş sözleşmelerine sahip olan elverişli bayrak gemilerinin, sözleşme hükümlerine uymalarını sağlamak için teftiş edilmeleri; böyle bir toplu iş sözleşmesinin bulunmadığı gemilerde gemi sahiplerinin ITF tarafından kabul edilen toplu iş sözleşmelerini imzalamalarını sağlamak için baskı oluşturulması gerekiyor. Sendika aktivistleri yetiştirmek Olumlu tepki Bu eğitim programı, yerel liman işçileri ve denizciler sendikalarından aktivistler yetiştirmeyi amaçlıyor. Eğitim çalışmasına katılacak olanların; ITF’in elverişli bayrak kampanyası konusunda fikir sahibi olmaları, Aktivistlerin denizcilere nasıl karşılık verebileceklerine ve yardımcı olabileceklerine aşina olmaları, Elverişli bayrak kampanyasının rolünü ve liman işçilerini nasıl etkilediğini (karşılıklı dayanışma) anlamaları, Elverişli bayrak kampanyası konusunda sahip oldukları potansiyeli geliştirmek isteyen, adanmış aktivistler olmaları gerekiyor. ITF –bazıları geçmişte yapılmış olan elverişli bayrak kampanyası eylem haftalarına katılmış olan ve elverişli bayrak kampanyası konusundaki bilgilerini geliştirme fırsatını takdirle karşılayan– aktivistlerden çok olumlu bir tepki aldı. Hintli Müfettişler eğitim çalışmalarını yerel Malayalam (Koçi) ve Tamil (Çennai) lehçelerinde düzenlediklerinden, aktivistler yapılan eğitim çalışmasını özellikle faydalı buldular. Müfettişler aynı zamanda, bilgi ve deneyimlerini aktararak çok olumlu bir rol oynadılar ve bu aktarım elverişli bayrak kampanyası ve bir geminin nasıl teftiş edilmesi gerektiği konularında faydalı tartışmaların yaşanmasıyla sonuçlandı. Sağda: ITF’in aktivist eğitim çalışmasına katılanlar 20 Müfettiş Thomas Sebastian şunları söyledi: “Bu eğitim çalışmasının asıl avantajı, ITF Müfettişinin olmadığı bir yerde ve diğer elverişli bayrak kampanyası etkinliklerinde, eğitilmiş bir aktivist bir gemiye çıkabilir ve o gemideki denizciye ya da denizcilere yardımcı olabilir. Aktivistlerden aldığımız geri besleme, bir gemiye çıkacak özgüveni kazandıklarını ortaya koyuyor. Eğitimde yerel dillerin kullanılmış olması bütün katılımcılar tarafından memnuniyetle karşılandı.” Eğitim çalışması sırasında aynı zamanda iki gemide toplu iş sözleşmesi imzalanarak, Çennai ve Koçi limanlarında denizcilerin ITF tarafından kabul edilen toplu iş sözleşmelerinin kapsamında yer almaları da sağlandı. İki Hindistan bandıralı gemi, yerel sendikayla mürettebatlarını kapsayan ulusal toplu iş sözleşmeleri imzalamayı kabul ettiler. ITF’in bölge sekreter yardımcısı Mahendra Şarma ofisinin, düşük ücretler ve terk edilme dâhil, denizcilerin gemi sahipleri tarafından sömürülmelerine karşı yerel sendikaların kapasitelerini geliştirmeye kararlı olduğunu söyledi. Şarma, “Bölgedeki bütün elverişli bayrak gemilerini teftiş etmek için büyük bir eğitilmiş sendika aktivistleri havuzu oluşturmaya yönelik planlarımız var,” dedi. Finlay Mcintosh, ITF’te Denizcilik İşleri Bölümü, Eylemler Ekibi’nde görev yapıyor. “Bölgedeki bütün elverişli bayrak gemilerini teftiş etmek için büyük bir eğitilmiş sendika aktivistleri havuzu oluşturmaya yönelik planlarımız var.” www.itfseafarers.org ITF’le temasa geçmeniz için 4 sayfalık çek-al kılavuz ITF Müfettişleri MERKEZ 49/60 Borough Road, London SE1 1DR, United Kingdom Tel: +44(0)20 7403 2733 Faks: +44(0)20 7357 7871 Teleks: 051 8811397 ITF LDN G E-posta: [email protected] Web sitesi: www.itfglobal.org AFRİKA BÖLGE OFİSİ PO Box 66540, Nairobi, Kenya Tel: +254(0)20 444 80 19 Faks : +254(0)20 444 80 20 E-posta: [email protected] AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ 1036 Avenue Dimbdolobsom, 3rd floor ex immeuble CEAO, 11 BP 832, Ouagadougou, Burkina Faso Tel: +226(0)50 30 19 79 Faks : +226(o)50 33 31 01 E-posta: [email protected] ARAP DÜNYASI OFİSİ PO Box 925875, Amman 11190, Jordan Tel/Faks: +962(0)6 569 94 48 E-posta: [email protected] ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ Tamachi Kotsu Building 3-2-22, Shibaura, Minato-ku, Tokyo 108-0023, Japan Tel: +81(0)3 3798 2770 Faks : +81(0)3 3769 4471 E-posta: [email protected] ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ 12D College Lane, New Delhi 110001, India Tel: +91(0)11 2335 4408/7423 Faks : +91(0)11 2335 4407 E-posta: [email protected] AVRUPA BÖLGE OFİSİ European Transport Workers’ Federation (ETF), Galerie Agora, Rue du Marché aux Herbes 105, Boîte 11, B-1000 Brussels, Belgium Tel: +32(0)2 285 4660 Faks : +32(0)2 280 0817 E-posta: [email protected] AVRUPA ALT-BÖLGE OFİSİ 21/1 Sadovaya Spasskaya, Office 729, 107217 Moscow, Russia Tel: +7 495 782 0468 Faks : +7 095 782 0573 E-posta: [email protected] Web sitesi: www.itf.ru AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ Avenida Rio Branco 26-11 Andar, CEP 20090-001 Centro, Rio de Janeiro, Brazil Tel: +55(0)21 2223 0410/2233 2812 Faks : +55(0)21 2283 0314 E-posta: [email protected] Web sitesi: www.itf-americas.org Yardıma ihtiyacınız varsa ve bir elverişli bayrak gemisinde ya da sendikal sözleşmesi olmayan bir yabancı bayraklı gemide çalışıyorsanız, müfettişlerimizden biri ile temasa geçin. Eğer bir müfettişe ulaşamıyorsanız, ITF merkez ofisinde Eylem Birimi (Actions Unit) veya size en yakın ITF ofisi ile temas edin (bkz. Soldaki kutu). ALMANYA Bremen Susan Linderkamp Tel: +49(0)421 330 3333 Faks: +49(0)421 330 3366 E-posta: [email protected] Hamburg Ulf Christiansen Tel: +49(0)40 2800 6811 Faks: +49(0)40 2800 6822 Cep telefonu: +49(0)171 641 2694 E-posta: [email protected] Rostock Hartmut Kruse Tel: +49(0)381 670 0046 Faks: +49(0)381 670 0047 Cep telefonu: +49(0)171 641 2691 E-posta: [email protected] Tampa Tony Sasso Tel: +1(0)321 784 0686 Faks: +1(0)321 784 0522 Cep telefonu: +1(0)321 258 8217 E-posta: [email protected] Santos Renialdo Donizete Salustiano de Freitas Tel/Faks: +55(0)13 3232 2373 Cep telefonu: +55(0)13 9761 0611 E-posta: [email protected] ARJANTİN Buenos Aires Roberto Jorge Alarcón* Tel/Faks: +54(0)11 4331 4043 Cep telefonu: +54(0)911 4414 5687 E-posta: [email protected] Rosario Rodolfo Vidal Tel/Faks: +54(0)341 425 6695 Cep telefonu: +54(0)911 4414 5911 E-posta: [email protected] DANİMARKA Kopenhag Morten Bach Tel/Faks: +45(0)33 36 13 97 Cep telefonu: +45(0)21 64 95 62 E-posta: [email protected] AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Baltimore Arthur Petitpas Tel: +1(0)410 882 3977 Faks: +1(0)410 882 1976 Cep telefonu: +1(0)443 562 3110 E-posta: [email protected] Houston Shwe Tun Aung Tel: +1(0)713 659 5152 Faks: +1(0)713 650 8629 Cep telefonu: +1(0)713 447 0438 E-posta: [email protected] Los Angeles Stefan Mueller-Dombois Tel: +1(0)562 493 8714 Faks: +1(0)562 493 7190 Cep telefonu: +1(0)562 673 9786 E-posta: [email protected] Miami Hans Saurenmann Tel: +1(0)321 783 8876 Faks: +1(0)321 783 2821 Cep telefonu: +1(0)305 360 3279 E-posta: [email protected] Morehead City Tony Sacco Tel/Faks: +1(0)252 726 9796 Cep telefonu: +1(0)252 646 2093 E-posta: [email protected] New Orleans Dwayne Boudreaux* Tel: +1(0)504 581 3196 (ext 7) Faks: +1(0)504 568 9996 Cep telefonu: +1(0)504 442 1556 E-posta: [email protected] New York Enrico Esopa* Tel: +1(0)718 832 6600 (ext 240) Fax: +1(0)718 832 8870 Cep telefonu: +1(0)201 417 2805 E-posta: [email protected] Portland Martin Larson Faks: +1(0)503 286 1223 Cep telefonu: +1(0)503 347 7775 E-posta: [email protected] Porto Riko Porto Riko için ayrıca oluşturulmuş olan dizine bakın Seattle Lila Smith Tel: +1(0)206 533 0995 Faks: +1(0)206 533 0996 Cep telefonu: +1(0)206 818 1195 E-posta: [email protected] Jeff Engels* Tel: +1(0)206 633 1614 Faks: +1(0)206 675 1614 Cep telefonu: +1(0)206 331 2134 E-posta: [email protected] AVUSTRALYA Fremantle Adrian Evans Tel: +61(0)8 9335 0500 Faks: +61(0)8 9335 0510 Cep telefonu: +61(0)401 692 528 E-posta: [email protected] Melbourne Matt Purcell Tel: +61(0)3 9329 5477 Faks: +61(0)3 9328 1682 Cep telefonu: +61(0)418 387 966 E-posta: [email protected] Sydney Dean Summers* Tel: +61(0)2 9267 9134 Faks: +61(0)2 9267 4426 Cep telefonu: +61(0)419 934 648 E-posta: [email protected] Townsville Graham Bragg Tel: +61(0)7 4771 4311 Faks: +61(0)7 4721 2459 Cep telefonu: +61(0)419 652 718 E-posta: [email protected] FİLİPİNLER Cebu City Joselito O Pedaria Tel: +63(0)32 256 16 72 Faks: +63(0)32 253 25 31 Cep telefonu: +63(0)920 970 0168 E-posta: [email protected] Manila Rodrigo Aguinaldo Tel: +63(0)2 536 82 87 Faks: +63(0)2 536 82 86 Cep telefonu: +63(0)917 811 1763 E-posta: [email protected] GÜNEY AFRİKA Cape Town Cassiem Augustus Tel: +27(0)21 461 9410 Faks : +27(0)21 462 1299 Cep telefonu: +27(0)82 773 6366 E-posta: [email protected] Durban Sprite Zungu* Tel/Faks: +27(0)31 909 1087 Cep telefonu: +27(0)82 773 6367 E-posta: [email protected] HIRVATİSTAN Dubrovnik Vladimir Glavocic Tel: +385(0)20 418 992 Faks: +385(0)20 418 993 Cep telefonu: +385(0)98 244 872 E-posta: [email protected] Rijeka Predrag Brazzoduro* Tel: +385(0)51 325 343 Faks: +385(0)51 213 673 Cep telefonu: +385(0)98 211 960 E-posta: [email protected] Sibenik Milko Kronja Tel: +385(0)22 200 320 Faks: +385(0)22 200 321 Cep telefonu: +385(0)98 336 590 E-posta: [email protected] HİNDİSTAN Kalküta Chinmoy Roy Tel: +91(0)332 459 7598 Faks: +91(0)332 459 6184 Cep telefonu: +91(0)98300 43094 E-posta: [email protected] Narain Chandra Das Adhikary Tel: +91(0)332 425 2203 Faks: +91(0)332 425 3577 Cep telefonu: +91(0)94345 17316 Çennai K Sree Kumar Tel: +91(0)44 2522 3539 / 5983 Faks: +91(0)44 2526 3343 Cep telefonu: +91(0)44 93 8100 1311 E-posta: [email protected] Koçi Thomas Sebastian Tel: +91(0)484 233 8249 / 8476 Faks: +91(0)484 266 9468 Cep telefonu: +91(0)98950 48607 E-posta: [email protected] Mumbai Kersi Parekh Tel: +91(0)22 2261 6951 / 6952 Faks: +91(0)22 2265 9087 Cep telefonu: +91(0)98205 04971 E-posta: [email protected] Hashim Sulaiman Tel: +91(0)22 2261 8368 / 8369 Faks: +91(0)22 2261 5929 Cep telefonu: +91(0)9967 218893 E-posta: [email protected] Tuticorin DM Stephen Fernando Tel: +91(0)461 2326 519 / 2339 195 Faks: +91(0)461 2311 668 Cep telefonu: +91(0)94431 59137 E-posta: [email protected] Visakhapatnam BV Ratnam Tel: +91(0)891 2502 695 / 2552 592 Faks: +91(0)891 2502 695 Cep telefonu: +91(0)98481 98025 E-posta: [email protected] Q BELÇİKA Antwerp Joris De Hert* Tel: +32(0)3 224 3413 Faks : +32(0)3 224 3449 Cep telefonu: +32(0)474 842 547 E-posta: [email protected] Marc Van Noten Tel: +32(0)3 224 3419 Faks : +32(0)3 224 3449 Cep telefonu: +32(0)475 775 700 E-posta: [email protected] Zeebrugge Christian Roos Tel: +32(0)2 549 1103 Faks : +32(0)2 549 1104 Cep telefonu: +32(0)486 123 890 E-posta: [email protected] BREZİLYA Paranaguá Ali Zini Tel/ Faks: +55(0)41 3422 0703 Cep telefonu: +55(0)41 9998 0008 E-posta: [email protected] Rio de Janeiro Luiz Fernando Duarte de Lima* Tel: +55(0)21 2233 2812 Faks : +55(0)21 2283 0314 Cep telefonu: +55(0)21 9480 5336 E-posta: [email protected] Airton Vinicius Broto Lima* Tel: +55(0)21 2233 2812 Faks : +55(0)21 2283 0314 Cep telefonu: +55(0)21 9480 5337 E-posta: [email protected] FİNLANDİYA Helsinki Simo Nurmi* Tel: +358(0)9 615 202 55 Faks: +358(0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358(0)40 580 3246 E-posta: [email protected] Kenneth Bengts Tel: +358(0)9 615 202 58 Faks: +358(0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358(0)40 455 1229 E-posta: [email protected] Ilpo Minkkinen Tel: +358 (0)9 615 202 53 Faks: +358 (0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358 (0)40 728 6932 E-posta: [email protected] Turku Jan Örn Tel: +358(0)9 613 110 Faks: +358(0)9 739 287 Cep telefonu: +358(0)40 523 3386 E-posta: [email protected] FRANSA Dunkirk Pascal Pouille Tel: +33(0)3 28 66 45 24 Faks: +33(0)3 28 21 45 71 Cep telefonu: +33(0)6 80 23 95 86 E-posta: [email protected] Le Havre François Caillou* Tel: +33(0)2 35 26 63 73 Faks: +33(0)2 35 24 14 36 Cep telefonu: +33(0)6 08 94 87 94 E-posta: [email protected] Marsilya Yves Reynaud Tel: +33(0)4 91 54 99 37 Faks: +33(0)4 91 33 22 75 Cep telefonu: +33(0)6 07 68 16 34 E-posta: [email protected] St Nazaire Geoffroy Lamade Tel: +33(0)2 40 22 54 62 Faks: +33(0)2 40 22 70 36 Cep telefonu: +33(0)6 60 30 12 70 E-posta: [email protected] Sète Stéphanie Danjou Tel/Faks: +33(0)4 67 43 75 18 Cep telefonu: +33(0)6 27 51 35 78 E-posta: [email protected] HOLLANDA Rotterdam Ruud Touwen* Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 331 5072 E-posta: [email protected] Debbie Klein Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 318 2734 E-posta: [email protected] Devamı haritanın arkasında ITF Müfettişleri Bütün dünyada denizcilere yardımcı oluyor Uluslararası Taşımacılık Reykjavik +354(0)551 1915 U İZ avrupa alt-bö R kan bk itf merkezi Vancouver +1(0)604 251 7174 U Hamilton +1(0)905 227 5212 Montreal +1(0)514 931 7859 Seattle U U Halifax +1(0)902 455 9327 U U +1(0)206 533 0995 abd Portland U U New York +1(0)718 832 6600 (ext 240) +1(0)503 286 1223 U Baltimore +1(0)410 882 3977 Los Angeles U +1(0)562 493 8714 New Orleans U Morehead City +1(0)252 726 9796 +1(0)504 581 3196 Houston U U +1(0)713 TampaU 659 5152 +1(0)321 UMiami 784 0686 +1(0)321 783 8876 mek R Rb avrupa bölge ofisi (etf) tr Hayfa +972(0)4 852 4289 U İS Port Said U Rarap dünya +20(0)66 322 3131 ürd e Las Palmas +34(0)928 467 630 U mis Manzanillo +52(0)314 332 8834 U U Veracruz +52(0)229 932 1367 U San Juan +1787(0)783 1755 pr Cristóbal +507(0) 264 5101 U bf R U Cartagena +57(0)5 666 4802 afrika fransizca ofisi njr pa ko Lagos U +234(0)1 793 6150 ken afrika bölge ofisi R U Mombas +254(0)41 ITF MERKEZİ londra +44 (0)20 7403 2733 br amerika kitalari bölge ofisi Santos +55(0)13 3232 2373U RU Rio de Janeiro +55(0)21 2233 2812 U Paranaguá +55(0)41 3422 0703 AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ rio de janeiro +55 (0)21 2223 0410 AVRUPA BÖLGE OFİSİ brüksel +32 (0)2 285 4660 ar Valparaiso U +56(0)32 221 7727 ŞİLİ Rosario +54(0)341 425 6695 U U Buenos Aires +54(0)11 4331 4043 ga Cape TownU +27(0)21 461 9410 U Durban +27(0)31 909 1087 AVRUPA ALT-BÖLGE OFİSİ moskova +7 495 782 0468 ITF Müfettişlerinin iletişim bilgilerinin detaylı listesine şu adresten ulaşabilirsiniz: www.itfglobal.org/seafarers/ Q Q Q rus İS FİN n Turku U Sen Petersburg U Oslo U U Helsinki U Stockholm Porsgrunn U U Götenburg U Stavanger U Aberdeen U lv URiga Helsingborg dk U U Klaipeda Kopenhag lt U Liverpool İRL U Gdynia Hamburg URostock U DublinU Ubk U hl U Bremen Szczecin pl BristolU Tilbury U Rotterdam U UZeebrugge U b Antwerp ukr Dunkirk U a Le HavreU Odessa U USt Nazaire Bergen İşçileri Federasyonu f Vigo U Lizbon U Bilbao U p İSP Trieste ro hr RavennaUURijeka U U Sibenik Marsilya Genoa U U İ U Dubrovnik Sète U U Livorno U Barselona Napoli U U Taranto U Konstanta U Istanbul tr yu PalermoU U Algeciras rus ölge ofisi Vladivostock +7(0)423 251 2485 U U Pire Aberdeen +44(0)1224 582 688 Çiba +81(0)50 1291 7326 RUTokyo +81(0)35 410 8330 j UU Yokohama +81(0)45 451 5585 UOsaka +81(0)66 612 1004 asya/pasifik bölge ofisi Seul +82(0)2 716 2764 UU Inchon gko U +82(0)32 881 9880 Pusan +82(0)51 469 0401/0294 Algeciras +34(0)956 657 046 Antwerp +32(0)3 224 3413 Barselona +34(0)93 481 2766 asi ofisi asya alt-bölge ofisi R Keelung U +886(0)2251 50302 tay UTaichung Kalküta +91(0)332 459 7598 U +886(0)2658 4514 U U U Mumbai +91(0)22 2261 6951 HİN Bergen +47(0)55 230 059 UVisakhapatnam +91(0)891 2502 695 Çennai +91(0)44 2522 3539 U Tuticorin Koçi U +91(0)461 2326 519 +9(0)484 233 8249 U U Kolombo +94(0)11 243 8326 Bilbao +34(0)94 493 5659 Bremen +49(0)421 330 3333 Bristol +44(0)151 427 3668 U Manila +63(0)2 536 82 87 Cenova +39(0)10 25 18 675 U Cebu City +63(0)32 256 16 72 Dublin +353(0)1 874 3735 flp Dubrovnik +385(0)20 418 992 ssa 1 2495 244 ARAP DÜNYASI OFİSİ amman +962 (0)6 569 94 48 U Townsville +61(0)7 4771 4311 AFRİKA BÖLGE OFİSİ nairobi +254 (0)20 444 80 19 AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ ouagadougou +226 (0)50 30 19 79 avs ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ tokyo +81 (0)3 3798 2770 Melbourne +61(0)3 9329 5477 U yz ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ yeni delhi +91 (0)11 2335 4408/7423 /msg-contacts.cfm Wellington +64(0)4 801 7613 U Napoli +39(0)81 26 50 21 Odessa +380(0)482 429 901 Oslo +47(0)22 825 835 Palermo +39(0)91 32 17 45 Pire +30(0)210 411 6610 Porsgrunn +47(0)35 548 240 Ravenna +39(0)54 44 23 842 Riga +371(0)7 073 436 Rijeka +385(0)51 325 343 Rostock +49(0)381 670 0046 Gdynia +48(0)58 661 60 96 Genoa +39(0)10 25 18 675 Rotterdam +31(0)10 215 1166 Götenburg +46(0)10 480 31 14 Sen Nazaire +33(0)2 40 22 54 62 Hamburg +49(0)40 2800 6811 Sen Petersburg +7(0)812 718 6380 Helsingborg +46(0)31 42 95 31 Sète +33(0)4 67 43 75 18 İstanbul +90(0)216 347 3771 U Sydney +61(0)2 9267 9134 Marsilya +33(0)4 91 54 99 37 Dunkirk +33(0)3 28 66 45 24 Helsinki +358(0)9 615 202 55 Fremantle +61(0)8 9335 0500 U Livorno +39(0)58 68 25 251 Klaipeda +370(0)46 410 447 Konstanta +40(0)241 618 587 Kopenhag +45(0)33 36 13 97 Le Havre +33(0)2 35 26 63 73 Lizbon +351 (0)21 391 8150 Liverpool +44(0)151 639 8454 Sibenik +385(0)22 200 320 Stavanger +47(0)51 840 549 Stockholm +46(0)8 791 4100 Szczecin +48(0)91 423 97 07 Taranto +39(0)99 47 07 555 Tilbury +44(0)20 8989 6677 Trieste +39(0)40 37 21 832 Turku +358(0)9 613 110 Vigo +34(0)986 221 177 Zeebrugge +32(0)2 549 1103 ITF’le temasa geçmeniz için 4 sayfalık çek-al kılavuz ITF Müfettişleri Aswin Noordermeer Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 333 7522 E-posta: [email protected] İNGİLTERE (BİRLEŞİK KRALLIK) Aberdeen Norrie McVicar* Tel: +44(0)1224 582 688 Faks: +44(0)1224 584 165 Cep telefonu: +44(0)7768 652 257 E-posta: [email protected] Neil Keith Tel: +44(0)1224 582 688 Faks: +44(0)191 456 1309 Cep telefonu: +44(0)7748 841 939 E-posta: [email protected] Bristol Bill Anderson Tel/Faks: +44(0)151 427 3668 Cep telefonu: +44(0)7876 794 914 E-posta: [email protected] Liverpool Tommy Molloy Tel: +44(0)151 639 8454 Faks: +44(0)151 346 8801 Cep telefonu: +44(0)7764 182 768 E-posta: [email protected] Tilbury Chris Jones Tel: +44(0)20 8989 6677 Faks: +44(0)20 8530 1015 Cep telefonu: +44(0)7921 022 600 E-posta: [email protected] Göran Nilsson Tel: +46(0)10 480 31 21 Faks: +46(0)31 13 56 77 Cep telefonu: +46(0)76 100 65 12 E-posta: [email protected] Helsingborg Sven Save Tel: +46(0)31 42 95 31 Faks: +46(0)42 37 43 45 Cep telefonu: +46(0)70 57 49 713 E-posta: [email protected] Stockholm Carl Tauson* Tel: +46(0)8 791 4100 Faks: +46(0)8 212 595 Cep telefonu: +46(0)70 59 26 896 E-posta: [email protected] Annica Barning Tel: +46(0)8 454 8405 Faks: +46(0)8 411 6940 Cep telefonu: +46(0)70 57 49 714 E-posta: [email protected] Peter Lövkvist Tel: +46(0)10 480 37 62 Faks: +46(0)87 23 18 03 Cep telefonu: +46(0)70 626 77 89 E-posta: [email protected] İTALYA Cenova Piero Luigi Re Tel: +39(0)10 25 18 675 Faks: +39(0)10 25 18 683 Cep telefonu: +39(0)335 707 0988 E-posta: [email protected] Leghorn/Livorno Bruno Nazzarri Tel: +39(0)58 68 25 251 Faks: +39(0)58 68 96 178 E-posta: [email protected] Napoli Paolo Serretiello Tel/Faks: +39(0)81 26 50 21 Cep telefonu: +39(0)335 482 706 E-posta: [email protected] Palermo Francesco Saitta Tel/Faks: +39(0)91 32 17 45 Cep telefonu: +39(0)338 698 4978 E-posta: [email protected] Ravenna Giovanni Olivieri* Tel: +39(0)54 44 23 842 Faks: +39(0)54 45 91 852 Cep telefonu: +39(0)335 526 8464 E-posta: [email protected] Taranto Gianbattista Leoncini Tel/Faks: +39(0)99 47 07 555 Cep telefonu: +39(0)335 482 703 E-posta: [email protected] Trieste Paolo Siligato Tel/Faks:+39(0)40 37 21 832 Cep telefonu: +39(0)348 445 4343 E-posta: [email protected] Yokohama Fusao Ohori Tel: +81(0)45 451 5585 Faks: +81(0)45 451 5584 Cep telefonu: +81(0)90 6949 5469 E-posta: [email protected] MEKSİKA Manzanillo Honorio Alberto Galván Aguilar Tel/Faks: +52(0)314 332 8834 Cep telefonu: +52(0)1 314 122 9212 E-posta: [email protected] RUSYA Sen Petersburg Sergey Fishov* Tel/Faks: +7(0)812 718 6380 Cep telefonu: +7(0)911 096 9383 E-posta: [email protected] KANADA Halifax Gerard Bradbury Tel: +1(0)902 455 9327 Faks: +1(0)902 454 9473 Cep telefonu: +1(0)902 441 2195 E-posta: [email protected] Hamilton Mike Given Tel: +1(0)905 227 5212 Faks: +1(0)905 227 0130 Cep telefonu: +1(0)905 933 0544 E-posta: [email protected] Montreal Patrice Caron Tel: +1(0)514 931 7859 Faks: +1(0)514 931 0399 Cep telefonu: +1(0)514 234 9962 E-posta: [email protected] Vancouver Peter Lahay* Tel: +1(0)604 251 7174 Faks: +1(0)604 251 7241 Cep telefonu: +1(0)604 418 0345 E-posta: [email protected] Veracruz Enrique Lozano Tel/Faks: +52(0)229 932 1367 / 3023 Cep telefonu: +52(0)1 229 161 0700 E-posta: [email protected] Vladivostock Petr Osichansky Tel/Faks: +7(0)423 251 2485 Cep telefonu: +7(0)423 270 6485 E-posta: [email protected] NİJERYA Lagos Henry Akinrolabu Tel/Faks: +234(0) 1 793 6150 Cep telefonu: +234(0)803 835 9368 E-posta: [email protected] SRİ LANKA Colombo Ranjan Perera Tel: +94(0)11 243 8326 Faks: +94(0)11 278 5091 Cep telefonu: +94(0)77 314 7005 E-posta: [email protected] Q İRLANDA Dublin Ken Fleming Tel: +353(0)1 874 3735 Faks: +353(0)1 874 3740 Cep telefonu: +353(0)87 647 8636 E-posta: [email protected] İSPANYA Algeciras José M Ortega Tel: +34(0)956 657 046 Faks: +34(0)956 632 693 Cep telefonu: +34(0)699 436 503 E-posta: [email protected] Barselona Joan Mas García Tel: +34(0)93 481 2766 Faks: +34(0)93 298 2179 Cep telefonu: +34(0)629 302 503 E-posta: [email protected] Bilbao Mohamed Arrachedi Tel: +34(0)94 493 5659 Faks: +34(0)94 493 6296 Cep telefonu: +34(0)629 419 007 E-posta: [email protected] Las Palmas Victor Conde Tel: +34(0)928 467 630 Faks: +34(0)928 465 547 Cep telefonu: +34(0)676 057 807 E-posta: [email protected] Vigo Luz Baz Tel/Faks: +34(0)986 221 177 Cep telefonu: +34(0)660 682 164 E-posta: [email protected] İSRAİL Hayfa Michael Shwartzman Tel: +972(0)4 852 4289 Faks: +972(0)4 852 4288 Cep telefonu: +972(0)544 699 282 E-posta: [email protected] İSVEÇ Götenburg Göran Larsson Tel: +46(0)10 480 31 14 Faks: +46(0)31 13 56 77 Cep telefonu: +46(0)70 626 77 88 E-posta: [email protected] İZLANDA Reykjavik Jónas Gardarsson Tel: +354(0)551 1915 Faks: +354(0)552 5215 Cep telefonu: +354(0)892 7922 E-posta: [email protected] JAPONYA Çiba Shigeru Fujiki Tel: +81(0)50 1291 7326 Faks: +81(0)3 3733 2627 Cep telefonu: +81(0)90 9826 9411 E-posta: [email protected] Osaka Mash Taguchi Tel: +81(0)66 612 1004 / 4300 Faks: +81(0)66 612 7400 Cep telefonu: +81(0)90 7198 6721 E-posta: [email protected] Tokyo Shoji Yamashita* Tel: +81(0)35 410 8330 Faks: +81(0)35 410 8336 Cep telefonu: +81(0)90 3406 3035 E-posta: [email protected] KENYA Mombasa Juma Khamis Tel: +254(0)41 2495 244 Faks: +254(0)41 2495 117 Cep telefonu: +254(0)721 738053 E-posta: [email protected] KOLOMBİYA Cartagena Miguel Sánchez Tel: +57(0)5 666 4802 Faks: +57(0)5 658 3496 Cep telefonu: +57(0)3 10 657 3399 E-posta: [email protected] KORE Inchon Kwang-Jo Ko Tel: +82(0)32 881 9880 Faks: +82(0)32 884 3228 Cep telefonu: +82(0)11 440 4611 E-posta: [email protected] Pusan Sang Gi Gim Tel: +82(0)51 469 0401 / 0294 Faks: +82(0)51 464 2762 Cep telefonu: +82(0)10 3585 2401 E-posta: [email protected] Bae Jung Ho Tel: +82(0)51 463 4828 Faks: +82(0)51 464 8423 Cep telefonu: +82(0)10 3832 4628 E-posta: [email protected] Seul Hye Kyung Kim* Tel: +82(0)2 716 2764 Faks: +82(0)2 702 2271 Cep telefonu: +82(0)10 5441 1232 E-posta: [email protected] NORVEÇ Bergen Tore Steine Tel: +47(0)55 230 059 Faks: +47(0)55 900 152 Cep telefonu: +47(0)90 768 115 E-posta: [email protected] Oslo Nils Pedersen* Tel: +47(0)22 825 835 / 425 872 Faks: +47(0)22 423 056 Cep telefonu: +47(0)90 148 487 E-posta: [email protected] Angelica Gjestrum Tel: +47(0)22 825 824 Faks: +47(0)22 423 056 Cep telefonu: +47(0)97 729 357 E-posta: [email protected] Porsgrunn Truls M Hellenes Tel: +47(0)35 548 240 Faks: +47(0)35 548 023 Cep telefonu: +47(0)90 980 487 E-posta: [email protected] Stavanger Aage Baerheim Tel: +47(0)51 840 549 Faks: +47(0)51 840 501 Cep telefonu: +47(0)90 755 776 E-posta: [email protected] ŞİLİ Valparaiso Juan Luis Villalón Jones Tel: +56(0)32 221 7727 Faks: +56(0)32 275 5703 Cep telefonu: +56(0) 9250 9565 E-posta: [email protected] TAYVAN Keelung Huang Yu-Sheng* Tel: +886(0)2251 50302 Faks: +886(0)2250 61046 / 78211 Cep telefonu: +886(0)933 906 398 E-posta: [email protected] Taichung Sanders Chang Tel: +886(0)2658 4514 Faks: +886(0)2658 4517 Cep telefonu: +886(0)955 415 705 E-posta: [email protected] TÜRKİYE İstanbul Muzaffer Civelek Tel: +90(0)216 347 3771 Faks: +90(0)216 347 4991 Cep telefonu: +90(0)535 663 3124 E-posta: [email protected] PANAMA Cristóbal Luis Fruto Tel: +507(0) 264 5101 Faks: +507(0) 269 9741 Cep telefonu: +507(0)66 178 525 E-posta: [email protected] UKRAYNA Odessa Nataliya Yefrimenko Tel: +380(0)482 429 901 / 902 Faks: +380(0)482 429 906 Cep telefonu: +380(0)503 366 792 E-posta: [email protected] POLONYA Gdynia Andrzej Koscik Tel: +48(0)58 661 60 96 Faks: +48(0)58 661 60 53 Cep telefonu: +48(0)602 233 619 E-posta: [email protected] Szczecin Adam Mazurkiewicz Tel: +48(0)91 423 97 07 Faks: +48(0)91 423 93 30 Cep telefonu: +48(0)501 539 329 E-posta: [email protected] YENİ ZELANDA Wellington Grahame McLaren Tel: +64(0)4 801 7613 Faks: +64(0)4 384 8766 Cep telefonu: +64(0)21 292 1782 E-posta: [email protected] MISIR Port Said Talaat Elseify Tel/Faks: +20(0)66 322 3131 Cep telefonu: +20(0)10 163 8402 E-posta: [email protected] PORTEKİZ Lizbon João de Deus Gomes Pires Tel: +351 (0)21 391 8150 Faks: +351 (0)21 391 8159 Cep telefonu: +351 (0)91 936 4885 E-posta: [email protected] LETONYA Riga Norbert Petrovskis Tel: +371(0)7 073 436 Faks: +371(0)7 383 577 Cep telefonu: +371(0)29 215 136 E-posta: [email protected] PORTO RİKO San Juan Felipe García-Cortijo Tel: +1787(0)783 1755 Faks: +1787(0)273 7989 Cep telefonu: +1787(0)410 1344 E-posta: [email protected] LİTVANYA Klaipeda Andrey Chernov Tel/Faks: +370(0)46 410 447 Cep telefonu: +370(0)699 28198 E-posta: [email protected] ROMANYA Köstence Adrian Mihalcioiu Tel: +40(0)241 618 587 Faks: +40(0)241 616 915 Cep telefonu: +40(0)722 248 828 E-posta: [email protected] YUNANİSTAN Pire Stamatis Kourakos* Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604 Faks: +30(0)210 413 2823 Cep telefonu: +30(0)69 77 99 3709 E-posta: [email protected] Antonios Maounis Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604 Faks: +30(0)210 413 2823 Cep telefonu: +30(0)69 44 57 0910 E-posta: [email protected] *ITF Koordinatörü ANTİGUA VE BARBUDA BAHAMA ADALARI BARBADOS BELİZE BERMUDA BOLİVYA BURMA/MYANMAR KAMBOÇYA CAYMAN ADALARI COMOROS KIBRIS EKVATOR GİNESİ FRANSA (IKINCI SICIL) GÜRCİSTAN ALMANYA (IKINCI SICIL) CEBELİTARIK HONDURAS JAMAİKA LÜBNAN LİBERYA MALTA MARSHALL ADALARI Elverişli bayraklar MAURİTİUS ADASI MOĞOLİSTAN HOLLANDA ANTİLLERİ KUZEY KORE PANAMA SAO TOME VE PRİNCİPE SRİ LANKA ST. VİNCENT VE GRENADİNES TONGA VANUATU Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun ELVERIŞLI BAYRAK olarak ilan ettiği denizcilik bayrakları işte bunlar Bu bayraklara ek olarak, bazı deniz ticaret sicillerine kayıtlı gemiler, tek tek ele alındığında, bir elverişli bayrak gemisi olarak görülebilir. ITF HOUSE, 49-60 BOROUGH ROAD, LONDON SE1 1DR TEL: +44 (0)20 7403 2733 FAKS: +44 (0)20 7357 7871 E-POSTA: [email protected] İNTERNET: WWW.ITFGLOBAL.ORG Dünya filosu Bayrak temelinde en büyük 35 filo (1 Ocak 2008 itibariyle, tonaj bakımından sıralama) Gemi sayısı (100 gt’den büyük) En büyük 35 denizcilik ülkesi Gros tonaj (milyon ton) GT (m) 1Ocak 2007 Ortalama yaş (gemiler) (1 Ocak 2008 itibariyle, tonaj bakımından sıralama) Gemi sayısı Gros tonaj Ortalama (1.000 gt’den (milyon ton) yaş büyük) (gemiler) 1 Panama* 7,605 168.2 155.0 19 1 Japonya 3,526 110.0 9 2 Liberya* 2,171 76.6 68.4 12 2 Yunanistan 3,121 103.3 16 3 Bahama Adaları* 1,430 43.7 40.8 15 3 Almanya 3,223 69.2 8 4 Singapur 2,257 36.3 32.2 10 4 Çin 3,317 54.3 20 5 Marshall Adaları* 1,099 36.0 32.8 10 5 Amerika Birleşik Devletleri 1,760 35.4 18 6 Hong Kong (Çin) 1,242 35.8 32.7 12 6 Norveç 1,825 33.7 15 7 Yunanistan 1,478 35.7 32.0 22 7 Güney Kore 1,136 23.5 17 8 Malta* 1,421 27.8 24.8 16 8 Danimarka 856 21.2 12 9 Çin 3,799 24.9 23.5 23 9 Hong Kong (Çin) 650 20.1 12 10 Kıbrıs* 985 19.0 19.0 14 10 Birleşik Krallık 865 20.1 13 11 598 14.7 14.8 16 11 Singapur 869 17.7 15 Norveç (NIS ikinci sicil) 12 Birleşik Krallık 1,637 13.4 12.1 20 12 Tayvan 589 17.5 13 13 Güney Kore 2,946 13.1 10.5 25 13 İtalya 771 14.3 16 14 İtalya 1,564 13.0 12.6 22 14 Rusya 2,129 13.8 24 15 Almanya 885 12.9 11.4 21 15 Kanada 418 12.1 21 16 Japonya 6,519 12.8 12.8 15 16 Hindistan 538 9.7 17 17 Amerika Birleşik Devletleri 6,416 11.3 11.1 26 17 Malezya 393 8.9 16 18 Bermuda* (Birleşik Krallık) 152 9.2 8.4 12 18 Türkiye 1,024 8.5 19 1,417 9.2 8.4 18 19 Belçika 234 7.3 14 435 9.0 8.2 17 20 Suudi Arabistan 165 7.3 15 21 Antigua ve Barbuda* 1,130 8.6 7.9 11 21 İsveç 364 7.1 14 22 Rusya 3,481 7.6 8.0 24 22 Birleşik Arap Emirlikleri 425 6.5 21 23 Malezya 1,151 7.0 6.4 16 23 Fransa 358 6.4 11 24 Hollanda 1,258 6.1 5.8 17 24 Hollanda 755 6.2 13 25 St Vincent* 1,048 5.9 6.1 25 25 İran 179 5.9 16 26 Endonezya 4,469 5.7 5.3 21 26 Endonezya 850 5.3 23 27 Filipinler 1,840 5.1 5.1 28 27 İspanya 377 3.5 17 28 Türkiye 1,252 5.0 4.8 25 28 Kuveyt 69 3.4 16 29 İsveç 572 4.0 3.9 32 29 İsviçre 161 2.9 15 30 İran 508 3.6 5.2 22 30 Tayland 342 2.7 23 31 Norveç 1,490 3.4 3.4 26 31 Brezilya 143 2.5 22 32 Tayland 858 2.8 2.9 26 32 Ukrayna 469 2.3 25 33 Kanada 927 2.8 2.8 31 33 Finlandiya 140 2.1 17 34 Tayvan 629 2.7 2.8 26 34 İsrail 72 2.0 18 35 Kuveyt 212 2.4 2.2 24 35 Monako 73 1.9 17 97,504 774.9 721.9 22 41,184 756.1 22 19 Hindistan 20 Danimarka (DIS ikinci sicil) Dünya toplamı Kaynak: Llyod’s Register of Shipping. *Elverişli bayrak gösterir. 26 ITF Denizciler Bülteni 2009 Dünya toplamı Kaynak: Lloyd’s Register of Shipping. www.itfseafarers.org Endonezya’nın Tual adasında, sayıları 1.200’ü bulan Burmalı belgesiz balıkçı yaşıyor. Birçoğu aşırı şiddetten kaçmış olan insanlar. “Kesin bir tercih yapmak zorunluluğuyla karşı karşıya kalmıştı: ya balıkçı gemisinde kalacak ve ölecek ya da Tual’de, limana yanaştığı sırada gemiden atlayıp kaçacaktı.” www.itfseafarers.org Denizde cinayet H avadan bakıldığında, Tual Adası cennet gibi bir yer. Ada hindistan cevizi ağaçları ve inci beyazı sahillerle bezeli ve Endonezya’nın doğusundaki Banda Denizi’nin masmavi dinginliğinin ortasında yer alıyor. Gelin görün ki, aşağıda kısılıp kalmış yüzlerce Burmalı balıkçı için, Tual gerçek bir hapishane haline gelmiş durumda. ITF’in kısa bir süre önce adaya göndermiş olduğu heyetin yaptığı saptamalara göre, Endonezya’nın başkenti Jakarta’nın yaklaşık 3.000 kilometre doğusunda yer alan Tual’de ve çevresindeki adalarda, 700 ile 1.200 arasında değişen sayıda belgesiz kaçak Burmalı denizci bulunuyor. Bu insanlar açık denizlerdeki cinayetlerden ve korkunç çalışma koşullarından kaçarak, nispeten güvenlikte olmak için Endonezya’ya sığınmışlar; ama sürekli bir tutuklanma ve sınır dışı edilerek Tayland’a ya da ülkelerindeki askeri diktatörlüğün ellerine gönderilme korkusu içinde yaşıyorlar. Aralarında Soe Min ve arkadaşı Saing Winna’nın da yer aldığı çok sayıda terk edilmiş denizci, adanın iç kısımlarındaki ormanlık bölgede yiyecek toplayarak ya da çiftçilik yaparak, büyük güçlükler içinde geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Onlar için bu uzak ve adı pek duyulmamış ada, askeri yönetim altındaki anayurtlarından binlerce kilometre uzakta bir cennet değil. Winna, “Burada kalıyoruz çünkü başka bir seçeneğimiz yok. Başka bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Herkes evine dönmek istiyor,” dedi. Min, “Burma sorunlarla dolu bir yer. Bunlar küçük sorunlar değil, büyük sorunlar. İnsanlar Burma’dan kaçıyorlar ve çok sayıda güçlükle karşı karşıya kalıyorlar. İnsanların karşımda sinir krizleri DAVİD BROWNE, Burmalı balıkçıların yaşadıkları korkunç olayları anlatıyor. geçirdiklerini, güldüklerini ve ağladıklarını gördüm. İçinde bulundukları psikolojik durum böyle işte.” Kesin bir tercih yapmak zorunluluğuyla karşı karşıya kaldığını anlatarak; ya balıkçı gemisinde kalacak ve ölecek ya da Tual’de, limana yanaştığı sırada gemiden atlayıp kaçacaktım diyen Soe Min, sürgündeki denizcilerin önderi haline geldi; yakındaki bir köyde küçük bir evi olan yerli halktan bir kadınla, Popi’yle evli olması, Min’in konumunu güçlendiriyordu. Gemide vahşet Min ve diğer sekiz Burmalı göçmen balıkçıyla, bir orman evinde buluştuk. 33 yaşında, orta boylu ve güçlü bir vücut yapısına sahip olan Min, kendisine masum köylüleri katletmesi emredildikten sonra Burma ordusundan firar etmiş ve ülkeden kaçmış. Min, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ne zaman bir köye girsek, o köyün bir sorunu olduğunu görebilirdiniz. Çatışma ve silah sesleri geliyordu. Komutan bize köydeki bütün erkekleri öldürmemizi ve köyü yakmamızı emretti. Onun emirlerini yerine getirmek zorundaydık. O insanlardan bazıları hiçbir şeyden haberdar değillerdi. Köyde yalnızca 15 yaşındaki erkek çocuklar vardı. Hepsini öldürdük.” Ne var ki, denizde, Taylandlı bir balıkçı teknesinde yasadışı olarak, sahte Tayland ITF Denizciler Bülteni 2009 27 Balıkçılar Sendika önderi Aung Thu Ya (solda): “Bu yapılanların insanlık suçu olduğu çok açık.” Soe Min (sağda): arkadaşı dövülerek öldürüldü. Saing Winna (en sağda): köle olarak satıldı. Denizde cinayet belgeleriyle ve muğlâk bir ücret sözü karşılığında çalışan Min, kaçtığı dünya kadar vahşi bir dünyanın içine girdi. Min, denizde bir arkadaşının nasıl öldürüldüğünü anlattı. “Tayland’dan ayrıldığımız andan itibaren arkadaşımı sürekli olarak deniz tuttu ve arkadaşım bu işe alışık biri değildi. Kaptanın gözü onu hiç tutmamıştı. Arkadaşım Taice bilmiyordu, bu nedenle de kaptanın söylediklerini anlayamıyordu. “Güverte su içindeydi ve bir kalamar sepetten yere düştü. Kaptan ona kalamarı yerden alması için bağırdı ama o ne söylendiğini anlamadı. Ardından kalamar suya kapılarak gemiden aşağıya, denize düştü. “Kaptan aşağıya indi ve ona bir boruyla vurdu. Arkadaşım güverteye yığıldı kaldı. Yakınlarında diğer Taylandlı işçiler vardı. Kaptan boruyu yere attı, ellerini yıkadı ve yeniden yukarıya, kaptan köşküne çıktı. Adamlarına arkadaşımı suya atmalarını emretti. Onun hâlâ hayatta olduğunu gördük. “Kaptan, kaptan köşküne geri dönünce megafonu eline aldı ve herkesi uyardı: ‘Neye bakıyorsunuz öyle? İşinizin başına dönün. Eğer sonunuzun onunki gibi olmasını istiyorsanız, o zaman onun gibi davranın!’” Soe Min, Taylandlı kaptan tarafından işlenen başka bir korkunç cinayete daha tanık olmuş. Min şunları söyledi: “Adamlardan biri teknenin kenarında büyük tuvaletini yapıyordu. Mürettebattan birileri bu durumu kaptana haber 28 ITF Denizciler Bülteni 2009 verdi. Kaptan aşağıya indi, etrafına bakındı, eline bir boru geçirdi ve ardından bu adama bir kere vurdu. Kaptanın adama vurduğunu gördük. Ama adamın darbeyi tam olarak neresine aldığını göremedik. Vücudu doğrudan suya düştü. “Bunun ardından, işlerin yoğun olduğu anlarda, herkes tuvalete gitmekten korkar hale gelmişti. Bazı insanlar çok sıkıştıklarında bile çalışmaya devam ediyor ve çişlerini, kakalarını pantolonlarına yapıyorlardı.” Saing Winna, 45 yaşında, bekâr ve Tual’de yalnız başına yaşıyor. Winna, Burma’da yaşayan etnik azınlık, İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya’ya karşı Müttefik güçlerin saflarında savaşmış olan efsanevi cangıl savaşçıları Çin halkının [İngilizce'de “Chin people”. İngilizcesi “Chinese” olan Çin halkıyla karıştırılmamalı-ç.n.] bir üyesi; polisin ve göçmen bürosunun yaptığı periyodik taramalardan ormanda saklanarak kaçıyor. “Bana göre bizim Burmalı mülteciler köpekler ve domuzlar gibi ölüyorlar. Beni birilerinin elinden alıp bir başkasına veren simsarlar tarafından, köle olarak satıldım. En sonunda, Bangkok yakınlarında Mahaçai’deki bir balıkçılık şirketine sattılar beni,” dedi. “Teknedeyken Taylandlı bir aşçı, bizim Burmalı çocuklardan birini, gözümüzün önünde demir bir çubukla dövdü. Kaptan adamın ölüp ölmediğini sordu. Ona, ‘Henüz ölmedi, ona dokunmayın, ben ona bakacağım,’ dedim. “Darbeyi kafasının arkasına almıştı ve beyni dışarı akmıştı. Onu kucakladım. Ölmesi bir saati aldı; bu genç adamın ölmesi bir saat sürdü. “Burma’ya geri dönemeyiz, orada hiç kimseyle temasımız yok. Birileriyle temasımız olduğunda da paramız olmuyor. Burma’da bizi bekleyen çok sayıda zorluk var, bundan dolayı oraya geri dönemeyiz.” Burma diasporası Tual’deki terk edilmiş balıkçılar, 60 yıllık iç savaştan ve 1960’lardan bu yana ülkelerinde birbirini izleyen acımasız askeri rejimlerden kaçan 3 milyonluk Burma diasporasının bir parçasını oluşturuyorlar. ITF, Tayland’ın milyar dolarlık, ihracata dönük balıkçılık sektöründe, kadın balık işleme işçileri dâhil, 250.000 Burmalı göçmen balıkçının çalıştığını tahmin ediyor. Ancak bunların sadece 70.000’i yasal olarak kayıtlı işçi. Bu işçilerin çoğu, Saing Winna gibi, geçirgen Tayland–Burma sınırı boyunca kaçırılıyorlar ve Tayland balıkçılık mafyası içinde, bir aracı simsardan ötekine satılıyorlar. Bu insanlar bir kez bir Taylandlı balıkçılık gemisinde işe başladıkları zaman, kendilerine sahte Tayland belgeleri veriliyor ve ayda 50 ABD doları karşılığında, 14–20 saatlik yıpratıcı vardiyalarla çalıştırılıyorlar. Şanslı olanlarına sözleşme süreleri dolduğunda 9.000 ABD doları tutarında bir ikramiye ödeniyor; ama yalnızca denizde üç ila beş yıl arasında değişen bir süreyle çalıştıktan sonra. Bangkok’ta yaşayan, sürgündeki ITF üyesi Burma Denizciler Sendikası başkanı Aung Thu Ya, Tual Adası’na yaptığımız ziyarette bize eşlik etti. Thu Ya şunları söyledi: “Taylandlı kaptanlar ve küçük tekne reisleri bizim Burmalı denizcilerimize karşı insanlık dışı tacizlerde bulunuyorlar. Bu acımasız suiistimal yalnızca bireylere değil, kitlesel olarak insanlarımıza karşı yöneltiliyor. “Ülkemizin hâlihazırdaki durumu çok kötü ve Tayland’dan çok daha aşağıda bir yerde yer alıyor. Burmalı insanlar işte bu nedenle aşağılanıyorlar ve sömürülüyorlar. Onlar bizim Burmalı mültecilerimize adaletsiz bir biçimde ve kötü muamele ediyorlar. Bizim denizcilerimize işkence ediyorlar ama aslında onların zenginliği ve refahı bize dayanıyor.” www.itfseafarers.org Balıkçılar Burma’da durum nasıl? Burma uzun yıllardır bir askeri diktatörlükle yönetiliyor. Bu diktatörlük dünya üzerindeki en kötü insan hakları ve sendikal hak ihlallerinden sorumlu. Bu ülkede yalnızca zorla çalıştırma ve diğer türden yaygın insan ve sendikal hak ihlalleri yaşanmıyor, aynı zamanda örgütlenme hakkı ve diğer hiçbir demokratik hak da tanınmıyor. Kaynak: ITUC Göçmen işçiler neden korunmasız bir konumdalar? Çok sayıda Burmalı balıkçı, yukarıda ana hatlarıyla özetlenen koşullardan kaçabilmek için Tayland’da çalışıyor. Bu göçmen işçiler, insan kaçakçılarının, işverenlerin ve yerel polisin ellerinde sömürüye, özellikle de şantaj ve fiziksel tacize karşı korumasız durumdalar. Bu işçilerin birçoğuna asgari ücretin altında kalan bir ücret ödeniyor ve işverenlerin insafına terk edilmiş durumdalar. ITF, Burmalı işçilere yardımcı olmak için ne yapıyor? ITF’in Balıkçılar Kolu komitesi, 2007 yılının Nisan ayında, Endonezya sularında Tayvanlı balıkçılık gemilerinde çalışan 39 Burmalı balıkçıyla ilgili bir karar önergesini kabul etti. Komite, ITF üyesi Endonezya Denizciler Sendikası, KPI, şu anda Tual’de yaşayan terk edilmiş Burmalı göçmen denizcilerin içinde bulundukları durumu inceliyor. Tual adasındaki KPI görevlisi Passal Meli şunları söyledi: “KPI bu durumu izleyebilmek için çok büyük bir gayret gösteriyor. Liman kaptanından veri ve bilgi alıyoruz; daha sonra göçmen bürosuyla, tekne sahipleriyle ve işverenlerle temasa geçiyoruz ve onlara tehdide, dayağa ve denizde suç işlemeye son vermeleri gerektiğini söylüyoruz. Bizler denizciyiz, o insanlar da denizci. “Bu yapılanların suç olduğu çok açık, çünkü hiç kimse bir başka insanı öldürme hakkına sahip değildir. Herkes karşısındakinin bir insan olduğunu ve kendisinin de bir insan gibi davranması gerektiğini düşünmelidir. Birlikte yaşamak zorundayız. Eğer bir insan diğer bir insanı öldürürse, bu hukuka aykırıdır: hem Endonezya hukukuna hem de uluslararası hukuka göre. İkisinde de durum aynıdır.” Endonezyalı yetkililer, Taylandlı teknelerde çalışan Burmalı balıkçıların maruz kaldıkları tacizleri yavaş yavaş fark etmeye başladılar. Tual göçmenlik bürosunun şefi Johannes Saija, ITF’e şunları söyledi: “Başlangıçta, buraya ilk kez geldiklerinde, ister Burmalı, Kamboçyalı isterse de Hintli ya da Taylandlı olsunlar, hepsinin üzerinde Tayland’a ait belgeler bulunuyor. “Şiddet nedeniyle gemi patronlarının elinde ıstırap çekiyorlar, çalıştıkları gemiye geri dönmek istemiyorlar. Bu nedenle Tual’e geldikleri zaman çalıştıkları tekneden kaçıyorlar, çeşitli sorunlara neden oluyorlar, yerel halk bu insanları göçmen bürosuna bildiriyor ve bizler de onları tutukluyoruz ve sınır dışı ediyoruz. “Onlar için üzüntü duyuyoruz. Bazıları ormanda yaşıyor; bazıları yaşamlarını yerel halkla birlikte www.itfseafarers.org Endonezya hükümetinden, kendi karasularında bu tür dehşet verici insan hakları ihlallerinin işlenmesine karşı derhal harekete geçmesini istedi ve Taylandlı yetkilileri, göçmen işçileri acımasızca sömüren yurttaşlarına karşı gerekli önlemleri almaya çağırdı. ITF, 2008 yılında, Uzakdoğu Asya’da, FES tarafından desteklenen, üç yıllık bir örgütlenme projesi başlattı. Filipinler, Endonezya ve Tayland’da yaşayan Burmalı balıkçılara yönelik bu proje, bölgedeki balıkçıların çalışma ve yaşam koşullarını sürdürüyorlar. Yiyecek bulmakta güçlük çekiyorlar, bu nedenle göçmen bürosunun onları alması, buraya getirmesi ve ülkelerine geri göndermesi onlar için daha iyi.” Göçmenlerin tutuldukları hücreler Tual’deki göçmen bürosu sahip olduğu görkemli ofislere karşın, verili bir anda yalnızca bir düzine tutukluyu tutabilecek kadar fona ve kaynağa sahip. Ne acı bir ironidir ki, göçmen bürosu sınır dışı edilenlerin gemiyle Tayland’a geri gönderilmesi konusunda, yalnızca intikam fasit dairesinin başa dönmesine neden olacak biçimde, Taylandlı denizcilik patronlarının su götürür iyi niyetine bel bağlıyor. Tual’de tutukluların konulduğu hücrelerde sorgulanan 24 yaşındaki Phyoe Maung Maung, gemiden kaçtığını ve tutuklanmadan önce Tual’de dört ay boyunca saklandığını söyledi. Maung Maung, “Bir Taylandlı tekneyle geri döneceğiz. Ne tür sorunlar yaşayacağımızı hayal bile edemiyoruz,” dedi. Tutuklu olan, Burma yurttaşı Ko Yaşa’nın, yerel halktan biri olan karısından ve iki kızından koparılması olasılığı karşısında, perişan bir halde olduğu açıkça görülebiliyordu. “Biri iki yaşında, diğeri yalnızca bir yaşından biraz büyük. Onları okula göndermem gerekiyor ve karımın bir işi yok. Ailenin geçimini sağlayan tek kişi benim,” diye açıkladı Yaşa. “Çocuklarım için çok üzülüyorum. Beni yeniden tutuklamayacaklarsa, yine geri geleceğim. Bizi dövecekler mi, tekmeleyecekler mi ya da denizin ortasında öldürecekler mi bilmiyoruz. Eve tek parça olarak dönersek kendimizi şanslı saymamız gerekir.” iyileştirmeyi amaçlıyor. Ayrıca ITF’in Balıkçılar Kolu ve üyesi sendikalar, uluslararası topluluğu benzer vakaların çözüme kavuşturulmasına yardımcı olmaya ikna etmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda ITF Denizciler Vakfı aracılığıyla da ilgili sosyal yardım kuruluşlarıyla birlikte, Burmalı balıkçılara yardımcı olacak, uygun nitelikteki projelerin geliştirilmesine çalışıyorlar. ITF’in Asya/Pasifik bölge ofisi, geçtiğimiz birkaç yıl içinde, göçmen Burmalı işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla çeşitli etkinlikler düzenledi. “Bizi dövecekler mi, tekmeleyecekler mi ya da denizin ortasında öldürecekler mi bilmiyoruz. Eve tek parça olarak dönersek kendimizi şanslı saymamız gerekir.” David Browne serbest gazeteci ve araştırmacı muhabir olarak çalışıyor. ITF Denizciler Bülteni 2009 29 Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu Yardıma mı ihtiyacınız var? Öyleyse, bu faksı bize gönderin… Kime: ITF Eylemler Birimi (faks: +44 20 7940 9285 veya +44 20 7357 7871) Konu: Denizci yardım talebi İletişim bilgileriniz Adınız (gizli tutulacaktır) Sizinle temas edilebilecek numara(lar) Gemideki pozisyonunuz (örneğin, UG) Milliyetiniz Gemiyle ilgili bilgiler Geminin adı Geminin türü Bayrak IMO numarası Geminin şu anda bulunduğu yer Uğrayacağı bir sonraki liman + ETA (Tahmini varış saati) Mürettebat sayısı / milliyetleri Kargo türü / gemideki miktarı Gemi sahibinin adı / işletmeci Sorun nedir? Sorunu anlatın (olabildiğince ayrıntılı bir biçimde) Bu sorunu ne kadar zamandır yaşıyorsunuz? Gemide benzeri sorunlarla karşılaşan başkaları da var mı? (Lütfen ayrıntılı bilgi verin) Bu gemide ne kadar zamandır bulunuyorsunuz? Ne tür bir yardım bekliyorsunuz? (örneğin, ücretlerin tahsil edilmesi, eve geri gönderilme vb.) Patrice Terraz İmzalamadan önce dikkatle bakın: ITF’in denizde çalışmak için bir iş sözleşmesi imzalama konusunda tavsiyeleri Denizde uygun istihdam koşullarını en iyi şekilde güvence altına alacak olan tek şey, ITF onaylı bir toplu iş sözleşmesini imzalamaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlar için, size bir kontrol listesi sunuyoruz. A A Yazılı bir sözleşme olmadan gemide çalışmaya başlamayın. Asla boş bir sözleşmeyi ya da sizi bağlayan, açıkça belirtilmemiş ya da aşina olmadığınız herhangi bir koşul içeren bir sözleşmeyi imzalamayın. İmzaladığınız sözleşmenin bir Toplu İş Sözleşmesine (TİS) atıfta bulunup bulunmadığını kontrol edin. Eğer bulunuyorsa, TİS’in içerdiği koşulları tam olarak anladığınızdan emin olun ve sözleşmenizle birlikte TİS’in bir kopyasını saklayın. A A A Sözleşmenin süresinin açıkça belirtilmiş olduğundan emin olun. Sözleşme süresi içinde sadece geminin sahibinin takdir yetkisini kullanarak tek yanlı olarak değişikler yapmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın. Sözleşme süresi içinde herhangi bir değişiklik ancak tarafların karşılıklı rızası ile yapılabilmeli. Her zaman için sözleşmenin ödenecek temel ücreti açıkça belirttiğinden ve temel çalışma saatlerinin açıkça tanımlandığından (örneğin haftada 40, 44 ya da 48 gibi) emin olun. Uluslararası Çalışma Örgütü, temel haftalık çalışma süresinin azami 48 saat olabileceğini (ayda 208 saat) belirtmektedir. A Sözleşmenin fazla mesainin nasıl ve hangi oran üzerinden ödeneceğini açıkça öngördüğünden emin olun. Temel çalışma A www.itfseafarers.org süresinin üzerinde çalışılan bütün saatler için düz bir saatlik ücret ödenmesi söz konusu olabilir. Ya da ayda garanti edilmiş belirli miktarda fazla mesai süresi için aylık sabit bir tutar söz konusu olabilir. Bu durumda garanti edilmiş fazla mesainin üzerinde çalışılacak her saat için verilecek ücret açıkça belirtilmelidir. ILO bütün fazla çalışmalarda ücretin asgari olarak normal saat ücretinin 1,25 ile çarpılarak ödenmesi gerektiğini belirtiyor. tazminat ödeneceği konusunda (tercihen yazılı sözleşme ya da sözleşme hükmünde bir belge şeklinde) bir teyit almaya çalışmanız gerekir: Sözleşme döneminde hastalık ya da yaralanma halinde Ölüm halinde (en yakın akrabaya ödenecek tutar) Geminin kaybolması halinde Geminin kaybolması nedeniyle bireysel kayıplar yaşanması halinde Sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde. Q Sözleşmede her ay için kaç gün ücretli izin hakkına sahip olduğunuzun açıkça belirtildiğinden emin olun. ILO ücretli iznin yılda 30 günden az olamayacağını belirtiyor (her takvim ayı için 2,5 gün). A Sözleşmede temel ücretin, fazla mesai ödemelerinin ve izinlerin açıkça ve ayrı kalemler halinde belirtildiğinden emin olun. A Çalışacağınız gemiye gitmek için ya da ülkenize geri gönderilmeniz için yapılacak harcamaların herhangi bir bölümünü ödemeniz gerektiğine dair herhangi bir hüküm içeren bir sözleşmeyi asla imzalamayın. A Gemi sahibinin ücretinizin herhangi bir bölümünü vermemesine ya da içeride tutmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın. Her takvim ayının sonunda, hak ettiğiniz ücretin size tam olarak ödenmesi hakkına sahip olmanız gerekir. A Bireysel iş sözleşmesinin her zaman kimi ek hakları içermeyebileceğinin farkında olun. Dolayısıyla aşağıdaki durumlarda ne kadar A Bir sendikaya üye olma, temasa geçme, danışma ya da kendi tercihinizle belirlediğiniz bir sendika tarafından temsil edilme hakkınızı kısıtlayan bir sözleşmeyi imzalamayın. A Size imzaladığınız sözleşmenin bir kopyasının verilmesini sağlayın ve bu kopyayı saklayın. A Sözleşmenizde ülkenize geri gönderilme masraflarınızın karşılanacağının belirttiğinden emin olun. A Sözleşmenizi feshetmeden önce gemi sahibinin size ne kadar ihbar süresi tanıması gerektiği dâhil, iş sözleşmenizin fesih koşullarını kontrol edin. A Şunu unutmayın… içerdiği koşullar her ne olursa olsun, gönüllü olarak imzaladığınız herhangi bir sözleşme/anlaşma, yargı önünde çoğu durumda yasal açıdan bağlayıcı sayılacaktır. A ITF Denizciler Bülteni 2009 31 Denizcilerin kriminalizasyonu K aptan Jasprit Çawla ve birinci zabit Siyam Çetan, nereden bakılırsa bakılsın korkunç bir yıl geçirdiler. Bu iki zabit, genel olarak kendi hatalarından kaynaklanmadığı konusunda hemfikir olunan bir petrol sızıntısının ardından, 2007 yılının Aralık ayından bu yana, Kore’de hapiste tutuluyorlar. Haklarında açılan dava beraatla sonuçlandı, serbest bırakıldılar ve daha sonra savcılığın yaptığı temyiz başvurusu ile birlikte yeniden tutuklandılar. İkili, bu ikinci yargılama sonucunda suçlu bulundu. Koreli yetkililer, yaygın bir biçimde kınamasına rağmen bu zabitleri kilit altında ve ailelerinden uzakta tutmayı sürdürdüler. Bu zabitlerin serbest bırakılmaları için yürütülen kampanya, ITF’in ve gemicilik sektörünün eşi görülmemiş derecede yakın bir işbirliğine tanık oldu. Bu zabitleri istihdam eden şirket, V Ships, ikiliye sürmekte olan bu sıkıntılı süreç boyunca destek verdi. ITF, gemicilik sektörünün kurum ve kuruluşları ve Hintli denizciler sendikaları, hep birlikte Kore yargısı tarafından verilen bu kararlara muhalefetlerini gösterdiler. Çok sayıda sendikacı ve diğer birçok insan, mahkemece verilen kararlar karşısında duydukları rahatsızlığı dile getiren bir web günlüğü [blog] ve bu insanlara yöneltilen suçlamaların ne kadar temelsiz olduğunu açıklayarak, çarpışmanın nasıl yaşandığını gösteren bir YouTube videosunun da aralarında yer aldığı, çeşitli protestolar başlattılar. ITF ve gemicilik sektörünün gerçekleştirdikleri eylemlerin Kore hükümeti üzerinde oluşturduğu baskı, en sonunda, Hebei İkilisi olarak adlandırılan bu iki zabitin, bu yılın Ocak ayında, üst mahkeme yargıçlarının kaderlerini belirleyecek olan kararı tartıştıkları sırada, kefaletle serbest bırakılmalarını sağladı. Dergimiz baskıya girdiği sırada üst mahkeme henüz kararını vermemişti ve ITF bu iki insanın evlerine dönmelerine izin verilmesi için yürüttüğü kampanyayı sürdürüyordu. Öykünün tamamı aşağıda yer almaktadır. 15 aylık cehennem 7 Aralık 2007: Samsung Heavy Industries’e ait olan, römorkör yedeğinde çekilen bir vinç mavnası, vinci römorköre bağlayan kablonun kaba dalgalı denizde kopmasının ardından, demirlemiş olarak beklemekte olan, çok büyük ham petrol taşıyıcısı (VLCC) Hebei Spirit’e çarptı. Kazada hayatını kaybeden hiç kimse olmadı ancak çarpma srasında VLCC’deki beş tanktan üçü delindi ve bunun sonucunda 10.800 ton petrol denize aktı. Hebei Spirit’in zabitleri yargılanmayı beklemek üzere Kore’de tutuldular. Hebei İkilisine destek ver NİCHOLA SMİTH, ITF ve gemicilik sektörü Hebei İkilisini hapisten kurtarmak için birlikte çalıştılar, ama kampanya henüz sona ermedi diyor. Hebei Spirit’in kaptanı ve birinci zabitinin Kore’deki tutukluluk halleri devam etti. 7 Temmuz 2008: ITF, Güney Koreli yetkililere, ikilinin evlerine dönmesine izin verilmesi için başvuruda bulundu. V Ships tarafından desteklenen ikili, bir sonraki duruşma için geri dönecekleri konusunda güvenceler verdiler. ITF denizcilik koordinatörü Stephen Cotton şunları söyledi: “Kaptan Çawla ve birinci zabit Çetan evlerine gitmelerine izin verilmesini istediler. Biz buna izin verilmemesini gerektirebilecek herhangi bir neden göremiyoruz.” ITF, Bimco, Uluslararası Denizcilik Odası, Uluslararası Gemicilik Federasyonu, Intercargo, Intertanko, International Group of P&I Clubs ve Hong Kong Gemi Sahipleri Birliği’nin de aralarında yer aldığı diğer sektör kuruluşlarıyla birlikte, coşkulu bir protesto düzenlemek üzere çalışmalara başladı. Taraflar, Kore’deki mahkemenin aldığı karar karşısında duydukları şaşkınlığı ve büyük endişeyi dile getiren, kararı, “haksız, mantıksız ve bu kişilerin sahip oldukları hakları ihlal eden bir karar,” olarak adlandıran ve iki zabitin serbest bırakılmaları için kampanya yapmaya devam edeceklerini vurgulayan ortak bir bildiri yayımladılar. Bu, devletlerin iç işlerine müdahale etmek istemediklerinden, bu tür konulardan genellikle uzak duran gemicilik sektörü kurumları için, alışılmamış bir adımdı. Temmuz–Kasım 2008: Koreli mahkeme yapılan bu girişimlerden etkilenmedi ve iki zabit millerce uzaktaki Hindistan’daki evlerinden ve ailelerinden “Haklarında açılan dava beraatla sonuçlandı, serbest bırakıldılar ve daha sonra savcılığın yaptığı temyiz başvurusu ile birlikte yeniden tutuklandılar. İkili, bu ikinci yargılama sonucunda suçlu bulundu. Koreli yetkililer, yaygın bir biçimde kınamasına rağmen bu zabitleri kilit altında ve ailelerinden uzakta tutmayı sürdürdüler.” 24 Haziran 2008: Dava sona erdi. Mavnada çalışan personel gibi, Hebei Spirit’in zabitleri de beraat ettiler. İki römorkör kaptanı suçlu bulundu. Aynı zamanda Samsung Heavy Industries de para cezasına mahkûm edildi. Aklanmış olmalarına karşın, savcılar kararı temyiz ederek yargılama sürecini bir üst mahkemeye taşıdıkları için, 32 ITF Denizciler Bülteni 2009 www.itfseafarers.org Siyam Çetam (soldan ikinci) ve Jaspit Çawla (sağdan ikinci) aileleriyle birlikte. uzakta, tutuklu kalmaya devam ettiler. İki zabit bu haberin ülkelerinde yaratacağı tepkiden ve ailelerinin tutuklu kalmaya devam etmelerinin neden olacağı stresle başa çıkıp çıkamayacaklarından endişe duyuyorlardı. Çetan oğlunun birinci yaş gününü kaçırdı. Koreli mahkemenin adaletsiz uygulamaları masum denizciler üzerinde, evlerine dönmelerine izin verildiği zaman hayatın neye benzeyeceği konusunda endişelenmeye başladıklarından, olumsuz etkilerini göstermeye başlamıştı. Bu sırada protestolar devam etti. ITF Genel Sekreteri David Cockroft, Seul’e giderek, bu kişiler adına adalet bakanlığı yetkilileriyle görüştü. Hindistan’da denizciler sendikaları Mumbai’de ortak bir gösteri düzenlediler. Bu protesto Hindistan hükümetinin ikilinin içinde bulunduğu kötü durumu Kore hükümeti ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ile görüşmeyi taahhüt etmesi ve Kore konsolosunun konuyu Seul’de gündeme getirme sözünü vermesiyle sonuçlandı. Hindistan Ulusal Denizciler Sendikası genel sekreteri Abdulgani Serang, diğer Hintli denizciler sendikalarından meslektaşlarıyla birlikte, Hebei İkilisinin çektikleri sıkıntıların bütün dünyada sendikaların gündemlerinde üst sıralarda yer almasını sağladılar. 19 Kasım 2008: ITF’in denizciler kolu konferansı, “Hebei Spirit’in kaptanı ve birinci zabitinin derhal serbest bırakılmalarını sağlamaya ve maruz kaldıkları adaletsizliğe bir son verme yönelik her türlü çabayı,” göstermeyi kararlaştırdı. Daha sonra, aynı ayın ilerleyen günlerinde, denizcilik sendikaları ve gemicilik şirketleri iki zabitin hapiste tutulmaya devam edilmesini ve maruz kaldıkları muameleyi hep birlikte kınadılar. Bu insanların serbest bırakılmalarını sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını taahhüt ettiler. Her iki taraf da, çarpışmanın ve onu izleyen petrol sızıntısının bu zabitlerin www.itfseafarers.org ihmaline isnat edilemeyeceğinden ve daha önce Güney Kore yargısı tarafından suçsuz bulunduklarından, ikilinin maruz kaldıkları muamelenin kanunsuz ve adaletsiz olduğunu ve bu kişilerin insan haklarını ihlal ettiğini belirttiler. çok sayıda kanıtı göz önünde bulundurulmamasıdır. Bu karar akıl almaz derecede intikamcı bir karardır.” Bu sözler sektörün diğer kesimlerinin de duygularını yansıtıyordu. 26 Kasım 2008: ITF, IMO’nun Londra’da yapılan deniz güvenliği komitesi toplantısının açılışında, Hindistan, Hong Kong ve Çin’den tutuklu olan zabitlerin lehine yapılan güçlü müdahaleleri destekleyerek, şunu belirtti: “Güney Kore’de petrol sızıntısından etkilenmiş olanların neler hissettiklerini anlıyoruz, ama kaptan Çawla ve birinci zabit Çetan’ın geçtiğimiz Aralık ayında yaşanan sızıntıya neden olmaktan suçsuz bulunduklarını da biliyoruz. Kore hükümetinin yargı sistemine müdahalede bulunamayacağını kabul ediyoruz ancak onları bu denizcilerin mümkün olan en kısa süre içinde ülkelerine geri gönderilmeleri için yapılabilecek olan her şeyi yapmaya çağırıyoruz. Bütün dünyadaki denizciler ve onların temsilcileri bu insanlara yapılan adaletsiz muamele karşısında derin bir endişe duymaktadırlar.” 14 Ocak 2009: ITF ve gemicilik sektörü, Kore hükümeti üzerinde daha fazla baskı kurmayı kararlaştırdılar. Uluslararası diplomatik girişimler ve kampanya etkinlikleriyle birlikte, Londra’da ortak bir protesto düzenleyeceklerini açıkladılar. Yürüyüşün yapılacağının açıklanmasından sadece bir gün sonra, üst mahkeme ikiliyi kefalet karşılığında serbest bıraktı. 10 Aralık 2008: Davada alınan karar açıklandı. Mahkemenin karara varmasından hemen önce dünyanın dört bir yanındaki denizcilik sendikaları gerek kendi ülkelerindeki Kore elçiliklerini ziyaret ederek ve yetkililere ve Kore hükümetine elden protesto mektupları vererek gerekse de gösteriler düzenleyerek bu iki zabite verdikleri desteği ortaya koydular. Yapılan bütün bu eylemlere karşın Çawla ve Çetan suçlu bulundular ve sırasıyla 18 ve sekiz ay hapse mahkûm edildiler. Mahkemenin kararı sert bir biçimde kınandı. Cotton, ITF adına yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu adalet değil. Bu, adalete yaklaşan bir şey bile değil. Bugün gördüğümüz şey birilerinin günah keçisi olarak ilan edilmesi ve mahkemenin güvenilirliğinin üzerine gölge düşürecek şekilde, Şubat 2009: Çawla kefaletle serbest bırakılmasının hemen sonrasında şunları söyledi: “Hapisten çıkmış olmak bizi rahatlattı, kefaletle serbest bırakılmış olmak içeride olmaktan çok daha iyi.” İkili serbest bırakılmalarını sağlamak için yürütülen kampanyadan ve Hintli sendikalar, Hindistan hükümeti, ITF ve üyelerinin gösterdikleri çabalardan haberdar olmuşlardı. Çawla, “Bütün hepinize sürmekte olan desteğiniz için teşekkür ederiz. Bu süre boyunca bu destek bizi gerçekten de çok yüreklendirdi ve onsuz bu güçlüğün üstesinden gelemezdik,” dedi. Bu makale yazıldığı sırada ikili henüz evlerine dönmemişti ama herkes uluslararası projektörün, üst mahkemeyi doğru kararı almaya özendirecek ve bu insanların alnına sürülen hukuki karalamadan kurtararak evlerine dönmelerini sağlayacak biçimde, Kore’nin üzerinde olmaya devam edeceğinden umutluydu. Çawla’nın söylediği gibi: “Bütün umudumuz eve gidebilmek ve ailelerimizle birlikte olabilmek.” Nichola Smith, ITF’in genel merkezinde denizcilik işleri sözleşmeler ekibinde bölüm yardımcısıdır. ITF Denizciler Bülteni 2009 33 Güneydoğu Asya’da liman işçileri, kısa bir süre önce gerçekleştirilen bir eylem haftası sırasında iş yavaşlatarak, denizcilere olan desteklerini gösteriyorlar. D ok işçisi, tersane işçisi, liman işçisi ve gemi yükleme işçisi – farklı ülkelerde, hatta İngilizcede bile, farklı isimlere sahip olabilirler, ama onların yaptıkları vasıflı kargo elleçleme işine, bu işi yapmaları için üzerlerinde oluşturulan bütün baskılara rağmen, denizciler geleneksel olarak saygı gösterirler. Liman işçileri ve denizciler sendikaları, denizcilerin becerilerini gemilerin seyrüseferini ve limana ulaşmalarını sağlamak ve liman işçilerinin becerilerini, denizcilerin taşıdıkları kargoyu elleçlemek ve boşaltmak için kullanmaları gerektiği konusunda fikir birliği içindeler. Bu, gemi mürettebatlarından kargoyu elleçlemelerinin istenemeyeceğini belirten ITF toplu iş sözleşmelerinde de bu şekilde öngörülmektedir. Liman işçilerinin çalışma haklarını korumak ve geliştirmek üzere sendikalarda örgütlenmelerinin, uzun ve çoğu kez militan bir tarihi var. Bunun ilk örneklerinden biri, 1886 yılında, o tarihte sömürülmekte olan işgücünün “insan onuruna yakışan bir ücret” [dockers tanner] –saatte altı peni ödenmesini– talep etmesi üzerine, Londra’da yaşanan liman grevidir. Bu grevle yalnızca grevciler taleplerini elde etmekle kalmadılar, yaptıkları eylem, aynı zamanda geçici işçilerin sendikalarda örgütlenmelerinin ve Büyük Britanya’nın en büyük ve en güçlü sendikalarından biri haline gelecek olan Ulaştırma ve Genel İşçiler Sendikası’nın ortaya çıkmasının temellerini de attı. Liman işçileri ve denizcilerin dayanışma içinde çalıştıkları ilk örneklerden biri, 1896’da Rotterdam liman işçilerinin grevi sırasında yaşandı. ITF’in Liman İşçileri Kolu Sekreteri ve Antwerp limanında çalışmış eski bir liman işçisi olan Frank 34 ITF Denizciler Bülteni 2009 Birlikteyken Leys, o zaman gündemde olan sorunların şimdikilerle aynı olduğuna işaret ediyor – “yeni” teknolojilerin uygulamaya konması. 19. yüzyılın sonlarında yeni teknoloji, kargonun boşaltılması için vinçlerin kullanılmasıydı. Rotterdam grevinde liman işçileri Avrupalı meslektaşlarını kendilerine destek vermeye çağırdılar ve Britanya gemilerinde çalışan mürettebat kargo elleçlemeyi reddetti. Bu dayanışma eylemi, ITF’in önceli olan Uluslararası Gemi, Liman ve Nehir İşçileri Federasyonu’nun kurulmasını sağladı. Frank, “Kargo elleçleme o zamandan bu yana daha da vasıflı olmayı gerektiren bir iş haline geldi,” diyor ve liman işçileri işlerini yaparken giderek daha fazla çeşitlenen teknolojileri kullanıyorlar. Bunun yol açtığı sonuçlardan biri, kol gücüne dayalı ağır işlerin yerini teknoloji aldığından, limanlardaki işgücünün azalması oldu. “Örneğin, Antwerp’teki limanda işgücü, benim 20 yıl önce orada çalıştığım sıradaki duruma kıyasla yarı yarıya azalarak, yaklaşık 7.000 kişiye düşmüş durumda.” Teknoloji aynı zamanda gemilerde yapılan işleri de dönüştürdü. Frank, “Gemiler giderek büyüyor ve mürettebat giderek küçülüyor,” diyor. Ancak, yeni teknolojinin uygulamaya konulması, o alanda çalışan işçilerin lehine sonuçlar verecek BRENDA KİRSCH sendikal eylemde denizciler ve liman işçileri arasındaki tarihsel bağı ele alıyor. www.itfseafarers.org Liman işçileri Limanlarda dayanışma Liman işçileri ve denizciler, elverişli bayrak gemilerini hedef alan, ITF’in eylem haftaları türünden ortak kampanyalarda, birlikte çalışıyorlar. Geçtiğimiz Ekim ayında yapılan Baltık eylem haftası sırasında, Almanya’da denizciler ve liman işçileri tarafından yapılan bir gösteri, İsveç bandıralı Stena Carrier’in sahiplerinin denizcilere geleneksel liman işlerini yapmaları talimatı vermemeyi kabul etmelerini sağladı. ITF’ten Dongli Hur şunları söylüyor: “Bu gemi İsveç’le Almanya arasında düzenli olarak sefer yapıyor. Geçmişte kargo bağlama işi liman işçileri tarafından, denizcilerle birlikte yapılırdı. Ne var ki, Stena kendi denizcilerine kargo bağlamayı liman işçileri olmadan yapma talimatı vermeye başladı. Liman işçilerinin talebi üzerine, ITF eylem haftasının Alman ekibi, şirkete karşı bir saatlik bir gösteri düzenledi. “Yapılan görüşmelerle birlikte, şirket denizcilere, geleneksel olarak liman işçilerince yapılan işleri yapma talimatı vermemeyi kabul etti – bu hem denizciler hem de liman işçileri için bir zaferdi.” Dongli eylem haftasının 10 ülkeden denizci ve liman işçisi aktivistleri ve sendika görevlilerini kapsadığını sözlerine ekledi. “Denizciler ve liman işçileri yalnızca birbirlerinden bir şeyler öğrenmekle kalmadılar; bu eylem aynı zamanda denizciler ve liman işçilerinin yakın bir çalışma ilişkisi içinde olduklarını da gözler önüne serdi. Bu, gemi sahiplerine, işçilerin birlik oldukları zaman, asla yenilmeyeceklerine dair güçlüyüz biçimde kullanılmalı – onları sömürmek için değil. Frank şöyle diyor, “Denizciler kargo elleçlemeye zorlanmamalılar. Limana geldikleri zaman denizcilerin aşırı yorgunluk yaşamaları riski var ve zaten kısalmış olan gidiş-dönüş süreleri dinlenme sürelerini tehlikeye atmış durumda. Denizcilerden, eğitimli ve doğru koruyucu ekipmana sahip olan kişiler tarafından yapılması gereken liman işçilerinin işçilerini yapmaları istenmemeli.” Sözleşmeler ve kampanyalar Liman işleri ve kargo elleçleme, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)tarafından kabul edilmiş olan iki sözleşme ile tanınmaktadır – 152 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği (Liman İşleri) sözleşmesi ve 137 sayılı sözleşme (Liman İşçiliği Sözleşmesi). Bu sözleşmeler sırasıyla 26 ve 24 devlet tarafından onaylanmış durumda. Frank Leys, bu sözleşmeleri onaylamış olan devletlerin sayısının az olmasının hükümetlerin liman işçileri için güvence altına alınmış çalışma koşullarına destek vermedikleri anlamına gelmediğine, iş sağlığı ve güvenliği konularının çoğu durumda ulusal devlet yargısından ziyade, bölgesel ve yerel kapsamda yer aldıklarına işaret ediyor. 152 ve 137 sayılı Sizden liman işlerini yapmanız istenirse… Kargo bağlama, sabitleme, yükleme/boşaltma veya başka türden elleçleme işlerini yapmanız istenirse… SENDİKANIZLA YA DA EN YAKINDAKİ ITF MÜFETTİŞİYLE temas etmelisiniz. www.itfseafarers.org açık bir mesaj gönderdi.” Kasım ayında, Güneydoğu Asya’da düzenlenen bir eylem haftası sırasında, Endonezyalı liman işçileri, ITF Müfettişlerinin Japon Denizciler Sendikası (JSU) ile herhangi bir sözleşme imzalamamış olduğunu tespit ettikleri, Japon mülkiyetindeki bir geminin yükleme boşaltma işlerinde gecikmeye neden olarak, dayanışmalarını gösterdiler. ITF, sendikalar ve gemi sahipleri ve kiracılarının katıldığı, dört saat süren görüşmenin ardından bir toplu iş sözleşmesi imzalandı. Liman işçileri aynı zamanda Güney Kore’de düzenlenen protestolarda ve mitinglerde de denizcilerle birlikte hareket ettiler ve Japonya’nın Kobe ve Osaka limanlarında, bir başka eylem hedefi olan, KK’ya ait gemilerin yükleme/boşaltma işlerini durdurdular. sözleşmelerin birçok hükmünün gerek ulusal yasalara gerekse de şirket politikalarına aktarılmış olduğunu belirtiyor. Bu, iş işçilerin haklarına geldiği zaman, işi ucuza çıkarmaya çalışanların olmadığı anlamına gelmiyor. 2006 yılında, gemi mürettebatlarının kargo boşaltmalarına izin veren bir Avrupa Birliği yönergesini geçirmeye yönelik bir girişim oldu, ama bu girişim “Avrupa Birliği liman işçilerinden gelen ciddi baskının” ardından gündemden düştü diyor Frank. “Safları sıklaştırarak ve liman işçisi olmaktan gurur duyduklarını ortaya koyarak, bu girişimi yenilgiye uğrattılar.” ITF’in Liman İşçileri Kolu, dünyanın dört bir yanındaki limanlarda çalışan işçiler için kabul edilebilir standartlar oluşturmaya çalışan bir “elverişli limanlar” kampanyası yürütüyor. Özelleştirmenin yaygınlaşması ve küreselleşme, şu anda dünya limanlarında yapılan işlerin yüzde 58’inin dört uluslararası şirket tarafından kontrol edilmesi anlamına geliyor. Bu şirketler Dubai Ports World, PSA (Port of Singapore Authority) International, AP Møller-Maersk ve Hutchison Port Holdings. Kampanya, geçici ve standart dışı işlerin, özelleştirmenin yaygınlaşması ve yeni teknoloji karşısında liman işçilerini ve çalışma koşullarını korumayı amaçlıyor. Sağlık ve güvenlik işverenlerin ve işçilerin güçlerini birleştirebilecekleri ve birleştirmeleri gereken bir konudur. Leys’in söylediği gibi: “Geriye hiç liman işçisi kalmazsa, o zaman başınız sıkıştığında size kim yardım eli uzatacak?” Brenda Kirsch, Londra’da yerleşik bir serbest gazetecidir. ITF Denizciler Bülteni 2009 35 ITF Denizciler Vakfı, dünya denizcilerine faydalı olmak üzere kurulmuş olan bir yardım kuruluşudur. Vakıf, 28 yıldır, denizcilere hizmet vermek üzere binalar, minibüsler, araç-gereç ve çeşitli tesisler için bağışta bulunmaktadır. Bir limanı ziyaret ettiğiniz zaman, vakfın denizciler merkezleri ve gemi ziyaretçileri için satın almış olduğu ekipmanların üzerlerinde yer alan etiketlere dikkat edin. 2007 yılında, 4.000 denizciyle yapılan bir anket bize, bir limana uğramış olan denizcilerin en çok neye ihtiyaç duyduklarını anlatıyor: ucuz uluslararası telefon görüşmeleri yapabilecekleri ve e-posta gönderebilecekleri iletişim tesisleri; limandaki ya da liman yakınlarındaki tesislere (telefonların, dükkânların, taksilerin bulunduğu yerlere) ücretsiz ulaşım olanaklarının ve bu tesislerle ilgili gerekli bilginin sağlanması. Bu anket sonucunu temel alarak, yaptığımız bağışları bu alanlar üzerinde yoğunlaştırdık ve 2008 yılında denizcileri taşımak üzere kullanılacak araçların alımı için neredeyse 1 milyon sterlin verdik. Denizciler için iletişim olanaklarının bulunabileceği en iyi yer gemilerdir. ITF, gemilerde personelin özel ve ucuz telefon görüşmeleri yapabilecekleri ve mesaj gönderebilecekleri olanakları sağlamaya yönelik çalışmalar yürütüyor ama bunu yapmak zaman alacaktır ve bu süre içinde bizler limanlarda iletişim tesislerinin kurulmasına destek vermeyi sürdürüyoruz. Bazı limanlarda denizcilerin sosyal ihtiyaçları ciddiyetle ele alınıyor ve denizci merkezleri ya da denizcileri şehre taşıyan gemi ziyaretçileri aracılığıyla kaliteli tesisler, uygun bir fiyatla denizcilere hizmet veriyor. Vakıf, hiçbir tesisin bulunmadığı limanlarda, sosyal yardım kuruluşlarının temsilciliklerini ve liman yönetimlerini, denizciler için sosyal tesisler kurmaya teşvik ediyor. Bu temsilcilikler yerel yönetim ya da merkezi hükümet temsilcilerini, sendikaları, gemi sahiplerini, kiliseleri, liman yönetimlerini, acenteleri ve denizcilik sektöründe yer alan diğer tarafları bir araya getiren, liman sosyal hizmet komiteleri oluşturuyorlar. Bunlar bir araya gelerek, finansman işleriyle ve gemi ziyaretçilerinin ve şoförlerin istihdam edilmeleriyle ilgilenebilecek yerel bir örgüt kuruyorlar. Vakıf bu yapılanmanın yola çıkması için gerekli olan ilk finansmanı sağlıyor ve sonrasında bu işlevi yerel komitenin üstlenmesi ve faaliyetlerin kendi fonlarıyla sürmesini sağlaması gerekiyor. L atin Amerika’da bazı limanlarda dönüştürme projeleri uygulamaya konuldu ve buralarda daha önce hiçbir şey yokken, şimdi merkezler ve gemi ziyaretçileri var. Uluslararası Denizcilere Sosyal Yardım Komitesi’nin yürüttüğü dört yıllık bir program süresince Honduras’ın Puerto Cortés; Kosta Rika’nın Puerto Limón; Panama’nın Balboa; Ekvator’un Guayaquil; Kolombiya’nın Buenaventura ve Barranquilla ve Meksika’nın Ensenada limanlarında denizciler için merkezler kurduk. Denizciler için hiçbir tesisin www.itfseafarers.org ITF Denizciler Vakfı Sıcak bir karşılama TOM HOLMER, ITF Denizciler Vakfı’nın yeni denizciler merkezleri ve iletişim projeleri için nasıl fon sağladığını anlatıyor. Solda yer alan resimler: Denizciler, Kolombiya’nın Barranquilla limanındaki merkezde yorgunluklarını atarken görülüyorlar. bulunmadığı bu limanlara ek olarak, aynı zamanda Kolombiya’nın Cartagena ve Meksika’nın Progreso limanlarındaki mevcut tesisleri ve verilen hizmetlerin kalitesini de iyileştirdik. Bütün bu merkezler ve bunların sundukları hizmetler yerel komiteler tarafından, esas olarak yerel kiliselerden gönüllülerin desteğiyle işletiliyorlar ve bu kişiler gemileri ziyaret ediyorlar ve denizcileri merkeze ya da şehre taşıyorlar. Bu insanlar orada denizcilere dostluk göstermek ve onlara denizde çalışmayan insanların doğal karşıladıkları hizmetleri –aileleri ve arkadaşlarıyla haberleşmek; aynı gemide olan insanlarla birlikte bir şeyler içmek; kimi ihtiyaç maddeleri ya da hediyelik eşya satın almak– sağlamak üzere bulunuyorlar. Bu denizci merkezleri dünya çapındaki büyük bir örgütün parçası değiller ve burada çalışan personel kendisini oldukça yalıtılmış bir halde hissedebiliyor. Vakıf bu personele ister merkezleri işletmeye sokma aşamasına geldikleri zaman, işletme maliyetlerinin karşılanmasına yardımcı olmak için bir başlangıç fonunun sağlanması biçiminde isterse de denizci merkezlerini işletme ve dini yardım sağlama konusunda uzun yılların deneyimine sahip insanlarla tanışabildikleri eğitim kursları düzenlenmesi şeklinde olsun, destek sağlamaktadır. ITF, Latin Amerika’da da bu tür girişimlerin desteklenmesine yardımcı olmaya yönelik çeşitli faaliyetler yürütüyor. ITF’in Latin Amerika Bölge Sekreteri ve kendisi de eski bir denizci olan Antonio Fritz, Rio’daki bölge merkezinden değerli bir destek sağlıyor. Bu bölgede yaşanan değişim “Vakıf, hiçbir tesisin bulunmadığı limanlarda sosyal yardım kuruluşlarının temsilciliklerini ve liman yönetimlerini denizciler için sosyal tesisler kurmaya teşvik ediyor.” çok etkileyici. Beş yıl önce Latin Amerika’da neredeyse hiç tesis yoktu; şimdi ise bütün denizcilere çok çeşitli hizmetler sunan, çok sayıda merkez bulunuyor. Antonio Fritz, “Bu inanılmaz değişim iradenin, kararlılığın ve aynı zamanda ITF Denizciler Vakfı tarafından oluşturulan özel bir proje sayesinde gerçekleştirilen eğitim çalışmalarının ve verilen desteğin bileşimiyle sağlandı. Bu proje, bu bölgeyi ziyaret eden denizcilere daha fazla hizmet vermeye yönelik çabaları ve deneyimi bir araya getirmeye yardımcı oldu,” dedi. Dünyanın diğer bölgeleri de, merkezler açılması ve işletilmesi konusunda vakıf fonlarının hedefi oldu: son on yılda Doğu Avrupa, Hint Okyanusu ve Batı Afrika bu tür programların kapsamında yer aldılar ve hâlihazırda Güney Asya ve Güneydoğu Asya’da yürütülmekte olan iki program var. Bütün bu bölgelere baktığımızda, denizcilere sosyal hizmet sağlayan tesisler anlamında daha önceleri hiçbir şey sunmayan limanlar göreceksiniz. Bu hizmetler limanın içinde yer alan bir internet kafe ya da sizi şehre taşıyacak olan bir minibüs olabilir ama her durumda verilecek hizmetin ne olacağı limana gelen denizci sayısına ve onların ihtiyaçlarına bağlı olacaktır. V akıf yeni projelere olduğu kadar, önceden kurulmuş olan denizciler merkezlerinde çok başarılı bir biçimde sürdürülmekte olan çalışmalara da hâlâ destek sağlıyor. Kısa süre önce gerçekleştirilen bu tür projeler arasında Almanya’nın, Hamburg limanındaki Altona denizciler misyonunun yenilenmesine verilen destek, Birleşik Krallık’taki eskimiş liman araçlarının yenileriyle değiştirilmesine yardımcı olmak için yapılan büyük bir bağış ve İskandinavya ve ABD’deki merkezler için araç ve donanım sağlanması yer alıyor. Hâlihazırda büyük binalar için büyük tutarlı bağışlar yapılması uygun görülmüyor ancak denizciler tarafından hâlâ kullanılmakta olan bu tür merkezlere vakıf elinden gelindiğince yardım sağlamaktadır. ITF Denizciler Vakfı ile ilgili daha fazla bilgiyi www.itf.org.uk/seafarerstrust adresinde bulabilirsiniz. Ziyaret ettiğiniz ve telefonu ya da e-posta gönderme olanağı olmayan ve bunlara ihtiyaç duyan bir liman var mı? [email protected] adresine e-posta göndererek bizi bu durumdan haberdar edebilirsiniz ya da herhangi bir konudaki yorum ya da önerilerinizi bize iletebilirsiniz. Tom Holmer, Denizciler Vakfı’nın İdari İşler Müdürüdür. www.itfseafarers.org ITF Denizciler Bülteni 2009 37 Korsanlık Sirius Star’da yaşanan çile Sirius Star geçen yıl Somalili korsanlar tarafından kaçırıldı. MİKE GERBER bir mürettebat üyesiyle 57 gün süren esareti hakkında konuştu. “En büyük korkumuz birilerinin kaza sonucu vurulmasıydı. Kendi adamlarından birini kazayla vurdular.” 38 ITF Denizciler Bülteni 2009 VLCC Sirius Star, Kenya açıklarında ele geçirildiği zaman, geminin 25 kişilik mürettebatı esir alındı. ITF’e üye Nautilus sendikasının üyesi olan James Grady de bu kişiler arasında yer alıyordu. İkinci makinist, gemi 2008 yılının Kasım ayında Kenya sahili açıklarında gasp edildiğinde rehin alınan iki Britanyalı subaydan biriydi – diğeri baş makinist Peter French’ti. Fidye görüşmelerinin sürdüğü sırada, aralarında Polonyalı, Suudi Arabistanlı ve Filipinlilerin de bulunduğu mürettebat, gemide rehin tutuldu. Vela International Marine’e ait 318.000 dwt’lik tanker, 100 milyon ABD doları değerinde, yaklaşık 2,2 trilyon varil petrol taşıyordu ve bu da onu korsanlar için cazip bir hedef haline getiriyordu. James olanları şu şekilde anlatıyor: “Herşey 15 Kasım günü başladı. Korsanlar saat 8:55 sularında gemiye çıktılar ve 09:12’de köprüden durmamız emredildi. Bu tam anlamıyla bir sürpriz değildi. Korsanlar ilk olarak gemiye binmeden bir saat önce, yaklaşık iki mil uzaklıkta, okyanusta bir hız teknesinde, küçük bir nokta halinde görülmüşlerdi.” Şaşırtıcı olan şey baskının yapıldığı –Mombasa’nın 450 dm GD’sinde, Somali açıklarındaki, dünyanın “en sıcak” korsanlık bölgesinin güneyinin çok uzağında bir– yerdi. James, “İlk başta hepimiz bundan sonra neler olacağını düşünerek korkuya kapıldık,” diye devam etti. “Bir kamaraya hapsedileceğimizi düşünüyorduk.” Neyse ki mürettebatın şansına böyle bir şey alsa olmadı. Bununla birlikte korsanlar kısa bir süre sonra yoğun bir faaliyete giriştiler. “Kamaraları dolaşıp, cep telefonlarını, nakit para vb. şeyleri alarak hırsızlık yapmaya başladılar. Kendi eşyalarımın çoğunu saklamıştım ama yaklaşık 100 sterlin nakit param, çeşitli dövizlerim, cüzdanım ve saatim gitti.” Sirius Star, korsanların demir atma bölgesine doğru, 500 mil hızla seyretmeye zorlandı. James, “Somali karasularına ulaştığımızda gemide kaç kişinin olduğunu bilmiyorduk, çünkü beş dakikalık bir süre dışında dışarıya çıkmamıza izin verilmiyordu,” dedi. “Bu nedenle onların kaç kişi olduklarını asla göremedik, ama benim tahminime göre her an için sayıları 20 ile 25 arasında değişiyordu. Nöbet değişikliği yapıyorlardı; yaklaşık her dört günde bir yer değişiyorlardı. Sanırım bu küçük bir çetenin işiydi, kıyıda nüfuzu elinde bulunduran herhangi bir önemli biri yoktu, sadece bizim gördüğümüz adamlardan oluşan bir gruptu. Son iki gün gemide 33 kişi kalmıştı, çünkü bacadan onların resimlerini çektim.” 57 günlük bu sıkıntılı süreç sırasında korsanlarla olan ilişkiler inişli çıkışlı bir seyir izliyordu ancak James korsanların mürettebata oldukça iyi davrandıklarını düşünüyor. “Çok fazla sıkıntı yaşamadan normal gündelik işlerimizi yapıyorduk, makine dairesini normalde olduğu gibi çalıştırıyorduk; bunlar onların yapamayacakları türden işlerdi. Bunların birçoğu adamların içinde bulundukları durumu fazlaca düşünmemelerini sağlamak amacıyla uydurulmuş işlerdi.” J ames, köprüdeki meslektaşlarının daha büyük stres altında olduklarını görebiliyordu. “Onlar [korsanlar] sürekli olarak köprüdekilerle birlikteydiler, orada yatıp kalkıyorlardı, yemeklerini orada yiyorlardı. Köprü bu durumdan hiç de memnun değildi, bundan dolayı çok stresliydiler, onlara baktığınızda bunu görebiliyordunuz. “Bu adamlar etrafta Kalaşnikoflarla dolaşıyorlardı ve kimi zaman tüfekler omuzlarından kayıp güverteye düşüyordu. En büyük korkumuz birilerinin kaza sonucu vurulmasıydı. Kendi adamlarından birini kazayla vurdular. Bu adama ne olduğunu bilmiyoruz, bir otomatik silah sesi duyduk ve onu kolu yaralı halde getirip birinci zabite gösterdiler, o sırada kurşun hâlâ kolunda duruyordu. Korsanlar çoğu zaman mirra (ya da khat) adı verilen bir uyuşturucu madde çiğniyorlardı. James bu ilacın onları “rahatlattığını” ve sakinleştirdiğini söylüyor. “Bol miktarda mirraları varken, hayat güzeldi. Mirraları kalmadığı zaman biraz daha sinirli oluyorlardı.” James, en tehlikeli olayın 2 Aralık gecesi yaşandığını anımsıyor. “Bir nöbet değişimi oldu, gemide beş tane yeni adam vardı ve bunlar kıç tarafından saldırıya uğradıklarını sandılar.” Onları heyecanlandıran şey kıç tarafında çakan bir ışık görmüş olmalarıydı. Aslında bu ışık demeti 15 mil uzaklıktaki bir deniz fenerinden geliyordu. “Aptal eşkıyalar,” diyor James. “Kaptan onları bunun bir deniz feneri olduğuna ikna etti çünkü onlara deniz haritasını gösterdi. O gece görevli olan makinist bendim ve köprüden bir telefon aldım ve oraya gittiğim zaman Somalilileri çok ama çok sinirli bir halde buldum. Onları ikna etmek uzun zaman aldı – hep bizim bir şeyler çevirdiğimizi düşünüyorlardı. Bu çok korkutucu bir geceydi; bizim onların gerçekten kim olduklarını görmemizi sağladı. Ertesi gün ortam tekrar sakinleşti.” Mürettebat ailelerinin neler hissettikleri konusunda endişeliydi. “Onlar gün be gün durumun nasıl olduğunu göremiyorlardı ve biliyorsunuz bu tür durumlarda insanın aklına her türlü şey gelir.” www.itfseafarers.org Korsanlar mürettebat üyelerinin köprüden evlerine telefon etmelerine nadiren izin veriyorlardı. James şunları ekliyor: “İletilmesi gereken asıl mesaj güvende olduğumuz ve acil bir tehlikenin bulunmadığıydı, çünkü korsanlar için asıl önemli olan şey gemiydi; bizler onlar için bir bakıma ayak bağıydık.” “Korsanlar çoğu zaman kendi yiyeceklerini kendileri tedarik ediyorlardı; sonlara doğru bizim yiyeceklerimizden giderek daha fazla yer oldular, ama hiçbir zaman yiyecek ve su sıkıntısı çekmedik. Son birkaç hafta ana güvertedeki kamaraların önünden balık tutmamıza izin verdiler. Bu, yiyeceğin daha uzun süreyle yetmesine yardımcı oldu.” Mürettebatın yaşadığı sıkıntılar, en sonunda, 2 milyon ABD doları tutarındaki fidye parası korsanlara havadan atıldığı zaman sona erdi. “Görüşmeler yapıldığını biliyorduk ama hiçbir zaman için bu görüşmelerde taraf olmadık. Onlar [Vela] bizim güvenliğimiz konusunda gerçekten endişe duyuyorlardı – bunu somut olarak gördük, çünkü 9 Ocak günü para yukardan atıldığı sırada hepimiz, uçak bizi sayabilsin ve hepimizin orada olduğumuzdan emin olabilsin diye, 10’luk gruplar halinde güvertedeydik ve uçak üzerinizden iki kez geçti ve paranın yarısını denize paraşütle attı. Ardından öğleden sonra saat iki sularında, uçak paranın diğer yarısıyla birlikte yeniden geldi. “K orsanların yarısı 16:30 sularında gemiden ayrıldı. Daha sonra bir tekne kazası yaşandı ve bindikleri filikalardan biri alabora oldu. O sırada bize dört kişinin kaybolduğu söylendi. Teknenin alabora olması bizim de gecikmemize neden oldu. Geriye kalan korsanlar 10 Ocak’ta gemiyi terk ettiler.” Denizciler zorluklar karşısında sağlam durabilen insanlardır; James, Peter French’in Mail on Sunday’le yaptığı görüşmede durumu çok güzel bir biçimde ifade ettiğine inanıyor: “Denizde boktan durumlar yaşanır ve sen bunların üstesinden gelirsin.” Böyle olsa bile, Vela mürettebata travma sonrası stres olasılığı konusunda tavsiyelerde bulunması için bir meslek hastalıkları uzmanı tuttu. James, “Doktor bize böyle bir şeyin bazen aylar sonra ortaya çıkabileceğini söyledi,” diyor. “Şu an için beş Avrupalı’nın [mürettebat üyesi] paylarına Korsanlık giderek artıyor mu? Uluslararası Denizcilik Bürosu’nun Korsanlık Bildirim Merkezi’nin (PRC) bir raporuna göre gemi kaçırma vakaları tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaşmış durumda. 2008 yılı rakamları, PRC’nin 1991 yılından bu yana dünya çapında raporlama yapmaya başladığından bu yana kaydedilmiş olan bütün rakamları geride bırakıyor. Tehlikeli sularda Başka ne değişti? Korsanlık her zaman için bir sorun olmuştur. Ancak saldırılar giderek daha fazla Aden Körfezi’nde yaşanmakta, bu bölgede bildirilen 111 vaka, 2007 yılına göre yaklaşık yüzde 200 oranında bir artışa karşılık gelmektedir. Her türden ITF ne yapıyor? ITF’in toplu iş sözleşmelerinin kapsamında yer alan denizciler yüksek riskli yerler ya da savaş bölgeleri olarak ilan edilmiş yerlerde çalışırken her zaman özel avantajlara sahip olurlar. Gemileri bölgeye girmeden www.itfseafarers.org deniz aracı hedef alınmaktadır. Aynı zamanda korsanlar geçmiş yıllarda olduğundan daha iyi bir biçimde silahlanmış durumdalar ve mürettebata saldırmaktan ve onları yaralamaktan çekinmiyorlar. düşenle mutlu olduklarını biliyorum; şirket kişisel eşya ve para kayıplarımızı tazmin etti.” James, korsanlığı engellemek için savaş gemilerinin konuşlandırılmasını desteklediğini söylüyor. Ne var ki, Sirius Star mürettebatı rehin tutulmaya başladıkları sırada öğrendikleri bir olay nedeniyle çok öfkelenmiş. “BBC’nin verdiği habere göre, bir Alman savaş gemisi korsanları yakalamış ve Alman hükümetinin emriyle silahlarını ellerinden alıp, korsanları Somali’ye geri göndermiş. Bu bizi çok kızdırdı; yalnızca onların silahlarını ellerinden almakla ve ülkelerine geri göndermekle yetinmemeliydiler, onları bu kadar kolay bir şekilde serbest bırakmamalıydılar, çünkü yeni silahlar bulacaklar ve geri dönecekler.” Bu, ilk olarak Nautilus Telegraph’da yayınlanmış olan bir makalenin yeniden düzenlenmiş versiyonudur. önce gemiden ayrılıp karaya çıkma hakkına sahiptirler. Denizcilerin gemide kalmayı tercih etmeleri durumunda, gemileri bölgeden geçtiği sırada, temel ücretlerinin yüzde 100’üne eşit tutarda bir ikramiye alırlar. Buna ek olarak denizcilere ödenen normal ölüm ve sakatlık tazminatları ikiyle çarpılır. Geçen yıl, ITF ve Uluslararası Pazarlık Forumu’ndaki işveren taydaşları yüksek risk alanını bütün Aden Körfezi’ni kapsayacak şekilde genişletmek konusunda anlaşmaya vardılar. Yüksek risk alanı düzenli olarak, yeniden gözden geçirilmektedir. ITF, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde sürekli olarak temsil ediliyor ve korsanlığa uzun vadeli çözümler bulunması için, sektörün yanı sıra, kesintisiz bir biçimde lobi faaliyeti yürütüyor. Korsanlık rakamlarıyla ilgili daha fazla bilgi için bkz. www.icc-ccs.org Yardım ve tavsiye için bkz. www.itfseafarers.org/ITI-piracy.cfm Geminizin bir ITF sözleşmesi kapsamında yer alıp almadığını öğrenmek için bkz. www. itfseafarers.org/look_up_ship2.cfm ITF Denizciler Bülteni 2009 39 www.itfseafarers.org’u ziy Haklarınıza saygı gösterildiğinden emin olun ITF toplu iş sözleşmeleri ve uluslararası sözleşmeler başlıkları altında haklarınızla ilgili tavsiyeler ve yol gösterici bilgiler bulacaksınız. Gemide çalışmaya başlamadan önce burayı ziyaret edin… Önemli konularla ilgili daha fazla bilgi alın Korsanlıktan kriminalizasyona, kıyı izninden güvenliğe, en önemli konularla ilgili sizlere bir dizi temel bilgi özetleri hazırladık. Temel bilgilere ihtiyacınız varsa, burada çok sayıda genel açıklama bulacaksınız. Daha ayrıntılı bilgiye ihtiyaç duymanız halinde, diğer faydalı bağlantılar ve kaynaklarla sizlere doğru yönü işaret edeceğiz. Denizcilikle ilgili gelişmelerden haberdar olun Haberler bölümümüz, en az haftada bir kere denizcileri en çok ilgilendiren haberlerle güncelleniyor. Yaşanan bütün son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olabilmek için bu bölümü düzenli olarak ziyaret edin. Ve onu bu şekilde daha ko Sitenin yalın tasarımı ve dolaşma menüleri ihtiyaç duyduğunuz bilgileri bulmanızı kolaylaştırıyor. 40 ITF Denizciler Bülteni 2009 Faydalı bağlantılar ve ilgili belgeleri bir araya getiren ilgili öğeler özelliği sayesinde, konular hakkında kapsamlı bir görüş alanı elde edebiliyorsunuz. www.itfseafarers.org aret etmek için yedi neden Bir gemiyi aramak Bir gemiyi adıyla ya da IMO numarasıyla arayabilirsiniz. Veritabanımız size gemide bir ITF toplu iş sözleşmesi bulunup bulunmadığını söyleyecektir. Sistem, ödenmemiş ücretler gibi daha önce yaşanmış olan her türlü sorunu göstereceğinden, bir gemide çalışmaya başlamadan önce, mümkün olan her durumda bu gemiyi kontrol edin. Bir ITF Müfettişini ya da sendikayı bulun Desteğe ihtiyacınız varsa, bir ITF Müfettişi size yardımcı olabilir. Ya da üyelik hakkında bilgi almak için ITF üyesi yerel sendikanızla temasa geçin. Bir ülkedeki Müfettişlerle ve sendikalarla ilgili iletişim bilgilerini bulmak için, basitçe listeden bir ülke adı seçin. Sektörle ilgili gelişmelerden haberdar olun Müfettişlerin web günlükleri düzenli olarak güncelleniyor ve çeşitli tavsiyeler içeriyor. Bu sayfalar Müfettişlerin bakış açısından gemicilik sektörüyle ilgili bilgi ve görüşler sunuyor. Farklı bölgelerdeki Müfettişler bu bölgelerin kendine özgü perspektiflerini ortaya koymalarına katkıda bulunuyorlar. Diğer denizcilerle temasa geçin Mürettebat Sohbet forumlarımız üzerinden bilgi paylaşımında bulunun ya da sorunlarınızı tartışın. Basit bir kaydolma sürecinin ardından, kimliğinizi belirtmeden düşüncelerinizi ifade edebilir ve diğer denizcilerle sizi etkileyen konular hakkında sohbet edebilirsiniz. olay kullanılır hale getirdik ITF Seafarers web sitesinin, yavaş bir internet bağlantısı üzerinden bağlanan kullanıcılar için, çabuk yüklenebilen, salt metin formatında olan versiyonu da bulunmaktadır. www.itfseafarers.org İhtiyacınız olan şeyi bulamamanız halinde, onu aratabilirsiniz. Yeni arama aracı Google gibi çalışmaktadır, dolayısıyla kullanımı kolaydır. ITF Denizciler Bülteni 2009 41 Bi sın lgin ay izi ın TES T turizm, liman işçileri, iç sularda seyrüsefer, balıkçılık, demiryolları, karayolu taşımacılığı. 6. Hayır. ITF, gemicilik şirketlerine mürettebat sağlamıyor. 7. Hepsi. 8. d: 18,8 milyon ABD doları. 9. Elverişli bayrak. 10. Mülkiyetinden, yönetiminden ve mürettebatından farklı bir ülkenin bayrağını taşıyan gemi. 11. Gemilerin (yaklaşık olarak) üçte biri ve tonajın (yaklaşık olarak) yarısı. 12. Bolivya ve Moğolistan. 13. 45 ülkede 125 Müfettiş. 14. Global Mariner. 15. 10 saat. 16. Çin (122.000), Filipinler (120.000), Türkiye (85.000). 17. POEA. 18. Hebei Spirit. 19. Denizcilerin gemilerde yaşadıklarını ve çalıştıklarını ve kıyı iznine ve tıbbi bakım dâhil kıyıda yer alan tesislere erişim sağlamaya ihtiyaç duydukları gerçeğini. 20. b: Bir sendikaya üye olarak. ITF Denizciler Bülteni 2009 Denizcilik bilgisi 15. STCW95’e göre bir denizcinin herhangi bir 24 saatlik dönem içinde kullanması gereken asgari dinlenme süresi ne kadardır? 16. En fazla sayıda denizciye sahip olan üç ülke hangileridir? 17. Filipinli denizcilerin iş sözleşmelerini hangi otoriteye onaylatmaları gerekmektedir? 18. Kore mahkemeleri tarafından suçlu muamelesi yapılan iki Hintli denizcinin yargılandıkları davaya konu olan geminin adı nedir? 19. Liman güvenliğini planlarken hükümetlerin neyi göz önünde bulundurmaları gerekir? 20. Bir ekonomik kriz sırasında istihdam haklarınızı hangi yoldan daha iyi koruyabilirsiniz? a) Patrona iyi davranarak b) Bir sendikaya üye olarak c) Bulabildiğiniz her türlü işte çalışmayı kabul ederek Cevaplar 42 Elverişli bayraklar 9. EB neyin kısaltmasıdır? 10. Bir EB geminin tanımı nedir? 11. Dünya filosunun yüzde kaçı bir EB altında faaliyet göstermektedir? 12. EB sicillerinden hangi ikisi denize kıyısı olmayan kara ülkeleridir? 13. Dünya çapında kaç ITF Müfettişi bulunmaktadır? 14. EB kampanyasının 50. yıl dönümünde kampanyaya dikkat çekmek için dünyanın farklı köşelerine yolculuk eden ITF’in sergi gemisinin adı neydi? 1. Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu. 2. 1896. 3. Dünya çapında 4,5 milyon ulaştırma işçisini temsil eden, 148 ülkeden, 681 sendika. 4. David Cockroft. 5. Denizciler, sivil havacılık, ITF 1. ITF neyin kısaltmasıdır? 2. ITF ne zaman kuruldu? 3. ITF’e üye olan kaç tane sendika var? 4. ITF’in Genel Sekreteri kimdir? 5. ITF’in temsil ettiği sekiz ulaştırma alt sektörünün adlarını sayabilir misiniz? 6. ITF bana bir iş bulabilir mi? 7. ITF’in aşağıda belirtilen yerlerden hangisinde ofisi bulunmaktadır? a) Burkina Faso b) Amman c) Moskova 8. ITF 2008 yılında denizciler için ne miktarda ödenmemiş ücret tahsil edilmesini sağladı? a) 5,9 milyon ABD doları b) 9,1 milyon ABD doları c) 13,8 milyon ABD doları d) 18,8 milyon ABD doları www.itfseafarers.org DENİZ KAZALARI Denizciler –şunları bilin! Geminizin bir deniz kazasına karışması durumunda, eğer bir soruşturma yapılırsa ve/veya kazanın ardından bir Devlet tarafından gözaltına alınırsanız, bu durumda size adil bir biçimde davranılmasını güvence altına alan, uluslararası yol gösterici ilkeler bulunduğunu bilin. Bu yol gösterici ilkeler, IMO/ILO’nun Deniz Kazası halinde Denizcilere Adil Davranılması üzerine Yol Gösterici İlkeleri’dir. Bu yol gösterici ilkeler denizcilere liman ve kıyı devleti, bayrak devleti, denizcinin devleti ve gemi sahipleri tarafından adil bir biçimde davranılmasını gerektirmektedir. Bu yol gösterici ilkeler altında sahip olduğunuz haklarınızı bilmeniz önem taşıyor, böylece bir deniz kazasının ardından sorgulanmanız veya gözaltına alınmanız durumunda ne yapacağınızı ve çıkarlarınızı nasıl koruyacağınızı bilirsiniz. Geminizin karıştığı bir deniz kazası ile ilgili olarak sorgulanmanız durumunda: Eğer gerekli olduğunu düşünüyorsanız, liman, kıyı veya bayrak Devletinin sorgu görevlilerinin sorularına cevap vermeden veya bunlara herhangi bir açıklamada bulunmadan önce, bunlar gelecekte bir ceza kovuşturmasında veya herhangi bir adli kovuşturmada size karşı kullanılabileceğinden bir avukata danışın Tavsiye ve yardım almak için şirketinizle ve/veya sendikanızla temasa geçin Size sorulan her şeyi tam olarak anladığınızdan emin olun Eğer anlamadığınız bir şey varsa: • yetkililerden sorgulamayı durdurmalarını isteyin • eğer gerekiyorsa bir çevirmenin yardımını isteyin İlk olarak kendi çıkarlarınızı korumanız önem taşımaktadır. Dolayısıyla şirketinizin, sendikanızın veya avukatınızın verdiği tavsiyeler doğrultusunda hareket edin ve daha önemlisi bilgi vermeniz tavsiye edildiğinde sorguyu yapanlara karşı açık sözlü davranın. Bir deniz kazasından sonra haklarınızı koruyun Adil Davranış Yol Gösterici İlkeleri’ni okuyun Haklarınızı bilin Eğer şüpheniz varsa, danışın! Adil Davranış Yol Gösterici İlkeleri’yle ilgili daha fazla bilgiyi şu adresten edinebilirsiniz: www.itfglobal.org/fairtreatment veya www.marisec.org/fairtreatment
Benzer belgeler
Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF,
hükümetlerle ve uluslararası ku...
denizcilik çalışma sözleşmesi yürürlüğe giriyor
14-16 Ekonomik kriz Küresel ekonomik darboğaz denizciler için
ne anlama gelecek
Haklarımızla kumar oynamak
sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki ...
bizi duyuyor musunuz?
sendikaların denetiminden kaçınmak için elverişli bayraklara
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki ...
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu
geçmesine karşı, dünya çapında denizciler ve liman işçileri
sendikaları tarafından yürütülmekte olan kampanya gelir.
Bu kampanyanın iki yanı var: siyasi olarak, ITF,
hükümetlerle ve uluslararası ku...
Denizcilik Çalısma Sözlesmesi: su ana kadar her sey
Filipinli denizci hiçbir tıbbi muayeneden geçmedi ve sözleşme süresini tamamladı. Evine vardıktan
bir gün sonra, hemen bir yerel hastaneye gitti. Kendisine hipertiroidizm teşhisi konuldu. Tedavisi
...