aralik-2015 - Petinfo Dergi
Transkript
aralik-2015 - Petinfo Dergi
PET SAĞLIĞI DERGİSİ ARALIK 2015 SAYI 82 Veteriner kliniklerinde beslenmenin mutfağı 42 Yoğun yılbaşı mesaisine hazırlıklar başlasın 50 Steve Jobs veteriner hekim olsaydı 56 Köpeklerde osteoarthritis tedavisinin geleceği 60 kanserde ağrı tedavisi Kanser tedavisi gören hastaların yaklaşık üçte birinde şiddetli ağrı olur. Bu hastalar için, ağrının kontrol altına alınması ve semptomların da kontrol altında tutulması tedavinin önemli hedeflerindendir. İÇİNDEKİLER 8 > DÜNYADAN VE TÜRKİYE’DEN SON HABERLER Veteriner hekimlik mesleğinin ve pet dünyasının tüm güncel haberlerinin en doğru adresi olan Petinfo Dergi’de bu ay da ilgi çekici bilgiler paylaşıyoruz. sayfa 50 20 > MAMA SEKTÖRÜNÜN SÖZ SAHİPLERİ İVHO’NUN MİSAFİRİYDİ Pet mama pazarını yöneten meslektaşlarımız ile keyifli bir gün geçiren İVHO yönetim kurulu, sektörün ilerlemesi için önemli adımlara imza attı. 50 > YILBAŞI MESAİSİ Petinfo ailesi olarak bütün veteriner hekimlerimize, sağlıklı ve huzur dolu yıllar diliyoruz! 22 > MESLEĞİMİZİN YENİ NESLİ Uluslararası Veteriner Hekim Öğrencilerinin Topluluğu (IVSA) yeni Dünya Başkanı, Anıl Türer, bütün Türk veteriner hekim öğrencilerinin dünyadaki imajını yükseltip gelecek nesile yeni trendler çizmeyi hedefi olarak belirtti. 24 > KÖPEKLERDEKİ GASTROİNTESTİNAL PARAZİTLER Parazitler, pet veteriner hekimlerinin her gün yüzleşmesi gereken sorunlardandır. Özel bir önem taşıyan iç parazitlerin tanı ve tedavisi kliniğinizde nasıl yapılır? sayfa 60 Konya, Selçuk Üniversitesi ve Prof. Dr. Mustafa Arıcan’ın ses getiren bilimsel araştırması. 28 > YERLİ VE DOĞAL Ürün gamlarında Spectum pet maması dahil çeşit kaliteli pet ürünü bulunan Lider Petfood Firmasını daha yakından tanıyalım. 30 > KANSERLİ KEDİ VE KÖPEKLERDE AĞRI TEDAVİSİ Hastalara hem acı çektirir hem de yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilemektedir. En iyi yönetim şekillerinin farkında olun ve kullanın. sayfa 42 56 > STEVE JOBS VETERİNER HEKİM OLSAYDI Apple gibi büyük şirketlerin yönetim stratejisi bir veteriner kliniğinde de başarıyla uygulanabilir mi? Kliniğinizin geleceği için imkansızı deneyin! 60 > KÖPEKLERDE OSTEOARTHRİTİS TEDAVİSİNİN GELECEĞİ Konya, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin İspanya SEVC Kongresi’nde birincilik ödülü alan çalışmasını dergimizde yayımlamaktan gurur duyarız. 66 > DOĞA VETERİNER KLİNİĞİ Sizi Doğa Veteriner Kliniği’nin can dostu Veteriner Hekim Mehmet Külah ile tanıştıralım. 70 > KEDİLERDE İŞARETLEME DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Eğitim ve psikoloji köşemizde biraz da kedilere yer verelim. 38 > ÖNEMLİ BİR İŞ: DİŞ Veteriner diş hekimliğinde dental radyografi neden önemlidir? Günümüzde veteriner hekimler teknolojinin gelişimiyle büyük adımlar atıyorlar. 42 > BESLENMENİN MUTFAĞI Kedi ve köpeklerin sağlığını korumak hem veterinerlerin hem de hayvan sahiplerinin ortak isteğidir. PETİNFO 2015/12 04-05 sayfa 56 EDİTÖR Petinfo ailesi olarak sağlıklı ve huzur dolu yıllar diliyoruz! Veteriner Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU Hayvanların acısını yok edelim! Kanser, insanlarda şiddetli ağrı ile seyreden ciddi bir hastalıktır. Bu hastalık kedi ve köpeklerde de insanlardaki gibi semptomlara neden olmaktadır. Hastalara hem acı çektirir hem de yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sayımızda sizlere hayvanların kanser ağrısının tedavisine ışık tutarak, işinize yarayacağını düşündüğümüz bilgiler paylaştık. Bizi bu sayıda da yalnız bırakmayan sponsor firmalarımız da birbirlerinden ilginç ve faydalı konular paylaştılar. Bayer Hayvan sağlığı köpeklerdeki iç parazitleri ayrıntılı anlatırken, MVM Hayvan Sağlığı günümüzde gündeme gelen veteriner dış tedavi yöntemleri ile ilgili en güncel bilgileri paylaştı. Toplantılarına hiç ara vermeden devam eden veteriner hekimler bu sefer petinfo Aralık / Sayı: 82 Pet Sağlığı Dergisi Ayda bir yayımlanır. YAYIN TÜRÜ SÜRELİ YEREL SAHİBİ Mat Medya Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. MEHMET AKTOP GENEL KOORDİNATÖR BARIŞ KOLGU [email protected] KLİVET İzmir ve İVHO çatısının altında toplandı. İzmir de gerçekleştirilen KLİVET Devamlı Eğitim Semineri kapsamında Prof. Dr. Murat Şaroğlu, veteriner hekim meslektaşlarına göz hastalıkları hakkında kapsamlı bir sunum verirken, İstanbul’da pet mama sektörünün liderlerini toplayan İVHO yönetim kurulu, mesleğimizin geleceğine önemli adımlar attı. Geçen ayda İspanya’da düzenlenmiş olan bir kongreden birincilik ödülü ile dönen başta Prof. Dr. Mustafa Arıcan olmak üzere diğer Konyalı veteriner hekim arkadaşları da bir daha tebrik eder, meslektaşlarımızın başarılarının devamını dileriz. Yerli ve doğal Tavas Pet ve Sera Pet şirketi tarafından 2009 yılında kurulan, Türkiye’nin en yeni ve en büyük, profesyonel kedi ve köpek maması üreticisi olmak amacıyla yola çıkan, ürün gamlarında Spectum pet maması dahil çeşitli kaliteli pet ürünü bulunan Lider Petfood Firmasını daha yakından tanıyalım. > syf 28 Saygılarımla Veteriner Hekim Gizem Kutun GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Vet. Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU [email protected] YAZI İŞLERİ SORUMLUSU VET. HEKİM GİZEM KUTUN [email protected] KATKIDA BULUNANLAR Dr. Gürbüz Ertürk veteriner hekim ENİKÖ KIRALY vet.hekim sara ece ulutürk ART DİREKTÖR EBRU DERELİ [email protected] GRAFİK TASARIM EMEL VURAL [email protected] DANIŞMA KURULU PROF. DR. AHMET ERGÜN PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ PROF. DR. TAMER DODURKA Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin Dr. Banu Dokuzeylül BASKI Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti. 100 YIL MAHallesi MASSİT MATBAACILAR SİTESİ 2. CADDE GEZEGEN BİNASI NO: 202/A BAĞCILAR/İST Sertifika No: 12002 ADRES YAYINCILAR SK. 10/4 34414 SEYRANTEPE - İSTANBUL TEL: 0212 324 50 56 - 324 50 59 www.matmedya.com ABONE BANU SAYINÇ [email protected] Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır. PETİNFO 2015/12 06-07 Klivet Bahar Sempozyumu Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği tarafından 19-21 Mayıs 2016 tarihlerinde Antalya’da düzenlenecek olan IV. Uluslararası Katılımlı Bahar Sempozyumu’nun kayıtları başladı! Büyük gelişmelere imza atmayı amaçlayan dernek üyeleri, yeni sempozyum konusunun “Kedi – Köpeklerde Gastroenterolojiye Cerrahi ve Dahili Yeni Yaklaşımlar” olacağını duyurdu ve bütün veteriner hekim meslektaşları sempozyuma davet etmekten onur duymaktadır. Veteriner sağlık ürünlerinde iyi üretim uygulamaları dönemi başladı GTHB Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Avrupa Birliği’ne uyum çalışmaları kapsamında Veteriner Tıbbi Ürünler Hakkında Yönetmelik ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP) Kılavuzunu’nu yayımlayarak dönüşüm programını başlattı. Veteriner tıbbi ürün üretiminde yüksek kalitede üretim standardı aranarak etkin ve güvenilir ürünlerin üretim, ithalat ve ihracat dönemi başladı. NOTLAR Veteriner hekim oda başkanları Denizli’de toplandı PETİNFO 2015/12 10-11 Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Oda Başkanları toplantısı 27-29 Kasım tarihinde Denizli’de yapıldı. 2 gün süren toplantıda odalarımızda yaşanan bölgesel sorunlar ve yönetmelik değişikliği gibi konular gündeme geldi. 6343 sayılı «Veteriner Hekimliği Mesleğinin Icrasına, Türk Veteriner Hekimler Birliği Ile Odalarının Teşekkül Tarzına Ve Göreceği Işlere Dair Kanun» ile ilgili yönetmelik Disiplin Yönetmeliği, Deontoloji Ve Etik Yönetmeliği, Işyeri Veteriner Hekimliği, Uygulama Yönetmeliği, Sürekli Eğitim gibi başlıklar altında yeniden düzenlendi. Dolu dolu geçen bu iki gün hakkında daha fazla bilgi ve resime Türk Veteriner Hekimleri Birliği internet sitesinden ulaşabilirsiniz. NOTLAR Veteriner olmak isteyen var mı? CHIHUAHUA! Amerikalı Georgia College of Veterinary Medicine Üniversitesi, veteriner hekim olmak isteyen liseli çocuklara bir haftalık eğlenceli eğitim kampı sunmaktadır. 19-25 Haziran arasında gerçekleşecek olan kamp, çocukları üniversitenin eğitim hastanesinde, kanatlı hastalıkların tanı ve araştırma merkezi ile üniversitenin laboratuvarında uygulama yapma fırsatı verecektir. Katılımcılar, veteriner hekim olmak için gereken şartlar ve sınavlar ile diğer üniversiteler ve yurtdışı eğitim fırsatları hakkında da bilgi alma şansı bulacaklar. Etkinlik ile ilgili detaylar hakkında http://vet. uga.edu/academic/vetcamp internet sitesinden ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Adana Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’nın desteğiyle 1. Adana CAC Irk Standartları Yarışması gerçekleşti. Ulusal Irk Standartları Yarışması’nda yerli ve yabancı ırklar kategorisinde yarışan yaklaşık 100 köpek, 5 hakem tarafından değerlendirmeye alındı. Irklarına göre özeliklerine bakılarak birincinin belirlendiği yarışmada, Chihuahua birinci oldu. Sigarayı bırakma zamanı The Amerikan Journal of Epidemiology, tüm hayvanseverlere sigarayı bıraktıran bir araştırma yayınladı. Çalışmaya göre pasif içici kediler sigara dumanına karşı aşırı hassasiyet göstermekte ve sigara içilen evlerdeki kediler insanlardan daha fazla etkilenmektedir. Hatta incelemeye alınan kedilerin %50’sinde lenfomalar da meydana geldi. Daha önceki araştırmalardan bildiğimiz üzere sigara dumanından bütün hayvanlar etkilenmektedir. Köpeklerde daha çok nazal mukozadaki patolojik değişiklikler dikkat çekerken, kuşların akciğerleri etkilenir. Hastalarınıza bir iyilik yapın ve kliniğinizde sahiplerin sigara içmesine kesinlikle izin vermeyin. PETİNFO 2015/10 14-15 NOTLAR İnterhas Hayvan Sağlığı’ndan deneyimli çalışanlarına Avrupa turu ödülü İnterhas Hayvan Sağlığı, emeklerinden dolayı teşekkür etmek adına çalışanlarına ve ailelerine muhteşem bir yeni yıl hediyesi sundu. PETİNFO 2015/12 16-17 1996 yılında Dr.Tamercan Morkoç ve Ecz.Ümmügülsüm Morkoç tarafından kurulan İnterhas Hayvan Sağlığı A.Ş. yirmi yıldan bu yana, GMP kurallarına göre üretim yapan Avrupa’daki 5 ayrı firmanın Türkiye exclusive distiribütörlüğünü yapmaktadır. Genç, dinamik ve yetkin temsilcilerden oluşan 25 kişilik satış-pazarlama ekibi ve aynı zamanda geniş bir dağıtım ağına sahip olan İnterhas A.Ş. ürünlerini, Türkiye’nin bütün il ve ilçelerindeki en ücra yerlere kadar ulaştırmaktadır. Ülkemizin çok değerli Veteriner Hekimlerini GMP’li ürünler ile daha yirmi yıl öncesinden tanıştıran ve bu güne kadar piyasadan geri çekilen bir tek ürünü bile bulunmayan İnterhas A.Ş., sektörümüze doğru ürün ve doğru çözümler sunmaya devam etmektedir. Satış ve pazarlama ekibindeki beşinci kıdem yılını tamamlayan çalışanlarını, aileleri ile birlikte beş Avrupa Ülkesini kapsayan Avrupa turu ile ödüllendiren İnterhas Hayvan Sağlığı, yetkin temsilcilerden oluşan uzman ekibi ile her geçen gün daha da büyümektedir. İnterhas A.Ş. , tüm Türkiye’nin kaliteli, güvenilir ve etkin ilaçlara ulaşmasını sağlamak üzere ruminant, pet hayvanları ve atlar için ürün yelpazesini genişleterek hepsi GMP’li ürünler olmak üzere, yaratmayı düşündüğü yeni değerleri, Veteriner Hekimlerimizin istifadesine sunmaya devam edecektir. KEDİ&KÖPEK Klivet İzmir ile karanlığa ilk adım Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği İzmir Şubesi tarafından Anemon Ege Sağlık Otel’de meslektaşların yoğun katılımı ile gerçekleştirilen “Karanlığa İlk Adım” eğitim semineri, KLİVET İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Aktop tarafından değerlendirildi. K Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İzmir İl Müdür Yardımcısı Selami Turan Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği İzmir Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Aktop PETİNFO 2015/12 18-19 linisyen Veteriner Hekimler Derneği İzmir Şubesi (KLİVET İzmir) eğitim seminerlerine 29 Kasım 2015 tarihinde Anemon Ege Sağlık Otel’de gerçekleştirdiği “Karanlığa İlk Adım” toplantısıyla bir yenisini daha ekledi. Evcil hayvan göz hastalıkları konusunda Türkiye’deki en önemli otoritelerden biri olan Prof. Dr. Murat Şaroğlu’nun deneyimleri ve olgu sunumlarıyla gerçekleştirilen seminere, İzmir ağırlıklı olmak üzere Ege Bölgesi’nden çok sayıda veteriner hekim katıldı. Dört oturum halinde düzenlenen seminerin ilk iki oturumunda göz ve eklenti organlarının anatomik, fizyolojik ve histolojik özellikleri ile göz muayenesinin incelikleri, tanıya giden yolda izlenmesi gereken püf noktaları ve sık düşülen hatalar anlatılırken son iki oturumda ise konjunktiva ve kornea hastalıkları olguları üzerinden interaktif bir şekilde tartışıldı. Dört oturumun sonunda eğitime katılan veteriner hekimlerin kendi kliniklerinde tecrübe ettikleri vakalar Prof. Dr. Murat Şaroğlu tarafından değerlendirildi. Ülkemizde artık veteriner hekimlikle ilgili spesifik konular seçilip bunun üzerine seminerler verilmeye başlanması, meslekteki pozitif ilerlemenin doğurduğu meslektaşlarımızın bilgi edinme ve kendilerini geliştirme isteğini derneğimizin çatısı altında görmek güzeldi. Bir sonraki seminerimizde bütün değerli meslektaşlarımızla görüşmek dileğiyle. KEDİ&KÖPEK Murat Arslan, hayvanseverlerin artışı konusunda hem İVHO’nun hem de firmaların daha fazla çalışmaları gerektiğini belirtti. Mama sektörünün söz sahipleri İVHO’nun misafiriydi 10 Kasım tarihinde Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde pet mama pazarını yöneten meslektaşlarımız ile keyifli bir gün geçiren İVHO yönetim kurulu, sektörün ilerlemesi için önemli adımlara imza attı. F enerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirilen toplantıya İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nı temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Murat Arslan, Edip Kocaman, Tülay Yılmaz, Necati Bozkurt ve Tarık Akan katıldı. Sektörün önde gelen evcil hayvan maması üretici ve ithalatçılarının yer aldığı toplantı geniş bir katılımla yapıldı. İVHO Başkanı Murat Arslan, yapığı açılış konuşmasında bu tür toplantıların gelenekselleştirileceğini ifade ederek katılımlarından dolayı firmalara teşekkürlerini sundu. Arslan, hayvanseverlerin sayısındaki artış ve çocukların hayvan sevgisi konusunda hem İVHO’nun hem de firmaların daha fazla çalışmaları gerektiğini belirterek, gündemdeki sorunların tartışılması için firma yöneticilerine söz verdi. PETİNFO 2015/12 20-21 Yönetmelikler gündemdeydi Yöneticiler tarafından tartışmaya açılan ilk madde ruhsatlı yerler dışında evrak almamış ya da sahibi veteriner hekim olmayan noktalara mama satışının engellenmesiydi. İVHO bu gibi yerlere yapılacak engellemelerin sektöre destek olacağını ifade etti. Bu gibi yerlerle kurumsal olarak ciddi hukuki süreçlerin işlediği ve bu sürecin Klinikler için düşünülen bir burs programı fikri de yöneticiler tarafından memnuniyetle karşılandı. maalesef uzun sürdüğü söylendi. Söz alan katılımcılar veteriner hekimlerin kendi aralarında örgütlenmelerinin gerekliliğini söylediler. Sorunların çözümünün birliktelik ve diyalog ile mümkün olduğu konusunda herkes hem fikirdi, ilaç pazarlamasında olduğu gibi mama piyasasında da faturalara kliniklerin ruhsat numaralarının girilebileceğini ve bundan sonra sorunlu noktaların firmalara bildirilmesi konusunda ortak fikir oluştu. Firmaların rolü nedir? İkinci madde olarak aşı ve biyolojik maddelerin mamalar ile beraber promosyon yapılmasının sektörde yanlış uygulamalara sebebiyet verebileceği tartışıldı. Başkan söz alıp veteriner tıbbi Olumlu bir vizyon Toplantı sırasında İVHO, sosyal sorumluluk projesi kapsamında insanlara hayvan sevgisini aşılamak ve bilinç uyandırmak adına 25.000 adet kitap dağıtan Ataşehir Belediyesi’ne ve Ataşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Necati Bozkurt’a yoğun emeklerinden dolayı teşekkürlerini sundu. İVHO, yeni bir merkez oluşturulmak istendiğini, merkezde eğitimlerin de daha kolay ve kaliteli yapılabileceğini, bu konuda da firmaların desteğinin gerekliliğini bildirdi. İVHO yönetim kurulunun, yılda buna benzer 4 toplantı yapılması ortak karara bağlandı. Toplantı kapanış konuşmasını yapan Başkan Murat Arslan, iletişim konusunda herkese eşit mesafede olunduğunu ve tüm firmalara kapılarının açık olduğunu ifade ederek teşekkür etti. ürünlerin promosyon yapılmasının yasak olduğunu söyledi. Eski kliniklerin yeni açılan kliniklere göre daha yüksek indirimler aldığını ancak yeni açılan klinikleri destekleme adına firmalardan eşit davranmalarını rica etti. Ticari kaygıların yeni açılan noktalarda biraz arka planda tutulmasını istedi. Kesin çözüm olarak ise kliniklerin standardizasyonu ve veteriner kliniklerin piyasadaki rolünün belirtilmesi gerektiği öngörüldü. Firmalar ile işbirliği yaparak klinikler için düşünülen bir burs programı fikri de yöneticiler tarafından memnuniyetle karşılandı. SÖYLEŞİ Mesleğimizin yeni nesli Uluslararası Veteriner Hekim Öğrencilerinin Topluluğu (IVSA) yeni Dünya Başkanı, Anıl Türer, Türk veteriner hekim öğrencilerinin dünyadaki imajını yükseltip gelecek nesile yeni trendler çizmeyi hedefliyor. M emleketimizde gerçekleştirilen uluslararası mesleki kongrelerin ziyaretçileri ve ulusal etkinliklerimize konuşmacı olarak katılan yabancı konukların sayısının gitgide artması, aynı zamanda yurtdışına çıkıp ünümüzü yücelten genç meslektaşlarımızın da haberini almak bizim için gurur vericidir. Genç girişimci bir Türk olarak IVSA Dünya Başkanı Anıl Türer, Petinfo ile bir araya gelerek kurumun faaliyetlerini anlattı ve bir öğrencinin gözüyle veteriner hekimlik mesleğini değerlendirdi. Bize IVSA’ nın faaliyetleri hakkında kısaca bahsedebilir misin? Bu büyük ailenin arasına nasıl ve ne zaman katıldın? IVSA, 6 Ağustos 1953 yılında, Batı-Almanya’da kuruldu. Topluluğun, mesleki sorunlar üzerinde fikir alışverişini teşvik etmek, ülkeler arası öğrenci değişimlerini kolaylaştırmak, tatiller sırasında eğitim ve ders programları ile öğrencileri desteklemek gibi amaçları vardır. Ben 1990 doğumluyum, 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni kazanmam ile maceram başladı. IVSA ile tanıştığım ilk etkinliğim Liverpool öğrenci değişimi oldu. O dönemin IVSA İstanbul Başkanı, Andaç Kılıçkap, bu etkinlikte gösterdiğim çalışmalarım ve gruba duyduğum büyük ilgimi görünce yönetim kuruluna katılmamı teklif etti. Ben bu teklifi kabul edip görevime genel sekreter olarak başladım. Genel Sekreter olarak PETİNFO 2015/12 22-23 Veteriner hekimliğin geleceği Gelişip, dünya çapında lider pozisyona gelmemiz için genç araştırmacıların ve öğrencilerin önü daha açık olmalı. Ayrıca sahada pratik yapma imkanının da daha fazla verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle unutulmamalıdır ki, veteriner hekimlik insanlık içindir. Her veteriner hekim kendisini sürekli güncel ve yeni bilgilere hakim, çağın standartlarına uygun bir birey olarak yetiştirmelidir. Ancak bu sayede mesleğimizi hak ettiği mertebeye çıkartabilir ve istediğimiz değerlere ulaşabiliriz. görevime başladığımdan bu yana gerçekten büyük bir ailenin üyesi olarak buldum kendimi. Bir öğrenci olarak bu görevde yer alman gerçekten büyük bir sorumluluk olmalı... OIE, UIA, WSAVA, WVA, IFISO, IFMSA, FVE gibi organizasyonlar ile beraber çalışmaktayız; yönetim kurulumuz, bu organizasyonlar tarafından gerçekleştirilen genel toplantıların da sürekli katılımcısıdır. Bu toplantılar geleceğimizi, eğitimsel ve sosyal açıdan görme fırsatı sağlıyor. IVSA çatısı altında bulunan lisans ve doktora öğrencilerin de bu alanda söz hakkının bulunması gurur vericidir. Rahatlıkla kullanılabilen diagnostik yöntemler gelişene kadar hekimler her hastadaki parazit riskini değerlendirmelidir. Parazitler, pet veteriner hekimlerinin her gün yüzleşmesi gereken sorunlardandır. Özel bir önem taşıyan iç parazitlerin tanı ve tedavisi kliniğinizde nasıl yapılır? Gastrointestinal parazitler C honel BB.’nin Zoonosis in the bedroom adlı araştirilmasına göre, Batı Avrupalı hayvan sahiplerinin %62’si köpeği ile aynı yatakta uyuyor. Bu insanlar ve hayvanları arasındaki yakın ilişki, veteriner hekimlerin iç ve dış parazitleri ile zoonoz hastalıklara karşı mücadelede ne kadar önemli rol oynadıklarını gösterir. Bir veteriner kliniğin, hastalarına tam hizmet ve eğitim verme kapasitesine sahip olması için, hekimlerin parazitler hakkında da bilgi sahibi olmaları gerekmektedir; etkenlerin yaşam döngüsü, patogenezisi, diyagnozu ve prevalansı ile ilgili bütün ayrıntılar büyük önem taşır. Yazımızda veteriner kliniklere getirilen köpeklerde en sık rastlanılan dört parazit grubu hakkındaki ayrıntıları inceleyelim; Kancalı kurtlar Köpeklerde en sık rastlanılan kancalı kurtlar; Ancylostoma caninum, A braziliense ve Uncinaria stenocephala’dır. Bu gruptaki parazitlerin yaşam döngüsü, birkaç istisna hariç, benzerlik gösterir. Enfeksiyon, parazitin L3 formlarının çevreden alımı, transmamarian PETİNFO 2015/12 24-25 bulaşma ya da paratenik konakların tüketimi sonucu meydana gelir. Son konağın yaşına ve sağlık durumuna, parazitlerin sayısına ve vücuda giriş yollarına göre prepatent periyodun gidişatı ve patogenezitesi farklılık gösterebilir. Kancalı kurtların larvaları ayrıca periferial dokulara da göç edip, yıllar boyu yaşamlarını sürdürebilme yeteneğine sahipler. Bu durumdan dolayı, bir hayvanda dışkı flotasyon tekniği ile yapılan testlerin sonucu parazitlerin mevcut olmasına rağmen negatif çıkabilir. Kancalı kurtlar nedeniyle hasta köpeklerde meydana gelen klinik Drontal dog oral tablet Drontal Dog Oral Tablet, praziquantel, pirantel ve febantel kombinasyonundan oluşan geniş spektrumlu antihelmitiktir. Bu üçlü kombinasyon askaritler, kancalı kurtlar, kamçılı kurtlar ve şeritlerden kaynaklanan enfestasyonlardan korunma ve tedavide antihelmintik olarak kullanılır. Etkenlere karşı tek doz yeterlidir. Drontal Dog Oral Tabletleri doğrudan hayvana verilebileceği gibi, bir parça et içerisinde veya kırıldıktan sonra yemine katılarakta verilebilir. Koruma amaçlı rutin uygulamaların her üç ayda bir tekrar edilmesi gerekir. bırakılan bölgelerin epitelinden (örn; eller, ayaklar, kalça) vücudun içine ulaşıp, dermal hipersensitiviteye neden olurlar. semptomlar arasında anemi, melena ve kanlı dışkı vardır. Yavrularda tedavi edilmeyen, ağır vakaların sonucu ise şok ve ölümdür. Larvaların akciğere migrasyon yaptıkları durumda öksürme, burun akıntısı, ateş ve pnömoni gibi klinik semptomlar meydana gelir. Kancalı kurtların tanısı fekal flotasyon tekniği ile konulmaktadır. Hem Ancylostoma spp. hem de U. stenocephala yumurtaları eliptik şekline, düz hücre duvarına ve üzüm şeklindeki morullalara sahip. Ancylostoma spp yumurtalarının boyu U. stenocephala’nınkinden nispeten daha küçüktür, fakat bu özelliğin klinik bazında önemi yoktur. Kancalı kurtlar zoonozdur; enfeksiyon kapasitesine sahip olan L3 formları, insanların toprak ile temasta olan ve korunmasız Askaritler Askaritlerin çoğu, kancalı kurtlara benzer bir şekilde köpeklerde enfeksiyona sebep olmaktadır. Toxocara canis (Ülkemizde köpeklerde en çok bulunan parazit türüdür), T. leonina ve yabani hayvanlarda bulunan Baylisascaris spp. yumurtalarının konaklardan dış ortama çıkarken enfekte etme yetenekleri yoktur; dış ortamda belli bir süre geçirdikten sonra meydana gelen enfekte formlar ise hem son konak olan köpeklere hem de insan gibi paratenik konaklara karşı tehdit oluşturur. Köpekler paraziti dış ortamdan, oral yolla alır. Larvalar intestinal mukozayı penetre ederek hepatik portal sisteme girer. Akciğer, larinks ve farkinkslere migrasyon sonucu ulaşan ve geri öksürülen larvalar yine geri yutulurarak Gİ sistemindeki yolculuklarını tamamlamış olurlar. T. canis aynı anda yavrulara transplasental yolla da bulaşabilir. Askarit enfeksiyonları genellikle subklinik seyreder. Genç hayvanlarda karın şişliği, şiddetli ishal ve kalınlaşmış bağırsaklar gözlemlenebilir. Ağır enfeksiyonların meydana getirdiği hepatik ve pulmoner enfeksiyonların sonucu olarak genç hayvanlarda ölüm şekillenebilir. Flotasyon ile tespit edilen parazit yumurtaları mikroskop altında karakteristik daire şeklindedir ve kalın duvara sahiptir. Kancalı kurtlardaki gibi, parazitlerin görünmemesiyle enfeksiyon ekarte edilemez. Fakat kancalı kurtların tersine, askarit larvaları intestinal epidermin altında da hücre erozyonuna neden olurlar. Larvaların aberrant migrasyonu karaciğerde, gözlerde ve merkezi sinir sisteminde hasarlara yol açabilir. Nematodlar Trichuris vulpis ile enfekte olan köpekler en başta enfeksiyon yeteneğine sahip olmayan yumurtaları çıkartır. Dış ortamda larva halini alan yumurta sadece ara konak tarafından sindirildikten sonra erişkin formuna ulaşabilir. Ara konaktaki erişkin formlar intestinlerde kalır. Köpekler nematodları da diğer Gİ parazit çeşitleri gibi oral yol ile alır. Enfekte köpekler hiç bir klinik semptom göstermeksizin yaşamlarına devam edebilirler. Bu hayvanların dışkısı zaman zaman, intestinumda bulunan parazitlerin yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilir; ishal, hatta bazen kanlı ishal meydana gelebilir. Bu değişen dönemler nedeniyle tedavi gereksinimi hayvan sahiplerinin aklına gelmeyebilir. 1. Işık mikroskobu altında kancalı kurt yumurtasi. 2. Köpek şeridi olarak da bilinen E. granulosus, zoonozdur, insanlarda kistik ekinokokkoza neden olur. 3. Türkiye’de sık görünen Taenia spp. kırsal alanlarda yaşayan köpeklerde daha yaygindir. 1 2 Hekimler tarafından diagnoz sentrifugal flotasyon ve passif flotasyon ile gerçekleştirilebilir. T. vulpis yumurtaları diğer bütün nematod yumurtalarından daha ağırdır. Nematod yumurtaları fıçı şeklindedir, bipolar ve pürüzsüz yüzeye sahipler. Trichuris spp. yumurtalarını, köpeklerin kardiopulmoner paraziti olan Eucoleus spp. yumurtaları ile karıştırılabilir; Her iki yumurta fıçı şekline sahiptir. Koksidiyoz Köpeklerdeki enterik koksidiyalar Cystoisospora canis, C. ohioensis, C. burrowsi, ve C. neorivolta’dır. Köpek, çevreden koksidiyozların enfekte sporokist formünü alır. İntestinlere ulaşan etken vücudun immun reaksiyonlarından kaçmak için intestinal epitellere yerleşir. Burada eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalıp, hücreleri zedeleyerek klinik semptomların gelişmesine neden olur. İntestinal floranın dengesinin bozulması ve geri emilim kapasitesinin azalması sonucu kronik ishal meydana gelir. Bu durum özellikle genç ve yaşlı hayvanlarda özenle, destekleyici tedavi ile 3 beraber önlenmelidir. Koksidiyozisin diyagnozu ayrıntılı anamnez ve klinik belirtiler sonucu konulabilir. Dışkıda görülen tek hücreli ya da 2 ila 4 sporozoite sahip ookistlerin görünmesi ile kesin tanı konulabilir. İyi baktığınızdan emin misiniz? Dipylidium caninum ve Taenia spp, ülkemizdeki köpeklerde de görünmektedir. Özellikle koyunların ve tavşan gibi yabani kemirgenlerin de bulunduğu kırsal alanlarda yaşayan köpekler tehlike altındadır. Fakat klinik ortamında bu etkenlerin tanısı sadece klasik diagnostik yöntemlerle zordur ve genellikle nekropsi yapılmadan önce parazitler fark edilmez. Bunun nedeni ise, bahsedilen parazitlerin aralıklı proglottid bırakmalarıdır ve proglottidlerin hemen yırtılıp içerdikleri yumurtaları bırakmaları PETİNFO 2015/12 26-27 nedeniyle dışkıda görünmeleri zordur. Adolph C., Little S. ve Thomas C’nin ortak bir çalışmasına göre, barınaklarda yaşayan kedi ve köpeklerin nekropsisinde, hayvanların %50’sinde bu parazitler görüldü. Daha önce yapılan aynı hayvanlardaki fekal flotasyon yöntemiyle incelenmesi sırasında ise kedilerdeki D. caninum testi %100, köpeklerdeki D. caninum %94, Taenia spp testi ise %43 negatif sonuç verdi. Bu parazitlerin zoonoz oldukları ve insanlarda hidatik kist oluşturduklarını unutmayarak önlemleri alınmalı. Sonuç olarak Parazitlerin prevalansı bölgeden bölgeye değişiklik göstermektedir. Kliniğe getirilen hayvanlardaki parazitlerin oranı bölgede rapor edilen prevalanslardan daha az ise klinikteki tanısal yöntemlerin değerlendirilmesi ve gerekirse geliştirilmesi göz önüne alınmalı. Veteriner hekimler tarafından paylaşılan bilgiler ve eğitim materyalleri yardımıyla, hayvan sahipleri de köpeklerinin parazit kontrolü ve tedavisi hakkında daha istekli olur. KEDİ&KÖPEK Yerli ve doğal Ürün gamlarında Spectum pet maması dahil çeşitli kaliteli pet ürünü bulunan Lider Pet Food Firması’nı daha yakından tanıyalım. PETİNFO 2015/12 28-29 Lider, Türkiye’nin en yeni ve en büyük, profesyonel kedi ve köpek maması üreticisi olmak amacı ile 2009 yılında kurulmuştur. 3.000’e yakın satış noktasına sahip olan, sektörün köklü firmaları Tavas Pet ve Sera Pet şirketin kurucularıdır. Doğal tercihleri yanı sıra konusunda uzmanlaşmış uluslararası kuruluşların bilimsel desteği ile oluşturulan Lider ürünlerinin ekstra lezzetine kedi ve köpekler karşı koyamadıklarını idda etmektedir. Lider, çeşitli kurumlar ve uluslararası meslek organizasyonları ile ortak çalışmalar yürütmektedir. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Lider‘e, bilimsel veriler ile araştırma ve geliştirme konularında destek sağlamaktadır. Firma uluslararası ISO 9001, ISO 22000 ve OHSAS 18001 sertifikalarına layık görülmüştür. Fabrika, İzmir limanına 100 km uzaklıktaki, Salihli Organize Sanayi Bölgesi’nde, 17.000 m2’lik üretim alanı ve son teknolojinin kullanıldığı makineleri ile Türkiye’nin evcil hayvan gıda ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayabilecek kapasiteye sahiptir. Ürün hattı Lider, patentli 9 markasının altında 63 çeşidi kapsayan ürün portföyüne sahiptir. Bunlar Ultra premium (SPECTRUM), süper premium (REFLEX, BONNIE), orta kalite (PROLINE) ve ekonomik grup (ENJOY, TRENDLINE, KING, JETIX, NEWCAT-NEWDOG) olarak sınıflandırılabilir. Lider aynı zamanda, 22 markaya private Label üretim hizmeti de vermektedir. Sürekli gelişen üretim tesisi, tecrübesi, uluslararası teknik desteği ve yüksek kaliteli personeli, şirketi diğer pet firmalarından ayıran en büyük özelliklerdir. Üretimde sadece, en kaliteli doğal hammaddeler kullanılır. Kullanılan tahıl ve mısır GDO’suz ürünlerdir. Lider fabrikası 5500m2 üretim alanı ve 17.000m2 toplam alana sahiptir. Tarihi Kilometre taşları > 2009 Lider kuruldu. > 2010 İlk ürünler olan Proline, Reflex ve Trendline’ın üretimine başlandı. > 2011-2012 Satışlar aylık 400 tonun üzerine çıktı. > 2013 Yeni markaların eklenmesi ile aylık satışlar 700 ton seviyesine yükseldi. > 2013 Kıbrıs ve Azerbeycan a ilk ihracatını gerçekleştirdi. > 2013 5500 m² üretim alanı ve 17.000 m² toplam alana ulaştı. > 2014 Satışlar aylık 1.300 ton seviyesine çıktı. > Super Premium ürünün lansmanı gerçekleştirildi. > 2015 Satışlar 2000 ton seviyesine ulaştı. Kurumsal sosyal sorumluluk Lider için kazan-kazan mantığı çerçevesinde müşteri memnuniyetini sağlamak öncelikli felsefedir. Ayrıca hayvan sever organizasyonlarına, çeşitli derneklere ve hayvan barınaklarına destek vermektedir. Şirket, hava kirliliği önlemek, doğalgaz ve elektrik tüketimi azaltmak amacı ile yeni sistemlerini devreye almış olup, yakın gelecekte organik üretim hattını entegre etmek adına çalışmalara başlamıştır. Dağıtım ve ihracat Lider ürünleri, pet shoplar ve veteriner kliniklerinin yanı sıra Carrefour, Migros, Metro ve Tesco Kipa gibi bütün büyük zincir mağazalarda da satılmaktadır. Aylık 2500 ton üretim yapabilme kapasitesine sahip olan Lider, 2000 tonluk aylık üretimi ile Türkiye Pet Food pazarının %25’ini karşılamaktadır. Bu tonajla Lider, Türkiye’nin lideri konumundadır. İlk ihracat deneyimlerini Kıbrıs, Azerbaycan ve Gürcistan ile elde eden firma, 2015 yılında Avrupa Birliği ülkeleri de dahil 14 ülkeye ihracat yapmaya başlamıştır. Kapak ağrı kanserli kedi & köpekte tedavisi Kanserin türü ne olursa olsun, ağrı her zaman kendisini göstermektedir; hastalara hem acı çektirir hem de yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilemektedir. En iyi yönetim şekillerinin farkında olun ve kullanın. K anser, insanlarda şiddetli ağrı ile seyreden ciddi bir hastalıktır. Bu hastalık kedi ve köpeklerde de insanlardaki gibi semptomlara neden olmaktadır. Ağrı, en temel fizyolojik fonksiyonlarını ve böylece yaşam kalitesini de negatif yönde etkilemektedir. Bu ağrıyı elimine etmek önemlidir. Kanserli hayvanlarda ağrı tespit edilmiş olsa ya da olmasa da, hastaların yaşam standartlarını iyi bir seviyede tutmak önemli bir konudur. Ağrının en radikal tedavisi, ona sebep olan tümörü uzaklaştırmaktır. Bu konu hakkında imkanlarınızı iyi değerlendiriniz. Tedavi ,tümörün türüne ve yerine, erken tanı ve yapılan tedavilerin biçimi ile bireyin durumuna göre farklı bir seyir göstermektedir. Bu genellikle uzmanların çeşitli faktörleri değerlendirerek karar verebilecekleri kritik bir süreçtir. Tümör rezekte edilebilirse cerrahi yolla çıkartın, radyodens bir tümör için radyoterapi ya da kemosensitif bir tümör için kemoterapi uygulayın. Belirttiğiniz tedavi yönteminin etkisinin görülmesini beklerken ağrının azaltılması için analjezik maddeler ve destek tedavileri ile hastanın rahatını sağlayabiliriz. Analjezik ilaçların çoğu kanser nedeniyle meydana gelen ağrının yönetiminde kullanılabilir. NSAİİ’lar Non Steroid Anti İnflamatuar İlaçlar ya da steroid dışı yangı önleyici ilaçlar, veteriner hekimler tarafından ağrı yönetiminde en sık PETİNFO 2015/12 30-31 kullanılan ilaçlardır. NSAİİ’ların etkisi siklooksijenazların(COX) inhibe edilmesi ile meydana gelmektedir. İnflamasyon ve ağrı üzerindeki etkisinden dolayı COX-2 inhibitörü, selektif inhibitörler arasında en çok tercih edilen NSAİİ’dir. Bu madde araşidonik asitten prostaglandin E2‘nin ve diğer eikosanoidlerin sentezine yol açar. COX1 daha çok mide, bağırsak, böbrek ve trombositlerde bulunur, buna karşılık COX2 makrofajlar, sinoviositler ve endotel hücreleri tarafından yapılır. Klasik NSAİİ her iki enzimi birden inhibe ederken, COX2 inhibitörleri indüklenebilir COX2’yi inhibe etmekte ve yapısal yan etki ortaya çıkmaksızın inflamasyonu baskılama yeteneğine sahiptir. COX-2 inhibitörünün aynı zamanda ovaryum, uterus, beyin, Her tedavi yönteminde olduğu gibi, ilk adım ağrı etkenlerinin ortadan kaldırılması olmalıdır. hastaların özel ağrı tedavisi neden önemlidir? Etkili ağrı tedavisi, hayat kalitesini arttırır. Ne yazık ki hastalığın tedavisiyle uğraşan hekimler çoğu kez ağrı ile müdahale etmeyi düşünmemektedir. Oysa ağrının ortadan kaldırılması kanser tedavisinde de olumlu sonuçlar yaratabilir. Pek çok kanser ağrısı türü ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedavi yöntemleriyle etkili bir şekilde dindirilebilir. Kapak Ağrı kesiciler WHO’nun basamak tedavisi sistemine uygun olarak kullanılmalıdır kemik gibi dokuların temel fiziyolojik olaylarına da etkisi vardır. Prostaglandinler, bazı nosiseptörlerin perifer sensitizasyonunda rol oynar. Bunun sonucu hafif uyarılara karşı abartılı tepki veya hiç uyarı olmamasına rağmen acı hissi. Prostaglandin, omurilik dorsal boynuzundaki sodyum kanallarını da aktive ederek merkezi sensitizasyonun ve kronik ağrının meydana gelmesinde rol oynar. Perifer ve merkezi sensitizasyon kronik kanser ağrıların sık görülen bir olgusudur. Bu tür ağrılara karşı etki eden NSAİİ’ları beşeri tıpta kemik metastazların, kas ve tendo kompresyonların ve pleura ile periton distansiyonu sonucu meydana gelen orta ya da şiddetli ağrılarına karşı kullanılır. Hayvan hastaların da aynı şekilde NSAİİ’ların etkisinden yararlanabilecekleri gözlemlendi. Veteriner hekimler bu guruptaki ilaçları hafif dereceli ağrı için tek başlarına ya da opiatlar veya Tamamlayıcı tedaviler ve rehabilitasyon Bu tamamlayıcı tedaviler arasında akupunktur, masaj, hidroterapi, oyun terapisi, superfisyal ısı tedavisi, elektrik stimulasyon, lazer tedavisi ve ultrason gibi uygulamalar daha fazla alan kazanmayı başardı. Bütün bu uygulamalar, bilimsel makalelerle halen tamamen desteklenmemelerine rağmen, kolay uygulanabilmeleri ve hasta sahiplerinden gelen pozitif geri bildirimleri sonucu, tercih edilen tedavi seçenekleri arasındadır. PETİNFO 2015/12 32-33 adjuvant analjezikler ile kombine ederek orta ve şiddetli dereceli ağrı için kullanabilirler. Klinik yanıt ve toksisite profili, ilaçlar ve ilacı alan hastalar arasında değişebilir. Verilen ilaç, hastaya etki etmediği ya da yan etkiler gösterdiği durumlarda, 10 gün mola verdikten ve eski ilacın vücuttan atılmasından sonra farklı ilaçların denenmesinde fayda var. Kanser ağrısına NSAİİ’ların kullanımının gerekçesini gösteren son 10 yıl içinde toplanan tıbbi ve veteriner kemopreventif etkiler ile ilişkin veriler referans olarak kullanılabilir. İnsanların ve köpeklerin mesane karsinoması, prostat, meme bezi, intestin, böbrek, deri, ağız boşluğu (skuamöz hücre karsinomu), burun boşluğu kanseri ve birkaç malign melanosoma olgusunda COX-2 aşırı ekspresiyonu rapor edilmiştir. Bu aşırı ekspresiyon kanser hücrelerine karşı gösterilen immun yanıtın düşmesine, zayıf apopitozise, yükselen angiogenezise ve yükselen proliferasyon ile sonuçlanabilir. Bu nedenlerden dolayı NSAİİ’ların kullanımı hem analjezik hem de anti tümör etkilere yol açabilir. Son 10 sene içinde, veteriner hekimlikte kullanılan NSAİİ çeşitleri de gelişmiş ve hastalarımızın, özellikle köpeklerin en uygun sağaltımında yardımcı olurlar. Piyasadaki etken maddeler arasında meloxicam, deracoxib, karprofen bulunmaktadir. Uzun süreli NSAİİ kullanmadan önce tam kan testi, serum biyokimyası, idrar testi ile böbrek ve karaciğer fonksiyonların kontrolü önerilir. Yüksek karaciğer enzim aktiviteleri durumunda özellikle serum üre nitrojen ve kreatin konsantrasyonu, idrar spesifik gravitesi, karaciğer enzim aktiviteleri (alkalin fosfat ve alanin transaminaz) ve serum safra asidi konsantrasyonu ölçülmelidir. Uzun vadeli tedavi durumunda hastaların her 2. ya da 4. haftada düzenli check-upları yapılmalı. Hasta sahipleri de hayvanın özel kondisyonu hakkında bilgilendirilmeli ve eğitilmelidir. Sahipleri hayvanların melena, kusma, letarji, düşük iştah, depresyon, mukus ve skleradaki sarılık, su alımındaki ve idrar düzeyindeki değişikliklerini gözleyip, ayrıntılı anamnez verebilirler. NSAİİ’ların en çok görülen yan etkileri arasında gastrointestinal irritasyon vardır. Acetomorfin kullanıldığında ya da NSAİİ’lara karşı meydana gelen idiyopatik sebeplerden dolayı nefrotoksikozis de gözlenebilir. Kediler için çok az NSAİİ önerilir; bu hayvanların metabolizması köpeklerden doğal olarak farklılık göstermektedir. Örnek olarak, köpekler ile karşılaştırılınca glukuronidasyon gibi metabolik olaylarda farklılık gösteren kedilerde NSAİİ’ların yarılama ömrü daha uzundur. Kedilere genel olarak meloxicam, tolfenamik asid ve ketoprofen kullanılmaktadır. Asetominofen kediler için toksiktir ve hiçbir zaman kullanılmamalı. Asetominofen kediler için toksiktir ve hiçbir zaman kullanılmamalı. Opioidler Opioidler insan onkolojisinde kanser ağrısı tedavisinin temeli olarak kabul edilir ve veteriner onkolojide de rahatlıkla kullanılabilirler. Opioidlerin kolay dozajlanması ve istediğimiz analjezik seviyesine ulaşmak için dozajları güvenle arttırabileceğimiz, bu ilaçların tercih edilmesine neden olabilir. Yüksek dozajda uygulanan maddelerin yan etkileri daha sık gözlemlenebilir, ama bu yan etkiler –kedilerde ve bazı kuzeyli köpek ırklarında görülen disforia hariçtolere edilebilir semptomlardır. Bu yan etkiler arasında sedasyon, konstipasyon, bradikardi, solunum depresyonu, kedilerde midriasis, öksürük, anormal laringeal refleksler ve kusma özellikle hızlı verilen iv morfin uygulaması sırasında meydana gelir. Bu yan etkiler daha çok yüksek dozajda uzun süreli uygulama durumunda meydana gelir ve gerekli durumda semptomatik tedavi ile bastırılabilir. Opioidler orta ve şiddetli seviyeli ağrının yönetiminde kullanılır ve Nosiseptif uyarılara inflamasyon eşlik ettiği durumda, orta dereceli ağrıya karşı kortikosteroitler de iyi analjezik etki sağlayabilir. NSAİİ gibi diğer analjezik ilaçlarla birlikte uygun kombinasyonları ile etkileri güçlendirilebilir. Opioid reseptörleri 3 temel gruba ayrılabilir; mü, delta ve kappa reseptörleri. Bu reseptörler omuriliğin dorsal süperfasial boynuzunda yer almaktadır. Kliniklerde kullanılan en etkili opioid ilaçlar (örn. morfin) mu reseptör agonistleridir. Morfinin maliyeti ucuz, hafif yan etkilerine sahip ve çeşitli yollarla verilebilir (sc, iv, im, oral, epidural). Kanser ağrısını azaltmak için kullanılabilen diğer mü reseptörlerine etki eden ilaçlar; fentanil, hidromorfon ve oksimorfon. Parsiyal agonist olan ilaçlardan buprenorfin uzun etkilidir ve kediler için transmukozal (ağız) yoluyla rahatlıkla verilebilir. Butorfanol hem mü hem kappa agonistidir, fakat kanser ağrısının yönetimi için pek uygun değildir. Sadece mu agonistlere etki eden maddeler ile kıyasla, butorfanolun analjezik etkisi kısa (20-90dk). Aynı zamanda hastalarda görülen sedatif etkisi hayvanları sakinleştirir, fakat ağrılarını azaltamaz. Hayvanlarda gözlenen bu durum veteriner hekimler için yanıltıcı olabilir. İnsanların kanser ağrısı yönetiminde en sık kullanılan opiat, metadondur. Bu ilginç opioid mü reseptörleri etkisinin yanı sıra N-metilD-aspartik asit (NMDA)reseptörleri üzerindeki nonkompetatif antagonist etkisinden dolayı ekstra analjezik güce sahiptir. Metadon hayvanların ağrı tedavisinde de kullanılabilen bir opioid türüdür. Metadondan daha az Kapak Aminobifosfatlar; ağrılı osteolitik lezyonların tedavisinde de kullanılabilirler. farklı gruptaki analjeziklerin kombinasyonu dissosiyatif olarak kullanılan Ketaminin, NMDA reseptörü antagonistik etkisi nedeniyle genel analjezide de önemli bir rol oynayabilir etki gücüne sahip olan opioidler (örn; kodein ve tramadol) hafif kanser ağrısı için kullanılabilir. Tramadol, yaklaşık 15 senedir uygulanan bir opioid türüdür ve hem insanların hem de hayvanların kronik ağrı yönetiminde kullanılır. Köpeklerde yapılan güncel farmakokinetik ve farmakodinamik çalışmalar, tramadolun güvenli ve çeşitli seviyedeki ağrılar için etkili bir opioit olduğunu göstermektedir. Fakat bu çalışmaların daha araştırma aşamasında olduğunu da unutmamalı. Tramadol, bir mü reseptörü olmasının yanı sıra serotonin-noradrenalin gerialım inhibitörleri (SNRI) etkisi de vardır. Bu ilacı da NSAİİ gibi diğer analjezik ilaçlar ile kombine olarak kullandığımızda daha iyi analjezi elde edebilmemiz mümkündür. Alfa 2 agonistleri En çok kullanılan alfa2 agonistleri multimodal preemptif analjezi için kullanılan metomidin ve ksilazindir. Opioidler ve ketamin ile kombine edilerek iyi bir aneljezik etki sağlarlar. Opioidler ile kombine ederek opioidlerin yan etkilerini de azaltıp, orta ve şiddetli seviyedeki ağrıya karşı etkilidirler. Alfa 2 agonistler yan etki olarak kardiyak outputu azaltıp, artyükü arttırabilir, bradikardiye ve geçici hipertansiyona sebep olabilir. Metomidin kliniklerde özellikle preanestezik olarak, orta seviyeli veya derin sedasyon elde etmek amacıyla kullanılır. Çoğu PETİNFO 2015/12 34-35 Ketamin tek başına da etkili bir analjeziktir, fakat opioidlerle beraber verilerek daha iyi ve güvenilir bir etki yaratabiliriz. İlginç bir ayrıntı olarak; bu kombinasyon hakkındaki beşeri tıp araştırma alanlarında yayınlanan bir makale, ketaminin opioidleri bırakma durumunda meydana gelen ve yüksek ağrı ile seyreden “Reybound Hyperglasia” uyuşturucu krizinin semptomunu azalttığını belirtildi. zaman bir opioid ile kombine edilebilir. Bu durumda tavsiye edilen dozu köpekler için 1-6 µg/kg im/iv, kediler için 2.5- 10 µg/kg im/iv’dir. Adjuvan tedavi Adjuvan tedavi, kanser hastalığında ana tedaviye yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. Tümörün boyutu, özellikleri ve yayılımına bakılarak kanserin tekrarlama riskini azaltmayı ve hayvanların yaşam stanrardını yükseltmeyi hedefler. Adjuvan tedavide çeşitli ilaçlar tercih edilir; lokal anestezik ilaçlar, N-Metil D- Aspartik Asit antagonistleri, antikonvulzanlar, trisiklik antidepresanlar, amino bifosfonatlar ve kortikosteroitler. MVM MEDİKAL Özellikle genç hastalarda dental radyografiler sayesinde malpozisyon durumu, anormal dişler, eksik, ölü ve canlı dişler gözlemlenebilir. A ğız sağlığı, insanlarda olduğu gibi hayvanlar için de büyük önem taşır. Ağız sağlığının bozulması insanın ve hayvanın refahını bozarak yaşam kalitesini düşürmektedir. Önceleri veteriner hekimler için diş sağlığı daha geri planda kaldığından bir çok vaka gözden kaçmaktaydı. Günümüzde ise veteriner hekimler teknolojinin de gelişimiyle “diş” alanında büyük adımlar atıyorlar. diş önemli bir iş Veteriner diş hekimliğinde dental radyografi neden önemlidir? PETİNFO 2015/11 26-27 Veteriner diş hekimliği söz konusu olduğunda dental radyografiler olmaksızın çalışmak kelimenin tam anlamıyla imkansızdır. Dental görüntüleme sistemleri, diş hekimliği pratiğindeki en hayati ekipmandır. Dental radyografiler, kesin teşhis koyabilmek için gereklidir. Diagnoz, prognozu anlamanın temelini oluşturur ve hastalarımızı nasıl tedavi edeceğimizin kararını vermemizi sağlar. Dental radyografiler, diş ve ağız sağlığı için yapılan uygulamanın başarısını değerlendirmek ve dökümentasyon için önemli verilerdir. Diş temizliğinden önce neden dental radyografi istemeliyim? Evcil hayvanların diş temizliği işlemleri sırasında, kapsamlı bir ağız sağlığı değerlendirmesi ve gerekli olan tedavi yapılır. Dental x-rayler ve periodontal prob ile ölçüm değerlendirmeye yardımcı olur. Röntgen çekilmeden hastayı anesteziye alıp dişlerini temizlediğimizde önemli bir problemi gözden kaçırmış olabiliriz ve yaptığımız uygulama hastanın diş sağlığı için yeterli olmayabilir. Eğer sadece bakar(fiziksel muayene), gerçekten göremezseniz (röntgen çekmezseniz) dikkat edilmesi gereken bir problemi gözden kaçırmanız çok muhtemeldir. X-ray görüntüsü, ağız içindeki bir çok alanın değerlendirilmesine imkan sağlar: dişler (kırık veya diş içerisindeki bir aksaklık), ağzı çevreleyen yumuşak dokular (periodontal hastalıklar, stomatitis, kistler, fistüller, CUPS - Kronik Ülseratif Paradental Stomatitis, fasial ödem veya tümörler) , eklemler (TMJ -temporomandibular eklem rahatsızlıkları veya mandibular simfizis) ve kemikler (çene kırıkları). Dental radyografiler; subgingival yabancı cisimleri, kistleri veya tümörleri de açığa çıkarabilir. Çalışmalar gösteriyor ki evcil hayvanlara x-ray kullanılmadan yapılan dental uygulamalarda, önemli patolojik bulguların %75’i gözden kaçıyor. Önce teşhis edin, tedavi planını belirleyin ve uygulamaya koyun! Bir evcil hayvan düşünün ki sürekli yüzünü sürtüyor, yutkunuyor veya aşırı derecede salivasyonu DAHA RAHAT VE HIZLI TEŞHİS Carestream Vita Flex CR Sistem’de veteriner hekimler rahatlıkla dental kasetleri taratıp yüksek çözünürlüklü görüntüler elde edebilirler. Ayrıca bilgisayara aktarılan bu görüntüler üzerinde gerekli müdahaleler ve ölçümler yapılabilir. RÖNTGEN ÇEKİLMEDİĞİNDE GÖZDEN KAÇAN DENTAL PATOLOJİLER 75 % MVM MEDİKAL 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 Röntgen kullanmadan problemi gözden kaçırmanız muhtemeldir. var ve bunların hiçbiri için ortada bir sebep yok. Tedavi edilmeden bu belirtilerin geçmesini mi beklersiniz? Yoksa teşhis olmadan tedaviye mi başlarsınız? Antibiyotik veya steriod tedavisi uzun vadede nadiren fayda sağlayan uygulamalardır, hatta evcil hayvan için zararlı olabilir. Bilinmelidir ki; hayvanlar ve insanlar için gelişigüzel antibiyotik kullanımı ilerleyen zamanlarda bakteri direncine sebep olabilmektedir. Dental radyografiler ile dişler arasında veya gingival sulkusta sıkışan yabancı cisimleri tespit edebiliriz. Böyle bir durumda sadece PETİNFO 2015/12 40-41 1 - 2. Genç hayvanlarda dental radyografi olmadan diş gelişimi konusunda bir değerlendirme yapmak mümkün değildir. 3 - 4. Bu gibi vakalarda maloklüzyonu önlemek amacıyla düşmeyen süt dişi çekilmelidir. 5. Radyografiler anormal kökleri görüntülemek için de önemlidir. 6 . Ekstraksiyondan önce röntgen alınarak; dişin fiziksel durumu, diş köklerinin pozisyonu gibi unsurlar gözlemlenir ve uygun protokol belirlenir. 7. Diş çekimi sonrasında işlemin başarı durumu yine radyografi ile incelenebilir. 8 - 11. Çıkmamış dişler farklı bir bölgede konumlanıp kist formuna dönüşebilirler. Bu kistler şişliklere, hatta çene kemiği kırıklarına sebebiyet verebilir. 8. Dışarıdan görünüm 9. Ağız içi görünüm 10. Sol maksilladaki kist formasyonu görüntüsü 11. Kist içerisindeki diş medikasyon ile çözüm aramak doğru olmayacaktır, en mantıklı tedavi yabancı cismi uzaklaştırmaktır. Her zaman için önce teşhis konulmalıdır, ardından en iyi tedavi planlanmalı ve gereken tedavi titizlikle uygulanmalıdır. Dental radyoloji teşhisteki “tahmin”i ortadan kaldırır ve doğru tedavinin optimal bir şekilde uygulanmasına olanak sağlar. Yukarıda görülen örnek vakalardan anlaşılacağı üzere veteriner diş pratiğinde radyografi büyük önem arz eder. Günümüzde gelişen teknoloji ile birçok veteriner hekim kliniğinde dijital radyoloji sistemleri ile çalışarak çok daha net görüntüler elde ederler. Bu sayede teşhise daha rahat ve hızlı bir şekilde ulaşarak hayvanlarımızın sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlar. Hayvan sahiplerinin %90’i, hayvanların doğru beslenmesi konusunda daha fazla bilgiye sahip olmak istemektedir. beslenmenin mutfağı D oksanlı yılların başında pet hayvanlar çoğunlukla ev yemek arttıklarıyla ve arta kalan sakatat parçalarıyla beslenildi. Bu dönemde kedi ve köpeklerin beslenme gereksinimini anlamadan hayvanlara yemek verildi, besin maddelerinin alımı, absorbsiyonu ve vücuttaki etkileri hakkında daha fazla araştırmalar yapılmadı. Geri kalan yıllardan bu yana hem insan hem de hayvanların besin gereksinimleri konusunda çeşitli bilimsel makaleler yayınlandı. Artık hem beslenmenin fizyolojisini hem de etkilerini ayrıntılarıyla anlayabiliriz. En köklü pet mama üreten firmalar da bu araştırmaları temel alarak ürünlerini piyasaya sunmaya başladı. 2000’li yıllara gelince, hem kedilere hem de köpeklere tam dengeli beslenme sağlayabilen mamaların zengin portföyü piyasaya çıktı. Günümüzde ise gelişmiş ülkelerdeki hanelerin sadece %10’u petlere ev yemekleri vermektedir. Türkiye’nin istatistiği de dünya ortalamasına yakındır, fakat büyük şehirlerdeki sokak hayvanlardan dolayı tam rakam söylemek güçtür. Petlerine halen ev yemeği sunan hayvan Kedi ve köpeklerin sağlığını korumak hem veteriner hekimlerin hem de hayvan severlerin ortak isteğidir. sahiplerin beslenme ve kaliteli pet mamaları hakkında bilgilendirilmesi sizin elinizde sahiplerinin çoğu ya hanesine de az miktarda ticari gıda almaktadır ya da hayvanına ev yemeği yaparak aralarındaki bağın daha güçlü olacağına inanmaktadır. Yine farklı düşüncelere göre ev yemekleri, daha sağlıklı ve doğal, hayvanlar tarafından daha kolay sindirilebilir haldedir. Bunu destekleyen bir kanıt olarak havanların yemeği daha büyük zevkle yemeleri, daha az miktarda defekasyon yapmaları ve bazen daha sağlıklı tüy yapısına sahip olmaları gösterilir. Fakat bu “kanıtlar” tam kapsamlı ve bilimsel destek sağlayamaz. Evde hazırlanan yemekler, bir beslenme uzmanı kontrolü altında olmadan hayvan için gereken bütün besin guruplarını kapsamayabilir ve dengeli bir beslenme sağlayamazlar. Sahipler ise çoğunlukla tehlikeyi hiç düşünmeden hayvan tarafından daha büyük zevkle tüketilen, daha lezzetli malzemeleri tercih edecekler. Bu şekilde beselenen hayvanların obezite riski büyüktür, aynı zamanda büyüme, gebelik, hastalık gibi özel beslenme gerektiren durumlarda gereken bir besin maddesinin eksikliği ya da mevcut olan rasyonun orantılı olmaması hayati önem de KEDİ&KÖPEK Ev yemekleri ile beslenen hayvanların obezite riski daha büyüktür. Karbonhidratlar Karbonhidratlar ne kediler ne de köpekler için esansiyeldir ama optimal intestinal sağlık için gereken strüktürel ve fermente edilebilen lifleri ve enerji (kalori) sağlayan sindirilebilir nişasta içermektedirler. Aynı zamanda karbonhidratlar bağırsak hareketlerini kolaylaştırarak konstipasyona da engel olurlar. taşıyabilir. Araştırmalara göre yemek tariflerinin çoğu gereken besinleri tam kapsamamaktadır. Veteriner diyetisyenler tarafından hazırlanan çok az sayıda bulunan tarifler ise gereken besin maddelerinin tümünü kapsamalarına rağmen, sahipler tarafından hazırlandıkları zaman malzemelerin çoğu konulmamakta ve bu şekilde hazırlanan mamalar yine besin değerlerini kaybetmektedir. Ev yemekleri kedi ve köpeklerin büyük gereksinimi olan kalsiyum gibi minerallerden ya da iyot, selenyum, bakır ve çinko gibi iz elementlerinden eksiktir ve nadiren omega-6 doymamış yağ asitleri olan linoleik asit ya da araşidonik asit içermektedir. Yağda ve suda çözünen vitaminlerin hepsini kombine etmek de hayvan sahipleri tarafından zordur. Bu malzemelerin eksikliği yanı sıra fazlalığı da sorunlara yol açabilir. Ev yemekleri ve kötü kaliteli mamalar da zorunlu standartlara yaklaşamıyorlar bile. İnsanlar için üretilen ve hayvan sahipleri tarafından yemeğe katılan multivitaminlerin çoğu da hayvanlar için zararlıdır. Örnek olarak xylitol insanlar için son derece faydalıdır. Tatlı-ferahlatıcı tadından ve diş plağına karşı olan etkisinden dolayı multivitamin tabletlere, diş macunlarına, sakızlara katılmaktadır. Hatta Japonya’da bu maddeyi tişörtlerin kumaşına katarak, PETİNFO 2015/12 44-45 Ev yemeklerine karşı profesyonel bir firmanın avantajları arasında firmanın en az bir tane beslenme konusunda uzmanlığını yapan veteriner hekimle beraber çalışmasını, kendi üretim tesislerine, alet ve ekipmanlara sahip olmalarını, hayvan beslenmesi hakkında sürekli araştırma yapmalarını sayabiliriz. kumaşın giyinmesiyle aynı ferahlığın sağlanması kanıtlandı. Fakat xylitol hayvanlar için toksiktir, alınan dozuna bağlı olarak zayıflık, keyifsizlik, letarji, kollaps, kusma, titreme, nöbetler, sarılık, koma ve ölüme sebep olabilir. Hipoglisemiye sebep olan dozajı 0.1 gr/kg, 0.5 gr/kg ise hepatik nekrozise sebep olabilir. Aynı şekilde fazla miktarda verilen vitaminler de toksikasyona sebep olabilir. Gereken besin maddelerin hayvan sahipleri tarafından sağlanamaması veya her gün farklı maddelerin kullanımından dolayı hayvanlarda dengesiz beslenme sonucu kronik hastalıklar da baş gösterebilir. Semptom olarak ise kepekli ve hassas deri, karışık ve mat tüyler, kronik ishal, pankreatitis, osteopeni, anemi gibi diyete bağlı rahatsızlıklar meydana gelebilir. Özet olarak, ev yapımı yemeklerde proteinlerin, yağların, karbonhidratların, minerallerin ve vitaminlerin büyük önemi vardır. Hayvanın sağlıklı olması için bu maddelerin dengesi sağlanmalı. Yağların önemi Kedilerin özellikle omega-6 yağ asidi olan araşidonik asidi tüketmesine özen gösterilmeli. Araşidonik asit sıcaklık etkisiyle yıkıma ugradıgından ve depo yagları ile deri altı yaglarında bulunmadıgından, kedilerin et yiyerek buradaki yagdan araşidonik asiti saglamaları gerekmektedir Çiğ diyet Sağlıklı mi? Bir hayvana pişirilmiş, besi değeri olmayan ev yemeği verilmesi kısa vadeli belki büyük sorunlara yol açmaz ama çiğ et diyetlerinde durum daha ciddi olabilir. Kasaptan alınmış çiğ et diyetinin sağlıklı olduğunu gösteren hiç bir bilimsel kanıt yoktur. Daha çok parlayan tüyler veya daha yumuşak dışkı yemeğin sağlıklı olduğunu kanıtlamaz, sadece yemek içindeki yağ miktarının ve sindirilme derecesinin daha yüksek olduğunun belirtisidir. Buna karşın çok sayıda araştırmada çiğ etin zararları gösterilmektedir. Çiğ etlerin her çeşiti Neospora, Toksoplasma, Campylobakteri, Cryptosporidium, Salmonella gibi parazit ve bakteriler içerebilir. Sağlıklı kedi ve köpekler, nedenleri bu etkenler olan hiç bir klinik belirti göstermese bile, hayvanın immunitesinin düştüğü ilk fırsatta hastalık meydana gelir. Semptom göstermeyen hayvanlar ise taşıyıcı olduklarından dolayı insanlar dahil evde yaşayan bütün canlılar için tehlikelidir. Bir düşünceye göre hayvanlar daha kısa bağırsaklara sahip olduklarından dolayı Salmonella’ya yakalanmazlar. Bu düşünce kesinlikle yanlıştır, Zoonoz olan Salmonella spp. her yaş gurubunu ve türü etkileyen, ciddiye alınması gereken bir etkendir. Aynı şekilde bakterilerin dondurulma sırasında ölmeleri de yanlış bilgidir. Doğada yaşayan hayvanlar ise çiğ et yeseler bile, vahşi hayvanlarda parazit bulunmaktadır ve evde yaşayan köpekler kadar uzun ömürlü değiller. Ayriyeten bu hayvanlar bile diyetlerini dengede tutmak için ot ve meyveler yerler. Bu yüzden de hazır mamalarda bulunan mısır, yulaf, pirinç ve diğer hububatlar sadece dolgu madde olarak katılmamaktadır; protein, vitamin ve mineral Kemiklere dikkat Çiğ ve pişirilmiş kemikler hayvanlara hiç bir şekilde tavsiye edilmemeli. Her çeşit kemik gastrointestinal obstruksiyon veya perforasyona sebep olur. Diş plaklarını temizlemek yerine dişleri kırabilir, diş minesinin çatlaması sonucu dişler daha çabuk çürüyebilir. Parlayan tüyler ve yumuşak dışkı ev yemeğinin daha kaliteli olduğunu kanıtlamaz, daha fazla yağ içerdiğinin göstergesidir. takviyesidir ve hayvan besininin en uygun dengesini sağlamayı amaçlar. Hayvanların sağlığı önemli Eğer hayvan sahibi petini ev yemeğiyle beslemekte ısrarlıysa, hayvanın klinikte tutulan dosyasında bu durum kesinlikle belirtilmeli. Geçmişte olan, bütün geçirilmiş hastalıkların yanına kullanılan mevcut yemek tarifesinin de bir kopyası eklenmeli. Bu bilgiler hastanın kliniğe geldiği her seferde tazelenmeli. Bu hayvanlar senede en az bir kere serum biyokimyası (özellikle T4 açısından) hematoloji ve idrar muayenesi içeren genel bir muayeneden geçmeli. Kronik renal hastalığı, hiperlipidemisi ya da hepatik disfonksiyonu olan hastalarda bu kontrol daha kısa bir süre içinde, tavsiyen her 6 ayda tekrarlanmalı. Kaynakları araştırın World Small Animal Veterinary Association (WSAVA) sağlıklı kedi ve köpeklerin yanlış beslenmesinden kaynaklanan sorunları nedeniyle veteriner hekimler için konuyla ilgili WSAVA Nutritional Assessment Guidelines for Dogs and Cats (WSAVA Kedi ve köpeklerin Beslenmesiyle İlgili Yönerge) adlı kitapçığını çıkarttı. European College of Veterinary and Comparative Nutrition (ECVCNAvrupa Veteriner Hekimlik ve Karşılaştırmalı Beslenme Koleji)’un işbirliğiyle yapılan bu kitapçık, pet veteriner kliniklerinde hayvanların beslenmesi ile ilgili yapılması gereken kontroller hakkında bilgi vermektedir. Bu kitapçığa göre hayvan sahiplerinin %90’ı hayvanların doğru beslenmesi ile ilgili konularda bilgi sahibi olmak istemektedir, fakat sahiplerin sadece %15’i ayrıntılı bilgi ve yazılı tavsiyeler almaktadır. Veterinerlerin genel muayene sırasında her hayvanda PETİNFO 2015/12 46-47 kontrol etmesi gereken 5 önemli şey vardır. Bunlar Vücut ısısı, solunum, nabız, ağrı ve beslenme. Bunlar hastanın her kliniğe geldiği zaman, aksatmadan kontrol edip kayıt altında tutulursa hem sahipler ile daha iyi iletişim kurulabilir hem de hayvanlara daha iyi hizmet ve sağlıklı yaşam sunulabilir. İşin önemli noktası, yapılan her şeyin yazılı kaydını tutmaktır. WSAVA üyesi ve eski başkanı olan Dr. Jolle Kirpensteijn’in dediğine göre “ WSAVA’nın çıkarttığı bütün kılavuzların amacı, kliniklerin daha iyi bir hizmet vermesine yardımcı olmaktır. Bu kılavuzlar klinikteki veteriner hekimlerin ve personelin KEDİ&KÖPEK yapması gereken işleri de kapsadığı için hasta sahiplerine çalışan herkes daha kolay ve pozisyonuna göre bilgi verme şansı bulur. Sahiplerin bilgilendirilmesi son derece başarılıydı eğer; > Hasta sahipleri hayvanlarına özel beslenme tavsiyeleri ve bilgilendirme broşürü aldı. > Hayvanın diyetiyle ilgili bilgilendirme, genel muayene ile birlikte yapıldı. > Değerlendirme ve tavsiyeler hastanın dosyasına kaydedildi. > Prosedür hastanın geldiği her sefer tekrarlandı. Yönettiğiniz/çalıştığınız klinik, hastaların beslenmesi konusunda ve hasta sahiplerinin bilgilendirilmesinde son derece başarılı olduğunu düşünüyorsanız aşağıdaki sorulara cevap vererek kendinizi kontrol edin > Kliniğin yönetiminde söz sahibi olan kişiler, beslenme konusunda bilinçli ve beslenme önemini çalışanlarla da paylaşır mı? > Kliniğin internet sitesinde hayvanların beslenmesi ve beslenme hastalıklarıyla ilgili bilgilendirme bölümü mevcut mu? > Klinikte çalışan personel, beslenme ile ilgili bilinçlendirilme yapar mı ve rolünün farkında mı? > Hayvan sahibiyle beslenme konusu ayrı olarak konuşuldu mu? > Hasta sahibinin merak ettiği soruların cevaplanmasına yeterince zaman ayırıldı mı? > Bütün çalışanlar doğru beslenmenin hastalıkların önlenmesindeki rolüne gerçekten inanır mı ve beslenme ile ilgili araştırmalara fırsat tanır mı? > Klinikte beslenmenin önemi konusunda personele devamlı özel eğitim verilir mi? > Personel hasta sahipleriyle iletişim kurarken doğru bir şekilde mi yaklaşıyor, hasta sahibini dinliyor, ona ilgi gösteriyor mu? > Beslenme ile ilgili en sık sorulan sorulara klinikte çalışan herkes doğru ve yeterli seviyede Hayvansal mı bitkisel mi? Genel olarak hayvansal proteinler kediler ve köpekler tarafından daha kolay sindirilebilir. Kedi diyetlerinde kesinlikle hayvansal proteinler tercih edilmeli ama soya, mercimek gibi bakliyatlar köpekler için verilebilir. Bütün kedi ve köpeklere verilen sebzeli diyetlere taurin eklenmeli. Kliniği ziyaret eden her hayvan için özel dosya hazırlanmalı ve mümkün olduğu her fırsatta hayvanın vücut ısısı, solunumu, nabzı, diyeti ve varsa ağrı durumu kaydedilmeli. Böylece hastaların durumu ile ilgili her zaman güncel bilgilere sahip olabilir ve hekim olarak daha iyi bir hizmet sunabilirz. PETİNFO 2015/12 48-49 cevap verebilir mi? > Hasta sahibinin kliniği ziyaret ettiği her seferinde, yeniden bilgilendirilme gereksiniminin klinikte çalışan herkes farkında mı ve bu gerçekten yapılır mı? Hayvanın diyetinden bahsedildiği zaman, fazla ısrar etmeden sahiplerin kararına da saygı duyulmalı ve sahibin fikirleri doğrultusunda hayvana göre en uygun diyet sağlanmalıdır. Veteriner hekimlerin bu konulara gerçekten zaman ayırması ve ev yemekleri ile hazır yemek üreten firmaların avantajını ayrıntılı olarak anlatması, sahipler ile ilişkisini güçlendirebilir. Aynı zamanda mamalar hakkında bilinçli olan müşterilerine de daha etkin bir şekilde marka tavsiye edilebilir. Hayvanların beslenmesi konusunda her zaman doğru ve güncel bilgi verebilmek için The European Pet Food Industry (Avrupa Pet Mama Endüstrisi) ve WSVA’nın Global Nutrition Commitee (Küresel Beslenme Komitesi) tarafından hazırlanan bildirilerinin okunmasını tavsiye ederiz. KEDİ&KÖPEK Yılbaşı mesaisi Yılbaşı yaklaşınca bütün insanları bir telaş alır, alışverişler yapılır, ev süslenir, çikolatalı, yağlı yemekler pişirilir. Veteriner hekimler için bu telaş biraz daha farklıdır ama. Yılbaşı mesaisine hazırlıklar başlasın! H em sizin huzur dolu bir yılbaşı geçirmek istediğinizi hem de patili müşterilerinize de aynı mutluluğu geçirmelerini dilediğinizden eminiz. Bu özel günü hepimizin mutlu, huzurlu ve sağlıklı atlatması için bir kaç tavsiyede bulunmak isteriz. Yardım olarak tehlike taşıyabilen birkaç bitki ve süs eşyasının listesini çıkarttık. Buradan edindiğiniz bilgileri hayvan sahipleri ile de paylaşıp, rahat bir yılbaşı gecesi geçirebileceğinizi ya da en az kliniğinize gelen acil hastalara müdahale ederken listemizin faydasını göreceğinizi umut ederiz. Yılbaşı Işıkları Ağaç üzerinden ve evin her köşesinden sarkan renkli ışıklı kablolar çok lezzetlidir. Yani hayvanlar kesinlikle böyle düşünmeli. Kabloları çiğneyen hayvanlar, küçük ampuller sonucu meydana gelen kazalardan kurtulabilecek kadar şanslı olsalar bile, kesilen kablo sonucu meydana gelen elektrik çarpması, şok ve ölüme kadar gidebilen sorunlarla karşılaşılabilirler. Elektrik akımı ile kısa temasta bulunan hayvanların ağız mukozalarında yanıklar meydana gelir. Yanık bölge üzerindeki nekroz PETİNFO 2015/00 00-00 Petinfo ailesi olarak bütün veteriner hekimlerimize, hayvan sağlığı sektörü çalışanlarımıza ve petlerimize sağlıklı ve huzur dolu yıllar diliyoruz! Yılbaşı Ağacı Kediler ve yılbaşı ağacının kombinasyonu, ekstra masraflar ile dolu bir yeni yıla sebep olabilir. Yılbaşı ağacı, kedilerin hayır diyemeyeceği kadar cazip bir mucizedir. Yılbaşı ağacı ile oynayan kediler -ağacı devirmeyi başaramazlarsa- renkli kurdeleleri ya da süsleri kopartıp yutabilir. Bu yutulan kurdelelerin bir ucu regurgitasyon ile ağızdan ya da rektumdan dışarı çıkarken diğer ucu doğal bağırsak hareketler ile beraber sindirim yolunu tıkayabilir ya da intestinumlara dolanabilir. Ne kadar cazip gelse de dışarı sarkan kurdele parçasını hemen çekmeyelim; diğer ucunun nerde, ne durumda olduğunu bilmeden ciddi hasarlara yol açabiliriz. Daha sert olan süsleri yutan hayvanlarda, gastrointestinal sistem boyunca travma meydana gelebilir. Bu vakaların klinik belirtileri kanama, mide bulantısı, kusma, ve şok olabilir. Acil vaka olarak değerlendirilen bu hastalar hassas, dikkatli ve tam bir anamnez ve fiziksel muayene ile değerlendirilmeli. Temel fiziksel muayeneye ek olarak kontrast radyografi, endoskopi, eğer mümkünse ultrason gibi diagnostik incelemeler yapılabilir. Gİ kanalda yırtık ya da obstrüksiyon şüpheli vakalarda, söz konusu durumu tanımlamak için kontrast radyografi kullanılmalıdır. Eğer yırtık olasılığı varsa baryum yerine iodine kullanımı çok önemlidir. Bu vakaların çoğunda genel durum stabilizasyonu sağlandıktan sonra cerrahi tedavi gereklidir. Hastalar kliniğe penetre yabancı cisim ile geldiğinde bölgeye lokal anestezi uygulanmalı ve öyle incelenmelidir. Bu penetre olmuş yabancı cismin uzaklaştırılması için yapılan tüm girişimler cerrahi şartlarda yapılmalı. doku artıkları uzaklaştırılmalı ve yaralar temizlenmelidir. Akan su ile yaranın bolca yıkanarak hücresel yıkım ürünlerinin sistemik absorbsiyonu azaltılır. Böylece yaraya soğuk uygulama da yapılmış olur. Açık yarada ani kan kaybı önlenmelidir. Damar hasarına bağlı tam dolaşım kayıplarında doku perfüzyonu olmaz ve doku ödemi de görülmez. Ciddi ısı damarları koagüle eder ve ödem olmaksızın doku hasarı vardır. Travmaya uğramış ve genel durumu bozuk hastalarda kardiyopulmoner kollaps ve arrest gelişme olasılığı yüksektir. Böyle hastalardaki akut dolaşım yetmezliğinin nedeni; şiddetli miyokardial işemi, kalp ritim bozuklukları, hemorajik şok ve elektrolit bozukluklar şeklinde sıralanabilir. Hastada kardiyovasküler kollaps gelişmesi halinde kardiyopulmoner resusitasyon girişimlerine başlanmalıdır. Kardiyo-pulmoner resusitasyon ve monitörizasyon kalp ritmi normal olana kadar uzatılır. Yanıklı her hastada derhal vital organlar desteklenmeli ve hasta stabilize edilmelidir. Başlangıçta, kan biyokimyası bilinene kadar, fizyolojik serum gibi potasyumsuz solüsyonlar kullanılır. Özellikle yüksek voltaj yaralanması olan hastalarda idrarda myoglobin ve hemoglobin gibi hemokromatinlere bağlı pigment görünüm varsa renal tubüler tıkanma riskini arttırır. İdrarın muayenesi de yapıldıktan sonra sıvı tedavisinin ve uygulamalarının devamı değerlendirilmelidir. Çiğnenmiş elektrik kabloları yangına sebep olabilir. Hayvanını apar topar kliniğe getiren hasta sahibine de bunu hatırlatmakta fayda var. Kış Çiçekleri Kış aylarında hediye olarak gelen çiçeklerin çoğu hafif-ağır toksikasyona sebep olabilir. Poinsettia; Ülkemizde Atatürk çiçeği ya da noel yıldızı olarak bilinen, ortada küme oluşturan küçük sarı çiçekleri, taçyaprağa benzeyen, genellikle kırmızı renkli bürgülerle (yaprak benzeri yapılar) çevrili olan çiçek, kış bitkileri arasında en çok tercih edilenler arasındadır. Ne iyi ki, bu bitki sadece orta dereceli toksisiteye sahiptir. Araştırmalara göre bir çocuğun poinsettia zehirlenmesinin klinik belirtilerini göstermesi için en az 200 adet yaprak yemesi gerekir. Sütleğenler familyasına ait çiçeğin gövde ve yapraklarından sızan sütümsü özsu, diterpenoid esterlerini ve az miktarda saponin gibi doğal deterjanlar içerir. Sindirim sistemine ulaşan bu maddeler kusma, aşırı salya salgılanması ve ishale yol açabilir. Deri ile temasa geçen özsuyu hassas hayvanlarda dermal iritasyonlara sebep olabilir. Göze bulaşan sıvıdan dolayı ise pembe göz denilen orta dereceli konjuktivitis şekillenebilir. Bu klinik belirtiler genellikle tıbbi müdahale istemez, kendiliğinden geçer. Hastaya bol sıvı ve- rilmesi, özsu ile temasa geçen bölgelerin ise bol su ile yıkanması yeterli olur. Siklamen; Siklamenin aslında bahçe / balkon bitkilerinden olduğu halde kış boyunca ev süs bitkisi diye satılırlar. Siklamen çiçeğinin özellikle yumru ve kökleri irritatif saponin içermektedir. Kedi ve köpeklerde aşırı salya salgılanması, kusma ve ishale sebep olur. Büyük miktarda vücuda ulaşan etken madde sonucu kalpte ritim bozukluklarına yol açar. Ökse otu; Halk arasında gevele, güvelek, gövelek, purç, çekem olarak da bilinir. Hayvanlarda zehirlenmeye neden olan ökse otunun çeşitli türleri mevcuttur. Bölgemizde yılbaşı döneminde en çok bulunan Viscum album diğer türlerden daha toksiktir. Bu bitkinin meyveleri polisakkaritler, alkaloitler ve lektinler içerir. Petler tarafından yanlışlıkla yutulan ökseotu meyveleri aşırı salya oluşumu, kusma, ishal, abdominal ağrı gibi gastrointestinal irritasyona yol açar. Fazla miktarda sindirim sistemine ulaşan etken maddeleri şiddetli abdominal ağrı, kalp ritim bozuklukları, hipertansiyon, kollaps, ataksi, nöbetler ve ölüm şekillendirir. Bitki zehirlenmesi ile kliniğe gelen bir hayvanda zehirlenmenin genel tedavi ilkelerini uygulayın. Emilimi engelleyin; Hayvanı kusturmak için apomorfin (0.5mg/kg iv), ksilazin (0.2 mg/kg iv) ya da ipeka şurubunu su ile yarı yarıya dilüe ederek 6 mg/kg şeklinde ağızdan vererek kullanın. Kliniğe geç getirilen hayvanlarda emilimi yavaşlatmak amacıyla 2g/10ml su/kg şeklinde ağızdan aktif kömür kullanılabilir. Mide yıkama ya da bağırsakların boşaltılması da söz konusu olabilir. Atılımı zor olan maddelerin varlığı durumunda diürezis, periton diyalizi ve hemodiyaliz ile kan değiştirme ya da kan nakli ile hızlandırabilirsiniz. Bütün hayvanlarda uygulanması gereken semptomatik ve destekleyici tedavide hava yolunun açık olup olmaması kontrol edilir, aritmi, hipotansiyon, kollaps önlenir, şokla mücadele edilir. Asit-baz dengesi sıvı tedavisi ile düzeltilir. Akut böbrek yetmezliği ve beyin ödemi önlenir. Farklı nedenlerden dolayı yılbaşı gecesi, yoğun bakımı ziyaret etmek zorunda kalan hayvanlar anestezik veya analjezik ihtiyaçlar gösterebilir. Her şeyden önce hastanın durumunu stabil hale getirmek, kalp ve solunum fonksiyonlarının deprese olmasını önlenmek ve olası komplikasyonları göz önünde bulundurmak gerekir. Hastalar her zaman bireysel olarak değerlendirilmeli ve ilaçlar da buna göre seçilmelidir. Veteriner hekimler kritik hastaların sağaltımında birçok olumsuz durum ile karşı karşıya kalabilmelerine karşın, hazırlıklı olanlar yeni yıla da sağlıklı ve mutlu hayvanlarla beraber girebilirler. Çiğnenmiş elektrik kabloları yangına sebep olabilir. Hayvanını apar topar kliniğe getiren hasta sahibine de bunu hatırlatmakta fayda var. Steve Jobs veteriner hekim olsaydı “O derse kaçak olarak girmeseydim bugün Mac’teki o farklı font tasarımı olmazdı” STEVE JOBS Apple gibi büyük şirketlerin yönetim stratejisi bir veteriner kliniğinde de başarıyla uygulanabilir mi? Kliniğinizin geleceği için imkansızı deneyin! 1 Sade kalın Apple... 2011 yılında, Dell 18 farklı bilgisayar markası ile piyasaya çıktı, HP’nin bu sırada 23 farklı bilgisayar modeli mevcuttu. Aynı sene içinde Apple şirketi ise Apple 5.1’i tüketicilere tanıttı. Apple tek bir ürüne yönelerek, markasını daha iyi bir şekilde tanıtma fırsatı yakaladı ve tüketicilerin aklına da Apple markasını yerleştirmeye başardı. Siz... Az her zaman daha fazladır. Bir klinik ziyareti sırasında müşterilerinize her şeyi aynı anda yüklemeye çalışmayın. Temel muayene prosedürleri ayrıntılı bir şekilde tamamladıktan sonra diş bakımı, obezite kontrolü, köpek-sahip eğitimi ve danışmanlığı için farklı günlere randevu verin. Bu şekilde hem siz hastanıza daha fazla ilgi ve bilgi verebilirsiniz hem de hasta sahipleri kliniği daha sık ziyaret edip, size daha sadık kalmış olacaktır. Muayene odasına tek bir konu hakkında eğitimci posterler asın, müşterilerinize kısa bilgilendirici broşürler dağıtın, ilgilerini uyandırın. 3 2 k Dünyada bir ço in et lider şirk i, başarı hikayes farkındalık dan yaratmaların . başlamaktadır in Apple şirketin e in felsefes ız göre; dünyam yeniliklere aç r ve değişiklikle ır yapmaya haz insanlarla doludur. Ancak kendilerine sonuna kadar lar inanan insan imkansızı başarabilir. ün Farklı düşün in ve kliniğiniz n. tı ra farkını ya ze Buyurun si birkaç fikir... Bilimsellikten ziyade duygusal yaklaşın Apple... iPod, 125MB’lık MP3 çalardan ziyade insanların yanlarında binlerce şarkıyı taşınabilecek cihazları tercih ettiklerinin güzel bir örneğidir. İnsanlar bir Apple telefon açtıkları zaman onu bir telefon gibi kullanmazlar; onunla konuşmayı, kavga etmeyi, evlenme teklifi etmeyi tercih eder. Telefon da eğlenceli mi eğlenceli cevaplar verir. Bu özellikler, temel ihtiyaçlar olmasa da insanları eğlendiriyor. Siz... Müşterileriniz farklı alanlardan ve farklı ortamlardan geliyorlar. Onlarla konuşurken bunu dikkate alın. Hasta sahibi diş tedavisini hayvanının acı çektiği için kabul edecek, derinleşen peridontal cepler ona bir şey ifade etmeyebilir. Aynı şekilde evdeki çocukların nasıl ve ne şekilde hastalanabileceğini anlatmanız, leptospirozisin ülkemizdeki yaygınlığı ve halk sağlığındaki önemi hakkında yapılan bir konuşmada daha etkili olabilir. Kararlarınızı bilimsel olarak verin ama tavsiyelerinizi duygusal bir şekilde sunun. İmkansız…ya da sadece zor Apple... Apple eski CEO’su Steve Jobs, çalışanlarına ilk bakışta çılgın olduğu düşünülebilen görevleri vermekle meşhurdu. Ama verdiği görevler ile aslında çalışanlarının yaratıcı olmalarını teşvik etti; bu şekilde Apple’de çalışan bütün elemanlar imkansız bir şeyin olmadığını öğrendiler. Başarınca ise hem insan hem de eleman olarak değerleri arttı Siz... Kariyerinizde başarmak neredeyse “imkansız” olan noktaları düşünün, hayal edin. Bir saat süren bir genel muayeneden kazanç sağlayabilir misiniz? Müşterilerinize tam kan testi yaptırmaya ikna edebilir misiniz? İmkansız demeyin; denemeden bilemezsiniz. ARAŞTIRMA Köpeklerde osteoarthritis tedavisinin geleceği Konya, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin İspanya SEVC Kongresi’nde birincilik ödülü alan “Köpeklerdeki Osteoarthritisin Tedavisinde İntra-Artiküler TZP Enjeksiyonu Sonrası Matrix Metalloproteina 2 VE 9, TNF a VE PGE2’ya Etkileri” adlı çalışmasını dergimizde yayımlamaktan gurur duyarız. i spanya’nın Barcelona şehrinde, 20-22 Ekim tarihleri arası gerçekleştirilen Southern European Veterinary Conference (SEVC)’de, Türk hocalarımızın sunduğu TÜBİTAK destekli bilimsel çalışma, uluslararası çapta takdir kazandı. Konya, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyeleri, Mustafa Arıcan, Atilla Şimşek, Kurtuluş Parlak, Gonca Şen ve Aydın Güzeloğlu köpeklerdeki dejeneratif eklem hastalıkları ve osteoartritis konusunda yaptıkları araştırma ile gelecekteki tedavi yöntemlerinin temelini atmaktadırlar. Dejeneratif eklem hastalıkları (DJD) ve osteoartritis (OA), periartikular yumuşak dokuların fibrozisi ve sinovial sınırında kemik oluşumu ile seyreden noninflamatuar, non-enfeksiyöz eklem kıkırdağı dejenerasyonudur. Sinovial makrofajlar, PGE2, NO, superoxitler ve proteolitik enzimler (MMP) gibi yangı mediatörlerinin üretimini stimüle eden IL-1b and TNF-a üretimi sırasında inflamasyonu PETİNFO 2015/12 60-61 ve yıkımı tetiklemektedir. Matrix metalloproteinazlar (MMP) kıkırdak dejenerasyonu için önemli enzimlerdir. Bu çalışmanın amacı, osteoartritisli (OA) köpeklerin tedavisinde intra-artiküler TZP uygulamsını takiben sinovial sıvıdaki MMP-2 ve 9, TNF-a ve PGE2 seviyelerinin gösterilmesidir. Bu geniş kapsamlı çalışma, intraartiküler TZP’nin OA’li köpeklerin tedavisinde sinovial sıvı içerisindeki antiinflamatuvar etkilerini destekleyen ilk çalışmadır. Yöntemler Bu çalışmada, 20 adet OA teşhisi konulan çeşitli ırklardan köpek yer almıştır. Bu köpeklerin 14 tanesi TZP enjeksiyon grubunu ve 6 tane kontrol gurubunu oluşturmuştur. Köpeklerin tedavileri rastgele seçilmiştir. Klinik muayeneleri takiben, termografik, radyografik ve ultrasonografik muayeneler yapıldı. Çalışmada yer alan köpeklerin topallık ve ağrı dereceleri, hayvan sahiplerinden anamnez aldıktan sonra HVAS ve Pensilvanya Üniversitesi CBPİ’sine göre değerlendirildi. Her köpeğin Juguler venasından 20cc kan alındı. Kan örnekleri 5’er cc’lik Na-sitratlı tüplere toplandı. Trombosit açısından zengin plazma elde etmek için çift santrifüj yöntemi kullanıldı. İlk santrifüj 10 dk süre ile 1000 rpm, ikinci santrifüj ise 20 dk süre ile 2000 rpm olarak gerçekleştirildi. Tüm kan örnekleri trombosit, lökosit ve hematokrit sayımı için hematoloji laboratuvarına gönderildi. Trombosit konsantresi filtre edildi ve köpeklere enjeksiyon sırasında pistonunun direnç göstermesine kadar hayvanların eklemine enjekte edildi. Kontrol guruptaki hayvanların eklemine, uygulama sırasında pistonunun direnç göstermesi kadar saline solüsyonu enjekte edildi. 0.,4.,8. ve 12. haftalarda etkilenen eklemlerde rutin muayenler, klinik, yürüyüş, radyografik, termografik ve ultrasonografik muayeneler yapıldı. Eklemlerdeki artan sinovial sıvı düzeyi, infrapatellar yağ yastığının cranial yöne yer değiştirmesi, periartiküler osteofit oluşumları, eklemlerin tendo veya ligamentlerle birleştiği noktalar ardındaki entesofit oluşumları, eklem boşlukların daralması, subkondreal kemik sklerozisi ile intraartiküler ve periartiküler yumuşak dokuların mineralizasyonu incelendi. Osteoartritis hafif(1), orta(2), orta ve şiddetli arası (2-3) ve şiddetli (3) olarak değerlendirildi. Topallık ve ağrı değerlendirmesi ile Prof. Dr. Arıcan, meslektaşları ile birlikte en iyi serbest sunum dalında bilimsel ödül kazandı. artrosentez 0.,1.,3.,5.,7. ve 15. gün ile 4.,8. ve 12. haftalarda yapıldı. Topallık ve ağrının şiddeti uzman klinisyenler tarafından HVAS ve CBPI kullanarak değerlendirildi. Sinovial sıvı örneklerindeki MMP-2 ve MMP9, jelatin zimografisi ile ölçüldü. Bu yöntem, daha önce Coughlan tarafından tarif edildiği şekilde yapıldı. Sinovyal sıvı örneklerinde MMP-2, MMP-9 aktivitesi, TNF-a ve PGE2 ELISA ile ölçülmüştür. Bulgular Trombosit konsantresi veya salin solüsyonunun enjekte edilmesi ile ilgili herhangi bir yan etki görülmedi. 0. haftada yapılan radiografik incelemelerde 9 hayvanda orta düzeydeki osteoartritis (2. Radyografik derece), 7 hayvanda orta ve şiddetli arası (2-3 Radyografik derece) ve 4 hayvanda şiddetli osteoartritis (3. Radyografik derece) tespit edildi. 12. haftada ölçülen değerler, her hayvanda 0. haftada ölçülen değerler ile aynıydı. Enjekte edilecek trombosit (+ 1.420.000 trombosit/ mL) olarak bulundu ve normal değerin en az 3 katına ulaşıldı. PROF. DR. MUSTAFA ARICAN KİMDİR? 1965, Akseki, Antalya doğumlu Prof. Dr. Mustafa Arıcan, Konya, Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Cerrahi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak 1989 yılından beri görev almaktadır. Uzmanlık alanı içerisinde yaptığı çalışmaları ve araştırmalarını, yurtiçi ve yurtdışı mesleki seminer ve kongrelerde paylaşma fırsatı buldu. Çalışmalarının ardından meslektaşları ile birlikte spanya Southern European Veterinary Conference (SEVC) Kongresi’nde ödül kazandı. ARAŞTIRMA TZp, enzimleri inhibe ederek lubrikasyonu arttırır ve hayvanların Osteoartritis tedavi sürecini daha az inflamasyon ve ağrı ile atlatmalarına yardımcı olur. Lökosit sayıları da önemli ölçüde azaldı (1.09 s/mL). Elde edilmiş olan trombosit konsantratın Hct’si, alınan kan örneklerinin Hct’sinden daha düşüktü. Kontrol gurubun HVAS ve CBPI değerleri 0., 4. ve 12. haftalarda önemli fark göstermedi. TZP enjekte edilen köpeklerin HVAS ve CBPI bütün değeri 0., 4., 8. ve 12. haftada farklılık gösterdi. Preoperatif sinovial sıvı tedavisindeki metalloproteinazların aktivitesi 70 kDa enzim arttı. Enzim aktivitesi 204 kDa (MMP-9 pro-dimer) 204 kDa (MMP-9 pro-dimer) ve 257 kDa (MMP-9 dimer)’de de aynı şekilde meydana geldi. Her iki enzim bandı TZP tedavi sonucu inhibe edildi. Saline NaCl % 9’luk enjeksiyon yapılan kontrol gurubunda değişiklik gözlenmedi. ELISA ile yapılan değerlendirme sonucu 14 hayvandan 7’sinde (%50) MMP-2 aktivitesinde 12. haftaya kadar düşüş gözlemlendi. 14 hayvanın 3 tanesinde (%21) sabit değerler gözlemlendi. MMP-9 aktivitelerinde azalma 14 hayvanın 6 tanesinde (%42,8) TZP tedavisi sonucu 12. haftaya kadar gözlemlendi. 14 hayvanın 6 tanesinde (%42,8) 12. haftaya kadar TNFa ve PGE2 aktivitesinde düşüş gözlemlendi. Prof. Dr. Mustafa Arıcan Southern European Veterinary Conference’in ödül töreninde PETİNFO 2015/12 62-63 Sonuç Köpeklerdeki osteoartritis tedavisinde TZP minimal invazif bir metot olup, klinisyenler tarafından eklem cerrahisi gibi olgularda alternatif olarak kullanılabileceği düşünüldü. Uygulama kolaylığı tespit edildi. Woodell-May ve ark.‘ın sunduğu çalışmada TZP’nin hem anabolik hem de antiinflamatuar sitokinlerin içerdiğini ve bu sitokin kombinasyonunun osteoartritis tedavisinde önemli rol oynayabileceğini belirtti. Plazma endojen, MMP inhibitörü olan a2-makroglobulin’den zengindir. Bu makroglobulin MMP’leri bağlar ve endositozis yardımı ile temizlenmelerine yol açar. MMP-9 (Gelatinaz B) hücre migrasyonunu değiştirerek inflamasyonun düzenlenmesinde doğrudan rol oynar. Çalışmamız, tedavi gurubunda MMP-2 ve MMP-9 enzim bantlarının TZP tedavisi sonucu inhibe edildiğini, aynı anda saline (0.9%NaCl) enjekte edilmiş kontrol gurubunda değişikliğin olmadığını gösterilmiştir. Kontrol gurubuna göre, TZP tedavi alan gurubun TNF-a ve PGE2’si de inhibe edildi. Osteoartritisli eklem tedavisinde kullanılan TZP’nin antinosiseptif ve antiinflamatuar etkisi ile ağrıyı azaltıp ve hastalık prognozunu düzeltmektedir.TZP aynı zamanda MMP’lerin katabolik etkisini azaltır ve HA sentezlenmesini teşvik eder. Buna göre TZP, lubrikasyonu arttırır ve hayvanların osteoartritis tedavi sürecini daha az inflamasyon ve ağrı ile atlatmalarına yardımcı olur. Ön çalışmaların gösterdiğine göre TZP, sinovial sıvılardaki MMP aktivitelerini inhibe etmektedir. TZP eklemde yıkımlanma yapan enzimleri inhibe ederek inflamasyon ile meydana gelen semptomları da ortadan kaldırmaktadır. Bu çalışma, OA tedavisinde kullanılan TZP sinovial sıvı örneklerinin antiinflamatuar etkisini destekleyen ilk araştırma oldu. KLİNİK Her hayvanın veteriner hekimi olacağıma ant içtim Sizi Doğa Veteriner Kliniği’nin can dostu Veteriner Hekim Mehmet Külah ile tanıştıralım. Genç meslektaşımız, bizi mekan olarak küçük ama memleketindeki bütün hayvanlar için büyük bir umut ışığı olan yeni kliniğinde ağırladı. Doğa Veteriner Kliniği’nin can dostu ekibi; Veteriner Hekim Mehmet Külah ve Veteriner Teknikeri Umut İnce ekip çalışması ve iletişimin önemli olduğunu söyledi. Veteriner Hekim Mehmet Külah, Nazilli, Aydın doğumludur. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun olduktan sonra her zaman hayal ettiği gibi, memleketine geri dönüp buradaki insanlara ve bütün hayvanlara son derece kaliteli bir hizmet vermeye başladı. Kendinizden, bu mesleği nasıl seçtiğinizden kısaca bahseder misiniz? Ben küçüklükten beri hayvanların içinde büyüyüp yetiştiğim için bu küçük canlara karşı ayrı bir sempatim vardı. Veteriner hekim olacağıma ise 12 yaşındayken, köpeğim hastalandıktan sonra karar verdim. PETİNFO 2015/12 66-67 Bölgemizde daha çok büyükbaş hayvan olduğu için köpeğimi Kont’u köye gelen büyükbaşlarla ilgilenen bir veteriner hekime göstermiştik. O ise köpeğimin ateşini bile ölçmeden “ben anlamam ben ineklere bakıyorum” deyip gitmişti. Kont’u 1 saat sonra kaybetmiştik. O zaman ben veteriner KLİNİK olacağım ve bu bölgede hem inek hem de köpek bakacağım dedeim hırs ve bugüne kadar geldim. Bence veteriner hekimliğin en güzel yönü, hayvanların hayatını kurtardığımızda sahiplerinin yüzündeki mutluluğu görmek. O zaman adeta dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Kendinizi en başarılı gördüğünüz ve yoğunlaştığınız dal hangisi? Özel olarak uzmanlaştığım bir dal yok çünkü bölgemden dolayı birçok hayvanla karşı karşıya geliyorum. Dahiliye ve cerrahi alanlarında elimizdeki imkanlara göre kendimi geliştirmeye çalışıyorum ve hastalarıma verebildiğim hizmete dayanarak ilerlememi başarılı olarak değerlendirebilirim. Şartlar ne olursa olsun mesleki olarak gelişmek ve uzmanlaşmak bir veteriner hekim için önemlidir. Büyük şehirlerdeki meslektaşlarımız kendilerini bu konuda geliştirmeye başladı bile. Daha küçük yerleşimlerde de insanlar bilinçlendirilmeli ve uzman bir veteriner hekimin önemianlatmalıdır. Hekim olarak önümüzdeki tek engel maddi imkansızlıklar; bölgemdeki insanların kedi ve köpeklere yaklaşımı, onlara karşı hissettikleri sorumluluk her gün pozitif yönde değişiyor ama iş tedavi masraflarına geldiğinde hekimin bilgisine para ödemek istemiyorlar. Bu nedenden dolayı birçok hastalığı yüzeysel olarak muayene edebiliyoruz ve elimizden gelen en iyi tedavi yöntemini uygulamaya çalışıyoruz. Veteriner hekimlik mesleğine başladığınız günden bu yana klinisyenliği nasıl değerlendiriyorsunuz? Her geçen gün yeni bilgi yeni heyecan yaşıyorum. Tabi iş yoğunluğu da arttıkça evime her gece tatlı bir yorgunluk ile dönüyorum. Beni son dönemde meşgul eden hastalıklar arasında köpeklerde kene pire, uyuz, mantar, trafik kazası, gençlik hastalığı ve corona, kedilerde ise yüksekten düşme, parazit ve kulak uyuzu var. Kliniğimizin kapasitesini aşan vakalar kousunda ise Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Veteriner Fakültesi’ndeki hocalarımızdan destek alıyoruz. Yoğun iş yükü altında kendinizi ve ekibinizi nasıl motive ediyorsunuz? Daha yeni kurulan bir klinik olduğum için 2 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Aynı zamanda üniversite öğrenciler de gelip bizde yarı zamanlı olarak tecrübe kazanmaya çalışıyorlar. Ekip çalışması ve iletişim benim için çok önemlidir. Bu yüzden de boş zamanlarımızda diğer hekimler, öğrenciler ve hasta sahiplerimiz ile bir araya gelerek futbol turnuvaları yaparak fazla enerjimizi atıyoruz. Veteriner Hekim öğrencilerine ve yeni klinik açacak arkadaşlarımıza tavsiyeler nelerdir? Eğer mesleği gerçekten seviyorum gece gündüz uykusuz kalırım yorulmak nedir bilmem hayvanların canını kurtarmak beni en mutlu edecek şey diyorlarsa hiç durmasınlar açsınlar. Bizim mesleğimiz bana göre Türkiye’deki en zor mesleklerin başında gelir. Çünkü derdini anlatmayan dili olmayan canlılara tamamen mesleki bilgi ve tecrübelere dayanarak teşhis ve tedavi yapıyoruz. Bir doktor gibi göz için göze kulak için kulağa gitmiyoruz. Yeni klinik açacak arkadaşlarımın en çok sıkılabileceği durum, klinik ilk açıldığındaki tanıtım aşaması ve insanların size güvenmesinin sağlanması. İlk başta boş oturmak klinik kapısında müşteri gelir mi telefon çalar mı acaba diye bakmak gerçekten çok zor ve sıkıcı olabilir. Kliniğin önünden kedi köpekle insanların geçtiğini görmek “acaba bana mı geliyor” düşüncesine kapılmak ve insanların önümüzden geçip gitmesini görmek gerçekten çok heves kırıcı bir durumdur. O yüzden yeni açan arkadaşlarım; Benim klinik açana 10 ay oldu ilk 2 ay belki hiç iş yapmadım, düzenim daha yeni PETİNFO 2015/12 68-69 KLİNİKTE RAHAT VE FERAHLIK BİR ARADA Aydın’ın Nazilli ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Doğa Veteriner Kliniği 1 Ocak 2015’te hizmete başladı. Toplam 56 m2’lik kliniğin, 14 m2 bekleme odası, 16 m2 muayene odası ve 12 m2 depodur. Bekleme odasının ön tarafı cam olup, dışarıdan gelen doğal ışık mekanı aydın ve ferah tutmaktadır. Hem girişte, hem de içerde mevcut olan oturma alanları, gelen müşterilerin birbirlerinden ayrı, rahat bir şekilde beklemelerini sağlamaktadır. yeni oturmaya başladı. Ama gelen müşterilerim ile elimden geldikçe ilgilendim, iyi iletişim kurdum ve bilgimi gösterdim. Böylece kliniğime gelen insanların her geçen günde arttığını fark ettim. Kısacası benim mesajım şudur; Kimse yılmasın, mesleğini sevsin, sahiplensin, yaptığı işi düzgün yapsın sürekli eğitimlere katılsın ve arkasında dursun gerisi kendiliğinden geliyor. EĞİTİM Feline fascial feromen preparatları, işaretlenme sorunu durumunda kullanılabilir. İşaretleme davranışı Eğitim ve psikoloji köşemizde biraz da kedilere yer verelim; Kedi sahiplerince veteriner hekimlere iletilen yaygın şikayetlerden olan tırmalama ve idrarla işaretleme problemlerinin çözümü olarak siz ne önerirdiniz? PETİNFO 2015/12 70-21 İşaretleme, kediler arasında görsel ve koku ile iletişim kurulması amacı ile yapılan normal bir davranıştır. Tırmalama, yüz sürme (sürtünme) ve idrarla işaretleme şeklinde sınıflandırılır. Bunlardan tırmalama ve idrarla işaretleme kedi sahiplerince en çok yakınılan davranışlardandır ve tümüyle baskılanması istenir. Tırmalayarak işaretleme; hem tırnak bakımına yardımcı olur hem de oradan geçenlere koku ve görsel işaret bırakma amacını güder. Kediler genellikle yollarının üzerindeki uygun zeminleri tırmalarlar. Kedilerin ağız ve çene etrafında, kulak kanalında, perianal bölgelerinde ve kuyruklarında sebaseus bezler vardır. Bu bölgelerini tanıdık veya yeni objelere sürterler ve bu durum belki bir selamlaşma veya sosyal bir iletişim şeklidir. İnsanlara yüzlerini veya kuyruklarını sürterken, sandalye gibi yüksek objeler için ayaklarının üzerine kalkarak kafalarını sürttüklerine hepimiz tanık olmuşuzdur. Bu durumda bezlerin kokuları sürtünülen yüzeylere aktarılmış olur. İdrarla işaretleme yaygın bir davranış problemidir. Tuvalet kutusunu kullanmama şikayetlerinin (uygun olmayan eliminasyon) %44 ‘ü idrarla işaretlemedir. Bu rakamın daha da yüksek olabileceği düşünülmektedir. Çünkü idrarla işaretleme davranışı vertikal yüzeylerde olmakta ve çoğu tespit edilememektedir. İdrarla işaretleme davranışı çoğunlukla kediler arası çatışmanın sonucudur. Birden fazla kedili evlerde bu tür işaretleme eğilimi daha yaygındır. Daha çok kısırlaştırılmamış erkek kedilerde seksüel bir davranış olarak karşımıza çıkar. Ancak stres, anksiyete ve bölgesel işaretlemede nedenler arasındadır. Elbise, yatak gibi horizontal yüzeylerdeki işaretlemeler daha seyrektir ve insanlarla ilişkili bir davranıştır. Kedi sahibinin seyahate çıkması, EĞİTİM kedisini cezalandırması, eve birisinin gelmesi, yeni bir kedi gibi durumlarda sahibini cezalandırmak amacıyla giysilerine veya yatağına idrar yapar. Bu gibi durumlarda horizontal zeminlere idrar yapan kedi bu eylemi çömelerek gerçekleştirirken, vertikal yüzeylerdeki işaretlemede kedi ayakta ve kuyruğu diktir. Çözüm nedir? Bütün davranış problemlerinin çözümünde olduğu üzere öncelikle fiziksel muayene yapılmalı, gerekirse laboratuvar muayeneleri de yapılarak problemin davranışsal olup olmadığını netleştirmek gerekir. Davranışsal bir sorun olduğu anlaşılırsa nedene yönelik yaklaşımlarla sorun çözülmeye çalışılır. Tırmalama sorunlarının çözümünün ilk adımı; kediye hitap edecek tarzda uygun bir tırmalama tahtası kullanmak olmalıdır. Kedilerin bir kısmı dikey yüzeyleri, bir kısmı yatay yüzeyleri, bir kısmı da her iki yüzeyi tırmalamayı tercih ederler. Kedilerin bu özelliklerini dikkate alarak tahta seçimi yapılmalıdır. Tırmalama tahtası kedinin rahatça gerinebileceği boyda ve sağlam olmalıdır. Tırmalama tahtasının niteliği kadar yeri de çok önemlidir; Kedinin giriş-çıkış ve uyuma yerine yakın olmalı, kedinin gezinti yolu üzerinde olmalıdır. Felin fasial feromenin sentetik olarak üretilmiş ticari ürünleri de sorun gidermede kullanılabilir. İdrarla işaretleme probleminin tedavisinde işe çevresel düzenlemeler yaparak başlayabiliriz. Tuvalet kutusu sayısı, kedi sayısından bir fazla olmalıdır. (kutu = kedi + 1) Kutu her gün düzenli olarak temizlenmeli ve haftada bir kaynar su ile yıkanmalıdır. Tuvalet kutusunun boyu kedinin uzunluğunun 1.5 katı büyüklüğünde olmalıdır. Kutu, 6 veya 12 ayda bir yenilenmelidir. İçine konan kum 10 cm derinliğinde olmalıdır. Kutu, evin az kullanılan bir bölgesinde olmalı. İşaretlenmiş bölgeler enzimatik temizlik yapan ürünlerle temizlenmelidir. Ortamdaki stres faktörleri bulunup giderilmeli, oyun ve saklanma alanları oluşturulmalıdır. Bu problemi yaşayan kediler mutlaka kısırlaştırılmalıdır. Kısırlaştırma, işaretlemeyi erkeklerde %90, dişilerde %95 oranında azaltır. Bütün bunlara ek olarak tedavide çeşitli ilaçlardan da destek alınabilir. Bu amaçla kullanılan progesteron daha çok erkek kedilerde etkili olur. Özellikle çok kedili evlerdeki sorunlarda anksiyolitik ilaçlar iyi sonuç verir. Trisiklik antidepresanlar da tedavide kullanılabilecek ilaç seçenekleri arasındadır. Felin fasial feromenin F3 fraksiyonunun sentetik analoğu üretilerek ticari bir formda satışa sunulmuştur. Bu ürün koruyucu ve tedavi edici olarak tırmalama davranışlarında olduğu gibi idrarla işaretleme durumlarında da kullanılabilir. Kliniklerimize gelen yavru kedilerin sahiplerine davranışlarla ilgili bilgiler aktararak onları bilinçlendirmeliyiz. Bu şekilde davranarak olası davranış sorunlarını engelleyebileceğimiz çeşitli çalışmalarla kanıtlanmıştır. Sadece 20 dakikalık bilgi aktarımı bile neredeyse tüm davranışların olumlu gelişmesi neden olmaktadır. Muayene yaparak problemin davranışsal olup olmadığı netleştirilmelidir. Veteriner Hekim Dr. Gürbüz Ertürk 1988’den bu yana pet sağlığı, köpek eğitimi ve davranışları ile ilgilenen Veteriner Hekim Dr. Gürbüz Ertürk köpek eğitimi ve rehabilitasyonu konusunda Macaristan İş Köpeği Spor Kulübü, T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı gibi kurumlardan aldığı diplomaları ile profesyonel olarak köpek eğitmekte ve kurslar düzenlemektedir. Gürbüz Ertürk, Türk Köpek Eğitim Çeşitli meslek örgütlerinde yöneticilik de yapan Dr. Ertürk, Derneği kurucusu FCI üyesi Romanya Köpek Eğitim Kulübü’nün kurucu onursal ve başkanıdır. üyesidir. Köpek Sağlığı ve Eğitimi üzerine bir kitabı bulunmaktadır. PETİNFO 2015/12 72
Benzer belgeler
temmuz-2016 - Petinfo Dergi
GRAFİK TASARIM
EMEL VURAL
[email protected]
DANIŞMA KURULU
PROF. DR. AHMET ERGÜN
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin
Dr. Banu Dokuzeylül
CavalIer KIng Charles spanIel
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin
Dr. Banu Dokuzeylül
Ekim 2015 - Petinfo Dergi
ART DİREKTÖR
EBRU DERELİ
[email protected]
GRAFİK TASARIM
EMEL VURAL
[email protected]
DANIŞMA KURULU
PROF. DR. AHMET ERGÜN
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. ...
ocak 2016 - Petinfo Dergi
PROF. DR. AHMET ERGÜN
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin
Dr. Banu Dokuzeylül