Buluşma Dergisi, 2013 Sayı 2 / 5,90 Mb
Transkript
Buluşma Dergisi, 2013 Sayı 2 / 5,90 Mb
ALLIANZ Buluşma Evinizde deneyebileceğiniz ŞEKERSİZ TARİFLER Sultan Abdülhamİt’İn gİzlİ kalmış fotoğraf albümü 2013 SAYI 2 Berlin SEYAHAT ROTAM Sanatın dokunuşunu hissedin Dünyanın farklı köşelerİnden beş muhteşem haftasonu tatİlİ ALLIANZ BES PL İLE DAHA FAZ US LASI İSTER STANDART İSTER ALTIN EMEKLİLİK 2012 xxx Ö Sevgili Okurlar, Öncelikle hepinizi selamlamak isterim. Çalışanlarımıza, sigortalılarımıza, acentelerimize ve hissedarlarımıza, arkasında Avrupa’nın en büyük sigorta şirketi, AA notlu Allianz SE’nin yer aldığı Allianz Türkiye’ye güvendikleri için teşekkür ederim. Bu sayıdaki yazımda Allianz Grup’un Avrupa’daki güncel durumunu anlatmak ve Avrupa sigorta sektöründeki konumuna değinmek isterim. Allianz Grup, 2013 yılına çok cesaret verici bir başlangıç yaptı ve 2012 yılında başlatmış olduğu büyüme akımını 2013 yılının ilk üç aylık döneminde de güçlü bir performans göstererek sürdürdü. Raporlama dönemi boyunca tüm önemli göstergelerde yükseliş kaydedildi. Bu sonuçlar bir kez daha dünya çapında her iş alanında ve bölgede geniş pozisyon alma konusundaki Allianz stratejisinin doğruluğunu kanıtladı. Grup, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6’lık bir artış kaydederek, Allianz tarihinin en yüksek toplam üç aylık gelir düzeyi olan 32 milyar euro’ya ulaştı. Faaliyet karı da yüzde 19,9 artarak 2.8 milyar euro’ya çıktı. Allianz’ın sermaye pozisyonu güçlü bir şekilde devam etti. Toplamda sermaye yeterlilik oranı 31 Mart 2013 tarihinde, 31 Aralık 2012 düzeyi olan yüzde 197’den 14 puan düşerek yüzde 183 olarak gerçekleşti. Emeklilik hesapları muhasebesinde yapılan bir değişiklik olmasaydı, sermaye yeterliliği oranı yıl sonu rakamının üzerinde yüzde 2’lik bir artış gösterecekti. Aynı sürede hissedarların özkaynakları yüzde 3,1 artarak 51.950 milyar euro düzeyine çıktı. Allianz’ın sermaye pozisyonunu göz önüne alan derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s 2013 yılının Mart ayında “AA” notunu teyit etti. Allianz Türkiye oldukça iyi bir yıl geçirme şansını yakaladı. İçerisinde bulunduğumuz konumu 2013 yılının geri kalan döneminde de sürdürmeye devam edeceğiz. Satış cephesinde de pozisyonumuzu iyileştirmek için güzel fırsatlar yakaladık. HSBC ile yaptığımız uzun dönemli satış anlaşması da bu durumu kanıtlamaktadır. HSBC ile yaptığımız hayat ve emeklilik ürünlerinin satışıyla ilgili anlaşma, müşteri odaklı varlık yönetimi ihtiyacına cevap verme konusunda dünyanın en hızlı büyüyen sigorta pazarında bizlere büyük bir fırsat sağlıyor. Türkiye’deki bu ortaklık, Allianz ile HSBC’nin küresel boyutta yürüttüğü an- laşmaların bir parçasıdır. Allianz’ın Asya pazarında; Çin başta olmak üzere hayat ve sağlık sigortaları, kredi sigortaları ve varlık yönetiminde; Endonezya, Malezya, Avustralya, Sri Lanka, Brunei, Filipinler ve Tayvan’da ise hayat sigortası ürünlerinde HSBC ile anlaşması var. Allianz Türkiye ve HSBC’nin 2011 yılından beri emeklilik fonlarının yönetimi konusunda stratejik bir ortaklığı da vardı. Bugün sizlere HSBC ile 10 senelik münhasır banka kanalı anlaşması yapmış olduğumuzu duyurmaktan oldukça heyecanlıyım. Önümüzde yaz mevsimi var. Hepinize harika bir yaz tatili diliyorum. Eviniz ve işyeriniz başta olmak üzere mal varlığınızı bir çok risk ile başbaşa bırakarak tatile çıktığınızı düşünerek varlıklarınızı sigortalatmanın önemini bir kez daha vurgulamak isterim. Allianz olarak toplumda sigorta bilincini arttırmayı amaçlıyoruz. Bundan sonra da aynı hedefe doğru yol alacağız. Sigortalılarımıza her zaman sürdürülebilir ve güvenli çözümler sunarak sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz. Zengin bir içerik sunan Buluşma Dergisi’nin yeni sayısını zevkle okuyacağınızdan eminim. Allianz’a güvenen herkese teşekkür ediyor, ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi karşılamak üzere her zaman hizmete hazır olduğumuzu bir kez daha iletmek istiyorum. Sevgi ve Saygılarımla, Alexander Ankel CEO Buluşma 2013 3 6 YAŞAMA SANATI Daha keyifli bir yaşam için “zevk sahibi” öneriler... 10 BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Artık bireysel emeklilikte altın fonu almak mümkün. Bireysel emeklilikteki birikimlerinizin dağılım oranlarına diğer fonlara ek olarak altın fonunu da ekleyebilirsiniz. BOZCAADA Üzüm bağları, şarapları, eski Rum evleri, birbirinden güzel koyları ve bol rüzgarlı tertemiz havasıyla fark yaratan Bozcaada, insanı huzura doyuruyor. 26 32 ARA GÜLER 12 SEYAHAT ROTAM: BERLİN Kitap, müzik, DVD... Arşivimizin baş köşesinde bu önerilerimize yer açın... Sanat, tarih, kültür, gece hayatı, tasarım, bira... Aklınıza ne gelirse Berlin’de en iyisi var. İşte Berlin’de keyifli bir hafta sonu gezisinde yapılacak şeylerin tam listesi… 18 SAĞLIĞINIZLA 38 ÇOCUKLAR İLGİLİ ŞEHİR SORDU MÜHİM EFSANELERİ İNSANLAR Sağlığımızla ilgili merak ediCEVAPLADI len soruları “şehir efsanesi” olmaktan kurtarıyor, gerçekle kurguyu ayırıyoruz. 20 ÇOCUĞUNUZUN UYKU REHBERİ Çocuğunuz ve kendiniz için derin bir uykuyu nasıl kolaylaştırabilirsiniz? İşte 10 maddelik yol haritanız… 22 ŞEKERSİZ TARİFLER 50 KÜLTÜR REHBERİ 56 ABDÜLHAMİT’İN FOTOĞRAF ALBÜMÜ 42 MIUCCIA PRADA Alışık olmadığınız türden bir modacı hakkında bilmeniz gereken her şey... 44 UNUTAMAYACAĞINIZ BİR HAFTASONU TATİLİ İÇİN BEŞ ROTA 4 - Buluşma 2013 BULUŞMA 2013 Sayı 2 Allianz adına sahibi: Arif Aytekin Yapımcı: OCT Meşrutiyet Mah. Büyükdere Cad. Balçıktarlası Sk. Tanlı Han No:1 Kat:2 Şişli / İstanbul Tel: 0212 291 15 05 www.oct.com.tr Film, Baskı ve cilt: Stil Matbaacılık İbrahim Karaoğlanoğlu cad. Yayıncılar Sok. Stil Binası Seyrantepe 4. Levent İstanbul Tel: 0212 281 92 81 Yönetim yeri: Allianz Sigorta A.Ş. Bağlarbaşı Kısıklı Cad. No: 13 Altunizade 34662 İstanbul Tel: 0216 556 66 66 www.allianzsigorta.com.tr www.facebook.com/ allianzturkiye www.twitter.com/ allianzturkiye Yayın türü: Yaygın süreli yayın Yayının mahiyeti: Kurumsal ilan 2012 xxx yaşama sanatı Modada çiçekler açtı G ucci, ilk kez 1966 yılında efsanevi Monaco Prensesi Grace Kelly için özel olarak tasarladığı Flora desenini bir kez daha gün yüzüne çıkardı. İlkbahar-Yaz modasını çiçek desenli kıyafetler istila edecek. Bu desenin öyküsü de bir aşk romanından farksız… Nasıl mı?.. Grace Kelly 1966 yılında Gucci’nin Milano’daki mağazasını ziyaret eder. Yeşil bir bambu çanta satın alır. Rodolfo Gucci ona bir hediye vermek isteyince Prenses bu nazik teklifi bir eşarp rica ederek kabul eder. Gucci bunun üzerine, Grace Kelly’ye özel, olabilecek en güzel çiçekli deseni yaratır: Flora… Kelly’nin sayesinde bu eşarp kısa sürede Avrupalı stil sahibi kadınlar arasında büyük sükse yapar. Kelly daha sonra bu eşarbı kızı Monaco Prensesi Caroline’e bırakır; kişisel stilini nesilden nesile aktarmış olur. Bugün ise Gucci’nin tasarımcısı Frida Giannini, Flora eşarptan ilham alarak bu anıyı tekrar canlandırıyor. Üzerinde birçok farklı renk ve ton bulunan desen, aynı zamanda Gucci’nin en çok el emeği gerektiren desenlerinden biri. Evinizin virtüözü olun iPad ya da iPhone’unuzu gitarın gözdesindeki yuvaya takıyorsunuz… All-Star Guitar aplikasyonunu açıyorsunuz… Ve artık evinizin gitar virtüözüsünüz… Gitar gerçek boyutlarda. Kısa sürede kendinizi geliştirme imkanı sunuyor. (www. ionaudio.com, 99 pound) İçi dışı bir OTOTO’nun tasarladığı bu kuruyemişlik tam yemelik. Fikir gerçekten de hoş. Antep fıstığı şeklindeki seramik kuruyemişliğin kapağını kapayınca hem şık hem de iştah açıcı bir görüntü ortaya çıkıyor. Fiyatı da 23 dolar. 6 - Buluşma 2013 Sınırlı sayıda A ydınlatma ve tasarım alanında öncü markaları bünyesinde toplayan Haaz dünyası, şimdi dünyaca ünlü Çinli heykeltıraşlar Xiang Jing ve Qu Guangci ‘nin tasarladıkları minik heykellerle daha da renkleniyor. Avrupa’nın birçok önemli sanat merkezinde sergiler düzenleyen ikilinin sınırlı sayıda üretilen bu parçaları çağdaş sanat tutkunlarının kaçırılmaması gereken şeyler listesinin de ilk sıralarında. Vuitton’un elmas süslü saatleri L Bu ayakkabıların ruhu var S anatçı Gwen Murphy’nin tasarladığı bu ayakkabı heykellerine bakınca insanın içinden “Bu ayakkabıların ruhu var” demek geçiyor. Hatta daha da fazlası. Korkutucu görünebilir ama aynı zamanda eğlenceli de. Ayakkabılarınızın kalıbı bozulmadan saklanması içinse çok pratik. Gerçi bu ayakkabılar giymek yerine salonunuzda sergilemeyi tercih etmek de size kalmış. ouis Vuitton’ın son tasarımları saat tutkunlarının şöyle bir yutkunmalarına sebep olacak. Tambour Bijou Secret serisindeki 22 milimetre kasa çapındaki saatler, Polinezya incisi kaplamalı kırmızı ya da beyaz altın seçenekleri sunuyor. Tasarımların en çarpıcı kısmı ise 6 karatlık elmaslar… İflah olmaz bir saat tutkunuysanız, sınırlı sayıda üretilen bu saatlerden birini kolunuzda görmek için biraz aceleci olsanız iyi olur… Buluşma 2013 - 7 yaşama sanatı Özel tasarım piyano Dünyanın en iyi piyano markası kabul edilen ve özellikle “piyanonun Rolls Royce’u” olarak kabul gören Fazioli Türkiye’ye geliyor. Kuğu Müzik tarafından getirilen ve kalitesiyle sanatçıları heyecanlandıran bu piyanonun sesini ülkemizde ünlü caz piyanisti Herbie Hancock’un ve piyano dâhisi Fazıl Say gibi sanatçıların konserlerinde duyduk. Sanatçılar kadar otel otel projelerinde de tercih edilen Fazioli’nin farklı formlarda özel tasarım piyanoları bulunuyor. Mesela özel tasarımlardan biri olan Marco Polo… Ya da denizden, dalgadan, gemiden esinlenerek özel tasarlanan M. Liminal… Çakı gibi alyans A lyans takmayı sevmeyenlerin bile iştahını kabartacak bir alyans tasarlandı. Daha doğrusu yüzük şeklinde bir İsviçre çakısı… Bıçağı, şişe açacağı, hatta tarağı bile var. Saçınız mı bozuldu, ya da soda mı açacaksınız?.. Değerli yüzüğünüz hepsine yarıyor. Alyans takmayı sevmeyen eşler de böylelikle bakarsınız sevmeye başlar. Müzik borusu İlginç ve modern tasarımlı bir hediye arayışında olanlar için çok hoş bir alternatif… “Horn” iPhone-iPad hoparlörü… Tasarımı oldukça etkileyici olan bu hoparlör, seramik ve tik ağacı karışımından yapılmış; kırmızı ve beyaz renk alternatifleri var. (luksbazaar.com) 8 - Buluşma 2013 Yazın tüm renkleri G ivenchy, şık çizgisi ve pratik kullanım tarzıyla farklılaşmayı başarıyor. Gümüş renginin esas alındığı yüzük, rengarenk taşlarla yazın tüm renklerini parmağınıza taşıyor. Givenchy’nin dinamik ruhunu ortaya koyan bu tasarım, sade bir kıyafeti hareketlendirmeye yetiyor. Yaz gecelerindeki davetlerde bu yüzük sahibini gecenin en dikkat çekici kadını yapacak. Clutch tarzında son nokta A vusturya doğumlu, New York merkezli moda tasarımcısı Devi Kroell özellikle şık gece el çantalarında, moda tabiriyle clutch’larda yıllardır çok iddialı. Abartıdan uzak tasarımları, dünyanın dört bir yanından nadir bulunan materyallerle işlediği modern çizgileriyle çok konuşulmaya devam ediyor. Kroell’in son numarası ise “Ahşap Clutch”… İtalya’nın el işçiliğiyle ünlü Floransa şehrinde üretilen bu çantaların herbirinin yapımı birkaç gün sürüyor ve en az üç zanaatkarın elinden geçiyor. Clutch modasına yeni bir soluk getiren bu çantalar yılın gözdeleri arasında… Hatırlamazsan yanarsın B u fotoğrafta gördüğümüz yüzük bir evlilik yıldönümü hatırlatma yüzüğü. Mekanik sistemle tarihi giriyorsunuz, yıldönümünüzden bir gün önce mekanizma ısınmaya başlıyor. Ve sonunda parmağınız yanıyor. Fark etmeyecek derecede bir yanık bu. Ama ciddi bir zarara yol açmıyor. Unutup yanmaktan iyidir. Buluşma 2013 - 9 BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ Artık bİreysel emeklİlİkte Altın Fonu almak mümkün. Bİreysel emeklİlİktekİ bİrİkİmlerİnİzİn dağılım oranlarına dİğer fonlara ek olarak Altın Fonunu da ekleyebİlİrsİnİz. İster standart, İster altın emeklİlİk S STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Standart Emeklilik Yatırım Fonu Sermaye Piyasası Kurulu’ndan alınan izin doğrultusunda satışa sunuldu. Fon, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkındaki Yönetmeliğin Bilgilendirme, teklif ve sözleşmenin düzenlenmesi isimli maddesindeki “Herhangi bir tercihte bulunmayan kişilerin birikimleri, portföy sınırlamaları Kurulun görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenen standart fonlarda yatırıma yönlendirilir.” ifadesi gereği kurulmuş olup, katılımcılarımızın da bu fonu tercih etmeleri mümkündür. Standart Emeklilik Yatırım Fonu ağırlıklı olarak, Hazine Bonosu ve Devlet Tahviline yatırım yaparak faiz geliri sağlamayı amaçlamaktadır. Fon, devamlı olarak portföyünün asgari %60’ını Hazine Müsteşarlığı’nca ihraç edilmiş olan Türk Lirası cinsinden borçlanma araçlarına, gelir ortaklığı senetleri ve kira sertifikalarına yatıran ve portföy yöneticisinin uygun gördüğü durumlarda Türk Lirası cinsinden mevduata, katılma hesabına, ters repoya, Takasbank para piyasası işlemlerine, borsada işlem görmesi kaydıyla bankalar veya yatırım yapılabilir seviyede derecelendirme notuna sahip olan diğer ihraççılar tarafından ihraç edilen borçlanma araçlarına, Kurul kaydında bulunan kira sertifikalarına ya da BIST 100 en- 10 - Buluşma 2013 deksindeki veya BIST katılım endeksindeki hisse senetlerine yatırım yapabilir. Fondan gerçekleştirilebilecek azami fon toplam gider kesintisi %1,91 olup, fon işletim gider kesintisi de %1,83 olarak belirlendi. Katılımcılarımız, kurumsal web sitemizden Standart Emeklilik Yatırım Fonu ile ilgili detaylara ulaşabilir, online işlemler menüsünden giriş yaparak veya müşteri hizmetlerimizi arayarak fon dağılım seçeneklerine bu fonu ekleyebilirler. ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Altın Emeklilik Yatırım Fonu Sermaye Piyasası Kurulu’ndan alınan izin doğrultusunda satışa sunuldu. Altın Emeklilik Yatırım Fonu portföyünün en az %80’i devamlı olarak ulusal ve uluslararası borsalarda işlem görmekte olan altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarından oluşur. Fon,altın fiyatlarında oluşacak değişimleri yatırımcısına yüksek oranda yansıtmayı amaçlamaktadır. Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. Altın Emeklilik Yatırım Fonu, altına yatırım yapmak suretiyle, altın fiyatları açısından dengeli ve sürekli gelir akımı yaratmayı hedeflemektedir. Altın Emeklilik Ya- tırım Fonu, portföyünde bulunan altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarından dolayı kur riski taşımaktadır. Dolayısıyla, ilgili döviz kuru ile altın ve altına dayalı sermaye piyasası araçlarının fiyatlarındaki değişimler portföyün getirisini etkileyebilmektedir. Fondan gerçekleştirilebilecek azami fon toplam gider kesintisi %1,91 olup, fon işletim gider kesintisi de %1,88 olarak belirlendi. Katılımcılarımız, kurumsal web sitemizden Altın Emeklilik Yatırım Fonu ile ilgili detaylara ulaşabilir, online işlemler menüsünden giriş yaparak veya müşteri hizmetlerimizi arayarak fon dağılım seçeneklerine bu fonu ekleyebilirler. DEVLET KATKI PAYLARI YATIRILMAYA BAŞLANDI Bireysel Emekliliğin teşvik edilmesi amacıyla devletin, bireysel emeklilik katılımcılarının ilgili hesaplarına 01.01.2013 tarihinden itibaren %25 oranda yapacağı devlet katkısı ödemelerinin Ocak ayı tahsilatlarına ilişkin kısmı 30/04/2013, Şubat ve Mart tahsilat aylarına ilişkin Devlet Katkısı tutarları ise 02/05/2013 tarihi itibariyle hesaplarına aktarılarak devlet katkısı fon alışları gerçekleştirildi. Katılımcılarımız, www.allianzemeklilik.com.tr web sitemiz üzerinden katılımcı sicil numarası ve şifresi ile güvenli sayfaya erişebilir, Devlet Katkısı’nı bireysel emeklilik hesaplarında takip edebilirler. Aynı zamanda Takasbank internet sitesi ana sayfasından erişilebilen “TakasWeb Giriş” ekranında yer alan şifre giriş ekranından TC Kimlik No, sicil numarası veya emeklilik şirketi tarafından verilen hesap numarasını kullanarak ya da e-devlet şifresi ile işlem yapılabilir. Sicil bazında yapılan işlemler için Takasbank tarafından verilen sicil şifresini, hesap bazında yapılan işlemlerde ise verilen hesap şifresini ekrandan girerek “Yatırımcı İşlemleri Menüsü”’ne ulaşılmakta ve bu menü içinde yer alan “raporlar” başlığı altından bakiye bilgileri kontrol edilebilir. AllIanz BES Plus İLE DAHA FAZLASI Bu plan kapsamında; ¬ İşsizlik, tehlikeli hastalıklar vb.riskler ile karşılaşılması halinde verilen Katkı Payı Ödeme Güvencesi, ¬ Allianz’ın anlaşmalı olduğu sağlık kurumlarında %20’ye varan indirim seçenekleri, ¬ Ambulans gönderimi, tıbbi danışma hizmeti ve evde bakım hizmeti gibi Medikal Asistans Hizmetleri’nden yararlanabilirsiniz. Buluşma 2013 - 11 SEYAHAT ROTAM Berlin Sanatın dokunuşunu hİssedİn xxx - 2012 Sanat, tarih, ALIŞVERİŞ, kültür, gece hayatı, tasarım, bira... Aklınıza ne gelirse Berlin’de en iyisi var. İşte Avrupa’nın en gözde ve en heyecan verici şehirlerinden biri olan Berlin’de keyifli bir hafta sonu gezisinde yapılacak şeylerin tam listesi… 2012 xxx Tiergarten, Avrupa’nın en çok ziyaret edilen hayvanat bahçesine ev sahipliği yapıyor. Ç Çok değil, 24 yıl oldu Berlin duvarının yıkılışı… Ve geçen 24 yıl içinde Berlin, dünyanın gözde metropolleri arasında yerini aldı. Sanat üzerine yeniden yapılanmış şehrin her köşesinden sanat, mimari fışkırıyor, sokaklarda dolaşırken her an kulağınıza bir klasik müzik dinletisi çalınabiliyor. Berlin’de sanatla eğlence paralel olarak gelişiyor. 174 müze, 110 sinema ve 300’ün üzerinde bar var. Ve yüzlerce sanat galerisi… Çağdaş sanat sadece galerilerde karşınıza çıkmıyor. Friedrichshain’deki Berlin duvarının en büyük kalıntısı olan bir kilometre uzunluğundaki Doğu Yakası Galerisi’nin üzerinde binlerce grafiti sanatçısı tarafından yapılan resimleri incelerken bile şehrin sanatsal dokusunu hissediyorsunuz. Galeri Neu, Boros Bunker, abc… Şehirde gezilmesi, görünmesi gereken epey kalabalık bir çağdaş galeri listesi var. Ama müzeleri de atlamamak lazım. Berlin’de gezilecek çok müze var. Ama şehrin hikayesini kısa bir film misali anlatan Chechkpoint Charlie Müzesi, görülecekler listesinde mutlaka yer almalı. Burada Doğu Almanya’dan kaçmak isteyenlerin sahte plakalı araçları, kaçış planlarının detayları hatta iltica balonları bile var. Müzeyi gezerken insan şehrin nasıl bölündüğünü görüyor… Savaşta bombalanan ve İngiliz mimar David Chipperfield tarafından tekrar yapılan Neues Müzesi ve Kraliçe Nefertiti’nin büstünün bulunduğu Alte Museum da 174 müze arasında öne çıkanlardan. Festivaller başkenti Berlin her yıl onlarca festivale kapılarını açıyor. Mayıs ayında sokaklardan müzik sesleri yükseliyor. Mozart May Festival zamanı çünkü. Dünyanın dört bir yanından müzikseverler bu festival için şehre akın ediyor. Oteller aylar öncesinde doluyor. Haziran ayında ise Open Air Gallery yani sokak sanatları festivali düzenleniyor. Ayrıca tasarım festivali de yine Haziran’da gerçekleşiyor. Berlin’in mimari özellikleri de cazibe merkezi olmasında etken. Demokratik Alman Cumhuriyeti mimarisi aynen duruyor. Ama yeni yapılan binalar da şehrin sanatsal yapısına ve dinamizmine uygun olarak inşa ediliyor. Binalar birer sanat eseri misali… Ama yeşillik de eksik kalmamış. Kent alanında yürürken ne kadar yeşil olduğunu fark ediyorsunuz. Zaten Berlin’de zooloji bahçesi, Çin ve Japon bahçeleri de var. Güneşli bir bahar günü yürüyüş için ise lokaller gibi Grunewald Ormanı’na gitmeli... 14 - Buluşma 2013 Hotel Adlon Kempinski (üstte) mimarisiyle şehrin önde gelen binalarından… Berlin Katedrali 1990 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirasları listesine alınan Tavus Kuşu adası şüphesiz bir sanat eserini andırıyor. 67 bin metrekarelik dev bir sanat eserini… Eğlence hayatı ve gastronomi Gelelim biraz da eğlence hayatına… Berlin hiç uyumuyor, 24 saat ayakta. Buranın SoHo’su yani şehrin kalbinin attığı yeri Mitte bölgesi. Tüm hip kafeler, tasarım butikler ve eğlence hayatına dair ne varsa bu bölgede sıralanmış. Oberbaum Köprüsü, Berlin’de mutlaka ziyaret edilmesi gereken noktalardan… 2012 xxx Prenzlauer Berg ise şehrin bohem noktası. Vintage butik arayanlar, fine dining yerine salaş takılanlar genelde bu bölgeye geliyor. Kreuzberg de şehrin bohem noktalarından biri. Birkaç saatinizi ayırıp galerileri gezebilirsiniz. Gastronomi açısından da Berlin geri kalmamış. Tüm dünya mutfaklarına ait restoranlar var. Eat Cha Cha, Thai’nin sokak lezzetlerini sunan eğlenceli ve rahat bir restoran. Ama şık bir atmosfer için her zaman Schneeweiss’ı tercih edin. Adından da anlaşıldığı üzere buranın bembeyaz bir dekorasyonu var. Mutfakta ise Alplerden gelen lezzetler. Akşam yemeği için bir diğer önemli alternatif ise Das Ö… Berlin’in en önemli lokantalarından biri, yemekleri her daim lezzetli… Kısacası Berlin’de hem gastronomi hem sanat hem de eğlence var… MUTLAKA GÖRÜLECEK YERLER >> Alexanderplatz Meydanı Meydanın ortasındaki TV kulesi hem Berlin’in sembollerinden hem de Berlin’i havadan gözlemlemek ve bir kadeh bir şeyler içmek için güzel bir mekan. Museumsinsel (Müzeler Adası), Spree nehrinin üzerinde 1 kilometrekarelik bir alan üzerinde kurulu müzeler kompleksi… >> Berlin Katedrali (Berliner Dom) İlk olarak 1700 yılında Barok tarzda inşa edilen bu katedral daha sonra 1854’te Alman İmparatoru tarafından yıktırılıp yeniden neo-klasik tarzda inşa ettirilmiş. Daha sonra İkinci Dünya Savaşı’nda ağır hasar alan bina yeniden yapılmış. En son 2006 yılında kubbeleri tekrardan elden geçirilmiş ve şimdiki halini almış. >> Müze Adası (Pergamonmuseum) Alman arkeologlar tarafından Bergama’dan alınan Zeus Altarı, Babil’in Isthar Kapısı burada yeniden kurulmuş. Zeus Altarı’nın en önemli noktası, tanrıların karıştığı savaşların anlatıldığı mermer süslemeleri. Bergama’ya gittiğinizde yerlerini ancak hayal edebileceğiniz bu eserleri burada, binlerce kilometre uzakta görebileceksiniz. Bunlardan birisi de Milas Kapısı… Tarihi Milas şehrinin liman girişinde yer alan görkemli eser burada tüm heybetiyle ziyaretçileri selamlıyor. >> Berlin Hayvanat Bahçesi (Zoologischer Garten) Mitte bölgesinde yer alan dünyanın en büyük kent parklarından olan Tiergarten içinde yer alan Zoologischer Garten (Berlin Hayvanat Bahçesi) Avrupa’nın en çok ziyaret edilen hayvanat bahçesidir. 14 bin hayvan ve bin 500 tür hayvanın barındığı bahçenin içinde akvaryum ve kuşhane de bulunuyor. >> Berlin Duvar Anıtı (Gedenkstatte “Berliner Mauer”) 70 metre yüksekliğindeki Berlin Duvarı Anıtı, Batı Berlin’de Wedding mahallesi sınırında Ackerstasse ile Bernauner Strasse’nin kesiştiği köşede yer alıyor. >> Parlamento (Reichstag) Alman Parlamento binasını ve gün ışığını binanın içine yansıtan muhteşem cam kubbesini görmelisiniz. Berlin’in 20 Haziran 1991 tarihinde yeniden Almanya’nın başkenti olmasıyla Reichstag da yeniden Almanya Federal Meclis binası oldu. Açılan mimarlık yarışmasını kazanan ünlü mimar Norman Foster tarafından restore edilen bina Nisan 1999’dan beri meclis binası olarak kullanılıyor. Altes Museum (Eski Müze) Karl Friedrich Schinkel’in siparişi üzerine 1830’da tamamlandı. 16 - Buluşma 2013 BERLİN TÜYOLARI Muhteşem cam kubbesiyle Parlamento binası… Helmut Newton fotoğraflarıyla dolu Newton Bar.. >> Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche Berlin’in Charlottenburg-Wilmersdorf ilçesinin Charlottenburg semtinde bulunan protestan kilisesidir. Kilise bugün Batı Berlin’in bir simgesi olarak görülüyor. Gedächtniskirche 1 Eylül 1895’de büyük bir seremoni ile halka açıldı. Kilise Almanya imparatoru I. Wilhelm adına bir anıt olarak yapıldı. 1943’ün Kasım ayında bir bombardıman sırasında büyük hasar gördü ve bu hali ile bugün de duruyor. >> İster KaDeWe’de gurme alışverişi, ister Ku’damm’dan lüks bir çanta, ister Taschen’dan bir sanat kitabı, ister Ampelmann’dan bir hediyelik eşya, ister bit pazarından bir saat, ister bir çift Birkenstock, ister Hard Wax’ten bir sürü plak... İster çikolata, ister porselen... Ne isterseniz, bu şehirde her şey var... >> Nikolaiviertel’de kneipe keyfi yapılır, yöresel mutfak deneyimi yaşanır. En meşhuru Zum Nussbaum ama birçok sevimli mekan var. Patates ve pırasa çorbası içip elma soslu patates omleti yemek şart! >> Akşamları Newton Bar’a uğranır. Yemek öncesi ya da gecenin geç saatlerinde şehir sakinlerinin tercih ettiği bu şık mekana mutlaka uğranır, nefis kokteyller tadılır, Helmut Newton’ın nü fotoğraflarının oluşturduğu şık dekorasyonun keyfine varılır. >> Tek başına gezmeyi sevmeyenler için Hop On Hop Off turistik otobüsleri önerilebilir. Bu otobüsler Kırmızı ve Yeşil Hat olarak iki hatta çalışıyor ve gün içinde sınırsız indi-bindi imkanı veriyor. Prenzlauer Berg şehrin bohem noktası. Vintage butik arayanlar, fine dining yerine salaş takılanlar genelde bu bölgeye geliyor. SEYAHAT SEVENLER İÇİN Seyahat Sağlık Sigortası >> Seyahatte bir sağlık problemiyle karşılaşırsak bunun önlemini şimdiden alabilir miyiz? Allianz Seyahat Sağlık Sigortası işte bunun için var. Seyahatte olduğunuz dönemlerde sizi risklere karşı korumak için. Seyahate çıkmadan önce her ayrıntıyı planlayabilmeniz için. >> Seyahat Sağlık Sigortası, yurtiçi ya da yurtdışı seyahatleriniz sırasında meydana gelebilecek sağlık risklerine karşı sizi koruyan bir sigorta. Aynı zamanda yurtdışından ülkemize seyahat edenleri de ülkemizdeki seyahatleri boyunca sigortalıyor. >> Seyahatiniz sırasında ani bir hastalıkla karşı karşıya kalırsanız, tedavi görebileceğiniz en yakın sağlık kuruluşuna yönlendiriyor ve masraflarınızı karşılıyor. Tedavinizin bitiminde evinize naklinizi sağlıyor. Ayrıca seyahat sırasında vefat eden sigortalımızın nakil işlemlerini de gerçekleştiriyor. İsterseniz kişisel sorumluluklarınız, bagaj kayıplarınız, kaza sonucu vefat ve sürekli sakatlık ile kapkaç teminatlarını da poliçenize ekleyebilirsiniz. Allianz Acenteleri / 444 45 46 Buluşma 2013 - 17 Herkes sakız yutmamanız gerektiğini bilir. Veya ıslak saçla dışarı çıkmamak gerektiğini… Yoksa bunları yapmalı mıyız? Sağlığımızla ilgili merak edilen soruları “şehir efsanesi” olmaktan kurtarıyor, gerçekle kurguyu ayırıyoruz. SAĞLIĞINIZLA İLGİLİ ŞEHİR EFSANELERİ Sakız yutmak sindirim yollarını tıkar mı? S akız ayakkabılar için en önemli tehlike ama bağırsaklara gelince merak edilecek bir durum yok. Sakızın yıllarca midede kaldığı efsanesi, sindirilebilir olmamasından ileri geliyor olabilir. Ama bu, sakızın birkaç gün içinde, aynen yuttuğumuz formda vücudu terk ettiği gerçeğini değiştirmiyor. Yine de bu bilgiyi sakızı bütünüyle yutmak için bir bahane olarak görmeyin. Şekersiz sakızların içindeki sorbitol isimli tatlandırıcı, sakızın yutulması halinde ishale yol açabilir. Pek tabii Türkiye’de vücudundan sakız çıkarılması gereken bir kimse olmadıysa da geçtiğimiz yıl 500 sakız içeren kaza vuku buldu. Akıl karıştırıcı… Sonuç: Yanlış 18 - Buluşma 2013 Doğru mu yanlış mı? Biraz kilolu ve sağlıklı olmak, zayıf ve sağlıksız olmaktan iyi midir? İ şin doğrusu, ne kadar egzersiz yaptığınız, ne kadar yediğiniz kadar (hatta daha fazla) önemlidir. Tabii ki normal bir kiloda olmak ve sağlıklı olmak iyidir, ama kasların yağdan daha ağır olduğunu unutmayın. Kilonuz konusunda kendinize güvenip sizden daha kilolu birinden daha büyük beden giymeniz de normal. Araştırmalar, egzersiz yapmanın yararının az yemeyi gölgelediğini gösteriyor. Bugüne kadarki araştırmalar gösteriyor ki biraz kilolu olup yine de sağlıklı olanlar, kanepede yatıp duran daha az kilolu birine göre daha az kalp rahatsızlıklarına yakalanıyor. ABD’deki Tıp Birliği’nin kadınlar üzerinde yaptığı araştırmada kardiyovasküler hastalıklara yakalanmada aktivite oranlarının kilodan daha önemli bir veri olduğu ortaya çıktı. Düzenli egzersiz karşılığında sınırsız baklava yeme hakkını size tanıyor denemez ama kendilerini kanepeden kaldıramayan sıska tiplere içerleyerek bakanlar için hoş bir teselli. Sonuç: DOĞRU A Dışarı ıslak saçla çıkarsam nezle olur muyum? lın size koca bir şehir efsanesi daha… Şunu asla aklınızdan çıkarmayın: Nezle insanlardan geçer, maddelerden değil… Eğer fiziksel olarak üşüyor ve titriyorsanız bile ısınmış olduğunuzdan fazla hasta olma riski taşımıyorsunuz. Yani, hasta olup olmamanız virüsle temasınıza bağlıdır. Nezleli birisi üzerinize doğru öksürür veya hapşurursa veya ellerini yıkamadan dokunduğu bir yere siz elinizle değerseniz ve sonra ağzınız veya burnunuzu kaşırsanız hasta olma riskini taşıyorsunuz. Hava durumu ve nezle arasındaki tek ilişki soğuk havalarda daha çok insan içeride bulunuyor ve aynı hava ile mikropları paylaşıyorlar. Sonuç: Yanlış Bacak bacak üstüne atmak varise yol açar mı? Kereviz çiğnerken, kerevizdeki kalorinin daha çoğunu mu yakıyoruz? S V arisli damarlarınız için nasıl oturduğunuzu değil genlerinizi suçlayın. Dünyanın en ünlü cerrahları bile damarların neden hasar gördüğünün hâlâ tıbbi bir muamma olduğunu söylüyor. Bazı insanların neden varisli damarlara sahip olduğu ve bazılarının olmadığı bir muamma. Ya da bir bacağınızda varis varken diğerinde olmaması… Bilinen şu ki, ailelerde daha fazla görülüyor, yaşlandıkça daha fazla oluyor ve fazla kilolu insanlarda fazla kilonun damarlarda ağırlık yapması sonucu meydana geliyor. Bacak bacak üstüne atmanın varis oluşturduğu veya olanlarda durumu kötüleştirdiğine dair hiçbir somut işaret bulunmuyor. Sonuç: Yanlış adece altı kalori içeren sapıyla kereviz kesinlikle kilo sorunu yaşatmayan bir yiyecek. Öte yandan, insanlar sadece hayatta kalarak kalori harcıyorlar. Yani, hiçbir şey yapmasanız bile belli bir miktarda kalori yakıyorsunuz. Mesela, ortalama hareketli bir kadın kılını bile kıpırdatmasa, günde 1200 kalori harcıyor. Yani dakikada 0,83 kalori… Erkekler ise bundan yüzde 50’ye kadar daha fazla… Sindirim, enerji harcamasını yüzde 10 arttırdığı için kerevizi sindirirken bize gereken bir buçuk saatte en az 80 kalori harcıyorsunuz. Ama tüm bu hesaplar başka hiçbir şey yemediğinizi varsayarsak geçerli. Bir parça çikolata tüm gün kereviz çiğnemenin etkisini sıfırlıyor. Çok çeşitli meyve ve sebze yiyip egzersiz yapmak kereviz çiğnemekten çok daha iyi. Sonuç: DOĞRU Tırnaklardaki beyaz noktalar kalsiyum eksikliğine mi işaret? Beyaz izlerin kalsiyum, vitamin veya mineral eksikliğine işaret ettiği sadece bir rivayettir. Bu sadece hasarlı bir tırnaktır ve endişe etmeye gerek yoktur. Bunun yerine tırnaklarınızın size verebileceği diğer işaretlere dikkat etmelisiniz. Mavi tırnaklar kan dolaşımının zayıf olduğunun işareti olabilir. Ya da kalp veya akciğer hastalıklarının… (Kan akciğerlerde tam temizlenemiyor sorunlu bir kalp kanı doğru pompalamıyor olabilir.) Kalın uçlu ve kıvrılan kaşık şeklinde tırnaklar demir eksikliği ve anemi belirtisi olabilir. Tırnakta derin kovuklar bir cilt rahatsızlığı veya çinko, demir ve/veya B vitamini eksikliği anlamına gelebilir. Yukarı doğru dönen veya uçta kalınlaşan tırnaklar akciğer veya kalp rahatsızlıklarının habercisidir. (Kusurlu dolaşım sebebiyle sıvı tırnağın altında birikebilir.) Ve geniş beyaz bölümler “hypoproteinaemia” yani kanda protein eksikliğine işaret eder. Sonuç: Yanlış 2012 -xxx Buluşma 2013 19 xxxxxxx SAĞLIK Düzenli ve programlı uyku alışkanlıkları edinmek, çocuğunuzun derin bir uyku uyumasına ve dinlenmiş, tazelenmiş bir şekilde uyanmasına yardım eder. Hatta gelecekteki olası uyku sorunlarını da önler. Peki çocuğunuz ve kendiniz için derin bir uykuyu nasıl kolaylaştırabilirsiniz? İşte 10 maddelik yol haritanız… Çocuğunuzun sağlıklı 1 uyku rehberİ 1. Çocuğunuzun uyku sorununu nasıl fark edersiniz? Uykuya dalışta zorlanma, gece uyanmaları, yatağa gitmeye direnme ve oyalanma, nefes almada zorlanma veya uyurken sesli ya da ağır nefes alma gibi belirtilerin olup olmadığına dikkat edin. Bu tür uyku sorunları, gün içinde yorgun, uykulu ya da huysuz olmak gibi davranışlarda da kendini gösterebilir. 2 2. Geçiş objeleri. Uyku zamanının anlamı ayrılmaktır ve bir bebek için ayıcık, battaniye ya da benzeri bir geçiş nesnesi uyumayı daha kolay hale getirebilir. Bu tür objeler, çocuğunuzun rahatını ve güvenini sağlayan, kontrol ve güvenlik duygusu yaratan şeylerdir. 20 - Buluşma 2013 2 nuşun. Çoğu kolayca tedavi edilebilir. ÇOK UYGUN FİYATLA Allianz dinamik sağlık sigortası >> Allianz Dinamik Sağlık Sigortası, sizin ve sevdiklerinizin beklenmedik sağlık giderlerini bütçenize uygun ve ekonomik fiyatlar ile güvence altına alıyor. Poliçeye giriş yaşı 6 ile 44 arasında olan ve geniş sigortalılık süresine sahip bu ürüne 45 yaşından önce sahip olarak, siz de sağlığınızı ömür boyu teminat altına alabilirsiniz. >> Dinamik Sağlık Sigortası, anlaşmalı kurumlarında, hastanede yatarak tedavi gerektiren sağlık giderlerini, limitsiz ve %100 ödemeli olarak karşılar. Üstelik Kemoterapi - Radyoterapi - Dializ ve Küçük Cerrahi giderleriniz de dahil... Başvurduktan 18 ay sonra başlayan hamileliklerde, doğum giderlerinizi limitsiz ve %100 ödemeli olarak karşılar. >> Üstelik aile poliçesi yaptırmak isteyen sigortalılarımız % 10’a varan indirimlerden yararlanabilir. Allianz Acenteleri / 444 45 46 3 3. Takım çalışması. Aile olmanın tüm gereklerinde olduğu gibi uyku konusunda da tutarlılık ve takip, başarı için kilit unsurlardır. Bunlar olmaksızın, çocuğunuzun davranışlarını değiştirmesini ya da öğrettiklerinizi uygulamasını bekleyemezsiniz. 4 4. Kıyafet ve oda sıcaklığı. Birinci kural, kendiniz gibi çocuğunuza da uyku kıyafeti giydirmektir. Bunu yaparken küçük çocukların çoğunlukla geceleri örtülerini ittiklerini ve kendilerini örtme becerilerinin olmadığını aklınızdan çıkarmayın. İnsanlar genellikle sıcak odalardan çok, serin (ama soğuk olmayan) ortamlarda daha iyi uyurlar. 5 5. Uykuyu, günlük programınızın bir parçası haline getirin. Her aile bireyinin ne kadar uykuya ihtiyacı olduğunu belirleyin ve bu süreyi uykuda geçirdiklerinden emin olun. Herhangi bir uyku sorununu, çocuğunuzun doktoruyla ko- 6 6. Banyo yapmak iyi gelir. Uyku zamanı sakinleşme ve enerjinin düşeceği zamandır. Bu nedenle banyo yapmak, bir öykü okumak ya da nazik bir masaj gibi sakinleştirici aktiviteler iyi seçeneklerdir. Televizyon, bilgisayar ve bu tür cihazları yatak odası dışında tutun, çünkü bunlar çocuğunuzu canlandırabilir ve daha sonra ilgilerinin devam etmesine neden olabilir. 7 7. Düzenli yatak ve uyanma saati. Çocuğunuz için yatağa gidiş saatleriyle sırasını belirleyin ve uyku zamanı rutininizi buna göre planlayın. Aksi halde uykunuzu gecenin ilerleyen saatlerine kaydırmak zorunda kalabilirsiniz. Uyku saatlerinin belirlenmesi, çocuğunuzun ‘sirkadiyen ritmi’ olarak adlandırılan 24 saatlik döngüdeki vücut iç saatini korumasına yardım eder. Her bir çocuk için ideal bir uyku saati yoktur. Çünkü uyku ihtiyaçları ile yaşam tarzı önemli ölçüde değişkenlik gösterir. Bununla birlikte değişik yaş grupları için genel uyku gerekliliklerine bakabilirsiniz ve bunu rehber olarak kullanabilirsiniz. Ancak unutmayın, bu yeni doğanlara ve dört aydan küçük olan bebeklere uygulanmaz, çünkü onların biyolojik ritimleri ve iç saatleri henüz düzenli değildir. 8 8. Güne veda seramonisi. Çocukların her zaman son bir şeyi vardır; öpücük, kucaklama, su içme, tuvalete çıkma gibi. Çocuklar oldukça yaratıcı olabilirler. Bütün bunları önceden anlamak için elinizden geleni yapın ve yatağa gitmeden önce hepsini gerçekleştirin. Ve çocuğunuzun bir kez yatınca, yatakta kalmak zorunda olduğunu bilmesini sağlayın. 9 9. Çocuklar rutin sever. Rutinler, beklentileri programlar ve davranışları eğitmeye yardım ederler. Gecelik uyku rutini, çocuğunuzun uykulu olmayı öğrenmesine yardım eder, tıpkı kitap okumanın bazı kişilerin uykusunu getirdiği gibi. Ayrıca uyku saati rutinlerinin yapısı, yatak odasını güvenlik ve kontrol duygusu uyandıran, hoş duygularla ilişkilendirir. Rutinin ne olduğunu çocuğunuzun bilmesini ve bağlı kalmasını sağlayın. Çoğunlukla zamanın dolmak üzere olduğu bir sırada uyarmak çok faydalı olabilir; örneğin “Hikayemizin sadece üç sayfası kaldı” gibi. Ancak kesin olun ve zaman sınırlarını geçmeyin. Belirsizlik gerginlik yaratır ve arkasından tartışmalar gelebilir. Herhangi bir rutindeki kilit hedef; çocuğunuza, yardım almaksızın uykuya dalacak şekilde sakinleşmesini ve gece uyandığında yardım olmadan tekrar uykuya dalabileceğini öğretmektir. Hedefe ulaşmanın kilit noktası ise ailelerin çocuklarını uyumaya gitmesi için yeterince uzun süre yalnız bırakmalarıdır. 10 10. Oda ve yatak paylaşımı. Bazı aileler çocuklarıyla yatak odalarını paylaşmanın, ayrı odalara sahip olmaktan daha doğal olduğunu düşünebilirler. Bu, duygusal gelişim için önemlidir. Ancak kesintisiz uyku sağlayabilme açısından bakıldığında ve birçok sosyal veya psikolojik konu dikkate alındığında, bu genellikle iyi bir fikir değildir. Öncelikle herkes yalnız daha iyi uyur; yani daha az uyku rahatsızlıkları yaşar ve daha az uyanır. Aynı yatak odasındaki çocuklar ayrıca, kendi başlarına nasıl uykuya dalacaklarını öğrenemeyebilirler. Çocuk sizin yatağınızda ne kadar uzun süre uyursa, ne zaman sizinle uyumayı bırakıp kendi odasına taşınacağı konusunda karar vermek daha da zorlaşır. Ayrı ayrı uyumak, çocuğun kendi kimliğini oluşturmasına ve gerginlik olmaksızın ayrılmayı öğrenmesine yardım etmek için de ayrıca önemlidir. Buluşma 2013 - 21 LEZZET “ŞekerSİZ” ama lezzetli tarifler İzmir Enginarı Dolması Malzemeler: HİPOGLİSEMİ SORUNU ORTAYA ÇIKINCA SAĞLIKLI VE LEZZETLİ BİR MENÜ GELİŞTİRDİ >> Hipoglisemi sorunu ortaya çıktıktan sonra doğru ve sağlıklı malzemelerle de çok lezzetli yemekler yapılabileceğine karar veren Aydan Üstkanat, yaptığı araştırmalar sonucunda birbirinden güzel menüler ortaya çıkararak kendi mutfağını oluşturdu. >> Şimdi bunları “ŞekerSİZ” isimli kitabında, okuyucularla buluşturuyor. İşte Üstkanat’ın kitabından dört lezzetli ve sağlıklı tarif… 22 - Buluşma 2013 l 8 adet sakız enginarı l 7 çay bardağı bulgur (kırılmamış) l Yarım tatlı kaşığı agave şurubu l 3 adet limon l 1 su bardağı su l 1 çay bardağı zeytinyağı l 10-12 sap taze soğan l 1 demet dereotu l Yeteri kadar tuz Yapılışı: Enginarların göbeğini aralayıp, tatlı kaşığıyla mor tüyleri sıyırın. Kabuğunu iki sıra temizleyerek soğuk suda yıkayıp limonla sıvazlayın. Taze soğanı doğrayıp, az zeytinyağında biraz yumuşatın. İçine bulgur; ince doğranmış dereotu, agave şurubu ve tuzu ekleyip karıştırın. Bu karışımı enginarların içine bir parmak boşluk kalacak şekilde doldurun. Enginarları bir tencereye dizip üzerine üç limonun suyu ekleyip, biraz zeytinyağı gezdirin. Tencerenin kapağını kapatıp önce orta ateşte beş dakika ardından kısık ateşte 40 dakika pişirerek ılık veya soğuk olarak servis yapın. Fırında Sebzeli Omlet Malzemeler: l 6 adet yumurta l 2 yemek kaşığı krema l 4 veya 5 adet brokoli çiçeği l 4 veya 5 adet kestane mantarı l 1 dilim peyaz peynir l Yeteri kadar tuz ve karabiber Yapılışı: Brokoli ve mantarları temizleyin. Brokoliyi buharda diri olacak şekilde haşlayın. Yumurta ve kremayı bir kapta iyice çırpın, tuz ve karabiberi ekleyin. Küçük dikdörtgen bir kek kalıbının tabanına yağlı kağıt döşeyin. Yumurtayı kalıba aktarın ve içine brokoliyle mantarları gelişigüzel yerleştirin. 180 derecede 45 dakika pişirin. Kalıptan dikkatlice çıkarıp, kalın dilimler halinde servis yapın. Buluşma 2013 - 23 Yabani Kuşkonmazlı Kiş Malzemeler: l 2,5 su bardağı tam buğday unu l 125 gr tereyağı l 2 yemek kaşığı yoğurt l 1 çay kaşığı karbonat l Bir tutam tuz l 200 gr labne Dolgu için: l 100 gram labne peyniri l 2 adet yumurta l 1 dilim beyaz peynir l 3 yemek kaşığı tam buğday unu l Yeteri kadar yabani kuşkonmaz Yapılışı: Tereyağı ve yoğurdu mikserde karıştırın. İçine iki su bardağı unu ve tuzu ekleyip karıştırmaya devam edin. Hamuru tezgaha alıp, kalan yarım su bardağı unu hamuru yoğururken kademeli olarak ekleyin ve dört ana parçaya ayırın. Her parçayı kalıba göre açıp içine yerleştirin, kenarlarını düzeltin ve kabarmaması için üzerine delikler açın. 180 derecede ısınmış fırında 20 dakika pişirin. Peynir, yumurta ve unu çırpıp kiş hamuruna paylaştırın. Üzerine beyaz peynir ufalayıp ekleyin. Önceden haşlanmış kuşkonmazları serpiştirip tekrar fırına verin. Üzeri kızarana kadar yaklaşık 35 dakika pişirip ılık veya soğuk olarak servis yapın. 24 - Buluşma 2013 Izgara Patlıcanlı Dilbalığı Rulo Malzemeler: l 2 adet dilbalığı filetosu (8 şerit) l 1 adet patlıcan l 8 adet kürdan l Yeteri kadar tuz ve karabiber Sos için: l 200 gram ıspanak l Çeyrek adet limonun suyu l Dilbalığının kılçığı l 1 tatlı kaşığı tane hardal l 1 tutam taze nane l 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı Yapılışı: İnce dilimleyip tuz serptiğiniz patlıcanı yağlayın ve ızgarada pişirin. Dilbalıklarını yıkayın, tuz ve taze çekilmiş karabiber serpip süzgece alın, kağıt havluyla kurulayın. Her dilbalığı filetosunun üzerine patlıcan şeritlerinden koyup rulo sarın ve açılmaması için kürdanla kapatın. Sos için tencereye bir bardak su, tuz, balık kılçıklarını koyup kaynatın ve süzün. Balık suyunu ve diğer tüm sos malzemesini blender’da pürüzsüz hale getirin. Yanmaz tavaya sıvı yağ koyun, tava ısınınca balık rulolarını alt-üst 10 dakika kadar yüksek ateşte kızartın. Yağın sıçramaması için tavanın üzerini folyo kağıdıyla kapatabilirsiniz. Servis için yeşil sosu taban olarak yayın. Üzerine kızarmış balık rulolarını yerleştirip servis yapın. Buluşma 2013 - 25 KAÇAMAK Bozcaada Şarap ve rüzgarın evİ Üzüm bağları, şarapları, eski Rum evleri, birbirinden güzel koyları ve bol rüzgarlı tertemiz havasıyla fark yaratan Bozcaada, insanı huzura doyuruyor. 26 - Buluşma 2013 Buluşma 2013 - 27 B Bozcaada’ya Geyikli Yük Yeri İskelesi’nden yapılan yaklaşık yarım saatlik feribot yolculuğu sonunda ulaşılıyor. Ada, boz ve terk edilmiş görünüyor uzaktan. Ama bu görünüşün Bozcaada’yı yansıtmadığını az çok tahmin edebiliyorsunuz. Çünkü adalar genelde ilk görüşte güzelliğini belli etmeyen, ama ayak bastıktan sonra hiç bitmeyecek bir aşkla bağlandığınız yerlerdir. Adaya yanaşan gemideki her yolcu, bu boz görüntünün arkasındaki uçsuz bucaksız bağları, onları bekleyen güzelim bağ evlerini, pırıl pırıl denizini, küçük koylarını, kekik kokulu tepelerini, lezzetli şaraplarını ve yemeklerini keşfetmek için sabırsızlanıyor. Adaların tarihi efsanelerle örülüdür. Heredot’un “Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada’yı yaratmış” dediği, eski adı ‘Thenedos’ olan Bozcaada’da da durum böyle. Antik çağdan günümüze pek çok uygarlığı topraklarında barındırmış. Bozcaada’ya yaklaşırken limanın yanında heybetiyle duran tarihi Bozcaada Kalesi karşılıyor gelenleri. İlk olarak Fenikeliler zamanında yapıldığı tahmin edilen Bozcaada Kalesi, yıllara meydan okuyor sanki. Bağbozumu telaşı Yabani kekik kokuları eşliğinde, adanın içinde yol almaya başladığınızda içinizden geçen “Ne kadar da boz düşüncesi” çiçekler içindeki bahçeler ve yemyeşil üzüm bağlarını gördüğünüz zaman kayboluyor. Adanın yüzölçümünün üçte birini bağlar kaplıyor. Bağcılık ve şarapçılık Bozcaada için sadece ekonomik faaliyet olmanın ötesinde bir yaşam biçimi. Ağustos ayı geldi mi, bağbozumu telaşı başlıyor ve bütün adayı sarıyor. O dönemde, bağı olsun olmasın herkesin tek konusu üzüm. Adada dört büyük şarap fabrikası yanında, bağ evlerinde üretim yapan küçük imalathaneler var. Sofralık Çavuş Üzümü poyraz rüzgarlarının etkisiyle ince kabuklu, tatlı ve lezzetli. Karasakız ve Vasilaki gibi çeşitler, şaraplık olarak kullanılıyor. Taş evler arasında bir gezinti Adada uzun süre Rumlar yaşamış. Bu dönemden kalan evler sıra sıra. Arnavut kaldırımlı, mübadeleden kalmış, kimi restore edilmiş, kimi terk edilmiş taş evlerle gelin gibi süslü sokakları görmek ve fotoğraf çekmek için bir yürüyüş yapmanız yeterli. Boz görünüşünün arkasında yemyeşil üzüm bağları, pırıl pırıl deniz, küçük koylar ve kekik kokulu tepelerin yanısıra mübadeleden kalma kimi restore edilmiş, kimi terk edilmiş taş evler var. 28 - Buluşma 2013 Nasıl Gidilir? Bozcaada’ya, Çanakkale’ye 55 km mesafede bulunan Geyikli Yük Yeri İskelesi’nden yapılan yaklaşık yarım saatlik feribot yolculuğu sonunda ulaşılıyor. Seferler günde 3-4 kez yapılıyor. Yola çıkmadan önce şu telefon numaralarından Bozcaada gemi seferlerini öğrenebilirsiniz. Bozcaada:0286 632 0263, Geyikli Yük Yeri:0286 632 03 83. Tarihi Bozcaada Kalesi görkemli görünüşüyle dışarıdan olduğu kadar içerden de etkileyici. Kaledeki iki küçük müzede, arkeolojik buluntular ve etnografik eserler sergileniyor. Buluşma 2013 - 29 Bozcaada’da bağcılık ve şarapçılık, adının tarihi kadar eski. Adada dört büyük şarap fabrikası yanında, bağ evlerinde üretim yapan küçük imalathaneler var. Bağbozumu şenliklerinin düzenlendiği Ağustos ve Eylül ayları, Bozcaada’yı ve şaraplarını tanımak için en güzel dönemler. Adanın pek çok koyu denize girmeye müsait. En meşhuru; Ayazma Plajı. Adada ne kadar kuvvetli rüzgâr esse de burası dingin. Diğer popüler plajlar Habbele ve Akvaryum Koyu. Ada su sporlarına uygun. Özellikle dalgıçlar için görüş mesafesi fazla, doğa manzarası güzel bölgeler var. Kuşbakışı adayı izlemek isterseniz Göztepe, adanın en yüksek tepesi. Size ada üzerinde olduğunuzu anlatacak tek manzara. Buradan adadaki bütün yükseltileri, düzlükleri, etrafındaki küçük adacıkları, bağları, çamlıkları, evleri hatta adanın diğer ucundaki rüzgar güllerini bile rahatlıkla seçebilirsiniz. Bozcaada’nın belki de tek sorunu, sıcak günlerde iyi gelse de, hiç eksik olmayan rüzgarı. Adanın avantajı ise bu rüzgarın enerjisinden yararlanmak için elektrik üreten 17 rüzgar gülünün olması. Polente Feneri’nin yanındaki rüzgar güllerinden sadece biri bile adanın enerji ihtiyacını karşılıyormuş. Burası, yanınızda getirdiğiniz bir ada şarabıyla beraber gündüze son noktayı koymak için gelenek haline gelmiş bir yer. Önünüzde Ege Denizi, yanınızda ihtişamlı rüzgar gülleri ve bir deniz feneri. Güneşin batışıyla da ayrı bir güzel... 30 - Buluşma 2013 Ne Yenir? Bozcaada, deniz mahsulleri ve şarabın tadını en iyi çıkarabileceğiniz yerlerden biri. Limanda bulunan Martı Restoran en çok tavsiye edilen mekanların başında geliyor. Martı Restoran’da füme edilmiş kabak, patlıcan ve asma yaprağı ile sarılan kaparili domates soslu levrek, kalamar ızgara, adaya özgü otlardan yapılan mezeler ve yanında ada şarabı, kale manzarası eşliğinde oldukça güzel gidiyor. Ayazma Plajı’nda bulunan Vahit’in Yeri akşam üzeri atıştırması için, en azından manzarası için bile gidilebilecek bir yer. Meze ve balık konusunda oldukça maharetli. Özellikle gün batımından önce orada bulunmanızda fayda var. Nerede Kalınır? Eski Rum evlerinin yanı sıra üzüm bağlarının aralarında çoğu tek katlı taş evlerden oluşan çiftliklerde kalabilirsiniz. Doğayla baş başa tatil geçirmek isteyenler için Aral Tatil Çiftliği: 0286 697 83 57-58. Otel Kaikias: Bozcaada Kalesi’nin hemen yanında bulunuyor. Otelin sahibi mimar çiftin estetik dokunuşlarına her alanda rastlamak mümkün. Tel:0 286 697 02 50 -0286 697 04 50. Rengigül Konukevi: Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin karargâhı olarak kullanılmış sonra Kakmi Ailesi’ne geçmiş çok eski bir Rum konağı. İsminden de anlaşılacağı gibi güllerle bezeli nefis bir konak. Tel: 0286 697 81 71. Limani Otel: Biraz tepede bulunan ve ismi Yunancada “liman” anlamına gelen Otel Limani’nin her köşesinde liman ve kale manzarasını bulacaksınız. Tel: 0286 697 04 05. Ada dalgıçlar için de ideal bir yer. Dalmaya uygun, görüş mesafesi fazla, doğa manzarası güzel bölgeler var. HIRSIZLIK MAĞDURU OLMAMAK İÇİN Kişisel Güvence Sigortası Allianz, hem sizi hem de ailenizin tüm fertlerini, kapkaç da dahil başınıza gelebilecek maddi zararlara karşı güvence altına almak için Kişisel Güvence Sigortası’nı geliştirdi. Kişisel Güvence Sigortası hem sizi hem de ailenizin tüm fertlerini, kapkaç olaylarında başınıza gelebilecek maddi zararlara karşı güvence altına alıyor. Kişisel Güvence Sigortası kapsamına girdiğiniz anda gasp, kapkaç ve yankesicilik sonucunda; >> Çalınan çantanız dahil kişisel eşyalarınıza, cep telefonunuza, üzerinizde bulunan seyahat biletlerinize gelebilecek zararlar (taşınabilir bilgisayarlar ve aksamları hariç)… >> Kimlik, pasaport, ehliyet vb. belgelerin yeniden temini için yapacağınız masraflar… >> Çalınan, kaybolan kredi kartlarınızla yapılacak harcamalar teminat altındadır. Allianz Acenteleri / 444 45 46 Buluşma 2013 - 31 KÜLTÜR 32 - Buluşma 2013 Ara Güler İlk kez fotoğraflarını “anlatıyor” Dünyanın en önemli fotoğrafçılarından Ara Güler, “İstanbul” adlı kitabında, seçtiği bazı fotoğrafların hikayelerini, deklanşöre bastığı andaki hislerini, derinliğini kaleme alıyor. Bu kez usta fotoğrafçının kalemini de nasıl konuşturduğuna şahit olacaksınız… Buluşma 2013 - 33 B Bu topraklardan çıktığı için şanslı olduğumuz, dünyanın en önemli fotoğrafçılarından Ara Güler. “İstanbul” adlı kitabında seçtiği bazı önemli fotoğrafları ilk kez “anlatıyor”… Hikayelerini, çektiği andaki hislerini, derinliğini, ondaki “sözel ve ruhsal” yansımalarını dile getiriyor. Point Hotel’in katkılarıyla yayına hazırlanan “İstanbul” kitabı, fotoğrafın şairi Güler’in kalemini de nasıl konuşturduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Öykücü olduğunu da bildiğimiz Güler, fotoğraflarına düştüğü kısacık ama derin notlarla, zaten çok şey anlatan fotoğraflarına “yeniden” farklı bir bakışla bakmamızı sağlıyor… İşte fotoğrafın büyük ustasının seçtiği fotoğraflar ve notları… 34 - Buluşma 2013 “Yerİn göğün konuşması” Mısır Çarşısı’nın önü her zaman kalabalık olmuştur. Bir insan yığını geçip gider bu meydanda ve Yeni Cami’yi üstlenen güvercinler uçuşup durur bu kalabalığın üstünden. Bu bir nevi yerin göğün konuşması gibidir... (1969) Koltuk meyhanelerİ… Galatasaray’daki tarihi Pano Şaraphanesi’nin eski hali. Küçük tezgahlarda içki verilir, küçük tabaklarda meze, peynir veya turşu vardır. Buralarda içkiler ayakta içilirdi ancak kol dayayabilirdiniz masaların üstüne, her yer doludur. Sanat dünyasındaki hemen hemen herkes buralardan geçmiştir. Edebiyat konuşulan filan yerler bile olmuştur bu koltuk meyhaneleri. Mesela ben Orhan Veli’ye, Sait Faik’e, Metin Eloğlu’na, Orhan Perker’e ve Edip Cansever’e hep böyle yerlerde rastlardım. Bilhassa bir de Lambo’nun meyhanesi vardı, tek göz bir meyhane, müşterilerinin yarısı sokakta kalırdı buranın. İşte böyle… (1985) Buluşma 2013 - 35 4- “Çay bİİİr…” Hazzopulo Pasajı’ndaki bu kilise önü kahvesinde üç arkadaş münakaşaya dalmışlardı ama kahveci işine devam ediyordu. Zaten dünyada her yerde hayat devam ediyordu ve edecekti. Biraz sonra arkasındakilerden istek alan çaycı her zamanki gibi bağırdı ve isteği içeriye bildirdi… “Çay bir…” (1958) “Bİz İstanbullular buna aşığız” Bu gemiler gider ve başka gemiler gelir fakat manzara aşağı yukarı hep aynıdır. Bacalarından çıkan duman bana yolculuğu hatırlatır. Düdük sesleri ve sahillerden ayrılan gemiler, gidenler, gelenler, bütün gemilerin yolları açık olsun. Biz İstanbullular buna aşığız çünkü içimizde yeni yerler bulma görme arzusu vardır. Hiç de böyle bir şeye alışık olmadığımız halde ve sonunda bakarız sadece. (1958) 36 - Buluşma 2013 “Merhaba hayat” Rıhtımda bir kadın lombozdan bakan bir denizciye bir şey veriyor. Sahne ayrılık mı, haber gönderme mi onu anlamak fotoğrafa bakana ait. Hayat ya bir aşktır ya bir tesadüf belki de bir hatıradır. Ama ne olursa olsun iyidir, güzeldir. Merhaba hayat… (1955) Buluşma 2013 - 37 KÜLTÜR BU SORULARIN CEVABINI SİZ VEREBİLİR MİSİNİZ? Çocuklar SORDU “mühİm adamlar” yanıtladı Neden bazı insanlar kötüdür? Arı arıyı sokar mı? Neden kendimi gıdıklayamıyorum? Rüyalar nasıl yapılır?.. Çocuklar sordu, Alain de Botton, Noam Chomsky, Richard Dawkins gibi ‘hayli mühim’ yetişkinler cevapladı. T Tarihçiler, psikologlar, filozoflar, doğa bilimciler, kaşifler, gezginler, arkeologlar, müzisyenler bilim insanları ve daha nice “hayli mühim” insan ABD’nin ilköğretim okullarındaki çocuklardan toplanan onlarca garip soruyu üşenmeden, kendi çocuğuna anlatır gibi anlatmaya, açıklanması zor şeyleri açıklamaya çalışmış. Ortaya da işte bu kitap çıkmış: “Küçük İnsanlardan Büyük Sorular/ Hayli Mühim İnsanlardan Basit Cevaplar!” Soruları cevaplayanlar arasında Alain de Botton, Noam Chomsky, Richard Dawkins ve David Nicholls gibi ünlü isimler de var. Domingo Yayınları’ndan çıkan kitaptaki onlarca garip sorucevaptan sizin için en acayiplerini seçtik… 38 - Buluşma 2013 Soru: Zaman hızlı geçmesini istediğinizde neden yavaş geçer? Claudia Hammond (psikolog) cevaplıyor: S ıkıldığınızda dikkatinizi zamana vermeye başlarsınız. Siz hızlı geçmesini istediğiniz halde zamanın yavaşlamasının nedeni, beynin zamanı sayma biçimidir. Beynin zaman hesabını, başka işleri yapmak üzere gönderdiği sinyalleri sayarak yaptığı sanılıyor. Bilimciler sıkılıp da dikkatimizi zaman üzerinde odakladığımızda bu sinyallerin hızlandığını düşünüyor. Derken zihnimiz bu sinyalleri saymaya başlıyor ve biz de gerçekte olduğundan çok daha uzun bir süre geçtiğini sanıyoruz. Soru: Arı arıyı sokar mı? Dr. George McGavin (böcek bilimci) cevaplıyor: E vet sokar. Balarıları, diğer kolonilerden gelip yuvaya girmeye çalışan işçi arılara saldırır. Kraliçe arı ise rakip kraliçeleri sokarak öldürebilir. Bombus arıları da başka kolonilerin işçi arılarını sokup öldürebilir. Bazı balarısı türlerindeki işçi arıların da dev eşekarısı gibi yağmacılara karşı kullandığı özel öldürme teknikleri vardır. Saldırganın etrafında kümelenip onu bir kürenin içine hapsederler ve yüzlerce arı kanat kaslarını titreştirirken arı kümesinin ortasında sıcaklık ve karbondioksit düzeyi arttığı için eşekarısı ölür. Soru: Neden müzik var? Jarvis Cocker (müzisyen ve DJ) cevaplıyor: B elki de müzik en eski insanların ilk iletişim biçimiydi. Hatta bugün bile sözsüz iletişimin bir yolu olabilir. Neşeli ve hüzünlü şarkıları düşünün. Her ikisinde de aynı notalar kullanılıyor. Buna rağmen insanda bambaşka duygular uyandırıyor. Dilini anlamadığınız bir ülkenin radyosunu dinlemeyi deneyin. Yine de neşeli şarkıları hüzünlü şarkılardan ayırabileceksiniz. Bunu size anlatan şey müziğin sesidir. Sihir gibi ve sanırım bu yüzden hayatımızda müzik var. Soru: Yürüyerek dünyanın etrafını dolaşmak ne kadar sürer? Dünyanın etrafını koşarak dolaşmış olan Rosie Swale- Pope cevaplıyor: D ünyanın etrafını yürüyerek dolaşmak ne kadar sürer bilmiyorum ama benim koşum 1789 gün sürdü. Koşarken tam 53 çift ayakkabı eskittim. Dünyanın etrafını dolaştım. Galler Tenby’deki evimde, üzerinde bir çift ayak izi olan bir döşeme taşı var. İlk adımım ve son adımım. İkisinin arasında 32 bin kilometre var. Soru: Rüyalar nasıl yapılır? Alain de Botton (filozof) cevaplıyor: G ün içinde bizi korkutan şeyler olabilir ama o kadar meşgulüzdür ki, bunlar üzerinde doğru dürüst düşünmeye zaman bulamayız. Ya da bazen gün içinde yaptığınız çok güzel bir işe aceleniz olduğundan yeterince zaman ayıramazsınız. O zaman da yaptığınız iş birdenbire rüyanızda karşınıza çıkabilir. Rüyalarda, kaçırdığınız fırsatları yakalar, sevdiğiniz şeylerle ilgili senaryolar oluşturur, ötelediğiniz korkuları keşfedersiniz. Soru: Neden tek bir büyük ülke yok da bir yığın ülke var? Dan Snow (tarihçi) cevaplıyor: B Soru: Neden sıkılıyorum? Prof. Peter Toohey (yazar ve akademisyen) cevaplıyor: Mesela filler de sıkılır ve sıkıldıkları zaman kocaman bacaklarıyla tepinerek iki yana sallanırlar, hortumlarını oraya buraya savururlar. Şempanzeler de sıkılır. Fillere keman solo, şempanzelere de rock’n roll dinletildiğinde sıkıntılarının geçtiği görülmüştür. Kendilerini meşgul edecek bir şey yoksa elbette sıkılırlar. Siz de aynı nedenlerle sıkılırsınız. Sıkılmak vücudunuzun size farklı bir şey yapmanız gerektiğini anlatma biçimidir. Bir dahaki sefere sıkıldığınızda müziği açın ve hortumunuzu sallayın. Soru: Neden diğer hayvanların değil de dinozorların soyu tükendi? Dr. Richard Fortey (fosil bilimci) cevaplıyor: B azen büyük olmak o kadar da iyi bir nitelik değildir. Dinozorlar devasa olduklarından, hayatta kalmak için çok fazla yemeleri gerekiyordu. 65 milyon yıl önce dünyaya büyük bir meteor çarptığında gökyüzüne o kadar fazla toz ve zehirli gaz püskürdü ki, güneş ışınları yeryüzüne ulaşamaz hale geldi. Oysa bitkilerin gelişmesi için güneş ışığına ihtiyacı vardır. Yiyecek bulamayan dinozorlar açlıktan ölürken, küçük memeliler ve yılanlar ise, toprağın altına sığınan diğer canlıları yiyerek yaşamayı başardılar. Bu arada dev deniz kertenkeleleri de ölürken, hemen her şeyi yiyebilen yengeçler hayatta kalabildi. 54 - Buluşma 2013 40 irkaç bin yıl önce insanlar yaşadıkları yerleri bir takım ülkeler olarak tanımlamaya başlamıştır. Çin, Japonya, Mısır gibi yerleri tanımlamışlardır. Sorun şu ki, Çin’de yaşayanlar Mısır’da da birilerinin yaşadığından haberdar değildi. Çünkü o dönemde uçak, tren, internet, televizyon yoktu. Dolayısıyla farklı ülkelerde yaşayan insanların birbirleriyle temas kurarak ortak bir ülkede yaşamaya karar vermeleri mümkün değildi. İnsanlar başka ülkelerin olduğunu fark ettiklerindeyse, ülkelerinin birleşmesini istemediler. Krallar, kraliçeler, imparatorlar ülkelerinin başka ülkelerle birleşmesine yanaşmadı çünkü sahip oldukları gücü bir başkasıyla paylaşmak istemiyorlardı. Halk da yöneticileri gibi düşünüyordu çünkü değişim insanları korkutur. Diğer ülkeler tarafından ele geçirilen insanlar da yaşadıkları toprakları geri almak istiyordu çünkü saldırıya uğradıkları için öfkeliydiler. Günümüzde ise başka ülkelerde yaşayan insanlarla, atalarımızın yaşadığı dönemdekine göre çok daha fazla ortak özelliğimiz var. Yakında bilgisayarlar internet üzerinden dilini bilmediğimiz biriyle konuşurken anında çeviri yapabilecek. Belki de tek bir büyük, küresel ülkede yaşamaya doğru adım adım ilerliyoruz. yaşam Soru: Bütün kar tanelerinin şeklinin farklı olduğunu nereden biliyoruz? Justin Pollard (tarihçi) cevaplıyor: A BD’li Wilson Bentley 1885 yılında mikroskop yardımıyla bir kar tanesinin fotoğrafını çekebilen ilk insan oldu. Wilson hayatı boyunca 5 bin 381 kar tanesi fotoğrafı çekti ve hepsi de birbirinden farklıydı. Her kar tanesi, bulutun içinde küçücük bir buz kristali içinde oluşmaya başlar ve bu kristal döne döne düşerken büyür. Alacağı şekil, izlediği yol üstündeki her noktanın soğukluğu ve nemi gibi pek çok etkene bağlıdır. İki kar tanesinin aynı yolu izlemesi ve o yol üzerindeki tüm noktaların ısı ve neminin aynı olması mümkün olmadığından, aynı kar tanesinden iki tane olma olasılığı çok düşüktür. Soru: Solucan yememde bir sakınca var mı? Bear Grylls (gezgin ve hayatta kalma uzmanı) cevaplıyor: E ğer yaşamınız buna bağlıysa tabii ki yiyebilirsiniz. Ama en iyisi solucanı pişirip yemek. İçine bir tutam da çam yaprağı atıp haşlarsanız, biraz daha yenilir yutulur bir şeye dönüşebilir. Soru: Neden bazı insanlar kötüdür? Dr. Oliver James (psikolog) cevaplıyor: İnsanlar, birileri onları kızdıracak ya da üzecek bir şey yaptıklarından dolayı kötülük yapar. Çünkü hissettikleri kötü duygudan kurtulmak isterler. Bu aslında başkalarını çöp kutusu gibi kullanmaya benzer. İçlerinde biriken duygu çöpünü size boşaltmaya çalışırlar. Pek çok kişiye kötü davrandıkları için böyle insanların pek seveni olmaz. Bu, onları daha da üzer ve öfkelendirir. Sonunda kendilerini bir çöp yığınının içinde bulurlar. Soru: Neden kendi kendimi gıdıklayamıyorum? David Eagleman (sinir bilimci) cevaplıyor: B eynin başlıca görevlerinden biri, sonraki adımda ne olacağını tahmin etmektir. Beyniniz her zaman hareketlerinizi ve vücudunuzun nasıl hissedeceğini öngördüğü için kendi kendinizi gıdıklayamazsınız. Başkaları sizi gıdıklayabilir çünkü onlar sizi şaşırtır. Varsayalım ki, bir kuş tüyünü hareket ettiren bir makine yaptınız ama tüy makineyi çalıştırmanızın ardından bir saniyelik gecikmeyle hareket ediyor. İşte ancak o zaman kendi kendinizi gıdıklayabilirsiniz. Çünkü o bir saniyelik gecikmeden ötürü kendi hareketlerinizin sonucu kestirilemez ve şaşırtıcı olur. Soru: Neden hayvanlar bizim gibi konuşamaz? Noam Chomsky (dilbilimci ve filozof) cevaplıyor: H er hayvan aynı türden başka hayvanlarla bir şekilde konuşabilir. Hayvanlar bu amaçla ötme, kanat sallama gibi pek çok şey yapabilir. Arılar, bir çiçeğin ne kadar uzakta ve hangi yönde olduğunu diğer arılara karmaşık bir dansla anlatırlar. Maymunlar, tehlikeli bir hayvan yaklaştığında ya da aç olduklarında özel bazı çığlıklar kullanırlar. Buluşma 2013 - 41 MODA Eski bir komünist olduğunu ve modadan hiçbir zaman anlamadığını söyleyen bir moda devi olur mu? Ayakkabı ve çantalarıyla tüm kadınların arzu nesnesi olan Prada’nın beyni Miuccia bu sorunun canlı cevabı… Alışık olmadığınız türden bir modacı Miuccia Prada hakkında bİlmenİz gereken her şey 42 - Buluşma 2013 O O Onu diğerlerinden farklı kılan ne? Moda özgünlükle beslenir. Bu yıla damgasını vuran tasarım, önümüzdeki yılın ana hatlarını da belirler. Gerek duruşuyla gerekse tasarımlarıyla moda dünyasına damgasını vuran, milyar dolarlık bir moda devinin başındaki isim Miuccia Prada, aldığı onca övgüye rağmen “hiçbir zaman modadan anlamadım” diyor; “çok eğlenceli müthiş bir şey ama sizi sadece sabahları on dakika meşgul edecek bir iş…” Modayı küçümseyen açıklamalar ağzından hiç eksik olmuyor Miuccia’nın… ”Şık görünme zorunluluğundan nefret ediyorum” diyor… Ya da “Üstüne giydiğin şey hakkında endişelenmek korkunç bir şey”… Ama 20 yıldır dünyanın en değişken sektörünü tedirgin etmekte de üstüne yok… Zaten Miuccia Prada ile ilgili her şey dengesiz, hatta bazen ölçüsüz… Eski bir komünist olan Prada, her sene podyumda sergilediği kıyafetlerle burjuvaları şaşırtmayı amaçlıyor. 1998’de ilk kadın koleksiyonunu sergilediğinden beri giysiler birçok değişim geçirdi. Bu yılın sonbahar-kış koleksiyonunda modeller diz hizası legwarmer’lar, tüvit tuniklerle boy gösteriyor. Yine de Avrupa’daki herhangi bir Prada mağazasına girdiğinizde –hiçbir zaman giymeyi düşlemeyeceğiniz kıyafetler dışında- klasik mükemmellik taşıyan parçalara rastlayacaksınız: Süper örgüler, hayaller kurduran ayakkabılar, zevk sahibi baskılar… Herbiri bu sezondaki “büyük fikir”in izini taşıyor. Miuccia Prada’ya moda dünyasındaki yüksek itibarını kazandıran da değişken podyumdan giysilere ve aynı derecede önemli aksesuarlara ruh kazandırabilmesi oldu. Bu başarılara güzellik ve kozmetik sektörünü de ekleyin… Umutlu bir geleceğin Prada’yı beklediğine emin olabilirsiniz. Miuccia’nın hikayesi O, lüksün içinde doğdu. Dedesi Mario Prada, 1913’te Milano’nun alışveriş noktası Galleria Vittorio Emmanuele’de Avrupa’nın yüksek burjuvazisine deri ürünler ve bavullar satan bir dükkan açtı. Miuccia 1949’da doğdu ve savaş sonrası İtalya’nın yeniden kendini inşa etmesine tanık oldu. “İzole ve yalnız bir çocukluk geçirdim” diye anlatıyor o günleri. Annesinin kendisi için seçtiği kıyafetleri de sevmezmiş: “Arkadaşlarımın pembe büyük elbiselerine çok özenirdim. Kırmızı ayakkabılarım yoktu, balerin kıyafetlerim yoktu. Sadece mavi veya gri…” Yeniyetmeliğinde isyankar biriymiş, fakat designer ruhu o zamanlar bile varmış: “Yaşlı erkek süveterleri giyerdim, Yves Saint Laurent veya Pierre Cardin… Ve acayip İngiliz kıyafetleri… Hepsi çok garip dururdu.” 1968 öğrenci hareketleri Miuccia için çok heyecanlı olmuş olmalı, o dönemde Milano Üniversitesi’nde siyaset bilimi doktorasını tamamlamış biriydi ne de olsa. Komünist Parti’ye katılarak “Cour- Miuccia ve eşi Patrizio zorlu ama hayli üretken bir ilişki yaşıyorlar. reges” giysileri içinde Marksist broşürler dağıtırmış. 70’lerde feminizmin yayıldığı zaman da giysilerin zevksizliğini işaret etmekten kaçınmadı: “Feminizmin ilkelerine inanıyorum ama fazla zorlayıcı olduğunda sevdiğin şeylerden vazgeçmen gerekiyor. Feminist olduğunda zavallı görünmen gerektiğini anlamıyorum.” Tüm bunların üzerine Miuccia hâlâ aile işini yapmayı reddederek Teatro Picolo’da mim öğrenmeyi tercih etti. “Bir kadın olarak moda sektöründe çalışmak çok kötü ve önemsiz bir fikir gibi görünüyordu.” Yine de annesi Lusia Prada, 1970’lerin sonunda emekliye ayrılınca aile dükkanının sorumluluğunu almak durumunda kaldı. 1978’de kendisi de deri tüccarı olan kocası Patrizio Bertelli ile ikisinin de dükkanları için malzeme üreten fabrikada stok tartışması sırasında tanıştılar. “Miuccia birinci sınıf bir işçi ve tasarımcı, onunla evlenmenin uzun vadede daha ucuz olacağını düşündüm” diye hatırlıyor Bertelli. Evlilikleri fırtınalı bir beraberlik olarak nitelendiriliyor ama Miuccia’nın kaliteye olan tutkusu ve bağlılığı ile Patrizio’nun ticari zekası Prada’yı bugünkü ışıltılı konumuna getirdi. İlk ayakkabılar 1985’te, kadın koleksiyonu 1989’da ortaya çıktı. Miu Miu –renkli ve daha ucuz koleksiyon- 1992’de piyasaya sürüldü. Miuccia hâlâ bu dönemde moda sektöründe çalışmamak için elinden geleni yaptığını söylüyor. Sadece el çantaları yapmayı planlarken, eşi “mutlaka modaya el atmalısın” demiş. Miuccia’nın yaratıcı damarı ağır bastığında Patrizio başka bir tasarımcıyı işe alma tehdidinde bulunmuş. Her seferinde de bu oyun işe yaramış. Gerçekte nasıl birisi? Diğer tasarımcılar defile sonrası podyumda en sevdikleri modelleriyle umarsızca salınır ve hayranlık dolu eleştirmenlerin alkışlarıyla kendilerinden geçerken, Miuccia sadece perdenin arkasından şöyle bir dışarıya bakıyor. Fakat bu anlarda giydiği her ne olursa olsun –dar kemerli bir süveter veya terzi elinden geçmiş bir pantolon- modanın yeni büyük buluşu olarak takdir görüyor. Miuccia’nın kişisel tarzı giysilerine yansıyor. 60’larında parlak saçları bir kız çocuğununki gibi düzensiz, makyajsız ve yüzünde hiç estetik yok. İki genç çocuğa sahip olan Bayan Prada “sanatım dışında hiçbir şey düşünemiyorum” havasındaki sanatçı tipinden de uzak ve ailesinin de oturmuş olduğu 19’uncu yüzyıldan kalma apartmanda yaşıyor. Buluşma 2013 - 43 KAÇAMAK 48 SAATTE BEŞ ROTA UNUTAMAYACAĞINIZ BİR HAFTASONU TATİLİ İÇİN BEŞ ADRES Aşk diyarı: Portofino DOLCE VİTA’NIN DOĞRU ADRESİ U ğruna aşk şarkıları yazılan, aşk filmlerine konu olan bir balıkçı köyü: Portofino… İtalyan rivierasının en güzel noktası. Masmavi bir balıkçı köyü. Dünyanın ilk uluslararası turizm merkezi olarak da bilinen Portofino belki de yeryüzündeki en büyüleyici, en romantik yerlerden biri. Aslında söz konusu olan yer ufacık, yarım ay şeklinde bir koy. Üstelik Roma ve Venedik’teki gibi ihtişamlı binaları da yok. Ama basit yapılarını pastel renklere boyayan balıkçılar kendi ihtişamlarını kendileri yaratmayı başarmış. Portofino’yu gezmeye elbette limandan başlamak gerekiyor. Burada sabun, zeytinyağı, şarap butikleri bulunuyor. Hepsinin astronomik rakamlarda olduğunu söylemekte yarar var. Limanda bir de kafe ve restoranlar yer alıyor. Yemekler o kadar lezzetli ki insan durmakta zorluk çekiyor. Genove adı verilen yeşil renkteki sebze çorbası ve kum midyeli pizza ile beyaz şarap Portofino’da mutlaka tatmanız gereken lezzetler. Yediklerinizi eritmek içinse koyun tepesinde konumlanan, 17. yüzyıldan kalma Castello Brown kalesine yürüyebilirsiniz. Kalenin bahçesinde vakit geçirip Portofino’ya kuş bakışı bakmanın keyfini çıkarın. 1950’li yıllarda tatlı hayat anlamına gelen “dolce vita” Portofino için kullanılan bir tabirdi. Bugün hâlâ da öyle. En lüks ve popüler oteli Splendido’da bugüne kadar Brad Pitt, Matt Damon, Madonna gibi birçok ünlü kaldı. Muhteşem manzarası ve servisiyle otel Amerikalı turistlerin favorileri arasında. Ama daha az bütçeli bir yerde konaklamak isterseniz Eden Otel, Domino Inn Piccolo gibi seçenekleriniz de var. Limandaki restoranların hemen hemen hepsi aynı. Ama Pizzerio El Portico’yu denemenizi tavsiye ederiz. Tabii fiyatları bir parça daha pahalı. Buluşma 2013 - 45 Futbol, samba ve karnaval… KÜÇÜK AMA İŞLEVSEL RİO DE JANEIRO REHBERİ D ünyanın en renkli, en eğlenceli ülkelerinden biri kuşkusuz Brezilya. Şelaleler, dağlar, kanyonlar, plajlar… Tüm doğal güzellikleri bünyesinde bulunduran bir müze gibi olan ülkenin en popüler şehri ise tabii ki Rio De Janeiro. İnsanın aklına hemen karnaval, samba ve futbol geliyor. Burası buram buram dans ve eğlence kokuyor. Daha Rio’ya ayak basar basmaz burada nasıl bir yaşam anlayışı olduğunu anlıyorsunuz. Elbette şehri gezmeye de mutlaka plajdan başlıyorsunuz. Koşanlar, paten kayanlar, kumda futbol ya da voleybol oynayanlar… Daha sabahın ilk saatlerinde plajlar dolmaya başlıyor. Bu arada denizde kendini kaptırıp fazla açılanları helikopterler ağlarla kıyıya topluyor. Sırf bunu izlemek bile oldukça eğlenceli. Bu arada tüm Brezilyalıların tercih ettiği en popüler plaj Ipanema. Copacabana ise şarkılara bile konu olmuş 46 - Buluşma 2013 dünyaca ünlü plajı. Lüks butikler ve kafeler bu plajın etrafında konumlanmış. Bu arada Rio’da zenginlikle fakirlik iç içe geçmiş şekilde. Gecekonduların olduğu bölgeye Favela deniyor. Burası lüks rezidansların olduğu yerden tel örgülerle ayrılıyor. Yine de isterseniz rehber eşliğinde burayı gezme şansınız var. Ama abartı giyinmeyin ve yanınıza fazla nakit almayın. Dünyanın en büyük ikinci İsa heykelinin de bulunduğu Corcovado tepesinden şehri kuşbakışı izleyebilirsiniz. Artık gezi ve tatil sanatsız olmuyor. O halde istikamet Santa Teresa olmalı. Tüm galeriler ve sanatçı atölyeleri burada. Eski, yerel pub’larında pek çok sanatçıya rastlayabilirsiniz. Oscar Niemeyr tasarımı olan Modern Sanatlar Müzesi ise mutlaka görülmesi gerekenler arasında. Eğlence içinse elbette samba… Şehrin her yerinde samba barlar var. Dilediğinizde eğlenebilirsiniz. Romantizm, tarih ve lezzet: LAVANTA KOKULARI ARASINDA SEYAHAT Provence K lasik tatilleri bırakalım, bir kez de gelin lezzet seline kapılalım. O halde istikamet Provence. Büyüleyici bu topraklarda insan hayallere dalıyor, daha bir romantik oluyor. Bir de sürekli karnı acıkıyor… Provence deyince aklınıza Cote d’Azur gelmesin. Oraları geçin ve bir otomobil kiralayıp kendinizi yollara verin. Provence’ın yemyeşil köy ve kasabalarını keşfederken, çok da plan program yapmaya gerek yok. İçinizden gelen köye dalın. Çünkü hepsinde gurme restoranlar, peynir ve şarap evleri var. Lavanta kokuları da yol boyunca sizi takip ediyor. Bozulmamış bu topraklarda bugüne kadar yediğiniz en taze, en lezzetli domatesi, sarımsağı bulabilir, envai çeşit şarap tadabilirsiniz. Neredeyse tüm ailelerin kendi üzüm bağları var. Gurme restoran listesini say say bitmiyor, bu yüzden gözünüze kestirdiğiniz bir tanesinde yemek yiyebilirsiniz. Bu arada mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler arasında kapsül şeklindeki Pierre Cardin’in evi de bulunuyor. 1970’li yıllarda yapılan bu bina şimdi bir müzeye dönüştürülmüş. Şelaleler arasında bir doğa yürüyüşü içinse Ortaçağ köyü olan Sillans La Cascade’ye gidin. 30 dakikalık bir yürüyüşle şelaleye kadar yürüyün ve sonrasında muhteşem manzaranın keyfini çıkarın. Cotignac ise 16. yüzyıldan kalma taş evleri görebileceğiniz, sakin, huzurlu bir başka köy. Çanı, çeşmeleri ve yemyeşil doğasıyla kendinizi o 16. yüzyılda hissedeceğiniz bir yer burası. Bu arada temmuz ayında Cavaillon Kavunu Festivali olduğu bilgisini de verelim. Belki araştırmaya başlamak istersiniz. Buluşma 2013 - 47 Budapeşte’de romantizm ve sağlık turizmi GÜNÜN HER SAATİ SAKİNLİK HAKİM O rtaçağ’dan kalma yüzlerce yıllık masalsı bir şehir olan, Tuna Nehri boyunca uzanan Budapeşte, çok sayıda müzesi, görkemli yapıları, 1300’e yakın kaplıcası ile tam anlamıyla bir kültür ve sağlık şehri olma özelliği taşıyor. Şehirde, cadde isimlerinden, müzelere gittiğiniz birçok yer OsmanlıTürk izlerini taşıyor. Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzellikteki bu şehirde romantizmi doyasıya yaşamanız mümkün. Şehrin en önemli meydanları, caddeleri ışıl ışıl aydınlatılmış durumda. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kahramanlar Meydanı, Balıkçılar Meydanı, Vacı Meydanı ve Tuna Nehri kıyısı boyunca süslemeler yapılıyor ve kentin en önemli yapıları köprüler de ışıl ışıl yanıyor. Vacı Meydanı’ında kurulan küçük hediyelik dükkanlarında seramikten keçeye, ahşap oyuncaklardan kurabiyelere hepsi de sanatçı elinden çıkma ürünler satılıyor. Tuna Nehri’nin iki yakasındaki Budin ve Peşte şehirleri 17 Kasım 1873’te birleşerek tek bir şehir haline gelmiş. 2003 sayımına göre 1 milyon 719 bin 343 kişinin yaşadığı şehirde günün her saati hiç bozulmayan bir sakinlik hâkim. Geniş, düzenli ve temiz caddelerde dolaşmak büyük keyif. Özellikle geceleri ışıklandırmasıyla göz kamaştıran Tuna Nehri kıyısında yürüyüş yapmadan dönmeyin. Şehrin 48 - Buluşma 2013 iki yakasını birleştiren dokuz köprüden biri olan Aslanlı Köprü’den yürüyerek geçmeyi de unutmayın. Buda tarafında bulunan Kale Dağı’na çıktığınızda mükemmel bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. Budapeşte’de şehir turunuza Tuna Nehri’nde yapacağınız bir gemi turuyla başlayabilirsiniz. Gemi turları için 30 Euro ödemeniz gerekiyor. Gemilerde kulaklıkla şehir hakkında bilgi veriliyor. Üstelik Türkçe çeviri de var. Yaklaşık bir buçuk saat süren gemi yolculuğunuz sırasında çok lezzetli bitki çayları ikram ediliyor. İsteyen şarap ya da şampanya da içebiliyor. Bu gezi sırasında karşınıza çıkan en görkemli yapılardan biri olan Parlamento Binası aynı zamanda şehrin simgesi olmuş durumda. Budapeşte’deki restoranların büyük çoğunluğu tarihi dokuyla paralellik gösteriyor. Yüzlerce yıllık binaların bodrum katlarındaki restoranlarda Ortaçağ havası hâkim. Alt katında bir bira imalathanesi olan Kaltemberg Restaurant’da Macar mutfağının seçkin lezzetlerini özel imalat biralar eşliğinde tadabilirsiniz. Arzu ederseniz bira yapımı konusunda bilgi de alabilirsiniz. Şehrin bir başka popüler mekânı da Sir Lancelot Restaurant. Dekorasyonu, konsepti, çıplak ayaklı garsonları, sıra dışı şovları ve yemekleriyle müşterilerini Ortaçağ’a taşıyan bu mekânda, sıra dışı bir eğlence sizi bekliyor. Eğlence adası: Mikonos 24 saat eğlence ve ziyafet M alumunuz bu yaz kimi arasanız Yunan Adaları’nda bulabilirsiniz. Birkaç yıldır adaya akın akın Türk turist gidiyor. Elbette ekonomik kriz de işin tuzu biberi olmuş, Yunanlılarla aramızdaki kırgınlık sona ermiş. Türkiye’den gelenleri pek bir seviyorlar. İşin en iyi tarafı Yunanistan’da yabancılık çekmemeniz. Mezeler, yemekler hatta rakı-balık muhabbeti bile benziyor. Bu yazın en favori adası kuşkusuz Mikonos. Mikon, parti ve eğlence adası olarak biliniyor. Gerçekten de burada sabah 06:00’dan sonra bile başlayan “after party”ler var. Adaya adım atar atmaz büyülenmemek elde değil. Gerçekten mimarisi ve doğası etkiliyor ama kulüpleri, restoranları ve plajları da es geçilecek cinsten değil. Zaten ada uyumuyor. Yemeğe gece saat 24:00’te bile oturabiliyorsunuz. Söylüyorsunuz karidesinizi, ıstakozunuzu, balığınızı bir güzel ziyafet çekiyorsunuz. Adaya ayak basar basmaz ilk yapmanız gereken şey araç kiralamak. Çünkü adada toplam 13 tane taksi var. Araç kiralamazsanız otobüs de kullanabilirsiniz. Mikonos’ta uğramanız gereken yerlerin başında Paradise Beach’teki Tropicana Club geliyor. Burası akşamüzeri partinin başladığı ve gece 23:00’e kadar herkesin masaların üzerinde dans ettiği bir yer. Ardından kalabalık şehir merkezine akıyor. Plaj partide eğlenmek istemezseniz de Küçük Venedik olarak geçen bölgede, deniz kenarında sıralanan barlardan birinde aperitif bir şeyler içebilirsiniz. Geceyse burası yüksek sesli müziğin çalındığı bara dönüşüyor. Caprice en ünlü barı. Restoran olarak en ünlü tavernası Nikos. Size tavsiyemiz deniz kenarındaki Sea Satin’de yemek yemeniz. Üstelik burada Tarkan da çalıyor. Genelde Türkler de burayı tercih ediyor. Yok Türkler olmasın isterseniz de Venice Restaurant gibi deniz kenarındaki sakin yerlerden birine oturabilirsiniz. Buluşma 2013 - 49 KÜLTÜR SANAT Kardeşimin Hikayesi Zülfü Livaneli Bir önceki romanı Serenad’ın yarattığı fırtınadan sonra Zülfü Livaneli nefes kesen bir romana daha imza attı. Her şey sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlıyor. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir “Binbir Gece Masalı”nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız. (Doğan Kitap) İlber Ortaylı Seyahatnamesi Bir Tarihçinin Gezileri Çok gezen mi daha iyi bilir, yoksa çok okuyan mı? Peki ya bir yandan okurken diğer yandan da gezme imkânı bulanlar?.. Küçük bir bavul ve rehber kitaplarıyla Orta Asya’dan Avrupa’ya, Kafkaslar’dan Ortadoğu’ya 45 yıldır gezen “seyyah” İlber Ortaylı’ya eşlik etmek isterseniz ‘İlber Ortaylı Seyahatnamesi’ tam size göre... Türklerin özlemini çeken Hayfa’dan “Muhteşem Osmanlı İmparatorluğu” sergisinin yapıldığı Japonya’ya; Karlofça Antlaşması’nın imzalandığı ve bir daha Türklerin girmemesi için kapıların örüldüğü Sırbistan’dan Türkiye tarihinin önemli dönüm noktalarının yaşandığı Şam’a; 19. yüzyıl Kafkasya’sından kovulan halkların Osmanlı tarafından yerleştirildiği Ürdün’den dünyanın en orijinal müzelerine sahip İran’a; her köşesi tarih olan St. Petersburg’tan Orta Asya medeniyetini gözler önüne seren Buhara’ya; bir ucu Türkiye’ye bir ucu Britanya adalarına uzanan, medeniyetin merkezi Roma’dan arşivleri ve müzeleriyle meşhur Vatikan’a; Estonya’dan Ukrayna’ya; Japonya’dan Singapur’a, Louvre Müzesi’nden British Museum’a muhteşem bir yolculuk... (Timaş Yayınlarıı) 50 - Buluşma 2013 Hasret Canan Tan Hasret, izleri Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet öncesi döneme uzanan, gerçek yaşamdan alınmış kırık bir aşkın ve ömür boyu süren hasretin öyküsü. Müslüman bir bey oğluyla bir Rum kızının tüm engellere rağmen filizlenen sevdası, önüne çıkan ne varsa yakıp yıkacak güçte bir kora dönüşür. Ancak ayrılık kaçınılmazdır. Lozan Antlaşması’nın öncesinde imzalanan Mübadele Sözleşmesi, bir buçuk milyona yakın insanı yerlerinden yurtlarından ederken, geride parçalanmış hayatlar, boynu bükük aşklar ve nesiller boyu sürecek hasret hikâyeleri bırakacaktır. (Doğan Kitap) Sinema, Benim Memleketim Fatih Akın Dünyaca ünlü yönetmen Fatih Akın, sinema yaşamının ve bugüne dek çektiği tüm filmlerin öyküsünü, “Sinema, Benim Memleketim” adlı otobiyografik kitabında anlatıyor. Hamburg’da gurbetçi bir ailenin çocuğu olmasından, ilk gençlik yıllarında Akın’ın üyesi olduğu çetelere kadar özel yaşamı hakkında ilginç bilgiler içeren kitap, sinemaseverleri, ünlü bir yönetmenin kişisel dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. MÜZİK KUTUSU Peron’dan şehir albümü Pi’nin Yaşamı Film Oscar’lı sinemacı Ang Lee’nin yönetmenliğinde geçen sıra dışı bir hikayeyi işliyor. Bir yük gemisinin batması ile cankurtaran filikasında yaşam mücadelesi veren Pi’nin, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ile baş başa kalarak verdiği hayat mücadelesini anlatıyor. Eğer romanını okumadınız ve filmini hala izlemediyseniz “Pi’nin Yaşamı” hafta sonu evinizde film keyfi için hoş bir alternatif olacak. Celal ile Ceren 30’lu yaşlarını süren Celal, Karaköy’de baba mesleğini sürdüren bir elektrikçidir. 30 yaş krizine yeni girmiş olan Ceren ise mobilya mağazasında çalışmaktadır. İkilinin uzun beraberliği ise 6 yıla dayanmıştır! Çevresindekiler artık evleneceklerini varsayarlar. Fakat Celal bir arkadaşının bekarlığa veda partisine gitmek isteyince ikili feci tartışır ve bozuşurlar. Şahan Gökbakar’ın mizahından zevk alıyorsanız eğlenceli bir film sizi bekliyor. BLU-RAY Hobbit: Beklenmedik Yolculuk (3D) Blackfield’ın “Miss You”sunu “Neler Oldu” adıyla adapte eden Peron grubu, iki yıldır üzerinde çalıştıkları ilk albümleri “İnsansız Şehirler” ile Türkçe rock kulvarında yeni bir ekip. “Git” adını verdikleri ilk klipleriyle de olumlu eleştirilen alan İstanbullu ekibin albümdeki tüm meselesi, metropol hayatı üzerine. “Yozlaşan ilişkilerle, sıradanlaşan ayrılıklarla, umutsuz huzur arayışlarıyla yıpranan bireyin yüksek sesli isyanını ve çaresizliğe düştüğü anlardaki sakin hüznünü dinleyiciye hissettirme çabasında olan bu albümün her yaştan, her sosyal sınıftan insana hitap edeceğine inanıyoruz” diyor, Yetkin Omaç, Bekir Arslan ve Eda Gençcan’dan mütevellit Peron üyeleri. “İnsansız Şehirler” birbirinden tamamen farklı 9 öyküyü aynı potada eriten bir albüm. Tüketim toplumunun yarattığı duyarsız, tepkisiz insana ince bir sitem olarak özetlenebilecek bu albümde Peron’un orijinal sound’u şarkı sözlerine kılavuz olmuş. J.R.R. Tolkien’in akıllardan çıkmayan başyapıtı The Hobbit’ten uyarlanan üçlemenin ilk filmi, Hobbit: Beklenmedik Yolculuk, kayıp Erobor Cüce Krallığı’nı korkutucu Ejderha Smaug’un elinden kurtarmak için, Gandalf ve Thorin Meşekalkan önderliğindeki 13 cüceyle birlikte efsanevi bir yolculuğa çıkan Bilgo Baggins’in hikayesini anlatıyor. Yolculuk onları Goblinler, Orklar, ölümcül Warglar ve Ölümbüyücüsü olarak bilinen gizemli yaratık tarafından işgal edilmiş tehlikeli topraklara sürüklüyor. Blu-Ray setinin özel seçenekleri arasında 10 adet prodüksiyon videosu ve yönetmen Peter Jackson’ın filmin yapım aşamasında sınırları nasıl zorladığını anlatan görüntüleri de var. Tam arşivlik bir set… Buluşma 2013 - 51 INTERNET 1 KALABALIKLAR ONLARI SEVİYOR, BAĞRINA BASIYOR 8.9M / Facebook fanları Twitter takİpçİlerİ Bölüm başına İzleyİcİ oranı Toplam gİşe hasılatı Kİtap satışı Albüm satışı Kısaltmalar M: Milyon K: Bin B: Milyar 52 - Buluşma 2013 278K / $4.5B Ne Jar Jar Binks ne de George Lucas orijinal üçlemenin yarattığı bunca hasarı tamir edebilirdi. Öyle ki dünya çapındaki yarım milyon Star Wars fanı filmi, nüfus kayıt formlarındaki “din” hanesine “jedi şövalyesi” yazacak kadar çok seviyor. Kİmİn daha çok fanatİğİ var? Onlar, dünya üzerindeki en çalışkan, en örgütlü fanlar. Emeklerinin karşılığını da söke söke alıyorlar. Aralarında sosyal medyadaki fanları sayesinde yeni anlaşmalar imzalayanlar bile var. 2 4.2M / 473K / 10.3M / 3 15M GAME OF THRONES Harry Potter’ın aksine, Throne’ların hikâyesi halen gizemini koruyor ve bu da fanlarda bağımlılık yaratan bir zevke dönüşüyor. Yazar George R.R. Martin, serinin bir sonraki kitabını yazmasını engelleyebileceği için yazılan mesajları okumaktan kaçındığını çünkü bunun büyük bir vakit kaybı olabileceğini söylüyor. 4 5 51.2M / 737K / $7.7B / 1M / $2.5B / 116M Dünyanın en büyük çizgi roman fuarı Comic-Con, Twilight fanlarının Marvel hayranlarını bile bunaltıp haftalar öncesinden kuyruğa girmesi yüzünden, yeni Twilight kitabı sunumlarını planlanandan çok daha önce yapılmak zorunda kaldı. 6 47.1M / 450M 35.5M / 29.4M / 10.5M / 15M $2.9B / 150M Harry Potter’ın azılı fanlarına ne Orlando’daHarry Potter parkını, ne de hikâyede geçen bir “büyücü sporu” olan Quidditch yetiyor. Onlar hep daha fazlasını istiyor. Bieber’ın çığlıklar atan fanları bugüne kadar kendisine tam dört kez 1 numaraya çıkan albüm, YouTube’da 3 milyar izlenme oranı ve iki de “en çok satan parfüm” gibi ödüller verdiler. Yönetmen Peter Jackson meseleye dahil olmadan önce de Tolkien’ın kitapları sayesinde çeşitli konseyler toplanıyor, insanlar “role playing” oyunlar oynuyor hatta üniversitelerde “Yüzüklerin Efendisi” derslerine giriyorlardı. 7 8 9 7.9M / 662K / $408M Çocukların diğer çocuklara uyguladıkları şiddeti konu alan Açlık Oyunları’nın fanları, özellikle internet ortamında filmdeki kadro ve kostümler üzerine birbirleriyle ağız dalaşı yapmaya bayılıyorlar. 53M / 30M / 23M Twitter’ın en çok takip edilen ünlüsü Lady GaGa, dünyanın en büyük destekçi grubunun da lideri olacak gibi. Çünkü GaGa bu yıl, yeme hastalıkları üzerine yaptığı itiraflarla puan topladı. 2.7M / 267K BBC 1989 yılında diziyi yayından kaldırdığında, fanların yazdıkları kitaplar sayesinde karakterler hayatta kalmış ve dizi 2005’te yeniden yayınlanmaya başladığında da popülaritelerini hiç kaybetmemişlerdi. 10 1.6M / 11 148K 8.1M / Dizinin fanları, 2006 yılında iptal edilen Arrested Development için “Dizimizi Kurtarın” adında bir kampanya başlatıp bunu öyle başarıyla yürüttüler ki, altı yılın sonunda yapımcılar dizinin yeniden çekilmesine karar verdi. 13 5.5M / 12 1.4M / $623M 43 yaşındaki Amerikalı aktör, yönetmen, yapımcı, yazar ve söz yazarı Tyler Perry, neredeyse neye adım atsa para kazanmanın bir yolunu buluyor. Bunun sebebi ise ona gönülden bağlı, sadık fanları. 27K Bugüne kadar gişede en iyi iş yapan üçüncü film olan The Avengers’ın (Yenilmezler) yönetmeni olan Joss Wedon, “kült yönetmenler” tanımının altına cuk oturmasını sağlayan başarısı, onun TV programını yayından kaldıran yapımcıları tir tir titretti. 3.6M / 14 400K / $1B Türklerde durum ne? 15 14.5M / 310K 10.7M / CEM YILMAZ 500K / 4.6M “Kurgu karakter gibi giyinmek” diye bir şey ortada yokken Star Trek fanları (Trikkies) Klingonlar gibi giyiniyor ve geziyordu. Orijinal Star Trek beş “spinoff” serisine ve 11 tane de devam filmine ilham verdi. Ekranların kraliçesi Oprah, kendi kadar programına çıkarttığı insanların da ünlü olmasına yardımcı oldu. Bunlar arasında Gayle King, Dr. Mehmet Öz ve Dr. Phillip Calvin McGraw yani Dr Phil gibi isimler sayılabilir. Vampir konseptli işler furyasına katılan bu pornoya ve fantastik dünyaya göz kırpan dizi, internette örgütlenerek dizinin yan sanayisinden beslenen büyük bir fan kitlesine sahip. Takipçilerinin sayısı da gün geçtikçe artıyor. 16 17 18 2.4M / 288K / 120M 523K / 1.7M 272K / 2.9M Gösterileri, reklamları, filmleri ve zaman zaman şarkıcılığa soyunması göze batmıyor. Aksine çok seviliyor, sahipleniliyor. Evliliği, oğlu Kemal derken Cem Yılmaz uzun yıllardır magazin dünyasının en konuşulan isimlerinden biri. Bu başarısını da sosyal medyada pekiştiriyor. 200K / 2.1M DEMET AKALIN İşte şarkıcı kimliğinden çok, magazinel kişiliğiyle olay olan bir isim daha… Son albümü “Giderli 16”nın sebebi ona “giderli şarkıların kraliçesi” denmesiymiş. Kraliçenin albümleri ne kadar satıyor tartışılır, ancak Twitter popülaritesi sayesinde konserden konsere koştuğu bir gerçek. 562K Usta müzisyenin fanları; “Patron”un nadiren izlenebilecek dört saatlik performanslarından birine denk gelmişse, şanslıdır. Springsteen için birçok fan “Türkiye’de yaşasaydı kesin arabeskçi olurdu” yorumunu da yapmıştır. Çok satan çizgi romanların, kitapların ve çocuk kitaplarının yazarı olan Neil Gaiman’ın hayat verdiği bazı eserler arasında “Coraline”, “American Gods”, “The Graveyard Book” yer alıyor. İlginç bir şekilde Lil B’nin fanları öyle çoklar ki, rap’çinin müzikteki başarısı da biraz sosyal medyadaki başarısı sayesinde yükselişe geçti. Twitter’daki takipçileri sayesinde Lil B yeni bir albüm sözleşmesine imza attı. 19 20 21 585K 840K / PENGUEN DERGİSİ Sosyal medyayı en aktif kullanan mizah dergisi kesinlikle Penguen. En yakın rakibi Uykusuz’un Facebook fanları 388 bin, Twitter takipçileri ise 11 bin. Penguen ise ona açık ara fark atmış durumda. 370K / 2360 ALLIANZ TÜRKİYE 2.2M / 113K / 2.6M Mad Men’in yayınlandığı günden beri yükselen başarı grafiği sayesinde dizinin fanları kitaplar, DVD’ler ve dönem kostümlerine inanılmaz paralar harcıyorlar. Öyle ki, Banana Republic diziden ilham alan bir koleksiyon da hazırladı. 2.7M / 4M / 1.7M Amerikalı politik hiciv yazarı, komedyen, televizyoncu ve aktör. 48 yaşındaki Colbert öyle çok seviliyor ki, adı kendi şirketi Colbert Nation’a, bir kartala, bir dondurma çeşidine ve bir uçağa verildi. 911K / 2.2M / $204M Smith’in fanları onun TV şovlarını izlemek, kitaplarını okumak, derslerine katılmak ve tweet’lerini retweet’lemekle öyle meşguller ki, onun filmlerini izlemeyi bazen unutabiliyorlar. Allianz Türkiye 370 bini aşan fan sayısı ile diğer sigorta şirketlerinden açık ara önde... Sosyal medyayı oldukça aktif kullanan Allianz, her kitleye hitap eden facebook uygulamaları ile fanlarının beğenisi kazanmaya devam ediyor. Buluşma 2013 - 53 DİJİTAL DİJİTAL MECRALARDA lİderlİğİmİzİ pekİştİrİyoruz 2012’de dijital iletişime yaptığımız yatırımların karşılığını alarak, hayata geçirdiğimiz projelerle dijital mecralarda yüz binlerce kişiye ulaştık. Allianz Türkiye 370.000 takipçisiyle 2013 yılında da sektöründe en çok takip edilen ve etkileşimi yüksek Facebook sayfası olma özelliğini sürdürüyor. Ayrıca bu yıl “Allianz” dünyasında en çok takipçisi olan Facebook sayfasına sahip olma unvanımızı da koruyoruz. Sürdürülebilirliğine önem verdiğimiz projelerimiz ve hedeflerimiz ile birlikte 2013 yılında hazırladığımız yeni projelerle, Allianz Türkiye olarak dijital mecralardaki liderliğimizi pekiştirmeye devam edeceğiz. 54 - Buluşma 2013 Allianz Futbol Akademisi Futbol Dünya turu heyecanı 2013’te artarak devam ediyor A Allianz Türkiye, geçtiğimiz sene ses getiren yarışmasını 2013 yılında da hayata geçiriyor. Geçtiğimiz yıl, Allianz Futbol Akademisi’nde yarışanlar arasından seçilen Ulaş Gürşat, Allianz Türkiye adına Futbol Dünya Turu seçmelerine katılma şansı yakalayarak, Münih’te unutulmaz bir haftasonu geçirdi. Bu yıl, mayıs ayında tekrar başlayan yarışmamızda 2 kişi büyük ödüllerin sahibi olacak. Bir kişi Allianz Futbol Dünya Turu’nda Allianz Türkiye’yi temsil etmek üzere Münih’te yapılacak seçmelere katılma şansını yakalayacak. Bir diğer şanslı futbolsever ise Türkiye Futbol Turu’na katılarak 4 hafta boyunca, 4 farklı ilde yapılan maçları izleme fırsatına sahip olacak. Allianz’dan poliçesi olan her zaman kazanıyor A Allianz ile Kazan Facebook uygulamasında, Allianz’dan poliçesi/sözleşmesi olanları birbirinden güzel hediyeler bekliyor! Allianz Türkiye Facebook sayfasında bulunan Allianz ile Kazan uygulamasına giriş yaparak, bilgilerini bırakan sigortalılarımız, Milli Piyango İdari tarafından yapılan çekilişle 3 kişi Apple I-Phone 5, 4 kişi Samsung Galaxy Note II, 5 kişi Samsung Galaxy Note 10.1, 6 kişi Sony Kamera ve 7 kişi Sony Dijital Resim Çerçevesi olmak üzere toplam 25 sigortalımız bu teknolojik ürünlerin sahibi oldu. Siz de Allianz Türkiye Facebook sayfamızı beğenin, sürprizlerimizden, fırsat ve avantajlarımızdan haberdar olun!! 2013 Allianz Gençler Münih Futbol Kampı kazananları belli oldu Allianz Drive Master D Dijital projemiz “Allianz Drive Master” uygulamamızın yoğun ilgi görmesi nedeniyle II.kampanyamızı 20 Mart – 31 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleştirdik. Yol güvenliği ve güvenli sürüş konusunda sürücüleri bilgilendirmek için hayata geçirdiğimiz Formula 1 oyununda, oyun süresince telefonlarına gelen çağrılar ve kısa mesajlar ile dikkati dağıtılan kullanıcılar, Mercedes AMG Petronas F1 takımının pilotu Nico Rosberg’in tur zamanını geçmeye çalıştılar. En iyi 10 tur zamanı yapan kullanıcılar ise Mercedes F1 ürünleri ile ödüllendirildi. G Geçtiğimiz yıl Facebook uygulamamıza katılarak, yarışmamızı kazanan İzmit, Hatay ve Balıkesir illerinden 3 gencimiz Münih’e giderek 5 gün boyunca bu heyecan verici organizasyonun ve futbol akademisinin bir parçası oldular. Bu sene de Eski Milli Futbolcu Metin Tekin ve Spor Yazarı Okay Karacan’ın da yer aldığı jüri tarafından 3 gencimiz seçildi. 25 ülkenin gençlerinin katılımı ile gerçekleşecek Gençler Münih Futbol Kampı’na katılarak hayatlarında sadece bir kez tecrübe etme şansına sahip olabilecekleri, 6 günlük muhteşem bir futbol macerası yaşayacak olan gençler, FC Bayern genç takımlarının resmi antrenörlerinden futbol eğitimi alacak, FC Bayern’in yıldız oyuncuları ile tanışacak ve Allianz Arena’da maç izleme şansını da elde edecekler. Türkiye’nin ilk ve tek Bireysel Emeklilik televizyonu Emekli TV yeni yayın döneminde T Türkçe sözlü hafif batı kadını Pink Freud, denizde yürüyüp yüzme süsü veren French Oje ve daha birçok sürpriz Twitter fenomeni, “Fenomen ile 140 Karakter”de! Aynı zamanda sokağın nabzını tutan röportajlarıyla “Yurt’tan BES’ler”, Bireysel Emeklilik Sistemi hakkında en doğru bilgileri veren tartışma programı “Bireysel Görüş”, plaza çalışanlarının yepyeni maceralarını anlatan “Asansör Günlükleri” de Emekli Tv yeni yayın döneminde devam ediyor. Emekli.TV’ye www.emekli.tv adresinden cep telefonu ve tabletleriniz üzerinden erişebilirsiniz. Buluşma 2013 - 55 KÜLTÜR SULTAN II. ABDÜLHAMİT’İN KARANLIK ODASINDAN DÜNYAYA AÇILAN PENCERE KIZILDERİLİ OSMANLI SARAYINDA: Kızılderili olarak anılan Amerikan yerlilerini temsilen bir fotoğraf. 56 - Buluşma 2013 Sultan Abdülhamit’in gün yüzüne çıkmamış fotoğraf albümü Kendisi sarayından pek dışarı çıkamadı belki ama dünyanın her köşesini en iyi fotoğrafçılara çektirdiği karelerle tanıdı, izledi. İşte Sultan II. Abdülhamit’in ilk defa ortaya çıkan fotoğraf albümlerinden seçmeler. PALA BIYIKLI DOKTORLAR AMELİYATTA: Şişli Etfal Hastanesi’nde bir ameliyat öncesi çekilmiş fotoğraf. Fotoğrafta operasyona katılacak tüm ekip toplu halde poz vermişler. Buluşma 2013 - 57 Uzakdoğu mistizmini yansıtan Japon bir adam ve çiçek. F “Fotoğrafla tarih yazılır mı?” demeyin çünkü yazılmış. Sultan II. Abdülhamit tarihi adeta fotoğraflarla belgesel haline getirmiş. 91 albümdeki yaklaşık 35 bin adet fotoğrafta Osmanlı halkının yerel kıyafetli hallerinin yanı sıra Hereke halısı dokuyan kızlara, Şişli Etfal’de ameliyat yapan ekipten ilk fabrika açılışına, hatta idam mahkûmlarına kadar birçok insan yer alıyor. Bununla da kalınmamış ülke sınırları aşılmış; Japonya’daki postacıdan Kızılderililere, Habeşli kadınlara kadar birçok insan resmedilmiş. Belki de ilk defa Aktüel sayfalarında göreceğiniz bu fotoğraflardan bazılarını Abdülhamit fotoğrafları konusunda uzman olan Hakan Yılmaz sizler için seçti. Sadece İngiliz ve Osmanlı sarayında karanlık oda vardı Hakan Yılmaz İstanbul Üniversitesi’nde 35 bin parça fotoğrafın bulunduğu Abdülhamit arşivinde yoğun mesai harcadı. Çalışmalarının sonucunda Kültür A.Ş.’den üç albüm çıkardı. Nihayetinde albüme girmeyen fotoğrafları bizler için derledi ve bunun yanında saray fotoğrafçılığını anlattı. 58 - Buluşma 2013 SEMADAN YERYÜZÜNE BAKIŞ: Hava fotoğrafçılığının ilk örneklerinden biri. Gökyüzünden çekilmi bir liman. iş İLMİK İLMİK HEREKE HALISI: Ünü dünyaya yayılmış Hereke halısının dokunma anından bir kare. Fotoğraf paha biçilmez tablolara benziyor. Buluşma 2013 - 59 KİPALARIYLA YAHUDİLER: Fotoğraf albümünün içinde birçok milletten insan mevcut. Bu karede ise Yemenli Yahudiler var. YILDIZ SARAYI’NDA ESKRİM: Abdülhamit’in askerleri eskrim yaparken fotoğraflanmış. 60 - Buluşma 2013 Bu öyle bir pencere oldu ki dünyanın birçok şehrinden, birçok kavminden insanı suretleriyle padişahın huzuruna kadar taşıdı. Saraya fotoğrafçı olan sanatçıların bir de Beyoğlu’nda stüdyoları vardı. Tek rakibi Kraliçe Victoria Bu dönemde fotoğrafçılık konusunda Abdülhamit’in tek rakibi Kraliçe Victoria oldu. İki hükümdarın da saraylarında karanlık oda bulunuyordu. Hatta iki rakip arasında gerginlikler de oldu. Öyle ki Osmanlı Sarayı Habeş Kralı’na fotoğraf albümü hediye etmek ister. Bunu duyan Hindistan’daki İngiliz gazetesi bunu haber yapar. İngiltere Sarayı devreye girer ve hediyeyi kabul etmemesi için Habeş Krallığına baskı yapar. YÜZYILLIK CENİN RÖNTGENİ: Fotoğrafın orijinalinin altında Osmanlıca “Cenin Röntgeni” yazıyor. KIZILDENİZ: Fotoğraf albümünün en nadide parçalarından biri de tepeden çekilmiş Kızıldeniz fotoğrafı... Yılmaz’a göre Sultan Abdülhamit’in fotoğrafla karşılaşması tahta oturmadan önce amcası Abdülaziz’le çıktığı Avrupa turnesinde uğradıkları İngiltere’de oldu. İngiltere kraliyet fotoğrafçısı Abdülhamit’in daha şehzade iken fotoğrafını çekti. Fotoğraf aşkı bugünlerden sonra mı başladı bilinmez ancak Sultan tahta geçtikten sonra fotoğrafçılığa büyük itina gösterdi. Kimi yorumlara göre suikast tehditleri karşısında saraya hapsolan Padişah böylelikle kendine dünyaya açılan pencere buldu. GELECEĞİNİZE SAĞLIKLI BİR YATIRIM İÇİN Özel Birikim Sigortası >> Özel Birikim Sigortası, sizin ve sevdiklerinizin geleceğini güvence altına alan, hem birikim hem de risk teminatı içeren bir üründür. >> Birikim planı ile gelecekteki planlarınız için şimdiden yatırım yapmanızı sağlarken; ihtiyaçlarınız doğrultusunda seçeceğiniz “risk planları” ile de yaşam boyunca karşılaşabileceğiniz vefat, maluliyet, kritik hastalıklar, uzun süreli hastanede yatış gibi çeşitli risklere karşı kendinizi güvence altına almış olursunuz. >> Acil ambulans, tıbbi danışmanlık, sağlık ve yaşam koçluğu gibi hizmetlerden özel Allianz avantajları ile faydalanabileceğiniz gibi tercih ettiğiniz plana göre mobil check-up, psikolojik danışmanlık ve ikinci sağlık görüşü gibi hizmetlerden de yararlanabilirsiniz. >> Primlerinizi TL olarak ödeyebilir, yatırımlarınızı TL, USD veya EURO’ya endeksli enstrümanlara yatırım yapan yatırım fonlarında değerlendirebilir ve yılda dört kezi aşmamak üzere dilediğiniz an yatırım yaptığınız fonu değiştirebilirsiniz. Allianz Acenteleri / 444 45 46 Buluşma 2013 - 61 HABERLER Allianz’da 23 Nisan coşkusu A Allianz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını coşku ile kutladı. Altunizade’deki Genel Müdürlük binasında düzenlenen etkinliğe müşterilerin, acentelerin ve çalışanların çocukları katıldı. Etkinlikte, yüz boyama ve palyaçolarla eğlenen çocuklara özel olarak hazırlanmış kurabiyeler ikram edildi. Daha sonra çocuklar, Allianz Oditoryum’da sergilenen Küçük Balık Bambam isimli müzikal çocuk oyununu izleyerek güzel bir gün geçirdiler. Anneler Günü’nde Allianz, bayan acentelerini unutmadı A Allianz, 9-12 Mayıs tarihinde Antalya’da düzenlenen Acenteler Toplantısı’na katılan bayan acentelerinin anneler gününü kutladı. Tema’nın hazırlamış olduğu ladin tohumlu kalem hediye ederek hem bayan acentelerinin anneler gününü kutlayan Allianz, hem de doğal yaşamı desteklemiş oldu. 62 - Buluşma 2013 Bir tavsiye: Tatile çñkmadan önce evinizi olasñ risklere karáñ sigortalatmayñ unutmayñn. Đn^W^giVkh^nZ]VnViiVd`^ēZ nVgVnVW^a^g#ĐhiZgZkhV]^W^dajc ^hiZg`^gVXè!6aa^VcoIb:k H^\dgiVhè^aZZk^c^okZZēnVaVgècèo \kZcXZVaiècYV# Allianz Acenteleri veya 444 45 46 lll#Vaa^Vcoh^\dgiV#Xdb#ig YAŞAM Atatürk’ün kaldığı odalarda bir hafta sonu T Türkiye’nin termal otel cenneti Yalova’da, muazzam bir hafta sonu geçirebilmek için onlarca, belki de yüzlerce seçenek var. Ancak bunların arasından biri hem konforu, hem mimarisiyle ama bilhassa da tarihçesiyle diğerlerinden birkaç adım birden öne çıkıyor. Limak Thermal Boutique Hotel, zamanında Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk konuğu olduğu ve uzun bir süre konakladığı, hatta hastalığının teşhisinin burada konduğu, yeşillikler arasındaki bir otel. Atatürk hem sağlığında hem de tedavi süresince burada konaklamış; konuklarını burada ağırlamış; hatta bu otelin salonunda kendi adına görkemli balolar organize etmiş. Bugün de, orjinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş otelin her bir köşesinde o tarihsel ambiyansı içinize çekebiliyorsunuz. Tamamı ahşap mimari olan otelin 48 odası var. Oda numaraları Atatürk’ün doğum tari- hi olan 1881 ile başlıyor, 1938’de bitiyor. Ulu Önder’in kahve içtiği özel köşede bugün de konuklara Türk kahvesi ikram ediliyor. Cumhuriyet tarihinin izleri, otelin her köşesinde, koridorlarından odalardaki en küçük ayrıntılara kadar derinden hissediliyor. Bir yıkıntı haline gelen otel alınıp aslına uygun yeniden inşa edilmiş. Ve 300 kişilik bir uzman ekip en küçük ayrıntılarına kadar orjinaline sadık kalarak, yıllar önce Mustafa Kemal’in huzurla konakladığı ortamı yeniden yaratmış. Her odasında termal suyun verildiği özel jakuzilerin bulunduğu otelde, 100 metrekarelik bir termal havuz, 1000 metrekarelik Pythia Thermal Spa da var… Ayrıca Türk hamamı, sauna, buhar banyosu ve masaj merkeziyle Limak Thermal Boutique Hotel, gelen konuklarına huzurlu bir hafta sonu için göz kırpıyor. EVİNİZİ RİSKLERE KARŞI GÜVENCE ALTINA ALMANIZ MÜMKÜN Tüm Ev Sigortası Allianz Tüm Ev Sigortası ile konutunuzu ve isteğe bağlı olarak içinde yer alan eşyalarınızı yangından hırsızlığa ve su baskınına kadar birçok riske karşı güvence altına alabilirsiniz. Hangi riskler güvence altında? • Yangın, yıldırım, infilak • Hırsızlık • Sel / su baskını • Deprem • Dahili su hasarları • Fırtına • Kar ağırlığı • Hava taşıtları çarpması • Kara taşıtları çarpması • Yer kayması • Duman • Grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler, terörizm riskleri ve poliçe kitapçığında belirtilen daha birçok riskleri Tüm Ev Sigortası ile güvence altına alabilirsiniz. Allianz Acenteleri / 444 45 46 64 - Buluşma 2013 açeaçeaç eaçeaç eaçaüçzöaüzaözü amkakc>= eaçeşjayçje jeaçeaçö öç öüç öaüzöaüz öü zöaü zöaü Termal cenneti Yalova’da zamanında Mustafa Kemal Atatürk’ün konakladığı otel, bugün aslına uygun olarak yenilendi. Ulu Önder’in huzurla konakladığı, yeşillikler arasındaki Limak Thermal Boutique Hotel’de tarihi içinize çekmek mümkün. Mustafa Kemal’in huzurla konakladığı ortam, otelde yeniden yaratılmış. 2012 xxx 66 - Buluşma 2013 çözümler kolay orta zor zor orta kolay sudoku xxx - 2012
Benzer belgeler
Buluşma Dergisi, Sayı 33, 1,86 Mb
Bu sayıdaki yazımda Allianz Grup’un Avrupa’daki güncel durumunu anlatmak ve Avrupa sigorta sektöründeki konumuna