Temmuz 2006
Transkript
Sayfa 1.qxp 02.07.2006 15:11 Seite 1 Mangot’nun ardýndan Thérèse Mangot, 14 Haziran 2006’da uzun süredir mücadale ettiði o illet hastalýðýn pençesinden kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu. 4 Þu malum mesele CD(sidi)k yarýþtýrýyor! Daha hayatýn baþýnda olan Belçika’da siyaset sahnesi ýsýnýr- Konuþmalarý gerektiðinde suspus olan siyasetçilerimiz oy için her fýrsatta nutuk çekip, CD(sidi)k yarýþtýrýyorlar! gencecik bedenler bu kadar aðýr bedel ödemek zorundalar mý? Güven ÖZALP 6 ken, “Ermeni meselesi” de gündemin ilk sýralarýnda yerini almaya devam ediyor. 7 Fikret AYDEMÝR www.binfikir.be Leyla ERTORUN Bu ülkenin çivisi çýkmýþ Erdinç UTKU 19 Ceylan Ardýçlar’ýn öldürülmesine tepkiler sürüyor Okuyun, bir fikir edinin Sayý 9 - Temmuz 2006 3’te Yaþasýn tatil... rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her yýl olduðu gibi bu yýl da ''izin'' için yollara dökülmeye baþladýlar. Yavaþ yavaþ Türk mahalleleri boþalýyor. Uçaklar týklým týklým. Kendi araçlarýyla karayolunu tercih edenler ise rüþvet vermek zorunda kala kala ''Yolcu yolunmada gerek'' izinci atasözünü onaylýyorlar. Olanaklarý yeten Belçikalýlar ise temmuz ve aðustosta soluðu güney ülkelerinde alýyor. Brüksel’de kalanlar üzülmeyin; sizin için de Brüksel’e plaj açýlýyor. Binfikir ekibi olarak tatile çýkmadan önce ve tatil sýrasýnda iþinize yarayacak konularý bir dosya haline getirdik. I 11 ’de Kayýt yaptýrmayý unutmayýn! OY HAKKI ÝÇÝN 31 TEMMUZ SON GÜN Ayrýntýlý bilgi sayfa 5’te editör’den Isýnan havalar yazýn geldiðini müjdelerken; kimilerimiz tatile baþladý, kimilerimizi ise tatil heyecaný sardý... 3’te Flaman Hükümeti Baþbakaný Leterme Binfikir’e konuþtu: “Suç iþleyen küçük gruplar yüzünden tüm yabancý topluluklar hedef gösteriliyor” Serpil Aygün’ün söyleþisi 12 ’de Sayfa 3.qxp 02.07.2006 12:29 Seite 1 Temmuz 2006 GÜNDEM Ardýçlar’ýn öldürülmesine tepkiler sürüyor 3 editör’den [email protected] Ardýçlar’ýn öldürülmesine tepkiler sürerken son olarak 1 Temmuz Cumartesi günü Aalst’ta anma toplantýsý düzenlendi. Fikret Aydemir/Serpil Aygün elçika’nýn Aalst kentinde 16 Haziran gecesi polis tarafýndan sýrtýndan vurulan Ceylan Ardýçlar’ýn bir hafta sonra hastanede vefat etmesi ailesini ve Belçika’da yaþayan Türk toplumunu derinden sarstý. Ardýndan Anvers’te bir makinistin otobüste yabancý kökenli altý genç tarafýndan dövülmesi sonucu ölmesi ikinci bir þok oldu. Bir süredir artan þiddet olaylarý, bir taraftan Belçikalýlarýn yabancýlara uyguladýðý ýrkçý tutumu, diðer taraftan da yabancýlarýn Belçikalý’lara uyguladýðý þiddeti tartýþmaya açtý. 20 yýllýk tecrübeye sahip ve üç ayrý emniyet mekanizmasý olan Glock marka tabanca kullanan Belçika polisinin “yanlýþlýkla ateþ edildi” açýklamasý inandýrýcý bulunmadý. Ceylan Ardýçlar’ýn hayatýný kaybetmesiyle birlikte olayla soruþturma derinleþtirildi. Aalst polisinin yaptýðý açýklamayý inandýrýcý bulmadýklarýný ifade eden Ardýçlar ailesinden Oktay Ardýçlar, “Ýki polis alkol aldýðý ileri sürülen bir kiþiyle baþa çýkamamýþ. Türk olduðu için ateþ açmýþlar. Bir kiþiyi durdurmak için sýrtýndan ateþ edilmez, en fazla bacaðýna ateþ edilir. Polis ýrkçý olduðu için sýrtýndan ateþ açmýþ” diye konuþtu. Ceylan Andýçlar’ýn oðlu Oktay Ardýçlar, babasýnýn iki polis tarafýndan 3 metre mesafeden sýrtýndan vurulmasýna bir anlam veremediðini söyledi. B CEYLAN ARDIÇLAR ANILDI Ceylan Ardýçlar’ý anmak üzere Elele (HandinHand) oluþumu öncülüðünde 1 Temmuz Cumartesi günü Ardýçlarýn öldürüldüðü Werfplein’de bir anma toplantýsý düzenlendi. Yaklaþýk 200 kiþinin katýldýðý toplantýda bulunan Türklerin katýlýmýnýn azlýðý dikkat çekti. Vredeshuis Baþkaný Jet Be Loof yaptýðý konuþmada, bu toplantýyý, hemþehrileri olan Ceylan Ardýçlar’ýn yaþadýðý acý olaydan duyduklarý üzüntüyü ve Ardýçlarýn ailesi, arkadaþlarý ve Aalst’lý tüm Türk toplumunun acýsýný paylaþtýklarýný dile getirmek amacýyla düzenledik- lerini, söyledi. Baþkan sözlerine “geçmiþte yaþadýðýmýz olaylar sonucu, þiddetin yine þiddeti doðurduðunu öðrendik. Þiddete karþý durmak, diyaloðun yolunu açmakla mümkündür. Günümüzde yaþanan þiddet ancak toplumda herkesin saygýya layýk olduðunun, herkesin bireyselliðinin tanýnmasý ve bu ülkede yaþayan farklý kültürlerin diyaloðu ile mümkündür” diye devam etti. Ardýndan akademik yazýlarý ile tanýnmýþ bir Aalst’lý olan Youssef Ben Abdelijelil yaþanan olaylar üzerine yazdýðý bir þiiri okudu. Daha sonra Ceylan Ardýçlar’ýn vurulduðu alana çiçeklerin konulmasý ile toplantý son buldu. Anma toplantýsýna katýlan bir Aalst’lý olan Guido Saey, “yaþanan bu acý olaydan duyduðum üzüntütüyü dile getirmek TEPKÝLER Olayýn çözülmesini isteyen ve aralarýnda Türk öðrencilerin bulunduðu bir grup internet üzerinden e-dilekçe ile imza toplarken, amaçlarýný þöyle açýkladý: “Belçika'da yaþayan Türk toplumunun bu olayla ilgili tepkilerini bir yerde toplamaya çalýþýrken, olayýn aydýnlanmasý için de kurumlar üzerinde baský oluþturmak.” Diðer taraftan Büyükelçi Fuat Tanlay aileye baþsaðlýðý dilerken, “Belçika’da yaþayan Türk toplumu ve geliþmeleri medya aracýlýðýyla çok yakýndan takip eden Türkiye’deki kamuoyu üzerinde olumsuz bir etki yaratan bu talihsiz olaya iliþkin geliþmeleri çok yakýndan takip ediyoruz. Bu çerçevede, bu suçu iþleyen polis memuru hakkýnda için burdayým. Toplumlar arasýnda yetersiz diyalog var. Özellikle Aalst’ta bu daha yoðun. Benim oðlum Brüksel’de oturuyor ve oturduðu mahallede çok farklý kültürlerden insan var; her gün birbirleri ile selamlaþýp konuþuyorlar. Bu gerekli” dedi. Fas Dernekler Federasyonu Baþkaný Mohammed Chakkar, olayda ýrkçý þüpheler olduðunu ve olayýn derinlemesine araþtýrýlmasý gerektiðini söylerken, Türk Dernekler Birliði Baþkaný Sedat Kaya da “emniyete de güvenemezsek kime güveneceðiz? Yarýn hangimiz arkadan vurulacaðýz” diyerek tepkisini dile getirdi. Toplantýya katýlan az sayýda Türk’ten biri ve Ceylan Ardýçlar’ýn komþusu Ali Eken de “çok üzücü bir olay. Kaza deniyor ama inanmýyorum. Olayýn aydýnlatýlmasýný istiyorum derken, Aalst’ýn yakýn bir bölgesinden anma tolantýsýna katýlan Levent Yýlmaz ise “Belçikalýlarýn burada bu kadar kalabalýk olmasý sevindirici ancak Türklerin azlýðý da üzücü. Tabii birçok kiþi tatilde ama burada kalanlara cami aracýlýðý ile bu toplantýnýn duyurulduðunu duydum. Daha fazla Türk beklerdim” dedi. uygun bir kararýn alýnmasý büyük önem taþýmaktadýr Belçikalý yetkililerin bu amaçla vakit kaybetmeden harekete geçeceklerine inanýyoruz” dedi. Türk politikacýlardan Ergün Top (CD&V) olayýn çok þüpheli olduðunu söylerken, Ceylan Ardýçlar’ý vuran polis memurunun olaydan sonra tutuklanmamasýný eleþtirdi. Ergun Top, “Bu olayda polisin silah kullanmasýný gerektiren hiçbir durum sözkonusu deðildir. Bu durumun açýklýða kavuþturulmasý gerekir. Diðer taraftan olay sonrasý polis memurunun tutuklanmamasý büyük bir yanlýþ. Bu kiþi suç delillerini ortadan kaldýrabilir. Þahitleri susturabilir. Tüm bunlar þüpheleri artýrýyor” dedi. Serpil Aygün Tatile çýkarken... sýnan havalar yazýn geldiðini müjdelerken; kimilerimiz tatile baþladý, kimilerimizi ise tatil heyecaný sardý. Binfikir ailesi olarak bizler de yoðun ve yorucu bir çalýþma döneminin sonunda Temmuz sayýmýzla birlikte tatile çýkýyoruz. Dokuz aydýr hiç aksatmadan ve zamanýnda çýkan gazetemiz Binfikir, toplumun tüm kesimlerini de kucaklayarak kendisine saygýn bir yer edindi. Önümüzdeki yerel seçimler bunun bir sýnavý niteliðinde olacak. Hiçbir politikacý ya da dernekle özel bir yakýnlýk içinde olmayan, herkese eþit mesafede duran gazetemiz, önüHiç bir politikacý ya müzdeki yayýn döneminde de bu tavrýný da dernekle özel bir sürdürecek. Sýk sýk yakýnlýk içinde vurguladýðýmýz gibi olmayan, herkese amacýmýz siyasi çizgi deðil, kaliteli bir yayýn eþit mesafede duran çizgisi. gazetemiz önümüzBu sayýda da haberi, yorumu, kültür-sanatý, deki yayýn döneminsporu ve mizahý ile de de bu tavrýný süryine Belçika’nýn gündürecek. demini sayfalarýmýza taþýmaya çalýþtýk. Yaz döneminin baþlamasý ve Belçika’da yaþayan halkýmýzýn tatile çýkýþý sebebiyle sizler için özel bir tatil sayfasý hazýrladýk. Tatilde yaþanabilecek saðlýk sorunlarýný ve önlemlerini, karayolu ve havayolu ile Türkiye’ye gidecek olan okuyucularýmýza önerileri tatile çýkmadan önce mutlaka okuyun. Aalst’ta öldürülen Ceylan Ardýçlar olayýnýn tüm detaylarýný üçüncü sayfamýzda bulabilirsiniz. Otobüste 6 gencin saldýrýsý sonucunda ölen makinist Guido Demoor ile Liege’de bir sokak þenliðinde kaçýrýlan Stacy ve Natalie’nin acý hikayesini de sayfalarýmýza taþýdýk. Orta sayfamýzda bu ay Flaman Hükümeti Baþbakaný Yves Leterme sorularýmýzý yanýtladý. Flaman-Valon tartýþmalarýndan baþörtüsüne, son günlerde yaþanan þiddet olaylarýna bakýþý ve çözüm önerilerini Binfikir okuyucularý için anlattý. Yerel seçimler yaklaþýrken, seçim yarýþýna CD’li giren politikacýya inat Haydar Abi, tüm adaylara þarký sözü yazdý. Ýsmail Doðan ise tatil heyecanýný sizlerle çizgileri aracýlýðýyla paylaþtý. Kültür sanat sayfamýzda, Belçika Kraliyet Flarmoni Orkestrasý’nda kontrbas çalan Aykut Durþen’i tanýma fýrsatý sizleri bekliyor. Son olarak okuyucularýmýza hatýrlatmak istediðim önemli bir konu da Belçikalý olmayan vatandaþlarýmýzýn 8 Ekim yerel seçimlerde oy kullanabilmek için 31 Temmuz’a kadar baðlý bulunduklarý belediyeye baþvurmak zorunda olduklarýdýr. Flamanca ya da Fransýzca bilmeyen vatandaþlarýmýza 5. sayfamýzda, seçim kayýt formunu nasýl dolduracaklarýný anlattýk. Uzun süren çabalar sonucu AB ülkeleri dýþýndan gelen ve Belçikalý olmayan yabancýlar için ilk defa uygulanacak önemli bir vatandaþlýk hakkýdýr, seçme hakký. Yaþadýðýnýz belediyede sesinizi duyurulabilmek için seçimlere mutlaka katýlýn. Yeni umutlarla yeni bir yayýn döneminde Eylül sayýmýzda buluþmak arzusuyla, iyi tatiller... I Sayfa 4.qxp 02.07.2006 12:20 Seite 1 Temmuz 2006 GÜNDEM 4 Geri dönen yabancýlara para yardýmý [email protected] Thérèse Mangot’nun ardýndan emokrasimizi geniþletmek için yabancýlara yerel seçimlerde oy hakký olanaðý verilmesi için 25 yýldýr verdiðimiz mücadele sonucunda elde ettiðimiz ‘zaferimiz’ biraz buruk oldu». Bu cümleyi Thérèse Mangot’nun Agenda Culturel dergisi için kaleme aldýðý oy hakký konusunda «Acý bir tat býrakan küçük bir adým» baþlýklý son yazýsýndan aldýk. Thérèse Mangot, 14 Haziran 2006’da uzun süredir mücadale ettiði o illet hastalýðýn pençesinden kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu. Peki kimdi Thérèse Mangot? Irkçýlýkla mücadele derneði MRAX’ýn eski baþkaný, yine MRAX’ýn ve CBAI (Brüksel Kültürlerarasý Eylem Merkezi) dergisinin yazý iþleri üyesi. Ýkisinde de birlikte çalýþtýk. Kültürel farklýlýklar çabasýnda bir devlet memuruydu. Ama biz onu bir memurdan çok yabancý haklarý için mücadele eden 25 yýldýr verdiði mücadele sonun- bir ilerici olarak tanýdýk. 11 Eylül sonrasý Müslümanlarýn da kazanýlan AB sürekli hedef gösterilmesinin karþýsýnda duran, Yahudi bir dýþý ülkelerden Belçikalý, kalben komünist gelenlerin ilk kez ama mantýken Sosyalist Parti oy kullandýklarýüyesi, Avrupa Konseyi’nin fahri danýþmaný, Kültürlerný göremeden arasý Diyalog Platformu üyesi hayata gözlerini ve kendisinden çok þey öðrenebileceðimiz bir hanýmdý. yumdu dostum 1980’de kurulan «Objectif Mangot. 82, Hedef 1982. Herkes için oy hakký» çerçevesinde yer almýþtý ve son yazýsý olduðunu bilmediði yazýsýnda da bundan bahsediyor ve þunlarý yazýyordu: «Ýkide bir vatandaþlýðýn öneminden bahseden politikacýlar, iþ yabancýlarýn katýlýmýna gelince, henüz “olgun” olmadýklarýný düþünüyorlardý, týpký 1948’de kadýnlarýn bu konuda henüz reþit olmadýðýný düþündükleri gibi. Hatta 1987’de bazý politikacýlar yabancýlarýn eþlerine eþit davranmadýðýný bahane olarak öne sürüyorlardý, o zamanlar henüz Müslümanlar ayrýmý yapmýyor, bütün yabancýlardan bahsediyorlardý. Sonra Faslý küçük Loubna’nýn öldürülmesinden sonra Büyük Cami’deki merasim de baþbakan, yabancýlarýn da oy vermesinin zamanýnýn geldiðini söylüyordu. Daha sonra ‘en iyisi vatandaþlýk alsýnlar, onu kolaylaþtýralým’ dediler. Ancak ilericiler Belçika vatandaþý olmakla oy hakkýný ayýrmak gerektiðini savundular. Üstelik sadece Avrupalý olmayan yabancýlar raðbet etmiþti vatandaþlýða; Ýspanyollar, Ýtalyanlar ilgilenmemiþlerdi. Oy hakký verilsin mi verilmesin mi oyalamasý sürerken yabancýlarýn bazýlarý Belçika vatandaþý olarak parti listelerinde yerlerini almýþlardý bile. Üstelik onlarý listeye koyarak hem kendi topluluklarýndan oy toplamalarýný bekliyorlar hem de etnik oy topladýklarý için eleþtiriyorlardý.» 25 yýldýr verdiði mücadele sonunda kazanýlan AB dýþý ülkelerden gelenlerin ilk kez oy kullandýklarýný göremeden hayata gözlerini yumdu dostum Mangot. Emeklerini saygýyla anýyoruz. «D Haber Merkezi osyal Entegrasyon Bakaný Christian Dupont, Belçika’da yasal oturum elde edemeyip gönüllü olarak kendi ülkelerine dönmek isteyen yabancýlara para yardýmý için bütçe ayýrdý. Yardýmýn amacý, geri dönen yabancýlarýn kendi ülkelerine yeniden entegre olmalarýný kolaylaþtýrmak: Alýnan paralarýn formasyon ve ekonomik atýlým alanlarýnda kullanýlmasý gerekiyor. S Belçika’da oturum hakký kazanmak için uzun müddet bekleyen yabancýlar daha sonra ülkelerine döndüklerinde birçok zorlukla karþýlaþýyor. Bakan Dupont, bu zorluklarý önlemek için toplam 270 bin Euro ayýrmýþ durumda. Oturum dosyalarý incelenmiþ ve red ile sonuçlanmýþ yabancýlar da, dosyalarý henüz karar aþamasýnda olanlar da bu bütçeden yararlanabilir. Bu yardým “kaðýtsýzlar” konusunu tekrar alevlendirdi. Kral’a karþý yürüyüþ! Haber Merkezi elçika’nýn ulusal bayramý olan 21 Temmuz etkinliklerindeki askeri defileye ilk kez davet edilmeyen Eski Savaþçýlar, karar deðiþmediði taktirde resmi defileye karþý yürüyeceklerini açýkladýlar. Eski Savaþçýlar, geleneksel olarak ulusal bayrama davet ediliyordu. Zor zamanlarda ülkeyi ve demokratik haklarý savunacak insanlarýn bulunduðunun simgesi olan Eski Savaþçýlar, kendilerine hiç danýþýlmadan karar alýnmasýna anlam veremiyor. Kraliyet ve Hükümet’e itiraz mektubu gönderildi ve kararýn deðiþmesi bekleniyor. Ayrýca Eski Savaþçýlar, defileyi izlemek üzere tribüne girmek için bile kart istemeleri gerektiðini söylüyor. Savunma Bakaný’nýn kararý deðiþtirip deðiþtirmeyeceði merak konusu. B Çocuk parasýna ek ikramiye osyalist Partisi’nin önerisi üzerine ailelerin yükünü hafifletmek için, çocuk parasýna bir ek yapýlmasý kesinleþti. Velilere çocuk baþýna ilkokul öðrencisi için 75, orta dereceli okullara gidenler için 75 ve yüksekokul ve üniversite öðrencileri için 125 Euro ödenmesi önerilmiþti. Önerinin kabul edildiði bildirilirken, ödeme miktarý konusunda net bir rakam verilmedi. Hükümetin diðer ortaklarýnýn da onayladýðý bu yasa, eylül ayýnda yürürlüðe girecek. Çocuðu olan her aileye öðretim yýlýnýn baþýnda, yani eylül ayýnda bir kereye mahsus olmak üzere çocuk parasýna ek ikramiye verilecek. S Oturumlarýn yasallaþtýrýlmasý konusunda henüz ilerlemeyen hükümetin, bu yardým sayesinde bazý dosyalarýn daha kolay kapanmasýný amaçladýðý düþünülüyor. Ayrýca “gönüllü geri dönüþ” kavramýnýn da belirsiz olduðu yönünde eleþtiriler mevcut. Oturumu reddedilmiþ insanlarýn yasadýþý oturumdan vazgeçip geri dönmelerinin “gönüllü” diye mi yoksa zorunlu diye mi kabul edileceði tartýþýlýyor. Eski arabanýzý çöpe atýn, kazanýn Brüksel Hükümeti, 10 yýldan daha eski arabalarýn çevreyi kirletmelerini engellemek ve trafikteki araba yoðunluðunu azaltmak kaygýsýyla arabasýný hurdaya verenlere cazip önerilerde bulunuyor. Ekim ayýnda yürürlüðe girecek bu uygulamaya göre, arabanýzý hurdaya verdiðinizi kanýtladýðýnýz taktirde bir yýllýk toplu taþýma abonmaný verilecek. Bruxell’air diye adlandýrýlan bu prim paketinde bir de bisiklet var. Buna ek olarak belli bir miktar para verilmesi de öngörülüyor. Ucuzluk hýzlý baþladý Ucuzluðun ilk günü geçen yýla göre daha yoðun baþladý. Yoðunluk, sadece Brüksel ve Anvers’teki ünlü alýþ-veriþ caddelerinde deðil, diðer yerlerdeki dükkanlarda da hissedildi. Geçen yýla göre satýþlarda % 10 artýþ gözlendi. Sayfa 5.qxp 02.07.2006 12:23 Seite 1 Temmuz 2006 skiden çocuklarýn isteyip de büyüklerin alamadýðý en klasik hediye nedir diye kime sorsanýz, hepsi büyük olasýlýkla “bisiklet” derdi. Þimdi ise herkesin imkâný olmasýna raðmen hiçbir çocuða ilginç gelmeyen, basit bir oyuncaktýr bisiklet. Bilgisayar, PlayStation, cep telefonundan kafasýný alýp da çocuðunuz sizden bisiklet istese Allah’a þükredip kýrk takla atarsýnýz. Çok önemli bir sosyal araçtýr aslýnda bisiklet. Pekâlâ yalnýz sürülebilse de, canýnýz arkadaþ çeker. Çocuklarýnýzýn arkadaþý yoksa, bisiklet alýn; mutlaka edinir. Çünkü bisiklet sürerken düðmeye bastýkça karþýnýza geçecek bir “player 1” bulamazsýnýz. Barýþçýl bir oyuncaktýr bisiklet: mesela bilgisayar baþýnda FIFA 2006 oynayýp da her gol yediðinde ekrana ana-avrat sövüp klavyeye yumruk indiren çocuk görüntüsünü göremezsiniz. Ben hiçbir çocuðun bisikletine kýzýp tekmelediðini hatýrlamýyorum. Tam tersi seversiniz onu; yol gösterdiði için, hayal ettiðiniz yerlere götürdüðü için. Analýk-babalýk duygusunu da getirir bisiklet: ben saatlerce top oynayýp bisiklet sürerken arkamdan beni merak edenlerin olduðunu bilirim. Oysa çok meþgul ana-babalarýn, “caným ne olacak, evde býraktým bilgisayarla oynasýn, biþeycik olmaz” diye düþündüðünden eminim. “Hemen-þimdi-her þey”in ege- GÜNDEM 5 E [email protected] Bisikletli Sultan Pekmez Sokaklarda ve otobüslerde þiddet arttý diye kimse hayýflanmasýn; bu hepimizin suçudur. Bisiklet hediye edecek kadar yüreðimiz olmadýðý için… Çocuklarýmýzý sanal kahramanlara terk ettiðimiz için… men olduðu dünyanýn sorumsuzluk simgesidir elektronik oyuncaklar. Çocuklarýmýzý daha iyi koruruz diye sokaklardan uzaklaþtýralým duygusuna kapýlmýþ velilerin yüz karasýdýr. Çocuklarýn ve ailelerin boþ býraktýðý sokaklarý, haliyle serseriler iþgal etti zamanla. Sokaklarda ve otobüslerde þiddet arttý diye kimse hayýflanmasýn: bu hepimizin suçudur. Bisiklet hediye edecek kadar yüreðimiz olmadýðý için… Çocuklarýmýzý sanal kahramanlara terk ettiðimiz için… Gün boyu “Killer Instinct” ve “Street Fighter” oynayýp birbirlerinin kafasýný koparan çocuklarýn, normal hayata dönünce de bir “can”a bilgisayar oyunundaki kahramanlar kadar önem vereceðini kavrayamadýðýmýz için… Küçüklüðümde Ýstanbul’da kaldý- ðým günlerde büyük eniþtemi her gün kandýrýrdým beni gezdir diye, o da býkýp usanmadan beni Murat 124’üne atar gezdirirdi. Anýt Mezarý yolunun üzerindeki gerçek ismini bilmediðim heykeli her gün görmek için can atardým. Sultan Pekmez derdim o heykele. Sizin çocuklarýnýzýn Brüksel’de, Anvers’te, Charleroi’da bir Sultan Pekmez’i var mý? En önemlisi siz iþinizden bir saat ayýrýp çocuklarýnýzý gezdiriyor musunuz? Sokaklardan korkmamayý, tam tersine sokaklarý sevmeyi ve sahiplenmeyi öðretiyor musunuz onlara? Anvers’te bir otobüste üç gencin öldürdüðü adamýn siz olabileceðini düþündünüz mü? Veya öldüren çocuklarýn sizin çocuklarýnýz olabileceðini? Hayat þartlarý, iþ þartlarý, sosyal düzen, kaybolan aile baðlarý,… ve sayamadýðým daha binbir bahane. Bunlarýn hepsini yaratan aslýnda biziz, bireylerdir. Ve bunlarýn arkasýna sýðýnýp þiddet ve yozlaþmayla mücadeleden kaçýnan, her þeyi devlet ve kurumlardan bekleyen de bizleriz. “Öðretim”i bile yapacak imkâný olmayan okullardan “eðitim” bekliyoruz. Mesai saatiniz, bahçeli eviniz, 4X4 arabanýz olmayýp da iyi yetiþmiþ çocuklarýnýz olsaydý, daha mutlu olmaz mýydýnýz? Bisiklet üzerinde Sultan Pekmez arayan bir çocuk… Oy hakký için son tarih: 31 TEMMUZ Sadece birkaç dakikanýzý alacak bir iþlemle vatandaþlýk hakkýnýzý kullanarak 8 Ekim’de yapýlacak olan yerel seçimlerde oy kullanabilirsiniz. 31 Temmuz’a kadar baðlý bulunduðunuz belediyeye teslim etmek zorunda olduðunuz kayýt formuna iliþkin Flamanca ve Fransýzca birer örneði sizler için yayýnlýyoruz Haber Merkezi Ekim’deki yerel seçimlerde Belçika vatandaþý olmayanlar da oy kullanabilecek. 5 yýl yasal ikamet, 18 yaþýný doldurmuþ olmak ve siyasi haklarýný kaybetmemiþ olmak þartlarýyla ilk defa oy kullanabilecek olan AB dýþý yabancý uyruklular en geç 31 Temmuz’da MUTLAKA BELEDÝYE’YE MÜRACAAT EDÝP SEÇMEN LÝSTESÝNE YAZILMAK ZORUNDA. Yanda gördüðünüz seçim kayýt formlarýný baðlý bulunduðunuz belediyeden isteyip doldurmanýz oy hakkýnýzý kullanabilmeniz için þart. Yandaki Fransýzca metinde büyütülmüþ olarak gördüðünüz “Nom, prenom” yazýlý alana önce soyadýnýzý sonra adýnýzý; “Date de naissance” yazýlý alana doðum tarihinizi; “Adresse” yazýlý üçüncü satýra da ikamet adresinizi ve “Nationalite”nin karþýsýna da uyruðunuzu yazmalýsýnýz. Yine yanda büyütülmüþ olarak gördüðünüz tek satýrda “Fait a”nýn yanýna bulunduðunuz belediyeyi, “le”nin 8 yanýna da belgeyi imzaladýðýnýz tarihi yazýp, son olarak “signature”ün olduðu boþluða imza atmalýsýnýz. Flamanca olarak hazýrlanmýþ seçim kayýt formunda ise, “naam en voornaam” yazan bölüme yine önce soyadýnýzý daha sonra adýnýzý; “Geboortedatum” yazan bölüme doðum tarihinizi; “Het Adres” yazan bölüme ikamet adresinizi ve “Natinonaliteit” yazan bölüme de uyruðunuzu yazmanýz gerekiyor. Alttaki tek satýrda “Gedaan te” yazýlý alanýn karþýsýna kayýtlý olduðunuz belediyeyi ve “op” yazan alanýn karþýsýna da belgeyi imzaladýðýnýz tarihi yazýp “Handtekening” yazan alanýn altýna imzanýzý atacaksýnýz. Sadece birkaç dakikanýzý alacak bu iþlem, size aktif bir vatandaþ olarak oy kullanma ve sesinizi duyurma hakkýný getirecek. Elinizi çabuk tutun, bu fýrsatý kaçýrmayýn. Son tarih 31 Temmuz! Hemen baðlý bulunduðunuz Belediye’den bir seçim kayýt formu alýn ve oy kullanma hakkýnýzý kullanýn. Sayfa 6.qxp 02.07.2006 13:06 Seite 1 Temmuz 2006 GÜNDEM 6 uzeyi güneyini sevmeyen, hatta sevmemekle kalmayýp birbirini anlamayan, Avrupa Birliði, NATO ve benzeri kurumlarýn olmamasý halinde daðýlmasýna kesin gözüyle bakýlan, ayný bayrak altýnda toplanmasýna raðmen ulus kavramýnýn “u”sundan haberdar olmayan, adaletin adalet olmadýðý, polisin 200 metre ötesini üç hafta boyunca göremediði, ülkenin her metrekaresinde meþhur insan haklarý standartlarýnýn sembolü olan AB bayraðýnýn dalgalanmasýna raðmen sýra uygulamaya geldiðinde bu standartlarýn kaðýt üzerinde kalmaya mahkum olduðu, geçmiþten ders almayan, çocuklarýna kol kanat germekten aciz, Nathalie ve Stacy’nin yaþama haklarýný koruyamayan bu ülkeyi anlamak gerçekten mümkün deðil. Bu ülkenin önünde bir Marc Dutroux örneði var. Dutroux ne bir ilk ne de bir son. Hiç mi ders alýnmadý? Çocuklarýn yaþamý bu kadar mý deðersiz? Daha hayatýn baþýnda olan gencecik bedenler ebeveynlerinin ilgisizliðinin, ülkelerindeki sapýklýðýn ve bu sapýklýða verilen cezalarýn yetersizliðinin sonuçlarýný bu kadar aðýr ödemek zorundalar mý? “Ülkenin” resmen çivisi çýkmýþ. Nathalie ve Stacy’nin, kaybolmalarýnýn üzerinden geçen üç hafta sonrasýnda, seferber edilen onca güvenlik birimine, K [email protected] Bu ülkenin çivisi çýkmýþ Daha hayatýn baþýnda olan gencecik bedenler ebeveynlerinin ilgisizliðinin, ülkelerindeki sapýklýðýn ve bu sapýklýða verilen cezalarýn yetersizliðinin sonuçlarýný bu kadar aðýr ödemek zorundalar mý? Aalst 1- KONYALI MARKET Molendries 25 9300 Aalst Anvers 1-ANADOLU C.V.B.A Van Kerckhovenstraat, 39 2060 Anvers 2- ALGÜL MARKET-FIRIN Sint-Bernardsesteenweg 338, 2020 Anvers 3- BIG DEAL SUPPERMARKET KESTENOGLU NV Statiestraat 111-113 2600 Berchem 4- BERCHEM BAKKERIJ Statiestraat, 12 2600 Berchem oluþturulan onca güvenlik çemberine, yapýlan onca soruþturmaya, gerçekleþtirilen onca aramaya raðmen olay yerinden sadece ve sadece 200 metre uzakta, bir tren yolunun kenarýnda bulunmasýnýn kabul edilebilir ya da açýklanabilir bir yaný var mý? Bu ülke Dutroux olayýnda da benzer bir senaryoyu yaþamadý mý? Hayatlarýný kaybeden miniklere sadece santimetreler kadar yakýn olan güvenlik birimleri kurbanlarý bulmayý “becerememeyi” baþarmadýlar mý? Binfikir elinizin altýnda Gazetemiz Binfikir’i her ay dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, Anvers ve Brüksel Konsolosluklarý ve Demir Halk Bank þubelerinde bulabilirsiniz. Bunlarýn yanýnda gazetemizi ay boyunca sürekli olarak edinebileceðiniz noktalarý aþaðýda görebilirisiniz. 6-LÝBRARÝE ERSAN Place Liedts, 4 1030 Schaerbeek 7-LAS VEGAS Avenue Rogier, 135 1030 Schaerbeek 8-LÝBRAÝRÝE CEM Avenue Rogier, 2 1030 Schaerbeek 9-LÝBRAÝRÝE LE PRÝNTEMPS Place Pogge 339 1030 Schaerbeek 6- MILENIUM BVBA Gillisplaats, 6 2000 Anvers 10-VÝZYON NIGHT SHOP Chaussée de Haecht, 92 1030 Schaerbeek 7- ÖZYILDIZ FIRINI Klamperstraat 1, 2060 Anvers 11-SÖYÜTLER SÜPER MAR KET Rue Marie -Christine, 109 1020 Laken 9- RABUN BVBA Dambruggestraat, 222 2060 Anvers 10- ULUSOY KASABI Cuylitsstraat 2, 2018 Anvers Brüksel 1- AU GOURMET SPRL Place de la Reine 50, 1030 Schaerbeek 2-B.A.V.S. SUPERMARCHE Chaussée de Helmet, 222 1030 Schaerbeek 3-Cado Center TOPUZ Place de la Reine, 28 1030 Schaerbeek 4- DÝDEM MARKET Boulevard Lambermont 45, 1030 Schaerbeek 5-GEMLÝK Patisserie Avenue Rogier, 27 Rue Cathedrale 53, 4000 Liege 5- CHEZ ÝBO Rue Hoyoux 149, 4040 Herstal 6- MELÝH FIRINI Rue Saint-Nicolas 295, 4000 Liege Lokeren 1030 Schaerbeek 5- LORIN FIRINI Bredorodestraat, 135 2018 Anvers 8- RAMADA FIRINI Statiestraat 42, 2600 Berchem Yaþananlarýn gerçekten kabul edilebilir bir yaný yok. Sýra dünya liginde yaþam düzeyiyle, geliriyle, AB üyeliðiyle, insan haklarýna baðlýlýðýyla böbürlenmeye geldiðinde kimseye pabuç býrakmayan bir ülkenin küçücük bedenlerini ne aile ne de “devlet” olarak koruyamamasý skandal deðildir de nedir? Yaþananlar, baþkalarýna ders vermek yerine kafayý iki elin arasýna alýp düþünmeyi, bir daha, bir daha, bir daha düþünmeyi gerektiriyor. Siyasilerden gelen taziye mesajlarý ve “Adalet sorumlular için gerekeni yapacak” mesajlarý “yapmacýk” olmanýn ötesine geçmiyor, geçemez de. Kafalarýn deðiþmesi gerekiyor. Çocuða bakýþýn deðiþmesi gerekiyor. Sýfýr risk düzeyi saðlanamayacaðý kesin olsa da en azýndan çocuklara yönelik saldýrýlarýn en aza indirilmesini saðlayacak önlemler üzerinde çalýþýlmasý gerekiyor. Çocuklara cinsel ya da fiziksel saldýrýda bulunanlara verilen cezalarýn katlanmasý gerekiyor. Pedofilleriyle ünlü bu ülkenin bu insanlarý yakaladýktan sonra, tabii yakalayabildiklerinde, kolayca sokaða salmamasý gerekiyor. Bu sapýklýðýn kökenine inilmesi ve kökünün kazýnmaya çalýþýlmasý gerekiyor. Bunu yapmakta kararlý bir siyasi irade gerekiyor. Çocuklar dünyanýn en deðerli varlýklarý. Onlara ilgi göstermekten, onlarý gözetmekten, onlarý korumaktan bu kadar aciz olan ebeveynler neden çocuk yaparlar anlamak mümkün deðil. Bu tür ailelerin yanlýþlarýnýn bu kadar vahim sonuçlarý beraberinde getirdiði bir ülkenin güvenlik birimlerinin nasýl bu kadar etkisiz olabildiðini anlamak da mümkün deðil. Kimse kusura bakmasýn ama bu ülke vatandaþlarýnýn ve yetkililerinin önemli bir kýsmý haklarýnda yazýlan fýkralarý hak ediyorlar… 20- CHEZ TONTON NIGHT Place Pogge 349 1030 Schaerbeek 2- ÞENOVA TÜRK FIRINI Sledderlo 40 3600 Genk 3. ELÝF MARKET Stalenstraat 29, 3600 Genk 21- ÖZDÝLEK SPRL Chaussée de Haecht 370 1030 Schaerbeek 4-GÜLER TÜRK FIRINI Stalenstraat 67, 3600 Genk 22-GÜL BAKERÝJ Candan Market Reu Jèrusalem, 36-38 1030 Schaerbeek 5- DÜDEMSA SÜPERMARKET VE KASAP Vennestraat 66, 3600 Genk Avenue De La Reine 155, 1030 Schaerbeek Beringen 1.GÜL BAKERÝJ Stationstaraat 21 3582 Beringen Charleroi 12- BOULANGERÝE EL’VAN Rue Ribaucourt 70, 1080 Molenbeek 1- TÝMPAÞ ANADOLU Route De Mons, 7 6030 Marchienne AU. PONT 13- RABÝHA BOULANGERÝEPATÝSSERÝE Chaussee de Merctem 2, 1080 Molenbeek 2- TÝMPAÞ ANADOLU Rue Leon Dubois, 348 6030 Marchienne- Bocherie 14- ÝLKNUR FIRINI Chausse de Anvers 349, 1000 Brüksel 15-LÝBRARÝE LE PETÝT BOTANIQUE SPRL Rue Royal 178, 1210 Brüksel 16- NÝMET FIRINI Rue Marie -Christine, 70 1020 Laken 17- LÝBRARÝE AZRA Rue du Meridien 58, 1210 Saint-Josse Ten-Noode 18- G.C. MEDÝ-AVÝA Rue de josaphat 1, 1030 Scaherbeek 19- MET FIRINI 3- ALÝMENTS INTER II sprl Rue Turenne, 36 6000 Charleroi Farciennes 1- KARADENÝZ MARKET 97, Rue J. Bolle 6210 Farciennes 2-SHOP EXPRESS Grande place 65, 6240 Farciennes Genk 1- EYÜP MARKET Sledderlo 54A 3600 Genk Gent 1- TURKUAZ CENTER Dendermondsesteenweg 68, 9000 Gent 2- SULTAN KASABI Dendermondsesteenweg 123, 9000 Gent 3- RABOT FIRINI Wondelgem straat, 22 9000 Gent 4- 'T FRUIT HOEKJE Wondelgem straat, 152 9000 Gent 5- AYDIN MÜZÝK Wondelgem straat, 79 9000 Gent 6- BAYRAMPAÞA FIRINI Bevrijdingslaan, 128 9000 Gent 7- A.C.I. Bakkerij Bevrijdingslaan, 30 9000 Gent 8- DAYI Boekhandel Damportstraat, 109 9000 Gent 9- ANKA Müzik Damportstraat, 52 9000 Gent 10- DE STER Drongensesteenweg 3 9000 Gent 11- SULTAN KASABI Sleepstraat 208, 9000 Gent 12- LEZZETLÝ FIRINI Phoenixstraat 119, B-9000 Gent 13- Bakerij Den Turk Tolhuislaan 129, 9000 Gent Heusden-Zolder 1- HILAL MARKET Waterleidingstraat ,6 3550 Heusden-Zolder 2- KRÝSTAL VÝDEO Waterleidingstraat , 1/4 3550 Heusden-Zolder 3- ANADOLU BAKKERÝJ Koolmijnlaan 61 3550 Heusden-Zolder Leuven 1- EFES DÖNER KEBAB Tiensestraat 23, 3000 Leuven Liege 1- AYHAN MARKET Rue Saint-Nicolas 464, 4000 Liege 2- ACER MARKET Rue Saint Severin 75-81, 4000 Liege 3- NUR SPRL Rue saint Leonard 169, 4000 Liege 4- PÝTA CATHEDRALE 1-YILDIZ FIRINI ZAND 7,9160 Lokeren Maasmechelen 1- ÖZTANK MARKET Oude Baan 168 3630 Maasmechelen 2- AHÝ FIRINI Oudebaan 14, 3630 Maasmechelen Mons 1- OSMAN'IN YERÝ Rue Paul Pasteur 18, 7390 Quaregnon Namur 1. BOULANGERÝE SÝBEL Rue St Nikolas 30 5000 Namur 2- CHEZ YUL Rue des Croisiers, 39 Namur Sint-Niklaas 1- AYYILDIZ BAKKERÝJ Hazezindstraat 63, 9100 Sint-Niklaas Willebroek 1-ÖZ HARPUT FIRINI Louýs de Naeyerplein 2, 2830 Willebroek Zele 1- CV Durmaz Voeding Roskotstraat 49, 9240 Zele Sayfa 7.qxp 02.07.2006 12:33 Seite 1 Temmuz 2006 GÜNDEM 7 BÝNFÝKÝR, Strazburg’da Belçika’yý temsil etti Haber Merkezi nstitut Panos Paris’in Mediam’Rad programý çerçevesinde düzenlediði «Medya, farklýlýk ve çoðulculuk» baþlýklý toplantýya Binkifir Gazetesi de davet edildi. Strazburg’da Avrupa Konseyi’nde düzenlenen bu toplantýya Avrupa’nýn farklý ülkerinden ve hatta Amerika Birleþik Devletleri’nden heyetler katýldý. Toplantýnýn iki Türk asýllý katýlýmcýsý vardý. Biri Belçika Binfikir’den Leyla Ertorun, diðeri de Almanya’da ilk yabancý asýllý spiker olarak tanýnan ve WDR Radio adýna katýlan Erkan Arýkan’dý. Üç yýllýk bir Avrupa projesi olan programýn amacý Avrupa’nýn deðiþik ülkelerindeki göçmenlerin çabalarýyla kurulan medya organlarýný çoðulculuk anlayýþý içerisinde bir araya getirerek diðer medya kuruluþlarý ile buluþturmak ve I durum tespiti yapmaktý. Bu arada iki gün süren çalýþmalara Avrupa Konseyi yöneticileri ile büyük medya kuruluþlarýndan, Le Monde, Libération v.b gibi gazetelerin yazarlarý da katýldýlar. Önce bir durum tespiti yapýldýktan sonra bu medya organlarýnýn nelere ihtiyaçlarý olduðu ve kamu hizmeti vermelerine raðmen olanaksýzlýklar içinde var olmaya çalýþtýklarý vurgulandý. Deðiþik ülkelerden gelen temsilcilerin nasýl iþbirliði yapabilecekleri ve bu vesileyle temaslar kurulmasý saðlandý. Belçika heyeti, Belçika Frankofon Devlet Radyosu RTBF, Radyo Si, Télé Matongué, Binfikir olarak Agenda Culturel’in gazetecisi Nathalie Caprioli’nin öncülüðünde katýldý. Fransa, Ýtalya, Hollanda, Ýspanya, Almanya, Portekiz, Belçika, Ýngiltere, Ýsveç ve Amerika Birleþik Devletleri’nden heyetlerin katýldýðý toplantýnýn çalýþma dili Ýngilizce ve Fransýzca idi. Bu da katýlýmcýlarýn en az tanýnmýþ medya mensuplarý kadar donanýmlý olduklarýný gösteriyordu. Bu arada Fransa’da gençlerin ayaklanmasý ile ilgili olaylara gönderme yapýlarak Amerikan medyasýnýn bile bu olaylarý en iyi izleyen yerel radyoya baþvurmasýna raðmen Fransýz medyasýnýn buna tenezzül etmediði söylendi. Burada «büyük» medyanýn yerel medyayla paslaþmasýnýn önemi vurgulandý. Belçika’da bir kez daha sübyancý þoku Haber Merkezi esetler üzerinde yapýlan otopsi sonucunda büyük kýzkardeþ Nathalie(10)’nin aðýr cinsel tacize uðradýðý anlaþýldý. Yapýlan DNA araþtýrmalarý henüz kesin bir sonuç vermezken, bu araþtýrma sonucunda çok kesin bilgilerin edinilemeyebileceði de belirtildi. Olayýn bir numaralý sanýðý olarak tutuklu bulunan Abdallah Ait Oud’un tutukluluk halinin devamýna karar verilirken, Ait Oud hakkýnda yeni bilgiler elde edildi. Sokak þenliðinde bulunan bir görgü tanýðý çocuklarýn kaybolmasýndan bir kaç saat önce Ait Oud’u çocuklarý rahatsýz ederken gördüðünü söyledi. Kýzlarýn katil ya da katilleri hakkýnda henüz kesin bir sonuç elde edilemezken, Belçika 10 yýl önce gerçekleþen sübyancý Dutroux olayýndan sonra ayný dehþetle bir kez daha sarsýldý. C Belçikalýlarýn sübyancýlara karþý tavrý kesin Bu arada La Dernière HeureLes Sports gazetesinin yaptýrdýðý araþtýrma sonuçlarý yayýnlandý. Belçika’nýn Liege kentinde sokak þenliðinde kaybolan iki üvey kýzkardeþ Stacy(7) ve Nathalie(10)’nin cesetleri 17 gün sonra çocuklarýn kayboldukalrý kafenin yakýnlarýnda bulundu. 15 Haziran günü Brüksel ve Valon Bölgesi’nde yaþayan 1000 kiþi üzerinde yapýlan araþtýrma sonucuna göre, Belçikalýlar sübyancýlar için daha sert bir yasa çýkarýlmasýný istiyor. Araþtýrmaya katýlanlarýn %76,39’u, yürürlükte olan ve sübyancýlýktan sabýkalý olanlarýn þartlý serbest býrakýlmasý ile ilgili yasanýn iptal edilmesini isterken, %78’i oturduklarý bölgede sübyancýlýktan sabýkalý biri varsa bunun mahalle sakinlerine bildirilmesini istiyor. Araþtýrmanýn ilginç sonuçlarýndan biri de sorgulanan katýlýmcýlarýn %66,96’sý sübyancýlarýn kýsýrlaþtýrýlmasýný istiyor. Federal Meclis çalýþmalarýna ara verdi Belçika Federal Parlamentosu Nathalie ve Stacy’nin cesetlerinin bulunmasýndan sonra çalýþmalarýna ara verdi. Parlamento’nun Genel Kurul oturumu, bir dakikalýk saygý duruþu ile açýldý. Baþbakan Guy Verhofstadt çalýþmalarýný bir gün iptal etti. Parlamento, mahkumlarýn erken tahliyesini saðlayan yasada deðiþiklikler yapýlmasý için çalýþmalar baþlatacaðýný duyurdu. Kraliyet’in hassasiyeti Belçika Kraliyeti’nin veliaht Prensi Filip ve Prenses Mathilde, iki kýz çocuðunun ölü bulunmasýndan sonra, basýnla konuþmama kararý aldý. Bir grup iþadamý ile birlikte Rusya ile ticari iliþkileri geliþtirmek üzere Moskova’da bulunan Prens Filip ve Prenses Mathilde, Kýzýl Meydan’da ilk ve son defa basýn mensuplarýna konuþarak, katledilen çocuklara saygý nedeniyle ve gündemi gölgelememek için Rusya temaslarý hakkýnda basýna konuþmayacaklarýný açýkladýlar. [email protected] Þu malum mesele elçika’da siyaset sahnesi ýsýnýrken, “Ermeni meselesi” de gündemin ilk sýralarýnda yerini almaya devam ediyor. “Ermeni meselesi”, Fransa’dan sonra Belçika’da da ‘rant yapýyor’. Rant kavgasý beni üç yýl öncesinin Paris’ine götürdü... Bir yanýnda Sen Nehri’nin hemen yanýbaþýnda yükselen Eyfel Kulesi, diðer yanýnda Zafer Tak’ýyla taçlandýrýlan Champs Elysee Bulvarý’nýn orta yeri Kanada Meydaný’na Ermeni besteci Komitas’ýn heykeli dikildi; ‘soykýrým adýna’. Evrensel olduðuna inandýðým sanatý kurban ettiler; siyaset adýna. Anadolu’nun orta yeri Kütahya doðumlu besteci Komitas’ýn bronz heykelinin kaidesine “Kompozitör ve müzikolog Komitas’ýn ve 1915’te Osmanlý Ýmparatorluðu’nda gerçekleþtirilen 20. yüzyýlýn ilk soykýrým kurbaný 1,5 milyon Ermeni’nin anýsýna” ve “Fransa için ölen Ermeni Neden gönüllü asker ve direniþçilerin anýsýna” cümleleri kazýnmesafeler dý; bilmem kimlerin hesabýkýsalýrken, na!. halklar uzaYazdan kalma bir bahar günü Paris’te açýlacak heykel klaþtýrýlýyor törenini izlemek üzere, birbirlerinBrüksel’den 1 saat 15 dakika sürecek yola çýkýp, trene den? Neyin bindiðimde aklýma takýlan uðruna? ilk soru þu oldu: Neden mesafeler kýsalýrken, halklar uzaklaþtýrýlýyor birbirlerinden? Neyin uðruna? Paris Belediye Baþkaný Bertrand Delanoe’nin, ‘Osmanlý Ýmparatorluðu döneminde yaþanan olaylardan 21. yüzyýl Türkleri’nin sorumlu tutulamayacaðý’ sözleri çok doðru ve yerinde tesbit olsa da, birkaç bin oy uðruna sanatý siyasete ‘kurban’ ve halklarý da birbirlerine ‘düþman’ ediyorlar. Dünyaca ünlü Ermeni asýllý Fransýz müzisyen Charles Aznavur, Türk gazetecilerle yaptýðý kýsa sohbette, iki ülke ve iki toplum arasýndaki yanlýþ anlaþýlmalarý, basýn mensuplarýnýn ve entellektüel çevrelerin çabalarý ile giderilebileceðini söyledi. Her toplumun kendi sanatçýsýna sahip çýkmasý gerektiðini hatýrlatan Türkiye’nin Fransa Büyükelçisi Uluç Özülker’in, kaideye yazýlacak olan ‘soykýrým anýsýna’ yazýsýnýn dünyamýza ve halklar arasýnda karþýlýklý anlayýþa zarar vereceði uyarýsý not edildi tarih sayfalarýna. Tarihi tarihçilere býrakmak gerekirken, tarihi ve sanatý siyasete alet ediyorlar. Ermenilerin, soykýrýmýn 88. yýlý iddasýyla Paris’te düzenledikleri törende benim en çok dikkatimi çeken hiçbir sloganýn atýlmamasý olmuþtu. Bir Türk gazeteci olarak, bütün gösterilerde ve anma törenlerinde ‘kahrolsun’la baþlayýp, ‘intikam’la sona eren sloganlarýn hiçbiri duyulmadý Paris sokaklarýnda. Bizim yýllardýr bir türlü öðrenemediðimiz ‘lobicilik’in sýrrý belki düzeyli ve aðýrbaþlý olmak. B Sayfa 8.qxp 02.07.2006 13:54 Seite 1 Speakers Corner 8 Temmuz 2006 Irkçýlýða karþý nasýl bir mücadele vermeli? [email protected] Bahçede mangal sofrasý az mevsiminin bir akþamýnda, bahçede mangal sofrasý. Asýrlardýr atalarý sýla yollarý gözlemiþ, göçebe yüreklerin derin hasretiyle birbirini özlemiþ. Soy aðaçlarý Kafkaslara uzanan, iki kardeþin kavuþtuðu bir akþam. Sofranýn diðer baþýnda, çiðdemler misali sevimli, safkanlý, kaz ve tavuklara sevdalý bir Anadolu kýzýnýn oturduðu bir sofra. Tomurcuklar ve çiçekler açýlýrken, Egeli bir gülün, kapanarak solmaya yüz tuttuðu bir bahçe. Mangaldaki kýpkýzýl yanan kömürün üstünden uçarken, ateþe kapýlýp, kimse görmeden, gece kelebeðinin, sessizce öldüðü bir gün. Genelde olduðu gibi, bu masada da, var olan o kadar çok iken, yürekler yok olanlarýn iþgalinde. Mangal sofrasýnda raký ve sarap içenler var. Ayný masadan kalkýp -sanYaz mevsiminin ki içenlere inat- halaya yelbir akþamýnda, tenircesine kol kola girip, ufacýk bahçede duyduk duymadýk demeyin ne çok dünyalar dercesine «haydin kýzlar namaz kýlalým» deyip, içeri var. Çeliþkili, garip, çeþit çeþit geçip namaza duranlar var. Rabbýna baðlý ve sadýklar ve rengarenk. var. Kucaklayýp, Marx’ý peygamberden sayanlar; kabullenenlere, Cehennemi bu dünyada güzel bir ahenk. yaþamýþ, cenneti de bu Ýtip kakýp ret dünyada arayanlar; Sisteme, düzene veryansýn edenlere, çetin edenler; bir cenk. Yaþamda neyi aradýðýný, bilmeyenler; Bilip de, bulamayanlar; Yaþanmýþ aþklar, özlenen sevgiler, unutulan sevdalar; Kör kýþkançlýklar, geliþen ve gevþeyen dostluklar; Hüzünlenip, türküler eþliðinde aðlamak isteyenler; Neþelenip, halay çekerek oynamak, eðlenmek isteyenler; Ýlgiye meraklý, özel olmayý yeðleyenler; Sessiz dinleyiciler ve gürültülü anlatýcýlar; Ne bu, ne de öbür dünya umurunda olmayan, sadece ateþten yeni inmiþ pirzolalarý düþünenler var. … Kafayý biraz kaldýrdýðýnda, parýl parýl parlayan sayýsýz yýldýzlar var. CD-çalarda Cengiz Özkan’ýn dupduru sesi var. Televizyonda çekiþmeli Arjantin-Meksika maçý var. Ayaklar altýnda dolaþan, altý tane tavuk, bir horoz var. Yaz mevsiminin bir akþamýnda, ufacýk bahçede ne çok dünyalar var. Çeliþkili, garip, çeþit çeþit ve rengarenk. Kucaklayýp, kabullenenlere, güzel bir ahenk. Ýtip kakýp ret edenlere, çetin bir cenk. Y ÖZGÜR BALCI u aralar Anvers’te ve Aalst’ta yaþanan ýrkçý olaylardan dolayý - bu tür olaylarda hep görüldüðü gibi - toplumun bir “durumu açýklama” mücadelesine girdiðini gözlemliyorum. Akademisyeni, psikologu, sosyologu, gazetecisi, komþusu, siyasetçisi… Or-talýk bu çirkin saldýrýyý ve saldýrýya yol açan sebepleri açýklamaya çalýþanlarla dolu. Bu ortak ve de yabancý kökenlilerin tartýþmalara katýlmalarýndan dolayý ayný zamanda çok kültürlü çabayý kutlamak gerek. Ancak bu ýrkçýlýða karþý ortaklaþma hareketini ortaya çýkaran neden, ne bir þirketin ülke dýþýna taþýnmasý ne de kaç yaþýnda emekli olabileceðimiz sorusu deðil, böyle bir saldýrýnýn hepimizin baþýna gelebileceði korkusudur. Yaptýðýmýz, bu korkuyu sýnýr- B lamak için var olan belirsizlikleri ortadan kaldýrýp yerine kesinlikler getirmeye çalýþmaktan ibarettir. Bu kesinlikler doðrudan doðruya edindiðimiz bilgi düzeyine baðlýdýr. Ne kadar fazla bilgiye sahip olursak, o kadar net oluruz. Onun için, ýrkçý Hans’ýn kim olduðunu, hangi okula gittiðini, hangi ortamda büyüdüðünü, hangi web sitelerinde sörf yaptýðýný, hangi kafeye gittiðini öðrenmek isteriz. Bir insanýn, ýrkçý sebeplerden dolayý, etrafa saldýrýp insanlarý öldürmesinin kiþisel ve çevresel nedenlerini bulmaya çalýþýrýz ki, benzer kiþi veya olaylara daha net yaklaþabilelim. Ancak bunu yaparken ýrkçýlýðýn kendisinin iliklerimize ne kadar iþlediðini göremez, günlük yaþamýmýzda, düþünce ve hareketlerimizde ýrkçýlýðýn ne kadar belirleyici olduðunu unutur ya da görmezlikten geliriz. ÖZENME AVRUPA’YA EY ARKADAÞ! 2 Suç iþleyen kimsenin daima itici sebepleri vardýr. Ne kadar toplumdan izole olursa olsun, attýðý adým ve aldýðý kararlar yaþadýðý toplumla karþýlýklý etkileþim içindedir. Dolayýsýyla birey ve onun düþünce ve hareketleri toplumun parçalarýdýr. Tabii ýrkçýlýðýn suçlusu olarak anonim ve soyut bir toplumu göstermek kolaydýr. Böylece hiç kimse suçlamayý üstüne almaz, alamaz. Fakat sadece toplumu suçlayan bir zihniyet, ýrkçýlýða karþý verdiðimiz bu savaþta asla verimli olamaz. Bu yüzden, bireylere karþý yapýlan ýrkçýlýðý tespit etmek, her türlü ýrkçýlýk ve özellikle yabancý kökenlilere karþý nefret yaymakla meþgul birey veya kuruluþlara karþý, somut ve sert bir politika izlemek gerek. Bu çerçevede atýlacak olan adýmlar, Belçika’da ýrkçýlýðýn azalmasýnda önemli bir rol oynayacaktýr. Þimdi bir þeyler yapma zamaný Eski iþ sahasý kalmamýþ bitiyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Euro’ya geçeli fiyatlar artýyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Bir aylýk maaþ artýk zor yetiyor, Vergiler, fiyatlar devamlý artýyor, Ýþsizlik günden güne çoðalýyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Avrupa’nýn cazibesi kalmýyor, Gelenler pek memnun olmuyor, Parayý bulsa da huzur bulmuyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Ýyi bir iþ bulmak zor oluyor, Paranýn alým gücü ise azalýyor, Yüksek ücretli iþler de azalýyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Vatandaþ izne bile zor gidiyor, Bazýsý gitmekten mahrum oluyor, Avrupa’nýn ahý gitmiþ vahý kalýyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Belki de bu Avrupa’nýn sonu geliyor, Burada yaþayanlar bunu biliyor, Uzaktan manzara hoþ geliyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Ben Rüstem iþte bunlarý yazýyor, Avrupa’nýn raporunu size veriyor, Yaþayanlar bu gerçeði görüyor, Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ. Rüstem Özata Heusden Zolder Maalesef yine bir þehit. Bu kez Aalst'dan geldi bu kara haber ve yine kendini demokrat zanneden Belçika'lýlardan çýt yok, tek savunduklarý olay ýrkçýlýk deðil. Gereði yapýlacak soruþturma aþamasýndayýz gibi gülünç açýklamalarla olayý geçiþtirmeye ve unutturmaya çalýþýyorlar. Tamam biz toplum olarak sükuneti koruyalým ama nereye kadar sürecek bu sessizlik? Çünkü benim ve yabancý uyruklu vatandaþlarýn sabrý taþýyor. Ey kendini demokrat zanneden'ler ya sizler gereðini yapýn ya da biz kendi iþimizi kendimiz hallederiz. Bu böyle biline. Ýyice sabrýmýz taþmak üzere ve hatta taþtý diyebilirim. Bu vesile ile bütün yabancý uyruklu vatandaþlara sesleniyorum: böyle masumane beklemeyelim, ne zaman bana sýra gelecek diye. Bu konuda ne yapabiliriz diye bir araya gelelim diyorum. Ey federasyonlar iþte size malzeme vatandaþlarý topla biraraya. Nasýl hareket edilebilir, herkesin bu konuda görüþleri vardýr. Bir çare bulunsun diyorum. Bu yazýyý Aalst’ta vurulan vatandaþýn ölüm haberini öðrenince üzgün bir halde yazdým. Herkese sonsuz sevgiler . Barýþ dolu bir dünya dileði ile saygýlar. Hüseyin Ulusoy/ Anvers Sayfa 9.qxp 02.07.2006 11:26 Seite 1 Temmuz 2006 SÝZbize 9 Gündemi yerel gazetelerle izliyoruz Brüksel’in Liedts Meydaný’nda çalýþan esnaf, ‘yerel Türkçe gazeteler sayesinde Belçika’nýn gündemini takip edebiliyoruz’ diyor. [email protected] Yener Güler Engin Yüzsüren Cihan Yürükoðlu 42 - ESNAF 46 - ESNAF 23 - ESNAF Ýþe ara verme (Tijdskrediet/Interruption de Carriére) Ulusal gazeteleri ne kadar okusam da yerel gazeteleri daha çok tercih ediyorum. Çünkü ulusal gazetelerin haberlerine zaten televizyonlardan da ulaþabiliyoruz. Beni daha çok Belçika haberleri ilgilendiriyor. Yerel gazeteler sayesinde ülkeyle ilgili daha çok habere ulaþabiliyoruz. Ama onlarýn da büyük eksikleri var. Yerel gazetelerin burada yaþayan insanlarýn iþ ve sosyal hayatlarýný kolaylaþtýracak bilgiler veren yazý dizileri yapmalarý lazým. Bizim insanýmýz sosyal haklarýný bilmiyor ve bu bilgiye de kolay ulaþamýyor. En basitinden acil durumlarda nereye baþvuracaklarýný bile bilemiyorlar. Bu tip bilgilerin bize yerel yayýn organlarý tarafýndan gelmesi lazým. Ulusal yayýnlar günlük olmasý açýsýndan haberi taze verebildikleri için kendilerini okutuyor. Ama yine de eskiye oranla ulusal gazetelerde bozulmalar olduðunu düþünüyorum. Köþe yazarlarý hep kendilerini tekrar ediyorlar. Avrupa haberleri de genelde çok özet geçiliyor. Yerel yayýnlar bu nedenle daha güzel ama onlarýn da aylýk çýkmalarý sebebiyle haberlerin üzerinden zaman geçiyor. Ýlgiyi o nedenle kaybediyorlar. Okuduðumuz bir haber çoktan unutulmuþ oluyor. Ama yine de Avrupa ve Türkiye iliþkileri, ýrkçýlýk sorunlarý gibi genel konularda bilgilendirme açýsýndan Binfikir’i beðeniyorum. 1997 senesinden beri burada yaþýyorum ama yine de Fransýzca’mýn çok iyi olmamasýndan dolayý yabancý yayýnlarý takip edemiyorum. Yerel yayýnlar daha çok ilgimi çekiyor. Ulusal gazetelere oranla Belçika haberlerini daha uzun ve detaylý yayýnlamalarý iyi oluyor. Ama bence hem ulusal gazetelerde hem de yerel gazetelerdeki en büyük eksik spor haberlerine fazla önem verilmemesi. En çok da Türkiye ile ilgili spor haberlerini okumak istiyoruz. Osman Ocak 36 - ESNAF Gezer Mehmet Þeyma Daðyaran 27 - IÞÇÝ 12 - ÖÐRENCÝ Genelde radyo kanallarýný dinleyerek stres atýyorum. Ara sýra ulusal gazetelerin Türkiye ile ilgili haber ve spor sayfalarýný okuyorum. Dilim olmadýðý için yabancý basýný hiç takip edemiyorum Türk basýný olmasa burada dünyadan bihaber yaþayacaðýz zaten. Ücretsiz yerel gazeteler elime geçtikçe onlarý da okumaya çalýþýyorum ama günlük haberlere daha fazla ulaþmak isterdim. Ben Zaman gazetesindeki dini yazýlarý okumayý seviyorum. Bir de radyolarý dinliyorum. Belçika’yla ilgili öðrenmek istediðim bilgiler için genelde Fransýzca yayýn yapan TV kanallarýný izliyorum. Etkinliklerle ilgili bilgileri afiþlerden takip ediyorum. Yerel gazetelerin çocuklara ait daha çok þey yapmasýný istiyorum. Karikatür ve fýkra sayfalarýný çok seviyorum. Ýþlerden dolayý gazete okumaya zamaným olmuyor. Bu yüzden daha çok yerel radyolarý dinlemeyi tercih ediyorum. Elime geçtikçe de yerel gazeteleri okuyorum. Ama ulusal gazeteleri okumayý tercih etmiyorum. Radyolarda da çocuklarýmýz ve bizler için daha eðitime ve kendi kültürümüze ait programlar yapýlsa çok iyi olur. Ece Ayaydýn Ýþe ara verme nedir? Ýþe ara verme kanunu kýsmen veya tamamen özel sektörde çalýþanlara, iþine bir süre için ara verme hakkýný tanýyor. Ýþe ara vermeden dolayý doðan maaþ kaybýnýn bir kýsmýný RVA/ONEM ödemektedir. Ýþe tamamen veya kýsmen ara vermenin çeþitli durumlarý vardýr: 1. Tamamen iþe ara verme 2. Elli yaþýný doldurmuþ olup yarý yarýya iþe ara verme (50/50) 3. Yaþ koþulu olmadan yarý yarýya iþe ara verme 4. Elli yaþýný doldurmuþ olup 5/1 iþe ara verme 5. Yaþ koþulu olmadan 5/1 iþi ara verme Bu kanun kimler için geçerlidir? Sadece özel sektörde çalýþanlar bu haktan faydalanabilirler. Yani devlet memuru statüsünde çalýþan bir memur veya iþçi bu haktan yararlanamaz. Çalýþtýðýnýz iþ yerinde personelin %5’i bu haktan yararlanabilir. Yani 100 kiþilik personelin sadece 5 iþçisi bu haktan faydalanabilir. Diðerleri sýrasýný beklemek zorundadýr. Yukarýda sýraladýðýmýz 5 no’lu durumdan 11 kiþiden fazla personeli olmayan iþyerleri faydalanamaz. 45 yaþ veya üzerindeyseniz ve tam veya yarým olarak iþinize ara vermek istiyorsanýz, iþvereninizden veya özel bir fondan ödenek alabilirsiniz. Bu ek ödenek için gerekli formaliteleri yerine getirmeniz gerekir. Yukarýda belirtilen haklardan yararlanmak istediðinizde, iþverene taahhütlü dilekçe yazarak haberdar etmelisiniz. 20 kiþiden fazla personeli olan bir iþyerinde çalýþýyorsanýz, taahhütlü mektubunuzu 3 ay önceden göndermeniz gerekiyor. 20 iþçiden az personeli olan bir iþyerinde bu süre 6 aydýr. Ýþveren ile anlaþýlýrsa bu müddetler deðiþebilir. Dilekçenizde, iþinize ara verme döneminin baþlangýcý ve süresini belirtmeniz gerekiyor. Bu dilekçenize CAO 77bis formunu da eklemeniz gerekir. Bu formu RVA/ONEM’den temin edebilirsiniz. RVA/ONEM’e karþý da yükümlülükleriniz var Bu kuruma müracaatýnýz C61 formuyla yapýlýr. Bu kuruma yapacaðýnýz müracaatýnýzýn taahhütlü olmasý þart olmasa bile tavsiye edilir.. Ýþinize tam ara vererek yurtdýþýnda yaþamak: Bu durum sadece bir þartla mümkün: eþiniz iþinden dolayý baþka ülkede çalýþmak zorundaysa, siz de ara isteyip o ülkeye yerleþebilirsiniz, fakat eþinizin durumunu önceden belgelemeniz gerekiyor. Ýþe ara verme döneminde ek kazanç saðlamak Ýþinize ara vermeden önceki 12 ay içinde bir baþka iþyerinde veya serbest meslek sahibi olarak ek gelir saðlayabildiyseniz, iþe ara verme döneminde de bir yýl ayný iþten ek gelir saðlama hakkýnýz var. Bu ek kazancý saðlayacaðýnýzý RVA/ONEM’e önceden belirtmeniz gereklidir. 12 aydan fazla ek kazancýnýzý devam ettirdiðiniz taktirde, iþe ara verme hakkýný kaybedersiniz. Sayfa 10.qxp 02.07.2006 13:50 Seite 1 GÜNDEM 10 Prens, ikizlerin fotoðrafý için 15 bin Euro istedi Haber Merkezi ral Albert’in en küçük çocuðu Prens Laurent’in bazý dergilerle temas kurup ikiz çocuklarýnýn fotoðraflarý karþýlýðý 15 bin Euro istediði ortaya çýktý. Geçen yýl Aralýk ayýnda doðan Nicolas ve Aymeric’in fotoðaraflarý henüz basýna verilmemiþti. Geleneksel olarak Belçika Kraliyet ailesi üyelerinin fotoðraflarý Saray tarafýndan basýna ücretsiz olarak saðlanýyor. 'Dag Allemaal' dergisinden Ilse Beyens bir prensin basýna çocuklarýnýn fotoðraflarýný satmaya kalkýþmasýnýn þok edici olduðunu açýkladý. 15 bin Euronun pazarlýða baþlangýç fiayatý olduðu, Prensin fotoðraflarý en yüksek fiyatý verecek olan yayýn organýna K vermeyi düþündüðü belirtildi. Federal Baþbakan Guy Verhofstadt ve Federal Maliye Bakaný Didier Reynders Prens Laurent’in tutumunun kabul edilemez olduðunu açýkladý. Gelen tepkiler üzerine Prens Laurent çocuklarýnýn fotoðraflarýný en yüksek fiyatý verene satma fikrinden vazgeçti. Temmuz 2006 Belçikalýlar AB’nin 6. zengin yurttaþý Haber Merkezi urostat’ýn yaptýðý bir çalýþmaya göre ortalama bir AB vatandaþý ayda 100 Euro tasarruf edebilirken, Belçikalý ortalama bir vatandaþ ayda 118 Euro’yu bir kenara koyabiliyor. Bu sonuç Belçikalý yurttaþý, diðer AB vatandaþlarý arasýnda altýncý sýraya yerleþtiriyor. Eurostat, AB üyesi ülkeleri kiþi baþý alým gücüne göre sýralarken, ulaþýlabilir kaynak ölçütünü kullanmýþ. Araþtýrmanýn sonucuna göre ilk sýrayý Lüksemburg alýrken, Lüksemburglu bir vatandaþýn alým gücü 248 puan olarak hesaplanmýþ. Ortalama bir AB vatandaþýnýn alým gücünün 100 puan olduðu düþünüldüðünde Lüksemburglu vatandaþlar, AB ortalamasýnýn epey bir üzerinde yaþýyorlar. Ýkinci sýrayý Ýrlanda 137 puanla alýrken, E onu Danimarka (124), Hollanda (123), Avusturya (123) ve 118 puanla 6. sýrada Belçika takip ediyor. Ancak Belçika ile ilgili yapýlan deðerlendirmeye biraz detaylý bakýldýðýnda bölgeler arasý ekonomik farklar sonucu ciddi oranda etkiliyor. Brabant ve Flaman eyaletleri AB ortalamasýnýn üstünde yer alýrken, Valon bölgeleri özellikle Henegouven kesinlikle Ab ortalamasýnýn altýnda kalýyor. Sýralamada son sýraya Letonya (47) yerleþirken, Polonya (50) sondan bir önceki sýrayý aldý. AB aday adayý veya gelecekteki aday ülkeler arasýnda yapýlan deðerlendirmede ise Romanya (35), Bulgaristan (32) ve Türkiye (31) puan alýyor. Araþtýrmada ayrýca AB dýþýnda kalan ülkelerde deðerlendirilmiþ. Bu deðerlendirmeye göre Norveç 165 ve Ýsviçre 128 puan ile iyi bir skora sahip. Yoksul ülkelerde gönüllü çalýþmaya yoðun ilgi elçika’da bu yýl orta öðrenimini tamamlamýþ ve iþ deneyimi 2 yýldan az olan gençler 3. dünya ülkelerinde gönüllü çalýþmak üzere baþvuru yaptýlar. Geçen yýl Güney Doðu Asya’da yaþanan tsoenami felaketinden sonra Belçika, gönüllü çalýþma olanaðýný duyurmuþtu. Bu duyuruya B yaklaþýk bin gencin cevap verdiði bildirilirken, bu yýl ancak 50 genç bu ülkelere gidebilecek. Gelecek yýl ise bunun iki katý olacaðý bildiriliyor. Belçika ile iþbirliði içinde ve geliþmekte olan ülkelerde gönüllü çalýþacak olan bu gençler 1 ila 3 yýl hizmet verecekler. Belçika’da ‘Türk toplumunu etkilemenin en etkili yolu’ Binfikir gazetesine ilan vermektir! Tel: 0484 528 902 Amacýmýz ‘siyasi çizgi’ deðil, nitelikli bir ‘yayýn çizgisi’ www.binfikir.be Belçika’nýn ‘Türkçe’ gündemi Sayfa 11.qxp 02.07.2006 17:05 Seite 1 Temmuz 2006 GÜNDEM Yaþasýn tatil... Haber Merkezi KARAYOLU Arabanýz için yol önerileri Emirdaðlý Halil Usta, karayolu ile tatile gidecek Binfikir okuyucularýna yola çýkmadan önce ve yolculuk esnasýnda dikkat etmeleri gereken hususlarý anlattý. Ayrýca Binfikir okuyucularýnýn yolculuklarý esnasýnda arabalarý ile ilgili yaþadýklarý herhangi bir sorun hakkýnda kendisini arayabileceklerini söyledi. - Yola çýkmadan önce herkes arabasýný mutlaka bir garaja gösterip bakým yaptýrýyor. Bu doðru ama garajlarýnda, aþaðýda sýraladýðým hususlarý da ayrýca belirtsinler ve yapýlýp yapýlmadýðýný da kontrol etsinler. - Motor kayýþýný özel olarak kontrol ettirin. - Far ayarý ve direksiyon rot kollarýnýn kontrolünü mutlaka yaptýrýn. Rot kolunda kopma olursa direksiyon hakimiyetinizi kaybedersiniz. - Yola çýkmadan önce mutlaka yeni lastik taktýrýn. Eski lastikleriniz yatýk olabilir ve bu da yolda patlamasýna neden olur. Yanýnýza almanýz gerekenler: - Tüm lambalardan birer yedek yanýnýzda bulundurun. - Yedek sigorta mutlaka arabanýzda olsun. Sigorta atarsa farlarýnýz yanmaz, silgeçler çalýþmaz, kýsaca elektrikle çalýþan hiçbir þey çalýþmaz. - Bijon anahtarý ve kriko tekeriniz patlarsa ihtiyacýnýz olacak malzemeler, mutlaka arabanýzda bulunsun. - Çekme halatý ve el lambasý da olmazsa olmaz gereçlerden. Sigortanýz atarsa el lambasý imdadýnýza koþar. - Yangýn söndürme cihazý ve ecza dolabý büyük sorunlarda 11 Yoðun iþ temposu ve strese son! Ancak yola çýkarken gerekli önlemileri almayý unutmayýn. Emirdaðlý Halil Usta olduðu kadar küçük problemlerde de ihtiyaç duyacaðýnýz malzemelerden. - Arabanýzýn gece arýzalanabileceðini düþünecek olursak, güvenlik yeleði yolda diðer araçlar tarafýndan görünmenizi saðlar. Mutlaka arabanýzda bir güvenlik yeleði bulundurun. Yolculuðunuz esnasýnda ise arabanýzýn motor yaðý ve suyunu her 500 km’de bir kontrol edin. Hepinize hayýrlý yolculuklar diler, herhangi bir sorununuzda beni rahatlýkla arayabileceðinizi iletmek isterim. Telefon numaram: 0 484 95 01 22 HAVAYOLU Desti Travel yöneticisi Aydýn Tekin havayoluyla tatile çýkacak olan Binfikir okurlarýný uçuþlarýný teyit ettirmeleri ve valizlerindeki kilo konusunda uyardý; Mutlaka uçuþlarýnýzý teyit ettirin “Tarifeli seferleri tercih edin ancak bu seferlerde yerler sýn- ýrlý ve sadece Ýstanbul ve Ankara’ya sefer düzenliyorlar. Bodrum, Dalaman, Ýzmir ve Antalya gibi diðer yerlere ise sadece charterlar uçuyor. Charterlardan bilet alanlar yola çýkmadan önce ve geri dönerken mutlaka uçuþlarýný teyit ettirsinler. Charterlarda 24 saat içinde götürme garantisi var. Saatlerde oynamalar, kaymalar olabiliyor. Uçuþtan iki gün önce uçuþ saatinizi mutlaka teyit ettirin. Yýllardýr bu sýkýntýyý yaþýyoruz. Vatandaþlarýmýz bunu yapmýyorlar. “Bilet aldýðým acenta bana mutlaka bilgi verir” diye düþünüyorlar. Buradan, Türkiye’ye kendilerine bazen ulaþýlamýyor. Haberleri olmadan saatler deðiþince biletleri yanýyor. Yeniden bilet almak zorunda kalýyorlar. Kýsa süreli seyahatlerde mutlaka seyahat sigortasý yaptýrýn.” 32 kilo sýnýrýna dikkat “Havaalaný çalýþanlarý sendikasý ile yapýlan anlaþma gereði havaalanýnda bir valizin içinde 32 kilodan fazla yük olursa, çalýþanlar taþýmýyor. Bunu dikkate alýp, valizlerde bu kilo sýnýrýna dikkat edin.” Aydýn Tekin BRÜKSEL PLAJI Brüksel'de yazlar sýcak olsa bile çok renkli geçiyor. Brüksel'i renklendirecek bir etkinlik ise 14 Temmuz'da “Brüksel Plajý'' nýn açýlmasý olacak. Üç yýl önce Kuzey Denizi'nden getirilen kumlarla kanal kýyýsýnda oluþturulan ve ücretsiz olarak halka sunulan yapay “Brüksel Plajý'' bu yýl 14 Temmuz'da açýlacak ve 13 Aðustos'a kadar gezilebilecek. Tatil yapma olanaðý bulamayanlar için bedava spor yapma, güneþlenme ve eðlenme olanaðý sunacak plaj. Egzotik ülkelerin sahillerini andýran hasýr dekorlu kafelerin sýralandýðý yapay plajda Meksika, Çin, Küba, Kongo, Brezilya, Ýtalya, Hindistan gibi ülkelerin mutfaklarý ve içkileriyle Brüksel'de yapay da olsa bir “sahil havasý'' estirilecek. ÖNCE SAÐLIK Temel bir saðlýk çantasýnda bulunmasý gerekenler þunlar: - Ýlkyardým malzemeleri: Yapýþkan bant, antiseptik yara temizleyici, bandajlar, yumuþatýcý göz damlalarý, böcek uzaklaþtýrýcý, böcek ýsýrýðý tedavisi, burun açýcý damla, oral rehidratasyon tuzlarý, makaslar ve emniyet iðneleri, basit aðrý kesici, steril sargý bezi, ateþ ölçen termometre. - Güzergaha ve Bireysel Ýhtiyaçlara Göre Deðiþen Ek Malzemeler: Ýshal önleyici ilaçlar, mantar önleyici toz, sýtma önleyici ilaçlar, prezervatifler, geçmiþteki bir hastalýkla ilgili ilaçlar, yatýþtýrýcýlar, steril þýrýngalar ve iðneler, su dezenfektaný öngörülebilen ve yolculuðun güzergahýna ve süresine göre deðiþen diðer eþyalar. Gezi sýrasýnda ilaçlarýn kaybolma riskini en aza indirmek için tüm ilaçlar el çantasýnda taþýnmalýdýr. Çantada taþýnmasý gereken ilaç miktarýnýn iki katý miktarda ilaç bulunmasý çalýntý ya da kayýp durumlarý için bir güvenlik tedbiridir. Aþýrý sýcak ve nemden korunun Bol bol su için Risk grubundakilerin, 11.0015.00 saatlerinde dýþarý çýkmamaya özen göstermeleri gerekir. Güneþin zararlý ýþýnlarýndan etkilenmemek için koruyucu kremler kullanýn. Eðer çýkacaksanýz, güneþlik ve þapka ile güneþten korunun. Bol, ince ve rahat, açýk renkli, keten veya pamuklu giyecekleri giymeye özen gösterin. Havasýz, sýcak, kapalý yerlerde uzun süre kalmayýn. Sýk sýk ýlýk su ile duþ alýn. Sulu ve hafif gýdalar alýn. Yaðlý gýdalardan uzak durun. Bol sebze ve sulu meyve tüketin. Fazla alkolden kaçýnýn. Açýk alanlarda, korumasýz þartlarda uzun süre kalmayýn ve çalýþmamaya özen gösterin. Sayfa 12.qxp 02.07.2006 11:43 Seite 1 12 SÖYLEÞTÝK Temmuz 2006 “Müslüman toplumla ortak deðerimiz: aile yapýsý” Flaman Hükümeti Baþbakaný ve HristiyanDemokrat’larýn güçlü simasý Yves Leterme, parti olarak Müslüman toplumla birçok deðeri paylaþtýklarýný söyledi. Devlet yapýsýnda reformlarýn devamýný isteyen Leterme, “Brüksel’i geniþletmeyi de düþünmeli” diyen Di Rupo’nun isteklerini yersiz buluyor. Sorunlarý cesurca karþýladýklarýný vurgulayan devlet adamýna göre þehir suçlarýnýn çoðunu yabancý asýllý genç gruplarýn iþlediðini söylemek gerekiyor. Ýþte Yves Leterme’in Binfikir’e yaptýðý açýklamalar. Serpil Aygün CD&V V ile cdH arasýnda fark nedir? Ýkisinin de topluma dayalý kökenleri var. CD&V kendi adýna sosyal bireyselliðin Hristiyan-Demokrat geleneðine önem veriyor. Devlet yapýsý ile ilgili; Flaman ve Valon bölgelerinin etkin ve sorumlu biçimde özerk birer sosyal ve ekonomik politika yürütmeleriyle ilgili ise görüþlerimiz gerçekten ayrýlýyor. Hristiyan-Demokrat bir partinin men subusunuz ve Müslüman toplumun da oylarýný istiyorsunuz. Hristiyanlýk ve Ýslam hakkýnda görüþleriniz nedir? Ýyi söylediniz. Biz Hristiyan-Demokrat bir partiyiz, Katolik veya Kilise’ye baðlý bir parti deðil. Bizim partimizin önem verdiði bazý deðer ve kurallara ayný zamanda Flaman Müslüman topluluðunda da rastlayabilirsiniz. Bunlar arasýnda mesela aile yapýsýnýn sosyal yapý içindeki en önemli unsur olduðu inancý var. Böyle birçok örnek var ve bizi ayýrmaktan ziyade birleþtiren unsurlar çoðunlukta. Baþörtüsü hakkýnda tavrýnýz? Daha ziyade okullarda baþörtüsü... Ülkemizde din özgürlüðü var ve Ýslam da tanýnmýþ bir dindir. Ýnsanlar inançlarýný yaþamalý fakat kamu görevi yapýyorlarsa tarafsýz olmalarý gerekiyor, bu tarafsýzlýðý da göstermeleri lazým. Böyle görevlerin icrasý sýrasýnda hiçbir inanç belirtisi olmamalý. Bu kural tabii ki herkes için geçerli, mesela boynunda kocaman bir haç taþýyan memur için de. Okullarda türban konusunda okullarýn iç tüzüklerine bakmak lazým. Bazýlarý izin veriyor, bazýlarý yasaklýyor. Ýç tüzüklerde veli birliklerinin de söz hakký var, tüm velilere bu birliklerde aktif olmalarýný öneriyorum. Son zamanlarda ülke anlamsýz ve aþýrý þiddet vakalarýyla çalkalanýyor, hem yabancýlar hem yerliler tarafýndan uygu lanan bir þiddet. Bu olaylarý nasýl açýklýyorsunuz? Þiddet her zaman anlamsýzdýr. Bunun birçok nedeni var. Eðitimde sorunlar görüyorum. Toplumumuz gitgide karmaþýklaþýyor ve bunu nasýl ele almamýz gerektiðini bazen þaþýrýyoruz. Bu, yerliler kadar yabancýlar için de geçerli. Bu yüz- den eðitimi destekleyici önlemler almayý düþünüyoruz. Sorunlu gençlerin arasýnda da bir “cezasýzlýk” hissi var. Zamanýnda ilk suçlarýný iþlediklerinde yeterince çabuk ve gerekli ceza verilmemiþ. Böylece her þeyin mübah olduðu hissine kapýlýp gitgide kýzgýnlýk arttý. Dikkat çekerim, özellikle sert önlemler gerektiðini düþünmüyorum, ama yerinde ve hýzlý hareket edip bu gençleri topluma tekrar kazandýrmalýyýz. Anvers’teki ýrkçý saldýrýyý nasýl karþýlýyorsunuz? Vlaams Belang’ýn rolü nedir? Demokratik partilerin de bu atmosferin oluþmasýnda sorumluluðu olduðunu düþünüyor musunuz? Sizin partiniz de dahil herkes VB’nin söylemlerini alýp sosyal alan boþ býrakýlmadý mý? Bu olay ürkütücü ve bizi de derinden etkiledi. Bir insanýn yaptýklarýndan dolayý VB’yi sorumlu tutamayýz. Olayýn sebepleri daha karmaþýk. Evet, VB sürekli belli bir topluluðu iþaret ederek nefret havasý oluþturdu. Asla VB’nin söylemlerini kullanmayýz, ama sorunlarý açýkça ifade edecek cesaretimiz var ve sorunlarý ancak böyle çözebiliriz. Geçmiþte bazý sorunlarýn üstünü örttük. Ýnsanlar þehir Sayfa 13.qxp 02.07.2006 11:46 Seite 1 13 Temmuz 2006 suçlarýnýn maðduru olunca –ki bu suçlarý iþleyenler çoðunlukla yabancý asýllý küçük gruplar, ama onlarýn yüzünden tüm yabancý topluluklar hedef gösteriliyor– ve bu suçlar cezalandýrýlmayýnca gerginlik oluþuyor. Öte yandan da bazý insanlar sadece kökenleri veya inançlarý yüzünden ayrýmcýlýk kurbaný oluyorlar. Bu iki durum da kabul edilemez. Flaman hükümeti olarak nasýl tepki vereceksiniz bu duruma? Hangi önlemleri almayý düþünüyorsunuz? Bildiðiniz gibi gerçek bir yurttaþlaþma projesi üzerine çalýþmalarýmýz sürüyor. Bu, Flaman Bölgesi’nde yeni ve benzeri olmayan bir proje. Bu önlemin ana felsefesi, herkes için eþit haklar, ama ayný zamanda da eþit sorumluluklar. Herkes için olanak yaratmak istiyoruz. Öyle bir ortak yaþam yaratmalýyýz ki, herkes eþit olanak bulsun ve böylece köken insanlar için kusur olmaktan çýksýn. Ama bu ortak yaþam, olanaklar sunulunca bunlardan yararlanýlmasýný da dayatacak ki, böylece köken bazýlarýnýn baþarýsýzlýklarý için bahane olmaktan çýksýn. Serbest kürsüde bir makale yayýnlattýnýz. Daha fazla diyalog ve hoþgörü istiyorsunuz. Anvers olaylarýndan sonra mý gereðini duydunuz? Siyasetçilerin normal zamanda da, katliam olmasýný beklemeden bu konulara özen göstermesi gerekmiyor mu? Evet, böyle bir makale yayýnlattým ve bir ulusal Türk gazetesine de dayanýþmamý gösteren, Flaman bölgesinin insanlar arasýnda ayrým yapmayan ve herkese saygý duyan hoþgörülü bir toplum olma yolunda açýkça seçim yaptýðýný anlatan bir mektup gönderdim. Siyasetçiler bu konulara daima eðilmeliler. Geçen yýl bu konuda bir kitap yazdým, “Yaþlanma ve renklenme, birlikte yaþam için meydan okuma” diye. Yönetimsel önlemler alanýnda daha önce de belirttiðim gibi geniþ bir yurt- taþlaþma projesi hazýrlýyoruz. Ama bu da zaman alýyor. Geçtiðimiz haftalarda “Genç CD&V V’ liler”, Franko fon gençlere iki gazete aracýlýðýyla (De Morgen ve Le Soir) eski siyasi kültürlerine karþý yeni alternatifler üretmek için çaðrýda bulundular. Parti bu öneriyi destekledi mi? Genç CD&V’liler, parti içinde baðýmsýz bir oluþumdur. Bu meseledeki tavýrlarýný ben de ilgiyle izledim. Öte yandan kendim de birçok Frankofon gençle karþýlaþýyorum. Onlar kendileri de þu anki baðýmlýlýk durumundan (not: Valonlarýn Flamanlara parasal baðýmlýlýðý kastediliyor) kurtulmak ve dizginleri ele almak istiyorlar. Bu pozitif bir geliþme. Bir süre önce, topluluklar arasý bir tartýþmada yer aldýnýz. Di Rupo demiþ ti ki: “Eðer bir orta yol bulunmak iste niyorsa, o zaman her konuyu ele almak gerekir, yüzde 90’ý Frankofon olan Brüksel bölgesinin geniþlemesi dahi.” Bu konuda tepkiniz nedir? Sayýn Di Rupo böyle istekler ile Flamanlarýn haklý olarak istedikleri ve sonuçta Valon bölgesine de yararlý olacak reformlarý birbirine karýþtýramaz. Eðer iki topluluk da kendilerine yeterli sosyal ve ekonomik araçlarý yaratýrlarsa, Valon bölgesi de sahip olduðu kozlarla güçlü bir bölge haline gelebilir. O yüzden dengeleri “herkes için daha fazlasý” olarak deðil, “her ikisi için de en iyisi” olarak algýlamalýyýz. Brüksel anayasal olarak iki dilli bir kent ve böyle de kalmalý. Brüksel’in sýnýrlarý ve bölgelerin toprak bütünlüðü, Flaman bölgesi için büyük önem arz ediyor. Bunlar öyle kolay deðiþtirilemez. Üstelik Brüksel söylendiði gibi bir Frankofon þehir olmaktan öte, çok kültürlü, kozmopolit bir baþkent. Valon bölgesi, Flamanlar için bir yük mü? Bence Flaman ve Valon bölgeleri arasýndaki dayanýþma objektif olmalý ve doðru, dürüst kriterler doðrultusunda gerçekleþmeli. Buna “sorumlu Federalizm” diyorum: Kamu iþleri ve saðlýk yönetimi gibi bazý konularda Flamanlar ve Valonlarýn ayrý görüþleri var. Valonlar bu konularda kendi görüþlerini uygulamakta serbestler, fakat bunlar için parasal yardým aldýklarýnda, sorumluluklarýný da yerine getirmeliler. “Sorumluluk olmadan güç de olmaz”, devlet yönetiminde bilinen bir prensiptir. Yani dayanýþmaya evet, fakat belirsiz ve desteklemekten ziyade tembelleþtiren para akýþlarýna hayýr. Brüksel’in karmaþýk yapýsýnýn düzeltilmesi hakkýndaki sözlerinizle ne demek istediniz? Neyi deðiþtirmek istersiniz? Brüksel’de þu an için bazý konularda çok fazla yetki mercileri var. Bunun sonucunda mantýksýz ve geliþimi yavaþlatýcý politikalar ortaya çýkýyor. Lojman, emniyet ve saðlýk meselelerinde bazý yetkileri tüm þehir genelinde birleþtirmeyi göze alabilmek lazým, þu an olduðu gibi 19 belediye arasýnda bölünmüþlük yerine bunu önerebilmek gerekiyor. Devlet yapýsýnda reformlarda ne kadar ileri gitmeyi düþünüyorsunuz? Flaman Parlamentosu’nun 1999’da karara baðladýðý reformlarý biz þu anki hükümet anlaþmasýna kattýk. Daha fazla mali ve bütçe özgürlüðü; saðlýk ve iþ politikalarý konusunda bazý yetkilerin bölgelere aktarýlmasýný; iki büyük topluluðun oluþturduðu federal bir ülkenin varlýðýný hesaba katan þeffaf bir iþbirliði sisteminin oluþmasýný istiyoruz. Ayrýca topluluklarý sorumlu kýlan mekanizmalar düþünüyoruz. Böylece istihdam yaratmakta, saðlýk hizmetleri sunmakta daha baþarýlý olan hükümetler, daha fazla parasal yardým alsýn. Yurttaþlýk duygusuyla ilgili görüþü nüz nedir? Bizim ülkemize gelip yerleþmek isteyen insanýn, sosyal düzene aktif olarak katkýda bulunabilecek þekilde yurttaþlaþmasý gerekir. Dil bilgisi bunun temelidir. Eðer iyi iletiþim kuramazsak karþýlýklý önyargýlarýn oluþmasýný saðlarýz ve birlikte yaþam deðil, yan yana yaþam süreriz. Dil bilen veliler, böylece çocuklarýnýn okul hayatlarýný da daha iyi takip ederler. Devletin de bunlara yeterli desteði vermesi gerekiyor. Yurttaþlaþma, kiþilik haklarýna saldýrý deðildir, daha iyi bir gelecek için olanaktýr. Yasal oturumu olmayan insanlarýn yasallaþtýrýlmasýyla ilgili ne düþünüyorsunuz? Kiliseler bu insanlara sahip çýkýyor, Hristiyan-Demokrat olarak sizin de desteklemeniz gerekmiyor mu? Devlet ile Kilise arasýnda ayrým mevcut. Bu, Kilise’nin de kendi toplumsal rolünü üstlenmesine engel deðil. Mesela muhtaçlara yardým. Siyasi parti olarak iyi bir yönetimin sorumluluðunu taþýyoruz; eðer insanlar devletin eksiklikleri yüzünden gereðinden fazla dosyalarýnýn incelenmesini bekleyip zarar görürlerse ve bu arada þahsi olarak görevlerini yerine getirip yurttaþlaþýrlarsa, o zaman biz parti olarak yasallaþtýrýlmalarýndan yanayýz. Yani durumuna ve kiþiye göre ele alýnmalý ve belli kurallar olmalý. Ama eðer bazýlarý her þeye raðmen yasa dýþý kalýp faaliyet yapýyorsa, bu haklarýný kaldýrmalýyýz. Bunu yapmazsak, dosyalarý reddedilip ülkelerine gönderilen insanlara karþý da haksýzlýk yapmýþ oluruz ve “asalaklaþmayý” kabul etmiþ oluruz. Y erel seçimler, Federal ve B ölge hükümetlerine etki edebilir veya bun larýn bölünmesine yol açabilir mi? Ýkisi arasýnda doðrudan bað yok, etki etmesi beklenemez. Sadece kendi partimin en iyi sonucu almasýný umuyorum. Sayfa 14.qxp 02.07.2006 11:31 Seite 1 GÜNDEM 14 Temmuz 2006 Partiler Türk adaylarýný tanýtýyor PS, CDH ve MR geçtiðimiz ay içerisinde düzenledikleri toplantýlarda 8 Ekim yerel seçimlerine katýlacak olan Türk adaylarýný kamuoyuna tanýttýlar. Haber Merkezi aþbakan Yardýmcýsý ve Adalet Bakaný Lauretta Onkelinx, 17 Haziran günü Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði’nde önümüzdeki yerel seçimlere katýlacak olan adaylarýný ve parti programýný tanýttý. Konuþmasýnda, BADD’de olmaktan B duyduðu memnuniyeti belirtirken “PS Atatürk’ün düþüncelerinde kendini buluyor. Atatürk laik, öncü, ilerici bir önderdi” dedi. Schaerbeek Belediye Meclisi için kendisinin de listenin ilk sýrasýnda aday olduðu Baþbakan Yardýmcýsý Onkelinx, diðer adaylarý tanýtmadan önce Schaerbeek için planlarýný anlattý. Sorunlarý anlamak ve çözüm üretmek için araþtýrma yaptýklarýný ifade eden Bakan Onkelinx, bu araþtýrma sonucu Schaerbeek’in; gençlik, güvenlik, iþsizlik, temizlik ve konut alanlarýndaki sorunlarýný çözmeye yönelik çalýþmalar yapacaklarýný anlattý. Daha sonra adaylarýn tanýtýmýna geçen Bakan, tek tek adaylarý kürsüye davet etti. Adaylar arasýnda Sosyalist Parti (PS)’nin yýllardýr üyesi olan ve listenin 41. sýrasýna konularak kendisine haksýzlýk yapýlan deneyimli Sosyolog Leyla Ertorun’un ismi söylendiðinde izleyicilerin yoðun alkýþý dikkat çekti. Frankofon ve Flaman Hristiyan Demokrat Partileri CDH ve CD&V’nin, adaylarý biraraya gelerek tanýþtýlar. CDH Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve Schaerbeek Belediyesi adayý Halis Kökten’in düzenlediði farklý bölgelerden adaylarýn hem birbirleriyle hem de basýnla tanýþmasýný amaçlayan tanýþma toplantýsýnda, adaylar tek tek kendilerini tanýttýktan sonra, seçimlere neden katýldýklarýný, amaçlarýný ve partilerini neden seçtiklerini anlattýlar. Schaerbeek Semti´nde bir seçim bürosu açan MR´in (Reform Hareketi) önemli isimlerinden Belediye Baþkan Yardýmcýsý Sait Köse, Schaerbeek Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt´in de katýldýðý açýlýþ resepsiyonunda partisinin yerel seçim adaylarýný tanýttý. Köse ayrýca toplantýda halka daðýtmak üzere bastýrdýðý 2001-2006 Faaliyet Raporu´nu da basýna daðýttý. Sayfa 16.qxp 02.07.2006 12:00 Seite 1 16 Temmuz 2006 ARTfikir Türkiye’den melodisini yanýnda getiren sanatçý: Aykut Durþen [email protected] Ve artýk futbol da bir sanat elevizyon kumandasýna dokunduðumuz an sihirli anlardan birine denk gelmiþse sizi uzun süre ekran karþýsýna kilitleyebilir. Dünya kupasý maçlarý da benim için böyle bir an oldu. “Goool goool gooolll!” Ýþte o an bir golün, daha doðrusu “goool!” demenin önemini anlamýþtým. Ýþte o sihirli kelimenin sahibi sanatýný ustalýkla icra etmiþti, çünkü ben o sanatçý sayesinde maçlarý dört gözle bekler olmuþtum artýk. Ve artýk maç izlemek benim için büyük bir sanat eserine bakmak ve dinlemek gibiydi. Futbol o günden itibaren hayatýmda önemli bir yer edindi. Mutluydum. Çünkü maçlarý yayýnlayan kanal yeþil çimler üzerinde koþan 22 adam dýþýnda ses sanatýna da özen göstermiþ, spiker seçimini titizlikle yapmýþtý. Ve ikinci yarý baþlýyor... Dünya kupasý Almanya için son yýllarýn en önemli büyük Önemli olan çaplý organizasyonu. Ne de olsa ülke diðer kýtalardan ziyada doksan retçi akýnýna uðrayacaktýr. dakikalýk bir Altý kýtadan 32 ülkenin katýldýðý Dünya Kupasý’nda organikoþturmadan zatörlerin futbolun yanýnda önce ‘savaþ’ baþka dallarda da bir sunum kelimesini kulyaptýðýný biliyor muydunuz? Örneðin Belçika futbol takýmý lanmadan Dünya Kupasý’na katýlamadý. barýþ istemek. Fakat kupa maçlarýnýn açýlýþ Ýþte sanat bu! þovunu Belçika’nýn ünlü video sanatçýsý Marie-Jo Lafontain görkemli bir þölenle gerçekleþtirdi. Böylece dünyanýn en önemli organizasyonlarýndan birinde Belçika futboluyla olmasa da sanatçýsýyla temsil edilmiþ oldu. “Bu benim en büyük projem” diyen Lafontain açýlýþýn mükemmel bir an olacaðýný söylemiþ ve öyle de olmuþtu. Bu inanýlmaz proje on gökdelen üzerine yansýyan farklý video gösterilerinden oluþuyor. Lafontain’in açýlýþ þovunda iletmek istediði tek mesaj ‘barýþ’ idi. ‘Dünyayý seviyorum’ adlý video çalýþmasý, çekinmeden dünyanýn gözünün içine bakan çocuklarýn yaný sýra dünya liderleri, banknotlar, robotlar ve renkli görüntülerden oluþuyor. Lafontain bu projeyle her þeyin para ve güçten oluþtuðu acýmasýz dünyayla masum çocuklarýn yüzyüze geliþini yansýtýyor: “Çocuklara hak ettikleri özgürlüðü verin ki kendilerini özgürce geliþtirebilsinler. Onlar bizim geleceðimiz”. Görüntülerin dünyanýn her yerinden izlenebilme olanaðýnýn olmasý verilen mesaja artý bir önem katýyor. Dünya çapýnda bu kadar görkemli bir organizasyona sanatýn öncülük etmesi, hem o ülke hem de toplum için sanatýn önemini bir kez daha vurgulamýþ oluyor. Ben bütün dünyanýn anlayamadýðý fakat artýk anlaþýlmasý gereken mesajý Lafontain’in tek cümleyle, çok net bir þekilde verdiðini düþünüyorum: “Dünyayý seviyorum”. Önemli olan da doksan dakikalýk bir koþturmadan önce ‘savaþ’ kelimesini kullanmadan barýþ istemek. Ýþte sanat bu! Futbol ve sanat. Ve artýk futbol da bir sanat. 16 yýl önce Türkiye’den yola çýkarken Türk melodilerini de yanýna almayý unutmamýþ Aykut. T Ýlknur Cengiz endini gösterenler vardýr, bir de yorum yapanlar” der babam, bazý sanatçýlara ve diðer yandan da ekraný birkaç saniyeliðine renklendirenlere... Aykut Durþen yorum yapanlardan. Çünkü o bir deðil, yüzü aþkýn projede ve konserde önce müziðini, sonra da Türkiye’yi temsil etmiþ. Müzik yüksek lisansýna Viyana’dan sonra Belçika’da devam etmiþ Durþen. Belçika’ya gelme nedeninin yalnýzca müzik deðil, o dönemlerde Belçika’nýn bir kentinde aþký olduðunu da itiraf ediyor Aykut. Ankara, Cenevre, Viyana ve Brüksel konservatuvarlarýný en iyi derecelerle tamamladýktan sonra Paris'te Francois Rabbath Enstitüsü'nde çalýþmalarýna devam eden Aykut Durþen’in, Fransýz-Alman okulunun doðu-batý müziði senteziyle yoðrulmasýnda da büyük bir etkisi var. Trio Sirta ve Lule Bore gibi klasik ve etnik grup çalýþmalarýnýn dýþýnda Belçika Kraliyet Flarmoni ile Belçika, Almanya, Fransa, Ýsviçre, Ýtalya, Avusturya, Hollanda, Türkiye, Malta, Ürdün, Japonya, Martinik ve Ýsrail'de birçok konser vermiþ. Üç albümü bulunan sanatçý, J. S. Bach'ýn çello suitlerini on sekiz yýllýk çalýþmanýn ardýndan kayda baþlamýþ. Film müzikleri, tiyatro, deklamasyon eþlikleri, þiir, pandomim, kukla tiyatrosu müzikleri, stüdyo kayýtlarý ve festivallerdeki katýlýmýyla farklý türleri denemekten hoþlanan, on parmaðýnda on marifet olan, daha doðrusu “yorum yapan” bir sanatçý Aykut Durþen. Çalýþmalarýnda gelenekselden evrensele doðru uzanan tavrý hemen göze çarpan sanatçý, masterclass, konser ve workshop'lar ile “K özel derslerin yanýsýra tanýtýcý programlar yapýyor. Hatta bu yaz Türkiye’nin iki güzel kentinde (Fethiye ve Ýstanbul) workshop ve resitaller verecek. Kontrbasa o kadar sadýk ki, enstrümanýn deðiþik yönlerini gösteren, düzenlemeleri ve program seçimi tamamen kendisine ait olan yeni bir proje dahi baþlatmýþ Durþen. Amaç, farklý tarzlarýn kontrbasýn yoðunlaþtýðý yerde buluþmasý: Klasik Batý Müziði, Modern Müzik, Barok Müziði, Doðu Müziði (Osmanlý Müziði, Halk Müziði,...) sonu gelmeyen, hatta hayal kurarken dahi zorlandýðým, rüya gibi bir proje. Emin adýmlarla atýlan, kendine güvenen, uzun etaplý ama aþk dolu bir proje. Bütün bunlarýn yanýnda Aykut ayný zamanda her kontrbasçý gibi ayrýca büyük bir jazz meraklýsý. Fakat 16 yýl önce Türkiye’den yola çýkarken Türk melodilerini de yanýna almayý unutmamýþ. Dünya müziðine olan ilgisi, Türk müziðini otodidaktik bir þekilde yürütmesinin yanýnda baðlama, yaylý tambur, mýzraplý tambur, ud gibi enstrümanlara meylinin yanýnda repertuar çalýþmalarý da yapýyor ve unutulmaya yüz tutmuþ Divan Müziði ve Mevlevi Müzikleri üzerine yoðunlaþýyor. Grup ‘Trio Sirta’ nýn yaptýðý da özellikle Osmanlý müziði olmak kaydýyla, Doðu Müziði’ni Doðu’ya hatýrlatýp, Batý’ya sunmak. Grup akademik üçlüden oluþuyor. Doðu Müziði’ni çok iyi tanýyan ve ayný zamanda grubun kurucusu olan Cezayir asýllý arkadaþý Mustafa ile yüzde doksanýný Osmanlý müziðinin oluþturduðu bir albüm çýkarmýþlar. Otantik sinema ‘De Roma’da Aykut Durþen’in projelerini dinlemek bile müziðin bir kez daha evrenselliði ve aþký temsil ettiðinin teyidi idi. Benim müzikteki amacým kontrbas sayesinde -ki kontrbas diðer sazlara oranla daha bukalemun, daha deðiþik tarzlarda çalmaya adapte olabilen bir enstrüman- deðiþik anlatýmlara ulaþabilmek. Dünyanýn her yerinde klasik müzikle popüler müzik yapanlar arasýnda büyük uçurumlar vardýr. Giderek bu tabular ve uçurumlar kalkarak birlikte çalmalar daha yoðunlaþmaya baþladý. Tabii ki düzenlemeler ve müzisyenin enstrümanýna güvenerek bunu yapmasý da çok önemli. Abdülmecid’den itibaren baþlayan opera meraký Cumhuriyet’ten sonra akademik önem kazanmýþtýr ve Halk Müziði burda bir mihenk taþý olmuþtur”. Aykut üretmeyi seven, ve bunu yaparken de hem kendi tarihini hem de dünya ülkelerinden aldýðý diðer tarihi melodilerin nasýl titizlik sonucu deðer kazandýðýnýn bilincinde olarak, “Müzik üretimlerinde her yeninin kaliteli olduðuna inanmýyorum. Her yeni gösterilenin, yeni modanýn bana empoze edilmesinden rahatsýz oluyorum. Büyük müzisyenlere baktýðýmýz zaman örneðin Stravinsky, Tambur Cemil Bey veya Neþet Ertaþ yeni bir þey yapmadan önce kendisinden önce gelen müzisyenlerin neler yaptýklarýný çok iyi öðrenmiþ, analiz etmiþ ve kendi ruhunda yoðurmuþ üstadlardýr. Kendi kültürlerinde olan güven ve aþkýn neticesinde böyle bir þahsiyet ortaya çýkýyor dolayýsýyla. Ben de onlarý örnek alarak, kendimi zenginleþtirdiðim yerleri gelecek yýllarda deðil, geçmiþte arýyorum ve bu da derlemelerime yansýyor” diyor. Sayfa 17.qxp 02.07.2006 12:04 Seite 1 Temmuz 2006 ARTfikir 17 ‘Süper Komþular’ Schaerbeek’te buluþtu [email protected] Brüksel’in Türklerin yoðun olarak yaþadýðý semti Schaerbeek’te Halles Kültür merkezi tarafýndan organize edilen “Süper Komþular” etkinliði mahalle sakinlerinin birbirleriyle buluþmasýný saðladý. Serpil Aygün arklý kültürlerden pek çok insanýn birarada yaþadýðý bu büyük mahallede, renkli þifonlarla süslenmiþ bir yatak üzerinde Schaerbeek hikayeleri dinledi, F E S K Ý y a þ a m l a r E S K Ý m e k a n l a r aþam gerçekçidir denir, ama günümüzde çoðu kez politik veya ekonomik bakýþ ile gerçek karýþýyor. Daha düne kadar günler, aylar, yýllar herkes için anlam taþýrdý. Þimdi ise tekdüzen zamaný. Artýk geçmiþ, belleklerden çabuk siliniyor. Suni bir yaptýrým sonucu geçmiþini unutmak çok olasý, fakat bu unutmadan dolayý o geçmiþ dönemin varlýðý bile tehdit ediliyorsa, bu tür anlayýþýn temsilcileri varlýklarýný hala sürdürüyorlarsa ve bu bellek yitimi insanlarý kendileri ile yüzleþmeye zorlayamýyorsa, iþte o zaman insanlýða ve tarihe yönelik tahrifat o kadar aðýrlaþýr. Derler ki bir insan yanlýþ yola saptýkça doðru yolu Neden gelebulurmuþ. Günümüzde ise bilgisizlik, sahtecilik ve neðimizde yüzeysellik bir çeþit ifade yaþamýþ olan özgürlüðü, bir yaþam tarzýdýr “kardeþleme” deniliyor. Bu yalnýzca anadeðerini kutla- malcý toplumlar için geçerlidir. Çünkü gerçekte zaman, mýyor, yaþatdökerken yýllara yapraklarýmýyoruz? ný, yanlýþ hiçbir yoldan geçmez: insani duygu ve deðerlerden yoksun sahte gerçekler kudurmaya mahkumdur. Yoksa buna biz de mi yenik düþtük? Deðilse, neden öz duygularla pekiþmiþ binlerce yýllýk geleneklerimizin zamana uygun olanlarýný yaþayýp, yaþatamýyoruz? Duyarlýlýklarýmýz bir baþkasýnda karþýlýk bulduðu sürece, bu dünyada güçlüyüz, varýz, yaþýyoruz. Dostlarýmýz, duyarlýlýklarýmýzýn karþýlýk bulduðu insanlardýr. Bir insanýn duyarlýlýðýna karþýlýk göstermek, ahlaki bir tutumdur. Öyleyse dostluk ve kardeþlik ayný zamanda bir macera ve mücadele ahlakýdýr: dünyanýn diðer ucunda yaþayan ve tanýmadýðýmýz birçok insanla dostuz. Mesela vatan savunmasý konusundaki duyarlýlýðýný paylaþtýðýmýz bir Iraklýnýn, bir Çeçenin dostuyuz. Baþkalarýnýn duyarlýlýðýna ve deðerlerine kayýtsýz kalýrsak, dostluðun getirdiði güvenden de mahrum oluruz. Bize güven duyulduðunu sezmek, kendimize olan saygýmýzý yükseltir, gurur verir. Neden geleneðimizde yaþamýþ olan “kardeþleme” deðerini kutlamýyor, yaþatmýyoruz? Mesela kan, ahiret veya siga kardeþliðini vs... tarihe karýþtýrýp yalnýzca hemþerilikte takýldýk. Böylesine güzel geleneklerimiz kaybolup giderken bizler anamalcý, çýkarcý Batý’dan bir yýðýn gelenek ithal ettik, sevgililer, anneler veya babalar günü gibi. Onlarý da kutlayalým ama kendimizden asla vazgeçmeden. Bazý geleneklerimiz binlerce yýl bizi birbirimize karýþtýrdý ve dünya insanlýðýyla birleþtirdi. Günümüzde ise siyaset dahil çoðu þey, bir tüketim malzemesidir. Bunu, temsiliyete aday siyasetçiler kadar hepimizin bilmesi gerekir. Tatil için ülkenize gitmek, geleneklerimizin tespiti için iyi bir fýrsat. Geleneklerinizde, yaþam anlayýþýnýzda çok basitleþmeyin, çok folklorlaþmayýn. Hadi ucuz ve kolay ekmeðiniz, ucuz medeniyetiniz bol olsun. Y sakinler. Bu hikayeler daha önce Schaerbeeklilerin aþk hakkýnda anlattýklarý hikayelerden oluþuyordu. Yataðýn tam karþýsýnda “Brüksel bize ait” sloganý ile geveze bisiklet, sürücüsünün yardýmýyla Schaerbeek hikayelerine devam etti. Schaerbeek Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt da içkisiyle dolaþanlar arasýndaydý. Objektiflerimize poz veren Clerfayt da süper komþularýyla buluþtu. Etkinlikteki Ney sesleri ve Gavur gelinler Spontan Sanatlar Müzesi'nin Bahçesi’nde akþam saatlerinde konser veren Ney sanatçýsý Nail Sümbül, Rachel Fabry’nin Türkçe sözlü duygusal þarkýlarýna eþlik etti. Farklý kökenlerden kadýnlarýn oluþturduðu “Gavur Gelinler” grubu ise sanatçý Sibel ile birlikte enstrümansýz, yalýn sesleriyle Türkçe þarkýlarý seslendirdiler. Gruptan bazý kadýnlarýn bir Türk’le evli olmasý sonucu mahallede kendilerine zaman zaman “gavur gelin” olarak hitap edilmesinden dolayý grubun adý da “gavur gelinler” olmuþ. Gavur gelinleri TürkBelçikalý tüm izleyiciler keyifle dinlediler. Mutluluk aðacýnýn öyküsü rüksel’in en eski folklor geleneðidir Meyboom. Ýsmine aldanýp neden mayýs’ta deðil de aðustos’ta gerçekleþtiðini sormayýn. Anlamý “mayýs” deðil, “mutluluk aðacý”. Çünkü Brüksellilerin eðlenme hakkýný kazanmalarýný simgeler. Her yýl 9 Aðustos’ta SaintLaurent Derneði üyeleri ve belediye yetkilileri, seçtikleri aðacý Brüksel sokaklarýnda taþýyýp Marais ve Sables sokaklarý köþesindeki geleneksel yerine dikiyorlar. 1213 yýlýnda, o zamanki þehir kaleleri dýþýnda yerel bira (Lambic) içip eðlenen Brüksellilere, Leuven ordularýnýn saldýrmasýyla baþlar, her þey. Ýki þehir B UCUZ EKMEK ve ucuz medeniyet arasýnda rekabet ve içki vergisi konusunda büyük bir gerilim vardýr. Gafil avlanan ve yenilmek üzere olan Brüksellilerin imdadýna, Saint-Laurent Kardeþliði’nin okçu takýmý yetiþir ve Leuvenlýlar kovulur. Bu kahramanlýðý duyan Brabant Dük’ü Jean, içki vergisi konusunda Brüksellileri haklý bulur ve Saint-Laurent üyelerine bunun simgesi olarak her yýl 9 Aðustos’ta “Mutluluk aðacý”ný dikme ayrýcalýðýný tanýr. Bu hakký ilk kez 1308 yýlýnda kullanan Brüksel halký, bu tarihten sonra geleneði aralýksýz olarak tam 698 yýldýr yaþatýyor. II. dünya savaþý sýrasýnda yasak olmasýna raðmen yine dikilen Meyboom, ayný zamanda iþçi halkýn, gerçek Brüksellilerin bayramýdýr ve bu özelliðini sürdürebilen tek ektinliktir. Fakat rivayete göre aðaç dikme ayrýcalýðý, saat 17’ye kadar geçerli. Eðer Brükselliler aðacý bu saate kadar dikemezlerse, Meyboom dikme hakký yine Leuven’e geçer. Ýki þehir arasýnda uzun zamandýr “ateþkes” ilan edildi ve her biri, diðerine kendi Meyboom’unu dikme hakkýný tanýyor. Yine de 1939 yýlýnda birkaç Leuven vatandaþý, Brüksel’e gelip kesilen aðacý çalar ve 17’den önce dikilmemesi için yola çýkarlar. Her þeye raðmen yeni aðacý zamanýnda kesip yerine getiren Brükselliler, onurlarýný korurlar... Bûûmdroegers (“aðaç taþýyýcýlar”) takýmýna ve geleneksel Devler defilesine katýlýp gün boyu eðlenmek isterseniz, 9 Aðustos sabahý Ter Kameren–La Cambre ormanýndaki aðaç kesme töreni herkese açýk! Erdem Resne Sayfa 18.qxp 02.07.2006 11:28 Seite 1 Temmuz 2006 18 Hayt Huyt Park Haydar Abi “Delikanlý adamýn köþesi... Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” CD ÇIKARACAK TÜRK KÖKENLÝ POLÝTÝKACILARA BEDAVA ÞARKI SÖZLERÝ HAYDAR ABÝNÝZDEN! Aman kaçýn! Atik, dinamik, medyatik Halis Kökten geliyor. Hem de genç ve heyecanlý! Benden uyarmasý... O sizden biri, içinizden biri XL reklamda en hýzlý ve en iri Verelim elele gelsin Halis Kökten Koltuða oturunca unutsun bizi hepten! Halka hizmet hakka hizmettir Size hizmet etmek neme gerektir Halis Kökten deyin sular durulsun Boþuna bekleme hizmeti nah bulursun Sait Köse Onun arabasý var güzel mi güzel Aman hýzlý gitme biraz yavaþ gel Brüksel’in Demirel’i olacak ama Baþýnda eksik fötr ile bir kel Hem seçmeni hem de parasý çok Hoca heykelinden yine haber yok Seviyorlar keratayý harbi çocuk Ama oluyoruz partisine gýcýk Emin Özkara Afiþlemede her yerde, hep en önde Kendisi baþka, partisi baþka yönde Delikanlý çocuktur ama biraz boþ Komik olmaya çalýþmýyor, o doðuþtan hoþ Brüksel’de milletin vekili Köydeki tarlalarýnýn hepsi ekili Meclis’te aðzýný açtýðý yok Ama belediyede yardým ettiði Türk çok Leyla Ertorun Gazeteciler, dernekler onu tanýyor Toplantýlarda hep alkýþ alýyor Yine de listede sýralamaya gelince O hep en arkada kalýyor O Brüksel’in “Demir lady”si Solcu ama olsun harbi kýz Baþkalarýnýn var “Emir lady”si Tümseklere takýlýp kesme hýz Emir Kýr Avrupa’nýn tek Türk bakaný Oy vermeden önce, onu bir taný Büyülü koltuða oturunca Unuttu kendini bakan yapaný Meyve veren aðacý taþlarlar Karalayýcý mektup göndermeye baþlarlar Ermeni konusunda aðzýný açamýyor Türk kökeninden istese de kaçamýyor. Süleyman Özdemir CD ve DVD denince Süleyman gelir akla Eller ne yaparsa yapsýn Ne olur sen atma takla Kültür-sanat neyine Çanak anten girer evime Sen git kaliteli film seyret Dokunma bizim keyfimize Fatma Pehlivan Politikacýlar yolcu, politika han Politika minderindeki baþpehlivan Belçika’daki tek Türk Senatör Sen onu bir de düðünde oynarken gör Cemal Çavdarlý Federal Meclis’teki tek milletvekili Eþcinselleri oyuyla destekleyen imam Delikanlý adam böylelerine oy vermez Ben mazeret falan anlamam Selahattin Koçak Askere gitmem de ne demek Yapma, atma bize yarý yolda kelek Biraz titreyelim ki kendimize gelek Tüm listeleri birlikte ortadan delek Ergün Top Kalplerimiz atýyor hop hop Çekilin geliyor Ergün Top Hristiyan parti delikanlýlýðý bozar Mavi boncuk takalým deðmesin nazar Sayfa 19.qxp 02.07.2006 12:17 Seite 1 Temmuz 2006 KULÝS ARKASI 19 Adaylar belli oluyor, komiklikler devam ediyor Geçen sayýda baþladýðýmýz Kulis Arkasý yazýlarý ilgiyle karþýlandý. Seçim tarihi yaklaþtýkça hem politikacýlarýn hem de vatandaþlarýmýzýn daha yakýndan takip ettiði Kulis Arkasý yazýlarý sizleri þaþýrtmaya devam edecek. Fikret Aydemir Utanmak! on bir aydýr Türk kökenli politikacýlar (her ne hikmetse bazý iþadamlarý! da buna dahil olmak gereksinimi hissediyorlar) arasýnda en çok konuþulan Emir Kýr’ýn Trabzonlular Festivali’ndeki sözleri oldu. Biz Türkler’den baþkasýnýn beceremeyeceði gibi, Brüksel’in Büyük Meydaný’nda (Grand Place) gerçekleþtirilen Türk Günü ile Trabzonlular Festivali’ni ayný güne denk düþürdük... Geçiniz... Ýþte o gün Trabzonlular Festivali’nde bir konuþma yapan Bakan Emir Kýr’ýn “Bir dönem Türklüðünden utandýðýný ama Trabzonspor’un baþarýsýyla birlikte tekrar gurur duymaya baþladýðý” söylediði kulaktan kulaða söylendi. Siyasi partilerin adaylarýný tanýttýklarý her basýn toplantýsýnda “Kýr’ýn söylediði ileri sürülen sözler”i üzerine yorum yapýlmasý istendi. Ethem Kýþlalý, Hristiyan Demokrat Parti cdH’dan Halis Kökten’e iyi bir orta yaparak, “Sizin de Türklüðünüzden utandýðýnýz zamanlar oldu mu?” diye sordu. Kaleciyle karþý karþýya kalan Kökten, ‘uyanmadýðý için’ yapýlan ortayý es geçti. Bir süre düþündükten sonra “evet, sanýrým 10 yýl önce 3 Türk genci bir yaþlý Belçikalý’yý fena dövmüþtü. Bu olay bana dokundu” diyerek, hiç gereði yokken kendi kalesine ‘yuvarladý’ topu. Oysa, Valon Liberal Parti MR’in tanýtým toplantýsýnda Sait Köse, ayný kiþinin ayný sorusunu duymamazlýktan gelerek, ustaca davrandý. Hiç kimse merak etmedi Emir Kýr’ýn gerçekten o sözleri söyleyip, söylemediðini. Meraklýsýna, biz not düþelim Emir Kýr’ýn Trabzonlular Festivali’ndeki birebir sözlerini: “Ben çocukluðumla zaman zaman Türklüðümle gurur duyamýyorum. Zamanýnda Osmanlý döneminde savaþ kazanmýþlar, Cumhuriyet kurmuþlar ve bununla gurur duyuyorum. Ama maalesef spor, ekonomi ve kültür alanýnda baþarý duyamadýk. Trabzonspor’un baþarýsý ile spor- Konu Mankeni olmak S Belçika siyasetinde ilk sahne alanlardan biri olmasýna raðmen etkisiz ve sessiz kalýp KONU MANKENLÝÐÝ yapan Fatma Pehlivan’a Türk Günü’nde mankenlik yakýþtý. da gülen taraf olduk”. Ýyi de þimdi kim utanacak! ‘Recep din kardeþiyiz’ Avrupalý Türk Demokratlar Birliði’nin konferansýnda, AKP Belçika daimi temsilcisi bir siyasetçimiz, “Neden eþcinsellere evlat edinme yasasýný Meclis’te kabul ettiniz?” diye soran kiþiye “Zaten kabul edilecekti, iþi yokuþa sürüp vakit kaybetseydim, diðer yasalara vakit kalmayacaktý; ben Türk milletini düþündüm, siyasi gündemi bu konudan boþaltýp bizi ilgilendiren yasalara yoðunlaþmak için vakit yarattým” cevabýný verdi. Hemen Federal Meclis arama motoruna göz attýk, 2003’ten bu yana yarattýðý zaman zarfýnda kendi sunduðu yasa tasarý sayýsý: 3! Yine meraklýsýna; bunlarýn hiçbiri Belçika’da yaþayan azýnlýklarla alakasý olmayan tasarýlar... Karýsýndan utanmayan politikacý Türk erkek politikacýlar genekllikle eþlerini evde býrakýp, toplantýlara tek baþlarýna gidiyorlar. CD’li politikacý Halis Kökten CV’li politikacýlarý geride býrakarak toplantýlara eþiyle katýlýyor. Milli Görüþ geleneðinden gelen bir siyasetçimizin bu tutumu, diðerlerini utandýrýr umarýz. [email protected] Politikacýlarýmýz CD(sidi)k yarýþtýrýyor! 23 Haziran akþamý, 8 Ekim’de yapýlacak olan Belçika yerel seçimleri için hazýrlattýrýlan curcunalý CD basýna tanýtýlýrken, 23 Haziran’ý 24 Haziran’a baðlayan saatlerde Ceylan Ardýçlar sessiz sedasýz can veriyor Aalst’ta... Ölümünden tam bir hafta önce polis tarafýndan üç metre uzaklýktan kazara(!) sýrtýndan vuruluyor, 38 yaþýndaki 3 çocuk babasý Ceylan Ardýçlar. Ceylan Ardýçlar’ýn ailesi Belçika polisini ýrkçý olmakla suçluyor. Ama bizim politikacýlardan çýt çýkmýyor, onlar birbirleriyle CD(sidi)k yarýþtýrmaya devam ediyorlar. Listedeki yerlerini daha üstlere çýkarmak için her türlü þaklabanlýðý yapýyorlar. Belçikalý Walter Zinzen bile dayanamayýp De Standaard Konuþmalarý gazetesinde Ceylan Ardýçlar ile Anvers’te otobüste gerçekleþen gerektiklerinþiddet sonucu ölen Guido de suspus Demoor’un ölümlerini karþýlaþtýolan siyasetçi- rýyor. Belçika medyasý, politikacýlarý ve halkýnýn ayný gün gerlerimiz oy için çekleþen bu iki ölümden sadece her fýrsatta Belçikalý olanýna odaklaþmasýný sert bir dille eleþtiriyor. Zinzen, nutuk çekip, “kaza” maskesi altýnda sümenalCD(sidi)k tý edilmeye çalýþýlan Türk’ün yarýþtýrýyorlar! ölümünü medyanýn, politikacýlarýn ve Belçika halkýnýn görmezden gelmesini “mezara kadar ayrýmcýlýk” olarak yorumlarken bizim Türk politikacýlar CD(sidi)k yarýþtýrmaya devam ediyor. Belçika’da yer yerinden oynuyor, Liege’de Stacy(7) ve Natalie(10)’nin cesetleri bulunuyor, büyük kýzkardeþ Natalie(10)’nin aðýr cinsel tacize uðradýðý, kýzlarýn boðularak öldürüldüðü anlaþýlýyor. Bu esnada siyasetcilerimiz CD(sidi)k yarýþtýrýyor. Irkçý saldýrýlara raðmen ýrkçýlýk artýyor. PS yolsuzluklarý üst üste ortaya çýkýnca Valon bölgesinde bile týrmanýþa geçiyor ýrkçýlýk. Þiddet artýyor, sorunlu çocuklarýn anne babalarýna eðitim verilmesi konuþuluyor. Siyasetçilerimiz CD(sidi)k yarýþtýrýyorlar, teker teker seçim bürolarý açýyorlar. “Emniyete de güvenemezsek kime güveneceðiz, yarýn sýra kimde, hangimiz arkadan vurulacaðýz” diye tepkisini dile getiriyor Sedat Kaya. Büyükelçimiz saðolsun, gece gündüz demeden konuyla ilgilendi diyen acýlý aðabey Ali Ardýçlar tüm Türk politikacýlarý oy avcýlýðý yapmakla suçluyor. Acýlý anlarýnda yanlarýnda olmayan siyasilerin, sadece oy istemeye geldiklerini söylüyor. Aalst Driesleutels sokaðýndaki ölü evinde ve sokakta acýlý analar bacýlar Ceylan’a aðýtlar yakýyor. Siyasetçilerimiz þarkýlý türkülü Cd’li arabesk kampanya baþlatýyor. Ceylan’ýn öldürülmesini protesto için internette protesto dilekçesi açýlýyor, Aalst’ta protesto toplantýsý yapýlýyor. Akrabalardan biri, saçýný VRT kameralarýna gösteriyor, “Tek suçumuz bu, siyah saç” diyor, baþka þey demiyor. Konuþmalarý gerektiðinde suspus olan siyasetçilerimiz oy için her fýrsatta nutuk çekip, CD(sidi)k yarýþtýrýyorlar! Sayfa 20.qxp 02.07.2006 11:35 Seite 1 Temmuz 2006 Sivil Toplum 20 Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý Baþkaný Ömer Faruk Turan: Din siyasete bulaþtýrýlmamalý [email protected] Yazarýmýz ADNAN YILDIZ, Türkiye’de bulunduðu için bu ayki yazýsýný yayýnlayamýyoruz. 3 yýllýk görevini tamamlamak üzere olan Din Hizmetleri Müþaviri Ömer Faruk Turan, giderayak tüzük gereði baþkaný olduðu Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý çalýþmalarýný Binfikir’e anlattý. Leyla Ertorun mer Faruk Turan, yýllar önce Almanya’da Heim’larda kýldýrdýðý teravih namazlarýný ve kiliselerde kýlýnan bayram namazlarýný anýmsýyor. Turan’a göre bugün varýlan aþama o günlerle kýyaslanamayacak boyutta. Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý, 1982 yýlýnda Belçika dernekler yasasý çerçevesinde kurulmuþ bir “Uluslararasý Birlik”. Birlik, “Müslümanlarýn ibadetlerini yapmalarýnda yardýmcý olmak, camiler inþa etmek, açmak veya tahsis etmek” ana kuruluþ amacýna, sosyal ve kültürel boyutlar da eklemiþ. Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý, kurulduðundan bu yana Türklere dini, sosyal ve kültürel alanlarda hizmetler veriyor. 62 camisiyle, din görevlileri ve din dersleri öðretmenleri ile, 21 bin üyesi olan ve yaklaþýk 100 bin kiþiye hizmet veren cenaze nakil fonu ile her alanda kendini hissettiriyor. Hem Türkçe hem de din derslerinin verildiði Eðitim ve Kültür Merkezi her yýl ortalama 350 öðrenciye hitap ediyor. Kur’an-ý Kerim’i yüzünden okuma ve dini bilgiler, yabancý dil, yabancýlara yönelik Türkçe, Türk çocuklarýna yönelik Türkçe, bilgisayar, biçki-dikiþnakýþ, taký, Türkçe ehliyet ve AÇEV (Ana Çocuk Eðitimi) ile ilgili kurslar ve Türk Halk Müziði, Türk Tasavvuf Musikisi, Türk Halk Oyunlarý, saz, hat sanatý ve tiyatro çalýþmalarý ile eðitim ve kültür faaliyetlerini sürdürüyor. Kadýnlar Kolu, Gençlik Kolu ve her sene yaptýðý Hac organizasyonu ile Belçika’da yaþayan Türk Toplumu’nun bir kuruluþu olarak hem Türklere hem de Belçika’da yaþayan diðer topluluklara hizmet vermeye devam ediyor. Vakýf, halka daha yakýn olabilmek için Schaerbeek’e Chaussée d’Haecht’taki binasýna taþýndý. Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý; Federasyonlar, Dernekler, Erenler Derneði, Atatürkçü Düþünce Dernekleri, Çaðdaþ Ö AÇEV Anneleri diploma heyecaný yaþadý Serpil Aygün na Çocuk Eðitimi Vakfý(AÇEV)’nýn Brüksel’de eðitim verdiði annelere T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay’ýn eþi Yelda Tanlay’ýn katýldýðý bir törenle diplomalarý verildi. AÇEV’in çiçeði burnunda yeni yönetimi 20052006 öðretim yýlýnda kurslarýna devam eden 35 anneye düzenlediði bir tören ve yine annelerin hazýrladýðý pasta böreklerden oluþan bir resepsiyonla ödüllerini verdi. AÇEV’in kurslarýna katýlarak, çocuklarý ve eþleri konusunda daha bilinçli olduklarýný belirten anneler diplomalarýný almanýn heyeca- A nýný yaþadýlar. Diplomasýný alan her bir annenin yaptýklarý konuþmalarda ortak nokta, AÇEV’in kurslarýyla yaþama bakýþlarýnýn deðiþtiðini, çocuklarýna ve eþlerine karþý daha sabýrlý ve anlayýþlý olmayý öðrendiklerini ifade etmeleriydi. AÇEV’in görevi, yakalaþýk bir hafta önce Akkýz Güçlü’den devralan yeni baþkaný Nihal Akyýldýrým, önümüzdeki dönem kayýtlarýnýn Eylül ayýnda baþlayacaðýný ve kayýt yaptýrmak isteyen annelerin 0 479 511 230 nolu telefondan Aþina Eken ile iletiþim kurabileceklerini hatýrlatarak, AÇEV’in kadýnlara aileleri ile pozitif iliþki kurmalarýnda destek olduðunu söyledi. Diploma töreninden sonra kendisiyle konuþtuðumuz T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay’ýn eþi Yelda Tanlay da AÇEV’i çalýþmalarýndan dolayý tebrik ederken, annelerin konuþmalarýndan çok etkilendiðini ifade etti. Kadýnlar Derneði, Caferi Dernekleri ve benzeri diðer kurum ve kuruluþlarla diyalog kuruyor. Belçikalýlarla diyalog kurmak, iki toplum arasýndaki önyargýlarý gidermek ve uyum içinde yaþamak amacýyla, Din Hizmetleri Müþavirliði ile iþbirliði içerisinde vakýfta ve camilerde belirli günlerde “Açýk Kapý” programlarý düzenleniyor. Vakýf Genel Merkezi baþta olmak üzere, vakfa baðlý dernekler aracýlýðýyla yabancý din adamlarýnýn da katýldýðý ve Ýslam dini ile diðer ilahi dinlerin ortak yönleri konu edilerek “Dinlerarasý Diyalog” toplantýlarý yapýlýyor. DÝN ORTA YOLDUR “Aþýrýlar, daha aþýrýlar ve ortayolu tutanlar var. Paygamberimiz ‘Din kolaylýktýr ve orta yoldur’ demiþ. Diyanetin dünyada örneði yok. Toplumu birleþtiren bir çimento iþlevi görüyor. Biz dine müdahale etmiyoruz. Vaaz ve hutbelere karýþýlmýyor. Sadece örnek hutbe yazýlýyor. Ýsteyen kullanabilsin diye.” DÝN–SÝYASET–LAÝKLÝK “Dini siyasete bulaþtýrmýyoruz. Ne siyasetçi dine, ne din adamý siyasete bulaþmalý. Din siyasete alet edilirse darbe alýr. Din kendi yolunda yürümeli, din ile devlet iþleri ayrýlmalý. Kimse kimsenin ne inancýna ne de giyim kuþamýna karýþmamalý. Biz orta yolu, aþýrýlýða taþkýnlýða kaçmayan yolu izliyoruz. Laiklik iyi anlaþýlýrsa, dini özgürlüklere olanak tanýyor. Kantarýn topunu kaçýrmamak lazým.” DÝN GÖREVLÝLERÝ “Belçika’da þu anda 60 din görevlimiz var. Bunlarýn maaþlarýný Türkiye ödüyor. Müslümanlar Temsil Kurulu çalýþmalarý kapsamýnda bizim Belçika’da din görevlisi yetiþtirilmesi amacýyla bir enstitü açýlmasý önerimiz var. Burada eðitim vereceklerin yerlerine geçecekleri yetiþtirinceye kadar Türkiye ve diðer müslüman ülkelerden getirilmesini istiyoruz. Diðer bir seçenek ise Belçika’da eðitim görmüþ gençlerimizin liseden sonra Türkiye’de ilahiyat fakültelerinde yetiþtirilmesi. Bu doðrultuda YÖK yurt dýþýndaki Türkler’e 40 kontenjan ayýrdý. Sýnavsýz kabul edilecek olan bu öðrencilerin 2 tanesi Belçika’dan olacak.” CAMÝ DERNEKLERÝ SEÇÝMLERÝ “Vakýf, cami dernekleri seçimlerine müdahale etmiyor. Üyeler yöneticilerini genel kurullarýnda kendi iradeleriyle belirliyorlar. 19 Kasým 2005 tarihinde tüzük deðiþikliði yaparak vakfýn yönetim yapýsýnda dernek temsilcilerine de seçme ve seçilme olanaðý verildi.” AVRUPA ÇATI ÖRGÜTÜ “Avrupa’daki Türk Ýslam Diyanet Vakýflarýný “Avrupa Türk Ýslam Diyanet Vakýflarý Birliði” gibi bir üst çatý kuruluþunda birleþtirme giriþimi var.” IRKÇILIK–AYRIMCILIK Irkçýlýðýn, ayrýmcýlýðýn hepsine karþýyýz. Herkes birbirine tahammül edecek. Yasal yollardan hakkýmýzý aramalýyýz. Kýrmadan, dökmeden olmalý. Aalst’taki son olayda da bizim görevlilerimiz halký sakinleþtirdi. Fransa’da yaþanan olaylar sonrasýnda da din görevlilerimiz halkýmýzý sükunete çaðýrmýþtý. Medeniyetler çatýþmasý olmamasý için uðraþýyoruz. Amacýmýz medeniyetler buluþmasý. Atatürk’ün dediði gibi “yurtta barýþ dünyada barýþ” istiyoruz. Ama barýþ yapacaðýz diye de hakkýmýzdan vazgeçmemeliyiz. Sayfa 21.qxp 02.07.2006 12:13 Seite 1 Temmuz 2006 SPOR 21 Belçika’da ilk yabancý profesyonel basketbol hakemi bir Türk Serpil Aygün elçika’nýn baþkenti Brüksel’de yaþayan Volkan Sunan, Belçika’nýn profesyonel basketbol liginde düdük çalacak ilk yabancý hakemi olma ünvanýný alacak. Aðustos ayý sonunda baþlayacak olan yeni sezon basketbol maçlarýnda ilk maçýný yönetecek olan hakem Volkan Sunan, baþarýsýnýn haklý gururunu yaþýyor. Ýki yýl önce Belçika’ya yerleþen Sunan, Ege Üniversitesi’nde Beden Eðitimi öðretmenliðini tamamlamýþ. Özel branþý basketbol hakemliði olan Sunan’ýn yardýmcý branþý da futbol hakemliði. Genç hakem Volkan Sunan, ilk hakemlik deneyimini 2000 yýlýnda Türkiye’de gerçekleþtirmiþ. 2004 yýlýnda Belçika’ya yerleþerek daha önce hiç bilmediði Fransýzcayý öðrenen Sunan, Türkiye’de almýþ olduðu eðitimini de kabul ettirerek Belçika profesyonel basketbol liginde B Volkan Sunan hakemlik yapacak konuma kadar gelmiþ. Türkiye’de aldýðý kaliteli eðitimin bu baþarýsýnda etkili olduðunu söyleyen Sunan “ önceleri lisansýmý kabul ettirmem zor oldu. Ancak benim ýsrarlý tavrým ve sonuçta Türkiye’de almýþ olduðum eðitimin kalitesi bana basketbol hakemliðinin verilmesinde etkili oldu” dedi. Hakemliðe en alt seviyeden baþlatýlan Sunan, ilk yýl küçükler erkek liginin hakemliðinden bir yýl içinde 1. eyalet erkekler ligine çýkarýlmýþ. Geçtiðimiz sezonda iki play off maçý yöneten genç hakem Sunan, 2005-2006 Valon Bölgesi Eyalet Kupasý maçýný da yönetmiþ. Son olarak Nisan ayýnda Liege’de devam ettiði hakemlik seminerini de baþarýyla tamamlayan Volkan Sunan, Aðustos ayýnýn sonunda baþlayacak olan yeni sezonda profesyonel basketbol liginde maç yönetecek. Bu maçlarda Belçika’ da ilk kez profesyonel basketbol liginde yabancý kökenli bir hakem olma ünvaný kazanacak olan Sunan, “Belçika’da yaþayan Türk gençlerine yardýmcý olmak istediðini ve bu amaçla Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Schaerbeek’te bir basketbol okulu açmak istediðini de sözlerine ekledi. Galatasaray’ýn maç programý þöyle: eni sezona hazýrlanan Galatasaray futbol takýmý, Hollanda’da baþlayacak olan hazýrlýk kampý süresince üç Belçika takýmýyla maç yapacak. Brüksel’deki eski Heysel Stadý’nda (yeni adýyla Kral Baudouin Stadý) baþkent temsilcisi FC Brussels ile 14 Temmuz akþamý saat 20:30’da karþýlaþacak olan CimBom’un geliþini fýrsat bilen Brüksel kulübü, maçýn oynanacaðý gün boyunca Türk etkinlikleri gerçekleþtirecek. Daha önce iki karþýlaþma daha oynayacak olan Y Brezilya'dan erken veda K.Lierse SK – Galatasaray 10 Temmuz 2006, Saat: 20.00 Yer: Herman Vanderpoorten Stadyumu, Lier, Belçika, FC Brussels – Galatasaray 14 Temmuz 2006, Saat: 20.30 Yer: Koning Boudewijn Stadý, Brüksel, Belçika Germinal Beerschot Antwerpen – Galatasaray 08 Temmuz 2006, Saat: 16.00 Yer: Willem II Stadium, Tilburg, Hollanda Borussia Mönchengladbach – Galatasaray 28 Temmuz 2006, Saat: 20.30 Yer: Borussia Park Stadium, Mönchengladbach, Almanya 30 Temmuz Frankfurt Commerzbank Arena Stadý Beþiktaþ-Galatasaray 21.00-B Süper Kupa Finali Dünya Kupasý'nda þampiyonluðun en büyük favorisi olarak gösterilen Brezilya, çeyrek finalde Fransa'ya 1-0 yenilerek elendi. Normal süresi 0-0 biten karþýlaþmada Ýngiltere'yi penaltýlarla 3-1 yenen Portekiz, yarý finalde Fransa'ya rakip oldu. Diðer yarý final mücadelesinde ise Almanya ile Ýtalya karþýlaþacak. isiklet sporu yine doping skandalýyla çalkalanýyor. Ýspanya’da patlak veren doping olaylarý sonrasýnda bisiklet sporunun en prestijli yarýþý Fransa Turu’na hazýrlanan takýmlar, olaylara karýþan sürücülerini Tur’dan dýþladýlar. Lance Armstrong’un aktif sporu býrakmasýyla birlikte favori konumuna yükselen Alman Jan Ullrich de skandaldan nasibini aldý. 1 Temmuz’daki açýlýþ etabýnda birçok takým, haklarý olan 9 sürücü yerine eksik kadroyla çýktýlar. Dýþarýya þeffaflýk mesajý vermek istediklerini açýklayan bazý takýmlar, dýþlanan sürücülerin yerini doldurmayacaklarýný bildirdiler. Doping skandalý yüzünden Fransa Turu’ndan dýþlananlar arasýnda geçen yýlýn ikincisi, son Ýtalya Turu’nun galibi Ývan Basso da bulunuyor. B Euro Aslanlar Þampiyonluk Gecesi Galatasaray hazýrlýk maçlarý için Belçika’da Haber Merkezi Fransa Turu’na darbe Haber Merkezi rüksel Galatasaraylý Taraftarlar Derneði, 8 Temmuz Cumartesi günü Þampiyonluk ve Dayanýþma Gecesi düzenliyor. Saat 18:00’de baþlayacak olan geceye ayný tarihlerde Hollanda’daki hazýrlýk kampýnda bulunan Galatasaray sporcularý ve teknik kadrosunun da davetli olduðu bildirildi. Ebru Destan ve Tuðba Ekinci’nin sahne alacaðý gala gece, sürpriz sanatçýlar ve ödüllü çekiliþlerle renklenecek. B Tarih: 08/07/2006 Saat:18:00 Yer: Prestij Düðün Salonu Rue Alphonse Vandenpeereboom 38 1080 Molenbeek–Brüksel Ayrýntýlý bilgi için: www.euroaslan.com Biletler için: Brüksel (Prestige Düðün Salonu, EuroAslan, Gold Music, Regatta Bar, Nimet Fýrýný, Candan Market) Anvers (Fatih Arý 0485 38 46 56) Fiyat: Galatasaray Avrupa Taraftar Kartý üyeleri: 25 Euro Ön satýþ: 30 Euro Giriþ : 35 Euro Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku, Fikret Aydemir Görsel Yönetmen Ece Ayaydýn REKLAM 0484 528 902 [email protected] ADRES 44, rue des Palais bte 1, 1030 Bruxelles TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be Sayfa 22.qxp 02.07.2006 11:49 Seite 1 Temmuz 2006 GÜLEN FÝKÝR GÜLEN ÇOCUK 22 Filiz TOSYALI ye a k hi Marangoz örümcek Ayþe ders çalýþýrken komþu evin çocuklarýnýn çýðlýk çýðlýða baðýrarak bahçeye fýrladýklarýný gördü. Onlar henüz okula gitmeyen iki küçük çocuktu. Ayþe bahçedeki çocuklara seslenip; - Size nasýl yardým edebilirim, diye sordu. Komþu çocuklar; - Odamýzda bir örümcek var. Evde kimse yok, çok korkuyoruz, dediler. Ayþe yanlarýna koþtu. Birlikte, odaya girdiler. Görünürlerde örümcek yoktu. - Peki size ne yapýyordu örümcek, diye sordu. - Hiç, dedi birisi, bize zarar vermek için bakýyordu. Çocuklardan diðeri, - Bence bizi öldürecekti, deyince, Ayþe dayanamadý: - Sanýrým örümceðin büyük bir silahý vardý(???) - Ben silahý falan vardý demedim. Örümcekler silah kullanmaz, ama bizi yemeye geldiði belliydi, dedi. Ayþe; - Anladým. Aðzý çok büyüktü, sizi içine alacak kadar açmýþtý, dedi. - Hayýr aðzý büyük falan da deðildi. Çok küçüktü, görünmeyecek kadar. - Gördüðünüz gibi ortalarda yok. - Kaçýp gitti, dedi çocuklar. - Peki, sizi yemeye gelmiþ olsa, niye kaçýp gitsin? Bence o sizin burada olduðunuzu bile bilmiyordu. Boþuna baðýrdýnýz. O size zarar vermeyecekti, dedi. Küçük çocuklar kendilerinden birkaç yaþ büyük Ayþe’ye hak vermek istemiyorlardý. Hala örümceðin onlarý yemeye geldiðini söylemeye çalýþýyorlardý. Ayþe, - Örümcek burada olmadýðýna göre, korkup kaçtý. Ben de gideyim, dedi. Ayþe odasýnda yalnýzdý. “Sanki örümceklerin yaþama haklarý yok. Dünya sadece insanlar için. Kuþlar, böcekler ve aðaçlar olmasaydý, yaþam ne kadar sevimsiz olurdu,” diye kendi kendine düþündü. Tam o sýrada kulaðýna bir ses geldi. Ayþe, - Kim var orada, diye sordu. Yastýðýnýn üzerinde, korku içinde ona bakan örümceði gördü, “sen miydin o? Küçük çocuklarý korkutmaya hiç hakkýn yoktu” Örümcek; - Küçük çocuklar ellerine geçirdikleri bir terlikle, týpký annelerinin onlara vurduðu gibi, bana vuracaklardý. Hangisinin vuracaðýna karar veremedikleri için ben kurtuldum. Yoksa çoktan ölmüþtüm. Ýnsanlar çok kýzgýn son günlerde. Ayþe, - Sen örümcek de olsan kimsenin odasýna izinsiz giremezsin. - Onlarýn odasýna girmedim. Onlardan kaçarken kendimi burada buldum. Ben gül fidanýnýn dibindeki yuvama kapý yapmaya hazýrlanýyordum. Topraðý saksýyla doldurup beni odalarýna aldýlar. Hem ailemi hem yuvamý onlarýn yüzünden kaybettim. Sonra da beni öldürmeyi planladýlar. Ayþe odasýnda karþýlaþtýðý toprak örümceðinin durumunu anlamýþtý. Onu alýp bahçeye çýkardý. Örümcek de ona, salgýladýðý maddelerle nasýl yuvasýnýn kapýsýna iki küçük menteþe hazýrladýðýný gösterdi. Örümcekle Ayþe arkadaþ oldular. Ayþe komþu çocuklara, örümceklerin vücutlarýndan çýkan salgýlarla topraðý birleþtirerek yuva kapýlarýna menteþe yaptýklarýný anlattý. Çocuklar ilgiyle dinleyip; - Görmek istiyoruz, dediler. Ayþe örümceðe zarar vermeyecekleri sözünü almayý ihmal etmedi. Hep birlikte gül fidanýnýn yanýna gittiler. Ayþe örümcek arkadaþýna seslendi. Örümcek topraðýn içinden kapýsýný itip, çýktý. Çocuklar bir ucundan açýlan menteþeli kapýyý görünce; -Týpký bizim evlerimizin kapýlarý gibi. Ýnanamýyoruz, dediler. Bir örümceðin de yuvasý, yuvasýnýn kapýsý; kapýsýnda menteþe olmasý onlarý çok etkilemiþti. Ayþe toprak örümcekleriyle ilgili bir þey daha söylemeliydi. -Örümcek babalar, yavrularýna iyi bakabilmek için çok çalýþýrlar, dedi. Erkek örümceklerin çoðu çalýþarak ölür. Ýki küçük çocuk bir örümcekle bile dostluk kurulabileceðini daha önce hiç düþünmedikleri için üzüldüler... Ama artýk üzülmelerine gerek kalmamýþtý. Onlar da sonunda bir örümcekle arkadaþ olmayý, küçücük bir canlýyla dost yaþamayý öðrenmiþlerdi. FÝKÝRCÝKLER Ebru / BRÜKSEL (12) Rabia / BRÜKSEL (8) Mikail L (6) BRÜKSE RÜKSEL (9) Süleyman / B Sevgili çocuklar! Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir, öykü ve yazýlarýnýzý 44, rue des Palais bte 1, 1030 Bruxelles posta adresine ya da [email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz. Kadriye Nur / BRÜKSEL (6) Selek / BRÜKSEL (9) Sayfa 23.qxp 02.07.2006 14:04 Seite 1 Temmuz 2006 23 Belçika’da çocuklara elektronik kimlik kartý Haber Merkezi übyancýlýk olaylarýnýn sýk yaþandýðý Belçika’da çocuklara güvenli bir yaþam saðlama çabalarý sürüyor. Son olarak geliþtirilen elektronik kimlik kartlarý 12 yaþýndan küçük çocuklar için kullanýlmaya baþlanacak. Kid@Card olarak ifade edilen elektronik kimlik kartlarýnda canlý renkler kullanýlýrken, üze- S rinde elektronik bir kartta bulunmasý gereken tüm bilgilere sahip olacak. Sadece elektronik imzanýn bulunmadýðý kart üzerinde ayrýca Child Focus (Avrupa Kayýp ve Seksüel tacize uðramýþ çocuklar kuruluþu)’un telefon numarasý da bulunacak. Child Focus’un arþivlerinde elektronik kimlik kartýna sahip her çocuða ait yedi telefon numarasý saklanacak. Çocuðun anne Kamu kuruluþlarý haftada bir gün akþam da çalýþacak üþteri memnuniyetine yönelik kamu hizmetleri konusunda görüþ birliðine varan Federal Hükümet, kamu kuruluþlarýnýn haftada en az bir gün akþam da hizmet vermesine karar verdi. Alýnan karara göre, elektronik hizmet alternatifi olmayan kuruluþ veya hizmet alanlarýnda haftada bir akþam hizmet verilecek. Ayrýca telefonla hizmetin de iyileþtirilmesine karar veren Hükümet, telefona cevap verecek bir memurun olmadýðý durumlarda telesekretere sorularýn sorulabilmesi ve beþ gün içinde cevap alýnabilmesini saðlamak istiyor. Uygulama önümüzdeki yýldan itibaren baþlayacak. M babasý, büyükanne ve büyükbabasý ve diðer aile bireylerine ait olan bu telefon numaralarý ile kaybolan bir çocuðun ailesine ulaþýlabilecek. Çocuklarýn bu kartlarla internet üzerinden güvenli sohbet edebilmeleri de saðlanýyor. Önümüzdeki ay uygulamaya girecek olan elektronik kimlik kartlarý, öncelikle beþ pilot bölgede test edilecek. Altý ay içinde de tüm ülkede kullanýlmasý planlanýyor. Alkollü araç kullananlarýn arabasýna alkol kilidi uyglulamasý ederal Hükümet Ulaþtýrma Bakaný Renaat Landuyt (Spa) ve Adalet Bakaný Lauretta Onkelinx alkollü sürücülere alternatif ceza yöntemleri arýyor. Amerika’da uygulanan “alkol kilidi” yöntemi üzerinde çalýþan Bakanlar, önümüzdeki günlerde bu cezayý uygulamayý düþünüyorlar. Alkol kilidi, þoförün kanýnda 0,5 promilden fazla alkol bulunduðunu tespit ettiðinde arabayý bloke eden bir alkol testi yapan üfleme aleti. Alkol kilidi ile ilgili uygulanan deneyimler alkol baðýmlýlarý ve alkollü araç kullanmaktan sabýkalýlar için oldukça faydalý olmuþ. Alkol testi üfleme aletine üflemeden otomobilleri çalýþmayan bu araç sürücülerinin test sonucu çok fazla alkollü olduklarýnda da otomobil çalýþmýyor. F Kavgaya müdahale etti, canýndan oldu Haber Merkezi Belçika’nýn Anvers kentinde þehir içi otobüste yabancý gençler arasýnda çýkan kavgaya müdedale eden 54 yaþýndaki makinist Guido Demoor’un ölümü ile sonuçlanan olaya karýþan gençler yakalanýrken, Guido Demoor da son yolculuðuna uðurlandý. Ýþine gitmek üzere 23 numaralý otobüse binen Demoor, birbirleriyle kavga eden gençlere müdahale edince, gençlerin saldýrýsýna uðradý. Tutuklanan gençlerin iddiasýna göre Demoor, çocuklardan birinin boðazýný sýktý. Bunun üzerine tüm gençler birleþerek Guido Demoor’a saldýrdýlar. Demoor otobüste can verirken, gençler kaçmayý baþardý. Olaydan iki gün sonra yakalanan tüm sanýklar Fas kökenli. Saldýrgan gençlerden üçü 16 yaþlarýnda, diðer üçünün ise 18, 20 ve 22 yaþlarýnda olduðu tespit edildi. Olaya karýþan 16 yaþýndaki üç gençten ikisi daha önce hýrsýzlýk suçlarý ile polis tarafýndan tanýnýrken, diðer üç gençten sadece 18 yaþýndaki gencin yangýn çýkarmaktan sabýkasý var. Diðer taraftan açýklanan otopsi raporuna göre Guido Demoor beyin kanamasýndan öldü. Olay ölüme kasýt deðil, ölüme sebebiyet vermek þeklinde yorumlanmaya baþladý. Belçika’daki ceza yasasý gereðince 18 yaþýndan küçük olanlarýn çocuk mahkemelerinde, büyük olanlar ise ceza mahkemelerinde yargýlanmasý bekleniyor. Yaþanan bu talihsiz olay sonrasýnda toplu taþýma araçlarýndaki güvenlik ve geçlerin eðitimi tartýþýlmaya baþlandý. Güvenlik için ekstra önlemler alýnýrken, sorunlu gençlerin anne babalarýna eðitim verilmesi önerildi.
Benzer belgeler
Eylül 2008
Baþbakaný Yves Leterme sorularýmýzý yanýtladý.
Flaman-Valon tartýþmalarýndan baþörtüsüne, son günlerde yaþanan þiddet olaylarýna bakýþý ve çözüm önerilerini Binfikir okuyucularý için anlattý.
Mart 2006 - Binfikir
Baþbakaný Yves Leterme sorularýmýzý yanýtladý.
Flaman-Valon tartýþmalarýndan baþörtüsüne, son günlerde yaþanan þiddet olaylarýna bakýþý ve çözüm önerilerini Binfikir okuyucularý için anlattý.
Nisan 2006
rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta
koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde
dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her y...
Kasım 2005
rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta
koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde
dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her y...
Ekim 2006 - Binfikir
sýnan havalar yazýn geldiðini müjdelerken; kimilerimiz tatile baþladý, kimilerimizi ise tatil heyecaný sardý. Binfikir ailesi olarak bizler de yoðun ve
yorucu bir çalýþma döneminin sonunda Temmuz
s...
Aralık 2005
rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta
koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde
dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her y...