denizcilik çalışma sözleşmesi yürürlüğe giriyor
Transkript
Denizciler Bülteni Uluslararası Taşımacılık İşçileri Bülteni no. 27/2013 HAKLAR GERÇEK OLUYOR DENİZCİLİK ÇALIŞMA SÖZLEŞMESİ YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR Tü rk çe KENDİNİZİ GÜVENDE TUTMAK • DENİZDE İŞ OLANAKLARI FOC KAMPANYASI 2012 Bunları biliyor muydunuz? Konteyner gemiciliği · Dünya üzerinde yaklaşık olarak 17 milyon gemi konteyneri bulunmaktadır. · İlk uluslararası konteyner gemisi seferi 1966 yılında gerçekleştirildi. · Ortalama bir yılda, büyük bir konteyner gemisi dünyanın aya olan uzaklığının dörtte üçü kadar yol kat etmektedir. · Büyük bir konteyner gemisinin motoru, bir aile otomobilinden yaklaşık olarak 1.000 kat daha güçlüdür. · Bir konteyner gemisi, ortalama olarak, büyük bir kargo uçağından yaklaşık 40 kat ve bir ağır yük kamyonundan üç katın üzerinde daha az CO2 salmaktadır. · Konteyner gemileriyle yapılan taşımacılığın demiryolundan iki buçuk kat ve karayolundan yedi kat daha fazla enerji tasarrufu sağladığı hesaplanmaktadır. · Dünyanın en büyük konteyner gemileri yaklaşık olarak 11.000 konteyner taşıyabilmektedir. Bu sayıda konteyner bir trene yüklenecek olsaydı, bu trenin 44 mil (71 kilometre) uzunluğunda olması gerekirdi. · Konteyner gemileri yaklaşık olarak 26 yıllık bir ömre sahiptir. · Konteyner gemilerini yüklemek ve boşaltmak için kullanılan portal vinçlerin boyu 430 ayağa (131 metreye) ve ağırlıkları 2.000 tona ulaşabilmektedir. · Tüm ticari konteynerler bir BIC koduna (XXX-U-123.456-1) sahiptir. İlk üç harf konteynerin sahibini, bir sonraki harf konteynerin türünü göstermektedir (U = yük konteyneri, J = yükle ilgili donanım, Z = römork veya şasi); bunları altı haneli bir seri numarası ve bir kontrol sayısı takip etmektedir. · Her yıl yaklaşık 10.000 konteynerin denizde kaybolduğu tahmin edilmektedir. Kaynaklar: World Shipping Council ve http://containerauction.com %59 FOC filosu 11.503 ITF sözleşmesi 137 Müfettiş RAKAMLA 1,46 mia 48.197 Detveyt ton Dünya filosundaki gemi sayısı * 257.366 £29,5 mio Toplu iş sözleşmesi kapsamında yer alan denizci Tahsil edilen ödenmemiş ücret 8.293 £18 mio Teftiş edilen gemi Korsanlığın küresel maliyeti * 300+ GT (Dünya filosu istatistikleri Fairplay’den alınmıştır) 2013 5-8 DENİZDE YAŞAM Karşılaştığınız sorunlar ve ITF 9-12 SENDİKAL GÜÇ Üye olmak size neler kazandıracak 13 KADIN DENİZCİLER Denizde geçen bir yaşam 14 Wİ-Fİ Yaşamsal bir araç 15 İSTİHDAM Dolandırıcılardan nasıl korunabilirsiniz 16-18 DENİZCİ HAKLARI BİLDİRGESİ Denizcilik Çalışma Sözleşmesi denizcilerin yaşamları üzerinde nasıl bir etki yaratacak 19-26 ÇEK-AL REHBER İş sözleşmesiyle ilgili önemli tavsiyeler ve bizimle temasa geçebilmeniz için dünya çapında bir rehber 27-28 ORTAK YARAR Liman işçileri ve denizciler neden birlikte daha güçlüler 29 DENİZCİLİKTE KARİYER Hâlâ cazip bir meslek mi? 30-33 GÜVENDE KALIN Önemli sağlık ve güvenlik konularında haberler ve tavsiyeler 34-35 SEKTÖRDEKİ EĞİLİMLER Otomasyondan geçici işçiliğe 36 KORSANLIK NEDENİYLE ZARAR GÖRDÜNÜZ MÜ? Bir avukatı aramadan önce bunu okuyun 37-40 BİRLİKTEN GELEN GÜÇ ITF’in elverişli bayrak kampanyası 41-42 SAVUNMASIZ OLANIN KORUNMASI Balıkçıların istismar edilmelerine karşı verilen mücadele ITF Denizciler Bülteni no. 27/2013 Ocak 2013’de, Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) tarafından yayımlanmıştır, 49/60 Borough Road, Londra SE1 1DR, Birleşik Krallık. Denizciler Bülteni’nin İngilizce, Arapça, Çince, Almanca, Endonezyaca, Japonca, Rusça, İspanyolca, ve Türkçe versiyonları ITF’in yukarıdaki adresinden temin edilebilir. Web: www.itfseafarers.org Tel: +44 (0)20 7403 2733 Faks: +44 (0)20 7357 7871 E-posta: [email protected] Kapak fotoğrafı: Luca Tommasi d Denizciler Bülteni D enizde çalışan herkes için önemli bir yıl olacak olan bu yılın Denizciler Bülteni’ne hoş geldiniz. ILO'nun Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar bildirgesi - Ağustos ayında yürürlüğe giriyor. Sözleşme tüm denizcilerin yaşamında gerçek bir fark yaratmayı taahhüt ediyor. Bu noktaya ulaşmak, ITF ve üyesi denizcilik sendikaları ve diğerleri tarafından yürütülen, 10 yılı aşkın bir çalışmanın sonucunda mümkün oldu ve bizler sözleşmede yapılacak değişikliklerde çıkarlarınızın ön planda tutulmasını sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Her zaman olduğu gibi, geçtiğimiz yıl da denizcilik işçileri için güçlüklerle dolu bir yıl oldu, ancak ITF ailesi bazı büyük kazanımlar elde etmeyi de başardı. İşçi haklarını savunmak yürüttüğümüz çalışmaların temelini oluşturuyor, ancak giderek daha fazla, sendikal ailemizin en güçlü üyelerini savunmak için mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Ticari çıkar sahipleri güçlü sendikalar karşısında kendilerini tehdit altında hissediyor ve sendikaları zayıflatmak için çok büyük bir çaba gösteriyorlar. 2012 yılında, Fas liman işçileri sendikası UMT’nin önderi Elhairech Said, kötü muamele gören denizcileri desteklemek için sendikasının üyelerini harekete geçirmesinin ardından hapse atıldı. Said için aylarca kampanya yürüttük ve nihayet serbest bırakılmasını sağladık. Bu örnek bize, bazı güçlerin bizi zayıflatmak için ne kadar ileriye gitmeye hazır olduklarını, ancak aynı zamanda hep birlikte omuz omuza verdiğimiz zaman neleri başarabileceğimizi gösteriyor. Önümüzde pek çok zorluk bulunuyor. Kısa bir süre sonra gemicilik sektörü ile küresel müzakerelerin bir sonraki turuna başlayacağız ve elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizcilerin ücret ve çalışma koşullarını savunmaya ve geliştirmeye çalışacağız. Buna karşılık, limanlarda güçlü sendikalara sahip emek gücünü gerek otomasyon gerekse de özelleştirme ve neo-liberal politikalar yoluyla zayıflatmaya yönelik daha fazla sayıda girişimde bulunulduğuna tanık oluyoruz. Bu mücadeleleri kazanabilmek için sadece denizcilik sektöründe değil, tüm ulaştırma sektöründe ve ulaştırma sektörünün de ötesine geçen bir biçimde, omuz omuza vermemiz gerekiyor. İşçilerin tedarik zinciri boyunca örgütlemelerine bu kadar çok enerji harcıyor olmamızın nedeni budur. Birlikten güç doğar ve ITF denizcilerle liman işçileri arasındaki dayanışma üzerine kurulmuştur. Lakin gözlerimizi rıhtım alanının ötesine çevirerek, çok daha büyük bir işçi gücü yaratabiliriz. Stephen Cotton Genel sekreter vekili Denizde Yaşam 5 CEPHE HATTINDAN ÖYKÜLER Denizde çalışmak gurur duyulacak bir şey olabilir. Ancak işlerin kötüye gitmesi durumunda başvurabileceğiniz birinin olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bu bölümde, ITF personeli, zor durumda kalan denizcilere nasıl yardımcı olduklarını açıklıyor Sakhalin OLANAKSIZ OLMAYAN GÖREV Geoff Ablett, ITF denizcilik operasyonları ITF’e kimi zaman yaralanma veya can kaybı vakalarıyla ilgili haberler ulaşır ve söz konusu vakalar ne kadar trajik olursa olsun, az da olsa bir başarı şansının bulunduğu beklentisi her zaman canlı tutulur. Kallisto vakası da işte bu türden bir vakaydı. 29 Nisan 2004 tarihinde, 38 yaşındaki Romen bir yağcı, çalıştığı gemi İtalya'dan Yunanistan'a doğru yol alırken, geride dul bir eş ve iki çocuk bırakarak, denizde kayboldu. Gemi, bu eski tonajı satın almış ve onu hurda olarak satmadan önce iflas etmiş olan ve merkezi Yunanistan’da bulunan bir gemicilik şirketine aitti. ITF bu vakadan haberdar olduğunda, şirket faaliyetine son vermiş durumdaydı ve bu nedenle ortada tazminat talebinde bulunabilecek hiç kimse yoktu. Ceset bulunamadığından, denizcinin dul eşi 2010 yılının Aralık ayına kadar bir ölüm belgesi almadı ve Romanya'da bu belgeyi almak ancak uzun süren mahkeme işlemlerinin ardından mümkün oldu. Romanya denizciler sendikası ve ITF müfettişi Adrian Mihalcioiu, bu dönemde, denizcinin dul eşine yardım ve duygusal destek sağladılar. Yapılabilecek tek şey, yasal güçlüklerle dolu bir süreç olmasına rağmen, P&I kulübe başvuruda bulunmaktı. İş sözleşmesinde tazminatla ilgili herhangi bir tutar belirtilmiyor ve “iş başında ölümden” değil, sadece kaza sonucu ölümden söz ediliyordu. Bu durum ek bir sorun oluşturacaktı ve ölümün intihar değil, kaza sonucu olduğunu kanıtlamamız gerekebilecekti. Bununla birlikte, neyse ki, arama ve kurtarma raporları, seyir defteri kayıtları ve Kallisto ile şirket arasındaki yazışmaların da aralarında yer aldığı tüm destekleyici belgelerin birer kopyası, dul eş tarafından saklanmıştı. Daha sonra P&I kulübü ile kedi-fare oyununu andıran ve yaklaşık olarak bir yıl süren müzakereler başladı. Ancak en sonunda bir çözüme ulaşmak mümkün oldu ve dul eş tazminat olarak 50.000 ABD doları aldı. “Gemi, bu eski tonajı satın almış ve onu hurda olarak satmadan önce iflas etmiş olan ve merkezi Yunanistan’da bulunan bir gemicilik şirketine aitti.” Bu, kimilerine çok büyük bir tutar gibi görünmeyebilir, ancak Kallisto’nun dul eşi ITF’e yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Şimdi kocamın ruhunun huzur bulması için tüm cenaze adetlerini yerine getirebilirim. Tüm ölenler ve kaybolanlara ve herkese olduğu gibi bana da yardımcı olma gücüne sahip olan büyük ITF ailesine dua ediyorum. Bana yardımcı olan herkesi tanımış olmaktan büyük bir onur duyuyorum. ITF sayesinde, çocuklarım artık daha iyi bir geleceğe sahip olacaklar.” Sakhalin’in mürettebatı ödenmemiş ücretleri için Hong Kong’da direnişteydi Jason Lam, ITF müfettişi, Hong Kong 26 Şubat 2012 tarihinde, Belize bandıralı dökme yük gemisi Sakhalin’in Hong Kong sularında demir attığı sırada, ITF’in Hong Kong ofisi, geminin mürettebatından yaşadıkları su, yiyecek ve elektrik sıkıntısından şikâyet eden bir e-posta aldı. ITF müfettişi Yu-Sak Ming, geminin acentesiyle temasa geçti ve gemiye yeterli miktarda ihtiyaç maddesinin ve yakıtın sağlanmasını talep etti. Ardından, gerçek durumu yerinde tespit etmek üzere gemiye gitti. Ukraynalı kaptan, Ming’e, Bulgar gemi yönetim şirketi Interfleet’in, Hong Kong’daki yüksek mahkemede geminin tutuklanmasıyla sonuçlanan bir alacak davası açmış olan Maltalı bir yakıt tedarikçisine, 200.000 ABD dolarına yakın birikmiş yakıt borcunun olduğunu söyledi. Gemide 16’sı Ukrayna ve beşi Rusya’dan olmak üzere, 21 kişilik bir mürettebat bulunuyordu. Kaptan şirketin mürettebata 2011 yılından bu yana ücretlerini ödemediğini belirtti. Bir gemici, 2011 yılının Mart ayından bu yana hiç ücret almamış, diğer mürettebata ise ücretleri altı ila sekiz ay arasında değişen sürelerle ödenmemişti. Mürettebata Hong Kong hükümetinden adli yardım almak üzere gerekli başvuruyu yapabilmesi için yardımcı olduk. “Kaptan şirketin mürettebata 2011 yılından bu yana ücretlerini ödemediğini belirtti” Sakhalin 2012 yılının Mayıs ayında Hong Kong yüksek mahkemesi tarafından 3,9 milyon ABD dolarına satıldı ve mürettebatı temsil eden avukat bu satışla elde edilecek gelir üzerinde hak talebinde bulundu. Gemiciler 3 Mayıs 2012 tarihinde, Hong Kong hükümeti tarafından ülkelerine geri gönderildiler. Mürettebatın Hong Kong’dan ayrıldığı sırada ödenmemiş ücretlerinin toplam tutarı 274.342 ABD dolarını bulmuştu. 6 Denizde Yaşam “ Gemi sahipleri saklanabilecekleri bir yer olmadığını fark ettikçe giderek daha fazla öfkelendiler ITF müfettişi Pascal Pouille, Fransa'da mahsur kalan mürettebatla birlikte HEP BERABER ELBİRLİĞİYLE ÇALIŞTIK ” Mohamed Arrachedi, ITF müfettişi, Bilbao, İspanya 2012 yılının Ocak ayının sonlarında, ITF genel merkezi, Fas’taki ITF üyesi UMT sendikasından, bir gemi filosunda çalışan denizcilerin tamamına yardım sağlanmasını talep eden bir çağrı aldı. Comarit Comanav Ferry adlı şirket, son dört aydır mürettebatın maaşlarını ödememişti. Mürettebatın sosyal güvenlik, sağlık sigortası ve şirketle üzerinde anlaşmaya varılmış olan konut edindirme desteği primleri de yatırılmamıştı. Bu durum, denizcilerin ailelerinin evlerinden tahliye edilmeleri tehlikesini doğurmuştu. Erzak, gıda ve elektrik hızla tükeniyordu ve İspanya ve Fransa’daki ITF müfettişleri gemicilere temel ihtiyaç malzemelerinin tedarik edilmesini sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ancak sorun sadece bir insani yardım sorunu değildi: bu gemiciler şirketin kadrolu çalışanlarıydı ve şirket için uzun yıllardır - bazıları 30 yılı aşkın bir süredir - çalışmaktaydılar. Fas’ın Tanca şehrindeki şirket merkezine, İspanya ve Fransa’daki Fas elçilik ve konsolosluklarına, şirket, mürettebat ve bayrak devleti tamamen Faslı olduğu için devletin duruma müdahale etmesini talep eden mektuplar gönderdik. Hiçbir yanıt alamadık. Müfettiş José Ortega, ben ve bir UMT yetkilisi, Algeciras şehrinde ortak bir basın toplantısı düzenledik. Sète şehrinde de bir başka basın toplantısı düzenlendi. Vilayet yönetimi, liman otoritesi, liman başkanlığı, denizciler kulübü ve benzeri kuruluşların yardımıyla gemilere gıda, sağlık hizmeti ve yakıt sağlayan Fransa’daki sendikacı meslektaşlarımıza özellikle teşekkür ediyoruz. FO sendikasından Lilian Torres bu yardımların tedarik edilmesinde önemli bir rol oynadı. ITF Denizciler Bülteni 2013 Bu eylemlere paralel olarak, Fas’taki denizciler şirketin genel merkezi ve ulaştırma bakanlığı önünde birçok protesto gösterisi düzenlediler. UMT sendikası Fas başbakanına bir mektup gönderdi. Fas’taki ITF üyesi sendikanın yürüttüğü çalışmalar o kadar başarılı oldu ki, sendikanın iki yöneticisi düzmece bir suçlamayla, ‘ulusal güvenliği tehlikeye soktukları’ gerekçesiyle tutuklandılar. Bunun ardından uluslararası düzeyde büyük çaplı protestolar “Erzak, gıda ve elektrik hızla tükeniyordu ve İspanya ve Fransa’daki ITF müfettişleri gemicilere temel ihtiyaç malzemelerinin tedarik edilmesini sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlardı.” düzenlendi – konuyla ilgili en son haberleri okumak için bkz. www.itfglobal.org/campaigns/free-said.cfm ITF, denizcilik sendikalarının dünyanın dört bir yanındaki ve Fas elçilik ve konsolosluklarına protesto ve dayanışma mektupları gönderdikleri bir dayanışma kampanyası başlatıldı. Bu sırada, Pascal Pouille, Yves Reynaud ve José Ortega’dan oluşan müfettiş ekibimiz, Fas’taki sendikanın onayıyla yasal işlemleri başlattılar. 11 Mayıs günü, Fas’ın tüm limanlarında çalışan liman işçileri denizcilerle dayanışma göstermek için sekiz saatlik bir grev yaptılar. Bu uyuşmazlık halen devam etmektedir. Konuyla ilgili güncel bilgiler için bkz.: www.itfglobal.org/solidarity/solidarity-3533.cfm ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 www.itfseafarers.org Denizde Yaşam 7 Aylarca ücretlerini alamayan Giannis M mürettebatı alacaklarını tahsil etti Ruud Touwen, ITF müfettişi, Delfzijl, Hollanda Başarıya ulaşıldı ve mürettebat ücret alacaklarını tahsil etti 8 Ağustos 2012 tarihinde, ITF müfettişleri, Belçika’nın Zeebrugge limanında görevli ITF müfettişi Christian Roos’tan, merkezi Yunanistan’da bulunan ve Avrupa ve Akdeniz’de faaliyet gösteren dört küçük dökme yük gemisine sahip olan Ikarian Moon şirketiyle ilgili bir e-posta aldılar. Dökme yük gemisi piyasasında son yıllarda çok büyük bir düşüş yaşandı ve bu finansal krizin üzerine bir de, makine dairesinde ortaya çıkan hasar ve diğer gemilerle yaşanan çarpışma vakaları eklenince, şirketin ayakta kalması daha da güçleşti. Şirketin sahip olduğu dört gemiden biri olan Giannis M’nin mürettebatı, Hollanda’daki ITF teftiş ekibiyle temasa geçti ve Debbie Klein, Terneuzen limanında gemiyi ziyaret etti. Bu ziyaret sonucunda Filipinli, Yunanlı ve Mısırlı denizcilerden oluşan mürettebatın ücretlerini birkaç aydır alamadıkları tespit edildi. Dört Filipinli gemici sözleşmelerinde belirtilen süreyi tamamlamışlardı ve kendilerine, yerlerini alacak olan denizciler zaten göreve başlamış olduğundan, Temmuz ayında Kazablanka’da ücretlerinin ödenerek hesaplarının kapatılacağı sözü verilmişti. Ne var ki, mürettebata ödeme yapmak için gerekli para bulunamadı, dolayısıyla bu denizciler bir sonraki limanda hesaplarının kapatılacağı ve evlerine gönderilecekleri sözünü alarak gemide kalmaya devam ettiler. Terneuzen limanına gelindiği zaman da gerekli para henüz bulunabilmiş değildi. Şirketle temasa geçtim ve gemi sahibini paranın gemiye getirilmesi gerektiği konusunda bilgilendirdim. Her türlü mazeret öne sürüldü, bunun üzerine biz de gemiyi mürettebat adına tutuklamaya karar verdik. Ertesi sabah ödeme için ABD doları bulmasının olanaksız olduğunu iddia eden gemi sahibi bizimle temasa geçti – oysa avro için uygulanacak döviz kuru konusunda daha önce kendisiyle anlaşmaya varmıştık. Birkaç saat sonra şirket bize tüm uçuşlar dolu olduğu için, uçak bileti bulamadığını bilgisini verdi. Kendimiz bir araştırma yaptık ve şirkete çeşitli uçak bileti seçenekleri sunduk. Gemi sahipleri saklanabilecekleri bir yer olmadığını fark ettikçe giderek daha fazla öfkelendiler. Nihayet, 24 Ağustos günü para gemiye getirildi ve dört gemici toplam 48.000 ABD doları tutarındaki nakit parayı aldılar ITF müfettişi Debbie Klein ve Giannis M’nin mürettebatı ve gemiden ayrıldılar. Debbie Klein bu işlemlerin tamamlanmasına şahitlik etti ve dört gemici ertesi gün ülkelerine uçmadan önce bir otele yerleştirildiler. Mürettebatın geri kalanı için, zamanında ödeme yapılmamış olması nedeniyle her birine 500 ABD doları tutarında ek bir ikramiye verilmesini de içeren ve ödenmemiş ücretlerini bir sonraki limanda almalarını öngören bir anlaşma imzalandı. İcra memuruna gemiyi serbest bırakması talimatı verildi ve gemi Terneuzen limanından, 26 Ağustos günü, Fransız müfettişimiz Laure Tallonneau tarafından yeniden ziyaret edileceği Rouen limanına doğru yola koyuldu. Tallonneau mürettebatın geri kalanına ödemenin yapıldığına tanıklık etti – beş gemici 55.000 ABD dolarını aralarında paylaştılar. Gemide dört yıldır çalışmakta olan Mısırlı UG gemi sahipleriyle, gemi 1 Eylül günü Kazablanka limanına ulaştığı zaman kendisine 33.000 ABD doları tutarında ödeme yapılması karşılığında anlaşmaya vardı. ÇOK UZUN NE KADAR UZUNDUR? Tommy Molloy, ITF müfettişi, Liverpool, İngiltere ITF müfettişleri denizcilerin iş sözleşmelerinde belirtilen çalışma süresini tamamladıkları ve işletmeciyi hesaplarını kapatmaya ve kendilerini evlerine geri göndermeye ikna etmekte güçlük çektikleri durumlarla sık sık karşılaşmaktadırlar. Bu gibi durumlarda genellikle sözleşmenin bitiminin üzerinden birkaç ay, bazen de daha uzun bir süre geçmiş olur. Ancak kısa bir süre önce karşılaştığımız bir vakanın, bir gemide geçirilmiş olan en uzun süre rekorunu – en azından modern zamanlarda - kırmak konusunda en güçlü aday olması gerekir. İrlandalı bir gemi sahibine ait ve Curacao siciline kayıtlı olan genel kargo gemisi Fingal’de çalışan bir UG benimle temasa geçti. Bir ay önce evine geri gönderilmesi için yaptığı başvuru konusunda yardım istiyordu. Bu denizci, 45 aydır bu gemide bulunuyordu! Gemide bulunduğu bu sürenin çoğunda bunu kendi isteğiyle yaptığını kabul etti: üniversiteye giden iki çocuğu vardı ve faturaları ödeyebilmek için gemide olabildiğince uzun süreyle kalmaya karar vermişti. Bu UG’ye gerekli ödemenin yapılmasını ve Liverpool’dan evine gönderilmesini sağladık. Ancak zaten 22 aydır gemide bulunan bir başka mürettebat, 2012 yılının Kasım ayının sonuna kadar gemide kalmasına izin verilmesini talep etti. Bu gemicilerin eve izin yapmak üzere dönüp, daha sonra başka bir iş bulmak için yeniden sıraya girmek yerine, neden gemide kalmayı ve para kazanmayı tercih ettiklerini anlıyorum. Ancak bana göre bir işverenin bu kadar uzun süreler için yapılan bu tür talepleri kabul etmesi tamamen sorumsuzca bir tutumdur. ¬ 8 Denizde Yaşam ¬ “Evine geri gönderilme talebiyle yardım istedi. 45 aydır bu gemide bulunuyordu!” Denizcilik Çalışma Sözleşmesi bir denizcinin azami 12 aylık bir çalışma süresinin ardından gemideki görevinden ayılma ve evine gönderilme hakkına sahip olduğunu belirtmektedir. Bu vakalarla ilgili olarak Birleşik Krallık Denizcilik ve Sahil Koruma Ajansı’yla görüştük. Ancak görülen o ki, belirgin bir risk söz konusu olmadığı sürece bu konuda yapılabilecek çok az şey bulunuyor. Bu makalenin daha uzun versiyonu ilk kez Nautilus International sendikasının dergisi The Telegraph’da yayımlanmıştır. Benim limanımda denizcilere zorbalık yapmayın Mukesh Vasu, ITF irtibat sorumlusu, Kandla, Hindistan Güney Kore bandıralı Blue Star uzun yıllar boyunca bir ticari gemi olarak faaliyet gösterdi; sahiplerine çok miktarda para kazandırdı ve denizcilere iş olanağı sağladı. Nihayet, hurdaya çıkarılıp söküme gönderildi, ancak kendisinden gemi sahibi olarak söz edilmesini isteyen biri devreye girdi ve bu gemiyi satın aldı. Çok kısa bir süre sonra Blue Star’da teknik sorunlar yaşanmaya başlandı ve makine dairesinde arıza meydana geldi. Liman başkanlığı gemiyi demirleme yerine gönderdi. Birkaç gün sonra erzak tükendi, yakıt bitti ve gemi sahibinden hiçbir haber alınamıyordu. Mürettebat yardım aramaya başladı ama kimse onlara kulak asmıyordu. Daha sonra, bir gün bir römorkörle geminin yanından geçmekte olan bir grup liman işçisi bu denizcilerin yardım çığlıkları attıklarını fark ettiler. Bu liman işçileri durumu bana ilettiler ve ben de vakayı üstlendim. Erzak tedariki yerel acente tarafından hemen sağlandı. Bir sonraki sorun ödenmemiş ücretlerin tahsili ve gemicilerin evlerine geri gönderilmeleri oldu. Mürettebat artık bu gemide çalışmak istemiyordu. Gemi sahibi ve acente müzakereler sırasında işbirliği yapmaktan uzak durdular, ancak altı ay oyunca yapılan sürekli baskı sonucunda mürettebat ödenmemiş ücretlerini tahsil etti ve bu gemiciler evlerine geri gönderildiler. Bir başka vakada, Tuvalu bandıralı gemi Veles, Kandla limanına geldi. Denizcilere sosyal yardım sağlayan bir görevli internet hizmeti sunmak üzere gemiye çıktı. Mürettebat bu kişiye yardıma ihtiyaçlarının olduğunu söyledi. Gemiye ulaştığım zaman kaptan gemiye çıkmama izin vermedi. Genel sekreterimi ve liman işçileri sendikasını bu durum hakkında bilgilendirdim. ITF’e bağlı liman işçileri sendikasının üyesi olan liman işçileri, bu gemide çalışmayı durdurdular. Bunun sonucunda, kaptan gemiye çıkmama izin verdi. Mürettebatla konuştum ve ücretlerinin iki aydır ödenmemiş olduğunu ve kadın baş aşçının kişisel nedenlerden ötürü evine gönderilmeyi talep ettiğini öğrendim. Gemi sahibine bir şikâyet başvurusunda bulundum ancak herhangi bir yanıt alamadım. Daha sonra liman işçileri kargo elleçlemeyi tekrar durdurdular ve bir hafta sonra, gemi sahibi bana maaşların yatırıldığını söylemek üzere Kandla’ya gelmek zorunda kaldı. Gemiye döndüm ve mürettebatı, ücretlerini almış olmalarına rağmen, baş aşçının parmakları kırılmış olduğu için, büyük bir üzüntü içinde buldum. Baş aşçı ne olduğunu anlatmadı, ancak üçüncü kaptan bana gemi sahibinin mürettebata yönelik fiziksel şiddet kullandığını söyledi. Ne var ki, mürettebat daha başka bir şikâyette bulunmak istemiyor ve sadece evlerine geri dönmeyi arzu ediyordu. Mürettebata, evlerine geri gönderilinceye kadar polis koruması sağlanmasını ayarladım. “ITF’e bağlı liman işçileri sendikasının üyesi olan liman işçileri, bu gemide çalışmayı durdurdular. Bunun sonucunda, kaptan gemiye çıkmama izin verdi.” ITF Denizciler Bülteni 2013 Ağ oluşturmak başarının anahtarıdır Matt Purcell, ITF koordinatör yardımcısı, Melbourne, Avustralya ITF, Antigua bandıralı HC Melina adlı gemide çalışan bir denizciden, 2012 yılının Nisan ayında, Melbourne’de bulundukları sırada mürettebatın sorunlarını çözdüğü için çok uzun bir teşekkür mektubu aldı. Bu Filipinli gemici kişisel nedenlerle gemiden ayrılmayı çok istiyordu. İş sözleşmelerinin bitim tarihi çoktan geçmişti ve Polonyalı kaptan mürettebata karşı genel olarak kötü davranmaktaydı. Kaptan, ITF’in mafya olduğunu iddia ediyordu! “Tüm alanlar tutulduğunda, ağ kötü gemi sahiplerinin kaçıp kurtulamayacakları kadar güçlü hale gelir” Yardım çağrısını aldığım sırada izindeydim, bu nedenle, üç gün boyunca, aralıklı olarak, ITF genel merkeziyle birlikte, Dean Summers (ITF’in Sidney’deki koordinatörü) ve benden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket edecek olan bir gönüllü çalışanımızı gemiye çıkması için görevlendirdim. Gemi sahipleri verdikleri sözlerden dönmeye devam ettiler ve hatta üç mürettebat üyesinin uçak biletlerini iki kez iptal ettiler. Bunun üzerine Summers üçüncü kaptanın görevinden ayrılmasıyla gemide oluşan gemi adamı eksikliği konusunda liman devlet kontrolünü bilgilendirerek en büyük kozunu oynadı. Şirket yeni bir üçüncü kaptan istihdam etmek zorunda kaldı ve gemi yeni mürettebatın gelmesi için beklerken birkaç gün boyunca atıl durumda kaldı. Bu şirkete iyi bir ders oldu – doğru şeyi yapmazlar ve müzakerelerin başından itibaren işbirliğinde bulunmazlarsa, bir kenarda atıl bir durumda beklemenin neden olduğu sıkıntıları yaşayabileceklerini görmüş oldular. Tüm bu müzakereler sırasında mürettebata güvence sağlanması konusunda ısrarcı olduk. Sonuç olarak, hiçbir gemici istihdam bürosu ya da şirket tarafından mağdur edilmedi. Bu vakada elde edilen sonuç, bizim Avustralya'da büyük ağırlık verdiğimiz ağ oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu gösteren bir kanıttır. Tüm alanlar tutulduğunda, ağ kötü gemi sahiplerinin kaçıp kurtulamayacakları kadar güçlü hale gelir ve çoğu durumda bu tür ağlar oluşturmak iyi sonuçlar vermektedir. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 www.itfseafarers.org Sendikam benim için ne yapıyor 9 SENDİKANIZDAN NELER BEKLEMELİSİNİZ ITF SENDİKALARININ ÜYELERİ İÇİN NELER YAPTIKLARINA BAKTIK Bir sendikaya üye olmak size çok sayıda olmanın gücünü kazandırır –bir sendikanın ne kadar çok üyesi varsa, işçiler için iyi bir sözleşme bağıtlama şansı o ölçüde yüksek olur. Ancak bir üye olarak, sendikanızdan daha başka neler bekleyebilirsiniz? · Üyelik kartı: fiziksel ya da elektronik bir kart; · Sendika tarafından yayımlanan bülten, gazete ya da dergi: sendikanın ve diğer üyelerin neler yaptıklarıyla ilgili size bilgi ulaştırmak için; · Rehber dizini: ihtiyaç duyduğunuzda yardım alabilmeniz için sendika yetkililerinin telefon numaraları ve isimleri; · Temsil/yardım: işvereninizle veya iş koşullarınızla ile ilgili bir sorun yaşamanız durumunda; bazı sendikalar hukuki danışmanlık da sağlamaktadır; · İşyerinde sizin sesiniz: çalışma koşullarınız ve haklarınızı etkileyecek kararlar ve sendikanın işleyişi üzerinde söz sahibi olmanız. Bazı sendikalar üyelerine ve kimi zaman da ailelerine başka hizmetler de vermektedir. Örneğin: · Sosyal yardımlaşma ve sosyal ihtiyaçlar: özellikle sosyal güvenlik sisteminin ya da devletçe sağlanan sosyal yardım sisteminin bulunmadığı ülkelerde; · Eğitim ve öğretim: üyelerine eğitim olanakları sağlamak için birçok sendika tarafından sunulan bir hizmettir; · Sağlık yardımı ve/veya diş tedavisi: sendika üyeleri ve aileleri için. www.itfseafarers.org ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ¬ ITF Denizciler Bülteni 2013 10 Sendikam benim için ne yapıyor NUSI akademisinde eğitim gören sendika üyeleri NUSI Hindistan Ulusal Denizciler Sendikası (NUSI) Hintli denizcilere uzun yıllardır hizmet vermektedir. Anna Llewellyn, NUSI genel sekreteri ve saymanı Abdulgani Serang’la, sendikanın NUSI üyeleri ve aileleri için yaptığı girişimler ve sağladığı yardımlar hakkında konuştu NUSI’nin en önemli tesislerinden biri, deniz-öncesi ve sonrası eğitimler vermek üzere yatılı kurslar düzenleyen ve aynı zamanda gemicilerin denize açıklamadan önce tamamlamaları zorunlu olan STCW eğitimi veren, Goa şehrindeki Denizcilik Akademisi’dir. Akademi 400 öğrencilik bir kapasiteye sahiptir ve 1996 yılında hizmete açıldığından bu yana 42.000’den fazla denizci burada eğitim görmüştür. Eğitim ve kişisel gelişimin NUSI’nin üyelerine sunmaya çalıştığı hizmetlerin önemli bir parçasını oluşturduğu çok açık ve sendika 2010 yılında zabit olmak üzere eğitim görmek isteyen tayfalara faizsiz kredi sağlayan bir program oluşturdu. Bu program kapsamında, daha şimdiden 1.100’ün üzerinde denizciye öğrenim kredisi sağlanmış durumda. Goa’daki NUSI Wockhardt hastanesi NUSI ayrıca genç denizciler için her ay bir sendikal eğitim atölye çalışması da düzenliyor. Serang şöyle diyor: “Denizcilere sendikanın işleyişiyle ve denizciler ve aileleri için neler yaptığıyla ilgili bir kavrayış kazandırmak ve haklarını bilmelerini sağlamak büyük önem taşıyor.” Ve şunları ekliyor: “Bu, tümüyle tek yönlü bir yol değildir. NUSI yetkilileri orada katılımcılarla deneyimlerini ve görüşlerini paylaşmak için bulunuyorlar, ancak bu program aynı zamanda bize denizcilerin anlattıklarını dinleme fırsatını da veriyor.” ITF Denizciler Bülteni 2013 ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 Sağlık yardımı NUSI üyelerinin tıbbi tedavi masraflarını karşılıyor. Sendika sadece son üç yılda 3.000’den fazla denizci ve aile fertlerinin sağlık giderleri karşılığında, 3 milyon ABD dolarından fazla ödeme yaptı. Ayrıca, NUSI, Goa’da kardiyoloji, nöroloji, ortopedi ve eklem protezi ameliyatları alanında uzman bakım sunan bir hastane de kurdu. Hastanede bulunan diğer bölümler iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğumun yanı sıra kanser tedavisini de içermektedir. 190 yatak kapasiteye sahip olan hastanede 43 yoğun bakım ünitesi bulunuyor. Hastanede bugüne kadar 60.000’den fazla denizci tedavi görmüş. Mumbai’nin hemen dışında, Pune yolu üzerinde bir tepe istasyonunda, sendikanın Lonavala Dinlenme Tesisi yer almaktadır. Bu kompleks emekli denizciler için bir yurt, tatil yeri ve sendikal eğitim tesisi içermektedir. Aile değerleri Sendika son 14 yıldır, denizcilerin dul eşlerine mali yardım sağlamaktadır. Bu program uygulamaya konulduğundan bu yana 3.000 dul eşe mali yardım sağlanmıştır. Serang, “NUSI olarak bir sonraki kuşağın yetiştirilmesine katkıda bulunmak istiyoruz,” diyor. “2011 yılında, dul denizci eşlerinin çocuklarına eğitim bursu sağlamaya karar verdik.” Hindistan, Asya'da kadınlar arasında en düşük okuma yazma oranlarından birine sahip olan ülkelerden biri. Serang, bu nedenle, NUSI’nin kız çocuklarına yüzde 50 oranında daha fazla eğitim bursu sağlama kararı aldığını söylüyor. Bugüne kadar sendika tarafından yaklaşık olarak 100.000 ABD doları tutarında eğitim bursu verildi ve bu burslardan 170’ten fazla öğrenci faydalandı. www.itfseafarers.org Sendikam benim için ne yapıyor 11 SUR Rusya denizciler sendikası SUR’un üyeleri, üyelik aidatı karşılığında ellerine ne geçtiğini anlatıyorlar < Sendikanın Novorossiysk’teki spor salonu Sendikanın ücretsiz olarak dağıtılan dergisi > Alexey Gordeyev, Kıbrıslı bir şirkette ikinci kaptan “Öğrenciyken, zaman zaman sendikadan söz edildiğini duyardım ama sendika üzerinde hiçbir zaman kafa yormamıştım. Daha sonra, 2008 yılında, kriz başladı ve onunla birlikte grevler, gösteriler ve diğer eylemler yaşandı. Bu eylemleri örgütleyen ve koordine edenin ve denizcilere ücretlerinin ödenmesine yardımcı olanın sendika olduğunu öğrendim. Nihayet, gemilerde çalışmaya başladığım zaman, denizcilik sektöründe asgari çalışma standartları ve ücretlerin ne kadar büyük bir önem taşıdığını kavradım. Bu standartlar da, sendikaların yaptıkları çalışmalar sayesinde oluşturulmuştur.” geçirmesi gerekti. Prudnikov şunları söylüyor: “Novorossiysk’a geri döndüğümüz zaman SUR bize mali yardım sağladı. Ayrıca sendika sayesinde hastalık paramı da aldım. SUR yetkilileri bana ne yapmam, nereye gitmem ve ne tür haklara sahip olduğum konularında tavsiyelerde bulundular. Dürüst olmak gerekirse, en sonunda elime hiçbir şeyin geçmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. Bu nedenle, sendikanın orada bulunmasının çok iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.” Maxim Derevenko, Amiral Makarov Devlet Denizcilik Akademisi’nde öğrenci “Henüz sendikadan yardım istememi gerektirecek bir durumla karşılaşmadım. Ancak, üst sınıflardan arkadaşlarımız bize sık sık sendikanın gerçekten yararlı işler yaptığını söylüyorlar. Sendika işçilerin birliğidir ve işçiler sendikaya üye oldukları zaman sorunlarını çözüme kavuşturmaları daha kolay olur ve birlikte daha iyi çalışma koşulları elde ederler.” Spor yardımı Moskva Reka’da üçüncü kaptan olarak görev yapan Yuriy Dmitriev, son birkaç yıldır SUR’un Novorossiysk’de bulunan spor merkezine gidiyor. “Karaya çıkıp eve döndükten sonra ilk iş olarak buraya geliyorum ve egzersiz programına kayıt oluyorum. İnanın bana, şimdi çok daha formdayım. Egzersizler bana sigarayı bırakmam konusunda bile yardımcı oldu!” Yuriy’in eşi de son altı yıldır sendikanın spor merkezine düzenli olarak gidiyormuş. Acil durumlarda sağlanan yardım 28 Ağustos 2012 tarihinde, Gine Körfezi'nde, Togo kıyısı yakınlarında korsanlar (Yunan bandıralı) Energy Centurion adlı gemiye saldırdılar. Bir mürettebat, 20 yaşındaki denizcilik akademisi öğrencisi Vyacheslav Prudnikov, bacağından yaralandı ve tıbbi yardıma ihtiyacı vardı. Lomé’de bir hastanede ameliyat olması ve birkaç ay sonra yeni bir tamamlayıcı ameliyat Destek için duyulan minnettarlık Tatiana Ivaschhenko’nun Uran adlı gemide makinist olarak görev yapan kocası, çalıştığı gemi 2008 yılında olağan istikameti olan Çin’e doğru yola çıktığı sırada sağlıklı bir adamdı. Yolda aniden hızla kilo kaybetmeye başladı ve www.itfseafarers.org aynı gemide çalışan Tatiana gece gündüz eşinin yanında kaldı. Geminin Qinhuangdao’dan Nantong’a doğru seyrettiği sırada, yaşı 50’nin sadece biraz üzerinde olan bu güçlü adam, birkaç gün içinde öldü. Çin’de verilen ölüm belgesinde bu denizcinin belirlenemeyen bir hastalık sonucu öldüğü belirtiliyordu. Denizcinin naaşı ve ilgili belgeler birkaç gün içinde, toprağa verileceği Khabarovsk Krai’ya bağlı Vanino kasabasına getirildi. Ardından Tatiana tazminat talebiyle sigorta şirketine başvuruda bulundu. Sigorta şirketi zaman kazanmaya çalıştı. Önce ölümün bir tür kronik hastalıktan kaynaklandığını söylediler. Sonra ölüm belgesinin çevirisinde bir hata olduğunu fark ettiler. En sonunda davayı, denizcinin dul eşinin seyahat masraflarını karşılayamayacağı çok açık olmasına rağmen, Moskova’daki bir mahkemeye taşımaya çalıştılar. Bununla karşın, Tatiana SUR’dan yardım gördü. Sendikanın avukatı sayesinde, Moskova’daki mahkeme dul eşin tazminat talebini haklı buldu. AMOSUP Filipinli zabit ve denizciler sendikası AMOSUP’un yürüttüğü projelerden biri Pilot Orta-Maliyetli Konut Edindirme Programıdır. 1991 yılında hayata geçirilen bu proje sendika üyelerine güvenli ve huzurlu bir semtte, uygun fiyatlarla kendi evlerine sahip olma olanağını sağlamayı amaçlamaktadır. Sendika 500'den fazla ev, bir klinik, okullar, bir şapel ve çeşitli spor ve dinlenme tesisleriyle, müstakil bir Denizciler Köyü inşa etti. Sendika üyeleri iki yatak odalı sıra evlerle ve dört yatak odalı müstakil evler arasında, farklı türde ev seçenekleri için başvuruda bulunabiliyorlar. Daha büyük ailelere yerleşim yeri sağlamak için daha geniş evlerden oluşan yeni bir köy inşa etmeye yönelik çalışmalar sürüyor. Sendikanın sağladığı diğer hizmetler şunlar: · Üyeler ve aileleri için – AMOSUP’un Manila, Cebu, Iloilo ve Davao’daki kendi hastanelerinde sağladığı ücretsiz tedavi dâhil – sağlık yardımı ve diş tedavisi; · Eğitim ve öğretim: AMOSUP’un Bataan’daki en yeni teknolojik olanaklarla donatılmış eğitim merkezinde zabit ve tayfalara sağlanan burslu eğitim kursları; Asya ve Pasifik Denizcilik Akademisi'nde ileri eğitim olanaklarının sağlanması; kariyer geliştirme konusunda verilen destek; · Bir gemide çalışmak üzere seyahat ederken veya eve geri dönerken yolda geçici konaklamaya ihtiyaç duyan üyeler için AMOSUP’un denizci evlerinde sağlanan yemek ve konaklama olanağı; · ‘Gemi malzeme deposu’: AMOSUP’un üyeleri için işlettiği, bakkaliye malzemeleri ve eşya satan mağaza; sendika üyelerine faizsiz kredi kullanma olanağı da sunmaktadır; · Finansal yardım: sosyal destek ve yardım sandığı programları aracılığıyla sağlanan ölüm ve yaşlılık yardımı; tasarruf sandıkları biçiminde uzun vadeli ve işverenler tarafından finanse edilen yatırımlar/tasarruflar; eşlerin ölümü durumunda bağlanan dul maaşı; · İşyeri sorunları konusunda sağlanan hukuki destek. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ITF Denizciler Bülteni 2013 12 Sendikam benim için ne yapıyor Dad-Der Türkiye'de sendikal haklar Türkiye sendikal haklar konusunda kötü bir sicile sahiptir. Türkiye'de 1997 yılında, ordunun yönetimden elini çekmesinin ardından, sendika yanlısı denizciler ve akademisyenler Türkiye’deki denizcilik okullarında, genç kuşaktan aktivistleri bir araya getirmeye çalışarak örgütlenmeye başladılar. Çekirdek kadroyu oluşturan bir örgütlenme grubu, bu ülkedeki 50.000 denizciyi etkili bir sendika içinde bir araya getirmek için planlar yapmaya başladı. Bu aktivistler, ITF’in de desteğiyle, 2001 yılından itibaren, işçilere yönelik eğitim programları düzenlediler, denizcilere davaları ve tazminat talepleri konusunda yardımcı oldular ve sonunda, 2004 yılında, denizcilerin bir araya gelebilecekleri ve örgütlenebilecekleri bir irtibat bürosu açtılar. 2006 yılında, daha sonra Dad-Der adını alacak olan örgütün çekirdeğini oluşturan bu insanlar, Türkiyeli denizciler için sendikal çalışma alanında devrimci bir dönüşüm gerçekleştirdiler. Dad-Der, 2007 yılından itibaren tek tek şirketlerle, çeşitli endüstriyel eylemlerle desteklenen toplu iş sözleşmesi müzakereleri yürütmeye başladı. Türk ticaret gemilerinde grev yapmak yasadışı olduğu için, aktivistler bunun yerine yaptıkları eylemleri “iş sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshedilmesi” olarak nitelendiriyorlardı. Dad-Der, zorlu müzakereler sonunda, 2008 yılının Ocak ayı itibariyle 65 gemide toplu iş sözleşmesi bağıtlamış durumdaydı; 2012 yılının Eylül ayında toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmış olan gemi sayısı 235’e ulaştı. · Anayasa, nihayet 2010 yılında, kamu sektöründe toplu pazarlığa izin verecek şekilde değiştirilmiştir. · Sendikaların Türk vatandaşları tarafından kurulmaları zorunludur. · Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 29, 87, 98, 100, 105, 111, 138 ve 182 sayılı sözleşmelerini onaylamıştır. · Grev hakkı çok sınırlıdır ve greve gitmeden önce yaklaşık üç aylık bir bekleme süresinin geçmesi gerekmektedir. Yasal bir grev hükümet tarafından ulusal güvenlik ya da kamu sağlığı gerekçe gösterilerek, 60 gün süreyle ertelenebilir. Yasal olmayan grevlere katılmanın cezası çok ağırdır. · Tüm toplantı ve yürüyüşler için yetkili makamlardan izin alınması ve polisin bu etkinliklere katılmasına ve kayıt yapmasına izin verilmesi zorunludur. · Sendikal faaliyetlere yönelik düzenlemeler karmaşıktır ve herhangi bir ihlal yakından izlenmektedir. · İşverenler sendika üyesi oldukları için sık sık işçileri işten çıkarmaktadır. Polis şiddeti ve gözaltı; kundaklama ve göz korkutma girişimleri; taciz (sendika yöneticilerini terörist olarak adlandırmak dâhil olmak üzere) ve sendikaların düzenlediği gösterilere katılmaktan dolayı kovuşturmaya uğramak yaygın olarak rastlanan uygulamalardır. · 2012 yılında iki sendika aktivistinin yaralandığı, 143’ünün tutuklandığı ve 25’inin hapse atıldığı bildirilmiştir. 197 işçi sendikaya üye oldukları için işten çıkarılmıştır. (Kaynak: ITUC – survey.ituc-csi.org) BAĞIMSIZ MISIR DENİZCİLER SENDİKASI Özkan Fırat (sağda) Adım Özkan Fırat. 33 yaşındayım ve ikinci makinistim. Ailem bir Doğu Anadolu şehri olan Malatya’dan geliyor. Bir denizci olarak, altı yıl boyunca, daha çok dökme yük gemilerinde çalıştım. Dad-Der’e 2008 yılında, bazı ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığım zaman, yani ücretlerimizin ödenmesi gecikince ve iş sözleşmemde yer alan koşullar ihlal edilince üye oldum. Sendikaya üye olmak sizi güçlü kılıyor. Elverişli bayrak kullanan gemi sahipleri ITF’i ve üyesi denizcilik sendikalarını çok ciddiye alıyorlar. 2009 yılının Mart ayında 450.000 dwt’luk yepyeni bir gemi üzerinde çalışıyordum. Bir denge pompasını tamir etmeye çalışırken ağır biçimde yaralandım ve sol elim bileğimden koptu. Tamiratı birlikte yaptığım mühendisin başına da hemen hemen aynı şey geldi. Gemimiz Kanarya Adaları’nın 250 mil açığındaydı ve bir helikopterin gemiye ulaşması dört buçuk saati aldı - bu hayatımın en zor saatleriydi. Hastaneye ulaşmak için bir dört saat daha gerekti ve ameliyat yaklaşık 18 saat sürdü. Daha sonra, Dad-Der’in en başından bu yana durumdan haberdar ve işverenle temas halinde olduğunu fark ettik. Türkiye’de tedavi bir yıl sürdü ve tedavi kapsamında yedi başarılı ameliyat geçirdim. Bu dönem boyunca gemi sahibinden maaşımın üçte birini aldım. Tedavi biter bitmez, iş göremezlik nedeniyle herhangi bir tazminat talep etmemem koşuluyla, bana bir büro işi teklif edildi. Dad-Der’den aldığım tavsiyeler son derece yararlı oldu ve sendikam sayesinde gemi sahipleri yaptıkları çeşitli önerilerle beni aldatmayı başaramadılar. Bir yıl süren yargılama süreci boyunca, Dad-Der hukuki danışmanlık ve destek sağladı. Sonunda, gemi sahibinin avukatları bu uzun ve pahalı yasal süreci kazanma konusunda gerçekçi bir şanslarının olmadığını fark ettiler ve anlaşma önerdiler. Sundukları teklifi Dad-Der ve avukatı ile tartıştıktan sonra, kabul etmeye karar verdim. ITF Denizciler Bülteni 2013 Yeni Bağımsız Mısır Denizciler Sendikası, 2011 yılının Haziran ayında kuruldu. Sendika aktivistleri, 25 Ocak devrimi sırasında ve hemen sonrasında ortaya çıkan yeni bağımsız sendika ve federasyonların verdiği ilhamla, Mısırlı denizcileri gerçek anlamda temsil eden bir sendika kurmaya kararlıydılar. Sendika, ITF müfettişi Talat Elseify’in de desteğiyle, hızla geçici bir komite kurdu ve bir dizi ciddi sorunla karşı karşıya olmasına rağmen, denizcileri örgütlemeye başladı. Yeni sendika sadece temel altyapı eksiklikleriyle uğraşmakla kalmıyor, aynı zamanda eski sendika federasyonunun ardı arkası kesilmeyen müdahalelerine göğüs germek zorunda olan yeni ve deneyimsiz bir önderliğe sahip bulunuyordu. 2011 yılının başlarında ITF’in Arap Dünyası bölge sekreteri Bilal Malkawi yeni sendikaya destek olmak için Mısır'a bir dizi ziyarette bulundu. Kısa bir süre sonra, aralarında Mısır proje sorumlusu Dr Samar Youssif’in de yer aldığı diğer ITF temsilcileri, ITF’in sendikaya nasıl sürekli destek sağlayabileceğini ele almak üzere bir araya geldiler. Bu toplantıda ITF’in sendika üyeleri için, temel sendikal örgütlenme Bağımsız Mısır Denizciler Sendikası üyeleri Port Said’te bir atölye çalışmasında ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ve kapasite oluşturmayı hedefleyen yoğun bir seminer programı başlatmasına karar verildi. On iki ay sonra ve içinde bulunduğu son derece zorlu koşullara rağmen, yeni denizciler sendikası eski, devlet güdümlü federasyonun etkisini sınırlandırmayı başardı. Sendika kendisini Mısır'da denizcilerin bağımsız ve güvenilir bir temsilcisi konumuna getirdi. Bu süre boyunca, sendika 2.000’den fazla yeni üye kazandı ve hâlihazırda Süveyş ve İskenderiye’deki merkez ofisinde faaliyet gösteren birleşik ve kararlı bir yönetime sahip. Sendikanın basın sözcüsü Manal Bakshish, “Sendika hâlâ gelişme aşamasında, ancak doğru yönde ilerliyoruz. Sendikamızın hâlâ alması gereken bir yol var ve özellikle ülkede neler olup bittiği göz önünde bulundurulursa, önümüzde bizi bekleyen pek çok sorun var. Ama ben umutluyum,” diyor. www.itfseafarers.org Denizdeki kadınlar 13 BU KADARINI BİLİYORUM 32 YAŞINDA VE ESKİ BİR İKİNCİ KAPTAN OLAN JULIA LILIANA BECERRA, ARJANTİN CCUOMM ZABİTLER SENDİKASI’DA ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ SEKRETERİ OLARAK GÖREV YAPIYOR. BECERRA BİZE DENİZDEKİ YAŞAMINI ANLATTI Julia (ortada), CCUOMM Başkanı Marcos Castro (solda) ve CCUOMM başkan yardımcısı Jorge Tiravassi (sağda) ile birlikte, 2010 yılında, Meksiko’daki ITF Kongresi'nde ilemden hiç kimse denizde çalışmış değil. Ne var ki, ben genç kızlığımın daha ilk başlarından itibaren denizci olmak istiyordum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ama orduya katılmak istemediğimi biliyordum. Bu konuyu ailem ve yakın arkadaşlarımla tartıştım ancak hiçbiri ticari denizcilik alanında kariyer yapmak konusunda en ufak bir bilgiye sahip değildi. İnsanlar beni denizde çalışmaktan alıkoymaya çalıştılar. Bir gün babamın bir arkadaşıyla karşılaştım. Bu kişi, faaliyet gösterdiği sırada ELMA’da (Empresas de Líneas Maritimas Argentinas) güverte zabiti olarak çalışmıştı. Denizciliğe duyduğu tutkuyu dile getirmiş olmasına rağmen, bana ülkemizin içinde bulunduğu koşullar ve “özellikle benim bir kadın olduğum” göz önünde bulundurulduğunda, bu meslekte herhangi bir geleceğimin olamayacağını söyledi. 1998 yılıydı ve neo-liberal hükümet ulusal filoyu dağıtmış, kabotaj hakkını elverişli bayraklara açmıştı ve Arjantinli denizcileri kapsayan toplu iş sözleşmelerini ve mevzuatı göz ardı ediyordu. Sendikamın sağladığı öğrenim bursu üniversite eğitimim süresince bana yardımcı oldu. Sonunda, 2000 yılında, Manuel Belgrano Ulusal Denizcilik Okulu'nda meslek yaşamıma bir güverte zabiti olarak başladım. Üniversite yıllarımda ailem beni destekledi, ancak sendikam CCUOMM’den aldığım öğrenim bursu gerçek anlamda bir fark yarattı. A www.itfseafarers.org Denizdeki ilk işim hakkında en çok hatırladığım şeylerden biri aşırı sıcaklıklarda çalışıyor olduğumuzdu. Japon yapımı kimyasal tanker Rio Gallegos 1, bir öğrenci olarak iş deneyimi kazanmak için daha önce çalışmış olduğum bir gemiydi. Bakımlı olmasına rağmen, eski ve oldukça küçük bir gemiydi. Yükleme ve boşaltma tamamen manüel olarak yapılıyordu. Bu yüzden, yapılan iş, özellikle aşırı sıcaklıklarda, çok ağırdı. Rio Gallegos ve Ushuaia limanlarında ve toplu iş sözleşmelerine uygun hareket etmek zorunda olduğu anlamına gelen belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyordu. Önyargıları aşmak için sıkı çalışmanız ve iş arkadaşlarınıza karşı dürüst olmanız gerekir. Ben o gemide belirsiz süreli iş sözleşmesiyle istihdam edilen ilk kadındım, dolayısıyla önümde duran ilk büyük sorun grup tarafından kabul edilmekti. Kısa süre içinde kendimi hem işte hem de gemideki yaşam içinde çok rahat hissetmeye başladım. Bir denizcinin Julia, Cabo San Vicente adlı gemide, Panama Kanalı, 2005 demir atmak ve demir almak, oradaki son derece soğuk ortam nedeniyle çok karmaşık manevralardı. Daha sonra, başka gemilerle dünya üzerindeki diğer limanlara gitme fırsatını buldum. Ancak bu ilk gemideki çalışma deneyimimi sanki dünmüş gibi anımsıyorum. En iyi sonuçları almak için gemide bir ekip olarak çalışmanın birinci derecede önem taşıdığını keşfettim. Süresiz hizmet sözleşmesi size koruma sağlar. Çalıştığım geminin sabit bir kabotaj hattı vardı: Puerto La Plata’da yüklediği damıtılmış hidrokarbonu güney Arjantin'deki, Ushuaia ve Rio Gallegos gibi limanlara taşıyordu. Tüm mürettebat, şirketin bizi işten çıkaramayacağı ve Arjantin’deki denizcilerle ilgili mevzuata yaşamı hem erkek hem de kadın denizciler için, aynı zamanda hem çok güç hem de harikadır. Bir kadın olarak hem işyerinde hem de aileniz ve arkadaşlarınız arasında, toplumsal önyargılar türünden belirli engellerin üstesinden gelmek zorundasınız. Ancak bu engeller aşılabilir ve CCUOMM’nin kadın üyeleri geçtiğimiz yıllar içinde sendikamızdan çok miktarda destek gördüler. Gemide bir kadın olmak ekstra çaba göstermeyi gerektiriyor. Sendikamın yürüttüğü çalışmalar sayesinde, şirketlerin kadın denizcilere karşı ayrımcılık yapmalarına izin verilmiyor. Ancak, bazı durumlarda, eski alışkanlıkları kırmak zordur! Gemideki ilk deneyimim sırasında kimi mürettebat bana işin ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 getirdiği yalıtılmışlık ve çalışma ritmiyle başa çıkmak için gerekli olan gücü bulamayacağımı söyledi. Bana işin altından kalkamayacağımı ve sonunda bir aile kurmak üzere mesleğimi bırakacağımı söylediler. “Bu erkek işi” gibi şeyler söyleyerek bazı görevleri yapmaktan beni alıkoymaya çalıştılar. İlk başta bu yorumlar moralimin bozulmasına neden oluyordu, ama ben amacımın ne olduğunu asla unutmadım. Başlangıçta, sık sık mürettebatın bir bölümünün bana güvenmediğini hissettim. Bir keresinde, bir çapayı kurtarmak için zorlu bir manevra yürüttüğümüz sırada, mürettebattan bazıları ısrarla benim geminin pruvasındaki görevimden alınmamı önerdiler. Ben ısrarcı oldum, görev yerimde kaldım ve bu davranışım geminin kaptanı tarafından da desteklendi. Birkaç zorlu saatin ardından, en sonunda çapayı kurtardık. O günden sonra birçok şey, özellikle meslektaşlarımla olan ilişkim değişti. Bir sendika üyesi olmak, bir ölçüde bir mürettebatın parçası olmak gibidir. Sendikal çalışma, daha büyük bir ölçekte yürütülen bir takım çalışmasıdır. Bir sendikanın parçası olmak, toplumsal cinsiyet sorunları ve bu işi seçmenin bir kadın için ne anlama geldiği konusunda erkekleri bilinçlendirmek dâhil, geniş bir yelpazede farklı konularda iyileştirmeler yapılmasını sağlamak için odaklanarak çaba gösterebilmek anlamına gelmektedir. Sendikam CCUOMM, Arjantinli denizciler için mevzuat, istihdam, toplu iş sözleşmeleri ve ulusal standartlar sağlanmasında belirleyici bir rol oynadığı için gurur duyuyorum. ITF Denizciler Bülteni 2013 14 Limanda wi-fi Wi-fi – Denizciler için yaşamsal bir araç Limanlardaki kablosuz internet bağlantısı denizciler için büyük bir rahatlık “ İnternet denizcilerin haberleşme ve kıyı izinlerini kullanma biçimlerini derinden değiştirdi ITF Denizciler Bülteni 2013 ” 2012 yılının Kasım ayında, Deniz Havariliği’nin uluslararası kongresinde bir konuşma yapan ITF Genel Sekreteri David Cockcroft şunları söyledi: “Denizcilerle birlikte yeni bir çalışma modeli bulmamız gerekiyor; denizcilerin kıyı iznine erişim olanaklarının kısıtlanmış olduğunu hesaba katan bir model olmalı bu. ITF’te bizler kablosuz internet bağlantısının denizciler için liman ve palamar alanlarında yaşamsal öneme sahip bir araç olduğuna inanıyoruz ve denizcilerin daha az yalıtılmış bir konumda olmalarını sağlamak için, elbirliğiyle, gemi üzerinden iletişimi aktif bir biçimde desteklememiz gerekiyor.” İnternet denizcilerin haberleşme ve kıyı iznini kullanma biçimlerini derinden değiştirdi. Hamburg’daki Duckdalben Denizciler Merkezi’nden Jan Oltmanns, beş yıl içinde çoğu denizcinin gemilerinde internet bağlantısına sahip olacaklarını umuyor. Bu, denizcilerin spor yapmak, partilere ve şehirde ve çevresinde gezilere katılmak için daha fazla zamana sahip olmalarını sağlayacaktır. Oltmanns, “Öyle umuyorum ki denizciler karada iyi zaman geçirecekler ve yöre halkıyla iletişim kuracaklar. Yeni türden ilişkiler ve dostluklar olacak,” diyor. Antwerp’te bu konuda görüşülen bir grup denizciden biri şunları söyledi: “Denizciler karaya genellikle internet bağlantısı dışındaki nedenlerle çıkıyorlar, ancak çoğumuz gemide yakınlarımızla temas kurmak için elimizde başka bir araç olmadığından, karada iletişim olanakları aramak zorunda kalıyoruz.” Geminin limanda bulunduğu sırada internet bağlantısına sahip olma talebi son beş yıldır artış gösteriyor; birçok ITF müfettişi ve gemi ziyaretleri yapan diğer kişilere göre, bu, şu anda denizcilerin bir numaralı talebi haline gelmiş durumda. Bir denizci şunları söyledi: “Limanda görevim bittiği zaman yaptığım ilk şey bilgisayarımı açmak ve bir wi-fi bağlantısı aramak oluyor. Ne yazık ki, çoğu zaman, var olan wi-fi bağlantısı bir şifre gerektiriyor.” Dünya üzerindeki çok az sayıda limanda, liman otoritesi wi-fi hizmeti sağlamakta ve bunu denizcilere ücretsiz olarak sunmaktadır. Antwerp bu limanlarından biridir. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 Denizciler daha fazla sayıda “internet dostu liman” olmasını istiyor. Kişisel iletişim onlar için her zaman çok önemli olmuştur. Bir zamanlar mektupla ve daha sonra kıyıdan ettikleri telefonlarla yaptıklarını, artık internet üzerinden yapıyorlar. İnternet bağlantısı, eğitimli genç insanların dünyanın her köşesinde bulmayı bekledikleri bir araç. Böylece evleri, arkadaşları ve sevdikleriyle çok ucuza iletişim kurabilirler. Antwerp’te liman papazı Jorg Pfautsch bir denizciye limanın ücretsiz wi-fi servisine nasıl bağlanabileceğini öğretiyor ITF Denizciler Vakfı bu nedenle, denizcilerin internet erişim eksikliği dolayısıyla ikinci sınıf vatandaş haline gelmemelerini sağlamakta kararlıdır. Gemiler tüm denizcilere internet erişimi sağlayıncaya kadar, karada yer alan tesisler bunu yapmalıdır ve çoğu denizci limanda gemilerinden ayrılamadıkları için, internet bağlantısının denizcilere götürülmesi gerekmektedir. Daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa: [email protected] www.itfseafarers.org İstihdam 15 Dolandırıcılar acımasızdır. Kurbanlarının ne kadar yoksul ya da bir iş bulmaya ne kadar çok ihtiyaçlarının olduğunu umursamazlar. Fırsatını buldukları zaman herkesin parasını alabilirler - sonra daha fazlası için geri dönmeye devam ederler. İşte bunlardan uzak durmanın yolları Dolandırılmayın İş bulma vaadiyle yapılan dolandırıcılık vakalarına her zamankinden daha fazla rastlanıyor. İş olanaklarının e-posta ve internet yoluyla sunuluyor olması ve hükümet ve yasal makamların dolandırıcılık girişimleri karşısında gerekli adımları atmıyor olmaları bu artışa yardımcı olmaktadır. Hiç kimse bu dolandırıcılık girişimlerinin hedefi olacak kadar yoksul veya savunmasız değildir. Öyleyse dolandırıcılar tarafından mağdur edilmekten nasıl kaçınabilirsiniz? En iyi savunma şüphecilik, bilgi ve sağduyudur. Altın kural şudur: eğer gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, genellikle gerçek değildir. Farklı dolandırıcılık yöntemlerine başvurulmaktadır, ancak bunların ortak yanı genellikle kargo gemileri, yolcu gemileri veya petrol kulelerinde yüksek ücretler karşılığında garantili işler teklif ediyor olmalarıdır. Bu iş için herhangi bir niteliğe sahip olmanın gerekmediğini söyleyebilirler. Ortak özellikleri işe girmenin rüşvet vermeyi veya bir ödeme yapmayı gerektiriyor olmasıdır. Ancak bu ödeme, bu şekilde tanımlanmayacak ve hatta belki de, siz güya işe alınana ve bir iş sözleşmesi imzalayana kadar bunun sözü bile edilmeyecektir. Bu ödeme talebi size, ajans ya da kayıt ücreti, muayene bedeli, pasaport işlem ücreti veya (genellikle) Birleşik Krallık Sınır İdaresi’ne yapılan bir ödemenin karşılığında tahsil edilen bir bedel olarak sunulacaktır. Geminin bulunduğu yere gitmeniz için uçak biletinin bedelini ödemeniz istenebilir ve size gemiye ulaştığınız zaman bu parayı geri alacağınız taahhüt edilebilir. Bu para size iade edilmeyecektir. Bir “harcı” ödediğiniz zaman, sizden bir başka ödeme yapmanızı talep ederler: son dakikada yapılan pasaport kaydı veya banka havalesi, havaalanı ve döviz komisyonu harcı türünden bir dizi taleple karşınıza çıkarlar. Zaten çok miktarda para yatırmış olan zavallı kurbandan, her seferinde bunun son ödeme talebi olduğu söylenerek daha fazla para sızdırılır – iyi ücretli iş ve ödenmiş paraların iadesi eli kulağındadır ne de olsa. Benzer bir dolandırıcılık yöntemi size acilen bir kargo gemisinde çalışacak bir denizci arandığını ve niteliklerinizin bu iş için uygun olduğunu belirten bir eposta gönderilmesidir. Bir süredir bu sözde geminin sizi, genellikle Nijerya’nın Port Harcourt limanında beklediği söylenmekteydi. Bu dolandırıcılık yöntemi – diğer ülkelerde bulunduklarını iddia eden ancak paranın gönderileceği adres olarak Port Harcourt’taki bir banka hesabına gösterenlerle birlikte - teşhir edilmiş olduğundan, dolandırıcılar çoğunlukla diğer ülkelerde bulunuyormuş izlenimini vermeye çalışmaktadırlar. Sahte Londra adreslerinin kullanımı, dolandırıcılar bu şehirden binlerce kilometre uzakta olsalar dahi, özellikle yaygındır. Pasaport ve göçmenlik işlemleri harçları, iş arayanlardan para istemek için hemen her zaman kullanılan bahanelerdir. Diğer dolandırıcılık yöntemleri, çoğu kez işe alınmamanız halinde paranızın iade edileceği garantisi ile iş başvurunuzun ya da CV’nizin müstakbel www.itfseafarers.org “ Altın kural şudur: eğer gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, genellikle gerçek değildir ” işverenlere dağıtılmasını içerir. Genellikle her ikisini de almayacağınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca, sizi CV’nizi ücretsiz olarak yayımlamaya davet eden web sitelerine karşı da dikkatli olmanız gerekir. Kişisel bilgileriniz, özellikle daha sonra pasaport ve gemi adamı belgenizi veya bunların fotokopilerini göndermenizi isteyen bir "işveren" tarafından arandığınız durumlarda, kimlik sahtekârlığı için kullanılabilir. Beladan uzak durun Dolayısıyla başvuruda bulunmadığınız halde size yapılan iş tekliflerine asla güvenmeyin. Otantik görünümlü web siteleri, antetli kağıtlar ve görünüşte prestijli adreslere güvenmeyin. Kendinize ve bir şeyin gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor olması durumunda muhtemelen gerçek olmadığına dair bilincinize güvenin. Gemilerde çalışmak için avans ödemesi talep edilmesinin uluslararası denizcilik sözleşmeleri kapsamında yasaklanmış olduğunu unutmayın. Dolayısıyla, bunun yerine size uçak biletiniz veya kayıt ücreti için ödeme yapmak zorunda olduğunuz söylendiyse, bu yüksek ücretli işleri sunan insanlar nasıl oluyor da bu parayı kendileri için bulamıyorlar diye, kendinize sorun. Yaptıkları iş yasal olsaydı, sizden bunu talep etmezlerdi. Posta kutusu numaralarının, sahte adres ve telefon numaralarının veya farklı bir adreste gerçek bir şirket adının kullanıldığı durumlara çok dikkat edin. İş ararken, her zaman her şirket ve gemi adının ardından “aldatmaca”, “dolandırıcılık” ve “uyarı” sözcüklerini ekleyerek Google’da arama yapın. Olumsuz bir bilgiye rastlamasanız bile, şirketin yasal olduğundan yüzde 100 emin olmadıkça, sizden hiçbir aşamada herhangi bir para talep edilmediğinden emin olana kadar, işlemlere devam etmeyin ve tavsiye almak için ulusal denizciler sendikanızla veya ITF’le temasa geçin. Hepsinden önemlisi, ne tür bahaneler öne sürülüyor olursa olsun, denizde çalışmak için para ödemek zorunda olmadığınızı unutmayın ve bir işle ilgili herhangi bir şey yanlış görünüyorsa veya burada okuduklarınıza benziyorsa, o işten uzak durun. Dolandırıcılık ve istihdamla ilgili tehlikeler hakkında daha fazla bilgi için www.itfseafarers.org/job_scams.cfm Bir istihdam ajansı tarafından dolandırıldım İş ilanı iyi görünüyordu. İlanı internette gördüm. Geminin adı Spirit of Adventure’dı. İstihdam ajansı yaklaşık 3.000 sterlin (4.800 ABD doları) talep etti. Bu tutar, bir iş karşılığında çok para gibi görünüyordu, ama gerçekten iyi bir ücret taahhüt ediyorlardı. Zaten uzun zamandır iş aramaktaydım. Bu kadar param yoktu, dolayısıyla bankadan kredi aldım ve motosikletimi sattım. Şirkete toplam olarak dört ödeme yapmak zorunda kaldım. Profesyonel gibi görünüyorlardı. Bana bir randevu mektubu ve bir iş sözleşmesi gönderdiler ve Birleşik Krallık göçmenlik ajansı ile temasa geçmekte olduklarını onayladılar. Ama hepsi bir aldatmacaydı. Bazı şüphelerim vardı, ama iş bulmaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki, süreci devam ettirdim. İşe yarayacağını ve sonunda bir işim olacağını umuyordum. O zamandan bu yana çok kötü bir durumdayım. Dolandırılmam mali açıdan ailem üzerinde çok kötü bir etki yarattı. Bankaya olan kredi borcunu geri ödemek için uğraşıyoruz. Hâlâ şirkete e-posta mesajları gönderiyorum ve paramı geri almaya çalışıyorum ama herhangi bir cevap alabilmiş değilim. Şimdi kesinlikle hiçbir şeye gözü kapalı güvenmiyorum. Eşim her zaman bana iş ilanları, e-postalar ve diğer her şey hakkında dikkatli olmam gerektiğini söylüyor. Geleceğin neler getireceğinden emin değilim. Hâlâ bir iş bulabilmiş değilim; bir iş bulmak gerçekten zor. Acaba Jakarta’da bir iş bulabilir miyim düşüncesiyle şu anda orada kalıyorum. Bu zor bir durum çünkü yaşadığım yerden, ailemden çok uzakta kalıyorum. Denize açılmaya, çok çalışmaya hazırım. Sadece gerçekten bir şeyler bulabilmek konusunda bir şansa sahip olabileceğimi umuyorum. Diğer denizcilere tavsiyem, özellikle internet üzerinden iş ararken çok dikkatli olmalarıdır. Her şey göründüğü gibi değil. Aceleci davranmayın. Pişman olabilirsiniz. Yusuf Kasa - UG/Aşçı, Endonezya, 35 yaşında ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ITF Denizciler Bülteni 2013 16 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi DENİZCİLERİN HAKLAR BİLDİRGESİ 2013 yılının Ağustos ayında denizcilere kapsamlı haklar ve koruma sağlayan önemli bir Uluslararası Çalışma Örgütü sözleşmesi yürürlüğe giriyor. Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006’nın yürürlüğe girmesi için gerekli olan ILO üyesi 30 ülkenin onayı geçen yıl tamamlanmıştı. MLC, diğer üç önemli IMO sözleşmesinin – Denizde Can Güvenliği, Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi ve Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Standartları - yanında yerini alıyor. ITF’in denizciler kolu başkanı Dave Heindel, yeni sözleşmenin denizde çalışanlar için ne anlama geldiğini şöyle açıkladı: “MLC – denizcilerin haklar bildirgesi - gerçek bir değişim sağlamaya yönelik gerçek bir araçtır. Milliyetleri ya da çalıştıkları gemi hangi bayrağı taşıyor olursa olsun, tüm denizciler için gerçek bir fark yaratma potansiyeline sahiptir.” Heindel, sözleşmenin yürürlüğe girmesinin ITF ve ILO’nun sosyal taraflarının 10 yılı aşkın bir süredir gösterdikleri kolektif bir çabanın doruk noktası olacağını sözlerine ekledi. Uluslararası Gemicilik Federasyonu (ISF) çalışma ilişkileri komitesi başkanı Arthur Bowring de sözleşmenin uygulamaya konulacak olmasını memnuniyetle karşıladı. Bowring şunları söyledi: “Hepimizin kabul etmiş olduğu, bize hem gemi sahipleri hem de denizcilerin ihtiyaç duydukları sağlam istihdam standartlarının türdeş bir küresel çerçevesini veren çalışma standartları, hükümetler, gemi sahipleri ve denizciler tarafından desteklenebilir.” Denizcilik Çalışma Sözleşmesi denizciler için çığır açan yeni bir haklar bildirgesidir. Sendikaların sözleşmenin uygulamaya konulmasına nasıl hazırladıklarına, sözleşmenin iş sözleşmeleri, mürettebat sayısı ve ücretleri nasıl etkileyeceğine ve turizm gemilerinde çalışanlar için ne tür bir fark yaratacağına bakıyoruz ITF Denizciler Bülteni 2013 ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 www.itfseafarers.org Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 17 “ Denizcilerin haklar bildirgesi- gerçek bir değişim sağlamaya yönelik gerçek bir araçtır Tabanda hazır hale gelmek ITF müfettişleri MLC yürürlüğe girdiğinde tüm hazırlıkların tamamlanmış olmasını sağlamak için ulusal düzeyde yoğun bir çalışma yürüttüler. Igor Kovalchuk, SUR Rus denizciler sendikasının birinci başkan yardımcısı: SUR gemilerin MLC’ye uygunluğunun sağlanması konusunda, sendikamız fiilen Rusya’nın tüm limanlarında bir müfettişler ağına sahip olduğundan, kendisinin “yetkili bir örgüt” olarak kabul edilmesi olasılığını araştırmaktadır. Gerekli tüm kararların er ya da geç alınacağını umuyoruz ve böylece 2013 yılının Ağustos ayında, MLC’nin uygulamaya konulmasıyla birlikte ortaya çıkan ilk sonuçları görebiliriz. Bu, Rus limanlarına uğrayan tüm gemilerin uygunluk denetimine tabi tutulmak zorunda olacakları ve mürettebatın karada şikâyette bulunma prosedüründen yararlanabileceği anlamına gelmektedir. Rus limanlarında MLC’ye uygunluk denetimleri aracılığıyla ortaya çıkacak olan yeni durum, denizcilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesinde motor güç olacaktır. Bunun aynı zamanda Karadeniz bölgesindeki diğer ülkelerde MLC’nin onaylanmasına hız kazandıracağı umulmaktadır. Her halükârda, bölgede bugün için çok yaygın olan standart-altı gemiciliğin, önemli ölçüde azalacağına inanıyoruz. Peter Lahay, ITF koordinatörü, Vancouver, Kanada: ITF müfettişleri MLC konusunda mükemmel bir eğitim ve rehberliğe sahipler. Bizler bunun için hazırız ve sözleşmenin hükümlerini kullanmak konusunda istekliyiz. Bu sürece destek olmak bakımından ideal bir konumda bulunuyoruz. ITF müfettişleri ile liman devleti kontrolü müfettişleri arasında karşılıklı anlayış, MLC sizin için ne anlama geliyor İş sözleşmeleri MLC’nin en önemli maddelerinden biri, gemi sahiplerinin denizcilere istihdam hüküm ve koşullarını belirleyen, adil ve kolay anlaşılabilen bir iş sözleşmesi sağlamasını zorunlu kılmaktadır. İş sözleşmesini anladığınızdan emin olmanız, saklamak için imzalı bir orijinal kopyaya sahip olmanız gerekmektedir ve bir kopyanın da her zaman gemide bulundurulması zorunludur. İş sözleşmesi sizin tarafınızdan ve gemi sahibi ya da gemi sahibi tarafını temsil etmekle sorumlu olan kişi tarafından imzalanmalıdır; böylece bu kişilerin her zaman sorumlu tutulmaları mümkün olabilecektir. İşte size iş sözleşmenizde (bu bir toplu iş sözleşmesi de olabilir) yer alması gereken öğelerin bir kontrol listesi: • tam adınız, doğum tarihiniz/yaşınız ve doğum yeriniz; • gemi sahibinin adı ve adresi; • sözleşmenin imzalandığı yer ve imzalanma tarihi; • gemideki pozisyonunuz; • ücretlerinizin miktarı ve bunların nasıl hesaplandığı; • yıllık ücretli izin süresi; www.itfseafarers.org işbirliği ve saygıya dayanan bir ilişkinin olmasını sağlamak için hükümetle birlikte çalışıyoruz. Joselito Pedaria, ITF müfettişi, Cebu, Filipinler: Biz zaten, Çalışma ve İstihdam (DOLE) Bakanı’nın MLC ile ilgili tüm konularda başvurduğu kişi olan Filipinler Deniz Aşırı İstihdam Kurumu’nun müdürüyle temas halindeyiz. MLC’nin Filipinler’de uygulanabilmesi için, tüm gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak üzere, elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz. Özellikle liman devleti kontrolünün bazı değişiklikler yapması gerekebilir. Luz Baz, ITF müfettişi, Vigo, İspanya: Burada, İspanya'da ITF müfettişleri MLC’yle bağlantılı konularda çeşitli kurumlarla birlikte çalışıyorlar ve avukatlar, gemi sahipleri, istihdam büroları ve P&I kulüpleri gibi çeşitli sektör temsilcileriyle görüşmeler yapmak için her fırsatı sonuna kadar değerlendirdiler. Diğer ülkelerde: ” Avustralya: Avustralya Denizcilik Otoritesi ile ortak eğitim çalışmaları başladı ve iyi gidiyor. Ülke çapında liman komiteleri oluşturuldu. Kolombiya: Cartagena’da denizcilik otoritesi ve denizcilik sektörünün 120 temsilcisiyle toplantılar düzenlendi. Sendikalar MLC’nin onaylanmasını ısrarla talep ediyorlar. İsveç: Bu ülkede ITF müfettişleri ile liman devleti kontrolü (PSC) yönetimleri arasında zaten yakın bir ilişki bulunuyor. Ortak eğitimler düzenleniyor. ITF koordinatörü, ITF’in çalışmaları üzerine PSC ile daha ileri eğitim çalışmaları yapmak üzere davet edildi. • belirsiz süreli sözleşmeler için ihbar süresi dâhil olmak üzere, sözleşmenin feshedilme koşulları; sözleşme belirsiz bir süre için yapılmış ise fesih bildirim süresini ya da sözleşme belirli bir süre için ise sözleşmenin sabitlenmiş bitim tarihi dâhil olmak üzere, sözleşmenin sonlandırılmasına ilişkin koşullar; • sözleşme belirli bir sefer için düzenlenmişse, gidilecek limanın adı; • gemi sahibi tarafından sağlanan sağlık ve sosyal güvenlik imkânları; • eve geri gönderilme haklarınızın ayrıntıları; • eğer varsa, toplu iş sözleşmesine referans yapılması; • ulusal mevzuatın gerekli kıldığı diğer ayrıntılar. İstihdam büroları MLC’nin hükümlerine göre etkin ve iyi düzenlenmiş bir işe alım ve yerleştirme sistemine erişim sağlayabiliyor olmanız gerekmektedir. Kullandıkları istihdam bürolarının MLC’nin hükümlerine uygun hareket etmelerini sağlamak gemi sahibinin sorumluluğundadır. MLC’ye göre, istihdam büroları işe yerleştirme karşılığında sizden doğrudan veya dolaylı olarak para talep edemezler. Ne de denizciler için bir kara liste oluşturabilirler. Güvenilir istihdam büroları, • işe yerleştirdikleri tüm denizciler için güncel bir kayıt tutmakla; ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ¬ ITF Denizciler Bülteni 2013 18 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi ¬ • kendi denizcilerinin işe yerleştirildikleri gemilerin ve şirket iletişim bilgilerinin güncel bir listesini tutmakla; • iş sözleşmesi kapsamındaki hak ve görevleriniz hakkında sizi bilgilendirmek ve imzalamadan önce incelemeniz için size yeterli zamanı vermekle; • size iş sözleşmesinin bir kopyasını vermekle; • yaptıkları sözleşmelerin yürürlükteki ulusal yasalar ve toplu iş sözleşmelerine uyumlu olmalarını sağlamakla; • iş için niteliklerinizi kontrol etmekle; • yabancı bir limanda mahsur kalmamanız için, çalıştıkları gemi sahipleri ve şirketlerin mali açıdan sağlam olduklarından emin olmak üzere gerekenleri yapmakla; • etkili bir şikâyet prosedürüne sahip olmakla; • size karşı kendisinin veya sizi işe yerleştirdiği geminin sahibinin yükümlülüklerini yerine getiremediği, tazmin edilmesi gereken durumlar için sigorta yaptırmakla yükümlüdür. Ücretler MLC, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO’nun) usta gemiciler için tavsiye ettiği asgari ücrete atıf yapmanın dışında, ne kadar ücret almanız gerektiği konusunda herhangi bir düzenleme içermemektedir. Ancak MLC size ne zaman ve nasıl ödeme yapılması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Ücretinizin düzenli ve tam olarak, en az ayda bir kez ödenmesi hakkına sahipsiniz. Ücretiniz iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi uyarınca ödenmelidir. İşvereniniz size, ücretlerinizi, her türlü ek ödemeyi ve gerekli olması halinde kullanılan döviz kuru dâhil olmak üzere, hak etmiş olduğunuz ve yapılmış olan ödemeleri gösteren aylık bir hesap dökümü vermek zorundadır. Temel maaş ya da ücret, normal çalışma süresi – normal olarak günde sekiz ve haftada 48 saati aşmayan çalışma - karşılığında yapılan ödeme anlamına gelmektedir. ILO’nun usta gemiciler için tavsiye ettiği asgari ücret Ocak 2013’den bu yana aylık 568 ABD doları olup, bu tutar 31 Aralık 2013 tarihinde 585 ABD dolarına yükselecektir (Daha fazla bilgi ve güncellemeler için bkz. www.itfseafarers.org/ILO). Temel çalışma saatlerinizden daha fazla çalışmanızın gerekli olduğu durumlarda, size en az 1,25 x temel ücret oranında fazla mesai ödenmesi gerekmektedir. Fazla mesai kayıtları kaptan tarafından tutulmalı ve sizin tarafınızdan en az ayda bir kez tasdik edilmelidir. Dinlenme gününüzde veya resmi tatil olarak belirlenmiş bir günde çalışmak zorunda kalırsanız, bu durumda fazla mesai ödemesine veya onun yerine izin yapma hakkına sahip olmanız gerekir. İşvereniniz, fahiş bir masraf ödemeniz söz konusu olmadan ve aleyhinize olmayacak bir döviz kuru üzerinden evinize para göndermenizi sağlamakla yükümlüdür. “Bir denizcinin kim olduğuna ilişkin berrak bir tanımlama, şimdiye kadar ilk kez yapılmaktadır” MLC turizm gemilerinde çalışanlar için ne anlama geliyor ITF’in turizm gemileri çalışma grubu başkanı Johan Oyen, Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nin turizm gemilerinde çalışan mürettebat için yaratacağı farkı açıklıyor ITF, MLC’nin denizcilik sektöründeki tüm işçiler üzerinde, ama özellikle de turizm gemisi sektöründe çalışanlar üzerinde önemli bir etkide bulunacağına inanıyor. Bir denizcinin kim olduğuna ilişkin berrak bir tanımlama, şimdiye kadar ilk kez MLC tarafından yapılmaktadır. Sözleşmenin 2. Maddesinden alıntı yapacak olursak, denizci, “sözleşmenin kapsadığı türden bir gemide, herhangi bir görevle istihdam edilen, hizmet gören ya da çalışan her insan,” olarak tanımlanmaktadır. Bu kavrayış devrimci niteliktedir, çünkü uluslararası sefer yapan bir turizm gemisinde çalışan tüm işçilerin artık denizci olarak tanımlanmaları gerektiğini ilan etmektedir. Bu tanım, geçmişteki belirsizliğe son vererek kimin denizci olduğu ITF Denizciler Bülteni 2013 sorusuna kesin bir yanıt vermektedir. Geçmişte, doğrudan doğruya denizcilikle ilgili işlerde çalışanların dışında kalan tüm işçiler, denizci sayılıp sayılmadıklarına ilişkin belirsizlik nedeniyle, denizcilikle ilgili sözleşmelerin kendileri için geçerli olup olmadığından emin olamıyorlardı. MLC, turizm gemilerinde iş sözleşmelerine ve çalışma yaşamına büyük katkılarda bulunacak. Örneğin, MLC denizcilerden – gerçekte sadece mesleki sertifikalar, pasaportlar ve ulusal yasal sağlık sertifikaları ile sınırlı olması gereken - harç ve bedel alınmasını önlemek için, bayrak devletlerinin istihdam büroları veya denizcileri işe alan taraflar üzerinde etkili bir denetime sahip olmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca denizcilere sözleşmenin ihlal edildiği durumları ya bayrak devletleri ya da liman devlet kontrol yetkililerine rapor edebilecekleri, kolayca erişim sağlanabilen bir şikâyet başvurusu süreci sunmaktadır - ve bu mekanizma, denizci örgütlerinin istismar ve ayrımcılığa mazur kalmış denizcilere yardım sağlamadaki rollerini güçlendirmektedir. Çalışırken sözleşmeden doğan tıbbi bakım, denizcileri sigortalayarak sağlanan mali güvence ve kazaların önlenmesi ve emniyet önlemlerinin uygulanması; bunların tümü MLC’nin kapsamında yer alan kavramlardır. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 www.itfseafarers.org 8 sayfalık çek-al rehberiniz YARDIM ALMAK İÇİN ITF REHBERİNİZ Ülkenizden uzaktayken, işle ilgili bir sorunu – söz konusu sorun ister işiniz, isterse de güvenliğiniz ya da çalışma ve yaşam koşullarınızla ilgili olsun - çözüme kavuşturmak daha zormuş gibi görünebilir. ITF’le birlikte, sendikanız size yardımcı olmak için var. Bu sekiz sayfalık “çek-al”da, yardım almaya yönelik araçların tamamını tek bir yerde bir araya getirdik. ACİL DURUM: ŞU ANDA YARDIMA MI İHTİYACINIZ VAR? Bir denizciler sendikasına nasıl ulaşabilirsiniz İlk temas noktası sendikanız olmalıdır sendika üyesi değilseniz, bir sendikaya nasıl üye olacağınızı öğrenin. www.itfseafarers.org adresinden ITF üyesi sendikaların listesine bakabilirsiniz – “Bir Müfettiş veya Sendika Bul” sekmesine tıklayın Bir müfettişe nasıl ulaşabilirsiniz Hemen yardıma ihtiyacınız varsa ya da sendikasıyla bağlantı kurmakta güçlük yaşayan bir sendika üyesiyseniz, bir ITF Müfettişiyle temasa geçin. ITF Müfettişlerinin iletişim bilgilerini ITF’in web sitesinde bulabilirsiniz ya da bu çek-al kılavuzun içinde yer alan harita ve iletişim bilgilerini kullanabilirsiniz. 1 8 sayfalık çek-al rehberiniz WWW.ITFSEAFARER-APPS.ORG Akıllı telefonlar ve tabletler için yeni ÜCRETSİZ ITF denizci uygulamalarını indirin: ITF müfettişi veya sendika: en yakın ITF müfettişi, koordinatörü veya sendikanın iletişim bilgilerine ulaşın. Bir gemiyi araştırın: Bir gemide çalışmaya başlamadan önce gemideki koşulları kontrol edin Bir denizci merkezini bulun: denizci merkezlerine danışabilir, konuşacak birilerini bulabilir, evinizle haberleşebilir ve gemiden uzakta dinlenebilirsiniz YARDIM HATLARI VE ARAYABİLECEĞİNİZ NUMARALAR ITF şimdi 24 saat faaliyet gösteren bir Küresel Destek Hattı hizmeti sunuyor: +44 (0)20 8253 0177. Telefonlarınıza birden çok dil konuşan ve sorunlarınız konusunda eğitimli olan insanlar cevap vermektedir. Bu kişiler size ilk tavsiyeleri verecek ve sizi en uygun ITF kaynağına – bir Müfettişe ya da ITF genel merkezine - yönlendirecektir. Mesai saatleri içinde, denizciler şu numarayı arayabilirler: +44 (0)20 7940 9287 2 ARAMADAN ÖNCE Yardım isteyeceğinizde, her zaman kendiniz, geminiz ve yaşadığınız sorun hakkında gerekli bilgileri yanınızda bulundurun: telefon etmeden önce, gerekli hazırlığı yaparken aşağıdaki kontrol listesini kullanın. Sizin hakkınızda: • İsim • Görev • Milliyet • İletişim bilgileri – telefon ve/veya e-posta Gemi hakkında: • İsim • Bayrak • IMO numarası • Şu anda bulunduğu yer • Mürettebat sayısı ve milliyetleri Sorun hakkında: • Sorunu tanımlayın • Ne kadar zamandır gemide bulunuyorsunuz? • Tüm mürettebat aynı sorunu yaşıyor mu? BAŞVURACAK BİRİ: TAVSİYE ALMAK Denizci merkezleri Denizci merkezlerine danışabilir, konuşacak birilerini bulabilir, evinizle haberleşebilir ve gemiden uzakta dinlenebilirsiniz. Denizci merkezlerini bulmak için yeni bir yol olarak ITF Denizciler Vakfı’nın geliştirmiş olduğu ücretsiz Android telefon uygulamasını indirin: http://www.itfseafarers.org/seafarer-apps.cfm İş başında Bir işe girmek İstihdam büroları Denizcilik Çalışma Sözleşmesi, özel istihdam bürolarının düzenlemeye tabi tutulması gerektiğini söylemektedir. Sözleşme, gemilerde iş bulmak karşılığında denizcilerden herhangi bir bedel alınmasını, ücretlerinden yasadışı kesintiler yapılmasını ve bireylerin kara listeye alınması uygulamasını yasaklamaktadır. Gemi sahiplerinin çalıştıkları istihdam bürolarının bu standartları karşıladığından emin olmaları gerekmektedir. İstihdam bürolarıyla ilgili sorunlarınız varsa, lütfen şu e-posta adresi üzerinden bize ulaşın: [email protected] Bir sözleşmeye imza atmadan önce ITF’in denizde çalışmak için bir iş sözleşmesi imzalama konusunda tavsiyeleri Denizde uygun istihdam koşullarını en iyi şekilde güvence altına alacak olan tek şey, ITF onaylı bir toplu iş sözleşmesini imzalamaktır. Bunun mümkün olmadığı durumlar için, size bir kontrol listesi sunuyoruz. Yazılı bir sözleşme olmadan gemide çalışmaya başlamayın. Asla boş bir sözleşmeyi ya da sizi bağlayan, açıkça belirtilmemiş ya da aşina olmadığınız herhangi bir koşul içeren bir sözleşmeyi imzalamayın. İmzaladığınız sözleşmenin bir Toplu İş Sözleşmesine (TİS) atıfta bulunup bulunmadığını kontrol edin. Eğer bulunuyorsa, TİS’in içerdiği koşulları tam olarak anladığınızdan emin olun ve sözleşmenizle birlikte TİS’in bir kopyasını saklayın. Sözleşmenin süresinin açıkça belirtilmiş olduğundan emin olun. Sözleşme süresi içinde sadece geminin sahibinin takdir yetkisini kullanarak tek yanlı olarak değişikler yapmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın. Sözleşme süresi içinde herhangi bir değişiklik ancak tarafların karşılıklı rızası ile yapılabilmelidir. Her zaman için sözleşmenin ödenecek temel ücreti açıkça belirttiğinden ve temel çalışma saatlerinin açıkça tanımlandığından (örneğin haftada 40, 44 ya da 48 gibi) emin olun. Uluslararası Çalışma Örgütü, temel haftalık çalışma süresinin azami 48 saat olabileceğini (ayda 208 saat) belirtmektedir. Sözleşmenin fazla mesainin nasıl ve hangi oran üzerinden ödeneceğini açıkça öngördüğünden emin olun. Temel çalışma süresinin üzerinde çalışılan bütün saatler için düz bir saatlik ücret ödenmesi söz konusu olabilir. Ya da ayda garanti edilmiş belirli miktarda fazla mesai süresi için aylık sabit bir tutar söz konusu olabilir. Bu durumda garanti edilmiş fazla mesainin üzerinde çalışılacak her saat için verilecek ücret açıkça belirtilmelidir. ILO bütün fazla çalışmalarda ücretin asgari olarak normal saat ücretinin 1,25 ile çarpılarak ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. • geminin zayi olması nedeniyle bireysel kayıplar yaşanması halinde; • sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde. Sözleşmede her ay için kaç gün ücretli izin hakkına sahip olduğunuzun açıkça belirtildiğinden emin olun. ILO ücretli iznin yılda 30 günden az olamayacağını belirtmektedir (her takvim ayı için 2,5 gün). Bir sendikaya üye olma, temasa geçme, danışma ya da kendi tercihinizle belirlediğiniz bir sendika tarafından temsil edilme hakkınızı kısıtlayan bir sözleşmeyi imzalamayın. Sözleşmede temel ücretin, fazla mesai ödemelerinin ve izinlerin açıkça ve ayrı kalemler halinde belirtildiğinden emin olun. Çalışacağınız gemiye gitmek için ya da ülkenize geri gönderilmeniz için yapılacak harcamaların herhangi bir bölümünü ödemeniz gerektiğine dair herhangi bir hüküm içeren bir sözleşmeyi asla imzalamayın. Gemi sahibinin ücretinizin herhangi bir bölümünü vermemesine ya da içeride tutmasına izin veren bir sözleşmeyi imzalamayın. Her takvim ayının sonunda, hak ettiğiniz ücretin size tam olarak ödenmesi hakkına sahip olmanız gerekir. Bireysel iş sözleşmesinin her zaman kimi ek hakları. içermeyebileceğinin farkında olun. Dolayısıyla aşağıdaki durumlarda ne kadar tazminat ödeneceği konusunda (tercihen yazılı sözleşme ya da sözleşme hükmünde bir belge şeklinde) bir teyit almaya çalışmanız gerekir: • sözleşme döneminde hastalık ya da yaralanma halinde; • ölüm halinde (en yakın akrabaya ödenecek tutar); • geminin zayi olması halinde; Size imzaladığınız sözleşmenin bir kopyasının verilmesini sağlayın ve bu kopyayı saklayın. Sözleşmenizi feshetmeden önce gemi sahibinin size ne kadar ihbar süresi tanıması gerektiği dâhil, iş sözleşmenizin fesih koşullarını kontrol edin. Şunu unutmayın… içerdiği koşullar her ne olursa olsun, gönüllü olarak imzaladığınız herhangi bir sözleşme/anlaşma, yargı önünde çoğu durumda yasal açıdan bağlayıcı sayılacaktır. Geminizin ITF onaylı toplu iş sözleşmesi kapsamında yer alıp almadığını öğrenmek için, itf.seafarers.org web sitesine gidin ve “Bir Gemiyi Arayın” sekmesini tıklayın. Bir gemiyi aramak için cep telefonları ve tablet bilgisayarlar için geliştirilmiş olan yeni ITF Denizciler Uygulamasını kullanın: www.itfseafarer-apps.org 3 ITF koordinatörleri, müfettişleri ve iletişim bilgileri ITF müfettişleri ITF müfettişlerinin tüm iletişim bilgileri için www.itfglobal.org/seafarers/msg-contacts.cfm adresine gidin MERKEZ 49/60 Borough Road, London SE1 1DR, United Kingdom Tel: +44(0)20 7403 2733 Faks: +44(0)20 7357 7871 Teleks: 051 8811397 ITF LDN G E-posta: [email protected] Web: www.itfglobal.org AFRİKA BÖLGE OFİSİ PO Box 66540, Nairobi 00800, Kenya Tel: +254(0)20 444 80 19 Faks : +254(0)20 444 80 20 E-posta: [email protected] AFRİKA FRANSIZCA OFİSİ 1036 Avenue Dimbdolobsom, 3rd floor ex immeuble CEAO, 11 BP 832, Ouagadougou, Burkina Faso Tel: +226(0)50 30 19 79 Faks : +226(o)50 33 31 01 E-posta: [email protected] ARAP DÜNYASI OFİSİ Al-Husseini Group Commercial Building – 5th floor, Zahran Street, Amman 11821, PO Box 1392, Jordan Tel/Faks: +962 (0)6 582 13 66 E-posta: [email protected] Web: www.itfglobal.org/itf-arabworld ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ 12D College Lane, New Delhi 110001, India Tel: +91(0)11 2335 4408/7423 Faks: +91(0)11 2335 4407 E-posta: [email protected] ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ Tamachi Kotsu Building 3-2-22, Shibaura, Minato-ku, Tokyo 108-0023, Japan Tel: +81(0)3 3798 2770 Faks: +81(0)3 3769 4471 E-posta: [email protected] Web: www.itftokyo.org AVRUPA BÖLGE OFİSİ European Transport Workers’ Federation (ETF), Galerie Agora, Rue du Marche aux Herbes 105, Boite 11, B-1000 Brussels, Belgium Tel: +32(0)2 285 4660 Faks: +32(0)2 280 0817 E-posta: [email protected] Web: www.etf-europe.org AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ Rua Francisco SA No. 35, Salas 204-206 Copacabana, CEP: 22080-010, Rio de Janeiro, RJ, Brazil Tel: +55(0)21 2223 0410/2233 2812 Faks: +55(0)21 2283 0314 E-posta: [email protected] Web: www.itf-americas.org 4 ALMANYA Bremen • Susan Linderkamp Tel: +49(0)421 330 3333 Faks: +49(0)421 330 3366 Cep telefonu: +49(0)151 1266 6006 E-posta: [email protected] Hamburg • Ulf Christiansen Tel: +49(0)40 2800 6811 Faks: +49(0)40 2800 6822 Cep telefonu: +49(0)171 641 2694 E-posta: [email protected] • Karin Friedrich Tel: +49(0)40 2800 6812 Faks: +49(0)40 2800 6822 Cep telefonu: +49(0)170 850 8695 E-posta: [email protected] Rostock • Hamani Amadou Tel: +49(0)381 670 0046 Faks: +49(0)381 670 0047 Cep telefonu: +49(0)170 760 3862 E-posta: [email protected] AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Baltimore • Arthur Petitpas Tel: +1(0)410 882 3977 Faks: +1(0)410 882 1976 Cep telefonu: +1(0)443 562 3110 E-posta: [email protected] Houston • Shwe Tun Aung Tel: +1(0)713 659 5152 Faks: +1(0)713 650 8629 Cep telefonu: +1(0)713 447 0438 E-posta: [email protected] Los Angeles • Stefan Mueller-Dombois Tel: +1(0)562 493 8714 Faks: +1(0)562 493 7190 Cep telefonu: +1(0)562 673 9786 E-posta: [email protected] Miami • Hans Saurenmann Tel: +1(0)321 783 8876 Faks: +1(0)321 783 2821 Cep telefonu: +1(0)305 360 3279 E-posta: [email protected] Morehead City • Tony Sacco Tel/Faks: +1(0)252 726 9796 Cep telefonu: +1(0)252 646 2093 E-posta: [email protected] New Orleans • Dwayne Boudreaux Tel: +1(0)504 581 3196 (ext 7) Faks: +1(0)504 568 9996 Cep telefonu: +1(0)504 442 1556 E-posta: [email protected] NewYork • Enrico Esopa Tel: +1(0)718 499 6600 (ext 240) Faks: +1(0)718 832 8870 Cep telefonu: +1(0)201 417 2805 E-posta: [email protected] Portland • Martin Larson Faks: +1(0)503 286 1223 Cep telefonu: +1(0)503 347 7775 E-posta: [email protected] Porto Riko Porto Riko için ayrıca oluşturulmuş olan dizine bakın Seattle • Lila Smith Tel: +1(0)206 533 0995 Faks: +1(0)206 533 0996 Cep telefonu: +1(0)206 818 1195 E-posta: [email protected] • Jeff Engels Tel: +1(0)206 633 1614 Faks: +1(0)206 675 1614 Cep telefonu: +1(0)206 331 2134 E-posta: [email protected] Tampa • Tony Sasso Tel: +1(0)321 784 0686 Faks: +1(0)321 784 0522 Cep telefonu: +1(0)321 258 8217 E-posta: [email protected] ARJANTİN Buenos Aires • Rodolfo Vidal Tel/Faks: +54(0)341 425 6695 Cep telefonu: +54(0)911 4414 5911 E-posta: [email protected] Rosario • Roberto Jorge Alarcon Tel/Faks: +54(0)11 4331 4043 Cep telefonu: +54(0)911 4414 5687 E-posta: [email protected] AVUSTRALYA Fremantle • Keith McCorriston Tel: +61(0)8 9335 0500 Faks: +61(0)8 9335 0510 Cep telefonu: +61(0)422 014 861 E-posta: [email protected] Melbourne • Matt Purcell Tel: +61(0)3 9329 5477 Faks: +61(0)3 9328 1682 Cep telefonu: +61(0)418 387 966 E-posta: [email protected] Sydney • Dean Summers Tel: +61(0)2 9267 9134 Faks: +61(0)2 9267 4426 Cep telefonu: +61(0)419 934 648 E-posta: [email protected] Townsville • Graham Bragg Tel: +61(0)7 4771 4311 Faks: +61(0)7 4721 2459 Cep telefonu: +61(0)419 652 718 E-posta: [email protected] BELÇİKA Antwerp • Roger Opdelocht Tel: 32 32243414 Faks: 32 32243449 Cep telefonu: 32 34754448 E-posta: [email protected] • Marc Van Noten Tel: +32(0)3 224 3419 Faks: +32(0)3 224 3449 Cep telefonu: +32(0)475 775 700 E-posta: [email protected] Zeebrugge • Christian Roos Tel: +32(0)2 549 1103 Faks: +32(0)2 549 1104 Cep telefonu: +32(0)486 123 890 E-posta: [email protected] BENİN Cotonou • Souradjou Alassane Fousseni Tel: +229 97080213 E-posta: [email protected] BİRLEŞİK KRALLIK Hull • Neil Keith Tel: +44(0)1224 582 688 Faks: +44(0)1224 584 165 Cep telefonu: +44(0)7764 2768 E-posta: [email protected] Bristol • Bill Anderson Tel/Faks: +44(0)151 427 3668 Cep telefonu: +44(0)7876 794 914 E-posta: [email protected] Liverpool • Tommy Molloy Tel: +44(0)151 639 8454 Faks: +44(0)151 346 8801 Cep telefonu: +44(0)7764 182 768 E-posta: [email protected] Tilbury • Chris Jones Tel: +44(0)20 8989 6677 Faks: +44(0)20 8530 1015 Cep telefonu: +44(0)7921 022 600 E-posta: [email protected] BREZİLYA Paranagua • Ali Zini Tel/Faks: +55(0)41 3422 0703 Cep telefonu: +55(0)41 9998 0008 E-posta: [email protected] Santos • Renialdo de Freitas Tel/Faks: +55(0)13 3232 2373 Cep telefonu: +55(0)13 9761 0611 E-posta: [email protected] DANİMARKA Kopenhag • Morten Bach Tel: +45(0)33 36 13 97 Faks: +45(0)33 91 13 97 Cep telefonu: +45(0)21 64 95 62 E-posta: [email protected] • Jens Fage-Pedersen Tel: +45(0)36 36 55 94 Fax: +45(0)36 36 55 80 Cep telefonu: +45(0)22 80 81 88 E-posta: [email protected] ESTONYA Tallinn • Jaanus Kuiv Tel/Faks: +372(0)61 16 390 Cep telefonu: +372(0)52 37 907 E-posta: [email protected] FİLDİŞİ SAHİLİ Abidjan • Joachim Mel Djedje-Li Tel: +225 21357217 E-posta: [email protected] San Pedro • Kape Hie Tel: +225 44254301 E-posta: [email protected] FİLİPİNLER Cebu Şehri • Joselito O Pedaria Tel: +63(0)32 256 16 72 Faks: +63(0)32 253 25 31 Cep telefonu: +63(0)920 970 0168 E-posta: [email protected] Manila • Rodrigo Aguinaldo Tel: +63(0)2 536 82 87 Faks: +63(0)2 536 82 86 Cep telefonu: +63(0)917 811 1763 E-posta: [email protected] FİNLANDİYA Helsinki • Simo Nurmi Tel: +358(0)9 615 202 55 Faks: +358(0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358(0)40 580 3246 E-posta: [email protected] • Kenneth Bengts Tel: +358(0)9 615 202 58 Faks: +358(0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358(0)40 455 1229 E-posta: [email protected] • Ilpo Minkkinen Tel: +358 (0)9 615 202 53 Faks: +358 (0)9 615 202 27 Cep telefonu: +358 (0)40 728 6932 E-posta: [email protected] Turku • Jan Orn Tel: +358(0)9 613 110 Faks: +358(0)9 739 287 Cep telefonu: +358(0)40 523 3386 E-posta: [email protected] FRANSA Brest • Laure Tallonneau Tel/Faks: +33(0)2 98 85 21 65 Cep telefonu: +33(0)6 85 65 52 98 E-posta: [email protected] Dunkirk • Pascal Pouille Tel: +33(0)3 28 66 45 24 Faks: +33(0)3 28 21 45 71 Cep telefonu: +33(0)6 80 23 95 86 E-posta: [email protected] Le Havre • Francois Caillou Tel: +33(0)2 35 26 63 73 Faks: +33(0)2 35 24 14 36 Cep telefonu: +33(0)6 08 94 87 94 E-posta: [email protected] Marsilya • Yves Reynaud Tel: +33(0)4 91 54 99 37 Faks: +33(0)4 91 33 22 75 Cep telefonu: +33(0)6 07 68 16 34 E-posta: [email protected] Sen Nazaire • Geoffroy Lamade Tel: +33(0)2 40 22 54 62 Faks: +33(0)2 40 22 70 36 Cep telefonu: +33(0)6 60 30 12 70 E-posta: [email protected] GİNE BİSSAU Bissau • Januario Jose Biague Tel: +245 5905895 E-posta: [email protected] GUİNEA Conakry • Frank Tounkara Tel: +224 64298187 E-posta: [email protected] GÜNEY AFRİKA Cape Town • Cassiem Augustus Tel: +27(0)21 461 9410 Faks: +27(0)21 462 1299 Cep telefonu: +27(0)82 773 6366 E-posta: [email protected] Durban • Sprite Zungu Tel/Faks: +27(0)31 706 1433 Cep telefonu: +27(0)82 773 6367 E-posta: [email protected] GÜRCİSTAN Batum • Merab Chijavadze Tel: +995(0)222 70177 Faks: +995(0)222 70101 Cep telefonu: +995(0)5 93 26 13 03 E-posta: [email protected] HİNDİSTAN Calcutta • Narayan Adhikary Tel: +91(0)332 425 2203 Faks: +91(0)332 425 3577 Cep telefonu: +91(0)94345 17316 E-posta: [email protected] • Chinmoy Roy Tel: +91(0)332 459 7598 Faks: +91(0)332 459 6184 Cep telefonu: +91(0)98300 43094 E-posta: [email protected] Chennai • K Sree Kumar Tel: +91(0)44 2522 3539 Faks: +91(0)44 2526 3343 Cep telefonu: +91(0)44 93 8100 1311 E-posta: [email protected] Kochi • Thomas Sebastian Tel: +91(0)484 233 8249 / 8476 Faks: +91(0)484 266 9468 Cep telefonu: +91(0)98950 48607 E-posta: [email protected] Mumbai • Kersi Parekh Tel: +91(0)22 2261 6951 / 6952 Faks: +91(0)22 2265 9087 Cep telefonu: +91(0)98205 04971 E-posta: [email protected] Visakhapatnam • BV Ratnam Tel: +91(0)891 2502 695 / 2552 592 Faks: +91(0)891 2502 695 Cep telefonu: +91(0)98481 98025 E-posta: [email protected] HIRVATİSTAN Dubrovnik • Romano Peric Tel: 385 20418992 Faks: 385 20418993 Cep telefonu: 385 992662825 E-posta: [email protected] Rijeka • Predrag Brazzoduro Tel: +385(0)51 325 343 Faks: +385(0)51 213 673 Cep telefonu: +385(0)98 211 960 E-posta: [email protected] Sibenik • Milko Kronja Tel: +385(0)22 200 320 Faks: +385(0)22 200 321 Cep telefonu: +385(0)98 336 590 E-posta: [email protected] HOLLANDA Delfzijl • Ruud Touwen Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 331 5072 E-posta: [email protected] ITF koordinatörleri, müfettişleri ve iletişim bilgileri Yardıma ihtiyacınız varsa ve bir elverişli bayrak gemisinde ya da bir toplu iş sözleşmesi kapsamında yer almayan yabancı bayrak taşıyan bir gemide çalışıyorsanız, müfettişlerimizden biriyle temasa geçin. Bir müfettişe ulaşamamanız durumunda, ITF’in genel merkezindeki eylemler ekibiyle veya size en yakın ITF ofisiyle temas kurun (bkz. aşağıda yer alan harita). Rotterdam • Debbie Klein Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 318 2734 E-posta: [email protected] • Aswin Noordermeer Tel: +31(0)10 215 1166 Faks: +31(0)10 423 3933 Cep telefonu: +31(0)65 333 7522 E-posta: [email protected] İRLANDA Dublin • Ken Fleming Tel: +353(0)1 858 6317 Faks: +353(0)1 685 5567 Cep telefonu: +353(0)87 647 8636 E-posta: [email protected] İSPANYA Algeciras • Jose M Ortega Tel: +34(0)956 657 046 Faks: +34(0)956 632 693 Cep telefonu: +34(0)699 436 503 E-posta: [email protected] Barselona • Joan Mas Garcia Tel: +34(0)93 481 2766 Faks: +34(0)93 298 2179 Cep telefonu: +34(0)629 302 503 E-posta: [email protected] Bilbao • Mohamed Arrachedi Tel: +34(0)94 493 5659 Faks: +34(0)94 493 6296 Cep telefonu: +34(0)629 419 007 E-posta: [email protected] Las Palmas • Victor Conde Tel: +34(0)928 467 630 Faks: +34(0)928 465 547 Cep telefonu: +34(0)676 057 807 E-posta: [email protected] Valensiya • Juan Ramon Garcia Tel: +34(0)96 367 06 45 Faks: +34(0)96 367 1263 Cep telefonu: +34(0)628 565 184 E-posta: [email protected] Vigo • Luz Baz Tel/Faks: +34(0)986 221 177 Cep telefonu: +34(0)660 682 164 E-posta: [email protected] İSRAİL Hayfa • Michael Shwartzman Tel: +972(0)4 852 4289 Faks: +972(0)4 852 4288 Cep telefonu: +972(0)544 699 282 E-posta: [email protected] İSVEÇ Götenburg • Goran Larsson Tel: +46(0)10 480 31 14 Faks: +46(0)31 13 56 77 Cep telefonu: +46(0)70 626 77 88 E-posta: [email protected] • Goran Nilsson Tel: +46(0)10 480 31 21 Faks: +46(0)31 13 56 77 Cep telefonu: +46(0)76 100 65 12 E-posta: [email protected] Helsingborg • Sven Save Tel: +46(0)31 42 95 31 Faks: +46(0)31 42 95 01 Cep telefonu: +46(0)70 57 49 713 E-posta: [email protected] Norrköping • Hakan Andre Tel: +46(0)10 480 3000 E-posta: [email protected] Stockholm • Annica Barning Tel: +46(0)8 454 8405 Faks: +46(0)8 411 6940 Cep telefonu: +46(0)70 57 49 714 E-posta: [email protected] Umea • Fredrik Bradd Tel: +46(0)10 480 31 03 Faks: +46(0)90 12 57 22 Cep telefonu: +46(0)76 100 64 45 E-posta: [email protected] İTALYA Cenova • Francesco Di Fiore Tel: +39(0)10 25 18 675 Faks: +39(0)10 25 18 683 Cep telefonu: +39(0)331 670 8367 E-posta: [email protected] Leghorn/Livorno • Bruno Nazzarri Tel: +39(0)58 60 72 379 Faks: +39(0)58 68 96 178 Cep telefonu: +39(0)335 612 9643 E-posta: [email protected] Napoli • Paolo Serretiello Tel: +39(0)81 26 50 21 Faks: +39(0)81 56 30 907 Cep telefonu: +39(0)335 482 706 E-posta: [email protected] Palermo • Francesco Saitta Tel/Faks: +39(0)91 32 17 45 Cep telefonu: +39(0)338 698 4978 E-posta: [email protected] Taranto • Gianbattista Leoncini Tel/Faks: +39(0)99 47 07 555 Cep telefonu: +39(0)335 482 703 E-posta: [email protected] Trieste • Paolo Siligato Tel/Faks:+39(0)40 37 21 832 Cep telefonu: +39(0)348 445 4343 E-posta: [email protected] İZLANDA Reykjavik • Jonas Gardarsson Tel: +354(0)551 1915 Faks: +354(0)552 5215 Cep telefonu: +354(0)892 7922 E-posta: [email protected] JAPONYA Çiba • Shigeru Fujiki Tel: +81(0)50 1291 7326 Faks: +81(0)3 3733 2627 Cep telefonu: +81(0)90 9826 9411 E-posta: [email protected] Tokyo • Fusao Ohori Tel: +81(0)45 451 5585 Faks: +81(0)45 451 5584 Cep telefonu: +81(0)90 6949 5469 E-posta: [email protected] Yokohama • Toshihiro Ame Tel: +81(0)45 451 5585 Faks: +81(0)45 451 5584 Cep telefonu: +81(0)90 4673 5671 E-posta: [email protected] KANADA Halifax • Gerard Bradbury Tel: +1(0)902 455 9327 Faks: +1(0)902 454 9473 Cep telefonu: +1(0)902 441 2195 E-posta: [email protected] Hamilton • Mike Given Tel: +1(0)905 227 5212 Faks: +1(0)905 227 0130 Cep telefonu: +1(0)905 933 0544 E-posta: [email protected] Montreal • Patrice Caron Tel: +1(0)514 931 7859 Faks: +1(0)514 931 0399 Cep telefonu: +1(0)514 234 9962 E-posta: [email protected] Vancouver • Peter Lahay Tel: +1(0)604 251 7174 Faks: +1(0)604 251 7241 Cep telefonu: +1(0)604 418 0345 E-posta: [email protected] KENYA Mombasa • Betty Makena Mutugi Tel/Faks: +254(0)41 249 1974 Cep telefonu: +254(0)721 425 828 E-posta: [email protected] KOLOMBİYA Cartagena • Miguel Sanchez Tel: +57(0)5 666 4802 Faks: +57(0)5 658 3496 Cep telefonu: +57(0)3 10 657 3399 E-posta: [email protected] KORE Inchon • Jang Kyoung-Woo Tel: +82(0)32 881 9880 Faks: +82(0)32 884 3228 Cep telefonu: +82(0)10 5268 9346 E-posta: [email protected] Pusan • Sang Gi Gim Tel: +82(0)51 469 0401 / 0294 Faks: +82(0)51 464 2762 Cep telefonu: +82(0)10 3585 2401 E-posta: [email protected] • Bae Jung Ho Tel: +82(0)51 463 4828 Faks: +82(0)51 464 8423 Cep telefonu: +82(0)10 3832 4628 E-posta: [email protected] Seul • Hye Kyung Kim Tel: +82(0)2 716 2764 Faks: +82(0)2 702 2271 Cep telefonu: +82(0)10 5441 1232 E-posta: [email protected] LETONYA Riga • Norbert Petrovskis Tel: +371(0)7 073 436 Faks: +371(0)7 383 577 Cep telefonu: +371(0)29 215 136 E-posta: [email protected] LİTVANYA Klaipeda • Andrey Chernov Tel/Faks: +370(0)46 410 447 Cep telefonu: +370(0)699 28198 E-posta: [email protected] MALTA Valletta • Paul Falzon Tel: +356 (0)21 2 44451 Faks: +60(0)37 955 1058 Cep telefonu: +60(0)12 292 6380 E-posta: [email protected] MEKSİKA Manzanillo • Honorio Aguilar Tel/Faks: +52(0)314 332 8834 Cep telefonu: +52(0)1 314 122 9212 E-posta: [email protected] Veracruz • Enrique Lozano Tel/Faks: +52(0)229 932 1367 / 3023 Cep telefonu: +52(0)1 229 161 0700 E-posta: [email protected] MISIR Port Said • Talaat Elseify Tel/Faks: +20(0)66 332 4100 Cep telefonu: +20(0)10 163 8402 E-posta: [email protected] NİJERYA Lagos • Henry Akinrolabu Tel/Faks: +234(0) 1 793 6150 Cep telefonu: +234(0)803 835 9368 E-posta: [email protected] NORVEÇ Bergen • Tore Steine Tel: +47(0)55 230 059 Faks: +47(0)55 900 152 Cep telefonu: +47(0)90 768 115 E-posta: [email protected] Oslo • Angelica Gjestrum Tel: +47(0)22 825 824 Faks: +47(0)22 423 056 Cep telefonu: +47(0)97 729 357 E-posta: [email protected] Porsgrunn • Truls M Hellenes Tel: +47(0)35 548 240 Faks: +47(0)35 548 023 Cep telefonu: +47(0)90 980 487 E-posta: [email protected] Stavanger • Aage Baerheim Tel: +47(0)51 840 549 Faks: +47(0)51 840 501 / 502 Cep telefonu: +47(0)90 755 776 E-posta: [email protected] PANAMA Panama Şehri • Luis Fruto Tel: +507(0)264 5101 Faks: +507(0)269 9741 Cep telefonu: +507(0)6617 8525 E-posta: [email protected] POLONYA Gdynia • Andrzej Koscik Tel: +48(0)58 661 60 96 Faks: +48(0)58 661 60 53 Cep telefonu: +48(0)602 233 619 E-posta: [email protected] Szczecin • Adam Mazurkiewicz Tel: +48(0)91 423 97 07 Faks: +48(0)91 423 93 30 Cep telefonu: +48(0)501 539 329 E-posta: [email protected] PORTEKİZ Lizbon • Joao Pires Tel: +351 (0)21 391 8150 Faks: +351 (0)21 391 8159 Cep telefonu: +351 (0)91 936 4885 E-posta: [email protected] PORTO RİKO San Juan • Felipe Garcia-Cortijo Tel: +1787(0)783 1755 Faks: +1787(0)273 7989 Cep telefonu: +1787(0)410 1344 E-posta: [email protected] ROMANYA Köstence • Adrian Mihalcioiu Tel: +40(0)241 618 587 Faks: +40(0)241 616 915 Cep telefonu: +40(0)722 248 828 E-posta: [email protected] RUSYA Kaliningrad • Vadim Mamontov Tel: +7(0)401 265 6840 / 6475 Faks: +7(0)401 265 6372 Cep telefonu: +7(0)906 238 6858 E-posta: [email protected] Novorossiysk • Olga Ananina Tel/Fax: +7(0)861 761 2556 Cep telefonu: +7(0)988 762 1232 E-posta: [email protected] Sen Petersburg • Sergey Fishov Tel/Faks: +7(0)812 718 6380 Cep telefonu: +7(0)911 096 9383 E-posta: [email protected] • Kirill Pavlov Tel/Faks: +7(0)812 718 6380 Cep telefonu: +7(0)911 929 0426 E-posta: [email protected] Vladivostock • Petr Osichansky Tel/Faks: +7(0)423 251 2485 Cep telefonu: +7(0)423 270 6485 E-posta: [email protected] SENEGAL Dakar • Mouhamed Diagne Tel: +221 775364071 E-posta: [email protected] • Sergey Eledinov Tel: +221 774427906 E-posta: [email protected] • Seydina Ousmane Keita Tel: +221 776926408 E-posta: [email protected] ŞİLİ Valparaíso • Juan Villalon Jones Tel: +56(0)32 221 7727 Faks: +56(0)32 275 5703 Cep telefonu: +56(0) 9250 9565 E-posta: [email protected] SRİ LANKA Kolombo • Ranjan Perera Tel: +94(0)11 243 8326 / 248 3295 Faks: +94(0)11 278 5091 Cep telefonu: +94(0)77 314 7005 E-posta: [email protected] TAYVAN Kaoshiung • Tse-Ting Tu Tel: +886(0)2251 50302 Faks: +886(0)2250 78211 E-posta: [email protected] Taichung • Sanders Chang Tel: +886(0)2658 4514 Faks: +886(0)2658 4517 Cep telefonu: +886(0)955 415 705 E-posta: [email protected] TOGO Lome • Franck Akpossi Tel: +228 90 04 24 07 E-posta: [email protected] TÜRKİYE İstanbul • Muzaffer Civelek Tel: +90(0)216 347 3771 Faks: +90(0)216 347 4991 Cep telefonu: +90(0)535 663 3124 E-posta: [email protected] UKRAYNA Odessa • Nataliya Yefrimenko Tel: +380(0)482 429 901 / 902 Faks: +380(0)482 429 906 Cep telefonu: +380(0)503 366 792 E-posta: [email protected] YENİ ZELANDA Wellington • Grahame McLaren Tel: +64(0)4 801 7613 Faks: +64(0)4 384 8766 Cep telefonu: +64(0)21 292 1782 E-posta: [email protected] YUNANİSTAN Pire • Stamatis Kourakos Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604 Faks: +30(0)210 413 2823 Cep telefonu: +30(0)69 77 99 3709 E-posta: [email protected] • Costas Halas Tel: +30(0)210 411 6610 / 6604 Faks: +30(0)210 413 2823 Cep telefonu: +30(0)69 44 29 7565 E-posta: [email protected] 5 ITF’in bölge ofisleri Bütün dünyada denizcilere yardımcı oluyor 7 4 6 5 2 1 ITF MERKEZİ LONDRA +44(0)20 7403 2733 2 AMERİKA KITALARI BÖLGE OFİSİ RİO DE JANEİRO +55(0)21 2223 0410 1 3 AVRUPA BÖLGE OFİSİ BRÜKSEL +32(0)2 285 4660 5 AFRİKA BÖLGE OFİSİ OUAGADOUGOU +226(0)50 30 19 79 4 ARAP DÜNYASI OFİSİ AMMAN +962(0)6 582 13 66 6 ASYA/PASİFİK BÖLGE OFİSİ YENİ DELHİ +91(0)11 2335 4408/7423 3 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi 2006, 20 Ağustos 2013’de yürürlüğe giriyor Haklarınızı bilin! 6 7 ASYA ALT-BÖLGE OFİSİ TOKYO +81(0)3 3798 2770 İş başında Eylem düzenlenmeyi mi düşünüyorsunuz? Önce bunu okuyun ITF, elverişli bayrak gemilerinde hizmet veren denizcilere, adil bir ücret almaları ve düzgün bir toplu iş sözleşmesi temelinde çalışmaları için yardım etmeye kararlıdır. Denizcilerin bazen yerel mahkemelerde hukuk yoluna başvurmaları gerekir. Bazı başka durumlarda bir gemiye boykot uygulamak gerekebilir. Farklı durumlarda farklı eylem biçimleri geçerlidir. Bir ülkede doğru olan bir eylem biçimi, başka bir ülkeye uymayabilir. Size yol göstermesi için ITF’in yerel temsilcisiyle temasa geçin. Temas için gerekli adres ve telefon numaralarını bu bültenin orta sayfalarında bulabilirsiniz. Aynı zamanda herhangi bir eyleme girişmeden önce yerel temsilciye danışmalısınız. Bazı ülkelerde greve gidecek olursanız ülke yasaları gerçekte sizin ve iş arkadaşlarınızın aleyhine işleyecektir. Bu durumlarda, ITF’in yerel sendika temsilcisi size konuyu anlatacaktır. Çok daha fazla sayıda ülkede ise bir uyuşmazlıktan galip çıkmanın anahtarı greve gitmektir. Burada da yerel temsilcinin tavsiyesi çok değerlidir. Gemi limanda ise, denize açılmamışsa, grev yapmak birçok ülkede yasal hakkınızdır. Her grevde disiplinli hareket etmeyi, şiddete başvurmamayı ve birliği korumayı gözetmek gerekir. Unutmayın, birçok ülkede grev hakkı yasalar ve anayasa tarafından güvence altına alınmış temel bir insan hakkıdır. Ne yapmaya karar verirseniz verin, harekete geçmeden önce yerel ITF temsilcileriyle konuşmayı unutmayın. El ele verdiğimiz takdirde, adalet ve temel haklar konusundaki savaşı kazanabiliriz. Deniz kazaları Çalıştıkları geminin bir deniz kazasına karışması durumunda denizcilerin – ister gemi sahipleri, liman devleti ve bayrak devletinin isterse de denizcinin kendi ülkelerinin yasaları kapsamında - adil muamele görmelerini güvence altına alan uluslararası kılavuz ilkeler vardır. Böyle bir durumla karşırsanız sahip olduğunuz haklar şunlardır: • Bir avukat tutma hakkına sahipsiniz. Söyleyecekleriniz ileride mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabileceğinden, herhangi bir soruya cevap vermeden ya da herhangi bir açıklama yapmadan önce avukatınızla görüşmeyi isteyin. • Söylenenleri anlayabiliyor olmanız gerekir – söylenenleri anlamamanız halinde yetkililerden sorgulamayı durdurmalarını isteyin. Kullanılan dil nedeniyle güçlük yaşıyorsanız, bir çevirmen talep edin. • Şirketiniz size yardımcı olmakla yükümlüdür –tavsiye ve yardım için şirketinizle veya bunu yapmakta güçlük yaşıyorsanız sendikanızla temasa geçin. Daha fazla bilgi için: www.itfglobal.org/fairtreatment 7 BİLGİ DAHA FAZLA BİLGİ • Hangi haklara sahip olduğunuzu öğrenin • Bir sendikanın sizin için neler yapabileceğini keşfedin • Diğer denizcilerle bağlantı kurun • Sitede yer alan çeşitli materyalleri indirin • Ücret, iş ve güvenlik gibi konularda önemli bilgilere ulaşın ITF’in Liman İşçileri ve Denizciler sayfaları: www.dockers-seafarers.org www.dockers-seafarers.org liman işçileri ve denizci sendikaları aktivistlerinin deneyim, düşünce, mücadele ve kazanımlarını paylaşmalarını sağlamak için kurulmuş olan, özel bir internet sitesidir. ITF Denizciler web sitesi www.itfseafarers.org denizciler için Çince, Rusça, İspanyolca ve İngilizce yayın yapan, paha biçilmez bir kaynaktır. Bu web sitesini ziyaret ederek çeşitli kaynaklara erişim sağlamanın yanı sıra, şunları yapabilirsiniz: ITF, tabanda faaliyet gösteren aktivistlerin arasındaki bağları güçlendirerek sendikaları daha güçlü kılmaya büyük önem vermektedir. Şimdi bu sayfaları kullanarak interaktif hale gelebilirsiniz – ve sizin için önem taşıyan konular hakkında söz sahibi olabilirsiniz. Ayrıca, aktivistler sendikal strateji ve taktikler üzerine yapılan tartışmaları izlemek için sitenin üyelere özel sayfalarına da erişim sağlayabilirler. www.itfglobal.org haber, kampanya ve küresel taşımacılık sektörü hakkında bilgilere bağlantılarıyla, ITF’in daha geniş bir kapsama sahip olan web sitesidir – siteyi ziyaret edin ve dünya çapında diğer taşımacılık işçilerinin karşılaştıkları birçok sorun hakkında bilgi sahibi olun! Son zamanlarda yaşanan bir dizi vakada, kimi denizciler yanlarında yasadışı pornografik materyal, - genellikle DVDler - bulundurdukları için gözaltına alındılar. Bu tür materyallerin satışına bazı ülkelerde izin veriliyor olsa da, kimi başka ülkelerde bunları bulundurmak yasadışı olabilir. Bu tür materyallerin çocuk pornografisi içeriyor olması durumunda, gümrük yetkililerinin bu materyale el koyması ve ardından da cezai kovuşturmaya uğrama riskini almış olursunuz. 8 BİR UYARI: NE SATIN ALDIĞINIZA DİKKAT EDİN Liman işçileri ve denizciler 27 Ortak yarar Liman işçileri ve denizciler haksızlık ve tehlikelere karşı birlikte göğüs gerdikleri zaman daha güçlüler. İşte kanıtı Bir ölüm kalım meselesi Liman işçileri yaptıkları iş için özel olarak eğitilmiş olmalarına rağmen, kimi zaman denizcilerden gemilerden yük boşaltma işini yapmaları istenmektedir. Denizcilerin liman işçilerinin işlerini yapmalarının tehlikeleri çok iyi bilinmektedir. ITF’in Britanya ve İrlanda koordinatörü Ken Fleming, denizcilerin ihtiyaç duydukları yaklaşımı şöyle özetliyor: “Bu, bazı limanlarda bir ölüm kalım meselesidir. Liman işçileri ve denizciler güçlü ve birleşik bir işgücü olarak sömürüye karşı mücadele edebilirler ve işyerlerinin, ister karada olsun ister denizde, güvenli ve iyi koşullara sahip olmasını sağlayabilirler.” www.itfseafarers.org Önlenebilir bir ölüm – Eucon Leader vakası Eucon Leader, Rotterdam’da. 21 Ocak 2007 tarihinde, sabah 5.45 civarında, Eucon Leader adlı gemide, trajik bir kaza yaşandı ve Filipinli bir denizci sekiz tonluk bir konteyner tarafından ezilerek hayatını kaybetti. Gemi Hollanda’da, Rotterdam Shortsea Terminali'ne yanaşmıştı. Filipinli UG Glenn Cuevas, bir konteynere dönme kilitlerini yerleştirirken, en üste yerleştirilmiş olan bir konteyner, düşerek denizcinin ezilerek ölmesine neden oldu. Merkezi Kıbrıs’ta bulunan Marlow Navigation adlı şirket tarafından yönetilen gemi, liman işçilerine ilişkin bir madde içeren bir ITF toplu iş sözleşmesinin kapsamında yer alıyordu. Bu madde, önceden yerel liman işçileri sendikasının onayı alınmaksızın, kargo elleçleme ve bağlama işinin denizciler tarafından yapılmasını yasaklamaktadır. Böyle bir onay alınmadı ve mürettebata gemideki yükü bağlamaları talimatı verildi. Cuevas 36 yaşındaydı ve ardında bir eş ve iki çocuk bıraktı. ITF, ailenin toplam 200.000 ABD doları tutarında bir tazminat almasını sağladı. Bu tutar toplu iş sözleşmesinde garanti edilmiş olan tazminatın oldukça üzerindeydi. Bugün, bu olayın yaşanmasından yaklaşık altı yıl sonra, kazada kimin ne kadar sorumluluğu olduğunu belirlemek için açılmış olan dava hâlâ sürüyor. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ITF üyesi FNV Bondgenoten sendikasının liman işçileri ulusal sekreteri Niek Stam, şunları söyledi: "Bu, tüyler ürpertici bir kazaydı. Bunun tamamen önlenebilir bir kaza olması, onu daha da korkunç bir hale getiriyor. Liman işi tehlikeli bir iştir. Şirketler, limandaki işleri büyük bir ustalıkla yapan liman işçileri varken, denizcileri konteyner bağlama ve kilitlemeye zorlayarak insanların yaşamlarını tehlikeye atmamalıdır.” “Bu, tüyler ürpertici bir kazaydı. Bunun tamamen önlenebilir bir kaza olması, onu daha da korkunç bir hale getiriyor” Stam şunları ekledi: “Denizciler uzun saatler boyunca çalıştıkları için zaten stres ve yorgunluktan muzdaripler. Bu tehlikeleri göz ardı etmek sadece ve sadece bu tür kazaların yeniden yaşanması olasılığını artıracaktır.” ITF Denizciler Bülteni 2013 28 Liman işçileri ve denizciler Bir aile meselesi ITF müfettişi Christian Roos, Denizcilik Yuvarlak Masa Toplantısı’ndan bildiriyor Geleceğe ve sınırların ötesine bakmak Jeremy Anderson, ITF araştırma uzmanı “ITF’in kendisi denizcilerle liman işçilerinin birlikte yürüttükleri çalışmaların üzerine inşa edilmiştir” Denizciler ve liman işçileri hem çalışırken hem de verdikleri sendikal mücadeleler aracılığıyla her zaman birbirleriyle bağlantı içinde olmuşlardır. ITF’in kendisi denizcilerle liman işçilerinin birlikte yürüttükleri çalışmaların üzerine inşa edilmiştir. Bugünlerde, birlikte çalışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu nedenle, 2012 yılının Eylül ayında, 50'den fazla ülkenin ITF üyesi liman işçileri ve denizciler sendikalarından yaklaşık 200 aktivist ve yönetici, Fas’ın Kazablanka şehrinde yapılan bir “aile toplantısı”nda, ITF Denizcilik Yuvarlak Masa Toplantısı’nda, bir araya geldiler. Katılımcılar karşılaştıkları birçok sorunun ortak olduğunu gördüler. Gemilerdeki işçi sağlığı ve iş güvenliği hem denizcileri hem de liman işçilerini etkilemektedir. Kargo elleçleme işinin denizciler tarafından yapılması nitelikli liman işgücünün istihdamını tehdit etmekte, aynı zamanda denizciler için de bir güvenlik riski oluşturmaktadır. Sendikalardan, üyelerini sendikada aktif olmaya teşvik ederek, sahip oldukları gücü artırmanın önemi üzerinde düşünmelerini istedik. Sendikalar iletişim yoluyla ve diğer yollarla, bunu nasıl yapabileceklerini anlattılar. Limanlarda otomasyon gibi sektörel gelişmeleri, bunların işçileri nasıl etkilediğini ve sendikaların bu gelişmelere nasıl karşılık vermeleri gerektiğini tartıştılar. Tedarik zincirinin diğer halkalarında – denizcilik sektörünün ötesinde ve hatta ulaştırma sektörünün dışında yer alan sendikalarla birlikte nasıl çalışabileceklerine, bu yolla işçilerimizi nasıl güçlendirebileceklerine dair örnekleri ele aldılar. Tüm aileler gibi bizim de aramızda farklılıklar var. Her zaman aynı fikirde olmuyoruz. Ancak çoğu güçlü ailede olduğu gibi, işler zora girince, birbirimizin yardımına koşarız, elbirliği ile çalışırız ve bir çıkış yolu buluruz. Bu makalenin daha uzun versiyonu ilk olarak ITF müfettişlerinin blogunda yayımlandı. Bkz.: www.itfseafarers.org/inspectors_blog.cfm ITF, 2012 yılının Ağustos ayında, liman işçileri ve denizcilerin ilgilendikleri konuları paylaşabilecekleri ve birlikte çalışabilecekleri yeni bir web sitesini yayına soktu: www.dockers-seafarers.org DHL’in tehdit kampanyası denizciler sendikalarının bayraklarının da yer aldığı sendika bayraklarıyla birlikte tahrip edildiği bildirildi. 2011 yılının Nisan ayından bu yana, 30 işçi sendikalaşmaya çalıştıkları için işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçilerin çoğu, DHL Türkiye’nin depoları önünde barışçıl bir direniş eylemi düzenlemeyi sürdürüyorlar. Tahrip edilen sendika bayraklarından biri, 23 Ekim 2012 tarihinde İsrail Zabitler Sendikası, Fransız İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Türkiyeli denizciler sendikası Dad-Der’in temsilcileriyle birlikte direniş yerinde işten çıkarılmış işçileri ziyaret etmiş olan Karadeniz’den sekiz denizcilik sendikasının genel merkez yöneticileri tarafından verilmişti. Bkz.: www.itfglobal.org/campaigns/ respectatDHLturkey.cfm DHL Türkiye, işçilerini yeni kurulmuş olan bir sendikaya üye olmaya zorlayarak, ulaştırma sendikası Tümtis’in bu şirkette büyük güçlüklerle elde ettiği temsil gücünü ortadan kaldırmak için girişimlerini sürdürüyor. 2012 yılının başlarında, 200 günü aşkın bir süredir Kıraç’taki DHL deposunun önünde barışçıl bir direniş eylemi sürdürmekte olan sendika üyelerinin kurmuş oldukları çadırın saldırıya uğradığı ve çadırın, burada bulunan, aralarında ITF Denizciler Bülteni 2013 Steve Biggs ve liman işçileri Southampton Limanı'nda bir dayanışma eylemi yaparken DP World, dünyanın en büyük liman şirketlerinden biri; altı kıtada faaliyet gösteren bir küresel terminal ağı (KTA) işletmecisi. Buna karşılık işyeri temsilcisi Steve Biggs ve liman işçisi iş arkadaşlarına göre DP World’ün Southampton’daki terminali geçici bir varoluşa sahip. DP World, Thames Nehri üzerinde, London Gateway’de son derece modern bir tesis inşa ediyor ve Biggs ve sendikası Unite, şirketin tüm faaliyetini buraya kaydırabileceğinden endişe ediyorlar. Bunun gerçekleşmesi durumunda, DP World artık bir işveren olmaktan çıkacak ve bir rakip haline gelecek. Buna karşılık, Biggs her zaman Southampton’ın geleceğini ve burada yeni kuşak liman işçileri için iş olanaklarının bulunmasının nasıl güvence altına alınabileceğini düşünüyor. Biggs şöyle diyor: “Kısa bir süre önce, daha genç yaşta olanlar için kimi iş olanaklarının yaratılmasını başardık. DP World’ün yeni bir depolama tesisi vardı - biz buradaki işlerimizi bırakacağımızı ve gençler için yeni iş olanakları yaratacağımızı söyledik.” Biggs, DP World’ün London Gateway’deki yeni tesisinin üyelerinin geçim kaynağına yönelik bir tehdit oluşturacağından endişe etmekle birlikte, daha şimdiden, orada sendikaya nasıl destek verebileceği konusunda kafa yormaya başlamış bile. DP World’ün küresel ölçekte faaliyet gösteren bir şirket olması bu bakımdan sendikaya bir avantaj bile sağlıyor. Şirketin bu özelliği bir yüzyılı aşkın bir süre önce inşa edilmiş olan Southampton limanında çalışan liman işçilerinin gücüyle, henüz daha faaliyete geçmemiş olan yeni bir limanın işçilerini birbirlerine bağlıyor. Kuşkusuz, şirket yönetimi, sendikanın her şeye sıfırdan başlıyor olmasını tercih ederdi. Biggs’in düşüncüleri Britanya’nın sınırlarında bitmiyor. DP World, Dubai'de devasa bir ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 üsse sahip. Bu üs, şirketin kâr dinamosu. Aynı zamanda hiçbir sendikal hakkın ya da işçiler için en temel güvencelerin bile bulunmadığı bir yer. “Her fırsatta Dubai'deki iş güvenliğinin içinde bulunduğu durumu gündeme getiriyorum. Ne zaman ölümlü bir kaza olsa, bu konuda eksiksiz bir açıklama yapılmasını talep ediyorum. Dubai’deki işçilerin henüz bir sendikaları yok, bu nedenle onlara destek vermek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. “Tıpkı Mısır’daki El Sokhna limanında yaşanan uyuşmazlık sırasında olduğu gibi. Arap Baharı’nın hemen sonrasındaydı ve işçiler ilk kez bağımsız bir sendika kurmayı başarmışlardı. DP World sendikayı tanımayı reddetti, bunun üzerine kendi müdürümüzle görüştüm ve ona bunun doğru bir tutum olmadığını söyledim.” Bazı şirketler ve siyasetçiler sendikalı liman işçilerinin tembel, bencil ve çağdışı oldukları imajını yayıyorlar. Ancak bu girişimlerin hepsi arzu edilen sonuçları vermedi. Southampton gibi yerlerde, sendikacılık ayakta kalmayı başardı. Steve Biggs ve sendikası limanlarını başarıyla savundular ve limanın nasıl işletilmesi gerektiği konusunda kendi vizyonlarını ortaya koydular. Birlikte çalışmak ve karşılıklı olarak birbirlerine destek olmak onların, tüm liman işçileriyle paylaşmak istedikleri yaşam tarzlarının özünü oluşturuyor. Biggs daha şimdiden orada sendikaya nasıl destek verebileceğini düşünüyor. Şu ana kadar, yeni terminalde Unite’ın örgütlenme uzmanlarına işyerine erişim hakkının verilmesini sağlamaya yönelik girişimler başarısızlıkla sonuçlandı. Buna karşılık, Biggs şirket üzerinde küresel düzeyde baskı oluşturmak için, ITF’in liman işçileri komitesini harekete geçirdi. ITF ve UNITE, DP World ile anlamlı bir diyalog kurmayı umut ediyorlar. ITF bunu tüm KTA işverenleriyle yapmaya çalışıyor. www.itfseafarers.org Denizde iş yaşamı 29 GENÇLER ARASINDA HÂLÂ CAZİP BİR MESLEK Mİ? Birçok geleneksel denizcilik ülkesi, denizcilik eğitimi veren kurumların devamlılığını sağlamak konusunda çoğu zaman güçlük çekiyor. Bu durum yatırım eksikliğinin ve denizcilerin ücretlerinin karada eşdeğer işler için ödenen ücretlerle karşılaştırıldığında ortaya çıkan olumsuz tablonun bir sonucu olabilir. Tüm bunlar giderek daha az sayıda insanın denizciliği cazip bir meslek olarak gördüğü anlamına gelmektedir – ancak bu gençler için durum böyle değil Aşağıda: Christian (ortada) Sept-îles’de SIU’nun gençlik kolu üyeleriyle birlikte Nautilus International Gençlik Forumu Birleşik Krallık-Hollanda zabitler sendikası Nautilus International’ın gençlik forumu sendikanın 2011 yılında Rotterdam’da yapılan konferansında alınan kararla kuruldu. Maersk’te stajyer mühendis olarak çalışan Martyn Gray, sendikanın konferansta söz alan genç üyelerinden biriydi ve 2012 yılının Haziran ayında yapılan ilk toplantısında forumun başkanlığına seçildi. Martyn başkan seçilmesinin ardından şunları söyledi: “Denizci olmak istedim, çünkü bu bana çok cazip bir kariyer gibi görünüyordu. İlk gerçek mühendislik dersimde, bize hızla baş-mühendis olmak üzere yetiştirileceğimiz söylendi ve ben de bunu istiyordum. Denizde kariyerin zirvesine ulaşmak istiyorum ve daha sonra diğer seçeneklerin neler olduğuna bakabilirim. Bu eğitim bana çok geniş ufuklar açıyor.” Üçüncü kaptan Elizabeth Dykes’la birlikte, kısa bir süre önce Birleşik Krallık Denizcilik ve Sahil Koruma Ajansı’ndan yılın stajyer zabiti ödülünü almış olan James Fisher, gençlik forumunda Martyn’e yardımcı oluyorlar. Elizabeth neden denizde çalışmak istediğini şu sözlerle açıkladı: “Daha genç yaşlardayken bir deniz yolculuğuna çıkmıştım ve ilk başta çocukların eğlendirilmesi alanında çalışmayı düşündüm, ancak daha sonra bir zabitle www.itfseafarers.org konuştum ve onlar bana güvertede bir kariyer sahibi olma düşüncesini aşıladılar.” Gençlik forumu, Nautilus International sendikasından, genç denizcilerin eğitim ve yeterlilik deneyimlerinin ilk günlerinde maruz kaldıkları baskıları ve yaşadıkları sorunları anlayan ve kendisi de denizcilik öğrencisi olarak çalışmış biri olan Blossom Bell tarafından koordine edilmektedir. Blossom aynı zamanda ITF’in genç işçiler komitesinin bir üyesi ve ITF’in denizciler kolu komitesinde genç işçi temsilcisi olarak görev yapıyor. d Bugüne kadar sahip olduğum en iyi iş Christian (Chris) Kanada’nın Quebec eyaletine bağlı Septîles şehrinde, römorklarda görev yapan bir gemi adamı. Chris, bunun bugüne kadar sahip olduğu en iyi iş olduğunu söylüyor. Çalışma programı 14 gün gemide çalışmasını ve ardından 14 günü evinde geçirmesini öngörüyor. Chris, aynı zamanda, limandaki üç römorkör için SIU sendikasının iş yeri temsilciğini yapıyor ve sendikaya şirketin diğer bölümleriyle ilgili olarak da yardımcı oluyor. Evet, Sept-îles’te hava her zaman güzel olmuyor – kışın hava rüzgârlıdır ve hava sıcaklığı eksi 30’lu derecelere düşebilmektedir - ama bu da işin bir parçası. Çalışma programı, Chris’e evde olduğu sırada eşi ve çocuğuyla zaman geçirme olanağını tanıdığından, aile yaşamı bakımından çok olumlu. Chris çalıştığı sırada arkadaşları ve ailesiyle, gemilerinde sağlanan telefon ve internet hizmetleri aracılığıyla iletişim kuruyor. Yukarıda: 2011 yılında, soldan sağa, Martyn Gray, Elizabeth Dykes, Robbie Porter ve David MacDonald. Denizde kariyerin zirvesine ulaşmak istiyorum d Yüzlerce kişiye yemek yapmak Denizcilerin birçoğu, aynı zamanda, içinden geldikleri topluma da gönülden bağlı olan insanlar – yaşadıkları toplumdan o kadar çok uzun süreyle uzakta olduklarında, çoğu kez hissedilmesi güç olan bir duygudur bu. ABD’deki MM&P zabitler sendikasının iki üyesi, 2012 yılının Ekim ayında, şehri vuran Sandy Kasırgası’ndan sonra, Pazar günü 1.000 yöre sakinine yemek vermek için, büyük bir topluluk ruhu ve cömertlik sergileyerek, Long Beach’teki yerel restoran sahipleriyle güçlerini birleştirdiler. Yemek verilen insanların birçoğu birkaç gündür sıcak bir yemek yememişlerdi. Bir yemek kamyonunda, barbekü ve körük kullanarak çalışan Ryan Leo ve Conor Sullivan, beş saat boyunca tavuk, hamburger, sosisli sandviç ve pirzola pişirdiler. Sullivan, “Öylece ızgaranın arkasına geçtik ve pişirmeye koyulduk. Pişirebileceğimiz her şeyi pişirdik,” dedi. İlk parti gıda malzemesi, aralarında Sullivan'ın kardeşi Sean’a ait olan SwingBellys Beachside BBQ, the Saloon, Shine’s ve JW Trainer’s’ın da yer aldığı yerel restoranlar tarafından bağışlandı. Sullivan, “Daha sonra diğer insanlar buzdolapları ve derin dondurucularında ne varsa getirmeye başladılar ve biz bunları da pişirdik,” dedi. Leo ve Sullivan bir önceki günü sokaklardaki yüzlerce polis memuru, itfaiye görevlisi ve Ulusal Muhafız görevlisi için ızgara ve barbeküde yiyecek hazırlayarak geçirmişlerdi. ITF Denizciler Bülteni 2013 30 İş sağlığı ve güvenliği Nautilus International sendikasının kampanyalar ve iletişim müdürü Andrew Linington, gürültüye maruz kalmanın tehlikelerini ve kendinizi korumak için neler yapabileceğinizi ele alıyor GÜRÜLTÜ! “Denizcilere yönelik klinik muayeneler önemli düzeyde işitme kayıplarının yaşandığına işaret ediyor.” “Affedersiniz?” “Üzgünüm, tam olarak anlayamadım.” “Bir daha söyleyebilir misiniz?” ITF Denizciler Bülteni 2013 Denizdeyken sesinizi duyurmakta güçlük çekiyor musunuz? Hepimiz içinde yaşadığımız ve çalıştığımız gemilerin gürültülü yerler olduğunu biliyoruz. Motorlar, ekipmanlar, makineler ve kargo elleçleme, gürültüyü denizciler için önemli bir sağlık ve güvenlik sorunu haline getiren birçok etken arasında yer almaktadır. Sorunun boyutlarını gösteren çok sayıda kanıt bulunuyor. Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı gürültü nedeniyle işitme kaybının ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 Avrupa’da en sık görülen meslek hastalığı olduğunu söylüyor. Denizcilerin gemilerdeki gürültüden olumsuz bir biçimde etkilendiklerini gösteren araştırmaların sayısı giderek artıyor. Hindistan’ın Çennai şehrinde yer alan Balaji Tıp Merkezi’nden Neeladri Misra, 2009 yılında Denizcilik Sağlık Sempozyumu’na sunduğu bir bildiride, denizcilere yönelik klinik muayenelerin önemli düzeyde işitme kayıplarının yaşandığına işaret ettiğini belirtti. www.itfseafarers.org İş sağlığı ve güvenliği 31 Denizciler arasında birbiri ardı sıra yapılan araştırmalar şu sonuçları ortaya koymaktadır: • denizcilerin yaklaşık yüzde 40’ı işitme becerilerinde giderek artan bir kötüleşmeden şikâyet etmektedir • yüzde 50'den fazlası işyerlerinde diğer insanlara seslerini duyurabilmek için bağırma gereğini duyduğunu söylemiştir • yüzde 43’ü belirli bir makineden, özellikle yardımcı motorlardan gelen gürültü nedeniyle çok büyük rahatsızlık hissettiğini belirtmiştir • yüzde 50’den fazlası maruz kaldıkları gürültüden uzaklaşabilmeleri için yeterli miktarda ara dinlenme olanağına sahip olmadığını söylemiştir • makinistlik yapan personelin yaklaşık yüzde 80’i denizcilik kariyerleri süresince herhangi bir odyogram işitme testinden geçmediğini belirtmiştir • yüzde 80’den fazlası gemilerinde hiçbir işitme koruma programının bulunmadığını belirtmiştir • yüzde 74’ü işyerinde gürültü düzeylerine yönelik düzenli bir ölçüm yapılmadığını söylemiştir Araştırmacılar üç gemide, 33 farklı noktada, ses basınç seviyesi gözlemleyen cihazlar ve kişisel dozimetre tepkilerini kullanarak gürültü düzeylerini ölçtüler. Bu ölçümler, güvertede en sessiz alanların her geminin güvertesinin sancak tarafında bulunduğunu, buna karşılık makine dairesiyle bağlantılı alanlarda en yüksek ortalama ses düzeyinin jeneratörün bulunduğu yerin çevresinde ve ortalama en düşük ses düzeyinin makine dairesi kumada odasında olduğunu belirlemiştir. Mürettebat tarafından tek bir vardiya sırasında takılan kişisel dozimetreler tarafından kaydedilen veriler, her üç geminin de makine dairelerindeki ortalama gürültü düzeylerinin, hâlihazırdaki IMO kodunun öngördüğü 90 dBA’lık sınırı aştığını ortaya koydu. Bu çerçevede, denizci sendikaları, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) gemi adamlarının denizde maruz kaldıkları gürültü düzeyleri üzerine yeni denetimler getirmeye yönelik girişimlerini destekliyorlar. İlk olarak Danimarka tarafından geliştirilen bu öneriler, aşırı gürültüye maruz kalmanın neden olduğu tehlikeler konusunda farkındalık artışını yansıtmaktadır. Bir dizi gemi klasman şirketi daha şimdiden mürettebatın yaşamı ve iş güvenliğinin sağlanması alanında yorgunluğun tetikleyici etkisini ve uzun sürelerle yüksek düzeylerde gürültü ve titreşime maruz kalmayla bağlantılı uzun vadeli sağlık sorunlarını azaltmaya yönelik ayrıntılı kılavuz ilkeler oluşturarak, çıtayı yükselten adımlar atmış durumdadır. Bir IMO çalışma grubu yeni gürültü düzenlemelerinin hangi yollarla uygulamaya konulabileceğine dair – uygulanması zorunlu olan ve olmayan bölümlere ayrılmış, gemilerde gürültü düzeyleri üzerine bir IMO kodu taslağını da içeren ayrıntılı öneriler hazırladı. Hem kargo hem de yolcu gemilerinde geçerli olacak olan bu kodun, denizcilerin normal olarak bulundukları tüm alanlarda azami gürültü düzeylerine sınırlamalar getirerek, onları gürültünün tetiklediği işitme kaybı riskinde koruyacak bir tasarım standardına temel oluşturması hedeflenmektedir. www.itfseafarers.org Günlük maruz kalınabilecek gürültü ve azami ses basıncı için önerilen sınır değerler Danimarka tarafından uygulanan sınırlamayı – 85dBA – temel almaktadır ve denizcilerin herhangi bir 24 saatlik süre içinde 80dBA’ya eşdeğer sürekli gürültüye maruz kalmamalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır. Nominal gürültü düzeyi 85dBA’nin üzerinde olan alanlara giren mürettebat, bu alanlarda işitme koruyucu ekipman kullanmakla yükümlü olmalıdır. Yeni-inşa edilmiş 1.600gt ve üzerindeki tüm gemiler için azami sınırlar şöyle olacaktır: • 110dBA makine dairesinde • 75dBA makine kontrol odalarında • 85dBA atölyelerde ve diğer çalışma alanlarında • 65 dBA köprü ve harita odasında • 70dBA köprü kanat duvarı ve pencereler gibi dinleme istasyonlarında • 60dBA radyo odalarında • 75dBA mutfak, kafeterya ve kilerde • 90dBA normalde boş olan alanlarda 1600gt ile 10.000gt arasındaki gemilerde, konaklama yerleri için aşağıdaki sınırlamalar geçerli olacak: • 60dBA kamaralar ve hastanelerde • 65dBA yemek salonları, dinlenme/eğlence mekânları ve ofislerde • 75dBA dışarıdaki dinlenme/eğlence alanlarında 10.000gt’dan büyük gemiler için daha katı sınırlamalar söz konusu olacak - kamaralar ve hastanelerde 55dBA, yemek salonları, dinlenme/eğlence mekânları ve ofislerde 60dBA. Hiçbir denizci - işitme koruyucu ekipman kullananlar bile - 120dBA’yi aşan gürültü düzeylerine maruz kalmamalıdır ve işitme koruyucu ekipman kullanımını gerektiren alanlarda denizcilerin, herhangi bir 24 saatlik süre içinde kesintisiz olarak azami dört saat ve toplam azami sekiz saat bulunmaları önerilmektedir. Danimarka bu kodun belirli bölümlerinin 1.600gt üzerindeki tüm gemilere uygulanmasını önerdi. Ancak, kod yüksek hızlı tekneler, tarak gemileri, boru döşeme ve vinç mavna gemileri, mobil açık deniz sondaj üniteleri ve balıkçı gemileri gibi gemiler için geçerli olmayacaktır. Gemi sahipleri aynı zamanda kısa süreli seferler yapan gemilerin kodun içerdiği düzenlemelerden açıkça muaf tutulmalarını öneriyorlar. Bayrak devletlerinden gelen baskılar yüksek gürültü düzeylerine maruz kalma konusunda önerilen sınırlamaların - yüksek gürültünün operasyonel nitelikte olduğu ve uyulması zorunlu sınırlamaların uygulanmasının güç olacağı gerekçesiyle – uyulması zorunlu sınırlamalar olmayacakları anlamına geliyor. Sendikalar önerilen denetimleri memnuniyetle karşıladılar, ancak farklı boyutlardaki gemiler için farklı standartlar oluşturulması düşüncesine – karada işyerlerindeki gürültü sınırlamalarının fabrika veya işyerinin büyüklüğüne bağlı olmadığına işaret ederek - güçlü bir biçimde karşı çıktılar. Denizcilerin temsilcileri aynı zamanda – kodda denizcilerin onarıcı uyku uyuyabilmeleri konusunda herhangi bir hüküm yer almadığından, gemilerdeki konaklama alanları, kamaralar ve hastaneler için 40 dBA’lık bir sınırlamanın daha uygun olacağını belirterek - önerilen sınırlamaların daha sıkı olması gerektiğini de öne sürdüler. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 Gürültü: risk altında mısınız? Gürültüye bağlı işitme kaybı yüksek gürültü düzeylerine uzun sürelerle ya da genellikle çok kısa süreli (mikro saniye ile ölçülen) aşırı şiddetli ses içeren olaylara maruz kalınması sonucunda ortaya çıkabilir. Genellikle ilk durum kronik maruz kalma, ikincisi ise akut maruz kalma olarak adlandırılmaktadır. Son araştırmalar, iş başında yüksek gürültü düzeylerine maruz kalan işçilerin aynı zamanda gece kulüpleri, müzik etkinlikleri ve kişisel müzik cihazlarının kullanımındaki artış gibi boş zaman aktiviteleri yoluyla da işitme kaybına uğrayabildiklerini göstermektedir. Gürültü düzeyleri genellikle, insan kulağının farklı ses düzeylerine ve ses perdelerine yönelik duyarlılığını yansıtan bir desibel ölçek olan, dBA ile ölçülmektedir: • 20dBA – geceleyin sessiz bir oda • 40dBA – sessiz bir oturma odası • 60dBA – sıradan bir konuşma • 80dBA – bağırma • 110dBA – yakın bir yerde kullanılan havalı matkap • 130dBA – 100 metre uzaklıkta kalkan bir uçak • 140dBA – gürültünün çoğu insanın ıstırap duymasına yol açtığı düzey; ancak bazı insanlar daha düşük düzeyleri de ıstırap verici bulabilirler 80dBA üzerindeki seslere uzun süre maruz kalmak kulaklarınıza zarar verebilir ve işyerinizdeki gürültü durumuyla ilgili aşağıda yer alan sorulardan herhangi birine “evet” cevabı veriyorsanız, siz de risk altında olabilirsiniz: • iş gününün büyük bölümünde aralıklarla gürültüye - işlek bir cadde, bir elektrikli süpürge ya da kalabalık bir restoran gibi – maruz kalıyor musunuz? • günün en azından bir bölümünde, yaklaşık 2 metre uzağınızdaki biriyle normal bir görüşme yapmak için sesinizi yükseltmek zorunda kalıyor musunuz? • günde yarım saatten fazla süreyle gürültülü aletler veya makineler kullanıyorsunuz? • vurma/çarpma (çekiçle vurma veya basınçlı havayla çalışan cihazlar gibi) seslerine veya fişek/kovanla çalışan cihazlar veya fünyeler gibi patlayıcı kaynaklardan gelen seslere maruz kalıyor musunuz? • sabahları daha iyi işitebiliyor olsanız bile, gün sonunda işitme zorluğu yaşıyor musunuz? İşitme kaybının ilk belirtileri ve işaretleri şunlardır: • karşılıklı konuşma zorlaşır ya da olanaksız hale gelir • aileniz televizyonun sesinin çok yüksek olmasından şikâyet eder • telefonu kullanırken sorun yaşarsınız • “t”, “d” ve “s” gibi sesleri duymakta güçlük çekersiniz – dolayısıyla, benzer kelimeleri karıştırırsınız • kalıcı kulak çınlaması (kulaklarda zil ve ıslık sesi, cızırtı veya uğultu) ITF Denizciler Bülteni 2013 32 İş sağlığı ve güvenliği Riskleri azaltmak için ne yapabilirsiniz? • gürültülü bir iş yaptığınız veya işitme koruması gerektiren alanlarında bulunduğunuz zaman size verilen koruyucu kulaklığı takın • kulaklığı doğru bir şekilde takın (bunu nasıl yapacağınız konusunda size eğitim verilmelidir) ve ona iyi bakın • kulak koruyucuların kulaklarınızı tamamen kapadığından, sıkıca oturduğundan ve kulaklık contalarının etrafında boşluk bulunmadığından emin olun • kulak tıkaçlarını düzgün bir biçimde takın, bunları takmadan önce ellerinizi yıkayın ve başkalarıyla paylaşmayın Belirtiler Çoğu insan yüksek sese maruz kaldıktan hemen sonra ortaya çıkan etkileri – işitme duyarlılığında geçici eşik kayması (GEK) olarak adlandırılan bir azalma ve tinnitus olarak adlandırılan yoğun kulak çınlaması – yaşamıştır. Ne var ki - 90 dB(A) ve üzerindeki ses düzeylerine maruz kalınmasının ardından ortaya çıkabilecek olan - bu belirtiler, genellikle birkaç saat sonra geçmektedir. Ancak gemide maruz kalınan aşırı gürültü sadece işle ilgili işitme hasarı riski yaratmakla kalmaz, aynı zamanda – ilave stres ve yorgunluk dâhil - ciddi psikolojik ve fiziksel sorunlara da neden olur. Uzmanlar, sadece kısa, keskin ve ani yoğun gürültünün neden olabileceği tahribattan değil, aynı zamanda düşük yoğunluklu gürültüye uzun sürelerle maruz kalmanın etkilerinden de endişe etmektedirler. Bu, geniş bir yelpazede strese bağlı şu koşulların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir: • baş ağrısı, sinirlilik ve uykusuzluk • yüksek tansiyon ve kalp hastalığı • sindirim bozuklukları • endokrin bozuklukları Gürültü uyku düzeni üzerinde büyük bir etkiye sahiptir – bunu bazen uykuya dalmayı zorlaştırarak, bazen insanları uyandırarak ve insanları derin uyku aşamalarından hafif uyku aşamalarına doğru sürükleyerek yapar. Uykuyu kesintiye uğratmak için çok fazla ses olması gerekmemektedir – yapılan deneyler 40 ila 50 dBA kadar düşük (sıradan bir konuşmadan daha düşük) düzeyde seslerin uykuya dalmayı güçleştirdiğini ve 70 dBA düzeyindeki seslerin ise çoğu deneğin uyku düzeninde önemli değişikliklere neden olduğunu göstermektedir. Gürültü ile bağlantılı titreşim sorunu da kısa vadede baş ağrısı, stres ve yorgunluğa yol açabilir ve uzun süre titreşime maruz kalmak potansiyel olarak geniş bir yelpazede ciddi fiziksel ve psikolojik etkiler yaratabilir. ITF Denizciler Bülteni 2013 Fümigantlar hakkında bilmeniz gereken on şey 1. FÜMİGANTLAR NELERDİR? Bunlar, konteynerlerde ya da tahıl veya kereste gibi dökme yüklerde, böcek ve diğer haşereleri öldürmek için kullanılan son derece zehirli kimyasallardır. En sık rastlanan türü hidrojen fosfit (fosfin)’dir. Metil bromür 2005 yılından bu yana, bir sera gazı olarak dünya çapında büyük ölçüde yasaklanmıştır. 2. TANIMI Fosfin katı olarak, genellikle tabletler halinde kullanılmaktadır. Bu tabletler su ya da nemle temas ettikleri zaman parçalanarak, kokusuz hidrojen fosfit gazını serbest bırakırlar. Uyarı niteliğinde bir kokunun eklenmesi gazın fark edilmesini sağlıyor olsa da, gaz tehlikeli olmaya devam ettiği sırada bu koku duyulmuyor olabilir. 3. FOSFİNİN ETKİNLİĞİ NE KADAR SÜRER? Haşerelerin etkin bir biçimde öldürülmeleri, özellikle 15°C’nin altında veya kuru havada, dört ila 14 gün arasında değişen bir süreyi - hatta daha uzun bir süreyi - gerektirmektedir. Tropikal ve alt tropikal iklimler gibi - fosin havadan ağır ve doğal olarak konteynerin veya gemi ambarının üst kısmından aşağıya doğru çökecek olduğu halde - kargonun içine farklı düzeylerde sondaların ve tüplerin yerleştirmesi de gazın daha hızlı etkide bulunmasına yardımcı olmaktadır. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 4. TEHLİKELER Hidrojen fosfit gazı son derece zehirli olmanın dışında, kendiliğinden tutuşabilir ve patlamalara neden olabilir; bu yangınlar sadece kum, CO2 veya kuru toz söndürücüler ile söndürülmelidir. 5. FOSFİNE MARUZ KALMANIN BELİRTİLERİ Fosfin zehirlenmesi mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, halsizlik, bayılma, göğüs ağrısı, öksürük ve nefes darlığına neden olabilir; belirtileri gıda zehirlenmesiyle karıştırılabilir. 6. NE TÜR DÜZENLEMELER VAR? Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) tavsiyeleri denizde fumigantların kullanımını kapsamaktadır. 7. GÜVENLİK Fümigasyon şirketlerinin IMO’nun tavsiyelerine harfiyen uymaları gerekmektedir. Gemiler fümigasyona uygunlukları bakımından etraflıca kontrol edilmelidir. Kaptan fümigasyon işleminin güvenli bir biçimde ve tavsiyeler doğrultusunda yürütülmesini sağlamalıdır. Mürettebat (ilaçlama firmaları tarafından sağlanan) test cihazlarının nasıl düzgün bir biçimde çalıştığı konusunda bilgili olmalıdır. 8. UYARILAR Fümige edilmiş konteynerler etiketlenmeli ve ilaçlanmış oldukları belgelenmelidir. 9. FÜMİGE EDİLMİŞ KONTEYNERLER Konteynerler kıyıda güvenli bir alanda açılırken belirli riskler söz konusudur. Tüm belgeleri kontrol edin ve bir konteyneri açarken gerekli güvenlik önlemlerini alın. Duman ve tortunun çıkmasını sağlamak için en az iki saat havalandırma yapılması gereklidir. 10. DAHA FAZLA BİLGİ www.tgav.info adresindeki zehirli gazlar ve dumanlar kampanya web sitesine ve bu siteden indirilebileceğiniz Don't Get Caught by Surprise [Gafil Avlanmayın] başlıklı el kitabına bakın. www.itfseafarers.org İş sağlığı ve güvenliği 33 HİV/AİDS ITF ve üyesi sendikalar tüm dünyada ulaştırma işçileri ve içinde yaşadıkları topluluklar için HİV/AİDS sağlık merkezleri ya da güvenlik durakları kuruyorlar. ITF’in eğitim bölümünden Christine Ssebowa Ascott bu alanda sağlanan ilerlemeyi ele alıyor Meksika, Endonezya, Sri Lanka ve Ukrayna’daki denizci sendikaları ve sosyal yardım kurumları HİV/AİDS önleme, test ve tedavisi konularında farkındalığı nasıl arttırıyorlar? Uluslararası Denizciler Sosyal Yardımlaşma Merkezi, Veracruz, Meksika UNAIDS ve Veracruz’daki denizciler merkezi, 2012 yılının Şubat ayında, ortak bir HİV/AİDS kampanyası başlattılar. Limanın ana kapısının önünde liman işçilerine ve denizcilere prezervatif ve bilgilendirme materyalleri dağıtılan bir stant açıldı. Yürütülen diğer faaliyetler arasında denizcilik Gemi ziyaretleri HİV/AİDS konusunda verilen mesajı okulu öğrencileri için düzenlenen yaygınlaştırmanın iyi bir yoludur bir HİV konferansı yer alıyordu. Verilmek istenen mesaj, günlük gemi ziyaretleriyle de yaygınlaştırıldı. KPI Endonezya Denizciler Sendikası, Bali, Endonezya Dünya AIDS Günü'nde, KPI, Bali’deki denizciler merkezinde çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bir hafta süren yaratıcı kermeste HİV-pozitif yerel topluluk üyeleri, HİV’in gerçekleri üzerine eğitim, Brezilya’da bir gemi ziyareti önleme ve test hizmetleri ve güvenli sırasında eğitim malzemelerinin kan bağışı öne çıkan unsurlardı. dağıtımı yapılırken Sri Lanka’da Ulusal Denizciler Sendikası Sri Lanka’daki Ulusal Denizciler Sendikası (NUSS) en fazla HİV riski taşıyanlara ulaşmak için denizciler, liman işçileri, denizcilik okulları, gemicilik acenteleri ve Sri Lanka Liman Otoritesi’nin yanı sıra, diğer sendikalarla birlikte, yakın işbirliği içinde çalışmaktadır. NUSS, Uluslararası Çalışma Örgütü ve ITF’in sağladığı teknik destekle, HİV’le yaşayan insanların katılımıyla, bir dizi atölye çalışması yürüttü. Sosyal damgalama ve ayrımcılığın bilgi ve hizmetlere erişimi engellediği HİV testi bu çalışmalarda en öne çıkan konu oldu. NUSS gemicilik şirketleriyle birlikte çalışıyor ve bu şirketlerden bazıları HİV’le yaşayan insanlara karşı ayrımcılık yapılmayacağını öngören toplu iş sözleşmeleri imzaladılar. Ukrayna Deniz Taşımacılık İşçileri Sendikası Sendika, üyeleri arasında ve denizcilik sektöründe HİV/AİDS’i önlemek için Alman GIZ kalkınma ajansı ile yakın bir işbirliği içinde çalıştı. Denizcilere, liman işçilerine ve eğitim kurumlarındaki işçilere broşürler ve prezervatifler dağıtıldı. Aynı zamanda yerel kampanyalar da düzenlendi. Örneğin, sendika Kerch şehir merkezinde bir bilgilendirme kampanyası yürüttü. İnsanlar bu merkezde test yaptırabiliyor, prezervatif ve broşür alabiliyorlar. İlchichevsk Denizcilik Okulu'nda da genç denizcilere prezervatif ve broşür dağıtımı yapıldı. www.itfseafarers.org Kazadan sonra Flaminia Flaminia’da yangın Johnny Rosen İngiltere kıyılarında ölümcül bir yangın ve patlama yaşayan Flaminia konteyner gemisinde bulunan bir görgü tanığıydı Johnny Rosen, 2012 yılının Temmuz ayında, Mediterranean Shipping Şirketi’ne ait, Atlantik Okyanusu’nda ABD’den Belçika’ya doğru, 3.000 konteynerle tamamen yüklü halde, sabit 13 knot hızla seyreden konteyner gemisi Flaminia’da bir yolcu olarak bulunuyordu. Rosen, 12 Temmuz günü, şafak vakti, yanmakta olan bir şeylerin kokusuyla uyandı. Kısa bir süre sonra, 10 katlı üst güvertede, 3.000 konteyner yığınının arasından bir yerlerden, incecik bir kahverengi dumanın kıvrılarak yükseldiğini gördü. Yarım saat sonra hoparlör tertibatından şu uyarı anonsu yapıldı: “Dört numarada küçük bir yangın var. Herkesin toplanma istasyonlarına gitmesi gerekiyor!” Rosen, iki yolcudan biri ve mürettebat toplanma istasyonuna gittiler ve verilecek talimatları beklemeye başladılar. Bu sırada kaptan ve yarım düzine mürettebat yangın hortumları ve söndürme cihazını yedi numaralı kargo ambarına doğru sürüklediler. Ardından 100.000 tonluk konteyner gemisini sarsan ve bir düzine konteyneri havaya ve geminin yan tarafına doğru fırlatan sağır edici bir patlama yaşandı. Filikanın suya indirilmesi Rosen ve diğerlerinin yaşamlarını kurtardı ancak ikinci kaptanın vücudunda üçüncü derece yanıklar oluştu. Bir mürettebat üyesi kayıptı, diğer üçünde yanıklar vardı ve bu denizcilerden biri, iki ay sonra aldığı yaralar nedeniyle yaşamını yitirdi. Yardım, aniden ortaya çıkan ve Flaminia’nın yarım mil açığında faça edip duran 300.000 tonluk süper tanker DS Crown’dan geldi. DS Crown imdat çağrısını almıştı ve bu sırada sadece 50 mil uzakta, İngiltere’nin Falmouth limanına doğru seyrediyordu. Kazazedeler en sonunda gemiye çıkarıldılar. Rosen, “DS Crown’ın mürettebatı Flaminia kazazedelerinin ihtiyaçları konusunda inanılmaz derecede özenliydi. Hepsi samimi ilgi ve şefkat gösterdiler ve bizi sıcak bir biçimde karşıladılar,” diyor. Şu anda Arizona, Phoenix’deki evinde olan Johnny Rosen, Flaminia’da yaşananlardan alınması gereken başlıca dersin, insan dikkatine duyulan ihtiyaç olduğunu düşünüyor: “Bir kez denenmiş ve güvenilir seyrüsefer aygıtları denizcilerinin gözbebeklerini onların ilk savunma hattı olmaktan çıkardığında, aşırı güvenin atikliğin yerini aldığı her gemi, her zaman aşırı tehlike altında bulunmaktadır ve hiçbir teknoloji onu insan hatası ve insan zaafıyla bağlantılı kaza ve arızalardan koruyamayacaktır.” ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ITF Denizciler Bülteni 2013 34 Sektör Liman otomasyonu ve geçici çalışma hem denizcileri hem de liman işçilerini etkiliyor Denizcilik sektörünün Denizcilik sektörü son 50 yılda devasa gelişmelere tanık oldu. Konteynerizasyonun gösterdiği kesintisiz büyüme mal talebini artırdı. Bu talep artışı yeni pazarların açılmasına ve giderek daha büyük gemilerin inşa edilmesine yol açtı. Günümüzde denizlerde her zamankinden daha fazla ticari faaliyet yürütülüyor ve gemiciliğin içinde bulunduğu durum, yaygın bir biçimde, dünya ekonomisinin genel durumunu doğru bir biçimde gösteren bir barometre olarak kabul ediliyor. Aynı zamanda, gemicilik sektörü çokuluslu şirketlerin egemenliği altına girmiş durumda. Şu anda küresel pazarda konteynerle taşımacılık yapan yaklaşık 30 gemicilik şirketi faaliyet gösteriyor. Diğer pek çok sektörden farklı olarak, denizcilik sektöründe 2008 yılındaki küresel finansal krizden sonra toparlanma – Avrupa’da büyüme yavaş tempoda kalmış olsa da - görece hızlı bir biçimde gerçekleşti. Afrika, Latin Amerika ve Hindistan'daki yükselen piyasalar gemicilik şirketleri için bir ilgi merkezi haline gelmiş durumda. Rota kalıpları değişiyor ve kısalan gidiş-dönüş ve duraklama süreleri yoluyla kârların artırılmasına giderek daha fazla ağırlık veriliyor. Denizcilik işçileri için son yıllarda yaşanan en önemli gelişmelerden biri, hiç kuşkusuz limanlarda otomasyonu uygulamaya koymayı birçok liman işletmecisi için gerçekçi bir seçenek haline getirmiş olan teknolojik gelişmelerdir. İster kısmen ya da tamamen otomasyona geçmiş olan – veya bunun yaşanma potansiyelinin bulunduğu – limanlarda doğrudan çalışıyor isterse de bu limanlara uğruyor olsunlar, hem denizciler hem de liman işçileri otomasyona geçilmesinden yaygın bir biçimde etkileniyorlar. Otomasyonun denizciler ve liman işçileri üzerindeki etkisi en iyi işçilerin ITF Denizciler Bülteni 2013 kendileri tarafından açıklanabilir. 2012 yılında, Avustralya’nın Botany Limanı’nda liman işletme şirketi Patricks, otomasyona geçerek işgücünün yarısını işten çıkarma girişiminde bulundu. Bu planlar, Avustralya Denizcilik Sendikası’yla (MUA) yürütülen müzakerelerin sona ermesinden kısa bir süre sonra ilan edildi ve bu durum sendikaların liman otomasyonu üzerine yapılan tartışmalara katılımı konusunda önemli bir sorunu gündeme getirmekte. ITF otomasyona keyfi bir biçimde karşı çıkmıyor, ancak otomasyonun işçilerin güvenliğini sağlayacak ve onların ilk elden deneyimlerini göz önünde bulunduracak biçimde yapılması ve güvenli düzeyde personel istihdamının sürdürülmesi gerektiğine inanıyor. Otomasyon iyi eğitilmiş ekiplerin bir alternatifi değildir ve Botany Limanı’ndaki son uyuşmazlık sırasında MUA’in ulusal sekreter yardımcısı Mick Doleman’ın da işaret etmiş olduğu gibi, otomasyonun daha yüksek verimlilik sağlaması kaçınılmaz bir sonuç değildir. Doleman şöyle diyor: “Patricks’in uygulamaya koyduğu teknoloji verimsiz ve çok pahalı. Bu girişim verimliliği artırmayacak ve hissedarların boyunlarına asılmış bir değirmen taşı olacak. Bu teknolojinin kullanıldığı Brisbane’de, hedeflenen konteyner oranları ülkenin diğer limanlarından daha düşük düzeyde. Bu durum, atılan bu adımın verimlilikle değil, ideolojiyle ilgili olduğunu kanıtlamaktadır.” Gemileri otomasyona tabi tutulmuş olan limanlara yanaşan denizciler, bu limanlarda sadece bir avuç işçinin bulunduğu bir ortamla karşılaşabiliyorlar. Denizciler liman işçileriyle iletişim eksikliğinin iş sağlığı ve güvenliğini potansiyel olarak riske soktuğunu düşünüyorlar ve ayrıca bu durum, denizcilerden yük bağlama ve çözme işini yapmalarının daha fazla talep edilmesi anlamına gelecektir. ITF denizcilere liman işçilerinin işlerinin yaptırılmasına son vermek amacıyla bir kampanya yürütmektedir. İşçilerin sağlığı ve güvenliği üzerinde etki yaratan bir diğer sektörel gelişme liman işgücü içinde geçici işçiliğin artış gösterme eğiliminde olmasıdır. Auckland limanında, Yeni Zelanda Denizcilik Sendikası (MUNZ) üyesi denizciler, limanda yürütülmekte olan yeni toplu iş sözleşmesi müzakerelerinde sürmekte olan uyuşmazlığın neyle ilgili olduğunu çok iyi biliyorlar. Sendika - eğitimsiz işçiler ya da denizcilerden yük bağlama ve çözme gibi liman işçilerine özel işleri yapmalarının beklenmesine yol açabilecek olan - kitlesel taşeronlaştırma uygulamalarına karşı toplu iş sözleşmesine iş güvenliğiyle ilgili hükümler konulmasını istiyor. MUNZ, iş sağlığı ve güvenliği kaygılarını gerekçe göstererek, denizcilerin sendikasız liman işçileriyle çalışmak istemediklerini vurguluyor: “Biz işçilerin iyi ücret ve koşullara, iş güvencesine, güvenli bir çalışma ortamına ve becerilerini geliştirirken kariyer yapma olanağına sahip olmaları gerektiğine inanıyoruz.” Sektördeki kâr odaklı uygulamaların, işçilerin çalışma koşulları ve iş güvencelerini sürekli olarak tehdit altında tutarak, denizcilik sendikaları ve üyelerini derinden etkileyebileceği açıktır. Aynı zamanda, sendikaların bu tür gelişmeler karşısında boyun eğmeyecekleri ve üyelerinin kazanımlarını korumak için her zamankinden daha gayretli bir biçimde mücadele edecekleri de açıktır. Sendikalar, otomasyon ve geçici işçi kullanımı gibi konularda, karar verme aşamasında bizzat işçilerin büyük bir rol oynamalarını istiyorlar. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 “İster kısmen ya da tamamen otomasyona geçmiş olan limanlarda doğrudan çalışıyor isterse de bu limanlara uğruyor olsunlar, hem denizciler hem de liman işçileri otomasyona geçilmesinden yaygın bir biçimde etkileniyorlar” Sağda: Bir AGV konteynerleri, gemiden konteynerlerin istiflendikleri alana taşıyor. Aşağıda: Terminalindeki konteyner yığınları. www.itfseafarers.org Sektör 35 değişen yüzü Görüşler: otomasyona geçmiş terminaller Otomasyona geçmiş terminaller denizciler için ne anlama geliyor? Raymund (UG, 32, Filipinli), Eduard (UG, 34, Filipinli) ve Joel (şef, 43, Filipinli); her üçü de beş ya da altı günde bir, Rotterdam’daki otomasyona geçmiş olan terminale yanaşan bir gemide çalışıyor. ITF müfettişi Aswin Noordermeer bu denizcilerle Rotterdam’da görüştü Raymund: “Otomasyona geçmiş bir limanı ziyaret etmek çok farklı. Etrafta çok az insan bulunuyor. Liman işçileriyle tek temasımız ustabaşı ile VHF radyo üzerinden yaptığımız görüşme oluyor.” Eduard: “İnsanların bulunduğu bir limanda iyi düzeyde sözlü iletişim oluyor.” Raymund: “Böylesi daha güvenli. İyi iletişimin olması, kargo ve onunla uğraşan insanlar için daha güvenli.” Eduard: “Evet, etrafta liman işçileri olduğu zaman kendimi daha güvende hissediyorum.” Joel: “Liman işçilerinin bulunduğu bir limanda ITF için gemiyi ziyaret etmek daha kolay oluyor.” Eduard: “Otomasyona geçmiş bir limanda daha fazla yük bağlama ve çözme işi yapmamız gerekiyor, çünkü etrafta bunu yapacak liman işçisi bulunmuyor. Bu, daha fazla vardiya anlamına geliyor ve işimizi zorlaştırıyor.” Raymund: “Daha fazla sayıda limanın otomasyona geçmesi durumunda, özellikle daha küçük mürettebata sahip olan gemilerde çalışan denizciler için, bu ek işleri yapmak daha güç hale gelecek.” Martin Verbeek, Rotterdam’da ECT terminalinde vinç operatörü olarak çalışıyor. Martin aynı zamanda Çalışma Konseyi başkan yardımcısı ve ARBO/VGWM (iş hukuku, güvenlik, sağlık, refah ve çevre) komitesi başkanı; Rotterdam’da otomasyona geçilmesiyle birlikte yaşadığı deneyimleri anlatıyor Yaklaşık 20 yıl önce bir vinç ekibinde dokuz liman işçisi çalışırdı. Şimdi üç işçi çalışıyor. Hâlihazırda yaşanmakta olan gelişmelerle birlikte, bunun nasıl bir yere varacağını bilmiyoruz. Otomasyona geçmiş bir terminale girdiğinizde, hayalet bir terminale girmişsiniz gibi oluyor; etrafta çok fazla insan görmüyorsunuz. Geçmişte, terminale girdiğiniz zaman iş arkadaşlarınızı görürdünüz. Günümüzde otomasyona geçmiş bir terminalde çalışırsanız çok yalnız kalabilirsiniz. Bana göre, otomasyona geçmiş bir terminal arızalardan daha çabuk etkilendiği için, insanların bulunduğu bir terminal, otomasyona geçmiş bir terminalden daha verimlidir. Otomatik güdümlü araç (AGV) bir sorun yaşar ve durursa, arkasındaki AGV de duracaktır. İnsanların bulunduğu bir terminalde, bir kamyonun durması ya da bozulması durumunda, arkasındaki kamyon önündekinin etrafından dolanacaktır, böylece işin durması söz konusu olmayacaktır. www.itfseafarers.org ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 ITF Denizciler Bülteni 2013 36 Korsanlık BİR AVUKATA KİMİN İHTİYACI VAR Kİ? ITF Denizciler Vakfı’nın idare müdür yardımcısı ve MPHRP program yöneticisi Roy Paul bir avukatı aramak için telefona uzanmadan önce bunu okuyun diyor “ Üzüntülü olduğunuz zaman, elinize geçen hiçbir tazminat sevdiğiniz insanı geri getirmez. Böyle durumlarda, anlaşılır bir biçimde, kime güvenebileceğinizi ya da kime açılmanız gerektiğini bilemezsiniz ” ITF Denizciler Bülteni 2013 Denizde Korsanlığa İnsancıl Karşılık Programı (MPHRP) korsanlıktan etkilenmiş olan denizcilere ve ailelerine yardımcı olmak ve onları desteklemek için var. Son bir dizi vakada, mağdurları takip ederek tazminat davası açmaya teşvik eden avukatların, korsanlık saldırısına uğrayan ve rehin alınan mağdurlara musallat olduklarına tanık olduk. Bunun nasıl olduğunu anlamak zor değil: bu avukatlar orada bulunuyorlar ve denizcilerin sorunlarına anında çözüm sunuyormuş izlenimini veriyorlar. İlk olarak, hiç zaman yitirmeksizin, sizin için tahsil edebilecekleri yüksek tutarda ödeme ve tazminatı gündeme getiriyorlar. Elbette, bu tür bir ödeme yapılmasını sağlamanın beş ila 10 yıl sürebileceğinden söz etmiyorlar – ve pratikte tahsil edilen tazminat çok nadiren söz verilen tutarlara ulaşmaktadır. Denizciler ve ailelerinin tazminat alma ve ödenmemiş ücretlerini tahsil etmeye hakları varsa, bu durumda toplu iş sözleşmesi kapsamında yer alıyorlar demektir ve yardım almak için MPHRP, resmi çalışma makamları, sendikaları veya ITF’e başvurmaları gerekmektedir. Korsanlık vakalarında, denizciler korsanlık faaliyetlerinin yoğun olduğu alanlarda görev yaparken ücretleri genellikle ikiye katlanarak ödenmekte ve kişisel eşyaların kaybı için ödenen tazminat ve tüm yaralanma ve ölüm yardımları da aynı şekilde ikiyle çarpılmaktadır. Korsanlık mağduru bir denizcinin evine dönüşü ya da denizcinin eşine kocasının öldüğü haberinin verildiği an, korkunç bir andır. Mağdurlar savunmasız bir haldedir ve bu avukatlar, tam o anda mağdurlara kolay yardım önerecektir. Üzüntülü olduğunuz zaman, elinize geçen hiçbir tazminat sevdiğiniz insanı geri getirmez. Böyle durumlarda, anlaşılır bir biçimde, kime güvenebileceğinizi ya da kime açılmanız gerektiğini bilemezsiniz. Elbette, size kötü haberi getirmiş olan insanlara güvenmek istemeyebilirsiniz. Dolayısıyla, bir avukat tarafından temsil edilmenizi sağlayacak bir anlaşma imzalamak iyi bir ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 seçenekmiş gibi görünebilir. Ancak bunun yol açacağı sonuçları anlamak önemlidir. Yüzde 20 oranında bir avukatlık ücreti, 98.000 ABD doları tutarındaki bir ölüm tazminatı talebi, bir korsanlık vakasında 196.000 dolar – ve yüzde 20’lik avukatlık ücreti 39.000 dolar - haline gelinceye kadar, göze çok görünmeyebilir. Çoğu zaman, dava mahkemeler arasında beş ila 10 yıl süreyle gidip geldikten sonra, çok daha az bir para karşılığında mahkeme dışı bir uzlaşmaya gidilmesi gündeme gelmektedir. Ailelerin fikir değiştirmeleri ve davayı uzlaşmayla sonlandırmayı istemeleri durumunda, avukatlar ücretlerini ikiye katlayıp yüzde 40’a çıkarabilmekte ve daha öncesinde ailelere tazminat taleplerini uzlaşma yoluyla çözmeleri için yardımcı olanları bundan vazgeçirmeye yönelik yazışmalar yapmaktadırlar. MPHRP, sektördeki paydaşlarımızla bir arada, denizciler ve aileleriyle birlikte, onları içinde bulundukları kötü durumdan bu şekilde faydalanmak isteyenlerden korumak için çalışmaya kararlıdır. Onlara hakları olan ödeme ve tazminatları herhangi bir ücret veya yüzde söz konusu olmadan tahsil etmelerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. MPHRP’nin korsanlıktan etkilenen denizcilere ve ailelerine nasıl yardımcı olduğu konusunda daha fazla bilgi için, bkz. www.mphrp.org www.itfseafarers.org Birlikten gelen güç 37 Elverişli bayrak kampanyası – uzun bir yol kat ettik Kemal Ulker, 2012 ITF’ten Anna Llewellyn, denizcilerle liman işçileri arasındaki dayanışmadan doğmuş olan ITF’in elverişli bayrak kampanyasının nasıl bir evrim geçirdiğini ele alıyor www.itfseafarers.org Seaman’s Chronicle, 1896 Gemi sahipleri kimliklerini gizlemek için her zaman bayrak değiştirme yoluna gitmiştir, ancak yabancı ülkelerin sicillerini kullanmanın yararlarını gerçek anlamda keşfetmeye başlamaları 1920’li yıllara kadar söz konusu olmadı. United America Line ulusal denetimden kaçan ilk şirket oldu. Bu şirket, gemilerini Panama bayrağına geçirerek ABD yasalarının getirdiği yasaklardan kurtuldu ve gemilerinde alkol tüketilmesini ve kumar oynanmasını mümkün kıldı. Kısa bir süre sonra diğer gemi sahipleri de gemilerini yabancı bayraklara geçirmeye başladılar ve 1933 yılına gelindiğinde bu uygulamanın denizciler üzerindeki etkisi konusunda ITF’in duyduğu endişe giderek artıyordu. Başka ülkelerin bayraklarını kullanma uygulaması, “denizcilerin istihdam ve çalışma koşullarını tehlikeye atmakta ve diğer gemi sahipleri için haksız rekabete yol açmakta[ydı].” ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 “gemi sahipleri elverişli bayrak (FOC) sicillerinin kendilerine daha düşük ya da sıfır vergi, daha gevşek güvenlik düzenlemeleri ve ucuz yabancı mürettebat istihdam etme ve sendikalardan kaçınma özgürlüğü yoluyla rekabet avantajı sağladığını fark ettiler” ITF Denizciler Bülteni 2013 38 Birlikten gelen güç İkinci Dünya Savaşı sonunda, gemi sahipleri elverişli bayrak (FOC) sicillerinin kendilerine daha düşük ya da sıfır vergi, daha gevşek güvenlik düzenlemeleri ve ucuz yabancı mürettebat istihdam etme ve sendikalardan kaçınma özgürlüğü yoluyla rekabet avantajı sağladığını fark ettikleri için, FOC taşıyan gemi sayısı hızlı bir biçimde artış gösteriyordu. Ortak kampanyanın doğuşu 1948 yılında ITF üyesi denizcilik sendikaları kararlı bir adım attılar ve elverişli bayrak gemilerini boykot etme kararı aldılar. Denizci ve liman işçileri sendikaları bir komite oluşturdular ve boykot eylemi 1949 yılında gerçekleştirildi. 1950'li yıllar boyunca elverişli bayrak gemilerinin sayısı artış göstermeye devam etti ve daha fazla sayıda ülke kendi sicillerini yabancı gemi sahiplerine açmaya başladı. Panama, Liberya, Honduras ve Kosta Rika kayıtlı gemileri hedef alan ikinci bir Değişen zamanlar 1970 ve 1980'li yıllar boyunca elverişli bayrak sicillerinin sayısında artış yaşandı, daha fazla sayıda gemi yabancı bayraklara geçirildi ve daha fazla sayıda gemi sahibi, özellikle Asya'dan ve daha sonra Berlin Duvarı'nın yıkılmasının ardından Doğu Avrupa'dan daha ucuz mürettebat istihdam etmeye yöneldi. Aynı zamanda, sendikal haklara yönelik planlı saldırılar düzenlendi ve birçok ITF üyesi liman işçileri sendikası aleyhine boykot eylemi yaptıkları için davalar açıldı. – ITF, elverişli bayrak kampanyasını açıklayan yeni bir kısa film üretti. Filmi izlemek için YouTube web sitesi gidin ve bu sitede “Fighting for better seas” yazarak arama yapın. – Aynı zamanda, kampanya hakkında yeni bir broşür de yayımladık. Broşürü şu adresten indirebilirsiniz: www.itfglobal.org/infocentre/ pubs.cfm/detail/36477# – Ayrıca ITF üyesi liman işçileri ve denizci sendikalarının aktivistlerini hedef alan yeni bir web sitemizin – www.dockers-seafarers.org – olduğunu da unutmayın. Denizciler Bülteni Denizciler Bülteni 9 dilde (Arapça, Çince, İngilizce, Almanca, Endonezyaca, Japonca, Rusça, İspanyolca, Türkçe) yayımlanıyor ve 250.000’den fazla okuyucuya sahip. Denizciler Bülteni gemilere ITF müfettişleri tarafından ulaştırılmakta, misyonlar ve denizcilere yönelik sosyal yardım sağlayan diğer kuruluşlar tarafından dağıtılmakta ve ayrıca bireysel abonelere doğrudan postayla gönderilmektedir. PDF formatında çevrimiçi olarak erişilebilen bülten www.itfglobal.org/infocentre/pubs.cfm/detail/28686 adresinden indirilebilir - ya da bir kopyasının gönderilmesi talep edilebilir. uluslararası boykot – “PanLibHonCo” boykotu - 1958 yılında gerçekleştirildi. Dört gün süren boykot sırasında sayıları 200 ila 300 arasında değişen gemi - çoğu ABD’li liman işçileri sendikaları tarafından - durduruldu. Birlikten gelen güç 1970'lerin başlarında elverişli bayrak kampanyası rüştünü ispatlandı. 1971 yılında ITF üyesi birçok güçlü liman işçileri sendikası kampanyaya olan bağlılıklarını dile getirdiler. Daha sonra, aynı yıl içinde, elverişli bayrak gemilerinde çalışan denizciler için asgari kabul edilebilir standartları belirleyen ITF “standart sözleşmesi” uygulamaya konuldu ve ilk ITF müfettişlerinin atamaları yapıldı. İki yıl içinde ITF sendikaları 420 sözleşme imzaladılar ve denizciler için 3 milyon ABD dolarını aşan tutarda ödenmemiş ücretin tahsil edilmesini sağladılar. UZUN BİR YOL KAT ETTİK ITF’in kampanyasının değişen koşullara uyum sağlaması gerekiyordu. ITF üyesi sendikalarla gönüllü olarak sözleşme imzalamak isteyen gemi sahipleri tarafından kullanılmak üzere, "toplam mürettebat maliyeti sözleşmesi” geliştirildi. ITF’in teftiş ekibi giderek büyüyerek, ITF’in elverişli bayrak gemilerine erişimini artırdı ve denizcilere daha fazla koruma sağlar hale geldi. Denizcilerin sosyal yardım ihtiyaçlarının karşılanması finansman gerektirdiğinden, ITF 1981 yılında, denizcilere yönelik sosyal yardım hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlayan, Birleşik Krallık’ta kayıtlı bir hayır kurumu kurdu. Teftiş ekibi kuruldu FOC Kampanyası başlatıldı Standart ITF sözleşmesi PanLibHonCo boykotu ITF Denizciler Vakfı kuruldu TMM sözleşmesi oluşturuldu ITF ayrıca, 80'li yılların sonlarında, elverişli bayrak taşıyan gemilerde çalışan mürettebatla, kampanya ve ITF üyesi sendikaların onları korumak için yaptıklarını hakkında doğrudan iletişim kurmanın bir yolu olarak, Denizciler Bülteni’ni yayımlamaya başladı. Denizciler kampanyadan daha fazla haberdar oldular ve daha fazla sayıda mürettebat ya gemide asgari ITF standartlarının sağlanması için ya da gemi sahiplerini geriye dönük olarak ödenmemiş ücretlerini ödemeye ve işveren olarak diğer yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlamak için kendi kendilerine eylemler düzenlemeye başladılar. Sesimizi duyurmak 1998 yılında, elverişli bayrak kampanyasının 50. yıldönümünde, ITF gladoralı bir kargo gemisi satın aldı ve bu gemiyi restore ederek, elverişli bayrak taşıyan gemilerde çalışan denizcilerin içinde bulundukları durum hakkında farkındalık yaratmak için bir sergi gemisi haline dönüştürdü. Global Mariner adı verilen ve üzerinde sendikalı ve çok-uluslu mürettebatın görev yaptığı gemi, 51 farklı ülkede 86 limanını ziyaret ederek, dünya üzerinde 18 aylık bir tur gerçekleştirdi. 750.000’den fazla kişi sergiyi ziyaret etti ve bunlar çoğunlukla elverişli bayrak sistemi içinde çalışan denizciler için yaşamın nasıl olabileceği konusunda herhangi bir fikri bulunmayan insanlardı. Liman işçileri direniyor Aynı yıl, ITF, üyesi en güçlü liman işçileri sendikalarından biri olan Avustralya Denizcilik Sendikası’na (MUA), liman işvereni Patricks tarafından, Avustralya’daki dönemin sağcı hükümetince desteklenen, eşi görülmemiş ve hesaplı bir saldırının yapıldığına tanık oldu. Bu uyuşmazlık ITF üyesi denizcilik sendikaları için bir dönüm noktası oluşturuldu. MUA kadar güçlü bir sendikaya böyle küstahça bir saldırı yapılabiliyorsa, aynı şey diğer sendikaların herhangi birinin de başına gelebilirdi. MUA her zaman diğer sendikalarla dayanışma gösterme konusunda hızlı hareket etmiş bir sendika olmuştu, ama şimdi Avustralyalı yoldaşlarının etrafında toplanma sırası diğer sendikalara gelmişti. Uluslararası dayanışma MUA’in üyelerine yönelik bu saldırıyı başarılı bir biçimde savuşturmasında kendisinden beklenen rolü oynadı. MLC yürürlüğe giriyor POC Kampanyası başlatıldı IBF – ilk sözleşme Global Mariner MLC onaylandı Patricks uyuşmazlığı 1948 1958 1971 1980 1981 1998 2003 2004 2012 2013 Birlikten gelen güç 39 2003 yılında, dünyanın dört bir yanında liman işçileri sendikaları hâlâ saldırı altındayken ve küresel terminal işletmecileri sektörü egemenlikleri altına almışken, ITF, liman işçileri için asgari standartları sağlamayı amaçlayan elverişli limanlar kampanyasını başlatmayı kararlaştırdı. Yeni bir işbirliği dönemi ITF’in gemicilik sektörüyle yeni bir endüstriyel ilişkiler dönemini başlatması, 2003 yılında gerçekleşti. ITF üyesi sendikaları ve Uluslararası Denizcilik İşverenleri Konseyi tarafından temsil edilen gemicilik işverenlerini bir araya getiren Uluslararası Pazarlık Forumu kuruldu. Gemi operatörleri ilk kez kendi gemilerinde çalışan denizcilerin ücret ve çalışma koşullarını belirlemek için ITF’le müzakerelerde bulundular. Bu, dünya üzerindeki gerçek anlamda müzakere edilmiş ilk - ve hâlâ tek – küresel toplu iş sözleşmesidir ve elverişli bayrak kampanyasında önemli bir dönüm noktası olmuştur. UTANÇ DENİZİ KARADENİZ Türkiye’deki Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği, Dad-Der’in başkanı Ural Çağrıcı, Karadeniz’deki denizcilik sendikalarının neden standart-altı denizciliğe karşı durmaya karar verdiklerini açıklıyor Haklar bildirgesi Elverişli bayrak kampanyasında bir diğer dönüm noktası, bu yıl, 2013 yılında, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2006 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi’nin (MLC) Ağustos ayında yürürlüğe girmesiyle yaşanacak. Bu atılım, mevcut uluslararası düzenlemeleri denizciler için tek bir “Haklar Bildirgesi” içinde bir araya getirmeye ve üzerine eklemeler yaparak geliştirmeye yönelik, on yılı aşkın bir çalışmanın ardından geliyor. ITF, hükümetler ve gemicilik sektörü üzerinde denizcilere daha güçlü koruma sağlanması için baskı kurarak, bu süreçte önemli bir rol oynadı. (MLC hakkında daha fazla bilgi için, 16-18. sayfalara bakınız.) Birlikte ileriye doğru ITF, tüm ulaştırma tedarik zinciri boyunca daha fazla güç ve etki yaratabilmek için farklı sektörlerden işçileri bir araya getiriyor. ITF’in çeşitli taşımacılık türlerini kapsayan küresel dağıtım sektörüne yönelik projeleri hazırlık aşamasında. ITF, off-shore projelerde petrol ve gaz sektörlerindeki sendikalar ve balıkçılık sektöründe gıda üretimi alanında çalışan işçileri temsil eden sendikalarla işbirliği yaparak, ulaştırma sektörünün ötesinde, diğer küresel sendikalarla birlikte çalışmaktadır. Gelecek ulaştırma işçileri ve elverişli bayrak kampanyasına ne getirirse getirsin, kesin olan şey, birlik ve dayanışmanın her zaman olduğu gibi, anahtar öneme sahip olmaya devam edeceğidir. www.itfseafarers.org sahiptir. Çoğu gemi sertifikalarının süresi geçtiğinde terk edilme riskini taşımaktadır. Denizciler yıpranmış makinelere şefkatle bakarak seyir etmeye alışkındırlar. Ücretlerinin geç ödenmesine ve yetersiz gıdayla yaşamaya alışkındırlar. Çoğu durumda sosyal güvenceleri yoktur ve hatta, bir klâsın kendi havuzunda makul bir fiyat karşılığında böyle bir teneke yığınını tutmasının bir mantığı olmadığı için, herhangi bir P&I kapsamında da yer almazlar. Bir diğer sorun nehir tipi gemilerdir; nehirler kışın donduğu zaman bu gemiler Karadeniz’e inmektedir. Bu tip gemilerin tehlikeli ve açık sulara girmeleri yasaklanmış olmasına rağmen, bunlar bir şekilde ticari faaliyetlerini sürdürerek navlunların daha da düşük seviyelere inmesine neden oluyorlar. Kemal Ulker, 2012 Karadeniz gemicilik piyasasında rekabet çok yoğun. 30 yaşın üzerindeki binlerce çok eski gemi navlun fiyatlarını baskı altında tutuyor ve istihdam standartlarını mümkün olan en düşük, en ucuz düzeylere doğru iten aşağı yönlü bir baskı söz konusu. Bu piyasada, sahte gemicilik şirketleri gibi, bol miktarda sahte sigorta şirketi ve sahte evrak da bulunmaktadır. Liman devleti kontrol memurlarına gelince, onlar bu kadar ağır bir iş yükü ile başa çıkabilecek kapasiteye sahip değiller. Ciddi bir sorunla karşılaşmamak için, kendi gemi ziyaret listelerini hazırlıyorlar ve bu listeler genellikle en iyi gemilerden oluşuyor ve en kötü örnekler bu listelerde çok nadiren yer alabiliyor. Hâlihazırda her bir geminin sicil kaydı, gemi sahibinin diğer gemilerini işin içine karıştırmadan ortadan kaybolabilmesini sağlamak için, farklı bir off-shore şirketi üzerinden yapılmaktadır. Bu durum, özellikle gemi karaya oturduğu, battığı ya da masraflı bir çevresel kirlenmeye yol açtığı zaman ortaya çıkmaktadır. Gemilerin kendisi çok az bir değere ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 “Düşük navlun oranları ve standart-altı bir sektör arasındaki kısır döngü kırılmalıdır. Çözüm uluslararası kuralları uygulamak olmalıdır” Düşük navlun oranları ve standart-altı bir sektör arasındaki kısır döngü kırılmalıdır. Çözüm bu gemilere uluslararası kuralları uygulamak olmalıdır. ITF bölgedeki tüm kurumları işlerini yapmaya ve sorumluluklarını ciddiye almaya çağırıyor. Bölgedeki devletler uygun güvenceler olmadan gemilerin sularını tehlikeye sokmasına izin vermemelidir. Her limanda liman devleti kontrol memurları gemi denetimlerini uluslararası standartlara uygun bir biçimde yapmalıdır. ITF Denizciler Bülteni 2013 40 Birlikten gelen güç ITF’İN BATI AFRİKA AĞI Denizcilik sendikaları Batı Afrika’da elverişli bayrak kampanyası faaliyetlerinin güçlendirilmesini talep ettikleri zaman, ITF, Batı Afrika limanlarına uğrayan gemilerde çalışan denizcilere yardımcı olabilecek eğitimli irtibat sorumlularından oluşan bir ağ kurmaya karar verdi. Bölgedeki çeşitli ITF üyesi sendikalardan irtibat sorumluları seçildi ve bir eğitim programının ardından Dakar (Senegal), Abidjan ve Sen Pedro (Fildişi Sahili), Lome (Togo), ve Cotonou’da (Benin) ITF’i temsil eden bu kişiler göreve başladılar. 2012 yılının Kasım ayında, Dakar’da gerçekleştirilen son eğitim turunun ardından, Gine Conakry ve Gine Bissau’dan irtibat sorumluları bu ağa eklendiler. Bu irtibat sorumluları 300’den fazla gemi ziyareti gerçekleştirdiler. İrtibat sorumluları gemilere sorunlar yaşayan belirli denizcilere yardımcı olmak üzere çıktılar, ancak aynı zamanda gemilerde herhangi bir sorun olup olmadığını kontrol etmek için de rutin ziyaretler yaptılar. Batı Afrika’da bir ITF projesi serpiliyor “İrtibat sorumlularından oluşan ağımızı genişletmemiz, daha da etki hale gelmemiz ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar denizcilerin, unutulmamalarını sağlamamız anlamına gelecektir” Elde edilen sonuçlar açıklama gerektirmeyecek kadar orta: bu irtibat sorumluları kaderlerine terk edilmiş olan, iş sözleşmeleriyle ilgili sorunlar yaşayan ve ücretlerinin doğru bir biçimde ödendiğinden şüphe eden denizcilere yardımcı oldular. ITF’in proje lideri Katie Higginbottom şunları söylüyor: “Geçmişte Batı Afrika ITF’in ‘kör noktası’ olarak adlandırılabilirdi. Ancak bugün durum artık böyle değil. İrtibat sorumlularında oluşan ağımızı genişletmemiz, daha da etki hale gelmemiz ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar denizcilerin, unutulmamalarını sağlamamız anlamına gelecektir.” ITF’in Batı Afrika’daki irtibat kişileri hakkında ayrıntılı bilgi için: bkz. Yardım almak için ITF kılavuzunuz, 4. sayfa. www.itfseafarers.org/find_inspector.cfm adresine gidin ve (ilgili ülkenin üzerine tıklayın). www.itfseafarers.org/seafarer-apps.cfm adresinden ücretsiz cep telefonu uygulamasını indirin. “Benim adım Cesar Louis Keita, “Adım Sergey SNTMM sendikasındanım ve Eledinov, Dakar Limanı’nda ITF’in irtibat Dakar’daki sorumlusu olarak görev ITF irtibat yapıyorum. Dakar’a gelen sorumlusuyum denizcilerin sorunlarının çoğu ve denizciler ödenmemiş ücretler ya da sendikası finansal sorunlar nedeniyle SAGMS’nin terk edilmiş olmakla - özellikle Cesar Louis Keita elverişli bayrak gemilerinde - üyesiyim. Sergey Eledinov (ortada) Denizcilerin ilgilidir. Denizcilerin terk edildikleri durumlarda, gemi sahipleri Dakar’da yaşadıkları sorunlar, Mumbai ve Sen Petersburg’da yaşadıkları bu durumu umursamıyor, sadece kaçıp gidiyor ve denizcileri kaderin sorunların aynısıdır. Zor durumda kalan denizcilere yardımcı olmak için insafına bırakıyorlarmış gibi bir görüntü ortaya çıkmaktadır. herhangi bir uygun yapı bulunmuyor. Özellikle bilgi almanın gerektiği Benim görevim bu tür durumlarda denizciler için orada olmak. durumlar söz konusu olduğunda. Mürettebat herhangi – örneğin Bu tür durumlarda denizciler genellikle moralleri bozuk bir halde mevzuatla ilgili – bir sorunla karşılaştığı zaman, genellikle kendilerine olurlar ve onları rahatlatmaya ve ayakta kalmaları için motive etmeye yardımcı olacak birilerini bulamıyor. ITF irtibat sorumluları burada ve konuşabilecekleri insan olmaya çalışırım.” onlara yardımcı olmak ve destek vermek için bulunuyorlar.” ITF Denizciler Bülteni 2013 ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 www.itfseafarers.org Balıkçılık 41 Savunmasız olanın korunması Balıkçılar dünyanın en çok sömürülen işçileri arasında yer alıyorlar. Ancak, Alvira Han-Gordon’un bildirdiği gibi, sendikal örgütlenme ve yeni bir ILO sözleşmesi istismara karşı mücadelenin zeminini hazırlıyor Balıkçılık yılda 85 milyar ABD doları tutarında değer yaratan, küresel bir sektör. Ancak bu sektörde çalışanlar, dünyada en çok istismar edilen işçiler arasında yer alıyorlar. Yabancı kiralık bir mürettebatın bir üyesi, Yeni Zelanda’da çalışan göçmen balıkçıların deneyimlerine yönelik çığır açan araştırmanın yazarlarına şunları söyledi: “Hiçbir değerim yokmuş gibi hissediyorum – bir hayvan gibi sömürülüyorum, çünkü 18 saat çalışıyorum ancak karşılığında sadece altı saat çalışmışım gibi ücret alıyorum. Bize neden böyle davranıyorlar?” Filipinler, Gana, Mısır ve Endonezya’dan gelen göçmen işçiler dünya üzerindeki tüm okyanuslarda çalışıyorlar ancak bu işçiler Yeni Zelanda ya da Avrupa sularında bulundukları sırada, bu ülkeler tarafından işçilere tanınan istihdam güvenceleri onlardan dünyalarca uzakta kalıyor. Söz konusu araştırma birçok balıkçının işe girebilmek için istihdam ajanslarına ödemede bulduklarını tespit etti. Bu işçiler bir iş sözleşmesi imzalandıkları zaman pasaportları genellikle ellerinden alınır ve gemiye adımlarını attıkları andan itibaren başlarına gelecekler kaptan ve mürettebatın insafına kalır. Balıkçı gemilerinde zabitler, acımasız bir çalışma rejimi uyguluyor, işçilerden gıda ve para kesintisi yapıyor ve onları fiziksel ve cinsel olarak istismar ediyor olabilirler. Yabancı denizlerde ve limanlarda korumasız ve savunmasız olan bu işçiler kendilerini, güvenliklerini daha fazla riske atmadan yardım isteyemedikleri bir durumda bulabilmektedirler. Uluslararası Çalışma Örgütü, 2007 yılında 188 sayılı Sözleşmeyi kabul ederek, balıkçılık sektöründe çalışanların bu bariz ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalıştı. Bu sözleşme, balıkçılık sektöründe işçi istismarına izin veren boşlukları kapatmayı hedefliyor. Sözleşme, sektörde çalışanlar için, hangi milliyetten olurlarsa olsunlar, çalışma saatleri ve ücretler, istihdam koşulları, eve geri gönderilme ve sağlık sigortası konularında asgari koşulları belirlemektedir. ILO’nun 188 sayılı Sözleşmeyi kabul etmesinden bu yana, ITF ve üyesi sendikalar sözleşmenin içerdiği tavsiyelerin küresel düzeyde yürürlüğe girmesini sağlamaya çalışıyorlar. Bunun gerçekleşebilmesi için sözleşmenin en az 10 üye ülke tarafından onaylanması gerekiyor. www.itfseafarers.org ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 “Hiçbir değerim yokmuş gibi hissediyorum. Bize neden böyle davranıyorlar?” ITF Denizciler Bülteni 2013 42 Balıkçılık Papua Yeni Gine projesi neler başarılabileceğini gösterdi Papua Yeni Gine Papua Yeni Gine sahip olduğu zengin balık stokları nedeniyle çokuluslu şirketlerden büyük miktarda yeni yatırımı kendisine çekmektedir; ülkenin kısa bir süre önce sendikalaşmış olan işçileri işverenlerle toplu sözleşme görüşmeleri yürütüyorlar. ITF bu ülkedeki balıkçılarla ilk kez 2011 yılında, onlara sendikal örgütlenme teknikleri ve stratejileri konularında bilgi ve eğitim sağlayarak çalışmaya başladı. Liz Blackshaw "Sendikalaşmanın işverenlerle değişimi başlatmak ve iyileştirmeler sağlamak üzere pazarlığa oturmanın ilk adımı olduğunu anladıkları için, şu anda sendikaya üye olmuş 5.000’den fazla işçimiz var,” diyor. Blackshaw, ITF’le gıda sektörü işçilerini temsil eden IUF Küresel Sendika Federasyonu’nun ortaklaşa yürüttükleri Yakalamadan Perakendeye kampanyasının program lideri olarak görev yapıyor. Blackshaw’un deneyimleri, sendikal temsilin Papua Yeni Gine işçileri için daha şimdiden somut kazanımlar sağlamaya başladığını gösteriyor. Blackshaw, “Bir şirketle yaptığımız bir toplantıda, işveren tarafı üzerinde anlaşmaya varılır varılmaz [herhangi bir gecikme söz konusu olmaksızın] yeni asgari ücret üzerinden ödeme yapmaya başlamayı, şirket üniformaları için ücretlerden yapılan kesintileri gözden geçirmeyi ve hayatımda gördüğüm en tehlikeli iş yerlerinden birinde bir güvenlik değerlendirmesi yapmayı ve bu değerlendirmenin içereceği tavsiyeleri uygulamaya koymayı kabul etti,” diyor. ILO’nun 188 sayılı Sözleşmesi ITF Denizciler Bülteni 2013 Birleşik Krallık Yeni Zelanda Göçmen balıkçılar Birleşik Krallık’ta, vize durumları nedeniyle, yasalar bakımından sahipsiz topraklarda bulunuyorlar. Göçmen balıkçıların çoğuna, Birleşik Krallık’tan ayrılıp başka bir limana gidecekleri varsayılarak, belirli bir gemide çalışmalarına izin veren transit vizeler verilmektedir. Ne var ki, çoğu göçmen işçi Birleşik Krallık’ta, vizelerinde belirtilmeyen gemilerde, kayıt dışı ve korunmasız olarak çalışmaktadır. ITF’in Britanya ve İrlanda koordinatörü Ken Fleming şunları söylüyor: “Burada yasadışı olarak bulunuyorlar ve yasaların kapsamında yer almıyorlar. Bu işçiler, gemi sahipleri tarafından sömürüldükten sonra, en çok Birleşik Krallık Sınır Dairesi’nin evlerine dönmelerini sağlamasını umut edebilmektedirler.” İşçilerin içinde bulundukları durumun belirsizliği ahlaki değerleri hiçe sayan tekne sahiplerinin onları sömürmesini daha da kolaylaştırmaktadır. Bu insanlar genellikle, aylar boyunca, arada hiç izin yapmadan, günde 20 saat süreyle çalıştırılıyorlar ve ücretleri herhangi bir yasal başvuru söz konusu olmadan, bir gecede yarı yarıya indirilebiliyor. Fleming, “ITF ilgili devlet kuruluşlarına yönelik olarak yasanın değiştirilmesi talebiyle lobi faaliyeti yürütmelidir. Böylece ağır cezalar, sömürmek amacıyla yasal izni olmayan işçilerin kullanılmasına karşı caydırıcı bir etki yapabilir,” diyor. Yeni Zelanda'da denizcilik sendikaları ve insan hakları grupları, hükümetin dünyanın hangi köşesinden geliyor olurlarsa olsunlar göçmen balıkçılara tüm diğer Yeni Zelanda’lı işçilere sağlanan aynı koruma ve istihdam haklarının sağlanmasını talep eden başarılı bir imza kampanyası yürüttüler. Yapılan bu değişiklikler, Yeni Zelanda sularında faaliyet gösteren kiralık yabancı gemilerdeki çalışma koşullarının korkunçluğunu ortaya koyan bir raporun 2011 yılında yayımlanmasından hemen sonra gerçekleştirildi. Auckland Üniversitesi'nden Dr Christina Stringer ve Glenn Simmons tarafından hazırlanan bu rapor, göçmen balıkçıların katlandıkları korkunç ve kölece çalışma koşullarına ilişkin tüyler ürpertici gerçekleri ortaya koyarak siyasi bir fırtınanın patlak vermesine neden oldu. Hükümet bir bakanlık soruşturması başlatmak zorunda kaldı. 2012 yılının Mayıs ayında, hükümet, 2016 yılından itibaren hiçbir yabancı geminin ülkenin sularına girmesine izin verilmeyeceğini duyurdu. Dolayısıyla, yabancılara ait gemiler Yeni Zelanda karasuları içindeyken bu ülkenin bayrağını taşıyacak, mürettebata bu ülkenin iş kanunlarına göre muamele edecek ve gerekli yasal korumayı sağlayacaktır. ITF’in balıkçılık kolu sekreteri Jon Whitlow, Yeni Zelanda tarafından alınan bu kararları, “memnuniyetle karşılanan, doğru ve gecikmiş,” bir adım olarak tanımladı. Whitlow şunları ekledı: “Son yıllarda bu bölgede skandal üzerine skandal yaşandı. Yeni Zelanda Denizcilik Sendikası ve bu reformun gerçekleştirilmesi için çaba gösteren herkesi kutluyoruz.” ILO’nun 188 sayılı Balıkçılık Sektöründe Çalışmaya İlişkin Sözleşmesi 2007, balıkçılara dünya çapında insan onuruna yakışır çalışma ve yaşama koşulları sağlamayı amaçlamaktadır. · taraflarca imzalanmış iş sözleşmeleri · sosyal güvenlik ve sağlık sigortası sağlanması · uygun konaklama ve gıda sağlanması · sözleşme sona erdiğinde eve gönderilme hakkı Sözleşmenin ana hükümleri arasında şunlar yer almaktadır: · balıkçı gemilerinin sahip ve kaptanlarının sorumlulukları · asgari ücrete ilişkin hükümler · asgari dinlenme süreleri · asgari mürettebat düzeyleri Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için ILO üyesi 10 ülke tarafından onaylanması ve bu ülkelerin en az sekizinin denize kıyısı olan ülkeler olması gerekmektedir. 2012 yılının sonuna gelindiğinde sözleşmeyi bu özelliklere sahip olan iki ülke imzalamış durumdaydı: Arjantin ve Bosna-Hersek. ITF Seafarers' Helpline +44 (0)20 8253 0177 www.itfseafarers.org ULUSLARARASI TAŞIMACILIK İŞÇİLERİ FEDERASYONU Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) 150 ülkede, 4,5 milyondan fazla işçiyi temsil eden yaklaşık 700 ulaştırma sendikasının üye olduğu, uluslararası bir sendikal federasyondur. 1896’da kurulmuş olan federasyon, sekiz farklı işkolu temelinde örgütlenmiştir: denizciler, demiryolları, karayolu taşımacılığı, sivil havacılık, limanlar, iç sularda seyrüsefer, balıkçılık ve turistik hizmetler. ITF ulaştırma işçilerini dünya çapında temsil eder ve onların çıkarlarını küresel kampanyalar aracılığıyla savunur. ITF, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’yla (ITUC) bağlaşık dokuz küresel sendika federasyonundan biridir. Resimler: Paul Box; Duncan Phillips; Timm Sonnenschein; Justin Tallis; Philip Wolmuth/reportdigital.co.uk k a r ğ u i ç i m çevr i ! z ı n ı lim an g r o . s r e r a f a e s f t i . w w w İletişim halinde kalın – Çince, Rusça, İspanyo lca ya da İngilizce dillerinden birini seç in K o rs a n lık ve re h in r umu n d a a lınm a du a lm a nızı h ay at t a k öne li k ay s ağ lam ay r t av s iye le ITF’in De nizcile rin Ha kla r Bildirge si kıl av uz un u indiri n Yav a ş in te r ne t b ağ la n tıl a rı için s a lt me t in sürümü De n izc ile r için üc re t s iz u yg u lam a la r ı in dir in GÜVENEBİLECEĞİNİZ BİR KAYNAKTAN DENİZCİLER İÇİN BİR WEB SİTESİ * Haklarınızı öğrenin * Geminiz hakkında bilgi edinin * Bir kriz anında nereden yardım alabileceğinizi öğrenin * Bir sendikanın sizin için neler yapabileceğini keşfedin * Denizci meslektaşlarınızla çevrimiçi bağlantı kurun * ITF’le temasa geçin haklarınız • denizcilik haberleri • ITF’le temasa geçin • ücret, istihdam ve güvenlik üzerine tavsiyeler • bir gemiyi araştırın • liman profilleri • elverişli bayraklar • müfettişlerin bloğu • mürettebat sohbeti • forumlar • haklarınız
Benzer belgeler
Elverişli bayraklara ve standart altı gemiciliğe karşı
enizde çalışan herkes için
önemli bir yıl olacak olan
bu yılın Denizciler Bülteni’ne
hoş geldiniz.
ILO'nun Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar
bildirgesi - Ağustos ayında yürür...
Haklarımızla kumar oynamak
enizde çalışan herkes için
önemli bir yıl olacak olan
bu yılın Denizciler Bülteni’ne
hoş geldiniz.
ILO'nun Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar
bildirgesi - Ağustos ayında yürür...
bizi duyuyor musunuz?
enizde çalışan herkes için
önemli bir yıl olacak olan
bu yılın Denizciler Bülteni’ne
hoş geldiniz.
ILO'nun Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar
bildirgesi - Ağustos ayında yürür...
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu
enizde çalışan herkes için
önemli bir yıl olacak olan
bu yılın Denizciler Bülteni’ne
hoş geldiniz.
ILO'nun Denizcilik Çalışma
Sözleşmesi 2006 – denizcilerin haklar
bildirgesi - Ağustos ayında yürür...
Denizcilik Çalısma Sözlesmesi: su ana kadar her sey
ITF Denizciler Bülteni
no. 27/2013
Ocak 2013’de, Uluslararası
Taşımacılık İşçileri Federasyonu
(ITF) tarafından yayımlanmıştır,
49/60 Borough Road, Londra
SE1 1DR, Birleşik Krallık.
Denizciler Bült...