Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez!
Transkript
Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez!
TU Ecopop insiyatifi yabancı düşmanı Toplu iş sözleşmeleri Başarılı adımlar 2 Avrupa Birliği seçimleri Alexis Tsipras’in başarısı Cumhurbaşkanlığı seçimi 3 Sivil toplum örgütlerinin düşünceleri 4 Nr. 4 | temmuz 2014 | türkçe «Work» Gazetesinin eki olarak yayınlanır | Redaksiyon T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch Ücret eşitliği Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez! Ücret eşitliği dialoğu, işverenlerin ücret sistemindeki cinsel ayrımcılığı gözden geçirerek, ücret eşitliğine giden yolda önemli bir adım atılması için gönüllü olarak oluşturuldu. Fakat dialoga katılan işverenlerin sayısının az olması nedeniyle başarısız olundu. Yasal düzenlemelere gidilmeden, işverenlerin vicdanına bırakılarak ücret eşitliği sağlanamaz. Bu yolda salyongoz temposuyla ilerleniyor. Biz ücret-maaş eşitliğini hemenşimdi talep ediyoruz. Aynı zamanda kontrol gerekli! İsviçre Sendikalar Birliği (İSB) nin 2013 yılında yapılan kadın kongresine katılan Federal Konsey üyesi Sommaruga kadınların eşit ücret talebini tanıdı: Sommaruga, eşit ücret diyaloğunun başarısız olduğunu kabul ederek, eğer ekonomi bu konuda tek başına adım atamıyorsa, politikanın yardımcı olması gerekir dedi. Ücret eşitsizliği azalmıyor, tam tersine artıyor! Kadın ve erkek ücreti arasındaki fark 18,4 den 18,9 a yükseldi. Kadınların işyerindeki konumunun yükselmesi durumunda aradaki ücret farkıda artıyor. Şimdi önlem alınmalı Bu olumsuz gelişmeler, İsviçre Sendikalar Birliği üyesi kadınları harekete geçirdi. Kadınlar, artık harekete geçme, önlem alma zamanı, her şey iş- 4000 Frank yasal Kadınlar ücret eşitsizliğine karşı mücadele ediyor verenin gönlüne bırakılamaz dediler! 12 haziran günü yaptıkları etkinlikte Federal Konsey’e taleplerini içeren bir mektup verdiler. Düzenli kontrol ve yaptırım İsviçre Sendikalar Birliği’nin önerdiği tedbirler kataloğunda yer alan talepler: İşverenler maaşları düzenli olarak (her üç yılda bir) mevcut yasaların öngördüğü biçimde kontrol etmeli. İşverenler, ücretde şefaflık sağlamalı, eşit ücretin uygulanması için etkin ve sürekli kontrol yapılmalı, kontroller Kadınlar 66 yıl daha beklemek istemiyor Ücret eşitliği için salyongoz temposunda adımlar atılıyor Baş makale Şimdi ücret eşitliği sağlanmalı 7 Mart 2015 tarihini not edin kadınlar, Federal Konsey’in bu konuda yaptırıma gitmesi için eylemlerini devam ettireceklerini belirttiler. 7 mart 2015 tarihini randevu defterinize yazın. Sendika aktivisti kadınlar, diğer kadın organizasyonları ile birlikte 7 Mart 2015 de ulusal bir gösteri düzenleyecekler. Amaç, kadınların taleplerini sokağa taşımak. 33 yıldır eşit haklar yasası Anayasada yer alıyor ve 18 yıl önce eşithaklar yasası çıkartıldı, fakat hala uygulanmıyor. 70 yıl beklemek istemiyoruz, eşit ücret şimdi uygulanmalı diyen sendikalı / Aurora García sabitleştirilmeli, ulusal düzeyde işveren, işçi ve hükümet görevlilerinden oluşan resmi bir kurum oluşturulmalı. Bu kurumun, inceleme, kontrol yapma ve gerekli önlemleri alma ve uygulatma yetkisi olmalı. Ve gerek dava açarak, ceza vererek gerekse karar çıkartarak eşitsizliğe karşı mücadele etmeli. Ayrımcılık tesbit edildiği an, sıfır tolerans gösterilmeli. Emzirme için yeni düzenlemeler 1 Haziran 2014 tarihinden itibaren, annelerin iş yerlerinde çocuklarını emzirme hakkı var. Emzirme molası için yapılacak ödemeler annenin günlük çalışma saatine göre düzenleniyor: Günde 4 saat çalışan bir anne 30 dakika ödemeli emzirme hakkına sahip. 4 saatden fazla çalışanların, 60 dak. ve 7 saatden fazla çalışanların ise 90 dak. emzirme hakkı var. Bu düzenleme sütün pompalanması içinde geçerli. Çocuk, iş yeri dışında, başka bir yerdede emzirilebilir. Çocuk hasta, ne yapılmalı? Çocuğun her hastalandığı ve bakıma muhtaç olduğu durumlarda anne ve babanın 3 gün izin hakkı var. Bu tür durumlarda anne ve babaya normal ücreti ödenir. Bu ödemenin yapılması için anne ve babanın iş yerinde üç aydır çalışıyor olması ve önündeki süreçte en az üç ay çalışacak olmasının garanti edilmesi şartı bulunmaktadır. Anne ve babalara yapılacak olan ödemelerin süresi sınırlıdır ve her işyeri bu süreyi kendisi belirlemektedir. Bunedenle işyerinizde geçerli olan süre hakkında bilgi almanız gerekir. Asgari ücret insiyatifinin reddedilmesi, sendika ve sendika mücadelesini destekleyenleri büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Bu sonuç İsviçre’nin geleceği açısından olumsuz bir sinyal olarak algılanabilir. İsviçre’de yaşayan ve çalışan her kişinin aldığı maaşla geçinmesi gerekir, bunun içinde adil asgari ücrete ihtiyaç var. Bu gerçeği, hiç bir işveren ve hiçbir politikacı yürütülen kampanya sürecinde inkar etmedi. Bunedenle, sandıkda kayıp etsek bile, asgari ücret konusunu toplumda tartıştırmayı başardığımız için kazançlıyız. Bu tartışmaların sayesinde iş çevrelerinde 4000 Frank adil ücret talebi kabul gördü. Bizim asgari ücret insiyatimiz sayesinde değişik branşlarda, birçok işveren işçilerinin maaşını arttırarak 4000 Frank asgari ücret ödemek zorunda kaldı. H&M, Bata ve Aldi yi bu konuda örnek olarak gösterebiliriz. 4000 Frank asgari ücret uygulaması, çiçekcide, fırında çalışan satış elemanları ve Cenevre’de perakendecilik alanında çalışan işçiler (Unia ile yapılan TİS kapsamında) içinde geçerli. Ayrıca bahçecilik alanında çalışanların belirli bir bölümüne 4000 Frank maaş ödenmesi kabul edildi. Saat sanayinde ve grafik endüstrisi basım bölümünde de bu yönlü çalışmalar devam ediyor. 18 yıldır, sendikaların düşük ücrete karşı çıkarak, adil ücret için yürüttükleri mücadele sayesinde, çalışanların ücretleride düzenli olarak arttı. Örneğin otelcilik alanında, ücretlerde 1000 Frank artış sağlandı. Biz bununla yetinmeyerek, toplu iş sözleşmesi kapsamında, ücretlerin arttırılması için yürüttüğümüz çalışmalarımızı ve adil, asgari ücret mücadelemizi Unia üyeleri ve aktivistleri ile birlikte devam ettireceğiz. Corinne Schärer Unia Yönetim Kurulu üyesi horizonte Kısa haberler Toplu iş sözleşme görüşmeleri Evişleri-anlaşması onaylandı Geçtiğimiz aylarda başarılı toplu iş sözleşmeleri imzalandı ve önümüzdeki aylarda da önemli toplu iş sözleşme görüşmeleri başlatılacak. Unia sendikası toplu iş sözleşmelerin yenilenmesi, iyilestirilmesi için mücadele ediyor. İsviçre’de aylık asgari ücretin reddedilmesinin ardından, toplu iş sözleşmeleri asgari ücretin belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu yazımızda Horizonte okuyucularına, imzalanan ve görüşmelerin yapılacağı toplu iş sözleşmeleri ile ilgili bilgi vereceğiz. Federal meclis, 12 haziran günü 189 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesini onayladı. Böylece, çok kötü iş koşullarında çalışmak zorunda kalan ev işçileri anlaşması İsviçre’dede yürürlüğe girdi. Ev işçileri en çok ayrımcılığa maruz kalan kesimi oluşturuyor. Bazı ülkelerde onların hakları ayaklar altına alınıyor. Bunedenle dünya genelinde ev işçilerini koruyan yasaya ihtiyaç var. ILO-anlaşması 189, ev işçileri için asgari standartı belirliyor. Bu sözleşmeyi kabul eden her üye ülke, çalışma hayatı ile ilgili temel hak ve ilkelerine saygı duyulmasına, teşvik edilmesine ve gerçekleşmesine dair sözleşmede belirlenen ilgili tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. Neuenburg Kantonunda asgari ücret Neuenburg Kanton meclisi, mayıs ayının sonunda yeni bir yasa çıkardı. Bu yasayla asgari ücret ve belirlenen asgari ücretin uygulanmasını yasallaştıdı. Neuenburg’da kabul edilen asgari ücret, uzun süren bir çabanın ve sosyal ortaklar arasındaki görüşmelerin ürünü. Neuenburg’da asgari maaş brüt 3640 Frank, saat ücreti ise 20 Frank olarak belirlendi. Haftalık çalışma saati ise 42 olarak kabul edildi. Bu anlaşma memurların yüzde dördünü, yaklaşık 2700 çalışanı kapsıyor. Unia sendikası Neuenburg’da kabul edilen asgari ücretin, diğer kantonlara örnek olmasını umut ediyor. Mağza açılış saatlerinin uzatılmasına HAYIR Toplu iş sözleşmelerine genel bir bakış Geçen sayımızda yaşlılara bakımın yapıldığı özel sektörde toplu iş sözleşme görüşmelerinin olduğunu belirttik. Taraflar toplu iş sözleşmesini imzaladı, görüşmeler resmi olarak son buldu. Atılan bu adım, gelişmekte olan bir branşda, iş koşullarının korunması açısından büyük bir önem taşımakta. Atılacak ikinci adım ise, TİS in bağlayıcı olduğunun en geç 2015 yılına kadar beyan edilmesi. Belimed-Sauter: Örnek model TİS Sterilize alanında üretim yapan, 300 işçinin çalıştığı Belimed Sauter firması ile yapılan görüşmeler sonucu yeni, başarılı bir toplu iş sözleşme (TİS) imzalandı. Bu olumlu gelişme, iş koşullarının korunması, ilerletilmesi için sosyal ortakların ciddiye Benzin istasyonlarında çalışan 14 200 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandı alınması gerektiğini gösteriyor. Yeni TİS yürürlüğe girdi ve 2019 yılına kadar geçerli olacak. Çırak eğitimi görenler ve temporer işçi statüsünde çalışanlarda yeni toplu iş sözleşme kapsamında yer alacaklar. Vasıfsız işçiler ve çırak eğitimi yapanlar içinde asgari ücret tesbit edildi, maaşda daha fazla şefaflık ve tatil süresinin arttırılmasıda kararlaştırıldı. Eşitlik alanında da olumlu adımlar atıldı: Eşit ücret ile ilgi birçok yönerge belirlendi ve annelik ve babalık izin süresi genişletildi. Sendika açısından sevindirici olan önemli bir gelişmeyide belirtmek istiyoruz. İşçi temsilcilerinin işden çıkartılmama kararı alındı. Benzin istasyonlarında çalışanlar: Ulusal TİS Bu yıl bahar ayında, İsviçre Benzin İstasyonu İşverenler Birliği, İsviçre Ticaret Odaları Derneği, Syna ve Unia sendikası benzin istasyonlarında çalışan işçilerin durumunun ele alındığı görüşmeyi başlattı. Bu alanda çalışan 14 200 kişiyi kapsayan görüşmeler ve atılan bu adımlar büyük bir önem taşımakta. Şu an sadece Freiburg, St. Gallen ve Luzern’de benzin istasyonlarında çalışan işçiler için geçerli olan TİS bulunmakta. Yeni imzalanan TİS in 2016 yılında yürürlüğe girmesi planlanıyor. Ayrıca sözleşmenin genel -bağlayıcı olarak açıklanması gerekiyor. müzdeki yıl sona erecek olan TİS in yenilenmesi için yoğun hazırlıklar başladı. İnşaat sektöründe işlerin çok iyi olmasına rağmen, işverenler ücretlerin arttırılmasına karşı çıkıyor. Unia, inşaat işçileri bölge temsilcileri ile 28 haziranda yaptığı toplantıda, maaşların arttırılması talebini bu yıl sonbaharda ve sözleşmenin yenilenmesi talebini ise önümüzdeki yıl gündeme getirme kararı aldı. İnşaat işçilerinin taleplerinin kabul edilmesi için, güçlü bir mücadeleye ve toplumun her kesiminin desteğine ihtiyaç var. Toplu iş sözleşme görüşmelerinde gündeme getirilen taleplerin kabul edilmesi için, işci ve emekçilerin birliğine, güçlü bir sendikaya ve güçlü bir işçi hareketine ihtiyaç var. / Aurora García İsviçre genelinde İnşaat ve Alman Kantonlarında temizlik Alman Kantonlarında, temizlik branşında çalışan 40 000 işçiyi kapsayan TİS yenilenecek. Bu görüşmelerde maaşların arttırılması önplanda tutulacak. Diğer önemli bir TİS görüşmeside, 80 000 işçinin çalıştığı inşaat alanında başlatılıyor. Önü- Temizlik branşında toplu iş sözleşmesi yenilenecek Temizlik alanında onaylama yöntemi Yeterlilik onaylanması-temizlik branşında yeni bir başlangıç Avrupa projesi Valbuk (www.valbuk.ch), temizlik branşında çalışan işçilerin kalifiye statüsünü kazanması için ECAP vakfı tarafından başlatıldı. Bu statüyü kazanmak isteyenlerin yeterlilik tabelasında belirlenen kriterlere uyması gerekiyor. Bu yöntemle, resmi ve gayri resmi çalışmadan elde edilen yetenekler kabul edilmiş olacak. Proje grubu, İsviçre, Fransa, Avusturya, İtalya, Hollanda, Almanya ve Slovanya da aktif. Temizlik alanında iki sorun var. Birincisi, çalışanlar tarafından tesbit edilen sorunlar: bu alanda çalışanların genelikle kalifiye işçi statüsünde olmadığı, yarım gün çalıştığı, göçmen olduğu ve kendilerini bu alanda geliştirmek için çok istekli olmadıkları. İkincisi, işverenlerin tesbit ettiği sorunlar: bu branş kendi alanına odaklanmış durumda, şirketler arasındaki rekabet çok büyük, ve meslek eğitimine öncelik verilmiyor. ilerletme eğitimini düzenlemek Unia sendikası, mağzaların açılış saatlerinin uzatılmasını öngören yeni federal yasa taslağını reddediyor. Yeni yasada, mağzaların, hafta içi saat 6 dan 20 ye ve cumartesi günleri saat 6 dan 19 a kadar açık olması öngörülüyor. Sendika, satış elemanlarının iş koşullarına yönelik bu saldırıyı kınıyor. Perakende satış alanında yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi İsviçre genelinde bağlayıcı olmadığı için, öngörülen yasa değişikliği, çalışma saatlerinin esnekleştirilmesine, akşamları ve hafta sonları uzun süre çalışılmasına neden olacak. Ayrıca, mesai ücretleride ödenmeyecek. 2 Nr. 4 | temmuz 2014 | türkçe Temizlik işçilerinin emeği taçlandırılacak ECAP vakfı, Avrupa proje grubu tarafından geliştirilen kalifiyeleşme de kullanılacak olan yeterlilik tabelası, temizlik branşı ve sosyal ortaklar tarafından geliştirilebilir. Yeterilik tabelası 12 bölümden oluşuyor (örneğin, sterilize edilmiş odada çalışmak), çalışmanın hangi koşullarda gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyor (örn; büro) ve bir çok kategoride çalışmayı öngörüyor (örn; bölüm yöneticisi). Oluşturulan bu yeterlilik tabelası, meslek eğitiminde kullanılabilecek esnek bir araç olarak görülmeli. Ayrıca manuel ve kılavuzda resmi ortamda (örn; resmi olarak tanınmış eğitim) kazanılan yeteneklerin, gayri resmi bir ortamda kazanılan yeteneklerle nasıl kombine edilebileceği ve kabul göreceği anlatılıyor. Meslek eğitimi için yeni bir yol Bu alandaki eğitimin bugüne kadar ihmal edilmesindeki en önemli neden, temizlik işinin gerek toplum gerekse mesleğin çalışanları tarafından sürekli yapılabilecek bir meslek olarak değerlendirilmemesi hatta statüsüz bir iş olarak görülmesi eğilimidir. Valbuks projesinin amacı Avrupa programı «ömür boyu öğrenmek» kapsamında, temizlik mesleğine karşı bakışı değiştirmek. / Dr Bénédicte Halba, iriv/Fransa Daha fazla bilgi: www.valbuk.ch et http://valbuk-france.blogspot.fr/ horizonte Soma Kömür Kongresi sonuç bildirgesinde Soma Zonguldak’ta gerçekleştirilen «Türkiye 19’uncu Kömür Kongresi’nin» sonuç bildirgesinde, Soma’da 301 işçinin öldüğü maden katliamının bir sistem sorunu olduğu belirtildi, taşeron işletmeciliğinde kâr belirleyici olduğu için güvenliğin çok kolay feda edilebildiği vurgulandı. konusu proje aşamasında başlar ve ocak bu parametreler dikkate alınarak tasarlanır. Proje, bu verilerin doğru değerlendirilmesine bağlı olarak üretim ve güvenlik ile birlikte değerlendirilir ve her zaman güvenlik belirleyici etken olur. Güvenlik öngörülemiyor ve projelendirilemiyorsa üretim de projelendirilemez denildi. 1983’ten bu yana meydana gelen 19 toplu maden kazasında 655 işçinin hayatını kaybettiği belirtilen bildirgede şu ifadelere yer verildi «kamuya ait ve kamu tarafından işletilmesi gereken madenler özelleştirme ve taşeron uygulamalarıyla özel mülkiyet konusu yapılmıştır. Amacı kar olan özel şirketler maliyetleri düşürmektedir. En büyük maliyet unsuru da işçi ücretleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği harcamaları olarak görülmektedir. Özel işletmelerde ve taşeron sisteminde bu unsurların hepsi kullanılmaktadır». Bildirgede Soma’daki faciayla ilgili saptamalar da yer aldı: «ocağın projesi, tasarımı, üretim planlaması ve havalandırma sistemleri bilimsel verilere uygun olarak düzenlenmemiş, kullanılan ekipmanlar da uygun niteliklerde seçilmemiştir. Olayın başından itibaren kriz yenitim tam bir karmaşa ve panik ortamında bilinçsizce sürdürülmüş, Türkiye Taşkömürü Kurumu tahlisiye ekibinin koordinasyonu üstlenmesiyle bu durumun idaresi normalleşmeye başlamıştır. Burada değinilen teknik konular sorunun ana kaynağı olan özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları unutulmadan değerlendirilmelidir. Aksi halde, işletmede çalışan ve 5’i meslektaşımız maden mühendisleri olan alt düzey çalışanlar da günah keçisi olarak suçlanacak, bu olay da mahkemelerin labirentlerinde kaybolup gidecektir.» Soma faciasi önlenebilirdi Bildirgede, Soma’da yaşanan olayın kömür yangını olduğu hatırlatılarak, bütün kömür ocaklarında karşılaşılabilecek bu olay öngörülebilir, önlenebilir ve kontrol edilebilir bir durumdur. Yangınlar ve gazlarla mücadele Saptamalar Zonguldak ve Soma örneğinde olduğu gibi, büyük kömür havzalarının 5–10 yıllık ticari ömrü olan küçük sahalara bölünerek özelleştirildiğine işaret edilen bildirgede taşeron ve özelleştirmelerin durdurulması istendi. Bu küçük ölçekli sahaları işleten firmalar ilk yatırım maliyeti yüksek projelerden kaçınmakta ya da bu yatırımları karşılayamamakta, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik önlemler başta olmak üzere havalandırma, nakliyat gibi önemli konularda eksik yatırımlar yapmaktadırlar. Bunun sonucunda Soma’da olduğu gibi telafisi mümkün olmayan durumlar ortaya çıkmaktadır denildi. Bildirgede ayrıca İş Kanunu, Maden Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile ilgili yönetmeliklerin yeniden yazılması, kömür sahalarının riskleri de içeren haritalarının çıkarılması, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerine dayalı mevcut sistemin yeniden gözden geçirilerek radikal önlemler alınması, siyasi iradeden bağımsız İş Teftiş Sistemi kurularak uzman kadrolar tahsis edilmesi ve 13 Mayıs’ın maden şehitlerini anma günü olarak ilan edilmesi gerektiği belirtildi. İnsiyatif ne istiyor «Çevre ve Nüfus Birliği» (ECOPOP) adlı halk insiyatifinin amacı nedir? Doğaya zarar vereceği için İsviçre’de nüfüs artışını engellemeyi, göçmenlerin sayısını sınırlayarak ve dünya genelinde nüfüs artışını gönüllü aile planlaması temelinde durdurarak, doğal kaynakların güvence altına alınacagını savunuyor. İnsiyatif var olan doğal kaynaklar herkes için yeterli değil, bunedenle kaynakların kullanımını kontrol ederek, yaşamamızı garanti altına almalıyız diyor. Somut olarak, göçmenlerin artışının yıllık yüzde 0,2 ile sınırlandırılmasını ve gelişmekte olan ülkelere yapılan maddi yadımın % 10 nunun «gönüllü aile planlamasına» aktarılmasını öngörüyor. Unia neden Ecopop’a HAYIR diyor Ecopop insiyaitifi doğal kaynakların sorumsuzca kullanılmasının, göçmenlerin sayısının radikal bir biçimde azaltılmasıyla ve dünya nüfüsunun artışının engellenmesiyle çözülebileceği propagandasını yaparak, sorunların özünü çarpıtıyor. Göç- Ecopop, işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının kötüleştirilmesine neden oluyor, çünkü, İsviçre’ye gelen göçmenlerin sayısının azaltılması durumunda, işverenler, kısa süreli çalışma ve oturum müsadesi olan göçmenleri kötü iş koşullarında çalıştırmaya başlayacaklar. Ecopop insiyatifi var olan çevre problemini kesinlikle çözmeyecek, çünkü: Doğal kaynakların aşırı tüketiminin nedeni, kar hırsı ve zenginlerin doğayı kendi çıkarları için kullanmasıdır. Aynı zamanda Ecopop sömürgeci, AB-seçimleri: Güney Avrupa’da solun başarısı Yunanistan’da birçok sol grup ve partinin bir araya gelerek kurduğu Syriza nın lideri Alexis Tsipras, Avrupa Birliği (AB) seçimlerini kazanarak, seçimlerdeki sağ eğilimi kırdı. Avrupa’da, kemer sıkma politikasını uygulayan sosyal-demokrat ve sağ hükümetlere karşı mücadele eden, 39 yaşındaki Syriza lideri Alexis Tsipras AB seçimlerini kazandı. Alexis Tsipras, daha fazla iş, sosyal güvenlik talep ediyor. Toplumu, halkın emeğine saldıran bankalardan kurtarmayı, sağlık hizmeti veren kurumları, iyi eğitim veren halk okullarını kurmayı hedefliyor. Bunları gerçekleştirmek içinde somut planlarını sunuyor: Avrupa borç konferansı düzenleyerek, Güney Avrupa ülkeleri üzerindeki faiz baskısını kaldırarak, borçlara son vereceğini belirtiyor. Syriza’yı seçenler onun planlarını gerçekleştireceğine inanıyorlar. Lider Tsipras, planlarını Avrupa’dan kopmadan gerçekleştireceğini söylüyor, zira birlikte çalışarak, yeni gücün oluşacağına inanıyor. Gençlerin yüzde ellisinin işsiz, yoksulluğun yoğun olduğu bir ortamda, Syriza partisi, Neo-faşistleride geride bırakarak, başarısını taçlandırmayı başardı. Unia, açık ve dayanışmacı bir İsviçre için, yabancı düşmanı Ecopop insiytifine karşı mücadele başlattı Ecopop işçi haklarınada saldırıyor Syriza'nın lideri Alexis Tsipras: Avrupa, ya demokratik olacak ya da olmayacak / Emine Sarıaslan Ecopop’ a hayır menleri ve fakir ülke haklarını sorunun nedeni olarak göstererek hedef şaşırtıyor ve yabancı düşmanlığını, ayrımcılığı teşvik ediyor. İnsiyatifin sorumluları yukarda belirttiğimiz bu eleştirilere karşı çıkarak, kendilerinin «doğa koruyucusu» olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar. Yaygınlaştırdıkları ideoloji ile sağcı, gerici, yabancı düşmanı politikaya hizmet ettiklerini gizlemek istiyorlar. Bu insiyatifin savunucuları, yıllardır göçmenleri işsizliğin, ev kiralarının yüksek olmasının sorumlusu olarak ilan edenlerin listesine yeni bir konuyu «doğal kaynakların tüketilmesini“»ekleyerek yeşil çevreci gruplarıda yabancı düşmanı politikaya alet etme çalşıyorlar. Portre Öneride sunuldu Federal halk insiyatifi Ecopop Federal parlamento yaz sezonunda Ecopop insiyatifini reddetti. Büyük bir ihtimalle, insiyatif kasım 2014 de halkın oyuna sunulacak. İnsiyatif Federal parlamento tarafından reddedildi. Fakat hala tehlike oluşturuyor. Göçmenleri çevre sorunlarının nedeni olarak gösteren, işçi haklarına saldıran, yabancı düşmanı, sömürgeciliği savunan bir insiyatifle karşı karşıyayız. 3 Nr. 4 | temmuz 2014 | türkçe çünkü, fakir ülkelerde ki nüfus gelişiminin kontrol altına alınmasını, İsviçre’nin «gönüllü aile planlamasını» teşfik etmesini istiyor. Bu yöntemle fakirliğin son bulacağına halkı inandırmaya çalışıyor. Fakat bizler biliyoruz ki, fakirliğin nedeni çok çocuk doğumu değildir. Fakirliğin nedeni, Afrika ve birçok fakir ülkenin var olan yer altı ve yer üstü zenginliklerinin, ülkenin gerici yöneticileri ve onlarla birilikte çalışan emperyalist güçler tarafından sömürülmesidir. Fakir, geri kalmış ülkelerdeki halkın ülkenin zenginliklerden faydalanamaması, insanları geliştirecek yatırımların yapılmamasıdır. Aile planlanması ise bir eğitim konusudur. Eğitimin teşfik edilmesi, bu alana yatırımın yapılması ve ailelerin biliçlendirilmesi ile mümkündür. 500 bin Frank nereden geldiği Ecopop insiyatifinin mimarları kendilerini hiç bir parti ve kurumun desteklenmediğini açıklasalar da SVP ve Yeşiller Partisi’nin tababının yasa önerisi için toplanan imza kampanyasına katıldıkları biliniyor. İmzaların toplanması sırasında harcanan 500 bin Frank’ın nereden geldiği sorusuna Ecopop insiyatifi yöneticileri cevap vermiyor. / Aurora García Hollande Tsipras’e karşı Avrupa seçimlerinin yapıldığı 28 ülkenin 20 sinde sağcı ve yabancı düşmanı partiler kazandı. Sol parti Fransa’da çok oy kaybetti, sadecee yüzde 14 civarında oy aldı. Sağcı Ulusal Cephe, başarısını, hükümette olan sosyalist partinin pasifliğine borçlu. Fransız sosyalistleri izledikleri politika ile kendi kendilerini küçültüyorlar. Göçmenlere yerel düzeyde seçme hakkı vereceği sözünü veren Hollande seçimlerden sonra bu sözünden vazgeçti. Hollande, Tsipra’sinin zıddı. İşsizliğin arttığı bir dönemde verdiği mesaj: ben hiçbirşey yapamam. Avrupa Sosyal Demokratları, seçimleri kazanarak daha sosyal bir Avrupa yaratma eğilimi içindeydiler. Fakat, hiç bir başarı göstermediler. Birçok ülkede nasyonalist modele geri döndüler. İzledikleri bu politikanın sonucu olarak seçimlerde dumura uğradılar, İspanya PSOE’yu buna örnek olarak gösterebiliriz. PSOE 9 sandalye kaybetti. Değişik sosyal hareketlerden oluşan Podemos grubu (biz yapabiliriz) ise 1,2 milyon oy alarak 5 milletvekilini AB parlamentosuna gönderdi. Bu grup, şimdi tasarruf politikasına ve monarşiye karşı gösteriler düzenliyor. Berlusconi gitti Yukarda belirttiğimiz eğilime ters bir gelişme İtalya’da yaşandı. Demokrat Parti’den Renzis, yüzde 41 oy alarak seçildi. Eski komedyen Beppe Grillo’nun liderliğini yaptığı Beş Yıldız hareketi tamamen sağa kaydı. Öyleki, Ulusal Cephe ile koalisyon kurmaya bile çalıştı. Renzi ise, seçmenlerine göre doğru şeyler yapıyor, «Avrupa’yı değiştirmek için, İtalya’yı değiştiriyor». Hızlı adımlarla sert sosyal liberal reformlar uyguluyor ve sendiklara sert davranıyor. Bugünlerde onun planlarına karşı gösteriler düzenleniyor. Renzi aynı zamanda geliri düşük olanlar için yeni önlemler alıyor. Sol politikacı ve filozof Paolo Flores d’Arcais Renzi’nin başarısını şu şekilde açıklıyor: «İtalyanların a politik olduğu söyleniyor. Oysa, onlar partilere tepki gösteriyorlar». Kısa bir süre önce Flores d’Arcais, değişik sol grupları bir araya getirerek bir birlik oluşturdu. Bu birliğin adı: «Tsirpas ile birlikte başka bir Avrupa». / Oliver Fahrni, work, No. 10.6.2014 horizonte 4 Nr. 4 | temmuz 2014 | türkçe Röpörtaj Sivil toplum kurumlarının düşünceleri Yurtdışında yaşayan göçmenlerin Cumhurbaşkanlığı seçimine katılması nedeniyle, İsviçre’de bulunan sivil toplum kurumlarının gündeminide bu seçimler oluşturuyor. Kimileri destekledikleri parti için çalışma yürtürken, kimileride seçimlerde sadece iki aday gösterilmesini veya seçim kampanyalarının yurdışına taşınmasını eleştiriyor. Sivil toplum kurumlarının temsilcilerine Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili düşüncelerini sorduk. Bu sayımızda sorumuza yanıt veren sivi toplum kurumlarının cevaplarını yayımlıyoruz. Soru 1: İlk defa yurtdışında, Türkiye’de yapılacak olan seçimler için oy kullanılabilecek. Yurtdışındaki Türkiye kökenli göçmenlerin seçimlere katılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Soru 2: Bu secimlerin yurtdışında kutuplaşmayı körükleyeceği yönünde eleştiriler var, bu konuda sizin düsünceniz nedir? Cevdet Demir, İsviçre Kürt Halk Dernekleri Federasyonu (FEKAR), Başkan Gerek Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılanlar, gerekse Avrupada ilk defa oy kullanacak olanlar, iki kötüden birini seçmek zorunda bırakılıyor. Bu bizim açımızdan kurgulanmış sözde bir demokrasi oyunudur. Zira üçüncü bir seçenek yoktur. Bunedenle demokratik kamuoyu bu oyuna gelmemelidir. Esas olarak, Anadolu’dan kopup buralara gelen emekçiler arasında bir çıkar çelişkisi yoktur. Onların, talepleri aynıdır. Bazı gerici kesimler kışkırtıcı çalışmalar yapsada, hatta bazı provakatif girişimlerde bulunmuş olsada kitlede ayrışma olmaz, farklı tercihler olur. Demokratik kurum ve taraflar zaten bu işin dışındadır. Ethem Kayalı, Atatürkcü Düsünce Derneği, Bern Başkan Öncelikle Yurt dışında yaşayan Türklerin oy kullanmasını olumlu, sevindirici buluyorum. Çünkü, Türk vatandaşlarının (İsviçre vatandaşı olmuş olanlar hariç) çoğunluğu burada sorumsuz bir şekilde yaşıyorlar, ne burada nede ülkesinde oy kullanıyorlar. Oy kullanmayan bir insan, sistemi tanımaz, ve nasıl ve kimler tarafından yönetildiğini bilmez ve bilmek de istemez. Onu ilgilendiren sadece aldığı maaşdır. Bunedenle her yurtdaşın oy kullanmasının onların politikleşmesine katı sağlayacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 10 Ağustos'ta, ikinci turu 24 Ağustos’ta yapılacak. Seçimler döneminde Türk vatandaşları arasında kamplaşma tabiki olur bu kaçınılmaz, bu demokrasinin gereğidir. İnsanlar tartışacaklar ve konuşarak çözümü bulmaya çalışacaklar. Bu Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne olacagı belli değil. Eğer oylar burada sayılmayıp Türkiye’ye götürülürse, hiç kimse oy kullanmasın, çünkü oyların hepsi AKP nin lehine çevrilir. Şimdilik bizim aldığımız duyumlar böyle. Durum netleşdiği an bizlerde burada yaşayan vatandaşlarımızı bilgilendireceğiz. Savaş Demir İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu (IGIF) eş başkanı Bugün ilk defa oy kullanılmasını iki açıdan değerlendirebiliriz. Birincisi Türk devleti ve rejimi yurtdışında (özellikle Avrupa’da) önemli bir oy potansiyelini değerlendirmek amacıyla, bu gerici politikalarını buralara taşıyarak, göçmen emekçiler içerisinde bu politikaları hakim kılabilmek için devreye konulmuştur. Bu eğemen rejim lehine önemli bir fırsattır. İkincisi, demokratik, ilerici kesimler açısından da önemli bir fırsattır. Türkiye’de HDK/HDP ’nin kitlelerle buluşmanın bir olanak ve alanı olarakda değerlendirmek gerekiyor. Bu bakımdan bizim gibi göçmen örgütlerinde Türkiye’ye paralel bir şekilde burada bu çalımaları yürütmesi anlamlı ve önemli olacaktır. Seçimler elbette bir kutuplaşmaya götürecektir. Nasıl ki Türkiyede AKP toplumda gerici propagandalarla bir kutuplaşma yarattıysa burada da benzer gelişmeler olacaktır. Zaten yani eğemenlerle, ezilener cephesinde zaten bir kutuplaşma vardır. Ezilen göçmen emekçilerin bir bölümünün bu gerici probagandanın etkisi altında kalması durumunda kutuplaşma olacaktır ve gelişecektir. Biz göçmen örgütleri olarak halkların kardeşliğini yükselterek, her türlü sömürü politikalarına karşı kardeşlik ve mücadele vurgusunu öne çıkararak, bu kutuplaşmaları ve gerici propagandaları boşa çıkarabiliriz. Sorularımızı, alevi dernekleri federasyonu, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği ve İsviçre Türk Toplumu başkanlarında illettik, maalesef kendilerinden yanıt alamadık. Onların düşüncelerinide bu yazımızda yayınlamayı çok isterdik. / Emine Sarıaslan Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili bilgiler Yutdışında yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin, bu yıl, ilk defa bulundukları ülkelerde oy kullanmaları mümkün olabilecek. Seçimlerle ilgili bilgi almak isteyen okurlarımızın talebi üzerine Türk konsolosluğunun yayımladığı, seçimle ilgili bilgileri kısaltarak sizlere sunuyoruz. Vatandaşlarımızın seçimlerde oy kullanabilmeleri için «Yurtdışı Seçmen Kütüğü» ne kayıtlı olmaları gerekmektedir. Vatandaşlarımızın «Yurtdışı Seçmen Kütüğü» ne kayıtlı olup olmadıklarını Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın internet sitesinden (https://www.ysk.gov.tr) kontrol etmeleri mümkündürYurtdışı Seçmen Kütüğünde kaydı bulunmayan vatandaşlarımızın 9 Temmuz 2014 Türkiye saati ile saat 17.00’ye kadar Başkonsolosluğumuza başvurarak adres beyanında bulunmaları gerekmekte olup, anılan başvuru şahsen veya posta yolu ile de yapılabilmektedir. Adres beyanı nasıl yapılır? 1-Başkonsolosluğumuz web sayfası «Bilgi Notları» başlığı altında «Adres Beyanı» sayfasında mevcut Adres Beyan Formu (Form B), eksiksiz doldurulup imzaladıktan sonra, nüfus cüzdanınızın önlü arkalı fotokopisi ile birlikte İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne veya bağlı bulunulan nüfus müdürlüğüne gönderilmesi gerekmektedir. 2-Adres beyanı işlemini Başkonsolosluğumuzda yaptırmak isteyen vatandaşlarımızın ise, Ausländerausweis, pasaport ve nüfus cüzdanı ile birlikte Başkonsolosluğumuza gelip beyanda bulunmaları veya eksiksiz doldurulup imzalan- mış «Adres beyanı işlemi Adres Beyan Formu», nüfus cüzdanınızın önlü arkalı fotokopisiyle birlikte postayla Başkonsolosluğumuza gönderilerek yapılabilir. Belgelerde eksiklik olduğu takdirde bu formlar işleme konulmayacaktır. Şahsen başvuru şart 2–9 Temmuz 2014 tarihleri arasında adres beyanı başvuruları şahsen yapılabilecek, posta ile yapılan müracaatlar dikkate alınmayacaktır. Başkonsolosluğumuz görev bölgesini oluşturan Aargau, Appenzell Ausserhoden, Appenzell Innerhoden, Basel-Land, Basel-Stadt, Glarus, Graubünden, Luzern, Schaffhausen, St. Gallen, Schwyz, Thurgau, Zug ve Zürih’de ikamet eden vatandaşlarımızın; 31 Temmuz, 1,2,3 Ağustos tarihlerinde yapılacak seçimde «Fondli Strasse 15, 8953 Dietikon» adresinde bulunan Stadthalle Dietikon’da 8:00–17:00 saatleri arasında oylarını kullanmaları mümkündür. Liechtenstein’da yaşayan vatandaşlarımızın gümrük kapılarında oy vermeleri mümkündür. Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımızın oy kullanmak için randevu almaları gerekmektedir Oy verme günleri iki zaman dilimine bölünmüş olup (8.00–12.30; 12.30–17.00), «SEÇSİS Oy Verme Günü Belirleme Sistemi» nden (Sistem) istenilen gün ve saat dilimini seçmek mümkündür. Sözkonusu işlem 21 Temmuz 2014 (Türkiye saatiyle 8.00’de başlayacak) ile 25 Temmuz 2014 (Türkiye saatiyle saat 17.00’de sona erecektir) tarihleri arasında yapılabilecektir. Bu işlemi kendiniz ve 5 kişi için daha yapabilirsiniz. Oy verme gününü belirlemeyen seçmenler için oy verme gün ve saat aralığı ile oy kullanacakları sandıklar Sistem tarafından belirlenecektir. Belirlenen oy verme gününde oyunu kullanamayan seçmenlerin, oylarını sadece gümrük kapılarında kullanmaları mümkündür. Vatandaşlarımızın oy kullanmaya gelirken T.C. Kimlik Numaralarını gösteren nüfus cüzdanlarını veya pasaportlarını ve randevularını gösteren bilgisayar çıktılarını yanlarında bulundurmaları gerekmektedir. Vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde kurulacak sandıklarda oy kullanmalarının yanısıra, gümrük kapılarımızda aşağıda sunulan tarihlerde oy kullanmaları da mümkündür. nGümrüklerde birinci tur oy verme işlemi: 26 Temmuz – 10 Ağustos 2014 nGümrüklerde ikinci tur oy verme işlemi: 17 Ağustos – 24 Ağustos 2014 Seçimlerle ilgili olabilecek gelişmeleri takip edebileceğiniz güncel duyurularımız Büyükelçiliğimiz / Başkonsolosluğumuz web sitesi ve facebook sayfasında yayınlanmaya devam edilecektir. Impressum: Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événe ment syndical | Herausgeber Verlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredak tion: Marie-José Kuhn; Événement syndical SA, Lausanne, Chefredaktion: Sylviane Herranz; Edizioni Sociali SA, Lugano, Chefredaktion: Claudio Carrer | Redaktionskommission A. García, D. Filipovic, E. Sariaslan, M. Martín, M. Mendes, O. Osmani | Sprachverantwortlich Emine Sariaslan | Layout C. Lonati, Unia | Druck Ringier Print, Adligenswil | Adresse Unia Redaktion «Horizonte», Weltpoststrasse 20, 3000 Bern 15, [email protected] www.unia.ch / Emine Sarıaslan
Benzer belgeler
Aylıklarımızı koruyalım, yabancı düşmanlığına hayır
satış elemanları ve Cenevre’de perakendecilik alanında çalışan işçiler
(Unia ile yapılan TİS kapsamında)
içinde geçerli. Ayrıca bahçecilik alanında çalışanların belirli bir bölümüne 4000 Frank maaş...
Asgari ücrete, maaşların korunmasına evet
kabul edildi. Bu anlaşma memurların yüzde dördünü, yaklaşık 2700
çalışanı kapsıyor. Unia sendikası
Neuenburg’da kabul edilen asgari
ücretin, diğer kantonlara örnek olmasını umut ediyor.
Grevlere Doğru
dikkati çeken Unia sendkası, satış
elemanlarınında bu durumdan yararlanmaları gerektiğini, bu nedenle bu
yıl ciddi bir ücret artışı yapılması gerektiğini açıkladı.
Bu yıl yapılacak ücret zammı için...