PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi
Transkript
PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi
İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 2014 SAYI: 39 İSTOÇ Olağan GENEL KURULU 17 Mayıs’ta yapıldı “MODELLİK DOĞRU YAPILDIĞINDA DÜNYANIN EN KEYİFLİ İŞİ” ÖZGE ULUSOY KÜÇÜK VE ÇEKİCİ İYON KENTİ PRIENE “KOBİLER ÇEKİNMEDEN RİSK ALABİLEN BİR YAPIYA GEÇTİ” PROF. DR. SUAT TEKER 1 l İSTOÇHayat başyazı KOBİ’LER DESTEKLENİYOR MU ? Dünyadaki gelişmelere bakıldığında sermaye akışının yönü her geçen gün değişken bir seyirle yön değiştirip, takip etmesi zorlaşıyor. Küresel dünyada sistemin içinde ezilmemek için zayıf halka olmamak gerekiyor. Hal böyleyken KOBİ’lerin önemi, yapılacak reformlarla, destek ve yönlendirmelerle vurgulanmalı, ihtiyaçlarına önem verilmelidir. Ülkemizde KOBİ’lerimiz ihracatımızın yüzde 62’sine yakınını gerçekleştiriyor. Ancak KOBİ’lerdeki büyüme ve AR-GE bölümüne bakıldığında pek önemli gelişme göremiyoruz. Dünyadaki gelişmelere bakıldığında bizdeki teknoloji, bilgi ve yaratıcılığın yeterli olmadığı görülüyor. Burada yapılacak şey, ÜNİVERSİTE-SANAYİ iş birliğinin çok önemli olduğunu algılamak, bilgi ve sermayenin iç içe çalışmasını bir an evvel sağlayıp, yeni buluş ve yaratıcılıklar hedef olmalıdır. OSB’lerimizin yeniden gözden geçirilip, özel ihtisas OSB’leri haline getirilmesi için bilhassa devletten ciddi destekler alınarak, muhakkak elden geçirilmeleri gereklidir. OSB bölgelerinin rant kapısı olmaması için yeni düzenlemeler yapılması gereklidir. Sanayinin İstanbul dışına çıkarılması fikrinin, çevre ve çarpık yapılanmanın sonucu kulağa hoş gelmesi olumlu görünse bile gerçekte İstanbul’un sanayiye ihtiyacının olduğu bir gerçektir. Şehrin metropolünde yaşayan 3 milyonu aşkın insanın, bir kararla şehir dışına çıkması çok zor hatta mümkün değildir. Çözüm ise, mevcut iş yerlerinin çalışma şartlarının, çevre ve iç çalışma koşullarının olumlu hale getirilmesi için gerekenlerin yapılması, daha uzun vadede çözüm üretilmesi gereklidir. İSTOÇ Ticaret Merkezimizin hemen hemen tamamı KOBİ ölçekli küçük ve orta boy işletmelerden oluşmaktadır. Bu işletmelerin Türkiye ekonomisine çok önemli emek ve katkısı vardır. Tüketiciye birinci elden mal teslimini gerçekleştirmektedir. Aracısız alımlarınız için İSTOÇ’u tercih etmenizde fayda vardır. Bu vesile ile, bütün İSTOÇ camiasına, İSTOÇ’la iş yapan ticaret âlemine ülkemize ve dünyaya barış, huzur ve güvenli bir yaşam diler, herkesin yaklaşan Ramazan Bayramı’nı kutlarım. Saygılarımla, NAHİT KEMALBAY İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı İSTOÇHayat l 2 4 ZİR AN 201 4 39 NİS AN - MA YIS - HA içindekiler 36 46 38 30 32 3 l İSTOÇHayat 40 18 İmtiyaz Sahibi İSTOÇ Ticaret Merkezi Adına Nahit Kemalbay Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cumhur Savaşkan Yayın Kurulu Mehmet Duyulmuş Salih Türkay M. Mustafa Gönül Mehmet Özcan Necati Yaşar Adres İSTOÇ Ticaret Merkezi 34217 Bağcılar / İstanbul Tel: (0212) 659 45 00 www.istoc.com.tr [email protected] 4 Haberler 18 Ekonomi Türkiye ve dünya ekonomisi için 2013 nasıl bir yıl oldu? 2014’te Türkiye’yi neler bekliyor? Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Teker ekonomide yaşanan gelişmelere yönelik öngörülerini İSTOÇ Hayat okurlarıyla paylaştı. 20 Sektör İnceleme Endüstriyel mutfak sektörünü ele aldığımız bu bölümde, Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Bilge endüstriyel mutfak sektörüne ve Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD) Genel Sekreteri Sabri Erdil elektrikli ev aletleri sektörüne yönelik sorularımızı yanıtladı. 24 Üyelerimizi Tanıyalım 28 Gezi Küçük ve çekici İyon kenti Priene 32 Ünlü Söyleşisi Özge Ulusoy: “Modellik, doğru yapıldığında dünyanın en keyifli işi” 36 Centilmen Erkek dünyasını yansıtan kozmetikten aksesuara kadar tüm ürünler bu sayfalarda yer alıyor. 38 Teknoloji 40 Spor Tolga Murat Balıkçı, protez bacakla 61 saat pedal çevirdi 42 Kültür Sanat 46 Sağlık Uyku apnesi ve tedavisi hakkında merak edilen soruları, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan’a sorduk. 48 Fuar Takvimi Reklam için Nilüfer Güler 0212 659 45 00 (4 Hat) İSTOÇ Hayat Dergisi 3 ayda bir yayımlanan bedelsiz süreli yayın organıdır. Yayına Hazırlık Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız Görsel Yönetmen Hakan Kahveci Editör Betül Topaklı Grafik&Tasarım Tijen Kızıler Düzeltmen Editör Ersel Ergüz 28 42 Fotoğraflar Murat Güney, Damla Salor İletişim Yazı işleri: (0212) 440 27 83 Pazarlama: (0212) 440 27 65 [email protected] Baskı Dünya Yayıncılık AŞ Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar / İstanbul Tel: 0212 440 24 24 Haberler İSTOÇHayat l 4 İSTOÇ Olağan Genel Kurulu 17 Mayıs’ta yapıldı 5 l İSTOÇHayat S.S. İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin 2013 hesap yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı, 17 Mayıs 2014 tarihinde Wow İstanbul Hotels&Convention Center, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Yeşilköy’de gerçekleştirildi. İSTOÇHayat l 6 Haberler Genel kurul toplantısında alınan kararlar şöyle: Y önetim Kurulu’nun 2013 yılı çalışma raporu, Yönetim Kurulu Başkanı Nahit KEMALBAY tarafından genel kurula okundu. Yönetim Kurulu Başkanı Nahit KEMALBAY konuşmasında: “İSTOÇ SARAY tadilat ruhsatımızı, 5 Haziran 2013 tarihinde aldık. Hemen ihale çalışmalarını tamamlayıp, otel ek bina kaba inşaatını ihale ettik. Bu inşaatın kazık ve iksalı hafriyatı tamamlanmıştır. Temel imalatı Eylül ayında bitecektir. Yine İSTOÇ SARAY Otel binamızın giydirme cephe ihalesi Ocak ayında ihale edilmiş, cam kompozit ve diğer aksesuar malzemeleri belirlenmiş, burası da 2014 Aralık ayında bitecektir. Yine İSTOÇ SARAY projemizin AVM bölümünün çelik çatı ve tüm teras çatı ihale işlemleri yapılmış, bu bölümde Ekim ayında tamamlanmış olacak. AVM bölümünün kiralanacak seviyeye gelmesi için ortak alanların ince işleri mekanik ve elektrik tesisatının ihale edilmesi için gerekli teknik çalışmalar yapılmaktadır. Önümüzdeki ay içinde ihalesini yaparak, bu yıl sonu yetişmese bile önümüzdeki yılın ilk aylarında ihale aşamasına geleceğini tahmin ediyoruz. Otel ve AVM ile ilgili kiralama çalışmalarımız da önümüzdeki ay itibarıyla başlayacaktır. Bu konu ile ilgili verilen taahhütnamelerin bazı üyelerimizin kafasını karıştırdığını görüyoruz. Şunu herkes bilsin, gerek İSTOÇ SARAY gerekse diğer müşterek mülklerimizin kira veya herhangi bir kararını alırken, sizlerin 7 l İSTOÇHayat onayını almadan herhangi bir işlem yapmayacağız. Yani bizim yapacağımız her şey sizin verdiğiniz yetki doğrultusunda olacaktır. Zaten öyle bir yetkimiz de yok. YT Blok Eski yönetim binasının olduğu yere 30 bin metrekare inşaat alanı olan güzel bir prestij bina yapacağız. Bu yerin avan projesi tasdik edilmiş olup, ruhsat işlemleri devam etmektedir. En kısa zamanda inşaatına başlanacaktır. E3 Blok Yönetim binamızın yanı E1 ve E2 Plazalar’ın arasında kalan eski kaldırılan direğin yeri, henüz proje çalışmaları yapılmakta, bu projenin otoparklı ve çok katlı olmayan, orijinal bir bina olması yönünde çalışmalar yapılmaktadır. P Blok 5. Ada İş Bankası yanında kaldırılan elektrik direğinin yerine yapılacak 1.070 metrekare kullanım alanı olan ve 5. Ada’daki iş yerlerini rahatsız etmeyen yerine uygun bir proje çalışması yapılmış olup, proje tasdiki yapıldı. Ekim ayı gibi inşaatı tamamlanmış olacaktır. P Blok’a gelen tekliflere göre üye kaydı yapılacaktır. Tapu Çalışmalarımız Geçen genel kuruldan bugüne kadar yaptığımız yoğun çalışmalar neticesinde, tapu nüshası projelerimizin İ, Ü, Z tipi yerlerin dışında diğer bölümlerimizin tamamı onaylandı ve bitti. Kalan bu bölümlerimizin proje nüshasının imzalanması da önümüzdeki ay bitmiş olacaktır. Haberler İSTOÇHayat l 8 9 l İSTOÇHayat Arsa paylarının hesaplanması, bir üniversite ve bu işle ilgili bilgi ve birikimi olan kişilerin denetiminde yapıldı. Site yönetim planı yenilenerek, gerek hukukçular gerekse tapucular tarafından incelenerek, yoğun çalışmalar yapılıp, tapuya teslim edildi. Tapu çalışmalarımızla ilgili yönetim binamızda bir çalışma katı ayırdık. Bizim teknik personelimiz, tapu işlemlerimizi yapan üç değerli tapu müdürü ve bu çalışmalara destek aldığımız üniversite ve diğer çalışanlar, yoğun bir çalışma ile bugüne kadar tamamlanan tapuları bugünden itibaren hak sahiplerine vererek, tapu verme işlemimizi bugün başlatıyoruz. Bugün burada 50 adet tapu vererek tapu verme işlemini başlatmış olacağız. Daha sonra yapacağımız bir törenle bir kutlama yaparak, yıllardır beklediğimiz bu gururu beraber yaşayacağız.” dedi. Denetim kurulu raporu, Denetim Kurulu Üyesi Yaşar GÖNENÇ tarafından okundu, bilançosu ve gelir-gider farkı hesapları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet DUYULMUŞ tarafından genel kurula okunarak, müzakereye sunuldu. Müzakerenin tamamlanmasının ardından, kooperatifin 2013 yılı yönetim kurulu yıllık çalışma raporu, denetim kurulu raporu, bilanço ve gelir-gider farkı hesapları ayrı ayrı oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi. Yönetim Kurulu, 2013 yılı faaliyetlerinden dolayı ibraya sunuldu ve Yönetim Kurulu oy birliği ile ibra edildi. Denetim Kurulu, 2013 yılı faaliyetlerinden dolayı ibraya sunuldu ve oy birliği ile ibra edildi. Kooperatifin 2014 yılı çalışma programı ve tahmini bütçesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet DUYULMUŞ tarafından genel kurula okundu. Genel giderlere katılım payı (aidat) olarak yapılacak ödemelerin miktar, zaman ve ödeme esaslarının belirlenmesi maddesinde, Yönetim Kurulu Başkanı Nahit KEMALBAY söz aldı. Aidatların artırılmasının gerektiğini, eğer artırılmazsa aidatların kooperatifin mal Haberler İSTOÇHayat l 10 varlığından karşılanarak kooperatifin zarara uğrayacağını belirtti. Aidatlara zam yapılması oylandı, zam reddedildi. Aidatların eski haliyle devam edilmesi oy birliği ile kabul edildi. Gecikmeli ödemelere uygulanacak vade farkı oranının aylık yüzde 1,5 olarak uygulanmasını, ortak ödemelerin de üyelere kolaylık olması açısından ortalama vade ile tahsilâtı oy birliği ile kabul edildi. Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin aylık ücretlerinin belirlenmesi oylandı. Başkan Yardımcısı Mehmet DUYULMUŞ, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu aylık ücretlerini eskisi gibi ödenmesini önerdi. Bu durum oylandı ve oy birliği ile kabul edildi. Yönetim Kurulu’na bütçede fasıllar arası aktarma yapma yetkisinin verilmesi oylandı. Yönetim Kurulu’na bütçede fasıllar arası aktarma yapma yetkisi oy birliği ile kabul edildi. 2014 yılı çalışma programı ve tahmini bütçesi oylandı. Tahmini bütçe bütün kalemleri ile birlikte 101.620.000,00 TL olarak oy birliği ile kabul edildi. 2134 Ada 1 parsel İSTOÇ Saray’ın (AVMOTEL) kiralanması ve gerektiğinde tapuya kiralama şerhi konulması konusunda Yönetim Kurulu 2. Başkanı Öner YÜKSEL, gerekli açıklamalarda bulundu. Yönetim Kurulu’na tam yetki verilmesine oy birliğiyle karar verildi. Kooperatif Ana sözleşmesinin süreyle ilgili 5. Maddesi’nin (Eski şekil: Kooperatifin süresi 35 yıldır. Yeni şekil: Kooperatifin süresi 45 yıldır) değiştirilmesine karar alınması maddesinde, Yönetim Kurulu 2. Başkanı Öner YÜKSEL açıklamada bulundu. Sözleşmesinin 11 l İSTOÇHayat Haberler İSTOÇHayat l 12 6. maddesinde belirtilen amacının gerçekleşmesi ile ilgili çalışmaların devam etmekte olduğu, ancak ana sözleşmede belirtilen sürenin dolması nedeniyle, kooperatifin faaliyetlerinin hukuken durması söz konusu olacağından, bu sürenin geriye kalan işlerin tamamlanması ve bütün ortakların iş yeri tapularının verilmesi süresi göz önünde tutularak uzatıldı. Bu uzatma ile ilgili yapı kooperatiflerinin bağlı olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nden 05.12.2013 tarih ve 20 sayı ile izin alındığını, genel kurulun kabulünü müteakip tescil ve ilan edileceği 13 l İSTOÇHayat belirtildi. Madde, oylama sonucu oy birliği ile kabul edildi. Kooperatife yeni üye kayıtları için üye olacaklardan asgari metrekare bedelinin 1.250.- TL’den az olmamasına ve en fazla 72 aya kadar vade yapılarak üye kaydedilmesi hususu oylandı, oy çokluğu ile kabul edildi. Tapu dağıtım maddesinde, 43 adet tapu ilk etapta mülk sahiplerine teslim edildi. Tapusunu teslim alanlardan Aziz Biçinciler Yönetim Kurulu’na teşekkür etti. Dilekler ve temennide, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit KEMALBAY, tüm bu konuşmalardan ve genel kurula katılımdan dolayı teşekkür etti. haberler İSTOÇHayat l 14 WEB SAYFAMIZ YENİLENDİ www.istoc.com.tr İSTOÇ içerisindeki mevcut kamera sistemi tamamen revize edilerek, stratejik noktalara konulan toplam 175 adet kamerayla izleme ve takip yapılmaktadır. Teknolojik olarak en yüksek nitelikte olan kameralar seçilmiştir. Kameralar, elektrik enerjisi kesik olduğu zamanlarda bile izleme ve kayıt yapmaktadır. AjansBu firması tarafından işletmesi yapılan www.istoc.com.tr web sayfamız yenilenerek, içerik olarak daha kullanışlı hale getirildi. 15 l İSTOÇHayat haberler İstanbul’un birçok semtinde bulunan modern billboardları artık İSTOÇ’a da taşıdık. Yeni billboardlar, İSTOÇ’u açık hava reklamcığında bir üst seviyeye taşıyacak. Hoş görünümleriyle bir reklamı, hedef kitleye hızlı bir şekilde ulaştıran billboardlar, yaya ve araç trafiğinin yüksek olduğu İSTOÇ’ta, tüketiciye iletilmek istenen mesajı doğrudan ulaştıracak. Billboardların kiralanmasıyla ilgili “Ajans Bu” firmasıyla sözleşme imzalanmış olup, billboardlara reklam vermek isteyen firmaların, “Ajans Bu” ile irtibata geçmesi gerekmektedir. Billboardlar haricinde İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde bulunan ortak alanların reklam kiralamaları, “Kooperatif Yönetimi”nden yapılmaktadır. Esnafımız, Bosna Hersekli kardeşlerimize desteği esirgemedi İSTOÇ’u enerji tasarruflu LED’ler aydınlatıyor İSTOÇ içerisindeki mevcut sokak aydınlatma direklerinde bulunan armatürler, gelişen teknolojiye göre çok yüksek enerji sarfiyatı yaptığı için yapısal olarak ömrünü tamamlamıştır. Bu nedenle mevcut armatürler, Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmeliklerde belirtilen ve yüzde 40’a kadar enerji tasarrufu sağlayan tipteki LED armatürlerle değiştirilmiştir. Böylece İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde daha kaliteli ve enerji tasarruflu aydınlanma sağlanmıştır. İSTOÇ Ticaret Merkezi esnafı, yaşanan sel baskını nedeniyle mağdur olan Bosna Hersekli kardeşlerimize, Bağcılar Belediyesi kanalıyla ihtiyaç malzemeleri yardımında bulundu. Katkıda bulunan yardımsever İSTOÇ esnafımıza teşekkür ederiz. İSTOÇHayat l 16 İSTOÇ Saray Otel ve AVM’de sona yaklaşılıyor haberler Kooperatifimizin 2014 yatırım planlaması içerisinde bulunan, İSTOÇ Saray 1. Grup İnce İnşaatı İşleri kapsamında Otel Ek Binası ve Balo Salonu Kaba İnşaatı ile Otel ve AVM Giydirme Cephe, AVM Çelik Çatı Duvar ve Teras Çatı imalatları başlamıştır ve iş programına uygun olarak yapılmaktadır. 2014 sonuna kadar ihalesi yapılmış olan işlerimizin tamamlanması hedefleniyor. Bu durum, sitemizde bulunan bu önemli yapıya işlevsellik kazandırmaktır. İSTOÇ Saray şantiyesinde şu aşamada, AVM çelik çatı imalatı ve dış cephe duvar işleri, Otel kısmında dış cephe kaplaması, Otel ek binası olan balo ve konferans salonu kaba inşaatı işinde, temel ve katların yapımı işleri devam etmektedir. Çalışmalarımız, malzeme lojistiği ve taahhüt firmalarının iş kabiliyetleri doğrultusunda aksamadan yürütülmektedir. İSTOÇ Ticaret Merkezi site bazındaki tamir, temizlik ve bahçıvanlık hizmetleri, kooperatif bünyesindeki toplam 46 kişilik personelle yürütülmektedir. Site ortak alanlarında bulunan rögar-kanal, yol, tretuvar tamirleri ve ortak alanların bahçıvanlık, temizlik işleri, ekibimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca iş yerleri çatılarında oluşan hasarlar da malzemesi üye tarafından alınmak kaydıyla ekibimiz tarafından tamir edilmektedir. Bu doğrultuda ekibimiz, kış mevsiminin sona ermesiyle önemli bir kısmını tamamladığı yol-otopark ve tretuvar tamirleri, bahar temizliği, yol bordür boyama işleri, yeşil alanların bakımı, budama işlerin yapımına, her sene bahar aylarında yapıldığı üzere devam etmektedir. Çalışmalar esnasında, kooperatife ait bir adet traktör ve su tankeri kullanılmakta olup, gerektiği hallerde iş makinesi kiralamak suretiyle çalışmalar aksatılmadan yürütülmektedir. 17 l İSTOÇHayat ZÜCDER, İSTOÇ’ta birçok seminer verdi Migros, İSTOÇ’ta hizmete girdi Kimse Yok Mu Derneği, İSTOÇ’ta şube açtı İSTOÇ’ta mağaza açan Migros, İSTOÇ 17. Ada No:163’te hizmet veriyor. Kimse Yok Mu Derneği İSTOÇ şubesinin açılışı 10 Haziran 2014 Salı günü gerçekleştirildi. Kimse Yok Mu Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kurtar, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay’ın katılımının yanı sıra, yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu İSTOÇ İyilik Noktası’nın açılışında yoğun bir katılım olduğu görüldü. İSTOÇ İyilik Noktası, İSTOÇ 42. Ada No: 24’de hizmet veriyor. Gondol, İSTOÇ’ta Gondol İSTOÇ plazanın açılışı 21 Mayıs 2014 Çarşamba günü gerçekleştirildi. İSTOÇ yönetiminin de katıldığı açılışta yoğun bir katılım olduğu görüldü. Gondol İSTOÇ plazası, İSTOÇ Çevre Yolu N0:33’de hizmet veriyor. İSTOÇ yönetimi olarak tüm üyelerimiz ve İslam âleminin ramazan ayını ve Ramazan Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederiz. haberler Züccaciyeciler Derneği ( ZÜCDER), kuruluşunun 10. yılını brunch davetiyle kutladı. Davette, yönetim kurulu üyeleri ve birçok kurum temsilcileri bir araya geldi. ZÜCDER Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ertuğrul Erdoğan, yaptığı konuşmada derneğin gelişimi hakkında bilgi verdi. ZÜCDER İSTOÇ yönetim binası konferans salonunda da çeşitli seminerler düzenledi. 25 Mart 2014 tarihinde, “İş sağlığı ve güvenliği” konulu seminer yapıldı. Seminerde, Okan Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Program Başkanı Rüştü Uçan ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Volkan Terzioğlu, yeni iş sağlığı ve güvenliği kanunu hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi. 6 Mayıs 2014 tarihinde, “Türk ve Dünya Ekonomisi & Küresel Pazarlama ’’ konulu seminerde, İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Tezer Palacıoğlu, sunum yaptı ve bilgi aktarımında bulundu. İSTOÇHayat l 18 Türkiye ve dünya ekonomisi için 2013 nasıl bir yıl oldu? 2014’te Türkiye’yi neler bekliyor? Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Teker ekonomide yaşanan gelişmelere yönelik öngörülerini İSTOÇ Hayat okurlarıyla paylaştı. çekinmeden risk alabilen bir yapıya geçti” “KOBİ’ler hızlı karar alabilen, yenilikleri kısa sürede hayata geçirebilen, inovasyona açık ve toplam istihdamın büyük bölümünü sağlayan çok önemli ekonomik oyunculardır. Son yıllarda KOBİ’lerimiz, sadece iş yerlerinde müşteri siparişleri bekleyen firmalar olmaktan çıkarak, bir dünya vizyonu kazanmaya başlamışlardır. Tüm dünyadaki yenilikleri yakından takip eden, gelişmeleri izleyen, iş fırsatlarını görebilen ve çekinmeden risk alabilen bir yapıya geçmeye başlamışlardır.” 19 l İSTOÇHayat 2014 yılının Türkiye için birçok parametrede çok kritik bir yıl olarak yaşanması bekleniyor. Siz bu görüşü destekliyor musunuz? 2014, siyasetle ilgili pek çok sorunun cevabının alınması bakımından Türkiye için kritik bir yıl olacak. Ekonomiyi siyasetten ayrı düşünmek veya yorumlamak mümkün olmadığından, ekonomi yönünü 2014 yılındaki siyasi gelişmelere göre belirleyecek gibi. Mart ayı sonundaki yerel seçim sonuçları, bir bakıma ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimine, bu seçim de sonra yapılacak olan genel seçimlere yön verecek. Her bir aşamadaki seçim sonuçlarına göre de ekonomi ayrı bir yol izleyebilecek. Bu çok bilinmeyenli denklem kümesinin de, pek çok farklı çözüm kümesi olabilir. 2014 yılına ekonomik açıdan iyi bir giriş yaptığımız söylenemez. 2,17 ile yıla başlayan dolar 2,24 sınırına kadar yükseldi. Tekrar üst sınırı zorlar mı veya ne zaman geçer, bu konuda büyük bir belirsizlik var. Borsa İstanbul, ocak ayının sonlarına doğru kendine gelmeye başlamıştı. Ancak şubat ayı sonundaki yeni sarsıntılarla tekrar bir miktar değer kaybına uğradı. 30 Mart seçimlerinden “yola devam” mesajı çıkmasından sonra, Borsa İstanbul (BİST100 Endeksi) Mayıs ayı ortalarında 76.000 sınırını zorlarken, dolar kuru da 2.06 sınırını test etmektedir. Bu olumlu göstergelerin devam edebilmesi için, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin siyasi bir kırılganlık ortamı yaratmaması gerekir. Ekonomiye dair genel kanı, 2014 yılının 2013 yılından daha zor olacağı yönünde. Siz bu konuda neler düşünüyorsuz? Genel ortak görüş bu yönde. Ben de 2014 yılının 2013 yılına göre daha zor geçeceğini düşünüyorum. Dünya ekonomik trendine yön veren ülkelerde işler rayına oturmaya başladı. Ekonomileri büyüme sinyalleri veriyor ve işsizlik düşmeye başladı. Artık kendi ekonomileri için bol paraya ihtiyaç kalmadı, gereksiz para bolluğu kendilerine enflasyon olarak dönebilir. Bu nedenle, ABD Merkez Bankası (FED) 2013 yılından itibaren piyasalara para vermeyi azalttı. Sonuçta, para bolluğu dönemi bitecek ve faizler tırmanışa geçecek. Türkiye’de dışarda şekillendirilen bu ekonomik politikalardan payına düşeni alacak. Bizim payımıza da daha pahalı dolar ve daha yüksek faiz düşecek gibi. Bunların üstüne, Türkiye’nin 2014 yılını olağanüstü bir siyasi gelişme yılı olarak yaşayacak olması, tüm işleri toptan daha zor ve karmaşık hale getiriyor. Türkiye ekonomisinin en büyük sorunu cari açık. Ekonomiyi cari açık dışında bekleyen yeni tehditler var mı? Türkiye’nin bütçe açığı sorunundan çok, bir cari açık sorunu var. Dış ticaretimiz son yıllarda oldukça hızlı ilerledi. İhracatta önemli artışlar sağlandı, dünya haritası üzerinde mal satılmadık ülke kalmadı. Diğer yandan, ithalatımız da çok arttı ve denge ithalat yönünde bozuk gibi. Aynı zamanda, ithalat kompozisyonu da çok iç açıcı değil. Eğer sermaye malı (makineler gibi) veya ara malı ithal ederseniz, bunlar üzerine bir katma değer yaratarak tekrar ihraç etme şansı var. Eğer doğrudan tüketim malı ithal ederseniz, vatandaşlarınız direkt tüketir, üzerine bir katma değer yaratmak mümkün olmaz. Son yıllarda, cari açığımızı istediğimiz seviyelere indirmeyi başaramadık. Fakat cari açığımızı kontrol altında tutarken, ithal malı kompozisyonunu da nasıl değiştirebileceğimizi düşünmeliyiz. 2013 yılında bütçe açığının 19,4 milyar lira olması bekleniyor. 2014 yılında hedef nedir? Seçim dönemlerinde ister istemez bütçe harcamaları ve transfer harcamaları artar. 2014 yılında hedeflenen bütçe açığı da 33 milyar lira civarında ve GSYH’nin yüzde 1,9’u kadar. Bütçe açığının yükseleceğinin öngörülmesi, beklenen gelişmelere göre sürpriz değil. Fakat bu oran halen AB’nin bütçe açığı kriterlerini rahatlıkla sağlıyor. Ekonomi KOBİ’lerin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri için neler söylemek istersiniz? Türkiye’de yaklaşık 3 milyon şirketin faaliyette bulunduğunu ve bu şirketlerin de yüzde 99.8’inin KOBİ olarak tanımlandığını düşünürsek, tüm ekonomi içinde KOBİ’lerin önemini anlatmaya çok gerek kalmaz. KOBİ’ler hızlı karar alabilen, yenilikleri kısa sürede hayata geçirebilen, innovasyona açık, toplam istihdamın büyük bölümünü sağlayan, çok önemli ekonomik oyunculardır. Son yıllarda KOBİ’lerimiz, sadece iş yerlerinde müşteri siparişleri bekleyen firmalar olmaktan çıkarak, bir dünya vizyonu kazanma başarısı göstermişlerdir. Tüm dünyadaki yenilikleri yakından takip eden, gelişmeleri izleyen, iş fırsatlarını görebilen ve çekinmeden risk alabilen bir yapıya geçmeye başlamışlardır. Dünya haritası üzerinde “mal satmadık” diyebileceğimiz ülke kalmamıştır. Firmasına dünya vizyonu kazandıran ve kurumsallaşan KOBİ’lerimizin başarıları ortadadır. Diğer KOBİ’lerimize de bu güzel başarıları kendilerine örnek alarak, bu yarıştaki yerlerini en kısa zamanda almalarını öneriyorum. İSTOÇHayat l 20 sektör inceleme Elektrikli küçük ev aletleri sektöründe “Türkiye’de küçük ev aletlerinin elektrikli ev aletleri toplamı içindeki payı yaklaşık yüzde 23’ler düzeyinde. Bu oran, gelişmiş ülkelerde örneğin ABD’de yüzde 30, Almanya’da yüzde 35, İngiltere ve Japonya’da yüzde 50, Fransa’da ise yüzde 35 civarında. Bu veriler bize, Türkiye’de elektrikli küçük ev aletleri pazarının önümüzdeki yıllarda büyümesini sürdüreceğini gösteriyor. Sektörde yenilikçi ürünler büyük bir hızla artarken, enerji tasarruflu ve akıllı ürünlerin geliştirilmesi alanlarında inovasyonun kullanıldığı görülüyor.” Elektrikli ev aletleri sektöründe geçen yıl 2 milyar TL civarında yerel üretim yapıldığını söyleyen Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD) Genel Sekreteri Sabri Erdil, “İthalat 1 milyar TL’yi aşarken, ihracat yaklaşık 810 milyon dolar civarında gerçekleşti. 2013 yılında sektörümüz, diğer sektörlerin aksine yerli ve yabancı markalarla yaklaşık yüzde 21 düzeyinde büyüme gösterdi” dedi. Elektrikli küçük ev aletleri alt sektöründe mutfak aletleri hazırlayıcı grubu, pişirici grubu, temizlik ve hijyen sağlayan grup, elektrikli ısıtıcılar ve kişisel bakım ürünleri gibi 30’u aşkın ana ürün bulunduğunu aktaran Erdil, bunun yanında sektörün yeni teknolojilerle geliştirilen ürün yayma ile 120’yi aşkın ürün çeşidini bünyesinde bulundurduğunu dile getirdi. Sabri Erdil ile, elektrikli ev aletleri sektörünü konuştuk. Derneğiniz hakkında kısaca bilgi verip, yürüttüğünüz faaliyetlerden bahseder misiniz? Küçük Ev Aletleri Sanayici ve İhracatçıları Derneği (KESİD), on yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteren elektrikli küçük ev aletleri alt sektörünü temsilen örgütlenmiş sektörel bir dernektir. Sektörün gelişip büyümesine katkı sağlamak ve yaşanan sorunların çözümlenmesine yönelik faaliyet göstermektedir. Türkiye’de daha çok belirli büyüklükte üretim ve ihracat yapan sektördeki işletmelerden oluşan bir üye portföyüne sahiptir. Bugün, Türkiye pazarında var olan elektrikli ve elektriksiz ev gereçleri markalarının büyük bir çoğunluğu, derneğimizin üyesidir. Dernek, yeni üyelerle büyümeye devam ederken, pazarda sektörle ilgili yaşanan genel sorunlar, haksız rekabete karşı dünya müktesebatına uygun korunma önlemleri oluşturmak, kamunun geliştirdiği regülasyonlara yardımcı olmak, üretilen ve pazara sunulan mal ve hizmetlerin uluslararası standartlara kavuşturulması gibi teknik bir içerikle çalışmalarını sürdürmektedir. KESİD, yukarıda ifade edilen konularda, kamudaki ilgili bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşlarıyla tamamlanmış ve halen sürdürülen birçok projeyi planlamış ve gerçekleştirmiştir. Elektrikli ev aletleri sektörü 2013 yılını üretim, ihracat, ithalat, kapasite kullanım rakamları açısından nasıl geçirdi? Rakamlar çok net olmamakla birlikte, 21 l İSTOÇHayat 2013 yılı içinde yerel üretim 2 milyar TL civarında iken, ithalat 1 milyar TL’yi aşmıştır. Sektörde yerel üretimin kapasite kullanımı yaklaşık yüzde 60’lar düzeyinde gerçekleşmektedir. Sektör ürünlerinin 2013 yılı ihracatı yaklaşık 810 milyon dolar civarındadır. 2013 yılında sektörümüz, diğer sektörlerin aksine yerli ve yabancı markalarla yaklaşık yüzde 21 düzeyinde büyüme göstermiştir. Türkiye’de küçük ev aletleri sektörünün pazar büyüklüğü 2011 yılında 2 milyar 82 milyon TL, 2012 yılı için 2 milyar 453 milyon TL ve 2013 yılı için 3 milyar 46 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Sektör, 2014 yılına nasıl bir giriş yaptı? Yıl sonu öngörüleriniz neler? 2014 yılında sektörde, geçen yılla aynı oranda bir büyüme öngörülmediği gibi, ikinci yarıda daralma da yaşanabileceği düşünülmektedir. İhracatta ise belirli bir oranda artış olabileceğini düşünüyoruz. Elektrikli ev aletleri sektöründeki ürün portföyünde nasıl bir gelişim yaşanıyor? Elektrikli küçük ev aletleri alt sektöründe mutfak aletleri hazırlayıcı grubu, pişirici grubu, temizlik ve hijyen sağlayan grup, elektrikli ısıtıcılar ve kişisel bakım ürünleri gibi 30’u aşkın ana ürün bulunmaktadır. Bunun yanında yeni teknolojilerle geliştirilen ürün yayma ile 120’yi aşkın ürün çeşidi yer almaktadır. Temizlik, hijyen ve pişirici ürünlerde programlanabilen, uzaktan yönetilebilen, akıllı ve tasarruflu mutfak ve ev yaşamını kolaylaştıran yeni nesil ürünler geliştirilmektedir. Sektördeki büyüme hızının daha yüksek düzeyde seyretmesinin bir nedeni de yaşamı kolaylaştıran bu yeni ürünlerdir. Türkiye’de küçük ev aletlerinin elektrikli ev aletleri toplamı içindeki payı, yaklaşık yüzde 23’ler düzeyindedir. Bu oran, gelişmiş ülkelerde örneğin ABD’de yüzde 30, Almanya’da yüzde 35, İngiltere ve Japonya’da yüzde 50, Fransa’da ise yüzde 35 civarındadır. Bu veriler bize, Türkiye’de elektrikli küçük ev aletleri pazarının önümüzdeki yıllarda büyümesini sürdüreceğini göstermektedir. Sektörde yenilikçi ve yeni ürünler büyük bir hızla artarken, enerji tasarruflu ve akıllı ürünlerin geliştirilmesi alanlarında inovasyonun kullanıldığı görülmektedir. Sektörün en önemli gündem maddesi nedir? Sorunlar ve bu sorunların çözümü yolunda önerileriniz neler? Sektörde Türkiye’nin endüstriyel altyapısına bağlı olarak enerji kullanımında, yüksek mali yükümlülüklerde (ÖTV, yüksek KDV ve diğer vergiler gibi) kayıt disiplini eksikliği ve pazarı disipline edici regülasyonların eksikliği gibi konular haksız rekabet sorunu oluşturmaktadır. Bu alanlarda iyileştirici yeni düzenlemelere acil ihtiyaç vardır. Ayrıca Türkiye, üretim için sektördeki ilgili teknolojiyi kullanma yeteneğine sahip olması, büyük tüketim pazarlarına ve gelişmekte olan ülke pazarlarına yakınlığı nedeniyle önemli bir ihracat potansiyeline de sahiptir. İSTOÇHayat l 22 Endüstriyel mutfak sektörü ihracatta rekora koşuyor” sektör inceleme “Sektörün tahmini ihracatı 600 milyon dolar, ithalatı ise 250 milyon dolar. Türkiye’nin endüstriyel mutfak sektöründe son 10 yılda ortalama büyüme oranı yüzde 80, sektörün Türkiye ekonomisinden aldığı pay ise yüzde 3,2’dir. Dünya endüstriyel mutfak pazarında Türkiye’nin bugün geldiği noktada çevre ülkeler karşısında üstünlüğü eline geçirdiğini düşünüyoruz. Endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve masaüstü ekipmanlarının tümünü kapsayan sektör, ihracat rekoruna koşuyor.” Endüstriyel mutfak ve çamaşırhane sektörünün, turistik tesislere, restoranlara, catering firmalarına, kafe ve barlara, iş yeri yemekhanelerine, hastanelere, resmi kuruluşlara, okullara ve pastanelere hizmet verdiğini söyleyen Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Bilge, sektörün ana ürün gruplarını, hazırlık ekipmanları, pişiriciler, fırınlar, soğutma ekipmanları, bulaşık makineleri, servis üniteleri ve endüstriyel mutfak kullanım malzemelerinin oluşturduğunu dile getirdi. Endüstriyel mutfak sektöründe, üretim kapasitesi ve ürün çeşidinin her geçen gün arttığına değinen Ergun Bilge ile endüstriyel mutfak sektörünü konuştuk. Derneğiniz hakkında kısaca bilgi verip, yürüttüğünüz faaliyetlerden bahseder misiniz? Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve servis ekipmanları alanlarında faaliyet gösteren firmaları bir araya getiren bir ekonomik sektör örgütüdür. 21 yıl önce kurulan derneğimiz, iş kollarımızın önde gelen tüm firmalarını çatısı altında toplayan, sektörünün ilk ve tek kuruluşudur. Derneğimizin üye yapısının bel kemiğini, endüstriyel mutfak ve çamaşırhane konusunda faaliyet gösteren firmalar oluşturmakla birlikte, ağırlama-konaklama sektörüne mal ve hizmet veren çok sayıda kuruluş da örgütümüzün bünyesinde yer alıyor. TUSİD, üyeleri arasında mesleki, teknolojik ve sosyal dayanışmayı sağlamak ve söz konusu alanlarda standartları yükseltmek için çalışmalarını sürdürüyor. Derneğimizin yaklaşık 145’den fazla firmayı temsilen 260’a yakın üyesi bulunuyor. Endüstriyel mutfak sektörü 2013 yılını üretim, ihracat, ithalat, kapasite kullanım rakamları açısından nasıl geçirdi? Endüstriyel mutfak ve çamaşırhane sektörünün pazar büyüklüğü, 1,6 milyar dolar civarında bulunuyor. Bunun yüzde 80’ini endüstriyel mutfak, 280-300 milyon dolarını ise endüstriyel çamaşırhane oluşturuyor. Sektör, 65 bin kişiye istihdam alanı yaratıyor. Sektörün toplam tahmini ihracatı, 600 milyon dolar, tahmini ithalatı ise 250 milyon dolardır. Sektörde yaklaşık 450 civarında irili ufaklı firma faaliyet gösteriyor. Endüstriyel mutfak ve çamaşırhane sektörü, turistik tesislere, restoranlara, catering firmalarına, kafe ve barlara, iş yeri yemekhanelerine, hastanelere, resmi kuruluşlara, okullara ve pastanelere hizmet veriyor. Sektörün ana ürün gruplarını, hazırlık ekipmanları, pişiriciler, fırınlar, soğutma ekipmanları, bulaşık makineleri, servis üniteleri ve endüstriyel mutfak kullanım malzemeleri oluşturuyor. Çamaşırhane segmentinde ise, çamaşır makineleri, sıkma ve kurutma makineleri ile ütüler yer alıyor. Sektörün 2014 yıl sonu öngörüleri neler? Türkiye’nin endüstriyel mutfak sektöründe son on yılda ortalama büyüme oranı yüzde 80 iken, sektörün Türkiye ekonomisinden aldığı pay ise yüzde 3,2’dir. Dünya endüstriyel mutfak pazarında Türkiye’nin bugün geldiği noktada çevre ülkeler karşısında üstünlüğü eline geçirdiğini düşünüyoruz. Endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve masaüstü ekipmanlarının tümünü 23 l İSTOÇHayat kapsayan sektör, ihracat rekoruna koşuyor. Ayrıca önemli zincir projelerde ve iş birliklerinde tercih edilme oranı, en üst seviyede bulunuyor. 2014 yılında da bu olumlu gidişatın ve büyümenin devam edeceğini, yaşanan bu olumlu sürecin, firmaları yatırım yapmaya teşvik edeceğini düşünüyoruz. Sektörün büyüklüğü nedir? 2010’da tekrar büyümeye başlayan sektör, yüzde 40 dolayında satışlarını artırdı. Çevre ülkeler arasında birinci, Avrupa’da ise ikinci büyük üretici konumuna ulaşan Türkiye endüstriyel mutfak sektörü, ekonomik krizi geride bırakarak, 2010 yılında başlattığı büyüme trendini 2013 yılında da devam ettirdi. Hareketliliğin daha çok iç dinamiklerden kaynaklandığını aktaran firmalar, geçmiş dönemlere nazaran satışlarını ortalama olarak yüzde 40 artırdı. Endüstriyel mutfak sektöründe çeşitliliği artırmak için ne gibi çalışmalar yapılıyor? Endüstriyel mutfak sektöründe, üretim kapasitesi ve ürün çeşidi her geçen gün artıyor. Sektörde lider ve marka olmak için, müşteri odaklı kalite anlayışına ve müşteri memnuniyetine son derece önem verilmesi gerekiyor. Bu bakımdan sektör müşterilerine kaliteli ürün ve hizmet sunması ve AR-GE çalışmalarına ağırlık vermesi amacıyla sektördeki firmalara, eğitim ve seminerler düzenliyoruz. AR-GE çalışmalarının olumlu sonuç vermesi, üretilen ürünlerin pek çok önemli projede yer almasını sağlıyor. AR-GE çalışmalarının yanı sıra, teknolojik gelişmeleri de yakından takip eden firmalarımız, her yıl yurt içi ve dışı mutfak fuarlarına katılarak, vizyonunu genişletiyor. AR-GE, sektördeki kalite anlayışımızı ve politikamızı belirleyen kriterlerden olup, kalitemizi maksimum seviyeye çıkarmamıza ve dünya standartlarında üretim yapmamıza yardımcı oluyor. Sektörün en önemli gündem maddesi nedir? Yaşadığınız sorunlara ilişkin çözüm önerilerinizi aktarır mısınız? En önemli konunun ülkemizin temel eksiği olan, marka oluşturmak olduğunu düşünüyorum. Global marka ve markalara sahip bir sektör konumuna gelebilirsek, ürünlerimizi daha iyi fiyatlara pazarlama imkânını elde ederiz. TUSİD olarak, Avrupa müktesebatının sektörümüzle ilgili konu ve uygulamalarını tüm ülke sathında duyurmak ve uygulanmasını sağlamak için bölgesel çalışmalar, seminerler ve toplantılar düzenliyoruz. Türkiye, bu açığını hızlı şekilde kapatma yolunda ilerliyor. Zaten tüm saydığımız ilerleme ve uygulamalarını gerçekleştirmeyen firmalarımız zamanla değerlerini ve sektörel ağırlıklarını yitiriyor. Bundan sonra da daha hızlı yitireceklerdir. Belki de sektörümüzün en büyük eksiğini, devlet teşvik ve kolaylıklarından yeterince yararlanmaması oluşturuyor. Bu şekilde bir öz eleştiri yapabiliriz. TUSİD camiasına bu konuda önemli görevler düşüyor. Sektörün kaliteli firmalarının, uluslararası alanda daha aktif olabilmesi için, devletle uyumlu çalışması ve ortak konsantrasyon alanları oluşturması şart. AR-GE alanında ivme sağlanabilmesi için ise, üniversitelerin ilgili bölümlerinin bu çalışma zeminine daha açık hale getirilmesi gerekiyor. İSTOÇHayat l 24 üye tanıtımı Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki: üye tanıtımı “Yerli üretimle Avrupa’da ilk üçte yer almayı hedefliyoruz” “Yenilik üretmek daima önceliğimiz oldu. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Enerji ve zaman verimliliği en yoğun odaklandığımız alanlardan biri. Gelecekte yurt içinde liderliğimizi sürdürerek, Avrupa’da ilk üçte, dünyada ise ilk 10’da yer almayı hedefliyoruz. Üstelik bunu yerli üretimle başarmayı planlıyoruz.” Tecrübesi, ürünleri ve teknolojik yatırımlarıyla sektöründe öncü firmalar arasında yer alan Öztiryakiler, hotel, restoran, kafe (HoReCa) başta olmak üzere, pastane grupları, askeri mutfaklar, mobil arazi mutfakları ve ekipmanları, hastane ekipmanları, okul ve fabrika mutfakları gibi endüstriyel mutfak sektörü alanlarında hizmet veriyor. Yenilik, AR-GE, üretim tecrübesi, kalıp teknolojisi, nitelikli insan gücü ve yerli üretimle Avrupa’da ilk üçte, dünyada ise ilk 10’da yer almayı planladıklarını söyleyen Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki ile başarılarının sırrı ve gelecek hedefleriyle ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendinizden bahseder misiniz? Bolu’nun Gerede ilçesinde 1954 yılında doğdum. Öztiryakiler’de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum. Rahmetli ağabeyim Aydoğan Öztiryaki ve şu an Yönetim Kurulu Başkanı olan ağabeyim Yusuf Öztiryaki’den çok şey öğrendim. Türk kültürüne ilgi duyuyorum. Buna bağlı olarak yöresel kıyafetler, bakır mutfak malzemeleri, matara ve tespih koleksiyonları yapıyorum. Türk mutfağıyla da yakından ilgileniyorum, her fırsatta tanıtımı ve araştırmasıyla ilgili çalışmalarda yer alıyorum. Sektörde 56 yıllık geçmişe sahip olan Öztiryakiler, bu sürede nasıl bir büyüme gerçekleştirdi? Gelinen nokta itibarıyla hangi noktalarda hizmet veriyorsunuz? Öztiryakiler olarak, 56 yıllık sektör tecrübemizle ve teknolojik yatırımlarımızla sektörün öncüsüyüz. Türkiye ve Rusya’da bulunan toplam 130 bin metrekarelik üretim tesislerimizde, bin 300 çalışanımızla hotel, restoran, kafe (HoReCa) başta olmak üzere, pastane grupları, askeri mutfaklar, mobil arazi mutfakları ve ekipmanları, hastane ekipmanları, okul ve fabrika mutfakları gibi endüstriyel mutfak sektörü alanında hizmet veriyoruz. Pişirme, servis, taşıma, bulaşıkhane, sıcak ve soğuk teşhir üniteleri, bar ekipmanları, ev tipi mutfak ekipmanlarıyla seyyar sahra ünitelerinin tasarımı, üretimi, kurulumu ve satış sonrası teknik destek hizmeti sunuyoruz. 10 grup şirketimiz, yurt çapında dört bölge müdürlüğümüz, 50 bayimiz, merkez satış sonrası hizmet müdürlüğüne bağlı Türkiye’de 65, yurt dışında ise geniş satış ve servis ağımız bulunuyor. Başarınızın sırrını neye bağlıyorsunuz? Endüstriyel mutfak teknolojileri üretirken, tecrübeyle AR-GE’nin gücünün birleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yenilik üretmek daima önceliğimiz oldu. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Enerji ve zaman verimliliği en yoğun odaklandığımız alanlardan biri. Müşterilerimize para kazandıracak fikirler üretiyor ve bunu onlarla paylaşıyoruz. AR-GE, üretim tecrübesi, kalıp teknolojisi ve nitelikli insan gücümüz en güçlü kaynaklarımızı oluşturuyor. Bizi dünya pazarında yıldız yapan ise değişim, ürün ve üretim teknolojisi yeniliği yanında, hızlı oluşumuz ve çok çalışmamız. Gelecek yıllarda da nitelikli ürün üretimi konusundaki yenilik anlayışımızın bizi sektörde hep ilk sıralarda tutacağına inanıyoruz. 25 l İSTOÇHayat üye tanıtımı Bugün sektörde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sanayi tipi paslanmaz çelik mutfak ekipmanlarının en büyük üreticisi ve ihracatçılarından biriyiz. Küresel pazarda Ozti markası ile şu anda 110 ülkeye ihracat yapıyoruz. Sektörde her zaman ilkleri gerçekleştiren bir firma olduk. Fırınlarımızla, pişirme ürünlerimizle, hidrojen teknolojisini dünyada ilk defa kullanarak, mutfaklarda gelişmeler sağlayarak, mutfak cihazlarının standartlarını yükselterek, öncü olmaya ve sektörde takip edilebilir bir firma olmaya çalışıyoruz. İyiye doğru bir rekabet yolu açtığımızda, sektörle beraber gelişmiş oluyoruz. Aynı zamanda sivil toplum örgütlerindeki görevlerimizle ve sosyal sorumluluk projelerimizle de şirketimizi önde tutmaya ve örnek olmaya çalışıyoruz. Çünkü Türkiye’de yeme içme sektörünün gelişmesiyle beraber, endüstriyel sektörlerin de gelişeceği kanaatindeyiz. İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz? İSTOÇ, kazanımları ve potansiyeli yüksek bir ticaret merkezi. Toplu ticaretin yapıldığı, her sektöre hitap eden, üretici ve tüketiciyi kolaylıkla buluşturan İSTOÇ’ta bulunan bayimiz Bayraktar Ticaret aracılığıyla buradaki atmosferi çok yakından hissediyoruz. Ulusal ve uluslararası pazarda tercih edilen yenilikler ve yenilikçi ürünler İSTOÇ’un da göz ardı etmemesi gereken bir durum. Tüketiciler gıdadan tekstile hemen hemen her alanda farklı olanı, kaliteli ve doğal olanı tercih ediyor. Mekânlardaki renovasyonlardan ürünlerdeki özgünlüklere ve tüketiciyi mutlu edecek tüm projelere kadar her konunun İSTOÇ Yönetimi tarafından değerlendirileceğini düşünüyorum. Son dönemde Türkiye ekonomisi hakkındaki görüşleriniz ne yönde? Türkiye’de turizme bağlı yatırımların artıyor olması ve kişilerin tüketim alışkanlıklarındaki değişimlere bağlı olarak gastronomi sektöründe yaşanan pazar genişlemesi endüstriyel mutfak sektörünü olumlu yönde etkilemektedir. Öztiryakiler olarak yaptığımız AR-GE yatırımları ve inovatif ürün geliştirme çabamız sadece yurt içinde değil, yurt dışında da güçlü olan markamızı daha üst noktalara taşımak için. 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz 45 milyon dolarlık ihracatımız bu çabamızın en büyük göstergesidir. Gelecekte yurt içinde liderliğimizi sürdürerek Avrupa’da ilk üçte dünyada ise ilk 10’da yer almayı hedefliyoruz. Üstelik bunu yerli üretimle başarmayı planlıyoruz. Yerli üretimin desteklenmesi konusunda çalışmalarımız var. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak Sayın Başbakanımız ile konuya ilişkin görüşmelerimiz oldu ve Türk malı satın alımı ve kullanımı ile ilgili kanun çıktı. Bu vesileyle hükümetimize teşekkür ederiz. Sonuç olarak hedefimize ancak söylediklerimizi yaparak ulaşabileceğimize inanıyoruz. Bu işin ruhu daha ucuza çok ürün üretmekten geçmiyor. Başarılı olmak için öncelikle katma değerli ürün üretmek, tasarım yapmak, AR-GE faaliyetleri ve yeni fikirler yaratmak gerekiyor. Başka türlü 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık hedefimize ulaşamayız. Yani çeşitli ürünler yapmanın dışında çok çalışarak, yenilikler de geliştirmemiz büyük önem taşıyor. İSTOÇHayat l 26 Mahmutoğlu Elektronik firma ortağı ve Genel Müdürü Ali Mahmudoğlu: “İSTOÇ, Türkiye’nin ticaret merkezi konumunda” “İSTOÇ, Türkiye’nin ticaret merkezi konumuna iyice oturdu. Yedi-sekiz yıl öncesine kadar insanlar, İSTOÇ’un yerini tarif ederken çok zorlanıyordu. Bugün, Türkiye’nin her tarafında hatta yurt dışında bile ticaretle ilgilenen bir kişiye İSTOÇ dediğiniz zaman, başka bir açıklama yapmanıza gerek kalmıyor.” üye tanıtımı Faaliyetlerine 1996 yılında başlayan Mahmutoğlu Elektronik, Toshiba pillerinin Türkiye dağıtımını yapmasının yanı sıra, bilgisayar aksesuarlarında AVEC, aydınlatma grubunda PANTHER markalarıyla müşterilerine hizmet sunuyor. Anadolu’nun belirli illerinde oluşturdukları bölge müdürlükleriyle, bütün Türkiye’deki toptan hırdavat, kırtasiye ve teknoloji mağazalarının yanı sıra, ulusal-yerli zincir mağazalarının gereksinimlerini karşıladıklarını söyleyen Mahmutoğlu Elektronik firma ortağı ve Genel Müdürü Ali Mahmudoğlu ile firma faaliyetleri ve İSTOÇ hakkında konuştuk. Firmanız hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Mahmutoğlu Elektronik, 1954 yılından bu yana faaliyette olan Mahmutoğulları Kollektif Şirketi’nin bir kolu olarak 1996 yılında kuruldu. Mahmutoğulları Kollektif Şirketi, 2011 sonuna kadar Tahtakale’de (Tomruk Han, Asri İş Hanı ve en son Santral Han) hizmet verdikten sonra Mahmutoğlu Elektronik ile birleşti ve İSTOÇ Kuzey Plaza girişindeki yerine taşındı. İthalatçı firmamız Mahmutoğlu Elektronik ise, 12. Ada ve 5. Ada’daki yerlerinde yedi-sekiz yıl hizmet verdikten sonra, 2005 yılından bu yana Kuzey Plaza 6’ncı katta ticaret hayatına devam ediyor. Firmamız, Toshiba pillerinin Türkiye dağıtımını yapmakla beraber bilgisayar aksesuarlarında AVEC ve aydınlatma grubunda PANTHER markalarında sahip olduğu geniş ürün yelpazesiyle ithalat ve dağıtım yapıyor. İSTOÇ hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? İSTOÇ, Türkiye’nin ticaret merkezi konumuna iyice oturdu. Yedi-sekiz yıl öncesine kadar insanlar, İSTOÇ’un yerini tarif ederken çok zorlanıyordu. Bugün, Türkiye’nin her tarafında hatta yurt dışında bile ticaretle uğraşan ya da ilgilenen bir kişiye İSTOÇ dediğiniz zaman, başka bir açıklamaya gerek kalmıyor. Bu, İSTOÇ’ta faaliyet gösteren firmalar için gurur verici bir durum. Sonuç olarak, büyük bir özveriyle yapılan dev yatırım, karşılığını buldu. İSTOÇ’ta yer bulamayan veya buraya sığmayan firmalar, Beylikdüzü ve Kayabaşı gibi uzak bölgelere gitmek zorunda kalıyor. Metronun gelmesi de İSTOÇ için büyük bir kazanım oldu. İSTOÇ SARAY Alışveriş Merkezi konusunda ise geç kalındığını, bu saatten sonra o binanın başka bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Otel inşaatının da bir an önce bitirilerek, kiraya verilmesiyle de İSTOÇ çok daha değerli bir hale gelecektir. Böylece önümüzdeki hoş olmayan görüntü yerini, muhteşem bir güzelliğe bırakacak. Yeni yapılmakta olan çevre yollarıyla da trafiğin rahatlayacağını ve İSTOÇ giriş-çıkışlardaki yoğunluğun ortadan kalkacağına inanıyorum. 27 l İSTOÇHayat üye tanıtımı Albatros Gastronomi ve Mutfak Yöneticisi Lara Yeteroğlu: “Müşterilerle birebir ben ilgileniyorum” “Yeditepe Üniversitesi’nde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nü bitirdikten sonra ailemle beraber iş hayatında yükselmeye karar verdim. 1997 yılından bu yana faaliyette olan firmamızda müşterilerle birebir ben ilgileniyorum.” Blenderdan fırına, dondurma makinesinden kahve makinesi ve kahve öğütücüye kadar yeme içme sektöründeki işletmelerin ihtiyaç duyduğu tüm makineleri ithal eden Albatros, sadece satış yapmakla kalmıyor, 40 yıllık tecrübeyle 1997 yılından bu yana Türkiye’nin her yerine teknik servis desteği sağlıyor. Endüstriyel mutfak pazarının, Türkiye’nin yanı sıra komşu ülkelerde de büyük oranda büyüdüğünü söyleyen Albatros Gastronomi ve Mutfak Yöneticisi Lara Yeteroğlu ile, firma faaliyetleri ve faaliyet gösterdiği sektör hakkında konuştuk. Firmanız hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Albatros, Blendtec blender’dan Merrychef ve Convotherm fırına, Carpigiani dondurma makinesinden İtalyan menşeli kahve makinesi ve kahve öğütücüye kadar yeme içme sektöründeki işletmelerin ihtiyaç duyduğu tüm makineleri ithal ediyor. Sadece satış yapmakla kalmıyor, 40 yıllık tecrübeyle 1997 yılından bu yana Türkiye’nin her yerine teknik servis desteği sağlıyor. Aile şirketi olan firmamızın teknik servis bölümünün başında babam, satış ve ofis bölümü yönetiminin başında ise annem ve ben yer alıyoruz. Yeditepe Üniversitesi’nde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünü bitirdikten sonra ailemle beraber iş hayatında yükselmeye karar verdim. Müşterilerle de birebir ben ilgileniyorum. Faaliyet gösterdiğiniz sektör hakkında neler söylemek istersiniz? Endüstriyel mutfak pazarı, Türkiye’nin yanı sıra komşu ülkelerde de çok büyük oranda büyüyor. Sektörde faaliyet gösteren firmalar üretim yapmıyor. Dünyada marka olmuş ürünleri ithal ediyor ve müşterilerle buluşturuyor. Satış sonrası garanti ve teknik servis desteği de ihmal etmiyor. İSTOÇ hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? İSTOÇ, insanların aklına gelebilecek her şeyi bulabileceği başlı başına bir merkez. Tabii müşteri ile satıcının buluşma noktası da diyebilirim. Türkiye ekonomisi hakkındaki genel görüşleriniz neler? Hızla büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Faaliyet gösterdiğimiz sektör de bu büyüme ile gün geçtikçe kendini daha iyi yerlere taşıyor. İSTOÇHayat l 28 Priene’de gezi her iz, bir anlam taşıyor Efes Harabeleri’ne yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta, Aydın’ın Söke Ovası’nda kurulmuş İyon kenti Priene, birçok gezgin için Anadolu’nun batı kıyılarındaki antik kentlerin en çekicisi. Priene’de kalıntılar, diğer antik yerleşmelerle karşılaştırıldığında, çok daha iyi korunmuş ve ziyaretçilerin keyifle gezebileceği en uygun biçimde kazılmış. Ama hepsinden önemlisi; Priene ören yeri, tarih meraklılarına, benzerine hiçbir yerde rastlayamayacakları bir samimiyet duygusu yaşatıyor. 29 l İSTOÇHayat Antik Çağ’ın en büyük tarihçilerinden, “Tarihin babası” Heredot, kitabında Priene’yi şöyle anlatır: “Panionion’da toplanan İyonlar, kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü altına ve en güzel iklime sahip yörede kurmuşlardır. Güneyden başlayarak ilk kentleri Miletos’tur; hemen sonra Myus ve Priene gelir...” 12 İyon kentinden biri olan Priene, bugün, geçmişten getirdiği çekiciliğini kaybetmeden, görenleri şaşkına çevirecek güzelliğiyle selamlıyor ziyaretçilerini. Sırtını Mykale (Samsun) Dağı’na yaslayan şehir, günümüzden 2000 yıl önce Söke Ovası tamamen denizken, Antik Çağ’ın en güzel kentlerinden biri olarak kurulmuş. Halkı denizcilikle uğraşan Priene, iki büyük limanı ile bölgenin en önemli ticaret merkezi olmuş uzun yıllar. Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar nedeniyle şimdi kilometrelerce kara içinde yer alan Priene kentinin ilk kurulduğu yer tam olarak bilinmiyor. Ancak kimsenin inkâr edemediği bir gerçek var ki, o da mimari çekiciliği. Miletli ünlü şehircimimar Hippodamos’un, kendi adıyla anılan Hippodamos Planı’na göre, MÖ 350’de bugünkü yerinde yeniden inşa ettiği Priene, Helenistik dönemin en güzel kentlerinden biri olarak kabul ediliyor. İSTOÇHayat l 30 Gül ve zakkumlarla, limon, turunç, mandalina ve portakal ağaçlarıyla kaplı Güllübahçe yolu size “Priene’ye hoş geldiniz” der sanki. Görkemli ve anıtsal yapılarla bezenmiş Roma kentlerinden farklı olan Priene, küçük ve işlevsel bir İyon kenti. Mykale Dağı’na yaslanmış kentin, Belus’un oğlu Aegyptus yönetiminde İyonlar tarafından kurulduğu kabul ediliyor. Roma İmparatorluğu’nun altın çağında ve Helenistik dönemde yaratılan üstün nitelikteki eserlerin yanı sıra Bizans döneminde de piskoposluk merkezi olması, kentin kültürel olarak ayakta kalmasını sağlamış. Ayrıca, Antik Çağ’ın yedi bilgesinden biri sayılan filozof ve hukukçu Bias da çocukluğunu MÖ 6. yüzyılda Priene’de geçirmiş. Bilge Bias gibi kişiler kente karşı saygıyı daha da artırmış. Büyük İskender Evi, Söke Ovası’nın sonsuzluğuna bakıyor Priene’nin tarihinde, Büyük İskender’in payı da büyük. MÖ 334’te kente gelen Büyük İskender, Priene’nin konumu için önerilerde bulunmuş. Yeni kent inşa edilirken, Athena Tapınağı’na kendi adı yazılırsa, yapım masrafını üstleneceğini söylemiş. Priene’liler de bu isteği kabul etmiş. Bugün Büyük İskender Evi olarak tanımlanan kalıntı, Söke Ovası’nın sonsuzluğuna bakıyor. Tapınak, varlığını biraz da İskender’i bile etkileyen bu manzaraya borçlu. Büyük İskender’in ölümünün ardından çıkan karışıklıklardan dolayı şehir eski gücünü yitirir. Roma, 155 yılında şehri, Bergama ve Kapadokya krallarının elinden kurtarmak durumunda kalır. Kapadokya kralının asi oğlu Orophernes, Romalıların şehri alması ile Priene’ye gömdüğü hazinesine ulaşır ve adak olarak Athena Tapınağı’nı onartır. Roma ve Bizans yönetimi altında zenginleşen şehir, MS 13. yüzyılda ise Türklerin egemenliğine girer. Büyük düzgün taş işçiliği ile işlenmiş kale duvarları sayesinde Priene, bugün de ayakta. Kazı çalışmalarının devam ettiği antik kentte, tarihin izlerini taşıyan eserler gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Her iz, bir anlam taşıyor. Yörenin taş ocaklarından sağlanan mermerlerde, yıkımın dışında bir bozulma yok. Kentin inşasında yararlanılan mermer ocakları ne yazık ki günümüze ulaşamamış. Ancak yöreye özgü, kentin yapımında da kullanıldığı sanılan gri, siyah dokulu mermerler yine de çıkarılıyor. Bunlar, günlük kullanımda vazo, çanak ve figüratif süs eşyası olarak işleniyor… Priene antik kentine çıkmadan önce, kazı evinin de yol kıyısında yer aldığı küçük ve sevimli bir meydan var. Bizans su kemerinden dökülen suyun yanında, büyük çınar ağacının altındaki havuzlu lokanta, mermer atölyesi, mandalina ağaçlarını çevreleyen pansiyon ve ağaçların gölgesindeki kahveler, evler ve bahçeler bu meydanın kimliğini oluşturuyor… Priene aslında bugünkü yerinde kurulmamış. Kent, Menderes’in getirdiği alüvyonların eski limanı doldurması sonucu, MÖ 350’de bu yamaca taşınmış. Priene kenti, özellikle agora ve çevresindeki gezinti yollarıyla, insanların oturup dinlenebileceği basamaklarla donatılmış. Bu yaşam biçimi çağımızın Ege’sine hiç de yabancı değil. Çünkü günümüzde de yaşam, sokakta geçmeye devam ediyor. Kentin simgesi: Athena Tapınağı Kentin en gösterişli yapısı Athena Polias Tapınağı. Priene’nin en eski yapısı olan tapınak, Menderes Ovası’nı görmesini sağlayan doğal bir taraçaya özenle yerleştirilmiş. Yüksek işçilik eseri bir merdivenle çıkılan tapınağın ön cephesinde altı kolon bulunuyor. Tapınağın mimarı, Dünyanın Yedi 31 l İSTOÇHayat Harikası’ndan biri olan Mausoleum’u (Bodrum’daki Halikarnas Mozolesi) inşa eden Pytheos. Priene kentinin, çevresinde geliştiği tapınak, Antik Çağ’dan bu yana dünya mimarisinin klasik yapılarından biri kabul ediliyor. Tapınağın yapımına MÖ 4. yüzyılın ortalarında başlanmış. Tapınakta malzeme olarak Mykale Dağı’ndan çıkan yerel mermer kullanılmış. Aynı zamanda kentin en masraflı yapısı olan Athena Tapınağı’nın inşaatı, kentin mali sıkıntılarından dolayı, 300 yıl kadar sürmüş. Tapınak, Büyük İskender’in yardımlarıyla bitirildiği için bir pronaos duvarına İskender’in adını taşıyan bir kitabe yerleştirilmiş. Adı bu görkemli tapınağa yazılmamış olsaydı, Büyük İskender efsanesi günümüze kalır mıydı? İnsan sormadan edemiyor! Amfiteatr: Priene’nin ruhu Kentin en ilginç yapılarından biri, Helenistik döneme ait küçük ölçekli amfiteatr. 1,5 adalık yer işgal eden amfiteatr, 6 bin 500 kişilik. Yapımına kentin kuruluşundan sonra başlanan amfiteatr, doğal bir yamaçta inşa edilmiş. MÖ 300’lerde oditoryumun oturma yerleri ve merkezi orkestra yapılmış. Bu erken tarihte, geçici bir ahşap sahne binası olduğu tahmin ediliyor. MÖ 200’lerde ise, mermer oturma yerleri ilave edilmiş. Bu dönemde, oyunların sıkıştırılmış toprak zeminli orkestra bölümünde sahnelendiği sanılıyor. Dönemin amfiteatrlarında, oturma yerleri güneşe ve yağmura karşı tentelerle korunurdu. Priene Amfiteatrı’nda bu tenteleri tutan direklerin yerleştirildiği çukurlar hâlâ görülebiliyor. Özge Ulusoy İSTOÇHayat l 32 “Benim mesleğim doğru yapıldığında dünyanın en keyifli işi. Bazen çalıştığım ortamlarda o kadar iyi vakit geçiriyorum ki çalışıyormuş gibi bile hissetmiyorum. En zor yanı ise kendinize çok özen göstermeniz ve camiada saygın bir isim edinmek için disiplinli çalışmanız. Bu iki kural da bana zor gelmiyor.” M Bize bilinmeyen yönlerinizden söz eder misiniz? Mesela Özge Ulusoy’un bir günü nasıl geçiyor? Sabahları çok geç kalkan biri değilim, geç yatsam bile erken uyanırım. Uykuyu pek sevmiyorum açıkçası, hatta bazen bana zaman kaybı gibi geliyor. Eğer boş günümse, evimde güzel bir kahvaltı sonrasında pilates dersine giderim. Rutin bakımlarım varsa kuaförüme gider, saç, el ve cilt bakımımı yaptırırım. Arkadaşlarımla vakit geçirmekten keyif alırım. Uzun sohbetli yemekler favorilerim arasında yer alır. Sonrasında da evime gelir, yatmadan önce mutlaka kitabımı okurum. Eğer iş günüm ise, tüm programım ona göre olur zaten. Sabahları uyanınca ilk işim bir bardak ılık limonlu, bir bardak da normal su içmek. Günde 2 litre su içmek ise güzel bir cildin en büyük sırrı. Cilt bakımıma ve temizliğine önem gösteririm, gündüz ve gece için kremlerimi asla ihmal etmem. Kullandığım ürünleri kaliteli olanlarından seçiyorum. Kaliteli demek pahalı demek değil önemli olan içeriği. Genelde doğal ürünleri kullanıyorum. Dikkatli beslenmek de tabii, önem arz ediyor. Yediklerime kilomu korumaktan ziyade, sağlıklı olmak için dikkat ediyorum. Ayrıca güzellik ve bakımla ilgili çok okuyup çok araştırıyorum. ünlü söyleşisi iss Turkey 2003 (Türkiye Güzellik Kraliçesi Yarışması) ikincisi, Türk manken, balerin, sinema ve dizi oyuncusu olan Özge Ulusoy, şu anda “HeyCanlı” adında bir magazin programı sunuyor. Magazin programı sunmasının kendisine bu teklifle gelen ekibin kalitesine güvenmesiyle başladığını söyleyen Ulusoy, “Magazinin içinde olup bu işi çok doğru yapan insanlar görüyorum ve ben de aynı böyle bir ekiple çalışıyorum. Başta bana bu teklifle gelen Reşat Balcıoğlu olmak üzere Suavi Doğan, Ömür Sabuncuoğlu, Altan Çimen, Fatih Yılmaz, Timuçin Güner ve ismini şu an sayamadığım tüm ekip harika. Şu aralar haftada sadece bir gün ekrandayım ama ben ekranda olmayı seviyorum” diyor. En büyük hedefinin ekranlarda kalıcı olmak ve kaliteli işlerle anılmak olduğunu belirten Özge Ulusoy ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İSTOÇHayat l 34 “Evde ailemle vakit geçirmek ve arkadaşlarımla olmak en büyük keyfim. Kısacası sevdiklerimin enerjileri benim dinlenmemi sağlıyor.” Her işin belli zorlukları vardır. Mankenlik dışarıdan bakıldığında çok özel ve eğlenceli bir meslek. Peki mankenliğin size zor gelen yönleri neler? Benim mesleğim doğru yapıldığında dünyanın en keyifli işi. Bazen çalıştığım ortamlarda o kadar iyi vakit geçiriyorum ki çalışıyormuş gibi bile hissetmiyorum. En zor yanı ise kendinize çok özen göstermeniz ve camiada saygın bir isim edinmek için disiplinli çalışmanız. Bu iki kural da bana zor gelmiyor. Sağlıklı ve bakımlı yaşama huyum bana annemden geçerken, disiplinli olmam bale geçmişimden kalan bir alışkanlık. Her yere zamanında yetişen, birçok işi bir arada organize edebilen bir yapım var. Bu yüzden bana zor bir yanı yok açıkçası. Sizce moda ne demek? Kendine yakışanı giymek mi, modayı takip etmek mi? Bu soruya hep tek bir cevabım oldu. Modayı yakından takip edin ve moda parçaların içinden kendinize yakışanı seçin. Moda olan her şey bana da yakışmıyor. Bazen başkasında beğensem bile kullanmadığım şeyler oluyor. Vücudumuzu iyi tanımak en önemli kural. Her vücut tipiyle çok şık olunabileceğine inanıyorum. Defilelerin en gözde mankenlerinden bir tanesiniz. Bize modanın en yakın takipçisi olarak 2014 sezonu hakkında neler söylersiniz? Bu sezon neler moda, hangi renkler ön planda? Bu sezon geçen sonbahar kış sezonunda da olduğu gibi siyah ve grinin yanı sıra bordo, hardal sarısı, kırmızı, koyu yeşil ve mavi de gardırobumuzda yer alıyor. Özellikle bordo benim favorim. Kalem etek ve pantolonlar, eskitilmiş jeanler ve deri pantolonlar da vazgeçilmez olacak. Sinema projeniz var mı? Sizi yakın zamanda beyaz perdede görebilecek miyiz? Evet, bu yaz bir sinema projesinde başrollerden birinde oynadım. Kış aylarında gösterimde olacak. Ama henüz bunla ilgili açıklama yapamıyoruz, zamanı gelince yapacağız. 35 l İSTOÇHayat Mankenliğin dışında şimdi bir de magazin programı sunuyorsunuz. Daha önceden de “Bugün Ne Giysem” adlı programdaydınız. Hemen hemen her gün televizyonda olmak nasıl bir yaşam tarzını beraberinde getiriyor? Magazin programı sunmam, bana bu teklifle gelen ekibin kalitesine güvenmemle başladı. Magazinin içinde olup bu işi çok doğru yapan insanlar görüyorum ve ben de aynı böyle bir ekiple çalışıyorum. Başta bana bu teklifle gelen Reşat Balcıoğlu olmak üzere Suavi Doğan, Ömür Sabuncuoğlu, Altan Çimen, Fatih Yılmaz, Timuçin Güner ve ismini şu an sayamadığım tüm ekip harika. Şu aralar haftada sadece bir gün ekrandayım ama ben ekranda olmayı seviyorum. Beni izleyenlerin de bundan keyif aldığını görüp mutlu oluyorum. Kendimi geliştirmek için çabalayarak ilerlemeye çalışıyorum. Ekranlarda kalıcı olmak ve kaliteli işlerle anılmak en büyük hedefim. Bu sene oyunculuğa ağırlık vermek istiyorum. Gelen teklifleri değerlendiriyorum. Biraz da geçmişten bahsedelim... Mesela küçükken bu kadar ünlü ve beğenilen biri olmayı düşünür müydünüz? Küçükken ileride hangi meslekte olmayı hayal ederdiniz? Ben konservatuvar hayatım boyunca hep çok idealist bir balerindim. Başka bir mesleği hiç hayal etmedim. Ama sanki hep içimde bir yerde insanların tanıdığı biri olacağıma dair bir his vardı. Sakatlanmamın sonrasında ise etraftan gelen fikirleri de dinleyerek modelliğe yöneldim. Ama küçükken bile hangi işi yaparsam yapayım, büyük bir aşk ve disiplinle yapacağımı biliyordum. İleride kendinizi nerede görüyorsunuz ya da görmek istiyorsunuz? Öncelikle kendimi iyi bir anne olarak görmek istiyorum. Zamanı gelince de olacağıma inanıyorum. Aynı zamanda da çalışan, başarılı bir kadın olarak görmek isterim kendimi. Dediğim gibi ekranlarda kalıcı olmak amacım ve tabii ki ikinci üniversitemde eğitimini aldığım küratörlük üzerine de bir şeyler yapmayı hayal ediyorum. Kendi sanat galerime sahip olabilmek de hayallerim arasında... “Ekranlarda kalıcı olmak ve kaliteli işlerle anılmak en büyük hedefim. Bu sene oyunculuğa ağırlık vermek istiyorum. Gelen teklifleri değerlendiriyorum.” İSTOÇHayat l 36 Axe’dan efsanevi koku “Gold Temptation” Dove Men ile tatilde de bakımınızdan ödün vermeyin Dove Men+Care’in seyahat için özel tasarladığı set, tatilde ihtiyaç duyacağınız tüm bakımı tek bir paketle valizinize sığdırıyor. Erkeklere özel kişisel bakım çözümleri sunan Dove Men+Care, seyahatlerinizde de bakımınızdan ödün vermemeniz için yanınızda. Seyahat boyu duş jeli, krem bar ve deodoranttan oluşan Dove Men+Care Seyahat Setini valizinize atın ve tatilde de Dove Men+Care bakımının keyfini çıkarın. Türkiye’nin bir numaralı erkek deodorant markası Axe, yeni ürünü Axe Gold Temptation’ı, Axe Dark Temptation’a rakip olarak pazara sundu. Böylece Türkiye’de bir marka ilk kez kendi ürününe rakip yeni bir ürün çıkarmış oldu. Tüm dünyada erkeklerin en iyi görüntüye, kokuya ve dolayısıyla yüksek öz güvene sahip olmasına yardımcı olan kişisel bakım markası Axe, efsanevi kokular arasına giren Axe Dark Temptation ve Axe Gold Temptation ile iddiasını her geçen gün artırıyor. Santoni ayakkabılar, değişimi sevenlerin tercihi Detaylarla şıklığı ön plana çıkaran Vakko erkek koleksiyonu, ilkbahar 2014 modası için yine birbirinden zengin seçenekler sunuyor. Tamamlayıcı olmaktan çok öte bir yere sahip Santoni ayakkabı koleksiyonu, bu sezon birbirinden farklı modelleriyle şıklık yarışındaki erkeklerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Çağdaş giyim anlayışını yenilikçi bir yaklaşım ile yorumlayan Santoni, son zamanlarda stil sahibi bir duruş için akıllara gelen ilk marka. Alışılmışlıktan uzak, farklı tekniklerle hazırlanmış olan el yapımı bu özel ayakkabılar yetenekli ustaların imzasını taşıyor. Eşsiz tasarımları, paha biçilmez kalitesi ve özel renkleri ile günümüz modasını başarıyla yakalayan Santoni ayakkabı koleksiyonu, değişimi seven, herkesten farklı olma arzusu taşıyan ve öz güveni yüksek Vakko erkeğinin tercihi oluyor. Assoluto, erkeğin cazibesi ve güçlü kimliğine vurgu yapıyor F an di Fendi Pour Homme’un bambaşka bir yüzünü gün ışığına çıkaran yeni parfümu Assoluto, erkeğin cazibesini ve güçlü kimliğini vurguluyor. Modern ve şık ambalajı, göz alıcı tasarımı ve konyak rengindeki yoğun kokusu ile Assoluto, lüksün yeni temsilcisi olmaya aday. Parfüm, Guatemala Kakulesi, Pembe Karabiber ile baharatlı ve canlı üst notaları; Fransız Adaçayı, Vetiver ve Paçuli ile odunsu, aromatik ve maskülen orta notaları; Turunçgil çiçeği ve Çavşır gibi sofistike ve oryantal alt notaları ile benzersiz bir içerik bileşimi yaratıyor. Assoluto, zamansız ve sade Fendi grafik tasarımıyla ön plana çıkan ikonik çift F logoyla süslenen şık siyah şişesinde, kontrast materyalleriyle Fendi stilinin asaletini yansıtıyor. 37 l İSTOÇHayat Fonex ile saç ve sakallar daha kolay şekil alıyor Fonex, dış görünümüne özen gösteren erkeklerin en önemli yardımcısı olan son teknoloji ürünü tıraş makineleriyle, saç ve sakallara rahatça şekil verilmesini sağlıyor. Fonex tıraş makineleri; saç, sakal, ense ve favoriye istenen şekli profesyonelce veriyor. Seramik hareketli ve titanyum kaplı hareketsiz bıçağı bulunan makinelerde, temizleme rahatlığı için değiştirilebilir bıçak ağzı yer alıyor. Yüksek performansa sahip tıraş makinelerin değiştirilebilir lityum şarj edilebilir pili bulunuyor. Kablolu ve kablosuz kullanım imkânı sunan makineler, uzun şarj ve kullanım sürelerinin yanı sıra, farklı saç ve sakal uzunluklarına ulaşmayı sağlayan, değiştirilebilen taraklarıyla da konfor sağlıyor. Pulsar, 100 metreye kadar su geçirmiyor Pulsar Acropolis koleksiyonu, kronograf modellerine bir yenisini daha ekledi. Kronograf mekanizma ile donatılmış bu model, pembe altın kaplama çelik kasa ve mavi iyon kaplama bezelin uyumunu sergiliyor. Pulsar Acropolis koleksiyonundan bu yeni modeller 44-45 milimetre kasası, 100 metre su geçirmezlik özelliğiyle erkeklere spor şık saat seçenekleri sunuyor. Şık ve elegant Silhouette’in beyler için tasarladığı modeller, şık ve elegant tarzıyla göze çarpıyor. Stil sahibi erkekler için hazırlanan koleksiyon, Silhouette’in çağdaş ve yaratıcı yorumunu yüzlere taşıyor. Silhouette’in koleksiyonunda yer alan metal çerçeveler dikkat çekiyor. 2014 retro trendini yorumlayan marka, şık görünmeyi tercih eden ama farklılığını da ortaya koymak isteyen beylerin markası olmaya aday. Dinamik bir stil için çağdaş bir tasarım sunan Silhouette’in erkek koleksiyonunda yer alan metal çerçeveler yoğun iş günlerinde de rahatlıkla kullanılabilir. Gözde yok hissi uyandıracak kadar hafif olan metal çerçeveler, sportif seçimlerin yanı sıra takım elbiselerle de büyük uyum sağlıyor. Seiko’dan maceraperestlere özel tasarım “Sportura” Sportura koleksiyonunu görücüye çıkaran Seiko, maceraperestler için, Kinetic GMT’den spor müsabakalarında zaman ölçümü için kullanılan kronografa kadar, Sportura spor sever erkek ve bayanlara ihtiyaç duydukları özelliklerde saatler sunuyor. Spordaki tutku, hız ve hassasiyet, Sportura’nın ilham kaynağı. Sportura’nın hassasiyet ve tasarım detayları, Seiko’nun spor teknolojilerindeki uzun süreli dünya liderliğini anlatıyor ve sporun her alanında uzun deneyimlere sahip bir saat yapımcısının, nasıl uluslararası spor arenalarında en yüksek seviyedeki sporculara layık olabilecek saatler tasarladığını gösteriyor. Sportura’nın erkek koleksiyonunda özellikle yeni kronograf modeli ön plana çıkıyor. İSTOÇHayat l 38 HyperX’den “Cloud” oyuncu kulaklığı Next&NextStar, son teknoloji tabletleriyle göz doldurdu HyperX’in yeni oyuncu kulaklığı HyperX Cloud, oyun esnasında maksimum düzeyde konfor sağlıyor. Üstün ses performansıyla oyuncuların yeni gözdesi olacak olan kulaklık, HyperX markasının yüksek standart kalitesini devam ettiriyor. HyperX Cloud, uzun oyun maratonlarında oyunculara üstün konfor ve ses performansı sunabilmek için son derece rahat kulak yastıkları ve daha büyük ses sürücülerine sahip. HyperX Cloud’da, hafızalı köpükten kulak yastıkları ve özel dikişlerle süslenmiş yumuşak deri kafa bandı ile gelişmiş konfor ve şıklık bir arada yer alıyor. Kulakları tamamen kapatan kulak üstü tasarımı, ortam gürültüsünün engellenmesine yardımcı olarak daha sürükleyici oyun deneyimi sunuyor. Değiştirilebilir kadife kulak yastıkları, oyuncuların çevreyi duymasını sağlarken 53 milimetrelik geniş sürücüleri; diyalogları, patlamaları, silah seslerini ve diğer ses efektlerini yüksek kalitede yansıtıyor. HyperX Cloud, ayrıca dayanıklı olması için alüminyumdan yapılma çıkarılabilir mikrofona da sahip. Next&NextStar, son teknoloji tabletleriyle göz doldurdu. Next&NextStar’ın birbirinden farklı özelliklere sahip en son teknolojinin kullanıldığı tablet bilgisayar modelleri, kalitesiyle dikkat çekiyor. Next tablet bilgisayarlar, android işletim sistemi, farklı ekran boyutları, HD kalitesinde ekran çözünürlüğü ve daha birçok özelliğe sahip. En son teknolojilerle üretilen Tabloid 10.1 tablet bilgisayar, 1280X800-HD çözünürlüğü ve 2 mega piksel ön kamerasıyla kusursuz bir görüntü kalitesi sunuyor. Yeni çağın trendi olan tablet bilgisayar alanında da iddiasını ortaya koyan Next&NextStar, android 4.1 işletim sistemli ve 16 GB hafızaya sahip Tabloid 10.1 tablet bilgisayarlarıyla kullanıcılar, günün her saati kusursuz görüntü kalitesinde görüşebilecek. Tabloid serisinin en eğlenceli üyelerinden olan Tabloid 9.7 tablet bilgisayar ise müzik, film, video ve oyun gibi geniş alan kaplayan uygulamaları en kaliteli şekilde sunuyor. 16 GB’lık yüksek depolama kapasitesiyle 2 binden fazla şarkıyı her an yanınızda taşıma ve dinleme imkânı sunan bilgisayarla, çocuğunuz ister yolda ister evde ya da okulda müziğin keyfini doyasıya çıkaracak. 39 l İSTOÇHayat Suya, toza ve düşmelere karşı dayanıklı Pentax Ricoh’ın yeni modelleri WG-20, WG4 ve WG4 GPS, toza ve düşmelere karşı dayanıklı fotoğraf makineleri her türlü zorlu koşulda hatta su altında çekim yapılması amacıyla geliştirildi. WG-4 ve WG-4 GPS, 14 metreye kadar su altı çekimde olağanüstü suya ve 2 metreye kadar düşmelere karşı darbeye dayanıklılık özelliklerine sahip. Serinin daha önceki modellerinde olduğu gibi kavraması kolay kaymaz gövde tasarımına ek olarak, yeni gövde renklerindeki farklı seçenekler, dış mekânlarda dikkat çekiyor. Ayrıca geniş apertür, dört kat optik zoom mercek (geniş açıda maksimum F2.0 apertür ile) su altında, gece çekimlerinde ve kapalı mekân spor karşılaşmaları gibi düşük aydınlatmalı ortamlarda en az görüntüyle yüksek kaliteli çekimler sağlayan arka aydınlatmalı CMOS sensör gibi ileri teknoloji yeniliklere de sahip. Toshiba’dan ofis çalışanlarına özel yeni notebook modeli Toshiba, üstün performanslı ve yüksek kaliteli kurumsal notebook modelleri ile ofiste veya ofis dışında üstün teknoloji deneyimi yaşatmaya devam ediyor. Toshiba’nın ürün gamında, kurumlara yönelik notebook modelleri olan Tecra ve Portege serisi dizüstü bilgisayar modelleri; güçlü, sağlam ve yüksek performanslı yapıları, uzun pil ömrü ve şık tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Bu iki ürün ailesi sadece donanım özellikleriyle değil, aynı zamanda Bağımsız Alman Enstitüsü TÜV Rheinland tarafından yapılan HALT (Highly Accelerated Life Testing) testinden de başarı ile geçmesiyle öne çıkıyor. HALT’ta bilgisayarlar, titreşim, 100 kilogram baskı, 76 santimetreden düşme, -25/+70 derece arasında kullanım, sıvı dökülmesi ve benzeri işkence testlerinden geçiyor. Kurumlara özel yeni B2TOSHIBA programı ile desteklenen bu ürün gamı, kurumsal ihtiyaçlara yönelik donanım temininden BT süreçlerini planlayan yazılım, finansal hizmetler ve premium hizmetlere kadar kurumsal tüketicilere birçok seçenek sunuyor. Protez bacakla 61 saat pedal çevirdi “İzmir’den Ankara’ya 61 saat süren yolculuğumuzu Anıtkabir’de noktaladık. Yolculuğum sırasında arkamda araçla bana milli takım arkadaşım Dünya Vücut Geliştirme 2’ncisi Ferhat Magan eşlik etti. Aracımda bisiklette oluşacak arızalar için malzemeler vardı. Kendim için de kırılma ya da arıza durumları için yedek protez bulundurdum.” Spor T ürkiye’nin dünya sahnesinde gururu olan, bir Avrupa Şampiyonluğu, 3 Dünya Şampiyonluğu bir Kainat Şampiyonluğu bulunan ve ağırlık kaldırmada 2013 Guinness Dünya Rekortmeni, engelli vücut geliştirme sporcumuz Tolga Murat Balıkçı, İzmir’den Ankara’ya bisikletle gitti. Yaklaşık 600 kilometre yol giden Tolga Murat Balıkçı, zorlu yolculuğu 61 saatte tamamlayarak Ankara’ya vardı. İlk olarak Anıtkabir’i ziyaret eden Tolga Murat Balıkçı, “Engelliler haftası nedeniyle bu zorlu yolculuğa çıktık. Kırılma ihtimaline karşı aracımda yedek protez bulundurdum” diye konuştu. İzmir Foça’da yaşayan Tolga Murat Balıkçı’nın (29) sol bacağı 28 Ocak 1998’de, henüz 17 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında koptu. Tolga Murat Balıkçı, hayata küsmek yerine daha sıkı sarıldı. Vücut geliştirme sporunda engeli olmayan arkadaşlarının kaldıramadığı ağırlıklarla çalıştı. Art arda şampiyonluklar aldı. Tolga Murat Balıkçı, sporun yanı sıra eğitimini de sürdürdü. Adnan Menderes Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdi. Foça’da “Tomuba” isimli bir spor salonu açtı ve gençleri spora yönlendirmeye çalıştı. Balıkçı, 10 yıllık çalışmasının karşılığını ilk olarak 21 Kasım 2009’da aldı. Estonya’nın başkenti Tallin’de düzenlenen Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda, Engelli Sporcu kategorisinde şampiyon oldu. 8 Mayıs 2010’da Litvanya’nın Kaunas şehrinde Avrupa Vücut Geliştirme Şampiyonu, Slovakya’da yapılan Mr. Universe Kainat Şampiyonası’nda şampiyonluk aldı. Aynı yıl Antalya Kemer’de düzenlenen, Dünya Tekerlekli Sandalye Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda da Tolga Murat Balıkçı, şampiyonluğu kimseye bırakmadı. Neredeyse 41 l İSTOÇHayat tüm şampiyonalarda zirvede yer alan Balıkçı, son olarak Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de, 14-17 Aralık 2012 tarihleri arasında düzenlenen IFBB Dünya Masterler ve Gençler Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda engelliler kategorisinde birincilik kürsüsüne çıkarak üçüncü kez Dünya Şampiyonu oldu. Rampalar engel olamadı Azmi ile Türkiye’nin yanı sıra, dünyanın da beğenisini kazanan Tolga Murat Balıkçı, kendisine özgü bir proje ile dikkatleri üzerine çekti. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nın önemini vurgulamak ve kamuoyunun dikkatini engellilerin üzerine çekmek isteyen Tolga Murat Balıkçı, protez bacağıyla İzmir’den Ankara’ya pedal çevirdi. 10 Mayıs Cumartesi saat 23.00’da İzmir’den bisikleti ile yola çıkan Tolga Murat Balıkçı, 61 saat sonra Ankara’ya ulaştı. Zorlu yolculuğu anlatan Tolga Murat Balıkçı, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir’den Ankara’ya 61 saat süren yolculuğumuzu Anıtkabir’de noktaladık. Yolculuğum sırasında arkamda araçla bana milli takım arkadaşım Dünya Vücut Geliştirme 2’ncisi Ferhat Magan eşlik etti. Aracımda bisiklette oluşacak arızalar için malzemeler vardı. Kendim için de kırılma ya da arıza durumları için yedek protez bulundurdum. Genelde molalarımızı kısa tutarak erken zamanda Ankara’ya varmayı planladık. Ankara’ya giderken rakım yükseldiği için rampalar beni çok zorladı ama engel olamadı. Genelde kısa, iki veya üç saatlik uykular ve yemek molalarıyla gezimizi geçirdik. Bundan sonraki hedefimiz, hükümetimizi ziyaret ederek, teşekkür etmek ve gelecek için önerilerde bulunmak olacak.” İSTOÇHayat l 42 İLHAN İREM, SEVENLERİNE MÜZİK ZİYAFETİ SUNACAK METALLICA, TÜRKİYE’YE GELİYOR Tarih: 20 Eylül 2014 Yer: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 21. İSTANBUL CAZ FESTİVALİ BİRÇOK İSMİ BİR ARAYA GETİRECEK Tarih: 1-16 Temmuz Yer: İstanbul 21. İstanbul Caz Festivali, bu yıl da cazın önde gelen isimlerinden güncel müziğin yıldızlarına birçok ismi İstanbul’un farklı mekânlarında ağırlayacak. Festival programında sürpriz isimler belli olmaya başladı. 56 Platin plak ödüllü eşsiz sesiyle Katie Melua, Güney Afrikalı yaşayan efsane Hugh Masekela ve grubu, perküsyon ustası Manu Katché’nin Richard Bona ile oluşturduğu yıldızlar topluluğu, Chick Corea-Stanley Clarke düeti, Danilo Perez, John Patitucci, Brian Blade, Brad Mehldau, Mark Guiliana ve Cécile McLorin Salvant festivalin ağırlayacağı isimlerden bazıları. İlhan İrem, kalıplaşmış değerleri reddederek kendi yolunu ve sanat tarzını yaratmış bir ozan... Albümleri, kitapları, yazıları, kendine özgü müziği ve felsefesiyle 41 yıldır zirvede olan sanatçı; sayısız ödüller, altın plaklar, resim sergileri, hakkında yazılan kitaplar ve araştırmalarla müzik tarihinin efsanelerinden biri olarak kabul ediliyor. İlhan İrem, BKM organizasyonuyla 20 Eylül’de Avea ile Yıldızlar Açıkahava konserleri kapsamında Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşuyor. Tarih: 13 Temmuz 2014 Yer: İTÜ Stadyumu LADY GAGA, DÜNYA TURNESİ KAPSAMINDA İSTANBUL’DA Tarih: 16 Eylül 2014 Yer: İTÜ Stadyum Bugüne kadar gerçekleştirdiği turnelerle 4 milyonun üzerinde konser bileti satan, zamanımızın en popüler ismi Lady Gaga,Lady Gaga’s artRAVE: The ARTPOP Ball turnesi ile ilk kez Türkiye’ye geliyor. Lady Gaga, ARTPOP albümü ile dünya turnesi kapsamında 16 Eylül 2014’te İTÜ Stadyumu’nda hayranlarına unutulmaz bir gün yaşatacak. Metallica, önümüzdeki yaza damga vuracak sahne performansını istek parçalardan oluşacak özel bir konserle İstanbul’daki hayranlarıyla buluşturacak. Sayısız ödüllü heavy metal grubu ilk kez gerçekleştireceği Metallica By Request projesiyle, müzikseverleri çığır açan interaktif Metallica konseri deneyimi ile tanıştıracak. Bu özel Metallica konseri, Pozitif Live organizasyonuyla 13 Temmuz Pazar günü İTÜ Stadyumu’nda gerçekleşecek. ap kit KIRK YEDİ’LİLER 40 YAŞINDA Yazar: Füruzan Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları GÖLGELER VE HAYALLER ŞEHRİNDE Yazar: Murat Gülsoy Yayınevi: Can Yayınları Meşrutiyetin ilanından sonra bir Fransız gazetesi Türkiye’de olup bitenleri ilk kaynaktan öğrenmek için İstanbul’a muhabir göndermeye karar verir. Türk asıllı bir Fransız gazeteci bu işe talip olur ve köklerinin bulunduğu şehre, İstanbul’a doğru yola çıkar. Gölgeler ve Hayaller Şehrinde, Osmanlı’nın bu çalkantılı dönemindeki toplumsal histerinin romanı. Yabancı kaldığı ülkesinde olan biteni yabancılara rapor eden bir Türk’ün, bir yandan Osmanlı toplumunun akıl tutulmasını gözlemlerken bir yandan da kendi geçmişiyle yüzleşmesinin hikâyesi… Murat Gülsoy’un kendine has kalemiyle bugüne kadar yarattıklarının tamamından sıyrılan, eşine az rastlanır bir hikaye. RAGTIME Yazar: E.L. Doctorow Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Doctorow, Ragtime’da gerçek ile kurmacayı, tarihi kişiliklerle anonim Amerikalıları (ve “Amerikalı olmayı” kafasına koymuş göçmenleri) bir araya getiriyor. Bu sürükleyici hikâyenin içinde Henry Ford ve Sigmund Freud da var, anarşist Emma Goldman ve sihirbaz Houdini de… Ama sadece onlar değil. Orta sınıf Amerikan aileleri, gangsterler, müzisyenler, fabrika patronları ve işçileri, Doğu Avrupalı göçmenler… Hikaye, Amerika’nın çeşitli çevrelerinden kişilerin hayatlarından kesitlerle başlayan ve sıradan bir ailenin hayatına giren bir siyahi müzisyenin adalet arayışıyla hız kazanıyor. 1970’lerin başında öyküleriyle parlayan Füruzan, Kırk Yedi’liler’i, Türkiye’de baş döndürücü toplumsal, siyasal, kültürel parçalanmaların yaşandığı, suların en bulanık olduğu bir sırada yazdı. Dönemin koyu karanlığında yaşanan acıları can alıcı yerlerinden yakalayan dev bir roman koydu ortaya. 68 Kuşağı olarak da tarihe geçen ortalama 1947 doğumlu gençlerin 1960’ların özgürlük ortamında boy veren eşitlikçi bir dünya kurma düşlerinden, 12 Mart 1971 darbesiyle uyanmalarının romanı oldu Kırk Yedi’liler. İdamlarla, işkencelerle, sokak cinayetleriyle mahkûm edilen hayallerin, korkunç kâbusların romanı, bir anlamda Türkiye’nin en dramatik kuşağının romanı... GOOD NIGHT JERZI Yazar: Jerzi Kosinski Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Bir Polonya Yahudisi olarak doğan, ABD’de de büyük bir üne kavuşarak onlarca skandal koparan, yaşamını intiharla sonlandıran Jerzi Kosinski’nin yazgısını konu eden Good Night Jerzi, çevresi tarafından korkutulmuş küçük bir Yahudi çocuğun başından geçenleri, Polonya’dan göçünü, daha sonra New York sokaklarında boy gösterişini, kışkırtarak, saldırarak var olma isteğini öykülüyor. Good Night Jerzi, bir tür yazınsal, çok renkli bir roman. YALNIZLIK PAYLAŞILMAZ Yazar: Özdemir Asaf Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Özdemir Asaf, kısa dizelerle, çağdaş bir içerikle kurduğu şiiri kendine özgü dokunaklı söyleyişiyle genç kuşak okurların her zaman ilgisini çekiyor. “Yalnızlık Paylaşılmaz” dendiğinde akla gelen ilk şair Özdemir Asaf, bir defa da tek vuruşta bir “hayat dersi” gibi okunabilecek, en sevilen kitabıyla bütün yalnızlara sesleniyor. İSTOÇHayat l 44 MANGA IŞIKLARI SÖNDÜRSELER BİLE Türk rock müziğinin en önemli ve başarılı gruplarından biri olan Manga, iki yıl aradan sonra hazırladığı, “Işıkları Söndürseler Bile” isimli çalışmasını müzikseverlerin beğenisine sunuyor. Müziklerinin temasında hep “hüzün” olduğunu belirten grup, yeni çalışmalarındaki ilham kaynaklarının yine hüzün olduğunun altını çiziyor. Toplam 11 parçadan oluşan ve Kenan Doğulu’nun da bir şarkıda vokal yaptığı yeni albüm, grubun hayranlarını oldukça tatmin edeceğe benziyor. HALUK LEVENT MICHAEL JACKSON DOSTANE XSPACE Uzun zamandır müzik çalışmalarına sessiz sedasız devam eden Haluk Levent, “Dostane” isimli yeni çalışmasıyla hayranlarına tekrar merhaba diyor. Anadolu rock müzik kulvarında yıllardır imza attığı çalışmalarla geniş bir hayran kitlesi edinen sanatçı, bu yeni albümüyle uzun süren suskunluğunu bozarak adeta yeniden doğuyor. Birbirinden güzel toplam sekiz parçadan oluşan albüm, müzikseverlerden tam not almış gibi görünüyor. Dünya pop müziğinin efsane ismi Michael Jackson’ın yeni albümü, çalıştığı plak şirketi tarafından hazırlandı ve sevenlerinin beğenisine sunuldu. 2009 yılında beklenmedik ölümüyle hayranlarını büyük üzüntüye boğan sanatçı, ölümünün ardından hazırlanan bir albümle geçtiğimiz yıllarda anılmıştı. Sanatçının bu yeni çalışması, ölmeden önce kaydedilen fakat yayınlanmayan toplam sekiz parçadan oluşuyor ve öldükten sonra yayınlanan ikinci albüm niteliğini taşıyor. SEKSENDÖRT FAİLİ MEÇHUL En son 2011 yılında yayınlanan “Akıyor Zaman” isimli albümüyle müzikseverlerin büyük beğenisini kazanan grup, üç yıl aradan sonra yeni maksi single çalışması “Faili Meçhul” ile tekrar hayranlarının karşısına çıkıyor. 1999 yılında Ankara’da kurulan grup, 2005 yılında yayınlanan ilk albümü sayesinde, Türkçe pop rock kategorisindeki farklı tarzı ve yorumuyla, kısa sürede müzik dünyasında kendine güzel bir yer edinmeyi başarmıştı. Prodüktörlüğünü usta isim İskender Paydaş’ın üstlendiği, toplam üç parçadan oluşan çalışma, şimdiden grubun hayranlarının beğenisini kazanmış gibi görünüyor. sinema HERKÜL: ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI Yönetmen: Brett Ratner Oyuncular: Lan McShane, Dwayne Johnson, Rufus Sewell, Joseph Fiennes AYNI YILDIZIN ALTINDA Yönetmen: Josh Boone Oyuncular: Shailene Woodley, Ansel Elgort ve Willem Dafoe 16 yaşındaki Hazel, üç yıldır tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve kanser akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı esnasında, Augustus isimli bir gençle tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İkili birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Hazel’ın yanından bir an dahi ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayalini gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre, Amsterdam’a gidecek ve Hazel’ın en sevdiği yazar olan Peter Van Houten’i bulmaya çalışacaklardır. CEHENNEM MELEKLERİ 3 Yönetmen: Patrick Hughes Oyuncular: Sylvester Stallone, Arnold Schwarzenegger, Antonio Banderas Barney Ross, Lee Christmas ve ekibi hayatlarının en zorlu mücadelesiyle karşı karşıyalar. Bir zamanlar Barney ile birlikte ekibin kurulmasında rol alan Conrad Stonebanks, şimdilerde silah satıcısı olarak çalışmaktadır ve bu durum ekibin geri kalanını rahatsız eder. Bu nedenle Stonebanks, ekibi dağıtmayı kafasına koymuştur. Barney ise, karşı bir hamle olarak, yeni ve genç üyelerin de eklendiği ekibini yeniden toplar. Artık ekipmanları ve teknikleri de daha güçlü ve moderndir. Radical Studio’nun çok sevilen ve daha önce çizgi film ve televizyon dizisi olarak uyarlanan “Hercules: The Thracian Wars” grafik romanı temel aksiyonu filminin yönetmenliğini Brett Ratner üstleniyor. Oyuncu kadrosunda Lan McShane, Dwayne Johnson, Rufus Sewell, Joseph Fiennes, Rebecca Ferguson, Aksel Hennie ve John Hurt gibi birbirinden ünlü isimleri barındıran filmin senaryosunda ise, Ryan Condal ve Evan Spiliotopoulos’un imzası olacak. Yapımcılığını Paramount Pictures ve Metro-Goldwyn-Mayer Stüdyoları’nın beraber üstlendiği filmde, doğa üstü güçlerin hakimiyetinden ziyade, daha mantıklı bir dünyada geçmesi planlanıyor. KIŞ UYKUSU Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan Oyuncular: Haluk Bilginer, Melisa Sözen, Demet Akbağ Aydın (Haluk Bilginer), emekli bir oyuncudur. Aktörlüğü bıraktıktan sonra Kapadokya’da kendi halinde butik otel işleterek günlerini geçirir. Hayatında iki kadın vardır. Kendisine her anlamda uzak ve soğuk olan genç karısı Nihal (Melisa Sözen) ve boşanmış olan kız kardeşi Necla (Demet Akbağ)... Kışın bastırması ve kar yağışının artması bu küçük taşrada en çok Aydın’ın sinirlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder. TRANSFORMERS: KAYIP ÇAĞ Yönetmen: Michael Bay Oyuncular: Mark Wahlberg, Nicola Peltz, Jack Reynor Üç yıl önce Chicago’da yaşanan savaşın ardından, Autobot’lar NEST’in yardımlarıyla Deception’ları yok etmeye devam ediyorlardır. Ancak öte yandan Skyquake, bir asteroit parçası nedeniyle ölen Deception’ları yeniden hayata döndürmektedir. Megatron’un ölmesi ve Cybertron’un da ağır bir şekilde hasar görmesiyle birlikte Deception’ların kontrolü Skyquake’e kalmıştır. Artık son teknoloji ürünü silahları “Trypticon”ı tasarlamalarıyla birlikte hem Pentagon hem de Amerikan ordusu için büyük bir tehdit haline gelmişlerdir. Autobot’lar ve NEST dünyayı olası bir kaostan kurtarabilmek için hızlıca hareket etmek ve geç olmadan Deception’ları durdurmak zorundadır. sağlık İSTOÇHayat l 46 Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan: “Uyku apnesi sinsi bir hastalıktır” “Uyku apnesi, hâlâ pek çok bilinmezi içeren bir hastalık. Aslında tıp dünyası bu hastalığı yeni yeni keşfediyor. Hastalığın belirtilerinin çoğu sinsidir. Hastalar, en çok eşleri ya da oda arkadaşı tarafından horlamasından şikâyet edilerek veya uykuda nefesinin durduğu tespit edilerek geliyor. Buna ‘tanıklı apne’ diyoruz. Hastanın uykuda nefesi bir saatlik uykuda beşin üzerinde duruyorsa, bu durum bizim için anlam ifade ediyor.” U yku hastalıklarından en sık obstrüktif uyku apnesi denilen tıkayıcı uyku apnesini gördüklerini söyleyen Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, bu hastalığa, uyku sırasında solunumun 10 saniyeden daha uzun süre durması ile teşhis koyduklarını dile getirdi. 47 l İSTOÇHayat Uyku apnesinin, en çok orta yaşlı, kilolu ve erkek hastalarda görüldüğünü belirten Kayhan, kadın hastalarda, erkek hastalara göre daha az rastlandığını ifade etti. Yapılan çalışmalarda, bu hastalığın toplumun yüzde 5’inden fazlasında görüldüğünün tespit edildiğini aktaran Kayhan, hastalığın belirtileri için şunları söyledi: “Belirtilerin çoğu sinsidir. Hastalık, çok tipik belirtiler vermeyebiliyor. Hastalar, en çok eşleri ya da oda arkadaşı tarafından horlamasından şikâyet edilerek veya uykuda nefesinin durduğu tespit edilerek geliyor. Buna tanıklı apne diyoruz. Hastanın uykuda nefesi duruyor ve bir saatlik uykuda beşin üzerinde duruyorsa, bu durum bizim için anlam ifade ediyor. Bir saatlik uyku içinde hastada beş kere ise çok farkına varmıyor ama bu bir saatlik uykuda 80-90-100 kere solunum durması meydana gelebiliyor.” Hastanın uyku boyunca devamlı solunumu durduğu için kandaki oksijen düzeyinin düştüğünü söyleyen Fatma Tülin Kayhan, uyku apnesi hastalarının, yatakta yedi-sekiz saat geçirse bile sabah kalktığında çok yorgun olduğunu kaydetti. Kayhan, hastanın derin uykuya geçemediği için uykusunu alamadığını ifade etti. Sürekli uyandığı için de bu uyanıklıklar sırasında vücutta bazı hormonlar salgılandığını aktaran Kayhan, “Adrenalin ve kortizon hormonu gibi. Bunlar da hastada yıllar içinde kalp damar hastalıkları ve yüksek tansiyon gibi problemlere neden oluyor. Ayrıca hasta uykusunu alamadığı için konsantrasyon güçlüğü oluyor ve bu durum onu pasif hale getiriyor. Egzersiz kapasitesini azaltıyor. Bu da kilo almayı artırıyor. Derin uyku apnesi olan hastalar daha çok trafik kazası yapıyor. Bu kişiler gün içinde kolaylıkla uykuya dalabiliyor” diye konuştu. Uyku apnesi şikâyeti ile başvuran hastaları öncelikle dinlediklerini belirten Kayhan, her başvurana test yapmadıklarını, saatte 10 kereden az solunum duruyorsa buna hafif düzeyde uyku apnesi teşhisi koyduklarını söyledi. Bu durumda bazı tedbirlerin işe yarayabildiğini aktaran Kayhan, bu tedbirleri şöyle sıraladı: “Hastanın kilo vermesi, yatak pozisyonu ile düzeltilebiliyor. Hastayı analiz edip, ona göre uyku laboratuvarında hastalığının derecesini tespit ediyoruz. Saatte 10-20 arası ise bunu orta düzeyde kabul ediyoruz. Bizim için en tehlikeli hasta grubu, saatte 60-70-80 solunumu duranlar. Uyku apnesi olan hastalarda tıkanmanın nerede olduğunu tespit etmek tedavi açısından çok önemli. Cerrahi tedaviler ve uygulanan belli araçlar, ortodontik cerrahi yöntemler ve cpap adını verdiğimiz alet var. Uyku apnesinde en çok kullanılan cpap, yani basınçlı maske ile hastanın uyuması sağlanıyor. Bu sayede hastanın uykusunda oksijen düzeyinin düşmesi önleniyor. Bir nevi hastaya zorla nefes verilmesi sağlanıyor. Fakat cpap’ta hasta uyumu yüzde 50-60 düzeyinde. Yani yaklaşık yüzde 40-50 oranında hasta bunu kullanamıyor.” Uyku apnesinde yeni yaklaşım: Robotik cerrahi T ıkayıcı uyku apnesinde önemli olan şeyin tıkanmanın oluştuğu seviyeyi belirlemek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, “Biz çok yeni olarak uyku endoskopisi adı verilen yeni bir yöntemi kullanıyoruz. Öncelikle uyku testi ile hastada bir tıkanma olup olmadığını teşhis ediyoruz” dedi. Tıkanmanın nerede olduğunu ise uyku endoskopisi ile ortaya çıkardıklarını ifade eden Kayhan, “Hastamıza ameliyathane şartlarında narkozun başlangıç kısmını verip uyutuyoruz. Bir nevi uykuyu taklit ettiriyoruz. Hasta horlarken de bir optikle tıkanan bölgeleri kaydediyoruz. Sonrasında da cerrahi planlıyoruz” diye konuştu. Robotik cerrahiyi daha çok ağız, baş boyun kanseri ameliyatlarında kullandıklarına dikkat çeken Kayhan, uyku apnesinde kullanımının ise çok yeni olduğunu ve çok iyi sonuçlar aldıklarını belirtti. Kayhan, sözlerine şöyle devam etti: “Normal açık cerrahi veya diğer ameliyat yöntemlerinde yapamadığımız dil köküne ve gırtlağa yaklaşımı robot ile çok kolay yapabiliyoruz. Yani hastanın dil kökünde bir tıkanıklık varsa oradan bir dil kökü parçasının çıkarılması ve epigrot adını verdiğimiz o kapakçığın üst kısmının çıkarılması robot ile ağız içinden çok kolay gerçekleşiyor. Bu işlemi yaptıktan sonra hasta rahatlıyor, cpap’a gerek kalmıyor.” 48 l İSTOÇHayat 2014 YILI YURT İÇİ FUARLARI Organizatör Vakıf Fuarcılık Malatya Belediyesi İZFAŞ Life Media Fuarcılık Trio İstanbul Fiera Milano İnterteks CNR Ekspo ve Pozitif Fuar. E Uluslararası Fuar E Uluslararası Fuar Domino Fuarcılık Domino Fuarcılık İFO İstanbul Fuar Hannover Fairs Sine ve İstanbul Fuarcılık Pozitif Fuarcılık Reed Tüyap Fuarcılık Reed Tüyap Fuarcılık Medya Fors Fuarcılık Marmara Tanıtım Fuarcılık Marmara Tanıtım Fuarcılık Marmara Tanıtım Fuarcılık Marmara Tanıtım Fuarcılık Marmara Tanıtım Fuarcılık İstanbul Restate UBM NTSR Fuar Marmara Tanıtım Fuarcılık Fuar Adı 33. Kitap ve Kültür Fuarı 22. Malatya Genel Sanayi Fuarı 83. İzmir Enternasyonal Fuarı 25. Uluslararası Züchex Fuarı İDME-Afet Yönetimi Fuarı Promotürk- Promosyon Helal Ekspo İstanbul 2014 Worldfood İstanbul 2014 IPACK 2014 DIF Dünya İslam Fuarı DIF Dünya İslam Fuarı Sign İstanbul-2014 Cebit Emlak 2014 Aysaf Avrasya Ambalaj 2014 İstanbul Gıda-Tek 2014 12. Bayim olur musun? 18. Uluslararası Isaf-Security 18. Uluslararası Isaf-Fire 3. Isaf Safety&Health Fuarı 3. Isaf IT Security Fuarı 3. Isaf Smart Home Fuarı AET 2014 ISSA/Interclean İstanbul LED Aydınlatma Fuarı Konu Basılı, sesli, görüntülü yayınlar Sanayi ve ticaret ürünleri Genel ticaret Züccaciye, hed. eşya, dekoratif ev tekstili Afet yönetimi, insani yardım, acil durum Profesyonel promosyon ürünleri Helal usül ile üretilen tüm ürünler Gıda ürünleri ve gıda teknolojileri Ambalaj, paketleme, gıda işleme sistemleri İslam dünyasının tüm sektörleriyle buluşma İslam dünyasının tüm sektörleriyle buluşma Endüstriyel reklam ve dijital baskı tekno. Bilgi ve iletişim teknolojileri Konut ve iş yeri projeleri Ayakkabı yan sanayi ürünleri Ambalaj mak., üretim-geri dönüşüm tekno. Gıda ve içecek üretim makine ve tekno. Bayilik, distribütör ve franchise veren firmalar Güvenlik sistemleri Yangın, acil durum, arama ve kurtarma İş güvenliği ve iş sağlığı Bilgi ve ağ güvenliği Akıllı binalar ve bina otomasyonu Enerji, finansman, yatırım Endüstriyel temizlik LED sistemleri, teknolojileri, ekipmanları Tarih 4-27 Temmuz 13-17 Ağustos 29 Ağustos-7 Eylül 3-7 Eylül 4-6 Eylül 4-7 Eylül 4-7 Eylül 4-7 Eylül 4-7 Eylül 11-13 Eylül 11-13 Eylül 11-14 Eylül 11-14 Eylül 11-14 Eylül 17-20 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 18-21 Eylül 24-25 Eylül 25-27 Eylül 25-28 Eylül Yer İstanbul Malatya İzmir İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Ankara Ankara İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul İstanbul Tarih 5-7 Temmuz 13-15 Temmuz 17-21 Temmuz 6-9 Ağustos 25-28 Ağustos 27-29 Ağustos 31 Ağustos-3 Eylül 7-10 Eylül 25-27 Eylül Yer Fransa ABD Hindistan Filipinler Rusya Fed. Şanghay İtalya S.Arabistan Hindistan 2014 YILI YURT DIŞI FUARLARI Organizatör İTKİB AKİB UBM Rotaforte OAİB UİB UİB İTKİB Merkür Expotim Fuar Adı İnternational De La Lingerie Cosmoprof North America India International Jewellery WOFEX 2014 Mims Powered By Automechanika Intertextile Home Textilex Micam Shoevent-2 Agro-Food 2014 India Packteck 2014 Konu İç giyim Kozmetik Kuyumculuk ve mücevherat Gıda ve gıda teknolojileri Otomotiv yan sanayi Ev tekstili Ayakkabı Gıda, içecek, hammadde ve makineleri Paketleme ve baskı İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR. NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 2014 SAYI: 39 İSTOÇ Olağan GENEL KURULU 17 Mayıs’ta yapıldı “MODELLİK DOĞRU YAPILDIĞINDA DÜNYANIN EN KEYİFLİ İŞİ” ÖZGE ULUSOY KÜÇÜK VE ÇEKİCİ İYON KENTİ PRIENE “KOBİLER ÇEKİNMEDEN RİSK ALABİLEN BİR YAPIYA GEÇTİ” PROF. DR. SUAT TEKER
Benzer belgeler
PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi
çalışmaların askeriye ile aramızdaki yapılan yolun bu yıl içinde tamamlanıp
açılacağını ve gerekli rahatlamanın olacağını tahmin ediyorum.
Bu duygularla ülkemizin dünya sorunlarından uzak barış içe...
as PDF - İstoç Ticaret Merkezi
Üyesi Prof. Dr. Suat Teker ekonomide yaşanan gelişmelere
yönelik öngörülerini İSTOÇ Hayat okurlarıyla paylaştı. 20 Sektör İnceleme