Nisan 2006
Transkript
30.03.2006 03:22 Seite 1 Seçime az kala... Avrupa saçmalýyor ‘Öteki’ni kabul etmek Belçika’yý anlama sanatý Brüksel’de seçilen siyasiler, artýk Son saçmalýk AB’nin önde Türk vatandaþlarýnýn Belçikalýlara Belçikalý olmak bir sanat” olabilir toplumsal psikozdan kurtulup, dili ne olursa olsun Brükselli vatandaþýn hakkýný korumak zorunda. Erdem RESNE 5 gelen altý ülkesinin üzerinde genel hatlarýyla anlaþtýklarý “uyum sözleþmesi”... Güven ÖZALP 6 karþý hoþgörülü davranýp, kendilerine gelince farklýlýklarý anlayýþla karþýlayamamasýný, anlayamýyorum. Adnan YILDIZ 7 ama “Belçika’yý anlamak” çok daha zor bir sanat! Erdinç UTKU www.binfikir.be Sayfa 1.qxp 19 Yerel seçimler yaklaþýrken yabancýlar için ‘oy kullanma kýlavuzu’ Okuyun, bir fikir edinin MR’de yaprak dökümü Bakanlýðým bitmeden Schaerbeek’e gelmem FDF üçlüsü daðýlýyor haerbeek eski Belediye Baþkaný Francis Duriau’nun veliahtlar konumunda olan üç genç politikacý Bernard Clerfayt, Jean-Pierre Van Gorp ve Michel De Herde 2000 yerel seçimlerinde Belediye Baþkaný listesini oluþturan Duriau’ya sýrt çevirip kendi listelerini oluþturmuþlardý. MR’in ýlýmlý ortaðý olan FDF’in üçlüsü artýk yok. Schaerbeek Belediye Baþkan yardýmcýlarýndan MR-FDF’li Jean Pierre Van Gorp’un önümüzdeki Belediye seçimlerinde Sosyalist Partisi’nin(PS) listesinden aday olacaðýný açýklamasý ile ortalýk karýþtý. Kendi sitesinden de açýkladýðý gibi herkesin çok kiþisel çalýþtýðýný, ortak bir projede buluþamadýklarý için ayrýldýðýný belirtiyor. Zaten bu rahatsýzlýðýnýn bir buçuk yýldýr sürdüðünü ve PS’le görüþmelerde bulunduðunu açýkladý. Listesinin aðýr topunun ayrýlmasý üzerine Baþkan Clearfayt, Van Gorp’u ihanetle suçladý ve imza yetkisini çekti. Hemen arkasýndan da bütün yetkilerini aldý. Daha önce de Michel De Herde FDF’den PRL’e geçmek isteyince gençlik ve spor yetkilerini alýp Sait Köse’ye vermiþti. Ancak yine de kamu saðlýðý yetkisini býrakarak Michel De Herde’in kýsmen de olsa Belediye Baþkan Yardýmcýlýðý görevine devam etmesini saðlamýþtý. S editör’den Belçika ilginç ve renkli bir ülke. Bu ülkenin güncel geliþmelerini takip ederken zaman zaman komedi filmi izliyormuþum hissine kapýlýyorum... 3’te 4 ve 5’te Sayý 6 - Nisan 2006 T ürk mahallesi Schaerbeek’ten aday olacak Adalet Bakaný Laurette Onkelinx, seçildiði taktirde belediye baþkanlýðýný seve seve yapacaðýný, fakat bunu hemen deðil, bakanlýk süresi dolduktan sonra düþündüðünü açýkladý. Binfikir’in sorularýný yanýtlayan Onkelinx, Fehriye Erdal’ýn kaçýþý ve Müslümanlar Temsil Kurulu hakkýnda da çarpýcý açýklamalarda bulundu. Erdem Resne’nin röportajý 12 ve 13’te ‘Ne kadar tehlikeli, o kadar pahalý’ aha önceki yasanýn öngördüðü yüksek trafik cezalarýna gelen tepkiler nedeniyle trafik yasasýnda deðiþiklikler yapýldý. Özellikle cezalandýrma sistemi ve cezalarýn miktarý iþlenen suçun yarattýðý riskin yüksekliðine baðlandý. Yeni federal tarfik yasasý “Ne kadar tehlikeli, o kadar pahalý” sloganýyla düzenlenen bir kampanyayla uygulanmaya baþlandý. D 10’da Sayfa 2.qxp 28.03.2006 22:38 Seite 1 Sayfa 3.qxp 30.03.2006 02:37 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM Aleviler türkülerle coþtular Belçikalý Türkler baharý, Brüksel’de Türkü Gecesi ve Þenlikleri’yle eðlenerek karþýladýlar. Haber Merkezi rüksel’de Belçika Alevi Birlikleri Federasyonu (BABF) ve üye dernekleri; Brüksel Alevi Kültür Danýþma Merkezi, Charleroi Alevi Kültür Merkezi, Limburg Aleviler Birliði, Antwerpen Alevi Kültür Merkezi ve La Louviere Türk iþçileri Dayanýþma Dernegi’nin ortaklaþa düzenledikleri “Türkü Gecesi“ yapýldý. 1000 kiþi kapasiteli salon týklým týklýmdý. Türkü Gecesi‘nde Aleviler’in vaz geçilmezi olan saz, söz ve müziðin evrensel mesajlarý vardý. Yaþlýsýyla, genciyle, kadýný- erkeðiyle, deðiþik milletlerden pek çok insan kimi türkülerle hüzünlendiler, kimi türkülerle, halaylarla coþtular, þiirlerle nostaljiyi yaþadýlar ve hep bir arada olmanýn güzelliðini yaþadýlar. Gecede sergiledikleri deðiþik, hareketli oyunlarýyla Charleroi Alevi Kültür Merkezi ve Limburg Aleviler Birliði Folklor ekipleri izleyenlerin beðenisini B kazandýlar. Sazý ve sözüyle geceye renk katan sanatçýlar Cem Hazar, Erkan Özbey, Öznur Gürbüz ve Gurup Dem, Aþýk Mahsuni’nin hatýrasý Emrah Mahsuni, Anadolu Ateþi yarýþmasýndan tanýdýðýmýz sanatçý Telli Kýlýç ve halk ozaný Dertli Divani idi. Gecede kapanýþý gençlerin gözdesi Mustafa Özarslan ve ekibi yaptý. Gecenin finalinde yönetici, sanatçý ve görevlilerin toplu Charleroi’da Nevruz Bahar halde sahneye çýkarak «Gelin Canlar Bir Olalým» deyiþini seyircilerle beraber söylemeleri geceye ayrý bir renk kattý. Türkü Gecesi’ne katýlanlar arasýnda Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Baþkaný Turgut Öker, Brüksel Bölgesi Devlet Bakaný Emir Kýr, Senatör Olga Zrihen ve Belçika Fransýz Bölgesi Kültür, Basýn ve Gençlik Bakaný Fadila Laanan da bulunuyordu. Charleroi’da nevruz bahar þenlikleri tkinliðe evsahipliði Bazý gençler halk Charleroi Kenti´nde Türk oyunlarýndan örnekler yapan Charleroi Türk Federasyon, Federasyona sergilerken, sporcu gençKültür Ocaðý Baþkaný Emin Karadeniz yaptýðý konuþbaðlý dernekler ve Diya- ler de spor gösterileri mada “Türklerin yaptýlar. net’e baðlý deneklerle iþbirErgenekon’dan çýkýþ tarihi Büyükelçi Fuat Tanlay olarak kabul edilen, Türk liði içinde ikinci kez Nev- ile Türk Federasyonu dünyasýnda ‘yenigün’ anlaruz Bahar Þenlikleri kut- Baþkaný Zeki Yarol´un mýna gelen ve Nevruz adýyeski bir Türk geleneði landý. la kutlanan bahar bayramýolan örste demir dövmenýn Türklerin benimsediði sinden sonra törene kültürel deðerlerden katýlanlar demir olduðunu” ifade etti. döverek, eski Türk Kutlamada bir konuþgeleneðini yaþattýlar. ma yapan T.C. Brüksel Þenlik kapsamýnda Büyükelçisi Fuat Tanlay öðrenciler arasýnda ise Nevruz´un eski bir düzenlenen þiir yarýþTürk bayramý olduðunu masýnda Esma ve bu geleneðin yaþatýlKaradeniz (1.), Ýsmail masý gerektiðini vurguYýldýrým (2.) ve layarak, tüm Türk Mustafa Baþer (3.), dünyasýnýn Nevruz resim yarýþmasýnda Bayramýný kutladý. ise Marina Canbolat Þenlikte öðrenciler (1.), Mustafa Baþer þiirler okudu, türküler (2.), Selim Er (3.) þarkýlar birbirini izledi. Gençlerden oluþan dereceye girdiler. Beringen Music Club saz grubunun hocalarý Yarýþmaya katýlan öðrencilerin resimleri Ýsmail Erdoðdu yönetiminde verdiði saz din- kurulan þenlik çadýrýnda sergilendi. letisi büyük ilgi topladý. Küçüklerden Semih Derneklerin kadýn kollarýnýn hazýrladýðý birDoðan’ýn rap gösterisi büyük alkýþ aldý. birinden lezzetli yiyecekler satýþa sunuldu. E 3 editör’den [email protected] Alarmlar kimin için çalýyor! Serpil Aygün elçika ilginç ve renkli bir ülke. Bu ülkenin güncel geliþmelerini takip ederken zaman zaman komedi filmi izliyormuþum hissine kapýlýyorum. Son günlerde beni güldüren olaylardan biri de Flaman ýrkçý partisi Vlaams Belang (Flaman Çýkarý)’ýn seçim çalýþmalarý. Bu parti önümüzdeki yerel seçimler nedeniyle yaptýðý çalýþmalarda “sizin güvenliðiniz, bizim önceliðimiz” sloganýný tercih etmiþ. Vlaams Belang’ýn sosyal yaþamda güvenlik sorununu (baUmarým bir gün na göre biraz da abartýp) kullanarak, “öteki”nden korkmainsanlarýn korkuladan, kapý ve pencere rýndan Flaman çýkarý(!) saðlamaya çalýþalarmlarýna ihtiyaç masý ve bunlarý da duymadan, ýrkçýlýktan seçim malzemesi olaarýndýrýlmýþ bir rak kullanmasý ne yeni, ne de komik. dünyaya kavuþuruz. Ancak son seçim çalýþmasýnda güvenlik kampanyasý baþlatarak bedava kapý ve pencere alarmlarý daðýtmasýný komik buluyorum. Ýsteyene posta ile gönderilen bu alarmlarý, isteyen de parti merkezlerinden temin edebiliyormuþ. Çokkültürlü toplumsal yaþam açýsýndan bakýldýðýnda trajikomik demek gerekir aslýnda. Bu tür haberleri okuduðumda gözlerime inanamadýðým gibi Flamancama da güvenemiyorum. Acaba yanlýþ mý anlýyorum, diyorum. Ama maalesef sorun ne benim gözlerimde ne de Flamancamda. Sorun, toplumsal bir problem olan hýrsýzlýðýn önlenmesinde; gelir daðýlýmýný dengelemek, çokkültürlü yaþam içinde kendisine bir yer bulamayan gruplarý toplumsal yaþamýn içine dahil etmenin yollarýný aramak, aidiyet duygusunu geliþtirecek politikalar üretmek, suça neden olan sebepleri bulup oratadan kaldýrmak gibi sosyo-ekonomik politikalar üretmek yerine, insanlarýn korkularýný kullanarak, onlara kapý-pencere alarmý daðýtmak, sanýrým ancak Belçika’daki bir ýrkçý partinin yaratýcýlýðý ile mümkündür. Yanlýþ anlamayýn baþka ülkelerdeki ýrkçý partiler, bu konulara sosyo-ekonomik çözümler arýyor demiyorum, ancak sanýrým kapý–pencere alarmý daðýtacak kadar da ileriye, pardon geriye gitmemiþlerdir. Bu parti daha önce de Fas’a giderek, Faslýlarýn Belçika’ya geliþlerini önlemek amacýyla basýn toplantýlarý düzenlemiþ, afiþler asmýþ ve Fas yetkilileri ile görüþmelerde bulunmuþtu. Bu yaratýcý parti, yabancýlarýn Belçika içindeki sorunlarýna çözüm aramak yerine sorunu kökünden halledip, onlara Belçika’nýn aslýnda cennet olamadýðýný anlatmaya çalýþmýþtý. Ne yazýk ki zaman zaman yabancý kökenli Belçikalýlardan, ülkenin sosyal sistemini kötüye kullananlara duyulan öfkeyle” Vlaams Belang’a oy vereceðim, yabancýlarý disiplin altýna alacak ve suçu önleyecek” dendiðini duyduðumda, tüylerim diken diken oluyor. Umarým bir gün “öteki”nden korkmadan, kapý ve pencere alarmlarýna ihtiyaç duymadan, ýrkçýlýktan arýndýrýlmýþ bir dünyaya kavuþuruz, insanlýðýn ýrkçýlýða karþý alarma ihtiyacý kalmaz. B Sayfa 4.qxp 30.03.2006 01:10 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM 4 Yabancýlar için “Oy kullanma kýlavuzu” [email protected] Laik Eylem Merkezi seçiminde bir Türk ir çoðumuzun bilmediði gibi Belçika, Fransa ya da Türkiye gibi laik bir devlet deðil, «tarafsýz» bir devlettir. Yani katolik bir monarþi deðildir ama din ve devlet iþlerinin ayrý olduðu laik bir düzen de deðildir. Ancak kimsenin inkâr edemeyeceði kadar, din bir çok kurum ve kuruluþta vardýr hatta sanayileþme dönemi sonrasýnda sendikalar ve sosyal sigorta kurumlarý sacayaðý þeklinde temsil edilmekteydiler. Þöyle ki her þeyin bir Sosyalisti, bir Hristiyani ve bir Liberali ya da tarafsýzý bulunurdu. Politikada da bu böyle idi, eðitimde de. Ancak laiklerin bazýlarý býkmadan usanmadan Fransa modelinde bir yönetim isterken bazýlarý da «madem ki kamu kaynaklarýnýn bir çoðu dini eylemlere ya da binalara gidiyor biz de aynýsýndan fayBelçika Müslümanlar dalanmalýyýz» diyorlardý. Her ne kadar Belçika’da Kurulu baþkanlýðýnCumhuriyetçi bir haredan sonra Laik Eylem ket varsa da içinde yaþaMerkezi Baþkanlýðýna dýðýmýz konsensüs düzeninin Belçika’yý bir da bir Türkün aday arada tuttuðunu düþüolmasý ilginç bir nenler çoðunlukta ve geliþmeydi. Ancak bu kolay kolay deðiþmez. Nihayet bir kaç yýl 25 Mart 2006 günü önce anayasada yapýlan yapýlan seçimlerde bir deðiþiklikle laiklik Pierre Galand oylatanýndý ve o andan itibaren Centre d’Action rýn %70’ini alarak Laïque (CAL)-Laik Eybaþkan seçildi. lem Merkezinin mali kaynaklarý arttý. Bununla birlikte CAL’e baðlý birçok dernek ve kurum etkinliklerini ve elemanlarýný artýrma olanaðý buldular. Politik laiklik mi, inanç laikliði mi tartýþmalarý sürüp giderken, CAL kendine yeni bir baþkan aramaya koyuldu. 18 yýldýr bu yükü kendi baþýna götüren baþkan Philippe Grollet meþaleyi kime teslim edecek derken son iki isim ortaya çýktý. Bunlardan biri senatör Paul Galand idi. Bazýlarý onun Filistin Derneði nedeniyle tarafsýz olamayacaðýný düþünürken yeni bir aday çýktý ortaya. Adý Chemsi Chéref Khan. La Pensée et les Hommes Derneði’nin üyesi, yeni kurduðu Avrupa Müslüman Hümanizm Enstitüsü’nün baþkaný. Türkiye kökenli, Galatasaray Lisesi mezunu, ULB Sosyal Bilimler ve Hukuk mezunu, þirket yöneticisi. Nedendir bilinmez, Kürt kökeni itibariyle mi baþka bir nedenle mi ismini Chemsi Chéref-Khan diye deðiþtirmiþ. Adaylar 16 Mart’ta ULB’de düzenlenen kalabalýk ve hararetli bir toplantý ile düþüncelerini sergilediler. Çýkýþta, ben Chéref-Khan’in seçilme ihtimalinden ziyade, bu adaylýðýn ona çok þey getireceðini ve böyle bir kampanyayý parayla bile yapamayacaðýný söylüyorum. Biz de bu arada Chéref-Khan’ýn Schaerbeek Belediyesi Belediye Baþkan yardýmcýlarýndan birine danýþmanlýk yapacaðý tüyosunu alýyoruz. Belçika Müslümanlar Kurulu baþkanlýðýndan sonra Laik Eylem Merkezi Baþkanlýðýna da bir Türkün aday olmasý ilginç bir geliþmeydi. Ancak 25 Mart 2006 günü yapýlan seçimlerde Pierre Galand oylarýn %70’ini alarak baþkan seçildi. B 8 Ekim’de yapýlacak yerel seçimlerde oy kullanmak isteyen yabancýlarýn seçim listesine kayýt baþvurusu 31 Temmuz’da sona eriyor. Haber Merkezi Ekim’de yapýlacak yerel seçimlerde Avrupalý olmayan yabancýlar da ilk kez oy kullanabilecekler. Belçika genelinde 115.000’i aþkýn yabancýnýn oy kullanmak için gerekli þartlarý doldurabileceði düþünülürse, bunun ne denli önemli bir güç olduðunu ve sonuçlarý nasýl etkileyebileceðini anlatmaya gerek yok. Bilhassa Baþkent Brüksel’de bu oylarýn önemi büyük olacaktýr, zira bir milyonluk nüfus içinde 50.000’e yakýn yabancý, potansiyel olarak oy kullanabilir. 8 Kimler oy kullanabilir? - 8 Ekim 2006 tarihinde 18 yaþýný doldurmuþ olmak, siyasi haklarýný mahkeme kararýndan dolayý kaybetmemiþ olmak gerekiyor. - Ayrýca 5 yýl boyunca Belçika’da kesintisiz yasal ikameti belgeleyebilmek þart. Sürekli ikamet kartý (“sarý kimlik”) olmayan kiþiler bile 5 yýl yasal olarak ikamet etmiþlerse oy kullanabilecekler. Bunlarýn arasýnda ilticacý statüsü kazananlar da mevcut: geçici veya sürekli “beyaz kartý” (yabancýlar kütüðüne kayýt belgesi) olan ilticacýlarýn, 31 temmuz 2006 tarihinde 5 yýl ikameti doldurmuþ olmalarý gerekiyor. Önemli bir husus: iltica taleplerinin kabul ediliþinin üzerinden henüz 5 yýl olmayan vatandaþlar, kabul kararýndan önceki bekleme süresini de saydýrabilirler (örnek: bekleme sürecinde 3 yýl boyunca resmi belge – annexe/bijlage 25 veya annexe/bijlage 26 – kabul kararýnýn ardýndan 2 yýl “beyaz kart”ý olanlar da oy kullanabilir!) Son olarak Belçika’dan ihraç edilen fakat bu karara itiraz edip annexe/bijlage 35 sayesinde ikamet edebilen yabancýlar da oy hakkýna sahip. Oy kullanmak için þartlar Belçika vatandaþlarý için zorunlu olan oy kullanma iþlemi, yabancýlar için isteðe baðlý. Öncelikle oy kullanmak isteyen tüm yabancý vatandaþlar, kütüðe kayýtlý olduklarý belediyeden seçmen listesine kayýtlarýný yaptýrmak zorunda. Ancak kaydýný yaptýran vatandaþlar, kayýtlarý kabul edildikten sonra aynen Belçika vatandaþlarý gibi oy kullanmaya mecbur. Sandýða gitmeyenlere duruma göre ihtar veya ceza gelebilir. Ayrýca seçim listesine bir kez yazýlan yabancýlar, isimlerinin listeden iptalini kendileri istemezlerse, gelecek yerel seçimlerde de otomatik olarak mecburen oy kullanmak zorunda kalacaklar. Seçim listesine kayýt baþvurusu en geç 31 Temmuz 2006’da yapýlmýþ olmalý. Avrupalý olmayan yabancýlar için bir þart daha mevcut: kayýt baþvurusu sýrasýnda “Belçika Anayasasý’na, Belçika Kanunlarý’na ve Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi”ne uyulacaðýna dair bir form doldurmalarý gerekiyor. Detaylý bilgi için belediyenize baþvurmanýz yeterli. ABD'nin 2005 Ýnsan Haklarý Raporu açýklandý. Irak iþgali ise 3. yýlýný doldurdu. Sayfa 5.qxp 29.03.2006 23:08 Seite 1 Nisan 2006 ýsa bir durum deðerlendirmesi yapalým. Federal yapý içinde sürekli, daha fazla özgürlük isteyen Flamanlar 2007’deki kurumsal reform tartýþmalarýný iple çekerken MR (Frankofon Liberaller) Baþkaný Didier Reynders, yine Valon Hükümeti’yle Brüksel Hükümeti’nin Frankofon bakanlarýnýn birleþmesi yönünde görüþ bildirdi. Baþta CD&V (Flaman Hristiyan-Demokratlarý) olmak üzere Flaman partilerinin gittikçe saða kaymalarý, seçimlerin de yaklaþmasýyla iki taraf arasýndaki gerginliði gitgide artýrýyor. Ýki hafta önce VLD ve CD&V’den bazý belediye baþkanlarý, ýrkçý Vlaams Belang’a karþý uygulanan dýþlama politikasýnýn da gelecek seçimlerden sonra artýk rafa kaldýrýlabileceði sinyallerini vermiþti. Uygulama aþamasýnda karar deðiþtirmeleri büyük olasýlýk ama bu mantýkla ýrkçýlardan oy kapmak için popülizme kaçmalarý bile, mide bulandýracak cinsten bir kepazelik. Vlaams Belang’ýn Flaman Bölgesi’nde her 5 oydan 1’ini almasý, tüm Flaman partilerini tutuculuða kaymaya zorluyor. Durum bundan ibaret. Þimdi de bu durumun kurumlarýn iþlemesini nasýl zora soktuðunu inceleyelim. 1- Federal Ulaþtýrma Bakaný Renaat GÜNDEM 5 K [email protected] Seçime az kala ipler geriliyor Brüksel’de seçilen siyasiler, artýk toplumsal psikozdan kurtulup, dili ne olursa olsun Brükselli vatandaþýn hakkýný korumak zorunda. Landuyt’ün bir türlü halledemediði ve Brüksel ile Flaman Bölgeleri arasýnda tartýþmaya yol açan gece uçuþlarýnýn daðýlým planýnda yargý bile siyaset yapmaya baþladý. Ayný Brüksel Mahkemesi’nin Flaman ve Frankofon daireleri, ayný konuda deðiþik kararlar verdi. 2- Yine ayný konuda Flaman partilerinin katý tavýrlarý, Flaman siyasetçilerini zor durumda býrakýyor. Doðal olarak CD&V, uçuþlarýn mümkün olduðunca Flaman bölgesine zarar vermemesini istiyor. Fakat Belçika’nýn gerçeküstü (!) siyasi yaþamýnýn bir uzantýsý olarak da, CD&V’nin Brüksel Bakaný Brigitte Grouwels, bu dosyada temsil ettiði Brüksellilerin hakkýný savunacaðýna, partisinin görüþüne uyup Brüksel Hükümetini tehlikeye attý! Yani bir bakýma topluluklar arasý bu gerginlikler, artýk vatandaþýn temsil hakkýný bile ikinci plana itiyor. Düþünsenize: Belçika’da Türk kökenli bir siyasetçi, Belçika ve Türkiye arasýndaki bir Partilerin oy hakkýna yaklaþýmý ve seçim hesaplarý Ülkenin her iki kesiminde de Sosyalist Partiler, oy hakkýnýn tanýnmasýnda öncü oldular.Yabancýlarýn genel olarak ortalamaya nazaran daha az gelirli olduklarý ve iþ sektöründe daha düþük mevkilerde görev aldýklarý düþünülürse, zaten sol partilere oy verme ihtimalleri daha yüksek. iberal Partiler, yabancýlarýn oy hakkýna pek sýcak yaklaþmýyor. Frankofon liberal partisi MR bir süre önce “yurt dýþýndaki Belçikalýlarýn oy hakký” meselesini ortaya atmýþtý. Tabii yurtdýþýndaki Belçika vatandaþlarýnýn büyük bölümü diplomat veya diðer devlet görevlileri olunca, onlar da sað partilere oy vermeye daha eðilimli. Frankofon Liberaller her þeye raðmen tasarýyý destekledi, fakat önemli deðiþiklikler getirdiler: Sosyalisterin 3 yýl olarak belirledikleri gerekli ikamet süresini 5 yýla çektiler, mesela. Frankofon Partilerin hepsi –ýrkçý Milliyetçi Cephe (FN) hariç– öneriyi desteklerken, Flaman partiler içinde, L sadece Sosyalist SP.a-Spirit ve Yeþiller (Groen!) olumlu oy kullandý. Gitgide oy kazanan ve Flaman Bölgesi’nde tutucu söylemleri beðenilen ýrkçý Vlaams Belang’a muhafazakar oylarý kaptýrmak istemeyen diðer partiler, yabancýlarýn oy hakkýna karþý çýktýlar. Bu yeni seçmenlerden dolayý oylarýný en çok artýracak olan partiler, Sosyalistler ve Hristiyan-Demokratlar olacaða benziyor. Fakat olayýn bir de ters yüzü var: yabancý asýllý adaylar, zaten geçen seçimlerde de yabancý asýllý Belçikalýlardan çokça oy almýþlar ve meclislerdeki yabancý asýllýlar, temsil ettikleri grubun toplumun geneli içindeki oranýndan daha büyük sayýda meclise girmiþlerdi (Brüksel Belediyesi’ndeki PS meclis üyelerinin yarýdan fazlasý yabancý asýllý!) Bu yüzden partiler, bu kez daha da yüksek olacak yabancý oy sayýsýna karþýn, listelerindeki yabancý asýllý adaylarýn sayýsýný azaltma eðiliminde olabilirler. diplomatik sorunda Türkiye’yi açýkça savunsun! Adama sorarlar, “kimi temsil ediyorsun? Seni kim seçti?” diye. Bu kadar örnekleme yeter sanýrým. Her kurumsal reformda birbirlerini tatmin edecek anlaþmalara varan Flamanlar ve Valonlar, Brüksel’in durumunun biraz daha kötüye gitmesine neden oluyorlar. Diðer iki bölgeyle eþit seviyede olsa da – sadece yasama aþamasýnda ufak bir fark mevcut – Brüksel bölgesi hep iki toplumun çekiþmesine gebe oluyor. Brüksel’de seçilen siyasiler, artýk toplumsal psikozdan kurtulup, dili ne olursa olsun Brükselli vatandaþýn hakkýný korumak zorunda. Reynders’in Valonya’yla Brüksel arasýndaki baðlarý saðlama alma isteði, Brüksel’in çoðunlukla Frankofon olmasý nedeniyle bir nebze mantýklý karþýlanabilir. Fakat bu sefer Flaman Brükselliler haklý olarak kendilerini Brüksel’den ziyade Flaman topluluðuna baðlý hissedip – aslýnda bir bölümü için zaten öyle – katýlaþacak. Aþýrý saðcý Volks Unie’nin daðýlmasýnýn ardýndan doðan oluþumlarý bünyelerine katan diðer Flaman partileri Vlaams Belang’ýn oylarýný da kapmak isteyince, geri dönüþü olmayan bir radikalleþme yaþýyorlar. Olan da yine Belçika ve Brüksel’e oluyor. TARÝHÇE zun yýllar meclis tartýþmalarýna neden olan bu oy hakký, daha 1976’da Belçika Sosyalist Partisi’nin (o zamanlar henüz Flaman-Valon ayýrýmý tamamlanmamýþtý) programýnda gelecek planý olarak yer alýyordu. Bu denli gecikmesinde birçok etken rol oynadý. Öncelikle o zamanlar göç eden toplumlarýn hâlâ ülkelerine geri dönme planlarý yapmalarý, “biraz para toplayýp aileme kavuþayým” duygusu, buranýn vatandaþý olarak görülmelerine engel oldu. Mantýk kýsaca þuydu: çalýþtýklarý ülkede gelecek düþünmeyen insanlar, neden bu ülkenin siyasi geleceðinde söz sahibi olsun? Bir diðer sav da, yabancýlarýn herkes gibi Belçika vatandaþlýðýna baþvurabilecekleri, dolayýsýyla da oy hakkýna gerek olmadýðýydý. Son olarak, siyasi nedenler ve “bu oylar bize katký saðlar mý?” kaygýlarý var ki, bunlarý sonra irdeleyeceðiz. Zamanla toplumsal kaynaþýmýn artmasý ve yabancýlarýn hak talep etmeleri, artýk herkes gibi Belçika’da ikamet eden ve vergi ödeyen insanlarýn da oy kullanabilmeleri gerektiði hissini uyandýrdý. Son iki hükümet programýnýn da içinde olduðu bu madde, 2003’te göreve gelen II. Verhofstadt döneminde hiç gündemden düþmedi. Henüz ilk yasama haftasýnda bu yönde tam üç yasa tasarýsý verildi (hepsi de Sosyalistler tarafýndan). Sosyalistlerin ve Yeþillerin desteklediði tasarý, Valon Liberaller tarafýndan da güç bela kabul edildi, fakat Flaman Liberaller ve HristiyanDemokratlar karþý çýktýlar (ýrkçý partileri saymaya gerek var mý acaba?). Sonuçta ilk kez azýnlýktaki Frankofonlarýn istediði oldu ve yasa, 19 Mart 2004’te kabul edilip ertesi ay resmi gazete’de yayýmlandý. U Sayfa 6.qxp 29.03.2006 23:10 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM 6 vrupa Birliði’nin yýllar içinde geçirdiði evrime bakýldýðýnda çeþitliliðin, halktan uzak bu teknokratik devin en önemli unsurlarýndan biri halini aldýðý rahatlýkla görülebilir. Ancak son dönemde yaþananlar Avrupa’nýn diðer kimliklere açýklýk, farklý medeniyetleri ayný çatý altýnda birleþtirebilme ve farklý yapýlarýn birbirlerini tamamlar nitelikte hareket ettiði bir platform olma özelliðinin giderek ciddi bir erozyona uðradýðýný gösteriyor. Bir dönem adý bile anýlmayan “öteki” kavramý giderek Avrupa siyasetinin ayrýlmaz parçasý haline gelmeye baþladý, hem de aþýrý saðý yükseltme ve haklý çýkarma potansiyelini de berberinde getirerek. Bunda AB sýnýrlarý içinde yaþayan yabancýlarýn genelinin, bulunduklarý ülkenin kültürel ve sosyal normlarýna uyum saðlayamamalarýnýn, iletiþim kuramamalarýnýn, gettolarýn dýþýna çýkma ihtiyacý dahi duyurmayan bir düþünce yapýsýna sahip olmalarýnýn da rolü oldukça büyük. Ancak bu konuda asýl sorumluluk, bu kesimlerin kazanýlmasý için somut adým atmayan ve geliyorum diyen sorunu onlarca yýl görmezden gelen siyasi kesimlerde. Kuruluþundan bu yana vasýfsýz kesimleri sorgu sualsiz ülkeye alan bu siyasi kesimlerdi. Bunun ardýndan bu insan- A Anvers 1-ANADOLU C.V.B.A Van Kerckhovenstraat, 39 2060 Anvers 2- ALGÜL MARKET-FIRIN Sint-Bernardsesteenweg 338, 2020 Anvers 3- BIG DEAL SUPPERMARKET KESTENOGLU NV Statiestraat 111-113 2600 Berchem 4- BERCHEM BAKKERIJ Statiestraat, 12 2600 Berchem 5- LORIN FIRINI Bredorodestraat, 135 2018 Anvers [email protected] Avrupa resmen saçmalýyor Avrupa siyaseti þu ana kadar “Avrupa deðerleri” konusundaki sýnavý geçemedi. Zaten geçseydi Nicolas Sarkozy, Philippe de Villiers, Filip Dewinter, Frank Vanhecke gibi isimler siyaset sahnesinde yer bulamazdý. larý sadece iþgücü olarak görenler de onlardý. Kendi vatandaþlarýnýn yapmak istemedikleri iþleri de yapan bu insanlarýn eðitim, saðlýk, entegrasyon gibi temel sorunlarýyla ilgilenmeyen yine onlardý. Þimdi de “Bu insanlar bizim toplumlumuza uymuyor. En azýndan yeni gelenleri engellemek için duvarla- Binfikir elinizin altýnda Gazetemiz Binfikir’i her ay dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, Anvers ve Brüksel Konsolosluklarý ve Demir Halk Bank þubelerinde bulabilirsiniz. Bunlarýn yanýnda gazetemizi ay boyunca sürekli olarak edinebileceðiniz noktalarý aþaðýda görebilirisiniz. Place Liedts, 4 1030 Schaerbeek 7-LAS VEGAS Avenue Rogier, 135 1030 Schaerbeek 8-LÝBRAÝRÝE CEM Avenue Rogier, 2 1030 Schaerbeek 6- MILENIUM BVBA Gillisplaats, 6 2000 Anvers 9-LÝBRAÝRÝE LE PRÝNTEMPS Place Pogge 339 1030 Schaerbeek 7- ÖZYILDIZ FIRINI Klamperstraat 1, 2060 Anvers 10-VÝZYON NIGHT SHOP Chaussée de Haecht, 92 1030 Schaerbeek 8- RAMADA FIRINI Statiestraat 42, 2600 Berchem 11-SÖYÜTLER SÜPER MAR KET Rue Marie -Christine, 109 1020 Laken 9- RABUN BVBA Dambruggestraat, 222 2060 Anvers 10- ULUSOY KASABI Cuylitsstraat 2, 2018 Anvers Brüksel 12- BOULANGERÝE EL’VAN Rue Ribaucourt 70, 1080 Molenbeek 13- RABÝHA BOULANGERÝEPATÝSSERÝE Chaussee de Merctem 2, 1080 Molenbeek 19- MET FIRINI Avenue De La Reine 155, 1030 Schaerbeek 4-GÜLER TÜRK FIRINI Stalenstraat 67, 3600 Genk Phoenixstraat 119, B-9000 Gent 20- CHEZ TONTON NIGHT Place Pogge 349 1030 Schaerbeek 5- DÜDEMSA SÜPERMARKET VE KASAP Vennestraat 66, 3600 Genk 13- Bakerij Den Turk Tolhuislaan 129, 9000 Gent Beringen 1.GÜL BAKERÝJ Stationstaraat 21 3582 Beringen Charleroi 1- TURKUAZ CENTER Dendermondsesteenweg 68, 9000 Gent 2- SULTAN KASABI Dendermondsesteenweg 123, 9000 Gent 3- RABOT FIRINI Wondelgem straat, 22 9000 Gent 2- TÝMPAÞ ANADOLU Rue Leon Dubois, 348 6030 Marchienne- Bocherie 4- 'T FRUIT HOEKJE Wondelgem straat, 152 9000 Gent 3- ALÝMENTS INTER II sprl Rue Turenne, 36 6000 Charleroi 5- AYDIN MÜZÝK Wondelgem straat, 79 9000 Gent Farciennes 1- KAR DENÝZ MARKET 97, Rue J. Bolle 6210 Farciennes 2-B.A.V.S. SUPERMARCHE Chaussée de Helmet, 222 1030 Schaerbeek 15-LÝBRARÝE LE PETÝT BOTANIQUE SPRL Rue Royal 178, 1210 Brüksel 2-SHOP EXPRESS Grande place 65, 6240 Farciennes 3-Cado Center TOPUZ Place de la Reine, 28 1030 Schaerbeek 16- 12- NÝMET FIRINI Rue Marie -Christine, 70 1020 Laken 4- DÝDEM MARKET Boulevard Lambermont 45, 1030 Schaerbeek 17- LÝBRARÝE AZRA Rue du Meridien 58, 1210 Saint-Josse Ten-Noode 5-GEMLÝK Patisserie Avenue Rogier, 27 1030 Schaerbeek 18- G.C. MEDÝ-AVÝA Rue de josaphat 1, 1030 Scaherbeek 6-LÝBRARÝE ERSAN Gent 1- TÝMPAÞ ANADOLU Route De Mons, 7 6030 Marchienne AU. PONT 14- ÝLKNUR FIRINI Chausse de Anvers 349, 1000 Brüksel 1- AU GOURMET SPRL Place de la Reine 50, 1030 Schaerbeek rý yükseltelim” diyen de onlar. Bu alanda son saçmalýk da AB’nin önde gelen altý ülkesinin üzerinde genel hatlarýyla anlaþtýklarý “uyum sözleþmesi”. Eðer tüm AB ülkeleri onay verirse, bundan sonra göçmenler bu sözleþmeyi imzalayacaklar. Sözleþme gereði yapýlacak “Avrupa deðerleri” testini geçemeyenler ise sýnýr dýþý edilmekle karþý karþýya kalacaklar. Bir bakýma “Avrupalýlýk testi” diye nitelenebilecek bu uygulama aslýnda Avrupa’nýn kendi deðerleriyle çeliþme aþamasýnda ve kararlýlýðýnda olduðunu göstermesi açýsýndan önemli. Hollanda’da uygulanmaya baþlayan dil ve kültür sýnavýnýn yaný sýra göçmenlere, “üstsüz bir kadýnýn yer aldýðý, iki homoseksüelin öpüþtüðü” bir film gösterilmesi uygulamasý da kepazeliðin varabileceði boyutlarý gözler önüne seriyor. Bu tür unsurlar sadece yabancýlarý mý rahatsýz eder? Bu tür manzaralarla karþýlaþtýðýnda rahatsýz olan AB vatandaþý yok mudur? Ýnsanlarýn gittikleri ülkelerin dilini, kültürünü öðrenmesi teþvik edilmesi gereken bir konu. Ancak yabancý düþmanlýðý kokan, farklý din ve kültürden diye insanlara ikinci sýnýf muamelesi yapan bu tür uygulamalar AB’yi o çok övündüðü ama üyelerinin sýk sýk ihlal etmekten geri kalmadýðý deðerlerinden iyice uzaklaþtýrýr. Avrupa siyaseti þu ana kadar “Avrupa deðerleri” konusundaki sýnavý geçemedi. Zaten geçseydi Nicolas Sarkozy, Philippe de Villiers, Filip Dewinter, Frank Vanhecke gibi isimler siyaset sahnesinde yer bulamazdý. Genk 1- EYÜP MARKET Sledderlo 54A 3600 Genk 2- ÞENOVA TÜRK FIRINI Sledderlo 40 3600 Genk 3. ELÝF MARKET Stalenstraat 29, 3600 Genk 6- BAYRAMPAÞA FIRINI Bevrijdingslaan, 128 9000 Gent 7- A.C.I. Bakkerij Bevrijdingslaan, 30 9000 Gent 8- DAYI Boekhandel Damportstraat, 109 9000 Gent 9- ANKA Müzik Damportstraat, 52 9000 Gent 10- DE STER Drongensesteenweg 3 9000 Gent 11- SULTAN KASABI Sleepstraat 208, 9000 Gent 12- LEZZETLÝ FIRINI 14- De Doop Suiker Sint Salvator straat 99, 9000 Gent Heusden-Zolder 1- HILAL MARKET Waterleidingstraat ,6 3550 Heusden-Zolder 2- KRÝSTAL VÝDEO Waterleidingstraat , 1/4 3550 Heusden-Zolder 3- ANADOLU BAKKERÝJ Koolmijnlaan 61 3550 Heusden-Zolder Leuven 1- EFES DÖNER KEBAB Tiensestraat 23, 3000 Leuven Liege 1- AYHAN MARKET Rue Saint-Nicolas 464, 4000 Liege 2- ACER MARKET Rue Saint Severin 75-81, 4000 Liege 3- NUR SPRL Rue saint Leonard 169, 4000 Liege 4- MERKEZ SPRL Rue Saint Walburge 40, 4000 Liege 5- PÝTA CATHEDRALE Rue Cathedrale 53, 4000 Liege 6- CHEZ ÝBO Rue Hoyoux 149, 4040 Herstal 7- MELÝH FIRINI Rue Saint-Nicolas 295, 4000 Liege 8- BÝJOUTERÝE HAREM Place du Marche 10, 10 Liege Lokeren 1-YILDIZ FIRINI ZAND 7,9160 Lokeren Maasmechelen 1- ÖZTANK MARKET Oude Baan 168 3630 Maasmechelen 2- AHÝ FIRINI Oudebaan 14, 3630 Maasmechelen Mons 1- OSMAN'IN YERÝ Rue Paul Pasteur 18, 7390 Quaregnon Namur 1. BOULANGERÝE SÝBEL Rue St Nikolas 30 5000 Namur 2- CHEZ YUL Rue des Croisiers, 39 Namur Sint-Niklaas 1- AYYILDIZ BAKKERÝJ Hazezindstraat 63, 9100 Sint-Niklaas Willebroek 1-ÖZ HARPUT FIRINI Louýs de Naeyerplein 2, 2830 Willebroek Zele 1- CV Durmaz Voeding Roskotstraat 49, 9240 Zele Sayfa 7.qxp 29.03.2006 23:12 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM 7 Avrupa’daki Alevilerin merkezi Brüksel’e taþýnýyor Aleviler bir taraftan Türkülerle çoþarken, bir taraftan da siyasi istemlerini dile getirdiler. Emir Kýr ise konuþmasýyla Alevilere destek verdi. Haber Merkezi rüksel’de düzenlenen Türkü Gecesinde yaptýðý konuþmada Aleviliði kendi baþýna bir inanç olarak tanýmlayan Belçika Alevi Federasyonu (BABF) Baþkaný Þahmettin Özden, Aleviliðin sosyal ve siyasal adaleti hedefleyen bir inanç, Alevilerin de zulme baþkaldýran insanlar olduðunu söyledi. Etkinlikte yaptýðý konuþmada genel olarak Alevi örgütlenmesinde baþarý grafiðinin gün geçtikçe arttýðýný belirten Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu B (AABK) Baþkaný Turgut Öker, AABK’ya baðlý 200’e yakýn derneðin bulunduðunu, sadece Almanya’da 55 cem evinin kendilerinin olduðunu ve Avrupa’da bu noktaya kendi öz güçleri ile geldiklerini söyledi. Alevilik deðerlerinin sadece Alevileri deðil, çaðdaþ, evrensel deðerleri ile tüm insanlarý kucakladýðýný belirten AABKB Baþkaný, Alevilerin temel hak taleplerine, tüm çaðdaþ deðerlere saygýsý olanlarýn destek vermesi gerektiðini bildirdi. “Brüksel Avrupa Birliði’nin baþkentidir” diyen Öker çaðdaþ Avrupa toplumunun bir parçasý olarak da Alevi toplumunun Avrupa’daki örgütlenmesi olan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) merkezinin ve Dýþ Temsilciliðinin Avrupa’nýn baþkenti olan Brüksel’e taþýnacaðýný açýkladý. Konuklar arasýnda yer alan, Emir Kýr ise Alevilerin de inançlarýna saygý gösterilmesi, temel taleplerinin gerçekleþtirilmesi gerektiðini söyledi. Alevilerin Cumhuriyetin kurulmasýnda ve yaþatýlmasýndaki önemli yerine deðinen Kýr, ayrýca kadýnlara verdikleri deðer nedeniyle Alevileri kutladý. Nasrettin Hoca’lýk heykel Simgesi eþek olan Schaerbeek Belediyesi, Nasrettin Hoca heykelini 4 yýl sonra Mayýs ayýnda dikmeye hazýrlanýyor. Belçika’nýn baþkenti Brüksel’e Nasrettin Hoca’nýn heykelinin dikilmesi konusunda yaþananlar tam “Nasrettin Hoca’lýk”... Fikret Aydemir ürk mahallesi olarak bilinen Brüksel’in Schaarbeek Belediyesi’nde Nasrettin Hoca heykelinin dikilmesi için meydan arayýþlarý 4 yýldýr sürüyor. Schaaerbeek polis deposunda iki yýldýr kilit altýnda tutulan Nasrettin Hoca heykeli yaklaþan seçimlerde, seçim malzemesi olmayý bekliyor. Heykeltraþ Hakan Atalay iki yýl önce yaptýðý 3.70 metre boyundaki Nasrettin Hoca heykelinin akibetini merak ediyor. Brüksel’e dikilecek Nasrettin Hoca heykelinin kimin fikri olduðu da tartýþma konusu. Schaarbeek Belediye Baþkan Yardýmcýsý Sait Köse, Küçük Anadolu Derneði Baþkaný Halis Kökten ve Kültür ve Sanat Vakfý Baþkaný Ali Baðseven ‘heykel benim fikrim” açýklamasý yaptý. T Heykelin tasarýmcýsý Hakan Atalay, “Türkiye’den izleyebildiðim kadarýyla Hoca’nýn hikayelerine benzeyen bu proje Belçika’da aðlanacak halimize güldüren bir hal aldý. Aradan yýllar geçti. Heykel ne durumda merak ediyorum. Konunun hiç deðilse ülkeme ve Nasrettin Hoca’ya yakýþan bir þekilde sonuçlansýn istiyorum” diye konuþtu. Mayýs ayýnda açýlýþý yapýlmasý planlanan heykelin Rue Rubens’te Sosyalist Parti Merkezi’nin önüne dikileceði ileri sürüldü. Yerel yönetimde iktidarda olan Valon Liberal Partisi MR’in bu yeri seçme sebebinin Nasrettin Hoca’nýn eþeðinin arkasýnýn Sosyalist Parti Merkezi’ne dönük olacaðý belirtildi. Nasrettin Hoca heykelinin þu anda Schaarbeek tren garýnýn karþýsýnda polis deposunda iki yýldýr kilit altýnda tutulduðu belirtildi. [email protected] Ýçimizdeki ‘öteki’ni kabul etmek rkçýlýðýn artýþýyla birlikte bugünlerde “çeþitlilik” kavramý çok sýk konuþulur oldu. Flamancasý diversiteit, Ýngilizcesi diversity ama Türkçe’ye çeþitlilik diye çevirince galiba tam anlamýný veremiyoruz. Belki “kültürel çeþitlilik”, “farklýlýklara saygý”, “hoþgörü” gibi kelimelerle anlamý pekiþtirmek gerekir. Irkçý parti (Vlaams Belang) hariç Belçika’daki partiler genellikle “çeþitlilik” konusunda anlaþýyor, bunun geliþtirilmesi yönünde çaba harcýyorlar. Belçika’da yaþamanýn getirdiði bazý yeni sorumluluklar var. Örneðin Anvers’te 157 farklý millet yaþýyor. Bunlarýn varlýðýný kabul etmeliyiz. Herkesin kendi dünya görüþü ve buna baðlý farklý düþünceleri olabilir. Birlikte yaþamak, bu farklýlýklarý kabul etmeyi, kabul etmezsen bile saygý duyTürk vatandaþlarýnýn mayý gerektirir. Nasýl ki sen kendi dünya Belçikalýlara karþý görüþüne saygý duyulhoþgörülü davranýp, masýný istiyorsan, sen de baþkalarýna saygý kendilerine gelince duymak zorundasýn. farklýlýklarý anlayýþla Ýþ ve dernek yaþakarþýlayamamasýný, mýndaki gözlemlerime göre, Belçikalýlarla “ötekini” benimseyeiliþkilerde “farklýlýklamemesini anlayara saygý” konusunda bu bir sorun teþkil mýyorum. etmiyor. Ancak Belçika’da yaþayan Türkiye vatandaþlarýnýn özellikle Türkiye’den gelen farklý görüþlerden gruplara saygý ve “çeþitlilik” konusunda yeterince duyarlý olmadýðýný düþünüyorum. Türk vatandaþlarýnýn Belçikalýlara karþý hoþgörülü davranýp, kendilerine gelince farklýlýklarý anlayýþla karþýlayamamasýný, “ötekini” benimseyememesini anlayamýyorum. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, Saðcý, Solcu, Ülkücü, Diyanetçi, Milli Görüþçü, Nurcu... bunlar hemen aklýma gelen farklý gruplarýmýz. Bu gruplarýn “diversiteit – çeþitlilik” benimseyip, farklýlýklara saygý göstermeyi kabul etmesi gerekir. Þunu bilelim ki, yarýn bir gün – Allah göstermesin- bu gruplardan birinin baþýna bir þey geldiðinde, yardýmýna koþacak olanlar yine diðer gruplar olacaktýr. Binfikir, “diversiteit”e örnek gösterilebilecek bir yayýn organýdýr. Binfikir’in Þubat sayýsýnda “Ýnsanlýðý kurtaracak islamdýr” baþlýklý bir yazý kaleme almýþtým, Mart sayýsýnda ise baþka bir arkadaþýmýz tamamen zýt bir yazý yazdý. Hakaret içermedikçe bu tür farklý seslerin olacaðýný kabul etmek gerekir. Bu birlikte yaþamanýn bir unsurudur. Eðer bahsi geçen yazýya katýlmýyorsanýz, bu konudaki düþüncelerinizi yazýyý kaleme alan arkadaþa hakaret içermeyen düzeyli bir uslüpla iletebilirsiniz. Þunu bilelim ki, farklýlýklar çatýþma unsuru deðil, bir zenginlik kaynaðýdýr. “Çeþitlilik-Diversiteit” kavramýnýn biz Türkler tarafýndan da anlaþýldýðý günler dileðiyle… I Sayfa 8.qxp 29.03.2006 23:59 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM 8 Dünya Kadýnlar Günü çeþitli etkinliklerle kutlandý [email protected] Sandalý izlerken ýllar önce sahiplendiðin, kendinle özdeþleþtirdiðin yaþamý, þimdi sisli sularda sahipsiz, kaybolmuþ bir sandal gibi, uzaktan seyrediyorsun. Eskiden … çok eskiden, tarifi zor bir güzellikle arkadaþlýklar yaþamýþtýk. Önceden … çok önceden, nerdeyse koþulsuz paylaþýmlarýmýz olmuþtu. Evvelden … çok evvelden, özlemlerimiz, umutlarýmýz, kahramanlarýmýz, davamýz aynýydý. Arkadaþtýk, kardeþtik, kan kardeþtik, sýrdaþtýk, yandaþtýk, yoldaþtýk. O günleri, aslan sütlü muhabbetlerde, toz pembe bir rüya, bir masal anýsý gibi, tekrar tekrar anlatýrýz. O günlerin býraktýðý boþluk, ne de büyük, ne de kapanmaz bir boþlukmuþ meðer. Bir zamanlar böyle idik, þöyle idik .. idik, idik, amma da idiktik. Didik didik arasak da, o duygularý tekrar yaþayamamanýn, dayanýlmaz hafifliði altýnda, bilmem kaç büklümüz bugün. Dudaklar sevinçle gülümserken, gözler hüzünle doluyorsa, bu nostalji denen duygunun, yüze yansýmasýdýr. Nostalji genellikle hoþ karþýlanmaz, kolay itiraf edilmez, gururla anlatýlmaz. Zavallýlýk, zayýflýk duygularýný çaðrýþtýrýr. O günlerin temelli geçmiþte kalmasýnýn burukluðu, beraberinde getirdiði hayalkýrýklýðýnda takýlýp kalýnýrsa, nostaljiler eziyet verir evet. Yaþananlar, piþmanlýklar eþliðinde hatýrlanmýyorsa, nostaljiler niye deðerli olmasýn ki? Geçenlerde sislerde uzaklaþan o sandala tekrar bindim ama. Çok eskiden, tarifi zor güzellikte arkadaþlardan biriyle, koþulsuz paylaþýmlarý tekrar yaþadým. Yine aslan sütüyle donanmýþ ayný masadaydýk. Sarmaþ dolaþ sarýldýk, gözlerimiz gözlerimize takýldýðýnda, kapanmaz o büyük boþluðun ufak bir parçasýný doldurduk. Doldurduk sonra bir kadeh daha. Dolduk dolduk, dans pistine beraber taþtýk. Karþýlýký, kasýla kasýla, kanatlarýmýz açýla açýla çifte telli oynadýk. Ne içten sektik, tepindik ama. “Hop hop” deyip sektikçe, hop hop attý yüreklerimiz. Nostalji olmasaydý, iki eski arkadaþýn, yandaþýn, yoldaþýn, “eski” devrimcilerin, pistte coþku dolu döktürmelerini, etrafdakiler biraz zor görebilirlerdi. Yýllar önce sahiplendiðin, kendinle özdeþleþtirdiðin yaþamý, þimdi sisli sularda sahipsiz, kaybolmuþ bir sandal gibi, uzaktan seyrediyorsun. Eðer gerçekten sahiplendiysen, özdeþleþtirdiysen, benimsediysen -sandala yüklemediysen- onlar sende kalmýþtýr zaten. Býrak uzaklaþan sandalý peþi sýra seyretmeyi. Sandal da boþ gider. Býrak gitsin! Nerde aslan sütüm? Y Haber Merkezi HEUSDEN-ZOLDER Engelliler yararýna eðlendiler Limburg Bölgesinde faaliyetlerini sürdüren DOÐUÞ Engelliler Vakfý’nýn Dünya Kadýnlar Günü Kutlamasýna ilgi yoðundu. 400’den fazla kadýnýn katýldýðý gecede kadýnlar Türk mutfaðýndan kendi yaptýklarý örnekleri konuklara engelliler yararýna sattýlar. Gecede bir de tombala çekiliþi yapýldý. Ayrýca Türkiye’den bir engelliyle canlý bir telefon baðlantýsý yapýldý. CHARLEROI Kadýnlar Günü’nde konser AÝME Türk Kadýnlar Derneði, düzenlediði bir etkinlikle dördüncü kez 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü kutlamasýný dün gerçekleþtirdi. Büyükelçi Fuat Tanlay’ýn da katýldýðý gecede Belçikalý politikacýlar da vardý. Katýlýmýn yoðun olduðu etkinliðin ilk bölümünde 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü’nün anlam ve önemi hakkýnda konuþmalar yapýlýrken, ikinci bölümde konserler gerçekleþtirildi. Huri Sapan, Ali Seven, Zafer Özen, Þehnaz Dilan ve Ayça’nýn verdikleri kýsa konserlerle program son buldu. BERINGEN BTDB kadýnlara ödül daðýttý Belçika Türk Dernekler Birliði (BTDB) Dünya Kadýnlar Günü kutlamasý çerçevesinde 7 kadýna ödül verdi. Tiyatro gösterisi, müzik ve Ýkbal Gürpýnar’ýn þiir dinletisi ile renklenen gecede 7 dalda baþarýlý kadýnlara ödül verildi. Yaklaþýk 800 kiþinin katýldýðý gecede ödül alan kadýnlar BTDB’ye teþekkürlerini iletirken duygulu konuþmalar yaptýlar. BRÜKSEL Türk toplumunda kadýnýn konumu tartýþýldý Frankofon Kadýnlar Konseyi öncülüðüde çeþitli Türk derneklerinin katkýlarýyla “Türk toplumunda kadýnýn yeri ve haklarý” konulu bir panel düzenlendi. Prof Þirin Tekeli, yazarýmýz Leyla Ertorun, Sevinç Mert ve Fikriye Güzel’in konuþmacý olarak katýldýðý paneli Veronique Lefrancq yönetti. Açýlýþ konuþmasýný Belçika Frankofon Kadýnlar Konseyi baþkaný Magdeleine Willame-Boonen’ýn yaptýðý panelde konuþmacýlar Avrupa’da ve özellikle de Belçika’da yaþayan Türk kadýnlarýnýn sosyal, hukuksal ve toplumsal sorunlarýný tarihsel süreç içerisinde irdelediler. Avrupa Parlementosu’nda ise Liberal grup ALDE ve Tüsiad’in birlikte düzenledigi «Kadýn giriþimciler» konderansý yapýldý. Türkiye’den Arzuhan Yalçýndað, Ümit Boyner, Feryal Menemenli gibi iþkadýnlarý ile birlikte milletvekli Semiha Oyus ve gazeteci Zeynep Gögüþ ve Komisyonun eþitlik bölümünden bir temsilcisi ile Avrupa Ticaret OdalarýEurochambres’dan bir yetkili katýldý. MONS Mons ADD, dernek lokalinde düzenlediði müzikli bir yemekle kadýnlar gününü kutladý. Brüksel’den Þirin Tekeli geçti 80’li yýllarýn kadýn hareketinin öncülerinden, politolog, araþtýrmacý, yazar, YÖK öncesi öðretim üyesi Þirin Tekeli ile Brüksel’de «Türk toplumunda kadýnýn yeri ve haklarý» konulu panelde buluþtuk. Leyla Ertorun 80’li yýllarýn kadýn hareketinin öncülerinden, politolog, araþtýrmacý, yazar, YÖK öncesi öðretim üyesi Þirin Tekeli, Brüksel’deki «Türk toplumunda kadýnýn yeri ve haklarý» konulu panelde sorularýmýzý yanýtladý. Prof Þirin Tekeli, Türkiye’de kadýnýn konumunun Türkiye dýþýnda çok yanlýþ algýlandýðýný vurgulayarak Türkiye’de çok güçlü kadýn haklarý savunucularýnýn olduðunu ifade etti. Þirin Tekeli, Þubat ayýnda katýldýðý Kazablanka konferansýna da dikkat çekerek, Belçika kökenli projenin «Geçiþ dönemindeki toplumlar” baþlýðý altýnda üç farklý Müslüman ülkede kadýnýn konumunun incelenmesini, tecrübelerin paylaþýlmasý açýsýndan çok önemli bulduðunu ancak Türkiye’nin durumunun Fas’tan ve Ýran’dan çok farklý olduðunu vurguladý. Örneðin Fas’ta «Mudavana» yani medeni kanunda yapýlan reformlarý önemsemekle birlikte, Türkiye’de böyle bir giriþimin 1917’de Osmanlýlar zamanýnda yapýldýðýný ama 1. Dünya Savaþý yüzünden uygulamaya geçilmediðini hatýrlattý. Türkiye’de Cumhuriyet devrimleri ile Türk kadýnýnýn birçok yasal haklara sahip olduðunu ve hatta 1935’te 18 kadýnýn TBMM’ye girdiðini ifade eden Tekeli, «1950’li yýllarda Türkiye’deki modernleþme sürecinde kadýn ne ekonomide, ne de siyasette kendine iyi bir yer edinmiþtir. Hatta 1950 ile 1995 yýllarý arasýnda kadýn vekillerin sayýsý %2,5’u hiç geçmemiþtir. Bugünkü temsiliyet oraný ise 24 haným milletvekili ile %4,5, yani 1935 Türkiyesi’nin aynýdýr» saptamasýnda bulundu. «Kadýn hareketinin uyanýþý 1980 darbesinden sonra olmuþtur. Özellikle meslek sahibi eðitimli kadýnlarýn bir araya gelmesi ile oluþan kadýn hareketleri devletin koruyucu yapýsýndan çok «ataerkil» tarafýný keþfetmiþ ve kadýnlara yapýlan her türlü eþitsizliðe müdahale etmiþtir» diyen Tekeli sözlerini «Mor Çatý gibi kadýn sýðýnma evi projesi, son yýllarda kurulan KADER Derneði’nin kadýnlarý politikaya kazandýrma çabasý ile hem ceza kanununda, hem de medeni kanunda yapýlan deðiþikliklerin altýnda kadýn hareketlerinin çabasý vardýr. Bu arada Kürt kadýnlarýnýn kurduðu Diyarbakýr’daki KAMER Derneði töre cinayetleri ile ilgilenirken, baþý kapalý Müslüman kadýnlar da üniversiteye baþlarý örtülü gitme çabasý vermektedirler» diyerek tamamladý. Sayfa 9.qxp 29.03.2006 23:16 Seite 1 Nisan 2006 SÝZbize 9 Birlik olursak sesimiz yükselir Binfikir, halkýn nabzýný bu ay da Gent’te tuttu. Yaklaþan yerel seçimlerde bu yýl ilk defa oy kullanma hakkýna sahip olacak, AB dýþýndan ve Belçika vatandaþý olmayan yabancýlar, seçimlerin kaderini deðiþterebilecek mi? Gent Wondelgemstraat ve Sleepstaraat’ta yaþayan halkýmýz bu konuda bakýn neler söyledi. Aydýn Kara 35 - ESNAF / Wondelgemstraat Ben Belçikalýyým ve oy kullanýyorum.Ama ne kadar etkili oluyoruz, bilemiyorum! Mesela, burada sokaðýmýzda sokak þenliði (Braderij) yapýlýyor. Bu bizim için önemli ama sokakta bulunan Delheize, sokaðýn þenlik için kapanmasýný istemiyor ve biz buna karþý çýkmakta yetersiz kalýyoruz. Kapattýrmýyorlar sokaðý. Politikacýlarýmýz yetersiz kalýyor. Seçim döneminde bizi dinliyorlar, seçim sonrasý kimse ortada olmuyor. Böyle olursa oy kullanmamýz hiçbir þeyi deðiþtirmez. 53 - EMEKLÝ / Wondelgemstraat Seçsek de seçmesek de bizim için bir þey deðiþmiyor. Oy kullanmak ýrkçýlýðý deðiþtirmiyor. 30 senedir bu memlekette deðiþen hiçbir þey yok. Ben Türk politikacýlardan umutsuzum. Wondelgem’de benim 40 tane oyum var. Ama kimseye de oy vermeyi düþünmüyorum. Politikacýlara seçimden sonra ulaþmak çok zor oluyor. Yine de geldiklerinde dinleyeceðim, ne söyleyecekler, ne vaat edecekler, bakalým. 22 - ÝÞÇÝ / Sleepstraat 28 - ESNAF/ Wondelgemstraat Çok iyi bir geliþme. Oy hakkýna sahip olan söz hakkýna da sahip olur. Mesela biz fýrýncýlar olarak ekmekte uygulanan farklý fiyat politikasýndan rahatsýzýz. Tek bir fiyat uygulanýrsa bizim için daha iyi olur. Seçme hakký ile birlikte, biz de birlik olursak bunlarý deðiþtirebiliriz. Bunun tabii ki faydasý olur. Burdaki yabancýlar arasýnda da politikacýlar, baþbakan vs. hakkýnda konuþmalar geçiyor.Yani Türkler politikayla ilgileniyor. Türk adaylara oy verilirse daha iyi olur. Flaman politikacýlar yine de Türkleri dikkate almýyorlar. Türk olursa kendi toplumuna faydasý olur, diye düþünüyorum. Tufan Çil 42 - ESNAF / Sleepstraat Aynur Çil 43 - ÝÞSÝZ / Sleepstraat Aynur Çil (43, Ýþsiz, Sleepstraat) Þimdiye kadar Belçika vatandaþý olup oy kullananlar var. Hiçbir þey deðiþmedi. Gent’teki politikacýlar sadece erkekleri dinliyorlar. Kadýnlarla kimse iletiþim kurmuyor. Kahvehanelerde toplanacaklarýna burda büyük bir parkýmýz var orda kadýn erkek herkesi toplayýp sohbet edebilirler. Ama maalesef þimdiye kadar Gent’te kadýnlara yönelik hiçbir þey yapmadýlar. Hep ayný kiþileri toplayýp ayný kiþilerle konuþuyorlar. Ýzin parasý Seydi Diþkaya Aydýn Yaman Ýrfan Akbulut [email protected] Esnaf birlik olur da bir aday üzerinde oy kullanýrsa, faydalý olur. Ama herkes kendi baþýna hareket ederse, hiçbir þey deðiþmez. Mesela Federal Meclisteki milletvekillerimiz, senatörlerimiz, bize bir sinyal verirlerse, kime oy verirsek bizim için faydalý olacaðýna dair, iyi olur. Diðer taraftan Gent’te iþadamlarý derneðimiz var, biraraya gelip ortak davranmalýyýz. Bu tüm burda yaþayan toplum için geçerli. Bizim Sleepstraat’ta otopark sorunumuz var. Bu nedenle iþ potansiyelimiz azaldý. Bizim bu sorunumuzu çözecek bir politikaya ihtiyacýmýz var. Serpil Aygün lkbahar kendini yeni yeni hissettirse de, bu aylarda insanlarýmýzý yazýn memleketlerine planlamýþ olduklarý izin telaþý sarmaya baþlar. Ýzin planýmýzý gerçekleþtirebilmek için iþin mali yönü belirleyici olur. Bu sebeple birçok vatandaþýmýz Mayýndan beklediði izin parasýna güvenerek izin planýný yapar. Fakat beklediði ay geldiðinde ve beklediði miktarý alamadýðýnda bu, kendisinde ve beraberinde izine gidecek olanlarda büyük bir hayal kýrýklýðýna sebep olur. Mayýs aylarýnda ben de izin parasý ile ilgili sorularla sýk karþýlaþýrým: “benim izin param halen gelmedi, ben þu kadar bekliyordum ama bu kadar geldi, hasta olduðum günler çalýþma günü olarak eþit sayýlmamýþ vs...” Öncelikle belirtmek gerekir ki, Belçika’da kontratlý ve sosyal güvenlik sigortasý altýnda çalýþan tüm iþçilerin, izin parasý hakký vardýr. Ýstisna olarak izin parasý mevduatlarý kapsamý dýþýnÖncelikle belirtda tutulan devlet memurlarý mek gerekir ki, hariç. Ýsçilerin izin parasýný halk Belçika’da kontdilinde “Konca Bürosu” ratlý ve sosyal dediðimiz kurum öder güvenlik sigortasý (RVJ/ONVA). Bu ödemeler bir yýl önceki fiilen çalýþmýþ altýnda çalýþan olduðunuz gün sayýsýna ve tüm iþçilerin, izin kazancýnýza göre hesaplaparasý hakký varnýr. 2005 yýlýnda tam yýl çalýþdýr; istisna olarak mýþ olanlar brüt maaþýnýn % izin parasý 15,38 (kesintisiz) izin parasý mevduatlarý kapolarak alýr. Fiilen çalýþmýþlýðýn yanýnda izin bürosu samý dýþýnda tututarafýndan eþit sayýlan günlan devlet memurler vardýr: ilk 300 hasta larý hariç. günü, iþ kazasý, izin günleri, annelik izni vs... Ýþ sözleþmesinin bitiþinden bir gün sonra hastalýk izni alanlarýn, günleri çalýþmýþlýða eþit sayýlmaz. Yanýlmalar genelde bu safhada olmaktadýr. Yani iþinize Cuma günü son verildiyse, siz de Pazartesi günü hasta olup izin almýþsanýz bu günler çalýþmýþlýða eþit sayýlmaz ve izin parasý dahiline alýnmaz. Aþaðýda bir örnek sunmak istiyorum: Hak etmiþ olduðunuz izin günleri 2005 yýlýnda her çalýþmýþ olduðunuz ay ve eþit sayýlan ay için 2 gün izin hakkýnýz var demektir. Yani toplam olarak en fazla 12 ay x 2 gün = 24 gün. Yukarýda açýkladýðým gibi izin paralarý 2 Mayýs’tan itibaren ödenmeye baþlanýr. Bazý sebeplerden dolayý (genelde iþ verenlerde kaynaklanan geç ödemelerden dolayý) ileriki aylara sarkabiliyor ödemeler. Ýzin bürosu genelde þikayetleri ancak Eylül ayýndan itibaren iþleme alýyorlar. Eðer sizlerin herhangi bir tereddüttünüz var ise bu konuda izin bürosunu arayabilirsiniz. Ý Rijksdienst voor jaarlijkse vakantie Elyzeese Veldenstraat 12 B-1050 Brussel Telefon: 02 627 97 60 Sayfa 10.qxp 30.03.2006 02:00 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM 10 En popüler politikacý Elio Di Rupo Haber Merkezi laman kesiminde aþýrý saðcý Vlaams Belang (Flaman Menfaati) partisinin oy oranýnýn % 25,7’ye týrmanacaðý belirtiliyor. Bu parti, 2003 seçimlerinde % 17,9 oy toplamýþtý. Valon Bölgesinde aþýrý saðcý Front National (Milliyetçi Cephe) partisine oy vermek isteyenlerin oraný % 9,4 olarak belirlendi. Bu parti, 2003 genel seçimlerinde % 5,6 oy toplamýþtý. Brüksel bölgesinde de aþýrý saðcý bu iki partinin oylarýný artýracaðý ortaya çýkýyor. La Libre Belgique, De Morgen, VTM en RTLTvi’nin üç ayda bir düzenlediði en son kamuoyu yoklamasýna göre bugün seçim yapýlsa Hristiyan Demokrat Parti/Yeni Flaman Birliði ittifaký (CD&V/N-VA) oylarýn yüzde 26,9’unu toplayarak Flaman kesiminde birinciliði alýrken Irkçý parti Vlaams Belang oylarýný yüzde 0,3 artýrarak yüzde 25,7’ye yükseltiyor ve ikinci sýraya yerleþiyor. sp.a-Spirit itti- F faký (Sosyalist Parti/Spirit) ve Yeþiller (Groen!) oy kaybýna uðruyor. Valon kesiminde Sosyalist Parti (PS) oylarýný artýrarak birinci sýradaki yerini korurken Liberal Parti (MR) ve Hristiyan Demokrat Parti(cdH) az da olsa oy kaybýna uðruyor. Irkçý parti Milliyetçi Cephe (FN) ve Yeþiller (Ecolo) oylarýný artýrýyorlar. Brüksel’de PS oy kaybýna uðrarken, MR ve cdH oylarýnda artýþ gözleniyor. Flaman partilerinden ise sadece Vlaams Belang ve VLD/Vivant ittifaký oylarýný artýrýyor. Popülerlik sýralamasýnda ise Flaman Bölgesinde Federal baþbakan Guy Verhofstadt (VLD) Flaman Bölgesi Baþbakaný Yves Leterme (CD&V), Çalýþma Bakaný Freya Van den Bossche (sp.a) ilk üçe giriyor. Valon bölgesinde ise Elio Di Rupo (PS), Joëlle Milquet (cdH) ve Didier Reynders (MR) en ünlü siyasiler arasýnda yer alýyor. Kamuoyu yoklamasý, 6-14 Mart tarihleri arasýnda 2000 Belçikalýyla görüþülerek gerçekleþtirildi. ‘Ne kadar tehlikeli, o kadar pahalý’ Haber Merkezi nceki yasanýn öngördüðü yüksek trafik cezalarýna gelen tepkiler nedeniyle trafik yasasýnda deðiþiklikler yapýldý. Özellikle cezalandýrma sistemi ve cezalarýn miktarý iþlenen suçun yarattýðý riskin yüksekliðine baðlandý. Yeni federal trafik yasasý “Ne kadar tehlikeli, o kadar pahalý” sloganýyla düzenlenen bir kampanyayla uygulanmaya baþlandý. Yeni yasa dev cezalarý indiriyor ve Ö trafik cezalarý yaratýlan riske göre 4 alt grupta toplanýyor. Örneðin cep telefonuyla konuþmanýn cezasý artýrýlýrken, arabasýný kilitlemeyi unutanlardan ceza alýnmayacak. Federal Ulaþtýrma Bakaný Renaat Landuyt “insanlar yeni düzenlemeleri takdirle karþýlayacaklar, çok risk ve tehlike yaratanlar çok ceza alacaklar” dedi. Hýz sýnýrýný 10 km aþanlar 50 Euro ödeyecek, bunun üzerindeki her kilometre hýz için ek olarak 5 Euro alýnacak. Kentlerin içinde ise kilometre baþýna 10 Euro ceza ödenecek. Herkesin sanattan faydalanma hakký var Ýlknur Cengiz erkesin kültür ve sanattan faydalanma hakký olduðunu savunan Artikel 27 (27. madde) sanat severlerden oluþan bir dernek. Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesi’nin 27. Madde’sinin ismini alan dernek, bu maddenin savunduðu “herkesin bilimsel geliþmelerden, sanattan ve toplumsal yaþamdan özgürce faydalanmaya hakký vardýr” ilkesini hayata geçirme amacýný taþýyor. Hem düþünsel alanda hem de pratikte ürünler sunarak konuya duyarlýlýðý artýrmaya çalýþýyor. Yetenekli insanlarý destekleyerek ön plana çýkarýp, deðerlendirmeye çalýþýyorlar. Artikel 27’nin bir diðer amacý ise bölge halkýnýn hassasiyetini ele alan ve ayný zamanda da dünya toplumuna da hitap eden konularý iþleyerek düzenlenen sergilerle sanatý halka taþýmak. OCMW/ CPAS 27. Madde’yi dikkate alarak kendi üyelerine þartlar el verdiðince, sanatlarýný icra olanaðý saðladý. Binfikir, bu projelerden biri olan kýsa metrajlý filmin setine gitti. Yaklaþýk 8 H kiþilik set çalýþanlarý arasýnda farklý uyruklardan ‘sanatçýlar’ vardý: Polonyalý, Belçikalý, Þilili ve bir de Türk. Ayný zamanda fotoðraf sanatçýlýðý da yapan Muharrem Türköz de oradaki gönüllülerden biriydi. Projeye destek OCMW/CPAS, Kültür Bakanlýðý ve 27. Madde Derneði’nden geliyor. Ýlk gösteri tarihi ve yeri henüz belirlenmedi ama Eylül ayý olarak planlanýyor. Ekipte hem profesyonel hem de amatör destekler var. Örneðin kameramanlýk yapan Sebastian, zaten sinema kökenli, yönetmen Filip de öyle. Kamera arkasýndaki destek de çok önemli tabii ki: Frederich, Charlotte, Martha, Hicham ve Sonia da setteki diðer çalýþanlar. Belçika’da ‘Türk toplumunu etkilemenin en etkili yolu’ Binfikir gazetesine ilan vermektir! Amacýmýz ‘siyasi çizgi’ deðil, nitelikli bir ‘yayýn çizgisi’ www.binfikir.be Belçika’nýn ‘Türkçe’ gündemi Sayfa 11.qxp 29.03.2006 23:50 Seite 1 Nisan 2006 GÜNDEM Malzeme: 4 1 1 1 1 1 1 litre su kg un tavuk çorba kaþýðý çorba kaþýðý çorba kaþýðý çorba kaþýðý tuz salça tereyaðý kýrmýzý pul biber [email protected] Arabaþý Her ne kadar AB bize üyelik için tarih vermekte nazlansa da biz, en ücra köþelerimizde yaþattýðýmýz kültürümüzü Avrupa’ya ithal etmeye devam ediyoruz. Ve ýslak ve gri ve soðuk ülke’nin baþkentinde Anadolu geleneklerini yaþatýyoruz. Hamurun hazýrlanýþý: 4 litre su uygun bir tencerede kaynatýlýr. Kaynar suya tuz ilave edilir. Suya azar azar avuç içinden boþaltýlan un sürekli karýþtýrýlýp boza kývamýna getirilir. Kaynar suda haþlanarak piþirilen un koyulaþmaya yüz tutunca uygun bir tepsiye kalýnlýðý iki cm olacak þekilde dökülür. Arabaþý'nýn soðuyup katýlaþmasý için tepsi kar üzerine veya soðuk bir yere yerleþtirilir. Çorbanýn hazýrlanýþý: Büyük bir tencerede hindi veya tavuk piþirilir. Etleri kemiklerinden küçük parçalar halinde ayrýlýr ve çorba yapýlýr. Bir miktar un ve biraz tereyaðý kavrulur. Buna çorbanýn miyanesi denir. Bu miyane çorbanýn üzerine dökülür. Sofranýn üzerine içinde Arabaþý hamuru olan tepsi konur. Baklava dilimi þeklinde kesilen hamurun ortasýna çorba yerleþtirilir. Arabaþýnýn özelliði hamurun çiðnenerek deðil yutularak yenilmesidir. Bir evde Arabaþý yerken kaþýðýn içinden hamuru çorba tasýna düþüren cezalandýrýlýr. Cezalanan kiþi bir hafta sonra Arabaþý yaparak, komþularýný davet eder. Anadolu bozkýrýnýn uzun ve soðuk kýþ gecelerinde vakit geçirmek ve bir anlamda eðlenmek için yenilen Arabaþý yemeði, Avrupa’nýn baþkenti Brük- 11 sel’de de yemek piyasasýna girdi. Her ne kadar AB bize üyelik için tarih vermekte nazlansa da biz, en ücra köþelerimizde yaþattýðýmýz kültürümüzü Avrupa’ya ithal etmeye devam ediyoruz. Ve ýslak ve gri ve soðuk ülke’nin baþkentinde Anadolu geleneklerini yaþatýyoruz. Yýllar önce “Türk kadýnýnýn Batý Avrupa ve Türkiye’deki Yeri” konulu konferansa katýlmak için Belçika’ya gelen Duygu Asena ile Brugge kentini gezerken bize rehberlik yapan Belçikalý arkadaþýn heyecanlarak ‘akide þekeri’ne benzer bir þekeri gururla bize göstermesine çok gülmüþtük. Sunacak çok az þeyleri olmasýna raðmen deðerlerine ne kadar baðlý olduklarýna þaþarak. Sonra kendimizden utandýk, deðerlerimize yeteri kadar deðer veremediðimizi düþünerek. Yerellik ve evrenselliðin arasýndaki ince dengeyi yavaþ yavaþ kavramaya baþlýyoruz gün geçtikçe. Batýlýlaþmanýn deðerlerimizi kaybetmek anlamýna gelmediðinin bilincine ulaþarak. Orta Anadolu insaný ilk kar yaðýþýný Arabaþý yapýp yiyerek kutlarmýþ. Anadolu bozkýrýnýn geleneði, Avrupa Birliði’nin göbeði Brüksel’de de devam ediyor. Isýnýn sýfýrýn altýna düþtüðü günlerde Arabaþý’na kaþýk sallýyoruz. Sayfa 12.qxp 30.03.2006 12 00:06 Seite 1 SÖYLEÞTÝK Nisan 2006 ‘1999’da DHKP-C’yi terör örgütü olarak görmedik’ Genç yaþýna raðmen (47) Federal Hükümet’te olsun, Fransýz topluluðu hükümetinde olsun 14 yýldýr aralýksýz bakanlýk görevi üstleniyor. Her bakanlýðý sýrasýnda gündeme oturuyor: eðitim bakanýyken yaptýðý personel reformu, öðrenci ve öðretmenleri sokaða döktü. Ýþlemeyen Müslüman temsil kurulunu zorla seçime götürdü. Son olarak Fehriye Erdal’ýn kaçýþýyla karþý karþýya kaldý. Ve Türk semti Schaerbeek’e geleceðini açýkladý. Frankofon Sosyalist Parti (PS)’nin ünlü ismi Laurette Onkelinx, kapýlarýný Binfikir’e açtý. Erdem Resne D aha bu hafta sonu sizi konu alan bir makale’de Laurette Onkelinx, “ihtiraslý” bir kadýn olarak tarif ediliyor. Schaerbeek’e geliþiniz de kariyer planýnýzýn bir parçasý mý? Benim kariyerim biraz sýra dýþý. Genelde yerel seviyede siyasete atýlýr insanlar, daha sonra da meclisi hedefler. Ben hemen yüksek mercilerde yer aldým, þimdi deneyimimi yerel bir seviyede paylaþmak istiyorum. Neden Schaerbeek derseniz, bu sadece benim seçimim deðil. PS’in Schaerbeek teþkilatý çaðýrdý. Ýxelles gibi baþka belediyeler de istedi ama Schaerbeek’in durumu cazip geldi. Ülkenin 7. belediyesi, çok yüksek potansiyeli olmasýna raðmen halkýn bir kesimi çok zor þartlarda yaþýyor. Tecrübemi kullanýp bu potansiyeli nasýl kullanýrým, bu sorunlara nasýl çare bulurum diye düþünüp Schaerbeek’i seçtim. Yani sadece kariyer ve ihtiras seçimi deðil bu. Schaerbeek’te önemli sorunlardan biri, yük sek doðum oraný olan yabancý kökenli top lumlarýn genç kuþaklarý ve bunlarýn iþ durumlarýyla ilgili. Ama geçen hafta çalýþmalarýnýzýn yaþlýlara yönelik olacaðýný açýkladýnýz. Neden? Hayýr, öyle demedim. Yaþlýlar sadece programýn bir parçasý. Belediyenin iþsizlik oraný ortalamadan yüksek, ama gençlerinki daha da yüksek, yüzde 38. Ýþsizliði yok etmeden gençlere yönelik proje yapmamýz imkansýz. O yüzden hem ekonomi ve iþ sektöründe, hem de “eðlence” sektöründe yani spor ve kültür alanlarýnda çalýþacaðýz. Schaerbeek’e yeni iþletmelerin gelmesini saðlamak için yatýrýmcýlarý çekmemiz lazým. Farklý yerlerden gelecek kaynaklarý kullanacak bir “ekonomik kalkýnma kurumu” yaratmak istiyorum. Federal düzeyde yardýmlar var, Avrupa kaynaklarý var, bölge ve belediye de kaynak verebilir... Bunlarý harekete geçirip kullanacak olan yerel güçlerle görüþtünüz mü? Evet tabii ki. Yerinde incelemeler yaptým, yardým verecek kuruluþlarla görüþtüm. Ýlk olarak yapýlmasý gereken, prosedürleri yumuþatmak. Schaerbeek’te istihdamýn yüzde 96’sýný KOBÝ’ler saðlýyor. Görüþtüðüm vatandaþlar ve esnaf, iþlemlerin azalmasýný istiyor. Tüm prosedürleri, “ekonomik kalkýnma kurumu” bünyesinde birleþtirebiliriz. Bir diðer sorun da eðitimle ilgili. Son zamanlarda geliþen kurslarla, özel eðitim gerektiren mesleklere hazýrlýk saðlanýyor. Ama Schaerbeek’teki gençler bu kurslara yazýlacak seviyede bile deðil. O yüzden Schaerbeek için özel eðitim planlarý düþünüp, gençleri bu kurslara hazýrlayacak önlemler almalýyýz. Ýþverenlerle de görüþüp, yerel iþçilere daha duyarlý olmalarýný saðlamak lazým. Brüksel’in genel olarak sorunu bu: iþ var, ama Brüksellilere iþ yok. Schaerbeek’te de ayný sorun yaþanýyor. Spor alanýnda çalýþmak lazým. Crossing alanýný tekrar canlandýrýp, Schaerbeek’teki tüm spor kulüplerini yeniden harekete geçirmeliyiz. Ama sýkça duyduðum bir isteklerden biri sportif geliþim merkezlerinin artýrýlmasý: büyük bir spor salonu daha yapýlýp, semtlerde de “agoraspace”’ler (not: küçükler için açýk oyun alanlarý) çoðaltýlmalý. Kadýnlara yönelik projeleriniz var mý? Onlarla da görüþtüm. Özellikle Türk kadýnlarýnýn istediði, evden çýkýp bir þeyler yapmak. Kurslar olabilir, spor veya fitness olabilir... Ama bu kurslar zaten var. Genç kýzlar yavaþ yavaþ bunlara katýlýyor. Asýl sorun, bu kurslarý tanýtmak, aile baskýsýný yýkmak, bilhassa çocuk sahibi kadýnlar için. Mantalite deðiþimi için ne önerileriniz var? Misaller var: Molenbeek’te “kadýnlar evi” projesi çok baþarýlý oldu. Burada ailelerle birebir çalýþmalar yapýldý ve kadýnlara dil ve diðer alanlarda kurslar verildi. Schaerbeek’te dernekçilik zaten yaygýn, sadece bu derneklerin iyi çalýþmasýný saðlamak lazým. Bahsi geçen kadýnlarýn çoðu dil bilmedikleri için baþka faaliyete de katýlamýyor, dil kurslarýný geliþtirmek gerekiyor, bu hem kaynaþým için, hem aile baskýsýný yýkmak için önemli. Þu an bakansýnýz. Belediye baþkanlýðý veya encümenlik yapmak için istifanýz gerekiyor. Seçilirseniz Schaerbeek’e gelecek misiniz? Zaten üç yýl uzak kalacaðýnýza dair dedikodu lar baþladý... Sadece liste baþý olup oy mu kazandýracaksýnýz? Benim liste baþý olmam teþkilat tarafýndan istendi ve oy birliðiyle kabul edildi. Ama halka yönelik hep açýk oldum. Öncelikle mütevazý olmak gerekiyor, Schaerbeek’te PS 4. parti, kazanmak hiç kolay olmayacak. Sayfa 13.qxp 29.03.2006 23:22 Seite 1 13 Nisan 2006 Baþarmaya çalýþacaðýz ve bunu da isimlerle deðil, programla yapacaðýz. Programýný açýklayan ilk parti PS’tir, ne kadar önem verdiðimizi gösteriyor bu. Ondan sonra programa en uygun isimleri aday göstereceðiz. PS seçilirse, iyi konumda olursak ve oy sayýmý Schaerbeeklilerin baþkan olmamý istediðine iþaret ederse, seve seve yaparým, ama baþtan söyledim: bakanlýk görevimi sonuna kadar yürütmek istiyorum, ama biter bitmez de Schaerbeek’e giderim. Yabancýlarýn seçim hakkýný destekliyorsunuz. Ayný zamanda Belçika vatandaþlýðýna yapýlan baþvurulardan sorumlusunuz. Yabancýlarýn seçime katýlmasýný düzenleyen genelgeyi okudu ðumda, oturum hakký bekleyen yaban cýlara bile Belçika’da 5 yýl yasal olarak kaldýklarýný kanýtlamalarý halinde oy hakký veriliyor. Ama ayný þartlarda olan bazý insanlarýn vatandaþlýk baþvurusu reddediliyor. Bu çeliþki deðil mi? Oy verecek kadar “vatandaþ” kabul edilen biri, neden vatandaþlýða alýnmýyor? Ýkisi farklý þeyler, Belçika vatandaþý olunca sadece oy hakký verilmiyor, ayný anda kamu görevlerinde çalýþma hakký da tanýnýyor, haklý veya haksýz ama bu böyle. Ben zaten bu teze karþýydým, liberaller çok kullandý bunu: “yabancýlara oy hakký vermeye gerek yok, vatandaþ olsunlar yeter.” ... ...ben öyle demek istemedim!... ...Yabancýlar da buranýn yaþamýna katýlmak ister, buraya baðlý hissedebilir kendilerini. Ben de yurtdýþýnda olsam oy kullanýp oranýn yaþamýna katýlmak isterim. Burada oturan, vergilerini ödeyen insanlar tabii ki oy kullanacak. Fehriye Erdal konusuna gelelim. Bir Belçika gazetesinde þunu okuduk: “Erdal’a karþý geniþ davranýlmasýnýn bir nedeni, Türkiye’nin hep suçlu, karþýtlarnýn ise hep “özgürlük mücahidi” ola rak görülmesi.” Gerçekten dava sonuçlanana kadar Belçika yetkilileri Erdal’ý bir kahraman, bir siyasi aktivist olarak mý gördü? Biraz geriye gitmek lazým. 1996, Sabancý cinayeti. 1999, Erdal’ýn Belçika’da yakalanýþý. Türkiye Erdal’ýn iadesini isteyince kararlar ortaya çýktý: Adalet Komisyonu, Erdal’ýn siyasi sür- ýllarca Ýslam’ýn Belçika’da diðer dinlerle eþit olmasý için çalýþtým. 1976’dan beri tanýnmýþ olan Ýslam’ýn, buna raðmen devlet tarafýndan tanýnmýþ görevlileri yoktu, para alamýyordu... Bu ülkenin Müslüman insanlarý, diðer din mensuplarý kadar saygý ve yardým görsün istedim. Ama maalesef durum böyle deðil ve þu anda açýðý kapatmaya Y gün olabileceðini, Türkiye’deki davanýn siyasi bir dava olabileceðini düþündüðü için – ayrýca Türkiye’de o zaman hala idam cezasý olduðu için – iadeyi reddetti. Üstelik o zamanlar fazla tanýnmayan DHKP-C, Türkiye’de insan haklarý için savaþan solcu bir örgüt olarak tanýtýldý medya tarafýndan. Açýkçasý genel kaný da buydu. Ama zamanla bu görüþ deðiþti, Türkiye deðiþti ve Avrupa müzakereleriyle hýzla demokratikleþti. DHKP-C de siyasi bir örgütten, terör amaçlý organize suç iþleyen bir örgüt oldu ve bu doðrultuda bir mahkeme kararý çýktý. Ve sadece Erdal deðil – baþkalarý da yargýlandý hatta daha aðýr cezalar alanlar var – tüm DHKP-C’ye olan bakýþ deðiþti. O yüzden basýnýn da özeleþtirisi yerinde, çünkü onlar da ayný doðrultuda yazýlar yazdý. Evet, belki hepimiz baþlarda bu dava hakkýnda, Türkiye hakkýnda yanlýþ düþündük. Muhalefet sizi çok eleþtirdi bu konu da, “Erdal kayboldu, hükümetin iþine geldi” dendi... ...çok saçma. Bunu nasýl düþünebilirler, anlamýyorlar. Sanki Baþbakan, Ýçiþleri Bakaný ve ben, Erdal’ýn kaybolmasýyla rahat nefes almýþýz. Böyle bir þey olur mu? Erdal’ýn kaçýþý bizim için çok önemli bir sorun. Her þeyin ötesinde siyasi bir sorun ayný zamanda: Parlamento’da aðýr eleþtiriler aldýk, iþimize gelmiþ olabilir mi? Bu, çok ucuz bir muhalefet. Türkiye Büyükelçisi ve Ýçiþleri’yle de iletiþimdeyiz, onlar da Belçika’nýn bu dosya’ya önem verdiðini biliyorlar, gizli servislerimiz de sü- çalýþýyoruz. Yeni seçilen, çalýþmaya baþlayan bir temsil kurulu var ve halk tarafýndan da kabul görüyor...Eski temsil kurulunda hiçbir þey yürümüyordu, herkesle davalýydý, aralarýnda tartýþmalar hatta yumruklu kavgalar vardý, bu hep unutuluyor. Bu yüzden de Federal Hükümet’le iliþkileri azdý, siyasiler, “önce kendi aralarýnda anlaþsýnlar sonra konuþuruz” diye düþünüyordu. Ben de el koyup, geçici bir temsil kurulunu iþbaþýna getirip, ahenkli çalýþacak temelli bir kurulun seçilmesi için çalýþtým. Artýk bu temsil kurulu var ve iþliyor. Sonucunda Ýslam dini tanýndý ve devlet tarafýndan bütçeler ayrýldý. Din görevlilerine ödeme yapýlacak, hatta hapishanelerde bile Müslüman görevliler için bütçemiz var. Bölgeler de çalýþýyorlar ve camiler tanýndýkça biz de din görevlilerini maaþa baðlayabileceðiz. Ama tüm inançlarýn saygý görmesi kadar önemli bir unsur da, köktendinciliði engellemek. rekli iþbirliðinde. Erdal’ýn bulunmasý, veya yurtdýþýndaysa, Belçika’ya iadesi için her þeyi yapacaðýmýzý herkes bilmeli. Baþta yakalandýðýnda gözaltýna alýn dý. Ardýndan þartlý salýverildi. Tekrar gözaltýna alýnamaz mýydý? Hayýr, hukukumuzda böyle bir þey yok. Yargýlanmadýkça herkes suçsuzdur. Erdal için de böyle, yarýn suç iþlerseniz sizin için de böyle... ...onu biliyorum ama gözaltý diye bir kavram bazý þartlarda mevcut. Ýddiana me’de “terör amaçlý organize suç” yazýyor, böyle bir tehlikeye karþý savcý, gözaltýný isteyemez miydi? Gözaltý, olaðanüstü bir durum. Erdal gözaltýnda bulundu fakat þartlý salýverildikten sonra sürekli izlendi, ve tehlike oluþturabilecek hiçbir davranýþý olmadý. Gözaltý gerektirecek bir durum söz konusu deðildi. Ýçiþleri Bakaný Dewael’le sizin istifa nýz istendi, muhalefet tarafýndan... ...Muhalefetin bir kýsmý. CD&V ve Vlaams Belang. Frankofon partilerden böyle bir istek gelmedi… …neden ? Onlara sorun! Demokratik kurallar içinde yargýlanana kadar suçsuz olunmasý Frankofon tarafta kimseyi rahatsýz etmiyor. Gizli servislerin de hata yapabileceði kabul ediliyor. Ama Flaman tarafýnda iþ siyasete vuruluyor, oyun baþka türlü oynanýyor. Vlaams Belang her hafta bir bakanýn kellesini istiyor. Liberaller Meclis’e Ermeni soykýrýmýyla ilgili yasa tasarýsý önerdiler ve Türk kökenli vatandaþlardan tepki geldi. Sandýkta ödeteceklerini söylediler. Þimdi de Erdal’ý tutamayan Bakan Laurette Onkelinx’e de karþý cephe… …bana karþý ? Evet, karþýlaþtýklarým, «Onkelinx bizd e n o y b e k le m e s in » d iy o rla r. S iz c e etkisi olur mu? O zaman ayný insanlarla karþýlaþmýyoruz! Ama ben kimseye kur yapmýyorum, inandýklarým ve deðerlerim doðrultusunda siyaset yapýyorum. Müslümanlarla ilgili: tanýnmalarýný destekledim, köktendinciliðe karþý çýkarým. Erdal’la ilgili: bakanlýk görevimi yerine getirdim. Soykýrýmla ilgili: karþý çýktým çünkü eskiye dayanan ve hiçbir tanýðý kalmayan bir hadiseyi nasýl tarihi karara baðlarsýnýz. Adalet Bakanlýðý’mýzda bilirkiþiler bu konuyla ilgileniyorlar. Fransa’da da tarihçiler kendileri bu yasa tasarýsýna karþý çýktýlar, “siyaset bizi bir tek tarih yazmaya zorlayabilir mi?” diye. Tabii Yahudi soykýrýmý için durum farklý çünkü Nürnberg mahkemesi bu konuyu bir yargý kararýna baðladý, savaþtan hemen sonra. Ama tarih yazmak tehlikeli bir þey: tüm totaliter rejimler tarihi yazmak istedi! Yani kur yapmak için deðil, inançlarým için siyaset yapýyorum. Türk toplumunu nasýl tanýmlarsýnýz? Türk toplumu çok yönlü. Bir þey diyemem ki. Baþörtülüsü var, sanatçýsý var, esnafý var,... Ýyi ki de böyle, yoksa kapalý bir toplum olurdu... Zaten kendi kültürlerini yaþadýklarý için kapalý gözüküyorlar. Ama kültürel kökeni çok kuvvetli bir toplum, ve doðal olarak bunu ifade ediyor, dilini konuþuyor. Bunlar kapalý bir toplum olduðuna iþaret etmez ki. Sayfa 14.qxp 30.03.2006 00:32 Seite 1 14 Belçikalý Atatürkçü ons Atatürkçü Düþünce Derneði’nin idari iþlerini yürüten Marianne Öztop, Atatürkçülüðe gönül vermiþ bir Belçikalý. Eþi Mons ADD Baþkaný Ýrfan Öztop’la tanýþmadan önce de Atatürkü tanýdýðýný ancak eþiyle birlikte Atatürkü ve ilkelerini daha derinden tanýma fýrsatý elde ettiðini söyleyen Bayan Marianne Öztop, “Atatürk’ün düþüncelerine inanýyorum. Ýlerici, yurtsever, reformist bir lider. Atatürk’ü seviyorum ve böyle bir liderin inançlarýný sürdürmeyi önemsiyorum” dedi. Mariane Öztop, Mons ADD’nin idari iþlerinin yanýnda Dernek’te Fransýzca derslerine de yardým ediyor. M Nisan 2006 GÜNDEM Abdi Ýpekçi cinayeti sanýðý Forest Hapishanesi’nde... Yalçýn Özbey Brüksel’de yakalandý Fikret Aydemir azeteci Abdi Ýpekçi suikastýnýn sanýklarýndan Yalçýn Özbey Brüksel’de yakalandý. Kýrmýzý bültenle aranan Özbey’in iki hafta önce Brüksel’de yakalandýðý ve Forest Hapishanesi’nde sorgusunun sürdüðü öðrenildi. Papa 2. Jaen Paul suikastý nedeniyle uzun bir süre Ýtalya’da hapis yattýktan sonra Türkiye’ye iade edilen Mehmet Ali Aðca’nýn, Ýpekçi cinayetinde “asýl tetiði çeken kiþi” diye tanýmladýðý Yalçýn Özbey, 1997 yýlýnda Brüksel polisi tarafýndan gözaltýna alýnmýþ, ancak G Türkiye’den iade dosyasý 24 saatlik zaman zarfýnda Belçika’ya ulaþmadýðý için serbest býrakýlmýþtý. Özbey’in 1997’da gözaltýna alýnmasýnýn gerekçesinin “kýrmýzý bülten” olduðu ifade eden adli kaynaklar, Özbey’in bu defaki tutuklanmasýnýn Belçika’da iþlemiþ olduðu suçlara dayandýðýný belirttiler. Brüksel’de iki hafta önce yakalanan Yalçýn Özbey’in Belçika’da “çete kurmak ve haraç toplamak suçlarý”ndan sorgulandýðý ve 16 gündür Forest Kapalý Cezaevi’nde tutulduðu ifade edildi. Belçika, soruþturmanýn selameti açýsýndan Özbey dosyasý hakkýnda açýklama yapmaktan kaçýndý. BAÞSAÐLIÐI Belçika iþ dünyasýnýn saygýn iþadamý sevgili patronumuz Ýsmail Yürük beyin babasý HACI AHMET YÜRÜK’ü kaybettik. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, yakýnlarýna ve dostlarýna baþsaðlýðý ve sabýrlar diliyoruz. Altat Europe çalýþanlarý DHB163-250x350-Tk.pdf 27/02/06 14:06:23 Brüksel’den Afyon’a yol epey uzun! C M J CM MJ CJ CMJ N Ama merak etmeyin, “DHB seyahat destek paketi” Avrupa’da ve Türkiye’de, Anadolu’nun her kö≤esine kadar size yolda≤lık etmek için hazır. Tasasız ve huzur içinde tatile çıkmak her ailenin rüyasıdır. Ama maalesef, Üstelik “DHB seyahat destek paketi”, baska paketlerin aksine aracınızın bazen yolda ba≤ınıza hesapta olmayan problemler gelebilir. Böyle Anadolu’da kar≤ıla≤abilece∑i problemlerde de yanıba≤ınızda. Bu Belçika’da durumlarda pani∑e kapılmanıza artık hiç gerek yok! Dünyanın neresinde bir ilk! Bize danı≤madan yola çıkmayın! Daha fazla bilgi için: olursanız olun Inter Partner Assistance’ın DHB Bank mü≤terileri için özel Brüksel ≤ubesi tel. 02 221 04 67 olarak hazıladı∑ı “DHB seyahat destek paketi” hemen yardımınıza ko≤uyor. Anvers ≤ubesi tel. 03 229 19 30 Ipa Inter Partner Assistance NV/SA, compagnie d'assurance agréée sous le numéro de code 0487 pour pratiquer les assurances voyage. Numéro d’entreprise TVA BE 0415.591.055 RMR Bruxelles Avenue Louise 166 B1 - 1050 Bruxelles tél: +32(0)255 04 00 • www.ip-assistance.be CBFA 61143, TVA BE 0464.655.437, RPM Bruxelles www.dhbbank.be Sayfa 16.qxp 29.03.2006 23:40 Seite 1 Nisan 2006 ARTfikir 16 ‘Kültürel zenginliðimizi yeterince kullanamadýk’ [email protected] “Maneviyattan ders çýkarmak, biz sanatçýlara kalýyor. Asýl sanat alçakgönüllülükte gizlidir!”. Hayatýmýz mý dizi? Diziler mi hayatýmýz? vrupa Yakasý deseler de Anadolu da benimsedi bizim Yabancý Damat’ý. Beyaz Gelincik gibiydi Aliye, Ihlamurlar Altýnda paparazzilere yakalanmadan önce. Þöhret onu bir Aþk Oyunu'nun kurbaný yapmýþtý. Ve o dönemlerde altýn madalyaya doðru yol alýrken, Gümüþ'ten de olmuþtu Aliye. Ýþte bütün bunlar yaþanan Acý Hayat'ýn yalnýzca birkaç diziyle ekrana yansýmasýdýr. Her ne kadar farklý baþlýklar altýnda, farklý Ve çay saatimizi kanallarda yayýnlansalar da, hepsinin temel konudizi saatlerine su ayný: zengin kýz, fakir ayarlayarak oðlan, aþk ve entrika! Ihlamurlar Altýnda Buna raðmen biz, birini deðil de birkaçýný izleyedeðil de ekran rek tatmin olan bir toplukarþýsýnda sallama muz. Dinlediðimiz 'damarçayla geciþtiriyodan' parçalarda da olduruz, iþ sonrasý ðu gibi aile dramlarýnýn, yorgunluðumuzu. aldatmalarýn ve içimizdeki mafya dünyasýnýn Ve akabinde de iþlendiði dizileri de kensohbet konumuz dimizle özdeþleþtiriyoruz. oluyor 'bizi anlaVe çay saatimizi dizi saatlerine ayarlayarak tan' diziler. Ihlamurlar Altýnda deðil de ekran karþýsýnda sallama çayla geciþtiriyoruz, iþ sonrasý yorgunluðumuzu. Ve akabinde de sohbet konumuz oluyor 'bizi anlatan' diziler. "Ay acaba haftaya ne olacak, kýz da esas oðlaný aldatacak mý?" Aslýnda birçok dezavantajýna raðmen televizyonlara kattýðý avantajlarý da oldu yerli dizilerimizin. En azýndan bizi, sonu gelmeyen, Brezilya dizilerinden bir nevi 'kurtarmýþ' oldular. Ne de olsa yerli dizilerin 'gerçeklik' payý, Brezilya dizilerinden daha yüksek. Bunu fýrsat bilen yapýmcýlar kollarý sývadýlar ve Türkiye'deki dizi sektörü de manken ajanslarý gibi hýzlý bir büyüme katetti. Hatta kayýp ailelerin arandýðý programlar, Esra Ceyhan, Kuþum Aydýn ve Seda Ablamýz derken artýk diziler de halkýn 'gerçeklerini' anlatma çabasýna giriþti. Ve her þey o kadar gerçek ki, özel hayatýnda evli bir adamla yakalanan Aliye'nin reytingi düþüyor ve Seda Ablamýz aile müessesesi ile ilgili kurul toplatýyor. ‘Terbiye' dersleri verilir oldu, konuklarýn birbirine küfür ettiði programlarda. 'Maðdurlar’ ana haber bültenlerinin stüdyo konuklarý olunca, acaba ben mi konunun önemini farkedemedim diye tereddüte düþmedim de deðil hani. Fakat biraz zapping yaptýktan sonra bu görüntüleri izlemeye adeta mahkum edildiðimizi gördüm. Aslýnda bu, dizilerin halkýmýz için komþu ülkemizdeki Irak savaþýndan dahi önemli olabileceðinin küçük bir iþaretidir. Ya da yatýrýmýn nelere yapýlmasý gerekirken, halkýn zekice uyutulduðunun net bir göstergesi! A Ýlknur Cengiz iseyi Eskiþehir’de bitirdikten sonra daha iyi bir yaþam ve daha iyi bir ortam için onsekizinde yola koyulmuþ Nevzat Çopur ve valizini alarak yüksek öðrenimini Belçika'daki abisinin yanýnda tamamlamaya gelmiþ: "Ama Avrupaya geldiðin zaman problemlerinle geliyorsun. Hatta daha zor bir durumdasýn, çünkü her þey yabancý". L Sanata ilginiz nasýl baþladý? Türkiye'de de sanata ilgim vardý ama aktif deðildim. 1981'de, Brüksel Akademisi’ndeki yetenek sýnavýný tesadü- fen kazandým ve 25 yýldýr sanatýn içerisindeyim. dile, her kültüre konuþabilme özelliði olmalý. Sizce bir sanatçýyý diðerlerin den farklý kýlan nedir? Sanatçýnýn amacý tablolar aracýlýðýyla mesajlarý en basit ve anlaþýlýr bir dilde iletebilmek. Verilen mesajý 5 yaþýndaki bir çocuk da 20 yaþýndaki bir genç de algýlayabilmeli. Ayrýca maneviyattan ders çýkarmak, biz sanatçýlara kalýyor. Asýl sanat alçakgönüllülükte gizlidir! Gerçek sanatçýnýn alçak gönüllü olmasý gerektiðine inanýyorum. Her þey o kadar ucuzladý ki, ne olduðunu bilmeyen insanlar para kazanmakla, kendini adam sanýyor. Toplumumuz, neden Belçika'ya geldiðini unutmuþ bir toplum. Halbuki nerden ve neden geldiðimizin bilincinde olursak, kendimizle daha barýþýk yaþarýz. 3040 yýl bir ülkede yaþayan toplumun geçim sýkýntýsýyla deðil de baþka þeylerle uðraþmasýný isterdim. Kendini geçim sýkýntýsýndan soyutlamýþ toplum, geliþmiþ toplumdur. Ben bunlara reaksiyonumu tablolara aksettirmeyi tercih ediyorum. Bu beni daha mutlu ediyor. Olaylar baþka boyutlar kazanýyor ve bazen de unutmama yardýmcý oluyor. Ama herkesin þunu anlayabilmesi lazým, yapýlan sanatýn her Türkiye'de yapýlan sanat ile Belçika'da yapýlan sanat arasýn daki fark nedir sizce? Bizim avantajýmýz, belli bir bagajla gelmiþ olmamýzdýr. Buradaki kültürü benimsediðin zaman kendi kültüründeki iyileri ve kötüleri ayýrarak, analiz edebiliyorsun. Ýki kültür arasýndaki sentezi yapmak çok önemli. Kendi fikirlerimizi önemseyerek zenginleþtirip, yaþamamýz lazým. Halbuki biz kültürel zenginliðimizi yeterince kullanamadýk. Dýþarýya özenti bizi kendi kimliðimizden uzaklaþtýrdý. Sohbetimize Nevzat Çopur'un tablolarý arasýnda devam ediyoruz. Doðaya olan sevgisi tablolarýna çok bariz bir sekilde yansýmýþ. Deniz altý dünyasýndan bir kareyi gösteriyor: Eskiden balýk mutluluðun simgesi idi ama artýk dünya politikasý ve doðamýzýn hýzla kirlenmesi mutluluðun simgesini baþka yerlerde aratýr oldu. Bunda balýklarýn bir suçu yok tabii. Her þey kendine saygýyla baþlýyor. Kendine saygý tabiata saygýdýr. Örneðin ben ayný zamanda atýlmaya yüz tutmuþ þeylerden de objeler yapýyorum. Atýlmaya yüz tutmuþ eþyalardan yeni objeler yapmak, onlara yeni bir anlam katmak, tabiata saygý demektir. Bunu yaparak o þeyleri tekrar topluma kazandýrmýþ olmak, ona deðer vermek hoþuma gidiyor. Çalýþmalarýnýzda ele aldýðýnýz temel bir konu var mý? Benim tablolarým her zaman herkese açýk olmayabilir, çünkü ben içime kapanýk birisiyim. Bu tablolarýma da yansýyabiliyor. Bazen bir tabloyu anlamak için sanatçýyý da anlamak lazým. Temel konular tabiata olan hassaslýðým ve saygýmdýr. Bunun bir görev olduðunu düþünüyorum. Belki de sanatçýlýðýn verdiði nitelikleri kullanarak, tabiata olan sevgimle, vermek istediðim mesajý vermeye çalýþýyorum. Doða hepimizin doðasý. Sizce bu biraz idealist bir bakýþ açýsý degil mi? Tabiattaki dengelerin bozulmamasý her þeyin bir denge üzerine kurulu olduðunun kanýtýdýr. Ýnsan dahi… Ve bunun bozulmamasý lazým. Çocuklarýmýza iyi bir gelecek býrakmak istiyorsak, bizim þimdiden dengeli yaþamamýz lazým. Bu topluma saygý demektir. Bunun bir görev olduðunu düþünüyorum. Örnek aldýðýnýz bir sanatçý var mý? Özellikle örnek aldýðým biri yok. Kendi yolunuzu bulmak daha önemli bence. Sanatýn politika üzerinde bir etkisi var mý sizce? Bence insanlarýn huzurlu ve dürüst bir ortamda yaþamasý çok önemli. Politikadan daha üstün ve daha güzel þeyler var. Sanat ve sanatçý olaylara bakýþ açýmýzý diðerlerinden farklýlaþtýrýyor. Sayfa 17.qxp 29.03.2006 23:52 Seite 1 Nisan 2006 ARTfikir 17 kü l t ü r s a n a t etkinlik takvimi Levent Kýrca, ATEÞÝN DÜSTÜGÜ YER ile Brüksel'de [email protected] Oyun, Levent Kýrca’nýn canlandýrdýðý üç çocuk sahibi demiryolu memuru Ruhi ve ailesinin hüzün ve mizahla yüklü hikayesini anlatýrken, gerçekçi bir Türkiye panoramasý çiziyor. 17 Nisan 2006 tarihinde saat 19.30’da ” rue de l'enseignelent 1000 Bruksel” adresindeki CIRQUE ROYAL salonunda sahnelenecek olan oyunla ilgili ayrýntýlý bilgi 0475 78 23 78 nolu telefondan alýnýlabilir. Ezginin Günlüðü'nün eski solisti Emin Ýgüs ve grubu Gent’te Gent’te düzenlediði sýra dýþý etkinliklerle dikkat çeken “Kraankindersstraat 2, 9000 Gent” adresindeki" De Centrale "Kültür Merkezi, 7 Mayýs Pazar günü Emin Ýgüs konseri duzenliyor. Ezginin Günlüðü'nün eski solisti Emin Ýgüs 2002 yýlýnda ilk solo albümü "Bu Dünya Bir Pencere" yi çýkarttý. 1981'de, dört arkadaþýyla birlikte Ezginin Günlüðü'nü kuran Ýgus, 1991'de Eylem Pelit'le biraraya gelerek ikili oluþturdu. Ýkiliye daha sonra Ahmet Özbilen katýldý. Grup, “Türküleri kendi düþüncelerinde bir yere oturtmaktansa, kendi duyarlýlýklarýný türkülere teslim etmeye” çalýþýyor. Tiyatro Özgün Deneme Belçika’da Tiyatro dünyasýna kazandýrdýðý yeni oyunlarla tanýnan topluluk, Nisan sonunda Belçika’nýn üç ayrý bölgesinde oyunlarýný sahneleyecek. Oriana Fallaci’nin “DOÐMAMIÞ ÇOCUÐA MEKTUP” adlý yapýtýndan grup yönetmeni Yeþim Eyuboðlu tarafýndan sahneye uyarlanan oyun Belçika’lý izleyiciler ile buluþacak. Oyun, 28 Nisan’da Beringen’de, 29 Nisan’da Gent’te, 30 Nisan’da ise Anvers’te sahnelenecek. Oyunla ilgili ayrýntýlý bilginin 0484 537834 nolu telefondan alýnabileceði bildirildi. Anvers ADD TSM Konseri Beþiktaþ Belgium 1 yaþýnda Yýllardýr baþarýlý çalýþmalara imza atan Anvers ADD Türk Sanat Müziði Grubu 8 Nisan 2006 tarihinde “Kern 18, 2610 Wilrijk” adresindeki De Kern Kültür Merkezinde saat 20.00’de bir konser verecek. Ýsmail YK, Mahir Tezerdi ve Gülabi’nin sahneye çýkacaðý aile balosu, 7 Nisan 2006 tarihinde saat 20.00’de Prestige Düðün Salonu’nda gerçekleþecek. E S K Ý y a þ a m l a r E S K Ý m e k a n l a r on yýllarda adalet skandallarýyla ünlenen ve küçük olmasýyla tanýnan Belçika, ne ilginçtir ki dünyanýn en büyük Adalet Sarayý’na sahip. Binanýn yapýlýþý da, simgelediði adalet kavramýný gölgeleyecek entrikalarla dolu. Brüksel Belediyesi mimarý Jospeh Poelaert’ýn tasarladýðý saray, 15 Ekim 1883’te açýldý. 17 yýl süren inþaatýn baþlangýç bütçesi, 4 milyon Frank olarak belirlenmiþ ama toplam masraflar 50 milyon Frank’a, yani tüm ülkenin bir yýllýk kamu inþaat bütçesine ulaþmýþ. Adalet’in ezici üstünlüðünü simgeleyen S Düzgün adaletin ‘yamuk’ mimarý bu devasa yapý, ayrýca zengin Brüksel’in tepesine kurulmuþ ve fakir Marolles semtine hüküm süren bir güç gibi algýlanýp, halkýn büyük tepkisini çekmiþ. Üstelik bina büyük bir tesadüfle, eskiden infazlarýn gerçekleþtirildiði “Daraðacý tepesi”ne (Galgenberg) inþa edilmiþ! Projenin gün geçtikçe ve gerekçe gösterilmeksizin büyütülmesi, zaten adaletin hep zenginlere iþlediðini düþünen Marolles halkýný çileden çýkarmýþ: bir dediði iki edilmeyen mimar Poelaert, Brükselliler tarafýndan “schieven architek” olarak adlandýrýlýr (anlamý, “yamuk mimar”: hem binanýn zevksiz olduðunu hem de usulsüzlük, yani “yamuk” yapýldýðýný ima eder). Baþkentte o zamanlar en moda ve en aðýr hakaret, birine “mimar” demekmiþ! Brükselliler kýzadursun, zamanýnýn en büyük taþ yapýsý olan Brüksel Adalet Sarayý, “eklektik” (tarihteki farklý akýmlarý –klasik, modern, antik– birleþtiren kýrma bir stil) mimarinin önemli eserlerinden biridir ve “Art Nouveau” stilinin öncüsü Victor Horta’yý da derinden etkilemiþtir. Ýç ve dýþ dekorlarý simgelerle dolu olan saray, bu özelliðiyle de adeta bir sýr perdesi arkasýnda gizlenir. Sarayýn Brüksel’de çok etkin olan masonluðun iþaretlerini taþýmasý, mimar Poelaert’ýn da mason olduðu ve bu yüzden sýnýrsýz bütçe ve yetkilerle donatýldýðýný düþündürür. Yýllarca halk, bu sarayda gizli tarikatlarýn toplandýðýna inanmýþtýr. Erdem Resne Dünyamýzda savaþ kültürel olacak asýl bir tiyatro söz konusu olursa olsun, tiyatronun zamaný her zaman baðlýdýr. Oynanan piyesin gerçek zamanýysa, tanýmý gereðinin anlamý da buradadýr: “sahne zamanýnýn doðru, gerçek, takvim zamaný, öngörünün (tragedya) ya da artgörünün (destan) deðil, nesnenin kendisinin zamaný olmasý.” Bu gerçek zamanýn üstünlüðü de davranýya Sessizce, yavaþ yardýmcý olmasýndandýr, çünkü davranýnýn gösteyavaþ ve sinsice ri olarak ancak zamanýn çalýyor dünyanýzý kesilmesinden sonra var kayboluþlar. olduðu kesindir. TarihFarkýna bile varma- sel resimde açýkça görürüz bunu, kiþinin, kiþiledan, birileri hýrsýz rin veya toplumun yakalanmýþ davranýþý süreyi gibi dünyanýza, mirasýnýza girip eli- askýda býrakýr. Gerçekte, tiyatro basit bir eðlence nizdeki en deðerli tekniði deðildir, yapaylýðýn bir koþuludur. þeyleri birer birer Belçika’ya ilk gelen alýp götürür. Türkleri anlatan “Hacý’nýn Düþleri” adlý bir piyesi seyrederken bunlarý hissettim. Sanki, daha dün deðilmiþ de klasik mitolojiye uzanan bir anlayýþla karþý karþýya kaldým. Evet, “Hacýnýn Düþleri” adlý piyes 11 Mart 2006 günü Liege-Herstal’de büyük bir izleyici karþýsýnda gerçekleþti. Initiative Cohabitation Derneði giriþimi ve Cihan Col’un kuvvetli yönetmenliði ile amatör sanatçýlardan oluþan bu oyun gerçekten izleyenlerin içini ýsýttý. Hem güldürdü, hem de aðlattý. Yakýn tarihimizle kucaklaþtýrdý. Eðer bu dünyada bugünkü haliyle yaþamayý seçersek, toplumsal varlýklar olarak bize miras kalan amaç ve deðerlerin tümünü yadsýmak zorunda kalýrýz. Hem de Avrupa’dan kalanlar deðil –ki bu mirasýn niteliðini Avrupa’nýn ikiyüzlülüðü zaten bozmuþ ve oldukça kuþkulu bir hale sokmuþtur-, tarihin bizimle ya da bizsiz evrenselleþme yoluna girdiði bugünümüzden kalabilecek olanlarý bile. Dünyayý ve Belçika’yý bugünkü haliyle kabul edenler artýk insanoðlu mirasýndan yoksun kalýyor; öte yandan bizim gibi yabancý kökenliler, yani yoksun býrakýlmýþlar miraslarýný keþfediyorlar. Mirastan mahrum kalanlarý yanlýzlýklarýyla baþbaþa býrakalým ve insanoðlu tarihine bir sayfa yazmýþ olan Türk iþçilerinin mirasýna sahip çýkalým. Yeri doldurulamayacak þeyleri kaybetmenin nasýl olabileðinin tepkileriydi bu oyun. Sessizce, yavaþ yavaþ ve sinsice çalýyor dünyanýzý kayboluþlar. Farkýna bile varmadan, birileri hýrsýz gibi dünyanýza, mirasýnýza girip elinizdeki en deðerli þeyleri birer birer alýp götürür. En korkunç ise geçmiþinizin kayboluþudur. Günümüz kendimize þans tanýma günüdür. Yakýn tarihimize sahip çýkma günüdür. Ýyi kahramanlar sevilmez, kötü kahramanlar her zaman gücüne güç katar denir. Bunu yalanlama zamanýdýr. Artýk, günümüzde ve dünyamýzda savaþ kültürel olacaktýr, bilesiniz. N Sayfa 18.qxp 29.03.2006 23:28 Seite 1 Nisan 2006 18 Hayt Huyt Park Haydar Abi “Delikanlý adamýn köþesi... Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” Evrimini tamamlayamayýp magandalýkla delikanlýlýk arasýnda kalmýþ, harbi yazarýnýz Haydar abi AB-T.C. iliþkilerinden kadýn-erkek iliþkilerine; þomaj – dop basýmýndan sahte para basýmýna; gerdek gecesinden Kadir gecesine; beyaz ticaretinden beyaz kadýn ticaretine; BABArazziden külüstür-sanata; silahlý çatýþmadan kuþak çatýþmasýna aklýnýza gelebilecek her konuda engin birikim ve deneyimlerini sizlerle paylaþýyor. DELÝKANLILIK TESTÝ Almanya vicdan testi, Hollanda uyum testi yapýyor. Devir test devri. Ben de arkadaþlarla birlikte bir delikanlýlýk testi hazýrlýyorum. Bu testi geçemeyenleri delikanlýlýk alemine almayacaðýz. IRKÇI PARTÝYÝ DIÞLAMA POLÝTÝKASI ÝFLAS EDÝYOR Vlaams Belang ile 8 Ekim yerel seçimlerinden sonra belediyelerde koalisyon görüþmesi yapmalýyýz diyen, diðer partilerden çatlak seslerin sayýsý artýyor. Adamlar alýþtýra alýþtýra geliyorlar; þimdi yerel yönetimler, sonra da Federal hükümet. Zaten yapýlan bir araþtýrmada Flamanlar, yabancýlar hariç herkese hoþgörülü çýktý. Ulan adamlar homolara (ben baþka bi þey diyorum ama, þu Binfikirciler izin vermiyor) bile hoþgörülü yaklaþýyorlar ama iþ bize gelince dýþlýyorlar. Böyle giderse yakýnda tüm Flamanlar “yabancýlarý dýþlama politikasý”ýnda birleþecekler. ASLINDA FÝKÝR BENÝMDÝ Millet birbirine girdi. Schaerbeek’e Nasrettin Hoca heykeli dikme fikri benimdi diye neredeyse kavga edecekler. Birbirinizi yemenize gerek yok. Daha da olmadý aranýzda kura çekin, kurada kimin adý çýkarsa heykel fikri de onun olsun. Yok ama iþin aslýný soruyorsanýz, bakýn onu da anlatayým: Brüksel’e bir “Motorsiklete ters binmiþ postmodern Nasrettin Hoca” dikme fikri þahsen bana aittir. Hem de Atomium’un hemen yanýna dikilecekti. Arkadaþým Belçika Kralý Albert II’ye bir içki muhabbeti sýrasýnda konuyu açmýþ, o da yarý kafayý bulmuþ vaziyette “Takma kafaný be Haydar, hallederiz” demiþti. Ýþin içine bizim Türk politikacýlar girince, ben de çekilip meydaný onlara býraktým. Erkekseler diksinler. Onlar Hocamýzýn heykelini dikemezlerse ben onlarýn ocaðýna incir aðacý dikeceðim. KRAL KALABÝLÝR Yani Albert II arkadaþým diye demiyorum, ama tarafsýz olarak yazýyorum; Flamanlarla Valonlarý birarada tutmak için kraliyete ihtiyaç var. Ben yine de demokraside krallar gibi yaþamayý tercih edrim þahsen. DELÝKANLI ADAM AÐLAMAZ “Babam ve Oðlum” filmini ben de izledim ama gözümden bi damla yaþ gelmedi. Harbi adam öyle kýytýrýk birkaç sahneden etkilenip, delikanlýlýða su koyvermez. LIGHT ÇÝZERLERÝ HÝÇ SEVMEM Ýsmail Doðan, Binfikir gazetesine iyice yayýldý. Önce bir karikatürle baþlamýþtý. Þimdi hemen yanýmdaki alaný kapladý. Özcan’ý aþaðýya sýkýþtýrýyor. Gazetenin diðer sayfalarýna doðru yayýlmaya, iþgale devam ediyor. Orada burada ben lightým diye hava atýyormuþ, ama “Delikanlý adamýn köþesi – lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” dediðim halde beni de sürekli okuyormuþ. Light adamý sevmem, çizer mizer demem, çizerim valla. Sen git önce “Kazak”ýn anlamýný öðren artist! GAZETE ÇIKARMA ÝÞÝNÝ DONDURDUM, TRANSFER TEKLÝFÝ BEKLÝYORUM Binfikir’in yazar ve çizerlerine diðer yayýn organlarýndan teklifler geliyor ama hepsi de gelen teklifleri geri çeviriyor. Bana henüz böyle bir teklif gelmedi ama gelirse seve seve deðerlendiririm. Sayfa 19.qxp 29.03.2006 23:30 Seite 1 Nisan 2006 19 Belçika futbolunun karanlýk yüzü ABDURRAHMAN KAYA Anderlecht CPAS-OCMW Meclis Üyesi ürkiye’de Kurtlar Vadisi dizisi ne kadar meþhur olduysa, sizin de Belçika’da bir o kadar meþhur olacak bir dizi yapma þansýnýz doðdu. Senaryo falan yazmanýza gerek yok, o zaten yazýlý. Baþrolde bir Çinli, birkaç da Ýtalyana ihtiyacýnýz var. Çünkü öykünün gerçek sahnesinde Si Zheyun Ye, Piettro Alatta, Filippo Gaone vs. gibi isimler yer almakta. Diðer figüranlar Belçikalý olabilir. Evet, Belçika’da, son haftalarda, mafya filmlerini aratmayacak geliþmeler oldu. Gazetelerin manþetleri, televizyon ekranlarý, radyolar hep ayný aðýzdan konuþtu: Belçika Futbolu’nda yaþanan yolsuzluk, rüþvet ve maç bahisleri üzerinde oynanan skandal derecesindeki oyunlar. Milyon Euro’larýn, tehdit, hakaret ve bir o kadar da kanunsuz iþlerin döndüðü Belçika Futbolu’nun karanlýk dünyasý sonunda kendini ele T verdi. Hani «yalancýnýn mumu yatsýya kadar yanar» derler ya! yatsý oldu, mum söndü. Aslýnda bunlara benzer bir olay 80’li yýllarýn baþýnda StandartVaterschei maçýnda meydana gelmiþti. Oyuncularýn teker teker ifadeleri alýnmýþtý, fakat o yýllarda özel kuruluþ ve þahýslara verilen rüþvet, suç teþkil etmediði için bir þey yapýlamamýþtý. Bu tür uygulamalar ancak 1999’dan sonra resmen suç sayýldý. Sözü edilen bu kanuna göre, rüþvet veren de (maçý satýn alan), rüþvet alan da (maçý satan), herhangi bir yerden haksýz olarak para alan, gerek futbolcu, gerek antrenör, gerekse takým içinde harhangi bir görevi olan þahýs suçlu sayýlýyor. Suçu tespit edildiði anda altý aydan üç yýla kadar hapis ve 50 bin euroya kadar da para cezasýna çarptýrýlabiliyor. Çeþitli Belçika takýmlarýnýn yanýsýra, Ýzmir Altay ve Adanaspor’da top koþturan Olivier Suray, bir zamanlar Si Zheyun Ye isimli Çinli iþadamýnýn baþrolünü oynadýðý, «baþtan ayarlanmýþ maç skorlarý karanlýklarý»nýn canlý þahidi. Allianssi takýmýnýn Finlandiya’da 0-8 kaybetmesi, Mons takýmýnýn Bruges’e karþý 0-9 kaybetmesi ne bir rastlantý, ne de takým hatasý. Baþtaki Ye öyle istediði için öyle oluyordu. Karþý çýkan oyuncuya da para cezasý, takýmdan ihraç, hatta ailelerine zarar vermeye kadar varan tehditler savruluyordu. Diðer yandan, burada isimlerini sayamayacaðým birçok kiþinin yanýsýra, Pietro Alatta, Filippo Gaone gibi bazý takýmlarýn baþýnda veya yönetim kurullarýnda bulunan þahýslar bu tür olaylara karýþmýþ ve mal varlýklarýný bir hayli kabartmýþlar. Hatta Gaone, bu günlere otel garsonluðundan gelmiþ. Nasýl, bir mafya filmini dolduracak kadar malzeme var deðil mi ? Evet, gönül isterdi ki zevkle izlediðimiz, oynadýðýmýz bir spordan bu þekilde bahsetmeseydik. Spor, sporluðunu, centilmenliðini, hoþgörü ve dayanýþmasýný korusaydý. Ama bazý gerçekler acý da olsa bazen kalame alýnmaya deðer. Deðer çünkü, belki baþkalarý da bu olaylardan ders çýkarýr. Daha temiz bir futbol dünyasýnýn oluþmasý dileðiyle… Futbol ve þike NEVFEL MORÇÝMEN Fleron Belediyesi Meclis Üyesi elçika aylardýr futbol mûsabakalarýnda yaþanan þike olaylarý ile çalkalanýyor. Birinci ligden bir çok takýmýn adýnýn karýþtýðý olaylarýn boyutu bu kez oldukça büyük. Belçika Futbol Federasyonu’nun anketlerinin yanýnda, Federal Savcýlýk olaylara el koydu. Kulûp lokalleri, yõnetici ve futbolcularýn evi basýlýyor, kanýt toplanýyor, ifadeler alýnýyor. Hatta gõzaltýna alýnanlar bile var. Futbol tarihinde, spor tarihinde þike ve hile yeni þeyler deðil. Bunlar Belçika’ya õzgû durumlar da deðil. Seksenli yýllarda dûnya futbol þampiyonu Ýtalya’nýn ûnlû golcûsû Paulo ROSSI þike yûzûnden çok ciddi bir ceza yemiþti. Doping yoluyla, yani hileyle B þan, þõhret ve tabii ki para kazanmak isteyen nice sporcu doping kontrollerinde yakalandý, cezalara çarptýrýldý. Madalya ve ûnvanlarý geri alýndý. Almanya’da bir hakem para kazanmak için maçlarýn sonuçlarýný etkilediðini itiraf etti. Avrupa arenasýnda baþarýya ulaþan birçok takým hakkýnda ciddi iddialar ortaya atýldý. Tûrkiye’de bir milli futbolcu, on ay futboldan men cezasý yedi. Hukuk Devleti Tûrkiye’de, savcýlarýn konu ile ilgili suskunluðu ilginçti. Ortaya çýkan gerçek þu ki, yûksek dûzeyde spor, spordan ziyade ticaret konusu olduktan sonra, SPOR SANAYÝ’inde bûyûk paralar dõnmeye baþladý. Þike ve hile olaylarý da çýð gibi arttý. Federasyolar, çok bûyûk çabalara raðmen bir tûrlû dopingleri engelleyemiyor. Her gûn piyasaya, kontrollerin tespit edemediði yeni mamûller sunuluyor. Ýletiþimin inanýlmaz þekilde geliþtigi global dûnyada þikenin ortaya çýkarýlmasý gûçleþiyor. Sporda mevcut dûzenin, “HEMEN, ÞÝMDÝ KAZANMA, BAÞARI ELDE ETME GEREÐÝ”, klûpleri daha fazla para bulmaya zorluyor. Yõnetimleri de parasal gûcû ellerinde tutanlara karþý baðýmlý kýlýyor. Mali gûç artýk toplumun bûtûn faaliyetlerini yõnetir hale geldi. Paranýn kayýtsýz, þartsýz egemenliðinin bûtûn yer kûreyi sarmasýndan sonra, tûm filozofik, politik, sosyal, sportif ve hatta bilimsel deðerler sanki tarihin çõplûðûne atýldý. Yarýnlarda, nasýl bir dûnya bekliyor bizleri ve çocuklarýmýzý? Endiþe etmek kõtûmserlik mi olur ? DÜZELTME Geçen sayýmýzda yazýsý yayýnlanan SP.A HeusdenZolder Belediye Meclis üyesi SEVÝM MURAT’ýn baþka bir parti üyesi olduðu yazýlmýþtýr. Düzeltir, kendisinden ve okurlarýmýzdan özür dileriz. [email protected] Belçika’yý anlama sanatý ýþarda Belçika pek bilinmez, bilenler de genellikle Jacques Brel, çizgi roman, biþikletçiler ve futbolcularýyla, iyi bira, patates kýzartmasý ve çikolata ülkesi olarak tanýr Belçikayý. Hatta Avrupa Kurumlarý ve diðer bazý uluslararasý kurumlarýn merkezinin Brüksel’de olmasý nedeniyle, Brüksel çok daha fazla ön plana çýkmýþtýr dýþarda. Amerikalýlar Belçika’da “Belçikaca” konuþulduðunu düþünür, Türklerin çoðu Belçika’nýn sadece Fransýzca konuþulan bir ülke olduðunu sanýr. Karmaþýk Belçika’da nüfusun % 60’ýnýn Flamanca konuþtuðunu ya da Belçika’nýn 3 remi dili olduðunu kim bilebilir ki! Belçikalýlar sorunlarýný uzlaþma ile çözer, çok sýk hasta olur, kendi evinin sahibi olmayý çok önemli “Belçika çeliþki ve sayar ve her fýrsatta karþýtlýklar ülkesi. “Fransýz veya Hollandalý olmadýklarýný” vurgularSürrealist bir ülke, lar. Belçikalý karikatürist günlük gerçekler Picha’nýn dediði gibi “Bir kültürü tanýmlamanýn en yabancýlarýn hayal iyi yolu, dýþlama yöntegücünü zorluyor. midir: Belçikalý olmak , Fransýz, Alman, Ýngiliz ve Zora gelince Hollandalý olmayan her Belçikalýlar çok þeydir” yaratýcý olabiliyorHer Belçikalý kendini lar. Kutunun dýþýna ancak ikinci sýrada Belçikalý hissediyor. Bir çýkýp açýk fikirli Flaman önce Flaman sonra Belçikalý, bir Valon düþünebiliyorlar”. önce Valon sonra Belçikalýdýr çünkü. Sadece yurtdýþýnda yaþayan Belçikalýlar da “Belçikalý olmak” ön plana çýkar. Belçikalýlarýn bir önemli özelliði de yanlýþ giden her þey konusunda Belçika devletini sorumlu tutmalarýdýr. .Hollandalýlar “cimri”, Fransýzlar “þovenist”, Ýngilizler “soðuk” olarak bilinirler. Ya Belçikalýlar? Ýþte bunu da 37 yýldýr Belçika’da yaþayan Ýngiliz gazeteci ve Avrupa Uzmaný Richard Hill “The art of Being Belgian” adlý kitabýnda yanýtlamaya çalýþýyor. Hill’e göre “Belçikalýlar uzlaþma ve ödün verme konusunda uzman”, Bir Hollandalý fikrini pazarlamaya uðraþýr, Belçikalý ise susup, arka planda biþeyler yapmaya çalýþýr” Belçikalýlar dikkatli, esnek, pragmatik ve uzlaþmacýlar. Belçikalýlar her þeyin mümkün olduðuna inanýr ve her zaman çözüm ararlar. Planlý yaþarlar ama hayatýn hazlarýndan da yararlanýrlar. Richard Hill Belçika’yý çok seviyor ve bu ülkenin yeterince tanýnmadýðýný ya da yanlýþ tanýndýðýný düþündüðü için kalemi eline alýp “gerçekleri” dünyaya anlatmaya karar vermiþ. (O tam bir Belçika dostu Ýngiliz!) “Belçika Avrupa’nýn en iyi saklanmýþ sýrrý” diyen Hill’e göre “Belçika çeliþki ve karþýtlýklar ülkesi. Sürrealist bir ülke, günlük gerçekler yabancýlarýn hayal gücünü zorluyor. Zora gelince Belçikalýlar çok yaratýcý olabiliyorlar. Kutunun dýþýna çýkýp açýk fikirli düþünebiliyorlar”. “Belçikalý olmak bir sanat” olabilir ama “Belçika’yý anlamak” çok daha zor bir sanat! D Sayfa 20.qxp 30.03.2006 03:19 Seite 1 Nisan 2006 Sivil Toplum 20 Atatürkçü Düþünce Dernekleri Bu ay, Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði (BADD ) Baþkaný Mahir Pala, Anvers ADD Baþkaný Sadettin Hakký, Mons ADD Baþkaný Ýrfan Öztop ile görüþtük. Anton Van Assche Ýþadamlarý Birliði (UNIZO) UNIZO siz iþadamlarýný temsil ediyor “Ýyi miyim? Daha iyi yapabilir miyim? Nasýl daha iyi bir giriþimci olurum?” Bir giriþimci olarak siz de sürekli olarak kendinize bu sorularý soruyor musunuz? Ýþadamlarý Birliði UNÝZO, daha iyi iþ yapmak için giriþimcilere kiþisel danýþmanlýk ve önerilerde bulunuyor. UNÝZO gibi bir birliðe üye olmak bunlardan çok daha fazlasýný saðlýyor sizlere. Çeþitli sosyal temsil organlarýna katýlan UNÝZO iþadamlarýnýn sesini duyuruyor. Böylelikle siyasi kararlara direkt olarak etki yapmanýz saðlanýyor. Hükümet, çoðu düzenleme konusunda bu tür sosyal temsil organlarýna danýþýyor. Flaman Bölgesi’nde ve Brüksel’de UNÝZO 80 bin iþadamýný temsil ediyor. Ýþadamlarýnýn çýkarlarýný koruma çabasý Belediye yönetimleri çeþitli seviyelerde gelimuhatap alacaklarý, þiyor. Ulusal düzeyde (Sosyal-Ekonomi konuþabilecekleri Konseyi...), Meslek organlar arýyorlar. sektörü düzeyinde ise iþadamlarý kendi istekÖrneðin yol çalýþlerini ve çýkarlarýný malarý, alýþveriþ iþbirliði yaparak koruyorlar. caddeleri veya semt UNÝZO gibi bir birligeliþtirme konusunðe üye olmak, Flaman da bu yapýlýyor. Bölgesi’nde ve BrükUNÝZO bu anlamda sel’de sesinizin duyurulmasýna ve konumubölgesel þubeleri de nuzun güçlendirilmedestekliyor. sine katkýda bulunuyor. Belediye düzeyinde de diðer iþadamlarýyla iþbirliði yapmak artý deðer üretiyor. Belediye yönetimleri muhatap alacaklarý, konuþabilecekleri organlar arýyorlar. Örneðin yol çalýþmalarý, alýþveriþ caddeleri veya semt geliþtirme konusunda bu yapýlýyor. UNÝZO bu anlamda bölgesel þubeleri de destekliyor. UNÝZO, Brüksel’de diðer dilleri konuþan ya da baþka ülkelerde eðitim almýþ giriþimcilere de hizmet sunuyor. Flamanca kursu, Ýþidaresi Eðitimi, Katýlým Fonu’ndan kredi ya da kendi iþinizi kurma konusunda bilgi ve destek arýyorsanýz UNÝZO’ya baþvurabilirsiniz. Ben ve meslektaþým Rabeha Afennas sizlere seve seve yardým etmeye hazýrýz. Sizleri 26 Nisan’da kendi iþini kurma ile ilgili olarak düzenlediðimiz ve anýnda Türkçe’ye çevrilecek olan bilgilendirme toplantýsýna çaðýrýyorum. Katýlýmýn ücretsiz olduðu bu toplantýya katýlacaðýnýzý önceden 02/ 238 07 05 numaralý telefon numarasýndan beni arayarak kayýt yaptýrmanýz gerekiyor. Ýsterseniz e-mail de gönderebilirsiniz; [email protected] Daha fazla bilgiyi www.ondernemerswegwijzer.be adresinde bulabilirsiniz. Serpil Aygün elçika’da, Atatürkçü Düþünce Dernekleri’nin kuruluþu, 1997 yýlýnda Brüksel’de “Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði (BADD)”nin kuruluþuyla baþlýyor. 200 kiþi ile kurulan ve þu anda 700 üyesi olan BADD, aslýnda diðer Atatürkçü Düþünce Dernekleri(ADD)’nin çatýsý olacak þekilde düþünülmüþ ancak bu gerçekleþtirilememiþ. Þu anda varolan Anvers ADD, Gent ADD, Mons ADD ve Brüksel’de bulunan BADD, aralarýnda yaptýklarý bir protokol ile pekçok konuda ortak hareket ediyorlar. Herhangi bir federasyona da baðlý olmayan ADD’ler, kendi içlerinde baðýmsýz karar alýyorlar. BADD Baþkaný Mahir Pala, BADD’nin kuruluþ sürecini ve amaçlarýný þöyle anlattý: “Türkiye’de gericiliðin ve þeriatçýlýðýn hüküm sürdüðü bir dönemde bunlara karþý mücadele etmek üzere 1989’da Atatürkçü Düþünce Dernekleri kurulmaya baþladý. Atatürk unutturulmaya çalýþýlýyordu. Gericiliðin yansý- B Mahir Pala malarý burada da görüldü. Biz de gericiliðe karþý mücadele etmek ve alternatif olarak Atatürkçülüðün yaþamasý ve yaþatýlmasý için Belçika’da ADD’leri kurduk. Amacýmýz Atatürkçülüðü bir kültür olarak yaþatmak, Türk kimliðinin kaybolmasýna engel olmak.” Politik konularda aldýðý tavýr ile dikkat çeken BADD, Türkiye -AB iliþkileri konusunda halký bilgilendirmeyi amaçlýyor. Türkiye-AB iliþkilerinde dengesizlik olduðunu ifade eden Baþkan Pala, bu iliþkide AB’nin emre- Anvers ADD Baþkaný Sadettin Avcu, ADD’lerin kuruluþ amaçlarýnýn ortak olduðunu belirtirken, kendilerinin daha çok kültürel faaliyetlerle ön plana çýktýklarýný ifade etti. Pek çok çalýþma gruplarý olduðunu ifade eden Baþkan, bugüne kadar Türk Sanat Müziði ve Türk Halk Müziði korolarýnýn konserler düzenlediðini, Türk ve Flaman gençlerinin ortak tiyatro çalýþmalarý gerçekleþtirdiklerini anlattý. Yaþlýlara okuma yazma kurslarý da düzenleyen Anvers ADD, gençlere ve ailelerine sorunlarýnda yardýmcý olabilmek için sohbetler de organize ediyor. Saz kursu, ilkolkul çocuklarýnýn derslerine yardým, Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin yanýnda Flamanca kurslarý da düzenliyorlar. Belçikalýlarla ortak çalýþmalara imza atan Anvers ADD önümüzdeki günlerde, TSM Korosu ile bir Flaman Kilise Korosunun ortak bir çalýþmasýnýn hazýrlýðý içinde. Dernekçiliðin zor bir süreçten geçtiðini ifade eden Baþkan Avcu, “bireycilik insanlarý toplumsallýktan uzaklaþtýrýyor. Bir de teknolojinin sunduðu olanaklar, insanlarý sosyallikten uzaklaþtýrýyor, gençleri bilgisayarýn baþýndan alabilmek mümkün deðil. Buna raðmen biz Anvers ADD olarak gençleri etkinliklerimize çekebiliyoruz” dedi. den, denetleyen bir tavrý olduðunu ve bunun da Cumhuriyet’in kuruluþ esaslarýna aykýrý olduðunu ifade ediyor, bu konularda paneller düzenlediklerini, basýn açýklamalarý ve yürüyüþler yaptýklarýný anlatýyor. Ermeni soykýrýmý yasa tasarýsý ile ilgili giriþimlere de sert tavýr koyan ADD’ler, ortak hareket ettikleri Türk platformu ile bu konuda konferanslar ve yürüyüþler düzenliyorlar. Gettolaþmaya karþý olduklarýný söylerken asimilasyona da karþý olduklarýný belirten Baþkan Pala, “Türk dili unutturulmaya çalýþýlýyor, Türkçe dil derslerinin kaldýrýlmasýna yönelik çalýþmalar var. Biz bunlara karþý da mücadele ediyoruz” dedi. Bu amaçla 7-13-14 yaþ grubu çocuklara Türkçe ve Türk Kültürü dersleri veren BADD, ayný zamanda folklor, müzik, tiyatro, eðitim faaliyetleri ve bilgisayar kursu gibi çalýþmalar yapýyor. Vatandaþlarýn hukuksal sorunlarýna, yaþlýlarýn saðlýk, sigorta gibi konularda yazýþmalarýna yardýmcý oluyor. BADD kadýn kollarý ise, el sanatlarý kurslarý, ev yemekleri kurslarý ve çeþitli geziler düzenliyor. Mons ADD Baþkaný Ýrfan Öztop ise 1996 yýlýnda Türk Ýþçileri Dayanýþma Derneði’nin baþkanýyken, 2000 yýlýnda derneðin tüzüðünde yaptýklarý bir deðiþiklikle Mons Atatürkçü Düþünce Derneði olarak deðiþtirdiklerini anlatýyor. Baþkan Öztop “burada yaþayan Türk toplumunda sürekli bir geriye gidiþ vardý. Atatürk ilke ve devrimlerini korumak ve yaþatmak için böyle bir derneðe ihtiyaç duyduk. Avrupa’da yaþayan Türk toplumunda da laik Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma bilincini oluþturmak istedik” dedi. Buradaki 3. kuþaðýn Türk kültürünü yaþatmak için Türkçe dil kursu, folklor, ulusal bayramlarýn kutlanmasý gibi çalýþmalarla kültürü canlý tutmaya çalýþýyor. Türkiye ile iliþkilerin koparýlmadan Belçika’ya uyum saðlamaktan bahseden Baþkan Öztop, bölgedeki Türk ve Belçikalý dernek ve kuruluþlarla ortak çalýþmalar yaptýklarýný ifade etti. Gelecek sayýmýzda Belçika Ýslam Federasyonu’nu tanýtacaðýz. Sayfa 21.qxp 29.03.2006 23:32 Seite 1 Nisan 2006 SPOR 21 JS MARCHIENNE, ÞAMPÝYON GÝBÝ Kulübün ismine bakýp aldanmayýn. O, RGCC (Royal Groupment Corporatif De Charleroi) 3d grubunda oynadýðý 21 maçta 16 galibiyet, 5 beraberlik ile maç baþýna 4.16 gibi bir gol ortalamasýyla yenilgisiz, lider. Ligin bitmesine ise 3 hafta kaldý. Volkan Sunan mran Keten kulübün sadece baþkaný deðil, ayný zamanda antrönörü, delegesi hatta malzemecisi. Yani futbola gönül vermiþ bir insanýmýz ve JS MARCHIENNE’nin her þeyi. Kendisi ile takýmýn baþarýsý hakkýnda görüþtük. Ý Kulübünüzün kuruluþunda kimler ön ayak oldu? Kulübümüzün asýl kurucusu Marchienne Türk Kültür Derneði’dir. Dernek yönetimi, 1996 yýlýnda aldýðý bir kararla, burada bulunan Türk gençlerinin spor yapmalarý ve kötü alýþkanlýklardan uzak durmalarýný saðlamak amacýyla kurdu. Zaten 87 yýlýnda kurulmuþ bir salon futbol takýmýmýz vardý. Bize Kulübünüzdeki sporcu sayýsý ve alt yapýsý ile ilgili bilgi verir misiniz? Kulübümüzde 12 Türk, 2 Belçikalý ve bir de Faslý oyuncumuz var. Kulübümüzün kuruluþ amaçlarýndan biri de uyuma katkýda bulunmaktý. Sanýrým bunda da baþarýlý oluyoruz. Ayrýca aldýðýmýz sonuçlara bakacak olursak sportif olarak bu uyumu saðlamýþ olduðumuz görülüyor. Altyapý olarak þu anda küçük yaþtaki kardeþlerimize yönelik henüz bir faaliyetimiz yok. Takýmýnýzý oluþtururken nelere dikkat ettiniz? Bizim için sportif baþarý ikinci planda. Biz kulübümüz bünyesindeki yönetici, oyuncu ve üyelerimizin Türk halkýna uygun olacak davranýþlarda bulunmalarýný ve diðer kiþilere örnek teþkil ettiklerini unutmamalarýný istiyoruz. Bizim için spor ahlaký ve fair-play çok önemli. Tabiiki oyuncu seçimini yaparken bunlara dikkat ediyoruz. Zaten bakacak olursanýz takýmýmýzýn yaþ ortalamasý 23 civarýnda. Hepsi de pýrlanta gibi oyuncular. Çevrenizdeki Türkler size destek veriyorlar mý? Maalesef hiçbir þey eskisi gibi deðil.Yýllar önce oynayacaðýmýz bir maç öncesinde hep beraber toplanýr, otobüslerle maç izlemeye, takýmlarý- Haber Merkezi elçika futbol 1. liginde skandal. “Çin bahis mafyasý”nýn Belçika liginde iki takým ve 14 futbolcuyu ‘satýn aldýðý’ ve en az 7 lig karþýlaþmasýnda þike yaptýðý idda edildi. Brüksel Araþtýrma Savcýsý Silviana Verstreken’in soruþturmayý yürüttüðü dosya çerçevesinde bahisçi Pietro Allatta tutuklandý. Þike skandalýna adý karýþan futbolcular, yaptýklarý açýklamalarda “ olaylarla alakalarý olmadýðýný” ifade ettiler. Belçika televizyonunun en prestijli programý ‘Panorama’, La Louviere ve Mons futbol takýmlarý, geçen sezon ve bu sezonun ilk yarýsýnda 7 lig karþýlaþmasýnda þike B mýzý desteklemeye giderdik. Fakat þu anda seyircimiz elle sayýlacak kadar az. Bunun nedenini bulmakta zorlanýyorum. (Gülerek) Belki de hiç yenilmememiz, onlardaki heyecaný söndürüyordur. Tabii ki maçlara gelmelerini ve bizi desteklemelerini isterim. Baþarýlarýmýza ortak olsunlar. Hep beraber þampiyonluðu paylaþalým. Kulüp olarak hedefleriniz neler? Hedef belli. Çýtamýzý her sene bir üst seviyeye taþýyabilmek. Kýsa vadede amacýmýz takýmýmýzý 1d’ye yükseltebilmek.Tabii bir de söylediðim gibi küçük yaþtaki kardeþlerimize yönelik çalýþmalar yap- Belçika Ligi’ne þike karýþtý Lige þike karýþtý yaptýklarýný ileri sürdü. Zheyun Ye ile Þangay’da ve Chapelle’de bahisçi Pietro Allatta ile görüþen Panorama’nýn 45 gün süren araþtýrmasý sonucunda ortaya çýkardýðý skandal Belçika’yý ayaðý kaldýrdý. Çin mafyasýnýn isteði üzerine en son iki hafta önce AA Gent ile La Louvière futbol takýmlarýnýn karþýlaþmasýnda þike yapýldýðý belirtildi. La Louviere takýmýnýn geçen sezon oynadýðý Westerlo, Racing Genk, mak. Onlarý kötü alýþkanlýklardan uzak tutup ayný çatý altýnda toplayarak, sosyalleþmelerini saðlamak ve kültürümüzü burada devam ettirmek. Ýmran Keten, ayrýca Binfikir aracýlýðý ile gençlere verdiði mesajda: “Spor hayatýmýzýn bir parçasý. Saðlýklý yaþamak, sosyal ve zihinsel olarak geliþmek için gençleri spor yapmaya davet ediyorum. Kötü alýþkanlýklardan uzak dursunlar” dedi. “Yýllar önce oynayacaðýmýz bir maç öncesinde hep beraber toplanýr, otobüslerle maç izle meye, takýmlarýmýzý desteklemeye giderdik. Fakat þu anda seyircimiz elle sayýlacak kadar az. Bunun nedenini bulmak ta zorlanýyorum” diyor Ýmran Ketenci Lierse, St.-Truiden ve Club Brugge karþýlaþmalarýnda þike yapýldýðýný ifade eden Panorama, ayrýca Cercle Brugge ile St.-Truiden maçýnda da Çin bahis mafyasýnýn parmaðý olduðunu söyledi. Geçen sezon Mons Futbol takýmýn da evinde oynadýðý La Louvière ve Westerlo karþýlaþmalarýnda þike yapýldýðý ifade edildi. Þike skandalýna adý karýþanlardan biri de Lierse teknik direktörü Paul Put. Lierse teknik direktörünün geçen sezon, bahisçiler için 2 maçta B takýmýný sahaya sürdüðü belirtildi. Paul Put’un davranýþýný “çok düþündürücü” olarak niteleyen Lierse Takýmý Baþkaný Leo Theyskens, olaydan kýsa bir süre sonra yollarýný ayýrdýklarýný söyledi. F.C. Türksport, Türkleri alternatif spor faaliyetlerine çaðýrýyor Haber Merkezi nvers F.C. Turksport ve Kültür Derneði, Türkleri, kültür-sanat ve alternatif spor etkinliklerine katýlmaya çaðýrýyor. Kültür Sanat ve Alternatif Spor Faaliyetleri Koordinatörü Þamil Bilgiç tarafýndan yapýlan açýklamada “Türk Kültür Sanat Alternatif Spor Faaliyetlerimiz kesintisiz devam ediyor, desteðinize ve ilginize sunulur. Daðcýlýk, yoga, masa tenisi, Türk Halk ve Türk Sanat Müziði, saz dersler, konserler ve dersleri gibi geniþ bir yelpazede sizleri de ilgi alanlarýnýza göre aramýzda görmekten mutluluk duyacaðýz. Sizleri faaliyetlerimizde görmek dilekleri ile saygýlarýmý sunarým” dedi. A Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Yayýn Koordinatörü Erdem Resne Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku, Fikret Aydemir Lay-out Deniz Aydýn REKLAM [email protected] ADRES Max Roosstr. 39, 1030 Brussel TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be Sayfa 22.qxp 29.03.2006 23:45 Seite 1 Nisan 2006 GÜLEN FÝKÝR GÜLEN ÇOCUK 22 Sevgili çocuklar! Filiz TOSYALI Sizlere bu ay bir baþka çocuk kitabý yazarýný tanýtmak istiyorum: Ferda Ýzbudak Akýncý. Kendisi sizlere küçük bir mektup yazdý. Ayrýca yazarýmýzýn “Kuþ Kulesi” kitabýndaki öykülerden biri olan “Kasabalý Çocuk”tan sizler için seçtiðim bir parçayý zevkle okuyacaðýnýza inanýyorum. Sevgiler... Kasabalý Çocuk erkes birbirine iyi geceler diledi. Sokak lambalarýnýn sarý ýþýðý altýnda minik minik yaðan kar kelebekler gibi üstlerine konuyordu. Yaþlý kadýn ve kýzý sakýna sakýna sokak merdivenlerinden indiler. Ayazýn takýr takýr dondurduðu sokaklardan geçip evlerine geldiler. Sabah her yan bembeyazdý. Þehirden gelen kadýn, týpký çocukluðundaki gibi camýn arkasýna oturdu. Sokakta kar topu oynayan çocuklara baktý. Yukarý mahallelerden birinin avlusunda, Hasan’ýn kardan adam yaptýðý geldi gözlerinin önüne. Gülümsedi. Kadýn þehre döndükten sonra, kasabalý çocuðun kendisine verdiði o inanýlmaz kitabý okudu. Bir çocuk gibi mutlu oldu okurken. Yazarýnýn “H adýný daha önce hiç duymadýðý için kendini suçladý. Uzun yýllardýr böyle güzel öykülerle dolu bir kitap okumamýþ olduðunu düþündü. Bir masal ülkesindeydi sanki. Onu böylesine heyecanlandýran bu kitabýn çocuklara hangi dünyalarýn kapýlarýný açtýðýný düþledi. Kitabý okudu ve bir çocuk kitabýnýn nasýl yazýlabileceðini þaþkýnlýk içinde anladý. Önünde bir bilmece çözülmüþ gibiydi. Küçücük bir kasabada yaþayan akýllý bir çocuk, ona bu güzel kitapla iyi bir ders vermiþti sanki. Yazarlýk dersi. Bilgisayarýnýn baþýna oturdu kadýn. Ve uzak kasabalardaki, köylerdeki, þehirlerdeki çocuklara kitaplar yazmaya baþladý. Soðuk kýþ günlerinde büyükler çay içerken, sobalarýnýn arkasýnda oturup dünyayý gezsinler diye...” Sevgili Çocuklar... itaplar, çocuklara dünyayý gezdiren güzel kuþlardýr. Kanatlarýna oturur, hiç bilmediðiniz, görmediðiniz ülkelere, þehirlere yolculuða çýkarsýnýz. Hiç tanýmadýðýnýz insanlarýn evlerine konuk olursunuz. Sokaklarýnda gezinir, sevinçlerine, hüzünlerine ortak olursunuz. Sizler için öyküler, masallar yazarken, ben bile bilmediðim köþelerine gidiyorum dünyanýn. Bu yüzden çocuklara sýk sýk, ‘kitaplar kanatlarýnýz olsun’, diyorum.. Bütün kapýlarý açan sevgili, güzel kitaplar... Þimdi kanatlarýný açmýþ, Belçika’ya, uçuyorlar. Ýyi ki içlerine sevgi koymuþum. Size sevgi ve iyilik taþýyacaklar. Güneþli bir ilkbahar günü... Hepinize kucak dolusu güneþ Ýzmir’den. K Ferda Ýzbudak Akýncý Nisan 2006 Sinem / BRÜKSEL (4) FÝKÝRCÝKLER Miray / NAMUR (8) Sevgili çocuklar! Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir, öykü ve yazýlarýnýzý Rue Max Roos 39, 1030 Schaerbeek/ Bruxelles posta adresine ya da [email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz. Sayfa 23.qxp 30.03.2006 00:16 Seite 1 Nisan 2006 HABER ‘Cumhuriyet Hafta’ ve ‘Sabah’ tekrar Avrupa’da 23 Ev doktorlarýnýn ev ziyaretleri artýk daha pahalý Nisan’dan itibaren ev doktorlarýnýn yaptýðý bazý ev ziyaretlerine ödenen ücretler yüzde 25 oranýnda arttý. Ev doktoru saat 18.00-21.00 arasý 33,23 euro yerine 40,80 Euru ücret alacak. 21.00- 08.00 arasýndaki ziyaret ücreti 56,61 Euro’dan 70,56 Euro’ya yükseldi. Tatil günlerindeki ziyaretlerde ise artýk 35,35 Euro yerine 46,02 Euro ödenecek. 1 Haber Merkezi azý teknik sorunlarý gidermek amacýyla yayýnýna bir süre ara veren Cumhuriyet Hafta gazetesi 3 Mart 2006 tarihinden itibaren tekrar yayýmlanmaya baþlandý. Belçika’dan Cumhuriyet Hafta’ya abone olmak için 80 Euro (6 aylýk) ya da 140 Euro (1 yýllýk) abone bedelinin Ýþ Bankasý Frankfurt Þubesi (BLZ:502 306 00) B 26289017 numaralý banka hesabýna yatýrýlýp, banka dekontunun kimlik ve adres bilgileriyle birlikte “Cumhuriyet Hafta Starkenburg Str. 5, 64546 Mörfelden – Walldorf” adresine gönderilmesinin yeterli olduðu bildirildi. Cumhuriyet Hafta, Belçika’daki belli baþlý gazete bayilerinden de edinilebiliyor. Sabah gazetesi de 20 Mart 2006 tarihinden itibaren Avrupa’da günlük olarak tekrar yayýmlanmaya baþlandý. Irkçý partiyi dýþlama politikasý tehlikede laman Bölgesi’nin büyük partileri arasýnda yer almayý baþaran Vlaams Belang’a karþý dýþlama politikasý yürüten ve hiçbir þekilde koalisyon yapmayacaklarýný açýklayan diðer Flaman partilerinden çatlak sesler yükselmeye baþladý. 8 Ekim’de yapýlacak olan yerel seçimler sonunda Vlaams Belang ile görüþme taraftarý olduðunu açýklayan diðer partili belediye baþkanlarýnýn sayýsý artýyor. Her ne kadar parti ileri gelenleri belediye baþkanlarýnýn bu istemini kabul etmeseler de, CD&V ve VLD’den yerel siyasetçiler, ýrkçý partinin ulusal ve yerel siyasetinin farklý olduðunu ve bu nedenle görüþme yapýlabileceðini öne sürüyorlar. Öte yandan ýrkçý parti Vlaams Belang, yaklaþan yerel seçimler nedeniyle bedava kapý ve pencere alarmlarý daðýtmaya baþladý. “Sizin güvenliðiniz, bizim önceliðimiz” sloganýyla kampanya baþlatan ýrkçý parti, alarmlarý bölge merkezlerinde bedava daðýtýyor, isteyenlere de postayla gönderiyor. F Belçikalýlar protesto rekortmeni nvers Üniversitesi’nden Profesör Stefaan Walgrave’ýn yaptýðý bir çalýþmaya göre Belçikalýlarýn yüzde 40’ý protesto gösterilerinde yer alýyor. Bir günde yapýlan eylem ortalamasýna bakýldýðýnda Brüksel dünya rekoru kýrýyor. Bunun en önemli nedenleri arasýnda Belçikalýlarýn eyleme istekli ve hazýrlýklý olmalarý ve Brüksel’in uluslararasý önemi geliyor. Belçikalýlar yaptýklarý eylemlerin bir sonuca ulaþtýðýný düþünüyorlar. A Kendi iþini kurma konusunda bilgilendirme toplantýsý elçika Esnaflar Birliði UNIZO kendi iþini kurmak isteyenlere genel bilgilerin verileceði ve anlatýlanlarýn Türkçe’ye çevrileceði bir bilgilendirme toplantýsý düzenliyor. 26 Nisan Çarþamba günü saat 14.00-16.00 arasýnda düzenlenecek olan toplantýda genel bir giriþ sunumundan sonra uzmanlar kendi iþini kurmak isteyenlerin sorularýný yanýtlayacaklar. Toplantýya katýlým ücretsiz ancak önceden kayýt olmak gerekiyor. B Belçika’daki telekom çözümünüz 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI NEDENİYLE AY YILDIZ’DAN BİNFİKİR ORTAKLIĞIYLA YARATICILIĞA VE YARATICI GENÇLERE DESTEK! GENÇLER, KENDİNİ GENÇ HİSSEDENLER... BU FIRSATI KAÇIRMAYIN! Yarışmaya nasıl katılacaksınız? "SMS yarışmamıza katılın ve € 500’ya varan hediye çeki kazanın" • 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI kapsamında, "GENÇLİK, SEVGİ, DOSTLUK, ARKADAŞLIK, BARIŞ VE SPOR" konularında bir sms yazın • AY yazıp boşluk bırakarak SMS'inizi 3244'e gönderin • Mesajınız en fazla 155 karakter içerebilir ve SMS başına € 0,50 tahsil edilir Birinciye €500’luk Üçüncüye hediye çeki! €200’luk hediye çeki! İkinciye €300’luk hediye çeki! YARIŞMA KURALLARI: • Yarışma süresi 1 Nisan 2006’dan 15 Mayıs’a kadar geçerlidir. • Yarışmaya herkes katılabilir ve yaş sınırlaması yoktur. • Kısa mesaj gönderme sayısında sınırlama yoktur, istediğiniz kadar SMS gönderebilirsiniz. • Hediye çekleri bütün BASE-Shop'larda geçerli olacaktır. • Mayıs’ın 15’inde katılan sms’ler toplanıp yanda belirtilen. juri tarafından değerlendirilecektir. www.ayyildiz.be Ayrıca, 10 yarışmacıya €25’luk Ay Yıldız reşarj kartı! JURİ: • Kazanan yarışmacılarla kişisel bağlantıya geçilecektir. • Ayrıca kazanan SMS’ler 19 Mayıs 2006 tarihinde www.ayyildiz.be ve www.binfikir.be sitelerinde duyurulmakla beraber Binfikir gazetesinin Haziran sayısında yayınlanacaktır. • Yarışmanın detaylı şartnamesini www.ayyildiz.be’de, www.binfikir.be’de veya BASE-Shop’larda okuyabilirsiniz Zeynel Lüle- Hürriyet, Güven Özalp - Milliyet, Fikret Aydemir Sabah, Erdinç Utku - Cumhuriyet, Erdem Resne - Binfikir ve Tolga Kutlu - Ay Yıldız
Benzer belgeler
Mart 2006 - Binfikir
Herde 2000 yerel seçimlerinde
Belediye Baþkaný listesini oluþturan
Duriau’ya sýrt çevirip kendi listelerini oluþturmuþlardý. MR’in ýlýmlý ortaðý olan FDF’in üçlüsü artýk yok.
Schaerbeek Belediye Ba...
Şubat 2007
öncü oldular.Yabancýlarýn genel olarak ortalamaya nazaran daha az
gelirli olduklarý ve iþ sektöründe daha düþük mevkilerde görev aldýklarý
düþünülürse, zaten sol partilere oy verme ihtimalleri daha...
Ekim 2007 - Binfikir
Belçika’da 10 Haziran Federal seçimlerinden beri kurulamayan Federal Hükümet geçtiðimiz günlerde önemli anlaþmalara vararak, hükümetin yakýnda kurulacaðýna
dair sinyaller verdiler. Ancak üç aydan f...
Mayıs 2007
Adaylýklarý açýklanmayan ama muhtemel olan
adaylar arasýnda Senato
için Sait Köse (MR) de
var.
Yine
Senato’da
cdH’tan bir Türk adayý
olma ihtimali yüksek,
adaylýk için iki Charleroi’lý Bahtýþen Yar...
Aralık 2006
Kurulu baþkanlýðýnCumhuriyetçi bir haredan sonra Laik Eylem ket varsa da içinde yaþaMerkezi Baþkanlýðýna dýðýmýz konsensüs düzeninin Belçika’yý bir
da bir Türkün aday
arada tuttuðunu düþüolmasý ilg...
Ocak 2008 - Binfikir
ABD'nin 2005 Ýnsan Haklarý Raporu açýklandý. Irak iþgali ise 3. yýlýný doldurdu.