ȁ%XJ¼Q PLOOHWLPL] ND]DQGðȂ

\\ www.212haber.com //
01 - 15 KASIM 2015
Yıl:5
Sayı: 88
Fiyatı: 1
1
6(‡0(1ï
0
,
6
$
.
ï
'$5%(6
REZİL ETTİ,
TARİHE GÖMDÜ
7$5ï+ï yapıcı öncülere, devrimcilere sahip
çıktı. Onlara güç ve
cesaret verdi. Onları
hedef alan herkesi, her
çevreyi, her merkezi
rezil etti, tarihe gömdü. Türkiye, sadece 7
Haziran’dan bu yana
yaşanan istikrarsızlığa,
tereddüde, endişeye
son vermekle yetinmedi. İç işgalcilere, dışarıdan işgal denemeleri
yapanlara, ülkemize
kurşun sıkanlara ağır
bir cevap verdi.
Türkiye tam anlamıyla tarih yazdı. Büyük Türkiye yolunda
dev bir adım daha attı. Yüz yıllık kurtuluş mücadelesine son
noktayı koydu, son kararı verdi. Bu ülkenin son savunma
hattı olduğunu, son sığınak olduğunu, son kale olduğunu
müthiş bir tarih idrakiyle ortaya koydu.
‘BİZİM ÇOCUKLAR’ BAŞARDI
.$/(0/(5ï1ï kurşuna
dönüştürenlere, terörle
kol kola girip ülkeye ve
millete savaş açanlara
çok ağır bir cevap verdi.
Emaneti ehline teslim
etti. Ülkeye, millete,
tarihe sahip çıkanlara
verdi. Onlara “dizleriniz titremesin, diliniz
sürçmesin, dik durun,
sağlam durun, meydan
okumaya devam edin”
dedi. Evet, vesayetçiler
kaybetti. Milletle omuz
omuza veren “Bizim
çocuklar” başardı.
Türkiye’ye ve coğrafyaya hayırlı olsun. Zafer
milletindir!
Î12’DE
ȁ%XJ¼QPLOOHWLPL]ND]DQGðȂ
.$6,0 seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre, İstanbul’da
oylarını en çok AK Parti artırırken CHP oylarını muhafaza etti,
MHP, HDP ve Saadet Partisi düştü 3. Bölgede 7 Haziran’da yüzde
39.07 ile 13 milletvekili çıkaran
AK Parti bu seçimde yüzde 47,8
ile mecliste 16 koltuğun sahibi
oldu. Başakşehir’de de AK Parti
yüzde 52,8 ile büyük bir başarı
elde etti. 83 bin 747 oyu, 104
bin 718 oya çıkardı. Başakşehir
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal,
“ Bugün milletimiz kazandı.
Hayırlı uğurlu olsun.” sözleriyle
sevincini dile getirdi.
BAŞAKŞEHİR’DE
BÜYÜK
SEVİNÇ
0LQGHULQĞDPSL\RQODUð
¶G¼OOHQGLULOGL
atılan tokadın ardından bize
0ï//(7‡( bir sınavdan daha
bir şans daha verildi. Bu
geçtik… Bu millet bir önceki
şansı iyi değerlendiiseçime göre biraz silkelendi
rerek yeni bir tokatt
ve kendine gelir gibi bir hal
yememek gayretinde
de
içine girdi. Lakin belki de
sınavın büyüğü şimdi başlıyor olmalıyız milletçe.
da olabilir! Manevi anlamda
MUSTAFA SABRİ BEŞER Î 12
kendimize gelmemiz için
%DĞDNĞHKLUȂHGHYSDUN
68/$59$'ï6ïȂ1ï1.$7,
%$ĝ$.ĝ(+ï5 Güreş Derneği tarafından düzenlenen ‘Ata sporumuzun
parlayan yıldızları 2015 Başarı ödülleri’ programında Türkiye’yi yurt
içinde ve dışında başarı ile temsil
eden güreşçilere ödülleri verildi.
212Haber gazetesine de ata sporumuz güreşe verdiği katkılardan
dolayı plaket takdim edildi. Teşekkür plaketini gazetemiz adına Yayın
Danışmanımız Necmettin Çakmak,
Avrupa ve Dünya Şampiyonu Rıza
Kayaalp’in elinden aldı. Î 8
%8<856(1<$3
%$ĝ%$.$1/,. Toplu Konut
İdaresi (TOKİ); İstanbul’u 1,5
milyon metrekare büyüklüğünde bir yeşil alana kavuşturuyor.
Kayaşehir vadisinde kurulacak
yeşil alan 5,5 km uzunluğunda
ve yaklaşık 3 kilometre eninde olacak. Parkın büyüklüğü,
İstanbul’daki en büyük korunun
4 katı büyüklüğünde olacak.
TOKİ Başkanı Ergün Turan,
parkın inşaatına 2016’da başlanacaklarını kaydetti. Turan,
Sular Vadisi’nin 5 katı büyüklüğünde olması planlanan yeşil
alanın tesisi için planlama yapan
firmalardan sunumlar almaya
başladıklarını belirtti. Î 4
ȁ+HUNHVHKHUNHVH\H
KLWDSHGL\RUX]Ȃ
MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Erdoğan,
MASKO’da şu anda asgari ücretlisinden işadamına
herkesin alabileceği şekilde mobilya çeşitliliği olduğunu vurgulayarak, “Her tür fiyat politikamız mevcut
olmakla beraber, kalite de son derece yüksek.” diye
konuştu. Î 19
2NXOXQHQJ¼]HO\HULQH
PHVFLW\DSWðUGð
185(77ï1723‡8 İlkokulu’nu öğrenciler, veliler ve öğretmenler tarafından verimli şekilde kullanılmasının
yolunu açan projelerle adeta Halk
Eğitim Merkezi’ne çeviren Okul Müdürü Hasan Süpçin, okulun en güzel
yerine ise mescit yaptırmış. Î 15
2
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
www.212haber.com
‘Allah bizi milletimize
mahcup etmesin’
1 Kasım genel seçiminin henüz resmi olmayan sonuçlarının açıklanmasının ardından, AK Parti 3’üncü Bölge
Seçim Koordinasyon Merkezi önünde eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı 3’üncü Bölge Milletvekili Adayı
Mehdi Eker’in de araların bulunduğu grup, zaferin havai fişekle kutladı.
1
KASIM genel seçimlerinin resmi olmayan
sonuçlarının açıklanmasının ardından AK
Parti 3’üncü Bölge milletvekilleri ilk zafer
kutlamasını seçim koordinasyon merkezinde yaşadı. Yüzlerce AK Partili vatandaşın
akın ettiği seçim koordinasyon merkezinde
sonuçların takip edilmesinin ardından
aralarında, eski Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanı AK Parti İstanbul 3’üncü Bölge
Milletvekili Adayı Mehdi Eker ve milletvekili adayları Serap Yaşar, Halis Dalkılıç,
Abdullah Başçı, Mehmet Emin Ertekin,
Haşim Taşkıran ve SKM Başkanı Av. Abdurrahman Dursun’un da bulunduğu grup,
AK Parti İstanbul
İl Başkanı Selim
Temurci, seçim
sonuçlarının
Türkiye’nin zaferi
olduğuna dikkat
çekerek, “Recep
Tayyip Erdoğan’ların, Ahmet
Davutoğlu’ların,
Selahattin Eyyübi’lerin durdurulamayacağını
herkes duysun ve
bilsin” ifadelerini
kullandı.
sonuçlara ilişkin değerlendirmede bulundu. Açıklamaların ardından koordinasyon
merkezi önünde partililer seçimin zafer
coşkusunu havai fişek gösterisi ile kutladı.
Havai fişek gösterisi öncesi partililere
seslenen Eker, Türkiye’nin istikrarı, barışı
ve kardeşliği seçtiğini ifade ederek, “Bütün
milletimize şükran borçluyuz, İstanbul
3’üncü Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi
Başkanı Abdurrahman Dursun’un şahsında
bütün ilçe SKM başkanlarını, ekiplerini,
kadın kollarımızı, gençlik kollarımızı,
belediye başkanlarımızı, belediye meclis
üyelerimizi, bütün teşkilat mensuplarımızı
ve bütün milletvekili adaylarımızı yürekten
tebrik ediyorum, onlara teşekkür ediyorum. Resmi olmayan sonuçlara göre 3’üncü
Bölgede AK Parti 16 milletvekili kazandı.
Ama en önemlisi şu, barış içerisinde iyi
bir Türkiye’nin yaratılması, dosta düşmana karşı Türkiye’nin güçlü bir yapı ile bir
gelecek inşa etmesi ve bunun içinde ihtiyaç
duyduğu istikrar, Allah’ın izniyle bu seçim
sonuçlarıyla ortaya konmuştur. AK Parti
hiçbir zaman milletin iradesinin üstüne
başka bir irade tanımamıştır. Hep vesayeti
reddetmiştir. Millete layık olmaya, millete
hizmet etmeye çalışmıştır. Allah bizi milletimize mahcup etmesin” dedi. //
‘Erdoğan’ların Davutoğlu’ların
durdurulamayacağını herkes bilsin’
$.3$57ï İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, partisinin il başkanlığında düzenlediği
basın toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi. Temurci, “Bizlere bu güzel geceyi
yaşatan Rabbime şükürler olsun. ‘Haydi
Bismillah’ diyerek, tek başına iktidar diyerek yollara düşen ve bu kutlu davayı iktidar
yapmak için mücadele eden tüm kardeşlerime
selam olsun. Bu bayram gününü bize yaşatan
Rabbimize şükrediyoruz. İnşallah biraz sonra
Genel Başkanımız, Başbakanımız açıkla-
malarda bulunacak. Ben kısa bir selamlama
için buradayım. Bu demokrasi bayramının
ülkemize, milletimize, AK Partimize ve gözü
yaşlı coğrafyalara hayırlar getirmesini niyaz
ediyorum” diye konuştu.
KARDEŞLİĞİMİZ, BİRLİĞİMİZ,
BERABERLİĞİMİZ KAZANMIŞTIR
Seçimdeki başarı nedeniyle AK Parti ilçe
teşkilatlarına teşekkür eden Temurci, “İnşal-
lah 1-2 saat içinde 88 adayımızdan kaç tanesini Ankara’ya göndereceğimizi göreceğiz.
İstanbul’un bu siyasi hareketin merkezi olduğunu gösteren kardeşlerime teşekkür ediyorum.
AK Parti’ye oy versin vermesin bugün kazanılan zafer bütün milletin zaferidir, Türkiye’nin
zaferidir. Kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
Partililere uyarılarda bulunmayı da ihmal etmeyen Temurci, “Bizler bir medeniyetin temsilcileriyiz, bizde gurur kibir yok. Biz hiçbir
İstanbulluyu rahatsız etmeyeceğiz. Sükunet
içerisinde herkesi kucaklayacağız, sevinmemizi de AK Parti’ye yakışır şekilde yapacağız.
Bunu bir talimat olarak alın. İstanbulluyu
üzecek hiçbir nümayiş içerisinde bulunmayacağız” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin içerisinde bulunduğu trenin
menzile varmadan durmayacağını söyleyen
Temurci, “Recep Tayyip Erdoğan’ların, Ahmet
Davutoğlu’ların, Selahattin Eyyübi’lerin durdurulamayacağını herkes duysun ve bilsin” dedi. //
4
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
www.212haber.com
Başakşehir’e dev park
(1%œ<œ.
.258181
I
DÖRT KAT
B
$ĝ%$.$1/,. Toplu Konut İdaresi
(TOKİ); İstanbul'u 1,5 milyon metrekare büyüklüğünde bir yeşil alana
kavuşturuyor. Kayaşehir vadisinde kurulacak yeşil alan 5,5 km uzunluğunda
ve yaklaşık 3 kilometre eninde olacak.
Kayaşehir merkezinden Fenertepe'ye
doğru uzanacak sahada; koru alanları,
parklar, bisiklet ve yürüyüş parkurları,
dinlenme ve piknik alanları ile vatandaşların birincil ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal tesisler olacak. Projede anfi
tiyatro, gençlik merkezi, kafeteryalar,
Başbakanlık Toplu
Konut İdaresi (TOKİ);
İstanbul'u 1,5 milyon
metrekare büyüklüğünde bir yeşil alana
kavuşturuyor. Kayaşehir vadisinde kurulacak yeşil alan 5,5 km
uzunluğunda ve yaklaşık 3 kilometre eninde
olacak. Parkın büyüklüğü, İstanbul'daki en
büyük korunun 4 katı
büyüklüğünde olacak.
tırmanma duvarı, su sporu ve paintball
alanlarına da yer verilecek. Dört etaptan oluşacak olan park, atlı güvenlik
personeliyle korunacak.
İNŞAATINA 2016'TA
BAŞLIYORUZ
Bu önemli müjdeyi veren TOKİ Başkanı
Ergün Turan, parkın inşaatına 2016'da
başlanacaklarını kaydetti. Başakşehir
Sular Vadisi'nin 5 katı büyüklüğünde
olması planlanan yeşil alanın tesisi için
KAYAŞEHİR’DEN FENERTEPE’YE DOĞRU…
planlama yapan firmalardan sunumlar
almaya başladıklarını belirten Turan,
“Alt yapı hazırlıklarını yapıyoruz. Büyük
bir yatarım olacak. İki üç grubu çalıştırıyoruz. İstanbul'daki en büyük korunun
420 bin metrekare olduğu düşünüldüğünde Kayaşehir'deki bölge parkının
ne kadar büyük olduğu anlaşılır” diye
konuştu.
12 YILDA 700 BİN KONUT
YAPTIK
TOKİ'nin son yıllardaki performansına
dikkat çeken Turan, "TOKİ kurulduğu
1984'ten 2003'e kadar sadece 43 bin
konut yapmış. 18 yılda 43 bin konuta
karşılık TOKİ son 12 yılda 700 bin konut
yapma başarısı gösterdi. 2019'a kadar
250 bin, 2023'e kadar ise 500 bin konut
daha yapmayı hedefliyoruz. Bu yılda 60
bin konut demektir. Elimizde birikmiş
konut yok. Sadece şu anda satışta olan
420 kadar bir konutumuz var. 300-400
konutlu projelerde 2 günde yarısını
satıyoruz. Reklam yapma ihtiyacı bile
hissetmiyoruz" dedi.
Kayaşehir merkezinden
Fenertepe'ye doğru uzanacak
sahada; koru alanları, parklar,
bisiklet ve yürüyüş parkurları, dinlenme ve piknik alanları ile vatandaşların birincil
ihtiyaçlarını karşılayacak
sosyal tesisler olacak. Projede
anfi tiyatro, gençlik merkezi,
kafeteryalar, tırmanma duvarı, su sporu ve paintball alanlarına da yer verilecek.
RANTA İZİN VERMEYİZ
TOKİ'nin dar ve alt gelir gruplarına konut
ürettiğini vurgulayan Başkan Turan, belli
şartlarla sattıkları konutlar üzerinden rant
sağlanmasına izin vermediklerini kaydetti. Turan, şunları dile getirdi: "Bizim alt
gelir grubuna kurayla daire satışımızın
bir numaralı amacı hiç evi olmayanı ev
sahibi yapmak. Şimdi sen bunu alıp kiraya
veriyorsan olmaz. Kesin kural olarak bunu
sözleşme imzalarken de beyan ediyoruz.
Bunu tespit edersek daireyi elinden alırız.
Biz aptal değiliz. Kurada kendisine daire
çıktığı anda vatandaş ortalama 60 bin
70 bin lira kazanmış oluyor. Kamunun
sağladığı bu tür sosyal haklar üzerinden
bir rant düşünüldüğü zaman iş saçma
sapan yerlere gidiyor. Buna asla müsaade
etmeyiz. Nitekim iştiraklerimizden Emlak
Konut'un Başakşehir bölgesinde yaptığı
bir ihaleyi bu nedenle iptal ettik."
www.212haber.com
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
5
Her Yol Mekke’ye çıkar!
Fikirleri, eserleri ve devlet adamlığı ile Osmanlı Devleti’nin son dönemine damga vurmuş isimlerden biri olan Said
Halim Paşa’yı konu alan yeni bir çalışma fikir hayatımıza kazandırıldı. ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu tarafından kaleme alınan “Said Halim Paşa ve Siyaset Ahlâkı” adlı eser İlke Yayıncılık tarafından yayımlandı.
F
Digital pazarlama
ï.ï5/(5ï eserleri ve devlet adamlığı
ile Osmanlı Devleti’nin son dönemine
damga vurmuş isimlerden biri olan
Said Halim Paşa’yı konu alan yeni bir
çalışma fikir hayatımıza kazandırıldı.
ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu
tarafından kaleme alınan “Said Halim
Paşa ve Siyaset Ahlâkı” adlı eser İlke
Yayıncılık tarafından yayımlandı. Dört
bölümden oluşan çalışmanın birinci
bölümünde, Said Halim Paşa’nın hayatı
ve eserleri; ikinci bölümünde dönemin
düşünce akımları ve Doğu-Batı karşılaştırması biçiminde tartıştığı siyaset
düşüncesi; üçüncü bölümde İslâm
ahlâkı kapsamında ahlâk düşüncesi;
dördüncü ve son bölümde ise Paşa’nın
ahlâk düşüncesi ile siyasî tasavvurları
arasında kurduğu ilişki ve devamlılık
inceleniyor.
Eserde, İslam düşünce tarihinin en temel konularından olan siyaset ve ahlâk
arasındaki ilişki karşılıklı/döngüsel gibi
görünse de Said Halim Paşa’da ahlâkın
siyasetin temelini oluşturduğu, ahlâkın
temelinin ise din olduğu vurgulanıyor.
Bekiroğlu’na göre bu yaklaşım Said
Halim Paşa’yı, siyaseti ve kurumlarını
Batı’dan almaya çalışmanın, siyasetin
ahlâkını yanlış mecrada aramak anlamına geleceği fikrine götürmüştür ki
Paşa bu düşüncesini; “Her yol Roma’ya
çıkar” yerine kullandığı “Her yol
Mekke’ye çıkar” ifadesi ile sembolize
etmiştir.
FİKİRLERİNİ UYGULAMA
İMKÂNI BULAN BİR DEVLET
ADAMI
Said Halim Paşa deyince ilk akla gelen
hususlardan biri, hiç şüphesiz onun
İslamcılık üzerine yazdıklarıdır. Son
yıllardaki tartışmaların seyri; İslamcılığın tükenip tükenmediği üzerine
yapılsa da, konunun özüne inildiğinde
aslında tartışma konusu edilen İslamcılığın “siyaset”e ve “ahlâk”a ilişkin
yaklaşımları ve duruşu olduğu görülür.
Bu noktada Said Halim Paşa’nın teorik
Living Lab’dan
eğitimi
yaklaşımı kadar, sadrazam olarak görev
yaptığı İttihat ve Terakki dönemindeki
pratik yaklaşımları da bizler için önemli ipuçları veriyor. Bu noktada eser,
okuruna, Said Halim Paşa’nın teorik
ve pratik yaklaşımlarını karşılaştırmalı
olarak görme imkânı da sunuyor.
TOPLUM, SİYASET VE
EKONOMİNİN OLMAZSA
OLMAZI: İLLA AHLÂK!
Günümüzde sosyal, siyasi ve ekonomik alanda ortaya çıkan sorunlara
dair yapılan tespitlere bakıldığında,
söz konusu sorunlara ahlâkî değerlerin yitirilmesinin zemin hazırladığı
görülüyor. Özellikle içinde yaşadığımız
çağda mevcut kabuller ahlâkı, hayatın
bütün alanlarının dışına itme konusunda birbiriyle adeta yarışıyor. Eser bu
noktada mevcut güncel tartışmalara da
ışık tutması bakımından ayrıca önem
taşıyor. //
%$ĝ$.ĝ(+ï5 Belediyesi Living Lab
Merkezi’nde gerçekleştirilen bir günlük
eğitimde Digital pazarlamanın incelikleri anlatıldı. Katılımcıların sorularını da
anlatan Digital Mecra Yönetim Danışmanı
Burçin Orhon, “Digital pazarlama yaparken çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bir
şirkette birbiri ile anlaşamayan iki departman pazarlama ve satıştır. Pazarlama
daima, markasını çok iyi savunduğunu,
anlattığını savunur. Satış ise bu iş sokakta
olur tavrındadır. Bu ikisinin birbiri ile
uyuşması lazım çünkü ikisi de haklıdır.
Reklam verilirken hedef kitle doğru tespit
edilmelidir. Yabancılar ver, bizi ziyaret
edenler var, bunların içerisinde muhtemel
müşteriler var, müşteriler var ve artık avukatlarımız var. Biz yabancıların bizi ziyaret
etmesini, müşterimiz olmasını daha sonra
da kendinden başkalarının da ürünümüzü
satın almasını sağlamasını bekliyoruz. Bu
süreç kısa bir tünel değildir. Müşteri sabit
değildir, sürekli yolculuk halindedir. Biz
müşterimizin her yolculuğuna özel ona
mesaj vermemiz gerekiyor. Digital pazarlamanın bir farkında bu esnekliktir. Kampanya yaparken kesişme alanlarına dikkat
edilmesi gerekiyor” dedi. //
6
01 - 15 KASIM 2015
G Ü N DEM
www.212haber.com
Vipderm yenilenen yüzüyle
BAHÇEŞEHİR
ATMACA
Şehrin içinde
doğa ile iç içe yaşam!
A
TMACA GRUP tarafından hayata geçirilen Bahçeşehir Atmaca projesi, kent yaşamının yoğunluğundan uzak, yine şehrin içinde fakat sakin, doğa
ile iç içe bir yaşam tarzı oluşturulmasını hedefliyor. 225 bağımsız üniteden oluşan projenin ana
tasarım ilkesi, komşuluk ilişkilerinin yaşandığı
ve mahalle kültürünün hayat bulduğu bir proje
olarak belirlendi. Bahçeşehir Atmaca projesi daire
ve villa tipi konutlardan oluşurken, satılık daire
tipleri 2 oda 1 salon dairelerden 6 oda 2 salon
dairelere kadar değişiyor.
Proje, kullanıcıların ihtiyaçlarına hizmet eden
sosyal tesisler, spor tesisleri ve bu alanlarla
bütünleşen keyifli peyzaj alanları gibi farklı fonksiyonları bünyesinde barındırıyor. Projede bütün
binaların az katlı olması hedeflenirken, 4 farklı
blok tipi tasarlanmış durumda. Yeşil alan ve
bahçe alanlarının maksimum büyüklükte olması
hedeflenerek az yoğunlukta bir butik site projesi
oluşturulmuş.
Geniş bahçe alanları ile tüm sitenin erişim kolaylığı açısından yerleşimin merkezinde bulunan bir
sosyal tesis yer almaktadır. Açık ve kapalı havuzların yanında çocuk oyun alanları, fitnes, sauna,
hamam gibi ortak kullanım alanları konut sahip-
lerine site içerisinde hareketli ve sosyal bir yaşam
vadetmektedir.
Tasarımda, çevresi için odak noktası oluşturacak
farklı cepheler tasarlanırken gerek bahçe alanlarının ayrışması, gerekse mahremiyetin sağlanması
da cephe elemanları ile sağlanmıştır. Açık ve Kapalı otoparklar ve geniş site içi yollar ile sorunsuz
bir araç akısı sağlanmakta, bunun yanı sıra hemzemin kaldırımlar yürüyüş yolu ve bisiklet yolu
olarak kullanılabilirken, site içerisinde hareketli
bir sosyal yasam amaçlanmıştır.
Bahçeşehir Atmaca Evleri konut projesinde daire
teslimlerin Eylül 2017 yılında yapılması planlanıyor. //
Başakşehirlilerin
hizmetinde
Vipderm Estetik ve Güzellik Salonu tamamen yenilenen kadrosu ve teknolojik alt
yapısı ile Başakşehirlilerin hizmetine sunuldu.
Vï3'(50 Güzellik Salonu 7 Temmuz’da yenilenen yüzü, uzman kadrosu ve teknolojik alt
yapısı ile Başakşehir’de hizmete başladı.15 yıllık
tecrübesi ile Vipderm’in yeni sahibi Uzman Estetisyen Melek Sevimay, “ Yeni ve tamamen değişen
çalışan kadromuz, gelişmiş, yenilemiş cihazlarımızla Başakşehirli kadınların yeni gözdesi olacağımızdan hiç şüphemiz yok. Çünkü işimizi profesyonel ve severek yapıyoruz. Bu alanda 15 yıllık bir
tecrübemiz var.”dedi. Hanımların güzellik merkezi
tercihi yaparken dikkat etmesi gereken noktalara
değinen Sevimay, “ Öncelikle gittikleri salonlarda
uzman bir ekip muhakkak bulunmalı. Mevcut
ortamda tüm sağlık ve hijyen önlemlerinin alınmış
olmasına dikkat edilmeli. Cihazların vücut yapısına uygun olup olmadığını uzmanlara muhakkak
sorsunlar. Özellikle gerekli hijyen koşullarının
sağlanmadığı durumlarda deri hastalıkları, mantar
gibi bulaşıcı hastalıkların geçme ihtimali yüksek.
Dikkatli olmalarını ve araştırmadan gitmemelerini öneriyorum.”şeklinde konuştu. Müşterilerin,
merkeze gelmeden ön hazırlık yapmak zorunda
olmaları gibi yanlış bilinen yöntemler konusunda
uyaran Estetisyen Serpil Gökdemir, “Müşterilerimize tavsiyemiz ön hazırlık yapmadan başvursunlar merkezlerimize. Cilt yapısı, tipi bir uzman
tarafından değerlendirilmeden olumsuz sonuçlar
doğurabilir yapılan işlemeler. En iyi sonucu elde
edebilmek için değerlendirmenin uzman tarafından yapılması en doğru olandır. Aksi halde geri
dönüşü olmayan hatalar yapılabilir.”diye konuştu.
Başakşehir 5. Etapta bulunan Vipderm, sadece
bayanların çalıştığı, güler yüzlü ve samimi ortamı,
uzman ekibi ve yenilenen yüzü ile hanımların bir
numaralı tercihi olmaya aday.//
8
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
www.212haber.com
ödüllendirildi
Başakşehir Güreş Derneği tarafından düzenlenen ‘Ata sporumuzun parlayan yıldızları 2015 Başarı ödülleri’ programında Türkiye’yi yurt içinde ve dışında başarı ile temsil eden güreşçilere ödülleri verildi
212HABER’DE ÖDÜLLENDİRİLDİ
212Haber gazetesine de ata sporumuz güreşe verdiği katkılardan dolayı plaket
takdim edildi. Teşekkür plaketini gazetemiz adına Yayın Danışmanımız Necmettin Çakmak, Avrupa ve Dünya Şampiyonu Rıza Kayaalp’in elinden aldı.
B
$ĝ$.ĝ(+ï5 Emin Saraç Kültür
Merkezi’nde düzenlenen Başarı
ödülleri programına Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcıları; Yasin
Kartoğlu, Haluk Dikbaş, Başakşehir
Kaymakamı Kazım Tekin, Türkiye
Güreş Federasyonu Vekili Selahattin
Uyan, İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu,
Başakşehir Güreş Derneği yetkilileri,
güreşçiler ve aileleri katıldı.
Başakşehir Güreş Derneği’nin
çalışmalarının anlatıldığı sine vizyon
gösterisi ile başlayan gecenin açılış
konuşmasını Denek Başkanı Fatih
Mehmet Yıldırım yaptı. Yıldırım,
“Güreş ayrı bir sevdadır. Güreş
eğitimi ve terbiyesi çok önemli.
Başakşehir güreşe alt yapısına, güreş
ahlakına farklı bir renk getirmiştir.
Ata sporumuza hizmet eden herkese
çok teşekkür ediyorum” dedi.
Türkiye Güreş Federasyonu Vekili
Selahattin Uyan, “Başakşehir bir
marka. Federasyon olarak güreşimizi
kentleştirmeye çalışıyoruz. Kentleşme anlamında yaptıkları katkılardan
dolayı derneğimize çok teşekkür
ediyorum” dedi.
sokağın olumsuzluklarından kurtarmak istiyoruz. Yakın dönemde spor
parkları ile beraber izcilik çalışmalarımız başladı. Yaz spor parkları
ile ilgili çalışmalarımız var. Gençlerimizi denizle de buluşturacağız.
Gençlerimizi Bilgievleri ile başlayıp,
Üniversiteye kadar sporla buluşturacağız. Güreşçilerimizin başarısında
en büyük pay ailelerindir, onlara
teşekkür etmek istiyorum. Türkiye
olarak diğer ülkelere ağabeylik yapıyoruz. Spor’da, ekonomide ve diğer
alanlarda her zaman ülke olarak
önde olmalıyız.”
Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin
ise yaptığı selamlama konuşmasında
Güreş sporuna katkıda bulunanlara
teşekkür etti, “Spora zaman ayıra-
bilmek başlı başına bir başarıdır.
Çocuklarını destekleyen ailelerimizi
kutluyorum” dedi.
GENÇLERİMİZİ TEBRİK
EDİYORUM
Kaymakam Kazım Tekin ve Başkan
Yardımcısı Haluk Dikbaş Avrupa
ve Dünya Şampiyonluğu kazanan
Rıza Kayaalp ve Selçuk Çebi’ye
ödüllerini takdim etti. Başakşehir
Belediyesi Başkan Yardımcısı Haluk
Dikbaş, “Biz ülkemizden bir dünya
lideri çıkarttık. Artık sporu boş
zamanlarımızı doldurmak için değil bayrağımızı göndere çektirmek
için yapmalıyız. Türkiye’nin adını
dünyaya duyuran tüm gençlerimi-
zi tebrik ediyorum” dedi. Gecede
katkılarından dolayı Başakşehir
Belediyesi’ne de plaket takdim
edildi. Plaketi Başakşehir Belediyesi adına Başkan Yardımcısı Haluk
Dikbaş aldı.
GENÇ SPORCULAR
ÖDÜLLENDİRİLDİ
2015 yılında çeşitli müsabakalarda 68 Altın, 47 Gümüş, 98 Bronz
Toplam 213 madalyayı Türkiye’ye
kazandıran güreşçilere çeşitli
hediyeler takdim edildi. Gece’de
güreşçilerin başarılarını duyuran
basın mensuplarına, antrenörlere
de teşekkür plaketleri ve hediyeler
takdim edildi.
www.212haber.com
BAŞARIDA EN BÜYÜK PAY
AİLELERİN
Başakşehir Belediyesi Başkan
Yardımcısı Yasin Kartoğlu yaptığı
konuşmada, ilçede spor alanında
yapılan çalışmaları anlattı, “Spor
Müdürlüğümüzü kurduk. Her mahalleye ücretsiz spor parkı yapmak
için proje başlattık. Çocuklarımızı
İhlas’a hizmetler devam edecek
ï+/$61. Kısım’ın içerisinde Önder
Caddesi D-6/E adresinde bulunan
bina Beylikdüzü Belediyesi tarafından
Aile Sağlığı Merkezi olarak tahsis edildi.
Sitenin çeşitli noktalarına 3 adet çocuk
oyun grubu montajı ve zemin kauçuk
kaplaması, 2 adet fitness grubu montajı ve
zemin kauçuk kaplaması, kent mobilyaları montajı ve var olanların bakımı tamiri,
çok amaçlı oyun grubu ve çok amaçlı
saha tamiri, üstü kapalı gölgeli bank ve
cami çevresi tente montajı yapıldı. Hakan
Ünsal Tesisleri’nin pota ve zemin yenilemesi de yapılan sitede, mevsime uygun
çiçek dikimi ve yeşillendirme gerçekleştirildi. Ayrıca engellilere de özel ihtimam
gösterilen çalışmalarda kaldırımlara,
İhlas Camii’ne, İhlas İlkokulu’na ve
çarşıya engelli rampası kazandırıldı. Site
içerisinde ikamet eden görme engelli bir
vatandaş için ise apartmanından durağa
gidebilmesi için 84 metrelik kılavuz taşlar
döşendi.
Site sakinlerinin görüş ve önerilerini
dinleyerek çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Başkan İmamoğlu, “Çalışmalarımız
daha bitmedi. Birçok yeniliğe ihtiyaç var.
Hepsini hızlıca yapmaya devam edeceğiz.
Aydınlatmaya dikkat edeceğiz. Site içerisinde küçük de olsa bir alana insanların
sosyalleşebileceği noktalar, tesisler oluşturabiliriz” dedi. İmamoğlu, ayrıca Kavaklı
Kültür ve Kurs Merkezi’nde yapılan çevre
düzenlemesini, Eston Reşitpaşa Evleri 3.
Kısım’da yapılan spor sahalarını da gezdi.
İmamoğlu, yapılan yeni saha içerisinde
çocuklarla birlikte top oynadı. //
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANI
Necmettin Çakmak
Emre Ustaosmanoğlu
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Ümit Atıcı
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul • Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com • e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah.
29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/A41
Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından yazarları sorumludur.
Reklamların sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
G Ü N DEM
www.212haber.com
01 - 15 KASIM 2015
9
Bir Çeçen komutan
daha katledildi
K
Bir Çeçen mücahid daha
İstanbul'da suikaste uğradı. Abdülvahid Edilgiriyev Kayaşehir'de yaşadığı
evin önünde şehit edildi.
Edilgiriyev'in kardeşleriyle birlikte aynı aileden şehit olan 4.
kişi olduğu öğrenildi.
$<$ĝ(+ï510’uncu Bölge B1 67
Blok önünde Çeçen komutan
Abdülvahid Edilgiriyev eşi
ve çocuğunun yanında uğradığı saldırıdan kurtulamadı
ve evinin önünde şehit oldu.
Çeçen komutan Abdülvahid
Edilgiriyev'in 3 ağabeyi de
Çeçenistan'da Ruslara karşı
savaşırken şehit olmuşlardı. Çeçen komutanın Çeçenistan'dan
sonra Suriye'de de Esed rejimine
karşı çok önemli operasyonlara
komuta ettiği öğrenildi. Kafkasya Emirliği'ne bağlı komutanın
IŞİD Örgütü'nün tüm baskılarına karşı Suriye'deki Muhacir ve
Ensar Ordusundan ayrılmadığı
ve Rusya'ya karşı Suriye'deki
Kafkasyalı direnişçileri savaşa teşvik ettiği ifade ediliyor.
Edilgiriyev’in evli olduğu, aynı
zamanda çatışmalarda hayatını
kaybeden bir arkadaşının eşi ve
çocuklarına da baktığı öğrenildi.
Polis olayla ilgili inceleme başlatırken, Edilgiriyev'in olay yerine
gelen yakınları ise gözyaşlarına
boğuldu.
CENAZESİ DEFNEDİLDİ
Kayaşehir'de evinin önünde aracının içindeyken silahlı kişilerce
tarafından katledilen Çeçen
komutan Abdulvahid Edelgiriev
Fatih Camii'nde ikindi namazını müteakiben kılınan cenaze
namazından sonra Eski Kozlu
Mezarlığında toprağa verildi.
Cenazeye çok sayıda Çeçen ve
Kafkas kökenli kişilerle beraber
gazeteci, yazar ve STK başkanlarının da katıldığı görüld Namaz
öncesinde, musalla taşına
konulan tabut açılarak, eşi ve
akrabaları Edelgiriev'e son kez
bakıp dua etti.
EMNİYET TARAFINDAN
UYARILMIŞTIK
İMKANDER Başkanı Murat
Özer, "Emniyet yetkililerinden aldığımız bilgiye göre
şüphelilerin halen aramaları
devam ediyor. Ayrıca, cinayette
kullanılan aracın bulunduğunu
biliyoruz. Abdulvahid tehditler
alıyordu sanırım. 2 gün öncesinde de annesine takip edildiğini
söylemiş. Zaten yaklaşık 20
gündür Çeçenistan direnişine
destek veren bizim gibi derneklere, İMKANDER başta olmak
üzere tehditler geliyordu. Çeçen
direnişinin önde gelen sembolik
simalarına yönelik de tehdit-
ler alınmıştı. Emniyet'ten bize
yapılan tebliğlerde, 'Kendinize
dikkat edin' ifadeleri kullanılmıştı. Bu dönemde Çeçenistan'daki Kadirov rejiminin bu
tip suikastları düzenleyen bir
biriminin başkanı olan Kerim
ismindeki bir şahsın sahte pasaportlar düzenleyerek Türkiye'ye
adam soktuğu, bu konuda bir
istihbarat elde ettikleri, Çeçenistan direnişine destek veren
simaların ve derneklerin biraz
daha dikkat etmesi konusunda
uyarılmıştık. Sanırım bundan
dolayı gerçekleşti" diye konuştu.
Çeçen Albay Gazhi Edilsultanov
da Eylül 2008'de Başakşehir'de
suikaste uğramıştı.
Murat ÖZER
DAHA ÖNCE 4
ÇEÇEN MÜCAHİT
ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
İstanbul’da 2009-2011 arasında
4 Çeçen öldürülmüştü. 29 Şubat
2009’da Zeytinburnu’nda Ali
Osaev adlı bir Çeçen, susturuculu bir tabancayla vurularak
öldürüldü. Çeçen komutan
Osaev’in cinayeti çözülmeye
çalışırken, iki yıl sonra yine
Zeytinburnu’nda aynı yöntemle 3 Çeçen daha öldürüldü.
Cinayetlerle ilgili ’Zona’ kod
adlı Çeçen vatandaşı Temur M.
yakalanmıştı.
Milli Gazete Genel Müdürü ve İmtiyaz sahibi
Ömer Yüksel Özek
beyefendi’nin muhtereme eşi
Dr. Hatice Münire Özek
Hanımefendi'nin vefatını büyük bir
teessürle öğrenmiş bulunmaktayız.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan
hocamızın yeğeni de olan Dr. Hatice Münire Özek
Hanımefendi'ye Cenab-ı Hak'tan rahmet, Ömer Yüksel
Özek dostumuza, ağabeyimize sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.
Mekânı cennet olsun.
HALİL GÖLVE-EROL ÇAKIR-NECMETTİN ÇAKMAK
EMRE USTAOSMANOĞLU
12
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
www.212haber.com
Seçmenin
1 Kasım darbesi!
Resmi olmayan sonuçlara göre 1 Kasım seçimlerinde İstanbul 3. Bölge’de AK Parti yüzde
47,8 oranında oy alarak muhalefeti büyük hezimete uğrattı.
MUSTAFA
SABRİ BEȘER
[email protected]
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
Buyur sen yap
Milletçe bir sınavdan daha geçtik…
Bu millet bir önceki seçime göre biraz silkelendi ve kendine gelir gibi bir hal içine
girdi. Lakin belki de sınavın büyüğü șimdi
bașlıyor da olabilir!
Manevi anlamda kendimize gelmemiz
için atılan tokadın ardından bize bir șans
daha verildi. Bu șansı iyi değerlendirerek
yeni bir tokat yememek gayretinde olmalıyız milletçe.
Evet, belki siyasi seçimler anlamında bir
değișim yașamıș olabiliriz. Lakin asıl değișimin kalpte yani imanımızın merkezinde
olması gerektiğini unutmadan hareket etmemiz șart oldu artık.
Eğer hakiki manada bu değișimi gerçekleștirmez isek artık böyle direkten dönmeyeceğimiz kesindir. Allah’ın ikaz metotları
arasında bilmediğimiz birçok yol var. Milletçe yașadık ve gördük ki “Kendisine verilen nimete șükretmeyenin elinden alınır o
nimet.”
Siyasi bir zaferin ardından asıl zaferin,
kalplerin yeniden inșası olduğudur asıl
gerçeğimiz. Zafer sarhoșluğuna kapılarak yapılacak yeni hatalar bu coğrafyada
onlarca milletin umudu olan bu ülkeyi bir
kaosa sürükleyecektir bu kesin. Yașadık ve
gördük bunu.
MERVE KALAYCI
Șimdi her kesimden ve düșünceden insan,
șapkasını önüne alarak ve elini vicdanının
üzerine koyarak düșünmelidir. Olanları yeniden müșahede etmelidir. Ülkemizin son
yıllarda yaptığı ataklar, dünyanın bize olan
tavrı ve bunun akabinde ki tüm gelișmeler… Ölen gencecik evlatlar dağılan aileler
vs…
Mehdi Eker
Feyzullah Kıyıklık
Halis Dalkılıç
Mehmet Metiner
Mustafa Șentop
Mehmet Muș
Harun Karaca
Ekrem Kandemir
Mehmet Doğan Kubat
Mustafa Yeneroğlu
Bu ülke insanı tarih boyu asıl ekseni olan
bir olma, kardeș olma, millet olma ekseninden ciddi anlamda kaydı.
Kardeșlik dediğimiz, üstünlük ya da sen
ben kavgası değildir. İșlerin doğru yürüyebilmesinin asıl mihenk noktası iși ehline
verebilmektir. Bir milletin șaha kalkabilmesi için doğru ve iyi yapılanı kardeșinin yapmasına izin vermektir. Hatta kendi egosunu
bir yana bırakma büyüklüğünü göstererek
“buyur sen yap” diyebilmektir.
Bunun neresinde üstünlük ve sen ben kavgası olabilir? Ortaya çıkacak olan nimetten
hep birlikte yararlanmayacak mıyız? Derdimiz nedir o zaman diye sorulmaz mı?
Mürteza Zengin
7
Nureddin Nebati
+$=ï5$1Ȃ'$ yapılan genel seçimde hiçbir
parti tek başına hükümet kuracak oyu
alamamıştı. Koalisyon çalışmalarından
olumsuz sonuç çıkınca erken seçim
kararı ile halk 1 Kasım da sandığa davet
edildi. 1 Kasım genel seçiminden çıkan
sonuç ise herkesi şaşırttı. Vatandaşların
yüzde 87.88 katılım sağladığı seçimde
AK Parti, 5 ayda oyunu 8 puan artırarak
yüzde 49,4 ile tek başına iktidar oldu.
Seçim sonrası en büyük hezimeti MHP
yaşarken, CHP yerinde saydı, HDP barajı kılpayı geçti, Saadet Partisi ise eridi.
Hiçbir anket şirketinin tahmin edemediği seçim sonuçları şaşkınlık ve sevinci
bir arada yaşattı.
Resmi olmayan sonuçlara göre, 7 Haziran genel seçimlerinde yüzde 86.02
katılım sağlayan vatandaş 1 Kasım
seçimlerinde yüzde 87.81 oranında katılım gerçekleştirdi. İstanbul 3. Bölgede
7 Haziran’da yüzde 39.07 ile 13 milletvekili çıkaran Ak Parti bu seçimde yüzde
47,8 ile mecliste 16 koltuğun sahibi
oldu. CHP, önceki seçimde yüzde 28,1
ile 9 milletvekili çıkarırken 1 Kasım’da
yüzde 29,3 ile 9 milletvekili çıkararak
7 Haziran’daki yerini korudu. HDP ise
7 Haziran’da yüzde 14,5 ile 5 milletvekili çıkarmıştı ancak 2’sini kaybederek
hezimet yaşayan partiler arasında yerini
aldı. 1 Kasım’da yüzde 11,8 ile 3 milletvekili çıkardı. MHP ise büyük bir düşüş
ile hayal kırıklığı yaşattı seçmenlerine.
7 Haziran’da aldığı yüzde 11.5 oyu ve 4
milletvekilini kaybederek, yüzde 9.0 ile
3 milletvekili çıkardı. MHP‘nin bu dü-
Serap Yașar
şüşü bazı çevreler tarafından koalisyona
‘koşulsuz evet’ dememesine bağlandı. Saadet Partisi ise eridi. 7 Haziran
seçimlerinde yüzde 1,9 oy alan Saadet, 1
Kasımda yüzde 0, 7 ile ciddi bir oy kaybı
yaşadı.
BAŞAKŞEHİR SOKAKLARA
DÖKÜLDÜ
Hiçbir anket şirketinin tahmin edemediği sonuçlar AK Partililer tarafından büyük sevinçle karşılandı. Uzun konvoylar,
dualar eşliğinde sevinç gösterileri yapan
Başakşehirlilerin kutlamaları sabaha
kadar sürdü. Mutluluğunu dile getiren
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal, “ Bugün milletimiz kazandı. Bu
sevinç gösterileri, coşkulu kalabalık bunun delili. Çok büyük bir artışla yeniden
tek başına iktidar AK Parti. Milletimize
hayırlı uğurlu olsun.”dedi. 7 Haziran
seçiminde Başakşehir’den aldığı oyu
7 puana kadar artıran AK Parti yüzde
52,8 ile büyük bir başarı elde etti. 83 bin
747 oyu, 104 bin 718 oya çıkardı. Diğer
partilerin Başakşehir’den aldığı oy yüzdesi ise şöyle; CHP, 7 Haziran’da yüzde
21.9 (40.471 oy ), 1 Kasım seçimlerinde
yüzde 23.6 önceki seçim(46.745 oy),
HDP, 7 Haziran’da yüzde 15.0 (27.745
oy), 1 Kasımda yüzde 12.17 ( 24.147 oy),
MHP 7 Haziran’da yüzde 9.62 (17. 751
oy), 1 Kasım seçimlerinde yüzde 9.02
(17.906 oy), Saadet, 7 Haziran’da yüzde
2, 29 (4.228 oy), 1 Kasım seçimlerinde
ise yüzde 0,93 ( 1.839 oy).
Yıldız Seferinoğlu
Tülay Kaynarca
Abdullah Bașçı
Hep soruldu bu soru lakin sanırım herkes
kulak ardı edip durdu!
Biz milletçe, yara alan vicdan ve kalp merkezimi onarmaz isek, onarılmayacak tamir
olmayacaktır açılan gedikler.
Șu an gemi biraz hasar almıș durumda.
Çatlak geminin kaburgasında. Milletçe bir
onarım atılımı yapmamız için verilen bu
șansı es geçmeden hareket etme zorunluluğumuz var artık. Hep vardı fakat bizler
“belki” diyelim farkında değildik.
Kalbin onarılması demek vicdanın onarılması anlamına geldiğinden en çok bunun
üzerinde duruyorum. Zira vicdanın doğru
bir terazi olduğunu biliyorum. Tabi eğer sönüp bitmemiș ise!
Bu millet yeniden ayağa kalkarak dirilme
șansını kimsenin elinden almasına müsaade etmeyecek kanaati ve duasındayım.
Her anlamda kendisini yeniden inșa eden
bir bașlangıç olmasını temenni ettiğim bu
seçim sonucundan hepimizin yek vücut
hareket edebilme kabiliyetini kazanarak
çıktığımız umudundayım.
Umarım umduğumuz gibidir.
Umarım ki Allah bizi bu imtihandan alnımızın akıyla bu dünya sahnesine yeniden
çıkartmıștır.
Tek dileğimiz hayra ve iyiliğe vesile olmasıdır her sonucun, ülke ve ümmet selameti
için…
G Ü N DEM
www.212haber.com
01 - 15 KASIM 2015
13
‘Tüm çocuklarımız
risk altında’
MERVE KALAYCI
Başakşehir Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformu Başkanı Mehmet Sevgin, Türkiye'de hızlı bir toplumsal değişim yaşandığını, kentleşme, sanayileşme, iç göç hızının artması ve kitle iletişim araçlarının gelişimi nedeniyle aile
kurumunun etkilendiği, bu sebeplerden ötürü risk altındaki çocuk sayısınında ciddi artışların meydana geldiğini
belirterek, "Bütün irademizle risk altında ve korunması gereken çocuklarımızın yayında olacağız" dedi.
B
$ĝ$.ĝ(+ï5 STK Platformu tarafından hazırlanan “Risk Altında
ve Korunması Gereken Çocuklar
Kitabı" tanıtıldı. Bir restoranda
düzenlenen tanıtım toplantısına
platform üyesi dernek, vakıf ve
oluşum temsilcileri katıldı. Söz
konusu kitabın, 28-29 Aralık
2013 tarihinde gerçekleştirilen
çalıştayda gündeme getirilen
konular ve sonuç bildirgesinde
hareketle hazırlandığı belirtildi.
Toplantıda konuşan Başakşehir
STK Platformu Başkanı Sevgin,
çeşitli nedenlerden dolayı yapısı
etkilenen aile kurumundaki
değişimin krize dönüşerek parçalanmalara yol açtığını bunun
en ağır faturasının ise çocuklara
çıktığını ifade etti.
"Sosyal sorunlarda hızlı artış
gözlemlenmektedir" diyen Sevgin, "Ailelerin yapısal sorunlarından en çok çocuklarımız
etkileniyor. Temel ihtiyaçlarının
karşılanmaması, gerekli ilgi,
sevgi ve şefkat gösterilmemesinin
yanı sıra fena muamele, fiziksel
ve cinsel istismar çocuklara yönelik şiddet kapsamında yer alır.
Madde ve uyuşturucu bağımlığı,
aile içi şiddet, fuhuş, anti-sosyal
davranışlar, kural tanımazlık gibi
özellikleriyle giderek yaygınlaşan
bir modern alt kültür özellikleri
oluşturur" dedi.
Çalıştay ve kitap hizmetleriyle
Başakşehir ilçesinde risk altındaki çocuklara yönelik koruyu-
cu, önleyici ve rehabilitasyon
faaliyetlerini amaçladıklarını dile
getiren Sevgin, yapılması gerekenleri 33 maddede sıraladı.
Acil çocuk yardım hatlarının
oluşturulması, aile danışma ve
yaşam merkezlerinin açılması,
anne ve babaların, çocuklarıyla
iletişim becerilerinin geliştirilmesi için çabaların yürütülmesi
gerektiğini hatırlatan Sevgin,
"Evet farkındayız. Sadece risk
altındaki çocuklarımız değil,
tüm çocuklarımız hatta bütün
insanlarımız modern dünyanın
getirdiği risklerin altındadır. Biz
Başakşehir STK Platformları olarak bütün irademizle risk altında
ve korunması gereken çocuklarımızın yanında yer almaya devam
edeceğimiz ifade ediyoruz" diye
konuştu.
SADECE BİR
KISMI DEĞİL, TÜM
ÇOCUKLARIMIZ RİSK
ALTINDA
Kent Konseyi Başkanı Zeki Ertürk ise çalıştayı düzenlemelerinin üzerinde iki yıl geçtiğini, aradan geçen sürede artık neredeyse
çocukların tamamının risk altına
girdiğini dolayısıyla sadece bir
kısımını değil bütün çocukların
koruması gerektiğini söyledi.
Ertürk sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen süre zarfından bu konuyla ilgiliyiz. Geçmiş yıllarda bu
konuyla ilgili çalışmalar yaptık.
Gerek çalıştayda müzakere edilen konular ve gündeme getirilen
öneriler çerçevesinde endişem o
ki, herhangi bir çalışma olmadı.
Bu işte alsında mülki idare, hükümet, belediye, kent konseyleri
ve sivil toplum kuruluşları dahil
herkes bu konuda kabahatli.
Bu temsili bir girişim. Esasen
aktif bir şekilde tedbir alınması gerekiyordu. Hükümet bazı
konularda bir takım tedbirler
almaya çalıştı. Fakat hala yükün
esas kısmı gönüllülerin üzerinde.
Gözlerim bugün o günü aradı.
Çalıştayda çok önemli gönüllüler
vardı. Gönüllü olarak, mesailerini bu işe ayırmış kişileri dinlediğim zaman, o günden bu yana
onlara saygım devam ediyor.”
Tüm tarafların gönüllere destek
olması gerektiğini aktaran
Ertürk, risk altındaki çocukların korunması konusunda
Türkiye'de her kesimin hala çok
çok zayıf olduğunu sözlerine
ekledi.
ÇOCUKLARIMIZ,
GELECEĞİMİZ,
HAYATIMIZ VE
TEMİNATIMIZDIR
AİLEDER Başkanı ve Sosyal
Hizmet Uzmanı Fatih Kılıçarslan, çocukların her geçen gün
daha fazla risk altına girdiğini
anlattı. Her insanın çok değerli,
özellikle de geleceğin büyükleri
çocukların çok daha kıymetli
olduğunu aktaran Kılıçarslan,
madde bağımlığın 13 yaşının
altına düştüğünü kaydetti.
"Çocuklarımız, bizim hayatım,
geleceğimiz ve teminatımız"
diyen Kılıçarslan, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Eğer vatandaş,
sivil toplum kuruluşu ve devlet
olarak çocuklarımıza sağlıklı bir
yatırım yapmazsak geleceğimiz
tehlikeye atmış oluruz. Üç yıldır
çocuklarımız risklerden nasıl
uzak tutarızı konuşuyoruz. İlk
defa bir STK Platformu olarak
bilimsel bir çalışma yürütüyoruz. Akademik camiada kenarda
kalmış bir konuyu su yüzüne
çıkartıyoruz. Yerelden ulusala bir
proje yürütüyoruz. Bu kıymetli
çalışmayı bir araya getirerek bir
kitap hazırladık. Bu kitapta, biraz
önce ifade ettiği gibi, hayatımız,
geleceğim olan çocuklarımız
var. Sadece Başakşehir'de değil,
tüm Türkiye'nin il ve ilçelerinde
uygulanabilir esasları gündeme
getirerek çözüm üretiyor."
Platformu Üyesi Ali Yeniyurt
ise kitabın mutlaka okunması
gereken bir eser olduğunu dile
getirdi. Kitabı okurken çok
etkilendiğini ve bu tür faaliyetleri daha da ciddiye aldığını
vurgulayan Yeniyurt, risk altında
ve korunması gereken çocuklar
konusuna çok ciddi eğilmek
gerektiğini vurguladı. Başakşehir Mahallesi Muhtarı ve Güreş
Derneği Başkanı Mehmet Fatih
Yıldırım da, çeşitli tehlikeler
altında olan çocuklar için çaba
gösteren herkese katkılarından
ötürü teşekkür etti. //
Korkut projeleri
yerinde inceledi
10 bin kişiye aşure
%$ĝ$.3$=$5 Fuar ve Sergi
Alanı’nda gerçekleştirilen
programda Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal, ilçe sakinlerine kendi elleri ile aşure ikram
etti. Başkan Uysal’ın ev sahibi
olduğu organizasyona AK Parti
İstanbul Milletvekili adayları; AK
Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Doğan Kubat, Mehmet Emin
Ertekin, AK Parti Başakşehir İlçe
Başkanı Ayhan Özgürel, İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, Sanatçı
Dursun Ali Erzincanlı ve ilçe
sakinleri katıldı. 2 ton malzeme
kullanılarak hazırlanan aşureler
10 bin Başakşehirliye dağıtıldı.
Vatandaşların Muharrem Ayını
kutlayan Uysal, “Aşure geleneğimiz büyükşehir yaşamında
ihmal edilebiliyor. Biz, birlik ve
beraberliğin, bolluğun, bereketin
simgesi bu geleneğimizi yaygınlaştırmak için bu programı
gerçekleştirdik. Pazarımıza gelen
vatandaşlarımıza aşure dağıttık. İçinde bulunduğumuz ayın
fazileti ile milletçe yaşadığımız
zor günleri geride bırakarak paylaşmanın güzelliğini hep birlikte
yaşarız” dedi.
Başakşehir Belediye Belediyesi’ne
ve Uysal’a teşekkür eden AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet
Doğan Kuba, “Belediyemiz, bu
güzel âdetimizi yaşatıp yaygınlaştırıyor. Aşure dayanışmanın,
kardeşliğin simgesidir. Allah
(C.C) tuttuğumuz oruçları kabul
etsin.” dedi. //
Aytekin Horasan
son yolculuğuna
uğurlandı
0+3Başakşehir eski İlçe Başkanı Aytekin Horasan hakkın
rahmetine kavuştu. Bir süredir
kanser hastalığı nedeniyle tedavi
gördüğü hastanede vefat eden
Horasan son yolculuğuna Ahmet
Yesevi Camii’nde kılınan cenaze
namazı ile uğurlandı. Cenaze
namazına Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal’ın yanı
sıra MHP İstanbul Milletvekili
Atilla Kaya, MHP İlçe Başkanı Celalettin Akyol, CHP İlçe
Başkanı Kazım Özeren, CHP
eski İlçe Başkanı Özgür Karabat,
İOSB Başkan Vekili Nihat Tunalı,
Erne Medya Genel Koordinatörü
Erol Çakır, Kızılay Şube Başkanı
İlyas Bilen ailesi ve çok sayıda
seveni katıldı. Horasan’ın naaşı
memleketi Erzurum’un Horasan İlçesi’nde defnedildi. 2014
yerel seçimlerinde MHP’den
Horasan Belediye Başkan adayı,
7 Haziran genel seçimlerinde
ise 3. bölge milletvekili adayı da
olan Aytekin Horasan, bir turizm
firmasının yönetim kurulu
başkanı olarak ticaret hayatını
sürdürüyordu. 212Haber olarak
merhuma Allah’tan rahmet,
ailesine ve sevenlerine başsağlığı
diliyoruz. //
ï63$5. Genel Müdürü
Nurettin Korkut ve İSPARK
yetkilileri kurumumuzun faaliyet
alanlarını yerinde inceledi.
Geliştirdiği projeler ile kente
değer katan ve otopark dışında
farklı alanlarda da vatandaşlara hizmet sunan İSPARK, Cep
Otogarı’ndan, Tekne Parklar’a,
Taksi Durakları projesinden,
Heliport’a kadar birçok alanda
faaliyet gösteriyor. Genel Müdür
Nurettin Korkut, birim müdürleri ve İSPARK yetkilileri ile
birlikte bu alanlarda inceleme
gezisi düzenledi. Alibeyköy Cep
Otogarı’nda başlayan gezide Korkut, Personelle, vatandaşlarla,
turizm firmalarının yetkilileri ile
ve servis şoförleri ile görüşerek
bilgi alışverişinde bulundu. Daha
sonra taksi duraklarını inceleyen
Korkut vatandaşlarla ve Taksi
şoförleri ile proje hakkında
değerlendirmelerde bulundu.
Gezinin son bölümünde Tekne
Parkları ve yol üstü otoparkları
ziyaret eden Genel Müdür ve beraberindeki heyet incelemelerini
tamamladı. //
14
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
www.212haber.com
Çantanız sağlığınızı
bozmasın…
Omuz eklemi, vücudumuzdaki en fazla hareket açıklığına sahip olan ve stabilitesinin
büyük kısmının yumușak doku dengesi ile
sağlandığı kompleks bir anatomik yapıdır.
Bu yapı içerisinde, omuz kemeri ile kolumuzun baș kısmı arasında yaklașık 1-1,5
cm’ lik bir mesafe bulunur (subakromiyal
aralık). Sıkıșma sendromunda bu aralıktaki
yağlı yumușak doku ve kas kirișlerinde
tariflenmiș bazı nedenlerden dolayı basıya
maruz kalarak meydana gelen ödem ağrılı
hastalık tablosunu olușur. Bu nedenler
arasında; kas kirișlerinin yapısındaki dejenerasyon, kemik yapılardaki șekil bozuklukları, omuz-köprücük kemiği eklem iltihabı,
bağ yapılarının sertleșmesi, omuzdaki
stabilite bozuklukları, așırı yüklenme, kürek
kemiği-gövde hareket ritminin bozulması
ve omurga hastalıkları sayılabilir.
CAM SİLMEK, PERDE ASMAK
OMUZA ZARAR…
Toplumun yaklașık yüzde 20’sini etkileyen
omuz sıkıșma sendromu en fazla kadınlar
da görülüyor. İș ve ev hayatı derken kadınlar
yoğun bir tempoda çalıșıyorlar. İște yașadıkları yoğun tempoya ev ișleri de eklenince
omuza fazla yük binmiș oluyor. Cam silmek,
halı silmek, perde asmak, yüksek bir dolaptan ağır bir tencere almak gibi omuz seviyesi
üstündeki ev ișleri omuz sıkıșmasının en
büyük nedenleri arasında yer alıyor.
Doç.Dr. Onat ÜZÜMCÜGİL
Medicalpark Bahçelievler Hastanesi
Son yıllarda kadınların
günlük hayatta kullandıkları
çantaların ebatlarının
büyümesi, kadınların
omzuna bir yük daha
bindirdi. Büyük ve ağır çanta
taşımak, yoğun iş hayatı, ev
işleri ve stresin tetiklediği
omuz sıkışması sorununun
kadınlar arasında artmasına
neden oldu.
*******
Toplumun yaklaşık yüzde
20’sinde görülen omuz
sıkışmasının en fazla orta
yaş kadınları tehdit ettiğini
söyleyen Medical Park
Bahçelievler Hastanesi
Ortopedi ve Travmatoloji
Uzmanı Doç. Dr. Onat
Üzümcügil, “Cam silmek,
perde asmak, halı silmek,
ağır bir tencere kaldırmak ile
ağır ve büyük çanta takmak
omuz sıkışması sorununu
da artırıyor. Omuz ağrısı
sorunuyla başvuran kadın
hastaların sayısında ciddi
artış oldu” dedi. Doç. Dr.
Onat Üzümcügil omuz
sıkışmasıyla ilgili şu bilgileri
veriyor:
Bunun yanı sıra özellikle son yıllarda
kadınlar arasında moda olan büyük
çantalar da sıkıșmayı artıran bir faktör. Bu
faktörler kas kirișlerinde ödem olușmasına
ve sonrasında omuz sıkıșmasına neden
olabiliyor, kolun hareket etmesini sağlayan
kas girișlerinde yırtılmaların da olușmasına zemin hazırlıyor. Stres ve psikolojik
faktörlerin yumușak doku ve kas ağrılarını
artırdığı yönünde çalıșmalar da var. Kadın-
ların iș hayatında ve evde çok çalıșmaları
stres oranlarını da artıyor. Bu da sıkıșmayı
etkiliyor. İș stresi iș hayatı yoğunluk omuz
sıkıșmasını tetikliyor. Omuzda sıkıșma
sendromu, baș üstü aktivitenin fazla olduğu
sporcularda (tenis,basketbol, voleybol,
yüzme, atma sporları gibi) sık görülüyor.
ELLER YASTIK ALTINDA
UYUMAYIN…
Çalıșırken, yatarken ya da hareket ederken
omuz sıkıșma sendromu görülebilir. Sabit
pozisyonda uzun süre bilgisayar bașında
kalmak da omuzda problemlerin kaynağı.
Yüzü koyun yatarken elerimizi yastığın altına koymak sıkıșmaya bağlı ağrıyı artırabilir.
Omuz sıkıșmasını artırır. Bunun yanı sıra
en önemli faktör omuz seviyesinin üzerinde
yapılan kol hareketleri.
AĞRILARI CİDDİYE ALIN
Omuzda sıkıșma tedavi edilmediği taktirde
kol hareketlerini sağlayan kas kirișlerinde
ciddi hasarlanmaya neden olarak günlük
hayat aktivitelerini olumsuz etkiler. İș gücü
kaybına yol açabilecek kısır bir döngüye
neden olabilir. Dolayısıyla omuz ağrısını
önemseyip erken dönemde nedenlerinin
ortaya konularak uygun tedavinin bașlanması hastalar açısından ciddi bir kazanım
olacaktır. Omuz ağrısı bașladığı zaman
bunu önemsemeli ve vakit kaybetmeden
hekime bașvurarak bu ağrının nedeni ortaya konulmalı ve uygun tedavi bașlanarak iș
gücü kaybının önüne geçilmelidir.
Öncelikle hastalığın teșhisi çok önemlidir.
Omuz ağrısına neden olabilecek boyundan
veya göğüs kafesinden yansıyan ağrı ekarte edildikten sonra yapılan klinik muayene
ve doğrulama testlerinin ardından gerçekleștirilen radyolojik incelemelerle (röntgen,
ultrason, manyetik rezonans görüntüleme)
teșhis konulmakta ve tedavi planı düzenlenmektedir. Konservatif tedavi metodlarından iyi sonuç alamadığımız vakalarda ise
cerrahi tedavi yöntemlerini uygulamaktayız.
Eskiden, açık cerrahi yöntemler ile omuz
kaslarını ayırarak sıkıșmanın olduğu bölgeye müdahale ediliyordu. Ancak günümüzde
artroskopik (kapalı olarak 2 veya 3 adet 1
cm’lik cilt kesisi i) yöntem ile subakromiyal
mesafeye girerek bası nedeni olan tüm
patolojileri tedavi edebiliyoruz.
ÇANTA TAȘIRKEN 15 DAKİKADA BİR
OMUZ DEĞİȘTİRİN
Omuz sağlığı için bu önerilere kulak verin:
Perde asarken ya da cam silerken kol
omuz seviyesinden çok fazla kaldırılmamalı.
Omuz seviyesinden yüksek hareketler
yapmak yerine bir tabureyle yüksekliğinizi artırın. Vücudunuzu zorlayacak kadar
uzanmayın.
Cam ya da halı siliniyorsa, silme ișlemini
yapan kol 10 dakikada bir değiștirilmeli.
Ağır çanta tașımak da omuz ağrılarını tetikliyor. Özellikle kadınların tașıdığı çantalar
oldukça ağır. Bu çantaların tek taraflı ve
asimetrik tașınması, omuzdaki eklemlerde
zedelenme ve ağrıya neden olur. Omurga
sorunlarına da neden oluyor. Çanta ağırlığı
iki kiloyu geçmemeli ve 15 dakikada bir
omuz değiștirilmeli. Sırt çantaları ağırlığı
dengeler, en azından hafta sonları sırt
çantaları kullanılmalı.
Sırt üstü ya da yan pozisyonda uyumak
omurga ve omuz sağlığınız açısından daha
sağlıklı olacaktır. Yüzüstü uyurken ellerin
yastık altına konulmamalı.
www.212haber.com
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
15
Okulun en güzel yerine
mescit yaptırdı
19 Aralık 2014’te göreve başladığı Nurettin Topçu İlkokulu’nu öğrenciler, veliler ve öğretmenler tarafından verimli
şekilde kullanılmasının yolunu açan projelerle adeta Halk Eğitim Merkezi’ne çeviren Okul Müdürü Hasan Süpçin,
okulun en güzel yerine ise mescit yaptırmış. ‘Okullar Hayat Olsun Projesi’ni de hayata geçirerek okulu bölge halkının kullanımına açan Süpçin, “Biz burada sadece müfredat yetiştirmiyoruz, insan yetiştiriyoruz.”diyor.
Okulu halkın
kullanımına açtı
1
MERVE KALAYCI
$5$/,. 2014’te göreve başladığı Nurettin Topçu
İlkokulu’nu öğrenciler, veliler ve öğretmenler tarafından
verimli şekilde kullanılmasının yolunu açan projelerle
Halk Eğitim Merkezine çeviren Hasan Süpçin, “Ben bu
bölgede oturuyorum. Burada göreve başlamadan önce
Nurettin Topçu İlkokulu ile ilgili daha olumsuz kanaatlerim vardı. Ancak burada öğrenci, öğretmen, veli
profili benim beklentimin çok çok üstünde çıktı. Böyle
bir okulda bu öğrencilerle ve alanında uzman öğretmen
kadrosuyla çalışmaktan çok gurur duyuyorum.”dedi.
Tabuların yıkılmasına rağmen izbe yerlerde yapılmaya
devam edilen mescit geleneğini bozan Süpçin, okulun en
aydınlık yerine yaklaşık 80 metrekarelik mescit yaptırarak öğrencilerin ve velilerin hizmetine sunmuş. Mescit,
öğrenciler tarafından Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde aktif olarak kullanılabilirken, veliler tarafından
kitap okumalarına ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda
haftanın birkaç günü sohbet programları düzenleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Hayrat Vakfı ve Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğü işbirliği ile Osmanlıca Türkçesi ve
Kuran’ı Kerim kurslarıyla eğitime devam ediliyor. Bu
kurslara ek olarak okulda velilere okuma yazma kursları,
öğrenciler için halk oyunları, satranç, masa tenisi ve yakında açılması planlanan akıl oyunları sınıfı ile İngilizce
dil sınıfıyla da müfredat destekleniyor.
NURETTİN TOPÇU İSMİNDE BİR OKULDA
ÇALIŞMAK BİZE İLHAM VERİYOR
Süpçin, “Nurettin Topçu gibi, ‘Kırk yıl boyunca öğretmenlik yaptım. Okulu bir mabet gibi gördüm, hiçbir
derse abdestsiz girmedim’ diyen bir eğitimcinin ismiyle
hizmet veren okulumuz ilk olarak hastane binası olarak
inşa edilmiş. Bina, daha fazla ihtiyaç olduğuna kanaat
getirilince fiziki olarak da uygun olması sebebiyle okula
dönüştürülmüş. 28 Şubat döneminin zorlu şartlarında
Nurettin Topçu ismini vermek kolay değil. Başakşehir
gibi yeni ilçe olan bir yerleşim yeri için eski bir okul
Nurettin Topçu. 1998 yılında kurulmuş. Başakşehir’in
en eski okullarından. Bu bölgede yanlış bilmiyorsam ilk
Cahit Zarifoğlu İlkokulu, 1997 yılında açılmış. O dönem
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın
da okulumuza bir ziyareti var. Hatta onunla ilgili bir
mektup da var. Gelip kurumumuza ziyarette bulunmuş.”
şeklinde konuştu.
OKULUMUZ YENİLENMİŞ MEKANİK VE
TEKNİK DONANIMA SAHİP
Deprem güçlendirmesi geçiren okulun öğrencileri bir
süre misafir olduğu Şair Erdem Beyazıt Orta Okulu’nda
eğitime devam ettikten sonra daha donanımlı bir okula
kavuşmuş. Güçlendirme esnasında teknik alt yapının
da tesis edildiğini söyleyen Süpçin, “Geçen sene okulumuz deprem güçlendirmesi geçirdi. Şair Erdem Beyazıt
Okulu’nda öğrencilerimizi 6 Nisan’a kadar misafir ettik.
İPKB (İstanbul Proje Koordinasyonu Birimi) tarafından yapılan güçlendirme çalışmaları bitti ve o günden
beri okulumuzda eğitim öğretime devam etmekteyiz.
Deprem güçlendirmesiyle birlikte akıllı tahta ile ilgili
altyapı da oluşturuldu. Okulumuza toplam 26 güvenlik
kamerası taktırdık. Hiçbir kör nokta kalmayacak şekilde
planlanan kamera düzeneğiyle güvenliği en üst düzeyde
önemsiyoruz. Okulumuzda diğer mekanik ve teknik tüm
donanımlarda yenilendi.”diye konuştu.
ARTIK KORKULARIMIZ YOK
Yeni Türkiye’de eski korkuların artık kalmadığına değinen Süpçin, sözlerine şunları ekledi: “Fiili uygulamada
hiçbir mevzuat sıkıntısı yaşamadığımız şu dönemde
artık hamdolsun kabuğumuzun dışına çıktık. İçinde de
bulunduğumuz dönemin en güzel tarafı bu oldu. Resmi
kurumlarda, okullarımızda, hafta sonlarında, akşam saatlerinde, yaz tatillerinde çocukların manevi duygularını
pekiştireceğimiz kursları hayata geçirmek noktasın da
hiç tereddüt etmiyoruz. Biz bu süreci yalnız yürütmüyoruz. İlçe Kaymakamımız Sayın Kazım Tekin, Belediye
Başkanımız Mevlüt Uysal, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz
Ramazan Yılmaz Bey her konuda destekçimiz. Ayrıca
Başakşehir Mahalle Muhtarımız Fatih Mehmet Yıldırım Bey’in hem okulumuz hem de mahallemiz için
büyük bir katma değer olduğunu da belirtmemiz gerek.
Planlamasını yaptığımız ama henüz hayata geçiremediğimiz, fakat yapmak konusunda ortaya büyük irade
koyduğumuz akıl oyunları sınıfı ve İngilizce dil sınıfı
planlamamız var. Bununla ilgili biraz maddi noktada
kendimizi toparlamaya ihtiyacımız var. İnşaat döneminden çıktıktan sonra yeterince bütçe ayıramadık. Deprem
güçlendirmesinden sonra konferans salonumuz çok
yıprandı henüz başlamamış olmakla birlikte Belediye
Başkanlığımızdan çok amaçlı salon için görüşmeler
yaptık. Talepte bulunduk Başakşehir genelinde bizimle
birlikte 13 kuruma çok amaçlı salon yapılacak. İnşallah
o hayata geçerse bizim okulumuz 100-150 kişilik toplantılar içinde güzel fiziki ortama sahip olacak.”
İKİLİ EĞİTİM DEZAVANTAJ
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı geçtiğimiz günlerde bir
açıklamayla en kısa sürede tüm okulları tekli eğitim yapan kurumlara dönüştüreceklerini söylemişti. Özellikle
sabah gelen grup için ikili eğitimin olumsuz yönlerinden
bahseden Süpçin, “Tek dezavantajımız var ikili eğitim
yapıyor olmamız. İlkokul öğrencisi için ikili eğitim yapıyor olmak sabahleyin gelen grup için ayrı öğlen gelen
öğrenci grubu için ayrı zor oluyor. Bu durum malesef
çok sağlıklı değil. 7.40’da dersimiz başlıyor. Öğrencinin
7.30 da burada olması gerekiyor. Kış döneminde, bazen
güneşinde doğmadığı saatlerde çocukların burada
olması, öğlenci öğrencilerin kışın saat 17.50 de hava
kararmaya başlayınca dağılıyor olması zor oluyor. Civarda bir İlkokul binası inşaatı başlaması için planlama
yapılıyor. İnşallah bir iki seneye kadar problem olmazsa
eğitime başlar diye düşünüyorum. Bizim okul yükümüzün yarıya indirilmesini sağlayacaktır. Yoksa yakın
zamanda biz kendi öğrenci sayımıza göre tekli eğitime
geçemeyiz. İnşallah kısa zamanda bu sorunumuzda
çözülecek.”şeklinde konuştu.
25 Dersliğin bulunduğu okulda toplam bin 600 öğrenci eğitim görüyor.
1.2.3.4. Sınıfların bulunduğu okulda
bir de anaokulu mevcut. Okul Müdürü Hasan Süpçin, “Göreve başladığımız günden itibaren okulumuzu
daha kullanışlı ve yüksek verim
alabileceğimiz şekilde güncelledik.
Akıllı tahtalarımız mevcut, okulun
çeşitli kısımlarına eklentiler yaptık.
Veli görüşme odası, destek eğitim
odası gibi okulu daha işlevsel hale getirebilecek değişikliklere imza attık.
Okulumuzun konumu itibariyle kullanılabilecek en güzel yerini 80 metre
karelik bir mescit yaptık. Din kültürü
derslerinin pratiği yapılıyor. Velilerimiz zaman zaman gelip okumalar
yapabiliyor. Ayrıca akşam saatlerinde
de benimde üyesi olduğum sendikamın haftalık sohbet ortamlarını da
teşkil ettik. Hocalarımızı davet ediyoruz. Geçen hafta Ramazan Kayan
Hocamız bizimle beraberdi. Bölgedeki okul müdürlerine, öğretmenlere
sohbet imkânı sağladık. Okullar
Hayat Olsun projesini aslında bir
şekilde hayata geçirdik” dedi.
Müfredat yetiştirmiyoruz
insan yetiştiriyoruz
Müfredatı uygulamakla birlikte temel
amaçlarının insan yetiştirmek olduğunu
vurgulayan Hasan Süpçin, sözlerine şöyle
devam etti: “Biz burada sadece müfredat yetiştirmiyoruz insan yetiştiriyoruz.
Müfredat mutlaka bizim önceliğimiz biz
bunu takip etmek zorundayız. Bunu kabul
etmemek, reddetmek gibi bir lüksümüz
yok. İlkokulda okuyan bir öğrencinin
manevi duygularından, vatan, millet,
bayrak sevgisinden haberdar olmasını,
okuma kültürünü edinmesini çok çok
daha önemli buluyoruz. Velilerin beklentileri farklı yönde oluyor. İstiyorlar
ki 4. sınıftan mezun olan bir çocuk çok
iyi matematik bilsin, çok iyi fen bilsin.
Tamam, biz onlara müfredatın getirdiği
sorumlulukları ve yükümlülükleri öğretmek zorundayız. Ama bizim ilk işimiz
insan yetiştirmek. Bu bağlamda MEB-İHH
ortaklaşa ülke genelinde yürüttüğü “Her
Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesiyle
toplam 13 yetim kardeşimiz var. Bu sayıyı
bu eğitim öğretim yılında sınıf sayımız
olan 25’ e çıkarabilirsek çok daha mutlu
olacağız.” şeklinde konuştu. Okul Müdürü
Süpçin, “Göreve geldiğim ilk günden beri
çalışmaktan büyük onur duyduğum başta
yönetim kademesi olmak üzere okulumuz
öğretmenleriyle, personeliyle, Okul Aile
Birliği Başkanıyla ve yönetimiyle birlikte
öğrenci ve velilerimize güzel bir kurum
tesis etmek için çalışmaya devam ediyoruz.
Temennimiz odur ki bu okuldan daha nice
Nurettin Topçular yetişsin” dedi.
16
İ N Ş A AT
01 - 15 KASIM 2015
www.212haber.com
‘VADİŞEHİR’ Başakşehir’e
damga vuracak
Başakşehir’in yeni projesi Vadişehir, yeni yeni etaplarıyla bölgeye katma değer kazandıracak. Irmak Group, Çolakoğlu Yapı, Bordo Yapı ve İntes Yapı ortaklığıyla hayata
y ggeçirilen
ç
proje
p j yeni
y şehrin konseptine yön verecek.
V
$'ïĝ(+ï5 projesiyle bölgeye marka değeri
kazandırdıklarını belirten Vadişehir Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Akgül 10
yıllık üretim projeksiyonlarında yer alan
yeni etaplarla birlikte projenin bölgeye
damga vuracak konut sayılarına ulaşacağını kaydetti. Vadişehir Projesinde
altı aylık sürede yüzde 60 satış gerçekleştirdiklerini, projeden konut alanların
da yüksek kazançlar elde ettiğini ifade
eden Yüksel Akgül; “Satışlar beklentilerimizin üstünde devam ediyor. Projemiz
kazandıran bir proje olarak yatırımcının
yüzünü güldürüyor. Vadişehir’den konut
alanlar şuan yüksek oranda kazanç
elde etmiş durumda. Bölgenin değerini
artıran nitelikte bir proje olan Vadişehir bölgedeki fiyatları tahminlerin çok
ötesinde yukarı çekti.” dedi.
büyük talep var. Blok satış taleplerini
geri çevirdik. Bireysel satış yapıyoruz.
Beş katlı Osmanlı Konaklarımız büyük
rağbet gördü ve şuan o bloklarımızda
daire kalmadı.” şeklinde konuştu.
ON YILLIK PROJE GELİŞTİRDİK
Ülkeye ve dinamiklerine güvendiğini
belirten Akgül; “2015 – 2025 yıllarını
kapsayan 10 yıllık proje yaptık. 550 milyon TL’lik 650 daire ve ticari ünitelerden
oluşan Vadişehir projemizi geliştiriyoruz. İstanbul artık Başakşehir’den açılıyor. Başakşehir ‘bugün’ü diğer bölgeler
ise geleceği satıyor. Başakşehir, 13 yıldır
çağdaş planlı bir gelişim gösteriyor.
PROJEMİZİ TERCİH ETMELERİ İÇİN BİRÇOK NEDEN VAR
VADİŞEHİR BAŞAKŞEHİR’E
YAYILIYOR
Akgül; “Başakşehir’i tercih edenler,
yatırım için değil oturum için geliyor ve
projemizi tercih ediyor. Tercih sebeplerinin en büyük nedeni ise; projemizde sunulan yaşam konsepti, merkezi
lokasyon ve devlet yatırımlarıyla mega
projelerin bu bölgede yer almasıdır.
Projemiz, toplam değeri 100 milyar
doları bulan 3. Köprü, Kanal İstanbul, 3.
Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu,
Metro ve çalışmaları hızla devam eden
Havaray’ın da bulunduğu dev yatırımların çevrelediği bir merkezde yer alıyor.
Vadişehir bölge olarak Metro, Şehir
Parkı, Şehir Hastanesi, okullar ve kamu
alanlarının merkezinde konumlanıyor.
Projemizde aile konseptli mahalle kültürünü oluşturuyoruz. O yüzden projemize 1+1 koymadık. Körfez ülkelerinden
Başakşehir ve çevresinde 10 yıllık proje
projeksiyonunu destekleyecek arazi stoku
bulunduğuna dikkat çeken Akgül, “Projelerimizi bu bölgede geliştireceğiz. Vadişehir, üretim projeksiyonumuzda yer
alan yeni etaplarla birlikte bölgeye damga
vuracak konut sayılarına ulaşacak. 24 tip
daire seçeneği ile projemiz yaşam vadediyor. Çünkü mimaride seçici davranıyoruz. Kuyumcu titizliği ile özellikli projeler
üretiyoruz. Bu nedenle, bölgenin yapı ve
malzeme standartlarını yukarı çektiğimizi
söylemek yanlış olmaz. Biz proje satmaktan ziyade müşteri portföyü oluşturuyoruz. Vadişehir Projesi Başakşehir’e marka
değeri kazandırdı. Bizden sonra ‘vadi’
ismiyle birçok proje üretildi ve bizi taklit
etmeye başladılar. Lider ve öncü olmaktan mutluyuz’’ dedi.
Bizim Evler 6’da
teslim öncesi fırsat!
Dağ Mühendislik’ten
Bahçekent’e
2 bin yeni konut!
Konya’da bugüne kadar 7 bin konut yapan Dağ Mühendislik İstanbul’da Bahçekent Flora’nın
ardından aynı bölgede 2 bin konutluk yeni bir projeye daha imza atacak.
,63$57$.8/(Ȃ1ï1 en büyük yatırımcılarından İhlas Yapı’nın 7 ay sonra teslim edeceği
Bizim Evler 6’da avantajlı satın alma modeli başladı. Uygun ödeme planlarının yer
aldığı proje, yüzde 5 peşinat ve yüzde 1 KDV
fırsatına ek olarak, yüzde 5’lik fiyat avantajı
ile sunuluyor. İnşa çalışmalarında sona yaklaşılan Bizim Evler 6’da, yatırımcıya nakit ve
kredili alımlarda alternatifli ödeme planları
sunuluyor. Peşinat minimum yüzde 5 olarak
belirlenirken, yüzde 75 için 120 aya kadar
kredi kullanılabiliyor. Yatırımcılara yüzde
20’lik peşinatı da daire tesliminde ödeme
imkanı sunuluyor. Kalite ve konfora önem
veren ailelerin taleplerine cevap verecek
şekilde tasarlanan Bizim Evler 6’da fiyatlar
ise 439 bin TL’den başlıyor. Bugüne kadar
Bizim Evler markalı konut projeleriyle 3.500
daire teslim ederek Ispartakule bölgesinin en
büyük yatırımcısı olarak konumlanan İhlas
Yapı, bölgedeki altıncı projesi Bizim Evler
6’yı Haziran 2016’da teslim edecek. Geniş ve
ferah kullanım alanlarına sahip Bizim Evler
6’da daireler 116 metrekare ile 302 metrekare
arasında değişiyor. 2+1, 3+1, 4+1, 5+1 ve
teraslı daire tiplerinin yer aldığı proje, 1.661
konut ve 160 cadde mağazasından oluşuyor. İstanbul’da düşünülen mega projelerin
merkezinde yer alan proje, yatırımcılarına
lansmana çıktığı günden bu yana kazandırmaya devam ediyor. //
.21<$Ȃ'$ bugüne kadar 7 bin
konut yapan Dağ Mühendislik İstanbul’da Bahçekent Flora’nın
ardından aynı bölgede 2 bin konutluk
yeni bir projeye daha imza atacak.
Son olarak Emlak Konut GYO’nun
Kartal’daki ihalesine katılarak dikkatleri üzerine çeken şirket, bu bölgede
ise ‘Tual Adalar’ projesini inşa edecek.
Bugüne kadar Konya’da Floraşehir, Doğaşehir, Ataşehir Konutları
adıyla birçok projeye imza atan ve
ilin en büyük AVM’sine imza atan
Dağ Mühendislik’in Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Doğan Dağ, “İstan-
bul’daki 3. projemizi de Bahçekent’te
başlatacağız. Şubatta satışa çıkacak. 2
bin konut, 300 yataklı özel hastane,
iki tane devlet okulu, 2 tane özel okul,
3 bin kişilik yurt, 3 kreş ve 20 bin
metrekarelik de ticari ünite yapacağız.
1 milyar 90 milyon lira proje bedeli
var.” diye konuştu.
SATTIĞI KONUTUN PEŞİNİ
BIRAKMIYOR
Dağ şunları söyledi: “Kaliteden,
zamanında teslimden ve satış sonrası
hizmetlerden hiçbir zaman ödün vermedik. Bizim şirket olarak prensibimiz şu: 70-80 milyon peşinat veren
bir insanın 10 yıllık geleceğini ipotek
altına aldığımızın bilincindeyiz. O
yüzden sattığımız konutların arkasındayız. Satış sonrası ekibimiz sürekli
gider memnuniyet testi yapar. 50 kalemlik bir anketimiz var. Yalıtımdan
musluğa kadar her şeyi sorarız. Sadece konut üretmekle olmuyor. Servis
hizmeti çok önemli. Ayrıca 23 yılda
hiçbir müşterimizi hacze vermedik.
Yaptığımız sitede oturup müşterimizle
komşu olduk. //
‘Park Mavera 2’
ön talep topluyor
MAKRO İnşaat'tan yapılan açıklamaya göre,
Emlak Konut GYO Gelir Paylaşım Modeli ile
Makro-Akyapı Ortak Girişimi tarafından hayata geçiren Park Mavera, ikinci etap satışları
için ön talep toplamaya başladı. Başakşehir
Yeni Merkez'de inşa edilen "Park Mavera 2"
projesinde 2+1, 3+1 ve 4+1 daire tiplerinden
oluşan 556 konut yer alıyor. 45 bin 389 metrekare alanda inşa edilecek ikinci etap 12 ila
23 kat arasında değişen 7 bloktan oluşuyor.
Projenin sosyal donatıları arasında çift sosyal
tesis, kapalı yüzme havuzları, yürüyüş ve
koşu parkurları, çocuk oyun alanları, dinlenme alanları ve kapalı otopark yer alıyor. 372
bin metrekarelik rekreasyon alanına sahip
botanik parka komşu Park Mavera 2 için
kayıtlar "www.parkmavera.com" web sitesi
üzerinden yapılabiliyor. Birinci etabı Kasım
2014'te lansmana dahi çıkmadan satılan
Park Mavera projesi, Emlak Konut'un en çok
kazandıran 2. projesi olarak gösteriliyor. //
www.212haber.com
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
17
Soğuk havalar
sizi durdurmasın!
Yüzme, genellikle yaz aylarında
açık havuzlarda sürdürülen bir
spor dalı olarak algılansa da kış
mevsiminde de kapalı havuzlar
kullanılarak rahatlıkla devam
ettirilebilecek bir aktivitedir. Yaz
aylarında suyla buluşan bireylerin
hem fiziksel hem de psikolojik
olarak faydasını gördükleri yüzme
sporunu kış mevsiminde de kolaylıkla devam ettirebilirler.
Bütün kas gruplarına etki eden
yüzme, özellikle sırt, göğüs, bacak,
omuz ve kol kaslarını güçlendirir. Böylece kilo vermenin ve
sıkılaşmanın yanı sıra duruş
bozuklukları ve bundan kaynaklı
oluşacak vücut ağrılarını engeller.
Suyun kaldırma kuvveti ile vücut
ağırlığınızı çok hissetmeden rahatlıkla sporunuzu yaparken, suda
olmanın size verdiği rahatlamayla
aynı zamanda dinlendiğinizi de
hissedeceksiniz.
geniş bir alanda spor yapma imkanı sunan Norse Fitnesstation’da
birçok tesiste bulamayacağınız
günışığı aydınlatmasına sahip, yaz
kış kullanabileceğiniz bir yüzme
havuzu da bulunmaktadır.
VAKTİM YOK DEMEYİN
Uzmanların ve spor eğitmenlerinin en çok tavsiye ettikleri yüzme,
çalışan ve zaman sıkıntısı yaşayan
bireyler için de ideal spor olmaktadır. Çok zaman harcamadan hem
psikolojik hem de fiziksel açıdan
olumlu etkileri olan yüzmenin 1 saat
yapılan antreman sonucunda ortalama 600 kalori yaktığı görülmektedir.
Aynı zamanda çalışan bireylerde
sıkça görülen sırt ağrılarına da iyi
gelmekte, iş hayatındaki stresten
arınmalarını da sağlamaktadır.
Zamanımızı tehdit eden obezite
hastalığı ile savaş için de kusursuz
bir silah olan yüzme, küçük yaş
grubundaki bireyler ve yetişkinler için eğlenceli bir spor dalı da
olmuştur. Bundan yola çıkan eğitmenler suyun içinde geliştirilen çeşitli grup dersleri ve özel antreman
programları da uygulamaktadır.
YARI OLİMPİK
STANDARTLARDA
TER DÖKMEDEN
KARDİYO ANTREMANI
Spor yapmanın özellikle yüzmenin
faydalarını sayfalarca her yerde
bulabiliriz. Spor yapan bireylerin
asıl amacı sağlıklı bir yaşamdan öte
dinç ve genç bir görünüme sahip
olmaktır. Eğer yüzme antramanları
kışında aksamayacak bir periyoda
oturtulursa, gözle görülür bir fayda
sağlamaktadır. Yüzme, nefesi doğru kullanarak yapıldığı zaman kardiyovasküler hastalıkları engeller
ve normal kardiyo antremanlarında devamlı şikayet edilen terleme
problemiyle de karşılaşılmamasını
sağlar.
NORSE’UN KAPALI
HAVUZUNDA
Norse Fitnesstation Başakşehir
şubesi , 8000 m2’lik alanda 3 katlı
tesisi ile sağlıklı yaşam bilincine
sahip üyelerine 8 yıldır hizmet veriyor. Tesise üye olan misafirlerine
Norse Fitnesstation üyeleri 25
metre uzunluğundaki yarı olimpik
yüzme havuzundan haftanın 7
günü faydalanabiliyorlar. Yüzmeyi
spor olarak yapan üyelerin yanı
sıra, suyun rehabilitasyon ve tedavi
gücünü kullanmak için kişiye özel
programlar da isteğe göre hazırlanabiliyor. Hem çocuklara hem de
yetişkinlere hizmet veren Norse
Fitnesstation kapalı havuzunda
suyun iyileştirici ve tedavi edici
gücünden de yararlanılabiliyor.
YENİLENMEK İÇİN
NORSE FITNESSTATION
Müşteri memnuniyetinin ön planda olduğu Norse Başakşehir, fitness
alanında vermiş olduğu hizmetin
dışında bay ve bayanlara ayrı
olmak üzere Türk hamamı, buhar
odası ve sauna gibi hizmetleri de
vermekte. Doğanın gücüyle arınacağınız, günlük hayat stresinden
kurtulabileceğiniz masaj paketlerinden de faydalanabilir, Norse’lu
olmanın keyfini çıkartabilirsiniz.
Modii Başakşehir’i
imaj sahibi yapacak
%$ĝ$.ĝ(+ï5 Deposite
Avm’de hizmete giren
Modii Güzellik Salonu lüks ve
hijyenik ortamı ile şimdiden
müşterilerin beğenisini kazandı. İşletme sahipleri, Murat
Genç; 25 ve Soner Tunç; 16
olmak üzere toplamda 41 yıllık
tecrübe ile bay ve bayan güzellik salonlarında Başakşehr’i
imaj sahibi yapmayı planlıyorlar. Tanıdıkları vasıtası ile
yaklaşık bir yıl önce tanışarak
güçlerini ve tecrübelerini birleştiren Soner Tunç ve Murat
Genç işlerini aşkla yapıyorlar.
Mesleğe başlama hikâyesini
anlatan Soner Tunç, “ Babam
terziydi. Gelen müşterilerin
üzerine onları değiştiren, tarz
sahibi yapan kıyafetler dikerdi.
Hayranlıkla izlerdim. Şimdilerde bende saç, makyaj, renk
değişimi kadınların imajına
sihirli dokunuşlar ile şekil veriyorum. Değişimi görmek beni
mutlu ediyor, işimi seviyorum
Bu sebeple başarılıyız. Murat
Beyle ayrı ayrı kuaförlük yapıyorduk şimdi ise güçlerimizi
birleştirerek Başakşehr’i imaj
sahibi yapacağız.”dedi. Anket
çalışması sonucu kararlaştırılan Gürcüce olan Modii kelimesinin anlamı, gel. Titiz ve
özenli çalışmanın sonucu olan
Modii, şimdiden müşterilerinin vazgeçilmezi haline geldi.
Saçlar üzerinde değişiklik yapmaktan, renk ve şekil vermekten mutlu olduğunu söyleyen
Murat Genç, “ Yaptığımız
değişikliklerin mutlu ettiği
yüzleri görmek, memnuniyeti
duymak bizi de mutlu ediyor.
Yurtiçi ve yurtdışı eğitimleriyle
tecrübelerimizi perçinleyerek, bilgilerimizi tazeliyoruz.
Moda alanında da eğitimler
aldık. Profesyonelliği önemsiyoruz. 15 kişilik ekibimizin
tamamı profesyonel, eğitimli
işinde, alanında uzmanlaşmış
kişilerden oluşuyor.”şeklinde
konuştu. Modii’ye özgü tekniklerden bahseden Soner Tunç,
“Kıl tekniği ile kaş dizaynı
konusunda oldukça başarılı
olduğumuzu söyleyebilirim.
Üstelik anestezi kremi kullanarak acı hissini en asgari düzeye
indiriyoruz. Saç uzatmak için
kullanılan kaynak sistemi konusunda da iddialıyız. Önemli bir
konu daha var ki biz müşterimizin bizden talep ettiğinden daha
çok yakışana yöneliyoruz. Uzman
kararı ile değerlendirip kişiye
özgü renk, kişiye özgü saç modeli
ortaya çıkarıyoruz. Modii’ yi
gerçekleştirmemizde katkısı olan
ailem, sevdiklerim ve rakiplerime
teşekkür ediyorum.”diye konuştu. Soner Tunç’un katkılarına
değinen Murat Genç, “ Desteklerinden dolayı minnettarım,
sevdiğimiz iş için bir araya geldik. Başarıdan şüphemiz yok.250
metre karelik salonumuz 15
kişilik ekibimizle Başakşehir’in
hizmetindeyiz.”dedi. Erkekler için
Cilt bakımı, el ayak bakımı gibi
işlemlerinde mevcut olduğu güzellik salonunda tesettür bölümü
kısa zamanda faaliyete girecek. //
En genci 10,
en yaşlısı 88
yaşında
Zeytinburnu Belediyesi ve Beştelsiz Spor Kulübü tarafından organize edilen 7. Cumhuriyet Koşusu gerçekleştirildi. Bin 100 kişinin katıldığı Cumhuriyet Koşusu’na 88
yaşındaki sporcu Safder Kartoğlu damga vurdu. 1 saat 25
dakika süren yarışmada genel klasman erkeler birincisi
26 dakika 13 saniyeyle Fetene Alemu Regasa olurken, genel klasman kadınlar birincisi ise 31 dakika 21 saniyeyle
Sabahat Akpınar oldu.
=(<7ï1%8518 Belediyesi ve Beştelsiz Spor Kulübü tarafından
her yıl organize edilen Cumhuriyet
Koşusu’nun 7’ncisi gerçekleştirildi. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın start verdiği
Cumhuriyet Koşusu’na, Atletizm
Eski Federasyon Başkanı Mehmet
Terzi ve Beştelsiz Spor Kulübü
Başkanı Naci Sert de katıldı. 19
ayrı kamerayla TRT Spor’dan canlı
yayınlanan koşuda 88 yaşındaki
Safder Kartoğlu, 10 bin metrelik
koşuyu tek başına tamamlayarak,
Cumhuriyet Koşusu'na damga
vurdu. Kazlıçeşme Mahallesi Abay
Caddesi’nden start alan koşuya, milli atletlerimizin yanı sıra
Fetene Alemu Regasa ve Kefyalew
Deja Burise gibi yurt dışından da
birçok yabancı sporcu katıldı. Dört
ana kategori ve 18 alt kategoride
gerçekleştirilen yarışmaya katılan
bin 100 sporcu, göğüslerine takılan
numaralardaki ciple takip edildi.
Genç, yaşlı, gazi, engelli ve engelsiz
bin 100 vatandaşın katıldığı Zeytinburnu 7. Cumhuriyet Koşusu
renkli görüntülere sahne oldu.
ULUSLARARASI
FORMATTA BİR KOŞUYU
TERTİPLİYORUZ
Ödül töreninde konuşma yapan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, “Atletizm
Federasyonu'nun uluslararası
takviminde yer alan bir yarışmayı,
7’nci kez organize etmekten büyük
bir gurur ve onur duyuyoruz.
Gördüğünüz üzere yarışmaya çevre
illerden, ilçelerden ve hatta yurt
dışından çok sayıda sporcu katılım
sağlamış durumda. Aynı zamanda
milli atletlerimiz de bu yarışmada ter dökenler arasında yer aldı.
Koşumuzun kontenjanını bin
kişi ile sınırlanmıştık fakat artan
yoğun talep üzerine kontenjanı, bin
100 kişiye çıkardık. Cumhuriyet
Koşusu’nu diğer koşulardan farklı
kılan özelliği birinciye hakiki saf
altın madalya verilmesidir. Birlik ve
beraberliği ihtiyaç duyduğumuz şu
günlerde böylesine bir uluslararası
organizasyonu bize gerçekleştirme yetkisini veren Zeytinburnulu
hemşehrilerimize, yarışmaya
katılan vatandaşlarımıza ve organizasyonda emeği geçen herkese çok
teşekkür ediyorum.”dedi.
CUMHURİYET KOŞUSU
ENGEL TANIMADI
Elektrik kazası sonrası sol kolunu kaybeden yarışmacılardan
Cemal Erdoğdu, "Kütahya'dan
İstanbul'a Zeytinburnu Cumhuriyet Koşusu’na katılmak için geldim.
10 kilometrelik yolu 44 dakika 50
saniyede tamamladım bu da benim
için iyi bir derece. Buradan bana
destek olan Beştelsiz Spor Kulübü
Başantrenörü Asım Çetin hocama
çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Koşucular arasında yer alan yüzde
90 bedensel engelli Yahya Cömert,
bitiş noktasına vardığında ise ilk işi
annesine sarılmak oldu. Bedensel
engelli oğlunu bitiş noktasında
karşılayan anne Melike Cömert,
duygu dolu anlar yaşadı. "Oğlum
bu haliyle Avusturya'ya, Belçika'ya
giderek koşulara katıldı.” diyen
anne Cömert, “ oğlumla gurur
duyuyorum." ifadelerini kullandı.
CUMHURİYET
KOŞUSU’NU
KÖPEKLERİYLE KOŞTU
Hayvansever Yılmaz Ozan ise, Zeytinburnu 7. Cumhuriyet Koşusu'na
köpekleriyle birlikte katılmayı
tercih edenlerdendi. 10 bin metreyi
sahipleri Yılmaz Ozan'la birlikte
koşan köpekler, vatandaşların
yoğun ilgisiyle karşılaştı. Bitiş noktasına gelerek yarışı tamamlayan
Yılmaz Ozan ilk olarak köpeklerine
sarıldı. Finish çizgisini köpekleriyle tamamlayan Yılmaz Ozan,
"Her sabah köpeklerimle beraber 5
kilometre yol yürüyoruz. Onlarla
birlikte yaşadığım hayat ömrümün en güzel zamanıdır." şeklinde
konuştu.
YARIŞMANIN EN GENCİ
10, EN YAŞLISI 88
YAŞINDA
Zeytinburnu 7. Cumhuriyet
Koşusu'nun en yaşlı sporcusu olan
88 yaşındaki Safder Kartoğlu ise
yarışmaya damga vuran isimlerdendi. 10 bin metrelik mesafeyi
sağlık ekiplerinin kontrolü altında
koşan Safder Kartoğlu’nun bitiş
çizgisine geldiğinde okuduğu şiir,
vatandaşlardan büyük alkış aldı.
Cumhuriyet Koşusu'na babası
İlhan Öz'le katılan 10 yaşındaki
Mustafa Talha Öz ise, bitiş noktasında babasına sarıldı. 10 yaşındaki
oğluyla yarışmaya katılan baba
İlhan Öz, "Ben her sene koşulara
katılıyorum ama oğlum ilk defa
katıldı. Bu sene yarışmaya katılmak
için çok ısrar etti. Onun sayesinde
baba-oğul yarışmaya katıldık. İnşallah bundan sonraki senelerde de
yarışmalara katılacağız." dedi. //
18
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
Avrupa
Avrupa’da din oyuncaktır.
Avrupalının yașadığı din, kendi heva ve
hevesine aykırı olmayan bir dindir.
İș o kadar șirazesinden çıkmıștır ki,
Hz. Lut kavmi gibi yașamak isteyen kadın
ve erkeklere papazlar,
Kilisede dini ayın yaparak evlendiriyor.
Avrupalının inandığı din, böyle bir din
iște!
hayaller ve gerçekler
EMİN BATUR
[email protected]
Bizim Avrupa ile olan maceramız
Tanzimat’a, hatta III. Selim’e kadar
uzanır.
Ama
İçimizdeki en ağır yarası 1960 ın
bașlarında bașlayan ve bașta Almanya
olmak üzere Avrupa’ya giden ișçilerimizin
anlattıklarıdır.
Anlatılanları 3 kategoride toplarsak;
• Avrupa müthiș gelișmiș her șeyi tıkır
tıkır ișleyen, hak ve adaletten zerre
kadar sapmayan
Bir HAYAL ülkesidir diyenler.
• Bilhassa Almanlar çok kibirli. Bizi
așağılayan, tepeden bakan, yeri
geldiğinde eșlerimize ‘’Soğan ,sarımsak kokuyor..’’ diye hakaret eden bir
millet. Ekmek parası olmasa 1 dakika
durmam diyenler…
• Kaçak yollarla gitmeye çalıșan.. yollarda sefil ve perișan olmayı ulașacağı
hayal(!) ülkesi için bir fedakârlık olarak
gören.. hayal ülkesine ulaștıktan sonra
en ağır șartlarda çalıșmayı göze alan
itilip kakılanlar…
Bu kategoriye girenlerin hikâyesini en
güzel șekilde o yıllarda Türk ișçisi kılığına
girerek anlatan Günter Walraf’ın ‘’En
Alttakiler’’ kitabıdır.
HAYALLER ÜLKESİ
Avrupa Tanzimat’tan beri aydınlarımızın
hayal dünyasıdır.
İșçilerimizin çoğu dönerken yine o hayal
dünyasını anlattılar.
Bunda sinemanın, TV ve diğer medya
organlarının elbette katkısı büyüktür.
Kafası yabancılașmıș Avrupa hayranı
yöneticilerimiz de zaten bunu böyle
istiyordu.
Aslında anlatılan Avrupa değildi…
Ülkemizin o yıllardaki geri kalmıșlığının
tersten anlatılmasıydı.
O yıllarda ülkemizi idare edenlere, ‘’Bak!
Ülke böyle yönetilebiliyormuș..’’ demenin
farklı bir șekliydi anlatılanlar.
Ama her șeyde olduğu gibi bu konuda da
iși abartmıș Avrupa’yı anlattıklarımızla,
ulașılamaz bir hayal ülkesi haline getirmeyi bașarmıștık.
gelenler, heyecanlı bir șekilde anlatıyordu.
Bunlar anlatılırken de bizim ne kadar geri
kaldığımızı eklemeyi ihmal etmezlerdi.
BU YOĞURDUN BOLLUĞU
NEREDEN?
Ama
Kimse șu soruyu sormazdı:
Bu kadar kalkınma ve zenginleșmenin
kaynağı nereden?
Yani Avrupalının kafası çalıșıyordu da..
Afrikalıların, Asyalıların, Türklerin, Arapların ki, çalıșmıyor muydu?
MİLLİ İSLAMCI AYDINLAR
Bu sorunun cevabını almak için 60’lı
yılların sonunu beklememiz gerekiyordu.
O yıllarda düșünce dünyamıza yeni yeni
katılan İslamcı mütefekkir ve aydınlar,
Avrupa’nın gerçek yüzünü çoktan sorgulamaya bașlamıșlardı.
Artık
Paris’in Șenzelize’si, Eyfel kulesi, moda
ve kozmetiklerinin yanında, Fransa’nın
Cezayir katliamlarının da konușulmaya
bașlandığı yıllardır 1960 yılları.
Paris metrosunun ihtișamı yanında, bu
metroya alın terini döken Afrikalıların yer
altı ve yer üstü zenginliklerinin Paris’e
tașınması ile meydana geldiğini anlatmaya bașladı İslamcı aydınlar.
Paris’in sırları dökülünce arkası geldi.
Londra’nın ihtișamı da İngilizlerin eseri
değildi…
Hintlilerin, Pakistanlıların, Güney
Afrikalılar, Bangladeșlilerin velhasıl 55
adet Commonwealth (İngiliz Milletler
Topluluğu) e üye ülkelerin sömürülmesi
neticesinde olduğunu anlamaya bașladık.
Roma
Madrid
Moskova
Berlin
Hepsi bu zalim çarkın dönmesi neticesinde ortaya çıkmıș șașaalı șehirlerdir.
www.212haber.com
Avrupa cimridir.
Mülteciler konusunda zengin Avrupa’nın
ne kadar cimri ve gaddar davrandığını
gördük.
Bir tas çorba vermemek için insanları denizin karanlık sularına terk ettiğine bütün
dünya șahittir.
Halen her gün bu biçarelerin yeni bir
faciasıyla karșılașıyoruz.
Avrupa ahlaksızdır.
Hz. Lut kavminin yașadığı bütün ahlaksızlıklar bugün Avrupa’nın bașı altından
çıkmaktadır.
Haya, edep, utanma diye hiçbir değeri
kalmamıș Avrupa’nın.
Bir arkadașım tatilini geçirdiği Antalya’da,
otelin Türk hamamına girip yıkanmak
ister.
‘’Girmemle çıkmam bir oldu’’ dedi.
‘’Avrupalı bir aile etrafındakilere aldırıș
etmeden, çoluk çocuk çıplak vaziyette bir
arada yıkanıyorlardı.’’ demiști.
Haya kalmamıș.
Avrupalılar bu gibi değerleri lügatlarından
çıkarıp atmaları üzerinden yıllar geçti.
Avrupa’da aile çökmüștür
Aile dağılmıș, küçüklere sevgi büyüklere
saygı kalmamıștır.
Metrolarda yașlılara göstermelik yer
verme seansları kimseyi kandırmasın.
Yașlılarından bir an önce kurtulmak için
can atıyorlar.
Huzur evleri ağzına kadar yașlı Anne
Babaları ile dolu.
Hatta
Yașlıları kendi ülkelerinde bile istemiyorlar.
Para
Verip bakımları için bașka ülkeye gitsinler
diye projeler geliștirilmektedir Avrupa’da.
Merhameti öldürmüștür Avrupalı.
Daha 18 yașına gelmemiș körpecik
çocuklarının evden defolup gitmesini dört
gözle beklerler.
Evden bir kașık eksilip yapacağı tasarrufu düșünecek kadar alçalmıștır Avrupalı.
Bir Avrupalı ile konuștuğunuzda, felsefi
olarak dinle hiç alakası olmayan saçma
sapan șeyler söylediğini görürsünüz.
Zaten ‘’Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın
hakkı Tanrı’ya..’’ diyerek din ișini kapatmıșlardır.
Avrupalı aslında karanlık bir inançsızlık
kuyusunda debelenmektedir.
Zaten yașadıkları tüm sorunlar da buradan kaynaklanıyor ya…
Uyușturucu
Avrupalı fuhuș ve uyușturucu da o kadar
ileri gitmiștir ki,
Devlet park ve meydanlarda,
narkomanların için özel mekânlar yapmıș,
Uyușturucunun bakkal ve marketlerde
belli bir gramaja kadar satılmasını serbest bırakmıștır.
Avrupa sömürgecidir.
Küçücük bir Hollanda bile, binlerce
kilometre ötede 250 Milyon nüfuslu
Endonezya’yı sömürebiliyorsa,
Diğer güçlü Avrupa ülkelerinin neler
yapacağını düșünün.
Fransa’nın sadece Afrika’da 14 tane
sömürgesi vardır. Bu ülkelere Cezayir,
Tunus dahil değildir.
İngiltere’nin șu anda bile 55 tane ülke
resmen Kraliçe’ye bağlıdır. Bu sayıya
gayri resmi olarak bir o kadar ülke ekleyebilirinize.
Küçük bir Belçika’nın bile sömürge
ülkeleri var.
Yani
Avrupalıların dünyada sömürmediği ülke
kalmamıștır diyebiliriz.
Avrupa Irkçıdır.
Bundan dolayı mültecilere tahammül
etmemektedir.
Beraber yașamayı bir türlü öğrenememiștir Avrupa. Kendi ırkından olmayanı ya
köle veya ișçi görür. Güçlü olduğu anda
bu tavrını göstermekten çekinmez.
Saf kan Alman,
Saf kan İngiliz vb. Huberman insan tipi
onların idealleridir.
Avrupalı korkaktır.
Konforun elinden gitmesinden,
İșsiz kalmaktan,
Mültecilerden,
Yașlanıp yalnız kalmaktan,
Huzur evine atılmaktan,
Türklerin çoğalıp ülkelerine hakim olmasından
Arapların giyinișinden ve kültüründen
Velhasıl,
Avrupalı kendi çoluk çocuğundan
Anne babasından her șeyden korkar.
AVRUPA MEDENİ MİDİR?
PARKLAR YOLLAR
Parkların, yolların temizliği, bürokrasinin çok güzel ișlediği, metroları, hava
meydanları, fabrikaları hepsi görülmeye
değer muhteșem eserler olduğunu görüp
Hayır.
Avrupa her șeyden önce gözü doymaz bir
gaddardır.
Bundan dolayı insanlığı iki kere dünya
savașına sokmuștur.
AVRUPA’NIN TURFANDASI
ABD
ABD yi Avrupa’dan farklı bir șey zannetmeyin.
ABD Avrupa’nın turfandasıdır.
Son dünya savașında yorulup geri çekilen Avrupa, anlașmalı olarak sömürge
bölgelerini ABD ye bırakmıștır.
Hin-i hacette birbirlerini kollamak için
aralarında centilmenlik anlașmaları
vardır.
ARJANTİN
Arjantin bir zamanlar burnunun dibindeki Falkland adalarını İngilizlerden geri
almak istedi.
İngiltere’ye binlerce kilometre ötede olan,
Arjantin’in ise neredeyse kucağındaki bu
adalar savaș sebebi olmuștur.
İngiltere kendisine bu kadar uzak adaları
tek bașına geri alamazdı. Centilmenlik
anlașmaları çerçevesinde ABD den
yardım alarak bu iși çözmüștür.
‘’Bugün ona yarın bana hesabı’’ ABD de
yardım etmiști.
KRALİÇE
Commonwealth e üye ülke kadar, bir
de bu topluluğa üye olmayıp Kraliçenin
emrinde olan ülkeleri saydığınız zaman
ortaya nasıl bir sömürü çarkı çıktığını
düșünün.
Neredeyse
Dünyanın yarısı; alın terini kendi ülkeleri
için değil,
Londra’da oturan Kraliçe için akıtıyor.
LOZAN
İngiliz Milletler Topluluğuna üye olmadığımız halde, İngiliz sistemini benimseyen
ülkelerden biri de bizdik.
Bugün hala sıkıntısını çektiğimiz ağır
ișleyen bürokrasi, İngilizlerin bașımıza
sardığı bir beladır.
Bu bela Lozan Antlașmasına attığımız
imza ile kayıt altına alınmıștır.
Bizde uygulanan sistem İngilizlerin sömürge ülkelerinde uyguladığı sistemdir.
AVEUPA’DA NE VAR NE
YOK?
Avrupa’da nelerin olmadığını anlatmaya
çalıștım.
Peki,
Ne var?
Avrupa’da para var
Teknoloji
Silah
Bilgi birikimi
Araștırma Enstitü ve Laboratuvarları
Ciddi Üniversiteler
İstihbarat Örgütleri
Medya
Vb. Avrupa’nın güçlü olduğu sahalar çok.
Ama
Yukarıda saydıklarıma ek olarak
Avrupa’nın gençliği de yok.
Yani Avrupa’nın geleceği yok.
Gelecek bizimdir.
Yani
Tarihin Medeniyet sarkacı hızla bize
doğru yol alıyor.
Ancak
Bu sarkacın en hızlısı bile yıllar sürer.
Başakşehir Konakları sosyal tesisleri ile göz dolduruyor
22 dönüm arazi üzerine kurulu Başakşehir Konakları, kütüphane, mescit, sauna, spor sahası, sporsalonu, çocuk oyun alanları ve kafe gibi sosyal tesisleri ile göz dolduruyor. MERVE KALAYCI
KASABA sakinliği ve güçlü komşuluk
ilişkileri ile dikkat çeken Başakşehir
Konakları, site sakinlerinin kullanımına sunduğu sosyal tesisleri ile her türlü
ihtiyaca cevap verebilecek donanıma sahip.
Sosyal tesislere sonradan dahil edilen kütüphane ile çocuklara uygun ders çalışma
ortamı sağlamakla birlikte Matematik,
Türkçe, Fen Bilgisi gibi konularda kurs
verilmesi planlanıyor. Başakşehir Konakları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Latif
Tüver, “ Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Özkan ve Yönetim Kurulu Üyesi Habib
Gökalp ile birlikte İçinde bulunduğumuz
dönemde sağlıklı komşuluk ilişkileri bulunan bir yaşam alanı oluşturmak için çalışıyoruz. Sitemizde biz bu bağları güçlendirmek, bağların zayıflamasını engellemek
için, futbol turnuvaları, satranç ve tavla
turnuvaları düzenleyerek üzerimize düşeni
yapıyoruz.” dedi. Latif Tüver, şehrin gürültüsünden uzak, sakin, kolay ulaşım imkanlarının bulunduğu Başakşehir Konaklarını,
SU İHTİYACI SONDAJ İLE
KARŞILANIYOR
sosyal tesislerle destekleyerek yaşam alanı
haline getirmiş. Site içerisinde yönetimi
devraldıktan sonra yaptıklarını değerlendiren Tüver, “Sitemize ait sosyal tesisi faaliyete geçirerek, bir bölümünü site sakinlerinin ve çocukların vakit geçirmeleri için
düzenledik. Diğer bölümü ise kütüphaneye
ayırarak çocukların ders çalışma ortamını
tesis ettik. Aydınlatmanın yetersiz olması
sebebiyle, girişteki sağ ve sol duvarların
üzerine 15 adet aydınlatmayı artıracak
lamba yerleştirdik. Halı sahamızın yanında
bulunan alanı kilit taşları ile döşedik ve
site sakinlerinin oturması için banklar yerleştirdik. Dış duvarları birinci kalite granit
ile kapladık.” şeklinde konuştu. Sitenin su ihtiyacı yapılan sondaj çalışması sonucu elde edilen su ile karşılanıyor.
Bahçe sulama işlemleri de yine sondajdan
elde edilen su ile yapılıyor. 131 dairenin
bulunduğu Konaklar, 54 villa 77 apartman
dairesi şeklinde tasarlanmış. Dış cephe rengi ve ışıklandırma sistemi değiştirilen Başakşehir Konakları’nın sauna, spor salonu,
kafe gibi sosyal tesislerinde ise genişletilme
çalışmaları başlatılması planlanıyor. Çocuk
oyun alanları yeniden düzenlenen sitede,
genişletme ve yeşillendirme çalışmaları devam ediyor. Düzenlenen Ramazan etkinlikleri, futbol turnuvaları ve spor aktiviteleri
ile insan ilişkilerinin sağlamlaştırılmasını
hedeflediklerini söyleyen, Yönetim Kurulu
Üyesi Habib Gökalp,“ Bütün daireler dolu
ve insanların burayı tercih etmelerindeki
en önemli sebeplerden biri samimi komşuluk ilişkileri. Bizlerde sitemize daha iyi hizmet edebilmek için sitemizdeki çocuk oyun
alanı içine 4-6 yaş arası çocuklara oyun
alanı ekledik. Yeşillendirme çalışmalarında kullanacağımız fidanlar ve site ihtiyacı
olan çöp kovaları için belediye ile görüştük. Yeşil alanların sulanması için yapılan
sondaj ile günde 45 ton su elde ediyoruz.
Su için kullanılan motoru değiştirerek daha
güçlü bir motor ile su akışını sağladık. Dış
görünümü bozan bazı unsurlar, çatı, sıva,
oluklar, boya gibi unsurlar en iyi şekilde
yenilenerek sitemiz sakinlerinin hizmetine
sunuldu. Sitemize havuz yapılması içinde
düşünce aşamasındayız. En kısa zamanda
görüşmelere başlayacağız. Mevcut tesislerimizin de genişletilmesi yönünde planlarımız var.” dedi. //
www 212haber com
www.212haber.com
G Ü N DEM
01 - 15 KASIM 2015
19
‘Herkese her keseye
hitap ediyoruz’
MASKO Yönetim Kurulu
Başkanı Selahattin Erdoğan,
MASKO’da şu anda asgari
ücretlisinden işadamına herkesin alabileceği şekilde mobilya
çeşitliliği olduğunu vurgulayarak, “Her tür fiyat politikamız
mevcut olmakla beraber, kalite
de son derece yüksek.” diye
konuştu.
77 Mağazası, 610 üyesi, 530 firması ile Avrupa’nın en büyük mobilya merkezi olan
778
MASKO’da halı, perde gibi tekstil mağazalarının yanı sıra, bahçe mobilyaları, aksesuar,
M
modern ve klasik trendler, fabrikasyon gibi bütün çeşitliliğe kolayca ulaşabiliyorsunuz.
mo
Mobilya ihracatının yüzde 10’unu karşılayan MASKO’da bir evin veya bir iş yerinin bütün
ihtiyaçlarını karşılayabilecek çeşitlilik hâkim.
HACER TÜRKEL
7
0$Ý$=$6, 610 üyesi, 530 firması ile
Avrupa’nın en büyük mobilya merkezi
olan MASKO, Türkiye’de tanınmış tüm
markaların temsil ettiği yer olmakla
beraber, kaliteli mağazaların mevcut
olduğu bir açık hava mobilya kenti.
Bir evin veya bir iş yerinin A’dan Z’ye
bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek
bir çeşitliliğe ve İtalya ile yarışan bir
mobilya kalitesine sahip MASKO’da çok
kaliteli mobilyalar İtalya’nın üçte bir fiyatına satılıyor. 45 ülkeye ihracat yapan
MASKO’da, halı, perde gibi tekstil mağazalarının yanı sıra, bahçe mobilyaları,
aksesuar, modern ve klasik trendler,
fabrikasyon gibi bütün çeşitliliğe kolayca ulaşabiliyorsunuz. Sosyal tesislerinde
PTT, noter, tercüme bürosu, hukuk bürosu, marka olmuş büfeler, muhasebeci,
eczane gibi birimlerin olması da siteyi
daha da zenginleştiriyor.
MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Erdoğan ile MASKO hakkında
merak edilenleri, Türkiye ihracat ve
istihdamına katkılarını ve yeni trendleri
konuştuk. Mobilya ihracatının perakende olarak yüzde 10’unu MASKO’nun
karşıladığını kaydeden Erdoğan, bu
sayıyı 2023’te yüzde 20’lere çıkarmayı
hedeflediklerini söylüyor.
Kendinizden bahsedebilir misiniz?
Kimdir Selahattin Erdoğan?
1960 yılında Niğde'nin Bor İlçesine bağlı Kürkçü Köyü'nde dünyaya
geldim. İlkokulu köyümde, ortaokulu
Bor'da okuduktan sonra, Niğde Ticaret
Lisesi’nde Muhasebe okudum. 1980
yılında askerlikten sonra İstanbul'a
geldim ve bir mobilya mağazasında
satış elemanı olarak çalışmaya başladım. Bir buçuk yıl çalıştıktan sonra
döşemeci atölyesi kurdum. Bir yıl sonra
da mağazasını açtım. Çağlayan'da, mobilyaya yön veren ve modayı takip eden
mağazalardan biri haline geldikten
sonra, 1992 yılında MASKO Mobilya
kentine üye oldum. Buradan yer satın
aldıktan sonra 1998 yılında mağazamızı
MASKO’ya taşıdık. 2012’de Yönetim
Kurulu üyesi olduğum MASKO’nun,
2013 yılında da Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendim.
MASKO hakkında kısa bir bilgi verir
misiniz?
1984 yılında kuruluş kararı alınan, 1987
yılında, o zamanın Cumhurbaşkanı
Turgut Özal tarafından temeli atılan ve
480 bin metrekare kapalı alanı ile 350
dönüm arazi üzerine kurulan MASKO,
1998 yılında açıldı. MASKO bugün 778
Mağazası, 610 üyesi, 530 firması ile
Avrupa’nın en büyük mobilya merkezi.
Bir evin, bir iş yerinin A’dan Z’ye bütün
ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir çeşitliliğe ve İtalya ile yarışan bir mobilya
kalitesine sahip. MASKO, Türkiye’de
tanınmış tüm markaların temsil ettiği
yer olmakla beraber, özellikle çok
kaliteli mağazaların mevcut olduğu bir
mobilya kenti.
MASKO’da, İtalya’daki modellerle birebir yakınlığı olan çok kaliteli mobilyalar
İtalya’nın üçte bir fiyatına satılıyor. Bu
kalitede ortalama 45 ülkeye ihracat
yapan bir mobilya sitesiyiz. Sitemiz,
halı, perde gibi tekstil mağazalarının
yanı sıra, bahçe mobilyaları, aksesuar,
modern ve klasik trendler, fabrikasyon
gibi bütün çeşitliliğe hâkim. Sosyal
tesislerimizde örneğin PTT, noter,
tercüme bürosu, hukuk bürosu, marka
olmuş büfeler, muhasebeci, eczane gibi
birimlerin olması da sitemizi daha da
zenginleştirdi. Şu anda sitemizde eksik
olan tek şey ticaret sıkıntısı. Onu da bu
dönem reklamlarla aşmaya çalışıyoruz.
Gazetemiz Genel Koordinatörü Erol Çakır, MASKO Yönetim
Kurulu Başkanı Selahattin Erdoğan'la makamında görüştü.
MASKO’yu artık dünya tanıyor
İnsanlar MASKO’yu ne kadar tanıyor?
Bu konuda reklam çalışmalarınız nasıl?
Artık MASKO Mobilya’yı dünya tanıyor ama bizim de üstümüze düşen görevler var. Yurt içinde
bizim sektörümüze yakın bütün fuarlara katılıp,
kataloglarla tanıtım yapıyoruz. Havaalanlarında, önemli dergilerde tanıtım reklamlarımız var.
Kapalı Çarşı’nın televizyon ekranlarında görsel
tanıtımlarımız mevcut. 15 gün süreyle 12 TV
kanalında reklamlarımız devam ediyor. Geçen
sene ‘İSMOB 2014 Fuarına’ katıldık. Yine geçen
yıl Dubai’deki fuarda da bulunduk. İtalya’daki modelleri takip etmek amacıyla yönetim
kurulu olarak esnaflarımızla fuara katıldık. Aynı
zamanda dünyanın en büyük üçüncü fuarına
da öncülük ediyoruz. MASKO artık bir marka
oldu. Tanıtımdan tanıtıcılığa geçmek üzere.
MASKO her türden alıcıya hitap ediyor mu?
MASKO’da şu anda asgari ücretlisinden işadamına herkesin alabileceği şekilde mobilya
çeşitliliği var. Her tür fiyat politikamız mevcut
olmakla beraber, kalite de son derece yüksek.
Kalitenin yüksek olması hasebiyle şu anda
250 firma Müşteri Güvence Belgesi (MASKO
Exclusive Project)'yle MASKO yönetim kurulunun garantisinde. Allah bize böyle bir sitenin
başkanlığını nasip etti. Biz de bunu elimizden
geldiği kadar götürmenin gayreti içerisindeyiz.
MASKO’nun Türkiye ihracat ve istihdamına
katkısı nasıl?
Mobilya ihracatının perakende olarak yüzde
10’unu MASKO karşılıyor. Hedefimiz 2023’te
bu rakamı yüzde 20’ye çıkarmak.
Sezonu nasıl geçirdiniz?
Hem seçim atmosferi hem de Türkiye’deki
olaylar nedeniyle sezonu buruk geçirmekle
beraber yurtdışı perakende ihracatla biraz açığı
kapatmış gözüküyoruz; ancak bu sezon mobilya
sektörü için pek iyi geçti denemez.
Bizi marka yapan; kalite,
çeşitlilik, konum
MASKO’yu marka yapan nedir?
Kalite, çeşitlilik, konum… Örneğin MASKO
konumu itibariyle havaalanına 5 kilometre
yakınlıkta. Otobana bin 800 metre cepheli ve merkezi bir yerde. Kendi reklamını
kendinin yapabileceği bir konuma sahip.
İçindeki kalite, büyüklük, mağazaların
güzelliği, müşteri memnuniyetinin yüksek
olması MASKO’yu bugünkü konuma getiren etkenlerden bazıları.
Yönetime geldikten sonra ne tür
çalışmalar yaptınız?
Son 4 yıldaki çalışmalarımızda özellikle
WC’lerimizi son derece lüks hale getirdik.
Büfelerimizi markalaştırdık. Sağlık ocağı,
eczane, noter, tercüme bürosu, hukuk bürosu, mimarlık bürosu gibi birimleri sitemizin
içerisinde hizmete açtık. 28 bin metrekare
olan alışveriş merkezimizi otoparkla beraber
komple kiraya vererek, MASKO’nun gelirlerini çok büyük ölçüde artırdık. Sosyal
tesislerimizi hijyeniyle, çevre düzenlemesiyle günün koşullarına uygun hale getirdik.
Mağazalarımızın dekorasyonunu her yıl yeniliyoruz. Yönetim binamızı bir ay içerisinde
Fuar Çarşı AVM’nin en üst katına taşıyacağız. Şu anda kullandığımız yönetim binamızı
da ileriye yönelik bir alışveriş merkezi ve otel
projesi olarak planlamayı düşünüyoruz.
Gençler
ceviz-beyaz karışımı
tercih ediyor
Mobilyada yeni trendler hangileri?
Mobilyada modernin de avangartın da
kendine göre bir trendi var. Müşteri yapısına göre ayrılıyor. Gençlerin mobilya trendi
ile belirli bir yaş grubunun trendi farklı.
Şu anda gençlerde ceviz-beyaz karışımı ve
beyaz ağırlıklı, orta yaşlılarda avangartbeyaz ağırlıklı, ileri yaş grubunda ise klasik
ağırlıklı. Eskisi gibi çok oymalı takımlar
değil de biraz daha zarif, el işçiliği önde
olan, göze hoş gelen pastel renkler, uyumlu
renklerle beraber bir bütünlük sağlayarak
kişinin zevkine göre satışa sunuluyor.//