aylik ai̇le, çocuk ve kültür dergi̇si̇ mayis 2008
Transkript
AY L I K A İ L E , Ç O C U K V E K Ü LT Ü R DE R G İ S İ MAYIS 2008, YIL: 14, SAYI: 123, FİYATI: 1.50 LV. ISSN 1310-6422 1 Май 2008 İçindekiler Mayıs 2008, Sayı: 123 Май 2008, брой: 123 4 6 8 10 12 14 18 21 24 28 34 36 38 40 44 Ümit Издава: „A-PRESS“ OOD 2 Mayıs 2008 Unutmanın İlacı Лек срещу забрава Piramitlerin Gizemi Мистерията на пирамидите Çayır Papatyası Лайката Bir Kuş Bir Uçak Една птица – един самолет Annemizin Köşesi За майките Enerji Üretim Verimliliğine İlham Kaynağı: BALIKLAR Извор на вдъхновение за производството на енергия: РИБИТЕ Sayımızın Okulu Училище на броя Hayal Hırsızı Крадец на мечти Tilkinin Taksimi Подялбата на лисицата Bulgaristan’ın en genç satranç ustası Най-младият майстор по шахмат в България Sizden Gelenler Вашите отзиви Genç Ressamlar Млади художници Mizah Хумор Ne, Niçin, Nasıl? Какво, защо, как? Bulmaca Кръстословица GENEL YAYIN MÜDÜRÜ Главен редактор YAYIN KURULU Издателски колектив Samir HATİPOĞLU [email protected] Nuri EKEN Niyazi KÜÇÜK Şevki ŞEN Seycan KARANİ Menevsiye BİLAL Emre ADEM Ercan MÜMİN YAYIN EDİTÖRÜ GÖRSEL YÖNETMEN Отговорен редактор и Графично оформление Nihat DAVUT [email protected] Editör’den Adanız olsun veya siz ada olun Tanınmış gezgin Thomas Cook, bir araştırma gezisi sırasında Atlas Okyanusu’nun ıssız bir yerinde, çığlıklar atan milyonlarca kuşun havada daireler çizerek uçtuğunu gördü. Kulakları sağır edercesine yüksek sesle çığlıklar atan kuşların kimileri yoruldukça, kendilerini okyanusun dev dalgaları arasına atıyorlardı. Onlar bu son hareketleriyle yaşamlarına son veriyorlar, kendilerini okyanusun dalgalarına bırakırken, çaresizlikten ölüme teslim oluyorlardı. Bu olaya yalnızca Thomas Cook değil, o bölgedeki balıkçılar da yıllardır tanık oluyorlardı. Kuş bilimcileri ise, yaptıkları araştırmalarda göçmen kuşların farklı yönlerden gelerek okyanusta bu noktada birleştiklerini keşfediyorlar, fakat onların, birbirleri peşisıra kendilerini ölümün kucağına atmalarının nedenini bir türlü çözemiyorlardı. Gerçek, geçtiğimiz yüzyılın ortalarında anlaşıldı. Bu trajik olayın yaşandığı yerde bir zamanlar bir ada vardı. Göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan bu ada, bir deprem sonunda, okyanusa gömülmüştü. İnsanların, yok olduğunun bile farkına varamadıkları ada, göç yollarının ortasında kuşlar için vazgeçilmez “dinlenme” durağıydı. Kuşlar binlerce yıllık ve adeta genlerine işlemiş alışkanlıklarıyla adanın yerini bilmekteydiler ve yıpratıcı, uzun yolculuklarının ortasında, biraz dinlenebilmek ve toparlanabilmek için, yine binlerce yıllık sevki ilahileriyle (instingt), okyanusun ortasındaki adaya geliyorlardı ama... Olması gereken yerde adayı bulamayınca, yorgunluktan bitkin bedenlerini çığlık çığlığa okyanusun sularına bırakmak zorunda kalıyorlardı. Göç yollarının ara menzilleri olan adalar, bazen menzillerin kendileri kadar önemli demek. Şimdi de kendimize soralım. Sizin hiç “kendinizi toparlayacağınız” bir adanız oldu mu? Yaşamın uzun “göç yolları”nda acaba, sizin de bir yudum taze soluk alabileceğiniz, yolunuzun kalan bölümüne dinç olarak devam etmenizi sağlayabileceğiniz bir adaya sahip olabildiniz mi? Birgün yerinde bulamadığınızda ise, ona illede ulaşmak ve sığınmak için başınız dönercesine, dengeniz bozulurcasına çırpınıp kanat çırptığınız bir ada edinebildiniz mi yaşamınızda kendinize? Herşeyi paylaşabildiğiniz bir dost, yola birlikte çıkabilecek güven duyduğunuz bir arkadaş, size her zaman huzur verecek bir eş, ulaşmak için yıllardır uğraş verdiğiniz bir amaç edinebildiniz mi? Şöyle daha bir iyi bakın çevrenize... Size gelen, size sığınan... Sizin gittiğiniz, sizin sığındığınız... Sizin bulduğunuz dostlarınızı bir düşünüverin. Sonra da bir gerçeği görüverin gözlerinizle: Sizin durup , soluklandığınız ve kendinizi toparlayabildiğiniz kaç adanız var çevrenizde ve... Durup, sığınmak ve kendilerini toparlayabilmek gereksinimi duyan kaç dostunuz için siz bir adasınız? BÜROLAR / ОФИСИ Kırcali/Кърджали: 0361 / 814 53 Şumen/Шумен: 054 / 830 693 Varna/Варна: 052 / 612 634 Plovdiv/Пловдив: 032 / 63 11 58 Haskovo/Хасково: 038 / 66 21 67 Ruse/Русе: 082 / 87 55 32 Burgas/Бургас: 0896 / 870 155 Smolyan/Смолян: 0897 / 92 96 27 www.umitdergisi.com e-mail: [email protected] Имайте си остров или вие самите бъдете остров Известният пътешественик Томас Кук наблюдавал по време на една своя експедиция в Атлантическия океан милиони пищящи птици, летящи в кръг. Уморените птици, чийто писък бил заглушителен, се спускали към вълните на океана. Така те слагали край на живота си, останали без сили и изход. Свидетел на странното поведение на тези птици бил не само Томас Кук, но и местните рибари. Орнитолозите установили, че тези прелетни птици се събират специално на това място от различни краища на света, но не разкрили тайната на тяхната саможертва. Истината била научена едва в средата на миналия век. На мястото на това необичайно събитие имало някога остров. Той се намирал на пътя на прелетните птици. Веднъж на острова имало земетресение и островът потънал. Хората така и не разбрали какво се е случило на острова, но той бил любима спирка за прелетните птици. От хиляди години насам те си почивали на него, сякаш в гените им бил закодиран този остров и по инстинкт го намирали и отморявали там... Когато не намирали потъналия от земетресение остров, останали без сили от дългия полет, птиците се отпускали немощно в дълбините на океана. Островите, които са пристан за прелетните птици, имат голямо значение. Нека сега се запитаме дали си имаме остров, на който да се съвземем. Имате ли свой остров, на който да отседнете, да си поемете дъх, да се възстановите след дългия път на живота, за да продължите с пълни сили напред? Открихте ли своя остров, така жадно и отчаяно търсен от вас? Открихте ли доверен приятел; спътник, на когото можете да разчитате; партньор, с когото да се чувствате спокоен; цел, на която да посветите живота си? Я се огледайте около себе си... Представете си приятелите, които намират опора във вас и в които вие намирате утеха... А после прогледнете за истината: колко острова имате, на които можете да намерите пристан... И за колко ваши приятели вие сте остров, на който те да спрат, да намерят подслон и да се възстановят? ABONE / АБОНАМЕНТ 1 yıllık: 18,00 leva 6 aylık: 9,00 leva 3 aylık: 4,50 leva 12 месеца: 18,00 лв. 6 месеца: 9,00 лв., 3 месеца: 4,50 лв. ABONE VE DAĞITIM BULGARİSTAN POSTASI PK No: 1940 Абонамент и разпространение БЪЛГАРСКИ ПОЩИ ПК No: 1940 Dergiye gönderilen eserler iade edilmez. Yayınlanan yazı ve şiirler kaynak gösterilerek yayınlanabilir. Yazılarda gerekli görülen düzeltmeler yapılır. Yazıların sorumluluğu yazara aittir. Получени материали не се връщат. Всички материали се публикуват с посочен източник. Материалите се редактират по необходимост. Отговорност за материала носи авторът. Adres: Sofya 1202, ul. “Timok” No: 2, Tel/Faks: 02-832 31 11 Адрес: София 1202, ул. “Тимок” № 2, тел./факс: 02-832 31 11 NOT: Dergide yer alan tercümeler, harfiyyen olmayıp mana Май olarak verilmiştir. 2008 3 Hatice EROĞLU Лек срещу забрава Unutmanın İlacı 4 Mayıs 2008 Y apılan araştırmalara göre öğrendiklerimizin büyük bir kısmını ilk gün içinde unutuyoruz. Unutmak da bize başarısızlık getiriyor. Sorun fıkradaki hâle gelmeden çareler bulmak lâzım. Fıkra şöyle: Adamın birinde aşırı unutkanlık varmış. Bu rahatsızlığı sebebiyle doktora gitmiş. Doktor, adama nesi olduğunu sormuş. Adam: - Son günlerde çok unutkan oldum. Her şeyi çok çabuk unutuyorum, demiş. Doktor: - Hımm, peki ne zamandan beri bu durum var? Adam: - Ne durumu doktor bey? … Evet, fıkra bir tarafa, biz yapılacaklar üzerinde duralım. Unutmamak için ne yapmalıyız? Özellikle derste öğrendiklerimizi unutmamak için: • Aksatmadan derslere devam etmeliyiz. Bir zincirin iş görebilmesi için bütün halkalarının tam olması gerekir. Bir tanesi eksik olsa zincir işe yaramaz. Bilgiler de zincirin halkaları gibi birbi- С поред изследванията голяма част от наученото забравяме още в първия ден. А слабата памет се възприема за нещо лошо. Важното е да се намери изход, преди да се е стигнало до безнадеждната ситуация, описана в следния анекдот: Един човек много забравял. Затова отишъл на лекар. Лекарят го попитал от какво се оплаква. - Започнах много да забравям напоследък. – рекъл човекът. – Много бързо забравям всичко. - Хм, откога е така? – попитал лекарят. - Кое откога? – попитал учудено човекът. ... Да, шегата на една страна, нека да видим какво може да се направи, за да не забравяме, особено уроците: • Трябва постоянно да учим уроците си. За да има верига, трябва да са налице всички халки. Ако една липсва, веригата rine bağlıdır. Eski bilgilerimizle yeni öğrendiklerimiz arasında ilişki kurarsak daha iyi öğreniriz. • Anlamadığımız bir şey olduğunda parmak kaldırarak mutlaka sormalıyız. Sınıftaki faaliyetlere mutlaka katılmalıyız. Öğrendiğimiz bilgileri alıştırmalarla, deney ve incelemelerle pekiştirir, uygularsak daha iyi öğreniriz. • Gözler ve kulaklar anlatılanda olursa; eller anlatılanı yazmada, beyin dinleneni süzgeçten geçirmede kullanılırsa, etkili ve verimli bir şekilde öğreniriz. • Derste anlatılanları not etmeliyiz. Not tutma, unutmayı önler. Anlamayı ve akılda tutmayı kolaylaştırır. • Not tutarken öğretmenin vurguladığı bölümleri işaretlemeliyiz. Bu bölümler sınavlarda soru olarak gelebilir. • Akşam evde notları gözden geçirmeli, aklımızda kalanları başka bir kâğıda yazmalıyız. Yazdıklarımızı gerçek notlarla karşılaştırdığımızda eksiklerimizi görüp, gidermeye çalışmalıyız. Anlamadığımız bölümler varsa öğretmenimize veya bir arkadaşımıza sormak için işaretlemeliyiz. • Unutmanın en az olduğu zamanlar uyku zamanları olduğu için derslerimizi yatmadan önce tekrar edelim. Çantamızı hazırlayarak, ertesi gün zinde olabilmek için güzelce dinlenelim. Ertesi gün de hızlı bir bakışla hatırlama arttırılabilir. Sözün Özü; Öğrenme, insanın öğrendiklerini unuttuktan sonra akılda kalandır. Öyleyse etkili dinleme ve not tutma, daha sonra da bu notları temize geçirme geriye kalan’ı artırır. Öğrenilen bilgiler, sıcağı sıcağına tekrar edilirse, hafızaya alma ve uzun süreli öğrenme daha kolay gerçekleşir. Okunan bilgilerin % 20’si, okunup sonra dinlenen bilgilerin % 40’ı, okunup dinlendikten sonra yazılan bilgilerin de % 60’ı akılda kalır. няма да е цяла и няма да върши работа. И знанията са свързани една за друга халки. Ако правим връзка между стари и нови знания, ще знаем повече. • Когато нещо не разбирате, вдигайте ръка и питайте. Бъдете активни в час. Овладените знания се затвърждават с повторение, опити, проучвания. • Следете учителя с очи и уши. Записвайте си. Осмисляйте това, което чувате. Така ще помните повече. • Когато си записвате, подчертавайте си това, на което учителят набляга. Въпросите му след това може да са свързани именно с тези части от урока. • Вечер си преговаряйте уроците. Записвайте си запомненото в отделна тетрадка. После сравнете написаното по памет с написаното в клас и вижте какви са пропуските ви, за да ги наваксате. Ако нещо не разбирате, го отбележете, за да попитате учителя или някой съученик. • Най-малко се забравя преди сън. За- това преговаряйте уроците си, преди да си легнете. После си пригответе чантата, наспете се и на другата сутрин бъдете бодри. Ще видите колко много помните. Това, което знаем, е това, което е останало в паметта ни. Затова, паметта ни става по-голяма, когато слушаме внимателно, записваме си и после преписваме на чисто записките си. Ако се повтарят новите знания веднага, те полесно се запомнят. 20 % от прочетеното, 40% от прочетеното и чутото и 60% от прочетеното, чутото и записаното остава в паметта. AFERİN PANOSU • Yazmaktan yoruldum demeyenlere, • Düzenli not tutanlara, • Cebinde not defteri taşıyanlara, AFERİN!.. ТАБЛО НА ПОХВАЛАТА Браво на: • Този, който не се изморява да пише; • Този, който редовно си води записки; • Този, който е винаги с бележник за записки в джоба! Май 2008 5 PİRAMİTLERİN GİZEMİ МИСТЕРИЯТА НА ПИРАМИДИТЕ Ercan Mümin H z. Yusuf’un hikâyesini bilmeyenimiz yok gibidir. Hz. Yusuf haksız yere hapse atıldığı sırada firavun gördüğü rüyanın yorumlanmasını ister fakat kimse rüyayı yorumlayamaz. Bu arada Hz. Yusuf’u hapisten tanıyan sarayın aşçısı bu rüyayı sadece onun tabir edebileceğini söyleyince Hz. Yusuf hapisten çıkarılarak rüyayı tabir etmesi istenir. Rüyanın yorumunda Mısır’da yedi yıl bereket arkasından da yedi yıl kıtlık olacağını söyler. Bereket yıllarında ürünün fazlalığı saklanır ve kıtlık yıllarında kullanılır ve Mısır böylece zor günlerini fazla sıkıntıya düşmeden atlatır. Fakat bu arada insanlar o günün şartlarıyla yedi yıllık bereket yıllarının birikiminin, yedi yıllık kıtlık yıllarında -Mısır halkına- yetecek kadar besin maddesinin (buğday) nerede saklandığı konusunda hiçbir bilgimiz yok. Biriktirilen bu besin maddelerini bu günün şartlarında saklamak çok kolay gibi görünse de bundan yaklaşık 2500 - 3000 yıl önce bu saklama işinin olabilmesi için özel donanımlı tesisler gerekliydi. Bu ise o günün şartlarında imkânsızdı. Yoksa peygamberlerin mucizeleri insanların teknoloji olarak varabilecekleri en son nokta olarak kabullenirsek, Hz. Yusuf’un mucizesi acaba çok büyük soğuk hava tesisleri miydi? Acaba piramitler, Hz. Yusuf’un döne- 6 Mayıs 2008 В сеизвестна е притчата за св. Йосиф. Когато бил хвърлен в тъмница, фараонът пожелал някой да му изтълкува съня, но никой не могъл. Тогава готвачът на двореца, който лично познавал св. Йосиф от затвора, казал на фараона, че само той би могъл да разтълкува съня му. Извели го от тъмницата и му казали да разтълкува съня. Според тълкуванието му след седем години на благоденствие в Египет щели да настъпят седем години на оскъдица. Ето защо трябвало да се заделят провизии през годините на благоденствие, за да се използват в годините на оскъдица. Така Египет щял да се справи с нея. Но за съжаление не знаем къде в ония времена египтяните са съхранявали толкова голямо количество провизии (жито), за да стигнат за седем години. Днес може да изглежда лесно подобно запасяване, но преди 2500-3000 години е било наложително наличието на специални съоръжения за съхраняване на подобно количество храна. За ония времена това изглежда непосилна задача. Ако приемем, че чудесата на пророците са най-висшата еманация, на това, което човек може да постигне, дали пък чудото на св. Йосиф не е било огромно съоръжение? Дали пък пирамидите не са променили предназначе- minden sonra bazı değişikliklere uğrayarak mahiyet mi değiştirdiler? Piramitler, inşasındaki ve içlerinde barındırdıkları sırlarla bahsettiğimiz meseleyle sanki bir bağ varmış gibi özellikler göstermekte: - Piramitler, her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir. Ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce km. uzaktadır. Bu taşların nasıl getirildiği bilinmemektedir. - Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır. - Kirletilmiş suyu, birkaç gün “piramit”in içine bırakırsanız, suyu arıtılmış olarak bulursunuz. - Piramitlerin içinde süt birkaç gün süreyle taze kalır ve daha sonra hiç bozulmadan yoğurt haline gelir. - Bitkiler piramidin içinde daha çabuk büyür. - Piramidin içine bırakılmış su beş hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılır. - Çöp bidonu içindeki yemek artıkları hiç koku yaymadan piramitler içinde mumyalaşır. - Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar bir piramidin içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir. - Piramitlerin içi yazın soğuk, kışın sıcak olur. - Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur. Araştırmacıların çoğu ya içinde kayboldu ya da aynı yerde birkaç tur attılar fakat içlerini göremediler. - Piramit kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda iki defa güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı günler.) - Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan; mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür. нието си след времето на св. Йосиф? Със своята конструкция и мистерия пирамидите сякаш подсказват някаква връзка с тази притча като например: - построени са с каменни блокове, всеки от който тежи 20 тона; а най-близката кариера е отдалечена на стотици километри и не е известно как тези каменни блокове са докарани; - вътре в тях не могат да работят ултразвукови, радарни и сонарни уреди; - ако оставите замърсена вода в пирамида, след няколко дни тя ще е пречистена; - млякото може да престои в пирамидата няколко дни, без да се развали, като се превръща в кисело мляко; - растенията растат по-бързо в пирамидите; - вода, която е престояла пет седмици в пирамида, може да се използва като лосион за лице; - хранителните отпадъци не миришат в пирамидата и се мумифицират; - раните от порязване и изгаряне зарастват по-бързо в пирамидите; - в пирамидите лятото е студено, а зимата – топло; - не е известно какво има в някои помещения на пирамидите; изследователите или се загубват в тях или се оказват на едно и също място, поради което остават недостъпни. В помещението, където е погребан даден фараон, прониква слънчева светлина два пъти годишно – на рождения му ден и в дена на възкачването му на трона. В мумиите има радиоактивно вещество и затова първите им 12 откриватели са починали от рак, предизвикан от радиация. Май 2008 7 ÇAYIR PAPATYASI ЛАЙКАТА İsmail DENİZ Ç ayır papatyası henüz Orta Çağ’da yara iyileştirici ve kan temizleyici olarak bilinmekteydi. Günümüzde de rağbet görmektedir. Nerede yetişir? Çayır papatyası (Bellis perennis) Avrupa, Asya, Kuzey Amerika ve Yeni Zelanda’da oldukça yaygındır. Kazlar tarafından rağbet gören bu bitki, ki Alman dilinde bu hayvanın ismiyle birlikte, “Kaz Çiçeği” diye anılmaktadır. Balçıklı zemin, çayır, çimenlik yol ve yol kenarlarında sıkça rastlanmaktadır. Yıl boyu yeşil kalan oval biçimdeki yaprakları, bitkinin toprağa yakın kısmında bir rozet şeklini andırır. Mart ayından kasım ayına kadar küçük çiçekleri görülebilir. Dil biçimindeki parlak yaprakları beyaz-kırmızı renkte, göbeği yumurta sarısı renktedir. Ne zaman iyi gelir? Bugün tıp bilimi bitkinin şifa kaynağının temelini oluşturan maddeleri keşfetmiştir. Saponin, tanen, organik asitler, müsilaj, uçucu yağlar, şeker, inulin ve acı maddeler, bitkide bulunan önemli bileşiklerdir. En etkili maddelerden biri saponindir. Bu sayede bitki, balgam ve idrar söktürücü, iltihap giderici ve bez salgısını kolaylaştırıcı özelliğe sahiptir. Acı maddeler, mide üsaresi üretimini başlatır ve hazmı kolaylaştırır. Tanen maddesi damarları daraltır ve iltihabı giderir. Bitki haşlanırken oluşan müsilaj maddesi zar üzerini ince bir film gibi kaplar ve iltihabı yavaş yavaş iyileştirir. Çayır papatyası özü, egzemayı da durdurabilir. İlkbahar küründe, salata ve sebze olarak taze yaprakları metabolizmayı uyarıcı tesir gösterir. Halk arasında bu küçük bitki aşağıdaki hastalıklarda kullanılır: - Solunum yolları yetmezliğinde. - Mide-bağırsak inmesi spazmlarında. - Bağırsak tembelliğinde. 8 Mayıs 2008 О ще в Средновековието били известни лечебните качества на лайката и способността й да пречиства кръвта. Къде се среща? Лайката (Bellis perennis) е разпространена в Европа, Азия, Северна Америка и Нова Зеландия. Понеже е любима храна за гъските, в Германия е известна и с името „Гъше цвете”. Среща се в тинести, мочурливи и зелени места. Листата на лайката имат овална форма и са зелени през цялата година, а частта, която е в близост до пръстта, има форма на резета. Цъфти от март до ноември. Цветовете й са с форма на езиче и могат да са бели или червени, а сърцевината на цвета е жълта като жълтък на яйце. При какви случаи е полезна? Днес медицината е наясно кои са лечебните съставки в лайката. Това са съединенията сапонин, танин, органични киселини, мусилаж, разграждащи се мазнини, захар, инулин, лютиви вещества. Едно от най-силните съставки е сапонинът. Благодарение на него лайката улеснява отхрачването и уринирането, помага при възпаления, стимулира дейността на жлезите. Лютивите съставки стимулират отделянето на стомашни сокове и така подпомагат храносмилането. Танинът стеснява кръвоносните съдове и помага при инфекции. При приготвяне на - Gut ve romatizmada. - Böbrek-mesane rahatsızlığında. - Sivilce, egzama ve iltihaplı yaralarda. Ancak ağır rahatsızlıklarda her zaman hekime başvurmalısınız. Nasıl toplanır? Çayır papatyası, şubat ayından aralık ayına kadar toplanabilir. İster taze isterse kurutulmuş olarak bitkinin bütününü kullanabilirsiniz. Kurutmak maksadıyla bitkinin kısımlarını bir ile üç hafta arasında havadar ve gölge bir yerde bırakınız. Bu esnada bitkinin küflenmemesine dikkat ediniz; aksi taktirde bitki çürür. Son olarak koyu renk bir kaba koyup ışıktan koruyarak, serin yerde muhafaza ediniz. Çayır papatyası çayı İki çay kaşığı çayır papatyası çiçek ve yapraklarını; çeyrek litre suyla kaynatıp 10 dakika, uçucu yağların buharlaşmaması için kapalı olarak bekletiniz, daha sonra süzünüz. Günde iki bardak içiniz. Her şifalı bitki çayında olduğu gibi, çayır papatyası çayı da art arda 14 günden fazla bir süre kullanılmamalıdır. İki haftalık bir aradan sonra bu çay tedavisini tekrarlayabilirsiniz. Harici kullanım: Haşlanmış çayır papatyası harici olarak da kullanılabilir. Önce yüzen bitki parçalarını kâğıt filtre ile süzünüz. Daha sonra temiz bir havluya bu haşlanmış bitkiyi koyup yaranın üzerine pansuman ediniz. Hastalıklı ciltlere bu haşlanmış bitki sürülmeli ve cilt temizlenmelidir. Çayır papatyası salatası İlkbaharda taze yaprakları koparılıp, arzu edilirse taze ısırgan otu yaprakları ile karıştırılmak suretiyle, salata hazırlanabilir. отвара от лайка се отделя веществото мусилаж, което образува тънка покривка по кожата и спомага за лечението на кожни инфекции. Лайката е полезна и за лечение на екземи. Листата й могат да се добавят в пролетни салати, за да се стимулира метаболизмът. В народната медицина лайката се използва при следните случаи: - задух - спазми на стомаха и червата - мързеливи черва - подагра и ревматизъм - бъбречна недостатъчност - пъпки, екземи, възпалени рани При по-тежки заболявания обаче е необходимо лекарско предписание. Как се събира? Лайката се бере от февруари до декември. Може да се използва прясна или изсушена. Суши се от една до три седмици на проветриво и сенчесто място, но междувременно трябва да се внимава да не мухляса. Изсушената лайка се съхранява в тъмен съд на хладно място. Чай от лайка Две чаени лъжички цвят и листа на лайка се запарват в четвърт литър вряща вода, държи се 10 минути в съд с похлупак, за да не се изпарят леките мазнини, и после се прецежда. Пийте две чаши на ден. Както при всички лечебни билкови чайове, не бива да се пие повече от 14 последователни дни. Можете да повторите процедурата след две седмици. Външно приложение Отварата от лайка може да се прилага и външно. Първо прецедете през книжен филтър парчетата от лайка. После навлажнете с отварата една хавлиена кърпа и я наложете върху раната. Действа много ефикасно на заздравяването на кожата. Салата от лайка Пролетта можете да наберете листа от лайка, които по желание да се надробят заедно с листа от коприва. Така ще се получи чудесна салата. Май 2008 9 Bir Kuş Bir Uçak Една птица – един самолет Ahmet Edip YILDIRIM G ünümüzde sahip olduğumuz bilgi ve teknolojiye, çoğu zaman kolay bir yoldan gidilerek ulaşılmamıştır. Bilginin yolu hemen her zaman zor ve çetindir. İnsanlığa faydalı olabilmek gayesiyle girişilen araştırmalar, bilim adamlarını bazen çok ilerilere taşımış, bazen de bütün çabalara rağmen başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Fakat yine de her bilimsel arayış, sonrakilere sağlam bir basamak olmuştur. Sözgelimi bugün çok uzun mesafeleri kısa zamanda kat eden uçaklar… Uçakların macerası da yukarıda bahsettiğimizden farklı olmadı. Pek çok arayış, deneme… Başarısızlıklar, umutsuzluklar… Lâkin her deneme bir sonrakine fikir verdi. HEY KUŞ BAK BEN DE UÇUYORUM Uçuş serüveni, insanoğlunun kuşlar gibi uçma arzusunu duymasıyla başlamıştı. ‘Uçan adam’ adaylarının öncüleri, çoğu kez kule atlayıcılarıydı. Uçabilecekleri düşüncesiyle kollarına kanat benzeri malzemeler bağlayıp, yüksek kulelerden atlıyorlardı. Yere düşerken de kollarını kuşlar gibi çırpmaya uğraşıyorlardı. Çünkü kollarını, kuşların kanatlarını kullandıkları gibi kullanabileceklerini sanıyorlardı. Fakat sonuç hep hüsranla neticeleniyordu: Pat! Güm! Of anam! Yüzlerce denemeden sonra insanlar, kuşlar gibi uçamayacaklarına ikna oldular. KANAT, AH KANAT Ve zihinlerinde şu soru belirdi: ‘Bizde olmayıp da kuşlarda olan ne?’ Bu soruyla muhatap olan 10 Mayıs 2008 В повечето случаи знанията и технологиите в днешно време са плод на много усилия. Пътят към знанието е почти винаги труден и суров. Изследователите и учените, които се стремят да бъдат полезни на хората, отбелязват понякога големи крачки напред, но търпят и провали, въпреки положените усилия. Но всяко научно дирене подготвя почвата за следващи научни открития. Така е и със самолетите, които за кратко време преодоляват големи разстояния... Историята на тяхното конструиране също е резултат от провали и успехи. Правени са много опити, изпитания... Имало е неуспехи, отчаяние... Но всеки неуспешен опит е бил важно стъпало към последващи успехи. ХЕЙ, ПТИЦО, ВИЖ – И АЗ ЛЕТЯ Историята на полетите започва с желанието на човека да полети като птица. Първите, които се опитвали да бъдат „летящи мъже”, скачали от кули. Мислейки си, че ще могат да полетят като птици, те връзвали на ръцете си изкуствени крила и скачали смело от кулите. А като кацали на земята, махали с ръцете си като птиците. Те смятали, че могат да използват ръцете си така, както птиците използват крилата си. Но резултатът не бил особено обнадеждаващ. Подобни полети завършвали обикновено с крах. Така, след стотици опити, хората разбрали, че не могат да летят като птиците. insanoğlu, sonunda kuşları incelemeyi akıl etti. Önce kuşların kanat yapısı incelendi. Öyle ya kuşlarda olup insanlarda olmayan en önemli farklılık kanatlardı. Ama daha sonra yapılan araştırmalarla kuşların kanat çırpmanın ötesinde, başka birçok özelliğinin var olduğu ortaya çıktı: Kanatlar, kuşların havalanmasını ve ileriye doğru hareket de etmesini sağlıyordu. BİTTİ Mİ? BİTMEDİ Mİ! En önemlisi de kuşların kasları çok güçlüydü. Hele göğüs kasları vücut ağırlıklarıyla kıyaslandığında fevkalade güçlü yaratılmıştı. Öyleyse insanların vücutlarını kullanarak kuşlar gibi uçmaları imkânsızdı. Çünkü onların kas yapısı kuşlar kadar güçlü değildi. Uçuş denemeleri sırasında düşüp, boyunlarını, sırtlarını, kafalarını kıran uçuş meraklıları bunu çok kere göstermişti. MADEM ÖYLE, İŞTE BÖYLE! Görülen oydu ki, uçmak isteyen insanlar kendilerini yerden kaldıracak bir araç yapmak zorundaydılar. Bu aracın nasıl yapılacağının sırrı ise yine kuşlarda saklıydı. Önceleri insanlar üst kısımları kavisli, uzun ve düz uçaklar yaptılar. Uçakları öne doğru itmek için de pervaneler kullandılar. Bu pervaneler dönerken, tıpkı kuşların kanatları gibi rüzgârı yakalıyordu. İnsanlar bu önemli adımdan sonra da hatalar yaptılar. Yaptılar ama bu hatalardan ders almayı hep sürdürdüler. Ve giderek daha iyi uçan makineler yaptılar. ŞİMDİ… Günümüzün uçağını düşündüğümüzde ilk uçma meraklılarının kollarına bağladığı tüylerin, şapkalarına taktıkları kanatların artık çok gerilerde kaldığını görüyoruz. Fakat gerek kulelerden atlayanların, gerekse uçma makinesi yapan insanların ortak bir özelliği vardır: Hepsi de kuşları taklit etmişlerdir. Modern uçaklar dahi gövdesinden kanatlarına, kuyruğundan tekerleklerine kadar kuşlar taklit edilerek yapılmıştır. İnsanoğlu, yüzyıllar boyu araştırmış, yaratılanlardan ilham almış, bilimsel düşünceyi takip etmiş ve teknoloji bugünlere gelmiştir. Fakat bugün uçuş teknolojisinin geldiği nokta bile, mini minnacık bir serçenin mükemmelliğinden çok uzaktır. КРИЛОТО, АХ КРИЛОТО Тогава възникнал следния въпрос: „Какво е това нещо у птиците, което на нас, хората, ни липсва?” Този въпрос подтикнал човека да изследва устройството на птиците. Първо било проучено устройството на крилата им. Та нали именно те са най-отличителната разлика между човека и птиците. Последващите изследвания показали обаче, че освен способността да се маха с тях, крилата се отличават и с много други особености: благодарение на тях птиците се издигат във въздуха и да се движат напред. КРАЙ? НЕ, ИМА ОЩЕ... Най-важното е, че птиците имат силна мускулатура. Особено гръдните им мускули, в сравнение с общата им телесна маса, са много силни. Следователно, хората не биха били способни да летят като птиците, защото мускулатурата им не е толкова силна спрямо телесната им маса. Многобройните авантюристи, които са се опитвали да летят, доказват това с получените контузии при злочестите си приземявания. ЩОМ Е ТАКА, ТАКА СИ Е! И така се видяло, че на хората им трябва някакво средство, за да могат да летят във въздуха. А тайната за направата им е била скрита отново в птиците. Хората изобретили първо самолети, чиято горна повърхност била дъгообразно извита, с дълъг корпус и плоски. А за излитане на самолетите използвали перки. Тези перки, подобно на крилата на птиците, могат да използват въздушните течения. След тези важни крачки хората са допуснали и грешки. Но, извлекли поуки от тях, те продължили да правят по-добри самолети. ДНЕС... При вида на днешните летателни апарати някогашните „летящи хора” със завързани пера по ръцете им или с изкуствени крила, закачени на шапките им, изглеждат далечно минало. Но между хората, скачащи от кули, и изобретателите на модерни самолети има нещо общо, а именно, че са подражавали на птиците. Съвременните самолети са конструирани изцяло по модела на устройството на птиците. Човекът е издирвал в течение на векове, вдъхновявал се е от създанията на Всевишния, развивал е науката и е създал съвременните технологии. Но равнището на съвременните летателни технологии е още много далеч от съвършенството на едно дребно врабче... Май 2008 11 Meyve Ve Sebzelerin İnanılmaz Faydaları! Armut: Kalp - damar sağlığı, alçak kan basıncı ve fiziksel performansa iyi gelen vitaminleri barındırır. Brokoli: Mide ve yemek borusu kanser tehlikesini azaltır. Çilek: Sigara dumanının etkilerini azaltır. Sigara içilen bir odadayken gün boyunca ağıza iki çilek atılması önerilir. Elma: Böbreklerin temizlenmesine, sindirim rahatsızlıklarının kontrol edilmesine yardım eder. Greyfurt: Sindirimi uyarır. Diş etlerinin kanamasını azaltır, soğuk algınlığına iyi gelir. Lifleriyle yenirse, kolesterolü düşürür. Havuç: Enerji verir. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder. Ispanak: Karaciğeri, lenf bezlerini ve kan dolaşımını uyarır. İncir: Bağırsakları çalıştırır, enerji verir. Karpuz: Kabuğundaki çinko iktidarsızlığa iyi gelir. Böbreği temizler. Kiraz: Kolesterolü düşürür, özellikle sapları idrar söktürücüdür. Kayısı: Kan yapıcıdır. Güzel bir cilt ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid kaynağıdır. Kavun: Endişe ve uykusuzluğa iyi gelir. Bağırsak ve cilt kanserine karşı Amerikan Kanser Topluluğu`nca tavsiye edilmiştir. Lahana: Yaşlanmayı önleyici mineral olarak kabul edilen selenyum sağlıklı bir cilt verir. Mandalina: Enfeksiyonlarla savaşmayı kolaylaştırır. Muz: Kalbe ve kas sistemine yararlı- dır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir. Portakal: Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felçten korunmaya yardım eder. Sivribiber: Şişkinliği azaltmada faydalıdır. Saçlara, tırnaklara ve cilde çok iyi gelir. Salatalık: Kasları gençleştirir. Deri hücrelerine elastikiyet verir. Sarmısak: Tansiyonu düşürür, kan pıhtılaşmasını azaltır. Bazı mide kanserlerini önlediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır. Üzüm: Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler. Karaciğeri temizler. Siyah üzüm kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir. Vişne: Mineral ve vitamin deposudur. Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla daha fazla mineral içerir. Плодовете и зеленчуците - елексири за здраве Круша: Крие в себе си витамини, полезни за сърдечно-съдовата система, ниско кръвно налягане и физическите функции на човека. Броколи: Намаля риска от заболяването рак на храносмилателната тръба и стомаха. Ягода: Може да се използва като анти отрова при лошото въздействие на цигарения дим. Ако се налага да стоите в стая, в която има цигарен дим, препоръчително е да се ядат ягоди. Ябълка: Спомага за прочистването на бъбреците, действа добре и на храносмилателната система. Грейпфрут: Контролира храносмилането. Намаля кървенето на зъбните венци, има добро въздействие при простуда. Ако се яде заедно с ципите, намаля стойността на холестерола. Морков: Дава енергия. Полезен е за черния дроб, регулира стойността на холестерола. Спанак: Стабилизира състоянието на черния дроб, лимфните възли и кръвообращението. Смокиня: Регулира дейността на червата, дава енергия. Диня: Прочиства бъбреците. Череша: Намалява стойността на холес- 12 Mayıs 2008 терола. А дръжките им имат силно диуретично действие. Кайсия: Подсилва кръвното налягане. Има добро действие за кожата и косата. Източник е на витамини, които възпират раковите болести. Пъпеш: Действа добре при безсъние и неспокойство. Препоръчан от Американското раково дружество срещу рак на червата и рак на кожата. Зеле: Поради селена, който съдържа, забавя стареенето и подмладява кожата. Мандарина: Улеснява борбата с инфекциите. Банан: Полезен е за сърцето и мускулната система. Идеален е при умора и разстройство. Портокал: Предпазва от простудни заболявания, грип, заболявания на сърцето. Чушка: Намаля газовете в стомаха. Много е полезна за косата, ноктите и кожата. Краставица: Има подмладяващо за мускулите действие. Прави кожата по-еластична. Чесън: Понижава кръвното налягане, както и съсирването на кръвта. Доказано е, че възпира някои ракови болести на стомаха, също така подсилва и имунната система на организма. Грозде: Спомага функцията на бъбреците и регулира сърдечните удари. Има почистващо за черния дроб действие. Червеното грозде, ако се консумира с ципите и костилките, спомага за образуването на нови клетки. Вишна: Богат на витамини и минерали плод. Вишните с по-тъмен цвят имат повече витамини от останалите. MERCİMEK KÖFTESİ КЮФТЕТА С ЧЕРВЕНА ЛЕЩА Malzemeler: 1 su bardağı ince bulgur, 1 su bardağı kırmızı mercimek, 1 çorba kaşığı biber salçası, 1 soğan, 1 limon, 1 tutam maydonoz, 2 sap taze soğan, kıvırcık (marul), zeytinyağı, tuz, karabiber, kimyon. Необходими продукти: 1 чаша ситен булгур, 1 чаша червена леща, 1 супена лъжица лютеница, 1 глава лук, 1 лимон, 1 връзка магданоз, 2 връзки пресен лук, маруля, зехтин, сол, черен пипер, кимион. Hazırlanışı: mercimekler yıkandıktan sonra 3 su bardağı su ile lapa oluncaya kadar pişirilir. Mercimekler pişince ocaktan alınarak içine 1 su bardağı ince bulgur konulup şişmeye bırakılır. Kıvamı istenen katılıkta olmazsa bulgur ilave edilebilir. Bu sırada soğan ve maydanoz doğranır. Salça ve soğan kavrulur. Şişen mercimekbulgur karışımına taze soğan, maydanoz salça ilave edilerek karıştırılır. Tuzu ve baharatı ayarlanır. Köfte şeklinde yapılarak bol kıvırcıkla servis edilir. Начин на приготвяне: Чистата леща се слага да заври в три чаши вода. След като се свари, тенджерата се снема от котлона и се добавя 1 чаша ситен булгур. Изчаква се докато булгурът набъбне. Ако не се сгъсти достатъчно може да се добави още булгур. През това време се нарязва лукът и магданозът. Запържва се 1 глава кромид лук заедно с 1 лъжица лютеница. Към сместа от леща и булгур се добавя запърженият кромид, лукът и магданозът. Разбърква се всичко. Овкусява се със сол и подправки, може да се добави и сок от лимона. Оформят се форми като кюфтета, които се подреждат върху листа от марули. Сервират се заедно с марулите. Май 2008 13 Enerji Üretim Verimliliğine İlham Kaynağı: BALIKLAR Извор на вдъхновение за производството на енергия: РИБИТЕ Doç.Dr. M.Sami Polatöz H er canlının yaşadığı çevre, anatomik yapısı ve yapıya bağlı davranışları arasındaki uygunluk bilinen bir durumdur. Bu üçlü mekanizmanın her canlıda nasıl çalıştığı ise, bilimlerin araştırma konularını teşkil eder. Meselâ, balıkların suda hareket tarzını anlamada, dönen pervanelerin itme gücü ile hareket eden gemiler temsil olarak kullanılır. Balıklar dönen pervanenin ürettiği itme gücünü, yüzgeç ve gövde hareketlerini kullanarak sağlarlar. Akışkanlar mekaniğindeki ileri araştırmalar, balıkların suda hareketi ile ilgili yeni mekanizmaların varlığını ortaya çıkarmıştır. Balıklar yapılarına yerleştirilen sensörlerle, etraflarındaki sâbit cisimleri veya oluşturulan girdapları algılayarak, vücutlarını girdaba göre uygun pozisyonlara getirebilmekte, böylece çevrelerinde oluşan girdaplardan ilâve hareket enerjisi sağlamaktadır. Cornell Üniversitesinden James Liao1 2003 yılında ilk defa sürü içerisindeki balıkların girdapları kullanarak enerji tasarrufu yaptıklarını göstermiştir. Bir başka araştırmacı John Dabiri2 de balıkların bu özelliğini mekanik sistemlere uygulamak üzere matematikî bir model geliştirmiştir. 14 Mayıs 2008 И звестно е, че средата на обитаване, анатомията и поведението на всяко живо същество са взаимно обвързани. Този троен механизъм е обект на научни изследвания. Например, за разбиране на начина на движение на рибите във водата може да се вземе предвид плавателен съд, който се задвижва с перка. Рибите използват за движение също своите перки и движението на тялото си. Изследванията върху механиката на флуидите установяват наличието у рибите на нови механизми за придвижване във вода. Рибите имат сенсори, с които установяват наличието в близост на неподвижни обекти или формирали се водовъртежи. Благодарение на това рибите заемат подходяща позиция, за да използват енергията на водовъртежа. Джеймз Лайъл от Корнуелския университет демонстрира за първи път през 2003 г. как рибите, Klâsik akışkanlar mekaniği bilgilerine göre, bu tip girdaplı bir akışta, su ve rüzgâr türbinleri düzenli çalışamaz; türbinlerin çalışabilmesi, kararlı ve düzgün bir akış ortamının varlığına bağlıdır. Mekanik bir âletin girdaplardan enerji elde edebilmesi için balığın değişik açılı hareketlerini taklit edebilmesi gerekmektedir. Mekanik âlet, balıkta olduğu gibi akışı ve girdapları anlık algılayarak uygun pozisyonu alabilmelidir. Normalde rüzgâr türbinleri, yüksek ve açık alanlarda kurulur. Binaların çevresinden ve çatılar üzerinden geçen rüzgâr akışlarında meydana gelen girdaplar ise, rüzgâr türbinlerinin buralarda verimli kullanılabilmesini engeller. Bu problemi çözmek için balığın birebir taklit edilmesi yerine, balık hareketine ait dinamik prensiplerden faydalanarak bir türbin modeli oluşturulması düşünülmektedir. Böylece balıktan ilhamla tasarlanacak olan mekanik âletle, türbülânslı akışlarda da enerji üretimi yapılabilecektir. Âletin hem havada hem de suda çalışacak farklı tipleri tasarlanmaktadır. Kuvvetli rüzgârlarda, normal rüzgâr türbinleri ile karşılaştırıldığında bu âletlerin enerji üretimi daha az olabilir. Ancak klâsik türbinlerin enerji üretemediği 10 m/ s akışkan hızının altındaki hızlarda da bu âletlerle enerji üretmek mümkün olabileceğinden, bir yıllık toplam üretimde en az bir rüzgâr türbini kadar enerji üretilebilecektir. Eğer balıkların mükemmel yaratılışlarına yerleştirilmiş ileri mühendislik mekanizmaları tam olarak modellenebilirse, bu âletlerin verimi çok daha fazla artırılabilir. Dipnotlar 1. J. C. Liao, D. N. Beal, G. V. Lauder and M. S. Triantafyllou, Fish exploiting vortices decrease muscle activity, Science 302, 1566–1569, 2003. 2. J. O. Dabiri, Renewable fluid dynamic energy derived from aquatic animal location, Bioinspiration and Biomimetics 2, L1-L3, 2007. плуващи в група, използват водовъртежите, за да пестят от собствената си енергия. И друг изследовател, Джон Дабири, извежда математически модел, чрез който тази особеност на рибите може да се приложи в механичните системи. Според класическите познания за механиката на флуидите подобни водовъртежи не могат да функционират нормално при наличие на течение, на водни и въздушни турбини. Турбините работят само при наличие на добре изразено и насочено течение. За да може един механичен уред да използва енергия от водовъртеж, той трябва да имитира различните движения на рибата. С други думи, механичният уред подобно на рибите трябва да установи на минутата наличието на водовъртеж и да се позиционира съобразно него. Въздушните турбини се инсталират по принцип на високи и открити места. Завихрянето, което се формира при преминаването на въздушните течения покрай сградите и над покривите им, не гарантира доброто функциониране на тези турбини в застроена среда. За да се реши този проблем, се обмисля не точното имитиране на рибите, а създаването на турбина въз основа на принципите на динамиката, характерна за движенията на рибите. По този начин, черпейки вдъхновение от рибите, създаденият механичен уред ще може да произвежда енергия и от турбулентни течения. Ще се изработят два типа уреди за работа съответно във въздушна и във водна среда. В сравнение с обикновените турбини, при силни ветрове новият тип уреди може да произвеждат и по-малко енергия. Но понеже тези уреди ще могат да произвеждат енергия и скорост на движение на флуидите по-ниска от 10 м/с, което е невъзможно при класическите турбини, произведената от тях за година енергия ще е поне колкото тази, произведена от въздушна турбина. Ако може да се възпроизведе модел, който напълно повтаря напредничавите инженерни механизми, заложени в съвършеното устройство на рибите, ефективността на тези нови уреди би била много по-голяма. Бележки: 1. J. C. Liao, D. N. Beal, G. V. Lauder and M. S. Triantafillou, Fish exploiting vortices decrease muscle activity, Science 302, 1566– 1569, 2003. 2. J. O. Dabiri, Renewable fluid dynamic energy derived from aquatic animal location, Bioinspiration and Biomimetics 2, L1-L3, 2007. Май 2008 15 Türkçe - Edebiyat (EDEBİYAT AKIMLARI) EDEBİ AKIMLAR Hazırlayan: Emre Adem Avrupa’da edebi akımlar başlamadan önce, iki önemli düşünce ve sanat anlayışı vardı: Hümanizm ve Rönesansçılık HÜMANİZM: * İnsana değer vermek esastır. * Tabiatı Tanrı yaratmıştır düşüncesi kabul edilmiştir. * İnsanı sevip onu yüceltme. * Dante bu düşüncenin temsilcisidir. RÖNESANSÇILAR: * Hem hümanizmin getirdiklerini hem de 16.yy bilim ve akılcılığını benimsemişlerdir. * Özgürlük düşüncesini geliştirirler. * Petrarca, Montaigne, Bocan, Cervantes, Shakspeare bu dönemde eser verirler. KLASİSİZM * 17.yy ortalarında Fransa’da ortaya çıkan edebiyat akımıdır. * Akla ve sağduyuya değer verirler. * İnsandaki tabiata, insanların iç dünyasına saygı göstermek esastır, * Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatından alırlar. * Kahramanları seçkin kişilerdir. Sıradan insanlara eserlerinde yer vermezler. * Önemli olan konu değil konunun işleniş biçimidir * Dil, üslup kusursuz bir şekilde işlenmiştir. Dil açık, yalın ve soyludur. * Sanat için sanat görüşünü savunurlar. * Sanatçı eserde kendini gizler. * Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur.(olay, zaman, mekân) * Bu akımın en önemli temsilcileri: Moliere, Corneille, Racine, La Fontaine, La Bruyere, Daniel Defoe * Türk edebiyatında ise Şinasi ve Ahmet Vefik Paşa’dır. Mart 16 Mayıs 2008 ROMANTİZM * Fransa’da 1830 yıllarında klasizme tepki olarak doğmuştur. * Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır. * Konular eski Yunan ve Latin edebiyatı yerine Hıristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamından alınır. * Akıl yerine duygulara ve hayallere önem verirler. * Sanatçılar kendi eserlerinin kişiliklerini gizlemezler. * Sanat toplum içindir görüşünü benimsemişlerdir. * Tabiat önemlidir. Gözlem ve tasvire önem verilir. * Konular işlenirken iyi, kötü, doğru, yanlış gibi karşıtlıklardan yararlanırlar. * Üç birlik kuralı terk edilir. * Temsilcileri: J. J. Rousseau, Voltaire, Victor Hugo, Goethe, Schiller, Chateaubriand, George Sand * Türk edebiyatında ise Namık Kemal, A.Hamit Tarhan, A.Mithat Efendi. REALİZM * 19.yy’ın ikinci yarısında Fransa’da romantizme tepki olarak doğmuştur. * Konu gerçekten alınır. Olay ve kişiler yaşanan ve yaşayan kişilerin benzerleridir * Kişilerin ruhi davranışlarını etkileyen onların kişiliklerini çizen çevre ve ortamın tanıtılmasına önem verilir. * Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır. * His ve hayale kapılmadan toplum gerçeklerini olduğu gibi yansıtır. * Sanat için sanat görüşünü savunurlar. * Hikâye ve Romanda uygulanır. * Temsilcileri: Honero De Balzac, Stendhal, Gustave Flubert, Tolstoy, Dostoyevski, Ernest Hemingvay, Steinbeck * Türk edebiyatında ise; Recaizade Mahmut, Nabizade Nazım ,Yakup Kadri, R. Halit Karay NATÜRALİZM * Determinizm anlayışını romana getiren bu akım 19. asrın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır. * Determinizme göre tabiat olaylarında aynı sebepler aynı sonucu doğurur. Natüralistler, Determinizmi topluma ve insana uyguladılar. * Toplum büyük bir laboratuar, insan deney konusu, sanatçı da bilgin sayıldı. * İnsan kişiliğini anlatabilmek için soya çekim yasalarından ve toplum biliminden yararlandılar. * Romanlarda kahramanların portreleri ince ayrıntılarına kadar verilir. * Yazar eserde kişiliğini gizler. * Gözlem ve tasvir önemlidir. * Eserlerinde hayatı bütün yönüyle anlatırlar. * Bedenden ayrı bir ruh yoktur. * Dil her seviyedeki insanın anlayabileceği bir düzeyde tutulmuştur * Sanat toplum içindir anlayışı doğrultusunda eserler verilmiştir. * Temsilcileri: Emile Zola, Goncoutr Kardeşler, Guy De Maupassent, Alphonse Daudet * Türk edebiyatında ise; H. Rahmi Gürpınar, Nabizade Nazım, Beşir Fuat PARNASİZM * Romantik şiir anlayışı ile Fransa da ortaya çıkmıştır. * Doğal güzelliğe ve dış görünüşe büyük önem verir. * Sanat sanat içindir ilkesini savunmuştur. * Nesnelerin dış görünüşünü aktarmışlardır. * Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralanışı ve ahenk önemlidir. * Kafiye ve Redife önem verilir. * Romantizm de bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönüşmüştür. * Temsilcileri: Th. Gauthier, Theodore Debanvaille, Francois Coppee * Türk edebiyatında ise; Tevfik Fikret, Cenap Şehabettin, Yahya Kemal SEMBOLİZM * 19.yy’ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır. * Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir. * Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler yaşatmaya çalışırlar. * Şiirde anlam açıklığından kaçındılar. * Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir. * Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar. * Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular. * Sanat için sanat anlayışına bağlılardır. * Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır * Temsilcileri: Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud * Türk edebiyatında ise; Ahmet Haşim, A. Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, biraz da Cenap Şehabettin SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜNCÜLÜK) * Kelime anlamı “gerçek üstüncülük” demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır. * Sürrealistler Sigmund Freud’un etkisinde kalmışlardır. * Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar. * Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler. * Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir. * Temsilcileri: Breton Aragon, Paul Eluard * Türk edebiyatında ise; Orhan Veli ve arkadaşları, Cemal Süreyya, İlhan Berk (II. Yeniciler) FÜTÜRİZM * Geleceği makineleştiren sanattır. * 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur. * Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve yeni anlatım biçimleri bulmalı. * Makinalaşma çalışmaları kutsallığı savunmalıdır. * Temsilcileri: Marinetti ve Mayatovski * Türk edebiyatında ise: Nazım Hikmet EGZİSTANSİYALİZM ( VAR OLUŞÇULUK) * Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir. * İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir. * İnsan bütünüyle özgür olmalıdır. * Temsilcileri: J. Paul Sartre, Simon de Beauvoir, A. Camus DADAİZM * Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluşan şiirlere denir. * Dil ve estetik kurallarını yıkma. * Şiir gelişimini güzel seçilmiş kâğıt üzerine dizilmesiyle yazılır. * Temsilcileri: Tristan Zara, L. Aragon, Paul Elaud Март Май 2008 17 Reçitsa Köyü, Anton Simeonoviç Makarenko İlköğretim Okulu ОУ “АНТОН СИМЕОНОВИЧ МАКАРЕНКО” с. Речица Nedret LÜTFİ - Burgas K ıymetli okuyucular, bu sayımızda sizlere çok güzel bir köyde yer alan bir okulu tanıtacağız. Reçitsa Köyü, Burgas iline bağlı Ruen belediyesinin sınırları içerisinde bulunuyor. Okul ve öğrenciler hakkında okul müdürü Ereceb Musa ile görüştük. Ereceb Bey, Reçitsa Köyünde dünyaya gelir ve ilk öğrenimini burada tamamlar. Sonra Şumen Üniversitesi’nin Matematik ve Enformasyon bölümünü bitirir. 1997 yılından beri de Reçitsa Köyünde yer alan A. S. Makarenko İlköğretim Okulu’nun müdürü olarak görev yapmaktadır. Söz konusu tarihten bu yana okulda çok değişiklikler olmuştur. Bir bilgisayar sınıfı açılan okulun doğramaları yenilenmiş ve dış cephe izolasyonu yapılmış durumda. Yakın zamanda okulun bütün demirbaşı da yenilenecek. Ereceb Musa Bey evli olup iki çocuk babasıdır. Oklunuzdaki öğretmen ve öğrenci sayısı hakkında bilgi verir misiniz? 18 Mayıs 2008 С къпи читатели, в този брой ще ви представим училище от едно прекрасно село. Село Речица се намира в община Руен, Бургаска област. За училището и образователния процес в него говорихме с г-н Ереджеб Муса Ереджеб. Той е роден в село Речица, където завършва и основното си образование. Завършил е ШУ “Константин Преславски” гр. Шумен, специалност Математика и информатика. От 1997 г. е Директор в ОУ “А. С. Макаренко” с. Речица. От тогава до днес много неща се променят в училището: един компютърен кабинет, смяна на дограмата, поставена е външна изолация и предстои смяна на училищния инвентар. Той е семеен с две деца. Колко е педагогическият персонал на училището и колко ученици учат в него? В училището в момента учат 124 ученика от три на- Okulumuzda şu an itibariyle Reçitsa, Zaimçevo ve Yasenovo köylerinden olmak üzere toplam 124 öğrenci eğitim alıyor. Öğrenciler farklı köylerden olmalarına rağmen kendi aralarında çok iyi dostluklara sahip. Eğitim kodromuz ise hepsi de yüksek tahsilli 13 öğretmenden oluşmaktadır. Okulun tarihçesinden bahseder misiniz? Rivayetlere göre 1872 yılında bugünkü okulun olduğu yere Hacı İsmail Efendi tarafından ahşaptan yapılmış bir cami mektebi açılır. Buradaki ilk öğremenler olarak da Mehmet Hoca ve Hamza Hoca’dan bahsedilir. Okul iki sınıftan ibarettir. Köye ilk kadrolu öğretmenler 1957-1958 eğitim yılı için atanır. 1963 yılında temelleri atılan yeni okul binası 1964-1965 eğitim yılında hizmete açılır. O tarihlere kadar Nazım Hikmet ismini taşıyan okul yeni binasıyla birlikte yeni bir isim de edinir. Nisan 1963 tarihli olağanüstü eğitim şurasında okula meşhur Rus eğitimci A. S. Makarenko’nun adı verilir. 1981-1982 eğitim yılında okulun yeni ek binası hizmete açılır ve o güne kadar sınıf odası azlığından sabahçı ve öğlenci olarak iki grup haklinde eğitim alan öğrenciler aynı anda eğitim görmeye başlar. Öğrencilerinizin katıldığı yarışmalar ve kazandıkları ödüller var mı? Öğrencilerimiz il çapındaki yarışmalara katılıyorlar. Anne konulu Bulgarca şiir okuma dalında ödüller alan öğrencilerimiz var. Ödüllerini bizzat milletvikilleri Fatme İlyaz ve Marusya селени места: с. Речица, с. Заимчево и с. Ясеново, но въпреки това учениците са в много добри взаимоотношения помежду си. Педагогическия персонал се състои от тринадесет учители. Учителите са с висше образование. Каква е историята на училището? Според преданията Джамийското училище се е открило към 1872 г. от Хаджи Смаил ефенди през октомври в стара дъсчена сграда на джамията, която се е намирала на същото място, където се намира новата сграда в момента. Първите местни учители са били Мехмед Ходжа и Хамза Ходжа. Учениците се обучавали в две стаи. През 1957 -1958 г. се назначават първите редовни учители. През лятото на 1963 г. се поставиха основите на новата учебна сграда, а през учебната 1964 - 1965 г. е предадена за експлоатация. През м. Април 1963 г. на извънреден педагогически съвет се взима решение за преименуване на училището от „Назъм Хикмет” на името на видния руски педагог „Антон Симеонович Макаренко”. До 1981 г. учениците учат на две смени, поради това че има четири класни стаи. През учебната 1981 - 1982 година учениците влизат за първи път в новата постройка и започват да се обучават на една смяна. Май 2008 19 Lyubçeva’nın elinden almışlardı. Aynı şekilde Türkçe yarışmalarında da il ve belediye çapında derecelerimiz var. Okulunuzda diğer okullardan farklı olarak din kültürü dersi veriliyor, bu öğrencileri nasıl etkilemektedir Din Kültürü dersi iki yıldan bu yana Din Kültür/İslam olarak okutulmakta ve 6 sınıfımız oluşmuş durumdadır. Bunlardan dördü zorunlu, diğer ikisi de serbest seçmeli olarak bu dersi görüyorlar. (Bulgaristan eğitim sisteminde seçmeli dersler zorunlu ve serbest seçmeli olarak iki gruba ayrılmaktadır. Ter. notu) Çocukların değer yargılarının iyi bir şekilde gelişiminin temelleri ailelerle gerçekleşmektedir. Bu onların arkadaşları, öğretmenleri ve ailelerine karşı daha iyi davranmalarını da sağlar. Bu dersin öğretilmesi her zaman öğrencinin yararına olacaktır. Bizler de eğitimci olarak bu dersin okutulmasını onaylıyor ve din farkı gözetmeksizin tavsiye ediyoruz. Türkçe dersi kaçıncı sınıflarda okutulmaktadır? Türkçe dersi 2. sınıftan 8. sınıfa kadar okutulmakta olup yine zorunlu veya serbest seçmeli ders statüsüne sahipir. Bu derste öğrencilerimiz büyük bir ilgiyle dil becerilerini geliştimek için Ümit Dergisini takip ediyorlar. Meslektaşlarınıza ve dergi okuyucularına yönelik temennilerinizi alabilir miyiz? Dergi okuyucularına ve bütün meslektaşlarıma her şeyden önce sağlık ve uzun ömürler diliyor, her zaman ileriye doğru gelişmelerini temenni ediyorum. 20 Mayıs 2008 В какви състезания участват учениците и какви награди са спечелили? Учениците от нашето училище участват в конкурси на Областно ниво, където има наградени ученици по български език за стихотворения посветени на майката. Те бяха наградени от народните представители Фатме Илияз и Маруся Любчева. По турски език имаме наградени ученици на общинско и областно ниво. Във вашето училище се изучава предмета религия, какво е въздействието му върху учениците? Предмета религия се изучава от две години като Религия – Ислям. Има шест групи, от които четири са ЗИП и две са СИП. Заедно с родителите се полагат основите за доброто развитие на ценностната система на децата им, което спомага за по-доброто им отношение към съученик, учител и родител. Изучаването на предмета винаги ще е в полза на учениците и ние като учители го одобряваме и препоръчваме неговото изучаване в училище независимо от религията. В кои класове се изучава турски език? Турски език се изучава от ІІ до VІІІ клас като ЗИП и СИП. С голям интерес учениците четат списание „Юмит”, което им помага за по-доброто усвояване на турския език. Вашите пожелания към колегите Ви от страната и читателите на „Юмит” Пожелавам на читателите на списание „Юмит” да бъдат живи и здрави и да продължават да се развиват напред. HAYAL HIRSIZI КРАДЕЦ НА МЕЧТИ Beynur SÜLEYMAN Ç ocuk daha henüz köyden yeni ayrılmış ailesi ile birlikte şehire yerleşmişlerdi, yıllar boyu soluk soluğa geçen bir köy hayatını geride bırakmanın acısıyla Burak, şehre çabuk ayak uydurmuştu. Eskiden babasının koyun çiftliğinde yardımcı olur, sürüyü birçok kez kendisi geniş ovalara otlatmaya çıkarırdı. Küçücük kuzular ise onun için vazgeçilmez bir sevgi kaynağı idi. Onları elinde tutuyor, okşuyor, kimseye vermek istemiyordu. Gel gör ki zaman değişmişti, daha doğrusu sistemdi değişen. Zaman kollektifleşme, işçi ve tarım kooperatifleri olan TKZS’lerin kurulma zamanıydı. Her aile kendine yetecek kadar birkaç hayvan dışında hepsini bu uğurda vermek zorundaydı. Ben nasıl bundan sonra yaşarım diyerek canına kıyanlar bile olmuştu. Burak’ın babası şehirde çalışma imkanı bulduğu için o da buraya bir okula kaydolmuştu. Bir gün öğretmenleri tüm sınıfa büyüdükleri zaman ne olmak ve ne ile uğraşmak istedikleri konulu bir kompozisyon yazmalarını istedi. Şu ana kadarki hayatının büyük kısmını köyde geçiren bir çocuk için hayaller kurmak hiç de zor değildi. Okul arkadaşlarının çoğunluğu astronot, traktörcü, makinist, öğretmen, doktor vs. gibi meslekler üzerinde yazı yazarken 11 yaşın- Д етето тъкмо се беше преместило със семейството си да живее в града. Бурак тъжеше за спокойния живот на село, но бързо свикна с градската динамика. Преди помагаше на баща си във фермата, извеждаше на паша стадата. Обичаше много агънцата. Вземаше ги на ръце, галеше ги, не искаше да ги даде на никого. Но сега всичко се беше променило до неузнаваемост, по-точно системата. Беше проведена колективизация, създадоха се кооперативи. Семействата можеха да задържат добитък, достатъчен за собственото им изхранване, а всичко останало трябваше да предадат в кооператива. Някои бяха отчаяни, не виждаха бъдеще пред себе си. Бащата на Бурак си намери работа в града. Затова и Бурак се записа да учи в градско училище. Един ден учителят им даде за домашна работа да напишат есе на тема „Какъв искам да бъда, когато порасна?” За едно дете, израснало на село, никак не беше трудно да мечтае. Повечето му съученици искаха да станат космонавти, трактористи, машинисти на влак, учители, лекари и прочие. Единадесетгодишният Бурак разказа подробно как иска да бъде собственик на Май 2008 21 daki Burak evdeki gece lambasını açmış, gelecekte nasıl bir koyun çiftliğine sahip olabileceğini en ince ayrıntısına kadar anlattı. 10 sayfalık kompozisyona bir de kurşun kalemle çiftliğin nerede ve ne şekilde olacağını gösteren planını çizmişti. Ahır ve kuzulamak üzere olan koyunların yerlerini belirtmiş, çiftliğin yanına ailesinin yaşayacağı bir evi de ihmal etmemişti. Kısacası kuzularla doyasıya oynayacağı ve kimsenin kendisine karışmadığı bir dünya kuruyordu kafasında. O kadar dalmıştı ki hayallere yazarken ne zaman sabah olduğunu bile anlayamadı. Hocasının isteğine göre hazırlanan kopmozisyon aslında sadece bir hayalin ürünü değildi, o aynı zamanda kendisi için bir hedefti. Yazıyı öğretmenine gururla sunarken içinde bir ferahlık ve vazifeyi yerine getirmenin sevinci vardı. Eve döndüğünde babasına kompozisyon hakkında bilgi verdi. Yoğun bir iş gününden sonra evine yorgun dönen babası sadece başını okşayabildi. Ertesi gün heyecanla derse giren Burak, öğretmenden geri aldığı ödevinin altına kocaman bir “2” yazılı olduğunu gördü. Bir anda ayaklarının bağı çözüldü. Nasıl olur? Bu kadar çalışmama rağmen ve bu güzel hedefine karşı nasıl olur da en kötü notu alabilirdi. Kafası karıştı, içine garip duygular girdi. Bu duyguların adını koymaya çalışıyordu, çünkü onlar ne üzüntü, ne kızıgınlık, ne de hüsrandı. Olsa olsa hayal kırıklığı olacaktı hissettikleri. Sessizce yerine oturdu. Dersten sonra öğretmeni halini görerek yanına sokuldu ve “Oğlum senin gibi birine bu hayaller yakışmaz. Siz artık şehre geldiniz, yeni makina üretimi için çalışıyor ailen. Biraz gerçekçi ol. Hem bundan sonra kimsenin kendi hayvanları olmayacak. Hepsi ortak olacak. Bizim olacak yani. Senin bir de ne paran var ne pulun. Bu anlattıkların için çok, ama çok para gerekiyor. Yine de bu üzüntülü halinden kurtulman için sana bir şans daha vereceğim. Git, bu akşam daha gerçekçi bir yazı yaz. Mesela ileride nasıl bir mühendis olacağını anlat. Ben de ona göre notunu düzeltirim.” dedi. Masum çocuk tamam dercesine kafasını salladı, fakat onun derdi kırık not değildi. Yine de biraz toparlanmaya çalıştı. Evde babasına durumu anlattı ve nasıl bir kompozisyon yazması gerektiği hakkında kendisinden yardım istedi. Babası 22 Mayıs 2008 ферма. На цели десет страници той описа къде и каква ферма иска да има, дори нарисува и план на фермата. На него беше отбелязал оборите за овцете и агнетата, както и къщата за стопаните. С други думи, мечтата му беше да си има свят, в който на воля да си играе с агънцата. Написа есето нощем на запалена лампа и не усети как се беше зазорило. Всъщност за Бурак това не беше само мечта, както беше поискал учителят, а и цел. Когато предаде на учителя домашната си работа, Бурак усети задоволство и облекчение от изпълнената задача. Когато се върна вкъщи, разказа на баща си какво беше написал. Баща му, изморен от работа, имаше сили само да го погали. На следващия ден Бурак беше много развълнуван, но домашната му работа беше оценена със „слаб 2”. Когато видя неочакваната оценка, краката му се подкосиха. Как така? Как може да получи двойка за съчинението, което беше написал с такова голямо желание и вълнение. Беше объркан и се чувстваше странно. Това, което чувстваше, не беше нито съжаление, нито гняв, нито тъга. Това, което изпитваше, беше разочарование. Седна безмълвен на чина си. След края на часа учителят, забелязал състоянието му, се приближи до него и му каза: „Синко, такива мечти не ти подхождат. Вече живеете в града, баща ти работи с машини. Бъди малко реалист. А и оттук нататък никой няма да има вече собствени животни. Всичко ще бъде общо. Т.е. ще бъде наше. Ти нямаш никакви пари, а за да реализираш мечтата си, ти трябват много пари. Но, за да те успокоя, ще ти дам втори шанс. Напиши ново есе, по-реалистично. Например, че искаш да станеш инженер. Аз ще ти поправя оценката.” Момчето поклати одобрително глава, но не слабата оценка го тревожеше. Помъчи се да се съвземе, все пак. Вкъщи разказа на баща си за случилото се и поиска помощта му за новото съчинение, което трябва да напише. Баща му много добре беше разбрал за какво иде реч, но посъветва сина си: „Това е твоят живот. Напиши какъв искаш да бъдеш и отстоявай мечтите си!” Бурак много мисли върху тези думи на баща му. Убеден, че дори и тъмата на нощта не може да затъмни светлите му мечти, на другия ден işin ne olduğunu çok iyi kavramış olmasına rağmen oğluna “Hayat senin hayatın, ne olmak istiyorsan onu yaz ve bildiğinden vazgeçme!” diye tavsiyelerde bulundu. Burak bu sözler üzerine çok düşündü, taşındı. Gece karanlığının bile aydınlık geleceği hayal kurmak için karartamayacağı kanısına varan Burak öğretmeninin yanına vararak aynı kompozisyonu önüne sundu. Hocasına bu yaşta bir çocuktan beklenmeyecek “Siz notunuzu değiştirmeyin, ben de hayallerimi!” sözlerini söyledi. İşte o aynı çocuk bugün yaşlı bir adam. Çocuklarıyla birlikte Amerika’da 150 dönümlük bir arazide koyun çiftliği kurmuş ve mutlu bir şekilde torunlarını kuzuları severken seyrediyor. Çiftliğin yanındaki ofisinin duvarında çerçeveletilmiş bir şekilde o okul hayatındaki kompozisyonu duruyor. Bundan yaklaşık 15 yıl önce Bulgaristan’da bir fuara katılmıştı. Orada eski hocasıyla buluştu. Gerçekleştirdiği proje ve hayatından bahsetti ona biraz. İlerlemiş yaşına rağmen gayet düzgün giyimli ve kravatlı öğretmeni onu bir elinden tuttu ve yanına doğru çekerek ”Biliyorum, belki bana kızgınsın. Ama sana itiraf edeyim ki, senin öğrencilik zamanında bir öğretmen iken ben bir hayal hırsızıydım. Çocukların hayallerini çalardım. Birçok çocuğun küçük yaşta istediklerini büyüdükten sonra gerçekleştirememelerini ben sağladım. Lakin sen beni dinlemedin ve azminle bu yerlere geldin.“ dedi ona. Burak da elleri titreyen emekli olmuş öğretmenine dönerek “ Evet, doğru söylüyorsunuz hocam, siz birçok kişiyi yoldan çevirdiniz. Ama o kırık not hadisesinden sonra benim kararlılığımı gören sınıf arkadaşlarım, sonuna kadar hayalleri uğruna savaştılar. Evet, belki siz hayal hırsızıydınız ama, ben de hayal avcısıydım. Kopmakta olan tüm hayalleri yakalar onların yeşermesi için, hayat bulabilmesi için çaba gösterirdim.” dedi. Бурак представи на учителя същото есе с думи, които никой не би очаквал от дете на неговата възраст: „Не променяйте оценката ми; аз пък няма да променя мечтите си!” Днес Бурак е вече възрастен мъж. Заедно с децата си в Америка е основал голяма ферма и с умиление наблюдава как внуците му се радват на агънцата. А на една от стените в кабинета му е поставено в рамка есето за мечтите. Преди 15 години беше участвал в едно изложение в България. Там се видя с някогашния си учител. Разказа му за фермата и за реализираните му мечти. Старият учител го хвана за ръката и го придърпа към себе си: „Знам, вероятно си ми ядосан, но искам да ти призная, че когато аз бях твой учител, бях всъщност крадец на мечти. Крадях мечтите на децата. Благодарение на мен много деца не постигнаха това, за което мечтаеха. Ти обаче не ме послуша и така постигна своите мечти.” Бурак се обърна към пенсионирания учител, чиито ръце трепереха: „Да, вярно е това, което казвате, учителю. Вие отклонихте мнозина от техните мечти. Но моите съученици се вдъхновиха от моята решителност след слабата оценка да защитавам мечтите си, и също преследваха своите мечти. Да, вероятно сте крадец на мечти, но аз съм ловец на мечти. Положих всички усилия да ги постигна и да осмисля живота си.” Май 2008 23 Mevlana’nın Mesnevi’sinden TİLKİNİN TAKSİMİ Aslan, kurt ve tilki arkadaş olmuş, avlanmaya çıkmışlardı. Bütün gün hayvanların peşinde koşturduktan sonra akşama doğru bir öküz, bir dağ keçisi, bir de besili bir tavşan yakaladılar. Avlarını güzel bir ağacın altına sürüklediler. Sıra, bunları paylaşmaya gelmişti. Aslan, kurda: - Bunları aramızda taksim et, ama adaletli bir şekilde, diye emir verdi. Kurt: - Padişahım, dedi. Yaban öküzü içlerinde en büyüğü. O size Iayıktır. Keçi, orta boyda ve irilikte. O da benim olsun. Tavşanı da tilkiye verelim. Aslan, bu paylaşıma karşı çıktı: - Sen kim oluyorsun ki, dedi. Benim olduğum yerde kendine pay istiyorsun. Bu cesareti nereden aldın sen. Sana büyüklerin yanında nasıl davranman gerektiğini öğretmediler mi? 24 Mayıs 2008 Sonra da öfkeyle kurda saldırıp onu parçaladı. Sıra tilkiye gelmişti. Aslan tilkiye dönüp: - Haydi dedi. Avlarımızı sen bölüştür. Tilki, kurdun başına gelenleri gördüğü için korku içindeydi. Ama bunu belli etmemeye çalışıyordu. - Aman efendimiz, dedi. Payetmek de neymiş? Siz ki padişahsınız. Her şeye layıksınız. Madem emrediyorsunuz söyleyeyim: Bu besili öküz sizin sabah yemeğiniz. Keçiyi gün ortasında yersiniz. Akşama doğru da tavşanı yersiniz. Aslan, tilkinin bu taksimini çok beğenmişti. Yüzü gülmeye başladı: - İşte adaletli paylaşım böyle olur. Ama merak ediyorum, böyle paylaştırmayı sen kimden öğrendin? Tilki, başını çevirip yerde yatan kurdu gösterdi: - Padişahım, dedi tabii ki kurdun halinden. Aslan, bu cevaba da çok memnun oldu. - Aferin sana, dedi. Alçak kurttan ibret aldığın için avların üçünü de sana veriyorum. Mevlana’nın notu: AkıIIı kişi, tilkinin yaptığı gibi dostlarının başına gelen felaketlerden ibret alır. Böylece nerede nasıl davranması gerektiğini bilir. Tilki, aklını kullanarak hem canını kurtardı hem de avların hepsine sahip oldu. Aklın önemi işin sonucunu düşünmektir. Nefis ise sonu düşünmez. ПОДЯЛБАТА НА ЛИСИЦАТА Лъвът, вълкът и лисицата станали другари. След като преследвали цял ден плячка, към вечерта заловили един вол, една планинска коза и един добре охранен заек. Те завлекли плячката си под едно дърво. Дошъл ред да си поделят плячката. Лъвът заповядал на вълка: - Разпредели плячката между нас, но справедливо! - Кралю. – отвърнал вълкът. – Волът е найедрият и Вие го заслужавате. Козата е средна по размер. Нека да е за мен. А заекът да е за лисицата. Лъвът обаче не се съгласил: - Кой си ти, че искаш дял и за себе си в мое присъствие! Как смееш? Не са ли те научили как да се държиш пред по-високопоставените? След това лъвът се нахвърлил с гняв срещу вълка и го разкъсал на парчета. Дошъл ред на лисицата. Лъвът й заповядал: - Хайде, ти разпредели плячката! Видялата случилото се на вълка, лисица била много уплашена. Но се постарала да не покаже страха си: - Господарю, та каква подялба? Вие сте крал и заслужавате всичко. Но щом заповядвате, нека кажа: волът ще е закуската Ви, козата за обяд, а заекът за вечеря. Лъвът много харесал подялбата на лисицата. Усмихнал се и казал: От книгата Месневи на Руми - Ето, това е справедлива подялба. Но искам да знам откъде си научила тази подялба. - Кралю, - рекла лисицата. – Разбира се, че от това, което се случи на вълка. Лъвът останал доволен от този отговор: - Браво на теб! За това, че си взела поука от дребнавия вълк ти давам цялата плячка. Поуката на Мевляна: Умният човек, подобно на лисицата, си взема поука от бедствията, които сполетяват другарите му. Така той научава къде как да се държи. Лисицата използвала ума си и така спасила живота си, а и спечелила цялата плячка. Умът винаги мисли за това как ще приключи едно събитие, а самолюбието – не. Май 2008 25 26 Mayıs 2008 Май 2008 27 Bulgaristan’ın en genç satranç ustası Най-младият майстор по шахмат в България Ali AHMED - Kırcali Ç ocuklar klasmanında yapılan Bulgaristan Satranç Turnuvası’nda birinciliği kazanan Tamer İsmail oldu. Henüz yedi yaşında olan Tamer, Momçilgrad Belediyesine bağlı Zvezdel Köyünde oturuyor ve oradaki okulda birinci sınıfa gidiyor. Geçen yıldan itibaren satranç oynamaya başlayan Tamer, 4-5 aydan beri daha büyük bir azimle şatranç oynuyor. İlk olarak evde annesi Müzeyyen Hanımla başlıyor oynamaya, babasıyla, ablasıyla ve böylece kısa bir zamanda kendisini çok iyi geliştiriyor. Annesi, okulda öğretmen olmakla birlikte okuldaki satranç kolunu da organize ediyor. Zvezdel satranç grubu Momçilgrad Belediyesinde okullar arası turnuvada birinci olup, Kırcali’de il bazındaki yarışmada da birinciliği kazanırlar. Tamer ilk olarak bu yıl şubat ayında yapılan Kırcali’deki turnuvada oynadı. Bu turnuvada 3 parti oynayıp -rakipleri 5. sınıftan olmalarına rağmen- hepsini kazandı. Kırcali’deki turnuvada Tamer’i gören ünlü satranç ustası ve hakem Zlati Zlatev onun bu başarısına hayran kalır ve bu çocuğun gelecekte daha büyük başarılara imza atacağını söyler. Bu yarışmadan sonra daha büyük yarışmalara katılmak için bir satranç grubuna üye olmak gerekiyor. Böyle bir çoçuk satranç grubunu Kırcali’de, Haskovo’da ve Asenovgrad’da bile bulamayan aile ancak Svilengrad grubuna üye yapıyorlar Tameri. Bu yıl Smolyan’da ya- 28 Mayıs 2008 В турнира по шахмат, организиран в България, при децата, на първо място се класира Тамер Исмаил. Тамер е все още на седем години и живее и село Звездел, община Момчилград и учи в първи клас в местното училище. Започнал да се занимава с шах преди една година, като през последните 4-5 месеца полага по-големи усилия да подобри играта си. За пръв път започва да играе шах с майка си, след това с баща си, сестра си и за кратко време се развива в тази насока. Майка му освен че е учителка в Звездел, организира и турнирите по шах в училището. Групата от Звездел печели първо място на турнира между училищата в Община Момчилград, а след това и първо място на областно ниво в град Кърджали. Тамер за пръв път играе на турнира в Кърджали тази година, през месец февруари. В турнира изиграва три партии и въпреки че противниците му са пети клас, ги побеждава. Известният шахматист и съдия Злати Златев остава очарован от уменията на Тамер и му предрича бляскаво бъдеще. След това състезание, за да може да участва в по-големи турнири е нужно да се запише в някой клуб. Родителите му не успяват да намерят такъв клуб дори в Кърджали, Хасково и Асеновград, и го записват в клуб Свиленград. С този клуб малкият Тамер участва в Индиви- pılan Bulgaristan Ferdi Satraç Turnuvasına da bu grupla birlikte katılır minik satranç ustası. Turnuva 29.03 – 04.04.2008 tarihlerinde yapıldı. Smolyan’daki bu turnuvaya Bulgaristan genelinde anılmış büyük takımların grupları katıldı. ÇSKA, LOKOMOTİV – Mezdra, LOKOMOTİV-Plovdiv ve LOKOMOTİV-Varna. Toplam 22 kişi ile yarışan Tamer rakiplerini yenerek 8 yaş grubuna kadar Bulgaristan satranç şampiyonasını kazanarak altın madalya aldı. Bu başarıyla Ekim ayında Vietnam’da yapılacak çoçuklar için dünya satranç şampiyonasında Bulgaristan’ı temsil etme hakkını kazandı. Tamer, bu turnuvanın hemen akibinde 13 Nisan’da Veliko Tırnovo’da düzenlenen “Tırnovskata Tsaritsa” turnuvasında ikinciliği kazanıyor, fakat birinciyle eşit puanda. Böylelikle iki turnuvada iki madalya sahibi oluyor. Ümidimiz, Tamer’in başarılarının devam etmesi ve bu bölgede bu tür faliyetlerin çoğalıp onlara sahip çıkılması. дуален турнир по шахмат проведен в Смолян, в който участват шахматисти от цялата страна. Турнирът се преведе на 29.03 – 04.04.2008 година. В този шахматен турнир участваха известни от цялата страна клубове като ЦСКА, Локомотив – Мездра, Локомотив – Пловдив, Локомотив – Варна. Тамер изигра общо 22 срещи и победи във всички партии, като спечели златен медал до 8 годишна възрастова група. С този успех той спечели право да участва на Световното шахматно първенство по шах за деца, който ще се проведе във Виетнам през октомври. След турнира в Смолян, Тамер участва и в турнира „Търновска царица” във Велико Търново и печели второто място като е с равни точки с първенеца. По този начин печели два медала от турнирите. Надяваме се, че успехите на Тамер ще продължат и по този начин повече деца да се насочат към този спорт. Май 2008 29 30 Mayıs 2008 Май 2008 31 leri Haber m i t i Eğ Çiflik Köyünde Okul Bayramı Çiflik Köyü Maksim Gorki ilköğretim okulu öğrencileri Maksim Gorki’nin doğumunun 140. yılını bu yıl da çeşitli etkinliklerle kutladı. Bu vesileyle okul öğrencileri tarafından skeçler, dans ve halkoyunları gösterileri, şarkılar vb. gösteriler icra edildi. Okul bünyesinde yapılan gösteriler, Türkçe öğretmeni Habibe Halibryam tarafından organize edildi. Maksim Gorki İlköğretim Okulu’nda şu an 87 öğrenci okumakta ve bu öğrenciler başta Çiflik Köyü olmak üzere çevre köylerden gelmektedir. Ömer Alkaç, Kırcali 32 Mayıs 2008 Zvınarka’da Ana Dili Şenlikleri Krumovgrad Belediyesi’ne bağlı olan ve Zvınarka Köyünde bulunan Vasil Levski İlköğretim Okulu ilginç bir özelliğe sahip. Okul, bulunduğu köyün ismiyle değil, komşu köy olan Luluçka’nın ismiyle anılıyor. Sebebi çok basit; öğrenci azlığından kapanan okullar. Okullardan biri binasını, diğeri de ismini korumuş oluyor. Şu an okulda 7 çevre köyden gelen öğrencilerle birlikte 120 öğrenci bulunmakta. Yeni adıyla Luliçka Köyü, Vasil Levski İlköğretim Okulunda ana dili günü dolayısıyla etkinlikler düzenlendi. Şiirler okundu, şarkılar söylendi, folkor ve dans gösterileri yapıldı, Nasrettin Hoca fıkraları canlandırıldı, ayrıca Hacivat ve Karagöz oyunları sahnelendi. Etkinliklerin yapıldığı günde aynı zamanda veliler toplantısı olduğu için çok geniş bir katılım oldu. Etkinlikler Türkçe öğretmenleri Zülfüye Mollaosman ve Mergül Hayri tarafından organize ve idare edildi. Ömer Alkaç, Kırcali Май 2008 33 ÖĞRETMENİM Ertan Efraimov Koşarna/Ruse Öğretmenim, öğretmenim Bilgi veriyorsun gönlüme Sen Benim. Sevgi ve saygıda Sen kusursuzsun İnsanlar arasında Sen mutlusun Bu duyguyu gel de Bana sor İnan ki anlamak Hiç de değil zor Öğretmen olmak Kolay değil Bir ömür adamaksa Hiç de değil HASAN OSMAN, ENES ALİ ve MİREM KADİR - PLOVDİV Başararılar dilerim Ömür boyunca Ben sana Şu dediklerime En içten, inansana ZEYNEB RECEB - RUEN/BURGAS MİREM KADİR - PLOVDİV Mart 34 Mayıs 2008 POSTA ПОЩА Bize yazı, şiir ve resim gönderme zahmetinde bulunan; yarışmalara katılan fakat sayfa sayımızın sınırlı olması sebebi ile çalışmalarının tamamını yayınlayamadığımız, aşağıdaki isimleri yazılı okuyucularımıza dergimize olan sevgilerinden dolayı çok teşekkür ederiz. EMRE HASANOV - ŞUMEN Alaydin Selaytinov-Opaka, Enes Fikretova-G. Kozarevo/Tırgovişte, Fatme Çauşeva-Vrani Kon/Tırgovişte, Cemile Ahmed-Fotinovo/Kırcali, Naime Şevaetin-Svobodinovo/Kırcali, Nazmie Özcan-Fotinovo/Kırcali, Vildan Mehmet-Beli Plast/Kırcali, Mylin MecnunBeli Plast/Kırcali, Anife Mertunay-Beli Plast/Kırcali, Ayşegül Ahmed-Sokolyane/Kırcali, Mirem Kadir-Plovdiv, Hasan Osman-Plovdiv, Enes FikretPlovdiv, Aylân Mustafova-Stefan Karaca/Şumen, Bora Niyazi-Şumen, Ayhan Ahmed-Kriva Reka/Şumen, Receb Selaytin-Dobra Polyana/Burgas, Egdanie Bedri-Prosenik/Burgas, Aylin İlyas-Prosenik/Burgas, Ünzile HasanReçitsa/Burgas, Hatice Receb-Ruen/ Burgas, Aylin Receb-Ruen/Burgas, Zeyneb Receb-Ruen/Burgas, Renel Fevzi-Poroyno/Silistra, Ertan Efraimov-Koşarna/Ruse AYLİN RECEB - RUEN/BURGAS NOT: Geçen ayki ödüllü bulmacaların doğru cevaplarını zamanında göndererek Sunay Çalıkov’un imzalı albümünü kazanan okuyucularımız: Enes Fikretova-Omurtag, Alaydin Selaytinov-Opaka, Ayhan Ahmed-Kriva Reka/Şumen, Ünzile Hasan-Reçitsa/Burgas Okuyucularımıza Sunay Çalıkov’un imzalı albümleri bölge irtibat bürolarındaki meslektaşlarımız aracılığıyla iletilecektir. Март Май 2008 35 AYŞEGÜL AHMET - SOKOLYANE/KIRCALİ BORA NİYAZİ - ŞUMEN AYLAN MUSTAFA - STEFAN KARACA/ŞUMEN VİLDAN MEHMET - BELİ PLAST/KIRCALİ MEYLİN MECNUN - BELİ PLAST/KIRCALİ ÖZCAN NAZMİ - FOTİNOVO/KIRCALİ 36 Mayıs 2008 ANİFE MERTUNAY - BELİ PLAST/KIRCALİ RECEB SELAYTİN - DOBRA POLYANA/RUEN RENEL FEVZİ - POROYNO/DULOVO AYLİN İLİYAZ - PROSENİK/BURGAS BORA NİYAZİ - ZLATOKLAS/SİLİSTRA EJDANİYE BEDRİ - PROSENİK/BURGAS Май 2008 37 ☺ ВИ ЦОВЕ Шеф към своята секретарка: - Внимавайте как пишете! Старинно се пише с две “н”. - Знам, шефе, но на пишещата ми машина има само едно “н”. ☺ ☺ ☺ Мъж влиза в бензиностанция и пита: - Кой е шефът? - Аз! - Трябват ли ви работници? - Не, целият щат е зает. - Ами тогава нека някой да дойде най-накрая да ми напълни резервоара!!! ☺ ☺ ☺ Срещнали се двама животновъди, единият от които с посинено око. Другият го пита: - А бе, какво става, някой да не те е бил? .................................. ................................................... .................................................. ............................. 38 Mayıs 2008 ☺ - То не е за разправяне. Имам една крава, и като сядам да я доя тя все ме удря с опашката си по лицето... - И от това ли е посиняло окото ти? - Не, омръзна ми и й вързах една тухла на опашката! ☺ ☺ ☺ Някакъв фермер всеки ден носел в мандрата по около двеста литра мляко от найвисоко качество. Хората не можели да спрат да се чудят, как я прави тая работа, след като имал само пет крави. Най-накрая един от тях се престрашил и го попитал направо, как става тоя номер. - А, лесно. - отвърнал фермерът. - Просто всеки ден, като влизам сутринта в обора подвиквам - “Е, момичета, какво ще продаваме днес - мляко или говеждо?” Май 2008 39 Yasir Donduran RADYONUN PİLİ SES AÇILINCA DAHA ÇABUK MU BİTER? G ünümüzde teknolojinin gelişmesiyle şarjlı dijital radyolar yaygınlaşsa da hâlâ pilli radyo kullananlarla karşılamaktayız. Ve bu kişiler için radyolarını çalıştırırken kullandıkları pillerin ömrü önemlidir. Pille çalışan taşınabilir radyolarda sesin yüksekliği ya da kısıklığı pilin ömrünü etkiler. Radyonun sesinin sonuna kadar açık olması ile sesin kısık olması arasındaki fark pillerin ömrünün kısalmasına neden olur. Eğer radyonun sesi sonuna kadar açılırsa pillerden çekilen akım % 30 artmaktadır. Bu durum, pille çalışan radyo, teyp, volkmen vb. aletler için değişmemektedir. BANYODAN SONRA ELLERİMİZ NEDEN BURUŞUR? B ütün vücudumuz, kıllarla kaplanmıştır. Harika bir şekilde vücuda yerleştirilen bu kılların dibinde yağ bezleri vardır. Bunların çıkardığı yağ, su geçirmez keratin bir tabaka oluşturur. Böylece suyun derimizden içeri girmesi önlenerek derimizin yumuşak tutulması sağlanmıştır. Sadece parmak uçlarımız ve tabanlarımızda kıl yoktur. Dolayısıyla koruyucu keratin tabaka da yoktur. Ayrıca bu kısımlar kalın bir deri tabakası ile kaplanmıştır. Bu kılsız yerler suyun altında belli bir süre kalıp iyice ıslanırsa, osmos (denilen daha sulu bir maddenin daha koyu bir maddenin içine girişi) sonucunda derimizin altına su girer ve bu su burada kendine yer bulmak ister. Ancak buradaki kalın derimizin genleşerek bu suya ayırabileceği fazla yeri olmadığı için, sıcak havalarda asfalt gibi eğilir, bükülür. 40 Mayıs 2008 ПО-БЪРЗО ЛИ СЕ ИЗТОЩАВА БАТЕРИЯТА, АКО УВЕЛИЧИМ ЗВУКА НА РАДИОТО? М акар и с развитието на технологиите все повече да навлизат радиоприемниците със зареждаща се батерия, все още широко се използват и приемници с обикновени батерии. Животът или продължителността на използване на тези батерии е много важно за собственика на приемника. Силата на звука на приемника влияе на живота на батерията. При увеличаване силата на звука до максимум изтощаването на батерията се увеличава с 30 %. Това се отнася не само за радиоприемниците, но и за други уреди като уокмени, CD-плейъри и прочие, които също работят с батерии. ЗАЩО СЕ НАБРЪЧКВА КОЖАТА НА РЪЦЕТЕ НИ СЛЕД БАНЯ? Ц ялото ни тяло е покрито с косми. В основата им има мастни жлези. Те отделят веществото кератин, което оформя водонепромокаем слой върху кожата. Така водата не може да проникне през кожата и тя остава мека. Само по пръстите и ходилата ни няма косми. Затова и няма предпазващ слой от кератин. От друга страна кожата на тези места е по-дебела. Когато те останат повече време във вода, се получава осмотично налягане (т.е. проникване на по-течно вещество в по-твърдо), поради което под кожата прониква вода, която си търси място. Понеже кожата е дебела, а мястото малко, тя се нагъва, точно като асфалт в горещо време, за да се осигури място за водата под кожата. SUYUN ALTINDA NEDEN BULANIK GÖRÜRÜZ? G özümüzün dışbükey şeklindeki dış yüzeyi bir mercek görevi görür. Bu mercek olmadan gözümüz ışığı alıp, arka taraftaki retina tabakasına odaklayamaz. Işık, havadan suya veya bir prizmanın içinden geçerken olduğu gibi, farklı yoğunluktaki cisimlerden geçerken kırıldığını biliyoruz. Gözümüzün yoğunluğu ve dışbükeyliği öyle ayarlanmıştır ki, gelen ışık kırılma sonucunda gözümüzün arkasındaki retinada odaklaşır. Işığın sudaki hızı, gözümüzü geçerkenki hızı ile yaklaşık aynıdır. Ancak suyun yoğunluğu farklı olduğundan buradan gelen ışık, havadan gelecek ışığa göre gözümüzde tam kırılamaz, görüntü retinada tam odaklaşamaz ve suyun altında cisimleri net göremeyiz. Eğer su ile gözümüz arasına bir cam koyar ve arkasında havanın bulunduğu bir boşluk bırakırsak, sudan havaya geçen ışık oradan gözümüze gelerek normal olarak kırılır ve görüntü de retina da net olarak odaklaşır. BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? - Kutup ayıları solaktır. - Kediler ultrason seslerini duyarlar. - Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir. - Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır. - Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer. ЗАЩО ВИЖДАМЕ НЕЯСНО ПОД ВОДАТА? В ъншната покривка на окото ни представлява леща. Чрез нея светлината се пречупва и концентрира върху ретината на окото. Известно е, че светлината се пречупва при преминаване през тела с различна плътност, както при преминаване от въздух към вода или през призма. Плътността и формата на горния слой на окото ни са такива, че светлината се пречупва под такъв ъгъл, че да се фокусира върху ретината. Светлината преминава през водата със скорост близка до тази при преминаване на светлината през окото ни. Но плътността на водата е различна и затова ъгълът на пречупване на светлината, идваща от водата, е различен от ъгъла на пречупване на светлината, идваща от въздуха. Затова и тя не може да се фокусира добре върху ретината и образът става размазан. Ако сложим стъклена преграда между окото ни и водата, пълна с въздух, тогава светлината от водата ще премине през въздуха и ще се пречупи под правилния ъгъл. Така фокусът върху ретината ще е добър и образите, които виждаме, ясни. ЗНАЕТЕ ЛИ, ЧЕ: - Полярните мечки са леваци; - Котките чувани ултрасонарни звуци; - Обонянието на мравката е толкова развито, че може да се сравни с това при кучето; - В един килограм лимони има повече захар, отколкото в един килограм ягоди; - Потъването на гюле до най-дълбокото място в океан трае повече от един час. Май 2008 41 ORİGAMİ KELEBEK / ПЕПЕРУДА 2 1 3 4 5 6 42 Mayıs 2008 7 Nasreddin Hoca Настрадин ходжа Evini Tarlaya Taşı Премести си къщата на нивата! Nasreddin Hoca’ya bir adam gelir: - Hocam biliyor musunuz? Benim evim hiç güneş almıyor. Bundan dolayı hem soğuk oluyor hem de karanlık... Ne yapsam acaba? Hoca da bunun üzerine: - Peki sana ait olup da güneş gören başka bir yerin var mı? Adam: - Evet karşı tarlam var. Hoca da bunun üzerine adama şöyle demiş: - O halde neden şikayet ediyorsun, evini tarlaya taşısana! Дошъл при Настрадин ходжа един човек: - Ходжа, знаеш ли? Моята къща не я грее слънце. Затова е студена и мрачна... Какво да сторя? Ходжата го попитал: - А имаш ли друго твое място, което има изложение на слънце? - Да. – отвърнал човекът. – Имам отсреща една нива. Тогава Настрадин ходжа го посъветвал: - Ами щом се оплакваш, премести си къщата на нивата! Май 2008 43 Alttaki resmin gölgesini bulabilir misiniz? Открийте сянката на долната рисунка! Balıkçının oltasına takılan balık acaba hangisi? Bulabilir misiniz? Открийте коя рибка се е хванала за въдицата на рибаря. Aşağıdaki sayılar belli bir kurala göre yerleştirilmiştir. Soru işareti olan yere hangi sayı yazılmalı? Bulabilir misiniz? Долните цифри са подредени по определени правила. Открийте липсващата цифра. Alttaki karmaşık harfler içinde Hz. Mevlana’ya ait bir güzel söz var. Bulabilir misiniz? KURALLAR: “BAŞLA”dan girip “BİTİR”e ulaşmanız gerekir. Yukarıya, aşağıya, sağa, ve sola hareket edebilirsiniz. Çapraz hareket edemezsiniz. Sözü oluşturan kelimelerin ilk harfleri yuvarlak içinde gösteriliyor. İlk kelimeyi de örnek olarak çizgilerle işaretledik. 44 Mayıs 2008 İki resim arasındaki 7 farkı bulabilir misiniz? Изпиши всички картинки в ребуса, отговарящи на цифрите. Открийте 7-те разлики. Разместете буквите, за да получите спортни уреди и различни видове спортисти. Aşağıdaki sayılar belli bir kurala göre yerleştirilmiştir. Soru işareti olan yere hangi sayı yazılmalı? Bulabilir misiniz? Долните цифри са подредени по определени правила. Открийте липсващата цифра. Май 2008 45 46 Mayıs 2008 КАК ЩЕ ГИ ВИДИТЕ? Тихата и спокойна среда ще ви улесни. Поставете картината на стената или я дръжте с ръце, но без да мърдате. Не бива да се концентрирате върху преплетените изображения на картината. С други думи, погледът ви трябва да се съсредоточи не върху фигурите на самата картина, а отвъд нея. Ако ви е за първи път, бъдете по-търпеливи. Погрешно е да очаквате, че веднага ще видите триизмерни образи. Ако след две минути гледане все още не сте ги видели, не се измъчвайте. Починете си малко и опитайте пак с отпочинал поглед. Щом веднъж “прогледнете” триизмерните образи, ще изпитате истинско удоволствие. Освен това, подобно взиране е добро упражнение за очите, но не ги претоварвайте. Триизмерните картини, които се създават с помощта на компютър, са всъщност двуизмерни картини с преплетени изображения, които при внимателни заглеждане изглеждат като триизмерни. ЩО Е ТРИИЗМЕРНА КАРТИНА? МЕТОДИ НА ГЛЕДАНЕ Метод на пресичане: Погледът се концентрира върху точка между окото и обекта. При този метод и двете очи трябва да се фокусират върху една и съща точка. Дръжте картината много близо пред очите си. Отпуснете очните си мускули. Представете си, че наблюдавате цялата картина. Когато погледът ви се успокои, започнете да отдалечавате картината от себе си с два см на две-три секун- ди. Продължете да наблюдавате цялата картина. Първоначално погледът ви ще се премрежи, но след това ще започнете да виждате триизмерните образи. Метод на отражение: Изберете си някакъв образ, който се отразява в картината. Например съсредоточете погледа си върху отражението на носа или окото си. След няколко секунди ще започнете да виждате триизмерните образи. В МИНАЛИЯ БРОЙ GEÇEN AYKİ ÇÖZÜM NASIL GÖRECEKSİNİZ? Sessiz ve sakin bir ortam görmenizi kolaylaştıracaktır. Resmi hareket etmeyecek şekilde sabit bir düzleme yerleştirmeli ya da elinizle tutacaksanız kımıldatmamaya çalışmalısınız. Hiçbir zaman resmin görünen şekli Özel bilgisayar teknikleri ile elde edilen bu resimler sayesinde, iki boyutlu ve karışık bir görüntü üzerinde, üç boyutlu ve anlamlı şekilleri görmek mümkün oluyor. 3 BOYUTLU RESİM NEDİR? GÖRME METODLARI Kesiştirme metodu: Bakış göz ile obje arasında bir nokta üzerinde odaklanır. Bu metodda iki gözün de kaydırılmadan aynı nokta üzerinde odaklanması gerekir. Resmi burnunuza değecek kadar yakından tutun. Gözlerinizi rahatlatın. Görüntüyü izliyor gibi düşünün. Sakinleştikten sonra yavaş yavaş resmi yüzünüzden uzaklaştırın. 2-3 saniyede 2 santim. Resmin tümüne bakmaya devam edin. Okuma uzaklığında resmi uzaklaştırmayı durdurun ve bakmaya devam edin. Önce görüntü bulanacak, ardından üçüncü boyuta geçeceksiniz. Yansıma metodu: Resmin üzerine düşen bir yansımayı kendinize seçin. Mesela görebiliyorsanız gözünüzü ya da burnunuzu. Israrla bu yansımaya bakmaya devam edin. Birkaç saniye sonra derinliği farkedecek, daha sonra 3 boyutlu görüntüyle başbaşa kalacaksınız. olan karışık çizgi ve renklere takılmamalısınız. Bakışlarınızı resme değil de adeta resmin arkasına, derinliğe yönlendirmelisiniz. Eğer ilk kez böyle bir resme bakıyorsanız biraz sabırlı olmalısınız. Hemen göreceğinizi sanmak yanlış olur. İki dakika baktıktan sonra görüntüyü yakalayamazsanız, kendinizi zorlamayın. Biraz ara verip, sakin kafayla tekrar deneyin. Bir kere görmeye başladıktan sonra büyük zevk alacağınızı kesinlikle söyleyebiliriz. Bu teknikler gözünüzün sıhhati için iyidir, ancak gözleri fazla yormamaya dikkat etmek gerekir. Май 2008 47 МЕСЕЧНО СПИСАНИЕ ЗА СЕМЕЙСТВОТО, ДЕТЕТО И КУЛТУРАТА МАЙ 2008, ГОДИНА: 14, БРОЙ: 123, ЦЕНА: 1.50 ЛВ. 48 Mayıs 2008
Benzer belgeler
Yıldızların Trafiğini Kim Ayarlıyor Kuşlar ve Kuş Evleri
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
Altın Kalpli İnsan Bilgisayarlar Gökyüzü Çiçekleri
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
1 - Списание Юмит
и му казали да разтълкува съня. Според тълкуванието му след седем години на благоденствие в Египет щели да настъпят седем години
на оскъдица. Ето защо трябвало да се заделят
провизии през годините ...
polenler - Списание Юмит
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
ağustos 2010 - Списание Юмит
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
Beşinci Mevsim - Списание Юмит
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
Sesli Bir Yazı BOYACI KUŞ En Büyük Organımız
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
всеки месец раздава надежди
12 месеца: 18,00 лв.
6 месеца: 9,00 лв.,
3 месеца: 4,50 лв.
ABONE VE DAĞITIM
BULGARİSTAN POSTASI
PK No: 1940
Абонамент и разпространение
БЪЛГАРСКИ ПОЩИ
ПК No: 1940
Tatil Planı Paylaştıkça Arttı Yarasalar Ümit Dergisi
винаги. Мислеше какво да направи по поставената му задача. Майка му беше много изненадана, но се зарадва, че синът й се занимава
с учене. След малко Емре излезе от стаята си
и се обърна към майка с...