Ocak - Keskinoğlu
Transkript
OCAK 2015 Sayı:207 Manisa Organik Üretimle Büyüyecek… Sektörün Marka Değeri Artıyor Son 5 yıldaki büyüme hızını her sene ortalama yüzde 10 seviyesinde tutan Türk tavukçuluk sektörü, bugün dünyanın en büyük 10 üreticisinden biri konumuna ulaşmıştır. 2014’te toplam 1,9 milyon ton üretim yapan Türk piliç eti sektörünün Cumhuriyetimizin 100. yılındaki üretim hedefi ise 3 milyon tondur. Ülkemizin global pazardaki konumunun güçlendirilmesinin temel strateji olduğu 2023’teki ihracat hedefimiz ise, 682,7 milyon dolar olarak gerçekleşen sektör ihracatımızı 1 milyar 250 bin doların üzerine çıkarmak. Türk kanatlı sektörü olarak Türk piliç etinin dünyaya tanıtılması, ihracat yapılan ülke sayısının arttırılması ve potansiyel pazarlarda konumumuzun daha da güçlenmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Keskinoğlu olarak biz, global bir marka olmak adına yaptığımız çalışmalarla ihracatımızı 2014’te 90 milyon dolara yaklaştırdık. İhracat alanında yaptığımız girişimler ve izlediğimiz stratejiyle birçok ülkede pazar payımızı liderliğe varan seviyelere ulaştırdık. 2014’te Rusya pazarının açılmasıyla Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 50’sini tek başımıza karşılarken yine bu sene Malezya’ya Türkiye’den ilk piliç eti ihracatını gerçekleştiren marka olduk. Bizim gelecek vizyonumuzda, ihracat yaptığımız 75 ülkede var olan konumumuzu güçlendirerek global bir marka olarak bilinirliğimizi arttırmak büyük önem taşımaktadır. Bugün Manisa Akhisar’daki 1 milyon 800 bin m2 arazi üzerinde kurulu 277 adet üretim tesisinde piliç etinden zeytinyağına, yumurtadan organik gübreye kadar 10’u aşkın alanda üretim yapan şirketimiz, iç pazarda da her zaman sektörümüzün gönüllü öncülüğünü üstlenmiştir. Sektörümüzün kanayan yarasına çözüm olmak için 2013 Aralık ayında hayata geçirdiğimiz Keskinoğlu.TV’de yaptığımız canlı üretim yayınıyla, Türk halkının en ucuz protein kaynağı olan piliç eti hakkındaki tüm soru işaretlerini cevaplamaya çalıştık. Diğer yandan pazarın dinamiklerini ve tüketici trendlerini de analiz ederek, tüketicilerimize sağlıklı yeni ürünler sunmaya devam ettik. Markamızı olduğu kadar pazarı da geliştirecek olan konserve ürünlerimiz Doğal Tavuk Suyu ve soya sosuyla harmanlanmış tüketime hazır Fileto Fit ürününü Türkiye ile tanıştıran ilk marka olduk. Bu yılda yenilikler sunmaya devam edeceğiz. 2015 yılı hedeflerimizin arasında, 1,1 milyar TL olan ciromuzu 1,2 milyar TL’ye, ihracatımızı ise 100 milyon doların üzerine çıkarmak bulunuyor. Bu yılda yeni yatırımlar yapmaya devam ederek iç piyasadaki liderliğimizi koruyacak ve dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Yarım asrı geride bırakmış bir marka olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl hedeflerini yakalaması için bize düşen görevi yerine getirmeye canı gönülden talibiz. İhracatta, Türkiye’nin gönüllü elçiliğini üstlenen şirketimiz, taşıdığı bu sorumlulukla; 2023’te 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapmayı ve ihracat rakamını da 300 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Böylece global bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye’nin marka değerine katkı sağlamanın onurunu da yaşayabileceğiz. Manisa’nın önde gelen üreticileri ve yerel yöneticileri, şehrin organik tarım ve hayvancılık alanında daha etkin olması için güç birliği yaptı. Bu amaçla Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ve Manisa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, “Manisa Organik Tarım Projesi” toplantısının katılımcıları Keskinoğlu Şirketler Grubu, Şenaylar Yaş Meyve Sebze A.Ş., Bintepe Organik Zeytin ve Zeytinyağı, Işık Tarım Organik Kuru Üzüm ve Çamlı Besicilik Organik Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği firmaları oldu. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen toplantının gündeminde ise, organik tarım projesi kapsamında yapılan çalışmalar, atılması gereken adımlar, çözüm bekleyen konular ve üretici firmaların hedefleri ile ihtiyaçları öne çıkan başlıklar arasındaydı. Şirketler grubumuzu temsilen toplantıya katılan yönetim kurulu üyemiz Keskin Keskinoğlu, görüşmeler sonrasında paylaştığı değerlendirmede, Manisa’nın bereketli ve verimli topraklarından güç aldığını, ekonomisinin de yüzyıllardır tarıma ve hayvancılığa dayalı olduğunun altı çizdi. Keskin Keskinoğlu, “Organik ürünler henüz ticarette büyük bir pay sahibi olamasa da tüm dünyadaki trende baktığınızda, pazarın büyüme potansiyelinin son derece yüksek olduğu ortada. Manisa’nın da bu konuya odaklanması şehrin geleceği açısından çok önemli bir adım, yerel yöneticilerimiz üreticilere bu konuda oldukça çözümcü yaklaşıyorlar. Biz de Keskinoğlu olarak Manisa’nın bu misyonuna katkı sağlamak için her zaman göreve hazırız. Zaten yıllardır Organica gübre ürünümüzün de katkısıyla bölgemizdeki çiftçilerimize iyi tarımın faydalarını anlatıyoruz. Diğer yandan da, bu alanda yeni yatırımlara hazır olduğumuzu söylemek isterim. Örneğin, toprakları son derece verimli bir bölge olan Soma’da organik yumurta üretimini teşvik ederek bölge insanına alternatif bir istihdam alanı da yaratmak isteriz. Bu konudaki tek ihtiyacımız tarım ve hayvan yetiştiriciliğine uygun organik arazi yerlerine erişimin sağlanması. Böyle bir adım atıldığı takdirde, Manisa’nın ülke ekonomisine katkısı da artacaktır” dedi. İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu’na Anlamlı Ziyaret “Sosyal sorumluluk alanında eğitimle ilgili çalışmalarda hassasiyet gösteren şirketler grubumuz, kurucumuzun adını taşıyan İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu’nu geçtiğimiz günlerde ziyaret etti.” Sosyal sorumluluk alanında eğitimle ilgili çalışmalarda hassasiyet gösteren şirketler grubumuz, kurucumuzun adını taşıyan İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu’nu geçtiğimiz günlerde ziyaret etti. Grubumuzun Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladığı 5 okul arasında yer alan İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu’nun Aralık ayında göreve başlayan yeni müdiresi Tanyeli Öztürk’ü makamında ziyaret eden yöneticilerimiz, tüm Keskinoğlu Ailesi adına kendisine tebriklerini ilettiler. Yönetim kurulu başkanımız Fevzi Keskinoğlu, yönetim kurulu başkan yardımcımız Mehmet Keskinoğlu ve yönetim kurulu üyemiz Keskin Keskinoğlu’nun katılımıyla, 2014 - 2015 eğitim yılı yarıyıl tatilinin hemen öncesinde gerçekleştirilen görüşmede; öğrencilerin başarı durumlarıyla ilgili bilgiler de alındı. Ziyaret sonunda ise Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hazırladığı, okul yaptıran hayırseverlerden oluşan “Manisa’da Eğitime Gönülden Dokunanlar Albümü” okul idaresi tarafından şirketimizin yöneticilerine takdim edildi. Şirketler Grubumuza Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü Öğrencilerinden Teknik Gezi “Akhisar Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü öğrencileri ve öğretim görevlileri geçtiğimiz günlerde tesislerimizi ziyaret etti.” Akhisar Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü öğrencileri ve öğretim görevlileri geçtiğimiz günlerde tesislerimizi ziyaret etti. Üniversitelerle iş birliği içinde olan şirketler grubumuzu, teknik gezi kapsamında üretim tesislerini gezen öğrenciler işleyişimizi yerinde görme fırsatı bulurken, sektör ile ilgili merak ettikleri sorulara da cevap bulma şansı yakaladılar. Öğrencilerini iş yaşamına hazırla2 mak için lider kuruluşlara ziyaretler düzenleyen endüstriyel tavukçuluk bölümü yetkilileri, öğrenciler ile iş yeri temsilcilerinin buluştuğu bu etkinliğin iş deneyimlerinin paylaşılması bakımından yararlı sonuçlar getireceğini söyledi. Geziye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirten yönetim kurulu üyemiz Hamit Keskinoğlu: “2003 yılında başladığımız işbirliğimiz her geçen yıl artarak devam ediyor. Bölümde okuyan öğrencilere staj imkanı sunarken, üretimden yönetime birçok kademede iş imkanı sağlıyoruz. Sektörümüzün gelişiminde kalifiye insan kaynağının büyük rolü var. Bu yüzden Celal Bayar Üniversitesi’ne desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Teknik gezinin ardından da misafirlerimize 200 araçtan oluşan Klasik araç müzesi gezdirildi. Ravika Köyü’nde Çin Halk Cumhuriyeti Başkonsolosunu Ağırladık Şirketler grubumuzun kurucusu İsmail Keskinoğlu’nun anısını yaşatmak için butik olarak üretilmeye başlanan Ravika, bugün dünyanın en uzak noktasındaki ülkelere dahi ihracat yapar hale geldi. Toplam 75 ülkeye ihracat yapan Ravika’nın hedeflediği pazarlar arasında, geleneksel mutfak kültürüne son derece bağlı olan Çin de yer alıyor. Çin’e yaptığı zeytinyağı ihracatını her yıl istikrarlı bir şekilde artıran Ravika, Çin pazarında Türk zeytinyağına yönelik artan bir ilginin de oluşmasını sağladı. Geçtiğimiz günlerde ise bu ilginin bir yansıması olarak, Çin Halk Cumhuriyeti’nin İzmir’deki ilk Başkonsolosu Su Gaochao önderliğindeki 20 kişilik grup, Ravika Köyü’nü gezerek zeytinyağı üretimiyle ilgili tüm aşamaları yerinde gözlemlediler. Keskin Keskinoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen gezide, Çinli misafirlere önce zeytinleri dalından toplama deneyimi yaşatıldı. Ardından yağhane gezdirildi ve zeytinin zeytinyağına dönüş evreleri aktarıldı. Ziyarette iki ülke arasındaki ticari işbirliklerinin de görüşüldüğünü aktaran Keskin Keskinoğlu, “Çin çok büyük bir pazar ve Türk ürünlerini de beğeniyorlar. Özellikle zeytinyağı onlar için hala yeni bir lezzet sayılır ancak her geçen gün daha da tercih edilir hale geliyor. 2008 yılında ihracata başladığımız Çin’e bugün yıllık 150 ton zeytinyağı ihracatı gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Çin ile yaptığımız ticaret hacminin çok daha büyüyeceğine inanıyorum” dedi. Zeytinyağı üretimiyle ilgili tüm aşamalar hakkında detaylı bilgi alan heyet, daha sonra pişmiş ürün tesisini ve yaklaşık 200 aracın bulunduğu Keskinoğlu Klasik Araç Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra Akhisar’dan ayrıldı. “Çin’e yaptığı zeytinyağı ihracatını her yıl istikrarlı bir şekilde artıran Ravika, Çin pazarında Türk zeytinyağına yönelik artan bir ilginin de oluşmasını sağladı.” Şirketler Grubumuzdan 2015’te 400 Yeni İstihdam Türkiye’de 50 bini aşkın noktada, dünyada ise 75 ülkede tüketiciyle buluşan sektörünün lider markası şirketimiz, var olan 4000 kişilik şirket kadrosunu bu yıl 4400’e ulaştırmayı hedefliyor. İç pazardaki ve ihracattaki taleplerin yükselmesi nedeniyle, 2015’te piliç etinden yumurtaya, zeytinyağından lojistiğe kadar faaliyet gösterdiği birçok alanda yüzde 10’lara yaklaşan kapasite artışını tamamlayacak olan şirketimiz, 2015 istihdam planında yeni mezunlara iş imkanı sağlayacak. 2015 istihdamının yüzde 25’lik kısmını yeni mezunlara ayıran şirketimiz, ilerleyen yıllardaki yönetici kadrolarını da bu yıl şirkete taze kan getirecek gençlerden sağlamayı planlıyor. Ege Bölgesi’nin en büyük istihdam sağlayıcılarının başında gelen şirketimiz, 2015 istihdam planında Gıda Mühendisi, Veteriner Hekim, Endüstri Mühendisi ve Dış Ticaret Uzmanı öne çıkan kadrolar arasında yer alırken, Manisa Akhisar’da bulunan şirket merkezi ve üretim tesislerine ulaşım için çalışanlarına İzmir’den de servis imkanı sunuyor. Farklı şehirlerden başvuru yapıp şirkete dahil olan yeni çalışanların yaşam düzenlerini kolay kurabilmesini de gözeten şirketler grubumuz, şirket lojmanında süresi 3 aya kadar uzatılabilen konaklama olanağı da sağlıyor. “Türkiye’de 50 bini aşkın noktada, dünyada ise 75 ülkede tüketiciyle buluşan sektörünün lider markası şirketimiz, var olan 4000 kişilik şirket kadrosunu bu yıl 4400’e ulaştırmayı hedefliyor.” 3 ETLİK PİLİÇ YETİŞTİRMEDE İLK HAFTA BAKIMININ ÖNEMİ Etlik Piliç Yetiştiriciliği’nde ilk hafta bakımı çok önemlidir. İlk hafta bakımında gerekli şartların oluşturulması için çalışmalar civcivin karşılanmasından önce başlanır. Kümes hazırlığı yapılırken mevsim göz önünde tutulmalıdır. Kümes Hazırlığı Altlık olarak kullanılacak malzeme (çeltik, talaş vb.) kış aylarında m2’ye 5 kg altlık, yaz aylarında ise 3 kg altlık serilmelidir. Kümes özellikle soğuk kış aylarında en az 48 saat önceden ısıtılmaya başlanılmalıdır. Civciv karşılanması sırasında tabandaki beton sıcaklığı minimum 28 derece olmalı, kümes içerisinin sıcaklığı ise minimum 33-34 derece olmalıdır. 48 saat önceden ısıtılmaya başlanmayan kümeslerde, ilk hafta ölümleri, kırıklanmalar ve gramaj alımında problemler yaşanması olağandır. Kümes hazırlığında dikkat edilmesi gereken konulardan bir diğeri ise ekstra olarak kümes içerisine konulacak olan duba yemlik ve suluklardır. Hazırlanacak civciv bölmesine her 100 adet civciv için 1 adet seyyar yemlik ve 1 adet seyyar suluk konmalıdır. Unutmayınız ki civciv kalktığında 1 metre yürümeden yeme ve suya kolaylıkla ulaşıyor olmalıdır. Aksi taktirde kümeste hızla kırıklanmalar, üniformitede dalgalanmalar gözlenir, bu durumda performansı olumsuz yönde etkiler. Kümes içerisinde civciv bölmesinin %25’ini kaplayacak şekilde civciv kağıdı serilmelidir. Civciv kağıdı yemliklerin altına, her iki taraftan da sıkıştırılarak konması, civciv kağıdının 3. gün toplanırken kolay çıkarılması- Evren Tosun 4 na yardımcı olacaktır. Mevcut nipel hatları ve basınçları civciv kabulünden hemen önce son kez kontrol edilmelidir. Nipeller açık olmalı ve basınçları Chorti (Korti) tip nipeller için, basınç boncuğu 5 santimetrede olmalıdır. Lubing tipi (daha kolay su veren) nipellerde ise basınç daha düşük tutulmalıdır. Nipel boyu civcivin göz hizasında yani uzanmasına gerek kalmadan kolayca içebileceği hizada olmalıdır. Civciv Kabulü; Civciv kabulünde, civcivler araçtan mümkün olan en kısa sürede kümese indirilmesi gerekmektedir. Civciv indirme işlemi bittikten sonra, gelen civcivin ağırlığı tartılarak not alınmalıdır. Kasa sayımı yapılmalı ve kasa içerisindeki olası ölü hayvanlar sayılarak kamyon şoförü ile birlikte tutanak altına alınarak saha sorumlusuna bilgi verilmelidir. Civciv indirme işlemi bitmesine müteakip, kümes içerisine 30 dk boyunca girilmemeli ve hayvanın sakinleşerek ortama alışması beklenmelidir. Aydınlatma; Kümes içi aydınlatma ilk hafta m2’de 30-40 lüks olmalıdır. Eğer elinizde bir lüksmetre ölçer alet yok ise bilmeniz gereken, 30-40 lüks’ün gündüz dış ortam aydınlığı gibi olması gerektiğidir yani dışarıdan kümes içerisine girdiğinizde kümesinizin size karanlık gelmemesi gerekir. Kursak Skorlama; Civcivler kümesinize indikten ilk 24 saat sonrasında, kursak doluluk oranları takip edilmelidir. İlk 24 saat sonunda civciv kursakları %100 oranında dolu ve kulak memesi kıvamında olmalı. Eğer kursak sert ise bu civcivin yeterli Salihli’de bulunan 20 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. suya ulaşamadığının bir göstergesidir. Eğer kursak çok yumuşak ise bu seferde sadece suya ulaşabildiğini fakat yeterli yeme kolayca ulaşamadığının göstergesidir. İlk 24 saat sonunda kursak doluluğunun %100 oranında olmadığı durumlarda, sıcaklık kontrol edilmeli ve içeride saat başı gezinme vasıtasıyla civcivler yeme ve suya teşvik edilmelidir. İlk Hafta Havalandırması; İlk hafta havalandırması minimum havalandırmaprensibine göre yapılmalıdır. Minimum havalandırma genç hayvanlar ve soğuk hava koşulları için kullanılır. Bu tip havalandırmanın amacı ihtiyaç duyulan hava sıcaklığını korurken, zararlı gazları ve aşırı nemi ortadan kaldırmak amacıyla kümes içindeki zararlı durgun havayı, dışarı atmak ve kümes içinde temiz havayı sağlamaktır. Civciv’in kümese girmesine müteakip, dışarıdaki hava sıcaklığı ne olursa olsun, atık gazları ve aşırı nemi ortadan kaldırmak ve temiz hava akışını sağlamak için minimum havalandırmaya başlanması gerekir. Minimum havalandırma civciv fanları vasıtasıyla, zaman ayarlı fanlarla çalıştırılmalıdır. Tüm bu şartlar sağlandığında ilk hafta gramaj hedefi, civciv giriş gramajının 4,5 veya 5 katı kadar olması beklenmektedir. Örneğin ortalama 35 gram gelen civcivin ilk haftayı 170-175 gr’la tamamlanması beklenir. Unutulmamalıdırki ilk hafta kaybedilen her 1 gram canlı ağırlık, seyreltme yaşında kaybedilecek 11,5 gr’a eşittir. Yani ilk haftasını hedefinden 10 gram geride tamamlayan bir sürü, seyreltmede hedefinden 115 gr geriye düşecektir. Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz. Mustafa Akyar Tavuklu Şevket-i Bostan Salatası Hazırlanışı: Malzemeler: 1 paket Keskinoğlu tavuk göğsü ½ kg şevket-i bostan 5 adet çeri domates ½ adet kırmızı kapya biberi ½ adet sarı kapya biberi 4 yemek kaşığı Ravika sızma zeytinyağı 1 adet limonun suyu ve kabuğu Yeşil zeytin Tuz, karabiber Şevket-i bostanın etli ve yapraklı kısımlarını ayırıp iyice yıkayıp sirkeli suda bekletin. Ayrı bir tencerede kaynatmış olduğunuz tuzlu suya temizlenmiş şevket-i bostanları atıp yumuşayıncaya kadar pişirin ve piştikten sonra geniş bir salata kabına alın. Üzerlerine doğramış olduğunuz biber ve domatesleri yerleştirin. Ayrı bir yerde pişirdiğiniz ızgara tavuk göğüslerini de hazırlamış olduğunuz salataya ilave edin. Yeşil zeytinleri hazırladığınız salatanın üzerine yerleştirin. Son olarak limon suyunu ve zeytinyağını gezdirip servis edin. İç Pilav İle Doldurulmuş Bütün Tavuk Hazırlanışı: Malzemeler: 1 su bardağı baldo pirinç 1 yemek kaşığı kuş üzümü 1 yemek kaşığı kuru üzüm 2 adet kuru kayısı 1 çay kaşığı toz tarçın 1 çay kaşığı toz karanfil 1 çay kaşığı toz yenibahar 1 adet kuru soğan 3 dal dereotu 3 dal taze nane 1 kutu Keskinoğlu Tavuk Suyu 1 yemek kaşığı çam fıstığı Tuz, karabiber Ravika Zeytinyağı 1 çay kaşığı paprika ½ adet limon suyu ½ adet portakal suyu Soğanı julyen doğrayın ve zeytinyağında soteleyin. Çam fıstıklarını ve yıkanmış pirinci ekleyip, kavurun. Tüm baharatları, kuru meyveleri, tuz ve karabiberi ilave edin. Tavuk suyunu ekleyin ve pişirin. Pişen pilavı tavuğun içini doldurmak üzere kenara alın. Paprika, limon suyu, portakal suyu, tuz ve karabiberi bir kasenin içinde karıştırın. Tavuğun üzerine sürün. Önceden ısıtılmış 250 derecelik fırında 10 dakika kadar pişirin. Daha sonra, üzerini alüminyum folyo ile kapatarak 180 derecelik fırında bir saat pişirin. Tavuk piştikten sonra pilavı içerisine doldurup, servis edin. 5 Ali Akdal Genç oyuncu Ali Akdal ile oyunculuğa başlama hikayesi, devam eden projeleri, yemek zevkleri hakkında sizlerinde keyifle okuyabileceği bir sohbet gerçekleştirdik. “Klasiktir ama lisede başladı oyunculuk sevdası, edebiyat öğretmenlerinin farketmesi ile. Ben de içten içe sahneye çıktıkça büyüsüne kapıldığımı farkettim.” 6 Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1991 doğumluyum, aslen Konya Beyşehirliyiz. Babam öğretmen olduğu için gezmişiz bir hayli. 4 kardeşin de doğum yerleri farklı, son durak Akhisar. Ben 4 kardeşin en küçükleriyim. Ben doğar doğmaz Akhisar’a gelmişiz, yani Akhisar ile tanışmam 5 aylıkken falan. İlk ve orta okulu Özel Eminbey Koleji’nde okudum, lise dönemim ise Akhisar Anadolu Öğretmen Lisesi’nde geçti. Sonra Marmara Üniversitesi sinema televizyon bölümüne girdim ve İstanbul ile tanıştım. O gün bugündür devam ediyor tanışıklığımız. Oyunculuğa başlama hikayenizi öğrenebilir miyiz? Klasiktir ama lisede başladı oyunculuk sevdası, edebiyat öğretmenlerinin farketmesi ile. Ben de içten içe sahneye çıktıkça büyüsüne kapıldığımı farkettim. Lisede birkaç oyunda oynadım sadece, imkanlar kısıtlıydı çünkü. İstanbul’a gelince değişti tabi fırsatlar. Üniversite boyunca tiyatro yaptım. Hatta 3. sınıfta iki tiyatroda birden çalışmışlığım var. Birkaç ajans bulmuştum o zamanlar gidip kaydolmuştum. İlk işim üniversite 2. sınıfta geldi. Açılışı “Arka Sokaklar” dizisiyle yaptım, heyecandan uçarak. Çok sonra anladım İstanbul’da ajansa kaydolup da arka sokaklar dizisinde oynamayan olmadığını. Daha sonra ufak tefek işlerle devam ettim farklı farklı dizilerde oynadım hep 1’er 2’şer bölüm, 1 sene boyunca. Sonra bir oyunculuk yarışmasında boy gösterdim. Yarışma beklenen ilgiyi görmese de büyük ve hatta çok büyük tecrübeler edindim yarışma boyuncu her anlamda. İlk düzenli işim ise Star’da yayınlanan “İşler Güçler” dizisi oldu. Sonrasında da aynı ekiple devam ettik, ediyoruz “Kardeş Payı” ile. Sanatın birçok dalında varsınız aslında bildiğimiz kadarıyla şarkı söylüyor, enstrüman çalıyorsunuz. Müzikle ilgili de bir projeniz var mıdır ? Evet aslında şarkı söylemeyi müzik dinlemeyi çok severim oyunculuk serüveninin başlamasında da büyük katkısı var. Lise yıllarında müzik grubumuz vardı, eli olanın gitar çaldığı zamanlar da… Sahne, ışıklar, alkışlar, seyirci karşısında olmak hepsi birer zeminiydi oyunculuk sevdasının. Şu an için müzikle ilgili bir proje yok ama hayallerim arasında, olursa inşallah bir single albüm yapmayı düşünüyorum yada şöyle 3-5 parçalık birşey. Hayalim bu benim, olur inşallah. Son yıllarda Türk filmlerinde bir artış var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu çok iyi bir haber tabi ki de. Yakından takip ediyorum bütün filmleri, rakamları, gişelerini. Filmler arttıkça kaliteleri de artar zamanla diye umuyorum. Buraya en uyan söz çok sevdiğim bir büyüğümün de dediği gibi “Yürümekle varılmaz lakin varanlar yürüyenlerdir” olabilir sanırım. Yeni projelerinizden bahseder misiniz? “Kardeş Payı”mız var hali hazırda son hızla devam ediyoruz. Görüştüğüm birkaç sinema filmi var ama ne olacağı henüz belli değil. Çok detay vermeyeyim sürpriz olsun. Oyuncu olarak örnek aldığınız, idolünüz var mıdır? Oyunculuk anlamında tabi ki feyz aldığım bir çok oyuncu var. Ama Haluk Bilginer’in yeri başkadır bende. Aslında yazarlardan daha çok idolüm var dizimizin senaristlerinden Selçuk Aydemir, Emrah Kaman, Yılmaz Erdoğan bunların başında geliyor. Set dışında neler yaparsınız, bir gününüzü nasıl geçirirsiniz ? Hobileriniz nelerdir? Çok vaktim olmuyor açıkçası set olduğu zamanlar 4-5 gün çalışıyoruz zaten geriye kalan günlerde de sete hazırlık ezber vs. oluyor, ya da dinlenme. Onun dışında klasik İstanbul koşturmacaları. Arkadaşlarımla vakit geçiririm bol bol. Kendime vakit ayırırım, bir şeyler yazar, çizerim. Hepsi bu. Peki, mutfakla aranız nasıl, yemek yapıyor musunuz? Mutfakla aram iyidir; biraz yemek seçmekle beraber sevdiğim her şeyi afiyet ile tüketirim. Az biraz da elimden gelir bir şeyler, aileden uzak okuyunca elden birşeyler geliyor mecburen. Aslında düşündüm de mütevazi olamayacak kadar elimden gelen güzel yemekler olduğunu söyler eş dost. Menemen ve değişik sunum ve soslarla makarna bunların başında gelir. Zeytinyağlı ve tavuklu yemeklerden favorileriniz hangileridir? Yetiştiğimiz topraklara bakacak olursak “içinde zeytinyağı olan her şeyi yerim” demem abartı olmaz sanırım. Tavukta keza aynı, özellikle Akhisar’da olduğum “Oyunculuk anlamında tabi ki feyz aldığım bir çok oyuncu var. Ama Haluk Bilginer’in yeri başkadır ben de. ” zamanlarda tavuk çoğu zaman olur soframızda. Favorim sanırım soslu tavuk mangaldır. Son olarak, Keskinoğlu ürünlerini nasıl buluyorsunuz? Alışveriş yaparken göz ile onaylayıp elimizin gittiği ürünler genelde Keskinoğlu ürünleridir. Severiz, tüketiriz, tüketmeyenlere öneririz. 7 Soğuk Havalarda Beslenmenin Önemi Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir Soğuk hava şartları aslında, hayatı hem eğlenceli kıldığı gibi, aynı zamanda da zorlaştırıyor. Kar yağışı ve tatille beraber çocuklar, yaşlılar kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları evde dinlenme imkanı bularak, karın eğlenceli yanını yaşayabiliyorlar. Fakat Karla beraber başlayan eğlence ağır hava şartlarının etkisiyle kayma, düşme, kırma gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Tüm bunların olmaması için, kaymayan ayakkabılar, yaşlılar için mutlaka baston, özellikle çocuklar için, kar gözlükleri, atkı, bere, eldiven ve kar şapkası gibi kıyafetler giymek, eğlenceyi zorlaştırmak yerine keyifli kılacaktır. Özellikle uzmanlar aşırı soğukları sağlıklı geçirmenin sağlıklı beslenmeden geçtiğini belirtiyorlar. Soğuk hava koşullarında, solunum yolu hastalıklarına yakalanmamak için, ne çok kalın ne de çok ince giyinmemek gerekmektedir. Kalın giyinip terlemek de ince giyinmek kadar bağışıklık DOĞRU BESLENME ÖNERİLERİ Hastalanmadan önce tedbir almak: Sağlıklı beslenme, özellikle C vitamininden zengin beslenme bağışıklık sistemi destekler. Vitamin kullanmak ağrı kesici gibi 3-4 saat sonra etki edecek bir kavram değildir. Bazı bireylerin, yaşadığı çevre, beslenme şekli, sigara ya da alkol kullanımına bağlı olarak, vitamin ihtiyaçları değişmektedir. Kullanılan vitaminin etkisi kısa sürede olmayacaktır. Bu sebeple kış aylarında dengeli ve yeterli beslenme önemlidir. Besinler tarafından alınan vitamin ve minerallerin daha hızlı emildiği unutulmamalıdır. Bitki çayları: Soğuk algınlığının en önemli şikayetleri arasında yer alan, öksürük, yüksek ateş ve kırgınlık gibi şikayetleri ortadan kaldırmak için ilk düşünülen çözüm bitki çaylarıdır. boğazın tahrişini önler ve tahriş olan boğazın onarılmasını sağlamaktadır. Yoğurt tüketilmeli: Bağışıklık sistemini kuvvetlendirip, mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturulmasını sağlarlar. Özellikle probiyotik yoğurt ve kefir tüketimi, enfeksiyonlara karşı koruyucu etki sağlamaktadır. Dinç uyanmak, zengin beslenme formülü: Antioksidan vitaminler yönünden zengin besinler tüketmek gerekmektedir. Bu soğuk havalarda zinde ve dinç uyanmak için antioksidanlardan zengin beslenmek oldukça önemlidir. Özellikle de C vitamini… Yaşlılar, diyabetik hastalar, kalp ve hipertansiyon hastaları, böbrek hastaları; Üşümekten korkan bireylerin enerji olsun diye, yüksek karbonhidratlı besinleri tüketmeleri uyuşukluk, uyku hali, kan şekeri ve tansiyonun yükselmesine sebebiyet verecektir. C vitamin alabilmek adına yenilen 1 kg mandalina, şeker hastasının, kan şekerini yükselmesine neden olur. Tüm bunları dikkate alarak sebze ve meyveden 3 er porsiyon tüketilmelidir. Şeker hastaları portakal suyu yerine portakalın kendini yemelidirler. Biberin içindeki C vitaminin mandalina daha çok olduğu unutulmamalıdır. Vazgeçilmez bir vitamin, D Vitamini: Kış aylarında yeteri kadar güneş görülmemeye bağlı olarak vücutta D vitamini düşmektedir. Buna bağlı olarak bireylerin D vitaminlerini kontrol ettirip gerekirse takviye yapmaları gerekmektedir. Düşük D vitamini insulin direnci oluşumunda ve kalp-damar sağlığı için oldukça önemlidir. Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken sokaktaki bir çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Adam ona bir kez daha göz attı. Çocuk, koltuk değneği kullanmaktaydı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hayalden çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp: “Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika” dedi. Çocuk, ona dönerek: “Gerçekten çok güzeller ama benim bir bacağım doğuştan eksik.” Bence önemli değil diye atıldı adam. “Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya vicdanı.” Küçük çocuk, birşey söyleyemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü: “Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsaydı.” Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp: “Anlayamadım” dedi. “Eğer vicdanımız yoksa cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak” dedi, çocuğa dönerek. Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrini işaret ederek baktığın ayakkabı sana yakışır, dedi. Çocuk, başını iki yana sallayıp: “Üzerinde 30 lira yazıyor, almam mümkün değil” dedi. “İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım, bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder” dedi adam. Çocuk biraz düşünüp: “Ayakkabının diğer teki işe yaramaz ki” dedi. Amma yaptın ha diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım. Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek: “Üstelik de öğrencisin değil mi?” diye sordu. İkiye gidiyorum diye atıldı çocuk, üçe geçtim sayılır. “Tamam işte. 5 lira da öğrenci indirimi yapsak, geriye kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı şenindir, sattım gitti!” dedi adam. Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek: “Benim satış işlemim bitti. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum”dedi. “Şaka mı yapıyorsunuz? Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?” diye kekeledi çocuk. “Sen çok cahil kalmışsın be arkadaş. Antika eşyalardan haberin yok herhalde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder” dedi adam. Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi. Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek: “Bana göre 20 lira yeterli” dedi. Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada çocuğun yanağına bir öpücük kondurdu. Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip: “Babam haklıymış, sakat olduğun için üzülmene hiç gerek yok demişti” dedi. Kaynak: İnternet 8 Kaynak: İnternet Son Umut Evlilik Öğretmen derste evliliği anlatmaktadır; - Evet çocuklar gelinlerin evlenirken neden bembeyaz giyindiğini biliyor musunuz? Sınıftan ses çıkmaz. Öğretmen anlatmaya devam eder. - Çünkü kadınlar evlenmeden önce hep o gelinliğin hayalini kurmuşlardır. Gelinlik giydikleri gün kadınların en mutlu günüdür. Beyaz da mutluluklarını gösterir. Sınıfın arka sıralarından bir çocuğun sesi yükselir: - Damatların neden siyah giydiğini şimdi anlıyorum. Son Ada’nın Çocukları Yönetmen: Russell Crowe Oyuncular: Russell Crowe, Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Olga Kurylenko, Jai Courtneyrgan Freeman, ScarlettJohansson, Min-sikChoi, AnaleighTipton, Mason Lee Tür: Dram, Savaş Süre:97 dakika Yapım:2014 Avustralyalı bir çiftçi olan Connor (Russell Crowe), 1919 yılında Çanakkale Savaşı’nın ardından Türkiye’ye gelir. Gelibolu’da savaşta kaybolan üç çocuğunu bulmak için arayışa koyulur. Arazide su bulma konusunda bir usta olan Connor, oğullarına ait bir iz bulabilmek için her şeyi yapacaktır. Yazar: Zülfü Livaneli Sayfa Sayısı: 200 Basım Yeri: İstanbul Yayın Yılı: 2014 Dünya’nın en güzel adasında, neşeyle ve barış içinde yaşıyorduk bir arada. Ama bir gün adaya esrarengiz bir adam geldi... Ve her şey değişti. Kimse yaklaşan tehlikenin farkında değildi. Zülfü Livaneli’den genç okurlara evrensel ve zaman ötesi bir başyapıt. Barış ve özgürlük uğruna bir diktatöre karşı verilen mücadelenin hikâyesi. 9 Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor 17 207 10 Yanlış Bilinen Doğrular 11
Benzer belgeler
Şubat - Keskinoğlu
indirilmesi gerekmektedir. Civciv indirme işlemi bittikten sonra, gelen civcivin
ağırlığı tartılarak not alınmalıdır. Kasa
sayımı yapılmalı ve kasa içerisindeki
olası ölü hayvanlar sayılarak kamyon...
Nisan - Keskinoğlu
Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü
öğrencileri ve öğretim görevlileri
geçtiğimiz günlerde tesislerimizi
ziyaret etti. Üniversitelerle iş
birliği içinde olan şirketler grubumuzu, teknik gezi kapsamında
ü...
Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan
liderliğe varan seviyelere ulaştırdık. 2014’te
Rusya pazarının açılmasıyla Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 50’sini tek başımıza karşılarken yine bu sene Malezya’ya
Türkiye’den ilk pili...
Mayıs - Keskinoğlu
Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Ağustos - Keskinoğlu
2014’te 90 milyon dolara yaklaştırdık. İhracat alanında yaptığımız girişimler ve izlediğimiz stratejiyle birçok ülkede pazar payımızı
liderliğe varan seviyelere ulaştırdık. 2014’te
Rusya pazarının ...
Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği
Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Haziran - Keskinoğlu
Rusya pazarının açılmasıyla Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 50’sini tek başımıza karşılarken yine bu sene Malezya’ya
Türkiye’den ilk piliç eti ihracatını gerçekleştiren marka olduk. Bi...