Eylül 2008
Transkript
Eylül 2008
Sayfa 1.qxp 18.09.2008 08:51 Page 1 Binfikir Tiyatro Okulu Açýlýyor Bir sosyalleþme projesi olan Binfikir oluþumu, 5 Ekim’de açýlacak olan tiyatro okulu ile topluma deðiþik alanlarda da hizmet etmeye baþlýyor. 2 perdelik müzikli danslý çocuk oyunu “Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kýz” 24 Mayýs’ta izleyici ile buluþacak.Binfikir Tiyatro Okulu’nda çocuklara dans, 7’den 77’ye küçükler ve büyüklere ise temel oyunculuk dersleri verilecek. Binfikir Tiyatro Okulu Müdiresi Neþe Þengezer “Gerek oyuncu, gerek izleyici olarak anne babalarýn bu çalýþmaya sahip çýkacaðýna inanýyoruz.” dedi. www.binfikir.be 4’te Belçika’nýn göbeðindeki küçük Türkiyeler. “Bizim Sokaklar” yazý dizisi. 8’de Okuyun, bir fikir edinin Sayý 31 - Eylül 2008 Dað fare doðuracak! 8 Mart 2008’de imzalanan koalisyon anlaþmasýnda 5 maddelik genel prensiplerde anlaþýldý ama uygulamanýn ayrýntýlarý Göç ve Sýðýnma Politikasý Bakaný Annemie Turtelboom’un yayýnlamasý beklenen genelgede belirlenecek. Ancak koalisyon partileri regularizasyon krierleri konusunda henüz bir anlaþmaya varamadý. Frankofon Hýristiyan Demokratlarý CDH ve Frankofon Sosyalisleri PS diðer koalisyon partilerinden farklý bir çizgide. CDH ve PS sýðýnma konusunda genel bir düzenlemeden yanalar. Belçika’daki kaçaklarýn durumunu genel bir düzenleme ile ayarlayalým, sonra da geleceðe dönük önlemler alýrýz diye düþünüyorlar. PS Baþkaný Elio Di Rupo geçenlerde “Turtelboom Flaman Bölgesi’nin sert teyzesi rolünü 1 Çocuk Sayfasý Bir süredir ara verdiðimiz çocuk sayfamýz “Fikircikler” yeniden baþladý.Hem de yeniliklerle! 20’de Ramazan Þenlikli Geçiyor Köþe yazarlarýmýz Erdinç Utku 6 Leyla Ertorun 7 Serpil Aygün 10 Mustafa KÖR 11 Cüneyt Tamoðullarý 14 Mehmet AYDOÐDU 15 Haydar ABÝ 18 Nihat DURSUN 19 Erdem Resne 23 Faký Edeer 23 16-17 de Belçikalý Türkler iftar geleneðini sürdürüyor. Brüksel, Anvers, Gent, Liege, Verviers... Nerede Türk varsa orada iftar davetleri ya da çadýrlarý görmek mümkün. Yapýlan konuþmalarda Ýslamýn bir sevgi, dayanýþma ve hoþgörü dini olduðunu vurgulanýyor, iftarlara Belçikalýlar da davet ediliyor. Anvers gibi bazý kentlerde ise Ramazan bir þenlik havasýnda kutlanýyor. Binfikir Karikatür Okulu oynamamalý, acilen insanlaþmalý” diyerek Turtelboom ile çok farklý düþündüðünü ortaya koydu. Turtelboom ise CDH Baþkaný ve Çalýþma Bakaný Joelle Milquet için “Kaðýtsýzlarýn Bakanlýðýný yapacaðýna Çalýþma Bakanlýðý yapsa daha iyi eder” dedi. Genel bir af umudu içinde olan kaçaklar geçen Mayýs ayý sonunda yayýnlanmasý gereken ancak bir türlü üzerinde anlaþýlamayan genelgeyi bekliyor. Dað fare doðuracaða ve genelgeden ekonomi göçü çýkacaða benziyor. Konunun en merkezinde yer alan ve tüm gözlerin üzerine çevrildiði Göç ve Sýðýnma Politikasý Bakaný Annemie Turtelboom ile görüþtük ve merak edilenleri ilk elden sorduk. 12, 13 ’de Turtelboom, ekonomik göçe olumlu bakýyor Ýsmail Doðan: Binfikir karikatür Okulu geleceðin çizerleri için büyük bir þanstýr. 15’de KAYNAK KREDİ BANKACI LI KKREDİ Sİ GORTA “Hayı rl ıRamazanl ardi l er” ` ` Bel çi ka` nı nheryer i nekr ediver i yor uz` ` ŞenolAbı z( GSM) :0476/440160 Rahmi yeKutl u( GSM) :0476/992691 Merkez:RueMari eChri sti ne, 2201020Brüksel( Laken) Tel :02/4265119 Faks:02/4257926 Of i sGSM 1:0496535828 Of i sGSM 2:0486901382 . . . . Pr ot est ol uevsahi pl er i ne kr edii mkanı Mevcutkr edi l er i ni zit ekkr edi de t opl ayı pyükünüzühaf i f l et i yor uz Tür ki ye’ denevveyaar saal mak i st eyenl er ekr edikol ayl ı ğı Uygunf ai zor anl ar ıi l et ami r at vear abakr edi l er i “KAYNAKKREDİ ’ YEKİ RACIOLARAKGİ Rİ N EVSAHİ BİOLARAKÇI KI N” Sayfa 3xx.qxp 18.09.2008 08:44 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 3 mutfak’tan "Ýftar'a Gidiyorlar Ama Sýðýnmacýlarýn Ölümüne Göz Yumuyorlar" Brüksel Latin Amerikan Evi’nde 71 gündür açlýk grevinde bulunan sýðýnmacýlarýn durumu giderek aðýrlaþýrken, Flaman Yeþiller Groen! Partisi’nin iki Türk kökenli politikacýsý Federal Milletvekili Meyrem Almacý ve Gent Belediyesi Meclis Üyesi Meryem Kaçar yayýnladýklarý basýn bildirisi ile duruma tepki gösterdiler. Almacý ve Kaçar yayýnladýklarý bildiride Baþbakan Leterme ve Hükümet üyelerini mübarek Ramazan ayýnda iftarlarda yer alýp ancak Ramazan ayýnýn gerektirdiði anlayýþ, birliktelik ve dayanýþma duygusundan yoksun olarak, ölüme giden grevci sýðýnmacýlarý görmezlikten gelmekle suçladýlar. hükümet içindeki tartýþmalar vaadedilen genelgenin hala hazýrlanamamasýna neden oldu. Bu arada Baþbakan Leterme iftar akþamlarýna katýlýyor. Müslüman bir siyacetçi olarak bu mübarek Ramazan ayýmýzda, grevcilere ve tüm oturum kayýtlarý olmayan kiþilere (aralarýnda çokça Türk de var) bir çözüm istiyoruz. Bir taraftan iftara katýlmak ama ayný zamanda grevcilere gözlerini kapatmak benim için akla matýða sýðmayan anlaþýlmaz bir durumdur” dedi. 71 gündür Brüksel’de bulunan Latin Amerikan Evi’nde açlýk grevi yapan 11 sýðýnmacýdan birinin ölümünün saatlerle ifade edilmesi üzerine bildiri yayýnlayan iki politikacý, sýðýnmacýlar için genel çözümün en geç iki hafta içinde bulunmasýný talep ettiler. Federal Milletvekili Almacý, “bugün Brüksel’deki açlýk grevciler 71. gününe girdiler. Doktorlar þu anda durumun çok kötü ve aciliyet arzettiðini bildirdiler.Grevciler ölüme çok yakýn, her an onlarý kaybedebiliriz. Geçen yýlýn Mart ayýnda yeni kriterler hazýr olmalýydý, ama maalesef siyasi kriz ve cýlarýn durumlarý hakkýnda doktorlar saatlerden bahsediyor. Baþbakan ve Hükümet üyeleri ise parlamentonun hemen yakýnýnda ölüme doðru giden bu insanlar için hiç bir þey yapmazken, birlik, hoþgörü ve dayanýþmanýn simgesi olan bu mübarek Ramazan ayýnda iftar iftar dolaþýyorlar. Ramazan bize, zor durumda olanýn yanýnda olmayý , dayanýþmayý, birlikteliði seslenirken, Baþbakan ve hükümet üyelerinin davranýþýný anlamak mümkün deðil” dedi. Diðer taraftan eski Senatör ve þu anda Gent Belediyesi Meclis üyesi olan Meryem Kaçar da Ramazan ayýnýn hoþgörü ve dayanýþma ayý olduðundan bahsederek, Baþbakan ve Hükümet üyelerini hem iftara katýlýp hem de açlýk grevi yapan sýðýnmacýlarýn durumuna göz yummakla suçladý. Kaçar þunlarý söyledi :” hükümet geçen yýlýn Mart ayýna doðru sýðýnmacýlarýn durumuna bir netlik kazandýrýlacaðý sözünü vermesine raðmen hala konuyla ilgili bir genelge hazýrlanmadý ve ne zaman hazýrlanacaðý da bilinmiyor. Brüksel’de halen açlýk grevinde bulunan sýðýnma- DENGELER ALTÜST ransýzca yayýn yapan RTBF televizyonu ve Le Soir gazetesinin yaptýrdýðý kamuoyu yoklamasýnda yeni bir seçim yapýlmasý halinde Flaman Irkçý Partisi Vlaams Belang ile Frankofon Liberalleri MR’in oy kaybedeceði ortaya çýktý. Yaz tatilinden sonra yapýlan ilk kamuoyu yoklamasýnda Falaman kesiminde Vlaams Belang yüzde 19’dan yüzde 15’e düþerken Liijst Dedecker oylarýný yüzde 13’e çýkardý. Flaman Hristiyan Demokratlarý ve Flaman Milliyetcileri ittifaký CD&V/N-VA çok az bir oy kaybý ile (yüzde (-0,4) yüzde 29,2’de kalmayý baþardý. Flaman Liberalleri Open VLD yüzde 1,7 oy kaybederek yüzde 17,5’e geriledi. Flaman Sosyalisleri ve Flaman Ýlericileri Ýttifaký SP.A/VlaamsProgressieven da yüzde 1,3 oy yitirerek oylarýný yüzde 15’e düþürdü. Flaman Yeþiller Partisi Groen! Ise oylarýný yüzde 1 arttýrarak yüzde 7,3’e çýkardý. Valon Bölgesi’nde MR yüzde 6’lýk oy kaybýyla oy oranýný yüzde 24,8’e düþürürken, Frankofon sosyalistleri de oy kaybetmesine raðmen yüzde 28,8 ile liderliðe yerleþti. Frankofon Hýristiyan Demokratlarý CDH(yüzde 18,3) ve Frankofon Yeþilleri Ecolo (yüzde 17) oylarýný arttýrdýlar. Brüksel Bölgesi’nde MR yüzde 29 ile ilk sýrada yer alýrken onu yüzde 22 ile PS izledi. Ecolo ve CDH’ýn oylarý ise yüzde 14 civarýnda. F Þimdi okullu olduk! 008-2009 Eðitim Öðretim Yýlý’nýn baþlamasýyla 2 milyona yakýn Belçikalý öðrenci okullarýna merhaba derken bir kýsmý da ilk kez okula baþlamanýn heyacanýný yaþadýlar. Biz de Binfikir ailesi olarak okullara baþlama heyacaný yaþýyoruz. Brüksel’de bir Tiyatro Okulu ve Karikatür Okulu oluþturarak biz de “okullu” olduk artýk! Binfikir sadece yayýncýlýkta deðil, kültür ve sanatta da çoksesliliði ve çok renkliliði temsil edecek. Bu toplumsal projelerimizde en çok da siz deðerli okurlarýmýza güveniyoruz. 2 31. sayýsý ile hiç ara vermeden yayýnlanan en uzun soluklu aylýk yayýn organý olma rekorunu yenileyen Binfikir’in uzun soluklu yolculuðu yazar kadromuza yeni katýlan Faký Edeer , Cüneyt Tamoðullarý ve minik yazarýmýz Sinem ile sürüyor. Arkadaþýmýz Ýlknur Cengiz ise baþka ufuklara yelken açmak üzere “Yolcu”luða son verdi. Mustafa Kemal Doðan ise önümüzdeki sayýdan itibaren “Tüketici Rehberi” köþesiyle gazete sayfalarýmýzý renklendirecek. Ýlk önce sadece bir kahvehane ile baþlayan Türklerin Brüksel’in Schaerbeek semtinde Chausse de Haecht’taki serüveni, caddenin bir Türk caddesi olarak anýlýr hale gelmesi boyutuna eriþti. “Bizim Sokaklar” yazý dizimizde Genel Yayýn Yönetmenimiz Serpil Aygün Türklerin yoðun olarak yaþadýðý kentlerdeki “Bizim Sokaklar”ý kendine özgü üslubuyla tanýtacak. Gazetemizin sadece kadrosu ile deðil içeriði ile de kendini yenilediðini farkedeceksiniz. Bu sayýmýzda Belçika’da da sürdürülen iftar geleneðini yansýtmaya çalýþtýk. Ramazan bayramýnýzý þimdiden kutlarýz. Daha nice bayramlarda buluþmak üzere! Turtelboom: “Sert teyzeye benziyor muyum!” FOTO POLÝTÝKA Sayfa 4xx.qxp 18.09.2008 08:55 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 4 Binfikir Tiyatro Okulu 5 Ekim’de Çalýþmalarýna Baþlýyor Haber Merkezi Binfikir ekibi Türklerin pasif veya aktif bir þekilde sanata katýlýmý için adýmlar atmaya devam ediyor. Neþe Þengezer infikir Tiyatro Okulu’nda çocuklara dans, 7’den 77’ye küçükler ve büyüklere ise temel oyunculuk dersleri verilecek. Tiyatro Okulu bünyesinde oluþturulan Binfikir Oyuncularý Tiyatro grubu ise “Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kýz” adlý 2 perdelik müzikli danslý çocuk oyunu ile sanatseverlerin karþýsýna çýkacak. Yazar Erdinç Utku’nun 7 yaþýndaki kýzý Sinem’in katkýlarýyla kaleme aldýðý oyunu Mesut Arslan yönetecek. Oyunun müziklerini Tanar Çatalpýnar yapýyor. Oyunda yer alan çocuk dans grubunun çalýþmalarý ise müzisyen Sibel Dinçer tarafýndan yönetilecek. B Binfikir Tiyatro Okulu Müdiresi Neþe Þengezer Binfikir Tiyatro Okulu ile ilgili olarak þunlarý söyledi: “Binfikir ekibi Türklerin pasif veya aktif bir þekilde sanata katýlýmý için adýmlar atmaya devam ediyor. Binfikir Oyuncularý tiyatro grubumuz sergileyeceði bir çocuk oyunuyla Anadolu’dan çýkan 2 sevimli kiþiliði çocuklara eðlendirici bir þekilde tanýtacak. Saint Nicolas ve Nasrettin Hoca yüzyýllar sonra Binfikir’in sahneleyeceði çocuk oyununda sahnede buluþacaklar. Anadolu’nun çýkardýðý ve çocuklarýn kahramaný olan iki ayrý kiþiliðin diyaloglarý sayesinde çocuklara iki ayrý din ve kültürden insanýn hoþgörü felsefesi anlatýlýyor. Orjinali Türkçe olan oyun Fransýzca ve Flamanca üstyazýlý olarak sahnelenecek. Oyunun sahnelenmesi konusunda Ýstanbul’dan ünlü tiyatro yönetmeni Þahika Tekand ile iþbirliði yapýyoruz. Tekand oyunun senaryosuna danýþmanlýk yaptý. Ayrýca kendisiyle bir workshop düzenleyeceðiz. Çalýþmalar için De Kriekelaar salonlarýndan birini kullanacaðýz. Oyunun ilk genel provasý 17 Mayýs’ta ilk gösterimi de 24 Mayýs 2009 tarihinde De Kriekelaar’da yapýlacak. Ýzleyen tarihlerde oyunun Türklerin yoðun yaþadýðý Belçika’nýn çeþitli kentlerinde de(Brüksel, Anvers, Gent, Liege, Genk v.b.) sahnelenmesi düþünülüyor. Bu amaçla Türk Birlik ve Federasyonlarý ile iþbirliði yapmayý planlýyoruz. Oyunun 7-13 yaþ çocuk grubuna geniþ bir þekilde ulaþabilmesi için Türklerin yoðun olduðu okullarýn yönetimleri ile diyaloða geçeceðiz. Ek olarak T.C Türkiye Cumhuriyeti Eðitim Müþavirliði ile de iþbirliði yapacaðýz. Çocuk tiyatrosu alanýnda Belçika’da yaþayan Türk toplumunda büyük bir boþluðu dolduracaðýný düþündüðümüz bu çalýþmaya tüm anne babalarýn çocuklarýyla birlikte katýlmalarýný bekliyoruz. Gerek oyuncu, gerek izleyici olarak anne babalarýn bu çalýþmaya sahip çýkacaðýna inanýyoruz. MESUT ARSLAN: “BU OLUÞUMUN YANINDA OLMAM GEREKÝR “ Binfikir Tiyatro okulunda oyunculuk dersleri verecek ve Binfikir Oyuncularý’nýn ilk oyununu yönetecek olan Tiyatro Yönetmeni Mesut Arslan ise “ Ben bu gurubun bir ucundan tutmak istiyorum çünkü: Kaliteli þeyler olsun istiyorum, bu kalitede sanatsal ve tiyatral anlamda bir kalite” dedi. “Kendimi Belçika'da yaþayan ve tiyatro adýna birþeyler yapmaya çalýþan bir yönetmenden çok artýk tiyatroda kendi vizyonunun içinde yürüyen biri olarak Oyunculara ilk olarak 5 Ekim’den görüyorum. Kendimi sorumlu hissebaþlayarak “Temel Oyunculuk Dersle- diyorum” diyen Arslan “Bu heyacan ri” verilecek. Tiyatro çalýþmalarý Pazar günleri saat 13.00-18.00 arasý De KriSÝBEL DÝNÇER:” KÜLTÜRLERÝ ekelaar’da sürdürülecek. 13.00-15.00 saatleri arasýnda çocuklara dans ve BÝRLEÞTÝRÝCÝ MANEVÝ müzik, 15.00-18.00 saatleri arasýnda ise DEÐERLERÝ ÖN PLANA küçük ve büyüklere oyunculuk dersleÇIKARAN BÝR OYUN” ri verilecek. 2009 Brüksel Çizgi Roman yýlý çerçevesinde oyunun öyküsü Belçika’da yaþayan ünlü Türk çizgi ro- Oyunun dans kareografisini hazýrlayýp mancý Gürcan Gürsel tarafýndan çizgi çocuklara öðretecek olan sanatçý Sibel roman yapýlmasý düþünülüyor. Oyun- Dinçer, oyunla ilgili olarak çok heydaki þarkýlarý Tanar Çatalpýnar beste- canladýðýný belirterek þunlarý ifade etti: lerken, rap bölümü ile Belçika’daki “oyunla ilgili teklif Binfikir’den gelince genç rapçi gruplarla iþbirliði yapýlacak. hiç düþünmeden hemen evet dedim. Çünkü Binfikir’le epeydir tanýþýyorum ve yaptýðý çalýþmalara inanýyorum. TANAR ÇATALPINAR: Daha sonra oyun metni bana ulaþtýðýnda da oyunun kültürleri birleþtirici, ”BÖYLE BÝR PROJEYE ÝHTÝYAÇ VAR” Oyunun þarký sözlerini besteleyecek olan sanatçý Tanar Çatalpýnar ise proje ile ilgili görüþlerini þöyle anlattý: “Öncelikle çocuklara yönelik bir çalýþma olmasý benim ilk olarak ilgilendiðim noktasý oldu bu projenin. Belçika’da yaþayan Türkiyeli çocuklarýn böyle bir projeye ihtiyacý olduðunu düþünüyorum. Diðer taraftan oyun yazarý Erdinç Utku’nun samimi tavrý benim bu oyunun þarkýlarýný bestelememde önemli rol aldý. Gelecek neyi gösterir bilinmez ama bu projenin baþarýlý olacaðýný düþünüyorum.” Tanar Çatalpýnar verici oluþumun yanýnda olmam gerekir, diye düþündüm. Seyirci kalýp sadece kritik vermek daha kolay olurdu. Amacým insanlara hem tiyatroyu daha derinden anlatmak hem de onlara tiyatroyu sevdirmek”þeklinde konuþtu. Mesut Arslan çocuklara farklý kültürleri tanýtan, maddi deðil sevgi, dostluk, kardeþlik gibi deðerleri anlatan bir oyun olmasý benim motivasyonumu artýrdý. Ayrýca Tanar Çatalpýnar, Mesut Arslan gibi sanatçýlarla da birlikte çalýþacak olmak beni daha da heyacalandýrdý” dedi. Sibel Dinçer TÜM DÜNYA İLE SON DERECE DÜŞÜK FİYATLARA TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPIN BELÇİKA İÇİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ TÜRKİYE İÇİN TELEFON GÖRÜŞMELERİ DAKİKASI DAKİKASI € 0,17 BE € 0,20 * İTİBAREN * İTİBAREN YURT İÇİ VE YURT DIŞI SMS GÖNDERME ÜCRETİ DAİMA € 0,13 * *TARİFELER 1 EYLÜL 2008 İTİBARİYLE GEÇERLİDİR BAĞLANTI ÜCRETİ ARAMA BAŞINA 7 EURO SENTTİR BÜTÜN ÜCRETLERE BTW/TVA DAHİLDİR TARİFELERİN TAM LİSTESİNİ GÖRMEK İÇİN WWW.ORTELMOBILE.BE ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ PARANIZI İLE GÖNDERİN ORTEL PREPAID MOBILE SIMKAART ORTEL CARTE SIMMOBILE PREPAYEE BE.022.110 7 ÜCRETSİZ ORTEL MOBİLE SİMKARTI YA DA KONTÖRÜ KAZANIN € 2,50 RT AADKAA E BILE HERL L MOBIL ORTEL MO GE ORTE RECHAR CARTE DE 1 EYLÜL 2008 - 1 ARALIK 2008 www.ortelmobile.be 0908_BINFIKIR.indd 1 8-9-2008 12:08:28 Sayfa 6.qxp 18.09.2008 09:00 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 6 ollandalý fotoðraf sanatçýsý arkadaþýmýz Bram ile Annemie Turtelboom söyleþisi dönüþü birlikte yaptýðýmýz orta sayfa söyleþilerini deðerlendiriyoruz. Laf döndü dolaþtý hiç de konuyla ilgisi yokken koalisyondaki PS’e geldi. Bram, PS ve Elio Di Rupo’yu “Excuse Socialist” olarak tanýmladý. “Nasýl yani” diye sorunca da “Excuse Allochtone tanýmýný bilmiyor musun?” diye soruyla yanýtladý beni. Olumsuz yanýt alýnca da hayretler içinde kaldýðýný belli etmemeye çalýþarak Excuse Allochtone (Mazeret Yabancý Kökenlisi) teriminin “göstermelik olarak, yasak savmak ya da durumu kurtarmak amacýyla yabancý kökenlilerin kullanýlmasý” anlamýna geldiðini söyledi. Ayrýmcýlýk yapýlmadýðýný göstermek için özellikle yabancý kökenli olduðu fiziksel olarak da belli olan kiþilerin televizyon ekranýna çýkarýlmasý, iþe alýnmasý ya da siyasi partilerden aday gösterilmesini örnek verdi. Yani Bram aslýnda Frankofon Sosyalistleri PS’in koalisyondaki konumunu “diðer partiler durumu kurtarmak için aramýzda bir de sosyalist bulunsun diye göstermelik olarak PS’i kullanýyorlar” diye açýkladý. Daha önce de belirttiðim gibi PS ve CDH hükümette görevlerini çok iyi yerine getiriyorlar. Misyonlarýna uygun çýkýþlar yapmaktan hiç kaçýnmadýlar. Hatta PS yeri gelince restini çekti gözünü boyamaktan baþka iþe yaramýyor. H [email protected] “MAZERET YABANCI KÖKENLÝSÝ” KULLANMANIN HÝÇBÝR MAZERETÝ OLAMAZ! “Aa bakýn bu da bizim yabancý kökenli çalýþanýmýz” denilerek hayvanat bahçesindeki deðiþik bir hayvan türü gibi muamele görmeye son! ve “sosyal ekonomi konularýnda bir þeyler yapýlmazsa hükümetten ayrýlýrýz” bile dedi. Sýðýnma genelgesinin de sadece ekonomi göçüne endeksi çýkmamasýnda PS ve CDH’ýn katkýlarý yadsýnamaz. Ancak çok ilginç bir konuyu anýmsattýðý için Bram’a teþekkür etmeliyim. Sanatta, medyada, politikada, kýsacasý yaþamýn her alanýnda adet yerini bulsun, bir de yabancý kökenli bulunsun mantýðýyla yabancý kökenlilere fýrsat verme mantalitesi sorunlarý daha da derinleþtirmeden öteye gidemiyor. Ýþin özüne inip, yabancý kökenlilerin gerçekten hak ederek ve o konumlara layýk olarak bir yere gelebileceði ortamý yaratmak yerine iþin kolayýna kaçýp “excuse allochtone”larla yetinmek hem yabancý kökenli toplumlarýn hem de içinde yaþanýlan toplumlarýn Sakýn yanlýþ anlamayýn, toplumda daha az þanslý konumda bulunan kesimlere destek olunmasýndan hatta “olumlu ayrýmcýlýktan” yanayým. Ancak durumu kurtarmak için göstermelik birkaç kiþiyi iþe ya da partiye almanýn sorunlarý gizlediðini söylemek istiyorum. Meyrem Almacý gibi partisinin gençlik kollarýndan gelen, emek vererek ve hak ederek liste baþýndan aday gösterilmekle, listemizde bir de yabancý kökenli bulunsun diye listeye alýnan politikacý arasýndaki uçurumdan bahsediyorum. Mazeret yabancý kökenlisi kontenjanýndan deðil de bileðinin hakký ile bir yerlere gelmiþ kiþiler hem kendi toplumlarýna hem de Belçika’ya çok daha yararlý olurlar. Mazeret yabancý kökenlilerini kullanmaya artýk son verin lütfen. Ýþe önce kendi toplumumuz baþlasýn ve hiçbir þekilde “mazeret yabancý kökenlisi” olarak kullanýlmaya izin vermeyelim. “Aa bakýn bu da bizim yabancý kökenli çalýþanýmýz” denilerek hayvanat bahçesindeki deðiþik bir hayvan türü gibi muamele görmeye son! Çeþitliliðin zenginlik olduðuna inanýyorsak, farklýlýklarýn yaratacaðý sinerjiyi (görevdeþlik) aramak gerekmez mi? Okullarda Yeni Düzenlemeler Haber Merkezi Eylül ayý baþýnda yaklaþýk 2 milyon öðrenci 2 aylýk yaz tatilinden sonra 2008-2009 Eðitim-Öðretim Yýlý’na baþladý. Yeni öðretim yýlý ile birlikte bazý yeni düzenlemeler de uygulanmaya baþlandý. ederal Hükümet tarafýndan çocuklarýn eðitimine destek olmak amacýyla velilere verilen ödenek uygulamasýna ek olarak bu yýl Anaokuluna giden çocuklar için 80 Euro, ilko- F Brussels Airlines Lufhansa'ya Satýldý zun süredir devam eden görüþmeler tamamlandý ve Brussels Airlines Alman Lufthansa Haya Yollarýna satýldý. Lufthansa sermaye arttýrýmý yoluyla Brussels Airlines’ýn yüzde 45’ini aldý. 2 yýl içinde tam devir sözkonusu olabilecek. Havacýlýk uzmanlarý sonuçun her iki havayolu için de olumlu olacaðý görüþündeler. U kula gidenler için ise 120 Euro ödeme yapýlacak. Ailelerin okul gezileri için ödeyeceði para sýnýrý da aþaðýya çekildi. Bu miktar Anaokulu için 20 euro ve Ýlkokullar için 60 Eurodan fazla olamayacak. Eleþtirilen gezi maliyeti sýnýrlamasý uygulamasý nedeniyle bazý okullar yüzme derslerine sýnýrlama getirdi. Maksimum gezi parasý uygulamasý ortaokul ve liseler için geçerli deðil. Liselerin çoðunda, lise son sýnýf öðrencileri ehliyet sýnavýnýn teorik kýsmýný okulda ücretsiz olarak verebilecek. Flaman Bölgesi’ndeki ilginç bir uygulama ise okullarýn tamamen sigara içilmez hale getirilmesi oldu. Öðretmenler için ayrýlan sigara odalarý da kaldýrýldý. Velilere Ödül Merkezi Anvers’te bulunan ve baþarýlý çalýþmalar yapan Türk Dernekler Birliði, Willemsfonds ile ortaklaþa “eðitimde çocuðun azminin yaný sýra aile desteðinin de önemini vurgulamak için”, yüksek okul ya da üniversite mezunu gençlerin ebeveynlerini ödüllendirecek. ‘Beraber’ adlý proje kapsamýnda düzenlenecek bu ödül için baþvuru yapanlarýn uymasý gereken kriterler þu þekikde belirlendi 1- Bu yýl yüksek okul ya da üniversite diplomasý alarak mezun olmak 2- Yüksek eðitim alan yabancý kökenli vatandaþ olarak diðerlerine örnek teþkil etmek 3- Bilimsel, kültürel ya da toplumsal alanda katký saðlamak 4- Flaman bölgesinde ya da Brüksel’in Flaman bölgesinde ikamet ediyor olmak. Ekim ayýnda adaylar tarafýndan yapýlacak sunum sonucunda, jüri kararýyla beðenilen mezun ve ebeveynlerine ödül verilecek. Tek Tip Yurttaþlaþtýrma Kursu laman Yurttaþlaþtýrma Bakaný Marino Keulen yurttaþlaþtýrma kurslarýnýn önümüzdeki yýl standart hale getirilmesi ve tek tip eðitim verilmesini kararlaþtýrdý. Bu kurslarda belçika’ya yeni gelmiþ yabancý kökenlilere Belçika’nýn iþleyiþi ve toplumun deðer ve normlarý öðretiliyor. Halen deðiþik kentlerdeki Kabul Bürolarý farklý rehber kitaplarý kullanýyorlar ve bud a bazen karýþýklýða yol açýyor. 2006 yýlýnda Flaman Bölgesinde toplam 7000 kiþi yurttaþlaþtýrma kurslarýný izledi. F Sayfa 7.qxp 18.09.2008 09:01 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 7 Leterme: Yeni Vergi Yok aþbakan Yves Leterme La Derniere Heure gazetesine yaptýðý açýklamada “Federal hükümetin gelecek yýlýn bütçesini denkleþtirmek amacýyla yeni vergiler koymayacaðýný ya da vergi oranlarýný arttýrmayacaðýný” söyledi. Bütçe için hükümetin 5-6 milyar euro tasarruf edilmesi gerekiyor. Leterme’ye göre tasarruf etmenin çok çeþitli yollarý var. Ancak Leterme bu yöntemleri sýralamadý. Leterme Flaman Hükümeti’nin söz verdiði 400 milyon Euro ve Electrabel’den gelecek olan 250 milyon Euroya güveniyor. Leterme gazeteye önümüzdeki yýl Haziran ayýnda Federal Seçimlerin yapýlmasýna ise þans tanýmadýðýný belirtti. B Didier Reynders Valon Hükümetine Kayabilir rankofon Liberalleri MR baþkaný Didier Reynders La Libre Belgique gazetesine gelecekte Frankofonlarýn baþýnda olmak seçeneðini dikkate aldýðýný söyledi. MR federal seçimlerde olduðu gibi Bölgesel seçimlerde de Brüksel ve Valon Bölgesi’nde siyasi dengelerin deðiþmesini istiyor. F “Federal hükümette aðýr bir görev almayý ve ayný zamanda partinin baþýnda durmayý seçtim Eðer seçmen baþka türlü karar verir de ülkenin güneyinde bana baþka bir görev uygun görürse onu yapmaya da hazýrým” diyen Reynders Bölgesel seçimler sonunda Valon Bölgesi hükümet baþkaný olabileceði sinyali verdi. Kendisinin Valon Bölgesi hükümet baþkanlýðýna geçmesi durumunda partisinde federal düzeyde görev alacak insanlar bulunduðunu ifade eden Reynders kendi yerine “Sabine Laruelle veya Charles Michel”i önerdi. Ulusal Greve Tepki þverenler Belçika Sosyalist Sendikasýnýn ulusal çapta grev yapacaðýný açýklamasýný tepki ile karþýladý ve bu durumda sendiklarla görüþmeyeceklerini açýkladýlar. Flaman Liberalleri Open Vld de grevi sorumsuzluk olarak nitelendirdi. Parti baþkaný Bart Somers osyalist Sendikanýn maaþ artýþý görüþmelerinin hemen baþýnda grev yapacaðýný açýklamasýnýn kabul edilemez olduðunu söyledi. Ý Bedelli askerliðe AB ayarý BEDELLÝ ASKERLÝK YERÝNE KAMU HÝZMETÝ Türkiye’de Avrupalý Türklerin askelik sorunu artýk AB mevzuatýna göre düzenlenecek. Çifte vatandaþlýða sahip olanlar yeni uygulama ile bedelli askerlik yerine kendi uzmanlýk alanýnda kamu hizmeti yapabilecek. T.C. Devlet Bakaný Said Yazýcýoðlu bu düzenlemenin önümüzdeki yýldan itibaren kademeli olarak hayata geçirileceðini açýkladý. Bu çerçevede, zorunlu askerlik konusunda çifte vatandaþlýða sahip olanlar için askerlik uygulamasý konusunda AB ülkeleri mevzuatýnda bulunan seçenekli askerlik hizmeti uygulamasýna geçilecek. Avrupalý Türkler Türkiye'de bedelini ödeyerek askerlik yapmak yerine 3 ila 6 ay veya 1 yýl süreyle yeteneðine göre belirli bir süre kamu hizmetinde bulunabilme hakkýný elde edecekler. Yazýcýoðlu kesin dönüþ yapanlarýn saðlýk sigortasý haklarýnýn AB ile uyumlu hale getirileceðini, aile birleþiminin önündeki engellerin kaldýrýlmasý için çalýþmalara hýz verileceðini ve Avrupalý Türklere daha iyi hizmet vermek için yeni oluþumlara gidileceðini açýkladý. Bu çerçevede Avrupalý Türkler için için müzeler kurulacak, oluþturulacak olan bürolar vatandaþlarýn bürokratik iþlemlerine yardýmcý olacak, töre cinayetleri ve vatandaþlarýn topluma uyumu konusunda çalýþmalar yapýlacak, yurtdýþýnda üniversite açýlacak ve uluslararasý ilahiyat çalýþmalarýnýn kapsamý geniþletilecek. Avrupalý Türklere dönük bilimsel araþtýrmalar yapmak, baþarýlý akademisyen ve öðrencilere karþýlýksýz burslar verimek ve Türk kültürü üzerine çizgi filmler hazýrlamak da planlanan çalýþmalar arasýnda. [email protected] Mübarek Ramazan Mübarek Ramazan ayýndayýz. Ramazan’ýn mübarekliðinin de aç kalmakla alakalý olmadýðýný ama nefsini kontrol etmeyi, baþkalarýnýn hissettiklerini hissetmeyi, paylaþmayý, yardýmlaþmayý, hosgörüyü öðrendiðimiz, yaþadýðýmýz bir dönem olduðunu Müslüman Türk ailesinde yetiþmiþ herkes bilir. Bilir de uygular mý? Evet, oruç bölümünü büyük bir çoðunluk yerine getirir. Peki kendimize çeki düzen vermeyi ne kadar baþarabiliyoruz. Son yýllarda deðerlerimizi kaybetmekten bol bol yakýnýyoruz. Bu konular açýldýðýnda da deðerlerden en faz- Erdemli olmanýn uzun la dem vuranlarýn yollarýnda, çocuklarýmýza bunlara riayet etme- da baþkalarýnýn muhasediðini gözlemliyorum. Olmayan bir besini deðil kendi muhaþey kaybolur mu, sebemizi yaparak, kendidememek için ken- mizi geliþtirerek ilerlemedimi zor tutuyorum. Bol keseden dinden nin daha doðru olduðunu imandan bahseden, öðretirsek, canlý bir örnek oruç tutmayanlara olarak yanlarýnda dururpis komünistler diyenleri sukunete sak karþýlýðýnda onlardan çaðýrýp « parayla da beklediðimiz saygý ve imanýn kimde oldu- sevgiyi görürüz sanýyoðu belli olmaz », sakal uzatýp haftada rum. bir camiye gitmekle mümin olunmaz diyesiniz geliyor. Hem hemþerim, sen komþuluk haklarýna hiç saygý duymuyorsun. Kapýnýn önündeki araba park yerlerine hiç bir komþunu yanaþtýrmadýðýn gibi, komþu esnaflarý her fýrsatta polise þikayet ediyorsun. Hak yiyorsun. Ne demiþler « komþu komþunun külüne muhtaçtýr » diyesiniz geliyor, ama anlayana. Bir kaç yýl önce yaptýðým bir araþtýrmada, Brüksel’de Türk toplumunun en çok polise baþvurma nedeni komþu kavgalarýydý. Hatta taa köyden beri süren komþu geçimsizlikleri. Yaþý ilerlemiþ bir þeker hastasý yakýným, doktorunun ihtarlarýna raðmen oruç tutmakta direniyordu. Kendisi gösteriþ için iman etmeyen, inançlý bir insan. « Küçük yaþtan beri orucumu tutuyorum, tutamamak gücüme gidiyor » diyordu. Doktorunun « þeker komasý riskine raðmen oruç tutarsanýz Allah da memnun olmaz, zira size verdiði vücuda iyi bakmýyorsunuz » dediðinde ise « aman doktor Allah’ýn benim orucuma ihtiyacý mý var. Zaten bir çok seyi Allah korkusundan deðil kul korkusundan yapar olduk » demiþti. Erdemli olmanýn uzun yollarýnda, çocuklarýmýza da baþkalarýnýn muhasebesini deðil kendi muhasebemizi yaparak, kendimizi geliþtirerek ilerlemenin daha doðru olduðunu öðretirsek, canlý bir örnek olarak yanlarýnda durursak karþýlýðýnda onlardan da beklediðimiz saygý ve sevgiyi görürüz sanýyorum. Sayfa 8xx.qxp 18.09.2008 09:09 Page 1 8 Eylül 2008 YAÞAM BRÜKSEL’ÝN EMÝRDAÐ’I Türk dostu Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt’ýn “Belçika’daki Türklerin baþkenti” olarak nitelendirdiði çoðunluðu Afyon ili Emirdað ilçesinden gelenlerin oluþturduðu, yaklaþýk 40 bin Türk’ün oturduðu Schaerbeek Belediyesi ayný zamanda Brüksel’in 2. büyük belediyesi. 13 Türk’ün Belediye Meclisi’nde yer aldýðý Sait Köse’nin Belediye Baþkan Yardýmcýlýðýný yaptýðý maskotu eþek olan Belediye sýnýrlarý içinde Nasrettin Hoca ve eþeði de heykellerinden Belçikalýlarý selamlýyor. Hatta semtin “Küçük Anadolu” adýnda bir derneði bile var. Serpil Aygün rüksel’in Türk mahallesi olarak bilinen Schaerbeek semti içinde yeralan Chaussee De Haecht/Haachtsesteenweg caddesi, “Haecht’e giden yol” anlamýna geliyor. Kilometrelerce uzunluðundaki bu caddenin þehir merkezine yakýn 3 km’lik bölümü üzerinde kasabýndan fýrýnýna, turizm bürosundan tercümanýna, snack’ýndan pidecisine, restoranýna, kuyumcusundan marketine, kahvehanesinden derneðine ve Cami’ye kadar Türkiye’de bir alýþveriþ sokaðýnda bulabileceðiniz her þey fazlasýyla var. görebilirsiniz. Son derece renkli olan Chaussee de Haecht’te dernek yaþamý da renkli. Milli Görüþ’ten Atatürkçü Düþünce Derneði’ne, Emirdaðlýlar Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði’nden (EYAD) Diyanet Vakfý’na farklý görüþlerde dernekler burada çalýþmalarýný sürdürüyor. Biri Milli Görüþ (Hicret Camii) diðeri Diyanet Vakfý’na (Fatih Camii) baðlý olmak üzere iki de Camii’si var sokaðýn. B Önce Ýstanbul Kahvehanesi Vardý den kalkýp Türk mutfaðýný tatmak, yemek yemek için geldiði bir cadde olan Chaussee de Haecht, malesef 90’lý yýllarda yaþanan hýrsýzlýk,saldýrganlýk gibi olaylarýn etkisiyle Belçikalý müþterisini korkutmuþ. Bugün az da olsa Belçikalýnýn gelmeye cesaret ettiði Türk caddesi olan Chaussee de Haecht, 90’lý yýllarýn sorunlarýný aþsa da otopark sorunu gibi nedenlerle de dýþa açýlmakta zorlanýyor. Ekonomik sýkýntýlarýn da vurduðu cadde ticari açýdan sakinlerini memnun edemiyor. Anadolu’da bir kasabanýn günlük yaþamýndaki tüm görüntülerin yaþandýðý bu cadde Türklerin hem oturduðu hem de iþyerlerinin bulunduðu bir mekan Belçikalý’nýn Gözü Korktu Bir dönem Belçikalýlarýn çevre iller- Buluþma Noktasý “Çankaya Pastanesi” Chaussee De Haecht’ýn farklý yüzü, “Canlý müzikli Restoranlar” Sanki Anadolu’daki Bir Kasaba Cadde sakinlerinin anlattýðýna göre Türklerin Belçika’ya geldiði 1960’lý yýllarda cadde üzerinde yoksul Belçikalýlar oturuyormuþ. O yýllarda Arnavut Seydi isimli bir þahsýn açtýðý Ýstanbul Kahvesi, Türklerin buraya adým atmasýný saðlamýþ. Vatanýný býrakýp, para kazanmak üzere Belçika’ya gelen Türklerin buluþma noktasý olmuþ, Ýstanbul Kahvesi. Cadde üzerinden þehir içine 3 tram, 2 otobüs hattýnýn geçiyor oluþu, iþçilerin þehir merkezine ve daha iç kýsýmlara kolay ulaþabilirliðini saðlýyor. Ayrýca Nord (Kuzey) tren istasyonun bölgenin yakýnýnda oluþu ve þehir dýþýna otobüslerin de geçtiði bu cadde, o zamanki göçmen, iþçi Türkler için iyi bir yerleþim bölgesi olmuþ. Mahallede giderek yerleþen Türkler, bakkal, market, pideci, restoran gibi dükkanlarýný açmaya baþlamýþlar. deymiþ.1978 yýlýnda þu anda bulunduðu binayý satýnalýnmýþ ve Camii buraya taþýnmýþ. Camii lokalinin bulunduðu mekan eskiden bir manavmýþ. 32 yýldýr varolan Camii Brüksel’in göbeðinde müslümanlarýn kubbeli Camii özlemini az da olsa gideriyor. Hafta sonlarý canlý müzik eþliðinde eðlenilen ya da lüks düðünlerin yapýldýðý mekanlar olan Þahbaz, Bergama, Ýzmir ve Kasým Restorantlarý ise Chaussee De Haecht’in bir baþka yüzünü yansýtýyorlar. Yýlbaþý, bayram gibi özel günlerde hem Belçika içinden hem de çevre ülkelerden müþterileri aðýrlayan bu restoranlarýn ilkleri Þahbaz ve Pala Restoranlarý olmuþ. Pide ve restoranlar eskiden birbirinden þimdikinden daha fazla ayrýlýrken, sokaðýn ilk pidecileri Metin ve Ýnce pide olmuþ. Metin Pide önceleri Chausse de Haecht’in yan sokaklarýndan birinde hizmet verirken, daha sonra cadde üzerine taþýnmýþ. Cadde de o yýllarýn farklý örüntü sunan pidecisi ise Ýnce pide olmuþ. Önceleri klasik türk pidesi sunan bu pide salonlarý zamanla Belçikalý’nýn da damak tadýna cevap vermek üzere menüyü geniþleterek sebzeli pide gibi deðiþik pide türlerinin yaratýldýüý mekanlar da olmuþlar. Küçük kubbesiyle Brükselin göbeðinde Fatih Camii Türk sokaðý deyince pastanesinden de bahsetmek gerek. Türkiye’de bir zamanlar liseli gençlerin buluþma yeri olan pastaneler, pizza ve hamburgercilerin açýlmasý ile önemini kaybederken, Brüksel’in Türk caddesi Chaussee de Haecht üzerinde benzer bir pastane yýllardýr hizmet veriyor. Tek farký buraya sadece gençler deðil her yaþtan kiþiler geliyor. Türk çayý, simit pohaça yanýnda kuru pasta, yaþ pasta ve baklava çeþitlerinin de sunulduðu Çankaya Pastanesi, Belçika’nýn bu tarzda hizmet veren tek pastanesi. Turkish Town 2003 yýlýnda Brüksel Bölge Hükümeti Ulaþým Bakaný Pascal Smet, Chaussee De Haecht’ý New York’taki China Town gibi bir Turkish Town yapmak için çalýþmalar baþlatmýþ. Chaussee De Haecht’ý Avrupa’da bilinenin dýþýnda sadece döner ve þiþ kebap deðil leziz Anadolu yemeklerinin sunulduðu, çevre düzenlemeleriyle Anadolu motiflerinin yer alacaðý bir çekim merkezi yapmayý hedeflemiþ. Kültürel olarak da caddeyi renklen- aslýnda. Sokakta torununu gezdiren nineye de rastlarsýnýz, alýþveriþini yapmaya gelmiþ kadýna da. Camii’de namazýný kýlmaya gelen yaþlý genç insanlarý görebildiðiniz gibi, hafta sonu akþam restoranda eðlenmeye gelen kiþileri de dirmeyi amaçlayan Bakan, Chaussee de Haecht’ý Türk sinema, edebiyat günleri, Vatandaþlarýn anlatýmýna göre Fatih Camii, 1976 yýlýndan beri Chaussee de Haecht üzerinde bulunuyor. Ancak eskiden þu anki yerinden biraz daha iler- kitap fuarlarý, sergilerin yapýlacaðý bir mekan haline getirmek istemiþ ancak görünen o ki proje yarým kalmýþ. Sayfa 10.qxp 18.09.2008 09:12 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 10 Yeni Gelenlerin Konumu Araþtýrýlýyor [email protected] Birlikten sanat doðacak! infikir olarak gazetecilik alanýnda çalýþmalarýmýzý sürdürmenin yanýnda kültür ve sanat alanlarýnda da bir þeyler yapmak uzun süredir istediðimiz bir þeydi. Avrupa’nýn baþkenti Brüksel’de Türk toplumunun kendisine ait bir tiyatrosunun olmamasý üzücü bir durumdu. Hele hele çocuklara yönelik bir çalýþmanýn olmamasý büyük eksiklikti. B Belçika’nýn çeþitli kentlerinde tiyatro alanýnda yapýlan çalýþmalar var. Anvers’te geçmiþte Sesimiz tiyatro grubu vardý þu aralar onun içinden çýkan yeni bir oluþum Tiyatro Parantez çalýþmalarýný geçtiðimiz günlerde baþlatýrken, yine Anvers’te geçmiþte varolan Anadolu Tiyatro grubu baþarýlý çalýþmalarý ile hala belleklerde. Liege Bölgesi’nde ise Cihan Çöl’ün çalýþÞimdi hep birlikte malarý dikkat çekiyor. Amatör tiyatro konusunda Limdaha ilerilere gitburg bölgesi kendine özgü menin zamaný. En- bir zenginlik taþýyor. Sosyal içerikli çalýþmalara imza atan tellektüel ukalalýðý Limburglu amatör tiyatro ile toplumu ve yagruplarý, Kardeþlik Tiyatrosu, Gençlik Tiyatrosu ve Turkish pýlanlarý anlamaSpot Light yüzlerce kiþiyi sahdan eleþtirmekten nelere taþýyabiliyorlar. Çýkarýkaçýnarak, birbirilan oyunlarýn sanatsal kalitesi tartýþýlsa bile bu insanlarýn mize yatýrým yapyaptýklarý çok deðerli bir þey manýn zamaný. var: “ tiyatroyu seviyorlar, bu alanda bir þeyler yapmak istiyorlar ve bildikleri gördükleri kadarýyla da sosyal içerikli tiyatro yapýyorlar. Dedeleri, genç kýzlarý tiyatro sahnesine çýkarýyor, anne babalarý izleyici olarak tiyatroya taþýyorlar.” Gençlik Tiyatrosu’ndan Veli Arslan’ýn anlatýmýyla ilk zamanlar aileler “kýzýmýzý artist mi yapacaksýn” diyerek çocuklarýný tiyatro oynamaya göndermezken, þimdi kýzlarýný sahnede izlemeye geliyorlar. Bunlar bu insanlarýn baþarýsý. Onlar ilk ve zorlu adýmý atarak, aileleri tiyatro ile buluþturdular, uyuþturucu kullanýmý gibi sosyal yaralarý tiyatro aracýlýðý ile konuþulabilir hale getirdiler. Þimdi hep birlikte daha ilerilere gitmenin zamaný. Entellektüel ukalalýðý ile toplumu ve yapýlanlarý anlamadan eleþtirmekten kaçýnarak, birbirimize yatýrým yapmanýn zamaný. Ekim ayýnda provalarýna baþlayacaðýmýz çocuk oyunu “Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen kýz “ ile Binfikir Tiyatro Okulu’nun ilk çalýþmasýnda bu birliktelik anlayýþý ile davrandýk ve Tanar Çatalpýnar, Sibel ve Mesut Arslan gibi sanatçýlarýmýzla yaratýcý bir ürün çýkarmaya çalýþýyoruz. Binfikir olarak yaklaþýmýmýz hep “tek baþýna iyisin, birlikte en iyiyiz” oldu. Bu aslýnda bizim “birlikten kuvvet doðar” atasözümüzün farklý bir ifadesi. Bu defa “birlikten sanat doðmasý” umuduyla… Eþit Haklar ve Irkçýlýkla Mücadele Merkezi Belçika’ya yeni gelenlerin bu ülke’de yaþadýklarýný baþlattýðý geniþ çaplý bir araþtýrma ile tespit edecek. Araþtýrmada yeni gelenlerin iþ bulma ve topluma uyum saðlama gibi konumlarý da mercek altýna yatýrýlýyor. Eþit Haklar ve Irkçýlýkla Mücadele Merkezi’nin amacýnýn “daha iyi bir göç politikasý uygulamasý için hükümete yardýmcý olmak” olduðu açýklandý. Daha önce 2000 yýlýnda çýkan afla oturum verilen kaçaklarýn konumu konusunda benzeri bir araþtýrma yapýlmýþ ve bu araþtýrmada oturum hakký alanlarýn Belçika ekonomisine yük olmadýðý aksine önemli katkýlar yaptýðý ortaya çýkmýþtý. Jozef De Witte “Ülkede yaþlanmanýn devam ettiðini ve göçün bu durumda kaçýnýlmaz hale geldiðini” belirterek “Göç durdurulamaz” dedi. 2000 yýlýndaki genel aftan sonra ülkeye binlerce yeni yabancýnýn geldiðini söyleyen De Witte araþtýrmanýn amacýný “ihtiyaç duyulan hangi meslek gruplarýnda yeni gelenlere çalýþma izni verileceðini belirlemede hükümete yardýmcý olmak” þeklinde özetledi. “Talep fazla ama o kadat çok iþ olanaðý yok. Kimin ülkeye girebileceði belirlenecek” þeklinde konuþan De Witte “yaþlanma ve ekonominin gereksinimi olan iþgücü için dýþarýdan insanlara ihtiyaç var. Diðer Avrupa ülkeleri bunu yapýyor. Eðer elimizi çabuk tutmazsak bizim istemediðimiz tür göçmenler gelecek ülkeye” dedi. Belçika’da 1974 yýlýndan itibaren göç durdurulmuþ durumda. Ancak özellikle inþaat, yiyecek içecek konaklama, temizlik ve bakým alanlarýnda eleman bulmakta zorlanýlýyor. Araþtýrmanýn özellikle ekonomi göçünü belirleyeceði düþünülüyor. Yeni gelenlerin yönlendirilmesi ve eðitimlerine yatýrým yapýlmasý Belçika’da baþarýlý olmalarýnda belirleyici oluyor. Refah Sektöründe Çeþitlilik Yok Refah sektöründe yabancý kökenlilerin oranýnýn yüzde 1’in altýnda kaldýðý açýklandý Sektörde çeþitlilik politikalarý uygulanmasýna karþýn sonuç alýnamadýðý belirtildi. Yabancý kökenlilerin çoðunun çocuk bakýmý alanýnda çalýþtýðý, bu alanda bile oranýn yüzde 5’in altýnda kaldýðý ifade edildi. Þehirlerdeki kreþlerde yabancý kökenli çocuklarýn oraný bunun çok üzerinde. Sektör önde gelenleri refah sektöründe yabancý kökenlilerin azlýðýna diploma konusunda koþullarýn abartýlý olmasýný ve adaylarýn dil düzeyinin yetersizliðini gerekçe olarak gösterdiler. Diðer taraftan sektördeki engelli oranýnýn yüzde 0.5’in altýnda olduðu ve sektörde kadýnlarýn aðýrlýðýnýn hissedildiði bildirildi. GÖÇMENLERÝN YARISI ÇALIÞIYOR ÝÞSÝZ YABANCININ ÝÞÝ ZOR! Ekonomik Ýþbirliði ve Kalkýnma Örgütü OECD’nin yayýnladýðý bir raporda Belçika’daki göçmenlerinsadece yarýsýnýn bir iþi olduðu ortaya çýktý. OECD’ye göre neredeyse hiçbir yerde göçmenler Belçika’daki iþ pazarýnda olduðu kadar kötü durumda deðil. Sadece Polonya2da göçmenlerin konumu biraz daha kötü. Belçika’da çalýþan göçmenlerin çoðu yüksek eðitim almýþ ve yönetim ile ilgili alanlarda çalýþýyor. Yabancý kökenli iþsizlerin yüzde 55’inin 1 yýldan fazla iþsiz kalmalarýna karþýn hala iþ bulamadýklarý açýklandý. Yabancý kökenli kadýnlarda bu oran daha da fazla. Yabancý kökenlilerin iþ bulmada zorlanmasýnýn nedeni olarak yanlýþ alanda eðitim almalarý gösteriliyor.Ýþ pazarýndaki talep artýþý ve uygulanan bazý politikalarla yine de yabancý kökenlilerin önceki yýllara göre daha çabuk iþ bulduklarý bildirildi. SOSYAL YOLSUZLUÐUN BEDELÝ: 3 MÝLYAR EURO Flaman Liberalleri Open Vld milletvekili Rik Daems Het Nieuwsblad gazetesinin Pazar günü baskýsýna yaptýðý açýklamada Belçika’nýn haketmeyenlere 3 milyar euro iþsizlik parasý ödediðini söyledi. Daems’a göre örneðin geçen yýl yaklaþýk 61000 iþsizlik ödeneði ve geçici iþten ayrýlma parasý ve 14000 engelli ödeneði “uygunsuz” bir þekilde ödendi. Hastalýk sigortasý ödemelerinin ise sadece yüzde 1’i tamamen kurallara uygun. Mali Yolsuzluk Meclis Araþtýrma Komisyonu üyesi olan Rik Daems , komisyonun iþsizlik ödemeleri, emeklilik, çocuk parasý, geçici izin, engelli ödemesi ve hastalýk sigortasý alanlarýnda yapýlan sosyal yolsuzluðu da incelemesini ve mücadele etmesini istedi. Sayfa 11.qxp 18.09.2008 09:14 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 11 Emlak Fiyatlarý Arttý Ekomomik büyümenin yavaþlamasý ve bir yýldan fazladýr hissedilen kredi krizine raðmen Belçika’daki emlek fiyatlarý arttý. Ekonomi bakanlýðý verilerine göre emlak fiyatlarý bir önceki yýlýn ayný döneminden daha fazla arttý. Ýnþaat sektörü ve emlak uzmanlarý emlak fiyatlarýnda düþme beklerken emlaktaki genel fiyat artýsý süpriz olarak deðerlendirildi. Haziran sonunda normal bir ev geçen yýlýn ilk altý ayýna oranla yüzde 8,1 fiyat artýþý gösterdi ve ortalama 169972 euro deðerine ulaþtý. Villalar ise yüzde 5,2 artýþla ortalama 313860 euro rakamýný yakaladý. [email protected] Monolog Eylül gecesi. Bir yerde, bir evde. Sessizliði radyo sustururken. (meraklýlaýrý için: çalan müzik cazdý) Apartmanlarda fiyat artýsý yüzde 5,5 , arsalar ise yüzde 9,7 pahalandý Evdeki Hesap Pazara Uymadý 2009 yýlý bütçesini yapmakla uðraþan Belçika Hükümetine kötü haber. Leterme Hükümeti 2008 yýlý bütçesi vergi gelirlerini yanlýþ tahmin etti. Maliye Bakanlýðý Araþtýrma Merkezine göre vergi gelirleri bütçeye konandan yaklaþýk 1,1 milyar Euro daha az olacak. Özellikle KDV vergisinden elde edilen vergi gelirleri kötü gidiyor. Hükümet yýl sonuna kadar aradaki açýðý kapatmayý amaçlýyor ancak uzmanlar bu hedefi “mission imposible” (imkansýz görev) olarak nitelendirdiler. Durgunluk Kaygýsý Merkez Bankasý ve Ulusal Hesaplar Dairesi, Belçika ekonomisnin 2008 yýlýnýn ikinci çeyreðinde sadece yüzde 0,2 büyüdðünü açýkladý. Hizmet sektörü yüzde 0,4 büyürken sanayi ve özellikle de inþaat sektöründe küçülme kaydedildi. Yüzde 0,2’lik 3 aylýk büyüme 2005 yýlýndan bu yana kaydedilen en düþük oran. Diðer taraftan ayný çeyrekte Euro Bölgesi’nde yüzde 0,2’lik ekonomik küçülme yaþandý. Bit Pazarýna Nur Yaðýyor Gazet van Antwerpen ve het Belang van Limburg gazeteleri kullanýlmýþ elbiselere talebin arttýðýný yazdý. Bazý eskici dükkanlarý satýþlarýnýn yüzde 50 arttýðýný belirtirken, kullanýlmýþ giysilere ilginin artma nedeni olarak hayat pahalýlýðý gösterildi. TELEFONA ZAM Belgacom 1 Ekim’den itibaren telefon görüþmesi fiyatlarýný arttýrýyor. Telefon görüþmeleri yüzde 2-4 arasýnda zamlanýyor. Belçika içindeki sabit hatta yapýlan klasik ulusal görüþmeler faturaya yüzde 2,56 daha fazla yansýyacak. Sabit Belgacom hatlarýna "happy time" seçeneði ile yapýlan görüþmelerin fiyatý ise yüzde 3,23 artýyor. Telefon kiralama ve comfort hizmetlerinin bedeli ise yüzde 4 arttýrýlacak. ADSL baðlantýsý ve sabit telefondan cep telefonlarýna yapýlan görüþmelere ise zam yapýlmadý. Sigara, alýrmýsýnýz? Biliyorum, kötü alýþkanlýk. Ýþte, naparsýn. Ha ha. -Nasýl mýyým? -Ne yalan, kýr evim melankoliden taþýyor. Hüzün de olabilir. Bu iki duygu arasýndaki farký ayýrt edemiyenlerdenim. Galiba. Adým Ozan benim, pekala. Ama hayýr, duygusal deðilim. Ýspaat: niyetim kötü. Bu ýssýz cuma gecesinde zihnimde yatanlarý ilk sonbahar kokulu nefesi üfleyen yel gibi savurucam. Sabrým taþtý, býktým hepsinden. Sanki baþka sýðýnýcak park, hovarda, gecekondu, köprüaltý veya ülke yokmuþ gibi kafatasýma yerleþtiler. Ýþkal ettiler. Çocukluðumda köyümüze gelen çingeneleri bille arattýrýyor bunlar. Yo, bak þimdi hakkýmý yiyorsun. Bilirsin, aslýnda mütevazi adamýmdýr, sabýrlý da. Ama yeter artýk birader, o kadar süre konuk ettimiþim ki onlarý, misafir kim, ziyaretçi kim belli deðil. Hapur hupur yiyorlar, kitaplarýmý daðýtýyorlar, pardüsüm haftalardýr baþkasýnýn vücudu kokuyor, baðýrarak konuþuyorlar, sonra horul horul uyuyorlar. Gerçekten, fazla oldu artýk. Baksana abi, isimlerini bile kafadan öðrendim: Savaþ, , Coþkun.. -Tanrý gönderir. Misafirperver ol! Özellikle kullanýlmýþ bebek ve hamile elbiselerine yoðun ilgi olduðu belirtiliyor. Internet üzerinden kullanýlmýþ elbise ve eþya satan websiteleri de cirolarýnýn arttýðýný söylediler. KUMAR BAÐIMLILIÐINDA ARTIÞ Alkol ve Uyuþturucu Poblemleri Merkezi son 10 yýlda kumar baðýmlýlarýnýn 2 kat arttýðýný açýkladý. Artýþa neden olarak internet ve televizyonlardaki telefonla katýlýnýlan oyunlar gösteriliyor. Kumar baðýmlýlýðýn çoðunlukla ve uzun bir süre gizlendiði bildiriliyor. Belçika’da nüfusun yüzde 1’inin (100 bin kiþi) kumar sorunu olduðu belirtildi. Limburg Bölgesi’nde kumarla mücadele için belediyeler bir eylem planý hazýrladý. Bir taraftan denetimler sýklaþtýrýlýrken diðer taraftan afiþ kampanyasý ile de konuya duyarlýlýk arttýrýlacak. Kumara daha serbest bakan belediyelerde baðýmlýlýðýn daha fazla olduðunu ifade eden uzmanlar, önleyici tedbirler alýnmasýný istediler. Beringen’de kumar eðilimlerini takip etmek ve kumar baðýmlýlýðýný önleyici tedbirler önermek amacýyla bir komisyon oluþturuldu. Hayhay, haklýsýn. Lakin, her þey iyi güzel ama, el ayak çekilince geride býraktýklarý bulaþýk, döküntü, kir, dolup taþan kül tablalarý... Baþ aðrýmý da üstüne kar koy. Harbi söylüyorum, tekdir takdir anlamýyor bunlar. Ýnsan bu kadar yüzsüz olmaz ki! Bonkörlük bir yana, her þey karþýlýklý. Devir devrim devri. Výzýr výzýr akýyor zaman, bak sana yakýnda Marsta mangal yapacak herifler. Ayný yerde, ayný ortamda, ayný kiþilerle kalmak, geri gitmekmiþ. Bu yüzden -tabiri caizse- acilen defedicem hepsini, her þeyi. Yeni, yepyeni dostlar edinmeye, tertemiz mekanlarda gezmeye, masum vakalar yaþamaya karar verdim. Senin anlayacaðýn, göçüyorum buralardan. Yeniden doðar gibi, ne hoþ. -Ýsimleri? Aslýnda sýr tutmak isterim. Aðýzdan çýkan her bir sözcük ölmeye mahkum bilirsin. Biz ise can arýyoruz. Neyse, biz bizeyiz, sakýncasi yok sanýrým. Tek güvenimi sarsmayan bi sen varsýn. Kimselere söyleme ama, yeni dostum, Barýþ. Yasamak istediðim yer Ufuk. Heyecanla beklediðim vaka sonsuz aþk. Sen mi? Nasýl.. Ya sen.. sensin iþte. Bittebiyes aynam. O kadar alýngan olma moruk, sen ebedi dostumsun. Sayfa 12XX.qxp 18.09.2008 09:18 Page 1 12 Eylül 2008 SÖYLEÞTÝK “SADECE KAÐIT DEÐÝL, GELECEK VERMEK ÝSTÝYORUM” Dýþ dünyaya “bir yolunu bulup Belçika’ya gelin, 2-3 yýl kalýn, çocuklarýnýz okula gider ve nasýl olsa bir þekilde oturum alýrsýnýz” gibi yanlýþ bir sinyal vermemeliyiz. 22 Kasým 1967 tarihinde Ninove’da doðdu. Leuven Katolik Üniversitesi (KUL) Ekonomi Bölümü’nü bitirdi. Open VLD’den 2003-2007 döneminde Federal Milletvekilliði yapan Turtelboom 10 Haziran 2008 Federal seçimlerinde Open VLD Anvers Senato listesin de 4. sýrada yer almasýna karþýn seçilemedi. Yeni açý lan Göç ve Sýðýnma Politikasý Bakanlýðý’na getirilen namý diðer “Sert teyze”, “kalpsiz”, “demir lady” Annemie Turtelboom ile baþta yýlan hikayesine dönen göç ve sýðýnma genelgesi olmak üzere merak edilen konularý görüþtük Erdinç Utku G öç ve sýðýnma konusundaki genelgeniz hala merakla bekleniyor. Ne zaman yayýnlayacaksýnýz genelgeyi? 2009 Haziran’ýnda yapýlacak seçimlerden önce genelgenin yayýnlanma þansý var mý? (Soruya gülüyor) Göç politikasýný ele almadan sadece sýðýnma politikasý üzerine konuþmak mantýklý deðil. Bu 8-9 Eylül’de Paris’te yapýlan AB Göç ve Sýðýnma Bakanlarý toplantýsýnda da ön plana çýktý. Bu nedenle koalisyonda bulunan 5 parti göç ve sýðýnma politikalarý konusunu bir paket olarak ele almaya karar verdi. Bu paketle konuyla ilgili sorunlarý nasýl çözeceðimiz ve kötüye kullanmalarla nasýl mücadele edeceðimiz belirleniyor. Örneðin öðrenci vizeleri konusunda kötüye kullanma dikkat çekecek boyuttaydý. 3 yýl önce yýlda 4200 civarýnda öðrenci vizesi verilirken elçiliklerimizi ve yabancýlar dairesini uyardýk ve bir kýsým vize baþvurusunun sahte belgelere dayandýðý ortaya çýktý. 3 yýl içerisinde öðrenci vizesi baþvurusu 2700 civarlarýna indi. Öðrenci vizesine karþý deðiliz, ama bunun kötüye kullanýlmasýna engel oluyoruz. Biz hükümetin hazýrladýðý pakette önümüzdeki 5-10 yýl için izlenecek göç politikasýný da belirliyoruz. Ülkemiz Belçika’ya ön kapýdan nasýl ve hangi durumlarda girilebileceðini belirlerken, arka kapýlarý da kapatmak kötüye kullanmalara engel olmak istiyoruz. Benim bu konudaki tercihim belli; ülkesinde siyasi kovuþturmaya maruz kalanlara sýðýnma olanaðý vermek, aile birleþimi (yurtdýþýnda birine aþýk olan Belçikalý onunla evlenmek ya da birlikte oturmak isterse), öðrenci vizesi ve ekonomi göçüne olanak saðlanmalý. Böylece yurtdýþýndakilere “tabii ki ülkemize gelebilirsiniz ama doðru kapýyý seçmelisiniz” demeliyiz. Þu andaki problem iltica baþvurusu yapanlarýn çoðunun zaten ülkede çalýþýyor olmasý. Bu durumda yapmalarý gereken doðru kapýyý seçmeleri; sýðýnma kapýsýndan deðil, ekonomi göçü kapýsýndan Belçika’ya girmeleri. Ben Belçika’ya göçün organize edilmesine karþý deðilim. Tamam, sýnýrlarýn tamamen açýlmasýna karþýyým ama organize edilmiþ göçü savunuyorum. Söyledikleriniz gelecekle ilgili. Ancak þu anda Belçika’da kaðýtsýz(oturumsuz) yaþayan binlerce insan var. Bunlar da hayatýn gerçeði. Þu anda Belçika’da bulunanlarla ilgili olarak da birþeyler yapýlmalý. Zaten hükümet anlaþmasýnda da bu konuyla ilgili bir bölüm var. “Çevreyle uyum-entegrasyon”-“insancýl nedenler” çerçevesinde bir düzenlemeden bahsediliyor. Siz bu konulardan sorumlu bakan olarak Belçika’da kaðýtsýz olarak yaþayan insanlar konusunda ne düþünüyorsunuz? Açlýk grevleri yapýlýyor, siz kesinlikle diyaloða yanaþmýyorsunuz. Diðer taraftan insanlar Belçika’da yaþýyorlar, okullarda çocuklarý var. Bir þeyler yapmak gerek! Probleme baþtan bakmak gerek. Halen Belçika’da kaçak olarak yaþayanlarýn bir kýsmý daha önce hiçbir þekilde sýðýnma baþvurusunda bulunmamýþ. Ülkeye baþka bir amaçla girmiþ ve bir da- ha da geri çýkmamýþ. Bu ayný benim evime istemim dýþýnda girip koltuða oturmana ve evde 2-3 yýl yaþamana benziyor. Böyle bir durum olacaðýný bilsem hiçbir þekilde eve girmene izin vermezdim. Geçmiþte olanlara bakmalýyýz ama benim için en önemlisi dýþ dünyaya yanlýþ sinyal vermemek. “Bir yolunu bulup Belçika’ya gelin, 2-3 yýl kalýn, çocuklarýnýz okula gider ve nasýl olsa bir þekilde oturum alýrsýnýz” gibi bir yanlýþ sinyal vermemeliyiz. Ben hükümet anlaþmasýnýn uygulanmasý konusundaki genelgeyi Nisan ayýnda çok net kriterlere dayandýrarak, puanlama sistemini esas alarak ayrýntýlý bir þekilde hazýrladým. Ýnsanlara sadece kaðýt vermek istemiyorum, onlara bir gelecek vermek istiyorum. Çok çabucak kaðýt (oturum) verebiliriz ama dil bilmeyen, iþ bulma þansý olmayan birine oturum vermenin bir faydasý yok. Ýþ pazarýnda ayrýmcýlýk var. Bunu siz daha iyi biliyorsunuz. 2.3. kuþak bile sorunlar yaþýyor. Belçika toplumsal yaþamýna yeterince katýlamýyorlar, dýþýnda kalýyorlar. Ýþsizlik ödeneði, sosyal yardým alma konularýnda göze batýyorlar. Ýþ bulamýyorlar, çocuklarý okullarda baþarýlý olamýyor. Ayný hatalarý tekrarlamamak istiyorum. Bu durumlara düþülmemesi için kriterlerin sýký olmasýndan yanayým. Sadece fýrsatlarý deðerlendirebilme þansý olan insanlara þans vermeliyiz. TÜRKÝYE’NÝN ÝKNA EDÝLMESÝ GEREK Geçtiðimiz günlerde aile birleþimi ku- rallarýný gözden geçirmek istediðinizi açýkladýnýz. Halen Fas, Türkiye ve Cezayir gibi bazý ülkelerle 1960’lý ve 70’li yýllarda yapýlan ikili anlaþmalar nedeniyle bu ülke yurttaþlarýna daha esnek bir uygulama yapýlýyor. Siz ise aile birleþimi ile Belçika’ya geleceklerden gelir garantisi ve uyum önkoþullarý aranmasýný istiyorsunuz. Türkiye’nin de arasýnda bulunduðu ülkelerle yapýlan düzenlemeye son vermek isteðinizi Dýþiþleri Bakaný De Gucht’e bir mektupla bildirdiniz? Niçin böyle bir istemde bulundunuz? Avrupa çapýndaki düzenlemeler aile birleþimiz konusunda gelir düzeyi sýnýrý getirilmesini öngörüyor. Biz de bu gelir koþulunu Belçika’da uygulayacaðýz. Ancak Türkiye, Fas ve Eski Yugoslavya gibi ülkelerle zamanýnda ikili anlaþmalar yapýlmýþ ve bu anlaþmalar da bize engel oluyor. Belçika’da çýkardýðýz yasalarý bu ülke vatandaþlarýna uygulayamýyoruz. Yasa yapýyorsun ama bazý ülkelere uygulayamýyorsun. Bu çok acayip bir durum. Ben de bu durumu aþabilmenin yollarýný aradým ve meslektaþým Bakan De Gucht’e bu anlaþmalarý gözden geçirmenin mümkün olup olmadýðýný sordum. Göreceðiz, diplomasi! Peki De Gucht’en yanýt geldi mi? Tabii.. Ýkili anlaþmalarýn belirli süre önceden bildirilmek koþuluyla fesh edilebileceðini bildirdi. Bunun diplomasi içerisinde halledilmesi gerek. Yani bu durumda Türkiye’nin de kabul etmesi ya da ikna edilmesi gerek! Evet, karþýlýklý diplomatik taktiklerle çözülebilecek bir konu. GÖNÜLLÜ GERÝ DÖNÜÞ EN ÝNSANCIL YAKLAÞIM Ýsveç’te “gönüllü geri dönüþ” programý uygulanýyor. Sýðýnma baþvurusu yapanlardan kabul edilme þansý olmayanlara bu durum açýkca anlatýlýyor ve gel- Sayfa 13XX.qxp 18.09.2008 09:22 Page 1 13 Eylül 2008 diði ülkede iþ kurmasý için katkýda bulunuluyor. Örneðin ülkesinde fýrýn açmasýna yardým gibi. Üstelik Avrupa ülkeleri için bu daha ucuza maloluyormuþ! Belçika bu konuya niçin olumlu bakmýyor? Gönüllü geri dönüþ çok insancýl bir yaklaþým. Biz sadece kapalý merkezlerde tutulan, zaten sýnýrdýþý edilmesine karar verilmiþ olan kiþilere geridönüþ programý uyguluyoruz ve bu konuda Avrupa ortalamasýnýn üzerindeyiz. Uluslararasý Ýþ Göcü Kuruluþu ILM ile birlikte çalýþýyoruz. Ancak kapalý merkezler dýþýndakiler konusunda sorumlu ben deðilim. Sorunuzu Entegrasyon Bakaný Marie Arena’ya(PS) yöneltmelisiniz. Sizden bazen iyi haber de alabiliyoruz. Ekim baþýndan itibaren kaçaklardan sýnýr dýþý edilmesine karar verilen çocuklu aileler artýk kapalý merkezlere kapatýlmayacak. Belçika bu konuda defalarca uyarýlmýþtý. Sizin de 2 çocuðunuz var. Bu kararý almanýzda bu etkili oldu mu? Niçin bu kadar beklediniz? Halbuki hükümet anlaþmasýnda da vardý? Ben 20 Mart’ta Bakan oldum. Çocuklarý kapalý merkezlerden çýkarmak benim önceliklerim arasýndaydý ama tabii ki yer bulmak ve gerekli altyapýyý saðlamak lazýmdý. Koçlarý bulmak ve eðitmek gerekiyordu. Bu konuda psikologlarýn görüþlerini dikkate aldým, “çocuklarýn çocukluklarýný yaþayabilecekleri ortamlarda kalmasý gerekiyor” diyorlar. En iyisi yasadýþý olarak kaldýklarý Belçika’dan kendi ülkelerine dönmeleri ve orada kendi ortamlarýnda yaþamalarý tabii ki. Sert teyze, kalpsiz, demir lady gibi sýfatlar taktýlar size. Karar almanýzda iki çocuk annesi olmanýz rol oynadý mý? Sert teyzeye benziyor muyum! Bakan olunca sýðýnma politikasý ko- nusunda “zehirli hediye” diye yazýldý. Öyle mi? Kesinlikle hayýr. Aksine çok seviyorum. Niçin? Ýnsanlar sürekli göçüyor. Bu günümüzün gerçeði. Geleceðin de gerçeði. Bu nedenle bakanlýðýmýz ayný zamanda geleceðin de bakanlýðý. Toplumsal yaþamýmýzýn geleceðine nasýl bir yön verileceðine katký yapýyoruz. Bir de “kýsa insanca prosedür” istiyorsunuz. En insanca sýðýnma prosedürü insan- lara kalýp kalamayacaklarý konusunda kýsa sürede yanýt vermek. Kriterlerin de önceden ve net bir þekilde belirlenmesi gerek. Tartýþma politika dýþýnda tutulmalý ve içerik objektif bir þekilde tartýþýlmalý. Þu anda çok fazla duygusal ve ideolojik... depolitize edilmeli. BU ÜLKE’DE DEADLÝNELARIN BÝR ANLAMI OLMADIÐINI ÖÐRENDÝK Ýþgalci ve açlýk grevindeki kaðýtsýzlar genelge yayýnlamanýz için size süre verdiler. Bir tür ültimaton bu. Ana hatlarý belirli sürede açýklamazsanýz ülke düzeyinde eylemler yapýlacak. Ancak siz hiçbir þekilde diyaloða yanaþmýyorsunuz. Bunun belirli bir nedeni var mý? Ültimaton bir þey ifade etmiyor. Geçtiðimiz yýllarda bu ülkede deadlinelarýn bir anlamý olmadýðýný öðrendik. Devlet Reformlarý konusunda kaç deadline vardý, hiçbirine uyulamadý! Bazý partiler Devlet Reformlarý konusunda deadline istemiyor. Ben de göç ve sýðýnma konusunda dealine’a karþýyým. Niçin? Deadlinelar sorunun çözümüne katkýda bulunmuyor. Tartýþma, içerik ve konunun temelleri üzerine yapýlmalý. Deadline gibi þekilsel unsurlarýn bir önemi yok. 10 Ekim’e kadar iyi bir sonuç elde edebilirsek 10 Ekim, yok 10 Kasým’a kadar sonuç alabilirsek 10 Kasým’a kadar tartýþma devam etmeli. Tarih anlaþmadan daha az önemli. Vinç iþgalcileri ve açlýk grevi yapanlar çok umutsuz olanlar. Baþvuru yapsalar hiç þansý olmayan insanlar bunlar. Çoðu geçmiþte suç iþlemiþ, adli sicili temiz olmayan kiþiler bunlar. Adli sicili bozuk olanlara hiçbir þekilde oturum veremeyiz. Yasa bu konuda gayet açýk. Eylem yapacaklarýna iþ arasýnlar kendilerini yetiþtirsinler böylece oturum þanslarýný arttýrýrlar. Sicilleri temiz olmasa bile mi? Çetrefilli bir durum! Ekonomi göçü, yeteneðiniz varsa kalifiye elemansanýz gelin demek, diðerlerine kapýyý kapatmak! Ekonomi göçü halen diðer ülkelerde yaþayanlar için önemli. Ancak Belçika’da kaçak olarak kalanlardan ihtiyaç duyulan mesleklerde kalifiye olanlar da bu olanaktan yararlanabilecek. Ýþ en iyi garanti. Eðer iþiniz varsa topluma uyumunuz da kolaylaþýyor. Danýþtay 2010 yýlýna kadar eski sýðýnma dosyalarý ele alarak temizleyecek. Bunda yabancýlar yasasýnýn basitleþtirilmesi de etkili oldu galiba? Bekleyen dosyalarýn eritileceðine inanýyor musunuz? Danýþtay baðýmsýz bir kurum. Çalýþmalarý konusunda bir þey söyleyemem ama yeni sýðýnma yasasý ile Danýþtaya baþvuranlarýn sayýsý azaldý. Sayfa 14XX.qxp 18.09.2008 09:24 Page 1 Eylül 2008 ARTfikir 14 Önce Kendi Türkülerini Öðrenmelisin cuneyttamogullarý@binfikir.be Binfikir Mahallesi erhangi bir yanlýþ anlaþýlma olmasýn! Bahsedeceðim, Türkiye’de gördüðünüz basýn siteleri gibi bir yerleþim deðil. Bizim mahalle köþe yazarlarýný köþe yapan taþýnmazlardan ibaret ucuz bir oluþum deðil. Ulusal gazetelerin konut meraký bizim Binfikir yazarlarýnda yok. Olacaðýný da sanmýyorum, zira yapacak bir dolu iþimiz var. Neyse gazetede köþeyi kaptýk diye hemen þarjörü boþaltmayayým. Biz mahallemize dönelim... Binfikir Mahallesi ile tanýþmam bir arkadaþým sayesinde olmuþtu. Daha ilk görüþte Mahallenin beni et- etkilenmiþtim; mahalle bataklýk bir alana kurulkileyen ilk unsuru eð- muþtu, bu yönüyle çolenceli ve gülümseten cukluðumun geçtiði Atayüzü olmuþtu; Muhtar türk Orman Çiftliði’ne benziyordu. Orman aramizahçý olunca Ýhti- zisini yakýp konut dikyar Heyeti de bundan mek kolay iþtir ama bir nasibini alýyor. Ma- bataklýðý ormana çevirmek sabýr ve emek isdem bu kadar etki- ter. Bugün bahsi geçen lenmiþtim bu mahlle- bataklýk onbin aðaçlýk dev bir koru alanýyla ye taþýnmalýydým. Belçika’da yaþayan Türklere oksijen veriyor. Mahallenin beni etkileyen ilk unsuru eðlenceli ve gülümseten yüzü olmuþtu; Muhtar mizahçý olunca Ýhtiyar Heyeti de bundan nasibini alýyor. Madem bu kadar etkilenmiþtim bu mahlleye taþýnmalýydým. Baktým kiralar uygun, hemen taþýndým (serbest kürsü). Kiracýlýk kötü gibi algýlansa da avantajlarý yabana atýlacak gibi deðil. Bir kere daha rahatsýnýz, duvarlara çaktýðýnýz çivileri saymanýza gerek yok, nasýl olsa ev sahipleri arkanýzdan sýva yapar. Eskilerin dediði gibi hariçten gazel okuma mevzusu. Açýkça vurgulamak gerekirse ben diðer kiracýlardan biraz farklýydým; önce aðaçlarýn bakýmýnda daha sonra ise Kültür Merkezi’nin inþaatýnda çalýþtým ve çalýþmaya devam ediyorum. Benim bu çalýþma ve ilgim, Muhtar ve Ýhtiyar Heyeti’nin gözünden kaçmamýþ olacak ki bana bir konut hediye ettiler. Hepsine, hediye ettikleri konutumdan yazdýðým bu ilk yazýmda teþekkür ederim. Demek istediðim, artýk Binfikir Gazetesi’nde bir köþem var. Hem de Artfikir Mahallesi’nde. Binfikir’de köþe yazmak zor iþtir. Öyle kafanýza göre ahkam kesemezsiniz, okuyucu adamýn havasýný indiriverir. Kiþisel kavgalarýnýzý köþenize taþýyamazsýnýz, kelimeleri mermi yapýp yaðdýrmak yok öyle. Üslubunuza dikkat edeceksiniz, þahýslarý toplumun önüne atýp izlemek her þeyden önce Anadolu örfüne yakýþmaz. Haydar Abi’nin tabiriyle delikanlýlýða yakýþmaz. Neyse ki, neyi nasýl yapacaðýmýn farkýndayým. Sýkýþtýðýmda danýþacaðým bir sürü dostum var bu mahallede. H Niyetim, yeni konutumda Belçika’ya ve hayata dair konulara eðlenceli bir bakýþ atmak. Gelirseniz bir çay içer, biraz eðleniriz. Cüneyt Tamoðullarý ültür, gelecek nesillere býrakýlacak en deðerli miras. Toplumlarýn, kendilerini ifade edebilmeleri, varoluþlarýný sürdürmeleri açýsýndan kendi kültürlerini tanýmalarý ve özümsemeleri çok önemli. Halkadamý Faký Edeer’i de harekete geçiren bu olgular olmuþ. Doðup büyüdüðü Emirdað yöresinin türkülerini, aðýtlarýný derlemiþ, köy odalarýnda duyduðu öyküleri yazýlý hale getirmiþ. K 1953 yýlýnda Emirdað’da dünyaya gelen ozan, genç yaþýnda baþladýðý çalýþmalarýný « Gurbetteki Emirdað », « Sýrlý Yol », köy odasýnda duyduklarýný aktardýðý « Obalardan Odalara », þiirlerini topladýðý ve son dönem de yayýnlanan « Ýki Gönlün Yarasý Bir », « Emirdað’ýna Vardým Sabaha Karþý » adýnda beþ kitapta toplamýþ. Derlediði türkülerin yanýsýra 100’e yakýn özgün eseri bulunan Edeer 1985 yýlýndan beri Belçika’da yaþýyor. Araþtýrmalarýnýz ne zaman baþladý ? 1970 yýlýnda. O zaman yaþýmýz tutmadýðýndan Çelebi Yüceer,Lütfü Çetin, Ali Ýhsan Aygurlu öncülüðünde ilk Emirdað Folklör Araþtýrma Derneði’ni kurduk. Peki sizi bu çalýþmalara iten sebep neydi ? Bir gereksinim vardý; o yýllar da saz çalmak ayýptý. Sadece alevi kesimleri çalýyordu. Ben de onlardan özendim. Bir de abdallar mahallesi derler ya da teberler mahallesi onlara komþu bir mahalle de büyüdüm, ben. Müziðe olan hevesim onlarla baþladý. Ýlk önce kavalla baþladým, çünkü eskiden bir saz almak pek kolay deðildi, pahalýydý. Ancak babanýz sevecek de size de bir saz alacak. Halil Aydemir adýnda bir arkadaþým vardý. Saza onunla birlikte baþladýk. Babasý ona saz aldýðýnda bir saz da bana almýþ. Sazý elime aldým, bak- tým. Ýzzet Amca, babam sana sazýn parasýný vermezse ne olacak dedim? « Ben içimden geldiði için aldým, heveslisin, öðren diye aldým, para için almadým, sana hediyem olsun » dedi. Ve bu þekilde saza baþladým. Bir yýl içinde iyice ilerlettim, çalýp söylemeye baþladým. Bir düðünde çalarken Emirdaðlý bir öðretmen bir Afyon türküsü çalmamý istedi. O türküyü bilmediðim için çalamayacaðýmý söyledim. Ýþte o öðretmenin önce kendi yörenin türkülerini öðrenmen lazým demesi benim bu yola girmemde etkili oldu. Emirdað’ýn çoban havalarýný ve bunun gibi bazý geleneksel havalarýný saza uyarladýk ve radyo repertuarýna Emirdað aðzýný oturttuk ve bu sayede TRT repertuarýnda bir Emirdað aðzý oluþtu. Afyon konum itibariyle Akdeniz, Ege, Ýçanadolu bölgelerinin kesiþtiði noktada bu baðlamda Emirdað aðzý hangi yöreye daha yakýn? Evet, doðru. Afyon’da üç bölgenin de etkileri görülür. Dinar ilçesi Isparta ve Burdur’a çok yakýndýr bu yüzden Tekez Hortlatmasý ve 9/8 lik türküler çoktur. Emirdað türküleri tamamen ayný olmamakla birlikte Ýç Anadolu bölgesiyle benzerlik gösterir. Sizin bir kitabýnýzýn konusunu oluþturan köy odalarý, nasýl yerlerdi? Bu odalarda neler yapýlýrdý? Ýlkokula gittiðim yýllarda tanýþtým, köy odalarýyla. Bizim köyde (Suvermez) dedelerimizin gittiði odalardý bunlar, Anadolu’nun tamamýnda vardý bu adet. Bir çeþit konuk evi gibiydi. Hali vakti yerinde olan insanlarýn hayýr için yaptýrdýðý yerlerdi. Ýçinde ahýr, samanlýk, yatak odalarý hatta konuklarýn banyolarýný yapabilecekleri küçük gusülhaneler bile vardý. Genellikle kýþ aylarýnda yoðun olurdu. Ulaþým bu gün olduðu gibi kolay olmadýðýndan insanlar buralarda konaklardý hatta bazen kýþýn büyük kýsmýný buralarda geçirirlerdi. Gezici aþýklar, gezici imamlar gelir kalýrdý. Hayvanlarýna bakýlýr, her türlü ihtiyaçlarý karþýlanýrdý.Hem de hiç bir ücret istenmezdi. Bu odalar da insanlar toplanýr ve her konuyu konuþurlardý. Bazen hikayeler anlatýlýr, bazen dini, bazen de hayata dair bildiklerini paylaþýrlardý. Ben de cumartesi günleri öðretmenimden izinli buralara giderdim ( o yýllarda Cumartesi günleri öretim yapýlýyordu). Çocuklar su testilerinin yanýna otururlardý hem ufak tefek iþler yaparlardý büyüklere su vermek gibi hem de sohbeti dinlerlerdi. Öðretmenim bana cumartesi günleri için izin vermiþti ancak duyduklarýmý yazmam þartýyla bu benim köy odalarýn da duyduðum hikayeleri derlememe vesile oldu. Hikayeleri yazýlý hale getirmek bu kadar önemli mi? Köy odalarý bizim geleneðimizin bir parçasý, « Obalardan Odalara » ismi de ordan geliyor. Ancak bizim kültürümüzün aktarýmý, sadece anlatýcýlardan duymak suretiyle oluyor. Biz kültürümüzün bir kýsmýný yazýlý olmadýðý için kaybettik. Bu gün köy odalarý gibi yerler de yok o yüzden araþtýrmalarý yazmak çok önemli, gelecek nesiller bu yazýlardan yola çýkarak daha büyük iþler yapacaklardýr. Ben çok iddialý deðilim, amacým sadece gelecek nesillere yol açmak. Gençlerden umutlu musunuz? Yozlaþmanýn olduðu bir gerçek. Ancak gençlere el uzatýrsanýz cevabýný mutlaka alýrsýnýz. Biz bu sebepten dolayý dernekler kurduk. Özdil, Mýzrap ve son olarak Beste. Gençlerimiz bizlerin açtýðý yoldan çok daha ileri gideceklerdir. Bu sayýmýzda « Kültürk » köþesiyle gazetemizde okuyucularýyla buluþacak olan Faký Edeer’in çalýþmalarýna Emirdað Yöresi Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði’nden (EYAD-02 218 05 07) veya www.fakiedeer.net internet adresinden ulaþabilirsiniz. Sayfa 15xx.qxp 18.09.2008 09:30 Page 1 Eylül 2008 ARTfikir 15 ÝSMAÝL DOÐAN : Binfikir Karikatür Okulu Geleceðin Çizerleri Ýçin Büyük Bir Þans infikir gazetesi ve ‘’ Sanat Köþesi’’ dernegi, iþbirligi ile Binfikir Karikatür okulu açýlacagýný ve bu okulda da, dersleri benim vermemi istegini arkadaþýmýz ve Mizah yazarý, Erdinç Utku , bana teklif edince gerçekten çok sevindim.. Bir de bu okulda, Gýrgýr mizah dergisinin efsanevi çizerlerinden Gürcan Gürsel ve Ressam dostum Mehmet Aydogdu’yu da konuk edecek olmamýz beni ayrýca sevindirdi. Beni öyle kuru gururlandýrmaktan öte sevindiren þey, karikatür adýna yapýlan bir proje olmasý idi..Bunu da ancak, Binfikir gibi sanatla iç içe yaþayan,ailesinde, ressamlarý, çizerleri ve þairleri, barýndýran bir gazete yapabilirdi.. Böylece bu alanda , Belçika’da Karikatür ve Tiyatro okullarýyla, bir ilklere imza attýðý Çok istedim, benim de Oðuz Aral gibi bir hocam olmasýný..Ben bu alanda öksüz büyüdüm, benim öyle ünlü hocalarým olmadý.. Bu zor yolda, kendi kendimi yetiþtirdim desem yalan olmaz. B Tüm ailelere önerim þu olacak ; eðer çocuðunuz biraz da olsa, sanata yatkýnsa, yolunu açýn.. için Binfikir ekibini kutlarým.. Ben de zamanýnda çok karikatür okulu aradýðýmý hatýrlarým.. Onun için Binfikir Karikatür Okulu, geleceðin çizer adaylarý için, büyük bir þanstýr ve tüm ailelere önerim þu olacak ; Eðer çocuðunuz biraz da olsa, sanata yatkýnsa, yolunu açýn.. çünkü sanat güzelliði yansýtmaktan baþka, çocuðunuz için ayrýca bir terapidir..Gülmenin saðlýða faydalarýný doktorlar saymakla bitiremez. Bir çizer arkadaþým ne güzel de söylemiþ ; ‘’ Karikatürcü doðulmaz, karikatürcü olunur ‘’ diye.. Haydi o zaman, çizme sýrasý sizde !.. Orhan Hakalmaz Gent’te ent’te baþarýlý çalýþmalara imza atan De Centrale Kültür Merkezi 4 Ekim Cumartesi günü Orhan Hakalmaz’ýn konuk olacaðý bir konser düzenliyor. Konser cumartesi günü saat 20.00de Kültür Merkezi’nin Kraankindersstraat 2, 9000 Gent adresindeki salonunda gerçekleþecek. G Tarih : 04 ekim cumartesi saat 20.00 Yer : De Centrale Kraankindersstraat 2 9000 Gent Tel : 09/265.98.26 [email protected] www.decentrale.be SAZZ’N JAZZ Türk sanatçýlarý bekliyor Açýldýðý mayýs ayýndan beri yaklaþýk 50 konsere sahne olan Kültür Sanat Vakfý Aktivite Merkezi SAZZ’N JAZZ, çalýþmalarýný geniþleterek sürdürüyor. Rue Royale 215 numarada bulunan SAZZ’N JAZZ aktivite merkezi, Belçika’nýn Herenhuis/Maison de maître denilen yüksek tavanlý, ahþap oymalý þýk evlerinden birinde hizmet veriyor. ediyor. Türk müzisyenleri Haftada 4 gün canlý müzik yapýlan SAZZ’N JAZZ’da, çeþitli resim ve fotoðraf seergilerinin yaný SAZZ’N JAZZ’a davet eden Baþkan Baðseven, sýra küçük çaplý tiyatro gösterileri, stand-up þovlar gelecekle ilgili projelerinve sinema gösterimleri yapýlabiliyor. Genelde Jazz den de bahsetti. Merkezin gruplarýnýn yoðun ilgi gösterdiði SAZZ’N JAZZ’da bahçe kýsmýnda yeralan her Perþembe farklý bir jazz grubu sahne alýyor. binanýn bakým onarýmýný Þimdiye kadar pek çok ünlü jazz grubunu aðýrlayaptýrarak, tiyatro, müzik, resim gibi alanlarda sayan KSV aktivite merkezinde ‘jam sesion’ olarak nat atölyeleri kurmayý planlýyor. adlandýrýlan özel Saz Graund Grubu her cuma SAZZ’N JAZZ’ da Bu atölyelerde formasyon verbir çalýþma da canlý müzik yapýyor mek üzere de Avrupa Birliði yapýlýyor. SAZZ’N gönüllüler projesinden yararlanJAZZ’a izleyici mayý düþünüyor. Bu atölyeler olarak gelen için çalýþmalarýný þimdiden baþsantçýlar enstürülatan Baðseven, “ yaklaþýk elli manlarýyla kendi yýldýr Belçika’da yaþayan topluperformanslarýný mumuzun büyük bir ihtiyacý sergiliyorlar. KSV olan kültür merkezini biz Kültür Baþkaný Ali BaðSanat Vakfý olarak burada yapseven, bunu bir maya çalýþýyoruz. Bu yýl içinde çeþit müzisyenleaçmayý planladýðýmýz bu atölyerin meþki olarak lerle çeþitli sanat alanlarýnda çalýþma yapmak istedeðerlendirirken, SAZZ’N JAZZ’a Belçikalý gruplarýn son derece ilgi gösterdiðini ancak buna karþýn yenlere olanak sunmuþ olacaðýz” dedi. Türk gruplardan yeterince ilgilenmediðini ifade [email protected] Makina Kadýn, Yaðmurun Bol Olsun Yaratýlan her kargaþanýn, birer beceri gösterisi olarak kabul edildiði günümüz Belçika’sýnda çok üzüntülü bir 9 Eylül yaþadýk. Yaþadýk diyorum ama Belçika nüfusunun çoðunluðunun bu acý haberden, habersiz olduðuna eminim. Artýk insanlarýn ellerine yaðmurun yaðmadýðý bir ülke olduk. Ýzninizle Charlotte Hauglustaine’i kýsaca tanýtayým sizlere. 1966 yýlý Belçikasý, týpký iklim gibi yaþam þartlarýnýn zor olduðu yýllar. Çalýþanlar yaþamlarýný biraz olsun iyileþtirmek için grev üstüne grev yapmaktaydý. Bu yetmiyormuþ gibi dünyanýn en eski, en büyük ve en kazançlý silah üretim fabrikalarýndan biri olan Liège’deki FN Herstal silah fabrikasýnda çalýþan “Makina Kadýnlar” lakaplý iþçi kadýnlarýn durumu ise daha da kötüydü. Çünkü, ayný yerde çalýþtýklarý ve asaðý yukarý ayný iþi yapan erkek iþçilere verilen maaþ onlara verilmiyordu. Yanlýzca kadýn olduklarý için erkek meslektaþlarýnýn yarýsý kadar maaþ alabiliyorlardý. O günlerde Belçika’da, insanlar arasýnda eþitsizliðin en çarpýcý örneklerinden biri yaþanýyordu. Aslýnda bu anlayýþ liberal ekonomi sistemini uyguluyan bütün ülkelerde geçerliydi. Kýsaca FN Herstal silah üretim fabrikasý yöneticileri, “cadýlarý yakarlar bu diyarlarda, yanlýz sana bir þey olmaz erkeðim” dercesine bir eþitsizlik havasý estiriyordu iþ yerinde. Ýþte orada üç bine yakýn “Makina Kadýnlar” iþçi grubu içinde bir emekçi vardý; Charlotte Hauglustaine. Charlotte, gençliðin vermiþ olduðu cesaretle iþ yerinde yaþadýðý dayanýlmaz haksýzlýklara baþkaldýrmaya karar verirmiþti. Sendika temsilciliðinin bile onayýný almadan önce kadýn iþçileri sonra da fabrikanýn tamamýný, kadýn erkek tüm iþçileri greve gitmeye zorlar. Grev komitesi baþkanlðýný sürdürerek, 12 haftalýk bir grev sonunda fabrika yöneticilerini pes ettirerek, kadýn ile erkek iþçi arasýndaki maaþ farkýný bozarak tarihsel bu eþitsizliðe son verecek yolun kilometre taþý olur. O gün bu gündür, kadýn iþçiler erkek meslektaþlarýyla olabildiði kadar eþit maaþ almaktadýrlar. Charlotte Hauglustaine’ni 1989 yýlýnda bir rastlantý sonucu tanýmýþtým. Bayan Hauglustaine’in konuþmamýz sýrasýnda söylediði bir cümle beni çok etkilemiþti; “yaþam içinde savaþarak bekleyeceksin, acýlarýn ve haksýzlýklarýn biteceði günü. Ýþte o zaman baþarmýþ olacaksýn yaþamýný ve buradayým artýk diyebileceksin”. Onun yaþamýnýn, “rotasýný farelerin çizdigi bir hayalet gemi” olmadýðý belliydi. O günden itibaren ”ya bizim yaþamýmýza ne demeli ?” sorusunu herkese, her zaman ve her yerde sormaktayým. Günümüzdeki anamalcý, bencil ve çýkarcý davranýþlara baktýðýmda hemen Charlotte Hauglustaine aklýma gelir. Böylesi insanlar sayesinde, durum ne olursa olsun, gene de yaþama saðladýklarý anlam yoðunluðu, yaþamýmýzýn geriye kalan çölünü yeþertmeye yetecek olduðuna inanýrým. Ýnsanlýk adýna ellerinize saðlýk ve yaðmurunuz bol olsun Madame Hauglustaine. Sayfa 16.qxp 18.09.2008 09:42 Page 1 GÜNDEM 16 Eylül 2008 Ýftar Geleneði Belçika’da da Sürdürülüyor Haber Merkezi "ÝSLAM SEVGÝ VE BARIÞIN DÝNÝ" Belçika Diyanet Vakfý’nýn iftar programlarý kapsamýnda son olarak Misyon Þefleri ve Yerel Yöneticiler’e yemek verildi. Daha önce Federasyon ve Dernek Yöneticileri ve Ýslam Dersi Öðretmenleri için iftar düzenlenmiþti. 24 ve 25 Eylül tarihlerinde ise üniversite öðrencilerine iftar verilecek. Ýftarda birer konuþma yapan Din Hizmetleri Müþaviri ve Belçika Diyanet Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Halife KESKÝN, Brüksel Kükümeti Bakanlarý Emir Kýr(PS) ve Brigitte Grouwels (CD&V), Federal Bakan ve Schaerbeek Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt(MR) ve T.C. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay Ýslamýn bir sevgi, dayanýþma ve hoþgörü dini olduðunu vurgulayarak iftarlara müslüman olmayanlarýn da davet edilmesinin önemini ifade ettiler. Din Hizmetleri Müþaviri ve Belçika Diyanet Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Halife KESKÝN yaptýðý konuþmada “Ýftar adetinin sünnet olduðunu, müslümanlar döneminde devam eden bu adetin Osmalýlar zamanýnda yaygýnlaþtýðýný ve Ramazan’da özellikle de yoksullara iftar verildiðini” belirterek “40 yýlý aþkýndýr Belçika’da bulunan vatandaþlarýmýz da iftar geleneðini sürdürüyor. Ýnþallah kýyamete kadar devam eder” dedi. EDEER: ‘EMÝRDAÐ'DAKÝ YOKSULLARA YARDIMLARIMIZ DEVAM EDÝYOR’ 12 Eylül’de Diyanet lokalinde Emirdaðlýlar Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði, EYAD derneðin sponsorlarýna bir iftar yemeði verdi. Baþkan Metin Edeer yaptýðý açýklamada her yýl olduðu gibi bu yýl da Ramazan ayýnda Emirdað’da yoksul aileGENT'TE ÇOKKÜLTÜRLÜ ÝFTAR lere yaptýklarý erzak yardýmýnýn devam Intercultureel Netwerk Gent vzw 13 Eylül’de Sint-amandsberg/Dampoort semti ettiðini belirtirken, yine her yýl burada da sakinlerine bir iftar yemeði verdi. Programda Budizm,Ýslam ve Hristiyan dini temsilcibir gün bir iftar yemeði organize ediyoleri birer konuþma yaptýlar. Ýftar semazenler gösterisi ile son buldu. ruz” dedi. ANVERS'TE DÝNLERARASI ÝFTAR Anvers’te Zuid(Güney) semtinde bulunan Mehmet Akif Camii ve Belçikalý Müslümanlarýn Camii DE – KOEPEL’ýn birlikte organize ettiði iftar yoðun bir katýlýmla gerçekleþti . Hristiyan ve Müslüman din temsilcilerinin yanýnda dernek baþkanlarý ve Belçikalý ve Türk davetliler iftara renk kattý. De-Koepel Camii’nin Diyanet camiasýna katýldýðý bildirildi Sayfa 17xx.qxp 18.09.2008 09:33 Page 1 Eylül 2008 GÜNDEM 17 BRÜKSEL’DE ÝFTAR ÇADIRINA YOÐUN ÝLGÝ Brüksel’de Anatolia Derneði’nin iftar çadýrý bu yýl 12 Eylül’de kuruldu. Anatolia Derneði Baþkaný Abdullah Yiðit, Bakan Emir Kýr, Schaerbeek Belediye Baþkaný ve Bakan Bernard Clerfayt ve T.C. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay birer selamlama konuþmasý yaptý. Saint-Josse Belediyesi’nin katkýlarýyla Anatolia Derneði’nin organize ettiði iftar çadýrýnýn açýlýþýnda çocuk semazenlerin de yeraldýðý mevlevi gösterisi ilgi toplarken, çadýr dýþýnda çeþitli ürünler satýlan standlar kuruldu. ANVERS’TE RAMAZAN ÞENLÝKLERÝ LÝEGE’DE AYDOÐDU’DAN ÇADIR, MERKEZ CAMÝÝ’DEN 30 GÜN BOYUNCA ÝFTAR Liege Merkez Cami Derneði her yýl olduðu gibi bu yýl da camii lokalinde Ramazan boyunca iftar vermeye devam ediyor. Diðer taraftan Liege valiliði, Liège belediyesi ile ressam ve Liege belediye Meclis üyesi Mehmet AYDOÐDU'nun Sainte-Margeurite mahallesi sakinleri ile ortak çalýþmalarý sonucunda bir iftar yemeði verildi. GENT ‘TE CUMA PAZARINDA RAMAZAN ÇADIRI Anvers Türk Dernekler Birliði, Fas, Pakistan ve Belçikalý olmak üzere çeþitli derneklerle ve Anvers Belediyesi’nin desteðiyle Ramazan þenliklerinin ikincisini bu yýl 20-21 Eylül tarihleri arasýnda Anvers Sint Jansplein’de gerçekleþtiriyor. Þenliklerde 1500 kiþilik Ramazan çadýrý, etrafýnda kurulan geleneksel mesir macununun, kaðýt helva, pamuk þeker vs. satýlan standlarýn yaný sýra, geleneksel Türk hat ve ebru sanatýndan örneklerin tanýtýldýðý standlar yer alacak. Nasrettin Hoca, Karagöz Hacivat gibi gösteriler ise þenliðin ayrýlmaz parçasý haline geldi. Marchienne ve Verviers Ülkü Ocaklarýnda Ramazan boyunca iftar Marchienne Verviers Ülkü Ocaðý bu yýl da Ramazan boyunca iftar yemeði veriyor. Dernekler, tüm üyelerine yönelik milli ve dini deðerlerin hatýrlatýlmasýna yönelik çeþitli etkinlikler de yapýyor. Gent’te de bu yýl Ramazan Çadýrý merkeze taþýndý. Geçen yýl Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Wondelgem straat üzerinde kurulan çadýr, bu yýl Gent þehir merkezinde bulunan Cuma pazarýnda kuruldu. Sayfa 18XX.qxp 18.09.2008 09:35 Page 1 Eylül 2008 18 Hayt Huyt Park Haydar Abi “Delikanlý adamýn köþesi... Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” OTURTURUM Bizim koçlar gelip de bu kadýna övgü yaðdýrmazlar mý? Sinir ettiler yine beni. “Erkek gibi” valla Haydar Abi diyorlar, Göç ve Sýðýnma Bakaný Annemie için. Þimdi bir kafa atarsam sýðýnacak yer ararsýnýz, göçürürüm hepinizi. Bir oturtursam, oturuma da ihtiyacýnýz kalmaz! Bizim çocuklarýn çoðu da oturumsuz üstelik. Biz delikanlýlýk aleminde ezilenin yanýnda olmuþuzdur her zaman. Haydar Abi Annemi’nin kulaðýný çekecek. Arkadaþým Albert’e (Kral Albert) ve Yves’e (Leterme) konuyu çýtlatacaðým. “Tamamdýr Haydar Abi senin koçlarý da içerecek bir düzenleme yaparýz” diyecekler elleri mahkum. Haliynen bugün Haydar Abi’nin Belçika’da bir çevresi var ve bu çevresinden de çevresindekileri faydalandýrmasý gayet doðal. Benim gibi çevreci zor bulunur. Acaba Yeþiller partisine baþkan falan mý olsam! ARABASIZ GÜNDE BEN DE EÞEKLE BRÜKSEL TURUNA ÇIKACAÐIM Neden olmasýn! 21 Eylül’de Haydar Abi ve koçlarý Brüksel’in caddelerinde eþekle dolaþacak. Bisikletle dolaþýnca oluyor da eþekle dolaþýnca neden olmasýn? Kahvede okeye dönmekten bisiklet kullanmayý öðrenmediysem bu benim suçum sayýlmamalý. Yalkavuk, abi eþek karizmayý bozar, acaba atla mý dolaþsak dediyse de aldýrmadým. Biz delikanlý adamýz, eþekle çizilecekse karizmamýz ben o karizmanýn! Bu arada Hoca’nýn eþeðinin kuyruðu hala yetkililerden ilgi bekliyor. Saitciðimin e kulaðýný çekmem lazým anlaþýlan. Madem heykel dikiyorsun, sahip çýkacaksýn kardeþim. Valla kafamý bozma, çimentoya bandýrýr beton heykelini ikerim, bilmiþ ol! TÝYATRO VE KARÝKATÜR DELÝKANLIYI BOZAR Bunlarýn yaptýðý sanki eþek þakasý! Mübarek Ramazan’da aðzýmý bozmamak için kendimi zor tutuyorum. Binfikir gazete ve sitesi yetmezmiþ gibi bir de Tiyatro ve karikatür okulu açýyorlar. Bu entoþ dantoþ takýmý böyle giderse adýný BinFAKÝR olarak deðiþtirir, bu kesin! Ben olsam baþka giriþimlerde bulunur, para getirici olaylara girerdim haliynen. Ama bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmiyor, öyle herkes Haydar abiniz gibi düþünemez. Tiyatro, karikatür, albüm sanat manat karýn doyurmaz. Doðru, bana da geldiler. Haydar Abi senin karizman var, gel oyunda baþrol oyna, istersen seni Nasrettin Hoca yapalým falan dediler ama pas vermedim entel dantel takýmýna. Biz öyle sahnelere çýkýp maskaralýk yapmayýz, olay delikanlýlýðý bozar. Yýllarýn Haydar Abisini komik durumlara düþüremezsiniz. Daðýlýn, þimdi bir kafa atarým sanatýnýza… Zaten radyo olayýna bulaþtýrdýnýz, az kalsýn adým entoþa çýkacaktý. Bundan sonra böyle entoþvari olaylarla arama mesafe koyuyorum. Bu böyle biline! TÖBE OR NOT TÖBE? Þekspir “to be or not to be” dedirtmiþ, Haydar Abiniz de “töbe or not töbe” diyor haliynen. Bunlar adamýn asabýný iyice bozuyorlar. Eline kalemi alan yeni yetmeler de yazar yapýlýyor. Cüneyt denyosundan bahsediyorum. Adam baþýmýza köþe yazarý oldu çýktý. Bu iþ öyle kolay deðil arkadaþ. Bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmiyor, öyle piyangodan çýkma yazarlýk olunmuyor. Binfikir mahallesi falan.. Utanmadan yazýsýnda benim adýmý da yazmýþ. Yamuk çizer Ismail’e arkadaþ geldi; yamuk yazar Cüneyt! BÝINFÝKÝR’IN HINCAL ULUÇ’UYUM Bugün Haydar Abi Binfikir’de tek baþýna gazete yönetimine muhalefet yapýyor. Ayný Sabah gazetesinda Hýncal Uluç neyse Binfikir’de de Haydar Abi odur. Bu gazeteyi zirveye taþýmak için az emeðim geçmedi. Öyle kolay kolay býrakmam arkadaþ! Býrakýp da Binfikir entoþ dantoþlarýný sevindirmem... Yok öyle üç köte 25 cente... Koçca kalýn! Tüm alemlerin ve Mübarek Ramazan ayýnýn en Harbi Abisi Haydar Abiniz. H A Y A T I M I Z Y A R I S. M A O L D U ! Sayfa 19.qxp 18.09.2008 09:47 Page 1 Eylül 2008 19 YAÞAM SOSYAL BELÇÝKA DA ‘KAÇAKLARLA -OTURUMSUZLAR’ LA ÝLGÝLÝ SON GELÝÞMELER REHBER Nihat Dursun [email protected] on bir kaç aydýr on binlerce oturumsuz kiþinin umudu olan ‘régularisation Regularisatie’ (oturum) konusunda, geçtiðimiz mart ayýnda açýklanan ve hâlâ yürürlüðe resmi olarak konulmayan hükümet anlaþmasý dýþýnda (*), ne yazýkký belirgin bir karar çýkmadý diyebiliriz. nýn yapýlmadýðýný bu dosya içerisinde sadece ‘regularisation’ deðil, yeni göç politakasýnýn da kabul edilmesi için diretmektedir. Bu yeni göç politikasý özetle, bir taraftan Belçika da bulunan kaçaklar sorununa çözüm aranýrken diðer taraftan da aile birleþimi, vs çerçevesinde ki göçü daha çok sýnýrlamaktýr. yette yürürlüðe konulamamýþtýr. Kýsacasý Bakan’ýn açýklamak istediði ileriki dönemlerde, özellikle ilk etapta, aile birleþimi için istek yapanýn yeterli gelire sahip olmasý ve gelecek kiþinin de dil bilmesi þart koþulacaktýr. Diðer kýsa (turistik) ve uzun süreli, özellikle eðitim amaçlý, alýnan vizelere sýnýr getirilecektir. Hükümet üyesi partilerden özelikle PS ve CDH, son haftalarda, hükümet üyelerinin aldýðý bu kararý bakanlýk genelgesiyle resmiyete koymasý gerekirken, resmi giriþimde bulunmayan göç ve sýðýnma politikasýndan sorumlu Bakan Annemie Turtelboom’u suçladýlar. Bu iki parti baþkaný Belçika’da emek gücüne ihtiyaç olduðunu, bu ihtiyacýn özellikle Flaman bölgesine gerektiðini ve dýþardan iþçi getirmektense, yýlardýr Belçika da yaþayan, çevresiyle uyumlu, meslek sahibi kiþilerden seçilmesini önerdiler. Hükümet’in ortaðý bir kaç partinin ( liberal partiler hariç) baskýsýna ve hatta Hükümet’in 14 Ekim’de yapacaðý yeni açýklamalardan evvel ‘régularisation’ dosyasýnýn resmiyete konulmasýný istemelerine raðmen, yetkili bakan hâlâ diretmektedir. Bakan Turtelboom gerekli anlaþma- Arkadaþýmýz Erdinç, Bakan Turtelboom’un yeni göç politikasýný, ‘kaðýtsýzlarýn’ ve « régularisation »la ilgili projelerini görüþüp söyleþtiler. Bu söyleþiye ek olarak, basýndan takip ettiðim bilgiler dahilinde Bakan Turtelboom’un ve Hükümet’in genel göç politikasýný iki baþlýkta kýsaca özetlersek þu sonuç çýkmaktadýr: - «Regularisation-Regulaisatie»: Belçi- S - Göç ve yeni tedbirler : Bakan’ýn aðzýndan çýkan yeni tedbirler ve yeni projeler, Belçika ve Avrupa’daki liberal politikanýn tercümesidir : «bize maddi yük getirecek insan istemiyoruz» ; yani Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi nin 9. maddesi (*) göz ardý edilse de. Önceki yýllarda aile birleþimine gelir sýnýrý getirilmek istenirken ülkeler arasý ikili sözleþme ve IHEB nin 9. maddesi nedeniyle, bu getirilecek sýnýrlar, resmi- Ýþsiz Flamanlar Valon Bölgesine Yerleþiyor gesi’nde iþsizlik yüzde 11,1, Flaman Bölgesi’nde ise yüzde 9,7 düþmüþtü. Ancak Valon Bölgesi’nde iþsizlik oraný hala Flamanlardan çok fazla. laman Ýþ Bulma Kurumu VDAB’nin denetimlerinden kurtulmak isteyen Flamanlar Valon Bölgesi’ne taþýnmayý yeðliyorlar. Frankofon Liberalleri Francois Bellot’nun verdiði bilgilere göre son aylarda 600700 arasýnda çoðu kaçak çalýþan ve iþsizlik ödeneðinden yararlanan Flaman, Valon Bölgesine taþýndý. Ancak ilgili kurumlar Valon Bölgesi’ne yerleþmenin denetimlerden kaçmak anlamýna gelmeyeceðini açýkladýlar. Valon Böl- F Liberal Milletvekili Bellot, Çalýþma Bakaný Joëlle Milquet’ye (CDH)konuyu sordu ve Milquet soruyu'Flaman iþsizler eðer Valon Bölgesi’nde kiralarýn daha ucuz olduðunu düþünüyorlarsa, doðayý tercih ediyorlarsa ya da baþka bir nedenle Valon Bölgesi’nde oturmak istiyorlarsa buna haklarý var” þeklinde yanýtladý. Ancak bu iþsizlik kontrollerinden kurtulmak anlamýna gelmiyor. Milquet kurallarýn tüm Belçika’da geçerli olduðunu söyledi. ka’da yaþayan “kaðýtsýzlar-kaçaklara” oturum için, çevreyle uyum, bulunduðu bölgenin yerel resmi mercilerini tanýma, dil bilme, vs. þartýnýn yanýnda çalýþma-gelir þartý koþulmaktadýr. Yani daha evvel ki yazýmda belirttiðim gibi “önce iþ sonra aþ”, yani önce iþ bul sonra oturum iste! (Binfikir Þubat sayýsý) denilmektedir. Kýsaca tercüme edersek, insancýl nedenlerle yapýlan müracaatlar geri planda kalýp önce kiþinin ve ülkenin ekonomik çýkarlarý öne alýnacaktýr Görüldüðü kadarýyla uzun süredir beklenilen on binlerce insanýn umudu olan « Kaçaklara af » hala « olgunlaþmýþ » deðil. Bu olumsuz geliþmelere raðmen, kanýmca yakýn bir gelecekte ka- ðýtsýz ve kaçaklarýn bir kýsmýný ilgilendirecek kararlar hükümet tarafýndan açýklanacaktýr. Bu kararýn gecikmesinin nedeni, genel göç politikasý üzerinde hükümeti oluþturan koalisyon partilerinin ortak karara varmamalarýndan kaynaklanmaktadýr. Yukarda belirttiðim iki koalisyon partisi hükümet anlaþmasýnda belirtilen çerçevede “regularizasyon”u kabul ederken, diðer koalisyon partileri ( liberal partiler) göç poltikasýný reddetmekteler. Bu genel göç politikasý Belçika’nýn Türkiye, Fas gibi bazý ülkelerle yaptýðý ikili göç sözleþmelerini iptal edip, bir taraftan kaçaklarý yut dýþý ederken diðer taraftan da Belçika’ya göçü ( aile birleþimi, ...) daha da zorlaþtýrmaktýr. (*) detaylý bilgi Nisan ve Mayýs sayýlarýmýzda verilmektedir. (*) Madde 9 Paragraf 16 : Erkek ve kadýn her birey reþit yaþa geldiðinde herhangi dinsel veya ýrksal kýsýtlama getirilmeden evlenme, aile kurma ve birlikte yaþama hakkýna sahiptir…. Bu evlilik süresince veya evlilik sonunda eþit haklara sahiptir. … Oturum Verilen Çalýþýyor Anvers Üniversitesinin yaptýðý bir araþtýrmada 2000 yýlýndaki kapsamlý düzenlemede oturum verilen kaçaklarýn çoðunun bir iþi olduðu, iyi bir evde oturduðu ve vergilerini düzenli ödediði saptandý. 120 eski kaçakla yapýlan araþtýrmada kaçaklarýn 2/3’ünün çalýþtýðý, yüzde 10’nun evde çalýþtýðý, yüzde 13’ünün iþsizlik ödeneði, yüzde 9’unun ise temel yaþam ödeneði aldýðý belirlendi. Araþtýrmacýlar kaçaklarla ilgili düzenleme yapýlmasýnýn tüm toplum için çok önemli sonucuna vardýlar. Hain Evlat Ökkeþler Artýyor Belçika Polisi son 3 yýlda çocuklarýn anne-baba ve nine-dede gibi aile büyüklerine þiddet kullanmasý ile ilgili þikayetlerin yüzde 25 arttýðýný açýkladý. Ýçiþleri Bakaný Dewael’ýn açýkladýðý rapora göre 2003 yýlýnda aile büyüklerine karþý 824 þuç iþlenirken bu sayý 2006 yýlýnda 1058’e yükseldi. Uzmanlar bu sayýnýn aysbergin görünen kýsmý olduðu ve genelde þiddete maruz kalan aile biyiklerinin bunu polise bildirmediklerini belirttiler. Aile büyüklerine karþý genellikle fiziksel þiddet kullanýlýyor. Ýmtiyaz Sahibi BÝNFÝKÝR VZW Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku Yayýn Kurulu Serpil Aygün, Erdinç Utku, Nihat Dursun, Mehmet Aydoðdu, Cüneyt Tamoðullarý TASARIM Openwings REKLAM 0484 528 902 [email protected] ADRES Gustave Latinislaan 45, 1030 Bruxelles TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be Sayfa 20xx.qxp 18.09.2008 09:49 Page 1 20 Eylül 2008 FÝKÝRCÝKLER BÝLMECELER Okulu hiç özlememiþtim ama okulun açýldýðý ilk gün yeni öðretmenimi görünce çok sevindim. Yeni öðretmenimiz çok sevimli ve þakacý bir öðretmen. Onu çok sevdim. Siz de okulun açýldýðýna sevindiniz mi? Binfikir tekrar çocuklar için çocuk sayfasý açýyor. Sizi bilmem ama ben buna çok sevindim.Çocuk sayfamýz için resim, þiir ve hikayelerinizi lütfen gönderin. Bunun için email adresi [email protected]’ye ya da Gustave Latinislaan 45, 1030 Brussel adresine postayla gönderebilirsiniz. Binfikir bir de biz çocuklar için tiyatro oyunu hazýrlýyor. Oyunda Saint Nicolas (Sinter klaas) ile Nasrettin Hoca, gülmeyen kýzý güldürmeye çalýþacaklar. Müzikli ve danslý bu oyunda siz de oynamak isterseniz, çizdiðiniz resimlerin arkasýna “ ben bu oyuna katýlmak istiyorum” diye yazýn ya da 0 484 528 902’yi arayýn. Lütfen tiyatroya siz de gelin ve çocuk sayfasýna çokca resim gönderin. Mavi atlas, Arþýn yetmez, Makas kesmez, Terzi biçmez. (gökyüzü ) Koyu Ufacýk mermer tasý, Ýçinde beyler aþý, Piþirirsen aþ olur, Piþirmezsen kuþ olur. (yumurta) Sýra sýra odalar, Birbirini kovalar. (tren) TEKERLEMELER OYUN Oooo..... Ýðne battý, Canýmý yaktý, Tombul kuþ Arabaya koþ. Arabanýn tekeri, Ýstanbul'un þekeri. Hop Hop altýn top, Bundan baþka oyun yok. Kuyruðu var Canlý deðil Konuþur Ama insan deðil Camý var Ama pencere deðil KOMÞU, KOMÞU (Televizyon) -Komþu, komþu ! -Hu, hu! -Oðlun geldi mi? -Geldi -Ne getirdi? -Ýnci, boncuk. -Kime, kime? -Sana, bana. -Baþka kime? -Kara kediye -Kara kedi nerede? -Aðaca çýktý -Aðaç nerede? -Balta kesti -Balta nerede? -Suya düþtü. -Su nerede? -Ýnek içti. -Ýnek nerede? -Daða kaçtý. -Dað nerede? -Yandý, bitti kül oldu SINIFLAR Mini mini birler, Çalýþkandýr ikiler, Mavi gözlü üçler, Dayak yiyen dörtler, Misafirdir beþler, Altýlar, altýnýmý çaldýlar, Yediler, yemeðimi yediler, Sekizler, semizdirler, Dokuzlar, doktor oldu, Onlar bizi okuttu. KOMÝK... KOMÝK...KOMÝK... Pijama giymiþ eþeðe ne denir? - Ýyi geceler :) Yazma Sorununu Hafife Almamak Gerek ransýzca olarak yayýmlanan Le Soir gazetesinin incelediði bir araþtýrmaya göre Ýlkokullarda öðrencilerin 1/3’ünün yazmada zorlanýyor. Yazma sorunlarýný hafife almamak gerektiðini bazen çok önemli sonuçlar doðurabileceðini belirten uzmanlar bazý durumlarda istisnai okullara ymnlenmeye bazen de davranýþ bozukluklarýna ve yoðunlaþma kaybýna yol açtýðýný ifade ettiler. F Okul Giderleri El Yakýyor aftalýk Télémoustique dergisinin yaptýðý hesaplamalara göre bir eðitimöðretim yýlýnýn ortalama olarak anaokulunda 1400, Ýlkokulda 1800 euro, ortaokul ve lisede 2000 eurodan fazla ve yüksek öðrenimde ise 9000 euroya malolduðu belirlendi. H Dergi Tüketici Örgütleri Araþtýrma ve Bilgi Merkezi’nin rakamlarýný hesaplamalarýna baz olarak aldý ve ulaþým, çocuk bakýmý, gezi, elbise ve yemek gibi giderleri hesaplamasýna ekledi. Öðrenme Sorunu Kaygýlandýrýyor e Standaard gazetesinin 993 aile ile görüþülerek yaptýrdýðý bir araþtýrmada 10-15 yaþlarý arasýndaki öðrencilerin yaklaþýk yüzde 25’inin öðrenme ya da davranýþ problemi olduðu ortaya çýktý. Okul yönetimleri ve ailelere göre saðlýk ve bakým ders vermekten daha önemli hale geldi. Öðrencilerin yüzde 10’u yoðunlaþma sorunu, öðrenme problemi, hiperaktiflikten kaynaklanan dikkat sorunu ön plana çýkarken bunu otizm, konuþma problemleri ve aþýrý yeteneklilik izliyor. D Öðrenme ve davranýþ bozukluðu oraný erkeklerde yüzde 30, kýzlarda ise yüzde 17. Sorunlu çocuklar çoðunlukla kendilerini teknik ya da meslek okullarýnda buluyorlar. Yýl tekrarlayan öðrencilerin çoðunda mðrenme sorunlarý olduðu tespit edildi. Sayfa 21xx.qxp 18.09.2008 09:52 Page 1 21 Eylül 2008 GÜNDEM KIR : Son 60 Yýlýn Mimarisine Sahip Çýkmalýyýz Brüksel’de 20-21 Eylül tarihlerinde bu yýl 20.si düzenlenecek olan Tarihi Anýtlar Günü’nün Konusu « Expo 58: Öncesi-Sonrasý. Ýkinci Dünya Savaþý'ndan Bu Yana Brüksel Bölgesinde Tarihi Anýtlar » olarak belirlendi arihi Anýtlar Gününün 20.si Flaman Bölgesinde « 20. yüzyýl »a ayrýldý ve 14 Eylül’de kutlandý. Valon Bölgesi ve Alman Toplumunda Tarihi Anýtlar günleri 13 ve 14 Eylül tarihlerinde, “Miras ve Kültür” baþlýðý altýnda düzenlendi. T “Tarihi Anýtlar Günlerini olaðanüstü bir birleþtirme gücüne sahip ve her yýl binlerce tarihi eser severi biraraya getiriyor” diyen Temiz- lik,Tarihi Anýtlar ve Sit Alanlarýndan Sorumlu Devlet Bakaný Emir Kýr yaptýðý açýklamada « Geçen yýl « Iþýk ve ýþýklandýrma » temasýný iþlemiþtik. Bu yýlýn konusu ise Expo 58. Expo 58 Belçika tarihinde mimari açýdan önemli bir dönemi temsil etmektedir. Brüksel Bölgesi bu fýrsattan yararlanarak, bu organizasyonun 50. yýldönümünde Ýkinci dünya savaþýndan bu yana inþaa edilen tarihi eserleri konu alacaktýr. Savaþ sonrasý mimarisinde yapýlan anýtlar, halk tarafýndan fazla tanýnmamaktadýr. Bu yýlki Tarihi Anýtlar Günleri, Brüksellilere, belirtilen dönemde inþaa edilmiþ 61 Tarihi anýtý gezme imkaný verecektir. Bu binalar arasýnda Bruxelles-Congrès Garý, Kraliyet Kütüphanesi,Mont des Art, Belçika Milli Bankasý, Ravenstein Galerisi gibi binalar yer almaktadýr. Savaþ sonrasýnda yeni mahalleler de oluþmuþtur. Bu mahallelerdeki bazý kliseler de bu günler çerçevesinde halka açýlacaktýr. Bu dönemdeki sinema, kültür merkezleri spor tesisleride halkýn beðenisine sunulacaktýr.” dedi. Liege Belediyesi Merkezdeki Genelevleri Kaldýrýyor iege Belediye Meclisi, kentin merkezinde bulunan Rue Champion ile Rue Agneau'daki genel evlerin kapatýlmasýna karar verdi. 2009 yýlý Nisan ayý sonuna kadar kapatýlmasý için süre tanýnan genelevler ve alýnan kararla ilgili olarak Liege Belediye’sinin tek Türk kökenli Meclisi üyesi Ressam Mehmet Aydoðdu þunlarý söyledi : « Sosyalist Partisi’ni(PS) temsilen üyesi olduðum komisyonun aldýðý bu kararla Kuzey Katedral/ Cathedrale Nord Mahallesi içinde yeralan ´rue Champion´ ile ´rue Agneau´daki genelevlerin hepsinin Nisan 2009´dan itibaren tamamen kapatýlmasý için gerekli iþlemleri baslatmýþ bulunmaktayýz. Ayrýca polis bu iki sokak ile çevre sokaklarda iþ yapacak kaldýrým kadýnlarýnýn da gayri resmi iþlerine son verecek. Liege Türk toplumu da bu karara çok sevinmelidir. Çünkü Liege Merkez Camii sokaðýna paralel bulunan bu iki sokaktan çok rahatsýz olunduðu bilinen bir gerçektir. » dedi L Sayfa 22XX.qxp 18.09.2008 09:56 Page 1 22 Emirdag-Brüksel 65 Saat Ýsmail Erdoðdu, Beringen tobüs yolculuðunu herkes yapmýþtýr, her yolculuðun kendine öz anlamlarý, iyileri, kötüleri, maceralarý vardýr. Eh bizim de Emirdað - Brüksel yolculuðumuzun bir anýsý, anlamý, iyisi kötüsü, macerasý var, isteyenle paylaþalým. Evet Emirdað - Brüksel Yolculuðumuz tam 65 saat sürdü. Bazýlarý için az bir zaman deðil, bazýlarýna da hiç mi hiç uzun bir zaman deðil. Renklerle zevkler deðiþir misali, kimisi de kara yolunu tercih edip otobüsle elini ayaðýný suya sabuna dokundurmadan yapýlan yolculuk. Araba ile gitsen yol parasý, çorba parasý, yakýt parasý, ceza parasý, yemek parasý, W.C. parasý ( W.C. Bulgaristan’da 1 Euro – Belçikada 0.25 Euro Cent) yani para para para… Otobüsle; gidiþ ge- O Hepsi Yalan Orhan Duman, Anvers Sen gittiðini san ,sen benden koptuðunu söyle herkeslere,sen beni unuttuðunu kazý kalbine...HEPSi YALAN Oysaki: Ben her ardýna bakýþlarýndaydým, ben yüreðinin sýzladýðý,dudaðýnýn kývrýldýðý, ben kalbinin ta içlerindeydim…Sen hiç üzülmedin san ,hiç saklamadýn farzet …sen hep güldüðünü anlat el aleme…HEPSi BiR YALAN… Oysaki: Ben gözlerinin kýyýsýndaydým,gözbebeklerinde demir atmýþ ,ben her aðladýðýnda gözyaþlarýný silendim… Sen hiç korkmadým de…Asla üþümedim….KOCAMAN BiR YALAN… Eylül 2008 Speakers Corner liþi öde, gerisine karýþma. Tabiiki uçaktan korkan, biraz da cebini düþünen arkadaþlarýmýz için ideal. Otobüsümüzün Kapýkule’den çýkýp Bulgaristan’ý geçip Sýrbistan’da Niþ þehrinde Hürriyet tesislerinde Makedonya Üsküp’den gelen otobüsle birleþince bizim otobüse alýnan Makedonyalý kardeþlerle maceralý Brüksel yolculuðu baþladý.Yollar uzun zaman geçmez, çaylar, kahveler, meþrubatlar þirketten self servis. Muhabbetler Þakir abi, bakkal Arif, Gül haným, hýyarcý Ahmet, çoluk çocuk herkes kendince yaþadýklarýndan anlattý. Sýk verilen molalarla kimsenin caný sýkýlmadý. Ýsmail Erdoðdu’nun sazý ile türkü söylemeler oyun oynamalar, velhasýl anlatsan gece boyu sürer, yazsan kitap olan yolculuðumuz sað salim Belçika’ya geldik. Anlatacak çok þey var sizi sýkar diyerek kýsa keseyim. Yol arkadaþlarýnýzý tanýyorsanýz hiç sorun deðil. Otobüsün patronu ve kaptanlar size teþekkürler. Hepinize iyi yolculuklar. Oysaki: Ben her duyduðun seste,her irkildiðin andaydým,,ben her titremede yüreðine sarýlan,kollarýnda uyuyandým…Sen þimdi özlemedim de,umurumda degil UNUttum de! Adýný anmak istemiyorumlu baþla her bir söze, Her bir kelimende kahýr,her bir kelimede HAYAL oldu de.. YALAN HEPSÝ YALAN… Oysaki: Ben her hasret duyduðun,en dayanýlmazlarýndaydým, hiç söyleyemediðin o saklýlarýndaydým… Ben her bir noktanda,her virgülündeydim cümlelerinin.. Simdi her þey hayal oldu de,her þey kocaman bir YALAN..neye yarar hepsi birer YALAN…BEN HER YALAN SÖYLEDÝÐÝNDE,EN GÝZLÝ DOÐRULARINDAYDIM …sen þimdi unuttum de herkeslere… Kaðýt, Þiir ve Bir Kýz Bir kýz için þiirler yazdým. Þiirleri yazdýðým kaðýtlarý da ona verdim. Bir zamandan sonra da sordum o kýza, Seni þiir olarak yazdýðým kaðýtlarý ne yaptýn? Birden söyledi bana, çöpe atmýþ. Aslýnda çöpe attýðý þey… Ne onun için yazdýðým þiirlerdi, Ne de þiirleri yazdýðým kaðýtlardý. Benim o kaðýtlara þiir olarak yazdýðým, Onun ta! Kendisiydi zaten. O kaðýtlarý çöpe atarken, sanki kendini Oraya attýðýný bilmiyordu. Özlü Sözler Ey güzel, sen gözlerine mahkum ettin beni. Artýk kalbindeki özgürlüðümü istiyorum bende. Ýnsanlar günah iþlerken mutlu oldum sanýyor. Bu nasýl mutluluktur? En büyük mutluluk, Allah’a kulluktur. Küçük insanlara büyük deðerler verirseniz… Verdiðiniz büyük deðerlerin, küçük insanlarda nasýl yok olup gittðini o zaman görürsünüz Ahmet Alkan Brüksel Þiir, yazý ve karikatürlerinizi bekliyoruz: [email protected] Sayfa 23xx.qxp 18.09.2008 10:02 Page 1 Eylül 2008 FiKiR 23 aksýzlýklar ve önyargýlar ne kadar bariz olurlarsa olsunlar, bize uygulanmadýkça gözümüzden kaçabiliyorlar. Ýnsanlarýn, toplumlarýn yanlý veya yanlýþ bilgilerden dolayý yaþadýklarý ayýrýmcýlýðý kendimiz tatmayýnca hissedemiyoruz. Kimi der ki insaný belirleyen ana unsur sevgidir. Herkes bir aþk sonucu doðduðuna göre, bu mantýklý gözükebilir. Fakat unutuyoruz ki bazen sevdiklerimiz bile sýnýrlarýmýzý zorlayabiliyor. H Baþkasýnýn yüreðindeki býçak yarasý acýtmýyor bizi, býçaðýn bize yöneldiði andaki korkumuz kadar. Yara almasak dahi.Bu yaz yaptýðým kýsa Tunceli gezisinden sonra bir daha anladým bu gerçeði. Gezi sýrasýnda yerinde tanýk olduðum haksýzlýklardan ziyade, gezi sonrasý maruz kaldýðým davranýþlardan anladým önyargýlarýn gücünü. Orada yaþayan insanlarýn acýsý ve haklý veya haksýz tutumu, fakirliðin çýplak yüzü, terörün kurþun gibi yaþamýn üstüne çökmesi, özgürlüðün bir kuþ kanadý kadar ulaþýlmaz görünmesi... hiçbiri beni þu soru kadar ektilemedi: “Tunceli’de miydin? Ne iþin vardý orada?” Evet, acýyý yerinde izlemek bile bu soru kadar çarpýcý olmuyor. Çünkü bu soru size yöneltilince önyargýnýn bir parçasý oluyorsunuz. Haksýz ve yanlýþ fikirlerle yargýlanan insanlardan biri sizsiniz artýk. Bilinmeden fikir yürütülen insanlarý ziyaret etmek, ayný bilin- [email protected] Tunceli’li olmak “Oðlum dað ve taþtan baþka gidecek yer bulamadýn mý?” Ýþte o an Tuncelili gibi hissettim kendimi. Ve o an anladým önyargýya kurban gitmenin ne demek olduðunu. mezlikle yargýlanmaya yetiyor. “Oðlum dað ve taþtan baþka gidecek yer bulamadýn mý?” Ýþte o an Tuncelili gibi hissettim kendimi. Ve o an anladým önyargýya kurban gitmenin ne demek olduðunu. Çünkü o ana kadar bana anlatýlan “negatif önyargýlar”, gördüðüm “olumlu olaylar” tarafýndan beynimde silinse de, yürekte yaranýn ne olduðunu hissedememiþtim. Belçika’nýn gazetesi olduðumuz için burada gezi izlenimi veya durum deðerlendirmesi yazmayacaðým. Amaç, önyargýnýn evrensel tanýmýný ortaya çýkarmaktý. Daha da önemlisi, önyargýya karþý kiþisel bir önlem önerisi getirmek. Ýnsanlar, toplumlar ve fikirler arasýndaki kavgayý yine insan özüne inerek giderebiliriz. Çoluk çocuk ýlgar ettik ardýndan Irak düþtük Vatanýmdan yurdumdan Kim bilir ki yaban elde derdinden Gurbetçi dediler dillere düþtük Yeni dost edindik yerli yabancý Sýlada kalýrken anayla bacý Gurbet yüreðime verirken acý Dikenler içinde güllere düþtük Çocuklar alýþtý yeni kültüre Türk Ýslam kültürü versek nafile Kimseler dönmüyor biz dönsek bile Umutlardan uzak hallere düþtük Yerleþtik buraya kalýp çaresiz Saydýk kendimizi gayrý kadersiz Günlerim geçmiyor dertsiz kedersiz Altý kor ateþli küllere düþtük Kimi der ki insanlarýn kurtuluþu adalette gizli. Adaletin de gruplar arasýndaki güç dengeleri gözetilerek ortaya çýktýðýný kabul edersek, bu öneri de suya düþüyor.Önerileri sýralayabiliriz, fakat her örnekteki ortak eksiklik ve belirleyici etken bence “tahammül”dür. Sevdiðini bile incitebilecekken, alýþýlmýþýn dýþýndaki davranýþlarýna tahammül etmek; farklý fikirlerin ortaya çýkardýðý kargaþaya tahammül etmek; herkesi memnun edecek kararýn olmamasýna, olsa olsa duruma göre en doðru karara, yani adalete tahammül etmek; sorunun çözümü belki burada gizli. Bakýn hoþgörü demiyorum. Çünkü hoþgörülmeyecek durumlar dahi olsa, kýrýp geçmek yerine tahammül etmek gerekir. Böylece soðukkanlý düþünüp hayatýn çeliþkilerini kabullenebiliriz. Gözlerimden geçer ömür þeridi Toprakla gömdük nice yiðidi Satýr satýr hece hece bey idi Yazmasam bir türlü yazsam bir türlü Bir Lokma Ekmek Hayatta rýzkýmýz bir lokma ekmek Ekmek attý oldu yollara düþtük Ellerimiz nasýr bir hayli emek Rýzk için diyar-ý ellere düþtük Kimi der ki insanýn özü akýldýr. Düþünen tek varlýk olmamýz bu öneriyi de mantýklý kýlabilir. Ne var ki insanlar tarih boyunca, aklýn sonucu olan fikirler uðruna birbirlerine kýydýlar. [email protected] Avrupalý Türk’üz bizi anlayýn Ara sýra olsun haber yollayýn Unutmayýn sakýn bizi belleyin Vatandan çok uzak yerlere düþtük Karýþmýþým beþeride harmana Aklým ermez benim böyle devrana Yar dediðim melhem olmaz yarama Yalvarsam bir türlü kýssam bir türlü Belki de gelmesin benim ki rüya, Dayansýn sevdamýz yedinci aya, Bendeki bergüzar i resmin var ya, Yýrtýldý sanma saklý Fadime. Seninle daðlarda koyun güderdik, Gönüllerden ýrak hayal ederdik, El ele tutuþup suya giderdik, Bilemedik felek çarptý Fadime Emirdað Nere Hayat Mektebi Emirdað neresi,Belçika nere? Nazlý yar gavurcu oldu desene. Bu sene izine gelirsen gene, Emirdað biraz farklý Fadime. Ruhum bedenime küstü darýldý Hayal kola kol hayale sarýldý Ömür aðacýndan günler derildi Toplasam bir türlü saçsam bir türlü Vefa yok vefa dost ile yattan Kurtulamaz oldu gönül firkatten Geçemem nedense yalan dünyadan Ölmesem bir türlü ölsem bir türlü Fakýnýn anýna yazý yazýlmýþ Yar elinden ciyerleri büzülmüþ Gözlerine kaný yaþlar çizilmiþ Silmesem bir türlü silsem bir türlü Hayat mektebinde yazdým okudum Geçmesem bir türlü geçsem bir türlü Gönül dergahýnda derdi dokudum Açmasam bir türlü açsam bir türlü Siz neredeyseniz, Binfikir orada! Gelecek ayýn BÝNFÝKÝR’ini þimdiden ayýrtýn! Sayfa 24.qxp 18.09.2008 10:09 Page 1 Eylül 2008 SPOR 24 12 Dev Adým Cüneyt Tamoðullarý 2 Dev Adam 2009 yýlýnda Polonya’da düzenlenecek olan Avrupa Erkekler Basketbol Kupasýna vizeyi, Belçika maçý sonrasýnda aldý. Ukrayna, Fransa ve Belçika ile ayný gurupta yer alan milliler ilk beþ maçýný kazanarak Fransa maçý öncesi gurup birinciliðini garantiledi. Abdi Ýpekçi spor salonun da oynanan son maça milliler Sinan, Engin, Fatih, Kerem Gönlüm, Hidayet ilk beþiyle baþlarken oyuna sonradan giren Ersan Ýlyasova’nýn (22 sayý) etkili oyunuyla sahadan 80-64 gibi rahat bir sonuçla ayrýldý. Konuk takýmýn en skorer oyuncusu Moors’un (14 sayý) çabasý yeterli olmadý. 1 Cüneyt Tamoðullarý Panikbahçe ürkcell Süper Lig’e kötü bir baþlangýç yapan Fenerbahçe, Þampiyonlar Lig’i ilk maçýnda deplasmanda Portekiz’in Porto takýmýna 3-1 maðlup oldu. T Dragao (ejder) stadýnda oynanan maça kötü baþlayan sarý lacivertliler maçýn 11. dakikasýnda Lopez ve 13. dakikada Lucho Gonzales’in attýðý gollerle adeta 2-0 yenik baþladý. Daha sonra toparlanan Aragones’in öðrencileri, Guiza’nýn 30. dakikada attýðý golle skoru 2-1 getirse de maça sonradan giren Lino 90. dakikada perdeyi kapatan oyuncu oldu. Fenerbahçeli oyuncularýn gergin ve güvensiz oyunlarý bu sonucun oluþmasýn da etkili olurken yeni transfer Guiza, istekli oyununu bir golle süslese de hücum hattýnda yanlýz kaldý. Topla çýkarken savunma hattýnda yapýlan bireysel hatalarýn faturasýný 3 golle ödeyen Fenerbahçe’nin gurubundaki diðer karþýlaþmada Dinomo Kiev sahasýnda Ýngiltere’nin Arsenal takýmýyla 1-1 berabere kaldý. Bu sonuçla, ilk maçlar sonunda gurubunda son sýrayý alan Sarý Kanaryalar bir sonraki Þampiyonlar Lig’i maçýný 30 Eylül’de Þükrü Saracoðlu stadýnda Ukrayna’nýn Dinomo Kiev takýmýyla oynayacak. Sporla Baþardýlar 18-29 Aðustos arasýnda gerçekleþtirilen bütünlemeye kalan öðrencilere “Spor aktiveteleri eþliðinde ek derslerin verildiði” yaz okuluna 40 kiþinin katýldýðý açýklandý. Katýlanlarýn yüzde 70’inýn bütünleme sýnavýný baþarýyla geçtiði bildirilirken projeyi hazýrlayýp Baþkan Yardýmcýsý Georges Verzin ile birlikte gerçekleþtiren, projenin mimarý Schaerbeek Belediye Baþkan Yardýmcýsý Sait Köse þunlarý dedi: “Uzun yaz tatili sýrasýnda öðrencilerin konsantrasyonu azalýyor. Tatil sonuna doðru, bütünleme sýnavlarýndan hemen önce bu yaz okulunu düzenleyerek yarým gün spor yarým gün ders yaptýrdýk. Öðrencileri böylece sadece bütünleme sýnavlarýna deðil, yeni eðitim dönemine de hazýrlýyoruz.
Benzer belgeler
Ekim 2007 - Binfikir
ortaklarý, kriz
içinde tekrar baþlayan müzakerelerde ilk sonucu elde ettiler. Göç, aile birleþimi, kaçaklar ve Belçika
vatandaþlýðý dosyalarýnda
sert önlemler konusunda
anlaþan MR, CD&V/N-VA,
Open ...
Mayıs 2007
yaþayan onbinlerce insanýn yaþamlarýnýn güçlüðüne dikkat çekmek ve “Oturum Lotosu”nu eleþtirmek amacýyla geçen ay sýradýþý ve yaratýcý bir eylem düzenledi. Eylemciler, þimdiki sýðýnma
politikasýnýn...