Bizsiz İsviçre olmaz
Transkript
İmza Kampanyası İkiyüzlülüğe Son Kadın Grevi Ücret eşitsizliğine karşı mücadele sürüyor 2 Ev işçileri Yeni Uluslar arası Konvansiyon kararlaştırıldı Kağıtsızlar Hareketi 3 Gölgede kalmaya son vermek için 4 Nr. 5| Juli 2011 | türkisch Erscheint als Beilage zur Zeitung «work»| Redaktion T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch Yabancı Düşmanlığına karşı kampanya « Bizsiz İsviçre olmaz » Sendikal sorunlar tartışıldı Unia sendikası tarafından kararlaştırılan yabancı düşmanlığına karşı kampanya yapılan hazırlıkların ardından 2011 yaz sonrasında başlatılacak. Öncelikle göçmenlerin İsviçre toplumuna katkılarını anlatmayı amaçlayan bu kampanya, Unia sendikasının aktif katılımı ile yürütülecek. Bu yıl ikincisi yapılan Unia Merkez Delegeler toplantısına katılan 150 Delege, Yapı işkolu toplu iş sözleşmesi, üye sayısında ki gelişmeler ve yabancı düşmanlığına karşı yapılacak kampanya gibi konuları tartıştı. Geçen yıl yapılan Unia sendikası konsersinde kararlaştırılan bu kampanya, giderek artan ırkçılığa sendikaların bir cevabı şeklinde gündeme gelmişti. Bu yıl yapılacak olan parlamento seçimlerinde, çeşitli partilerin göçmenleri hedef olarak alarak oy avcılığına çıkmak istedikleri dikkate alınarak buna karşı bir kampanya önerilmişti. Son yıllarda giderek artan ırkçılıkla mücadele sendikalar açısından giderek önem kazanmakta. Bu nedenle Haziran ayında yapılan sendikanın genel delege meclisinde, sendika yürütme kurulu tarafından hazırlanan bu kampanya tartışılarak, hangi çerçevede yürütüleceği karara bağlandı. Posta kartları ve Internet sayfası Öncelikle, göçmenlerin içinde yaşadıkları topluma katkılarını anlatan çeşitli posta kartlarının geniş bir şekilde dağıtılması öngörülmekte. Örneğin inşaatlarda çalışanların %69 nun göçmenlerden oluştuğu gerçeği top- Göçmen Konferansı Unia Merkez Delegeler Toplantısı luma, bir posta kartı ile hatırlatılmak istenmekte. Bilimsel araştırmalardan futbola kadar göçmenlerin katkıları diğer posta kartları ile anlatılmak istenmekte. Öte yandan sanal ortamda ırkçılıkla mücadelede önemli bu nedenle oluşturulan yeni bir Internet sayfasında, bu konuların daha derinlikli açıklamalarına yer verilecek. Çeşitli göçmen portelerinin de yer alacağı bu sitenin ayni zamanda bir tartışma platformuna döndürülmesi amaçlanmakta. Göçmen günü Bu kampanya, 17 Aralık tarihinde yapılacak bir göçmen günü ile sonuçlandırılacak. ‘Bizsiz olmaz, göçmen düşmanlığına son’ parolası adı altında, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 18 Aralık göçmen günü bu şekilde İsviçre’de ilk defa geniş bir etkinlikle kutlanacak. Unia sendikası çeşitli göçmen kurumları ile bu günde ortak etkinlikleri gerçekleştirmek istemekte. / Aurora García İnşaat İşkolu Yapı İşçileri Sözleşmelerine Sahip Çıkıyor Bu yılın sonuna kadar geçerli olan inşaat iş kolu toplu iş sözleşmesinin yenilenmesi için sendikalarla işverenler arasında yapılması planlanan görüşmeler Mayıs ayı sonunda daha başlamadan kesintiye uğradı. Bu yılın başında yapılan ilk görüşmelerde ise, işverenler ve sendikalar, yeni sözleşme için taleplerini açıkladılar. Sendikaların talepleri, özellikle işçi sağlığı ve çalışma güvenliği konusunda ağırlık kazanırken, işveren tarafı mevcut sözleşmedeki bir dizi hakların kaldırılmasını talep etti. Toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikalar bu durum karşısında Mayıs ayı sonunda, işçi temsilcileri ile ortak bir toplantı yaptılar. Toplantı yapı işçilerinin, mevcut haklarını korumak için kararlı olduklarını ve gerekli olduğu hallerde işverenlerin uzlaşmaz tutumlarına gerekli cevabı vereceklerini gösterdi. İşverenlerin, yeni toplu iş sözleşmesi için çalışanlar tarafından belirlenen talepleri tartışmaya yanaşmaması durumunda yaz tatilinin ardından, aktif bir mücadeleye başlamayı ve Eylül ayı içinde Bern'de büyük bir yapı işçileri mitingi yapmayı kararlaştırdılar. lara çıkış verilmesinin sınırlandırılması, sendikanın diğer talepleri oldu. İşverenlerin cevabı Talepler ne? Son yıllarda ekonomik krizden etkilenmeyen iş kolları arasında bulunan inşaat iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesi kapsamındaki 100 000'den fazla işçi için giderek zorlaşan çalışma şartları, bu konuda yeni talepleri gerekli kılmaktaydı. Gerek sosyal gerekse de çalışma güvenliği açısından alınması gereken bir dizi önlemler sendikaların yeni sözleşme için belirledikleri talepler arasında yer almaktaydı. Çalışma güvenliğinin olmadığı durumlarda, çalışmaya ara verilmesi bu talepler içinde öne çıkan en önemli talep oldu. Özellikle kötü hava şartları sonucu işi bırakma hakkı çalışanlar açısından önem taşıyor. Sendikalar, bu durumda ücretlerin karşılanması için ek bir sigorta yapılmasını ve bu sigorta primlerinin işveren ve işçi tarafından ödenmesini talepleri içine aldılar. Buna ek olarak, kaza durumlarında, ücretlerin tam ödenmesi de talepler içinde yer aldı. Taşeron firmalarda çalışanların ücretlerinin, işveren firma tarafından güvence altına alınması, yaşlı çalışanlara ve sendika çalışmalarına katılan- Çalışanların bu haklı taleplerini tartışmak yerine işverenler çalışma koşullarını ağırlaştırmayı amaçlayan değişiklik taleplerinde bulundular. Asgari ücretlerin esnek hale getirilmesi, çalışamama durumunda işverenin çıkış verme imkanlarının arttırılması, yıllık yapılan çalışma süresi takvimlerinin bağlayıcı olmaktan çıkarılması, haftalık çalışma süresinin 48 saate kadar çıkarılması imkanı, yıllık fazla mesai miktarının 150 saate çıkarılması, erken emekli olma imkanlarının kısıtlanması işverenlerin talepleri arasında yer almaktaydı. Bu taleplerin tartışılmaya açılacağı ilk görüşmede ise işverenler, daha önce sendikaların, yaptıkları toplantıda aldıkları kararları kamuoyuna yansıttıkları gerekçesi ile, görüşmelere süresiz olarak ara verme kararı aldıklarını açıklayarak görüşmelerden çekildiler. Sendikalar ise, mevcut şartlarda inşaat iş kolunda toplu iş sözleşmesiz durumun ortaya çıkmasından işverenlerin en az çalışanlar kadar zarar göreceğine dikkat çekerek, işverenlere bir an önce yeniden görüşmelere başlama çağrısında bulundular. / Mehmet Akyol Toplantının başında merkez yürütme kurulu tarafından hazırlanan üye sayısına ilişkin sunuldu. Üyeler için gerçekleştirilen yeni destek programları, sendikanın aktif üyelerinin sendikal eğitimleri ve çeşitli kampanyaların olumlu sonuçlar verdiği bu raporda dile getirildi. Hizmet sektöründe ve kadınlar arasında üyelerin artmaya devam etmesi olumlu olarak karşılanırken, diğer alanlarda sendikanın üye kaybetmeye devam etmesinin ise endişe verici boyutlara ulaştığı raporda yer alan tespitler arasında. Asgari ücret Özellikle bu yıl içinde lanse edilmiş olan asgari ücret yasa önerisi içim toplanan imzaların geniş bir ilgi gördüğü ve gerekli imzaların üçte birinin daha şimdiden toplandığı belirtildi. 14 Haziran kadın grevi ile ilgili olarak konuşan Unia sendikası kadın sorumlusu C. Schaerer ise, eylemelerin amaçlarına ulaştığını ancak ücret eşitliği konusunda sendikaların önünde önemli hedeflerin olduğuna değindi. İsviçre hükümeti tarafından alınan atom santralarının kapatılması kararı da toplantıda en fazla tartışmalara neden olan konu oldu. Unia sendikası tarafından başlatılacak olan yabancı düşmanlığına karşı kampanya konusunda ki tartışmalara delegelerin aktif bir şekilde katılması olumlu olarak karşılandı. Toplantı en son olarak Sendika Merkez Yönetim Kurulunun boşalan üyelikleri için seçim yapıldı. Buna göre Göçmen Konferansı tarafında merkez yönetim kuruluna önerilen Darinka Filipovic, Marlisa Pralong ve Ali Korkmaz oybirliği ile seçildi. Manuel Wyss endüstri sektörü temsilcisi, Ivan Kolak gençlik komisyonu temsilcisi ve Christa Suter Zürih bölgesi temsilcisi olarak merkez yönetim kurulu üyeliklerine seçildiler. / Mehmet Akyol horizonte Türkçe Sendikal Kurs Asgari Ücret Sendikalar, lanse ettikleri bir yasa önerisi ile asgari ücretlerin yasalar tarafından belirlenmesini talep ediyorlar. Göçmen çalışanlar açısından bu yasa önerisi neden önemlidir? Göçmenler sendikaların asgari ücret kampanyasına neden ve nasıl katılmalıdırlar? Sendika aktif üyeleri için düzenlenen aşağıdaki kursa katılmak için, sendika şubelerine müracaat edebilirisiniz. 14 Haziran 14 Haziran kadın grevi yapıldı Unia sendikasının da aralarında bulunduğu pek çok sendika tarafından düzenlenen 14 Haziran kadın grevi, sabah saatlerinde pek çok işyerinde çeşitli eylemliliklerle başladı. Saat 14.06 da yapılan işi durdurma eylmelerinin ardından büyük şehirlerde kadınların katılımı ile çeşitli gösteriler yapıldı. ‘Sanılanın aksine eşit işe eşit ücret konusunda çok gerilerdeyiz’ diyerek işyerlerinde gösteriler düzenleyen kadınlar, Anayasa’da 20 yıldır yer alan bu hakkın hala hayata geçirilme- 03./04.09.2011, Paradishotel Rotschuo, Gersau Başvuru: Unia-Bildung, [email protected] Kısa kısa Renzo Ambrosetti Metal Federasyonu başkanı seçildi Avrupa Metal Sendikaları Federasyonu (EMB) Haziran ayı başında Diusburg’ta yapılan kongresinde Unia sendikası eş başkanı Renzo Ambrosetti’yi yeniden başkanlığa seçti. Avrupa’nın 33 ülkesinden toplam 5.5 milyon üyesi olan 72 sendikanın yer aldığı EMB kongresi, ‘dayanışma ve adalet’ parolası ile toplanmıştı. Dört yıl önce yapılan kongrede ilk defa başkanlığa seçilen R. Ambrostti, bu federasyonun başkanlığına seçilen ilk İsviçreli olmuştu. Kurulduğundan bu yana sürekli olarak bir Avrupa Birliği ülkesi vatandaşının başkan olduğu bu federasyon ilk defa AB dışından bir ülkeden başkan seçmişti. diğine dikkat çektiler. Dile getirilen talepler ise son derece açıktı, eşit işe %20 daha az alan kadın çalışanların ücretleri hemen arttırılsın. Bunun için bütün işyerlerinde çalışanların ücretleri kontrol edilmeli ve satış işkolu gibi ücret eşitsizliğinin yaygın olduğu işkolları için özel önlemler alınmalı. Pek çok bölgede işyerlerinde yapılan eylemliklere geniş katılım sağlandı. Özellikle büyük işyerlerin yapılan, birbirini sloganla karşılamak, ortak kahvaltı, dinlenme aralarının uzatılması veya tartışma forumları gibi eylemler dikkati çekti. Jura kantonunda Rolex ve Universo gibi saat üreten işyerlerinde), Leisi-Néstlé, Flufa gibi gıda işkolu işyerlerinde Tesa, Nyco gibi makine fabrikalarında ve Novartis gibi kimya işletmelerinde yapılan bu eylemlikler, konunun ne kadar yaygın ilgi gördüğünü ortaya koydu. Çeşitli kantonlarda yapınla eylemliklerde benzer şekilde oldukça renkli oldu, saat 14.06 da Peseux da ki coop satış yerinde kasa başına geçen erkek çalışanlar kadınların protesto eylemine katılmasına yardımcı oldular, Bern, Basel, St. Gallen, Jura ve Tessin’de yapılan ‘kaplumbağa yürüyüşleri’ ise, eşit işe eşit ücret prensibinin kaplumbağa hızı ile yürüdüğünü anlatıyordu. Eylemlerden sonra Unia sendikası tarafından yapılan açıklamada ise, kadın grevini amacına ulaştığı, kadın çalışanların en önemli sorununun bir kez daha kamuoyunun gündemine taşınmasının başarıldığına dikkat çekildi. Kadın grevlerinden görüntüler / Mehmet Akyol Unia sendikasının araştırması Ücret Eşitsizliği Artıyor Ekonomik krizin yükünün çalışanların sırtına yüklenmek istendiği sendikalar tarafından sık sık gündeme getirildiği biliniyor. Unia sendikası tarafından yapılan bir araştırma bunu net bir şekilde ortaya koydu. Buna göre 2010 yılında İsviçre’nin en büyük firması toplam karlarını dörtte üç oranında attırtarak toplam 84 milyar Frank’a çıkardı. Bu artıştan çalışanların payına düşen ise oldukça az olurken, üst düzey yöneticiler aslan payını kaptılar. Bu işyerlerinde en düşük ücret ile en yüksek ücret arasında ki fark bir yıl içinde daha da artarak 1 e 43 oranına yükseldi. Her üç firmadan ikisinde bu oran geçen yıl daha da arttı. Unia sendikası 2009 yılı için benzer ‘Birleşik bir Avrupa Projesi önemli zorluklarla karşı karşıyadır’ diyerek açılış konuşmasını yapan Ambrosetti, konuşmasını şöyle sürdürdü, ‘çalışanlara krizin bedeli ödettirilmek isteniyor, zenginin daha zengin olduğu bir Avrupa yerine daha eşitlikçi bir Avrupa nın yaratılması için sendikalar harekete geçmelidir’. Avrupa Birliği yöneticilerin bu konuda bir çağrıda yapan EMB başkanı, aksi durumda Avrupa hayalinden geriye bir şey kalmayacağını da dile getirdi. 2 Nr. 5| Juli 2011 | türkisch bir çalışmayı yapmış ve söz konusu 41 en büyük firmadan, sadece dokuzunun zarar ettiğini tespit etmişti. 2010 yılında ise bu firmalarının tümü yılı karla kapadılar. Özellikle banka, sigorta firmalarının yanı sıra gıda işkolunda artışların ortalamanın üstünde olduğu dikkat çekmekte. Ancak bu kar artışlarından çalışanla- rın payına düşen çok az, sözü geçen işyerlerinde çalışan, en düşük ücret kategorisinden ücretler yıllık olarak 600 Frank civarında artarak ortalama 52.829 Frank’a yükseldi. Ücret artışının fazlalaştığı firma sayısı ise 26 oldu ve ortalama 1 e 43 oranına yükseldi. Başka bir deyişle, en az ücret alan bir işçi, an fazla ücret alan bir üst düzey yöneticisinin bir yılda aldığı ücreti kazanmak için 43 yıl çalışması gerekli. Veya en az ücret alanın tüm çalışma hayatı boyunca kazancı, bir üst düzey yöneticisinin bir yılda ki kazancından daha az. Ücret Eşitsizliğinin en yüksek olduğu on firma Firma Ücret eşitsizliği 2010 2009 a göre değişim ( % olarak) Üst düzey yöneticilerin ortalama ücretleri CS 192 -16.3 9 655 892 UBS 139 31.6 7 002 377 Roche 116 3.6 6 611 874 Swiss Re 98 -33.5 5 038 750 Novartis 82 -31.2 4 808 481 Nestlé 71 3.0 3 754 573 Zurich 69 -33.2 3 452 935 Lindt & Sprüngli 66 14.1 3 104 500 Clariant 59 16.9 3 388 890 ABB 57 -6.1 3 128 090 Yasa teklifi rafa Unia sendikasının araştırmasında dikkati çeken bir nokta ise, ekonomik kriz nedeni ile üst düzey yöneticilerinin ücretlerini arttırma konusunda dikkatli davranması ve inşaat, enerji işkolunda ki başarılı ücret kampanyaları sonucu son yıllarda duraklayan ücret eşitsizliğinin 2010 yılında tekrar artmaya başlaması oldu. Unia sendikasının son yedi yılda ücret eşitsizliğini gündeme getirmesi ile başlayan tartışmalardan, işyerlerinin pek bir şey öğrenmediği, kriz öncesi bu konuda yapılan hataların tekrarlanmaya başladığı görülmekte. Üst düzey yöneticilerin prim, boni gibi adlar altında aldıkları ücretlerin sınırlandırılması konusunda yapılan girişimlerde bir sonuç vermemekte. Bu konuda sendikaların desteği ile lanse edilen, üst düzey yöneticilerin aldıkları ücretleri kısıtlamayı amaçlayan yasa teklifini, meclisin gündemine almamakta direnmesi bunun bir göstergesi. Haziran ayında ki yaz oturumlarında, meclis bu yasa önerisinin bir sonra ki yılda gündeme alınmasını kabul etmesi ise geniş tepkilere neden oldu. / Mehmet Akyol horizonte 3 Nr. 5| Juli 2011 | türkisch Sömürüye karşı insanca çalışma hakkı Ev İşçilerine İşçi Hakları Haziran ayında Cenevre’de yapılan 100. Uluslararası Çalışma Kurumu (ILO) konferansında, ev işçilerinin, yasalarla belirlenen işçi haklarından tam olarak yararlanmasını sağlayacak yeni bir Uluslararası Konvansiyon kabul edildi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ki sendikaların yıllar süren mücadelesi sonucu ortaya çıkan bu anlaşma, ev işlerinde çalışanlara insanca çalışma imkanları getirmekte. 16 Haziran 2011 tarafında ILO Konferansında kabul edilen bu anlaşma ile sayıları tüm dünyada 100 milyonu aştığı tahmin edilen ev işçilerinin en sonunda işçi olarak tanımlamakta. ‘Ev işçilerine insanca çalışma hakkı’ adlı bu konvansiyon, son yıllarda önem kazanan ‘kuralsız çalışma alanlarına’ ilk defa bir kural getiren bir anlaşma niteliği ile tarihsel bir öneme de sahip. Bu anlaşmayı kabul eden devletler, ev işlerinde çalışanların zorla çalıştırılmasına engel olmak, çocukların ev işlerinde çalıştırılmasını önlemek, ev işçilerine yönelik her türlü ayrımcılığın önüne geçmek ve çalışanların sendikal örgütlenme haklarını sağla- Onlarda haklarına sahip çıkıyor makla yükümlü olmaktadır. Ayrıca yasalarda değişiklik yaparak, ev işçilerinin çalışma süresi, ücret ve benzeri haklarını belirleyen bir iş anlaşmasının yazılı olarak yapılması gerekli. Bu sözleşmede çalışanların, asgari ücret, sosyal sigorta hakları, haftada en az bir sefer 24 saat süren dinlenme arası hakkı gibi, asgari haklarının da belirtilmesi de gerekli. Anlaşmada yer alan başka bir konu ise göçmen ev işçilerine yönelik. Göçmen çalışanların ayrımcılığa uğramasına engel olunması, resmi makamların çalışanları asgari hakların konusunda bilgilendirmesi gerektiği, aracı firmaların kontrol edilmesi gibi belirlemelerle göçmen işçilerinde asgari hakları garanti altına alınmakta. Konvansiyon imzalansın! Sendikalar bu konvansiyonun tek tek ülkeler tarafından imzalanması ile yürürlüğe gireceğine dikkat çekerek, zaman geçirmeden, parlamentoların bu konuyu gündemlerine almalarının talep edilmesinin gerektiğine dikkat çektiler. Unia sendikası diğer sendikalarla birlikte bu anlaşmanın kararlaştırılması için ILO konferansına bir delegasyonla katıldı. Delegasyonda yer alan hizmet sektörü sorumlusu M. Moretto, hükümetten bu konuda an kısa zamanda cevap beklediklerini belirtti. 2011 yılı başında, sendikalarla hükümet arasında yapınla görüşmeler sonunda, hükümetin diplomatların ev işçilerinin haklarını belirleyen bir ‘normal iş sözleşmesi’ kararnamesi çıkardığına dikkat çeken Moretto, şimdi hükümetin bu konvansiyonu imzalaması gerektiğini belirtti. / Mauro Moretto Yazın açıkta çalışmaya dikkat Yeni Toplu İş Sözleşmesi için Öncelik sağlıklı çalışmada Metal Makine İşkolunda Anket Unia sendikası Metal ve Makine işkolunda toplu iş sözleşmesinin yenilenmesi için bu sefer hazırlıklar erken başladı. Mayıs ayında başlatılan bir anketle işyerlerinde sorunların neler olduğu ve ne gibi çözümler gerektiği, bu işkolunda ki işyerlerinde yapılan anketlerle tespit edilmeye çalışılmakta. Ankette yer alan konular arasında, yeni çalışma organizasyonlarının etkileri, çalışma temposu, çalışma zamanlarının sağlık üzerine etkileri bulunmakta. Ayrıca çalışma ile ilgili bilgilendirme ve işe alıştırma konularında çalışanların düşünceleri bu anketle öğrenilmek istenmekte. Çalışanların işyerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda ki görüşleri de ankette yer alan konular arasında. Daha önce Tessin kantonunda yapılan bir ön ankette, çalışanlar açısından bu konuların ön plana çıktığı tespit edilmiş ve bu yeni ankette tüm işkolunda bu konuların ne kadar önemli olduğu ortaya çıkarmıştı. Önemli Sözleşme Metal, Elektro ve Makine endüstrisi (MEM) toplu iş sözleşmesi kapsamında yaklaşık 100 000 işçi çalışmakta. Haziran 2013 tarihine kadar geçerli olan mevcut toplu iş sözleşmesi için yapılacak bu görüşmelerin hiçte koyla geçmeyeceği daha önce ki toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri ortaya koymuştu. Bu nedenle Unia sendikası görüşmeler için gerekli hazırlıkların bir an önce başlatılmasını ve ilk adım olarak bu anketin yapılması kararlaştırdı. Son yıllarda bu işkolunda çalışanların özellikle sağılık sorunlarını sık sık dile getirmeleri nedeni ile bu konu ankete temel alındı. Resmi makamlar tarafından bugüne kadar yapınla araştırmalarda çalışanlar açısından sağlık sorunun önemli olduğunu göstermekte. Ekonomi müsteşarlığı tarafından 670 000 çalışan arasında yapılan bir araştırmaya göre, son yıllarda sırt ağrısı, stres gibi şikayetlerin arttığını ve bunun giderek sosyal bir sorun haline geldiğini göstermekte. Unia sağlık uzmanı Dario Mordasini tarafından verilen Çalışanlar ne diyor? bilgilere göre ise, üretimde kullanılmaya başlayan Nano teknolojisi gibi yeni konuların ise çalışanların sağlıklarına etkileri henüz bilinmemekte. Unia uzmanı tarafından verilen bilgilere göre 2008 yılında 254.325 iş kazası meydana gelmiş ve 3488 kişi meslek hastalıkların yakalanmış. Bunun sonucu olarak ise 1125 işçi çalışamaz duruma gelerek maluliyete ayrılmış. Kaza sonucu ölenler 105, meslek hastalığı sonucu ölenler ise 163 olmuş. Mordasini bunların toplam maliyetinin ise 15 Milyar Frank gibi yüksek bir miktar tuttuğuna dikkat çekmekte. İlgi büyük Bu nedenle Unia sendikası tarafından başlatılan anket çalışmalarım büyük bir ilgi ile karşılandı. Gerek işyeri içinde sendika temsilcilerinin gerekse de işyeri önlerinde sendika sekreterleri ile yapınla anket çalışmalarına katılım beklenen üzerinde olmakta. Eylül ayı sonun kadar devam edecek bu çalışma daha sonra değerlendirilecek ve toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için hangi taleplerin isteneceği işkolu konferansı tarafından belirlenecek. / Judith Stofer Bu yıl yaz aylarında sıcaklığın normalden daha fazla yükselmesi bekleniyor. Bu durum çalışanlar açısından tedbirlerinde alınmasını gerekli kılıyor. Unia sendikası çalışanlara şunları tavsiye ediyor. Yaz aylarında açık havada çalışanların, ozon, UV ışınları ve sıcaklığa dikkat etmeleri gereklidir. Bu konuda çalışanlar için bir broşür yayınlayan Unia sendikası bu yılda yaz aylarının normalden daha sıcak geçeğini dikkate alarak, çalışanları bu konuda bir kez daha uyardı. Yaz aylarında dikkat edilmesi gereken en önemli konulara ise şu şekilde dikkat çekilmekte, n Sıcaklık; aşırı sıcaklık öncelikle kan dolaşım sistemini etkiler ve kramplara hatta kalp krizine neden olabilir. Havanın nemli olması bu tehlikeyi daha da arttırır. n Ozon; Güneş ışığının normal dan fazla yoğunlaşması sonucu ozon oluşmasına neden olur. Bunun sonucu göz yanması, boğaz ve boyunda tahrişler, nefes almada zorlanma ve baş ağrısı ortaya çıkar. Saat 16 ila 18 arasında ozon oluşumu en yüksek değere çıkar. n UV ışınları; mor ötesi ışınlar gözle görülmez. Bu şınların normalin üzerine çıkması gözlere zarar verir ve deri kanserine neden olur. Özellikle saat 11 ila 15 arasında bu konuda gerekli önlemler alınması gerekir. Önlemler neler İşverenler tarafından alınacak bazı önlemler, çalışanların bu tehlikelerden korunmasını sağlayabilir. Bunlardan bazıları şu şekildedir. n Hava tahmin raporların bakarak, açık havada çalışmaların öğleden önce bitirilmesi için gerekli planlamayı yapmak n Açık havada çalışmayı mümkün olduğu kadar erken başlatarak bitirmek. n Fazla sıcaklığın olduğu saatlerde çalışmanın gölgede yapılmasını sağlamak n Mümkün olduğunca gölgede kısa süreli ama daha fazla dinlenme arası yapılmasını sağlamak. n Yeterince içme suyu ve güneş kremini çalışanlara sağlamak n Çıplak vücutla çalışmaya engel olmak, gerekli olduğu durumlarda güneş gözlüğü temin etmek n Çalışanların diğer arkadaşlarına daha fazla dikkat etmesini sağlamak, fenalaşan iş arkadaşlarına hemen yarım etmesini sağlamak n Hava ne kadar sıcak olursa olsun koruyucu iş kasklarının takılması gereklidir. Ne yapılmalı Unia sendikası geçen yıllarda olduğu gibi çalışanlar bu konularda gerekli bilgilerin verilmesini ve bu tür rizikolara karşı acilen alınması gereken önlerin alınmasını sağlamayı hedeflemektedir. İşverenlerin alması gereken aşağıda ki tedbirlerin alınmaması halinde yapılması gerekenler ise şunlardır. 1. Öncelikle bu konuda çalışanların kendi arkadaşları ile bu konuyu konuşması ilk adımdır. 2. Bunun sonucu ortak bir karara varılıp bunun formüle edilmesi gerekir. 3. İşyeri yöneticilerine bu durumun bildirilmesi ve tedbir alınmasını istemek 4. Kararlaştırılan önlemlerin gerçekleştirildiğini kontrol etmek 5. Soruna bir çözüm bulunamıyorsa Unia sendikasından yardım talep etmek. Unia sendikası bu yıl ayrıca çalışanlara, deriş tipine göre hangi tür güneş kremi kullanılmasını gösteren bir UV-Meter dağıtmaya başlayacaktır. / Dario Mordasini horizonte Siz Sorun Unia Cevaplasın 4 Nr. 5| Juli 2011 | türkisch Hükümete ve Parlamentoya verilmek üzere İmza Kampanyası «İkiyüzlülüğe Son» Sayın Bakanlar, Sayın Federal Parlamento üyeleri, «Kâğıtsızlar Hareketinin 10. yılı» İkiyüzlülük, İsviçre’nin ‘kâğıtsızlara’ yönelik politikalarının sembolü haline gelmiş durumda, bir yandan onların çalışmaları memnunlukla karşılanırken, bir yandan da onların temel hakları ayaklar altında çiğnenmekte. Aşağıda imzası olan bizler bu politikayı kabul etmiyoruz. Orta ve uzun vadede İsviçre göçmen politikasının temelini oluşturan iki-bölge modelinden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Hükümetten acilen şu önlemlerin alınmasını istiyoruz, n İşyerinde dışlanma Mobbing anlamına gelir mi? Soru: 4 yıldan beri bir işyerinde çalışmaktayım. İşyerinde ayrılıp, başka bir firmaya gitme istediğimi açıkladıktan sonra, işyerinde tam bir dışlanmaya maruz kaldım. Bana rakip bir firmaya geçmek istediğim için çalışma arkadaşlarım tarafından hakaret edildi ve gülünç duruma düşürüldüm. Bu Mobing kapsamı içine girer mi? Cevap: Hayır. İşyerlerinde psikolojik baskıların olduğu biliniyor. Özellikle her gün ayni insanlarla birlikte olmak, insanlar arasında bir gruplaşmanın önünü açar. Buna rağmen, mevcut yasa bu konuda açık bir tanımlama getirmemektedir. Ancak bu şekilde ortaya çıkabilecek Mobbing durumlarına ilişkin mahkemelerde dava açılmayacak diye bir durum yoktur. Tam tersine Mobbing, bir işyerinde çalışan bir işçinin sistemli bir şekilde, bir gerekçe olmadan düşmanca tavırlarla izole edilmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak mahkemeler böylesi bir durumun, haftalık olarak, yaklaşık altı ay gibi uzun bir süre devam etmesini gerekli görmektedirler. Öte yandan mahkemelerin tanımına uygun bir Mobbing durumu olup olmadığına bakılmadan, durumun bir an önce işverene bildirilmesi gereklidir. Bu durumda işverenin gerekli önlemleri alması gereklidir. Yasa işverenlere, çalışanları bu durumlardan korumak için zorunlu bir görev vermektedir. İnsanlık dışı, gereksiz ve pahalı zorla sınır dışı etmelere son verilmesi n Okul yönetimlerinin kâğıtsız göçmen çocukları resmi makamlara bildirme zorunluluğundan vazgeçilmesi n Kâğıtsız göçmen çocukların temel eğitimden sonra, Uluslararası Çocuk Hakları Anlaşmalarında öngördüğü gibi meslek eğitim imkânlarından yararlanmasının sağlanması Çalışma Müsteşarlığı Seco tarafından yayınlanan 35 sayfalık bu broşür, çalışanları bu konuda her açıdan bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Almanca; Fransızca ve İtalyanca olarak yayınlanan bu broşür Seco’nun web sayfası www.seco.admin.ch adresinden elde edilebilir. Federal Meclis’te 2010 yılında kabul edilen bir öneri doğrultusunda, kâğıtsız göçmen gençlerin çıraklık eğitimi yapmasına olanak tanınması n Kâğıtsız göçmenlerin sosyal sigortalardan yararlanmasını önleyecek, yapılması düşünülen değişikliklerden vazgeçilmesi n Kaçak çalışmaya ilişkin yasanın, kâğıtsız çalışanların sosyal sigortalara bildirilmesinin bir ihbar olarak kabul edilmesinin engellenecek bir şekilde hayata geçirilmesi (veya gerekli değişikliğin yapılması) n Yasal haklarını korumak için kâğıtsızlara her türlü mahkemeye (ceza, sivil ve uyuşma) bir riske girmeden müracaat hakkı tanınması. Bizler İsviçre’de oturma izni olmadan yaşayan insanların durumlarının düzenlenmesi için gerekli koşulların yaratılmasını talep ediyoruz. Soyadı Adı Adres İmza 1. 2. 3. 4. 5. Bu imza formunu doldurarak en geç 15 Eylül tarihine kadar aşağıda ki adrese gönderin: Solidarité sans frontières | Neuengasse 8 | 3011 Bern Bu kampanyayı desteklemek için bağış hesabı – PC 30-13574-6 Destekleyen kurum ve partiler (20.04.2011): Afrikanischer Verein Region Basel (AVRB) | AL Bern | AL Schaffhausen | AL Zürich | Anlaufstelle für Sans-Papiers Basel | Asylbrücke Zug | augenauf Bern | augenauf Zürich | BastA! Basels starke Alternative | Berner Beratungsstelle für Sans-Papiers (VBBS) | Bleiberecht-Kollektive Schweiz | C.E.D.R.I. | Caritas Genève | CCSI Fribourg | CCSI Genève | Centre Camarada | Centre Social Protéstant Genève | Centre Social Protéstant Vaud | cfd - die feministische Friedensorganisation | Collectif de soutien aux sans-papiers de Genève | Collectif Vaudois de Soutien aux Sans-Papiers | Coordination Asile Migration Vaud | CS()A il Molino | CSP Suisse | CTSSL - Collectif des travailleuses/eurs sans statut légal | DJS - Demokratische JuristInnen und Juristen | Europäisches BürgerInnen Forum | FIMM Schweiz - Forum für die Integration der Migrantinnen und Migranten | FIZ Fachstelle Frauenhandel und Frauenmigration | Freiplatzaktion Zürich | Gewählte-Stimme - Stimme der gewählten MigrantInnen für alle | GfbV – Gesellschaft für bedrohte Völker | Gioventù Comunista | Giullari di Gulliver | grundrechte.ch | Grüne Schweiz | Humanrights.ch / MERS | I Verdi Ticino | Interprofessionelle Gewerkschaft IGA | Junge Grüne Schweiz | JUSO Schweiz | La Ligue suisse des droits de l'homme/Genève | La Sinistra | l'autre syndicat | Le collectif de soutien et de défense des Sans-Papiers de la Côte | Les Verts Genève | Movimento senza voce | Parti du Travail Genevois | Partito Comunista Ticino | PS Canton Genève | PS Lausanne | PS Ticino | Red-Latinoamericana Zürich (RLZ) | SIT - Syndicat interprofessionnel de travailleuses et travailleurs | Solidar Suisse | Solidaritaetsnetz Ostschweiz | Solidaritaetsnetz Zürich | Solidarité sans frontières | solidaritéS | Solinetz Basel | SOS Ticino | SP Schweiz | SPAZ - Sans-Papiers Anlaufstelle Zürich | Stopexclusion | Syna | Syndical CGAS | Syndicom | terre des hommes schweiz | Unia | Union der ArbeiterInnen ohne geregelten Aufenthalt Basel | Unión Mexicana Suiza (UMES) | VPOD Ticino Kimler Kâğıtsızdır (Sans-Papier)? ‚Mobbing: Tanımlama ve yasal durum’ n Genel olarak Pasaportu ve kimliği olmasına karşın, yaşadığı ülkede oturma izni olmayan insanlar kâğıtsız olarak adlandırılmaktadır. Büyük bir çoğunluğu çalışan bu insanların belli bir kısmı vergi ve sosyal sigortalara prim ödemektedirler. Yollarımızı, evlerimizi inşa etmekte, çocukların bakımını üstlenmekte, hastalara, yaşlı yakınlarımıza bakmakta, tarlarda otellerde çalışmaktadırlar. Böylece toplumun refahına katkı sunmaktadırlar. Buna karşın sürekli olarak ihbar edilip yakalanıp sınır dışı edilme korkusu ile yaşamaktadırlar. En son yapılan tahminlere göre İsviçre’de en az 100 000 insan bu şartlarda yaşamaktadır. Bunlar arasında iltica talebi ret edilmiş insanlarda bulunmaktadır. Ayrıca kısıtlayıcı göçmen politikaları sonucu oturum hakkını kaybeden insanların bir kısmı da şimdi bu durumdadır. Politik Durum İsviçre göçmen politikası İki-Bölge-Modeli üzerine kurulmuştur, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için serbest dolaşım geçerli iken, geriye kalan tüm ülkeler için neredeyse kapılar tümüyle kapanmıştır, üstelik bu ülkelerden gelen işgücüne ihtiyaç duyulurken. Gerek Göçmen Yasası, gerekse de İltica Yasası sürekli hakları kısması, kâğıtsızların sayısının artmasına neden olmaktadır. Bu durumdan çıkmanın ve durumlarını yasalaştırmanın tek yolu ise güç durumda olan- ları düzenlenmesidir. Ancak bu uygulama keyfi kararlara neden olmakta, bu talepte bulunanlar için adeta bir piyango olmakta. Çıkmaza sürüklenmiş göçmen politikasına bir çıkış aramak yerine, göçmenleri suçlu yerine koymak ve bölmeye girişmek tercih edilmekte, bunun sonucu olarak durum daha da kötüleşmekte, kamuoyu onlara karşı bir duruma gelmekte. Ocak 2008 de yürürlüğe giren Kaçak Çalışma Yasası buna güzel bir örnektir. Yani yasa ile oturma izni olmayanların sosyal sigortalardan yararlanması olanaklı hale gelirken, pratikte durum değişmedi. İhbar edilmekten korkan işyerleri, çalıştırdıkları kâğıtsızları sosyal sigortalara bildirmemeye devam ediyorlar. Bununla hem kâğıtsızların durumu kötüleşmekte, hem de soysal sigortalar zayıflamaktadır. Gölgeden çıkmak için 10 yıl 2001 yılında bu yana kâğıtsızlar hareketi bu çelişkileri açığa çıkardı. Bugün artık İsviçre’de kâğıtsızların olmadığını söyleyen kalmadı. Bu şekilde kendini kamuoyunda hissettirmeye başlayan kâğıtsızların durumunda bazı ilerlemeler oldu, n Sağlık hizmetlerin daha iyi yararlanma imkânları n Herkese temel sağlık sigortası imkânı n Zorunlu eğitim yapmak imkânları n Parlamentonun, genç kâğıtsız göçmenlere çıraklık eğitimi sağlanması için verdiği karar. Bu haklar kuşkusuz önemli, ancak yasal durumları olmadıkları için kâğıtsızların, bu haklardan yararlanmaları her zaman mümkün olamamakta. Üstelik kazanınla bu haklar sürekli olarak geri alınmak istemekte. Hükümet aldığı bir kararla, okulların ve sosyal sigortaların oturum hakkını inceleme imkânlarını araştırma kararı aldı. Bu girişimler sonucu kâğıtsızlar bir kez daha toplumun gözü önünden gitmeye zorlanmak istenmekte, onlar ucuz işgücü olarak, her türlü hakta yoksun, resmi makamların insafına terk edilmiş ve istenilen anda sınır dışı edilecek hale getirilmek isteniyor. Hangi gelecek? Göçmen hareketini durdurmak artık mümkün değil. Son yıllarda göçmen politikalarının başarısızlığı bunun göstergesi. Kâğıtsızların sayısı arttı ve durumları daha da kötüleşti. Artık gerçekler görülmeli ve gerek kağıtsızlar gerekse de toplumun çıkarları açısından gerekenler yapılmalıdır. Burada doğup büyüyen ve okula giden üçüncü kuşak kağıtsızlarında ortaya çıkması bunu zorunlu hale getiriyor. Bu imza formunu doldurarak en geç 15 Eylül tarihine kadar aşağıda ki adrese gönderin: Solidarité sans frontières, Neuengasse 8, 3011 Bern Bu kampanyayı desteklemek için bağış hesabı: PC 30-13574-6 Sendikal Kurs! Bu yıl ki Unia sendikasının Türkçe sendika kursu Eylül ayında yapılacak, katılmak isteyenlerin sendika şubelerine müracaatlarını rica ederiz. Sıcakların artması ve okulların kapanmaya başlaması ile yaz tatili dönemi başladı. Bir sonraki Horizonte’ de buluşmak üzere hepinize iyi tatiller. Impressum: Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événement syndical | Herausgeber Verlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredaktion: Marie-José Kuhn; Événement syndical SA, Lausanne, Chefredaktion: Sylviane Herranz; Edizioni Sociali SA, Lugano, Chefredaktion: Gianfranco Helbling | Redaktionskommission M. Akyol, I. Barros, D. Filipovic, M. Martín, M. Mendes, O. Osmani | Sprachverantwortlich Mehmet Akyol | Layout Esther Wickli, Unia | Druck Ringier Print, Adligenswil | Adresse Unia Redaktion «Horizonte», Weltpoststrasse 20, 3000 Bern 15, [email protected] www.unia.ch
Benzer belgeler
3 2 4 Göstermelik Çözümlere Hayır
İlk olarak bu yasanın yürülüğe girmesi ile en alt düzeyde ki ücret alan
çalışanların %11 nin ücretleri doğrudan doğruya artması söz konusu
olacak. Başka bir deyişle, gerek toplu
iş sözleşmesi olmad...
Daha Fazla Ücret
Asgari ücretlerin esnek hale getirilmesi, çalışamama durumunda işverenin çıkış verme imkanlarının arttırılması, yıllık yapılan çalışma süresi
takvimlerinin bağlayıcı olmaktan çıkarılması, haftalık ...
Hastalık Sigortası Yasasına Evet
Son yıllarda ekonomik krizden etkilenmeyen iş kolları arasında bulunan
inşaat iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesi kapsamındaki 100 000'den
fazla işçi için giderek zorlaşan çalışma şartları, bu k...
Yeni Bir Dönemin Başlangıcında
Son yıllarda ekonomik krizden etkilenmeyen iş kolları arasında bulunan
inşaat iş kolunda geçerli toplu iş sözleşmesi kapsamındaki 100 000'den
fazla işçi için giderek zorlaşan çalışma şartları, bu k...
2 4 3 İkili Anlaşmaya Evet
Anlaşmada yer alan başka bir konu ise göçmen ev işçilerine yönelik.
Göçmen çalışanların ayrımcılığa uğramasına engel olunması, resmi makamların çalışanları asgari hakların
konusunda bilgilendirmesi...
3 2 4 HAYIR Göçmen kadınlara eşit haklar bir hayal mi?
bu konuda yapılan hataların tekrarlanmaya başladığı görülmekte.
Üst düzey yöneticilerin prim, boni
gibi adlar altında aldıkları ücretlerin
sınırlandırılması konusunda yapılan
girişimlerde bir sonuç...
Kitlesel Göçe Hayır insiyatifine HAYIR
bir an önce başlatılmasını ve ilk adım
olarak bu anketin yapılması kararlaştırdı. Son yıllarda bu işkolunda çalışanların özellikle sağılık sorunlarını
sık sık dile getirmeleri nedeni ile bu
konu an...
Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez!
Metal, Elektro ve Makine endüstrisi
(MEM) toplu iş sözleşmesi kapsamında yaklaşık 100 000 işçi çalışmakta.
Haziran 2013 tarihine kadar geçerli
olan mevcut toplu iş sözleşmesi için
yapılacak bu görü...
Uluslararası Kadın Günü: Ekmek ve Gül
sendikalar bu durum karşısında Mayıs ayı sonunda, işçi temsilcileri ile
ortak bir toplantı yaptılar. Toplantı yapı işçilerinin, mevcut haklarını
korumak için kararlı olduklarını ve
gerekli olduğu h...
Irkçılığı durduralım
durumu iyileştirmez. Buna
karşın hemen neler hisset
tiğini doğrudan söylemek,
arkadaşlar arasında ciddi
bir tartışma ortamı oluştu
rabilir. «Stiftung Bildung
und Entwicklung» kurumu
tarafından ya...
Asgari ücrete, maaşların korunmasına evet
Yeni araştırma
sonuçları
Ücretler arasındaki uçurum daha da
büyüyor ve ücret eşitsizliği artarak
devam ediyor.
Yeni açıklanan 2012 yılı Ücret Yapısı Anketi sonuçları da gösteriyorki, 4000 Frank asg...