Mayıs 2006
Transkript
Mayıs 2006
01.05.2006 11:29 Seite 1 Geleceði birlikte ... Maymunlar cehennemi Yaþamý düðümlemeden... Bizim gibi yaþamýný yabancý 2006 ‘da “uygarlýðýn beþiðin- Acýsýz bir yaþam sevinçsiz, hüzün- haklarý peþinde geçirmiþ kiþilerin emeðinin hatýrýna ve kendi haklarýnýzý korumak adýna bu fýrsatý kullanýn. Leyla ERTORUN 4 de” söz ve düdük maymunlarda. Maymunlar maymunlaþtýkça, önderleri, liderleri gorilleþirler. Fethi GÜMÜÞ 8 süz bir yaþam neþesizdir. Hangi birimiz sevinçli acýlar çekmedik, hüzünlü neþeler yaþamadýk. Mehmet AYDOÐDU ‘Schaerbeek Belediye Baþkanlýðý bakanlýktan daha önemli’ 17 www.binfikir.be Sayfa 1.qxp Okuyun, bir fikir edinin Sayý 7 - Mayýs 2006 ‘Schaerbeek Belçika Türkleri’nin baþkenti’ diyen Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt, Binfikir’e Schaerbeek için Onkelinx ile birlikte çalýþabileceðini söyledi. Erdem Resne’nin röportajý 12-13’te ‘Dengelere dokunulursa her þey sorgulanabilir’ F laman Bölgesi Baþbakaný Yves Leterme´e gönderme yapan Di Rupo, “Leterme´in kurumsal nitelikli talepler sunmasý halinde biz de % 90´ý Fransýzca konuþan insanlarýn yaþadýðý Baþkent-Brüksel Bölgesi’nin geniþlemesini talep edeceðiz" dedi. Gelecek dönemde Yves Leterme’in baþbakan olabilme ihtimaline ise “bu ülkenin vatandaþlarýnýn %40’nýn Frankofon olmasýna raðmen, 40 yýldýr Belçika’nýn Frankofon bir baþbakaný olmamasýný normal karþýlýyor musunuz?” diye sordu. Di Rupo’dan iki gün sonra RTL-TVI’ye konuþan Laurette Onkelinx (PS) ise Elio Di Rupo’nun baþbakan, kendisinin de parti baþkaný olduðu bir senaryonun mümkün olduðunu söyledi. 23 Nisan coþkuyla kutlandý 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý nedeniyle çocuklar birkaç dakikalýðýna temsili olarak Büyükelçi, Konsolos ve Eðitim Müþaviri oldular ve yapacaklarý hizmetleri anlattýlar. 11’de SAÐLIKTA YENÝ DÜZENLEMELER 14’te 6’da Sosyalist Parti, okula baþlama yardýmý istedi okula giden 6 yaþýndan büyük her çocuk için Eylül ayýnda velilere “Okula baþlama” yardýmý yapýlmasýný istedi. PS 20’de editör’den ülkeleri uzun bir süredir göçü durdursa da Avrupa göçmenlerin umut kapýsý olmaya devam ediyor... AB 3’te Seçim yarýþý baþladý Ýþi gazetecilik olmayanlar da gazeteciliðe merak sardý. Ekim’de yapýlacak olan yerel seçimlere daha beþ ay varken, seçim çalýþmalarý kendisini hissettiriyor. Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Schaerbeek ve St. Josse gibi belediyelerde adaylarýn isimleri netleþmeye baþladý bile. St. Josse Belediyesi’nden 3. sýrada adaylýðý kesinleþen Bakan Emir Kýr, Schaerbeek Belediyesi Baþkan Yardýmcýsý Sait Köse, Brüksel Bölge Hükümeti Milletvekili Emin Özkara Schaerbeek Belediyesi’nden aday olurken, St. Josse Belediyesi Meclis eski Üyesi Halis Kökten de Schaerbeek’te yarýþacak. 8 3’te Musa Kart Sayfa 2.qxp 28.03.2006 22:38 Seite 1 Sayfa 3.qxp 01.05.2006 11:27 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM 3 Adaylar belli oluyor editör’den 8 Ekim 2006 tarihinde yapýlacak olan yerel seçimlerde Brüksel’de partiler kýyasýya mücadele edecekler. Özellikle de yabancýlarýn ve Türklerin en yoðun yaþadýðý Schaerbeek Belediyesi’nde. Bu mücadele öyle kýran kýrana geçiyor ki, bazý parti adaylarý, baþka bir partiye üye olduklarý halde kendilerine oy kazandýracaðýný düþündükleri diðer partilerden aday oluyorlar. Hatta aday adaylarý bile henüz resmi bir açýklama yapýlmadýðý halde, seçim kampanyasý baþlatýyorlar. [email protected] Kaçaklara af, seçimler ve Joe ülkeleri uzun bir süredir göçü durdursa da Avrupa, göçmenlerin umut kapýsý olmaya devam ediyor. Belçika’da en son 1999 yýlýnda uygulanan aftan sonra da ülkede hala kaçak olarak kalan binlerce insan var. O yýl getirilen af yasasýnda varolan katý kurallar nedeniyle pek çok kiþi af için baþvuruda bulunmaya çekinmiþti. Bugünlerde Belçika yine kaçaklara affý konuþuyor ancak politikacýlar kaçaklara statü kazandýracak bir düzenleme yapmaktan kaçýnýyor. Yasal bir statü talebi Yerel seçim heyecaný ile kiliseleri iþgal eden kaçaklarla Belçika’da erken baþladý. sýkça karþýlaþýyoruz. Kaçaklara af ise Ancak son günlerde henüz gündemde yoðunlaþan kilise iþgalleri Belçika’nýn gündedeðil. Joe’yu öldümini de iþgal etti. renlerin yakalanmasý Anvers, Brüksel, Gent, Charleroi, La Louvière tek tesellimiz oldu. gibi pek çok kentte kiliseleri mekan edinen kaçaklar, henüz bir çözüm önerisi ile karþýlaþmadýlar. Sadece iltica baþvurularýnýn inceleme süresi hýzlandýrýldý. En geç bir yýl içinde sonuçlandýrýlacak olan dosyalar, ret cevabýnýn verilmesini kolaylaþtýrýyor. Esasýnda bu uygulama uzun bir süredir Avrupa’nýn artýk göçü önleme politikasýnýn bir parçasý. Sonuç olarak kiliseleri iþgal edip, saðlýksýz koþullarda yaþamak durumunda kalan, din adamlarýnýn desteklediði ve geniþ katýlýmlý yürüyüþler düzenlenmiþ olmasýna raðmen af, henüz gündemde deðil. Diðer taraftan yerel seçimlere daha beþ ay varken, seçim havasý da esmeye baþladý. Partiler aday listelerini belirleyip açýklarken, adaylar da seçim kampanyalarýna þimdiden baþladýlar. Çok iþ yapýyor görünmek telaþý ve sürekli gündemde olma, seçmene adýný ve yüzünü ezberletme arzusu ile en ufak bir kültürel etkinlik bile popülist bir yaklaþýmla büyük bir organizasyon gibi sunuluyor. Politikacýlar, bu yýl ilk defa oy kullanma hakkýna sahip olan, AB ülkelerinin dýþýndan ve Belçika vatandaþý olmayan yabancýlarýn oy potansiyelinden faydalanmak istiyorlar. Geçtiðimiz ayýn son derece önemli ve yürek sýzlatan olayý 17 yaþýndaki Joe van Holsbeeck’in öldürülmesi oldu. Yabancý kökenli iki gencin mp3 müzik çalarýný çalmak istedikleri Joe van Holsbeeck’i býçaklayarak öldürmesi tüm ülkeyi sarstý. 80 bin kiþinin sessiz protestosunda Türk derneklerinin yokluðu, hissedilen bir eksiklikti. Önce Afrikalý olduðu ileri sürülen katillerin Polonyalý çýkmasýndan rahatsýz olan Belçika’da yaþayan Polonyalýlar, Joe için bir ayin düzenlediler. Böyle bir cinayetin iþlenmesi baþlý baþýna korkunç bir olay ve maalesef her toplumda katiller var. Bu cinayeti bir Belçikalý da iþleyebilirdi. Burada tüm bir toplumu bu suçun altýnda ezmek doðru deðil. Pek çok farklý kültürün yaþadýðý toplumumuzda bu tür acýlarýn yaþanmadýðý, önyargýsýz ve hoþgörünün hakim olduðu günler dileðiyle... AB Emir Kýr Haber Merkezi akan Emir Kýr SaintJosse Belediyesi’nden 3. sýradan aday gösterilirken, PS’in bu bölgede diðer adaylarý, Emir Kýr gibi SaintJosse Belediyesi’nin eski sosyal çalýþanlarýndan olan Havva Ardýçlýk 7. sýrada, yine SaintJosse’ta Belediye Meclisi Üyesi olan ancak parti deðiþikliði yapma çabasýnda olduðu için bir ara politikadan uzaklaþtýðý izlenimini veren Osman Saðlam 12. sýrada, Saint-Josse Belediyesi encümenlerinden olan ve geçtiðimiz aylarda partisi Liberal Reform Hareketi (MR)’nden istifa ederek PS’e geçen Nezahat Namlý, 15. sýradan aday gösterilmiþ. PS’in Schaerbeek’teki adaylarýnýn ise Derya Alýç, Tülay Nalbant ve Ýbrahim Dönmez olarak belirlendiði söyleniyor. Schaerbeek’ten PS’in adaylarýndan olduðuna kesin gözüyle bakýlan ancak kendisinin resmi olarak listelerin açýklanmamasý nedeniyle adaylýðýný teyit etmediði Leyla Ertorun ise uzun yýllar Schaerbeek Belediyesi’nde sosyal çalýþan olarak görev yapmýþ bir sosyolog. Brüksel Bölge Hükümeti milletvekillerinden ve Schaerbeek Belediye Meclisi B Halis Kökten Üyesi Emin Özkara da PS’in adaylarýndan. PS’in Brüksel Merkez adayý Þevket Temiz de MR’dan istifa edip PS’e geçenlerden. PS’in Anderlecht’ten adayý Hediye Yiðit ve Abdurrahman Kaya iken, Evere’den Sosyalist Partili Belediye Baþkaný’nýn listesinden Ali Ýnce (PS) ve ayný listeye CD&V kontenjanýndan alýnan Nebahat Acar dikkat çekiyor. Diðer taraftan Hristiyan Demokratlarýn (CDH) Schaerbeek’teki 7. sýradan adayý Halis Kökten ise Saint-Josse Belediyesi eski meclis üyesi. Parti Merkez Yürütme Kurulu üyeliðine getirilen Halis Kökten açtýðý bir büro ile seçmenlere yardýmcý oluyor. CDH’ýn Schaerbeek’teki diðer adaylarý ise Mahinur Özdemir, Faký Çalýk, Sibel Kahya, Nuran Býçak ve Yalçýn Bulduk. CDH’ýn SaintJosse adaylarý ise Aydýn Kavak, Meral Saðgöz, Hülya Çivrilli ve Aydýn Kelment’ten oluþuyor. Brüksel Merkez Belediyesi CDH adaylarý Ersin Yüksel, Aynur Karagöz ve Yeþim Koçak. Ermeni soykýrýmý yasa tasarýsý nedeniyle Türklerin tepkisini çeken MR Partisi’nin þu andaki Schaerbeek Belediye Baþkan Yardýmcýlarýndan Sait Köse de yine Schaerbeek’ten aday. 8. Sait Köse Mustafa Öztürk sýrada Schaerbeek’ten aday olan Sait Köse’nin yanýnda Mustafa Öztürk, Filiz Güles ve Sadýk Köksel de Schaerbeek’in MR adaylarý. Frankofon Yeþiller Partisi Ecolo’nun Scaherbeek Belediye Meclis Üyesi Süleyman Özdemir de bu seçimlerde ilk 10 içinde aday. Ancak Ecolo’da da listeler resmen açýklanmadý. Fehriye’nin kaçýþý Onkelinx’e pahalýya mal oluyor Frankofon Sosyalist Partisi’nin (PS) Baþbakan Yardýmcýsý ve Adalet Bakaný Laurette Onkelinx Schaerbeek Belediyesi’ne taþýnarak bu bölgeden aday gösterildi. Türkler tarafýndan sevilen Onkelinx’in Fehriye Erdal’ýn kaçýþý nedeniyle oylarýnýn azalacaðý söylense de Bakan Onkelinx gelecek seçimler için Türklere yatýrým yapmayý sürdürüyor. Fransýzca olarak yayýn yapan La Deniere Heurne gazetesinin yaptýðý kamuoyu araþtýrmasýna göre Schaerbeek’in þimdiki Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt MR (Frankofon Reform Hareketi) %44 oy alýrken, Onkelinx %18’lerde kalýyor. Brüksel’de yabancýlarýn oylarý belirleyici Türk adaylar umutlu Sosyolog Jan Hertogen’ýn verdiði bilgilere göre, Brüksel’de yaþayan ve oy hakkýna sahip kiþilerin %52’si yabancý kökenli. Bu oran Flaman Bölgesi’nde %16 iken Valon Bölgesi’nde %8. Brükselli seçmenlerin %28’i 25 yýldýr Belçika vatandaþlýðýný almýþ ve yeni Belçikalý olarak nitelendirilen göçmenlerden oluþurken, %24’ü hala yabancý olarak kayýtlý. Brüksel’in bölgelerine göre yapýlan deðerlendirmede ise, Brüksel merkezde yeni Belçikalý olarak adlandýrýlanlar %35, Faslýlarýn yoðun olarak yaþadýðý ve kýsmen Türklerin de oturduðu Sint-Jans- Molenbeek’de % 49,6 olan yeni Belçikalý seçmenler, Ganshoren, Watermaal-Bos- voorde, Sint- AgathaBerchem, Oudergem ve Jette bölgelerinde onda yedi olarak belirlenmiþ. Görüþlerine baþvurduðumuz Türk kökenli adaylardan bazýlarý, Brüksel’de seçmenlerin yüzde 52’sinin yabancýlardan oluþmasýný olumlu karþýladýklarýný, bunun önemli bir potansiyel olduðunu vurguladýlar. Türklerin oy kullanma konusunda deneyimli olduðunu belirten adaylar, Türk seçmenin bilinçli oy kullanacaðýný ifade ettiler. Serpil Aygün Sayfa 4.qxp 01.05.2006 05:54 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM 4 Belçika vatandaþý olmayanlar nasýl oy kullanacaklar? Oyunuzu nasýl kullanacaksýnýz? [email protected] Geleceði birlikte yönlendirelim ’li yýllarda Belçika’da daha yeni olmamýza raðmen oy hakký ile ilgili düzenlenen platformlara giderdim. Sonra 1985’te Hollanda’da yabancýlara oy hakkýnýn tanýnmasý ile birlikte üniversite yýllarýnda da bu tür etkinliklere katýlýp “yabanclar oy kullanmak için henüz hazýrlýklý deðil” diyenlere, “ayný þeyi yýllar önce kadýnlara da demiþler. Kadýnlar oylarýný ‘yanlýþ’ kullanýrlar, oy kullanacak yeterli politik olgunluklarý yok diye diye 2. Dünya Savaþý’nýn sonuna kadar bekletmiþler” hatýrlatmasýný yapýyorduk. Biz de Hollanda’daki Türklerin katýlýmýna iþaret ederek “bakýn %90 gibi bir katýlým elde edildi. Türkler bu demokratik katýlýma alýþýk” diyorduk. Kendi adýma da bir gün Belçika vatandaþý Bizim gibi yaþamýný olabilme ihtimalini bile buna baðlamýþtým. yabancý haklarý Önce yabancý olarak bir peþinde geçirmiþ kez oy kullandýktan kiþilerin emeðinin sonra bunu yapmayý düþünürken birçok iþ ve hatýrýna ve kendi doktora bursu fýrsatý da haklarýnýzý korumak bu yüzden kaçtý. Üniversite sonrasý Türk adýna bu fýrsatý kontenjanýndan stajer kullanýn. olarak girdiðim Avrupa Birliði’nin memur sýnavlarýna da bu yüzden katýlamadým. Öyle ki, bizim dönemimizde, yani 10-15 yýl önce Erasmus öðrenci deðiþim programýna katýlma hakkýmýz bile yoktu. Yabancýlarýn oy hakký tartýþmalarýnýn en acýklý yaný ise yabancýlarýn uyumu ile ilgili çalýþtýðým kamu kurumundaki Faslý iþ arkadaþlarýmdan tutun da üniversitedeki göçmen iþçi çocuðu olan Türk kökenli bir çok arkadaþýmýzýn da buna karþý olmasý idi. Her ne kadar daha sonralarý bazýlarý politikaya girince bu fikirlerini deðiþtirip doðru yolu bulmuþlarsa da. Þimdi sizden rica ediyorum, bizim gibi yabancý haklarý peþinde yaðmur, kar altýnda yürümüþ, boþ zamanlarýný eðlence yerlerinde deðil de bu tür toplantýlarda geçirmiþ kiþilerin emeðinin hatýrýna ve kendi haklarýnýzý korumak adýna bu fýrsatý kullanýn. Oyunuzu hür iradenizle seçeceðiniz bir partiye ya da bir veya birkaç adaya vererek, politik arenanýn þekillenmesinde sizin de payýnýz olsun. Örneklendirmek gerekirse, bazý belediyelerde encümen azalarýnýn neredeyse yarýsý oy hakký olmayan yabancýlar sayesinde vardý. Nasýl mý? Sandalye sayýsý nüfusa göre hesaplandýðýndan örneðin Schaerbeek, Saint-Josse gibi Belediyelerde geçmiþ dönemde nüfusun yarýsýna yakýnýnýn oy hakký olmadýðýný varsayarsak, belediye meclisinin yarýsý, seçimini ifade edememiþ kiþiler sayesinde koltuðunda oturuyordu. Yalnýz burada söylemek istediðim, tabii ki oylarýn kökenlere göre yönlendirilmesi deðil. Duyarlý politikacýlar her partide ve her kökenden var. Hatta bazýlarý yabancýlarýn sorunlarý ile onlarýn kendilerinden bile daha çok ilgilenmiþler. Siz de duyarlýlýðýnýzý gösterin ve haklarýnýza sahip çýkýn. 80 Belçika’da ilk defa, 8 Ekim 2006’da yapýlan yerel seçimler vesilesiyle yabancýlarýn tümü oy kullanabilecekler. 2000 yýlýnda bu hak sadece Avrupa Birliði üyesi ülkelerinin vatandaþlarýna tanýnmýþtý. Leyla Ertorun y vermek ne yapmak gerektiðini, nasýl baþvuracaðýnýzý açýklamadan önce bir þeyi vurgulamak istiyoruz. Eðer þartlarý doldurup dolduramadýðýnýz konusunda bir tereddütünüz varsa, yine de baþvurunuzu yapýp belediyeye verin. Nasýl olsa bütün baþvurularýn geçerliliði incelenecek, o zaman hakkýnýz olup olmadýðý belli olacaktýr. O Þartlar: - 8 Ekim 2006 tarihinde 18 yaþýnda olmak - Siyasi ve kamu haklarýndan men edilmemiþ olmak - En geç 31 Temmuz 2006’da Belçika’daki bir belediyeye kayýtlý olmak - Sarý oturum kartý (carte d’identite d’étranger) - Beyaz oturum kartý (CIRECertificat d’inscription au registre des étrangers) -Ýkamet ettiðiniz belediyeye 31 Temmuz 2006 tarihinden önce seçmen olarak yazýlmak -Son beþ yýl, Belçika’da aralýksýz olarak ikamet ediyor olmak. Bunun kanýtý olarak bir çok 1 Cent 1 Cent’ten daha pahalý Cent yakýnda çelik ve bakýr fiyatlarýndaki artýþ nedeniyle 2 Cent’ten daha fazlaya malolacak. 1 Cent’in maaliyeti yine ayný nedenle çoktan 1 Cent’i geçmiþti. 2 Nine ve dedeler interneti keþfetti aþlýlar Belçika’da en hýzlý büyüyen internet kullanýcýsý grup. 568 bin 55 yaþ üstü Belçikalýnýn internet baðlantýsý var. Bu rakam 2002 yýlýna göre 4 kat daha fazla. Y oturum belgesi dikkate alýnýyor. Nasýl kayýt yaptýracaksýnýz? -Kayýt formunu ya belediyeden temin edeceksiniz ya da zaten size yollanmýþ olmalý. www.bruxelleselecti Ayrýca ons2006.irisnet.be sitesinden de temin edebilirsiniz. -Bu formu doldurduktan sonra 31.7.2006’dan önce belediyenizin nüfus idaresine ulaþtýrmanýz gerekiyor -Belediyeden seçmen listesine kaydolduðunuza dair bir teyit gelecek -Ve daha sonra diðer bütün seçmenler gibi oy kullanma bildirisi gelecek Baþvurunuz kabul edilmezse ne yapabilirsiniz? Eðer bu karara itiraz etmek istiyorsanýz 10 gün içinde Belediye Encümen Kurulu’na baþvurmanýz gerekiyor. Yine reddedilirse mahkemeye baþvurabiliyorsunuz. Oy kullanmaktan vazgeçebilir miyim? Belçika’da oy kullanma mecburiyeti olduðundan, kaydolan herkese oy kullanma bildirisi gelecek. Ancak bu hakkýnýzý kullanmaktan vazgeçtiyseniz, yazýlý olarak 31 Temmuz 2006’ya kadar bildirmeniz gerekiyor. Bu tarihten sonra vazgeçtiyseniz ya bir mazaret bulmak ya da vekalet vermek zorundasýnýz. Nasýl vekalet kullanabilirim? Ekim’de burada olacaðýmdan emin deðilim diyorsanýz ya da baþka bir mazaret dolayýsýyla oyunuzu kullanamayacaksanýz, vekalet yoluyla bu hakký bir yakýnýnýza verebilirsiniz. Bunun için vekalet iþlemini belediyeye baþvurarak önceden halletmeniz gerekiyor. Seçimlere katýlmak için dolduracaðýnýz seçmen formunda þöyle bir ibare de yer alýyor: «Belçika Anayasasý’na, Belçika halkýnýn yasalarýna, Temel Özgürlükler ve Ýnsan Haklarý Bildirisine riayet edeceðimi beyan ederim». Bu sadece A.B. üyesi ülke mensubu olmayanlar için koyulmuþ bir zorunluluk. Sayfa 5.qxp 01.05.2006 05:22 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM ayatýn boyunca sana bu kadar ilgi göstermediðimiz için kýzgýn olabilirsin. Ama sýrf bu yüzden de ölünmez ki. Bak þimdi maskelerimiz düþtü. Ne kadar dostun olduðunu gördün mü? Yüz binlerce insan iki haftadýr seni konuþup, yaþamý nasýl sevdiðini anlatýyor. Oysa ben bilirim, sen de bizim gibi biriydin. Kötü huylarýn mutlaka vardýr. Ben bilirim, hatta seni sevmeyenler de çoktur aslýnda, kanma bu yalanlara Joe. Kim bilir teneffüs dakikalarýnda þýmarýk çocuklar kaç kez sana bakýp giysilerin veya saçlarýnla dalga geçmiþtir. Þimdi sen öldün ya Joe, bütçe açýðýmýz var diyen devlet görevlileri bile defnini kalabalýða gösterebilmek için 10 bin kaðýt bulup ekran yaptýrdýlar kilisenin dýþýna. Hiç umutlanma Joe, o kadar deðerin yok. Açlýktan geberseydin devlet asla o kadar parayý sana vermezdi, ama þimdi TV’lere reyting kazandýrýyorsun. Hatta o kadar deðerin yok ki, senin adýna yürüyen yüz binleri ancak bir Pazar günü toplayabilirsin. Çocuklarýmýz paradan önemli dediklerine bakma Joe, bunlar reklam kokan hareketler. Hiçbiri hafta içi iþyerini býrakýp yürüyüþe katýlmazdý Joe, bir günlük maaþ kadar deðerin yok. Zaten o iþ telaþý var ya, o iþ telaþý. Herkesi duyarlý olmaya çaðýran bu 5 H [email protected] Senden nefret ediyorum Joe Seni sýradan bir serseri öldürmedi, ben çok serseri gördüm Joe, benim de paramý çaldýlar, hatta býçak gösterdiler, ama bir serseri asla býçaðý saplamaz, o zavallý bir hýrsýzdýr sonuçta, olsa olsa küfür edip dayak atar. Sen bir caniye kurban gittin ve bunu kimse çözemez Joe; ne ýrkçýlýkla mücadele, ne de istihdam. zavallý insanlar, iþte o iþ telaþý yüzünden senin, onlarýn gözü önünde býçaklandýðýný görmediler bile. Veya görmek istemediler. O saatte herkesin gözü tabelada, tren saatlerine ve peronlara bakýyor. Kim takar seni Joe. Þimdi bizleri duyarlý olmaya çaðýrýyorlar. Bu olay için gözyaþý dökmeyecek kadar dürüst olan benim gibileri suçluyorlar Joe, oysa emin olabilirsin ki ben, orada olsaydým da aðlamazdým ama görürdüm Joe, koþardým belki de. Amma da safmýþsýn Joe, ölüp de bir iþe yarayacaðýný sanýyordun ama siyaset malzemesi oldun. Yankesicilik, iþsizlik, ýrkçýlýk, hatta yabancýlarýn Belçikalýlara ýrkçýlýðý... bunlarý tartýþýyorlar Joe. Oysa seni sýradan bir serseri öldürmedi, ben çok serseri gördüm Joe, benim de paramý çaldýlar, hatta Elio Di Rupo meydan okudu: ‘Dengelere dokunulursa her þey sorgulanabilir’ Flaman Bölgesi Baþbakaný Yves Leterme´e göndermede bulunan Di Rupo, “Leterme´in kurumsal nitelikli talepler sunmasý halinde biz de % 90´ý Fransýzca konuþan insanlarýn yaþadýðý Baþkent-Brüksel Bölgesi’nin geniþlemesini talep edeceðiz" dedi. Haber Merkezi ransýzca olarak yayýnlanan La Libre Belgique gazetesine açýklamalarda bulunan Valon Bölgesi Baþbakaný ve Sosyalist Parti(PS) Baþkaný Elio Di Rupo, “Nüfusunun % 40´ý Frankofon olan bir ülkede 20, 30 veya 40 yýllýk bir dönemde ‘zamanýn yüzde 40’ýnda, hangi partiden olursa olsun, bir Frankofon Baþbakan olmasý anormal olmamalýydý" dedi. Flaman Bölgesi Baþbakaný Yves Leterme´e atýfta bulunan Di Rupo, “Leterme´in kurumsal nitelikli talepler sunmasý halinde biz de % 90´ý Fransýzca konuþan insanlarýn yaþadýðý Baþkent-Brüksel Bölgesi’nin geniþlemesini F talep edeceðiz" diye konuþtu. "Eðer Sayýn Leterme Brüksel’i içine alan bir Flaman Bölgesi özerkliði hayal ediyorsa, rüya görmeye devam etsin! Bunu asla kabul etmeyiz. Brüksel çoðunluk olarak Fransýzca konuþanlardan oluþur ve öyle kalacaktýr. Belçika tamamen yapay dil sýnýrlarý ve düzenli bir dayanýþma arasýnda bir dengenin ürünüdür. Bu dengenin ögelerinden bir tekine dokunulursa, her þey sorgulanabilir" þeklinde konuþan Di Rupo, "Valon Bölgesi’nde umut yeniden doðuyor, proje bolluðu dönemi yaþýyoruz. Bu dinamizmi bozmanýn zamaný deðil. Ülkenin güneyini suçlamaya son verilmelidir. Valon Bölgesi´nin kalkýnmasý Flaman Bölgesi’nin de yararýnadýr” saptamasýnda bulundu. Di Rupo’dan iki gün sonra RTL-TVI’ye konuþan Laurette Onkelinx (PS) ise Elio Di Rupo’nun baþbakan, kendisinin de parti baþkaný olduðu bir senaryonun mümkün olduðunu söyledi. býçak gösterdiler, ama bir serseri asla býçaðý saplamaz, o zavallý bir hýrsýzdýr sonuçta, olsa olsa küfür edip dayak atar. Sen bir caniye kurban gittin, ve bunu kimse çözemez Joe, ne ýrkçýlýkla mücadele, ne de istihdam. Bence sen en iyisi Belçikalý olmasaydýn Joe, yabancý olsaydýn. Hatta biraz fakir olsaydýn. Kesinlikle ta öbür dünyaya kadar yolculuðunu çekmek üzere kamera yollamazlardý o zaman, rahat býrakýrlardý seni. Veya biraz bekleseydin be koçum, iki dakika geç gelseydin baþka birine denk gelirdi. Bunlar her gün oluyor Joe, bana maðdur rolleri yapma. Sana doðruyu söyleyeyim mi Joe, ben maalesef seni sevdiðimi iddia edemem. Hatta herkesin yalancý olmasýna katkýda bulunduðun için senden nefret ediyorum Joe. Onlar yapýyor ama ben yapamam. Ben dürüstüm Joe, en azýndan þöyle iyi bir tarafý var: bugün senin için yürüyenler seni unutmuþ olunca, bana daha az kýzacaksýn, çünkü sana hiçbir söz vermemiþtim. Çünkü seni tanýmamýþtým. Maalesef. Artýk insanlar birbirlerini tanýmak istemiyorlar. Ýsteselerdi, görürlerdi seni. Sen kahraman olmayý boþver Joe, hepimizi baþýndan sav, belki o zaman hâlâ yaþama umudu olanlarý görüp, geç olmadan birbirimize hayrýmýz dokunur... Belçika’da günde 20 çocuk kötü muameleye maruz kalýyor Haber Merkezi elçika’da günde 20 çocuk kötü muameleye maruz kalýyor. 3 ile 9 yaþ arasý çocuklar kötü muameleye en fazla maruz kalanlar grubunu oluþtururken, sýklýkla kýz çocuklarý þiddete uðruyor. 6 Çocuk Merkezi’nin geçen yýlki verilerine göre Belçika’da çocuklara yönelik kötü muamele %15 artarken, on yýl içinde de iki kat yükseldi. Geçen yýl 7000 baþvuru alan bu merkezlere önceki yýl 6060 þikayet yapýlmýþtý. 3 ile 9 yaþ arasý çocuklar kötü muameleye en fazla maruz kalanlar grubunu oluþtururken, sýklýkla kýz çocuklarý þiddete uðruyor. Olaylarýn üçte biri ise fiziksel B þiddet ve ihmal þeklinde geliþiyor. Diðer taraftan þiddeti uygulayanlar beþte dört oranýnda yine çocuklarýn kendi aileleri. Kötü muamele ve þiddetin geleceðe taþýyýcýlarýný ise 2 yaþýndan küçük çocuklar oluþturuyor. 2 yaþýndan küçük çocuklar, kendilerine uygulanan þiddet ve kötü davranýþý, gelecekte kendi çocuklarýna uygulama riski en yüksek olan grubu oluþturuyor. Çocuk Merkezi doktorlarýndan Johan Marchand, “200 çocuktan 10’u kötü davranýþa maruz kalýrken, bunlarýn sadece biri çocuk merkezine iletiliyor” dedi. Genellikle çocuklarýn anneleri çocuk koruma merkezleri ile iletiþim kurarken, okullar ve öðrenci rehberlik merkezleri de baþvuru yapýyorlar. Arabalara iki yýlda bir teknik kontrol Mayýs’tan itibaren Belçika’da otomobillerin teknik kontrolleriyle ilgili yeni uygulamalar baþladý. 100 bin km’den az yol yapmýþ arabalarýn yýlda bir yerine iki yýlda bir teknik kontrolden geçirilmesi yeterli oluyor. Bu uygulama ilk aþamada 4 yaþýndaki arabalar için geçerli olacak. Önümüzdeki yýldan itibaren uygulama 5 ve 6 yaþýnda- 1 ki otolarý da kapsayacak þekilde geniþletilecek. Oto Ticareti Yapanlar ve Tamirciler Federasyonu sözcüsü yeni uygulama sonrasýnda araç sahiplerinin daha az tamirhanelere gideceklerini, bu nedenle gelirlerinin azalmasýndan ve sektörde iþ kaybýndan (iþsizlikten) korktuklarýný belirtti. Sayfa 6.qxp 01.05.2006 01:22 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM 6 vrupa’da güvenlik ve adalet alanýnda alarm zilleri her geçen gün biraz daha kuvvetli bir þekilde çalýyor. Türkiye’ye bu iki alanda demediklerini býrakmayan ülkeler siyasi irade eksikliði ve teknik yetersizlikler nedeniyle demokrasinin saðlýklý iþleyebilmesi için olmazsa olmaz olan bu iki unsura iliþkin çarký döndürmekte güçlük çekiyorlar. Belçika da bu ülkeler arasýnda ilk sýralara oynuyor. Bugün Brüksel gibi þehirlerde, özellikle de bazý semtlerde güvenli bir yaþamdan bahsetmek mümkün deðil. Bu alanda çarkýn döndürülmesindeki zorluðun temelleri eðitim sistemine, okul sýralarýna kadar iniyor. Bazý okullarda öðretmenlerin çoktan yelken indirdiði ve saðlýklý bir eðitim vermenin mümkün olmadýðý bir sýr deðil. Böyle bir ortamda yetiþtirilen bireylerin sokaða çýktýklarýnda ortaya koyduklarý davranýþ biçimlerini de hepimiz rahatlýkla görebiliyoruz. Ýstatistiklere bakýldýðýnda yaþam standardýnýn en yüksek olduðu ülkelerden biri olan Belçika’nýn giderek kangren haline gelen güvenlik sorunuyla baþa çýkamamasý, yýllar boyu geliyorum diyen sorunu çözmek yerine buzdolabýnda tutmayý tercih etmesinden kaynaklanýyor. Her geçen gün kan kaybeden A Anvers 1-ANADOLU C.V.B.A Van Kerckhovenstraat, 39 2060 Anvers 2- ALGÜL MARKET-FIRIN Sint-Bernardsesteenweg 338, 2020 Anvers 3- BIG DEAL SUPPERMARKET KESTENOGLU NV Statiestraat 111-113 2600 Berchem 4- BERCHEM BAKKERIJ Statiestraat, 12 2600 Berchem 5- LORIN FIRINI Bredorodestraat, 135 2018 Anvers [email protected] Güvenlik mi dediniz? Belçika’daki sistem, suçu küçük ve büyük olarak ayýran ve suçluya gereðinden fazla güvenip gereðinden fazla olanak saðlayan bir yapýya bürünmüþ durumda. sistemden, nerede olursa olsun rahat ve güvenlik içinde günlük hayatýný sürdürme isteðinde olan sýradan vatandaþ da pek memnun deðil. Sokaktaki halkýn yaþananlardan pek memnun olmadýðýný görmek için bir MP3 çalar uðruna öldürülen Joe Van Holsbeeck için düzenlenen yürüyüþe katýlan 80 bin kiþinin sessiz sesine kulak vermek yeterli olacaktýr. Devletin güvenlik alanýnda etkin ola- Binfikir elinizin altýnda Gazetemiz Binfikir’i her ay dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, Anvers ve Brüksel Konsolosluklarý ve Demir Halk Bank þubelerinde bulabilirsiniz. Bunlarýn yanýnda gazetemizi ay boyunca sürekli olarak edinebileceðiniz noktalarý aþaðýda görebilirisiniz. Place Liedts, 4 1030 Schaerbeek 7-LAS VEGAS Avenue Rogier, 135 1030 Schaerbeek 8-LÝBRAÝRÝE CEM Avenue Rogier, 2 1030 Schaerbeek 6- MILENIUM BVBA Gillisplaats, 6 2000 Anvers 9-LÝBRAÝRÝE LE PRÝNTEMPS Place Pogge 339 1030 Schaerbeek 7- ÖZYILDIZ FIRINI Klamperstraat 1, 2060 Anvers 10-VÝZYON NIGHT SHOP Chaussée de Haecht, 92 1030 Schaerbeek 8- RAMADA FIRINI Statiestraat 42, 2600 Berchem 11-SÖYÜTLER SÜPER MAR KET Rue Marie -Christine, 109 1020 Laken 9- RABUN BVBA Dambruggestraat, 222 2060 Anvers 10- ULUSOY KASABI Cuylitsstraat 2, 2018 Anvers Brüksel 12- BOULANGERÝE EL’VAN Rue Ribaucourt 70, 1080 Molenbeek 13- RABÝHA BOULANGERÝEPATÝSSERÝE Chaussee de Merctem 2, 1080 Molenbeek 19- MET FIRINI Avenue De La Reine 155, 1030 Schaerbeek 4-GÜLER TÜRK FIRINI Stalenstraat 67, 3600 Genk Phoenixstraat 119, B-9000 Gent 20- CHEZ TONTON NIGHT Place Pogge 349 1030 Schaerbeek 5- DÜDEMSA SÜPERMARKET VE KASAP Vennestraat 66, 3600 Genk 13- Bakerij Den Turk Tolhuislaan 129, 9000 Gent Beringen 1.GÜL BAKERÝJ Stationstaraat 21 3582 Beringen Charleroi 1- TURKUAZ CENTER Dendermondsesteenweg 68, 9000 Gent 2- SULTAN KASABI Dendermondsesteenweg 123, 9000 Gent 3- RABOT FIRINI Wondelgem straat, 22 9000 Gent 2- TÝMPAÞ ANADOLU Rue Leon Dubois, 348 6030 Marchienne- Bocherie 4- 'T FRUIT HOEKJE Wondelgem straat, 152 9000 Gent 3- ALÝMENTS INTER II sprl Rue Turenne, 36 6000 Charleroi 5- AYDIN MÜZÝK Wondelgem straat, 79 9000 Gent Farciennes 1- KAR DENÝZ MARKET 97, Rue J. Bolle 6210 Farciennes 2-B.A.V.S. SUPERMARCHE Chaussée de Helmet, 222 1030 Schaerbeek 15-LÝBRARÝE LE PETÝT BOTANIQUE SPRL Rue Royal 178, 1210 Brüksel 2-SHOP EXPRESS Grande place 65, 6240 Farciennes 3-Cado Center TOPUZ Place de la Reine, 28 1030 Schaerbeek 16- 12- NÝMET FIRINI Rue Marie -Christine, 70 1020 Laken 4- DÝDEM MARKET Boulevard Lambermont 45, 1030 Schaerbeek 17- LÝBRARÝE AZRA Rue du Meridien 58, 1210 Saint-Josse Ten-Noode 5-GEMLÝK Patisserie Avenue Rogier, 27 1030 Schaerbeek 18- G.C. MEDÝ-AVÝA Rue de josaphat 1, 1030 Scaherbeek 6-LÝBRARÝE ERSAN Gent 1- TÝMPAÞ ANADOLU Route De Mons, 7 6030 Marchienne AU. PONT 14- ÝLKNUR FIRINI Chausse de Anvers 349, 1000 Brüksel 1- AU GOURMET SPRL Place de la Reine 50, 1030 Schaerbeek mamasý, hatta etkin olduðu görüntüsünü dahi yansýtamamasý sonucunda yaþanan talihsiz olaylarýn kimin ekmeðine yað sürdüðünü görmemek için ise kör olmak gerek. Aslýnda güvenlik birimlerinin sayýsýnýn yetersiz olmasý, yaþadýklarý teknik sýkýntýlarýn ve aðýr çalýþma koþullarýnýn oluþan atmosferin öncelikli sorumlularý olduðu düþünülebilir. Ancak güvenlik- le baðlantýlý sorunlarýn temel sorumlularýnýn baþýný çeken, gerçekte adalet sistemidir. Uygulanan kurallar ve yaptýrým gerektiren eylemlere verilen cezalar neredeyse bu eylemleri teþvik eder nitelikte. Sistem, bazý durumlarda suç iþleyen kiþinin, daha maðdurun güvenlik birimlerine þikayetini ilettiði süreç bile sonuçlanmadan elini kolunu sallayarak sokaða dönmesine olanak saðlýyor. Belçika’daki sistem, suçu küçük ve büyük olarak ayýran ve suçluya gereðinden fazla güvenip gereðinden fazla olanak saðlayan bir yapýya bürünmüþ durumda. Tabii buradan Belçika’nýn polis devletine dönüþmesinin savunulduðu sonucuna varýlmamalý, ancak suçlara cezanýn da ýskalanmamasý gerekiyor. Çünkü bu ýskalamalar biriktikçe bumerang gibi dönüp yine sistemi vuruyor. Belçika’nýn güvenlikle ilgili kýsýr döngüden çýkabilmesi için üst düzey politikacýlarýn yuvarlak masa toplantýlarýnda bir araya gelerek saatler süren görüþmelerde bulunmalarý þu ana kadar yeterli olmadý, bundan sonra da olmayacaktýr. Yapýlmasý gereken sorunun temeline inme cesaretini göstermek ve eðitim, önleme ve yaptýrým üçgenini saðlam bir þekilde inþa edecek adýmlarý atmaktýr. Genk 1- EYÜP MARKET Sledderlo 54A 3600 Genk 2- ÞENOVA TÜRK FIRINI Sledderlo 40 3600 Genk 3. ELÝF MARKET Stalenstraat 29, 3600 Genk 6- BAYRAMPAÞA FIRINI Bevrijdingslaan, 128 9000 Gent 7- A.C.I. Bakkerij Bevrijdingslaan, 30 9000 Gent 8- DAYI Boekhandel Damportstraat, 109 9000 Gent 9- ANKA Müzik Damportstraat, 52 9000 Gent 10- DE STER Drongensesteenweg 3 9000 Gent 11- SULTAN KASABI Sleepstraat 208, 9000 Gent 12- LEZZETLÝ FIRINI 14- De Doop Suiker Sint Salvator straat 99, 9000 Gent Heusden-Zolder 1- HILAL MARKET Waterleidingstraat ,6 3550 Heusden-Zolder 2- KRÝSTAL VÝDEO Waterleidingstraat , 1/4 3550 Heusden-Zolder 3- ANADOLU BAKKERÝJ Koolmijnlaan 61 3550 Heusden-Zolder Leuven 1- EFES DÖNER KEBAB Tiensestraat 23, 3000 Leuven Liege 1- AYHAN MARKET Rue Saint-Nicolas 464, 4000 Liege 2- ACER MARKET Rue Saint Severin 75-81, 4000 Liege 3- NUR SPRL Rue saint Leonard 169, 4000 Liege 4- MERKEZ SPRL Rue Saint Walburge 40, 4000 Liege 5- PÝTA CATHEDRALE Rue Cathedrale 53, 4000 Liege 6- CHEZ ÝBO Rue Hoyoux 149, 4040 Herstal 7- MELÝH FIRINI Rue Saint-Nicolas 295, 4000 Liege 8- BÝJOUTERÝE HAREM Place du Marche 10, 10 Liege Lokeren 1-YILDIZ FIRINI ZAND 7,9160 Lokeren Maasmechelen 1- ÖZTANK MARKET Oude Baan 168 3630 Maasmechelen 2- AHÝ FIRINI Oudebaan 14, 3630 Maasmechelen Mons 1- OSMAN'IN YERÝ Rue Paul Pasteur 18, 7390 Quaregnon Namur 1. BOULANGERÝE SÝBEL Rue St Nikolas 30 5000 Namur 2- CHEZ YUL Rue des Croisiers, 39 Namur Sint-Niklaas 1- AYYILDIZ BAKKERÝJ Hazezindstraat 63, 9100 Sint-Niklaas Willebroek 1-ÖZ HARPUT FIRINI Louýs de Naeyerplein 2, 2830 Willebroek Zele 1- CV Durmaz Voeding Roskotstraat 49, 9240 Zele Sayfa 7.qxp 01.05.2006 05:07 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM 7 Enternasyonalizmin unutulan mezarlarý ve 1 Mayýs [email protected] Akýn Olgun / LONDRA lümünün üzerinden 123 yýl geçti. Karl Marx, ölümünden 6 yýl sonra 1889 da II. Enternasyonal’in, Paris’te düzenlediði kongrede 1890 yýlýndan baþlamak üzere 1 Mayýs’ý ‘Uluslararasý Birlik Mücadele ve Dayanýþma Günü’ ilan ettiðini görememiþti. Ama Marx’ýn dünyanýn tüm iþçilerini birleþmeye çaðýran çaðrýsý, artýk 1 Mayýs’ýn sloganý olmuþtu. Stalin Ýngiliz hükümetine Marx’ýn mezarýnýn Rusya’ya taþýnmasý için 10 milyon sterlin deðerinde altýn teklif etmiþ ama Ýngiltere bu teklifi kabul etmemiþti. Doðu Bloku çökmeden önce herkesin girebildiði mezarlýk, Blok’un çöküþünün hemen ardýndan tarihsel bir alan olarak kabul edilip giriþ paralý hale getirilmiþti. Bugün bu mezarlýðý gezmek isteyen herkes parasýný ödemek zorunda. Ö Komünizmin babasý dövüþtükleriyle ayný mezarlýðý paylaþýyor. Londra’da bulunan ve bir ünlüler mezarlýðý olan HIGHGATE mezarlýðýnda Kraliyet ailesine mensup birçok insanýn mezarlarý da yer alýyor. Highgate mezarlýðýnda 18 Kraliyet akademisyeni, Londra’da belediye baþkanlýðý yapmýþ 6 Lord ve Londra’nýn tanýnmýþ köklü iþ dünyasýnýn ailelerinden Foyles, Negretti-Zambra, John Lobb, P&O, Quaritch ile edebiyat ve sanat dünyasýndan ünlüler de bulunuyor. Komünist liderler yan yana Karl Marx’ýn mezarýnýn hemen solunda þimdilerde ülkesi iþgal altýnda olan Irak Komünist Partisi’nin ünlü lideri Saad Saadi Ali ve saðýnda yine bir zamanlar dünyanýn baþka sorunlu bir bölgesi olan Güney Afrika Komünist Partisi Lideri Dr. Yusuf Muhammet Dadoo’nun mezarý yer alýyor. Londra’da 1 Mayýs kutlamalarý ise, bir zamanlar yüksek sýnýflarýn çayýrlarda dövüþmekten sakýndýðýný söyleyerek iþçilere Hyde Park’ý iþaret eden Marx’ýn istediði gibi olacak. Yürüyüþ Hyde Park’ta son bulacak. Hyde Park Marx yüksek sýnýflarýn çayýrlarda dövüþmekten sakýndýðýný söyleyerek protestolar için halka Hyde Park’ý göstermekteydi. Ancak Hyde Park’ý dünyanýn en ünlü parký haline getiren büyük özellik, 1866’da Marx’ýn da içinde bulunduðu Reform grubunun lideri Edmund Beales'in herkesi Hyde Park’a doðru yürütmesi ile baþlayan olaylardýr. Muhafazakar hükümet, göstericilerin Hyde Park’a girmesini engellemek için parkýn bütün kapýlarýnýn kilitlenmesi emrini verir ama yaklaþýk 200 bin gösterici parkýn bütün çitlerini ve kapýlarýný kýrarak parký iþgal eder. Reformcularla polis arasýndaki itiþ kakýþ bir iþe yaramaz ve reformcular Hyde Park’ý ele geçirirler. Böylece bu tarihten itibaren muhalifler kendilerine ifade alaný olarak Hyde Park’ý seçmeye baþlarlar. 1872’de Baþbakan göstericilerin ve muhaliflerin Hyde Park’ýn, eski daraðaçlarýnýn bulunduðu yere bakan geniþ köþesini Serbest Kürsü (Speakers Corner) olarak ilan eder. 1872 de Sebest Kürsü demokrasinin tecrübelerini yaþatmak ve parkýn itibarýný resmileþtirmek için açýldýðýnda, Marx’ýn hedeflediði alanlarda mücadele de uygulamaya geçirilmiþ olur. Ünlü “Speakers Corner”, yani serbest konuþma kürsüsü bu tarihten itibaren gelenekselleþir. Ýþçi Bayramý’ndan Ýþsiz Bayramý’na Ýsmail Doðan ocukluðumdan beri, her sene 25 yýldýr, Belçika’da düzenli olarak, 1 Mayýs etkinliklerine katýlýrým. O zamanlar, bayramlar bir baþka olurdu. Bu iþçi bayramlarýnda Brüksel’in, Place Rouppe meydanýnda, çadýr ve podyumlar kurulur, ýzgara kokularý içinde, herkes de bir heyecan ve güleryüzle oradan oraya koþuþururdu. Bizde ayný heyecanla örgütümüzün bayrak ve flamalarýný evvelki akþamdan özenle hazýrlar, sabaha kadar da yarý uykuyla o aný beklerdik. Yürüyüþten önce, bu özel gün için, basýn bildirileri Ç hazýrlanýr, atýlacak sloganlar gözden geçirilirdi.Bir de o gün güneþliyse. Yürüyüþe bak o zaman, ne görkemli olurdu. “Camarades, Camarades” sesleriyle haykýrýlýr ve sonra da o günün yorgunluðunu sabaha kadar, dans ve eðlenceyle kurt- larýmýzý dökerek atardýk. Ve sabah vaktinde, o zamanlar iþçi olmayan ben bile, birgünlüðüne dahi olsa, iþçi olmanýn gururuyla evlerimize dönerdik. Tam 30 yýl sonra bugün benim halen iþsiz olduðumu anneme söylemeyin. Çünkü bu sefer yalnýz deðilim. Ýþsizler arttýkça, iþçi bayramlarýnýn özü ve anlamý da azalýyor. Ýþçilerin haklarýný savunmaya devam edeceðiz de..iþçi mi kaldý? Ýþsiz olduktan sonra, biz ne yapalým bu bayramlarý. En iyisi, bu 1 Mayýs’lar artýk iþsizler bayramý olarak kutlansýn. Tüm iþçilerin bayramý gene de kutlu olsun, kalan iþçi sýnýfýna… Joe van Holsbeeck Nisan Brüksel Merkez Tren istasyonunda mp3 çalarýný vermek istemediði için 17 yaþýndaki bir genç býçaklanarak öldürüldü. Bu haber medyaya nasýl yansýdý ve olay nasýl geliþti. Þöyle bir gözatalým isterseniz. Haberlerde hemen ‘iki Kuzey Afrikalý tarafýndan öldürüldü’ dendi. Bu yüzdendir ki bu olay o kadar önem kazandý. ‘Yerlilerle yabancýlarýn beraber yaþamasý sorunu’, ‘biz beraber mi yaþýyoruz, yan yana mý yaþýyoruz’, ‘ön yargýlar’ v.b birçok konu masaya yatýrýldý. Bu olay Belçika’daki tüm partileri bir araya getirdi ve ayný fikirde birleþtirdi: ‘Gençlikte þiddete karþý kesinlikle bir þey yapýlmalý’. Bu sonuç verdi ve yýllardýr parlamentodan geçmeyen gençlik ceza kanunu ilk oturumda onaylandý. Gelelim 80 bin kiþinin katýldýðý sessiz yürüyüþe. 23 Nisan’da yapýlan sessiz yürüyüþe ben de katýldým. Flamanca yayýn yapan Her zaman varlýkVRT televizyonundaki larýnýn çok önemli Terzake programýnda da olduðunu söyleyen, söylediðim gibi, ben oraya birkaç nedenle katýldým: ‘Türk toplumunu - boþ yere öldürülen bir çocuðun velilerine baþsaðtemsil ediyoruz’ lýðý dilemek için, diyen Türk sivil - boþ yere þiddete son toplum örgütleri verin demek için, - oraya katýlan insanlarla neredeydi, onlar dayanýþma içinde olmak neden katýlýp sesle- için, - devlete, önemli yerlerrini duyurmadý? de insanlýðýn güvenliði için önlem alýn demek için - en önemlisi ben de bir babayým, hangi dinden olursa olsun o babayý anladýðým ve acýdýðým için, ayný zamanda bir baba olarak ‘böyle bir olay benim çocuklarýmýn da baþýna gelebilir, böyle olaylar olmasýn’ demek için. Yürüyüþ çok sakin geçti, yabancýlar-yerliler bir arada yürüdü. Neredeyse konuþmadan ama birbirini sanki anlar gibi... Orada birçok Belçikalý bizim yanýmýza gelerek teþekkür etti. Böyle olaylarda yan yana olmamýz lazým dediler. Bir Belçikalýnýn baþsaðlýðýna gitmek bayaðý bir sempati de topladý. Benim bu yürüyüþte zoruma giden Türklerin olmamasý idi. Kendi kendime sordum neden katýlmadýlar diye: - öldürülen önemsiz miydi ? - yapanlarýn ilk denildiði gibi Faslý olduðunun sanýlmasýndan mý? - olaylardan haberdar olmadýklarýndan mý? - dayanýþmayý gereksiz gördüklerinden mi? - ihmallerin den mi? Hangisi olursa olsun bence geçerli mazeret deðil. Eger bu ülkede yaþýyorsak olaylarý takip etmeliyiz, böyle toplumsal dayanýþmalarda bulunmamýz gerekir diye düþünüyorum. Peki her zaman varlýklarýnýn çok önemli olduðunu söyleyen, ‘Türk toplumunu temsil ediyoruz’ diyen Türk sivil toplum örgütleri neredeydi, onlar neden katýlýp seslerini duyurmadý ? Devlet ya da insanlar önyargýlý olmamalý. Yaþadýðýmýz önyargýlý yaklaþýmýn ve böyle olaylarýn bir daha tekrarlanmamasý ve toplumsal olaylarda Türklerin de tepki göstermesi, katýlmasý umuduyla. 12 Sayfa 8.qxp 01.05.2006 01:20 Seite 1 Speakers Corner 8 [email protected] Maymunlar cehennemi Þiddet. “Ver bana MP3 çalarýný! Ver dedim sana! Demek vermiyorsun haaa! Al sana o zaman! Yararým býçaðýmla seni!” Etraftaki kalabalýk tanýk, sessiz tanýk, duyarsýz tanýk, insafsýz tanýk. Sessiz tanýklýk da þiddettir. Þiddettir. Ýnsafsýz. Bir maymun dinler … duymadým der. Bir maymun bakar … görmedim der. Bir maymun konuþur … lalým der. Maymunlar þiddete ortaklar … suçsuzuz, mahrumuz, masumuz derler. Maymunlar insafsýzdýr. Acýmasýz. Açlýktan ölen varsa, varsýn gebersin. Rengi, cinsiyeti, dini benden farklýysa, varsýn defolsun. Varsýn öteye, varsýn gitsin, varsa yok olsun. Ötekiler insan deðiller, daðdan inme ayýlar, maymunlar. Acýmasýz maymunlar kendilerini deðil, ötekileri maymundan sayarlar. Acýmasýz, insafsýz, þiddete ortak maymunlar, kendilerini insan bilirler. 2006 ‘da “uygarlýðýn beþiðinde” söz ve düdük maymunlarda. Maymunlar maymunlaþtýkça, önderleri, liderleri gorilleþirler. Goriller kürsülere çýkýp, heybetle göðüslerini döverler. “Bakýn sayýn maymun vatandaþlarým, emin ellerdesiniz. Maymunluðun daniskasý asýl biz gorillerde var” diye nutuklar çekerler. Ve girdap aþaðý doðru çeker “uygarlýðý”, maymunluklar gitgide artar. Maymunluklar maymunluktan sayýlmaz olur, normal olur, doðal olur ve sistem, düzen giderek maymunlaþýr. “King”, Kral, King Kong’laþýr. Ýnsanlýðýn cenneti, “Maymunlar Cehennemine” dönüþür. Bir bakarsýn, “Planet of The Apes” diye bir gezegende yaþarýz. Bir bakarsýn, George Orwell’ýn domuzlarý çiftliði ele geçirir. Bir bakarsýn, Tim Burton’ýn maymunlarý insanlýðý esir alýr. Bir bakarsýn, Maymunca konuþamayan insanlar, aralarýnda Maymunca konuþmak zorunda kalýrlar. Bir bakarsýn, insan mutfaðý yasak olur, maymun yemeði þart koþulur. Bir bakarsýn ýrkçýlýk, ayrýmcýlýk, insafsýzlýk, þiddet meþrulaþýr. Bir bakarsýn, King Kong bir þehrin baþkanlýðýný ele geçirir. Bir bakarsýn, korkanlar, korkularýndan dolayý güvenliklerini gorillere teslim ederler. Bir bakarsýn, korkanlarýn, asýl korkulu kabuslarý yeni baþlar. Mayýs 2006 Gare Du Midi Ýnsanlýkta bir olalým Hadi gözlerime bak Bu þehir dilbaðcýsý Yalnýzým ve korkuyorum Gare du Midi’de Camlara ne yazsam Sözüm sözüme karýþýyor. Hepimiz Hz. Adem’den olduk, Kendimizi dünyada bulduk, Deðiþik inançlarda yer aldýk, Gelin insanlýkta bir olalým. Hadi gözlerime bak Gare du Midi’de Bak hazýr trenler Kimi Prag’a, Paris’e Kimi Ýstanbul’a Hiþt! diyorum makiniste Ýstanbul’la Ýzmir arasý komþu evi Varmýþken bize de uðra Selam söyle El sallýyor içten sýcacýk Gurbette her yürek Baþka yüreklerin yarýsý. Hadi gözlerime bak Tecim sokaklarýný Yaðmur yýkamýþtýr geceden Hangi tramvaya binsem Ýþ çok zaman az Suya deðince ayaklarým Ýnce eleklerde elenen Ne gizemli bir masal kalýr, Ne aþka dair bir an. Hadi bak gözlerime Bu gar subaþý durak Güneþi içse barok camlar Sesi ak kuðularý sarsa baharýn Odalar lavanta morudur Ne desem, ne etsem Kýrýlýr sevincin billuru Hüzünleri avutur da bu þehir Beni sana, seni bana býrakmaz. Hadi bak gözlerime Bu gar subaþý durak Güneþi içse barok camlar Sesi ak kuðularý sarsa baharýn Odalar lavanta morudur Kýrýlýr sevincin billuru Ne desem, ne etsem Nice bin hüznü avutur da Beni sana, seni bana býrakmaz. Hamdi TOPÇU Hepimiz bu dünyada yaþarýz, Sevgiye ve mutluluða koþarýz, Hayat bitince ahirete göçeriz, Gelin insanlýkta bir olalým. Yaþamak için yeriz içeriz, Bazen üzülür bazen güleriz, Hepimiz sevgi, huzur ararýz, Gelin insanlýkta bir olalým. Dinler insanlar için gelmiþtir, Kabul eden nasibini almýþtýr, Reddeden mahrum kalmýþtýr, Gelin insanlýkta bir olalým. Camimiz kilisemiz ayrý olsa da, Ýnsanlar ayrý ülkede kalsa da, Rüstem der dinimiz ayrý olsa da, Gelin insanlýkta bir olalým. Rüstem ÖZATA Vurdumduymaz Bir pire zýpladý yorganýmýn üstüne küüüt!... dedi bir sinek kanat çýrptý karþý köþede paaat!... dedi deliðine týktýðým fare sabaha kadar kükür kükür kükredi. ne vurdumduymazmýþ bu gavurun kýzý uyudu yorganýmýn altýnda tüm gece mýþýl mýþýl ne istifini bozdu ne de bana mýsýn dedi... Fuat BRUSK Bir bakarsýn sen de maymun olup çýkýverirsin. Bakarsýn, görmedim dersin. Dinlersin, duymadým dersin. Konuþursun, lalým dersin. Bir bakarsýn, Maymunlar Cehenneminin tam ortasýndasýn. Ama sorun yok. Ne de olsa lalsýn. Nasýl olsa hiçbir þey görmedin ve duymadýn. Tülay KOZAK Sayfa 9.qxp 01.05.2006 04:12 Seite 1 Mayýs 2006 SÝZbize 9 Her yerde ayrýmcýlýk var Binfikir bu ay Anvers’teydi. Burada oturan vatandaþlarýmýza “yüksek öðrenim gören gençlerin ayrýmcýlýða uðrayýp uðramadýklarýný” sorduk. [email protected] Kadir Kantekin Ömer Sarý Ýsmihan Güner 31 - ÝNÞAAT ÝÞÇÝSÝ 20 - ESNAF 37 - ESNAF Ýþ kazasý 1. MADDE Her yerde ayrým var; iþ alanýnda, okulda, içerdedýþarda. Yüksek okullarda nasýl olmasýn. Ýþ baþvurusu yaparken bile Türk mü, Belçikalý mý olduðumuza bakýlýyor. Kötü iþler hep yabancýlara veriliyor. Benim öðretmenlik stajý yapan bir arkadaþým var. Þimdi staj yapýyor. Öðrenciler onu Türk olduðu için hiç dinlemiyormuþ. “Bana sen mi ders vereceksin” diyormuþ öðrenciler. Bence yüksek öðretimde ayrýmcýlýk yapýlmýyor. Ben ortaöðretimi burda okudum, yüksek öðrenime devam etmedim. Ortaöðretimde ayrýmcýlýk vardý. Yabancýlarýn çoðunlukta olduðu sýnýflarda bazý geziler yapýlmadý. Ama benim burada Anvers Üniversitesi’ne devam eden arkadaþlarým var, onlarýn hiçbirinden böyle bir þikayet duymadým. Anvers Üniversitesi’nde pek çok yabancý öðrenci var. Ayrýmcýlýk sorunlarý yok. Okuyana hiçbir ayrým yok. Her türlü hak var burda. Okumayan yarýda býrakýp iþsizlik parasý alýyor. Ayrýca hem iþsizlik parasý alýp hem de okuyabiliyorlar. Türkiye’de parasý olan okuyabiliyor. Burda iþsizi de okuma þansýna sahip. Bir iþsizlik geliri ile her þeyi yapabiliyor. Öðrenci gayret edip okuduktan sonra sorun yok. Burda çok Türk doktor, avukat var. Onlar nasýl okudu? Ýlvan Erdoðan Elçi Eðer iþverenin iþ kazasý sigortasý yok ise, iþ kazasýný yukarýda açýklamýþ olduðum Ýþ Kazalarý Kurumu’na bildirmelidir ki, iþ kazasýna maruz kalan iþçinin zararý karþýlanabilsin. Önemli olan, iþ kazasý bildirim formunun doðru ve detaylý þekilde doldurulmasýdýr. Aksi taktirde ödemelerde ve dosyanýn tamamlanmasýnda problemler yaþanýr. SORULAR 33 - SEKRETER Maalesef ayrýmcýlýkla karþýlaþýyorlar. Puanlarý iyi de olsa ayrýmcýlýkla karþýlaþabiliyorlar. Benim bundan birkaç sene önce bir arkadaþým týp sýnavýna girdi. Kazandýðý halde istediði bölüme kaydetmediler. Ben bunu kendi çocuðumda da yaþadým. Benim çocuðum ilkokula baþladýðýnda, ‘burada baþarýlý olamaz’ dediler ve düþük zekalýlýlarýn okuluna göndermek istediler. Ben onlarý dinlemedim ve çocuðumun okulunu deðiþtirmedim. Þimdi ayný okulda baþarýlý. Ýþçi, iþyerinde (aðýr veya hafif fark etmez) iþ kazasý geçirmiþ ise, bunu ayný anda iþverenine bildirmesi gerekiyor. Ýþverenin ise bu iþ kazasýný, kaza gününden itibaren on gün içinde kendisinin baðlý olduðu iþ kazasý sigortasýna bildirmesi mecburidir. Lakin iþveren bu bildirimi gerçekleþtirmediðinde veya bildirmeye itiraz ediyor ise, iþçi kendisi iþvereninin baðlý olduðu iþ kazasý sigortasýna bildirebilir. Bu durumda on gün içinde bildirim süresi geçerli deðildir. Fakat, iþ kazasýnýn zaman kaybýna uðramadan bildirilmesi iþçinin lehinedir. Ýþ kazalarýnda zaman aþýmý üç yýldýr. Ýsçi eðer iþvereninin iþ kazasý sigortasýný bilmiyor ise, “Het Fonds voor Arbeidsongevallen/Le Fonds des accidents du travail” adlý kuruma baþvurabilir. Adres: Troonstraat 100 Telefoon: 02 506 84 11 Mail: [email protected] 1. Ýþ kazasý kapsamýna kimler dahildir? Hasan Deðirmenci Taliha Bektaþ 45 - ESNAF 39 - EV KADINI Benim çocuklarýmdan birine ilkokuldayken ‘bu çocuk okuyamýyor, bu okulu yapamaz’ dediler. Baþka okula gönderdim, çocuk sýnýf birincisi oldu. Bizi okuldan teþekkür için aradýlar. Þimdi o çocuðum yüksek okulu bitirdi, diplomasýný aldý ve iþine de baþladý. Gayet de baþarýlý. Burda yabancýlarýn ilerlemesini istemiyorlar. Hep kötü iþlerde çalýþtýrmak istiyorlar. Benim tanýdýðým bir yüksek okul öðrencisi var. Okuduktan sonra bütün haklarý var. Ama þimdiki gençlerin çoðu kendisi okumak istemiyor. Zamanýnda bizim okuma þansýmýz olmadý. Ben ortaokul dördüncü sýnýftan ayrýldým. Þimdi bütün çocuklarým okusun istiyorum ama 18’ine gelince seni dinlemiyorlar artýk. Serpil Aygün Genel prensip maddesi: Ýþçiler, memurlar, hizmetçiler, ev iþi yapanlar (bahçývanlýk), iþ sözleþmesi olan sporcular ve çýraklar, aktörler, taþeron iþçileri ve evde çocuk bakýcýlarý. Ýþveren sözleþmesinin yazýlý olarak bulunmasý þart deðildir. Önemli olan iþverenin emri altýnda iþ yapýlmasý ve yapýlan iþ için maaþ ödenmesidir. Hatta geçersiz iþ sözleþmesi bile olsa, örneðin okul mecburiyeti olan bir kiþiyi çalýþtýrma veya çalýþma müsaadesi olmayan yabancý uyruklu birisi kaçak çalýþtýðý iþ esnasýnda kaza geçirir ise, iþveren bundan sorumludur. 2. Neler “iþ kazasý” olarak kabul edilir? -Ani bir olay (düþme, yanma ve darbe alma, patlama, çarpýþma, heyecandan ve tartýþma esnasýnda yara alma). -Yara belirtisi (kýrýk, kesik, yanýk vs... veya moral bozulmasýndan dolayý psikolojik saðlýk sorunlarý vs.) - Kazanýn, iþ sözleþmesi süresinin dahilinde olmasý: iþinize giderken, iþinizi yaparken ve evinize giderken olmasý. 3. Evden iþe, iþten eve giderken kaza yapmak Normal güzergahý takip etmek. Bu demek deðildir ki, iþe veya eve giden en kýsa yolu kullanmak gereklidir. Belirli sebeplerden dolayý daha uzun güzergah (daha çabuk iþe varma, iþ öncesi veya sonrasý çocuklarý okuldan alma olayý kabul edilir sebeplerdir) izlenebilir. Sayfa 10.qxp 01.05.2006 11:22 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM 10 ‘Ben sokaðýn sesiyim’ Limburg Valisi Steve Stevaert’ýn konuþmasýnýn bitmesinin ardýndan sahneye fýrlayan elçika Türk Ýslam Nuh Doðan adlý genç, yüksek öðrenimini tamamladýðýný ancak ayrýmcýlýk nedeniyDiyanet Vakfý, Lim- le iþ bulamadýðýný anlattý. Serpil Aygün B burg ve çevre bölgelerden 14 Cami Derneði ile Gençlik ve Öðrenci Kuþaðý (TÜGÖK) Derneði’nin birlikte düzenlediði, Belçika’da yaþayan Türk gençlerinin yüksek öðretime katýlým ve baþarý düzeyleri hakkýnda yapýlan toplantý Beringen’de geçtiðimiz ay yoðun bir katýlýmla gerçekleþtirildi. T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay, Anvers Baþkonsolosu Gürol Sökmensüer, Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý, Federal Meclis Milletvekili Cemal Çavdarlý, Türkiye’den misafir konuþmacý Prof. Bayraktar Bayraklý, Limburg Valisi Steve Stevaert, Hasselt Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý Mieke Van Haegendoren, PHL Müdür Yardýmcýsý Tony Waegeman, öðretmenler ve anne babalar ile gençlerin katýldýðý toplantýda yaklaþýk 600 kiþi vardý. Toplantýda konuþma yapan Limburg Valisi Steve Stevaert Türk toplumuna sýcak mesajlar vererek gençleri daha fazla eðitim almaya çaðýrdý. “15 yaþýnda çalýþma hayatýna atýlan biri olarak bana; Steve, sana konuþmak kolay, diyebilirsi- niz. Ancak þunu belirtmeliyim ki, eðitimimi tamamlamýþ olsaydým, çok daha iyi olurdu. Kariyerimi yaparken diplomasýzlýktan kaynaklanan zorluklarý yaþamazdým. Çok zor da olsa diplomasýz kariyerimi yaptým ancak gelecekte diplomasýz kariyer edinmenin yollarý kapanýyor” diyen Vali Stevaert konuþmasýnýn baþýnda Türklerin Limburg bölgesine yaptýklarý katkýlardan duyduðu minnettarlýðý anlattý. Stevaert, “geçmiþte kömür ocaklarýmýz vardý, þimdi yok. Eskiden iþçiye ihtiyacýmýz vardý, þimdi diplomaya ihtiyacýmýz var. Eskiden çalýþmak, çalýþmak, çalýþmak diyorduk, þimdi okumak, okumak, okumak diyoruz” derken, gençlere eðitimlerini sürdürmeleri tavsiyesinde bulundu. Toplantýnýn birinci yarýsýndan sonra verilen arada bir genç sahneye fýrladý ve etkinliðe konuþmacý olarak katýlan Limburg Valisi Steve Stevaert’a (Sosyalist Parti eski Baþkaný ve eski Ulaþtýrma Bakaný) seslenerek, “ben sokaklarýn sesiyim, burada okumaktan bahsediyorsunuz ama okuduktan sonra iþ bulamýyoruz. Elektronik bölümü mezunuyum, hep takdirle geçtim, ben iþ bulamazken çift dikiþ yapanlarýn hepsi iþ buldu. Biz yabancýlara temizlik iþini uygun görüyorlar” diyerek tepkisini sürpriz bir þekilde dile getirdi. Ayrýca “buradakiler konsolosluk ve derneklerin sesi, ben ise gerçekleri olduðu gibi söylüyorum, ben sokaklarýn sesiyim” derken salondakiler þaþkýnlýkla öfkeli genci izlediler. Toplantýdan sonra kendisi ile konuþtuðumuz Nuh Doðan, yüksek öðrenimini tamamladýðýný ancak ayrýmcýlýk nedeniyle iþ bulamadýðýný anlattý. Ýþ bulabilmek için kayýt olduðu iþ bulma kurumunun hala kendisini ek eðitime göndermeye çalýþtýðýný söyleyen Doðan, yanýnda oturan Belçikalýyý göstererek “bakýn benim tenim bile onlardan daha beyaz, ama yine de bana iþ vermiyorlar” dedi. Nuh Doðan, “özgeçmiþimi okumadan önce ilk baktýklarý yer ismim. Adýmý Jan Piet olarak mý deðiþtireyim” diyerek sitem etti. Konuþma sýra- sýnda çevrede bulunan bazý gençlerin de protestosundan dolayý tebrik ettiði genç, bir de iþ teklifi aldý. Bir mühendislik þirketinin yöneticisi olan Bekir Kýlýç, Nuh Doðan’a iþ verebileceðini iletti. Kültür Avrupa’nýn çimentosudur Haber Merkezi Avrupa Kültürler Merkezi’nin Türkiye’nin de arasýnda bulunduðu sekiz Avrupa Üniversitesi ile ortaklaþa geliþtirdiði bu projeyle ilgili ilk konferans 5 Mayýs’ta Brüksel’de, Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleþtirilecek. Konferansa katýlýmýn üzretsiz olduðu, ancak önceden kayýt yaptýrýlmasý gerektiði bildirildi. Konferansla ilgili ayrýntýlý bilgi 02/734 06 99 numaralý telefondan edinilebilir. Belçika’da ‘Türk toplumunu etkilemenin en etkili yolu’ Binfikir gazetesine ilan vermektir! Amacýmýz ‘siyasi çizgi’ deðil, nitelikli bir ‘yayýn çizgisi’ www.binfikir.be Belçika’nýn ‘Türkçe’ gündemi Sayfa 11.qxp 01.05.2006 11:17 Seite 1 Mayýs 2006 GÜNDEM ir yýldýr orada duruyordu, Neredeyse toz baðlamak üzereydi. Deðerini bilmemiþim; bir ömre bedelmiþ... Lüksemburg’un hediyesini getirip çekmecelerimden birine attým. Hala orada duruyor. Üç hafta öne çýkardým, çalýþma masamýn üstüne koydum, Oysa, bir hayat kadar pahalýymýþ.... Avrupa Birliði Dönem Baþkaný Lüksemburg, 2005 yýlýnýn Haziran ayýnda, zirveyi takip eden gazetecilere ‘gelenekselleþen’ hediye paketi verdi. Bir kravat, bir paket çikolata ve bir MP3... Yani ‘sýkýþtýrýlmýþ’ müzikçalar. Taþ plak ve pikap’tan sonra kasetçalarlar ilk piyasaya çýktýðýnda küçük bir oda kadar olan müzik seti sonra bavul büyüklüðünü aldý. Kendini ifade etmek isteyen gençler sokaklarda, plajlarda ve varoþlarda valiz büyüklüðündeki müzikçalar’larý omuzlarýnda taþýdý uzun bir süre. Son yýllarda 8 X 3 X 1 cm boyutlarýný alan alet boyunlara asýldý. Sokaklarda yürürken, otobüslerde, tramvaylarda ve trenlerde her gencin boynunda görebildiðimiz MP3’ler... Bir ölüme alet olacaðýný bilmeyen bir alet oldu, Brüksel’in Merkez Garý’nda bir öðle vakti, 11 B [email protected] Hayatýn bedeli MP3 Deðerini bilmemiþim; bir ömre bedelmiþ... Lüksemburg’un hediyesini getirip çekmecelerimden birine attým. Oysa bir hayat kadar pahalýymýþ. Herkesin içinde, Herkesin gözü önünde, Hiç kimseler görmeden... Joe van Holsbeeck öldürüldü, MP3 için 5 býçak darbesiyle. Gözler Faslýlara çevrildi. Önyargý ve genel kaný ile Kuzey Afrikalý gençler suçlandý. Çünkü, bunu yapsa idi, Ancak Faslý gençler yapar idi. En zor duruma yine Fas kökenli bir politikacý düþtü. Flaman Liberal Sol Partili (spirit) Fouad Ahidar erken konuþtu. Tatilde olduðu Fransa’dan televizyonlara baðlanan Ahidar, “Faslýlar’ýn ve hatta bütün Müslümanlar’ýn bu ölümü lanetlemelerini ve katilleri polise teslim etmeleri” çaðrýsý yaptý. Aradan geçen zaman milyonlarý olduðu gibi Fouad Ahidar’ý da haksýz çýkardý. Katilcikler, Belçika’nýn güney komþularýndan deðil kuzey komþusundan çýktý... Polonyalý Adam G. Belçika’nýn uluslararasý camiada adýný lekeleyen sübyancý Marc Detroux’nun yakalanmasýndan sonra çektiðim gibi derin bir ‘oh’ yaþadým kendi adýma, yüzbinler gibi. Ölümün sorumlusu olarak Faslý ve Müslüman gençleri hedef gösteren Belçika Federal Savcýlýðý özür dilemek zorunda kaldý. Kendi gençlerine inanmayan Fouad Ahidar’dan ‘ses’ yok. Her gece gizliden gizliye aðladýðý þiþmiþ gözlerinden belli olan baba, kameralar karþýsýna hep vakur bir edayla çýktý. Bir kez kendini tutamadý; aðladý herkesin önünde. O, Joe van Holsbeeck’in babasýydý. Guy, bir evlat büyüttü; 17’sine kadar. Birileri aldý 17’lik genç fidaný. Babanýn kollarý kýrýldý; dalsýz, budaksýz kaldý. Ama o baba, politikacýlarýn uzak durmasýný istedi. Her þeyde olduðu gibi rant peþinde olan siyasilerin ‘öldürülmüþ’ oðlunun bedeninden oy avcýlýðý yapmalarýna müsade etmeyeceðini söyledi. Oðlunun üzerinden siyasi çýkar saðlamalarýna izin vermedi. 80 bin kiþi yürüdü Brüksel sokaklarýnda. Tek bir ses; “sessizlik” içinde. Gül döküldü Joe’nun yollarýna... 23 Nisan coþkuyla kutlandý 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý nedeniyle çocuklar, T.C. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay, Brüksel Baþkonsolosu Mehmet Özyýldýz ve Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý’yý ziyaret ettiler. Serpil Aygün er yýl geleneksel olarak yapýlan ziyaretlerde çocuklar birkaç dakikalýðýna temsili olarak Büyükelçi, Konsolos ve Eðitim Müþaviri oluyor ve yapacaklarý hizmetleri anlatýyorlar. Koltuðunu Roi Baudoin Koleji’nden 8. sýnýf öðrencisi Mazhar Korkmazer’e devreden Yaðýzatlý, H eðitim müþaviri olarak hangi hizmetleri gerçekleþtireceðini sordu. Mazhar Korkmazer, Türkçe ve Türk kültürü derslerini artýracaðýný, böylece burada yaþayan çocuklarýn Türkçe’yi daha iyi kullanmalarýný saðlayacaðýný söyledi. Ardýndan, Baþkonsolos Mehmet Özyýldýz’ý ziyaret eden çocuklardan bu kez 10. sýnýf öðrencisi Þükran Çelik koltuðu devraldý. Þükran Çelik, konsolos olarak burada yaþayan vatandaþlara yardým edeceðini ve Türkçe’yi iyi konuþmalarýný saðlayacaðýný söyledi. Türkçe’nin doðru kullanýmý konusunda son derece hassas olduðu bilinen Baþkonsolos Mehmet Özyýldýz, bu sözleri duymaktan dolayý hissetiði memnuniyeti dile getirdi. Son olarak Büyükelçi Fuat Tanlay’ý ziyaret eden grup içinden 6. sýnýf öðrencisi Okan Koyuncu, Büyükelçilik koltuðuna oturdu. Büyükelçi olsaydý, Belçika’da yaþayan Türk toplumunun birlik ve beraberliði için çalýþacaðýný ve eðitime önem vereceðini söyleyen Okan Koyuncu’nun ardýndan Büyükelçi Fuat Tanlay kýsa bir konuþma yaptý. Çocuklara hitaben yaptýðý konuþmada Tanlay, çocuklarýn derslerine önem vermesi ve sürekli okuyup çalýþmalarý öðüdünü verdi. Büyükelçi Tanlay, öðretmenlere çocuklara verdikleri iyi eðitimden dolayý teþekkür ederken, bu eðitimin sürdürülmesi için daha çok ve sürekli çalýþmak gerektiðini de vurguladý. 23 Nisan Pazar günü ise Damla Düðün Salonu’nda 23 Nisan kutlamalarý gerçekleþtirildi. Belçika ve Türkiye milli marþlarýnýn okunmasýndan sonra Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý, Devlet Bakaný Emir Kýr, TC. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay’ýn yaptýðý kýsa konuþmalarýn ardýndan, öðrencilerin þiir, saz dinletileri, korolar, skeçler, rap ve folklor gösterileri sunuldu. Sayfa 12.qxp 01.05.2006 04:42 Seite 1 12 SÖYLEÞTÝK Mayýs 2006 “Schaerbeek’in yýldýzlara ihtiyacý yok ” En fakir belediyeler arasýnda bulunan Schaerbeek’in bütçe açýðýný gidermek için vergileri yükseltmesi ile tepkileri çekti. Karanlýk ýrkçý Nolsizm döneminin ardýndan barýþý saðladý. Yýldýz siyasetçilerin akýp kaybolduðu Schaerbeek’te yerel gücü temsil ediyor ve seçimlerin en güçlü adayý. Belediye baþkaný Bernard Clerfayt (MR-FDF), Erdem Resne’nin sorularýný yanýtladý. Erdem Resne E ski baþkan Francis Duriau’nun veliahtýydýnýz ama ayrýlýp De Herde ve Van Gorp’la üçlü oluþturdunuz. Þimdi ise sizin üçlü daðýlýyor, Van Gorp PS listesinde. Tarih tekerrür mü etti? Nasýl karþýlýyorsunuz bu durumu? Piþmalýðýnýz var mý? Daha ziyade þaþkýným, anlayamýyorum. Van Gorp’un siyasi geçmiþi ve söylemleri ele alýndýðýnda sol bir partide olmasý garip. Jean-Pierre FDF’in sað tabakasýndaydý... Evet geçmiþi tartýþýlýyor. Nols döne minde faaldi. Siz onunla birleþince bu geçmiþini yadýrgamadýnýz mý? Bugün aþýrý saðcý denemez kendisine, evet bir ara o yöne kaydý ama daha bize geçmeden fikrini deðiþtirmiþti. Zaten böyle olmasaydý, asla kabul etmezdik. Fakat her þeye raðmen bizde de sað, yani muhafazakar taraftaydý. Sorun þu an aþýrý olup olmamasý deðil, o konuda endiþem yok. Ama saðýn saðýyla, sol arasýnda uçurum var. FDF’te daha sola kayan bendim aslýnda, o yüzden bu karar ilginç. Sol’a daha yakýnsanýz Onkelinx’in geliþinden rahatsýz deðilsinizdir! Schaerbeek’e iyilik için gelen herkese merhaba diyorum. Büyük siyasi “yýldýz”larýn Schaerbeek’e geliþini çok gördüm, geçen seçimde PS’ten Hutchinson gelmiþ ve birçok söz vermiþti. Bir encümenlik yapýp kayboldu. Ardýndan kendi partimden Ducarme geldi, vaatlerde bulundu (kabul etmeliyim ki bazý iyi çalýþmalarý da oldu) ama ardýndan baþka tercihlere yöneldi. Tabii ki ünlü isimler buraya gelince çok ses getiriyorlar, kendilerini ve pro- jelerini tanýtmalarý lazým. O yüzden Onkelinx’le bir sorunum yok, sadece þunu demek isterim: Schaerbeek’in 30 yýllýk siyasi geçmiþi çok özeldir. Popülist bir ýrkçý düþünce burada iktidardaydý. O zamanlar Nols’u eleþtirenler çoktu ama kimse elini taþýn altýna koymadý... var. Ama kemer sýkma politikasýný baþarýyla yönettik ve 25 milyon Avro’luk açýktan dengeye ulaþtýk. Saint-Gilles ve Saint-Josse gibi daha küçük ve “fakir” belediyeler, bizden daha fazla yardým almalarýna raðmen bu baþarýyý gösteremediler ve hâlâ açýktalar. Bu, kaliteli bir idarenin iþaretidir... “ Tabii ki ünlü isimler buraya gelince çok ses getiriyorlar, kendilerini ve projelerini tanýtmalarý lazým. O yüzden Onkelinx’le bir sorunum yok Siz bunu yaptýðýnýza inanýyor musu nuz? Kimse yapmadý. Ben yirmi yýldýr Schaerbeek’te siyasetin içindeyim. Burasý bu kadar deðiþiyorsa, bunu Schaerbeeklilere borçluyuz, yerel güçlere... Yani kusura bakmayýn ama “küçük Schaerbeek”liler baþardý bunu. Büyük yýldýzlar deðil. Oysa þimdi düzeldik, bütçemiz dengelendi, – otuz yýldýr açýktaydýk! – en iyi polislerden birine sahibiz, toplumlar arasý gerginliði azalttýk, gizli idari ýrkçýlýðý yok ettik. Hala sorunlarýmýz var ama yabancý kökenli encümenlerimiz de var ve yabancýlar söz haklarýný kullanýyorlar... Onkelinx “yýldýz” olarak gelmediðini açýkladý. “Beni çaðýrdýlar, geldim” dedi ve isimlerden ziyade programla geldiðini söyledi. Sizin programýnýz, projele riniz nedir gelecek için? Henüz yapma dýklarýnýz? Ben ve ekibim için en önemlisi, þu ana kadar yaptýklarýmýzdýr. Olaðanüstü bir siyasi bilançomuz var. Her alanda en büyük deðiþimi baþaran belediyeyiz diyebilirim. Tabii hâlâ yapacaklarýmýz ” Nasýl baþardýnýz bunu? Hangi alanlarda kemer sýktýnýz? Ýsraf’tan kaçýndýk. Bugün, kiþi baþýna en az harcama yapan belediyeyim (not: Brüksel Bölgesi’nde) ama buna raðmen diðer belediyelerden bazen daha iyi hizmet sunuyorum. Her alanda yatýrým yapýp geleceðin israfýný engelledik. Mesela belediye sarayý ve okullarda izolasyon sistemi yerleþtirip enerji tüketimini azalttýk. Bu açýdan örnek belediyelerden biriyiz. Ve bunu, ekolojistlere yaranmak için deðil, gerekli ve akýllýca olduðu için yaptýk. Böylece paramýzý faturalara harcamak yerine insanlara hizmet sunuyoruz. Okullardan tasarruf ettiðimiz parayý yine okullara ve öðrencilere yatýrýyoruz. Þimdi dengedesiniz. Schaerbeek büyük ve STÖ sayýsý yüksek bir belediye. Tasarruf ettiðiniz parayý nerelere harcayacaksýnýz? Projeleriniz nedir? Halka hizmet açýsýndan önceliklerimiz, kreþlere yönelik. Belediye genelinde 220 kiþilik kreþlerimiz var. Ama 34 kreþ daha yapmayý planlýyoruz, yaklaþýk 150 yer daha yani. Çünkü çocuk sayýsý yüksek ve sosyolojik deðiþimler var. Uzun süre buradaki yabancý ailelerde kadýn çalýþmayýp çocuklara bakýyordu, artýk genç kadýnlar da çalýþmak istiyor ve kreþ ihtiyacý var. Eski kreþlerin tamamý Schaerbeek’in kuzeyinde, yani Belçika nüfusunun yoðun olduðu yerlerde. Þimdi güneyde kreþler açacaðýz. Okul ve eðitim alanlarýnda da çok yolumuz var. Yenileme ve onarým çalýþmalarýmýz sürüyor. Ama okul dýþýnda etkinlikler düþünmemiz lazým, çünkü pedagojik açýdan yetkimiz yok, o Fransýz ve Flaman Topluluklarýnýn sorumluluðu. Fakat okul bitiminde tüm çocuklar hemen eve gitmiyorlar, iþte orada bakýcýlýk meselesine el atmamýz lazým. Çocuklara bakmak, onlarý bahçede kendi hallerinde býrakýp kavga etmelerini seyretmek olmamalý. Bu okul dýþý zamanlarý deðerlendirmek lazým, spor olsun, gezi olsun... Sayfa 13.qxp 01.05.2006 04:33 Seite 1 13 Mayýs 2006 veri. Serbest meslek, avukatlýk, mimarlýk dýþýnda, KOBÝ kurmak zor. Her þeye raðmen telekom ve medya alanlarýnda faal þirketler var, Meiser tarafýnda. Bu alaný güçlendirmek istiyoruz. “MedyaValley” veya “Schaerbeekiwood” olabilir, gülünç ama Belçika’nýn en önemli çekim ve film stüdyolarý burada. Reklam ve müzik klipleri çekiliyor. Ama ekonomik stratejiye inanmýyorum. Þu an moda: “eðitimsiz iþgücümüz var, istihdam yaratýp onlarý çalýþtýralým” deniyor. Þirket kurmak uzun ve zor iþ, üstelik piyasaya da ayak uyduramayabilir. Tam tersi, varolan þirketlerde çalýþmalarý için eðitimsiz insanlarý eðitecek projelere yönelmek lazým. Pedagojik açýdan yapabileceðimiz küçük ama önemli bir katký da dil konusunda olacak. Çok milletten insanýn yaþadýðý Schaerbeek’teki gençler okuldan çýkýnca mutlaka yerel dilleri çok iyi konuþmalý, aksi taktirde iþ bulamazlar. Bugünün iþ sektöründe dil önemli. O yüzden okul kitapçýklarýnýn tekrar kullanýlmasý için çaba sarfedeceðiz. Okullarýmýzýn okul kitabý almalarý için bütçe ayýracaðýz, çünkü bu kadar farklý milletlerin ortak bir eðitimi olmasý için, ortak çalýþma temellerinin olmasý lazým. Bugün her okul, her öðretmen kendi metodunu kullanýyor, sonuçta çocuklarýn kafasý karýþýyor. Bu sebeple eskiye dönmek gerek. Herkes ayný kültürden olsa, diyeceðim olmaz, o zaman daha yaratýcý pedagojiler geliþebilir, çünkü ortak bir belkemiði zaten vardýr. Valonya’nýn küçük belediyelerinde bu mümkün. Ama burada mutlaka bir belkemiði oluþturmak ve gençlerimizi iþ sektörüne hazýrlamak lazým. Ýþsizlikle mücadele bizim yetkimiz deðil, ama eðitimdeki yetkilerimizle katkýda bulunabiliriz. Zaten çabalýyoruz da. Schaerbeek’te iki iþ bulma kurumu var; buralarda bilgi veriliyor, CV yazýmýna yardým ediliyor, eðitim veriliyor... Yani yardým isteyen iþsizlere olanak saðlayacak sistem kurulmuþ... Ýþ konusunun bir de diðer yüzü var: Ýþverenler. Bu konuda da Schaerbeek’in potansiyeli güçlü. Ticaret ve istihdam yaratmak için ne öneriyorsunuz? Her iþverene “mutlaka Schaerbeek’li al” diyemeyiz. Ama kendi belediye iþlerimizde, ayný düzeyde iki insan arasýnda Schaerbeek’liyi tercih ederiz. Mesela güvenlik görevlilerinin çoðu Schaerbeek’li. Onlar için büyük avantaj, çünkü yerel bilgileri yüksek, zaten onlardan beklenen de bu. Ýstihdam yaratmak için önlemler alabiliriz. Fakat önemlisi, bu istihdamýn Schaerbeek’e kazandýrdýklarý. Maalesef Schaerbeek’in yapýsý, iþten ziyade lojmana daha uygun, bu tarihsel bir Ýþaret ettiðiniz dil ve eðitim sorunlarý, buradaki Türk toplumunun da en büyük sorunlarý. Sizi de son zamanlarda açýlýþlarda, kültürel etkinliklerde görüyoruz. Türkleri nasýl görüyorsunuz ve onlara yönelik özel planlarýnýz nedir? Türk toplumunun büyük kültürü ve bundan doðan büyük bir gururu var (bazen milliyetçiliðe kaçan). Ekonomik olarak çok atýlýmcýlar, þirket kurma yeteneklerine hayraným (zaten çoðu 20 sene önce geldikleri halde benden daha zengin!). Ama bu güç, onlarýn açýlmasýna engel oldu. Kültürel, sosyal ve siyasi açýlým bundan yedi sekiz sene önce gerçekleþti. Eskiden esnafla konuþtuðumda bana Fransýzca cevap veremiyorlardý. Haecht caddesi, Türklerin Türkler için yaþadýðý bir yerdi. Ama Belçikalýlara ve diðer insan- lara da açýlmasý gerekliydi. 2000 seçimlerinde de Türkler siyasi olarak kendilerini ifade ettiler, topluca oy kullandýlar. Þimdi de dernekleriyle, gazeteleriyle, sendikalarýyla, faaliyetleriyle boy gösteriyorlar. Bu geliþimi desteklemek lazým, ama artýk sonraki adýmý da atmak gerekiyor: diðer toplumlara açýlým. Yani sadece kendi kültürünü tanýtmak yetmiyor, diðer kültürleri, Brükselliliði de öðrenmek þart. “Türkler siyasi olarak kendilerini ifade ettiler” dediniz. Van Gorp ve De Herde’le sorunlarýn ardýndan partide sizden sonra en güçlü konumda Sait Köse var. Bu gücü nasýl görüyorsu nuz? Sizin için fýrsat mý? Mesele fýrsat meselesi deðil. Meclisimde dört Türk asýllý üye var. Yani ne fazla ne eksik. Bunlardan biri de encümen (Sait Köse)... Gelecek seçimde yabancý seçmen oraný büyüyecek. Meclis’e giren yabancý sayýsýnýn toplumdaki orandan yüksek olmasýndan endiþelenmiyor musunuz? Hayýr. Olabilir ama siyasette her þey hesap deðildir. Belki yarýn daha fazla Türk asýllý encümen olabilir. Bu önemli deðil. Seçilen herkesin, tüm Schaerbeeklilerin temsilcisi olmasý önemli. Sait Köse de öyle. Ben Türk deðilim, ama Türk Schaerbeeklilerin de baþkanýyým. Yabancý asýllýlarýn hep ikili oynadýklarý söyleniyor. Partide baþka, kendi toplumlarýna yönelik baþka konuþtuklarý iddia ediliyor. Sait Köse de Türkçe yayýn organlarýnda “Belediye Baþkan adayý” olarak tanýtýldý. Bunu nasýl karþýlýyorsunuz, belediye baþkan adayý olarak, üstelik ayný partiden? Altý yýl meclis üyesi oldum, altý yýl encümen. Þimdi belediye baþkanýyým. Her zaman birden fazla baþkan adayý tanýdým. Ýhtiraslý olmak kötü bir þey deðil. Kötü olan, ihtirasýn amacý veya þekli. Bencil olursa, kamuya zararlý olursa kötüdür. Ama herkesle birlikte yola çýkýlýp ihtirastan birlik doðurmak iyidir... Ýkisinden hangisini gördünüz Sait Köse’de? Sait Köse, “benim sayemde Türkler kendilerini daha iyi temsil edilmiþ hissedebilir ve bu güveni belediye baþkanlýðýna kadar taþýmak istiyorum” diyorsa sorun yok. “Clerfayt’yi sallayacaðým” dediðini hiç duymadým. O yüzden kýzgýn deðilim. Beyoðlu’yla kardeþ belediye olma projemiz var. Emirdað’ý düþündük ama onunla Gent zaten kardeþ. Üstelik Beyoðlu daha önemli, kültürel baþkentin en tarihi belediyesi. Biz de Belçika Türklerinin baþkentiyiz! Ne gariptir ki Avrupa Birliði bu kardeþliðe bütçe vermiyor. Polonya, Macaristan, hatta Maðrip’ten bir belediye seçsem para verecekler, ama Türkiye’ye yok. O yüzden yardým yapamayacaðýz. Oysa tarihi bina ve þehircilik açýsýndan benzerliklerimiz var, bir þeyler verebilirdik. Þu an sadece kültürel projeler düzenleyebiliyoruz. Bizden öðrenciler Beyoðlu’na gidecek, oradan da bize öðrenciler gelip köprü kuracaklar. Diðer partilerle gelecek için planýnýz var mý? Seçim sonrasý birlikleri düþün dünüz mü? Kimlerle çalýþmak istersiniz? Zor bir iktidar yürüttüm ama baþarýlý olduk. Bence devam edebiliriz. PS’e ve Onkelinx’e de mesajým þu: Schaerbeek hâlâ geçmiþin izlerini silmedi. Buradaki çalýþmayý bozmak amacýyla gelmemek gerekiyor. Buradaki çalýþmaya katýlmak veya bunu güçlendirmek gerekiyor. Onkelinx, bu mücadelede PS’i daha aktif görmek istiyorsa gelebilir ve birlikte çalýþýrýz. “Schaerbeek’i yerel güçler kurtardý” dediniz baþlarda. Siz çok çabuk baþkanlýða yükseldiniz, ayrýca Brüksel bölge milletvekilisiniz. Bakanlýk düþü nüyor musunuz, yoksa yerel siyasette mi kalacaksýnýz? Schaerbeek baþkanlýðý bence bakanlýktan çok önemli. Yedinci belediyeyiz, halkla temasýmýz var, somut projelerimiz var. Bakanlýk bence daha sýkýcýdýr. Sayfa 14.qxp 01.05.2006 11:12 Seite 1 14 Zambak Bayramý Mayýs’ta Iris (zambak) Bayramý çerçevesinde Brüksel’de “Brüksel þarký söylüyor” etkinliði, Brüksel Parlamentosu’nda halka açýk gün ve müzikal parkur; farklý alanlarda jazz dinletileri ve sokak þenlikleri düzenleniyor. Saat 11.30’da baþlayacak olan Iris Bayramý 23.00’te son bulacak. 7 Mayýs 2006 GÜNDEM Belçika’da saðlýkla ilgili yeni düzenlemeler Haber Merkezi Haziran’dan itibaren Belçika’da ilaç bedelinin saðlýk sigortasý tarafýndan karþýlanan bölümü, ihalede ortaya çýkan ilaç fiyatlarýna göre belirlenecek. Fizyoterapi fiyatlarýnda ise önemli indirimler yapýlýyor. Federal Halk Saðlýðý Bakaný Rudy Demotte (PS – Sosyalist Parti) 1 Haziran’dan itibaren Belçika’da ilk kez kamuya açýk ilaç tüketimi politikasý uygulamasýný baþlatýyor. Hükümet 1 Haziran’dan itibaren kolesterol düþürücü ilaç üreten ilaç firmalarýnýn katýlacaðý bir ihale düzenleyecek. En ucuz fiyatla satýþa sunulan ilaç, ihaleyi kazanacak. Sadece bu ihaleyi kazanan ilacýn yüzde 75’i geri ödene- 1 Zaventem’e 600 milyon Euro yatýrým cek. Diðer ilaçlarý kullanan hastalara ise ilaç bedelinin yüzde 50’si geri ödenecek. Ýhale uygulamasýný, devletin ilaç bütçesinin en büyük bölümünü oluþturduðu için (% 10) kolesterol ilaçlarýndan baþlattýðýný söyleyen Bakan Demotte ilaç fiyatlarýnýn genel olarak düþmesini öngörüyor. Halen Belçika’da 700 bin hasta kolesterol düþürücü ilaç kullanýyor. Bakan Demotte, fizyoterapi tedavi ücretlerinin saðlýk sigortasý tarafýndan ödenen bölümünün arttýrýlacaðý müjdesini de verdi. Fizyoterapistlerin meslek kuruluþlarý fizyoterapi tedavisinin herkesin yararlanabileceði bir hale getirilmesi için hastaya yansýyan maliyetin azaltýlmasý talebinde bulunmuþlardý. Zaventem Havaalaný iþletmecisi BIAC önümüzdeki 20 yýl boyunca havaalanýnda depolama, konferans salonlarý ve otel gibi alanlar için 600 milyon yatýrým yapacak. Sayfa 15.qxp 30.04.2006 12:52 Seite 1 Sayfa 16.qxp 01.05.2006 04:27 Seite 1 Mayýs 2006 ARTfikir 16 [email protected] Terörizm felsefesi vrupa ‘Ýslam terörü’ açýklamasýný sözlüðünden silecekmiþ. AB, bu aralar gayretle “tarafsýz sözlük” hazýrlýyor. Amaç hassas konularýn ifadesinde kimseyi incitmemek. Böylece ‘Ýslam terörü’ yerini ‘Ýslamiyeti suistimal eden teröristler’e býrakacak. AB sözcüsü D.G.Marro: “Kendini doðru ifade etmenin önemli olduðunu düþünüyoruz” açýklamasýný yapmýþtý. Ýnsanlýðýn tanýmýný yaptýðýmýzda, kendi çýkarlarýmýz tehlikede deðilse ve baþka toplumlardaki çatýþmalarla alakalý ise görüþ birliðine varabiliriz. Kendimiz bu çatýþmanýn içinde olmadýðýmýz sürece ‘doðrular ve yanlýþlar’ hakkýnda konuþmak kolaydýr. Zorluðu, gerçeklerle yaþamak zorunda kaldýðýmýzda hissederiz. Hangi insan haklarý, öncelik taþýr ve hangi ilkeler temelinde demokratik yargý, doðru yargýdýr? Ben ‘insanlýðýn ilkeleri’ prensibinden yola çýkmak gerektiðine inanýyorum. Örneðin Filistin Hükümeti çatýþma yapGünümüzde terör madan Ýsrail’le anlaþmave savaþ arasýnda lara gitseydi, sorunu çözebilir miydi? Halbuki herhangi bir fark 1948’deki anlaþmalara yok. Çünkü ‘savaþ’ göre Filistin’in ikiye baþlýðý altýnda bölünmesi gibi bir konu yoktu. O dönemlerde baþlatýlan þiddet %80 ve %20’lik orandan her zaman teröriz- bahsediliyordu. Ýsrail’in de o topraklarda yaþamin özelliklerini mak isteyiþini anlýyorum taþýmaktadýr. ama anlaþmalara uyulmak þartý ile. Fakat zaman geçtikçe artýk siyonistler deðil, 1967’deki savaþtan sonra sýnýrlarýný gün geçtikçe daha da geniþleten neosiyonistler Ýsrail’de harekete geçtiler. Dolayýsýyla Filistinlilerin anlaþmalar yoluyla amaçlarýna ulaþabilmeleri imkansýzdýr. Amerikan askerinin açýklamasýna göre terörizmin anlamý, cebren öldürmektir. Kiþisel çýkarlara dayanmayan, toplumsal düzeni hedef alan bir eylem. Savaþtan küçük, yanlýþ ve yasal olmayan bir eylem. Ýngilizlerin 2. Dünya Savaþý'nda yaptýklarý düþünülürse terörizmin bazý þartlarda doðru karþýlanmasýný anormal bulmuyorum. Neosiyonistlerin Filistin’de uyguladýðý þiddet, neosiyonistler tarafýndan haklý ve doðru karþýlanýyor. Dünya politikasý bizi, þiddeti haklý çýkarmanýn da mümkün olabileceðine ikna etti. Hiçbir millete karþý tepkili deðilim ama neosiyonizme karþýyým. Savaþ sýrasýnda savaþçýlar ve halk arasýnda bir ayrým yapýlarak halk hedef alýnmýyor. Ancak savaþ hep suçsuzlarý da beraberinde sürüklemiþtir. Günümüzde terör ve savaþ arasýnda herhangi bir fark yok. Çünkü ‘savaþ’ baþlýðý altýnda baþlatýlan þiddet her zaman terörizmin özelliklerini taþýmaktadýr. Amerika ve Ýngilizler suçsuzlarý deðil de ayaklananlarý hedef aldýðýný söyleyerek terörü devam ettirebiliyorsa, bu Filistin için de geçerli olmalý. Savaþ pilotunun, net göremediði bir yere bomba atmasý, hedefinin ne derece bilincinde olduðunu gösterir. Bombayla parçaladýðý insanlarýn gözünün içine bakabilecek yüreði olsaydý eðer, iþini uzak mesafeden halletmeye çalýþmazdý. A Yoðun bir ilgi var, bütün þarkýlar ve türküler birlikte söyleniyor. Konser bitti. Hayranlarýyla uzun bir fotoðraf çektirme faslýndan sonra sýra bize geliyor. ‘Biraz Avrupalý biraz Türk: Taze fasulye, yanýnda pizza’ Ýlknur Cengiz aluk Levent’le Gent konseri sonrasý Avrupa’daki Türk gençlerinin müzik kültürü ile Türkiye’deki gençlerin müzik kültürü hakkýnda ayaküstü röportajýmýz: H Türkiye’deki konserlerinizle yurtdýþýndaki konserler arasýn daki fark nedir sizin için? Rock müziði yurtdýþýndaki Türklerin arasýnda henüz oturmuþ deðil. Ben 10 yýldýr yurtdýþýna geliyorum. Her konserim ortalama 500-1000 kiþiyle geçiyor. Ama yeni çýkan bir popçu 2000 kiþiye konser verebiliyor. Türkiye’de ise o yeni çýkan popçunun ortalama 100 kiþiye konser verdiði zor görülüyor. Biz ise 5000-10000 kiþiye konser veriyoruz. Yani bir ülkenin geliþmiþliðini müziðiyle, sanatýyla, edebiyatýyla algýlayabilirsiniz. Burda Avrupa’daki Türk gençleri arasýnda çok büyük bir çaba var. Ama üzülerek söylüyorum ki, bu çaba yeterli deðil. Avrupa’daki Türk gençleri Türkiye’deki yazarlarý çizerleri, ülkelerinin olmasý gereken deðer yargýlarýný tam algýlayabilmiþ deðil. Suçlu burda gençler deðil ama yine de çaba sarf etmeleri gerekiyor. Henüz Türkiye’deki gençleri yakalamýþ deðiller, bu çok üzücü, ama inanýyorum ki yakalayacaklar. Evet ama ben sizin Türkiye’- deki bir konserinize de katýlmýþtým. Ve bence buradaki seyirciniz en az oradakiler kadar ilgili ve sizin þarkýlarýnýzý sizden güçlü söyleme çabasýndalardý. Bizim dinleyicimizin bir özelliði var, bunu hepsi için söylemek güç ama bizi sevenler birçok müzik tarzýndan daha deðiþik müzik dinliyorlar. Ama popüler olduðumuz için ya da bazý þarkýlarýmýz dillere destan olduðu için de sevenler var. Bu da tabii ki bizi mutlu ediyor. Ama biraz önce de bahsettiðim gibi yeterli görmüyorum. Türkülerin sizin için önemi nedir? Dünyanýn her tarafýnda toplumlarý oluþturan unsurlar vardýr. Ve bu toplumlarýn en üst unsurlarýna kimi zamanlarda burjuvazi denmiþtir, kimi zamanlarda elit tabaka, kimi zamanlarda da sosyete denmiþtir. Bunlarýn temelinde hep soyluluk isteði yatar. Ýnsanlar kendilerini diðer kavimlerden veya insanlardan ayýrmak için soylu kelimesine baþvururlar. Biz soyluyuz derler. Kendi kendime bir gün otururken, 9 çocuklu ailenin 8. çocuðu olarak, Adana’nýn sýcak topraklarýnda, Ahmet Arif’lerin, Orhan Kemal’lerin yetiþtiði topraklarda “kendimi nasýl soylu görebilirim” diye düþünmüþtüm, bütün dünyaya karþý. Ýþte o an türkü söylemenin en büyük soyluluk olduðu aklýma geldi. Ve dedim ki; demek ki insan kendini türkü söyleyerek soylu hissedebilir. Peki türkülerde ‘soyluluk’ bulan bir kiþi neden Rock müzik yapýyor? Yaptýðým müzik türünün aslýnda bir çað ozaný müziðinden öte bir anlam taþýdýðýný zannetmiyorum. Ben yaþadýðýný yazmaya çalýþan, ya da yazdýðýný yaþamaya çalýþan insanlardaným. Türkü söylemek çok hoþuma gidiyor ama türküyü benden çok daha güzel söyleyen, icra eden binlerce halk müziði sanatçýsý var. Ben ise onlardan çok iyi söylemediðimi düþünerek, yaþam tarzým gereði de sert müziklerden hoþlandýðým için rock yapýyorum. Ama yine de türkülerden kopmadýðým için ara sýra türkü de söylüyorum. Türkiye’de müzik icra eden bir sanatçý olarak, yurtdýþýnda müzik icra eden Türk sanatçýlar hakkýnda neler düþünüyorsu nuz? Bizden kopuklar. Yani yarý Avrupalý, yarý Türk, biraz Avrupalý biraz Türk: taze fasulye, yanýnda pizza. Karmakarýþýk bir þey çýkýyor. Kesinlikle aþaðýlamak için söylemiyorum bunu, sadece farklý olduklarýný söylüyorum. Ben olsaydým ya pizza yerdim ya da taze fasulye. Pizza hamurunun üzerine pilav konmaz, bu sýrýtýr. Bu nedenle Avrupa’da müzik yapýp da Türkiye’ye gelen sanatçýlarýmýzý cesaretleri için kutluyor olsam da, dediðim gibi insan yaþadýðýný yazmalý. Sayfa 17.qxp 01.05.2006 05:24 Seite 1 Mayýs 2006 ARTfikir 17 kü l t ü r s a n a t etkinlik takvimi Türkiye ve Ýran sýnýrýnda Alevi müziði Erdal Erzincan & Kayhan Kalhor Ulaþ Özdemir & Ali Akbar Moradi -1Tarih: 16/05/2006 Yer: De Centrale-Turbinzaal Kraankinderstraat 2, 9000 Gent Saat: 20:00 Bilet: 7 Euro Üye: 5 Euro -2Tarih: 18/05/2006 Yer: Zuiderspershuis Waalsekaai 14, Anvers Saat: 20:30 Bilet: Kasa 15 Euro Önceden: 12 Euro Tarih: 07/05/2006 Yer: De Centrale Kraankinderstraat 2, 9000 Gent Saat: 20:00 Bilet: 7 Euro Üye: 5 Euro y a þ a m l a r E S K Ý m e k a n l a r [email protected] Tarih: 19/05/2006 Yer: De Centrale Kraankinderstraat 2, 9000 Gent Saat: 20:00 Bilet: 3 Euro Üyeler: Ücretsiz Nihat Kemal Ateþ Þiir Dinletisi Tarih: 20/05/2006 Yer: Quartier BrabantBrabantwijk/ Brüksel Rue Dupont, Rue de Fraternité ve Rue Verte caddeleri Yaþamý düðümlemeden çözemezsin elçika bu yýl yerel seçimlere kilitlendi ki; toplantýlarda, resepsiyonlarda, derneklerde “demokraside yaþamak ne güzel bir þey be kardeþim” gibi betimlemelerde bulunma veya öyleymiþ gibi gösterme eðiliminde olanlarýn sayýsý epeyce çok. Çokta kafa eskitiyorlar ama neyse. Yine de bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar var. Evet, kocaman bir doðrudur bu söylenenler. Ama, “yaþamda” mý yoksa “demokraside” mi bir güzellik kavramý caizdir, sorusu da baþka bir gerçeði ifade eder. Yaþam güzeldir, hem de varolan tek güzelliktir. Her nedense hep çirkinlikler ortasýnda oluþur. Çünkü, yaþamda karþýtlýklar bir esastýr. Onu güzel kýlan da, sevinçler ve neþeler olduðu kadar, bunlarýn karþýtlarý olan Acýsýz bir yaþam acýlar ve hüzünlerdir. sevinçsiz, hüzünsüz Acýsýz bir yaþam sevinçsiz, hüzünsüz bir bir yaþam neþesizyaþam neþesizdir. Hangi dir. Hangi birimiz birimiz sevinçli acýlar çekmedik, hüzünlü sevinçli acýlar çekneþeler yaþamadýk. medik, hüzünlü Demokrasiye gelinneþeler yaþamadýk. ce; þu anda bir hümanist sömürge sistemine, varlýk ile hiçlik arasýndaki bir boþluða benzeyen “paralel toplumlarýn” ikametgahýdýr. Demokrasiyi anlamlandýran varlýk olarak insan’ýn, demokrasinin özgü “oluþu’na” yönelik olarak, eylemleriyle ve müdahaleleriyle canlý dünyaya yaptýðý en büyük katký, deðerlerdir. Çünkü, demokrasi kendi kendisine deðer üretemez. Örnek olarak, sözlü karþýtlýk yapýlsa bile, þu anda bir savaþý hem doðru, hem de ahlaki gereksinme olarak kabullenilmeye çalýþýlmýyor mu? Yaþamýn büyük bir bölümünü yaþama yön verme çabasýyla geçirdiðimizi sanýyoruz. Bence yanýlýyoruz. Yaþamýn içinde yön bulma çabasýyla döne döne, yola hiç çýkmamýþ binlerce insan vardýr aramýzda. Yaþam yönsüzdür, yönü olsa bile, yolsuzdur. Yaþam kendiliðinden bir bütün olduðu için hem yönsüz, hem de yolsuz yaþanýr. Tabii ki, demokrasi için aynýsý söylenemez. Bu sistemin size verdiði tek þey “hazýr yaþama biçimi”dir. Size, tabiatýnýza aykýrýdýr, terstir ve sizi çarpýk hale sokar. Neyin doðru veya gerçek olacaðý konusunda hiçbir ipucu vermez. Size verilmeye çalýþýlacak tek þey “telkin’ler ile suni deðerli yol gösterme”lerdir. Daha iþin baþýnda her þey aykýrý ve yanlýþtýr. Demokrasi bir polemik salvosu deðil, bir denkleþtirme dengesi olmalýdýr. Bunu hep birlikte becermeliyiz. Dünyada bölük-pörçük hiçbir þey yoktur, her bir þey, bütün her þeyin ayrýlmaz bir parçasýdýr ya da hiçbir þeyidir. Yüksek anlamlý hayatlar, ancak yüklü miktarda biriktirilmiþ insani deðerlerle mümkün olabiliyor. Bu demokrasi için de vazgeçilmez bir esastýr. Hayatýmýzýn anlamý, kendi deðerlerimiz kadardýr. Hiç kuþkusuz inanç, aþk, barýþ, tolerans ve adalet ile dolu olmalýdýr. Yaþamý düðümlemeden çözemezsiniz. B Türkü Gecesi Arzu, Mahir Tezerdi ve Bayram Saat: 19:00 Bilet: Kasa 20 Euro Ön Satýþ: 15 Euro Sadabad Mesireleri artpostallardaki Ýstanbul görüntülerinden dolayý “artýk Ýstanbul’u da biliyorum” hissine kapýldýysanýz, sizi bir keþfe davet edeyim. Yolumuz ne Beyoðlu, ne Eminönü, ne de Eyüpsultan’a doðru. Artýk Topkapý ve Dolmabahçe saraylarýndan býkanlara Kaðýthane’yi öneririm, zira þehrin en güzel simgelerinden biri þu an orada zamaný seyrediyor: III. Ahmet dönemindeki “halka açýlma” hareketinin K Sokak Þenliði Tarih: 14/05/2006 Yer: Prestige Düðün Salonu Vandenpereboom/Rue Alphonso 36 Brüksel Emin Ýgus Konseri E S K Ý Gönül Yarasý en önemli unsuru Sadabad mesirelerinden bahsediyorum. Çelebi Mehmet’in 1720-21 Paris gezisi ardýndan III. Ahmet tarafýndan yaptýrýlan ve üç ayda inþa edilen Sadabad Sarayý’nýn yaný sýra sayýsýz köþk, kasr, çeþme ve köprü, zamanýn Kaðýthane’sini süsler. Lale devrine rastlayan bu yapýlanma, ayný zamanda sivil mimarinin de, artýk çarpýk yapýlaþmasýyla ünlü Ýstanbul’daki ilk örneðidir. 18. yy sonuna gelindiðinde Sadabad mesireleri iki kez harap olup tekrar yapýlmýþtýr bile. III. Selim tarafýndan yapýlan Çaðlayan Sarayý bunlarýn sonuncusudur, fakat O da 1943’te yok edilir. II. Abdülhamit zamanýnda halka açýlan bu mesireler, her daim halkýn da gelip sefa sürebildiði, eðlenebildiði ilk planlý þehircilik anlayýþýnýn geliþmesine sahne olur. Bugün ise otobüs duraklarýnýn ardýnda sadece bir harabe kalmýþtýr: Atiye Sultan Sarayý. Sadabad Sarayý’ný 1809’da onaran II. Mahmut’un kýzý Atiye Sultan için, Abdülaziz tarafýndan yapýlmýþtýr. Zamanýn batý mimarisine uygun yapýlan saraydan bugüne sadece duvarlarý ve bunlar arasýnda dolanýp gecekondularýný yerleþtiren varoþlar kalmýþ. Erdem Resne Sayfa 18.qxp 01.05.2006 04:48 Seite 1 Mayýs 2006 18 Hayt Huyt Park Haydar Abi “Delikanlý adamýn köþesi... Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” ÝÞSÝZLERÝN KAHVEHANE MASRAFLARI DA GERÝ ÖDENSÝN Eðitim çeki, ekonomik ampul alma çeki, enerji bütçesine katký derken son olarak da Sosyalist Parti(PS), okula giden 6 yaþýndan büyük her çocuk için Eylül ayýnda velilere “Okula baþlama yardýmý” yapýlmasýný istedi. Kahvehaneler de bir tür okul sayýlýr. Yeni yetmeler delikanlýlýðýn raconunu bu tür yerlerde öðrenir. Bu nedenle ben de izin dönüþünde, Eylül ayýnda iþsizlere “Kahvehaneye baþlama yardýmý” yapýlmasýný öneriyorum. Tercihim kahvehane masraflarýnýn hepsinin geri ödenmesi. Maliye Bakaný Reynders elindeki bütçeye göre ayarlasýn bu iþi. Olmazsa önce bir defalýk yardýmla baþlarlar, ileriki yýllarda da masraflarýn tümünü öder. Kumar olayý bu mevzunun dýþýnda tabii ki! SCHAERBEEK BELEDÝYESÝ 23 NÝSAN’I ERKEN KUTLADI: SAÝT DE KOLTUÐA OTURDU! Bernard Clerfayt, tatile giderken belediye baþkanlýðýný bir günlüðüne bizim Sait Köse’ye býrakmýþ. Anlaþýlan Bernard, Schaerbeek’teki Türklerden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý kutlamalarýný öðrenmiþ. Bir günlüðüne de olsa Sait’i koltuðuna oturtmuþ. (Sonra da bir kýyak yapýp bir haftaya uzatmýþ.) Yalnýz bu iþi biraz erken yapmýþ bizim Bernard. Bir iki hafta daha bekleyip tam 23 Nisan’a denk getirseydi ya. KAZANAMAZSAN ÝNTÝHAR ETME ÇOCUÐUM Brüksel küçük. Siyasetçi kime ne söylediðine dikkat etmeli. Orada burada “Bu kez kazanamazsam intihar ederim” deme, kendini espiri konusu yapýp komik durumlara düþürme. Bizim kahvede okey terimi oldun. Okeye dönen arkadaþlar senden esinlenip “Bu kez okey atamazsam intihar ederim” demeye baþladýlar. BELÇÝKA MEDYASININ DOLDURUÞUNA GELMEYÝN Bizim çocuklar görmüþler. Fransýzca yayýnlanan Le Journal du Mardi dergisi ve Flamanca yayýnlanan Brussel Deze Week gazetesi Binfikir gazetesini öve öve bitirememiþ. Nisan ayýnda Belçikalýlar Binfikir’i konuþtular. “Çoksesli, tarafsýz ve düzeyli gazetecilik yapan Brüksel’deki tek Türkçe yayýn organý” olarak tanýmlamýþlar Binfikir’i. Arkadaþlarý köþemden uyarýyorum; bunlarýn dolduruþuna gelmeyin, siz benim tavsiyelerime kulak verin, sýrtýnýz yere gelmez. Örneðin ilk olarak yandaki köþeden bana sataþan light karikatüristi gazeteden uzaklaþtýrýn. Yoksa bizim çocuklar icabýna bakacaklar. GAZETEDE KALMAYA KARAR VERDÝM Yok arkadaþ, gazete de çýkarmýyorum, baþka gazeteye transfer de olmuyorum. Binfikir’de kalacaðým. Bu kararýmý Belçika medyasýnda Binfikir’e yoðun ilgi gösterilmesi kesinlikle etkilemedi. Sayfa 19.qxp 01.05.2006 05:17 Seite 1 Mayýs 2006 19 Yerel siyasetçilerimiz Mustafa Aytar ve Gökay Elkýlýç’a neden siyasete atýldýklarýný sorduk Neden siyaset? MUSTAFA AYTAR Limburg-HouthalenHelchteren Belediye Meclis Üyesi ve Grup Baþkaný ayatýmýz tamamen kurallardan oluþmaktadýr ve bunlar, insanlarýn hoþgörü ve dayanýþma içerisinde yaþamalarýný saðlamaktadýr. Bazý kurallar hoþumuza gitmese de, mecburen uymak zorundayýz, aksi taktirde etrafýmýzdaki insanlara zarar veririz. Bugün bir yola çýkacak olduðumuzda yol haritasýnýn yanýnda, hava þartlarý, gidecek olduðumuz ülkenin insanlarý ve idaresini dahi dikkate almaya çalýþýrýz ve ona göre hazýrlýklarýmýzý yapar, önlemlerimizi alýr ve yola çýkarýz. Ýþin asýl önemlisi ise, bu kararlar kimler tarafýndan ve nerede alýnýyor? Alýnan kararlarda acaba bizler dikkate alýndýk mý? Bizim menfi, dini ve kültür deðerlerimize önem verildi mi? 2000 yýlýna kadar ne yazýk ki belediyemizde veya belediyelerimizde belki dikkate alýnmamýþtýr. Çünkü belediye idaresi ilk önce seçmenlerini göz önüne aldýktan sonra azýnlýklara ikinci planda bakmakta idi. Ülkeler, vilayetler ve belediyeler de geleceðini garantiye almak için siyasi programýný hazýrlar ve H programýnda sanayi, çarþý pazar, kültür, gençlik ve spor faaliyetleri ve alanlarý, yerleþim ve orman alanlarý gibi bölgelerini önceden belirler, yýllar geçtikçe deðerlendirmesini yapar ve gerektiðinde bunlara yenileme ve eklemeler yapar. Ýþte ben de içinde yaþamakta olduðumuz belediyenin birer toplumu olduðumuzdan ve yakýn bir zaman içerisinde veya bir daha geri dönme niyetimiz olmadýðýndan, belediyenin gelecekteki planlamalarý ve faaliyetler programlarýnda biz yabancý kökenlilerin de dikkate alýnmasýný arzuladým ve politikaya atýldým. Bugün Limburg maden bölgelerindeki belediyelerin nüfusunun %30’u yabancýlardan oluþmaktadýr. Bu nedenle hem il siyaseti hem de belediye siyaseti yabancýlarý dikkate almak zorundadýr. Fakat bizler gibi düþünmedikleri için hakkýmýzda tatmin olamayacaðýmýz kararlar çýkabilir. Yukarýda izah etmiþ olduðum nedenlerden dolayý kendimi siyasette buldum ve 2000 yýlý belediye seçimlerinde sp.a listesinden – o zamanki dönemde SP - seçilen 8 Limburg’lü Türk adaylardan biri olmaya þeref kazandým. Ayný anda belediye baþkaný, 4 encümeni ve 6 meclis üyesi bulunduran partinin Grup Baþkanlýðý’ný da yapmaktayým. 2000 yýlýndan önce sürekli halkla iç içe olduðum ve vatandaþlarýmýzýn haklarýný belediye ve vilayet nezdinde devamlý savundu- ðum için farklý siyasi partiler tarafýndan teklifler aldým. Çünkü o zamana kadar siyasetle, ne uzaktan ne de yakýndan ilgileniyordum. Hedefim, çalýþmakta olduðum fabrikada en azýndan þef sýfatýna yükselmek ve tercümanlýk mesleðimi en yüksek seviyeye getirmekti. O zamanki hayallerimde, NATO veya AB merkez binalarýnda tercüman olarak görev almak vardý. Simultan tercümanlýk yapma özelliðini taþýdýðým için sürekli olarak aðýr ceza mahkemelerinde tercümanlýk yapýyordum ve bu mesleði bugün hala zevkle yapmaktayým. Siyasetin gölgesinde bu hedeflerim arka planda kalsa dahi, yine de içimdedir. Bugün ise artýk en azýndan encümenlik görevini bir an evvel ele alýp ileriye doðru büyük görevlerin ilk adýmlarýný atmýþ olmak istiyorum. Elbette siyasette kariyer sadece kendinizden kaynaklanmamaktadýr. Halkýn tercihi, baðlý olduðunuz partinin milli konumu ve baþkalarýnýn iþlemiþ olduðu bazý siyasi fiyaskolar sizi de indirebilir Yani kýsacasý, siyasete bir girdiniz mi, artýk bir daha kurtulamýyorsunuz ve o virüs sizi götürebildiði kadar götürüyor. Sigara içmiyorum ama, bence bir sigara tiryakisi gibi, sizin yakanýzý býrakmýyor bu. Bugün meclis üyesi iseniz encümenlik, yok bir üstü vali yardýmcýsý, millet vekili, vs. gibi hedeflerin peþinde koþmaya baþlýyorsunuz. Mesleðim beni siyasete çekti GÖKAY ELKILIÇ Heusden-Zolder Belediyesi Encümeni esleðim gereði insanlarla yakýn iliþkiler içindeyim. Hukuk eðitimi gören biri olarak sigorta alanýnda danýþmanlýk ve bankacýlýk yapýyorum. Dolayýsýyla insanlarla çok yakýndan ilgileniyorum. Bu esnada, insanlarýn benden sadece bankacý olarak deðil, genel anlamda sorularýna cevap ve yardým beklentileri olduðunu gördüm. Zaman zaman insanlarýn günlük M hayatta yaþadýðý sorunlara çözüm aranan bir ortamda, konularý tartýþýp savunmak için toplum tarafýndan öne sürüldüm. Ancak bulunduðum mevkinin insanlarýn beklentilerini karþýlayamacaðýný da fark ettim. Zamanla insanlarýn benden beklentileri çoðalýnca kendimi onlara karþý sorumlu hissedip, siyasete atýlmaya karar verdim. 2000 yýlýndaki belediye seçimlerinde Heusden-Zolder’da belediye üyesi olarak seçildim. Bu tarihte yapýlan anlaþmaya göre 2006 Þubat ayýnda encümen ola- rak görevime baþladým. Encümen olarak görevim trafik, turizm, ticaret ve çalýþma ile ilgili konularý Belediye’de çözüme kavuþturmak. Gerek iþ hayatým gerekse günlük hayatta yaþadýðým tecrübelere dayanarak halkýmýzýn sorunlarýný daha yüksek bir platformda bilinçli bir þekilde ele almak için 2006 Ekim ayýndaki seçimlere adaylýðýmý koyuyorum. Siyaset hayatýmýn dýþýnda da bundan önce olduðu gibi bundan sonra da vatandaþlarýmýza hizmette bulunmaya devam edeceðim. [email protected] Politika: Maskeli Balo er insan en az iki yüzlüdür.” Ya politikacýlar? Yerel seçimler yaklaþýrken, Türkü, Belçikalýsý, politikacýlarýn hepsi çeþitli maskeler hazýrlýyor; boy boy, renk renk! Yerine göre, çýkarlarýna göre kullanacaklar. Hatta parasý olanlar kendilerine profesyonel imaj danýþmanlarý tutuyor. Bu danýþmanlar daha çok oy alabilmeleri için politikacýlara uygun maskeler tasarlayacaklar. Kurtoðlu kurt politikacýlar, kuzu postuna bürünüp, kendilerinin “ne kadar iyi olduklarýný” bir kez daha yutturacaklar bizlere. Bu köþede yayýnlanan bir yazýmda Belçika’daki Yerel seçimler tüm Türk politikacýlara maskelerini çýkarmalarý yaklaþýrken, Türkü, çaðrýsý yapmýþ, gerçek Belçikalýsý, politika- yüzlerini ortaya koymalarýný istemiþtim. Bakýn cýlarýn hepsi çeþitli Oktay Akbal ne diyor maskeler hazýrlýypolitikacýlar hakkýnda: or; boy boy, renk “Politikacýlar, en çok maske kullanan kiþilerrenk! Yerine göre, dir. Politikacý, bir bakýma çýkarlarýna göre maskesi en çok adam kullanacaklar. demek! Gününe, saatine, hatta anýna göre yüz deðiþtiren adam demek! Tek yüzlü bir politikacý tanýdýnýz mý? Olamaz, olanaksýzdýr! Lon Chaney gibi ‘bin yüzlü adamdýr’ politikacý. Ne kadar maskesi varsa, o kadar ‘üstün’ politikacýdýr.” Belçika’da Türk politikacý olmak çok daha zordur, çok daha fazla sayýda maske gerektirir. Hiçbir kesimi incitmeyeceksin. Liberal Parti adayýysan solculara göz kýrpacaksýn. Hýristiyan Demokratsan, partinin Hýristiyanlýkla bir ilgisi olmadýðýný anlatýp duracaksýn. Sosyalist Parti’den aday olsan bile gidip en saðcý kesimlerin gönlünü hoþ tutacaksýn. Tarikatlarý yanýna alacaksýn. Hatta partinden dindar oylarý toplamasý için bu çevrelere yakýn aday gösterilmesini saðlayacaksýn. Tarikatçýnýn açýlýþýna, Alevinin gecesine katýlýp destek vereceksin. Saðcýyla saðcý, Solcuyla solcu olacak, ülkücüye ülkücü, dindara dindar selamý vereceksin. Kýsacasý “bin yüzlü adam” sýn sen. Kiþiliðini bir konserve kutusunun içine koyup, kilerde bir yerlere saklamalýsýn. Kazara ortaya çýkarsa mahvolursun. Kimse oy vermez sana. Gerçek yüzün kaybolup gitmiþtir binlerce maske altýnda. Yüzsüzsün sen aslýnda! Konservede saklanmasý gereken bir kiþiliðin bile kalmamýþtýr elinde. Behçet Necatigil’in “Bakmayýn aynalara, aynalar kirli / Aynalarda rezil olur yüzünüz” diye biten “Maskeli Balo” þiiri sanki siz politikacýlar için yazýlmýþ. Düðüne niþana, bakkal kasap açýlýþýna katýlacaksýn, nerede bir kalabalýk varsa, bir yolunu bulup, fýrsatý deðerlendirecek orada bulunanlarýn nabzýna göre þerbet vereceksin. Çok zor olmalý bu iþ. Gerçekten çok üzülüyorum Belçika’daki Türk politikacýlarýn hallerine. Kolay deðil hani. Orhan Veli’nin “Kuyruklu þiir”inin son dizelerinde yazdýðý gibi: “Ama seninki de kolay deðil kardeþim/Kolay deðil hani/Böyle kuyruk sallamak tanrýnýn günü.” “H Sayfa 20.qxp 01.05.2006 11:34 Seite 1 Sosyalist Parti’den okula baþlama yardýmý önerisi PS, okula giden 6 yaþýndan büyük her çocuk için Eylül ayýnda velilere “Okula baþlama yardýmý” yapýlmasýný istedi. Haber Merkezi elilere çocuk baþýna ilkokul öðrencisi için 75, orta dereceli okullara gidenler için 75 ve yüksek okul ve üniversite öðrencileri için 125 Euro öden- V mesi öneriliyor. Gelir düzeyine bakýlmaksýzýn herkese okula baþlama yardýmý yapýlmasýný isteyen PS, öneriyi Haziran ayýnda Bakanlar Kurulu’na sunacak. Kabul edilmesi halinde ödemelerin ancak 2007 yýlýnýn ikinci yarýsýnda yapýlabileceðini belirten PS, bunun seçim yatýrýmý olmadýðýný özellikle vurguladý. Okula baþlama yardýmýnýn Belçika hükümetine maliyetinin yýlda 137 milyon Euro olmasý bekleniyor. Belçika limanlarý Türkiye ile iliþkilerini geliþtirmek istiyor Haber Merkezi nvers ve Gent limanlarýný temsilen Türkiye’de bir ekonomi kongresine katýlan Peter Laroose ve Stijn Devolder’e göre Türkiye, Flaman limanlarý için her geçen gün önemi artan bir iþ ortaðý oluyor. Türkiye ekonomisinin çok hýzlý büyüdüðünü söyleyen Peter Laroose (Nova-Hesse-Noordnatie) A “Herkes gözünü Hindistan ve Çin’e çevirmiþ durumda ama Türkiye çok iyi sonuçlar alýyor. Türkiye’nin coðrafik konumu da stratejik öneme sahip. Bazý endüstriler Batý’dan Doðu’ya kayýyor. Bu nedenle Türkiye’de bulunmak lazým” dedi. Türkiye’deki tüm sektörlerin hýzla büyüdüðünü söyleyen Stijn Devolder ise otomobil sektörünü örnek gösterdi. Belçika’da yaþam pahalanýyor yýl içinde Belçika’da, yaþamak için zorunlu olan ürünlerin fiyatý iki kat arttý. Tüketici fiyatlarý üzerinden yapýlan araþtýrmaya göre, 1981 yýlýndan bugüne, ekmek ve bira gibi ürünlerin fiyatý tam iki katý artýþ gösterirken, hizmet sektöründeki fiyat artýþý tüketim ürünlerindeki artýþtan daha fazla gerçekleþmiþ. Bugün bir kuaföre gitmek 1981 yýlýna göre üç kat daha pahalý. Ayný þekilde bir sinema bileti %172 oranýnda artmýþ. Bir paket sigara ise uygulanan vergilendirme nedeniyle 4 kat artýþ göstermiþ. 25 DHKP-C üyesi hakim karþýsýnda elçika'da, yasadýþý DHKP-C örgütü üyesi ve Sabancý suikastý sanýðý Fehriye Erdal'la birlikte 4 yýl hapis cezasýna çarptýrýlan Bahar Kimyongür, Hollanda'da tutuklanarak Lahey Hapishanesi’ne konuldu. Fehriye Erdal, kararýn açýklandýðý gün kaçmýþtý. Açlýk grevine baþladýðý öðrenilen Kimyongür'ün, Türkiye'nin iade talebi çerçevesinde hâkim karþýsýna çýkarýlacaðý belirtildi. B Mayýs 2006 Sivil Toplum 20 ‘Filtresiz bir Müslümanlýk istiyoruz’ “Biz filtresiz bir Müslümanlýk istiyoruz. Araya herhangi bir aracý koymadan; ne devlet ne de baþka bir kurum. Diyanetle biz ayný konularda hizmet veren kuruluþlarýz. Diyanet’in yapacaðý çalýþmalarda destek oluruz ama eleþtirilerimizi de yaparýz.” Serpil Aygün Çeþitli kuruluþlardan oluþan dini cemiyetler, 1986 yýlýnda bir araya gelerek federasyon çatýsý altýnda birleþtiler. Önceleri ferdi çalýþmalarla, ev sohbetleri yaparak Belçika’da yaþayan Türk toplumuna dini hizmetler veren cemiyetler, topluma din hizmeti verme amaçlarýný 20 yýldýr Federasyon olarak sürdürüyorlar. Belçika Ýslam Federasyonu (BÝF) Baþkaný Zeki Bayraktar ile Federasyonun dünü, bugünü ve amaçlarýný konuþtuk. BÝF Gençlik Kollarý Baþkanlýðý ve BÝF Baþkan Yardýmcýlýðý görevlerinden sonra yaklaþýk on yýldýr da BÝF’in Baþkanlýk görevini yürüten Zeki Bayraktar, Federasyonun kuruluþundan beri bu görevi yürüten ikinci baþkan. “Bu süre baþkanlýk görevi için uzun deðil mi” sorumuza Baþkan Zeki Bayraktar, “cemaatin isteði üzerine bu kadar uzun süreli görev yapýyoruz” diyor. BÝF; gençlik, kadýn ve yetiþkin olmak üzere üç alt koldan oluþuyor. Bu yapýlanma tüm alt birimlerde de geçerli. 30 üye camii olan BÝF’in her bir üye kuruluþunun gençlik, kadýn ve yetiþkin kollarý var. Dolayýsýyla 90 adet alt birime sahip olan BÝF, çalýþmalarýný tüm bu alt kollarýn kendi içlerinde hazýrladýklarý programlarýný bir araya getirerek yýllýk bir plan çerçevesinde sürdürüyor. Teþkilat yapýlanma biçiminin tarihçesini anlatan Baþkan Bayraktar, kuruluþ ve amaçlarý hakkýnda þu bilgileri verdi: “Belçika’ya çalýþmak üzere gelen Türk toplumuna, o dönemler dini hizmet verecek bir kuruluþ yoktu. Ýtalyanlar buraya iþçi gönderirken her 40 kiþiye bir papaz göndermek kaydýyla iþçi gönderdiler. Ancak bizde bunlar düþünülmemiþti. Dolayýsýyla biz dini ihtiyaçlarý karþýlamak üzere ortaya çýkan bir kuruluþuz. 1981 yýlýnda ilk defa çocuklara yönelik din dersleri baþlattýk. Ýnsanýmýz dini tanýsýn, bilsin istedik. Ýlk amacýmýz bu oldu. Hemen ardýndan sosyal faaliyetlere de baþladýk. Gençlik Kollarý Baþkanlýðým döneminde ilk defa spor derslerini baþlattým. Spor ile birlikte gençlik çalýþmalarý baþladý.” Hem Ýslam dünyasýna hem de Batý dünyasýna geziler düzenleyen BÝF’in gençlik ve kadýn kollarý da kendi aralarýnda bilgi yarýþmalarý düzenliyorlar. Toplumsal sorunlara yönelik bilgilendirme toplantýlarý organize eden BÝF, ‘11 Eylül’, ‘karikatür krizi’ gibi güncel olaylar hakkýnda cemaatlerinin ortak tavýr almasýný saðlýyor. Ayrýca uyuþturucu gibi toplumsal sorunlar konusunda da bilgilendirme toplantýlarýnýn yanýnda yerel polisle iþbirliði yaparak sorunun çözümüne katkýda bulunmaya çalýþýyor. Teþkilatýn tüm kollarý kendi öznel sorunlarý hakkýnda çözümler üretmeye çalýþýyor. Örneðin kadýn kollarý, nasýl tesettür kullanýlacak gibi konularda çalýþmalar yapýyor, defileler organize ediyor. Çocuklarýn ev ödevlerine yardým, dil kurslarý, saz, folklor, spor, çocuk ve gençlerin hafta sonu ve yaz tatillerini deðerlendirecekleri tatil kurslarý veren BÝF’in ayrýca bir de lise düzeyinde eðitim veren bir kýz okulu var. Mons’ta faali- yet gösteren bu okulda isteyen yatýlý, isteyen gündüz eðitim alabiliyor. Hem Belçika okuluna devam edip hem de bu okula devam edenlerin yanýnda sadece bu okulda eðitim alan gençler de var. Aðýrlýklý din eðitimi yanýnda matematik, fen ve sosyal bilimler dersleri de veriliyor. Üniversitede aile eðitim seminerleri de düzenlemiþ olan BÝF, günümüzde inancýný, kültürünü kaybetmeden kimliðini, kiþiliðini koruyarak nasýl bir aile olunmalý konularýnda çalýþmalar yapýyor. Entegrasyon konusunda federasyon olarak görüþlerini dile getiren Baþkan Bayraktar, “herkes entegrasyondan bahsediyor. Biz tek yanlý entegrasyona karþýyýz. Sen, beni benimle, inancýmla kabul et, ben de seni. Biz böyle düþünüyoruz. Benim gibi olmak zorundasýn anlayýþýna karþýyýz” diye konuþtu. Türk ve Belçikalý derneklerle yaptýklarý çalýþmalara örnekler veren Bayraktar geçmiþte bir Türk platformu kurduklarýný anlattý ve þöyle devam etti: “TÖSED, BETÝAD ve BTDB ile bundan iki yýl önce ‘Belçikalý Türk Dostu Ödülü’nü Genk Belediye Baþkaný’na verdik. Belçikalý derneklerden ALKELÝNA ile birlikte 2002 yýlýnda bir çalýþma yaptýk. Dinlerin barýþ içinde bir araya gelmesi için sinagoglarda kaynaþma sohbetleri yaptýk. Farklý dinlerden gençlerle ortak geziler düzenliyoruz.” Diyanet Vakfý ile farklýlýklarýný sorduðumuz Baþkan Bayraktar, bunu þöyle açýkladý: “Biz filtresiz bir Müslümanlýk istiyoruz, araya herhangi bir aracý koymadan, ne devlet ne de baþka bir kurum. Diyanetle biz ayný konularda hizmet veren kuruluþlarýz. Ama onlar daha çok devlet kontrolünde çalýþýyorlar ve Türkiye politikasý yapýyorlar. Devlet, bizim devletimiz. Diyanet’in yapacaðý çalýþmalarda destek oluruz ama eleþtirilerimizi de yaparýz. Biz bu ülkede yaþýyoruz ve bu ülkeye özgün çözümlere ihtiyacýmýz var. Türkçe’ye önem veriyoruz ama artýk burada yetiþen ikinci, üçüncü kuþak Türkçe’yi anlamakta zorlanýyorsa onlara burada konuþtuklarý dil üzerinden de eðitim verilmesinden yanayýz. Türkiye’den sýnýrlý bir dönem için gelen ve dil bilmeyen din görevlisi yerine burada bir enstitü kurup, gençlerimizi yetiþtirmeliyiz.” Sayfa 21.qxp 01.05.2006 04:53 Seite 1 Mayýs 2006 SPOR ‘F.C Ýstanbul 76’ 30 yaþýnda rüksel’in eski ve önemli futbol kulüplerinden F.C Ýstanbul 76, 30. yýlýný 5 Mayýs’ta düzenlenen bir aile balosuyla kutluyor. Ünlü sanatçý Sibel Can’ýn katýlacaðý Yaþam Düðün Salonu’nda yapýlacak olan tombala çekiliþli balo ile ayrýntýlý bilginin 0475 92 71 80 nolu telefondan edinilebileceði bildirildi. B 21 Anvers FC Turksport bahara eðlenerek ‘hoþgeldin’ dedi Birlik 96 lig bitmeden þampiyonluðunu ilan etti rüksel ABSSA Federasyonu 4D Kümesi´nde mücadele eden FC. Birlik 96 Futbol Takýmý lig bitmeden þampiyonluðunu ilan etti. Lig boyunca toplam 104 gol atan FC. Birlik 96, önümüzdeki sezon 3D grubunda oynayacak. B Geceye, çoðu iþadamlarýndan oluþan kulüp yöneticilerinin yanýsýra Senatör Fatma Pehlivan da katýldý. Beþiktaþ Brüksel finalde elçika Beþiktaþlýlar Derneði’nin futbol kulübü Beþiktaþ Brüksel, 7 Mayýs’ta FC Tingis ile Rene Vandenbroeck Kupasý finalini oynuyor. Maç, Evere Futbol Sahalarý Kompleksinde saat 14.00’de yapýlacak. B Anvers Bölgesi´nin eski ve köklü spor kulüplerinden biri olan FC Anvers Turksport Kulübü’nün düzenlediði geleneksel “Bahara hoþgeldin“ gecesinde canlý müzik eþliðinde geç vakitlere kadar eðlenildi. FC Turksport tesislerinde yapýlan yemekli eðelencede tombala çekiliþi ve skeçlere yer verildi. Karakartal’ýn gece uçuþu Volkan Sunan elçika Beþiktaþlýlar Derneði (Beþiktaþ Belgium)'nin 1. yýldönümü muhteþem bir gece ile Belçika'nýn dört tarafýndan gelen davetlilerin katýlýmýyla kutlandý. Geceye katýlan 1000 kiþilik davetli grubu tadýna doyulmayan bir gece yaþadý. Geceye Beþiktaþ Belgium As B Baþkaný ve Divan Kurulu Baþkaný Ferhan Uygun'un yaptýðý açýlýþ konuþmasýyla baþlandý. Uygun, derneðin açýlýþ tarihinin kýsa bir özetiyle baþladýðý konuþmasýnda dernek yönetimini tanýttýktan sonra sýrayý Dernek Baþkaný Ali Eryörük aldý. Eryörük'ün yaptýðý konuþma dinleyenleri etkiledi. Beþiktaþlýlýðýn Beþiktaþlýlar için ne anlama geldiðini anlatan Eryörük'ün duygulu olduðu dikkatlerden kaçmadý. Geceye katýlan davetliler arasýnda Ýstanbul'dan gelen iki önemli konuk vardý. Beþiktaþ Jimnastik Kulübü Genel Sekreteri Kenan Önel ve Belçika Dernekler Baþkaný Güven Kalabaþ, geceye katýlýmlarý ile kulüp olarak bu organizasyona ve Beþiktaþ Belgium'a verdikleri önemi sergilediler. Önel konuþmasýnda "yönetim olarak ilk defa Avrupa'da yapýlan bir organizasyona katýldýklarýný ve gecenin beklentilerinin üstünde gerçekleþtiðini, gelecek senelerde de bu tip organizasyonlarýn yapýlmasý durumunda seve seve katýlacaklarýný söyledi. Kalabaþ ise geceye katýlmaktan duyduðu memnuniyeti dile getirdikten sonra Beþiktaþlýlara "ailenize, ülkenize ve kulübünüze sahip çýkýn" dedi. Ayrýca bu iki yöneticiye Belçika Beþiktaþlýlar Derneði yöneticileri tarafýndan iki plaket verildi. Geceye katýlanlar arasýnda Brüksel Bölgesi Bakaný Emir Kýr ve Anderlecht Kulübü oyuncusu Serhat Akýn da vardý. BJK TV kameralarýnýn çekim yaptýðý gece, Yurtseven Kardeþler'den Faruk K'nin muhteþem konseriyle sona erdi. Þampiyonluk son haftaya kaldý: Anderlecht mi Standard mý? elçika þampiyonluðunda düðüm son hafta çözülecek. Belçika Ligi’nin 33. haftasýnda Anderlecht sondan bir önceki maçýnda Gent ile, Standard ise Roeselare ile yaptýðý maçta 0-0 berabere kaldý. La Louvière’ýn ise küme düþmesi kesinleþti. Ligin ilk beþ takýmýnýn puan durumu þöyle: Anderlecht: 67 Standard: 65 Club Brugge: 61 Gent: 58 Racing Genk: 57 B Türkiye’de ise F.Bahçe, Trabzon'u 3-2 geçip üst üste üçüncü þampiyonluða doðru yürüyüþünü sürdürdü. Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Yayýn Koordinatörü Erdem Resne Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku, Fikret Aydemir Lay-out Deniz Aydýn REKLAM [email protected] ADRES Max Roosstr. 39, 1030 Brussel TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be Sayfa 22.qxp 01.05.2006 04:17 Seite 1 Mayýs 2006 GÜLEN FÝKÝR GÜLEN ÇOCUK 22 Seni telaþa düþürecek her türlü önlemi al. Ailende seni heyecanlandýracak kiþiler mutlaka vardýr. Panik yaþatacak kiþileri çok önceden programlayýp kendinden uzaklaþtýr. Filiz TOSYALI Sýnavda lazým olacak þeyleri yanýnda bulundur. Eyvah aklýnda hiçbir þey yok. Öyle olur. Sýnava giderken ýnav ailelerin ve çocuklarýn korkulu düþü olmamalý. Sýnav ne kadar gelecekteki yaþamýn önemini taþýrsa taþýsýn, geçici bir bayram sevincine dönüþtürülebilir. Bu, seninle ve senin o sýnavý baþarmaný isteyen kiþilerle yakýndan baðlantýlýdýr. O kiþiler genelde anne ve babalardýr. Yani aile... Beynin etrafa bakar; çevrede ne var ne yok, onu inceler. Bilinç o andaki görevini yapar. O anda çalýþtýklarýna ihtiyacý yok ki. Çok normal. S Sýnav uyuyan bilgileri uyandýrýr. Þimdi bunu birlikte açýklayalým: Ýnsan boþlukta düþünemez. Bütün bilgiler kafasýnda ayýklanamaz. Onlar var ya, o bilgiler kendi köþelerinde uyurlar. Derinde gömülü beklerler... Aslýnda senin o anda kafan boþ gibi... Doðru davranýyor. Zihnin verimli iþliyor. Doðallýk burada. Uyum saðlamýþ. BÝLÝNÇ, YERLÝ YERSÝZ HER ÞEYÝ BÝR ANDA CANLANDIRAMAZ. Soru senin için sadece bir ipucudur. HATIRLANAN BÝLGÝLER BÝLÝNCÝN ORGANÝZATÖRLÜÐÜNDE sorunun gerektirdiði cevabý oluþturacak þekilde þekillenir. Ýþte sen küçük bey veya küçük haným; bilgilerinin organizatörü olmalýsýn. HEYECAN Her öðrencinin hafif heyecaný vardýr. En çok çalýþan, deneme sýnavlarýnda baþarýlý olan öðrenci bile heyecanlýdýr. Sýnavýn hafif bir gerginlikle baþlamasý yararlýdýr. Bilgiler, sis tabakasýnýn arkasýnda gibi dururlar. Çýkmayý beklerler. Sýnavýn zorluðuna, beklenilip beklenilmeyen soru yapýlarýna göre þekillenir. Ýþte sana burada iþ düþer. Dümen elinde olmalý. Hedefe doðru giderken, sýnav sorularýný gördüðün anda, yol birden aydýnlanýr. Enerjin orada yoðunlaþýr. Tehlike, bir türlü kalemi eline alamayacak hale kendini getirmektir. Bilgi zihnin orta yerine gelmek için çýrpýnýr, toplanýr, yola çýkar. Köþesinde deðildir artýk... Kalemi eline al, yazmaya baþla... Gerginlik biter. Bilinç, bir kapasitedir. Sýnýrlý kullanýlýr. Ýhtiyaç oldukça ortaya çýkar. Baþarý buradadýr. Bu bir enerji boþalmasýdýr. Deðerli mi? Özel mi? FÝKÝRCÝKLER Sümeyya / BRÜKSEL (6) Bir kitap basýlýnca onun bin kopyasý vardýr ve hepsi farksýz, aynýdýr. Onun için biri diðerinden deðerli deðildir. Fakat bir kitabýn bir parçasý yýrtýlýnca veya bir dalý kýrýþýnca, diðerlerinden farklý hale gelir. Yani özelliði olmuþ olur; ama bu hala diðer baskýlarýndan daha deðerli hale gelmiþ sayýlmaz. Ýnsanlarda da bu böyledir. Örneðin: Amerika Baþbakaný’ný herkes gözünde eriþilmez görüyor. Evet, Amerika Baþbakaný özeldir, özelliði vardýr. Fakat diðer insanlardan deðerli denilemez. Çünkü her insan ayný deðerdedir ve bunu hiçbir þey deðiþtiremez. Ýyi insanlar bile, örneðin: Martine Luther King, ayrýmcýlýða karþý savaþtý ve Atatürk Türkiye’yi sömürge ülkesi olmaktan kurtardý. Bunlar özel insanlar fakat yine biri diðerinden daha deðerli deðildir. Deðerli insanlar, aileleri ve ekmek parasý ve çocuklarý okula gidebilsin diye her gün iþe giderler aðýr iþ olsa da. Bunlar deðerli insanlardýr. Ýþte bunlar dünyanýn kahramanlarýdýr. Berdan (11) / ANVERS Sevgili çocuklar! Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir, öykü ve yazýlarýnýzý Rue Max Roos 39, 1030 Schaerbeek/ Bruxelles posta adresine ya da [email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz. Dila / BRÜKSEL (5) Sayfa 23.qxp 01.05.2006 11:38 Seite 1 Mayýs 2006 HABER Akdeniz Festivali baþladý Haber Merkezi u yýl üçüncüsü düzenlenen ve Schaerbeek Belediyesi, Fransýz Topluluðu Hükümeti ve Brüksel’deki çeþitli kütüphane, tiyatro ve sanat kurumlarýnýn ortak çalýþmasý olan Akdeniz Festivali baþladý. Aralarýnda Türkiye’nin de bulunduðu 14 Akdeniz ülkesinin, müzik, tiyatro, sergi, söyleþi ve panellerle kültürel tanýtým ve kaynaþmasýný amaçlayan Akdeniz Festivali Damienne Flipo’nun Fransa’nýn Marsilya bölgesinden çektiði fotoðraf B sergisi ve Muharrem Türköz’ün Emirdað’dan Belçika’ya göçü anlattýðý fotoðraf sergileriyle baþladý. 21 Nisan- 31 Mayýs tarihleri arasýnda gerçekleþecek festivalde tiyatro dýþýnda tüm etkinlikler ücretsiz. Yazar Kenan Görgün ve Nihat Kemal’in de katýlacaðý farklý ülkelerden 7 yazarýn söyleþisi 25 Nisan’da Maison des Arts’da saat 19:00’da gerçekleþecek. 11 Mayýs tarihinde Schaerbeek Belediye binasýnda müzisyen Nail Sümbül’ün, mezzo soprano Rachel Fabry’e ney ile eþlik edeceði konser saat 20:00’de nikah salonunda sunulacak. 19 Mayýs günü Emirdaðlýlar Yardýmlaþma Derneði EYAD’ýn organizasyonuyla Schaerbeek Kültür Merkezi’nde fotoðraf sergisi, saat 13:00’de baþlayacak “evlilik ve göç” konulu bir konferans ve Cumali Bulduk’un vereceði bir konser düzenlenecek. 21 Mayýs tarihinde Sibel, Chapiteau Place Terdelt’ de saat 17:00’de konser verecek. Fatih Akýn’ýn “Crossing the Bridge” adlý filminin 27 Mayýs tarihinde saat 18:00’da gösterileceði Festival ile ilgili detaylý bilgi www.culture1030.be adresinden edinilebilir. 23 ‘Doðmamýþ Çocuða Mektup’ Belçika’daydý Tiyatro Özgün Deneme ve Þehir Dýþý Tiyatrosu oyuncularý Beringen, Gent ve Anvers’te “Doðmamýþ Çocuða Mektup” oyununu sergiledi. Serpil Aygün riana Fallaci’nin “Doðmamýþ Çocuða Mektup” oyununu sahnelemek üzere Belçika’ya gelen Tiyatro Özgün deneme oyuncularý Beringen, Gent ve Anvers’te de sahne aldýlar. Klasik tiyatro üslubundan farklý bir dille sahneye konan oyun, baþrol oyuncusu ve yönetmen Yeþim Eyüboðlu tarafýndan tiyatroya uyarlanmýþ. Kadýn ve erkek olmanýn yarattýðý ve dayattýðý sorumluluk ve toplumsal roller, doðamayan bir çocuk üzerinden çarpýcý bir þekilde sorgulanýyor. Oyunda, Belçika’da amatör tiyatro yapan oyuncular da rol aldýlar. Yeþim Eyüboðlu’nun 1989 yýlýnda O ilk defa sergilediði oyun, Belçika’da Þehir Dýþý Tiyatrosu oyuncularýyla ortak sahnelendi. Oyunda Adriyana rolünde Yeþim Eyüboðlu oynarken, Çocuk-Ufuk Eyüboðlu, ClauidaSemra Tezcan, Rossano-Yaþar Nezih Eyüboðlu, Doktor-H. Serhan Sarýkaya, Patron-Hakan Öztop, Terzi/BabaMetin Baþol rol alýyorlar. Teknik görevli Özgür Atmaca ve dekorda da Þafak Eyüboðlu oyunun sergilenmesinde görev alanlar arasýnda. Ayrýca bu oyunda Belçika’da tiyatro yapan Nakýþ Tiyatro Grubu’ndan Tuðba Tilmaç Çimen ve Gökhan Tufanoðlu ile eski Anadolu Tiyatro Grubu’ndan Neslihan Yapýcý da rol aldýlar. Çalýþanlara spor ve kültür çeki Haziran 2006 tarihinden itibaren yýlda 100 Euro tutarýnda spor ve kültür çeki verilebilecek. Bu çekler müze, tiyatro gibi tanýn- 1 mýþ veya desteklenen kültürel etkinlikler veya tanýnmýþ Federasyonlara baðlý spor kuruluþlarý için geçerli olacak. Belçika’daki telekom çözümünüz 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI NEDENİYLE AY YILDIZ’DAN BİNFİKİR ORTAKLIĞIYLA YARATICILIĞA VE YARATICI GENÇLERE DESTEK! GENÇLER, KENDİNİ GENÇ HİSSEDENLER... BU FIRSATI KAÇIRMAYIN! örü t a r e p o GSM ı s a m a l r ı sın yoktur! Yarışmaya nasıl katılacaksınız? AY Dost kontorsüz kaldigin günde belli olur 3244 • 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI kapsamında, "GENÇLİK, SEVGİ, DOSTLUK, ARKADAŞLIK, BARIŞ VE SPOR" konularında bir sms yazın • AY yazıp boşluk bırakarak SMS'inizi 3244'e gönderin • Mesajınız en fazla 155 karakter içerebilir ve SMS başına € 0,50 tahsil edilir İkinciye €300’luk hediye çeki! Üçüncüye €200’luk ✉ Birinciye €500’luk Ayrıca, 10 yarışmacıya €25’luk Ay Yıldız reşarj kartı! hediye çeki! hediye çeki! YARIŞMA KURALLARI: • Yarışma süresi 1 Nisan 2006’dan 15 Mayıs’a kadar geçerlidir. • Yarışmaya herkes katılabilir ve yaş sınırlaması yoktur. • Kısa mesaj gönderme sayısında sınırlama yoktur, istediğiniz kadar SMS gönderebilirsiniz. • Hediye çekleri bütün BASE-Shop'larda geçerli olacaktır. • Mayıs’ın 15’inde katılan sms’ler toplanıp yanda belirtilen. juri tarafından değerlendirilecektir. www.ayyildiz.be JURİ: • Kazanan yarışmacılarla kişisel bağlantıya geçilecektir. • Ayrıca kazanan SMS’ler 19 Mayıs 2006 tarihinde www.ayyildiz.be ve www.binfikir.be sitelerinde duyurulmakla beraber Binfikir gazetesinin Haziran sayısında yayınlanacaktır. • Yarışmanın detaylı şartnamesini www.ayyildiz.be’de, www.binfikir.be’de veya BASE-Shop’larda okuyabilirsiniz Zeynel Lüle- Hürriyet, Güven Özalp - Milliyet, Fikret Aydemir Sabah, Erdinç Utku - Cumhuriyet, Erdem Resne - Binfikir ve Tolga Kutlu - Ay Yıldız
Benzer belgeler
Mayıs 2007
Bölge Hükümeti Milletvekili Emin
Özkara Schaerbeek Belediyesi’nden
aday olurken, St. Josse Belediyesi
Meclis eski Üyesi Halis Kökten de
Schaerbeek’te yarýþacak.