BU TAM BİR - 212 Haber
Transkript
01 - 15 EKİM 2014 \\ www.212haber.com // Yıl:4 Sayı: 62 Fiyatı: 1 IŞİD tam Batı’nın istediği gibi davranıyor BU TAM BİR TİYATRO! +ú/$)(7 ihtiyacının ve arzusunun tüm dünyada arttığını gören Batılı büyük devletlerin ön almak için El Kaide, Boko Haram, Taliban ve IŞİD gibi örgütler kurup, bunlara hilafet ilan ettirdiğini söyleyen Araştırmacı-Yazar Ömer Özkaya, 19’DA Î insan kafası kesen IŞİD’in tam bir halkla ilişkiler oyunu sergilediğini söylüyor. g=.$<$“Hiçbir terör örgütü bir istihbara örgütüya da birkaç istihbarat nün desteği olmadan bir hafta Terö örgütleri ayakta kalamaz. Terör istihbarat örgütlerini örgütlerinin uzantısıdır. O örgütün içinde bi birkaç meseleyi bilen vardır. Geri lider vard kalanlar o örgütün savundu savunduğunu iddia ettiği her h neyse in ona inanmış kişilerdir. lerdir” diyor. g0(5 g=.$<$ “IŞİD neden dünya sahnesine Türk diplomatları rehin almakla çıkmıştır ve iş bu noktaya gelinceye kadar nasıl olmuş da Amerikan, İngiliz, İsrail ve Türk istihbaratını atlatabilmiştir sorusunun sorulması lazım.” GENÇLERİMİZE ULAŞMAMIZ GEREKİYOR b<b,7Z͛7EzE7Dm&dm^mZD7W,>7sE͗ Yapacağımız 3(+/ú9$1 “Aynı zamanda iletişim çağındayız. Bunun getirdiği bazı sıkıntılar var. Teknoloji adeta gençlerimizi esir almış durumda.. İşte bu gençlerimize nasıl ulaşabiliriz, dini nasıl öğretebiliriz bunları düşünüyoruz. İmamlarımızdan, kurs hocalarımızdan, STK’lardan destek alacağız. İnanıyorum güzel şeyler olacak.” ifadelerini kullandı. Î 18 ÇOK İŞ VAR Başakşehir İlçe Müftüsü Ahmet Bilgi’nin İstanbul İl Müftü Yardımcılığına atanmasının ardından boşalan koltuğa Darıca İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan getirildi. Pehlivan, “Öğrendiğim kadarıyla henüz Kur’an kursu olmayan bölgelerimiz varmış. Oralara da kurs yaptırmamız ve Kur’an kurslarının sayısını artırmamız gerek.” dedi. LUNAPARK’A GEREK YOK KAYAŞEHİR’İN YOLLARI VAR YA! 72.ú·1ú1 muhteşem(!) projelerinden Kayaşehir’e yolunuz düştüyse ne demek isteğimi anlamışsınızdır. Muhteşem derken Konut meselesinde Kayaşehir TOKİ nin Bursa’da yaptığı konutların ihtişamına yetişemez. ‘Yeşil Bursa’ namını ‘Beton Bursa’ ya çeviren projenin eline kimse su dökemez. Ama biz burada yollardan bahsedeceğiz. Evet Kayaşehir’den bahsediyoruz. İSTİHBARAT İSTİHBAR AR ÖRGÜTLERİNİN ÖRGÜTLE ÖRGÜTLER GÜTLER R TAŞERONU TAŞER TA TAŞERON ERON ON KORKU VAR, HEYECAN VAR Kayaşehir’in kaderi büyüklerimizin ‘Bir milyonluk şehir kuracağız…’ iddiası ile başladı. Bir milyonluk şehir kuruldu ama sadece ismi şehir. Eksikliklerini saymaya kalksam kitap olur. Ben sadece lunaparka olan benzerliğinden bahsedeceğim. %-Û.á"!452´UNáYAZÎSÎ áÎ12’DE FOTOĞRAFÇILIK ‘İkinci baharım’ oldu 621 15 yılın bütün savaşlarında aktif görev alan, Türkiye’nin ilk savaş kameramanlarından Necmettin Çıplak, çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini fotoğrafın içinde hissetme hazzını yaşatıyor. Î 10 Hiç bitmeyecek eşif başlıyor baş şlıyor bir keşif h<(/(5ú1(farklı 1(farklı alanlarda da ufukk açan aaça çan Zeytinburnu urnu BelediBelediBele e yesi Bilgi gi Evle Evleri eri zekâ oyunlarının ının yanı yan nı sıra kültürel türel ve sanatsal etkinlikler ilee yeni bir dönemee merhaba diyecek.. Î 16 ‘Seyircimizle beraber BÜYÜYECEĞİZ’ %$û$.û(+ú56325Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Başakşehir’de 10 ile 19 yaş arasında 62 bin genç var. Gençleri ve ailelerini futbol kulübünün büyüyebilmesi için sporun içine çekmeliyiz. Sadece seyirci gelsin, bilet alsın görüşünde değil, aidiyet duygusunun oluşmasından yanayız” dedi. Î 11 ŞAMPİYONLARIN TERCİHİ BAŞAKŞEHİR 72.$7’tan kurbanlık satışı için Başakşehir’e gelen Hüseyin Ay, madalyalı bir hayvan üreticisi. Ay, “Beykoz’da düzenlenen hayvan besiciliği yarışmasında birinciliklerim var, madalyalarım var. Başakşehir’e Avrupa ayarında 20 kurbanlık getirdim. En büyük kurbanlığım 1 tonun üzerinde. Gezmediğim kurban alanı kalmadı, burası en temiz en konforlusu.” ifadelerini kullanıyor. Î 2 Hayallerini değil, eşyalarını kurtul! arını sat k urtul! %$/$7.h/7h5(9úbugünlerh5(9ú bugünlerde ilginç bir mezata ev sayor. ‘Özgürlük hipliği yapıyor. rini değil, eşyaiçin hayallerini rtul!’ sloganıyla larını sat kurtul!’ çık arttırmada yola çıkan açık ebilecek her şey aklınıza gelebilecek uyor. Mezatın satışa sunuluyor. ri arasında ise müdavimleri tanınmış iş adamları, sanatçıksiyoncular var. Î 15 lar özel koleksiyoncular 4 ()%)-=CÿE2014 G Ü N DEM www.212haber.com Tatbikat nefesleri kesti İstanbul İtfaiyesi’nin 300. kuruluş yılı münasebetiyle Başakşehir Resneli İtfaiye Eğitim Merkezi’nde düzenlenen tatbikat nefesleri kesti. ú67$1%8/ú7)$ú<(6ú’nin 300. kuruluş yılı münasebetiyle Başakşehir Resneli İtfaiye Eğitim Merkezi’nde düzenlenen tatbikat nefesleri kesti. Tatbikatı izleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul İtfaiyesi’ni dünyanın en modern ve gelişmiş teşkilatı haline getirdiklerini söyledi. Törene; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, İBB İtfaiye Daire Başkanı Ali Karahan, İstanbul’un çeşitli bölgelerinden İtfaiyeciler ve aileleri katıldı. İstanbul İtfaiyesi’nin 300. kuruluş yılı münasebetiyle Başakşehir Resneli İtfaiye Eğitim Merkezi’nde düzenlenen tatbikat ve eğitimlere katılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş yerel yönetici olarak İstanbul’da güvenli bir yaşam sunmanın da görevleri olduğunu hatırlatarak, 3 asırlık geçmişiyle İstanbul İtfaiyesi’nin İBB’nin en önemli kuruluşlarından biri olduğunu söyledi. Topbaş, ‘İstanbul İtfaiyesi’nin teçhizattan eğitime kadar her alanda güçlenerek performansını çok yükselttiğini aktaran Topbaş, Türkiye’nin en gelişmiş ilk ve tek İtfaiye eğitim merkezinde 2014 yılında 427 bin kişiye yangınları önleme ve müdahale eğitimleri verildiğini söyledi. İtfaiyeciliğin fedakârlık isteyen 7 gün 24 saat esaslı bir meslek olduğunu, belirtti. İTFAİYECİLERİN GÖSTERİLERİ NEFES KESTİ Törende, gönüllü itfaiyecilik eğitimini tamamlayan küçük itfaiyecilere sertifikalarını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından verildi. Törende daha sonra İstanbul İtfaiyesi eğitim tatbikatı yaptı. İtfaiyeciler; gözlem konteynerında yangın çıkış sebebi tespiti, atak konteynerında gaz patlamalarına karşı eğitim, patlama konteynerında kapalı mekân yangınları ve patlamalara karşı eğitim, yangın evinde ise yangın merkezini bulma ve mahsur kalanları kurtarma tatbikatları yaptı. Alev Kartalı helikopteri de gökyüzünde çeşitli gösteriler gerçekleştirdi. Ardından Kadir Topbaş, İstanbul İtfaiyesi’nin 300. Kuruluş yılı pastasını gönüllü itfaiyecilerle birlikte kesti ve küçük itfaiyecilere pastayı kendi elleriyle yedirdi. // G Ü N DEM www.212haber.com ()%)-=CÿE2014 5 ĂƔĂŬƔĞŚŝƌĞůĞĚŝLJĞƐŝŝůŐŝ7ƔůĞŵDƺĚƺƌƺǀĞ>ŝǀŝŶŐͲ>ĂďŝƌĞŬƚƂƌƺĞŬŝƌ^ĞůĕƵŬdĞŵĞů͗ ‘Rol model olmak istiyoruz’ Dünyada sadece 380 tane olan Living-Lab (Yaşam Laboratuvarı), mayıs ayında Türkiye’de ilk defa Başakşehir Belediyesi tarafından yeşil sertifikalı kamu binası olarak hayata geçirildi. Başakşehir Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü ve Living-Lab Direktörü Bekir Selçuk Temel, “Rol model olup bu projeyi Türkiye geneline yaymak istiyoruz” dedi. BÖYLE BİR BİNA VAAT ETTİK Başakşehir Belediyesi’nin kurulduğu dönemlerde akıllı şehir trendinin çok fazla konuşulduğunu ve kendilerinin “Başakşehir’i teknolojik manada nasıl geliştirebiliriz vatandaşa teknolojiyi nasıl işleyebiliriz” arayışına gir- Bekir Selçuk Temel A d,/,û, mayıs ayında dönemin Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen Living-Lab (Yaşam Laboratuvarı), Başakşehir’de yaşayanlara ve çalışanlara hayatı kolaylaştıran teknolojik hizmetleri bulabilecekleri bir ortam yaratmayı amaçlıyor. Kuluçka merkezi, showroom, laboratuar, konferans ve dinlenme salonu bulunan 5.Etap’taki merkez binası enerjisinin yüzde yirmisini güneş panelinden ve rüzgâr gülünden karşılayarak aynı zamanda ‘Türkiye’nin İlk Yeşil Sertifikalı Kamu Binası’ olma özelliği taşıyor. Bu tip merkezlerin ayakta durabilmesi için toplumla iç içe olması gerektiğini söylen Başakşehir Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü ve Living-Lab Direktörü Bekir Selçuk Temel, proje kapsamında vatandaşlara, firmalara ve öğrencilere destek olmak istediklerini belirtti. diklerini kaydeden Temel, “Fransa’da teknokentin başında duran bir beyefendi siz eğer vatandaşa dokunmak istiyorsanız Living-Lab olmalısınız dedi. Bizde zaman kaybetmeden başvuru sürecimizi başlattık. Teknolojik alt yapı ne durumda? Teknolojik alt yapıları ne kadar kullanıyorlar? Vatandaşla ne kadar entegreler? Ve Living- Lab olursalar neleri vaat ediyorlar? Şeklide doküman hazırlamak zorundasınız. Biz zaten dijital imza, elektronik arşiv, destek kart ve mobese sistemleri konusunda vatandaşların işini kolaylaştıracak sistemleri uygulamalarına başlamıştık. Son olarak kendilerine böyle bir binayı vaat ettik ve başvuru kabulü sonrası bugünlere geldik” diye konuştu. PROJELERİNİ TEST EDEBİLECEKLERİ ALANLAR VERİYORUZ Öncelikli olarak vatandaşa, firmalara ve öğrencilere destek olmak istediklerinin altını çizen Temel, proje sonrası girişimcilere uygulama alanı verdiklerini belirtti. Temel konuşmasına şöyle devam etti, “İsteyen projesini getirsin onaylandıktan sonra bizde kendisine bütün imkânları sağlayalım. Proje bittikten sonra girişimcilere Başakşehir sınırları içerisinde uygulamalarını test edebilecekleri alanlar veriyoruz. Son yapmış olduğumuz “Mobil Sağlık Projesi” en güzel örneklerden bir tanesidir. Bu sayede Başakşehir’de yaklaşık 10 noktada 2,5 ayda 26 bin kişiye ulaşıldı. Bilişim dünyasında eğer yapmış olduğunuz çalışmayı düzgün test edemiyorsanız çöp olma ihtimali çok yüksek. Yazılı yapmak çok fazla bir anlam taşımıyor, test edip ona göre yeni bilgilerle geliştirmek lazım.” PROJELERDE ÖNCELİĞİMİZ BAŞAKŞEHİR Temel, Türkiye’de Living-Lab’in sadece Başakşehir’de olmasının vizyon ve yönetim desteği olduğunu vurguladı. Living- Lab sayı- nın ancak yerel yönetimlerin “İlçem modern bir şekilde gelişirken aynı zamanda teknolojik alt yapısı belli bir noktaya gelsin istiyorum” diyorsa artabileceğini söyleyen Temel, “Her belediye bu konuya ağırlık vermeli. Başakşehir Belediyesi olarak bizim önceliğimizin sebebi akıllı şehir hedefidir. Eğer projeler gerçekten Başakşehir vatandaşlarına dokunan bir çalışma ise onlara öncelik veriyoruz” şeklinde konuştu. LİVİNG- LAB SONRASI TEKNOLOJİYE OLAN İLGİ ARTTI Living- Lab sonrası Başakyehir’de teknolojiye olan ilginin arttığını vurgulayan Temel, “Başakşehir’de her yıl vatandaşın teknolojiye olan ilgisini ölçmek için yaklaşık bin kişi üzerinde anket yapıyoruz. Living- Lab olmadan önce çıkan sonuçlarda Türkiye standartlarının çok az üzerinde, Avrupa standartlarının altındayız. Livin- Lab sürecinden sonra Türkiye’nin daha üstünde, Avrupa’nın bazı ülkeleriyle başa baş, bazı ülkelerinden öndeyiz. Teknolojiye olan duyarlılık arttığı için demek ki biz vatandaşı doğru şekilde bilinçlendirebiliyor ve vatandaşlarımızı bir şekilde buraya davet edip yeni teknolojileri kullandırabiliyoruz” açıklamasında bulundu. GENÇLERİN UFKUNU AÇAN PROJELER OLSUN İSTİYORUZ ‘İnovasyon Yarışması’nın tamamen farkındalık oluşturmak için yapıldığını kaydeden Temel, başvuruların 17 Ekim’e kadar devam edeceğini vurguladı. ‘İnovasyon Yarışması’nda her yaş gurubundan başvuruları kabul edildiğini belirten Temel, “Kabul edilebilirliği ve gençlerin ufkunu açabileceğimiz projeler olsun istiyoruz. Başvurular devam ediyor ve ciddi katılım var. Yarışmada ilk üçe girecek arkadaşlar TİM’in düzenlemiş olduğu ‘İnavasyon Haftası’nda ödüllerini bizzat sahnede alacaklar” diye konuştu. Teknolojinin olumlu olduğu kadar olumsuz yönlerininde çok fazla olduğuna değinen Temel, “Kendi ailemden örnek vermem gerekirse sohbet edebileceğimiz durumlarda herkesin elinde telefon oluyor. Biz bunu da düşündüğümüz için “Sosyal Sorumluluk” projelerini olabildiğince kendimize adapte etmeye çalışıyoruz. 2015’te teknolojiyle alakalı ‘Sosyal Sorumluluk’ projelerini hayata geçireceğiz. Vatandaşlara teknolojinin faydalarından ziyade zararlarını anlatacağız” ifadelerini kullandı. 2015 GENEL KURULU BAŞAKŞEHİR’DE YAPILACAK Her yıl düzenlenen Living-Lab Genel Kurulu ve Yaz Okulu’nun 2015 yılında Başakşehir’de yapılacağı müjdesini veren Temel, bunun son derece son derece önemli olduğunu söyledi. 36 ülkeden 600 yabancının katılımıyla organize edilecek programın 4 gün süreceğini kaydeden Temel, “Bu yıl Genel Kurul Amsterdam’da yapıldı ve bizde bir sonraki kurulun ülkemizde yapılması için aday olduk. Finalde Canada ve Tayvan’ı geçerek birinci olduk. 2015’te Living- Lab Genel Kurulu ve Yaz Okulu Başakşehir’de yapılacak. Aynı zamanda yeni başvuran Living- Lablerin kabulü buradan açıklanacak. Hazır bu ev sahipliğini yapıyorken Türkiye’ye 5-10 tane daha Living- Lab kazandırılmasını istiyoruz” dedi. BAŞAKŞEHİİR R EN FAZLA AKILLI TELEFON KULLANILAN İLÇE WƌŽũĞŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂ dƺƌŬŝLJĞ͛LJĞƌŽůŵŽĚĞůŽůŵĂŬ ŝƐƚĞĚŝŬůĞƌŝŶĞĚĞŒŝŶĞŶdĞŵĞů͕ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ŝŶ>ŝǀŝŶŐͲ >ĂďŽůŵĂĚĂŶĚĂďŝƌƔĞŬŝůĚĞƚĞŬŶŽůŽũŝŬŐĞůŝƔŵĞůĞƌĞĂĕŦŬďŝƌŝůĕĞŽůĚƵŒƵŶƵďĞůŝƌƚƟ͘dĞŵĞůŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶŦŶĚĞǀĂŵŦŶĚĂƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůĞĚŝ͕ ͞ƂLJůĞďŝƌŝŵŬąŶǀĂƌŬĞŶďƵ ƉƌŽũĞĂůŦŶƐŦŶŶĂĚŽůƵ͛ŶƵŶ ďŝƌĕŽŬďƂůŐĞƐŝŶĚĞƵLJŐƵůĂŶŵĂƐŦŶŦŝƐƟLJŽƌƵnj͘,ĞĚĞĮŵŝnj ĂƐůŦŶĚĂƌŽůŵŽĚĞůŽůƵƉƉƌŽũĞLJŝdƺƌŬŝLJĞŐĞŶĞůŝŶĞLJĂLJŵĂŬ͘ĂƔĂŬƔĞŚŝƌnjĂƚĞŶŝƐƚĞĚŝŒŝďŝƌŬŽŶƵŵĚĂŝůĞƌůĞLJĞďŝůŝLJŽƌ͘͟ dm7<ƌĂƉŽƌůĂƌŦŶĂŐƂƌĞ dƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞĞŶĨĂnjůĂĂŬŦůůŦƚĞůĞĨŽŶŬƵůůĂŶŦůĂŶďƂůŐĞŶŝŶĂƔĂŬƔĞŚŝƌŽůĚƵŒƵďŝůŐŝŶŝǀĞƌĞŶdĞŵĞů͕ƌĞƐŵŝĂĕŦůŦƔ ƐŽŶƌĂƐŦLJĂnjŽŬƵůůĂƌŦLJůĂϳͲϭϴ LJĂƔŐƵƌƵďƵŶƵŝůŐŝůĞŶĚŝƌĞĐĞŬ ƚĞŬŶŽůŽũŝŬĞŒŝƟŵŵŽĚĞůŝŽůƵƔƚƵƌŵĂLJĂďĂƔůĂĚŦŬůĂƌŦŶŦ ĂŶůĂƴ͘dĞŵĞů͕ĕĂůŦƔŵĂůĂƌĚĂ 'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞ͕ůƨŶƔĞŚŝƌǀĞ bĂŚŝŶƚĞƉĞďƂůŐĞůĞƌŝŶĚĞŶŝůŐŝŶĕƂŶĞƌŝůĞƌŝŶŐĞůĚŝŒŝŶŝLJĂnj ŽŬƵůůĂƌŦŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂLJĂŬůĂƔŦŬϳϱϬŝůĞďŝŶƂŒƌĞŶĐŝLJĞƵůĂƔƨŬůĂƌŦŶŦďĞůŝƌƫͬͬ͘ 6 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 www.212haber.com İNOVASYON yarışması başlıyor Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi (Başakşehir Living Lab),Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İkitelli Organize Sanayi Bölgesi (İOSB) işbirliğiyle İnovasyon yarışması düzenliyor. Y (1ú/ú.dú projeleri olan İlköğretim, Ortaöğretim ve Üniversite öğrencilerinin katılabileceği yarışmada projelerin son teslim tarihi 17 Ekim 2014 Cuma. Yarışmada finale kalan projeler ise 17 Kasım 2014 Pazartesi günü açıklanacak. ÖDÜLLERİ İLE DE FARKLI BİR YARIŞMA Katılımın ücretsiz olduğu yarışmada 3 kategori bulunuyor. İlköğretim, Ortaöğretim ve Üniversite öğrencisi kategorilerinde yarışacak yarışmacılar için hediye çekleri, teknolojik ürünlerden oluşan hediyeler yer alıyor. Üniversite kategorisinde dereceye giren yarışmacılara ise bu ödüllerin dışında İOSB ya da Başakşehir Living Lab Merkezi’nde Staj imkânı da sunulacak. Katılımcıların birden fazla proje ile de yarışabileceği etkinlikte; Yenilikçi fikirlere öne çıkarmak, desteklemek, ihracatçı firmalarının dünya piyasalarında rekabet gücünü arttıracak, katma değeri yüksek, özgün tasarımlı ve yenilikçi projelere zemin hazırlamak hedefleniyor. Gelişen ve değişen dünyanın gelişiminde benimde bir katkım olsun diyorsanız bu yarışma tam size göre. Etkinlik katılımcıları; daha akıllı şehirlerde yaşamak, yaşam standartlarını yükseltmek, daha verimli günler geçirmek, daha sağlıklı yaşamak, daha kolay ve hızlı ulaşım sağlamak, daha akıllı ürün ve hizmet üretim yapmak, konularında geliştirdikleri fikirlerini, projelerini yarıştıracaklar. Fikir ve projeler ise; ürün, hizmet, pazarlama ve satış, iletişim ya da organizasyonel inovasyon alanlarından bir ya da birden fazlasını seçebilecekler. ER? YARIŞMANIN ŞARTLARI NELĂƉŦůĂĐĂŬ ƨƌ͘&ŝŶĂůĞ zĂƌŦƔŵĂĐŦůĂƌĞƚŬŝŶůŝŒĞďŝƌĞLJƐĞůǀĞŐƌƵƉŚĂůŝŶĚĞŬĂƨůĂďŝůĞĐĞŬůĞƌ͘'ƌƵƉůĂƌŝƐĞĞŶ ĨĂnjůĂϰŬŝƔŝĚĞŶŽůƵƔĂďŝůĞĐĞŬ͘zĂƌŦƔŵĂLJĂŐƂŶĚĞƌŝůĞĐĞŬŚĞƌƉƌŽũĞŝĕŝŶŬĂƨůŦŵĐŦůĂƌǁǁǁ͘ďĂƐĂŬƐĞŚŝƌͲůŝǀŝŶŐůĂď͘ĐŽŵƐŝƚĞƐŝŶĚĞŶĞĚŝŶĚŝŬůĞƌŝƉƌŽũĞǀĞďŝůŐŝĨŽƌŵƵŶƵĚŽůĚƵƌŵĂůĂƌŦŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͘ zĂƌŦƔŵĂLJĂŬĂƨůĂŶƚĂƐĂƌŦŵůĂƌǀĞĮŬŝƌůĞƌďŝƌƂŶĞůĞŵĞ- LJĞƚĂďŝŝƚƵƚƵůĂƌĂŬŚĞƌŬĂƚĞŐŽƌŝŝĕŝŶ;7ůŬƂŒƌĞƟŵ͕KƌƚĂƂŒƌĞƟŵ͕mŶŝǀĞƌƐŝƚĞͿϮ͘ƔĂŵĂLJĂϮϳĞƐĞƌƐĞĕŝůĞĐĞŬƟƌ͘Ϯ͘ƔĂŵĂLJĂŬĂůĂŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶĮŶĂůĚƂŶĞŵŝŶĞŬĂĚĂƌ ƉƌŽũĞůĞƌŝŶŝŐĞůŝƔƟƌŵĞůĞƌŝǀĞ ĚĂŚĂĚĞƚĂLJůŦďŝƌƐƵŶƵŵŚĂnjŦƌůĂŵĂůĂƌŦŝƐƚĞŶĞĐĞŬ͘^ĞĕŝůĞŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŶ ϭϬĞƐĞƌĮŶĂůĞŬĂůĂĐĂŬƨƌ͘&ŝŶĂůĞŬĂůĂŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶŵĂ- ŬĞƚůĞƌŝLJ ŬĂůĂŶϭϬĞƐĞƌŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŶ ϭ͕͘Ϯ͘ǀĞϯ͘^ĞĕŝůĞĐĞŬ͘zĂƌŦƔŵĂŶŦũƺƌŝƐŝŶĚĞŝƐĞƔƵŝƐŝŵůĞƌLJĞƌĂůŦLJŽƌ͘dĂŚƐŝŶPd7Zz<7͕DƵƌĂƚ<zm͕ƌƐŝŶWDh<^mZ͕zŦůŵĂnj </Z͕ŽƌĂb,7EK)>h͕ PŵĞƌKEhZ͕ĞŬŝƌ^>h< dD>͕7ƐŵĂŝůE<Z͕EŝŚĂƚdhE>/͕7ůŬŶƵƌ<W>E͕PnjŐƺů^h͘ Ortaöğretim ve Üniversite dallarında yarışmaya katılan ve ilk 10’a giren kişi/grup Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’ndeki Kuluçka Alanından 1 yıl boyunca ücretsiz faydalanabilecekler. Tüm kazananlara ödülleri yanında; Başakşehir Living Lab T-Club üyeliği, Başakşehir Living Lab’ ta projesini sergileme ve geliştirme şansı verilecek. Tüm kategorilerde ödül kazananların eserleri 04-06 Aralık 2014 tarihlerinde TİM tarafından düzenlenen İnovasyon Haftası boyunca İstanbul Kongre Merkezi’nde sergilenecek. Dereceye girenlerin ödülleri Kongre programı kapsamında törenle verilecek. Katılımcılar, yarışmayla ilgili detaylı bilgiyi Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi’nden alabilecekler. // En uzun basketçi Bağcılar için ter dökecek %$ø&,/$5%(/('ú<(6ú Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, transfer ettiği 2 metre 16 santim boyundaki Ömer Gürkan ve Ali Ulu ile sözleşme imzaladı. En uzun boylu basketçi olarak da tanınan Ömer Gürkan ve Ali Ulu, kendilerine duyulan güveni boşa çıkarmayacakları sözünü verdiler. Geçtiğimiz sezon başarılı bir sezon geçirerek namağlup olarak 1. Lig’e yükselen Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, yeni sezon hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden 2 metre 16 santim boyundaki Ömer Gürkan ile Beşiktaş’tan Ali Alu’yu transfer eden Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın hedefi Süper Lig’e yükselmek. 2014-2015 sezonunda güçlü rakiplerle mücadele edecek olan Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı iç transferini tamamladı. Yeni transferler Ömer Gürkan ile Ali Alu Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı’nda düzenlenen tanışma yemeğindeki programa katıldı. Takım arkadaşlarıyla tanışan Gürkan ve Ulu, kendilerine duyulan güvene layık olmaya çalışacaklarını ifade ettiler. Her iki sporcu da Bağcılar ilçesinde spora ve sporculara verilen desteği yakından bildiklerini bu yüzden transfer olduklarını kaydettiler. // www.212haber.com G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 7 İŞ GÜVENLİĞİNDE farkındalık oluşturdular Onurkent Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, farkındalık oluşturmak için ‘Temel İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitim programı düzenledi. Sınavda başarılı olanlar sertifikalarını Onurkent Parkı’nda düzenlenen törenle Dernek Başkanı Duran Bozkurt ve yönetim kurulu üyelerinin elinde aldılar. O 185.(17'(51(øú’nin organize ettiği ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği çalışanların zorunlu olarak alması gereken ‘Temel İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitimini tamamlayan site görevlilerine sertifikaları Onurkent Parkı’nda düzenlenen törenle verildi. Programa CHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Özgür Karabat, CHP İlçe Başkanı Kazım Özeren ve 2.Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Özlük’te katılanlar arasındaydı. Eğitime katılan ve aynı zamanda A sınıfı iş güvenliği uzmanı olan Dernek Başkanı Duran Bozkurt, bu tür sosyal sorumluluk projelerinin artarak devam edeceğini belirtti. TEMEL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ZORUNLUDUR Asıl amaçlarının farkındalık yaratmak olduğunu kaydeden Bozkurt, “Hepinizin bildiği gibi 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği kanunu ve ilgili yönetmeliklerine göre tüm çalışanların Temel İ.S.G. e- ğitimi almaları yasal bir zorunluluktur. Bu zorunlu eğitimi, Onurkentimizin emektar apartman görevlisi değerli kardeşlerimize sosyal sorumluluk projesi kapsamında verdik” diye konuştu. BU EĞİTİM SONRASI FARK YARATACAKSINIZ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre ülkemizde her gün ortalama 237 iş kazasının meydana geldiğinin altını çizen Bozkurt, “Bu kazlarda 5 kişi yaşamını yitiriyor ve 6 kişi iş göremez hale geliyor. Kayıt dışı verilerle bu sayının çok daha fazla olabileceği öngörülüyor. Verdiğimiz bu eğitim sonrasında inşallah site görevlileri yaşananların farkında olacak çalışırken fark yaratacaklar.” İş Sağlığı Güvenliği üzerinde ciddi olarak durulması gereken çok önemli bir konu olduğunu dile getiren Bozkurt, “Hepimizin amacı, sabah sağlıklı ve güvenli bir şekilde çıktığımız evimize, akşam sağlıklı ve güvenli bir şekilde dönebilmek olmalıdır” dedi. // Bosnalı imamlar Uysal’ı ziyaret etti BOSNA HERSEK’in Bihaç bölgesinde görev yapan 25 cami imam hatibi Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ı makamında ziyaret etti. Başakşehir Belediyesi Hizmet Binası Başkanlık Makamı’nda gerçekleşen ziyarette, Bosnalı İmamlar Belediye Başkanı Uysal’dan ilçe ile ilgili bilgiler aldı. İmamlar, Başkan Uysal’ı Bosna’ya davet etti. Uluslararası Kardeşlik, Barış ve Ahlak Derneği (UKBA) tarafından organize edilen ziyarette Uysal, Başakşehir hakkında bilgiler aktardı. Uysal, “Belediyemiz 2009 yılında kuruldu. Nüfusumuz o zaman 200 bindi, şimdi ise 350 bin. 5-10 yıllık süreçte ise ilçe nüfusunun 1 milyonu bulması planlanıyor. İlçemiz İstanbul içerisinden daha planlı, daha yeşil bir bölgede oturmak isteyen vatandaşların ilk tercihi. İlçemizde pek çok dünya çapındaki proje hayata geçiyor.” ifadelerini kullandı. ‘BOSNA KÜLTÜRÜMÜZÜN BAŞLADIĞI YERDİR’ Bosnalı heyetin sorularını yanıtlayan Belediye Başkanı, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve “Kısa süre önce Bosna’yı ziyaret ettim, pek çok bölgeyi de gezdim, çok beğendim. Bosna bizim kültürümüzün başlangıcıdır. Bu manada sizlerin ziyareti bizler için çok anlamlı. Sizleri kardeş olarak görüyoruz. Her ne kadar dil olarak anlaşamasak ta gönüllerimiz birdir. Müslüman coğrafyasındaki acıların bir an önce son bulmasını temenni ediyorum.” dedi. Bosna’da yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aktaran heyet, Belediye Başkanı Uysal’a çini işlemeli bir plaket hediye etti. // Köpekler mikroçip ile güvende %$ø&,/$5%(/('ú<(6ú’nin 2007 yılından bu yana Mahmutbey Mahallesi’nde hizmete sunduğu Hayvan Barınma ve Müşahade Merkezi, sokaklardaki köpeklerle, sahiplendirilen köpeklere mikroçip yerleştiriyor. Çipler, köpek sahipleriyle ilgili bilgileri de içeriyor. Merkez’de, Bağcılar Belediyesi ekipleri tarafından toplanan sokak köpeklerinin barınma, beslenme ve sağlık bakımı ihtiyaçları karşılanıyor. Kuduz aşısı dahil bir çok sağlık hizmeti uzman veterinerlerce yapılan Merkez’deki köpeklerin sahiplendirmesi de devam ediliyor. Sokak köpekleri ile sahiplendirilen köpeklerin güvenli ve sağlıklı yaşama kavuşturulması amacıyla mikroçip yerleştirme projesi de hayata geçirildi. Bu kapsamda sokak köpekleri ile sahipli köpekler artık mikroçip ile de takip edilebiliyor. Köpeklerin sırt bölgesindeki iki kürek kemiği arasında deri altına yerleştirilenmikro çipler, köpeğin hangi mahalleden ne zaman alındığı bilgilerini taşıyor. Kaybolan ve çalınan köpeklerin bulunması da mikroçip sayesinde daha kolay oluyor. Mikroçip, sahiplendirilen köpeklerin şehir dışına çıkması halinde de işlevini sürdürecek. TAŞ CAMİ GÜN YÜZÜNE ÇIKTI Esenler’e asırlarca ibadete açık kalacak Cumhuriyet tarihinin ikinci taş camisi yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Osmanlı mimarisine uygun kesme taşlardan yapılan cami inşaatında çalışmalar büyük bir titizlik ve sabırla devam ediyor. ESENLER’e 50 - 60 yıl değil ebediyen ayakta kalacak bir cami yapılıyor. Esenler Belediyesi ile Bahçelievler Hak Vakfı’nın ortaklaşa yaptığı Cumhuriyet tarihinin ikinci taş camisi, Birlik Mahallesi’nde 1000 metrekarelik bir alana inşa ediliyor. Cami, Mimar Sinan tarafından yapılan Tophane’deki Tarihi Kılıç Ali Paşa Camii’nin bir benzeri olacak. Yapımına geçtiğimiz yıl başlanan ve 20 işçinin büyük bir titizlik ve sabırla çalıştığı taş cami, hızla yükselmeye devam ediyor. Toz ve gürültüden çevredeki vatandaşların rahatsız olmaması için yaklaşık bir yıldır, bir örtü altında çalışmaların yürütüldüğü inşaatın yükselmesiyle üstü açıldı ve cami iskeleti gün yüzüne çıkmış oldu. Esenlerliler’in merakla beklediği cami, çevre düzenlemeleriyle birlikte 3 yıl içerisinde ibadete açılacak. soğuklardan korunacak. Sultanahmet Camii, Fatih Camii, Yeni Camii, Şehzadebaşı Camii, Yavuz Selim Camii ve Kılıç Ali Paşa gibi uzun ömürlü olacak Esenler’in yeni camisinde, gelecek nesiller asırlar boyu ibadet edebilecek. BİNLERCE TAŞA ŞEKİL VERİYORLAR Caminin ana kubbesi, 1.60 cm’lik ana taşıyıcılar üzerine oturacak ve duvar kalınlığı ise 1.20 cm ile 1.40 cm genişliğinde taş duvarlarla örülecek. 30x40 ebadında ve serbest boyutlardaki bu taşların kullanılır hale gelmesi için taş ocaklarında ve şantiyelerde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Camiyi oluşturacak binlerce taş, 5 taş ustasının elinde şekilleniyor. Pencereler, kalem işleri, orijinal detaylara uygun olarak yapılıyor. ASIRLARCA AYAKTA KALACAK OSMANLI MİMARİSİNE UYGUN Esenler halkı arasında ‘Teneke Camii’ olarak bilinen, tek katlı ve olası bir deprem felaketinde yıkılma riski bulunan Halil İbrahim Camii’nin yerine inşa edilen taş camide kolon ve kiriş bulunmayacak. Cami, kurşunlu kenetli ve zıvanalı sistemle yapılıyor. Yapımında hiç beton kullanılmayan cami, “İstanbul Taşı” olarak da bilinen 2 bin - 2 bin 500 yıl gibi uzun bir süre ayakta kalabilen küfeki taşından yığma tekniğiyle yapılıyor. Bu taşın özelliği sayesinde cami, yaz aylarında bunaltıcı sıcaklardan, kış aylarında ise dondurucu Cami, Osmanlı mimarisinde yapılıyor. 3 kapılı ve kesme taşlardan yapılacak caminin ana kubbesinin her iki yanında şerefeli iki tane minaresi olacak. Minarelerin çevresinde de daha küçük kubbeler yer alacak. Mimarisi ve estetiği ile ilgi uyandıracak caminin ön ve yan cephelerinde de kemerler yer alacak. Esenler’e değer katacak olan taş caminin şadırvanı, avlusu ve çevre düzenlemeleri de camiye uygun bir şekilde tasarlanacak. Caminin mimari projesini, Mimar Ahmet Tanyolaç çizdi ve Mühendisliğini ise Kadir Fındıklıoğlu üstlendi. // WĞĚĂŐŽũŝŬ <ŝŵůŝŒŝŵŝ ĨŽƌŵĂƐLJŽŶďĞůŐĞŵŝ ŬĂLJďĞƫŵ ŬĂLJďĞƫŵ HÜKÜMSÜZDÜR HÜKÜMSÜZDÜR &ĂƚŵĂK>< DĂŚŵƵƚĞůŝŬ İMTİYAZ SAHİBİ Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti. GENEL MÜDÜR Halil Gölve GENEL KOORDİNATÖR Erol Çakır YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Abidin Koçoğlu YAYIN DANIŞMANLARI Necmettin Çakmak Metin Öztürk HUKUK DANIŞMANLARI Av. Adem Yıldırım Av. Ömer Geyik GÖRSEL YÖNETMEN Enis Ak www.212haber.com BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304 Başakşehir/İstanbul Telefon: (0 212) 486 39 36 Web: www.212haber.com e-mail: [email protected] Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/ A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00 Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur. Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir. GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR 8 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 www.212haber.com Bakanlıkların, kurumların İstanbul’da plan ADİR K A T ’ Ş A B yapma yetkisi TOP AN İSY ETTİ KALKMALI Kentsel dönüşümü rant hesabı yada birilerine fırsat veren bir yaklaşım olarak göremeyeceklerini belirten Topbaş, İstanbul’daki bazı yapılar ile ilgili faturaların yerel yönetimlere kesildiğini ancak bunun doğru olmadığını belirten Topbaş, “İstanbul’a yapılan birçok yapının faturası yerel yönetimlere kesilmekte. Yerel yönetimler tarafından yapıldığı zannedilmekte. Bunların doğru olmadığını, bunu kalkıp da her yerde söylemek imkânımız olmuyor YATAY MİMARİNİN HERYERDE UYGULANMASI ZOR Başkan Topbaş, ‘Şehrin Geleceği, Geleceğin Şehri isimli’ toplantıda İstanbul’un yönetimi ve sorunları hakkında dikkat çeken açıklamalar yaptı. İstanbul’da kişi başına 400 metrekare alan düştüğünü ve bu alanın içinde çeşitli sosyal ve idari alanların da bulunduğunu belirten Topbaş, bu nedenli yatay bir mimarinin her yerde uygulanmasının zor olduğunu belirtti. Topbaş, “Bu 400 metrekarede ana akslar var, havaalanları var, statlar var, parka alanları var, sosyal donatı alanları var. Böyle bir yoğunlukta nüfusa cevap vermek için sizin şehrin yeşil alanlarını, ormanlarını, bölgelerini ve önemli akslarını ortaya çıkarmak için, bu kenti insan yaşamına uygun hale getirmek için tabii ki yatay bir mimariyi burada yerleşimde koymak da çok kolay değil. Bunun için belki bazı bölgelerde kaçınılmaz olarak yüksek yapılar ortaya çıkabiliyor. Ama bu yapılar ortaya çıkarken çevreye saygılı, rahatsız etmeyici, örneklerini dünyanın çeşitli yerlerinde gördüğümüz gibi bir örneklemeleri de alabilecek tarzda olmalıydı. Maalesef birçok plancımızın da dile getirdiği plansız süreci yaşadığı için, siyasilerin idarecilerin kendi bilgileri doğrultusunda düzenlenen bir şehir yol haritası ile karşı karşıya kaldık. Bugün ortaya çıkan sonuçlar bunun sonuçları olarak önümüzde durmakta.” dedi. İstanbul sokaklarındaki otopark sorununa çözüm sağlayacak Apart Park Projesi 5 ilçede başlıyor. Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Eyüp, Sancaktepe ve Kağıthane’de yapılacak apart parklarda sokak sakinlerine otopark hissesi verilmesi planlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş, başta tarihi yarımada olmak üzere bazı bölgelerde yaşanan imar yoğunluğunun önüne geçmek için imar hakları transferi uygulamasına gidilebileceğini söyledi. Konuşmasında kentsel dönüşüm konusunda dikkatli olunması gerektiği uyarısında da bulunan Topbaş, “06.25 Kentsel dönüşüm bir yerde yeni bir yoğunluk ortaya çıkarmak anlamı taşımıyor. Bunu birçok farklı boyutlarda değerlendirmek gerekiyor. Orada saygılı, insan odaklı bir dönüşüm ve prensipleri ortaya koymak lazım. Yoksa orada bir rant hesabını ortaya koyan, birilerine fırsat veren ve daha da kenti yaşanmaz hale getirecek bir dönüşümü asla kabul etmemek gerekiyor. Çünkü şunu da biliyoruz ki geti- '$5 alanlarda çok sayıda aracın parklanmasına imkan sağlayan teknolojik otopark çözümleri ile var olan kapasitesini her geçen gün artıran İspark, şimdi de Apart Park Projesi ile otopark sorununa çözüm üretmeyi hedefliyor. Proje ile ilgili otopark alanında yeni bir dönemin başlayacağını ifade eden İspark Genel Müdürü Mehmet Çevik, “Apart parklar özellikle otopark anlamında yetersiz semtlerde alternatif bir çözüm olacak. Kısıtlı alanlarda birçok aracın parklanmasına imkan sağlayacak proje, son teknoloji ile vatandaşların hizmetine sunulacak. Proje sayesinde yol üstü parklanmanın da önüne geçilecek.” dedi. Kadir Topbaş ú ú67$1%8/%h<h.û(+ú5%(/('ú<(%$û.$1,ú%%.$'ú5723%$û başta tarihi yarımada olmak üzere bazı bölgelerde yaşanan imar yoğunluğunun önüne geçmek için imar hakları transferi uygulamasına gidilebileceğini söyledi. Topbaş, “Bir özeleştiri olarak söylemek istiyorum. Sayın Başbakan’ımıza da söyledim bunu. İstanbul çok farklı bir kent, dünya mirası, 8 bin 500 yıllık geçmişi ile dünyaya karşı sorumlu bir kentte, kent yönetiminin biraz daha farklı olması gerektiği üzerinde durdum ve özellikle bir takım bakanlıkların, kurumların İstanbul’da plan yapma yetkisinin de kalkması gerektiğini söyledim. Tek yönetim, tek anlayış, tek noktada bu yetkiler toplanmalı.” dedi. receğiniz yoğunluk ile mevcut yaşam alanını ciddi anlamda riske etmekte.” ifadesini kullandı. TARİHİ YARIMADAYA İMAR HAKLARI TRANSFERİ Topbaş’ın üzerinde durduğu en önemli konulardan biri de özellikle tarihi yarımada gibi imar yoğunluğunun had safhada olduğu alanlara ilişkin yeni bir düzenleme düşüncesi oldu. Topbaş, imar hakları transferi olarak açıkladığı yöntemi şöyle açıkladı: “Bel- ki bazı bölgelerde tarihi yarımada başta olmak üzere, yeni yoğunluklar getirme imkanınız olmadığına göre, hatta bazı noktalarda İstanbul’un mevcut imar haklarının çok daha üzerinde yapılanmalar ortaya çıkmış olduğu için, bu alanlarda mevcudu korumak atı bir değer verme imkanı olmadığı yerlerde belki de imar hakları transferi gibi bir sistem getirmek mümkün olabilir. Bunu bir yasal düzenleme ile oradaki imar haklarını bir başka yerde kullanabilecek bir fırsat olarak, değer olarak verilebilir.” İSTANBUL’DA TÜNELLERDE YAŞAYAN İNSANLAR GÖREBİLİRİZ dŽƉďĂƔ͕ƔĞŚŝƌůĞƌŝŶŐƺǀĞŶůŝŬƐŽƌƵŶůĂƌŦŶŦŝůĞŝůŐŝůŝĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌŵĞůĞƌĚĞĚĞ ďƵůƵŶĂƌĂŬďŝůŝŵŬƵƌŐƵĮůŵůĞƌŝŶĞĂƨŌĂďƵůƵŶĚƵ͘dŽƉďĂƔ͕ŬŦƌƐĂůĚĂLJĂƔĂLJĂŶŝŶƐĂŶůĂƌŦŶŝŚƟLJĂĕůĂƌŦŶŦŶŬĂƌƔŦůĂŶŵĂŵĂƐŦĚƵƌƵŵƵŶĚĂďƺLJƺŬƔĞŚŝƌůĞƌŝŶ ŐƺǀĞŶůŝŬƐŽƌƵŶƵŝůĞŬĂƌƔŦŬĂƌƔŦLJĂŬĂůĂĐĂŒŦŶŦďĞůŝƌƚĞŶdŽƉďĂƔ͕͞ŒĞƌŬŦƌƐĂůĚĂ ƚĞŵĞůŝŚƟLJĂĕůĂƌŬĂƌƔŦůĂŶŵĂnjƐĂ͕ĚŽŒĂů ŬĂLJŶĂŬůĂƌĚĞŶŐĞůŝŬƵůůĂŶŦůŵĂnjǀĞƉĂLJůĂƔŦůŵĂnjƐĂŐĞůĞĐĞŬƚĞďƺƚƺŶďƺLJƺŬ ƔĞŚŝƌůĞƌĚĞĞŶďƺLJƺŬƉƌŽďůĞŵŝŶďĂƔŦŶĚĂ͕ϮϬϯϬǀĞƐŽŶƌĂƐŦŶĚĂƔĞŚŝƌůĞƌĚĞŐƺǀĞŶůŝŬƉƌŽďůĞŵŝŽƌƚĂLJĂĕŦŬĂĐĂŬ͘ ĞůŬŝďŝƌĂnjĂďĂƌƨůŦŽůĂĐĂŬĂŵĂďŝůŝŵ ŬƵƌŐƵĮůŵůĞƌŝŶĚĞŐƂƌĚƺŒƺŵƺnjŐŝďŝ ŝŶƐĂŶůĂƌƔĞŚŝƌůĞƌĚĞŬĂŶĂůůĂƌĚĂLJĂƔĂLJŦƉŐƂĕŵĞŶůĞƌǀĞŬĂĕĂŬůĂƌŐĞĐĞĕŦŬŦƉ LJĂƔĂŵůĂƌŦŶŦƐƺƌĚƺƌŵĞŬŝĕŝŶďŝƌƚĂŬŦŵ ŚĂƌĞŬĞƚůĞƌĞŐŝƌĞĐĞŬůĞƌĚŝƌ͘͟ĚĞĚŝ͘ ĂƔŬĂŶdŽƉďĂƔ͕ĞƐŬŝĚĞŶďĞƌŝĚĞǀĂŵ ĞĚĞŶ7ƐƚĂŶďƵů͛ĚĂŬŝLJƂŶĞƟŵĂŶůĂLJŦƔŦŶŦŶĚĞŒŝƔŵĞƐŝŶĞŝůŝƔŬŝŶĚĞďŝƌƂnjĞůĞƔƟƌŝLJĂƉƨ͘7ƐƚĂŶďƵů͛ƵŶĨĂƌŬůŦďŝƌƔĞŚŝƌŽůĚƵŒƵŶƵŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶdŽƉďĂƔ͕ ͞ŝƌƂnjĞůĞƔƟƌŝŽůĂƌĂŬƐƂLJůĞŵĞŬŝƐƟLJŽƌƵŵ͘^ĂLJŦŶĂƔďĂŬĂŶ͛ŦŵŦnjĂĚĂƐƂLJůĞĚŝŵďƵŶƵ͘7ƐƚĂŶďƵůĕŽŬĨĂƌŬůŦďŝƌ ŬĞŶƚ͕ĚƺŶLJĂŵŝƌĂƐŦ͕ϴďŝŶϱϬϬLJŦůůŦŬ ŐĞĕŵŝƔŝŝůĞĚƺŶLJĂLJĂŬĂƌƔŦƐŽƌƵŵůƵďŝƌ ŬĞŶƩĞ͕ŬĞŶƚLJƂŶĞƟŵŝŶŝŶďŝƌĂnjĚĂŚĂ ĨĂƌŬůŦŽůŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝƺnjĞƌŝŶĚĞĚƵƌĚƵŵǀĞƂnjĞůůŝŬůĞďŝƌƚĂŬŦŵďĂŬĂŶůŦŬůĂƌŦŶ͕ŬƵƌƵŵůĂƌŦŶ7ƐƚĂŶďƵů͛ĚĂƉůĂŶLJĂƉŵĂLJĞƚŬŝƐŝŶŝŶĚĞŬĂůŬŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝŶŝ ƐƂLJůĞĚŝŵ͘dĞŬLJƂŶĞƟŵ͕ƚĞŬĂŶůĂLJŦƔ͕ ƚĞŬŶŽŬƚĂĚĂďƵLJĞƚŬŝůĞƌƚŽƉůĂŶŵĂůŦ͘ 7ƐƚĂŶďƵů͛ĂLJĂƉŦůĂŶďŝƌĕŽŬLJĂƉŦŶŦŶĨĂƚƵƌĂƐŦLJĞƌĞůLJƂŶĞƟŵůĞƌĞŬĞƐŝůŵĞŬƚĞ͘ zĞƌĞůLJƂŶĞƟŵůĞƌƚĂƌĂķŶĚĂŶLJĂƉŦůĚŦŒŦnjĂŶŶĞĚŝůŵĞŬƚĞ͘ƵŶůĂƌŦŶĚŽŒƌƵŽůŵĂĚŦŒŦŶŦ͕ďƵŶƵŬĂůŬŦƉĚĂŚĞƌLJĞƌĚĞ ƐƂLJůĞŵĞŬŝŵŬąŶŦŵŦnjŽůŵƵLJŽƌ͘<ĞŶƚ ďƺƚƺŶůƺŒƺŶƺƚĞŬŽƚŽƌŝƚĞŝůĞŬĂƨůŦŵĐŦ ĂŵĂďĞƌĂďĞƌĐĞďŝƌƔĞīĂĨLJƂŶĞƟŵĂŶůĂLJŦƔŦŝůĞŐĞůĞĐĞŒŝŶŝŚĂnjŦƌůĂLJĂďŝůŝƌŝnj͘͟ ĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌŵĞƐŝŶĚĞďƵůƵŶĚƵͬͬ͘ Mezun olduğu okulu ziyaret etti &80+85%$û.$1,5(&(3 7$<<ú3(5'2ø$1’ı eşi Emine Erdoğan, 1967 yılında mezun olduğu Üsküdar’daki Zeynep Kamil İlkokulu’nu ziyaret etti. Okul bahçesinde öğrenciler tarafından “Hoş geldin” yazısıyla karşılanan Erdoğan, duygulu anlar yaşadı. Erdoğan’a Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız eşlik etti. Emine Erdoğan, ilk olarak Zeynep Kamil İlkokulu Müdürü Feyzullah Güler’i makamında ziyaret ederek bilgi aldı. Daha sonra 1- B sınıfına giren Erdoğan, örencilerle ders sırasına oturdu. Öğrenciler, Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu. Emine Erdoğan, yanında getirdiği ceviz ve üzüm paketlerini öğrencilere vererek sağlıklı beslenmelerini önerdi. Daha önceden hazırlık yapan öğrenciler Emine Erdoğan’a bir sürpriz de yaptı. Küçük yaşta ailesi ile çektirdiği fotoğraftan puzzle yapmaya çalıştı. Bu sırada puzzle numaralarını karıştıran öğrenciler fotoğrafı Erdoğan’ın yardımıyla tamamladı. Annesi ve bir yakınının fotoğrafını gören Erdoğan, çok duygulandığını söyledi. Fotoğraf öğrenciler tarafından Erdoğan’a hediye edildi. Ziyaretin ardından okulun bahçesine çıkan Emine Erdoğan, öğrenciler ile hatıra fotoğrafı çektirdi. // Otopark sorunu tarih oluyor Ulaşım master planı verilerine göre yeterli park alanı olmayan semtlerde şehrin dokusuna uygun mekanik sistemler kullanılarak imal edilmiş 50 metrekarelik bir alanda 20 aracın park etmesine imkan sağlayan teknolojik otoparklar apart park olarak adlandırılıyor. Proje ile yol üstüne park etmiş araçlar apart parklara çekilerek, sokaklar temiz ve düzenli bir görünüme kavuşacak ve trafik probleminin çözümüne katkı sağlanacak. Kısıtlı alanlarda maksimum aracın parklanmasını sağlayan, teknolojik imkanlardan faydalanarak personel ihtiyacını da minimize eden sistem ile araçlar asansöre bırakıldıktan sonra otomatik olarak boş raflara yerleştirilecek. İSTANBUL KART VE BİSİKLET YOLLARI SİSTEME ENTEGRE EDİLECEK Sistemin kullanımını kolaylaştırmak amacıyla apart parkların İstanbul Kart ile entegrasyonu da sağlanacak ve araç sahipleri ödemelerini İstanbul Kart ile yapabilecek. Ayrıca apart park kurulan bölgelerde bisiklet yolları düzenlemesi yapılarak, alternatif ulaşım aracı bisikletin de etkin ve güvenli bir şekilde kullanılmasının önü açılacak. Yapılacak olan apart parklarda öncelikli olarak sokak sakinlerinin hissesi bulunacak. Bu hisse sokakta ev satın alan kişiye devredilebilecek ve istenildiğinde başka birine satılabilecek. Apart parkta hissesi bulunan kullanıcılardan aylık bir bedel alınarak, işletmenin teknik personel, elektrik ve bakım onarım gibi giderleri karşılanacak. Ayrıca projeye uygun bölgelerde arsa sahipleri kendi arsalarında apart park kurulmasını istemesi halinde yatırımlarını kamu destekli gerçekleştirebilecek. // KESTANE BAHÇESİ İLK MEYVESİNİ VERDİ %$ø&,/$5ŝůĕĞƐŝzĂǀƵnj ^ĞůŝŵDĂŚĂůůĞƐŝ͛ŶĚĞ ŬƵƌƵůĂŶ<ĞƐƚĂŶĞĂŚĕĞƐŝ͛ŶĚĞŬŝϮϬϬŬĞƐƚĂŶĞ ĂŒĂĐŦŶĚĂŬŝŬĞƐƚĂŶĞůĞƌďƵ ŵĞǀƐŝŵĚĞŝůŬŵĞLJǀĞůĞƌŝŶŝ ǀĞƌŵĞLJĞďĂƔůĂĚŦ͘&ĂƌŬůŦŵĞLJǀĞĂŒĂĕůĂƌŦŶĚĂŶ ŽůƵƔĂŶďĂŚĕĞƉŝŬŶŝŬĂůĂŶŦ ŽůĂƌĂŬĚĂŚŝnjŵĞƚǀĞƌŝLJŽƌ͘ mnjƺŵĂŒŦ͕<ŝƌĂnjǀĞ<ĂLJŦƐŦ ďĂŚĕĞůĞƌŝŶŝŶĂƌĚŦŶĚĂŶ LJĂŬůĂƔŦŬϭϭďŝŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞ ĂůĂŶƺnjĞƌŝŶĞŽůƵƔƚƵƌƵůĂŶ <ĞƐƚĂŶĞĂŚĕĞƐŝ͛ŶĚĞϮϬϬ ŬĞƐƚĂŶĞĂŒĂĐŦďƵůƵŶƵLJŽƌ͘ ϮϬϭϭ͛ĚĞŚŝnjŵĞƚĞĂĕŦůĂŶ <ĞƐƚĂŶĞĂŚĕĞƐŝ͛ŶĚĞďŝƌ ƐŽƐLJĂůƚĞƐŝƐ͕ǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŶ ƉŝŬŶŝŬLJĂƉĂďŝůŵĞůĞƌŝŝĕŝŶ ϭϳƉĞƌŐŽůĂǀĞŚĞƌƉĞƌŐŽůĂĚĂŵĂŶŐĂůďƵůƵŶƵLJŽƌ͘ ĂŒĐŦůĂƌ͛ŦŝƐŵŝŶĞƵLJŐƵŶďŝƌ ŚĂůĞŐĞƟƌŵĞŬŝĕŝŶϮϬϬϲ͛ĚĂ mnjƺŵĂŒŦ͛ŶŦŬƵƌĂƌĂŬ EŽƐƚĂůũŝĂŚĕĞůĞƌŝWƌŽũĞƐŝŶŝďĂƔůĂƴŬůĂƌŦŶŦŝĨĂĚĞ ĞĚĞŶĂŒĐŦůĂƌĞůĞĚŝLJĞ ĂƔŬĂŶŦ>ŽŬŵĂŶĂŒŦƌŦĐŦ͕ ƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůĞĚŝ͗͞mnjƺŵ ĂŒŦŵŦnj͕<ŝƌĂnjǀĞ<ĂLJŦƐŦ ďĂŚĕĞůĞƌŝŵŝnjĚĞǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŵŦnjůĂĚĂůŦŶĚĂŶŵĞLJǀĞ LJĞŵĞLJĞďĂƔůĂŵŦƔƨŬ͘ƵLJŦů ĚĂŬĞƐƚĂŶĞůĞƌŝŵŝnjŵĞLJǀĞ ǀĞƌŵĞLJĞďĂƔůĂĚŦ͘7ŶƔĂůůĂŚ ďŝƌůŝŬƚĞŬƵƌĂƌĂŬŚŝnjŵĞƚĞ ƐƵŶĚƵŒƵŵƵnjďĂŚĕĞŵŝnjĚĞŬŝŬĞƐƚĂŶĞůĞƌŝĚĞďŝƌůŝŬƚĞ ƚŽƉůĂLJĂĐĂŒŦnj͘͟ 2 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 Şampiyonların tercihi Başakşehir Başakşehir ve Bahçeşehir’de iki farklı alana kurduğu modern kurban satış ve kesim alanlarıyla Türkiye’ye örnek olan Başakşehir Belediyesi Türkiye’nin her bölgesinden gelen satıcılar satıcılardan da tam not aldı. SATICILARA KURBAN BAYRAMI SÜRESİNCE TEKNİK DESTEK Kurbanlıkların yer aldığı çadırlarda satıcıların ve alıcıların rahatı içinse her şey düşünüldü. Alanlarda aydınlatma ve her çadırda su bulunuyor. Satıcıların duş alabilmesi için alanlarda duşlarda yer alıyor. Kurban satışı yapan vatandaşlara belediye tarafından teknik destekte sağlanıyor. Tokat’tan Kurbanlık satışı için Başakşehir’e gelen Hüseyin Ay, madalyalı bir hayvan üreticisi. Ay, neden Başakşehir tesislerini tercih ettiğini şöyle anlatıyor, “Beykoz’da düzenlenen hayvan besiciliği yarışmasında birinciliklerim var, madalyalarım var. Başakşehir’e Avrupa ayarında 20 kurbanlık getirdim. En büyük kurbanlığım 1 tonun üzerinde.1974 senesinden bu yana hayvancılıkla uğraşıyorum. Gezemediğim kurban alanı kalmadı, burası en temiz en konforlusu. Yatacak yerimiz var, suyumuz var. Hayvanlarımıza çok iyi bakıyorlar. Memleketimdeki satıcı arkadaşlarıma, gelin bir temizliği, belediyeciliği Başakşehir’de görün, diyorum.” ‘ÇADIRLARIMIZ VE KURBANLIKLAR SÜREKLİ İLAÇLANIYOR’ Başakşehir Kurban satış ve kesim alanının konforunu duyarak Türkiye’nin her bölgesinden gelen satıcılar hizmetten çok memnun. Kurban satışı için Başakşehir Kurban satış ve kesim alanını tercih eden Zeki Özgenç Sinop’tan gelmiş. Kurban satış ve kesim alanını çok beğendiğini dile getiren Özgenç: “ 47 Kurbanlık hayvan getirdim. Başakşehir Belediyesi’nin kurban alanının çok güzel olduğunu duyduğum için buraya geldim. Burada biz satıcılar için her türlü ayrıntı düşünülmüş. Çok rahatız burada. Hayvanlar için kurulu çadırlarımız, suyumuz, elektriğimiz bulunuyor. Hayvanlarımız ve çadırımız sürekli ilaçlanıyor. Türkiye’nin pek çok bölgesinde kurban sattım, oralarda tam bir rezillik yaşadık. Burada hayvan gübreleri bile ilaçlanıyor.” Tosya’dan Kurban satışı için gelen Hüseyin Çalışkan ise alanı şu sözlerle anlatıyor, “Başakşehir Kurban alanının namını duyduğumuz için geldik. Geldiğimize de değdi, temiz ve konforlu. Ben başka başka yerlere de hayvan götürdüm. Ama burası gibi modern tesis görmedim. Tertemiz çadırlarımızda suyumuz var. Kendimiz çadır kurmak zorunda kalmadık belediye bizim için kurulmuş çadırlar verdi. 45 tane kurbanlığım var. Veteriner hizmeti de veriyorlar, sürekli kontroller ve ilaçlamalar oluyor.” M 2%ú/ kesim üniteleri, sıra bekletmeyen randevu sistemi, otopark, ambulans, veteriner, hayvan sahiplerine için duş alanı, galoş, cafe ve mescit’i, 24 saat kamera sistemi ile İstanbul’un en kapsamlı Kurban alanı olan Başakşehir Kurban satış ve kesim alanları vatandaşlar kadar alıcılarında ilk tercihi. Başakşehir Belediyesi, Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altı ve Bahçeşehir’de kurulan Modern, Kurban satış ve kesim alanlarına Kurbanlıklar geldi. 126 satış çadırının yer aldığı Başakşehir Kurban satış ve kesim alanında 1550 Büyükbaş, 239 küçükbaş kurbanlık alana gelirken; 13 çadırın yer aldığı Bahçeşehir Kurban satış ve kesim alanına ise yaklaşık 140 büyükbaş, 700 küçükbaş kurban alana geldi. www.212haber.com www.212haber.com R E K L AM ()%)-=CÿE2014 9 10 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 29 yıldır ulusal bir haber kanalında kameramanlık yapan, son 15 yılın bütün savaşlarında aktif görev alan, Türkiye’nin ilk savaş kameramanlarından Necmettin Çıplak, çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini fotoğrafın içinde hissetme hazzını yyaşatıyor. ş y Fotoğrafçılık Çıplak, sosyal paylaşım ağı olan Facebook’ta kurduğu ‘Kayaşehir Fotoğraf Grubu’ ile de fotoğraf severlerin çekmiş olduğu fotoğrafları paylaşarak, herkesin görmesini sağlamaya çalıştıklarını ifade ediyor. ‘İKİNCİ BAHARIM’oldu HACER TÜRKEL 2 www.212haber.com 9 YILDIR ulusal bir haber kanalında haber kameramanlığı yapan, son 15 yılın bütün savaşlarında aktif görev alan, Türkiye’nin ilk savaş kameramanlarından biri Necmettin Çıplak. Geçirdiği 3 ciddi ameliyattan sonra mesleğine son 6 yıldır stüdyoda haber ve program kameramanı olarak devam ediyor. Çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini fotoğrafın içinde hissetme hazzını yaşatan Çıplak, fotoğrafçılık serüvenini şöyle anlatıyor: “Ciddi ameliyatlar sonrasında 6 ay kadar hastane köşelerinde ve evden çıkmamak şartı ile hayattan tamamen kopmuştum. Yaşamın bana daha neler getireceğini mevcut durumda düşünemediğimden, sadece günü kurtarmak adına adeta yaşam savaşı veriyordum. Çok uzun tıp ver ve alternatif tıp ilimlerini de değerlendirerek birçok tedaviler sonucunda en azından kendimi dinlememe adına tekrar işe başlama kararı aldım. İş arkadaşlarım sağ olsunlar o dönemde çok yardımcı olup, işe devamiyetimi sağladılar.” FOTOĞRAFÇILIK HAYATIMDA ÇOK ÖNEMLİ BİR ROL OYNADI Bir gün meslektaşlarımdan birinin kendisine ‘neden sen fotoğraf çekmiyorsun’ demesi ile başlayan fotoğrafçılık serüvenini anlatan Necmettin Çıplak, “Fotoğrafçılık hayatımda çok önemli bir rol oynadı; hani “ikinci bahar” derler ya, beni anlatmak bakımından tam yerinde bir söz olur benim için.” diyor. Çıplak, “Aslında fotoğrafa merakım çocukluktan başlar. Kendimi bildim bileli her yaşımda mutlak bir fotoğraf makinesi edinmiş ve kullanmışımdır. Rahatsızlığımdan sonra bir DSLR makine ve ekipmanı alarak, önce makinemi tanımakla işe başladım ve daha sonraları da hafta içi ve sonları zaman buldukça İstanbul içi ve şehir dışı fotoğraf gruplarına katılarak, zaten yıllardır vizörden bakmanın ve haberci olmamızın verdiği rahatlıkla devam eden serüveni bir adım daha hızlandırmış olduk; ancak şunu itiraf etmeliyim ki, kameramanlık ile fotoğrafçılık mesleği aslında birbirine benzerlik arz etmekte gibi görünmekle beraber, birbirinden çok farklı meslekler. İlk zamanlar mesleğimin avantajlarını kullandığımın bilincinde olarak rahat hareket ederken, fotoğrafçılığın çok daha farklı bir yorumlama sanatı olduğunu keşfetmeye başladım. Kamerada bir objeyi ya da hareketli bir konuyu takip ederek birkaç saniyede neler olduğunu izleyiciye aktarabilme rahatlığını, fotoğrafçılıkta bir karede anlatmanın zorluklarını yaşamadım desem yeridir.” ifadelerini kullanıyor. ÖYLESİNE DİYE BİR KADRAJ YOKTUR Fotoğrafta mimari, manzara ve olmazsa olmazım dediği sokak fotoğrafçılığı konularına ağırlık veren Necmettin Çıplak, en ideal kadrajı yapmanın her fotoğrafçının arzusu olduğunun altını çizerek, her- ‘KAYAŞEHİR FOTOĞRAF GRUBU’ ^ŽƐLJĂůƉĂLJůĂƔŦŵĂŒŦŽůĂŶ &ĂĐĞŬ͛ƚĂ͚<ĂLJĂƔĞŚŝƌ&ŽƚŽŒƌĂĨ'ƌƵďƵ͛ĂĚŦĂůƨŶĚĂƉĂLJůĂƔŦŵLJĂƉĂŶƺLJĞůĞƌŝŶǀĞƚƺŵĨŽƚŽŒƌĂĨƐĞǀĞƌůĞƌŝŶĕĞŬŵŝƔŽůĚƵŒƵĨŽƚŽŒƌĂĨůĂƌŦŐƌƵƉůĂƌŦŶĚĂƉĂLJůĂƔĂƌĂŬ͕ ŚĞƌŬĞƐŝŶŐƂƌŵĞƐŝŶŝƐĂŒůĂŵĂLJĂĕĂůŦƔƨŬůĂƌŦŶŦŝĨĂĚĞĞĚĞŶEĞĐŵĞƫŶŦƉůĂŬ͕͞7ůĞƌůĞLJĞŶnjĂŵĂŶůĂƌĚĂŐƌƵďƵŵƵnjĚĂŚĂŌĂƐŽŶůĂƌŦ͕ĂŵĂĐŦ ƐĂĚĞĐĞĨŽƚŽŒƌĂĨĕĞŬŵĞŬǀĞ ĞŒůĞŶŵĞŬ͕7ƐƚĂŶďƵůǀĞĕĞǀƌĞƐŝŚĂƩĂƔĞŚŝƌĚŦƔŦŶĂĚĂĕŦ- ŬĂďŝůĞĐĞŬnjĂŵĂŶŦŽůĂďŝůĞĐĞŬŬŽŵƔƵůĂƌŦŵŦnjŦŶƐĂLJŦƐŦϭϱŬŝƔŝLJĞƵůĂƔƨŒŦŶĚĂ͕<ĂLJĂƔĞŚŝƌ&ŽƚŽŒƌĂĨ'ƌƵďƵŽůĂƌĂŬ<ĂLJĂƔĞŚŝƌ͛ĚĞŶĂƌĂĕŬĂůĚŦƌĂƌĂŬ͕ƚŽƉůƵĨŽƚŽŒƌĂĨĕĞŬŵĞĞƚŬŝŶůŝŬůĞƌŝĚƺnjĞŶůĞLJĞĐĞŒŝnj͘&ŽƚŽŒƌĂĨŐĞnjŝůĞƌŝŵŝnj ƔŝŵĚŝůŝŬƐĂĚĞĐĞŬŝƔŝďĂƔŦŶĂ ƵůĂƔŦŵƺĐƌĞƟŽůƵƌĂŵĂďĞůŬŝŽŶƵĚĂĞůĞĚŝLJĞŝůĞĂŶůĂƔŦůŦƉŚĞƌŚĂŌĂďŝƌĂƌĂĕŝƐƚĞŶĞďŝůŝƌ͘KnjĂŵĂŶŐĞnjŝůĞƌŝŵŝnj ƚĂŵĂŵĞŶƺĐƌĞƚƐŝnjŽůƵƌ͘͟ďŝůŐŝůĞƌŝŶŝƉĂLJůĂƔŦLJŽƌͬͬ͘ kesin gördüğü sıradan bir şeyi değil de, göremediği, algılayamadığı farklı bir konuyu öne çıkarmak amacı ile kadraj yaptığını ve deklanşöre bastığını söylüyor. Hedefinin bakmakla görmek arasındaki farkı, izleyiciye bir karede en iyi şekilde sunmak olduğunu vurgulayan Çıplak şunları kaydediyor: “Ayrıntı, detay, düz bir bakışla sadece görülen değil, kafanızdaki kompozisyona farklı bir bakış açısıyla o anı ölümsüzleştirmektir amaç. Yüzlerce fotoğrafa bakarken, işte bu falanca kişinin çalışmasıdır diyebilecek düzeyde, istikrarlı bir duruş ile sanatınızı devam ettirmek adına deklanşöre basarsınız. Öylesine diye bir kadraj yoktur, olmamalıdır.” Doğru fotoğrafçılık her ne kadar göreceli bir kavram ise de, kurallara uymak her zaman fotoğrafa artı değer katar sözleriyle fotoğrafçılığın püf noktalarına değinen Necmettin Çıplak, “Doğru fotoğraf için ne kadar çok bilinçli fotoğraf çekip, elimizi ve gözümüzü alıştırırsak o kadar tecrübemiz artar. Tabi bilinen, takip edilen güzel fotoğrafların gösterildiği sayfaları takip edip, uygulayarak bu alışkanlığı yakalayabiliriz.” diye konuşuyor. HER YİĞİDİN YOĞURT YİYİŞİ FARKLIDIR Teknolojiyle birlikte fotoğraf sanatının oldukça geliştiği, her eline makine alanın kendini fotoğrafçı sandığı günümüzde herkesin çalışma alanı, amacı ve yaklaşımının farklı olduğuna dikkat çeken Çıplak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aslında güzel gelişmeler oluyor. Herkesin elinde birer fotoğraf makinesi ile bir şey yapıyor olması bile çok güzel; ancak, bunu sanat için yapan da günlük yaşamında hatıra amaçlı kullananlar da var. Bunu ayırmak lazım. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Herkesin bakış açısı, görüşü ve kadrajı farklı olabilir ki bu fotoğrafçılık adına büyük bir zenginliktir. Teknolojinin her şeyin önünde koştuğu çağımızda, bu nimetleri sanat adına güzel kullanmanın yanı sıra, kim ne yapıyorsa adını koyması gerekmektedir diye düşünüyorum. Masa başında hazırlanan, manipüle edilmiş sanat çalışmalarının, fotoğraf adı altında yayınlanması, fotoğrafçılık adına hoş bir tanıtım değildir. O da bir sanatsal çalışmadır ancak fotoğraf değildir.” www.212haber.com G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 11 ABDULLAH AVCI: BAŞAKŞEHİR’DE AİDİYET DUYGUSUNU OLUŞTURACAĞIZ ‘Seyircimizle beraber büyüyeceğiz’ Başakşehirspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Başakşehir’de 10 ile 19 yaş arasında 62 bin genç var. Gençleri ve ailelerini futbol kulübünün büyüyebilmesi için sporun içine çekmeliyiz. Sadece seyirci gelsin, bilet alsın görüşünde değil, aidiyet duygusunun oluşmasından yanayız” dedi. BİLAL KELEBEK ú STANBUL Başakşehirspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, yerel basın mensuplarıyla Fatih Terim Stadyumu’nda bir araya geldi. Avcı, yerel basının önemine değinirken kısa, orta ve uzun vadedeki hedeflerini açıkladı. Futbol kulübünün büyüyebilmesi için gençlerin ve ailelerinin sporun içine çekilmesi gerektiğini söyleyen Avcı, “Her maçımızı elbette kazanmak için oynayacağız ama aidiyet duygusu oluşturmak bizim asıl hedefimiz. Adım adım doğru büyüyen bir seyirci grubu ve herkes tarafından saygıyla anılan bir takım oluşturacağız.” dedi. KENDİ OYUNCULARIMIZI YETİŞTİRECEĞİZ Aidiyet duygusunun oluşması için yerde yerel basının kendileri için çok önemli olduğunu belirten Avcı, “Kısa orta ve uzun vadede hedeflerimiz var. Kısa vadede stadımız, tesisimiz ve takımımızı oluşturup ayaklarımızın yere basmasını sağlamaktı. Orta vadede elit akademimizi yani alt yapımızı oluşturacağız. Başakşehir’de 10 ile 19 yaş arasında 62 bin genç var. Onları futbolun içine çekerek okul, kişilik ve futbol eğitimini doğru almalarını sağlayarak geleceğe yatırım yapacağız. Uzun vadedeki he- Kassam ilk kez Esenler’de anıldı )ú/ú67ú1 İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas) silahlı kanadı “Kassam Tugayları”nın adını aldığı Filistin lideri İzzeddin El Kassam, Türkiye’de ilk kez Esenler’de anıldı. Esenler Dörtyol Meydanı’nda başlatılan “Gazze İçin Fedakâr Ol” Yardım Çadırı’nda gerçekleştirilen programda, Gazeteci Yazar Ahmet Varol, İzzeddin El Kassam’ın Gazzeliler için neden önemli olduğunu ve askeri birliklerine neden Kassam adını verdiklerini anlattı. İLMİ VE ASKERİ YÖNDEN ÇOK GÜÇLÜYDÜ İzzeddin El Kassam’ın Suriye’de doğduğunu belirten Ahmet Varol, Kassam’ın 1. Dünya savaşı zamanında Osmanlı Ordusu’na yazıldığını söyledi. Kassam’ın her zaman ilmi bilgisini geliştirmek için eğitim aldığını ifade eden Varol, “O ilmi yönüyle, ümmetçilik bilincinin kaybedilmemesi için çabaladı. İtalya’nın Libya’ya, Fransa’nın Cezayir’e saldırmasının ardından, ümmet bilinicinin korunması için hareketler başlattı. Şam, Fransızlar’ın eline geçinceye kadar onlara büyük kayıplar verdirdi. Şeyh İzzettin Kassam, sömürgeci güçlerin ve onlarla işbirliği içindeki siyonistlerin Filistin üzerindeki oyunlarının tehlikeli boyutlara geldiğini gördüğünden beraberindeki bazı mücahitlerle birlikte 1921’de Filistin’e gitti. İzzettin Kassam Filistin’e varınca Hayfa şehrine yerleşti ve burada öğrenci yetiştirip, halkı İslâmi yönden şuurlandırmak için vaaz ve irşad çalışmaları yaptı. Kassam hem ilmi hem de askeri yönden çok güçlüydü. Kassam, İngiliz sömürgeciliğine karşı silahlı mücadele verirken 1935’te hayatını kaybetti. Cenazesine binlerce kişi katılmış, Hamas’ın silahlı kanadına onun adı verilmiştir” diye konuştu. // deflerimiz ise yarışan, yukarılarda dolanan, Avrupa kupalarını kovalayan, kupada final oynayan bir takım kurmak” diye konuştu. ğil, önemli olan insana temas edip yatırım yapmaktır ve bununla beraber büyümektir” şeklinde konuştu. İNSANLARIN KULÜBE DESTEK OLMALARI GEREKİYOR BU BİR OYUN VE SAYGI GÖSTERMEK LAZIM Futbolun gelişmesi için seyircinin çok önemli bir faktör olduğunu da değinen Avcı, “Rakibini alkışlayan, Fair Play çerçevesinde davranan bilinçli bir seyirci grubu oluşturmak istiyorsak Başakşehir’deki insanların kulübe destek olmaları gerekiyor. Sonuçta kazanırsın veya kaybedersin bu önemli de- Ailelerin, oyuncularını çocuklarını alt yapıya teslim ederken kendilerinin de Avrupa’daki gibi maça gelen aile kültürüyle birleştirmek istediklerine söyleyen Avcı, bunun bir oyun olduğunu ve saygı gösterilmesi gerektiğini savundu. Stadın Başakşehir’in tanıtımı için çok önem- li bir yatırım olduğunun altını çizen Avcı, ekim ayında İngiltere A2 milli takımın Başakşehir’e gelerek A2 milli takımımız ile maç yapacağını, olaya bu pencereden bakılmasını gerektiğine dikkat çekti. KONUŞTUĞUMUZ ŞEYLERİ YAPARAK DÜNYA MARKASI OLDULAR Avcı, futbolun artık bir bilim olduğunu ondan faydalanamadığımız için Avrupa’nın gerisinde kaldığımızı söyledi. Alex Ferguson’un Manchester United geldiği ilk 7 sene boyunca derecesinin bile olmadığını kaydeden Avcı, “7 sene boyunca biraz önce konuştuğumuz şeyleri yaptılar ve 20 sene sonunda dünya markası oldular” dedi. // 12 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 www.212haber.com LUNAPARK’A GEREK YOK KAYAŞEHİR’İN YOLLARI VAR YA! T 2.ú’nin muhteşem(!) projelerinden KAYAŞEHİR’e yolunuz düştüyse ne demek isteğimi anlamışsınızdır. Muhteşem derken Konut meselesinde Kayaşehir TOKİ nin Bursa’da yaptığı konutların ihtişamına yetişemez. ‘Yeşil Bursa’ namını ‘Beton Bursa’ ya çeviren projenin eline kimse su dökemez. Ama biz Burada yollardan bahsedeceğiz. Evet KAYAŞEHİR’den bahsediyoruz. KAYAŞEHİR’in kaderi büyüklerimizin ‘Bir milyonluk şehir kuracağız…’ iddiası ile başladı. Bir milyonluk şehir kuruldu ama sadece ismi şehir. Eksikliklerini saymaya kalksam kitap olur. Ben sadece lunaparka olan benzerliğinden bahsedeceğim. Korku var, heyecan var, macera var. Daha ne olsun? Her geçen moloz kamyonun önünde selam durup önünüzü iliklemeseniz haliniz, lunaparkta ‘Çarpışan arabalar’ pistinden aşağı kalmaz. KORKU Yeşil ışık yandığında sakın geçmeyin! Yoksa bu hayatınızın son hatası olabilir. -Geçmeyip ne yapalım peki? Önce sağa sonra sola, sonra yine sağa bakıp ‘3 kul hu…’ okuduktan sonra geçebilirsiniz. Bu da nereden çıktı? Anlatayım: Şu anda İstanbul’un birçok yerinde olduğu gibi sarı kamyonlar bu bölgede mebzul miktarda mevcut. Ee ne var bunda? Bir defa mebzul miktarda ortalıkta sarı kamyon dolaşıyorsa korkacaksın!.. Biz buraya boşuna mı ‘Lunaparka gerek yok...’ diyoruz. Lunaparkın olmazsa olmazı heyecan duyup korkmaktır. Başka? İstersen mevzuyu örnekle açıklıyayım: 27.08.2014 saat 18.00 civarı. Fenertepe mevkiinde Habipler istikametinden gelip, Kayaşehir’e girmek için sağdaki cebe girmiş yeşilin yanmasını bekliyoruz. Nihayet yeşil yandı. Kırmızının bizden önce yandığını söylememe gerek yok. Tam bu sırada geriden gelen sarı kamyonun bütün hızıyla kırmızı ışık falan dinlemeden, bir yandan da havalı kornasına basa basa bütün hızıyla geçtiğini gördüm. O anda kendisine yeşilin yandığını gören sürücü sağına soluna bakmadan geçmeye kalksa ne hale geleceğini söylememe gerek yok. Burada heyecan çok demiştim ya, ben de heyecandan plakasını alıp teşekkür için 155 e bildiremedim. Öyle ya. Kamyon sürücüsü insaniyetli adam… Kornaya son haddine varıncaya kadar basa basa ‘‘Ben geliyorum haa. Kırmızı falan dinlemem. Varsa tedbirinizi alın. Yoksa ‘Eşhedüye...’ hazırlanın’’ diyor. Adam daha ne yapsın. Suç bizde kural mural deyip adama kaza yaptıracağız. Durduk yerde eline kan bulaşacak. Bu arada araçların birinde o havalı kornanın korkunç sesini duyan hamile bir kadın olsa düşük yapar ama 1-2 aracın pert olup birkaç kişinin Rahmeti Rahmana kavuşmasından iyidir. Neyse. Buradan sağ salim geçtik. Bir dahaki sefere abdestsiz geçmeyeceğim. Sonra? Sonra burası TOKİ’nin muhteşem projelerinden ya! Evet! Hani çok katlı ve çok fazla konut üretmekle övünüyorlar ya! Evet! Çok kat ve çok konut olduğu doğru da, yol ve kavşak yapmayı unutmuşlar. Yani! Yanisi şu: Yol var tek şerit. Milyon kişinin yaşayacağı siteye anayoldan tek şeritle giriliyor. İki şeritli yolların hali ise, lunaparktaki heyecan treni yanında otoban kalır. Dever yok, kurb standardı yok. Eğim stan- Fesih Sayar RENSER’DE ARACINIZ EMİN ELLERDE %$û$.û(+ú5’de sektörünün önemli temsilcilerinden olma başarısı sağlayan Renser Renault Mais Yetkisi Servisi, konusunda uzman, deneyimli, eğitimli ve güleryüzlü servis personeli ile size en iyi hizmeti vermeyi hedefliyor. 2007 yılında İOSB’de kurulan 28 çalışanı ve bin 600 metrekarelik tesisiyle Renser, müşterilerine kaporta, boyama ve mekanik hizmeti sunuyor. Genel Müdür Fesih Sayar, “Eğer müşterinin güvenini kazanmış ve gerçek anlamda ona değer verirseniz mutlaka sizi tercih eder. Biz yıllardır bu doğrultuda hareket ediyor ve kaliteli hizmet anlayışımızdan ödün vermeden çalışıyoruz” dedi. Otomotiv Sektörü’nde “Koşulsuz müşteri mutluluğu” anlayışıyla hizmet veren Renser Renault Mais Yetkili Servisi’nde müşteri memnuniyetini sağlayan en önemli unsur, konularında uzman, eğitimli ve güler yüzlü personeli. HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL hizmeti aynı zamanda 6 taksite bölerek müşteriye her türlü kolaylığı sağladıklarını söyledi. Servise 2013 yılında 5 bin 154 araç girişi yapıldığını söyleyen Sayar, “Bu işe 1985 yılında başladım ve 1997 yılında Renser Renault servisini kurduk 2007 yılında ise İkitelli’de yerimizi açtık. Şuan 28 çalışanımız var ve bin 600 metre kare alanda kaporta, boyama, mekanik hizmeti veriyoruz. Kısacası araçla ilgili aklınıza gelebilecek her türlü sorunu burada giderebiliyoruz. Bu iş herkesin yapabileceği bir şey değil. Çünkü araç tamiri oldukça titizlik isteyen bir konu” diye konuştu. HEDEFİMİZ KALİTELİ VE GÜVENİLİR HİZMET SUNMAK MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ YÜZDE 100 OLMALI Bir arabanın en az 5-6 can birden taşıdığını söyleyen Sayar, “Araba servise geldiği zaman en önemlisi son kontroldür. Biz bu kontrolü aracın 32 noktasında birden yapıyoruz. Çünkü bu araçlar can taşıyor bizim için kaliteli hizmet her zaman çok önemlidir. Renser Renault olarak her zaman bu hassasiyetleri göz önünde bulunduruyoruz. Müşteri memnuniyeti yüzde 100 olmalı” ifadelerini kullandı. Renser Yetkili Servisi olarak yılda birkaç defa yaz ve kış kampanyaları yaptıklarını kaydeden Sayar, ödeme seçeneklerinde yüzde 25 indirimle verilen “Eğer müşterinizin güvenini kazanmış ve gerçek anlamda ona değer verirseniz sizi tercih eder. Bu tek başına yapılacak bir şey değil ekip işidir. Ekibiniz sağlamsa siz en iyi işi yaparsınız” diyen Sayar, Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için şuan büyüme gibi bir hedefimiz yok. Kendi yerimiz geliştirmek için çalışıyoruz. Hedefimiz Başakşehirlilere kaliteli, güvenilir hizmeti sunabilmek” şeklinde konuştu. // dardı hak getire… Bomboş arazide o yol akslarını nasıl olur da bu kadar kötü oturtmuşlar hayret! Başka? Kavşak yok! Olanlar 4-5 yolun gelip birleştiği yerde sefer tası büyüklüğünde… Bırakın sarı kamyonları otomobil zor döner. Peki, nasıl çalışır bu kavşaklar? Çalışmıyor. Türk zekâsı olmazsa burası kilit… Nasıl yani? Yukarda demiştim ya ‘Kayaşehir yakınsa, lunaparka gerek yok diye. Evet! İşte burada akrobasinin alasını seyredebilirsininiz!!! Kavşağın sefer tası büyük- Emin Emin BATUR [email protected] eminbatur@gmail [email protected] em min in inb nb batur@gmail b atur@gmail com lüğünde olduğunu söylemiştim ya! Bu biraz daha büyük… Mezkur kavşak 2*3=6 geçişli olduğu için sallama çay tepsisi büyüklüğünde yapılmış. (Kavşakta sallama çay tepsisi figürüne benzeyen bir anıt(!) yapmışlar.) Bu kadar büyük(!) bir kavşakta trafik lambalarının hiçbir işe yaramayacağını söylememe gerek yok. Binaenaleyh Türk zekâsı devreye girerek işi çözmüş. Şöyle ki: Kırmızı yandığı anda ‘ Soldan gelene nasıl olsa henüz yeşil yanmadı’ deyip kamyonlar kendini yola atıyor. İkinci yöntem: Ters yola girip tilki gibi beklemek. Bu sırada yanan lambanın rengi önemli değil. Peki, kamyon ters yola girince karşıdan gelen araç ne olacak? Yeri yüksek olduğu için takip edebiliyor. Ayrıca gelirse gelsin kaportasına para mı saydı!?.. Allah Allah. Başka? Diyelim ki, sola giden araç sayısı fazla ve o şerit dolu. Kamyoncular ve diğer fırsatçılar sağa giden şeridi de kapatıyor. Işık yandığında sola çift şerit çalışıyor. Sağa gidecek sürücüler saç baş yoluyor diyeceksin. Yolsun!.. İşleri kamyoncudan daha mı acil.. ‘Şurada devletin kalkınmasına hizmet ediyoruz!...’ Peki, kaza falan olmuyor mu? Niye olsun ki? Sarı kamyonun ‘Üstünlük hakkı’ na herkes riayet ettikten sonra sorun çıkmıyor. Yalnız bir kere mutat olduğu üzere kırmızı yanmış sarı kamyon hiç hız kesmeden Kayaşehir’den Başakşehir istikametine döneyim derken… Ki, bu durumlarda yeşil yansa da karşıdan hışımla gelen kamyonu gören sürücüler naçar durur. Ancak bu sefer karşıdan gelen yani yol hakkı olan da sarı kamyondu. O da bütün gücüyle gaza bastı. Faciayı görmemek için gözlerimi kapadım. Milimetrik mesafe ile birbirlerini sıyırıp geçtiler. Allah görünmez kazadan korusun. Amin! Ama bu görünür kaza!… Olsun. Amin de sen yine! La havle vele… www.212haber.com G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 MHP’de üyelik SEFERBERLİĞİ İstanbul genelinde Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı tarafından başlatılan üye seferberliği hızla devam ediyor. Özellikle parti için demokrasinin daha fazla tabana yayılması için yapılan üye seferberliği çalışması Başakşehir’de de aralıksız sürüyor. İlçe Başkanı Celalettin Aykol, siyasi partilerin seçimden seçime değil bu tür çalışmalarla da seçmeniyle ilişki kurması gerektiğini belirtti. B VATANDAŞIN HABERİ OLMADAN AK PARTİ’YE ÜYE YAPILMIŞ Üye çalışması sırasında bazı vatandaşların haberi olmadığı halde Ak Parti’ye üye yapılmış olduğunu gördüklerini söyleyen Aykol, “Vatandaş bize üye olmak için geldiğinde sistemden baktığımızda AK Parti üyesi çıkıyor. Sorduğumuzda ise kendisinin bilgili olmadığını söylüyor. Bunun böyle olması bizi son derece üzüyor. Yapılan şey kanunsuz asla tasvip etmiyoruz” i- Celalettin Akyol GELİN YAŞANAN SORUNLARA HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM şarak ‘Üyelik Seferberliği’ne aralıksız devam ediyoruz” şeklinde konuştu. fadelerini kullandı. İlişkileri sıcak tutmak ve parti içi demokrasi işlevini arttırmak için hızlı bir şekilde bu kampanyaya devam ettiklerini belirten Aykol, “Şuanda çok iyi bir teveccüh var. Değişik partilerden gelenler olduğun gördüğümüz zaman son derece mutlu oluyoruz. Siyasi partiler aslında seçimden seçime seçmeniyle ilişki kurmamalı bu tür çalışmalar sürekli olarak yapılmalı” dedi. // GAZZE İÇİN FEDAKÂR OL Esenler Belediyesi, “Gazze İçin Fedakâr Ol” yardım kampanyası ile kardeş şehri Gazze’ye umut olmaya devam ediyor. Kampanyanın açılışında konuşan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Esenler’deki 27 bin binayı kapı kapı gezerek Esenlerliler’i Gazzeli aileler ile kardeş aile yapacaklarını söyledi. (6(1/(5 Dörtyol Meydanı yine önemli bir güne ev sahipliği yaptı. 51 gün süren İsrail ablukası sırasında büyük yara alan Gazze için çeşitli organizasyonlar düzenleyen Esenler Belediyesi bu kampanyalara yeni birisini daha ekledi. Esenler Belediyesi, İHH ve İKRA Derneği ile birlikte “Gazze İçin Fedakar Ol” adlı yardım kampanyası başlattı. Kampanyanın açılış törenine; Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve İKRA Derneği Kurucu Başkanı Emin Atalay, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, Esenler İlçe Emniyet Müdürü Hakan Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcıları, bazı Belediye Meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. ASIL FEDAKÂR ONLAR Filistin’de yaşanan insanlık dramını anlatan bir sinevizyon gösterimi ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan İKRA Derneği Kurucu Başkanı Emin Atalay, Esenler’de bu tür kampanyaların her zaman büyük katılımla gerçekleştiğini belirterek, “Esenler kardeşlerine sahip çıkmak için hazır. Elimizi taşın altına koyma vakti. 4 gün boyunca bu meydanda kalacak bu bağış merkezi sizlerin yardımlarını bekliyor. Gazzeli kardeşlerimiz bizlerin yardımlarını bekliyor. Şimdi asıl fedakârlığı yapan Gazzeli kardeşlerimiz için bir olma ve harekete geçme zamanı” dedi. Zeytinburnu Stadyumu artık Ermeni Vakfı’nın! Zeytinburnu Stadyumu’nu da içine alan 42 bin metrekarelik arazi Vakıflar Genel Meclisi’nin kararıyla Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na verildi <('ú.8/( Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı, mahkeme kararıyla Zeytinburnu’ndaki 42 bin metrekarelik arazinin sahibi oldu. Zeytinburnu Stadyumu’nu da içinde barındıran arazi, bölgenin en değerli taşınmazı. Vakıf Başkanı Bedros Şirinoğlu, araziye 338 milyon lira değer biçildiğini söyledi. Zeytinburnu Stadyumu’nu da içine alan 42 bin metrekarelik arazi Vakıflar Genel Meclisi’nin kararıyla Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na verildi. Ancak bu karara Zeytinburnu Belediyesi karşı çıktı. Belediye, arazinin Ermeni vakfına iadesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya başvurdu. Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ise, hukuki sürecin vakfın lehine sonuçlandığını söyledi. $û$.û(+ú5Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanlığı üyelik seferberliği ile harekete geçti. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği çalışma mahalle teşkilatlarının da desteğiyle her geçen gün büyüyor. İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş öncülüğünde İstanbul’un bütün ilçelerinde aralıksız yürütülen çalışmada hedef 1 milyon üye. MHP’ye gönül vermiş ve bir yasal manisi bulunmayan herkesi partiye üye olmaya davet eden Başakşehir İlçe Başkanı Celalettin Aykol, siyasi partilere üye olmanın sorunlara hep birlikte sahip çıkmada önemli bir etken olduğunu belirtti. “Önceliğimiz ilçemize ve insanlarımıza faydalı olmaktır” diyen Aykol, “Partimize yeni bir ivme kazandırmak için İl Başkanımız Mehmet Bülent Karataş önderliğinde hızlı bir şekilde yeni üyeliklerin yapılması, demokrasinin daha fazla tabana yayılması ve kongrelerde üye sayısının arttırılması hedefiyle yola çıktık. Tüm ilçelerle birlikte toplam 1 milyon hedefimiz var. Yapmış olduğumuz pankart çalışmasıyla bunu vatandaşlarımıza duyurmak istedik. Mahalle birim teşkilatlarımıza mahalle sakinlerine olu- 13 Milliyet gazetesinin haberine göre, davaya bakan mahkemenin belediye aleyhine ‘süre aşımı’ kararı verdiğini kaydeden Şirinoğlu, “Söz konusu arazi için 3 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yüz yüze konuşmuştuk. İlk etapta 2 bin metrekarelik arsa, Erdoğan’ın talimatıyla bize verilmişti. Erdoğan, kalan arsanın iadesi için, ‘Hak yerini bulacak. Arsanın sizin yeriniz olduğunu biliyorum’ demişti. Ancak Zeytinburnu Belediyesi ile arazi itilafı yaşanınca konu yargıya taşınmıştı. Vakıflar Genel Meclisi geçtiğimiz Ocak ayında lehimize karar vermişti. Zeytinburnu Belediyesi de, 60 günlük itiraz süresinden sonra bu karara itirazda bulunmuştu. Mahkeme zaman aşımıdan dolayı 42 bin metrekarelik arazi için nihai kararı vermiş oldu. Mahkemeden adil ve hakkımız olan kararın çıkacağına inanıyordum” dedi. OTEL VEYA AVM Araziyi en verimli şekilde kullanmak istediklerini söyleyen Şirinoğlu, arsaya 338 milyon lira değer biçildiğine de dikkat çekerek, “Plan tadilat kararları ve emsal değerleri biliyoruz. Arsamız için plan tadilatı konusunda zorluk çıkarılmayacağını düşünüyoruz. Yönetim kurulu olarak proje konusunu düşünüp karar vereceğiz. Kuvvetle muhtemel iş merkezi, AVM, otel ve konut yapılması gündeme gelecektir. Araziden elde edeceğimiz gelir hastane ve cemaatin ihtiyaçları için kullanacak” diye konuştu. Öte yandan Ermeni Vakfı’na iade olunan 338 milyon lira değerindeki arazinin bünyesinde İBB’ye ait Zeytinburnu spor Kompleksi, Zeytinburnu Belediyesi’ne ait Zeytinburnu Stadyumu, açık otopark ile boş alanlar yer alıyor. // Şoförün soygun yalanı tutmadı 10 BİN İNSAN PERİŞAN 7,,'ĞŶĞů ĂƔŬĂŶŦƺůĞŶƚ zŦůĚŦƌŦŵĚĂƐĞŶůĞƌ ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶĞŬĂŵƉĂŶLJĂLJĂǀĞƌĚŝŬůĞƌŝ ĚĞƐƚĞŬƚĞŶĚŽůĂLJŦƚĞƔĞŬŬƺƌĞĚĞƌĞŬ͕͞ŝƌŬŽŶƵĚĂďŝƌ ƐĞǀĂƉďĂƔůĂƴLJƐĂŶŦnjŽŬŦLJĂŵĞƚĞŬĂĚĂƌŐŝĚĞƌ͘ĂƔŬĂŶŦŵŦnjďƂLJůĞŚĂLJŦƌůŦ ĕĂůŦƔŵĂLJĂǀĞƐŝůĞŽůĚƵ͕ůůĂŚLJŽůƵŶƵ ĂĕŦŬĞƚƐŝŶ͟ĚĞĚŝ͘'ĂnjnjĞ͛ĚĞƔƵĂŶϭϬ ďŝŶŝŶƐĂŶŦŶƉĞƌŝƔĂŶŚąůĚĞŽůĚƵŒƵŶƵ ďĞůŝƌƚĞŶzŦůĚŦƌŦŵ͕͞ŽŬĨĂnjůĂŝŶƔĂĂƚ ǀĞŐŦĚĂŵĂůnjĞŵĞƐŝŶĞŝŚƟLJĂĕǀĂƌ͘ 7ŶƐĂŶůĂƌďƵŵĂůnjĞŵĞůĞƌŝďƵůĂŵĂĚŦŬůĂƌŦŝĕŝŶĞǀůĞƌŝŶŝLJĞŶŝĚĞŶŝŶƔĂĞĚĞŵŝLJŽƌůĂƌ͘ƵLJĂƌĚŦŵůĂƌ͕'ĂnjnjĞ͛ŶŝŶŝŵĂƌŦ ǀĞŽƌĂĚĂŬŝŝŶƐĂŶůĂƌŦŶƚĞďĞƐƐƺŵƺŶĞ ǀĞƐŝůĞŽůĂĐĂŬ͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƚƵ͘ GAZZE İÇİN 27 BİN KAPI ÇALACAĞIZ WƌŽŐƌĂŵĚĂŬŽŶƵƔĂŶƐĞŶůĞƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦDĞŚŵĞƚdĞǀĮŬ'ƂŬƐƵ ŝƐĞ͕'ĂnjnjĞŝůĞƐĞŶůĞƌĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶŝŶ ŬĂƌĚĞƔƔĞŚŝƌŽůĚƵŒƵŶƵĚŝůĞŐĞƟƌĞƌĞŬ ŚĞƌnjĂŵĂŶ'ĂnjnjĞ͛ŶŝŶƐŽƌƵŶůĂƌŦŶĂ ŬĞŶĚŝƐŽƌƵŶůĂƌŦŐŝďŝLJĂŬůĂƔƨŬůĂƌŦŶŦ ĚŝůĞŐĞƟƌĚŝ͘<ƵƌďĂŶĂLJƌĂŵŦ͛ŶĚĂŶ ƐŽŶƌĂ'ĂnjnjĞŝĕŝŶLJĂƉĂĐĂŬůĂƌŦ ĕĂůŦƔŵĂĚĂŶĚĂƐƂnjĞĚĞŶ'ƂŬƐƵ͕ ͞ƐĞŶůĞƌ͛ĚĞϮϳďŝŶďŝŶĂǀĂƌ͘< WĂƌƟƐĞŶůĞƌ7ůĕĞĂƔŬĂŶůŦŒŦ͛ŶŦŶĚĂ ŬĂƚŬŦůĂƌŦLJůĂƂnjĞůďŝƌĞŬŝƉŬƵƌĂĐĂŒŦnj͕ ŬĂƉŦŬĂƉŦĚŽůĂƔĂĐĂŒŦnj͘;'ĂnjnjĞ͛ĚĞŬŝ ďŝƌďŝŶĂLJůĂŬĂƌĚĞƔŽůŵĂŬŝƐƚĞƌŵŝƐŝŶŝnj͍ͿĚŝLJĞĐĞŒŝnj͘ƺŶŬƺďŝůŝLJŽƌƵnjŬŝ͕ ŵĂnjůƵŵůĂƌĂďŝƌĞůĂƴŒŦŶŦnjĚĂůůĂŚ ŽŶƵŶďĞƌĞŬĞƟLJůĞŽŶƵďŝŶLJĂƉĂĐĂŬ͟ ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘ GAZZE SOKAKLARINI TEMİZLİYORUZ 'ĂnjnjĞƐŽŬĂŬůĂƌŦŶŦƐĞŶůĞƌ ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶŝŶĕƂƉŬĂŵLJŽŶůĂƌŦŶŦŶ ƚĞŵŝnjůĞĚŝŒŝŶŝŝĨĂĚĞĞĚĞŶĂƔŬĂŶ 'ƂŬƐƵ͞ŝnjŝŵŝĕŝŶ'ĂnjnjĞ͛ŶŝŶƂŶĞŵŝ ĕŽŬďƺLJƺŬ͘ŝnj'ĂnjnjĞŝůĞŬĂƌĚĞƔ ƔĞŚŝƌŽůŵĂŬŝĕŝŶLJŽůĂĕŦŬĂƌŬĞŶ͕ ŽƌĂŶŦŶƚƺŵƐŽƌƵŶůĂƌŦŶĂ͕ŝŚƟLJĂĕůĂƌŦŶĂĕĂƌĞŽůĂďŝůŵĞLJŝĚƺƐƚƵƌĞĚŝŶĚŝŬ͘ ƵŐƺŶĚĞďƵƌĂĚĂƐĞŶůĞƌŚĂůŬŦŶŦŶ LJĂƌĚŦŵƐĞǀĞƌůŝŒŝŶŝŐƂƐƚĞƌĞĐĞŬďŝƌ ŬĂŵƉĂŶLJĂLJĂŝŵnjĂĂƨLJŽƌƵnj͘dƺŵ ŚĂůŬŦŵŦnjĚĂŶďƵŬĂŵƉĂŶLJĂŵŦnjĂ ĚĞƐƚĞŬďĞŬůŝLJŽƌƵnj͟ĚĞĚŝͬͬ͘ ú67$1%8/’da işadamı Kaan K.’nin özel şoförlüğünü yapan Nihat K., kendisini bekleyen patronunun yanına telaşlı bir şekilde gelerek kimliği meçhul bir kişi tarafından kaçırıldığını söyledi. Nihat K., araçta beklediği sırada kapıyı açıp içeri giren kar maskeli ve silahlı kişinin, içinde 40 bin lira olan zarfı otomobilden alarak kaçtığını anlattı. Şoför Nihat K. patronu Kaan K. ile birlikte İstanbul Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü’ne giderek silahlı ve kar maskeli kişiden şikâyetçi oldu. Saldırganın ortalama 1.85 ile 1.95 boylarında ve yaklaşık 80 ile 90 kilo ağırlığında olduğunu, sağ elinin üzerinde yıldız dövmesi bulunduğunu söyleyen Nihat K., hırsızın kendisini otobanın kenarında yerini tam olarak bilemediği boş bir araziye götürdüğünü ileri sürdü. İddiaları araştıran ve bölgedeki tüm güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, Nihat K.’nin anlattıklarının asılsız olduğunu belirledi. Polisin yeniden ifadeye çağırdığı Nihat K., kamera kayıtları izletilmek istenince gerçeği anlattı. İçinde 40 bin lira olan zarfı otoban kenarındaki bir çam ağacının dalları arasına sakladığını itiraf eden Nihat K. bir takım ailevi problemleri olduğu için böyle bir hataya düştüğünü söyledi. Polis para dolu zarfı söylenen yerden alıp işadamına teslim ederken Nihat K. hakkında “suç uydurma” gerekçesiyle yasal işlem yapıldı. Nihat K., savcılıkça serbest bırakıldı. // 14 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 www.212haber.com Geri dönüşümden elde edilen 500 bin defter dağıtıldı DEFTERLERİ HABABAM SINIFI DAĞITTI Esenler’de geri dönüşümden elde edilen 500 bin defter, Hababam Sınıfı filmi oyuncularından Ahmet Arıman (Hayta İsmail) ve Tuncay Akça’nın (Bacaksız) da katıldığı bir törenle öğrencilere dağıtıldı. E İkitelli’de açılan Fuar Çarşı, mobilyadan beyaz eşyaya, küçük ev aletlerinden ev tekstiline kadar olan geniş ürün yelpazesini müşterilerinin beğenisine sunuyor. Fuar Çarşı Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Güney, insanların aklında soru işareti kalmaması için satışta spot mantığıyla hareket ettiklerini fakat ikici el veya ikinci kalite ürünlerle hiçbir alakalarının olmadığını söyledi. 6(1/(5%(/('ú<(6ú geleneği bozmadı ve 5 yıldır olduğu gibi bu yıl da geri dönüşümden elde ettiği 500 bin defteri Esenlerli öğrencilere dağıttı. Geri Dönüşüm Tesisleri’nde tamamen çöpten ayrıştırılarak elde edilen defterlerin Esenler’deki 80 bin öğrenciye dağıtılması amacıyla Kemer İlkokulu’nda düzenlenen programa; okul müdürleri, öğretmenler, veliler ve çok sayıda öğretmen katıldı. TEKERLEKLİ SANDALYE, DEFTER, YAĞ Geri dönüşüm tesislerinin çalışma sistemini anlatan sinevizyon gösterimiyle başlayan program, Dilara Çocuk Tiyatrosu oyuncularının geri dönüşümün faydalarını anlatan gösterileriyle devam etti. Tiyatrocular gösterilerinin sonunda protokole geri dönüşümden elde edilen defterleri hediye etti. Programda konuşan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, belediye olarak kendilerine emanet edilen doğaya sahip çıkabilmek adına büyük emek sarf ettiklerini belirterek, “Arzu ediyoruz ki, kullanmış olduğumuz her şey geri dönüşüme dahil olsun. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz, yeryüzünde yaratılan her şeyin mutlaka bir dönüşümü vardır. Bu açıdan biz Esenler’de kullandığımız her ürünü geri dönüşüme tabi tutarak hem ekonomiye kazandırmaya, hem de doğanın daha hızlı tahrip olmasını engellemeye çalışıyoruz” diye konuştu. HEDEF 1.500 DERSLİK Programın açılış konuşmasını yapan Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Bayram Ercan, “Esenler’de derslik sayısını 800’den 1.250’ye çıkardık, hedefimiz 1.500 dersliğe ulaşmak” dedi. Ercan, Geri Dönüşüm Projesi ile öğrencilere çevre bilinci aşılayıp defter dağıttığı için Esenler Belediyesi’ne teşekkür etti. Esenler Belediyesi olarak geri dönüşümden tekerlekli sandalye, yağ, deterjan ve defter elde ettiklerini söyleyen Göksu, “Geri dönüşümle 2.200 tekerlekli sandalye, 1.500 fakire deterjan, 1.500 fakire yağ yardımında bulunduk” dedi. HABABAM SINIFI SAHNEDE Programda Türk sinemasının unutulmazlarından Hababam Sınıfı filmi oyuncularından Ahmet Arıman (Hayta İsmail) ve Tuncay Akça (Bacaksız) da Esenlerli öğrencilerle bir araya geldi. İkili sahnedeki yerlerini alarak öğrencilere keyifli dakikalar yaşattı. Hababam Sınıfı’nın İLÇENİN YAKLAŞIK 6 KATI ‘Bacaksız’ı Tuncay Akça, tıpkı yıllar önceki gibi kahkahalarıyla protokolü ve öğrencileri eğlendirdi. İkili, “Bizim zamanımızda teknoloji böyle ge- lişmemişti. Geri dönüşüm tesisleri yoktu, keşke olsaydı da filmlerimizde bunun da mesajını vermiş olsaydık” dedi. Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal da, “Esenler’de 5 yıldır ilçe nüfusunun yaklaşık 6 katı defter dağıtılıyor” diye konuştu. Ünal, Esenlerliler’in de geri dönüşüme destek verdiğini aktaran Ünal, bu durumdan gurur duyduğunu belirtti. // Kahvaltımı yaptım, KUYYAD meyvem çantamda <ƵLJƵŵĐƵŬĞŶƚ KONGRE İLANI %$û$.û(+ú5 Toplum Sağlığı zĂƔĂƚŵĂzĂƌĚŦŵůĂƔŵĂ Merkezi ve Başakşehir Belediyesi ǀĞĂLJĂŶŦƔŵĂ Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından ortak yürütülen “Kahvaltımı yaptım ĚĞƌŶĞŒŝŵŝnjŝŶŽůĂŒĂŶ meyvem çantamda” projesi, ilköğŬŽŶŐƌĞƐŝ retim 1. ve 2. sınıflara bir seminerle Güvercintepe Tepe İ.Ö.O ϭϱŬŝŵϮϬϭϰĕĂƌƔĂŵďĂ anlatıldı. konferans salonunda gerçekleşen seminerde sabah kahvaltısının öneŐƺŶƺƐĂĂƚϭϭ͘ϬϬ͛ĚĂ ĚĞƌŶĞŬŵĞƌŬĞnjŝŵŝnjĚĞ minden bahsedildi. BAŞARI İÇİN LJĂƉŦůŵĂŬƚĂĚŦƌ͘ KAHVALTI ŞART zĞƚĞƌůŝĕŽŒƵŶůƵŬ ƐĂŒůĂŶĂŵĂĚŦŒŦƚĂŬĚŝƌĚĞ ϮϮŬŝŵϮϬϭϰĂƌƔĂŵďĂ ŐƺŶƺƐĂĂƚϭϭ͘ϬϬ͛ĚĂ ĚĞƌŶĞŬŵĞƌŬĞnjŝŶĚĞ LJĂƉŦůĂĐĂŬƨƌ͘ĞŒĞƌůŝ ƺLJĞůĞƌŝŵŝnjĞĚƵLJƌƵůƵƌ͘ Adres: Kuyumcukent AVM Elmas Sok. No: 152 zĞŶŝďŽƐŶĂͲĂŚĕĞůŝĞǀůĞƌͬ7^d͘ 7(/*60 Güne sağlıklı başlamak, gün içerisinde yorgunluk hissetmemek, derslerde daha dikkatli ve başarılı olmak için en önemli öğünün kahvaltı olduğunu anlatan yetkililer, çeşitli gıdaları çocuklara göstererek hangi besin gruplarına ait olduğuyla ilgili sorular sordu. Et, süt, tahıl ürünleri ve sebze-meyveler gibi gıdaların sağlıklı bir beslenme çantasında olması gerektiğinin önemi vurgulandı. Protein, kalsiyum, fosfor gibi vücut gelişimi için olmazsa olmaz vitaminlerde anlatılırken, seminer sonunda tüm çocuklara elma dağıtıldı. // Evini yenilemek isteyenlerin yeni adresi Başakşe Belediyes hir i, eğitim öğ yeni ret dönemin im in açılmasıy beslenme la, , sa hijyen ko ğlık, nu seminerle lu re başladı. 352)'5(6)(1'(5.25.0$= başta olmak üzere birçok seçkin davetlinin katılımıyla açılışı gerçekleşen Fuar Çarşı, hizmete girdi. İç mimarisi ve nezih koridorları ile bir AVM’de olması gereken her şeyi içerisinde barındıran Fuar Çarşı, mobilyadan beyaz eşyaya, küçük ev aletlerinden ev tekstiline kadar geniş ürün yelpazesiyle müşterilerini bekliyor. ARADAKİ FARK NET OLARAK YÜZDE 50 Açılış öncesi kendisiyle konuştuğumuz Fuar Çarşı Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Güney, Fuar Çarşı’nın 25 bin metre kare alana kurulduğunu ve içerisinde 50 mağazanın olduğunu söyledi. Amaçlarının daha üst guruba hitap etmek olduğunu belirten Güney konuşmasına şöyle devam etti; “Birinci yerimiz TÜYAP Fuar Merkezi’nin hemen yanında. İkinci bir yer olarak burayı kurduk. Toplam 25 bin metre karelik bir alan, ofis, ev mobilyası, halı, aydınlatmadan beyaz eşyaya kadar her türlü hizmeti müşterilerimize sunuyoruz. Amacımız uygun fiyatlara aldığımız ürünleri uygun fiyatlarla müşteriyle buluşturmak.” Ürünlerinin tamamen sıfır, garanti ve faturalı olduğunu kaydeden Güney, “Spot mantığıyla satışta hareket ediyoruz ama ikici el veya ikinci kalite ürünlerle uzaktan yakından alakamız yok. Mobilyada MASKO ile aramızdaki fark net olarak söylüyorum minimum yüzde 50, fazlası var eksiği yok” şeklinde konuştu. 10 MİLYON TL’LİK YATIRIM Binanın daha önce atıl bir vaziyette olduğunu ve 10 yıllığına kiralayarak yeniden hizmete açtıklarını vurgulayan Güney, “Burası daha önce atıl vaziyette bir binaydı. Bize böyle bir şey teklif edildi ve birkaç defa görüşme sonrası sözleşme imzalayarak burayı 10 yıllığına kiraladık ve seçkin esnaflarımızla doldurduk” ifadelerini kullandı. Yatırım maliyetinin yaklaşık 10 milyon TL olduğunu söyleyen Güney, “Bir şeyi bozup tekrar yapmak gerçekten çok zor. Özellikle kaliteli ve garantili ürün arayan tüketiciler için burası iyi bir adres. Ümraniye, Bahçelievler, Beylikdüzü ve Avcılar bölgesinden gelen müşterilerimiz var. Bunda en önemli ekten ismimiz ve mobilya merkezine yakın olmamız. Orayı gezen her tüketici buraya geldiğinde aynı üründeki fiyat farkını ve kaliteyi gördüğü için gönül rahatlığıyla alışverişini yapıp memnun bir şekilde ayrılıyor” dedi. G Ü N DEM www.212haber.com ()%)-=CÿE2014 ()% )-=CÿE2014 15 Hayallerini değil, eşyalarını SAT KURTUL! Murat Asilcan Balat Kültür Evi bugünlerde ilginç bir mezata ev sahipliği ipliği yapıyor. ‘Özgürlük ‘Özzgürlük için hayallerini değil, eşyalarını sat kurtul!’ sloganıyla yola çıkan açık arttırmada arrttırmada aklınıza gelebilecek her şey satışa sunuluyor. Mezatın müdavimleri arasında araasında ise tanınmış iş adamları, sanatçılar, özel koleksiyoncular siyoncular var. “Sat kurtul”, Cumartesi günleri insanların gelip son derece keyif aldığı, işine yarayan objeleri çok uygun fiyata temin ettikleri bir proje.” diyen Murat Asilcan, “Sat kurtul aynı zamanda İstanbul’da bir fenomene dönüşerek, diğer mezatların içinden sıyrılıp hak ettiği noktaya geldi. Başlayalı yaklaşık bir buçuk yıl oldu ama kısa zamanda ulusal basında da büyük ses getirdi.” diyor. HACER TÜRKEL H (5&80$57(6ú Balat Kültür Evi’nde toplanan sanatsever, koleksiyoner ve meraklılardan oluşan müdavimler, hem kahvelerini yudumlayıp hem de ‘Sat Kurtul’ isimli mezatta antika parçaya açık arttırma yoluyla sahip olabiliyorlar. Açık arttırma usulüyle yapılan mezatta, teklif alındıktan sonra eşya salona gösterilerek satış gerçekleştiriliyor; en son fiyatı veren kişi eşyayı alıp gidiyor. Henüz paketleri açılmamış hediyelik eşyalar bile bazen 1 TL’ye bazen 50 TL’ye bazen 800 TL’ye satılabiliyor. Mezatların çok heyecanlı ve çekişmeli geçtiğine değinen Asilcan, “Satışlar teklif usulüyle açıldığı için objeler çok uygun fiyatlarla alıcı buluyor. İnsanlar adeta kapışıyor. Bu mezatın özelliklerinden biri de ihtiyacı olan insanların, aradıkları ürünü burada çok ucuza alma şansı yakalıyor olmaları. Aynı zamanda insanlar kurtulmak istedikleri eşyaları burada getirip satabiliyor. Bunun dışında TV, buzdolabı, yatak odası takımı, koltuk takımı, vs. bunların da fotoğraflarını çekip ihtiyacı olan insanlara satışını temin edebiliyoruz.” şeklinde konuşuyor. Amerikalıların kullanmadıkları televizyon, buzdolabı, kitap, obje, komidin, bisiklet, vs. gibi eşyaları, Pazar günleri garajlarının önüne koyup ihtiyacı olan diğer insanlara satma amacıyla başlayan bir akım “Sat Kurtul ” (GARAGE SALE). Bu akımı Türkiye’de hayata geçiren akıllı girişimci Murat Asilcan, her Cumartesi günü saat 14.00’da Balat Kültür Evinde “Sat Kurtul” mezatı gerçekleştiriyor. Antikseverlerden ve koleksiyonerlerden büyük ilgi gören mezatta kitap, çizgi roman, efemera, fotoğraf, hat, yazı, tablo, resim, obje, tesbih, bisiklet, oyuncak, el işi, kumaş, bilgisayar, dvd, para, plak, pul, vb. satılıyor. KALİTELİ MALLAR GELİYOR Ertuğrul Peker Çok güzel bir çalışma. Gerçekten kaliteli mallar geliyor. Burayı eşime dostuma tavsiye ediyorum. İyi vakit geçirmek ve antik eşyaları alıp satmak için tam uğranılacak yer. Merak için geliyorum. İyi insanlarla tanışıyorum, dostluklar kuruyorum. Murat’ı zaten çok severim. Ben aynı zamanda ressamım; resimlerim var. Ankara’dayken sergi açıyordum ama İstanbul’da muhitim olmadığı için açmıyorum. 84 yaşındayım; artık uğraşamıyorum. Hanım da artık yaşlandın, uğraşma diyor. NE VARSA ESKİLERDE VAR Ahmet Karabulut Bu kültürel bir meslektir. Bunu seven, bilen insanlar koşuyorlar. Son zamanlarda gençlerin taleplerini de görüyorum. Şimdiki eşyalar kullan at eşyası; iki yıl ancak kullanabiliyorsun. Paran boşa gidiyor. Devamlı kredi kartı borcu ödüyorsun; fakat eski eşyada bir mobilyayı alıp bakımını yaptırdığın zaman hem değer kazanıyor hem de paran çöpe gitmiyor. Ben yıllarca gençlere hep bunu aşılamaya çalıştım. Benim antika dükkânım var. Bu benim baba mesleğim; severek kaldım bu işte. Burayı da sevdiğim için yardıma geliyorum. Son derece güzel bir yer. Şurada 6-7 saat çalışsam yine yorulmam. Burada çalıştığım zaman kendimi çok rahat hissediyorum. İyi takipçi ve koleksiyonerler geliyor. Onların, nadide bir parçayı gördüğü zaman kapışmaları benim çok hoşuma gidiyor. Bir heyecan veriyor bana. Ben gençlere diyorum ki eskilerin peşini bırakmayın. Ne varsa eskilerde var. KURBAĞA OBJELERİ BENİM ÇOCUKLUĞUMDA VARDI Nüvit Tüzel Amaç bir şeyler almak değil, insanları bir araya toplamak. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden inanılmaz objeler gelmiş ve fiyatları 1 liradan başlıyor. Burada herkes mutlu. Alışveriş insanların ruhunda var. Bu da lüzumsuz ve pahalı bir alışveriş değil. İnsanlar hem kendini tatmin ediyor hem de güzel objeler alıyor, eşine dostuna hediye ediyor. Güzel şeyler oluyor. Ürünlerin büyük bir kısmı kaliteli. Herkesin geçmiş dönemde kullandığı şeyler. Müzayedeyle beraber gündeme geliyor. Mesela yüzlerce kurbağa satılıyor. Kurbağa objeleri benim çocukluğumda vardı. Şimdi yine gündeme gelince birkaç kurbağa aldım. Yapılan iş güzel. İYİ Kİ DE AÇILMIŞ DİYORUM Melek Midilli Benim 20 yıldır dükkânım var. Buradan uygun bir şeyler alabilirsem kendi dükkânımda satmaya çalışıyorum. Eğer çok beğendiğim ucuz bir şeyler bulursam eşi- me dostuma hediye ediyorum. Bu ikinci gelişim. Gelip gidiyoruz; eğlenceli oluyor. Güzel bir ortamda keyifli dakikalar geçiriyoruz. Murat’ı da çok eskiden beri tanırım. İyi ki de açılmış diyorum. // Mezata antikaseverler, koleksiyenerler, kitapseverler, ikinci ele meraklı olan insanlar katılıyor. Kimisi pul, kimisi kitap koleksiyonu yapıyor, kimisi plak, tablo, kimisi de antika obje topluyor. Ünlü simalar da geliyor mezata. Örneğin merhum Murat Göğebakan da müdavimlerinden biriymiş. Yine Ediz Hun, heykeltıraş Maria Dimitrova Kılıçlıoğlu Baraz, Tahsin Öztiryaki, ünlü galeristlerden Yahşi Baraz, ünlü antikacı Uğur Batur ve daha birçok ünlü ‘Sat Kurtul’u takip ediyor. Bir aile mezatı havasında geçen Sat Kurtul’dan katılımcılar mutlu bir şekilde ayrılıyor. “Sanırım antika severler bizi sinerjimizden dolayı çok benimsediler” sözlerine yer veren Murat Asilcan, “Dürüstlük ilkelerimizin başında gelir. İnsanları mümkün olduğunca mutlu etmeye çalışıyoruz. Birtakım kriterlere bağlı ve sadık kaldığımız için insanlar “Sat Kurtul”u takip ediyor.” ifadelerini kullanıyor. 16 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 www.212haber.com Hiç bitmeyecek bir keşif başlıyor Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri çocuklar ve gençler için düzenlediği aktivitelere, eylül ve ekim aylarında yepyeni çalışmalarla devam edecek. Birbirinden çeşitli aktivitelerle üyelerine farklı alanlarda ufuk açan Bilgi Evleri bu sefer zekâ oyunlarının yanı sıra kültürel ve sanatsal etkinlikler ile yeni bir döneme merhaba diyecek. G (/(&(øú1626<$/ sanatsal ve kültürel bilince sahip bireylerini yetiştirmek amacıyla yeni dönemde pek çok etkinliği bünyesinde barındıracak olan Bilgi Evleri; gitar, bağlama, keman, drama, zekâ oyunları, temel resim, yağlı boya ve halk oyunları atölyeleriyle üyelerinin her alanda gelişimine destek verecek. Çocukların ve gençlerin gelişimlerinin yalnızca okuldaki etkinliklerle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünen ve farklılıkların her açıdan zenginlik olduğunu kavrayan, bu yönde hizmet veren Bilgi Evleri geleceğimizin aydınlık yarınlarına gerçekleştireceği etkinliklerle kapılarını aralayacak. Bu kapsamda gerçekleştirilecek olan atölye çalışmaları için ön kayıtlara 15 Eylül- 04 Ekim tarihleri arasında alınacak olup çalışmalara 4, 5, 6, 7, ve 8. sınıf öğrencisi üyelerimiz başvurabilecek. Her üye yalnızca bir çalışmaya başvuruda bulunacak ancak beklenenden fazla ön kayıt olması halinde o bölüm için yetenek sınavı düzenlenecek ve başarılı olanlar kaydedilecek. Atölye çalışmaları haftada bir gün 45’er dakikalık 2 ders olarak gerçekleşecek. Duyguların tercümanı olan enstrümanların; bir düşünceyi beden diliyle ifade etme noktasında dramanın, günlük hayatta pratik zekânın, görsel anlamda renk- Eve mahkûm olmayın! İstanbul’da kültürün ve sanatın öncelikli merkezlerinden biri haline gelen Zeytinburnu, bir yandan kültür-sanat gündemindeki yerini korumaya çalışırken, bir yandan da geleceği inşa ediyor. Her yıl çeşitli branşlarda binlerce mezun veren Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’ne 6. dönem kayıtları başladı. ƚƂůLJĞĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŝĕŝŶ ŵƺƌĂĐĂĂƚĞĚŝůĞďŝůĞĐĞŬ ďŝůŐŝĞǀůĞƌŝǀĞƚĞůĞĨŽŶ ŶƵŵĂƌĂůĂƌŦ͗ lerin ahenginin önemini algılayan bilinçli bireyler yetiştirmek maksadıyla açılan atölyelerimiz meraklılarıyla buluşmayı bekliyor. Bilgi Evleri’nde açılacak atölye çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmak için bulunduğunuz yerdeki Bilgi Evinize gitmek yeterli olacaktır. ĞƔƚĞůƐŝnj͗Gitar, Keman, Zekâ KLJƵŶůĂƌŦͲϬϮϭϮϲϳϵϲϰϮϳ ^ƺŵĞƌ͗ĂŒůĂŵĂ͕<ĞŵĂŶ͕ ĞŬąKLJƵŶůĂƌŦ ϬϮϭϮϲϲϱϲϱϮϮ zĞŶŝĚŽŒĂŶʹ'ƂŬĂůƉ͗ Gitar, Temel Resim, Drama ϬϮϭϮϱϱϴϭϳϲϲ sĞůŝĞĨĞŶĚŝ͗ĞŬąŽLJƵŶůĂƌŦ͕ ,ĂůŬKLJƵŶůĂƌŦ͕ĂŒůĂŵĂ͕ zĂŒůŦŽLJĂ͕ƌĂŵĂ ϬϮϭϮϱϰϲϰϲϮϮ zĞƔŝůƚĞƉĞ͗ĞŬąKLJƵŶůĂƌŦ͕ Gitar, Drama ϬϮϭϮϲϳϵϲϭϯϲ ĞLJƟŶďƵƌŶƵ<ƺůƚƺƌǀĞ^ĂŶĂƚ DĞƌŬĞnjŝ͗Piyano, Ebru ϬϮϭϮϰϭϱϱϴϱϴͬͬ )$5./, mimari tarzı ile dikkat çeken ZKS, tiyatronun, sinemanın, müziğin, geleneksel ve modern sanatların her rengini Zeytinburnu halkının ayağına getirmeye devam ediyor. Öncelikli hedefi kültür ve sanatla içi içe nesiller yetiştirmek olan merkez, adım adım hedefine yürüyor. Merkez, 15 yaş üstü ve yetişkinler için düzenlediği kültür sanat kurslarının 6. dönem ön kayıtlarına başladı. Ekim 2014’de başlayacak ve Mayıs 2015’te sona erecek kursların sonunda katılımcılar MEB onaylı sertifika almaya hak kazanacak. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek kurslarda bu yıl bağlama, diksiyon, ebru, fotoğrafçılık, gitar, halk oyunu, hüsn-i hat, karikatür, keman, minyatür, ney, Osmanlı Türkçesi, piyano, temel resim, Türk Müziği, tiyatro, tezhip, yağlıboya, yazarlık kursları verilecek. Zeytinburnu’nun dünya kültürü ile buluştuğu merkez olmaya devam edeceğini belirten Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, “İlçemizi her mevsim, her gün işleyen, ilerleyen bir kültür-sanat havzası olarak düşünüyoruz ve faaliyetlerimizi bu yaklaşımla halkımıza sunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz alt-yapı atılımlarıyla Zeytinburnu’nun çehresini değiştirdik. Artık sadece altyapıyı değiştirmekle kalmıyoruz. Kültür sanat merkezimizdeki etkinliklerle Zeytinburnu’nun karakterine, ruhuna da dokunuyoruz” dedi. Ön kayıtları 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında devam edecek kurslar hakkında detaylı bilgi almak için 0212 415 58 58 numaralı telefonu arayabilir, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’ne giderek başvuruda bulunabilirsiniz. // www.212haber.com G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 17 Kendi acılarını unutup yardıma koşuyorlar Başakşehir’de ikamet eden Suriyeli ailelerin çocuklarının eğitim faaliyetlerine devam edebilmesi için İkram Derneği tarafından 2013 yılında açılan El Aksa Okulları, yeni döneme 8 Eylül’de başladı. Yönetim Kurulu Başkanı Suheyl Neser, “Kendi ülkemi ve halkımı düşünmek zorundayım. Yeterli değil ama çorbada bizimde tuzumuz olsun istiyoruz” dedi. BİLAL KELEBEK ú .5$0'(51(øú’nin Türkiye’de açmış olduğu ilk eğitim kurumu olma özelliği taşıyan El Aksa Okulları, yeni eğitim ve öğretim dönemine hızlı bir giriş yaptı. Başakşehir Olimpia Kültür Merkezi’nin ikinci katında 2 bin metre kare alanda Suriyeli ailelerin çocuklarının eğitim faaliyetlerine devam etmesi için açılan okul, geçen yıl 700 öğrenciye karne heyecanı yaşattı. İlk yılın kendileri açısından çok zor geçtiğini söyleyen İkram Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Suheyl Neser, “Elhamdülillah ilk yılımızı geride bıraktık ve çok zor bir dönem oldu. Dersleri zayıf olanlara iki üç haftalık yoğunlaştırılmış kurs vererek hepsini geçirdik” ifadelerini kullandı. MALİ AÇIDAN BÜYÜK ZORLUKLAR ÇEKTİK Geçen sene okulun yarısının tek kuruş ücret ödemeden okulu bitirdiğini kaydeden Neser, “Bu sene aynı zorlukları yaşamamak için değişiklik yaptık. Geçen sene neredeyse okulun yarısı tek kuruş ücret ödemeden okulu bitirdi. Ama biz neredeyse bit- mek üzereydik. Öğretmen maaşlarını bu zamana kadar ödeyemedik. Mali açıdan zorluklar çektik şuana kadar da bundan kurtulmuş değiliz. Yeni bir yıl dedik ve Allah’a Şükür okulun eksiklikleri giderdik ve Eylül ayının 8’inde eğitime başladık” diye konuştu. TEDBİRLERİMİZİ ÖNCEDEN ALDIK Şuana kadar 300 öğrencinin yeni kayıt yaptırdığını belirten Neser, “Geçen yıl Başakşehir’de Suriyeliler için açılan tek okulduk. Fakat bugün bizim haricimizde 4 tane daha okul daha var. Mevcut ister istemez düştü. Şimdiye kadar 300 öğrencinin kayıt yaptırması bizim için büyük bir başarı. Okul harçlarını öğrenci başına çok az yükselttik çünkü kendimizi garanti altına almak istiyoruz. Geçen sene dernekler, vakıflar bize yardım eder diyerek bu işe girdik fakat iş hiçte umduğumuz gibi olmadı. 10 tane yardımcı oluruz diyen dernekten belki 2 tanesi söz verdiği rakamın çok altında yardımda bulundu. Ama bu sene hiçbir sıkıntı yaşamayacağız çünkü tedbirlerimizi önceden aldık” diye konuştu. AİLELERİN YOL PARALARI DAHİ YOK SADECE EĞİTİM ANLAMINDA YARDIM ETMİYORUZ EĞƐĞƌ͕ďŝƌƂŒƌĞŶĐŝŶŝŶŬĞŶĚŝůĞƌŝŶĞĂLJůŦŬŵĂůŝLJĞƟŶŝŶϭϲϬd>ĐŝǀĂƌŦŶĚĂŽůĚƵŒƵŶƵďĞůŝƌƚĞƌĞŬŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶĂƔƂLJůĞĚĞǀĂŵĞƫ͕͞ŝƌƂŒƌĞŶĐŝŶŝŶĂLJůŦŬŵĂůŝLJĞƟϭϲϬd>͘ƵLJŦůƚĂŵĂŵĞŶƺĐƌĞƚƐŝnjƂŒƌĞŶĐŝŽůŵĂLJĂĐĂŬĂŵĂŶĞƟĐĞƐŝŶĚĞŬŽůĂLJůŦŬƐĂŒůĂLJĂĐĂŒŦnj͘ϮϮƚĂŶĞLJĞƟŵŝŵŝnjǀĞϮϱƚĂŶĞƚĂŵĂŵĞŶLJŽŬƐƵůĂŝůĞŵŝnj ǀĂƌ͘LJŶŦnjĂŵĂŶĚĂ7ŬƌĂŵĞƌŶĞŒŝŵŝnjŝůĞĞǀůĞƌĞnjŝLJĂƌĞƚĞĚĞŐŝĚŝLJŽƌƵnj͘ŽŬLJŽŬƐƵůďŝƌĂŝůĞLJŝŐƂƌƺŶĐĞĕŽĐƵŒƵŶƵŚĞŵŽŬƵůĂĂůŦLJŽƌƵnj ŚĞŵĚĞŐŦĚĂǀĞŐŝLJĞĐĞŬLJĂƌĚŦŵŦLJĂƉŦLJŽƌƵnj͘ ^ĂĚĞĐĞĞŒŝƟŵĂŶůĂŵŦŶĚĂĚĞŒŝůŝŶƐĂŶŝŽůĂƌĂŬ ĞůŝŵŝnjĚĞŶŐĞůĚŝŒŝŶĐĞŝŶƐĂŶůĂƌĂLJĂƌĚŦŵĞƚŵĞLJĞĕĂůŦƔŦLJŽƌƵnj͘͟ ŬĂƌĂŶůŦŬŽůĂĐĂŬƨƌ͘ŝnjĚĞŬĂƌĂŶůŦŒŦůĂŶĞƚůĞŵĞĚĞŶďƵƌĂĚĂďŝƌŵƵŵLJĂŬĂůŦŵŝƐƚĞĚŝŬ͘ůůĂŚ͛Ă bƺŬƺƌŽŶƵĚĂďĂƔĂƌĚŦŬ͘ƺƚƺŶďƵLJĂƉŦůĂŶůĂƌŦŶLJĞƚĞƌůŝŽůŵĂĚŦŒŦŶŦŚĞƉŝŵŝnjďŝůŝLJŽƌƵnj͘ŵĂĞŶĂnjŦŶĚĂŶďƵĕŽƌďĂĚĂďŝnjŝŵĚĞƚƵnjƵŵƵnjŽůƐƵŶŝƐƚĞĚŝŬ͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƚƵ͘ Şahintepe, Altınşehir, Güvercintepe mahallelerinde yaklaşık 5 bine yakın Suriyeli ailenin olduğu bilgisini veren Neser, geçen sene bu bölgelerden kendilerine bir tane bile öğrencinin gelmediğini belirtti. Neser konuşmasına şöyle devam etti, “Bunun nedenini araştırmak için bölgeye gittiğimizde birçok ailede ‘Okula öğrencileri bedava alsanız bile gönderecek yol paramız yok’ cevabıyla karşılaştık. Parası olan veya bu konuda yardım etmeyi düşünen bütün vatandaşlara okulumuzu bedava takdim ediyorum. Öğrencisini getirsin eğitimini burada yaptırsın. Şahintepe’de veya Altınşehir’de bir okul açmak için en az 150 bin dolara ihtiyaç var. Oralarda okul yapmak için o kadar para harcamanıza gerek yok buyurun gelin kapımız size her zaman açık. Çocuklarımız okusun diye elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya çalışanlara destek oluyoruz.” ARTIK REJİMİN GİTMESİ LAZIM YAPILANLARIN YETERLİ OLMADIĞINI BİLİYORUZ ĂƔĂŬƔĞŚŝƌŚĂůŬŦŶŦŶ^ƵƌŝLJĞůŝĂŝůĞůĞƌĞLJĂƌĚŦŵ ĞƚŵĞLJĞĕĂůŦƔƨŒŦŶŦƐƂLJůĞLJĞŶEĞƐĞƌ͕ĂŵĂĕůĂƌŦŶŦŶƟĐĂƌŝŬĂnjĂŶĕŽůŵĂĚŦŒŦŶŦ^ƵƌŝLJĞůŝĂŝůĞůĞƌŝŶĕŽĐƵŬůĂƌŦŶĂĞŒŝƟŵĂŶůĂŵŦŶĚĂŬĂƚŬŦƐĂŒůĂŵĂŬŽůĚƵŒƵŶƵǀƵƌŐƵůĂĚŦ͘ŝƌ^ƵƌŝLJĞǀĂƚĂŶĚĂƔŦŽůĂƌĂŬŬĞŶĚŝƺůŬĞƐŝŶŝǀĞŬĞŶĚŝŚĂůŬŦŶŦĚƺƔƺŶŵĞŬnjŽƌƵŶĚĂŽůĚƵŒƵŶƵŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶEĞƐĞƌ͕͞^ĂǀĂƔďĞŬůĞŶĚŝŒŝŶĚĞŶĚĂŚĂĨĂnjůĂƐƺƌĚƺǀĞϱ͘LJŦůŦŶĂĚŽŒƌƵŐŝĚŝLJŽƌ͘ŒŝƟŵŝϱ LJŦůŬĞƐŝŶƟƐŝŶĞƵŒƌĂLJĂŶďŝƌĕŽĐƵŒƵŶŐĞůĞĐĞŒŝ Suheyl Neser Bütçede geçen yıl 300 bin dolar açık verdiklerini kaydeden Neser, “Biz buna zarar demiyoruz. Allah’a Şükür sağdan soldan borç alarak, Suriye’deki kendi zeytinliğimi satarak bu açığı kapattık. İkinci yılımıza güçlü ve planlı bir şekilde başladık. Giderlerimizi asgariye indirdik. Geçen sene o kadar masraf ettikten sonra eğitim kesintiye uğramasın diye korku içerisinde 5 öğretmene ihtiyacımız varsa biz 6 tane aldık. Tecrübe kazandık ve geçen yıl 51 maaşlımız vardı bu sene 37’ye indirdik. Suriyelilerin dışında okulumuza Iraklı, Mısırlı, Filistinli ailelerin çocuklarıda geliyor. Rejim artık eski haline gelip Suriye’nin egemenliğine hâkim olacak durumda değil değişmesi lazım” dedi. // 18 G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 www.212haber.com ‘Yapacağımız çok iş var’ B $û$.û(+ú5İlçe Müftüsü Ahmet Bilgi’nin İstanbul İl Müftü Yardımcılığına atanmasının ardından boşalan koltuğa Darıca İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan getirildi. Kendisine hoş geldin ziyaretinde bulunduğumuz yeni müftümüz Remzi Pehlivan, Başakşehir’de yapılacak çok işin olduğunu söyledi. Başakşehir İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, “Başakşehir arazi olarak da iş hacmi olarak da büyük bir ilçe. İşimizin zor olduğunu düşünüyorum ama inşallah arkadaşlarımızın da katkısıyla, halkımızın desteğiyle hizmetimizi yapacağız.” sözlerine yer vererek, “Yapılacak çok iş var. Öncelikle ilçenin ihtiyacı nedir onları tespit ettikten sonra o yöne ağırlık vermemiz lazım. Öğrendiğim kadarıyla henüz Kur’an kursu olmayan bölgelerimiz varmış. Oralara da kurs yaptırmamız ve Kur’an kurslarının sayısını artırmamız gerek.” dedi. ‘BİNALAR YÜKSELDİKÇE, MANEVİ DEĞERLERİMİZ AZALIYOR’ Öncelikli görevlerinin irşad hizmetleri olduğunu, bunu da imam-hatiplerle, Kur’an kursu hocalarıyla birlikte sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Pehlivan, “Başakşehir bana çok farklı geldi. Burada çok yüksek binalar var. Onuncu, on beşinci kattaki insana ulaşmak gerçekten zor. Binalar yükseldikçe manevi değerlerimiz azalıyor. Geçen gün camide 80 yaşlarında bir hacı efendiyle konuşurken, ‘Oğlum beni kandırdı, buraya getirdi. Burada ne komşuluk, ne arkadaşlık, ne de dostluk var. Camiden eve, evden camiye gidiyorum. Kimse merhaba demiyor, kimseyle konuşamıyorum’ diye bir serzenişte bulundu. Bunlar maalesef çağımızın gerçekleri.” şeklinde konuştu. Pehlivan, “Aynı zamanda iletişim çağındayız. Bunun getirdiği bazı sıkıntılar var. Teknoloji adeta gençlerimizi esir almış durumda. Herkesin elinde cep telefonu ve bilgisayar var. Şimdi gençler ellerinde telefon, kulaklarına kulaklığı takıp yürüyorlar. Önlerinden kaçmasanız size çarpacaklar. İşte bu gençlerimize nasıl ulaşabiliriz, dini nasıl öğretebiliriz bunları düşünüyoruz. Neler yapabiliriz diye bu konuda arkadaşlarımızla ekipler oluşturacağız, bunun hazırlığına başladık. İmamlarımızdan, kurs hocalarımızdan, STK’lardan destek alacağız. İnanıyorum güzel şeyler olacak.” ifadelerini kullandı. Başakşehir İlçe Müftüsü Ahmet Bilgi’nin İstanbul İl Müftü Yardımcılığına atanmasının ardından boşalan koltuğa Darıca İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan getirildi. Pehlivan, “Öğrendiğim kadarıyla henüz Kur’an kursu olmayan bölgelerimiz varmış. Oralara da kurs yaptırmamız ve Kur’an kurslarının sayısını artırmamız gerek.” dedi. BAYRAMLARI ASIL MECRASINDAN UZAKLAŞTIRIYORUZ zĂŬůĂƔĂŶ<ƵƌďĂŶďĂLJƌĂŵŦLJůĂŝůŐŝůŝŽůĂƌĂŬ͕͞<ƵƌďĂŶďĂLJƌĂŵŦŶĚĂǀĂƚĂŶĚĂƔŦŵŦnjŦŶŬƵƌďĂŶŝďĂĚĞƟŶŝŚĞŵŚŝũLJĞŶŝŬŬƵƌĂůůĂƌĂŚĞŵĚĞĚŝŶŝŬƵƌĂůůĂƌĂƵLJŐƵŶďŝƌƔĞŬŝůĚĞLJĞƌŝŶĞŐĞƟƌŵĞůĞƌŝŶŝ͕ďƵŶƵŶŝĕŝŶ ĕĂďĂƐĂƌĨĞƚŵĞůĞƌŝŶŝƂŶĞƌŝLJŽƌƵŵ͘͟ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶĞLJĞƌǀĞƌĞŶZĞŵnjŝWĞŚůŝǀĂŶƔƂLJůĞĚĞǀĂŵĞĚŝLJŽƌ͗͞^ŽŬĂŬƚĂ͕LJĞƔŝůĂůĂŶ- ůĂƌĚĂǀĞƉĂƌŬůĂƌĚĂŬƵƌďĂŶŬĞƐŝŵŝĚŽŒƌƵĚĞŒŝů͘^ĂŒůŦŬĂĕŦƐŦŶĚĂŶĚŽŒƌƵŽůŵĂLJĂŶ ƔĞLJĚŝŶĞŶĚĞĚŽŒƌƵĚĞŒŝů͘sĂƚĂŶĚĂƔŦŵŦnjŦŶĚĞǀůĞƟŶďƵŬŽŶƵĚĂŚĂnjŦƌůĂĚŦŒŦŬĞƐŝŵ LJĞƌůĞƌŝŶĚĞƵLJŐƵŶďŝƌƔĞŬŝůĚĞŬĞƐƟƌŵĞůĞƌŝŶŝƚĞŵĞŶŶŝĞĚŝLJŽƌǀĞŬĞƐŝůĞĐĞŬŬƵƌďĂŶůĂƌŦŶŦŶŬĂďƵůƺŶƺƔŝŵĚŝĚĞŶĞŶĂďŦůůĂŚƚĂŶŶŝLJĂnjĞĚŝLJŽƌƵŵ͘^ĂŒůŦŬ͕ƐŦŚŚĂƚǀĞĂ- ĮLJĞƚŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞƐĞǀĚŝŬůĞƌŝLJůĞďĞƌĂďĞƌŚƵnjƵƌŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŐƺnjĞůďŝƌ<ƵƌďĂŶĂLJƌĂŵŦ ŐĞĕŝƌŵĞůĞƌŝŶŝĚŝůŝLJŽƌƵŵ͘͟ŝƌĕŽŬŝŶƐĂŶŦŶ ďĂLJƌĂŵůĂƌŦƚĂƟůŽůĂƌĂŬĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌĚŝŒŝŶĞ ĚĞŒŝŶĞŶWĞŚůŝǀĂŶƔƵŶůĂƌŦŬĂLJĚĞƫ͗͞KLJƐĂďĂLJƌĂŵ͖ĚŽƐƚůĂƌŦŵŦnjůĂďƵůƵƔŵĂŵŦnjǀĞ ĂŶŶĞͲďĂďĂůĂƌŦŵŦnjŦŶĞůŝŶŝƂƉƺƉĚƵĂĂůŵĂŵŦnjŐĞƌĞŬĞŶďŝƌŵĞǀƐŝŵĚŝƌ͘ŝƌĂnjďƵ- ŶĂĚŝŬŬĂƚĞƚŵĞŬůĂnjŦŵ͘^ŽŶnjĂŵĂŶůĂƌĚĂ ďĂLJƌĂŵůĂƌŦĂƐŦůŵĞĐƌĂƐŦŶĚĂŶƵnjĂŬůĂƔƨƌŦLJŽƌƵnj͘ƂLJůĞůŝŬůĞŬƺůƚƺƌƺŵƺnjĚĞŶƵnjĂŬůĂƔŦLJŽƌƵnj͘<ƺůƚƺƌƺŵƺnjĚĞŶƵnjĂŬůĂƔŵĂŬĚĞŵĞŬŬŝŵůŝŒŝŵŝnjĚĞŶƵnjĂŬůĂƔŵĂŬĚĞŵĞŬƟƌ͘7ŶƐĂŶŬŝŵůŝŬƐŝnjLJĂƔĂLJĂŵĂnj͘KŶƵŶŝĕŝŶ ďŝnjŝŵŬŝŵůŝŒŝŵŝnjŝŽůƵƔƚƵƌĂŶĚŝŶŝĚĞŒĞƌůĞƌŝŵŝnjĞƐĂŚŝƉĕŦŬŵĂŵŦnjůĂnjŦŵ͘͟ www.212haber.com G Ü N DEM ()%)-=CÿE2014 19 IŞİD tam Batı’nın istediği gibi davranıyor BU TAM BİR TİYATRO! YENİ İTTİFAKLAR İÇİNE GİRMEMİZ ENGELLENİYOR Batılıların, tüm dünyada bir hilafet teşkilatına duyulan ihtiyacın arttığını gördüğüne dikkat çeken Araştırmacı-Yazar Ömer Özkaya, son günlerde kafa kesme videolarıyla dünya gündemine oturan IŞİD’in bir ön alma operasyonu olarak sahneye konulduğunu söylüyor. HACER TÜRKEL U ZUN YILLAR PKK ile mücadele eden Türkiye, birkaç ay önce IŞİD diye yeni bir örgütle tanıştı. 46 dışişleri mensubumuzu rehin alarak dünya gündemine oturan IŞİD, geçtiğimiz günlerde iki Amerikalı gazeteci ile bir İngiliz yardım kuruluşu görevlisinin boğazını keserek öldürdü. Çektiği boğaz kesme videolarıyla dünyaya korku salan IŞİD, akıllara videoların gerçek mi yoksa kurgu mu olduğu sorusunu getirirken, sürpriz bir kararla geçtiğimiz günlerde 101 günlük esaretin ardından Türk rehineleri serbest bıraktı. Kafa keserek gündemi dolduran bu örgüt (IŞİD) kim? Ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Elemanlarını nereden buluyor? Nasıl ikna ediyor? Neden Türk rehineleri alarak gündeme gelmek istedi? İslam-terör-hilafet üçlüsünün bir araya getirilmesinin ardındaki gerçek ne? IŞİD’in Türkiye’ye yansımaları nasıl olur? Türkiye’nin de IŞİD’e bir desteği var mı? Ortadoğu’dan PKK’ya kadar her konuda derin araştırmalarını paylaşan Araştırmacı-Yazar Ömer Özkaya ile IŞİD örgütü üzerine gerçekleştirdiğimiz özel röportajda tüm bu sorular cevap buluyor. Kim bu IŞİD? Nereden çıktı? Kalıcı mı, geçici mi? Biz PKK’yı bitirdik derken IŞİD’i, askeri vesayeti bitirdik derken paralel yapıyı çıkardılar. Yani karşı tarafta numara bitmiyor. Felsefede bir soru vardır ya: ‘Nasıl oluyor da oluyor?’ Bizim asıl bunu düşünmemiz lazım. Bu şöyle oluyor: “Yabancı güçler, ülkenin yabancısı olduğu ve beğenmediği ideolojilerle değil, tam tersine en beğendiklerinizle gelirler.” Örneğin bu ülkede geçer akçe ‘A’ ideolojisi ise onunla gelirler size; hiçbir zaman onun zıddıyla gelmezler. Hatta o değerlerin savunucusu olurlar ve mevcut iktidarın o değerleri tahrip ettiğini; bu iktidarı devirirseler o değerleri daha iyi savunacaklarını ileri sürerler. Nitekim bunun tarihte örnekleri var. Abdülhamid’i devirenler, yürüyüş yaparak sarayın önüne geldiklerinde bir görevli padişah adına sorar: ‘Ne istiyorsunuz evlatlarım?’ diye. Onlar da: ‘Daha fazla şeriat istiyoruz’ derler. Bunun gibi işte… Tam PKK’yı bitirdik, bir çözüme bağladık derken 46 dışişleri mensubumuz IŞİD diye bir örgüt tarafından rehin alındı. Düşünmemiz gereken bir şey de şu: PKK’yı bitirdik derken IŞİD’i ortaya çıkaranlar, acaba bir sonraki adım için neyi hazırlıyorlar? Batı bu tür oyunları kurgulamada çok mahir. Bu ruhunda var. Batı medeniyeti şeytanın dostluğunu kazanmış. Devamlı şeytanla irtibatlı halde. Bunun alternatifini oluştururken, eğer sizin rahmanla bir irtibatınız yoksa, şeytana karşı galip gelmeniz çok zor. Bu mevcut sisteme alternatif iddiasında olanların, onlar gibi yaşayarak bu sistemin alternatifini üretmeleri mümkün değil. Önce oturmasıyla, kalkmasıyla, her hal ve hareketiyle yeni bir insan, yeni bir medeniyet ortaya koymaları lazım. AKILLI ROBOTLAR DÖNEMİ GELİYOR Bu tür sıkıntılardan kurtulmak istiyorsak yeni bir küresel nizam inşa etmeliyiz. İşte o da yeni bir insanla mümkün; aksi halde karşı tarafa galip gelemeyiz. Edmayo diyor ki: “Doğu’nun savaşı kaybetmesinin sebebi, inancının zayıflığı ya da güçsüzlüğü değil, Batı’nın sahasında Batı’nın silahlarıyla savaşmasıdır.” Dolayısıyla bizim batıya karşı yeni bir alan tanımlaması yapmamız gerek. Mesela Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethinde gemileri karadan yürütmesi gibi, İngilizlerin İpek Yolu’nu tasfiye etmek için Süveyş Kanalı’nı açması da yeni bir alan tanımlamasıdır. Şimdi Batı bize karşı yeni bir alan tanımlaması ya- pıyor ve uluslar arası mücadele giderek bizim silahlarımızın geçmeyeceği ği bir alana; uzaya taşınıyor. Cidden filmlerde mlerde gördüğümüz akıllı robotlar dönemi nemi geliyor. Bunun önemli denemelerii yapılıyor ve ciddi mesafeler kat edildi.i. Türkiye’nin Ortadoğu projesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye normal olarak geliştikçe, rakipleri, düşmanları ve TERÖR ÖRGÜTLERİ İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİERİNİN UZANTISIDIR Özelde IŞİD’e gelirsek, hiçbir terör rör örgütü bir ya da birkaç istihbarat örgütünün desteği olmadan bir hafta ayakta kalamaz. Terör örgütleri istihbarat rat örgütlerinin uzantısıdır. O örgütün n içinde meseleyi bilen birkaç lider vardır. ır. Geri kalanlar o örgütün savunduğunu u iddia ettiği her neyse ona inanmış kişilerdir; fakat onlar yaptıkları eylemlerin n aslında neye hizmet ettiğini bilmezler. ideolojideolojisi neyse ona hizmet ettiğini zannederler nederler ve bunun için de kullanılırlar. dostları değişecek. Biz güçlendikçe önümüz kesilmek istenecek. Bunu normal karşılamalı ama karşı önlemini de almalıyız. Mesela şimdi bizim müttefiklerimizi bir hizaya sokuyorlar. Yeni ittifaklar içine girmemiz engelleniyor. Mesela Türkiye Çin’le savunma sanayi alanında bir işbirliği anlaşması imzaladı, Batı kıyameti kopardı. Bu kıyametin sebebi Çin’e Türkiye’den gidecek 3 milyar dolar değil. Mesele; sen başka bir ittifak peşinde misin? Bunu sorguluyorlar. Türkiye’nin Ortadoğu’daki müttefiklerinden birisi Mısır’da Muhammed Mursi idi. Mursi’yi askeri bir darbeyle devirdiler. Tüm dünyada demokrasiyi yaygınlaştırmak istiyoruz diyenler, Mısır’daki darbeye darbe diyemediler. Mısır’daki darbeye darbe diyemeyenlerin varlığı eğer hala bizi uyandırmıyorsa bu bir ahmaklıktır. Aralık 1992 CIA’ya ait bir belgede de özetle: “Biz Kuzey Irak’ta bir devlet kursak bile burası bir haftadan fazla yaşamaz; şamaz; çünkü uluslar arası sulara (Akdeniz’ eniz’e) çıkışı yok, ellerinde sofistike silahlar ahlar yok ve sınırlarına dair uluslar arası rası güvence yok.” sözleri yer alıyor. 92 tarihli CIA belgesinde orada bir Kürtt devleti kurulsa dahi bu üç sebeple yaşamaz şamaz denilen sorunların IŞİD, PKK, PYD üünü gözerinden yavaş yavaş çözüldüğünü rika, İnrüyoruz. Son bir ay içinde Amerika, D’i gerekgiltere, Fransa ve Almanya IŞİD’i b çe yapıp Kuzey Irak’a silah vermeye başladılar. Hilafet ihtiyacının ve arzusunun tüm dünyada arttığını gören Batılı büyük devletler ön almak için El Kaide, Boko Haram, Taliban ve IŞİD gibi örgütler kurup, bunlara hilafet ilan ettiriyorlar ve bu örgütler sanki bir tiyatro çevirir gibi, böyle üç-beş kamerayla da çekilmiş şekilde arkada La ilahe illallah yazan, Peygamberimizin mührünün ve kelime-i şehadetin olduğu bir bayrağı asarak insan kesiyorlar. Bu tam bir halkla ilişkiler oyunu. Bizim hayallerimiz dahi onların ne gibi oyun ve yalan çevirebileceğine yetmiyor. İSLAM’LA TERÖR BİR ARAYA GETİRİLİYOR Nasıl geliştiler? Bir anda mı büyüdüler? Her tarafta bütün yapılanları, bütün konuşmaları ve faaliyetleri kaydedenler nedense IŞİD’ten habersizler. IŞİD sanki bir anda hayalet gibi ortaya çıktı ve ıslık çalarak Kuzey Irak’a doğru yöneldi, oradan merkezi Irak hükümetini tehdit etti. Şimdi ise Esad yönetimini tehdit ediyor. Neredeyse Irak ordusu önünde hiç durmadı filan; ancak ellerindeki silahlara baktığımız zaman Amerikan Hummer’ları, uçaksavarlar, uçaklar ve çok iyi yetişmiş insanlar görüyoruz… IŞİD, Batılı gizli servislerin bir ürünü. Çok iyi eğitilmişler. Kameralar karşısında oyun nasıl oynanır onu çok iyi öğrenmişler. İslam-terör-hilafet; bu üçü bir araya getiriliyor. Batılılar, tüm dünyada, özellikle Türk ve İslam âleminde bir hilafet teşkilatına duyulan ihtiyacın arttığını gördükleri için bir ön alma operasyonu olarak IŞİD’i sahneye koydular. Herkesin merak ettiği bu örgüt elemanlarını nereden buluyor? Nasıl ikna ediyor? Bütün örgütlerde örgütün ne yapacağına ve ne yapmayacağına karar vermek üzere bir beyin takımı vardır. Bunlar bağlı oldukları birimlerle irtibat halindedirler. Tabi genelde halk bunları sorgulamadığı için olduğu gibi kabul ediyor. IŞİD örgütünün ileri sürdüğü şeylere inanmış gençlerin Irak’ın, Suriye’nin dağlarında ne yaptığının da çok bir önemi yok. Onlar sadece bu büyük oyunda küçük piyonlar. Doğrusu eleman çok. İnternette bu sebeple hukuk yok. İnternetteki forumlar, yabancı gizli servislerin eleman bulması için çok verimli bir tarla. Chat odaları, Twitter hesapları, vs. Bir de bu örgütlerin ciddi ciddi iddia ettikleri gibi savundukları ideoloji uğruna mücadele ettiğini zannediyor gençler. Belki ömrü anlamaya yetiyor, belki yetmiyor ama ne yazık ki Afrika’da, Ortadoğu’da, Türk dünyasında ciddi miktarda insanımız maalesef bu yolda kullanılıyor. Türkiye, IŞİD üzerinden bir savaşa mı sürülmek isteniyor? IŞİD’in Türkiye’ye yansımaları nasıl olur? Türkiye, aslında PKK, paralel yapı veya IŞİD’in ne olduğunu biliyor ve bunlarla değil, bunların arkasındaki akılla mücadele ediyor. ‘IŞİD neden dünya sahnesine Türk diplomatları rehin almakla çıkmıştır ve iş bu noktaya gelinceye kadar nasıl olmuş da Amerikan, İngiliz, İsrail ve Türk istihbaratını atlatabilmiştir?’ sorusunun sorulması lazım. Bence bu süreçte Türkiye’nin etkili olması istenmiyor. Ben Türkiye’nin bir savaşa gireceğini zannetmiyorum. Türkiye’yi çeşitli oyunlara çekmek için çaba gösteriyorlar ama Türkiye bu oyunlara gelmedi. Türkiye tehdidin farkında mı? Ben farkında olduğu kanaatindeyim. IŞİD’le ne yapılmak istendiğinin farkında olan başka ülkeler de var. Eğer oyunu bozmaya gücün yetmiyorsa yapabileceğin şey, bu süreçten olabildiğince az tahribatla kurtulmaktır. Sanıyorum Türkiye de bunu bu şekilde düşünüyor. YENİ DÜNYA 2025’E E KADAR ŞEKİLLENECEK ŞE EKİLLENECEK KƌƚĂĚĂďŝƌƉĞƚƌŽůƐĂǀĂƔŦ ǀĂƌ͘ƵŶĚĂŶĚŽůĂLJŦďŝƌĕŽŬƺůŬĞŶŝŶƐŦŶŦƌůĂƌŦŶŦŶĚĞŒŝƔĞĐĞŒŝ ƐƂLJůĞŶŝLJŽƌ͛͘ŶŝŶďƵƌĂĚĂŬŝ ƌŽůƺŶĞĚŝƌ͍ 7ďŶͲŝ,ĂůĚƵŶ͛ƵŶ͚<ƵƔĂŬůĂƌ͛ƚĞͲ ŽƌŝƐŝŶĞŐƂƌĞŚĞƌLJƺnjLJŦůĚĂ ďŝƌLJĞŶŝďŝƌĚƺŶLJĂŬƵƌƵůƵLJŽƌ͘ 'ĞƌŝLJĞĚŽŒƌƵďĂŬƨŒŦŵŦnjĚĂ͕ ϭϳϭϱ͗7ƐƉĂŶLJĂsĞƌĂƐĞƚ^ĂǀĂƔͲ ůĂƌŦŶůĂƔŵĂƐŦ͕ϭϴϭϱ͗sŝLJĂŶĂ ŬŽŶŐƌĞƐŝ͕ϭϵϭϱ͗ϭ͘ƺŶLJĂ^ĂͲ ǀĂƔŦ͕ϮϬϭϱ͙bƵĂŶĚĂů<ĂŝĚĞ͕ dĂůŝďĂŶ͕/b7͕ƉĂƌĂůĞůLJĂƉŦ͕ǀƐ͘ ŝďĂŶ͕/b7͕ƉĂƌĂůĞůLJĂƉŦ͕ǀƐ͘ ůĞůLJĂƉŦ͕ǀƐ͘ Ɛ͘͘ ďƵŶůĂƌŝƔŝŶƂƌƚƺƐƺ͘ƺƚƺŶĚƺŶͲ ŶůĂƌŝƔŝŶƂƌƚƺƐƺ͘ƺƚƺŶĚƺŶ ŶͲ LJĂĚĂLJĞŶŝďŝƌĚƺŶLJĂŬƵƌƵůƵͲ ĚĂLJĞŶŝďŝƌĚƺŶLJLJĂŬƵƌƵůƵͲ LJŽƌǀĞďŝnjĚĞďƵŶƵŶLJĂŶƐŦŵĂͲ ƌǀĞďŝnjĚĞďƵŶƵ ƵŶLJĂŶƐŦŵĂĂͲ ůĂƌŦŶŦǀĞƐĂŶĐŦůĂƌŦŶŦLJĂƔŦLJŽƌƵnj͘ ŦŶŦǀĞƐĂŶĐŦůĂƌŦŶŦLJĂƔŦLJŽƌƵnjnj͘ ƺƚƺŶďƵŽůƵƉďŝƚĞŶůĞƌŬƵͲ ƚƺŶďƵŽůƵƉďŝƚĞĞŶůĞƌŬƵͲ ƌƵůŵĂŬƚĂŽůĂŶLJĞŶŝĚƺŶLJĂŶŦŶ ŵĂŬƚĂŽůĂŶLJĞŶŝĚƺŶLJĂŶŦŶ Ŷ ƐĂŶĐŦůĂƌŦ͘'ĞƌŝLJĞďĂŬƨŒŦŵŦnjͲ ŶĐŦůĂƌŦ͘'ĞƌŝLJĞďĂĂŬƨŒŦŵŦnjͲ ĚĂ͕ŚĞƌLJƺnjLJŦůŦŶŝůŬĕĞLJƌĞŒŝŶŝŶ ͕ŚĞƌLJƺnjLJŦůŦŶŝůŬŬĕĞLJƌĞŒŝŶŝŝŶ ŝŶ ďŝƌƐŽŶƌĂŬŝLJƺnjLJŦůŦŶŝŶƔĂĞĚŝůͲ ƐŽŶƌĂŬŝLJƺnjLJŦůŦŶ ŶŝŶƔĂĞĚŝůͲͲ ĚŝŒŝLJƺnjLJŦůŽůĚƵŒƵŶƵŐƂƌƺLJŽͲ ŒŝLJƺnjLJŦůŽůĚƵŒƵŶ ŶƵŐƂƌƺLJŽ ŽͲ ƌƵnj͘zĞŶŝĚƺŶLJĂĂƔĂŒŦLJƵŬĂƌŦ nj͘zĞŶŝĚƺŶLJĂĂƔĂĂŒŦLJƵŬĂƌŦ ϮϬϮϱ͛ĞŬĂĚĂƌƔĞŬŝůůĞŶĞĐĞŬ͘ Ϯϱ͛ĞŬĂĚĂƌƔĞŬŝůůůĞŶĞĐĞŬ͘ IŞİD TAM BATI’NIN İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANIYOR Türkiye bazı ülkelerce IŞİD’E fon sağlamakla suçlanıyor. Gerçekten iddia edildiği gibi Türkiye’nin de IŞİD’e bir desteği var mı? Kanaatime göre geçmişte Türkiye bunlara, Esad’a karşı bir faaliyet içinde bulunabilir düşüncesiyle destek vermiş olabilir. (Unutmayalım ki büyük devletler zaten böyle çalışır.) İşte o destekler birtakım kayıtlara alınmış olabilir; ses kaydı, video kaydı gibi. Sonra da bunları açıklarız şeklinde şantaj yapıyor olabilirler. Genelde Batılı büyük gizli servisler, var olan oluşumları lağvetmek yerine onu ele geçirip kullanmaya bakarlar. IŞİD de başlangıçta samimi kişilerce kurulmuş olabilir; ancak bugün itibariyle yaptığı her şey, Türkiye’ye de İslam’a da hizmet etmiyor. IŞİD tam Batı’nın istediği gibi davranıyor. Mesela Taliban, El Kaide, 11 Eylül saldırısı olmasaydı Amerika Afganistan’a, Irak’a giremezdi. Bu olayları gerçekleştirenlerin kimliğine ve ne dediğine değil, bu olaylardan kimlerin istifade ettiğine bakarsak işte o zaman gerçek faili buluruz. Yine Başta Wall Street Journal olmak üzere, İngiliz Guardian, The Times, New York Times ve Independent gibi gazetelerde yer alan haber, analiz ve makalelerde ‘Türkiye’nin Kocaeli, İstanbul, Ankara ve Konya gibi birçok farklı noktasından IŞİD’e minibüslerle militan gittiği yönünde iddialar gündeme geldi. Siz bu durumu nasıl okuyorsunuz? Gidebilir. Adapazarı’ndaki bir genç, ben Hollanda’ya gidiyorum diye Hollanda’ya gider, ordan Afganistan’a gider, oradan da Irak’a geçer ve IŞİD’e katılır. Ne yapabiliriz ki? Almanya’dan, İngiltere’den de gidiyor gençler. Yani Türkiye’den gidince problem de İngiltere’den gidince niye problem değil? Kafa kesen kişi İngiliz aksanıyla konuşuyor. IŞİD’in İngiltere ile nasıl bir bağlantısı olabilir? IŞİD’in, İngiltere-Amerika-İsrail ortak operasyonu olduğu kanaatindeyim. O kesen kişi Rusça da konuşabilirdi. Bunun üzerinden bir yere varamayız; fakat o ses cidden kesen kişiye mi ait yoksa ayrıca seslendirildi mi? Orada başka ne gibi oyunlar oynanıyor bilmiyoruz. Peki, neden başka bir dil değil de İngilizce konuşuyor? Tüm dünya rahatça anlasın diye. Bu tam bir tiyatro. Her açıdan düşünülmüş hatta o görüntü tek kameradan değil, çok profesyonelce birkaç açıdan çekilmiş. Yani şov yapmışlar. 11 Eylül’de yaşanan bazı olaylar sonradan anlaşıldı ki aslında sanal görüntüymüş. Baş kesme olaylarını da bu şekilde düşünebilir miyiz? Olabilir. Kendi kulelerine uçaklarla saldıranlar için böyle 2-3 kişi kesmek zor değil. WĞŬŝ͕dƺƌŬŝLJĞďƵŶĚĂŶŶĂƐŦů ĞƚŬŝůĞŶĞĐĞŬ͍ dƺƌŬŝLJĞƵnjƵŶLJŦůůĂƌŚĂŬŬŦŶĚĂŬĂƌĂƌ ǀĞƌŝůĞŶďŝƌĚĞǀůĞƚŽůĚƵ͘dƺƌŬŝLJĞĂƌͲ ƨŬƂŶƺŵƺnjĚĞŬŝĚƂŶĞŵŬĂƌĂƌǀĞͲ ƌĞŶĚĞǀůĞƚůĞƌĚĞŶďŝƌŝƐŝŽůŵĂŬŝƐƟͲ LJŽƌǀĞďƵŶƵŶŝĕŝŶŵƺĐĂĚĞůĞĞĚŝLJŽƌ͘ ,ĂŬŝŵŐƺĕůĞƌĚĞďƵŶĚĂŶƌĂŚĂƚƐŦnj͖ ĚƺnjĞŶůĞƌŝŶŝŶĚĞǀĂŵŦŶĚĂŶLJĂŶĂůĂƌ͘ 7ƔƚĞďƵŶƵĚĂů<ĂŝĚĞ͕dĂůŝďĂŶ͕/b7͕ W<<ǀƐ͘ŐŝďŝĕĞƔŝƚůŝƂƌŐƺƚůĞƌůĞĚĞͲ ǀĂŵĞƫƌŵĞŬƉĞƔŝŶĚĞůĞƌ͘ƵŶůĂƌĂ ŝŶĂŶĂŶ͕ďƵŶůĂƌŦŶŝĚĞŽůŽũŝůĞƌŝŶŝďĞͲ ŶŝŵƐĞLJĞŶŝŶƐĂŶůĂƌĚĂŶĞLJĂnjŦŬŬŝŝƔͲ ƚĞďƵŽƉĞƌĂƐLJŽŶůĂƌĚĂďĂƐŝƚďŝƌĞƌ ƉŝLJĂĚĞŽůĂƌĂŬŬƵůůĂŶŦůŦLJŽƌůĂƌͬͬ͘
Benzer belgeler
Zehirleniyoruz
transferler Ömer Gürkan ile Ali Alu Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı’nda düzenlenen tanışma yemeğindeki programa
katıldı. Takım arkadaşlarıyla tanışan Gürkan ve Ulu, kendilerine duyulan güvene
Başakşehir sevdamız
‘İkinci baharım’ oldu
621 15 yılın bütün savaşlarında aktif görev alan,
Türkiye’nin ilk savaş
kameramanlarından
Necmettin Çıplak, çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini
fotoğrafın iç...
`iyi ki olmuş` diyor
%$û$.û(+ú56325Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Başakşehir’de 10 ile 19 yaş arasında 62 bin genç var. Gençleri ve ailelerini futbol kulübünün büyüyebilmesi için sporun
Kafanız karışmasın
d,/,û, mayıs ayında dönemin Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen Living-Lab (Yaşam Laboratuvarı), Başakşehir’de yaşayanlara ve çalışanlara hayatı kolaylaştıran teknolo...